29.01.2013 Views

„İslam coĞrafyasi“NIN - Dem Gazetesi

„İslam coĞrafyasi“NIN - Dem Gazetesi

„İslam coĞrafyasi“NIN - Dem Gazetesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kostenlos - Üçretsiz<br />

AYLIK KÜLTÜR-SANAT VE ENFORMASYON GAZETESÝ YIL: 1/ SAYI: 7 / 1 EKÝM 01<br />

FÝkret Kýzýlok’u kaybettik!<br />

Göç yasasý<br />

askýdan<br />

alýnacak<br />

Alman Hükümeti<br />

ve muha-<br />

Ünlü sanatçý bir süredir<br />

tedavi gördüðü Çapa Týp<br />

Fakültesi Hastanesi’nde 21 Eylül<br />

akþamý yaþamýný yitirdi.<br />

Sayfa 25‘de<br />

lefet, bu dönemde göçle ilgili bir<br />

neticeye varmak istiyor.<br />

Sayfa 3‘de<br />

ABD‘nin kalbi sayýlan<br />

Pentagon ve Ticaret<br />

Merkezine 11 Eylül‘de yapýlan<br />

saldýrýlardan sonra, ilan edilen<br />

savaþ, Ortadoðu çoðrfayasýnýn<br />

haritasýnýn yeniden çizileceðini<br />

gösteriyor.<br />

Bush, saldýyla ilgili ABD<br />

kongresinde yaptýðý konuþmada,<br />

Haclý seferlerine<br />

atýfda bulundu.<br />

®<br />

AVRUPA-ASYA TOURISTIK GmbH<br />

ONUR AIR<br />

air alfa<br />

HAMBURG<br />

International<br />

Seyahatte<br />

çizgi ötesi...<br />

ACENTALIKLAR VERÝLECEKTÝR<br />

Flughafen: Terminal 4 UG, 70629 Stuttgart<br />

Tel: 0711 948 43 64 Fax: 0711 948 43 65<br />

Handy: 0172 7570106 Tel: 0711 99 77 651-2<br />

Pfälzener str. 14, 75177 Pforzheim<br />

Tel: 07231 35 58 76 Fax: 07231 10 50 34<br />

„Ýslam coÐrafyasi“NIN<br />

HARÝTASI YENÝDEN ÇÝZÝLÝYOR!<br />

ALEVÝ BEKTAÞÝ KURULUÞLARI<br />

BÝRLÝÐÝ’NE KAPATMA DAVASI!<br />

Sayfa 20‘de<br />

Avrupa Kriz<br />

Müdahale<br />

Birliði’ ne veto<br />

Ýslam Bilimcileri medyayý eleþtiriyor,<br />

Müslümanlar terörist deðil!<br />

Berlin’de binler gösteri yaptý:<br />

‘Misilleme yapýlmasýn’<br />

Ladin: Saldýrýlarla ilgim yok!<br />

Saldýrýlar turizme çelme çakýyor<br />

Afganistan’ýn milli geliri<br />

Ýstanbul’un sadece 10’da biri<br />

Brüksel’ de konu gündeme alýndýðýnda AB<br />

diplomatlarýnýn sinirleri her zamanki gibi<br />

yine gergindi. Türkiye Nuh diyor, Peygamber<br />

demiyor.<br />

Lebensmittel<br />

Sayfa 9‘da<br />

Sayfa 5‘de<br />

HAKCAN<br />

Einzel- und Großhandel<br />

Düzgün Döner Produktion<br />

Grosshandel’in sahibi<br />

Hýdýr Düzgün;<br />

Almanya’daki olanaklardan<br />

yararlanma yerine,<br />

Türkiye’deki<br />

tüçcar ahlakýný<br />

buraya taþýyoruz”<br />

Sayfa 19‘da<br />

LEGIEN CENTER<br />

Billstedter Hauptstr. 15<br />

22111 Hamburg-Billsted<br />

Tel: 040 736 742 57


Sayý: 7 2 Ekim 2001<br />

HATÝCE ELDENÝZ<br />

heldeniz@dem-ajans.de<br />

YOLCU YOLUNDA GEREK<br />

Hayatýn bir yol ve insanlarýn da birer yolcu<br />

oldukarlý her kes tarafýndan bilinir. Ve gidilen<br />

yolun her insan tarafýndan ayrý gidildiðide bilinir.<br />

Her kesin yolu ayrý olsada yolun saðlam gidilebiþlmesi<br />

için bir temel düþünce var. “ uzuýn<br />

ince bir yoldayým” denilince aþýk Veysel aklýmýza<br />

gelirö bestenin tümünü dinled,ikten sonra verdiði<br />

mesajýda anlýyabiliyor insan.<br />

Evet Ýnsan, yani Yolcu, güçlükler içinde<br />

ince bir yoldan yürür. Koruyucu kollar olmasa<br />

belki de uçuruma yuvarlanacaktýr. Tek baþýna,<br />

yalnýzca kendi kaynaklarýna dayanarak ve sadece<br />

yaþamda baþarýya ulaþmak hayali ile kafasýný<br />

doldurmuþ olanlarýn, harcadýklarý onca çabaya<br />

karþýn, sonunda elde ettikleri sadece umutsuzluk<br />

Doðan<br />

YILDIRIM<br />

ve yýkýntýlar olacaktýr. Bencillik, en felaketli<br />

sonuçlara sürükleyen aldatýcý bir rehberdir.<br />

Ýlk denemede cesaretini yitirmemek gerekir.<br />

Umutsuzluða kapýlanlar, hatalarýnýn nedenlerini<br />

kavrayamaz ve ayný hatayý yinelerler. Yolcu bu<br />

kez dikkatle, sakýnarak ilerlemektedir, deneyimleri<br />

onu titizleþtirmiþtir. Eski tuzaklardan duyduðu<br />

kuþku ile, kimi zaman tereddüt etmekte,<br />

bazen duraksamakta, bazen yavaþ, bazen hýzlý<br />

yürümektedir. Belirsizliðin aðýrlýðýný ruhunda<br />

duyumsamaktadýr. Kendine pek güveni yoktur,<br />

ürkektir; ulaþtýðý beklenmedik sonuçlar karþýsýnda<br />

geri adým atmaktadýr..<br />

Ancak kötülüklerden ve hatalardan sakýnmak<br />

yeterli deðildir. Ýnsanlar arasýnda pek nadiren<br />

bulunan gerçek bilgeliðin göstergeleri olan diðer<br />

erdemler henüz uzaklardadýr. Bir sýnav daha<br />

gerekir, fakat “Aydýnlanmýþ” olma niteliði henüz<br />

ele geçmemiþtir. kendini gizleyen derin gerçeði<br />

kavrayabilmek için yolcu, ateþ çemberini de<br />

aþmak zorundadýr..<br />

Bu ates çemeberini gecerken insanýn ateþten<br />

bir gömlek giyerek yürümesi gereken yolu<br />

dikenli oldugu ve insaný yaraliyabilecegini. Bu<br />

yaralarin tedevisi yapilmadiginda iltihaplanacagini<br />

ve kurtulusun zor olabilecegini bilmek gerekir.<br />

Aslýnda çok doðrudur. Yani “yoldur, yoluna<br />

çýkan her þeye katlanmak zorundasýn” yerine…<br />

Sevgili DOÐAN<br />

Seni bizden koparýp alan o<br />

kahrolasý kazanýn üzerinde tam<br />

40 gün geçti.<br />

Beklenmez haberin bir kurþun<br />

gibi beynimize saplanmasý üzerinden<br />

tam 40 gün geçti. Güneþin<br />

yas tutup sana doðmadýðý, Ay´ýn<br />

üzüntüden karanlýða gömüldüðü<br />

40 gün.<br />

Yýldýzlarýn ýþýldamadýðý 40 gün.<br />

Güllerin boynu büküp, bülbüllerin<br />

ötmediði 40 gün.<br />

23 Aðustos´un o kavuran<br />

sýcaðýn da bedenlerimizin buz<br />

kesildiði 40 gün.<br />

Hayallerini beslediðin yurduna,<br />

ebediyen dönüþünün 40.<br />

günü oldu.<br />

Sevenlerin için dayanýlmaz<br />

acýlarýn çekildiði 40 gün.<br />

Tanýyanlarýn Vah diyerek isyan<br />

ettiði, ölümün soðuk yüzüne<br />

lanet okunduðu, tanrýlarýn sitem<br />

ettiði 40 gün.<br />

Yolcu. Dikkatli olmak zorundadýr gelebilelecek<br />

engelleri önceden görebilmesi gerekir zamanýnda<br />

müdahele etmesi gerekir. Eðer geç kalýnmýþsa<br />

en azýnda bunun sonucunda çýkabilecek rahatsýzlýklarý<br />

bertaraf etmesini ögrenmeli ve gereken<br />

tedavi yapýlmalýdirki durum dahada kötü<br />

olmasýn. Insanýn vücudunda çýkan bir hastalýk<br />

gibi.. ilk baþta bilinçli yaþanýr, yani muhtemelen<br />

çýkabilecek hastalýklarda korunmak için çeþitli<br />

önlemler alýnýr. Kimisi sigara içmez, kimisi kahve<br />

veya buna benzer maddelerin vücuduna girmesini<br />

engeller. Kimisi saðlýklý beslenme düþüncesiyle<br />

sadece meyve ve sebzeden beslenir. Bu<br />

önlem iyidir aslýnda ama nitekim buna raðmen<br />

istenilmeden her hangi bir hastalýða bulaþýyor<br />

insan ve burda erken teþhis çok önemlidir.<br />

Erken teþhis edilip tedavisi yapýldýðýnda hastalýðý<br />

yenmek mümkündür aksi takdirde önlem alýnmaz<br />

anýnda tedavi edilmesse hastalýk ileri boyuta<br />

vararak tedavisi mümkün olmayacaktýr. Daha<br />

sonra bunun adý çaresizlik denilecektir. Çaresizliðe<br />

karþý ise insanlar var gücleriyle direnirler,<br />

umut denilen boþ duygu ortaya çýkar… her<br />

umuda sarýlýrlar. Ve belki o kurtarýr umuduyla<br />

çok farklý inanç yollarýna baþvururlar. Yolcu, dýþ<br />

yaþamýn sýradan bilgilerinin akýntýsýna direnmeyi<br />

de bilmelidir. Özellikle, baþkalarýnýn düþüncelerinin<br />

tutsaðý olmadan, kendi özgün, yaratýcý<br />

düþüncelerine güven duymalýdýr.<br />

ANMA<br />

Biliyoruzki sen çok genç<br />

yaþýna raðmen her sorunun, her<br />

sorumluluðun altýna girdin.<br />

Insalara yardým ve hizmet<br />

etmeyi kiþiliðin haline getirdin.<br />

Senden istenen hiç bir þeye<br />

yok demeyi bilmedin. Ölümüne<br />

mal olsa bile.<br />

Biliyoruzki er geç bu son<br />

duraða varýlacaktýr. Ama zor olan<br />

henüz hayatýnýn baharýnda iken<br />

gelen bu erken ayrýlýktýr.<br />

Örnek Baba, örnek Kardeþ,<br />

örnek Aðabey, Örnek Dayý, örnek<br />

Amca ve örnek Oðul, velhasýl<br />

örnek Ýnsan! Aramýzda içimizde<br />

öyle yer etmiþsinki yaþadýðýmýz<br />

sürece bizimlesin. Sana ve kiþiliðine<br />

saygýmýzý ve sevgimizi bir<br />

an bile eksiltmeyeceðiz. Sevdiklerini<br />

sevecek, yaptýklarýnla<br />

gurur duyacaðýz.<br />

Sana laik olacaðýz güzel insan!<br />

Tüm Ailen, Kardeþlerin, sevenlerin ve dostlarýn adýna:<br />

Annen Ayþe Yýldýrým, Eþin Elif, çocuklarýn Hasan ve Deniz, Kardeþlerin<br />

Yýldýz, Garip, Zeynep, Kemal, Fidan, Güllü, Elif ve tüm Yeðenlerin adýna<br />

Eniþten Ali Hoca (Köylüce) ve kardeþin Yýldýz Köylüce


Sayý: 7 3 Ekim 2001<br />

Göç yasasý askýdan alýnacak<br />

“Acilen bir karara ihtiyacýmýz var”<br />

Alman Hükümeti<br />

ve<br />

mu-halefet,<br />

bu dönemde göçle<br />

ilgili bir neticeye<br />

varmak istiyor. Amerika<br />

Birlesik<br />

Devletleri‘ nde meydana<br />

gelen saldýrýlardan<br />

sonra askýya<br />

alýnan konu, gelecek<br />

aylarda bir sonuca varacaðý açýklandý.<br />

Baþbakan Gerhard Schröder,<br />

saldýrýlarla ilgili bir açýklamada<br />

“Acilen bir karara ihtiyacýmýz var”<br />

derken, Fraksiyon Þefi Friedrich<br />

Merz “Neticeye varmak istiyoruz”<br />

dedi.<br />

Sorun kendiliðinden<br />

çözülmeyecek<br />

Schröder açýklamada “Terör<br />

bizim modern, ulusal ekonomimize<br />

uygun bir göç yasasýný yürürlüðe<br />

geçirmemizi engelleyemeyecek.<br />

Mantýklý bir Alman göç ve entegrasyon<br />

politikasýnýn herþeyden çok,<br />

verimli bir enstrümana ihtiyacý var.<br />

Sorun kendiliðinden çözülmeyecek”<br />

derken, tasarýnýn<br />

ayný zamanda<br />

güven getireceðini<br />

vurguladý. Bakan<br />

örneðin, þahýslarýn<br />

Almanya‘ ya giriþlerinden<br />

önce,<br />

vize iþlemleri<br />

esnasýnda Alman<br />

Elçiliði ve Konsolosluklarýnda<br />

incelenmesi<br />

saðlanabileceðini<br />

açýkladý.<br />

Schily karþý geldi<br />

Alman Ýçiþleri Bakaný Otto<br />

Schily‘ de, yasanýn ABD‘ deki<br />

saldýrýlardan ötürü askýya alýnmasýna<br />

karþý geldi. Schily ”Þunun garantisini<br />

verebilirim ki, ben bu projeyi terk<br />

etmeyeceðim. Terk etmek, terörün<br />

galibiyeti sayýlýr” dedi. Bakan yeni<br />

Federal Hükümeti‘ n oluþturduðu<br />

Göç Komisyonu‘ nun en<br />

büyük baþarýsýysa, hükümet ile<br />

muhalefetin, Almanya‘ nýn göçe ihtiyaç<br />

duyduðu ve Almanya‘ nýn artýk kesinlikle<br />

bir göç ülkesi olmasý konusunda hemfikirliði.<br />

En iyi beyinleri istiyor<br />

Bugün ihtiyaç duyulan yabancý iþ<br />

gücünün 60’ lý yýllarda Almanya’ ya<br />

kafilelerle yabancý iþçi getirilmesiyle alakasý<br />

olmadýðýný belirten komisyon baþkaný<br />

Rita Süssmuth, “En iyi beyinlere<br />

sahip olmak için uluslararasý bir rekabetin<br />

içindeyiz. Bu rekabette önlemleri-<br />

yasa uygulamasýyla, þahýslarýn<br />

mevcut datalarla daha<br />

detaylý incelenmesini ve<br />

devletin iç güvenliðinin<br />

korunabilmesini umut<br />

ederken, ”Bilgi koruma,<br />

kriminaliteye karþý savaþý<br />

engellememeli” dedi.<br />

Almanlara yönelik<br />

iþ piyasasý<br />

Eylül ayýnýn 26‘ sýnda kararlaþtýrýlmasý<br />

beklenen göç yasasý,<br />

terör saldýrýlarýndan sonra ertelenmiþti.<br />

Schily‘ nin öngördüðü tasarý<br />

yalnýzca muhalefetten deðil, koalisyondan<br />

da sert tepki almýþtý. Bakan<br />

tasarýyla, sürmekte olan kontrolsüz<br />

göç yasasýný dengeleyebilmek ve<br />

böylece iþ piyasasýný Almanlarýn iytiyacýna<br />

göre ayarlamak istiyor. Fraksiyon<br />

Þefi Merz, CDU ve CSU‘<br />

nun tekliflerine dikkat çekti. Tasarý<br />

askýya alýndýðýnda, Almanya‘ da da<br />

belirginleþen desentegrasyon,<br />

paralel toplum ve fundamentalizm<br />

gibi sorunlarýn çözülmeyeceðini<br />

belirtti. CSU Genel Sekreteri<br />

Thomas Goppel, yasanýn acilen<br />

sonuçlanmasýný arz ederken<br />

”ABD‘ deki terör<br />

saldýrýlardan sonra, bu<br />

bizim için en önemli konu<br />

olmasý gerekir. Ülkemize<br />

kimi alýp, almayacaðýmýza<br />

dair bizim karar vermemiz<br />

gerekir” dedi.<br />

Cem Özdemir<br />

iþbirliði teklif<br />

ediyor<br />

Yeþillerin iç uzmaný<br />

Cem Özdemir meclisteki<br />

açýklamasýnda, partisinin<br />

bu konuyu tartýþmaya hazýr<br />

olduðunu söylerken, entegrasyon<br />

sorununu partilerin elbirliðiyle çözmelerini<br />

teklif etti. Eðitim Bakaný<br />

Edelgard Bulmahn bir söyleþide<br />

”Konunun gündemden alýnmasý<br />

kötü olur, çünkü Almanya‘ nýn<br />

birçok yabancý kalifiye elemanýna<br />

mizi bugünden<br />

almak zorundayýz.<br />

20 yýl<br />

sonra deðil.<br />

Çünkü o<br />

zaman iþ iþten geçmiþ olacaktýr” dedi.<br />

Yýlda 50 bin yabancýya ihtiyaç var<br />

Göç Raporu‘ ndan notlar<br />

Entegrasyon için<br />

fazla para gerek<br />

Göçün bir baþka önemli yaný da,<br />

buraya gelenlere topluma iyi ve hýzlý<br />

adapte olabilmeleri için, uyum ve dil<br />

kurslarý açýlmasý. Raporda en azýndan<br />

600 saatlik dil kursu tavsiye ediliyor.<br />

Bu proje için, federal hükümetin, eyalet<br />

hükümetlerinin, yerel yönetimlerin ve<br />

yabancý iþgücü talep eden þirketlerin<br />

mali katkýlarýný arttýrmalarý isteniyor.<br />

Örneðin 220 bin göçmenin katýlacaðý<br />

uyum kurslarý, yaklaþýk 615 milyon<br />

marklýk bir harcama gerektiriyor. Süss-<br />

ihtiyacý var” dedi. Ayrýca Türk Ýþadamlarý<br />

Birliði‘ de yasanýn ertelenmemesini<br />

uygun görmediðini<br />

vurgularken, Almanlar ve Müslümanlarýn<br />

iliþkisinin oldukça gergin<br />

olduðuna dikkat çekti.<br />

CDU Göç konusunda<br />

tavizsiz. Schily’ nin<br />

önerilerine ret!<br />

Almanya Hristiyan Birlik Partisi<br />

(CDU), Ýçiþleri Bakaný Otto Schily’<br />

nin Göç Yasa Tasarýsý’ ný reddeti.<br />

CDU’ nun Göç Komisyonu Baþkaný<br />

Peter Müller, Schily’ nin önerileri<br />

temelinde bir muvafakat saðlanamayacaðýný<br />

söyledi. Müller, Federal<br />

Hükümet’ in, partisinin düþüncelerini<br />

hesaba katsa bile bunun<br />

mümkün olmayacaðýný sözlerine<br />

ekledi.<br />

Merkel: Muvafakat<br />

beklentileri zayýf<br />

Daha önce CDU’ nun Baþkaný<br />

Angela Merkel göç politikasýnda ki<br />

hýzlý bir muvafakat beklentilerini<br />

ZDF kanalýna verdiði mülakatta,<br />

kendileriyle Yeþil-Kýrmýzý Koalisyonu<br />

arasýnda var olan görüþ ayrýlýklarýna<br />

dikkat çekerek, zayýflatmýþtý.<br />

Entegre etme<br />

sorunu önemli<br />

CDU’ da, Almanya’ ya göç<br />

edecek olan yabancýlarýn<br />

sayýsýnýn ne kadarýnýn<br />

entegre edilebileceðine<br />

baðlý olmasý gerektiði<br />

görüþü savunuyor. Bavyera<br />

Eyaleti Ýçiþleri Bakaný<br />

Günther Beckstein,<br />

talep edilen dil kurslarýnýn<br />

finanse edilme<br />

sorunun kimin üstleneceði<br />

konusunda bir<br />

netlik olmadýðýna dikkat<br />

çekti. Beckstein, yasa<br />

tasarýsýnýn olduðu tarzda<br />

kabul edilmesinin söz<br />

konusu olmadýðýný vurguladý.<br />

muth komisyonu ayrýca, bu iþlemleri<br />

yürütecek bir “Federal Göç Dairesi”nin<br />

kurulmasýný tavsiye ediyor.<br />

Her soruna bir çözüm önerisi<br />

Göç Raporu, Alman nüfusunun<br />

giderek azalmasýný ve yaþlanmasýný, ekonominin<br />

ve iþ piyasasýnýn ihtiyaçlarýný,<br />

ayrýca siyasi sýðýnma baský gibi insani<br />

nedenleri dikkate alarak, ülkenin kaldýrabileceði<br />

yabancý iþgücünü belirlemekle,<br />

bu göçü hazýrlamakla, ayrýca<br />

gelecek yabancýlarýn Alman toplumuna<br />

uyumunu kolaylaþtýrmakla ilgili, bütün<br />

yollarý, metodlarý ve tavsiyeleri içeriyor.<br />

Yýlda 50 bin yabancý gerek<br />

Göç Komisiyonu, Almanya’ nýn þimdilik<br />

50 bin kalifiye ya da üstün vasýflý<br />

göçmen almasýný öneriyor. Komisyon<br />

yabancýlar konusunda sabit kotalar<br />

ÞÜKRÜ YILDIZ<br />

sy@dem-ajans.de<br />

Dünya iki yüzlülerin<br />

parmaðý etrafýnda<br />

dönüyor!<br />

Arkasýnda kimin olduðu beli olmayan Amerkidaki<br />

korkunç saldýrýdan sonra dökülen göz<br />

yaþlarý yüreðimizi derinden etkiledi. Herkes<br />

kendi dilinde ve kendi inancýnda 11 Eylül saldýrýsý<br />

kurbanlarýna dualar etti.<br />

Koca devletler saldýrýyý haklý olarak lanetledi. Sorumlularýna<br />

gereken cezanýn verilmesini istedi. Ýstemekle<br />

kalmadý, yapýlacak operasyonlara katýlmak<br />

üzere askeri hazýrlýklara giriþti.<br />

Ýnsan hayatýna böylesine önem verilmesi bizleri<br />

duygulandýrdý. Bizde yürekten bu saldýrýlarýn sorumlularýnýn<br />

bulunmasýný istiyoruz tabi.<br />

Fakat, ABD‘deki saldýrý konusunda gösterilen bu<br />

hasassiyetin neden daha önce gösterilmediðini kendimize<br />

soruyoruz. Eli sonuna kadar Filstin kanýna<br />

bulaþmýþ olan Ýsraile‘mi adalet getirilecek Ortadoðuya.<br />

Yýllardýr kan döken bu rejimleri destekleyen<br />

Amerika, þimdi acaba „geçmiþine savaþ mý acýyor“.<br />

Halepcede Sadam Hüseyin beþ bin kiþiyi kimden<br />

aldýðý kimyasal silahlarla katletti? Afganistanda Talibaný<br />

iktidara taþýyan ABD deðilmiydi!<br />

Ama görünen o ki, bu saldýrýlarýn sorumlularýnýn<br />

bulunmasý yerine, büyük devletlerimiz önceden planladýklarý<br />

Ortadoðu haritasýný yeniden çizme seneryosunu<br />

hayata geçirme histerisine kapýlmýþlar. Kurban<br />

istiyorlardý, onuda buldular. Þimdi kül haline gelen<br />

binalarýn altýnda kalan bedenler için timsah gözyaþlarý<br />

dökmektedirler. Ve ne yazýk ki dünya iki yüzlülerin<br />

parmaðý etrafýnda dönmekte þimdi....<br />

Reperaturen aller Art<br />

An und Verkauf<br />

von Gebrauchtwagen, Unfallfahrzeuge<br />

Altenderner Str. 183<br />

44329 DO-Derne<br />

Engin MAKARACI<br />

Tel: 0231/ 728 93 36<br />

Handy: 0173/ 512 98 00<br />

konulmasý yerine kiþiler hakkýnda, iþ<br />

piyasasýndaki duruma ve þirketlerin<br />

gereksinimlerine göre hareket edilmesinden<br />

yana.<br />

Göçün insani boyutu<br />

Federal Hükümetin Göç Komisyonu,<br />

Anayasa’ nýn güvencesi altýnda olan<br />

iltica hakkýnýn aynen korunmasý gerektiði<br />

görüþünde. Raporda iltica hukukuna<br />

Avrupa Birliði çerçevesinde ortak<br />

bir düzenleme getirilmesi tavsiye ediliyor.<br />

Ayrýca sýðýnmacýlarýn aile birleþiminin<br />

daha esnek bir yapýya kavuþturulmasý<br />

isteniyor. Münih’ te Muhlis Arý olayýnda<br />

tanýk olunduðu gibi, Almanya’ da<br />

büyüyen genç yabancýlarýn suç iþlemeleri<br />

halinde, pasaportunu taþýdýklarý ülkeye<br />

sýnýrdýþý edilmeleri gibi uygulamalara da<br />

kesinlikle son verilmesi uyarýsýnda bulunuluyor.


Sayý: 7 4 Ekim 2001<br />

Ekonomik kriz tedirginlik yaratýyor<br />

Bankalar geri çekiliyor<br />

Türkiye ve Arjantin‘ de<br />

gerçekleþen finansal<br />

ve ekonomik kriz<br />

nedeniyle, endüstri ülkelerinin<br />

bankalarý bu iki ülkeden ellerini<br />

çekiyorlar. Uluslararasý Denkleþtirme<br />

Bankasý‘ nýn son istatistiklerine<br />

göre bankalar Türkiye<br />

ve Arjantin‘ e yönelik, bu yýlýn ilk<br />

trimestr taleplerini 9.7 milyar<br />

Alman Marký deðerinde kýsýtlýyor.<br />

Bankalar, Türkiye‘ ye son<br />

yýlýn krizine raðmen 3.4 milyar<br />

dolar yeni para gönderirken,<br />

bu yýlýn ilk üç ayýnda ise, kredi<br />

alanýnda uluslararasý bankalar<br />

tarafýndan olumsuz deðiþiklikler<br />

yaþandý.<br />

Bankalar taleplerini<br />

kýsýtlýyor<br />

Ýstatistikler, bankalarýn taleplerini<br />

ilk üç ayda 2.3 milyar<br />

dolarlýk (yaklaþýk yüzde beþ)<br />

düþürdüðünü gösterirken, geri<br />

kalan miktarýn 46 milyar dolar<br />

olduðu açýklandý. Geçen yýl acil<br />

olarak alýnan bir milyar dolarlýk<br />

kredinin ödenmesi nedeniyle,<br />

bu geliþmenin ikinci devrede<br />

ayný þekilde sürmüþ olmasý<br />

tahmin ediliyor.<br />

Piyasa Arjantin’ e<br />

sýrtýný döndü<br />

Arjantin‘ in finans ve ekonomik<br />

krizinden dolayý, uluslararasý<br />

banka piyasasýna adým<br />

Mezunlar dolandýrýlabiliyor<br />

Her anlaþma imzalanmaz<br />

Yüksek okul mezunusunuz ve iþ<br />

arýyorsunuz. Genelde üniversite<br />

mezunlarý, nelerle<br />

karþýlaþacaklarýný bilmeden, iþ piyasasýna<br />

atýlýyorlar. Ýþ anlaþmalarýnda birçok<br />

önemli paragrafa dikkat etmeyen hazýrlýksýz<br />

giriþimciler, personel müdürlerinin<br />

küçük tuzaklarýna düþebiliyorlar.<br />

Deneme süresi tuzaðý<br />

Genel olarak iþ anlaþmalarýnýn ilk<br />

paragrafýnda giriþimcinin iþe ne zaman<br />

baþlayacaðý ve deneme süresinin müddeti<br />

belirtilir. Kanunen deneme süreleri altý aylýk<br />

bir zamaný kapsarken, giriþimciye iki haftalýk<br />

istifade süresi tanýnýr. Bu kurnaz tuzaða düþen<br />

Kerstin Deist, iþ kontratýný imzalarken bir<br />

dengesizlik görmemþti. “Anlaþmamda ilk altý<br />

ayýn deneme süresi olduðu belirtilirken, ayný<br />

zamanda kontratýnda altý ayda biteceði yazýy-<br />

atabilmesi zorlaþtý. Ýstatistikler,<br />

bankalarýn ilk dönemde taleplerini<br />

2.2 milyar dolar (yüzde<br />

beþ) kýsýtladýklarýný ifade ederken,<br />

geriye kalan miktarýn 44.5<br />

milyar dolar olduðu bildirildi.<br />

Yalnýz 200 milyon<br />

dolar ödendi<br />

Uluslararasý aracýlýk kredileri<br />

konusunda borçlu Arjantinliler,<br />

yýlýn ikinci yarýsýnda yalnýzca 200<br />

milyon dolarlýk ödemelerinden<br />

dolayý, 1995 yýlýndan beri en az<br />

miktarý ödemiþ oldular. Bunun<br />

yaný sýra, Arjantin bankalarýnýn<br />

yýlýn ilk yarýsýnda, endüstri ülkelerinin<br />

bankalarýndaki mevduatlarýnýn<br />

oldukça gerilemesi dikkat<br />

çekti. Bu miktarýn bir bölümünün<br />

Arjantin Merkez Bankasý‘<br />

nýn yedek akçesi olduðu<br />

açýklandý.<br />

ordu. Yani bu altý ay içerisinde<br />

(deneme süresinde) kontrat<br />

uzatýlmadýðý taktirde ve iþveren<br />

tarafýndan kontrat uzatýlmadýkça,<br />

kontratýmýn süresi bitiyormuþ.”<br />

Olumlu iþ anlaþmasý<br />

Böylece Kerstin Deist<br />

vadeli bir kontrat imzalamýþ<br />

oldu. Olumlu bir iþ anlaþmasýnda<br />

irtibat “Ýþveren ile<br />

iþçinin arasýndaki münasebet<br />

süresiz olarak...tarihinden itibaren<br />

baþlar. Ýlk altý ay deneme<br />

süresi olarak geçerlidir.”<br />

þeklinde belirlenir.<br />

Sömürülmeyi engelleyiniz<br />

Ýþ hukuku avukatý Horst Wolter “Kontratýnýzda<br />

göreviniz kesin olarak belirtildiði taktirde,<br />

iþ yerinizde çeþitli departmanlar tarafýndan<br />

sömürülmezsiniz .” Wolter‘ in demek istediði, iþ<br />

anlaþmanýza iþ veren tarafýndan görevinizi tüm<br />

teferruatýyla kayýt edilmesini saðlayýn.<br />

FATÝH ÜREK ve KADÝR HALUK ÞENTÜRK<br />

ile KADINLAR MATÝNESÝ<br />

Yer: Museum Hechingen<br />

72379 Hechingen<br />

Tarih: 28.10.01.<br />

Saat: 14.00 – 20.00<br />

Ücret: 29-, DM<br />

Not: Sanatçý ile Konser düzenlemek istiyenlere Yardýmcý olunur<br />

S.A Organize<br />

Ýliþki Telefon: Irfan Deðer- 0177 3527643<br />

Türkiye‘ ye yatýrým geriliyor<br />

Yatýrýmcýlar tedirgin<br />

Sabah <strong>Gazetesi</strong>‘ nin Türkiye Merkez Bankasý‘ ndan aldýðý<br />

bilgilere göre, yabancý ülkelerde yaþayan Türkler, geçen<br />

yýlýn ilk yarýsýnda 4,7 milyar Alman Marký yatýrýmda<br />

bulunurlarken, bu yýlýn ilk yarýsýnda ancak<br />

3,2 milyar Alman Marký yatýrdýlar. Ýstatistikler<br />

son zamanlarda yaptýklarý büyük<br />

yatýrýmlarla zarara giren yatýrýmcýlarýn,<br />

büyük bir ihtimalle Türkiye yatýrýmlarýndan<br />

yavaþ yavaþ kaçýndýklarýný gösteriyor.<br />

Gurbetciler önemli döviz kaynaðý<br />

Almanya‘ da yaþayan yaklaþýk 2,5 milyon ve çeþitli ülkelerde<br />

yaþayan Türk vatandaþlarýnýn havaleleri Türkiye için önemli<br />

döviz kaynaðý. Sabah <strong>Gazetesi</strong>‘ nin verileri, son on yýlda (1990-<br />

2000) yapýlan yatýrýmlarýn yaklaþýk 88 milyar Alman Marký deðerinde<br />

olduðunu gösteriyor.<br />

1998‘ den beri gerileme<br />

Fakat araþtýrmalar 1998 yýlýndan itibaren yapýlan yatýrýmlarda<br />

gerileme tespit etti. 1998 yýlýndan önce kaydedilen rekor<br />

yatýrým 11,6 milyar Alman Marký‘ yken, geçen yýl yalnýzca 9,9<br />

milyar Alman Marký deðerinde havale gözlemleniyor. Ýlk altý<br />

ayýn gerilemesi bu seviyede devam ederse, gelecekte bir kriz<br />

daha görülüyor.<br />

Kendini ihbar eden serbest<br />

Avukatlarýn yaptýklarý araþtýrmalar, Almanya‘ da yaþayan<br />

Türk ve Yunan vatandaþlarýna en kýsa zamanda, aldýklarý faizlerin<br />

vergilerini ödemedikleri için, dava açýlabileceðini gösteriyor.<br />

Ancak yatýrýmcýlar kendilerini ihbar ettikleri taktirde, kendilerine<br />

karþý dava açýlmasýný önleyebilecekler.<br />

3000 Türk vergi kaçakçýsý<br />

Vergi kaçakçýlýðý avukatý Carsten Kuhlmann‘ in elindeki deliller,<br />

yalnýz Münster kentinin Maliye Baþmüdürlüðü‘ nün kayýtlarýnýn<br />

yaklaþýk 3000 Türk vergi kaçakçýsýna dava açabileceðini<br />

gösteriyor.<br />

Merkez Bankasý incelendi<br />

Kuhlmann, Maliye Baþmüdürlüklerinin ellerindeki delilleri<br />

geçmiþte yapýlan araþtýrmalardan kazandýklarýný açýkladý.” 90‘ lý<br />

yýllarda yalnýzca Alman bankalarý deðil, ayný zamanda Türkiye<br />

Merkez Bankasý da incelendi.<br />

Gurbetçilere ikaz<br />

Kuhlmann ikaz ederek “Türkiye‘ de yaptýklarý yatýrýmlarýn<br />

faizlerini belirtmeyenler, maliye dairesinin sorrgulamasýný beklemesinler”<br />

dedi. Kendilerini ihbar edenler, ancak kaçakçýlýðýn<br />

sorumlu makamlar tarafýndan tespit edilmediði sürece, cezalandýrýlmaktan<br />

kaçýnabilecekler.<br />

Reparaturen<br />

aller<br />

Art<br />

AN UND VERKAUF<br />

VON GEBRAUCHT<br />

UND UNFALLWAGEN<br />

B O R N S T R 2 9 0<br />

4 4 1 4 5 D O R T M U N D<br />

Te l / Fa x : 0 2 31 81 8 3 3 3<br />

H a n d y : 01 7 2 5 3 2 2 4 9 9


Sayý: 7 5 Ekim 2001<br />

„Ýslam coÐrafyasi“NIN<br />

HARÝTASI YENÝDEN ÇÝZÝLÝYOR!<br />

ABD‘nin kalbi sayýlan Pentagon ve Ticaret<br />

Merkezine 11 Eylül‘de yapýlan saldýrýlardan<br />

sonra, ilan edilen „hedefi belirsiz“<br />

savaþ, Ortadoðu çoðrfayasýnýn haritasýnýn yeniden<br />

çizileceðini gösteriyor.<br />

Bush haclý seferlerine atýfda bulundu<br />

ABD Baþkaný, saldýyla ilgili kongrede yaptýðý<br />

konuþmada, Haclý seferlerine atýfda bulundu. Salgýrganlarýn<br />

nerede olursa olsun izleneceðini belirten<br />

ABD baþkaný, Osama Bin Ladini olayýn<br />

sorumlusu olduðu için, Taliban rejiminin kendilerine<br />

teslim etmesini istedi.<br />

Dýþiþleri Bakanlýðýndan açýklama;<br />

Ladin Afgansitaný terk etsede,<br />

vuracaðýz<br />

Olayýn birinci dereceden sorumlusu ilan edilen<br />

Ladin‘in, bunu red etmesine ve Taliban‘ýn Ladin‘e<br />

ülkeyi terk etmesini istemesine raðmen ABD,<br />

Afganistana girmenin hazýrlýklarýný yapýyor. ABD<br />

Dýþiþleri Bakanlýðý, „Ladin bu ülkede olmasada,<br />

Berlin’de binler gösteri yaptý:<br />

‘Misilleme yapýlmasýn’<br />

Alman kamuoyu,<br />

Amerika’nýn terör<br />

ertesi tavrýna iliþkin<br />

tepkisini dile getirdi. Berlin’de,<br />

Köln, Bremen ve Kassel’de binlerce<br />

kiþi, „Üçüncü Dünya Savaþý<br />

HASAN AYDIN<br />

ABD´nin tarihi Eylül´ü ve terör<br />

olmasýn“,<br />

„Yeteri kadar<br />

ölüm oldu“,<br />

„Misilleme yapýlmasýn“ pankartlarýyla<br />

gösteri yaptý. Berlin’deki<br />

gösteriye katýlan Afganlar da<br />

ABD´de yapýlanlarýn çok kanlý bir terör<br />

eylemi olduðu açýk. Kim yaparsa yapsýn<br />

binlerce insanýn öldüðü ve bir o<br />

kadarýnýnda sakat kaldýðý bir eylemin adý ancak terör<br />

olduðu söylenebilir. Bu terörü de kendi iç sorunlarýný<br />

ortadan kaldýrmak için bir malzeme olarak kullanmadan<br />

terörün her türlüsünü kýnamak gerekir, ama saðduyulu<br />

davranma dan kýnadýklarýný söyleyip savaþa<br />

destek verdiklerini söyleyenleride kýnýyorum.<br />

Çünü bir çok ülke bu durumu koz olarak kullanarak,<br />

kendi iç sorunlarýný demokratik yöntemlerle<br />

çözme yerine, „ biz baþtan beri teröre karþýydýk. Biz<br />

terörü yaþadýk.Biz terörü biliyoruz. Avrupa hep teröre<br />

destek verdi. Bu bir millatýr, uluslararasý teröre karþý<br />

bir ittifak olmalý.“ Safsatalarýyla kendi anti demokratik<br />

ve totaliter karakterlerini çok açýk bir biçimde<br />

ortaya koymaktadýrlar. Ne acýdýr ki medya´da bu<br />

politikanýn çok açýk bir þekilde þarlatanlýðýný yaparak<br />

savaþ çýðýrtkanlýðýnýn borazaný olmaktadýr.<br />

Biz terörün devlet politikasý haline geldiði ve insanlarýn<br />

diri diri yakýlarak öldürüldüðü bir ülkede geliyoruz.<br />

Sadece devlet terörünün maðduru deðil, ayný<br />

sorumluluðundan dolayý“ müdahalede bulunacaklarýný<br />

belirti.<br />

Tüm dünyada “Ladin“ operasyonlarý<br />

Müslümanlar zan altýnda<br />

Saldýrýnýn birinci dereceden sorumlusu olarak<br />

gösterilen Ladin ve ona baðlý grublara karþý,<br />

tüm ülkelerde seferberlik baþlatýldý. Ladinle iliþkisi<br />

olduðu ileri sürülen bir çok kiþi deðiþik ülkelerde<br />

gözaltýna alýndý. Ýslami kuruluþlar ayrýmsýz takibe<br />

alýndý.<br />

ABD‘denin deðiþik bölgelerinde, Müslüman ve<br />

müslüman olduklarý sanýlan kiþilere saldýrýlar geliþti.<br />

Bu saldýrýlarda hayatýný kaybedenler oldu.<br />

Üçüncü dünya savaþý<br />

11 Eylül‘de yapýlan saldýrýnýn kimler tarafýndan<br />

yapýlýrsa yapýlsýn, dünyaya yeni bir düzen vermek<br />

isteyen ABD yönetiminin uzunca zamandýr planladýðý<br />

Ortadoðuya girme planýna start oldu. Kimi<br />

yazarlar bu olayýn üçüncü dünya savaþýnýn<br />

baþlangýcý olduðunu yazdý.<br />

„Tedhiþe tedhiþle yanýt vermeyin-<br />

Afganistan’ý bombalamayýn“ pankartý<br />

açtý. Yapýlan kamuoyu<br />

yoklamalarýnda, Almanlar’ýn<br />

yüzde 58‘i, Almanya’nýn<br />

Amerika’ya destek vermesini<br />

olumlu buluyor. Yüzde 72‘si ise,<br />

Amerika’nýn misillemesinin savaþa<br />

neden olmasýndan korkuyor.<br />

zamanda medya terörünün de maðduruyuz. Bunun<br />

için terörün ne olduðunu iyi bilmekteyiz. Yaþadýðýmýz<br />

acýlardan dolayý bütün olaylarý aklýn yolu ile daha<br />

doðru ve saðduyulu bir biçimde analiz etme ve insanlýða<br />

karþý bir sorumluluk olmalýdýr. Neden terör?<br />

Insanlar nasýl terörist ve kime göre terörist olabilirler?<br />

Bence çok baþlý dünyamiz önce bu sorulara doðru<br />

yanýt vermek durumundadýr. Ya bizi yönetenlerde<br />

bir sorun vardýr, ya da insanlarda. Ama insanlarý<br />

þekillendirmede sistemin hem ideolojik hem politik<br />

araçlarýnýn çok güclü bir biçimde devrede olduðu bilinmektedir.<br />

O halde terörü ve teröristi dýþarda deðil,<br />

bizi yönetenlerin kendi siyasi ve ekonomik çýkar ve<br />

politikalarýnda aramalarý gerekir. Iki kutuplu dünyada<br />

sistemlerin birbirine karþý kullanmak amacýyla çok terörist<br />

yarattýklarý bilinmektedir. Bunlarýn baþýnda ABD<br />

ve soyvetler Birliði gelmekteydi. Sovyetler Birliðinin<br />

devreden çýkmasýyla birlikte ABD, dünya egemenliðine<br />

soyunarak eskiden kalma alýþkanlýklarla Arab<br />

milliyetçiliði, köktendinci ve bazý totaliter güçleri de<br />

kullanarak dünyaya yeni bir düzen vermek istediði<br />

bilinmektedir.<br />

Osama bin Laden´ý de ABD yaratmýþtýr. Kendisinin<br />

yarattýðý ve uzun zaman baþkasýna karþý kullandýðý<br />

bu silahýn kendisine döndüðü anda bunu bir üçüncü<br />

dünya savaþý gerekçesi haline getirmektedir. Hiçbir<br />

ciddi kanýt olmadan ABD çok emin bir biçimde olayýn<br />

arkasýnda Ladin´i görmektedir. Ancak eylemin kapasitesine<br />

bakýldýðýnda hiçte dýþarýdan gelmiþ 40-50<br />

kiþinin yapabileceði bir eylem deðildir. Her yönüyle<br />

çok güçlü devlet tekniðine sahip bir elin olayýn içerisinde<br />

olduðunu düþünmekteyim, çünkü eylemde hiç<br />

bir kanýt býrakýlmamýþtýr.<br />

Dünyamýzýn teröre karþý gösterdiði hassasiyeti<br />

bu konuda da göstermelidir. Elbette ABD halkýnýn<br />

Ýslam Bilimcileri medyayý eleþtiriyor<br />

Müslümanlar terörist deðil<br />

Almanya’ da yüksek okullarda eðitim veren<br />

Ortadoðu ve Ýslam Bilimleri uzmanlarý,<br />

ABD’ deki terörist saldýrýlarýn medyada<br />

veriliþ þeklini sert dille eleþtirdi. 17 üniversitenin<br />

uzmanlarý konuyla ilgili haber tarzýnýn “bazý bölümlerde<br />

kifayetsiz ve aldatýcý” olduðunu eleþtiren bir<br />

mütalaa imzaladý.<br />

Münferit olaylar herkese mal edilmemeli<br />

Köln Üniversitesi’ nde Oryantal Seminerde görevli<br />

bilim adamý Marco Schöller’ e göre, münferit olaylarý<br />

bir bölgeye ait bir vaka olarak yansýtmak yanlýþ.<br />

Schöller, bunun özellikle Filistin bölgesinde çekilmiþ,<br />

çocuklarý ve bir kadýný sevinç çýðlýklarý atarken gösteren<br />

filmin televizyonda tekrar tekrar gösterilmesinin<br />

dikkatini çektiðini belirtiyor. Bilim adamlarý, bazý<br />

medya organlarýnýn Müslümanlarý kökten dincilerle<br />

ayný kefeye koyarak terörist ilan etmeye kadar gittikleri<br />

eleþtiriyor. Yapýlan açýklamada, bunun manasýz<br />

olduðu vurgulanarak deðiþik milliyetlerin birarada<br />

yaþamasýna zarar verildiði belirtiliyor.<br />

Daha çok siyasi çaba talebi<br />

Bilim adamlarýnýn yaptýðý açýklama sadece medyayý<br />

eleþtirmeyle sýnýrlý deðil. Ayný zamanda birçok<br />

uzmanýn imzaladýðý mütalaa, söz konusu terörist<br />

saldýrýlarýn arkasýnda kültürler çatýþmasý yatmadýðýný<br />

da vurguluyor. Aslýnda sorunun “Ortadoðu’ da güç<br />

dengelerinin yeniden oluþmasýyla “ alakalýdýr denildi.<br />

Öte yandan Avrupalý ülkelerin bölgede siyasi açýdan<br />

daha çok çaba sarfetmesi gerektiðine dikkat çekildi.<br />

Açýklamada, sadece siyasi deðiþimlerin uzun vadeli<br />

koþullarý yaratacaðýný ve terörizmin kaynaklarýný yok<br />

edeceði belirlemesi yapýldý.<br />

açýlarýný paylaþmak gerekir, ama bu acýlara yeni<br />

acýlarýnda eklenmesi ne ABD halkýna ne de dünya<br />

insanlýðýna bir þey kazandýrmýyacaktýr. ABD´de teröre<br />

karþý mücadele adý altýnda dünyamýzý bir savaþa sürükleyecek,<br />

terörü ortadan kaldýramayacaðýný bilmektedir.<br />

Dünyayý tehdit ederek; „ ya bizden yana ya terörden<br />

yana olacaksýnýz“ söylemleriyle aslýnda yýllardýr<br />

bir türlü gerçekleþtiremediði be her þeye raðmen<br />

kurmak niyetinde olduðu yeni dünya düzenini kurmak<br />

için gerçek yüzünü ortaya koymaktadýr. Savaþý neredeyse<br />

zorunlu bir yaþam biçimi olarak dayatmaktadýr.<br />

Savaþ zorunlu bir yaþam biçimi olamaz, ( hele hele<br />

terörü yoketme aracý hiç olamaz). Savaþ bir çýlgýnlýktýr.<br />

Güç ve çýkar çatýþmasýnýn azgýn bir biçimi de<br />

yoketme aracýdýr. Savaþ insan yaþamýný onun en temel<br />

hakkýný yokeder, insan onurunu zedeler. Yakýn tarihimiz<br />

bunun örnekleriyle doludur. 1.ci ve 2. ci dünya<br />

savaþýný baþlatanlara bir þey kazandýrmadýðý gibi dünya<br />

insanlýðýna da acý, gözyaþý ve hüzün verdiði gibi, selameti,<br />

huzuru da geterimemiþtir. ABD Vietnam savaþý<br />

da ( senaryosu farklý olsa da ) ABD´ye bir þey kazandýrmadýðý<br />

gibi 50.000 ´nin üzerinde askerin ölümü<br />

ve bir o kadarýnýn da yaralanmasýna sebeb olmuþtur.<br />

Dolayýsýyla ABD amacýna ulaþmak için bu olayýn etkisiyle<br />

insanlarý savaþa sürükleyip motive etme yi kolay<br />

yapabilir, çünkü insan doðasýnda Sevgi, iyilik, güzellik,<br />

barýþ olduðu gibi, kin, nefret ve yoketme güdüsüde<br />

vardýr.<br />

Ancak terörün ortadan kalkmasý ve savaþlarýn durmasý,<br />

dünyadaki eþitsizliði yok etme güdüsünü ortadan<br />

kaldýrarak daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüklere<br />

yer vererek sonuç alýnabileceðini düþünüyorum.<br />

Dileðim odur ki; saðduyu, iyilik, güzellik ve barýþ galib<br />

gelsin...


Sayý: 7 6 Ekim 2001<br />

Afganistan’ýn milli geliri<br />

Ýstanbul’un sadece 10’da biri<br />

Afganistan, Sudan, Pakistan<br />

ve Irak, koyu bir yoksulluk<br />

içinde yaþýyor. Afganistan’da<br />

kiþi baþýna milli gelir 160, Sudan’da<br />

330, Pakistan’da 470 dolar. Sadece 4,1<br />

milyar dolarlýk bir milli gelire sahip<br />

olan Afganistan, Ýstanbul’un yaklaþýk<br />

10’da biri.<br />

ABD’deki terörist saldýrýlar sonrasý<br />

dünya gündemine oturan Afganistan,<br />

Sudan, Pakistan ve Irak koyu bir<br />

yoksulluk içinde yaþýyor. Afganistan’da<br />

kiþi baþýna milli gelir 160, Sudan’da<br />

330, Pakistan’da 470 dolarý ancak<br />

buluyor. Ambargo altýnda kývranan<br />

Irak’ta 1.000-1.500 dolar (1980’lerde<br />

4 bin dolarý aþýyordu) seviyesinde<br />

tahmin ediliyor.<br />

Bu rakamlarýn ifade ettiði yoksulluk,<br />

yaþanan krize raðmen hala<br />

2.500 dolar dolayýnda olan<br />

Türkiye’nin kiþi baþýna milli gelir<br />

rakamý göz önüne alýndýðýnda daha iyi<br />

anlaþýlýyor.<br />

Dünya Bankasý, Birleþmiþ Milletler<br />

Nüfus Fonu (UNDP) verilerinden<br />

yaptýðý hesaplamalara göre, özellikle<br />

Afganistan ve Sudan’ý, býrakýn hemen<br />

her veride en önlerde yer alan 31<br />

bin 910 dolarlýk kiþi baþýna milli geliri<br />

olan ABD ile karþýlaþtýrmayý, 1.380<br />

dolar milli geliri olan Mýsýr’la, 1.350<br />

dolar milli geliri olan bir diðer Afrika<br />

ülkesi olan Swaziland’la bile kýyaslamak<br />

mümkün deðil.<br />

KOCAELÝ’NÝN YARISINDAN AZ<br />

ÜRETÝMLE 26 MÝLYONU<br />

BESLEMEK...<br />

Örneðin Afganistan, 652 bin kilometrekarelik<br />

(km2) yüzölçümü ile<br />

Fransa’dan oldukça büyük bir alana,<br />

1999 yýlý verileriyle 25,9 milyonluk bir<br />

nüfusa sahipken, gayri safi milli hasýlasý<br />

(GSMH) sadece 4,1 milyar dolar.<br />

Bu rakam, 1998 verileriyle<br />

Ýstanbul’da 43,7, Ankara’da 14,6,<br />

Ýzmir’de 13,8, Bursa’da 7.4, Adana’da<br />

6,3 milyar, Antalya ve Ýçel’de 5,5’er<br />

milyar dolar, Konya’da 5, Manisa’da<br />

4,7, sadece 1.2 milyon nüfusu olan<br />

Kocaeli’nde ise 9 milyar dolardý.<br />

Ülkenin ihracatý ise yalnýzca 80<br />

milyon dolar. (Türkiye’nin ihracatýnýn<br />

binde 2,7’si, 1 günlük ihracatý kadar)<br />

Afganistan’da kiþi baþýna milli gelir 160<br />

dolarken, 1998 yýlýnda Türkiye’nin en<br />

fakir illeri olan Aðrý’da kiþi baþýna<br />

gelir 827 dolar, Muþ’ta ise 828 dolar<br />

düzeyindeydi.<br />

Yine, 29 milyon nüfusu, 2 milyon<br />

506 bin km2 ile Türkiye’nin 3 katýndan<br />

fazla yüzölçümü olan Sudan ise<br />

9,4 milyar dolarlýk milli gelirle Ýstanbul,<br />

Ankara ve Ýzmir’in arkasýnda<br />

kalýyor. Bu ülkelerin milli geliri 10<br />

milyar dolarý dahi geçmezken,<br />

ABD’nin 1999 yýlýnda milli geliri 8<br />

trilyon 879,5 milyar dolarý, savunma<br />

harcamalarý 1998 yýlýnda 269,7 milyar<br />

dolarý buluyordu. ABD, Afganistan’ýn<br />

2.165 katý bir GSMH’ye sahipti.<br />

Bir diðer ifadeyle Afganistan’ýn<br />

GSMH’si ABD’nin GSMH’sinin binde<br />

1’i bile deðil, binde yarýmýndan daha<br />

az düzeyde.<br />

SOSYAL VERÝLER FECÝ<br />

DURUMU ORTAYA<br />

KOYUYOR...<br />

Kadýnlarýn yüzde 84’ünün okumayazma<br />

bilmediði, halkýn sadece yüzde<br />

20’sinin þehirlerde yaþadýðý, kadýn<br />

baþýna çocuk sayýsýnýn 6,9 olduðu,<br />

5 yaþýna gelene kadar bin çocuktan<br />

257’sinin öldüðü Afganistan ile benzer<br />

durumdaki Sudan, ekonomik ve<br />

sosyal açýdan ortaçaðý hatta ilkel<br />

çaðlarý yaþýyorlar. Bu rakamlar Pakistan<br />

ve Irak’ta daha iyi olmakla birlikte<br />

pek de farklý deðil.<br />

Üstelik Afganistan, 1979 Sovyetler<br />

Birliði iþgalinden bu yana savaþ içinde<br />

yaþýyor. Ülkenin Sovyet iþgalinin<br />

yaþadýðý yýl olan 1979’da 225 dolar<br />

kiþi baþýna milli geliri son 22 yýlda<br />

artacaðýna cari olarak yüzde 28,9<br />

oranýnda azaldý. Dolardaki deðer<br />

düþüþü de hesaba katýldýðýnda kiþi<br />

baþýna milli gelirdeki düþüþ yüzde<br />

50-60’ý buluyor.<br />

Bu veriler, bu ülkelerin geniþ çaplý<br />

bir savaþla ekonomik ve sosyal açýdan<br />

çok da büyük bir yýkýma uðramayacaðýný,<br />

zaten bundan kötüsünün olmayacaðýný<br />

da bir anlamda gösteriyor.<br />

BÝR SENERYODA BENDEN<br />

Amerikaya karþý giriþilen saldýrýnýn yankýlarý<br />

bütün dünyada ve Türkiyede devam ediyor.<br />

Türkiye,kraldan fazla kralcý olduðu<br />

için,Amerikadan daha fazla bu konuda haber ve<br />

yorum yapýlýyor.Bunlara ben de katýlýrsam çeþni<br />

olur diye düþündüm.<br />

Yapýlan yorumlarýn içinde tek akla yakýn olaný<br />

Mahir Kaynak ve onun gibi düþünenlerin dile<br />

getirdiði senar-yodur.Diðerleri akýllarýný<br />

peynir_ekmekle veya islamla yedikleri için,geride<br />

bir þey kalmamýþ gözüküyor.<br />

Öncelikle,deliller elde edilmeden yorum<br />

yapmak ancak,kafasýndaki þablonu insanlara gerçek<br />

diye yuttur-maktýr.Bu hususun özellikle altýný<br />

çizmek gerekiyor.<br />

Þimdi bakalým, neler biliniyor:<br />

1-Dört uçak kaçýrýldý ama 7 uçak kaçýrýldýðý<br />

söyleniyor. Diðer 3 uçaktan haber olmadýðýna göre<br />

ya 7 uçak kaçýrýlmadý ya da 3 uçak bir yerde<br />

saklanýyor. Uçak saklamak kibrit saklamaya benzemediðine<br />

göre uçaklarýn saklandýðýný düþünmek<br />

mümkün deðil, o halde, kaçýrýlan sadece 4 uçaktýr.<br />

2-Uçaklarýn 3 tanesi hedefini bulmuþ,bir tanesi<br />

de düþmüþ veya düþürülmüþtür.<br />

3-Uçaklardan, kaçýrýldýðýna dair bir anons yapýlmamýþtýr.<br />

4-Uçaklar rotalarýný deðiþtirdikleri halde bu<br />

durum her nasýlsa fark edilmemiþtir.<br />

5-Ýçinde Arapça bir Kur’an ile,uçuþ el kitabýnýn<br />

bulunduðu bir araba ele geçirilmiþtir.<br />

6-Bin Ladenle baðlantýlý olduðý ileri sürülen bir<br />

AABF ALMANYA ALEVÝ<br />

BÝRLÝÐÝ FEDERASYONU<br />

ABD‘DE GERÇEKLEÞTÝRÝ-<br />

LEN SALDIRIYI LANETLEDÝ<br />

Amerikada yaþanan<br />

olaylarýn ar-dýnda<br />

Kamuoyuna ortak<br />

bir açýk-lamada bulun AABF<br />

(Almanya Aleviler Birliði<br />

Fedarasyonu), Almanya Alevi<br />

Genclýk Birliði ve Almanya<br />

Alevi Kadýnlar Biriði,<br />

„ABD‘de, yolcu uçaklarýný<br />

kaçýrarark gerçekleþtirilen<br />

insanlýk dýþý toplu katliamlarý<br />

lanetlediklerini ve bu katliamda yaþamlarýný<br />

yitiren binlerce suçsuz insanýn yakýnlarý ile<br />

acýlarýný paylaþtýklarý“ belirtildi.<br />

Kimin tarafýnda ve ne gerekçeye dayanýrsa<br />

dayansýn, bu katliam´ýn insanlýða karþý iþlenmiþ<br />

aðýr bir suç olduðunu ve bu olayýn Dünya<br />

barýþýný tehdit eden bu tür saldýrýlarla çeþitli<br />

inançlar ve halklar arasýnda yeni düþmanlýk<br />

tohumlarý ekildiðini belirten açýk-lamada,<br />

yüzyýllar boyu insan haklarýnýn yerleþmesi için<br />

yapýlan çalýþmalar ve elde edilen baþarýlarýn<br />

Saldýrýlar turizme çelme çakýyor<br />

Önlemler güven verecek<br />

Uzmanlarýn prognozlarýna<br />

göre,<br />

New York‘ ta<br />

meydana gelen terör saldýrýlarý<br />

Almanlarýn tatil<br />

yapmalarýnýda etkileyecek.<br />

Alman Seyahat Bürolarý ve<br />

Tatil Organizatör Birliði Baþkaný<br />

Klaus Laepple ”Yurtdýþýna<br />

tatil azalmayacak, fakat<br />

hedefler deðiþecek” dedi.<br />

Kazanan Ýspanya<br />

olabilir<br />

Tabii ki Afganistan ve Irak<br />

gibi tehlikeli ülkeler tatil için<br />

seçilmezken, Laepple‘ ye<br />

göre insanlar daha çok Ýspanya,<br />

Balear ve Kanarya adalarýna<br />

gi-decekler. Son Körfez<br />

Sa-vaþýnda kazanan Kanarya<br />

Adalarý olmuþtu.<br />

Ladin:<br />

Saldýrýlarla<br />

ilgim yok<br />

ABD’nin, 11<br />

Eylül Salý günü<br />

gerçekleþen<br />

terör saldýrýlarýnýn bir numaralý sanýðý ilan<br />

ettiði Usame bin Ladin, saldýrýlarla ilgisi<br />

olduðunu bir kez daha yalanladý.<br />

Pakistan’ýn Peþaver kentinde bulunan<br />

veya iki kiþi otelde iken gözaltýna alýnmýþtýr.<br />

7-Uçaklarý bizzat intihar komandolarýnýn<br />

yönettiði, zira hiçbir pilotun sivil hedeflere uçaðý<br />

yöneltmiyeceði düþünülmekte ve bundan da,uçaðý<br />

kaçýran ve kullanan kiþilerin pilotluðu bildiði varsayýlmaktadýr.<br />

8-Uçaðý kaçýran kiþilerin bu iþi býçakla yaptýðý<br />

ve 3-6 kiþi arasýnda olduklarý düþünülmektedir.<br />

Gördüðünüz gibi,bilinenler sadece 4 uçaðýn<br />

kaçýrýldýðý, uçaklardan, kaçýrýldýklarýna dair anons<br />

veya sinyal alýnmadýðý, kaçýrýlan uçaklarýn rotalarýný<br />

deðiþtirdiðidir. Bundan sonrakiler sadece senaryodur.<br />

Þimdi bu bilinenleri ve senaryolarý analiz<br />

edelim:<br />

A-Uçaklarýn rotasýný deðiþtirdiðini fark etmemek<br />

mümkün müdür? Uzmanlar buna hayýr<br />

cevabýný veriyor. O halde,bilinenlere þunu da ilave<br />

etmek gerekir:<br />

UÇAKLARIN ROTASININ DEÐÝÞTÝRÝL-DÝÐÝ<br />

Kýþ tatil hedefleri<br />

belli deðil<br />

Laepple, kýþ tatil hedefleri<br />

olan Türkiye‘ nin güneyine ve<br />

Mýsr‘ a henüz açýklama yapamazken<br />

“1991‘ deki Körfez<br />

Sa-vaþýndaki tecrübelerimizi<br />

bu olayla karþýlaþtýrama-yýz.<br />

Son savaþta hava saðlarý<br />

kapanmýþtý. Mýsýr zamanýnda<br />

savaþla ilgiliydi, böylece ne<br />

Türkiye‘ nin ne de Mýsýr‘ ýn<br />

etkileneceðini düþünüyorum.”<br />

dedi.<br />

Ýptallerin oraný normal<br />

Saldýrýlardan beri, ta-tillerden<br />

geri çekilme oraný<br />

normal çerçeve içinde olduðu<br />

bildirildi. Laepple büyük<br />

þehirlerdeki tatil iptalinin<br />

yüzde bir olduðunu açýklar-<br />

büyük zarara uðradýðý vurgulandý.<br />

Amerika´nin „teröre karþý mücadele“<br />

için silahlý karþý saldýrýya hazýrlandýðýný belirten<br />

AABF, terörle mücadelenin ýrkçýlarýn<br />

ve kökten dincilerin ekmeðine yað sürmeyecek<br />

kadar akýlýca olmak zorunda olduðuna<br />

vurgu yapýldý. Geçmiþteki bütün deneyimlerin<br />

kaba kuvvet kullanarak terörü<br />

yok etmenin mümkün olmadýðýný<br />

gösterdiðini ve „ Terörle mücadele“<br />

terörü besleyen sorunlarýn<br />

akýl ve anlaþma yoluyla çözümünü<br />

gerektirdiði belirtilmekte.<br />

Çok kültürlü, ancak ve ancak<br />

karþýlýklý dialog ve hoþgörü olduðu<br />

sürece toplumlar için bir zenginlik<br />

olduðunu, hangi ülkede olursa<br />

olsun, kendi ýrkýný ve kendi inancýný<br />

haklý ve diðerlerini haksýz gören anlayýþlarýn,<br />

demokratik haklarý istismar etmelerine<br />

olanak verilmemesini vurgulanan açýklamada,<br />

„ Biz bütün dünya ülkelerinde demokrasinin<br />

ve insan haklarýnýn yerleþmesinde<br />

yanayýz. Aleviler bundan sonra da Aleviliðin<br />

haksýzlýklara karþý gelme geleneðini sürdüreceðiz<br />

ve bu mücadelede insan haklarý ve<br />

demokrasinin yaþamasý icin eþitlik ve dialog<br />

içinde her kurum ve organizasyonla birlikte<br />

çalýþmayý devam edeceðiz“ dendi.<br />

ken, küçük þehir ve köylerdeki<br />

iptallerin yüzde üç<br />

ol-duðunu açýkladý. Bu oranýn<br />

içinde tatil hedeflerinin deðiþimi<br />

dahil.<br />

Güvenlik<br />

önlemleri artacak<br />

Klaus Laepple “Uçak yolculuðundaki<br />

artan güvenlik<br />

önlemleri, yolcularýn güvenini<br />

kaza-nabilmek için en iyi<br />

yol. Tüm bagajlarýn kontrolü<br />

zaten yýl sonuna kadar Almanya‘<br />

nýn her havaalanýnda<br />

uygulanacaktý. Yolcular bunlarý<br />

hoþgörüyle karþýlýyorlar.<br />

Uçaðýn içinde bulunan görevlilerde,<br />

yolcularýn silaha<br />

benzer maddelerle uçaða<br />

girememelerinden emin<br />

olmalarý gerekir. Fakat el<br />

bagajýnýn tamamen<br />

yasaklanacaðýný sanmýyorum”<br />

þeklinde konuþtu.<br />

Afgan Ýslami Basýn Ajansý’na açýklama<br />

gönderen bin Ladin, “ABD parmaðýyla<br />

beni gösteriyor, ama bunu asla ben yapmadým”<br />

ifadesini kullandý.<br />

Bin Ladin, yardýmcýsý Abdüssamed<br />

aracýlýðýyla ajansa gönderdiði açýklamada,<br />

“Bunu yapanlar, kendi çýkarlarý için yaptýlar.<br />

Ben Afganistan’da yaþýyorum ve<br />

bu tür eylemlere izin vermeyen Molla<br />

Ömer’e baðlýyým” diye yazdý.<br />

Bin Ladin, kanlý saldýrýlardan hemen<br />

sonra da terörist saldýrýlarla iliþkisi<br />

olmadýðýný açýklamýþtý.<br />

SÝVÝL VE ASKERÝ KÝÞÝLER TARAFINDAN<br />

BÝLÝNMEKTEDÝR. Buna itirazýnýzýn olmadýðýný<br />

zannediyorum.O halde yine sormak lazým: PEKÝ O<br />

HALDE BUNA NÝYE TEPKÝSÝZ KALINDI? Buna<br />

nasýl bir cevap vereceðinizi doðrusu merak ediyorum.<br />

B-Uçaklardan bir tanesi Pentagona hedeflenmiþ<br />

idi.Pentagon,kendisinin üzerinde uçan bir<br />

uçaðý tespit edecek radar sistemine sahip deðil<br />

midir?Elbette sahiptir.O halde sorularýmýza bir<br />

yenisini ilave edelim:<br />

PENTAGON,NÝÇÝN KAÇIRILAN UÇAÐIN<br />

KENDÝSÝNÝ ÝMHA ETMESÝNE TEPKÝSÝZ KAL-<br />

MIÞTIR? NORMAL ÞARTLARDA, DAHA YASAK<br />

BÖLGEYE GÝRDÝÐÝ ANDA UÇAK UYARILIR<br />

VE UYARILARA CEVAP ALINMAZ VEYA ROTA<br />

DEÐÝÞTÝRÝLMEZ ÝSE BU UÇAK ÝMHA EDÝLÝR.BU<br />

UÇAK NÝYE ÝMHA EDÝLMEMÝÞTÝR?<br />

C-Uçaklarý kaçýranlarýn çok örgütlü olduklarý


Sayý: 7 7 Ekim 2001<br />

YETERKÝ KARARMASIN...<br />

Olgun Þensoy<br />

senolgun@turk.net<br />

DEVAM MI TÜKENÝÞÝMÝZÝ<br />

SEYRETMEYE ?<br />

Dünyanýn kaynadýðý Filistinli bebelerin<br />

oyun bahçeleri yerine sapanýyla<br />

en aðýr silahlara karþý doðduðu<br />

topraklarýný savunduðu bir dönemden geçerken,<br />

seyretmeye devam ediyoruz bütün kirliliðini<br />

dünyanýn...<br />

Seyirci kalmaya devam ediyoruz yýllarca<br />

ülke kalkýnmasýna katkýda bulunan emekli<br />

büyüklerimizin ev kirasýný bile karþýlamayan<br />

maaþlarýný alabilmek için banka kuyruklarýnda<br />

yok oluþuna.<br />

Seyirci kalmaya devam ediyoruz özelleþtirme<br />

furyasýyla onbinlerce insanýmýzýn<br />

iþsiz kalýþýna.<br />

Seyirci kalmaya devam ediyoruz açlýðýn<br />

Karen Fogg: Türkiye<br />

hazýr deðil<br />

Avrupa Birliði Türkiye<br />

Temsilcisi Büyükelçi<br />

Karen Fogg, Türkiye’nin<br />

henüz bir müzakereye aday ülke<br />

olmadýðýný söyledi.<br />

AB Türkiye Temsilcisi Büyükelçi<br />

Karen Fogg, Türkiye’nin<br />

henüz bir müzakereye aday ülke<br />

olmadýðýný söyledi. Fogg, Siyasi ve<br />

Sosyal Araþtýrmalar Vakfý’nýn<br />

düzenlediði “AB-Türkiye iliþkileri”<br />

konulu konferansta yaptýðý konuþmada,<br />

Türkiye’nin birkaç ay içindeki<br />

ekonomik performansýnýn çok<br />

önemli olduðunu belirterek, “Türkiye<br />

ekonomik olarak toparlayamazsa<br />

diðer alanlarda çok<br />

zorlanacak” dedi.<br />

Türkiye’nin herkesi þaþýrtmaya<br />

aday bir ülke olduðuna dikkati<br />

çeken Fogg, “Türkiye eskiye<br />

ve Amerikan istihbarat birimlerinin haberi olmadan<br />

bu eylemi gerçekleþtirdikleri iddia edilmektedir<br />

ki,iddiaya gerek yok,gerçekten planlý ve mükemmel<br />

bir organizasyonla bu iþlar baþarýlmýþtýr.O<br />

halde bu sorulara bir yenisini ilave edelim:<br />

BU DERECEDE MÜKEMMEL BÝR ÖRGÜT,<br />

GERÝDE KUR’ANI KERÝM VE UÇUÞ EL KÝTABI<br />

BIRAKIR MI? Vereceðiniz cevabýn hayýr olacaðýndan<br />

eminim...O halde, 5.maddede dile getirilen<br />

senaryo gerçeðe uygun deðildir.Buna baðlý olarak<br />

da 6.maddenin bir kýymeti yoktur.4.maddede<br />

belirtilen gerçeðin(?) de gerçeðe uygun olmadýðýný<br />

yukarýda belirttik.Yani uçaklar rotasýný deðiþtirecek<br />

de bu durum fark edilmeyecek.Sizce bu ihtimal<br />

dahilinde midir? Gelelim 7.maddeye,bu,gerçeðe<br />

en uygun senaryodur.Yani uçuþ bilgisi olmayan<br />

birisi bir uçaðý yönetse bile,4 ayrý uçaðý uçuþ bilgisi<br />

olmayan 4 ayrý kiþinin ayni mükemmellikle idare<br />

etmesi mümkün deðildir.YANÝ,UÇAKLARI, ÝYÝ<br />

kýyasla çok daha karmaþýk süreçte.<br />

Ýnanýlmaz bir hýzla üyeliðe gidebilir<br />

veya hiç hareket etmeyebilir”<br />

þeklinde konuþtu.<br />

Rapor tartýþma<br />

yartacak<br />

AB’nin her yýl yayýnladýðý ve<br />

Kasým ayýnýn ortasýnda çýkacak<br />

raporun Türkiye’de tartýþma yaratmasýný<br />

beklediðini ifade eden Fogg,<br />

Türkiye’de adaylýk yolunda somut<br />

olarak yapýlanlarý görmek istediklerini<br />

söyledi. Nice zirvesinden<br />

sonra imzalanan Nice anlaþmasýnda<br />

bazý kriterler saptandýðýný<br />

anlatan Karen Fogg, “Nice zirvesi<br />

hiç bir adayý diðerinin üzerine<br />

hat safhaya ulaþtýðý ülkemizde her okul için<br />

ayrý forma ve kitap basýlmasýna göz yuman<br />

milletimin vurdum duymazlýðýna.<br />

Seyirci kalmaya devam ediyoruz büyük<br />

ozan Nazým Hikmet’i karalayan, Sivas katliamýný<br />

alkýþlayan eðitmenlerin çýð gibi<br />

büyüyüþüne.<br />

Seyirci kalmaya devam ediyoruz fýndýk<br />

üreticisine verilen komik taban fiyatýyla yöre<br />

halkýnýn felakete sürükleniþine.<br />

Hayretler içinde izliyoruz halký doðru<br />

bilgilendirmekle yükümlü görsel yazýnsal<br />

basýnýn Garih cinayeti ile birlikte gencecik<br />

yoksul bebelerimizi suçlu ilan ediþine.<br />

Seyirci kalmaya devam ediyoruz okullarda<br />

ki zorunlu din eðitimine, üniversite kapýlarýn<br />

daha içeriye girmeden ödenen haraçlara.<br />

Bunlarda yetmiyormuþ gibi iktidarda ayrý,<br />

muhalefette ayrý söyleyip, birde sýkýlmadan<br />

çocuklarýna kredi için baþvuran vekilleri<br />

ödüllendiriyoruz alkýþlayarak kürsü konuþmalarýnda.<br />

Dünyamýz hýzla kirletilmeye devam ederken<br />

Türk medyasýný elinde bulunduran holding<br />

patronlarý da unutup basýn ahlak<br />

kurallarýný her gün pis iliþkilerini döküyorlar<br />

ortalýklara birbirlerinin. Buda yetmezmiþ gibi<br />

EÐÝTÝM ALMIÞ PÝLOTLAR YÖNETMÝÞTÝR.Son<br />

maddede belirtilen senaryonun ne derecede akla<br />

yakýn olduðunu bir de sizin düþünmenizi istiyorum:<br />

1-Öncelikle,bunlarýn 3-6 kiþi olduðunu kim bildirmiþtir?<br />

2-Bunlar her uçakta ayni sayýda mýdýr?Her<br />

uçaktan bunlarýn sayýsýný bildiren insanlar mý<br />

olmuþtur?<br />

3-Uçaklarda 60-70 kiþi olduðuna göre,bu<br />

sayýda insan sadece býçakla bu kadar kiþiyi ve ayrýca<br />

personeli etkisiz hale getirebilir mi?<br />

4-Yolcularýn veya personelin,sadece býçak<br />

karþýsýnda korkup sessiz kalmasý düþünülebilir mi?<br />

5-Korsanlarýn sayýsýný bildiren insanlarýn,<br />

onlarýn rengini, milliyetini vs.yi bildirmemesi<br />

mümkün müdür?<br />

6-Ýnsanlar bunu birilerine bildirdiyse o birilerinin<br />

durumu yetkililere bildirmemesi mümkün<br />

çýkarmamakta, tek yapmaya<br />

çalýþtýðý þey müzakere aþamasýnda<br />

kriterleri istemektir” diye konuþtu.<br />

Türkiye’deki sivil toplum kuruluþlarýyla<br />

özel sektörün AB ile<br />

iliþkilere çok hazýr olduðunu<br />

belirten Fogg, þöyle konuþtu:<br />

“Þahsi görüþüm Türkiye’nin bir<br />

kaç ay içindeki ekonomik performansý<br />

çok önemli. Ekonomik<br />

olarak toparlayamazsa diðer tüm<br />

alanlarda çok zorlanacak. Siyasi<br />

reformlarda zorlanacak, dýþ politikada<br />

zorlanacak, özellikle AB<br />

gözetimindeki Kýbrýs konuþmalarýnýn<br />

önümüzdeki yaz sonuçlanmasý<br />

lazým. Bir uzlaþma olmazsa,<br />

Kýbrýs’ta yapýlan müzakereler halledilmiþ<br />

olacak. Yaza kadar bu<br />

konuda sonuç alýnamazsa hepimiz<br />

çok zorlanacaðýz.”<br />

Türkiye’nin herkesi þaþýrtmaya<br />

aday bir ülke olduðuna dikkati<br />

çeken Fogg, “Türkiye eskiye<br />

kýyasla çok daha karmaþýk süreçte.<br />

Ýnanýlmaz hýzlý bir þekilde üyeliðe<br />

gidebilir veya hiç hareket etmeyebilir”<br />

dedi.<br />

müdür?<br />

7-Ýnsanlar bu durumu niye birilerine bildirmiþ<br />

de yetkililere bildirmemiþtir?Bu mümkün müdür?<br />

Vereceðiniz cevaplarýn hepsinin de olumsuz olacaðýný<br />

tahmin ediyorum.Þimdi gelelim diðer sorularýmýza:<br />

1-Amerika,hâlâ uçaklardaki yolcularýn kimliklerini<br />

tesbit edememiþ midir?<br />

2-Dört ayrý uçaktaki yolculardan,birbiriyle<br />

irtibatlý kiþileri tesbit etmek ABD için çok mu<br />

zordur?<br />

3-Ýç hat seferi olmasýna raðmen yabancý uyruklu<br />

kiþiler aranmadan mý uçaða girerler?Türkiyeden<br />

sadece ilmi toplantýlara katýlmak için bu memlekete<br />

giden kiþilerin saatlerce sorgulandýðý ve uçaða<br />

ondan sonra alýndýðý ifade edilmektedir.Bu arada<br />

üstleri ve eþyalarý da didik didik aranýrken diðer<br />

yabancý uyruklular bu muameleden muaf mýdýr?<br />

4-Amerikan vatandaþlarý ve eþyalarý hiç aran-<br />

eðlence merkezlerinde su gibi tüketilen<br />

pahalý içkileri asansör de nasýl seviþtiðini ballandýrarak<br />

anlatan ayaklarý yere basmayan<br />

genç kýzlarý haber diye bize sunuyorlar da;<br />

göstermiyorlar çöplükten geçinen aileleri,<br />

yürüyerek kilometrelerce yolu kat etmek<br />

zorunda kalan asgari ücretlileri, çocuðunu<br />

okula yazdýramayan yoksul aileleri.<br />

Mevsimin yüzünü kýþa çevirdiði hüzünlü<br />

sonbahar akþamlarýnda umutsuzluk daha da<br />

artýyor Baþkent Ankara da. Çocuðuna kitap<br />

alamayan aileler gibi damý delik kondusuna<br />

yakacak bulamayanlar da gözleri yaþlý. Yaþlý<br />

ve yaslý gözleri anne-baba sevgisini hiç tatmamýþ<br />

park banklarýnda yaðmurla uyanan<br />

bebelerin.<br />

Yaþlý gözleri yasta hala yürekleri depremle<br />

birlikte yerle bir olan yalnýz ve acýlý depremzedelerimiz<br />

umutla konutlarýný beklerken<br />

iktidar olan Marksistler! soyup soðana çevirmiþler<br />

Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanlýðýný. Onun<br />

içindir ki Koray Aydýn beyler teslim edememiþler<br />

konutlarý.<br />

Emeði ve barýþý alkýþlayan tüm sevgi dolu<br />

yüreklere selam olsun. Selam olsun kanamayan<br />

kan akýtmayan bir dünya özlemiyle yanýp tutuþanlara....<br />

maz mý? Gördüðünüz gibi,sorularý çoðaltmak<br />

mümkündür. Ancak biz hâlâ senaryomuzu<br />

yazamadýk.Ýsterseniz biraz muziplik olsun diye,bu<br />

iþi 12 EYLÜLCÜLERÝN YAPTIÐINI SÖYLEYE-<br />

LÝM. Baksanýza bu olay yüzünden 12 EYLÜL<br />

KAYNADI GÝTTÝ. HÝÇ BÝR GAZETE VE TELE-<br />

VÝZYON 12 Eylülden bahsetmedi.Anayasa deðiþikliði<br />

de pazartesiden itibaren güme gider.Neyse,12<br />

Eylül bu memleket için düþünülmesi gereken bir<br />

þey deðil,önemli olan Amerikanýn baþýna gelenlerdir.<br />

Zaten Amerika biz olmasak bu iþin altýndan<br />

zor kalkar.Onun için,býrakýn 12 Eylül gibi<br />

zýrvalarý da,Amerikaya yapýlan saldýrýyý kimin yaptýðýný<br />

bulmaya çalýþalým.Bakarsýnýz elma þekeri filan<br />

verirler.Ama ben bu iþten sýkýldým.Bu yüzden senaryo<br />

filan da yazmýyorum.Zaten elma þekerini de<br />

sevmem.<br />

Sacit Kayasu


Sayý: 7 8 Ekim 2001<br />

ALEVÝ KÖYDE<br />

SÜNNÝ GELÝN (EGE)<br />

Dr. HALÝS ÖZKAN<br />

hozkan@dem-ajans.de<br />

2000 yýlýnýn Aðustos ayýnýn<br />

çok sýcak günleriydi. Buna<br />

raðmen öteden beri aklýma<br />

koyduðum Ege Bölgesi araþtýrmasýný<br />

yapmak istedim.<br />

Daha Köy Enstitüsü´nde okurken,<br />

coðrafya dersinde Türkiye Bölgeler<br />

haritasýndan Ege Bölgesini öðrendim.<br />

Acaba günün birinde bu toprak altý ve<br />

toprak üstü zenginliklere verimli topraklara<br />

sahip her türlü sebze ve meyveyi<br />

yetiþtiren Ege Bölgesini görüp yerinde<br />

inceleyebilir miyim? Diye düþünüyordum.<br />

Iþte Aðustos 2000 tarihinde<br />

düþüncem gerçekleþti. Arzuladýðým ile<br />

araþtýrma zamaný arasýnda tam 51 yýl<br />

geçmiþti.<br />

Bir vesile ile Mersin´den Dalaman<br />

hava Alanýna gelmiþtim. Yolcu bekliyordum.<br />

Düsseldorf´tan gelen uçak<br />

indi. Yolcularýn arasýndas 3 tanýdýk<br />

ta vardý. Onlar tatilerini Dalaman´da<br />

geçirecekelerdi. Bana orada bir kaç<br />

gün kalmam teklif edildi. Zamaným<br />

vardý. Teklifi kabul ettim.<br />

Onlarla birlikte Dalaman´ýn Fevziye<br />

köyüne geldim ve orada konakladým.<br />

Bu fýrsattan istifade ederek,<br />

bir hafta gibi bir süre içerisinde<br />

Muðla, Fethiye, Ortaca, Dalaman,<br />

Bodrum, Köyceðiz, Datça, Marmaris,<br />

Milas ve Ula yörelerini gezdim. Halkla<br />

konuþtum. Bölgenin turistik ve tarihi<br />

yerlerini tetkik ettim. Tesadüfi bir<br />

sonuçta elime böyle bu olanaðýn<br />

geçeceðini bilmedigim için, fotoðraf<br />

makinasýný birlikte almamýþtým. Yoksa<br />

resimlenecek bir çok yerler vardý. Turistik<br />

yerlerin resimleri için baþka kaynaklardan<br />

yararlanacaðým.<br />

1948-1954 Köy Enstitüsündeki<br />

öðrenimimdeki yýllarda bize Ege Bölgesi<br />

öðretilirken turizm sözü bile<br />

edilmiyordu. Öðrenim harita üzerinden<br />

yapýlýyordu. Bölgelerin þehirlerini,<br />

komþu kentlerini, bitki örtüsünü, dað,<br />

tepe, nehir ve yaylalarýný, varsa sanayisini,<br />

iklimini, bölgede yetiþtirilen<br />

meyve, sebze ve ev hayvanlarýný öðrendik.<br />

Turizm tek kelime edilmiyordu.<br />

Ancak simdi bölgenin en büyük gelir<br />

kaynaklarýndan biri sahil.<br />

Bu tarihi eserler ve medeniyetler<br />

teþkil ediyor. Küçük bu araþtýrma<br />

kitabçýðýnda okunacaðý gibi, bölge ayný<br />

zamanda zengin medeniyet kaynaklarýna<br />

sahiptir. Bölgeye akýn eden ve<br />

bölgeden dýþarýya giden göçler için<br />

bölge hem beþik ve hem de eþiklik<br />

yapmýþtýr. Bu tarafý ile Ege Bölgesini<br />

ele aldýðýmýz zaman, burasý coðrafi<br />

yapýsý kadar, tarihi de övgüye deðer.<br />

Bu nedenle bölge kýsaca hem<br />

tarihi ve hemde coðrafi<br />

bakýmdan izah edilecek ve<br />

önemli olan tarafý,<br />

buradaki bir köy yapýsýnýn<br />

Doðu Anadolu Bölgesindeki<br />

bir köy ile kýsaca<br />

mukayese edilmelidir.<br />

Ege Bölgesi´nin tüm<br />

köy ve kasabalarýnda<br />

araþtýrmaya konu teþkil<br />

eden Fevziye Köyü´nde<br />

sade ve anlasýlýr bir Türkçe<br />

konuþulur. Doðu<br />

Anadolu´da olduðu gibi<br />

buralarda Mezra´lara rastlanmýyor.<br />

Bazý yörelerde “ lehçe veya<br />

aðýz” diyebileceðimiz, yöre halkýna<br />

mahsus bir konuþmaya rastlanýr. Bu<br />

konuþma þekli Türkçe´den fazla bir<br />

uzaklýk arz etmiyor...<br />

Tarihi süreci içerisinde, Ege Bölgesi<br />

Anadolu´nun bir çok yöresinden ve<br />

ayný zamanda komþu ülkelerden gelen<br />

göç akýmlarýna misafirlik etmiþtir.<br />

Gerek dýþ göçler ve gerekse iç göçler<br />

geldikleri Ege Bölgesine sosyal<br />

yaþantýlarýný, örf ve adetlerini, giyim<br />

ve yemek piþirme alýþkanlýklarýný birlikte<br />

getirmiþler. Elbette geldikleri yerlerde<br />

konuþtuklarý dil ayrýlýklarýný da<br />

birlikte getirmiþtir. Þunu da vurgulamak<br />

gerekir, Atatürk Türkçe Alfabeyi<br />

ilan edinceye kadar, hatta sonraki yýllarda<br />

bile, Türk Halký öz Türkçe´yi<br />

konuþmamýþtýr. Türkçe, Osmanlýca,<br />

Farsça, Kürtçe, Oðuzca ve Arabça dillerinin<br />

karýþýmýný oluþturuyordu. Aðýrlýklý<br />

Arapça, Farsça ve Osmanlýca´da<br />

idi. Þimdi bile kesinlik kazanmýþ bir<br />

Türkçe´nin konuþulduðu kanýsýný<br />

taþýmýyorum. Iþte Ege Bölgesindeki<br />

kent ve kasabalardaki “ lehçe veya<br />

dil” ayrýlýðý yukarýdaki nedenlerden<br />

dolayýdýr.<br />

Bu Kitapta, tarihi kaynaklara zemin<br />

olarak alýnan haritalar, bölgedeki çok<br />

eski medeniyetlerin býraktýklarý tarihi<br />

zenginlikleri, göç yollarýný, savaþ sebebelerini,<br />

Anadolu´da kurulan ve<br />

tarihe karýþan medeniyetleri gösteriyorlar.<br />

Anadolu´da kurulan o eski<br />

medeniyetleri bugün çok bilimsel<br />

araþtýrmalara konu teþkil etmektedir.<br />

Bilim adamlarý Ege Bölgesinde ve<br />

Türkiye´nin diðer bölgelerinde tarih<br />

sahnesinden silinmiþ olan medeniyetleri<br />

arkeolojik kazýlar ve araþtýrmalarla<br />

gün ýþýðýna çýkarýyorlar.<br />

Bir çok eski isimlerin, coðrafi ve<br />

tarihi haritalarýndan silinerek, yerlerine<br />

yenilerinin yazýlmasý, araþtýrmacýlara,<br />

araþtýrmalarýnda zorluk yaratýyor.<br />

Bazý seyahlar, geçmiþte Anadoluyu<br />

gezileri sýrasýnda yazdýklarý “ seyahnameler”<br />

dönemlerinin insanlarýnýn<br />

sosyal, kültürel ve sanatsal yaþamlarýný<br />

dile getiriyor ve günümüz araþtýrmacýlarýna<br />

ýþýk tutuyorlar.<br />

Heredot ve Evliya<br />

Çelebi Seyahatnameleri<br />

örnek olarak verilebilir.<br />

Türkiye´nin yedi<br />

bölgesinde yaþayanlarýn<br />

, ayrý yaþam<br />

biçimleri, ayrý örf,<br />

kültür, giyim ve daha<br />

bir çok deðiþik töreleri<br />

vardýr. Bunlarýn<br />

arasýnda inançlarýnda<br />

da farklýlýklar vardýr.<br />

Güney ve Doðu<br />

Anadolu Bölgelerinde<br />

yaþayanlarýn tabiat<br />

kuvvetlerine olan inançlarý,<br />

Türkiye´nin<br />

diðer bölgelerinde<br />

hemen hemen yok<br />

gibidir.<br />

Güneþe karþý tükürmemek,<br />

suya tükürmemek<br />

veya suya<br />

çiþini yapmak, aðaca<br />

çaput baðlamak, ocaktaki<br />

ateþin sönmemesine<br />

çok dikkat<br />

etmek, ocaktaki ateþe<br />

su döküp söndürmek, piþmiþ ekmeði<br />

ters koymamak, ekin tarlasýnýn içinden<br />

geçmemek, ay ve güneþe karþý durup<br />

dua etmek, mevsimlerin baþlangýcýnda<br />

ve sonunda kutlamalar yapmak,<br />

mezarlarýn baþýnda yemek veya sadaka<br />

daðýtmak, ölülerin adýna hayýr daðýtmak,<br />

mevlüt okutmak ve okutmamak,<br />

oruç tutmak veya deðiþik oruç þeklini,<br />

örneðin 12 Imamlarda 12 gün oruç<br />

tutmak ve daha bir çok deðiþiklikler<br />

gibi.<br />

Ilk dönemde atalarýnýn taþýdýklarý “<br />

laðap” ve köken isimlerini takma ve<br />

yaþatma her bölgede vardýr.<br />

Doðu Anadolu Bölgesinde piþirilen<br />

milli yemek ile Türkiyenin diðer bölgelerinde<br />

piþirilen yemekler arasýnda fark<br />

vardýr. Örneðin, Ege Bölgesinde, Doðu<br />

ve Güneydoðu Anadolu Bölgelerinde<br />

piþirilen “ gömbe” veya düðünlerde<br />

piþirilen etli nohut çorbasý biliniyor.<br />

Ege Bölgesinde, Doðu Anadolu<br />

Bölgesinde piþirilen “ pýtpýtýk” bulgurun<br />

çok ince öðütülmüþünden yapýlýr.<br />

Þire Kurt, sarmýsaklý ayran ile veya<br />

sarmýsaklý kurut ayraný ile yapýlan<br />

ve saç üstünde yanan kömürün ýsýsý<br />

ile piþen kömbenin kendisine has<br />

bir aletle ezilmesi ve ortasýna açýlan<br />

çukura kýzarmýþ tere yagýnýn konduðu<br />

yemektir. Keþkeþ, ayranda piþen<br />

dövme buðdaydan yapýlýr. Þire sele,<br />

saç´da piþirilen yufka ekmeðin yuvarlak<br />

hale getirilip, 3-5 santim uzunluðunda<br />

kesilip üst üste yýðýldýktan<br />

sonra üzerine kýzarmýs tereyaðý ve sarmýsaklý<br />

ayran dökülen yemek çeþidi.<br />

Bunlar Türkiye´nin sadece Doðu ve<br />

Güney Doðu Anadolu bölgelerine has<br />

yemek çeþitleridir. Bu ayrýlýklar giyim<br />

ve kuþamda, müzik, halk oyunlarý,<br />

çalgý aletlerinde de görülmektedir.<br />

Örneðin Ege Bölgesinde zeybek, Doðu<br />

Anadolu ve Güney Anadolu da “<br />

Delilo”, “ üç ayak”, “ Elazýð Dik<br />

Havasý” vs. Gibi oyunlardaki ayrýlýklar,<br />

karadeniz Bölgesindeki “ Horon,<br />

kemençe” ve bununla dile getirilen<br />

“ Laz” Halk Türküleri´ndeki farklar<br />

gözden kaçmýyor.<br />

Bu farklýlýklarýn çoðu göç edilen<br />

yerlere birlikte götürülmüþ ve kýsmen<br />

daha yaþamýný yitirmemiþlerdir.<br />

Yukaruda izahatlar, Anadolu´da<br />

bir multi kültürel insan topluluðunun<br />

yaþamakta olduðu ve bu insan<br />

mozaðini oluþtururanlarýn Anadoluyu<br />

kendilerina anavatan edindiklerini,<br />

ayrýlýklar ne olursa olsun, buradaki<br />

halk kitlelerinin iç içe yaþadýklarýný,<br />

birinin bir diðerinin örf ve adetlerine<br />

saygýlý olduðunu göstermektedir. Pek<br />

yakýn bir zamana kadar deðiþik inançtan<br />

birbirlerinden kýz alýp vermezken,<br />

þimdi artýk o köhne zihniyeti yerini<br />

daha insancýl ve barýþçýl atmosfere<br />

býraktýðýný, yapýlan evliliklerde de eski<br />

düþüncelerini geride býrakýldýðý görülmektedir.<br />

Yurtlarýný, barýnaklarýný, gerek<br />

kendi istekleri ve gerekse bazi tabii<br />

olaylar sonucu veya zoraki nedenlerden<br />

ötürü ( zelzele, sel felaketi, yer<br />

kaymasý, kuraklýk, miras, kan ve namus<br />

davasý gibi) terk eden kavim ve aile<br />

veya kýlanlar, kendilerine ve yanlarýnda<br />

götürdükleri hayvanlarýn yaþayabilmeleri<br />

için göl, nehir ve suyun bol olduðu<br />

mümbit yerler ve hatta düþman güçler<br />

ile soyguncular tarafýndan kolayca<br />

ulaþýlmayacak yöreler aramýþ ve yerleþmiþlerdir…<br />

Kendi istekleri veya zoraki sebeplerden<br />

dolayý, bidayettte Anadolu´ya<br />

gelen dýþgöçler, yol güzergahlarýnda<br />

bulunan yerleþim yörelerindeki<br />

toplumlara zarar vermemiþler. Onlarýn<br />

bulunduklari yöre veya yakýnlarýna yerleþen<br />

yeni konuklar, yerleþim bölgesindeki<br />

insanlarýn dillerini öðrenmiþ<br />

çoðu zaman inançlarýný da kabul etmiþler.<br />

Dil, din ve toprak edinme yüzünden<br />

biri birileriyle savaþmýþlardýr. Iyi<br />

komþuluk içinde yaþamasýný bilmiþlerdir.<br />

Kaldý ki o zamanlar, savaþmak<br />

kimsenin aklýna gelmediði için, savaþ<br />

aletleri de yokmuþ. Kavimler büyük<br />

topluluklar oluþturunca, beylikler ,<br />

devletler oluþtukça, nüfus arttikça,<br />

dinler meydana çýktýkça, insanlar<br />

toprak edinme, dinlerini kabul ettirme<br />

sebepleriyle biri birileriyle savaþmaya<br />

baþlamýþlar.


Sayý: 7 9 Ekim 2001<br />

EMEKLÝLÝK GELÝR HESABINA ÝLÝÞKÝN<br />

AÇILAN TÜM DAVALARI KAZANDIK!<br />

Anadolu Bankasý „ Emeklilik<br />

gelir hesabý“ ile ilgili<br />

konunun uzmaný Av. Mustafa<br />

Doðan ile yapýlan röportaj:<br />

-Sayýn Doðan, anadolu<br />

Bankasý´nýn “EMEKLÝLÝK GELÝR<br />

HESABI” uygulamasý nedir?<br />

Anadolu Bankasý ve bugün onun<br />

halefi olan T.C. Ziraat Bankasý A. Þ.<br />

1980´li yýllarda baþlattýðý “ emeklilik<br />

Gelir Hesabý” uygulamasý ile<br />

yurtdýþýnda yaþayan vatandaþlarýmýzýn<br />

yedi yýl boyunca her ay 150 DM. Ödemesi<br />

karþýlýðýnda o günkü kura göre<br />

ömür boyu her ay yaklaþýk 600 DM<br />

karþýlýðý olan Türk Lirasýný ödemeyi<br />

vaad etmiþtir. Anadolu Bankasý aylýk<br />

ödenecek miktarý vatandaþlarýmýzýn<br />

tercihine býrakmýþtýr. Emeklilik geliri de<br />

ödenen aylýkla baðlantýlý olarak Anadolu<br />

Bankasý tarafýndan hesaplanmýþtýr.<br />

Aylýk ödeme seçenekleri 50 DM-100<br />

DM- 150 DM olarak vatandaþlarýmýzýn<br />

tercihine sunulmuþtur.<br />

Anadolu Bankasý ile Emeklilik Gelir<br />

Hesabý sözleþmesi yapan vatandaþlarýmýz<br />

7 yýl sonunda ilk maaþlarýný<br />

almýþlardýr. Fakat Banka tarafýndan DM<br />

endeksli, enflasyon, Türk Lirasýnýn<br />

deðeri vs. dikkate alýnmadan ödenen<br />

maaþ çok komik miktarda kalmýþtýr.<br />

Bu nedenle bir ay öncesine kadar T.<br />

Emlak Bankasý A.Þ.´ye bugün de onun<br />

halefi T.C. Ziraat Bankasý A.Þ. ´ye karþý<br />

“ UYARLAMA DAVALARI” açýlmaya<br />

baþlamýþtýr.<br />

- “ UYARLAMA DAVALARI”<br />

nedir, dava sonucu ödenen maaþ<br />

miktarý ne kadar olmaktadýr?<br />

Uyarlama<br />

davalarý,<br />

vatandaþlarýmýz<br />

ile<br />

Anadolu Bankasý<br />

arasýnda<br />

yapýlan<br />

sözleþme<br />

gereðince<br />

ömür boyu<br />

ödenecek<br />

gelirin<br />

Türkiye´deki<br />

enflasyon ve<br />

Türk<br />

Lirasýnýn Mark ve dolar karþýsýnda hýzla<br />

deðer kaybetmesi neticesi çok düþük<br />

miktarlar haline geldiðinden bugünkü<br />

þartlarda Mark deðeri de dikkate alýnarak<br />

ödenecek aylýk gelirin arttýrýlmasý<br />

yani kýsaca ödenen aylýk miktarýnýn<br />

Türkiye´de günün þartlarýna uygun<br />

olarak arttýrýlmasý için açýlan davalardýr.<br />

Biz bu uyarlama davalarý sonucunda<br />

120 Bin 180 Bin TL. Olarak ödenen<br />

komik miktarda aylýk maaþlarý 350-450<br />

Milyon TL ye çýkartmýþ bulunmaktayýz.<br />

Buna iliþkin çok sayýda vatandaþlarýmýzýn<br />

davalarýný kazandýk ve elimizde<br />

mahkeme kararlarý mevcuttur.<br />

Bu davalarda Markýn bugünkü ve<br />

sözleþmenin imzaladýðý tarihteki deðeri<br />

dikkate alýnarak Mahkemece inceleme<br />

yaptýrýlmaktadýr. Ve inceleme sonucunda<br />

Mahkeme aylýklarýn arttýrýlmasýna<br />

karar vermektedir. Ve karar<br />

kesinleþince Emlak Bankasý ve þimdi ise<br />

Ziraat Bankasý tarafýndan, dava tarihinden<br />

itibaren Mahkemece belirlenmiþ<br />

yeni aylýk miktarý toplu olarak ödenmektedir.<br />

Altýný çizmem gereken bir<br />

Avrupa Kriz Müdahale Birliði’ ne veto<br />

“Aday ülkeye sýfýr puan”<br />

Brüksel’ de konu gündeme<br />

alýndýðýnda AB<br />

diplomatlarýnýn sinirleri<br />

her zamanki gibi yine<br />

gergindi. Türkiye Nuh diyor,<br />

Peygamber demiyor. Süddeutsche<br />

Zeitung adlý ulusal Alman<br />

gazetesi, “Aday ülkeye sýfýr<br />

puan” baþlýðý altýnda, Türkiye’<br />

nin Avrupa Kriz Müdahale<br />

Birliði projesini bloke etmesi<br />

karþýsýnda, Avrupa Birliði<br />

diplomatlarýnýn Türkiye ile<br />

iliþkilerin yeniden gözden<br />

geçirilmesini istedi. Türk<br />

Genel Kurmay Baþkanlýðý’ nýn<br />

uzlaþma önerilerini reddetmesinin<br />

Brüksel‘ i öfkelendirdiðine<br />

dikkat çekilen<br />

makalede, Türkiye’ nin bir<br />

taraftan Avrupa Birliði‘ nin en<br />

önemli projesini bloke edip,<br />

diðer taraftan Birliðe üye<br />

olmak isteyemeyeceði görüþü<br />

savunuldu.<br />

Avrupa Kriz<br />

Müdahale Birliði<br />

2003 yýlýndan itibaren<br />

60.000 askerle kriz bölgelerinde<br />

bir yýl süreyle barýþ<br />

gücü olarak müdahale edilebilmesi<br />

isteniyor. Birliðin küçük<br />

çaplý operasyonlara daha bu yýl<br />

içinde çýkabilmesi öngörülüyordu.<br />

Türkiye bloke ediyor<br />

Ankara, Kriz Müdahale<br />

Birliði‘ nin devreye girmesi<br />

durumunda alýnacak kararlarda<br />

eþitlik ilkesini isteyerek<br />

oy hakkýna<br />

sahip<br />

olmakta<br />

direniyor.<br />

Ancak bu<br />

müsaadeyle<br />

birlikte-<br />

Türkiye‘<br />

nin resmi<br />

de olmasa<br />

pratikte AB<br />

üyesi konumuna<br />

getirileceði anlamýna<br />

geldiðinin altý çizildi. Ne yazýk<br />

ki hiçbir AB üyesi, en azýnda<br />

yakýn zamanda bu imkaný tanýmaya<br />

hazýr deðil.<br />

Adaylýk statüsü<br />

eleþtirildi<br />

Süddeutsche Zeitung<br />

nokta da; bu davalarý bir an önce<br />

açmak ta fayda bulunmaktadýr.<br />

Çünkü Mahkemeler dava açýldýðý<br />

tarihten itibaren aylýk miktarýný<br />

arttýrmaktadýr. Dava açýlana dek<br />

ödenmiþ düþük aylýk bedelleri<br />

arttýrýlmamakta ve bir daha da<br />

bu düþük ödenmiþ aylýk için dava<br />

açma hakký kalmamaktadýr.<br />

Bugüne kadar açtýðýmýz tüm<br />

uyarlama davalarýný kazanmýþ<br />

bulunmaktayýz.<br />

- Bu davalar ne kadar<br />

sürmektedir ve vatandaþlarýmýz<br />

ne kadar sürede yeni<br />

aylýklarýný toplu olarak alabilmektedir?<br />

Bu davalar Istanbul Asliye ticaret<br />

Mahkemelerinde görülmektedir. Biz<br />

davalarýmýzý en geç iki- üç ay içerisinde<br />

sonuçlandýrmaktayýz. Fakat Banka avukatlarý<br />

karardan sonra tüm hukuki<br />

yollarý da kullanmaktadýr. Yani kararý<br />

Ankara Yargýtay´a göndererek temyiz<br />

etmekte ve temyizden sonra da karar<br />

düzeltme yolunu kullanarak davamýzýn<br />

sonuçlanmasýný geciktirmektedirler.<br />

Ancak Üst Mahkeme ( Yargýtay) de<br />

bugüne kadar ki bütün kararlarýmýzý<br />

ONAMIÞTIR. Yargýtay da davalý<br />

Bankanýn Karar düzeltme talebi reddedilince<br />

Mahkeme kararýmýz kesinleþmiþ<br />

olmaktadýr. Ve aylýklarýn ödenmesi<br />

için icra aþamasýna da kararýn kesinleþmesi<br />

ile gelinmektedir. Icra iþlemlerinden<br />

hemen sonra Banka ödemeyi<br />

yapmaktadýr. Böylece davanýn açýlmasýndan<br />

paranýn tahsiline kadar geçen<br />

süre takribi 8-10 ayý bulmaktadýr.<br />

Ancak önemli olan davanýn açýldýðý tarih<br />

deðerlendirmesini þu ifadelerle<br />

noktalýyor: “Türkiye karar<br />

mekanizmasýna eþit bir<br />

biçimde dahil edilmekte diretiyor.<br />

Ancak, Avrupa Birliði<br />

Türkiye’ yi arka kapýdan üye<br />

yapmaya hazýr deðil. Avrupa<br />

Birliði üye ülkeleri, Helsinki‘<br />

de ABD ve Almanya’ nýn<br />

yoðun baskýsý üzerine Türkiye’<br />

ye adaylýk statüsünün verilmiþ<br />

olmasýný yanlýþ bir karar olarak<br />

olduðunda dava on ay sonrada kesinleþse<br />

bu on aylýk maaþlarý yasal faizleri<br />

ile birlikte toplu olarak Bankadan tahsil<br />

etmekteyiz.<br />

- Emlak Bankasýnýn Ziraat<br />

Bankasýna Devredilmiþ<br />

Olmasýnýn Bu Davalara bir Etkisi<br />

var mi?<br />

Týpký Anadolu Bankasýnýn devredilmesinde<br />

olduðu gibi Emlak Bankýn<br />

Ziraat Bankasýna devredilmesinde de<br />

durum aynýdýr. Yani Hukukta geçerli<br />

olan HALEFIYET ILKESI ( Halef-Selef<br />

iliþkisi) gereði sonra gelen öncekinin<br />

bütün HAK ve BORÇLARINI üzerine<br />

aldýðýnda bundan sonra vatandaþlarýmýzýn<br />

bu drumdan bir zararý<br />

yoktur. Bundan sonra ki maaþlarýný<br />

ve mahkeme kararý ile yükselecek<br />

maaþlarýný Ziraat Bankasýndan alacaklardýr.<br />

- Sayýn Doðan bu konuda<br />

vatandaþlarýmýza nasýl yardýmcý<br />

olabilirsiniz?<br />

Bürom Istanbul´dadýr. Vatandaþlarýmýz<br />

büroma þahsen yada telefon<br />

ve faxla ulaþýrlarsa kendilerine her türlü<br />

hukuki yardýmda bulunabilirim.<br />

- Teþekürler<br />

Ýlgilenenler için<br />

Av. M Doðan‘ýn adresini veriyoruz:<br />

Millet Caddesi<br />

S. Sinan Sokak No 55/5<br />

Haseki/ Istanbul.<br />

Tel: 0212-621 73 60<br />

Almanya Tel: 0711 420 50 01<br />

Fax: 0212-621 79 68<br />

deðerlendiriyor.”<br />

Birlik, Türkiye’ nin de<br />

çýkarýna<br />

Almanya Savunma Bakaný<br />

Rudolf Scharping, bundan bir<br />

süre önce bir toplantýda<br />

Avrupa Birliði ile birlikte<br />

çalýþma perspektifinin Türkiye’<br />

nin yararýna olduðunu diyerek,<br />

Avrupa Birliði’ nin çözüm için<br />

yoðun çaba göstereceðinin<br />

altýný çizmiþti. Fransa Savunma<br />

Bakaný Alain Richard ise<br />

Avrupa güvenlik ve savunma<br />

politikasý konusunda artýk<br />

adým atma sýrasý Türkiye’ de<br />

olduðunu söyleyerek, aksi<br />

halde, Türkiye- AB iliþkilerinin<br />

olumsuz yönde etkilenebileceðini<br />

vurgulamýþtý.<br />

AB Baþkanlýðý‘ nýn , Türkiye<br />

ile Birlik arasýndaki zor iliþkisini<br />

eylül ortasýndaki bir<br />

toplantýsýnda derinden gözden<br />

geçireceði öðrenildi.


Sayý: 7 10 Ekim 2001<br />

T a v e r n e<br />

T i m b a l e s<br />

D i e k l e i n e g e m ü t l i c h e M u s i k k n e i p e<br />

Inh. Ali Osman „Alex“<br />

Reitzensteinstrasse 36, 70190 Stuttgart (Ost) Tel: 0711 262 37 71<br />

Uygun fiyata kuru<br />

gýda, et, meyve,<br />

sebze, hediyelik<br />

eþya ve katliteyi<br />

MARKETÝMÝZDE<br />

bulabilirsiniz!<br />

GELÝN GÖRÜN<br />

KANAAT GETÝRÝN<br />

Yer: Liederhalle Stuttgart Zentrum ( Berlinerplatz)<br />

Bethoven-Saal<br />

Tarih: 20.10.2001 Saat: 16.00<br />

Stuttgart Alevi Kültür Merkezi Gençlik Kolu<br />

Inh. A. Tomar<br />

Import & Export<br />

Agima Market<br />

Frederichstr. 4<br />

79713 Bad Säckingen<br />

Tel: 07761/ 93 66 11<br />

Açýlýþ saatleri: Pazartesi-<br />

Cuma; 09:00-20:00<br />

Cumhartesi; 08:00-16:00<br />

S T U T T G A R T<br />

A L E V I K Ü L T Ü R<br />

M E R K E Z I<br />

Sanatçýlar:<br />

· Selda Baðcan<br />

· Emra Saltýk<br />

· Zeynel Aba<br />

· Arzu<br />

· Ali Kýlýç<br />

· Mehmet Çapan ( Zazaca)<br />

· Ilknur Daðdelen ( Kürtçe)<br />

· Servet Düzen (Lazca)<br />

· Grup Canyoldaþlar<br />

· SAKM Halk oyunlarý Ekibi<br />

· Karadeniz<br />

Halk oyunlarý Ekibi<br />

· Amarandos Yunan<br />

Halk oyunlarý Ekibi<br />

· Flamingo ispanyol<br />

Halk Danslarý Topluluðu<br />

· Macaristan<br />

Roman Dans Grubu<br />

Konuþmacýlar :<br />

· Hakký Þahin<br />

SAKM Baþkaný<br />

· Deniz Kýral<br />

SAKM gençlik kolu baþkaný<br />

· AABF YK temsilcisi<br />

· Mustafa Düzgün-<br />

AA Akademi Genel Baþkaný<br />

· Muhterem Aras<br />

Stuttgart Belediye Meclis üyesi ( Yeþiller)<br />

· Ozan Ceyhun-<br />

Avrupa parlamentosu Milletvekili ( SPD)<br />

· Oliver Kirchner<br />

Stuttgart Belediye meclis üyesi (CDU)<br />

· Ertuðrul Günay<br />

CHP eski genel sekreteri ve P.M üyesi<br />

· Prof. Ali Nesin<br />

Aziz Nesin Eðitim Vakfý yön. Krl. Baþkaný


Sayý: 7 11 Ekim 2001<br />

Bellekteki acýnýn közü<br />

Süleyman AKGÜL<br />

Ýnsan beyni Ademin çocuklarýný<br />

hayvanlardan ayýran<br />

en önemli organlardan<br />

birisidir. Ýnsanýn ayakta yürümesi<br />

bir elin beþ parmaðýný ustaca<br />

kullana bilmesi ve bedenin bütün<br />

organlarýný düþünerek biri birinden<br />

baðýmsýz kullanabilmesi, yani<br />

eli kolu dururken beynin düþünmesi<br />

yaratabilmesi ve en önemliside<br />

beyin ýle gözün müttefikliði<br />

olayýdýr. Insaný sosyal yaþamý<br />

bakýmýndan hayvanlardan ayýran<br />

insanýn beyin ile göz arasýndaki<br />

iliþki vasýtasý ile iç güdüsünü<br />

deðiþtirebilmesidir. Iç güdüler<br />

tam canlýlarda var olan ve yaþam<br />

için en zaruri hal ve tavýr sistemidir.<br />

Iç güdüler canlýlarda gösterilmesi<br />

gereken tavýrlarýn emirleri<br />

için gerekli olan biyo Chemik<br />

maddelerin üretilmesi için sinyallerin<br />

ana yönetim sistemidir. Yani<br />

korkunun, kinin, sevginin ve hatta<br />

bir katili bile katil eden beyninden<br />

öte iç güdülerin etkisi ile biyo<br />

Chemik olarak üretilen sinyallerin<br />

beyin tarafýndan analiz edilip<br />

yürürlüðe koyulmasýndan öte bir<br />

þey degildir. Yalnýz Insanlardaki iç<br />

güdü olayýný hayvanlardan ayýran<br />

özellik hayvanlarda doðuþtan var<br />

olan hemen hemen tam olan bir<br />

iç güdü sistemi var insalarda ise<br />

her ne kadar doðustan sýnýrlý bir iç<br />

güdü sistemi varsada yaþam süresince<br />

ve beynin algýlama kabiliyeti<br />

ile bu güdüleri süreç içinde<br />

deðiþtirme ve geliþtirme kabiliyeti<br />

söz konusudur. Yani bir<br />

hayvan güdüsel olarak insanýn<br />

içinde vardýr, fakat insan hayvanýn<br />

içine sýðmaz. Insanýn tavrý<br />

ve iç güdüsel reaksiyonu onun<br />

bakýþ açýsýna baðlýdýr. Kinin ve<br />

düþmanlýðýn hakim olduðu bir iç<br />

dünyada iç güdüler ancak beyine<br />

onun hedefine ulaþmasý için gerekli<br />

emirleri verir. Yani kinde<br />

mütabaka söz konusu deðildir.<br />

Haarstudio<br />

DAMEN<br />

Trockenschneiden 18,-<br />

Waschen, Fönen ab 25,-<br />

Waschen, Schneiden, Fönen ab 33,-<br />

Waschen, Schneiden, Legen 30,-<br />

Waschen, Legen 23,-<br />

Dauerwelle komplett ab 75,-<br />

Färben ab 30,-<br />

Strähnchen ab 35,-<br />

Tönen ab 25,-<br />

HERREN<br />

Trockenschneiden 13,-<br />

Nassrasur 10,-<br />

Waschen, Schneiden, Fönen ab 18,-<br />

Kinderhaarschnitt/ Junge ab 10,-<br />

Kinderhaarschnitt/ Mädchen ab 15,-<br />

Waschen, Schneiden, Fönen, Nassrasur 30,-<br />

Buda insanda var olan hayvanýn<br />

kontrolu ele almasýdýr. Insanda<br />

düþünüp hareket eden bir varlýk<br />

olduðundan insanýn içindeki<br />

hayvan asýl hayvandan dahada<br />

tehlikelidir.<br />

Deðinmek istediðim nokta<br />

aslýnda kültür ve ahlaki anlamda<br />

insan olma olayýdýr. Bence kültür<br />

olayý daralan bir çevrede insanlarýn<br />

bir birine en çok muhtaç<br />

olduklarý bir ortamda birlikte<br />

yaþamý mümkün kýlmak için<br />

düþünen insanýn süreç içinde<br />

yaratýlmýþ olduðu zaruri bir toplumsal<br />

düzendir. Kültür coðrafik<br />

olarak ortak bir bölgeyi paylaþan<br />

homogen bir toplumun düþünmede<br />

ve yaþama bakýþ açýsý itibari<br />

ile kurallý ortak tavýrlarýnýn<br />

bileþkesidir. Kuralsýz hiç bir topluluk<br />

ortak idealinde muaffak<br />

olamaz. Yani kininde sevgininde<br />

mutlak bir kuralý vardýr. Buda kültürlü<br />

toplumlarda geliþen geniþ<br />

düþünme kabiliyeti ile içlerindeki<br />

hayvanýn geri kalmýþ toplumlardan<br />

dahada tehlikeli ve sistemli<br />

olduðunu belirtir. Çünkü burada<br />

daha sistemli çalýþan ve toplumsal<br />

bazda merkezileþtirilmiþ bir<br />

iç güdü olayý vardýr. Halbuki bu<br />

geri kalmýþ toplumlarda bu kadar<br />

merkezi deðildir ve daha çok kiþisel<br />

bazda veya alt kurumlarda<br />

vardýr. Merkezi bir ortak bileþkenin<br />

iç güdüleri kiþisel bazda<br />

olmadýðýndan hedef kendinden<br />

olmayan toplumlardan oluºturur.<br />

Buna toplumsal iç dinamizmde<br />

denile bilinir.<br />

Tarihte olumlu veya olmusuz<br />

en büyük ro-lüde iç dinamizmin<br />

güçlü olduðu yani ferdin bir<br />

bütüne uymak zorunda olduðu<br />

toplumlar oynamýþlardýr. Bunlar<br />

genellikle militarist yani iç güdüdeki<br />

toplumsal hayvanýn hakim<br />

olduðu bir karakteri taþýmaktalar.<br />

Toplumlarýn var olan insani<br />

güdüleri bu gibi hayvani güdüleri<br />

yargýlayamadýklarýndan, aslýnda<br />

bu temelde bir özentide vardýr,<br />

tarihte bu gibi tekerlemeler hep<br />

GEZER<br />

Wir haben auch Montags geöffnet!<br />

Westerbleichstr. 62<br />

44147 DORTMUND<br />

Tel:<br />

0231 88 21 776<br />

Öffnungszeiten<br />

Mo. bis Fr. 8.30 - 19.00<br />

Samstasg 8.00.15.00<br />

Friseurin wird<br />

gesuch!<br />

olmuþtur. Cengiz Khanýn ürettiði<br />

kan seli, Timur-lenk‘in, Hun<br />

imparatoru Atilla, Romalýlarýn ve<br />

daha sonrada kuzey avrupalýlarýn,<br />

genellikle Ingiliz ve Ispanyollar,<br />

Moðollarýn v.b. dünyanýn deðiþik<br />

bölgelerinde yakýp yýktýklarý ve<br />

soyunu tükettikleri halklar olayý<br />

vardýr. Bunlarýn hiç birisinin<br />

hesabý sorulmamýþtýr. Kinin ve<br />

hüküm sürme güdülerinin tahakümiyet<br />

kurduðu toplumlarda<br />

baþkada yýkýlacak bir þey bulmadýklarý<br />

zaman kelesi kana<br />

bulamýþ kurtlarýn bir birlerine<br />

saldýrmalarý gibi bir birilerine<br />

saldýrýrlar. Her düþünen beyin<br />

dýþa karþý baþarýlý olmanýn temelinde<br />

homojen bir iç dinamizmin<br />

olmasý gereðini bilmektedir. Buradaki<br />

fenomen iç toplumsal temizlik<br />

ayrý düþünen ferdinde bir<br />

bütüne itaatýný beraber getirir.<br />

Çünkü yaþam arzusu insanýn en<br />

etkin ve deðiþmez iç güdüsüdür.<br />

Yani bu güdü deðiþken yapýnýn<br />

her zaman üstündedir. Bunun<br />

en önemli örneðini Almanyada<br />

görebiliyoruz. Burada yazýmýn<br />

ana konusunu teþkil eden coðrafik<br />

bir bölgeye deðinmek istiyorum.<br />

Federal Almanyanýn<br />

Thüringen eyaletinde bulunan<br />

küçük fakat tarihi olarak hem<br />

kültürel ve hemde büyük bir traji<br />

açýsýndan büyük bir öneme sahip<br />

bir il.<br />

Weimar geçmiþi 899 yýllarýna<br />

uzanýr. Resmi olarak 1254 yýllarýnda<br />

il olarak tanýnan Weimar<br />

daha sonra 1547 yýlýnda katolik<br />

derebeylerlen girdiði savaþta<br />

yenilgi ile çýkan schmalkalden bölgesi<br />

protestan beyi kurfürst Johan<br />

Friedrich geri çekildikten sonra<br />

Weimar Saksonya Weimar derebeyliði<br />

yönetim merkezi olarak<br />

seçer. Weimar ilk baþlarda büyük<br />

bir þehir olmaktan öte büyük bir<br />

saray konumundadýr. Weimar‚a<br />

asýl tarihi kimliði kazandýran<br />

Braunschweig Wolfenbüttel protestan<br />

sarayýnda eðitim görmüþ<br />

Prenses Anna Amalia döneminde<br />

kazanýr. Anna Amalia´nýn edebiata<br />

olan özentisi ve düþünen insanlara<br />

olan ilgisi önemi çaðýmýzda<br />

dünyaca daha iyi anlaþýlmýþ olan<br />

Alman edebiyatýnýn büyüklerini<br />

bu büyük saraya çeke bilmiþtir.<br />

Ekonomik ve ticari önemi bakýmýndan<br />

pekte belirleyici bir<br />

büyüklüðü olmayan küçük þehir<br />

Weimar´a dönem düþünen beynin<br />

yoðunlaþmasý bakýmýndan rekabet<br />

edecek bir þehir yoktur.<br />

Prenses Anna Amalia‘nin Sosyal<br />

yapýsý ve kültürel olan özentisi<br />

dönemin ve hala günümüzdede<br />

dünyaca tanýnmýþ yazarlar, filozof<br />

ve müzikcileri olan Johan<br />

Wolfgang Goethe, Friedrich<br />

Schiller, Franz Liszt, Johan Sebastian<br />

Bach, Friedrich Nietzsche,<br />

Thomas Mann gibi þahsiyetleri bu<br />

küçük þehirde toplayabilmiþtir.<br />

Bu kadar büyük beyinleri küçük<br />

Weimar ile karþýlaþtýrdýðýmda<br />

birazda don kiþotun yapýsý aklýma<br />

geliyor. Weimar geleceði geçmiþinde<br />

olan bir þehirdir. Ekonomik<br />

ve ticari anlamda þehrin<br />

coðrafik yapýsýna baktýðýmda Weimar´ý<br />

ayakta tutan ve 2000 yýlýnýn<br />

dünya kültür merkezi yapan, ki<br />

bunu hak etmiþtir, Weimar´ýn<br />

geçmiþidir.<br />

Daha sonra 1918 lerde Almanyada<br />

yapýlan bir devrim sonucunda<br />

devrilen Krallýðýn yerine<br />

kurulan Cumhuriyetinde temeli<br />

Weimarda atýlmýþtýr. Fakat devleti<br />

ve sistemi ayakta tutan yönetimdeki<br />

beyin Weimar ruhundan<br />

öte Imparatorluða daha da baðlý<br />

idi. Buda daha sonraki süreçte<br />

ortaya çýkan ekonomik krizden<br />

ve dönemim sosyal demokrat<br />

yönetiminin ekonomik alandaki<br />

yetersizliði yanýnda ve Askerleri<br />

haklarý için barikatlara yatan<br />

iþçilerin üstüne sürmesi, temeli<br />

bir kültür þehrinde atýlan yeni<br />

insan þekillenmesinde en önemli<br />

rol oynayan sistemli düþünmenin<br />

þehrinde kurulan bu cumhuriyeti<br />

insanlýk tarihinin en büyük felaketine<br />

doðru götürdü ve tarihin<br />

acýlar deryasýnda gömdü.<br />

Insaný insan eden temel<br />

etkenlerden biriside belli prensiplere<br />

sahip olmasý, acýma ve<br />

sevgi duygularýný his etmesidir.<br />

Sevgiyi ve acýyý baþkasý ile paylaþmak<br />

ve baþkasýnýn acýsýný anlamak<br />

büyük bir insani nimmetir fakat<br />

bu duygular toplumsal koþullardan<br />

etkilenen deðerlerdir. Yani<br />

insanin iç dünyasý tamamen dýþa<br />

kapalý bir sistem deðildir. Yani iç<br />

güdüler belli bir iç dinamizmi olan<br />

toplumlarda üst yünetimce ve<br />

güncel yaþamýn yaratmýþ olduðu<br />

koþullardan etkilenir ve deðiþir.<br />

Bu insanýda beraberinde þekillendirir.<br />

Burada human þekillenmede<br />

bir ayrýþma ortaya çýkar.<br />

Yani kime acýnýr ve kiminle<br />

paylaþýlýr olayý vardýr. Burada<br />

insan þekillenmesinin en güzel<br />

özelliklerinden olan bu güzel duygularý<br />

kullanmada bir sýnýrlama<br />

oluyor. Yani burada insanýn þekillenmesinde<br />

ferdi geliþmeden öte<br />

bir merkezi ºekillenme söz konusudur.<br />

Kültürel geliþmeler insanýn<br />

sahip olduðu en büyük nimet<br />

olup ve ayný zamanda beyninde<br />

daha üretken olarak kullanýlmasý<br />

olayý vardýr. Yani kültürlü toplumlarda<br />

düþünme kabiliyeti oldukça<br />

geliþmiþ ve insanýn çok yönlü ve<br />

düþünmesi bayaðý üst bir düzeye<br />

varmýþtýr. Güzelliðin sevginin<br />

geliþen dilin ve kabiliyetin etkisiyle<br />

en iyi bir þekilde dile getirildiði<br />

ve yaþandýðý bir süreçtir.<br />

Fakat insan beyni sadece her<br />

þeyin iyisini üretmeye yatkýn<br />

deðildir. Insan beyni istek ve<br />

düþünce bazýndan üreten bir<br />

organdýr. Yani beyin bir þeyleri<br />

üretirken onun iyi ve kötü olduðunu<br />

ayýrt etmez. Bu analizi<br />

ancak iç güdüler yapar.<br />

Yani insanýn çevresine olan<br />

bakýþ açýsý üretilen düþünce<br />

mamülünü belli kategoriler çerçevesinde<br />

sýnýflandýrýr. Weimar<br />

olayý bu konuda en önemli bir<br />

kanýttýr. Düþüncenin mamülünü<br />

belli kategoriler çerçevesinde<br />

sýnýflandýrýr. Weimar olayý bu<br />

konuda en önemli bir kanýttýr.<br />

Düþüncenin ve Kültür dediðimiz<br />

meyvenin üretildiði bir kent olan<br />

Weimar da insanlýk tarihinin acýlý<br />

sayfalarýndan en sistemlisi ve en<br />

moderni ve ayný zamanda beynin<br />

teknik bazdada düþünme ve<br />

üretme kabiliyetinin sergilendiði<br />

bir örnektir. Geçenlerde bir dost<br />

ile beraber Buchenwald diye<br />

adlandýrýlan ve binlerce insanýn<br />

inanýlmaz acýlar ile ölümü dört<br />

gözle bekledikleri bu beyin<br />

müzesine gitmiþtik ve kendisi<br />

benden bu konuda bu yazýyý yazmamý<br />

istemiþti. Ben bu tabiyi<br />

yapýsý ile güzel olan bu doða<br />

parçasýnýn üretken beynin çirkin


Sayý: 7 12 Ekim 2001<br />

çýðlýklarý ile nasýl acýlar diyarý<br />

haline getirildiðini anlatmaya<br />

çalýþýyorum. Bence Alman toplumunun<br />

bu bölgeyi tüm önemli<br />

özelliði ile korumasý onlarýn tüm<br />

insanlýða sunmuþ olduklarý bir<br />

tarih dersidir. Bence bu tip tarihi<br />

müzelerin Türkiyede Amerikada<br />

ve Afrikada da kurulmasý gerek.<br />

Ýnsanlýðýn bunda ders almasý<br />

gerek. Tarihin bu acýlý sayfasý eðer<br />

tüm insanlýk tarafýndan bir insanlar<br />

tarihi olarak algýlanýrsa her<br />

toplumun bu acý deryasýný yaratmasýna<br />

gerek kalmaz. Fakat görünen<br />

odurki bu gibi tarihi müzeler<br />

yenilginin bir simgesi olarak ve<br />

kapitalin yaþamýn her alanýnda ne<br />

denli hüküm sahibi olduðunu simgeliyor.<br />

Nazilerin bu gibi kamplarda<br />

kullandýklarý teknik yani<br />

insan bedeninin onca acýdan<br />

sonra insan bedeninin yakýldýðý<br />

fýrýnlarda kullandýklarý teknik<br />

diyebilirimki o dönemde bizim<br />

coðrafyamýzda hiç bir ilin ekmek<br />

ihtiyacýný karþýlayan her hangi bir<br />

fýrýnda yoktu. Burada suçlu olan<br />

yine sadece alman toplumu deðildir.<br />

Avusturalyada ölürülen yerliler,<br />

Amerikada öldürülen kýzýl<br />

derililer, Afrikada kaçýrýlan zenciler<br />

ve orta doðuda yok edilen<br />

halklar için, ki bunlarýn sayýsý<br />

milyarý geçiyor, birer anýt dikilmiþ<br />

olsaydý Almanyadaki beynin<br />

bu kadar negativ düþünce yaratmasýna<br />

fazla kolaylýk saðlanmazdý.<br />

Als Beigeschmack<br />

bieten wir Ihnen<br />

auch Getränke an!<br />

Preisliste:<br />

Erwachsene 5,-/Std.<br />

Sch+ler 4.-/Std.<br />

Öffnungszeiten:<br />

täglich 9:00 bis 24:00<br />

Çünkü insanlar yapýsý bakýmýndan<br />

yarý açýk bir sisteme sahip<br />

olup daima çevrelerinden etkilenen<br />

varlýklardýr. Burada yenilen<br />

insanlýk için bir ders alma olanaðý<br />

yaratmasý söz konusudur. Peki<br />

hangi üstün tarafýn bu konuda<br />

insanlýða býraktýðý bir eser vardýr.<br />

Amerikalýlar öldürdükleri insanlar<br />

üzerinde çevirdikleri filimleri ile<br />

para kazanýyorlar. Ingilizlerin insanlýða<br />

karþý barbarlýklarýný haddi<br />

yoktur. Türklerin kendi barbarlýklarý<br />

üzerine konuþma korkularý<br />

olduðundan bu konuda film<br />

yapmaktan çekiniyorlar. Hun<br />

Imparatoru Atilla ve Moðol Imparatoru<br />

Cengiz Han hala büyük<br />

adam olarak görüldükçe daha<br />

nice böylelerinin ortaya çýkmalarý<br />

kaçýnýlmaz olacaktýr. Tarihte<br />

güçlü olan daima çarký kendinden<br />

taraf çevirmiþtir. Bence Yahudilerin<br />

dünyasýndaki kapitali olmasaydý<br />

alman-yada böylesi bir<br />

eserin insanlýða ders olsun diye<br />

ortaya çýkmasý pekte ihtimal<br />

dahilinda ol-mazdý. Ikinci dünya<br />

savaþýnda yaklaþýk 50 Milyon<br />

insan ölmüþtür. Ve bu kamplarda<br />

her milleten yani almanlar dahi<br />

binlerce insan yaþamýný acýlar<br />

içinde kayýp etmiþtir. Fakat bu gün<br />

ikinci dünya savaþýnýn acýlarýndan<br />

bahs edildiðinde sadece yahudiler<br />

akla geliyor. Ya çingeneler ya<br />

diðer insanlar yoksa diðer insanlar<br />

acýyý his etmiyorlarmýydý.<br />

Elbetteki yahudi halký bir toplum<br />

olarak büyük acýlar çekti ve bunu<br />

haklý gösterecek hiç bir insani<br />

deðer yoktur. Þuda bir gerçektirki<br />

eðer yahudilerin dünya kapitalinde<br />

büyük hisseleri olmasaydý<br />

onla-rýnda bu acýlarý Kürtler,<br />

Ermeniler, Kýzýl derililer ve Afrika<br />

köle zencileri gibi tarihin bilinmeyen<br />

derinliklerine gömülürdü.<br />

Yaþamýn her adýmý sistem olarak<br />

ve her bazda daima bir önceki<br />

adýmdan daha ileridir. Bununla<br />

beraber acýlarýda ayný oranda<br />

dahada sistemli olup geçmiþ ile<br />

kýyaslanacak düzeyde deðildir.<br />

Bence Buchenwald´ý sadece<br />

Weimar´da aramamak gerek. Bu<br />

gibi örnekler dünyanýn her<br />

alanýnda aranmalýdýr. Ýnsanlarý diri<br />

diri kuyulara gömen kuyucu<br />

Murat paþalarý ve insanlarý teknik<br />

yetersizlik yüzünden Dersimde<br />

maðalarara doldurup yakan ve<br />

kursun tasarufundan dolayý kayalardan<br />

attýran M. Kemalide<br />

görmek lazým. Insanlar birini<br />

yuhalayýp diðeri eþ deðeride hala<br />

büyük adam olarak gösterdikçe<br />

bu gibi örnekler ders olmaktan<br />

öte ayný þeyi tekrarlamada tecrübe<br />

kabiliyetini yaratýr. Dünyanýn<br />

neresinde böylesi ufacýk bir bölgede<br />

herþeyin hem iyisi ve acýsý<br />

bir arada görüle bilinir. Görünen<br />

odurki Weimar kapýlarý hem iyiyi<br />

ve hemde acýyý görmek için<br />

dünyaya acýktýr.<br />

Sie können das alles bei uns zu angemessenen Preisen geniessen<br />

Ihn.<br />

A. Akgün<br />

TÜBINGEN ÜNÝVERSÝTE<br />

ÖÐRENCÝLERÝNDEN<br />

ÖRNEK GÝRÝÞÝM<br />

Tübingen de „Lernstube<br />

„IST e.V“<br />

(Ýnternationaler<br />

Studentenverein Tübingen)<br />

öðrenciler tarafýndan<br />

11/1999 yýlýnda<br />

kurulduðunu belirten<br />

kurs yöneticisi Sayýn<br />

Vedat Günes (Hukuk<br />

talebesi), Tübingende<br />

modern kurs merkezinde<br />

eðitim<br />

faaliyetleri, 3-13 sýnýfa<br />

kadar ek dersler,<br />

(ingilizce,matematik,almanca),<br />

tatillerde abitur,mitlere<br />

reife, Hauptschulabschluß, Grundschule için intensiv kurslarý<br />

verildiðini ve öðretmenlerin Türk,Alman universite talebeleri<br />

olduðgunu açýkladý. Mevcut durumda talebe sayýsýnýn 80<br />

(alman ve yabancý sayýsý 14) civarýnda ve öðretmen sayýsýnýn<br />

da 17 olduðunu söyliyen Çiftçi, çocuklarýn baþarý oranýnýn<br />

çok yüksek olduðunu ve geçen yýl 15 4.sýnýf talebesinden,<br />

7´sinin Liseye (Gymnasium),4´ünün ise realschule´ye gittiðini<br />

söyledi. Lernstube dýþýnda öðretmenlerin evlerde fahri<br />

olarak çalýþtýklarýný, kurslarda uyuþturucu, Sigara, Alkol,<br />

þiddet vs. gibi seminerlerin verildiðini, ayrýca velilere yönelik<br />

pikni, anneler günü gibi aktivitelerinde düzenlendiðini vurgulayan<br />

Vedat Güneþ bu giriþimin Tübingen belediyesi tarafýndan<br />

büyük takdir gördüðünü açýkladýlar.<br />

Özel telefon<br />

görüþmeleri için<br />

odalarýmýz vardýr<br />

Tel: 0231 98 12 840<br />

Fax: 0231 98 12 84 22 Händy: 0173 270 62 78


Sayý: 7 13 Ekim 2001<br />

Düzgün Döner Produktion Grosshandel’in sahibi Hýdýr Düzgün;<br />

“Almanya’daki olanaklardan yararlanma yerine,<br />

Türkiye’deki tüçcar ahlakýný buraya taþýyoruz”<br />

Nerelisiniz? Almanya’ya gelmeden<br />

önce ne iþle uðraþýyordunuz?<br />

Ben aslen Hýnýs’ýn Taþbudak köyündenim.<br />

Öðretmenim. Ama bu meslekte<br />

uzun süre kalmadým. 1980’den<br />

sonra Ýstanbul’da serbest meslek hayatýna<br />

atýldým. Almanya’ya gelemden<br />

öncede ticaretle uðraþýyordum.<br />

Ne zaman Almanya’ya geldiniz?<br />

Almanya’ya 1992 yýlýnda geldim.<br />

Buraya gelen tüm yabancýlar gibi<br />

benimde bir sermayem yoktu. Olanaksýzlýklardan<br />

dolayý iþ yapma olanaðým<br />

yoktu. Fakat þuna inanýyordum<br />

ki, öteden beri benim düsüncemdi,<br />

olanaksýzlýklardan, olanaklar yaratmanýn<br />

tek þansý güçlü bir iradeye sahip<br />

olmaktýr. Gerçektende bir Asya insaný<br />

olarak Avrupa’nýn merkezinde hiç bir<br />

olanaða sahip olmadan iþ yapmanýn tek<br />

yolu irademi kullanmam oldu. Hatta bir<br />

örneðini söyleyebilirim, 1300 DM’ye<br />

bir araba almýþtým. Et satýþýna bu<br />

araba ili baþladým. Bu araba ile yolda<br />

kalmanýn acýsýný bilirim. Bu zorluða<br />

raðmen yabancý olarak Almanya’da iþ<br />

yapma piyasasýnýn et satýþýna açýk<br />

olduðunu tespit etmiþtim. Bir dönem<br />

bahsettiðim arabayla et satýþýný yaparken,<br />

hem alýcýyla, hemde eti satan firmalarla<br />

iliþkjilerimi geliþtirdim. Çünkü<br />

yaþamýn bütün alanlarýnda insanýn<br />

baþarýya ulaþabilmesi için insanlarla iyi<br />

ve güven verici iliþkilerin esas olduðuna<br />

inandým ve inanýyorum. Daha ilerde<br />

bu iþkiler temelinde Iserlohn’da küçük<br />

bir kasap dükanýnda ben ve benim<br />

yanýmda çalýþan bir iþçimle döner üretimine<br />

baþladým. Bu küçük iþ yeri<br />

ticari anlamda geleceðimin teminatý<br />

olduðuna inandým. Sadece yeteneklerimi<br />

kullanarak bu iþi geliþtirdim.<br />

Öyle bir düzeye geldimki artýk o<br />

küçük iþ yerinde ürettiðim mamül hakkýndaki<br />

talebe cevap verecek durumda<br />

deðildim. Dolayýsýyla 1998 yýlýnda þu<br />

anda Lünnen’deki bu iþletmemi hizmete<br />

açtým. Çevremizdeki dönercilere<br />

toptan döner satmaya baþladým. Þimdiki<br />

iþimizin temeli iþte bu küçük imalathanede<br />

atýldý.<br />

Bu iþe nasýl ilgi duydunuz?<br />

Bu iþte pazarýn açýk olduðunu<br />

gördüm. Her yerde imbisler ve<br />

resturantlar açýlýyordu. Bu dalda<br />

baþarýlý olacaðýmýzýn kanaatine vardým.<br />

Almanya’da bizim meslekle ilgili ürettilen<br />

model makinalarý aldým. Ve bu<br />

konuda Almanlarýn bu makinalarýn ne<br />

þekilde üretim yapacaklarý konusunda<br />

görüþlerimi söyledim. Sonuçta yeni<br />

yapýlan makinalarý üretimimizde kul-<br />

landým. Bu iþi geliþtirmek için hem<br />

düþünsel hemde bedensel olarak çok<br />

çalýþtýðýmý rahatlýkla söyleyebilirim.<br />

Bu iþe oldukça ilgi var. Son<br />

günlerde özellikle Dortmund’da<br />

döner imalatcýlarý çoðaldý. Bunu<br />

ne ya baðlýyorsunuz?<br />

Pazar geniþ.. Yine bizim toplumda<br />

bir kiþi bir iþi yaptýmý diðerleride<br />

peþinden yapmaya baþlýyor. Bir imbis<br />

furyasýda var. Her yerde imbisler,<br />

lokantlar açýlýyor. Bunlarýn ihtiyaçlarýný<br />

karþýlamak için tabiki üreticiyede ihtiyaç<br />

var. Bunun getirmiþ olduðu bir<br />

ilgide var.<br />

Ama bu iþi düzenli ve taleplere göre<br />

yapmak gerekiyor. Düzenli ve iþin hakkýný<br />

veren firmalar bu alanda geliþecek.<br />

Diðerleri geçici olarak bu<br />

dalda iþ yapmýþ firmalara<br />

dönecekler. Bir çok dalda<br />

bunun örnekleri var.<br />

Bu firmalarýn varlýðý<br />

piyasada fiyatlarý<br />

nasýl etkiler?<br />

Piyasada sünni bir<br />

rekabet oluþacak. Fakat<br />

neticede müþteride anlýyorki<br />

piyasaya girmek için<br />

bu tür firmalar kalitesiz<br />

ve karsýz satýþ yapýyorlar.<br />

Bunlarýn fazla dayanma<br />

sanþýda olmaz. Müþteri<br />

bu kaliteyi gördüðünde<br />

bir süre sonra tekrar eski<br />

aldýðý firmalara dönecek.<br />

Çünkü kalitesiz üretim<br />

onlarýnda iþlerinin düþmesine<br />

neden olacaktýr.<br />

Bunu gören iþletme<br />

sahipleri kaliteyi önemsiyeceklerdir.<br />

Bizde çalýþýp ve kendi<br />

iþlerini kuran arkadaþlar oldu. Bu arkadaþlardan<br />

bir çoklarý bir süre sonra iþin<br />

aslýný görüp, devam etmediler. Kimisi<br />

iflas etti, kimisde kapatmak zorunda<br />

kaldý.<br />

BSE hastalýðý döner imalatýný<br />

nasýl etkiledi?<br />

Genel olarak Avrupa’da, hatta<br />

dünyada bu iþi yapan firmalarý etkiledi.<br />

Dolayýsýyla benimde etkilenmemem<br />

içten bile deðil. Olumsuz yönde etkiledi.<br />

Eski biriktirmiþ olduðumuz birikimlerle<br />

ayakta kalabildik. Bir çok<br />

firma iflas etti. Tabi bu arada tavuk<br />

ve hindi döneri üretimi hýzlandý. Fakat<br />

fiyatlar arttý. Et üreticileri tavuk ve hindiye<br />

zam yaparken bizler bunu müþterilerimize<br />

aktaramadýk. Eski fiyatlar<br />

üzerinden satýþlar halen devam ediyor.<br />

Gerçi þimdi bu durum deðiþmeye<br />

baþladý. Dana etinden yapýlan döner<br />

sipariþleri baþladý. Buda, bu olumsuz<br />

durumun aþýlmaya baþladýðý anlamýna<br />

geliyor.<br />

Kimilerinin iddiasýna göre<br />

BSE tartýþmasý özellikle döneri<br />

kendine rakip gören, hamburgerci<br />

ve pizzacýlarýn iþi<br />

olduðunu söylüyor siz ne düþümnüyorsunuz?<br />

Bununda biraz payý var. Ama<br />

hastalýklar konusundada titiz davranmak<br />

gerekiyor. Bu konuda bizler üretimizi<br />

Avrupa standartlarýnda yapýyoruz.<br />

Tüm düzenlememizde buna göre.<br />

Son yýllarda Almnyada<br />

iþverenler çoðalmakta, giderek<br />

yatýrýmlarýn yönü burasý<br />

olmaktadýr. Neden?<br />

Ýnsanlar artýk burada yaþayacaklarýna<br />

karar vermeye baþladýlar. Burasý<br />

artýk ikinci bir vatan oldu bizler için.<br />

Bizlerde buradaki hayatýmýzý örgütlemek<br />

zorundayýz. Bunun bir parcasýda<br />

ticaret. Bakýn, Almanya bizlerin geliþtirdiði<br />

projelerde bizleri destekledi.<br />

Maddi anlamda büyük olanaklar sunmaya<br />

baþladý burada yaþayan ve iþ<br />

yapmak isteyenlere. Türkiyede böyle<br />

bir durum söz konusu deðildir. Üstüne<br />

üstelik insanlarýn ekonomik yatýrýmlarýnýn<br />

hiç bir güvencesi yok. Son<br />

ekonomik kriz bunun en iyi örneði.<br />

Buradaki olanaklardan yararlanmak<br />

gerekmektedir.<br />

Sizin belirtiðiniz olanaklardan<br />

yaralandýðýný var saydýðýmýz<br />

yatýrýmcýlarýmýz, ticari ahlak<br />

kurallarýna ne kadar riayet ediyorlar?<br />

Bizler daha Asya, Ortadoðu ticari<br />

kurallarýný iþletiyoruz. Almanyadaki ola-<br />

naklardan yararlanma yerine bizdeki<br />

tercih daha çok tüccarlýk mantýðýyla<br />

geliþiyor. Ne kadar kaparsam o kadar<br />

iyi olur mantýðý var. Tabi bu geliþtirmiyor.<br />

Geçici bazý birikimler yaratsada<br />

sonuçlarý itibariyle toplumuda güvensizlik<br />

yaratýyor. Bizde vurgun vurma<br />

mantýðý geliþmiþ. Türkiye’deki tüçcar<br />

ahlakýný buraya taþýyoruz. Üzücü.<br />

Son olarak söylemek istediðiniz<br />

bir þey varmý?<br />

Ýlk etapda bahsettiðim bozuk arabayla<br />

iki dönerle müsþteriye giderken,<br />

þu andaki iþ yerimde 30 civarýnda insan<br />

çalýþmaktadýr. Ayný zamanda Avrupa’da<br />

bu iþle ilgili geliþmiþ olan son teknolojiyide<br />

kullanýyoruz. Mesela kýyma döner<br />

imalatýnda 12 kiþinin yapacaðý iþi bir<br />

makina yapmaktadýr. Ayrýca Tavuk,<br />

hindi, dana yaprak dönerin imalatýnda<br />

da modern teknoloji ile donatýlmýþ<br />

makinalar kullanýlmaktadýr.<br />

Þunuda belirtmek istiyorum ki iþ<br />

hayatýmda hem genel olarak insanlara<br />

ve özeldede Almanya devletinin<br />

kurumlarýna karþý güven verici bir<br />

þekilde iþ yaptýðýnda devletin teþvik<br />

olanaklarýndan faydalanmak kolay olur.<br />

Ýþ hayatýnda beli bir süreyi arkamda<br />

býraktýktan sonra bu olanklardan faydalanma<br />

þansým oldu ve halende<br />

olmaktadýr.<br />

Geçmiþ bir süreçte doðru ve güven<br />

verici insan iliþkilerimin yaný sýra<br />

müþterilerime sunmuþ olduðum kaliteye<br />

dayanarak gerçekten kapasite<br />

büyüdü. Öyle bir momenti yaþýyorum<br />

ki gerçekten biz müþetri aramýyoruz.<br />

Ve hatta kapasiteye cevap veremediðimziden<br />

reklam yapmaya bile cesaret<br />

edemiyoruz. Dolayýsýyla daha<br />

büyük bir iþ yerinin tehmin edilmesi<br />

kaçýnýlmaz oldu. Ýþallah önümüzdeki<br />

günlerde böylesi bir olanak gerçekleþtiðinde,<br />

sizinle bir daha görüþürüz.<br />

Teþekürler<br />

Ben teþekür ederim.


Sayý: 7 14 Ekim 2001<br />

KÝRVELÝÐÝN<br />

TARÝHÝ ANLAMI<br />

Peygamberlik dostluðu<br />

vardýr. Seyidi bin Ububat,<br />

sünnet düðün<br />

hazýrlýðý yapýyor. ”Ben peygambere<br />

dost olacam” der. O<br />

zamanýn hükmüne göre peygambere<br />

elma gönderiyor. Peygambere<br />

göndererek davet<br />

ediyor. Peygamber çocuðun<br />

gözlerini kapatarak arkasýnda<br />

duruyor. Herkes bundan böyle<br />

dost oldu diyor.Herkesin dostluk<br />

kurduðu kiþi peygamberdir.<br />

Kirvelik böylece bir dostluk<br />

simgesidir. Yörede çok saygý<br />

gören bir görevdir. Buna Hz.<br />

Muhammed dostluðu denilmektedir.<br />

Kirvelik üç ana grupta<br />

toplanýr. Kötülüðü önlemek için,<br />

ihtiyaçtan doðan kirvelik, sevgiye<br />

dayanan kirvelik.<br />

a) Kötülüðü önlemek için<br />

kurulan kirvelik: Bir ailenin diðer<br />

bir aileye bilerek veya bilmeyerek<br />

bir zararý dokunur, bu<br />

zarar can kaybýna yol açacak<br />

kadar ileri dereceye varsa da<br />

zarar veren ailenin büyüðü zarar<br />

gören aileye giderek onlara on<br />

iki kuruþ verip kirvelik teklif<br />

eder. Bunu hiçbir aile reddetmemektedir.<br />

Bu þekilde bir hayli<br />

geçimsizlik, aileler arasýndaki<br />

düþmanlýk ve can kaybý önlenmiþ<br />

olur.<br />

b) Ýhtiyaçtan doðan kirvelik:<br />

Ýki ailenin kendi arasýnda yaptýðý<br />

yardýmlaþma ve hatýrdan dolayý<br />

yapýlýr. Bu yardýmlaþma ticari<br />

ve menfaat için deðil de bir ailenin<br />

diðer bir aileye karþý yapýlan<br />

iyilik ve dostluk örneðini unutulmamasýný<br />

ve böylece devamýný<br />

saðlamak için yapýlanýdýr.<br />

c) Sevgiye dayanan kirvelik:<br />

Esas kirveliðin temelini teþkil<br />

eden bu tip kirveliktir, kirvelik<br />

kiþiler arasýnda deðil aileler<br />

arasýnda tesis edilir.<br />

KÝRVELÝÐÝN GELENEK<br />

VE TARÝHÇESÝ<br />

Ýbrahim peygamberin oðlu<br />

olmaz, ikinci kez evlenir. Tanrýya<br />

yalvararak eðer bir çocuðu<br />

olursa hak yolunda kurban edeceðini<br />

vaat eder. Ýbrahim Peygamberin<br />

dileði kabul olunur ve<br />

bir çocuðu olur. Ýkinci ailesinden<br />

(eþinden) doðan çocuðun<br />

ismi Ýsmail konur. Ýkinci ailesinin<br />

ismi de Hacer’dir<br />

Ýsmail büyür. Cebrail bir<br />

nida getirerek Ýbrahim peygamber<br />

Ýsmail’i kurban edilmesi için<br />

söz verdiðini hatýrlatýr. Ýbrahim<br />

peygamber Ýsmail’i alýp Arafat<br />

daðýna götürürken yoldan<br />

Þeytan rast gelir Ýbrahim peygamberi<br />

caydýrmaya çalýþýrken<br />

Ýsmail o anda hurma yiyormuþ.<br />

Hurmanýn çekirdeðini babasýný<br />

caydýrmaya çalýþan þeytanýn gözüne<br />

atar ve bu adam seni caydýrmaya<br />

çalýþýyor der. Gözü kör<br />

olan þeytana o yüzden kör þeytan<br />

denir. O zaman þeytan bir ak<br />

sakallý kýlýðýnda geldiði için tanýnmamýþtýr.<br />

Ýsmail þeytaný teþhis<br />

etmiþtir. Ýbrahim peygamber<br />

oðlunu alýp Arafat daðýna çýkar<br />

gözlerini baðlar býçaðý çýkarýp<br />

kurban etmek için býçaðý boynuna<br />

atar fakat býçak kesmez<br />

býçaðý taþa vurur býçak mermer<br />

taþý keser. O anda Cebrail bir<br />

koç getirir o býçak ta konuþmaya<br />

baþlar “haktan izin yok,<br />

Ýsmail’in bir tüyünü kesemem”<br />

der. Cebrail Ýsmail’i kaldýrýp<br />

koçu indirir. Koç Ýsmail’in yerine<br />

kurban edilir.<br />

Kesilen kurbandan 90 kiþi<br />

yer, o zaman karýncalar gelir “Ya<br />

Ýsmail bizim payýmýz nerede”<br />

derler karýncalar davacý olur,<br />

Cebrail Haktan nida getirir. “Ya<br />

erenler diþlerinizin arasýný karýþtýrýn,<br />

onu da karýncalara<br />

verin” der herkes diþlerinin<br />

arasýnda olan eti karýncalara<br />

verir karýncalar davalarýndan<br />

vazgeçerler.<br />

Karýncalardan sonra bu defa<br />

toprak davacý olur. “kurban<br />

kesip yediniz, kanýný bana akýtmadýnýz<br />

“ der . kimse cevap<br />

vermez, Cebrail gene Haktan<br />

bir nida getirir. “Ey erenler<br />

Allah’ýn emri þu ki, Ýsmail’in<br />

bileðini kesin kan topraða aksýn,<br />

toprak razý olsun” der.<br />

O zaman Ýsmail’i sünnet ederek<br />

kaný topraða akýttýlar. Ýbrahim<br />

peygamberden kalan adet<br />

iþte budur.<br />

Tunceli’de kirvelik peygamber<br />

dostu olarak kabul edilir ve<br />

her çocuðun bir kirvesi vardýr.<br />

Kirvelik kuþaklar boyu devam<br />

ederek günümüze kadar gelen<br />

dostluktur.<br />

Böylece kirvelik<br />

esaslarýna göre:<br />

a) Sünnetten sonra kesilen<br />

et parçasý yere gömülür.<br />

b) Et yenilirken diþler<br />

arasýndaki et parçasý yenmez.<br />

c) Kurban olarak koyun cinsi<br />

makbuldür. Sakat , kulaðý kesik<br />

ama 1 yaþýndan küçük yaþlý<br />

hayvan kurban kesilmez.<br />

d) Kurbaný kesecek<br />

olan erkektir,<br />

erkek yoksa kadýn<br />

erkek çocuðun elini<br />

tutar býçaðý ona verir<br />

öylece keser.<br />

e) Kurban kesilen<br />

býçak baþka bir þey<br />

için kullanýlmaz.<br />

f ) Kirve olan aile yedi sülale<br />

sonra kýz alýp verebilirler.<br />

KÝRVELÝK (SÜNNET)<br />

DÜÐÜNÜ<br />

Kirvelik düðünü Tunceli yöresinde<br />

kutsal sayýlan bir törendir.<br />

Kirvelik adýný þundan<br />

almaktadýr:<br />

Erkek çocuk sünnet olunca<br />

gözlerini kapatana yöre terimiyle<br />

KÝRVE denir onun için çocuk<br />

ilk doðduðunda , bir dost gelir,<br />

çocuðun kirvesi ben olurum der,<br />

çocuk onun peþine (öteðine)<br />

atýlýr artýk iki aile arsýnda çok<br />

samimi bir dostluk (kutsal)<br />

kurulmuþtur.<br />

Ýki aile arasýnda yedi sülale<br />

(Kuþak) geçmeden kimse kimseye<br />

kýz vermez. Alýnýrsa<br />

dünyanýn en adi en büyük günahýný<br />

iþlemiþ olur. Ayný zamanda<br />

iki ailenin dost ve akrabalarý<br />

için de geçerlidir. Kirvelik inanca<br />

göre Müslüman olan herkesin<br />

Ýbrahim Peygam-ber’in icadý<br />

olan bu kutsal geleneðe uymasý<br />

þarttýr, geleneðe uymayan Müslüman<br />

deðildir. Özellikle çeþitli<br />

sülale ve aþiretler arasýnda olan<br />

düþmanlýk güdülerini ortadan<br />

kaldýrmak için kirve olma yollarý<br />

denenmiþ ve bu yolla bir çok<br />

geçimsizlik ve kýrgýnlýklar ortadan<br />

kaldýrýlmýþtýr.<br />

Sünnet olasý gereken çocuðun<br />

ailesi kirvesine<br />

on beþ<br />

gün önceden<br />

haber verir<br />

kirve sünnet<br />

olan çocuða bir<br />

takým hediyeler<br />

alýr hazýrlar.<br />

Esas kirveler<br />

çocuðun gözlerini<br />

kapatan<br />

þahýstýr, fakat bu<br />

vesileyle ikisinin<br />

tüm akraba ve<br />

dostlarý da aile<br />

olmuþtur.<br />

Düðün hazýrlýklarý<br />

baþlayýnca<br />

çalgýcýlara haber<br />

verilir. Çalgýcýlar<br />

çaðrýlan günde<br />

gelirler. Bir gün<br />

çalarlar ve o<br />

güne “DAVU-<br />

LUN GELDÝÐÝ<br />

GÜN” denir.<br />

Ayný gün kir-<br />

veye elçi gönderilir. Elçi özellikle<br />

sünnet edilen çocuk ve<br />

çocuða yoldaþlýk yapacak ve<br />

onun köçeðidir.<br />

Elçiler bir gün önceden<br />

hazýrlanan kebabý (bir hayvan<br />

keçi, koyun vs. gibi þeyler kesilir.<br />

Et parçalar halinde þiþe<br />

takýlýr. Ateþ üstünde kýzardýktan<br />

sonra, hiç parçalanmadan kirveye<br />

götürülür.) bir gece kalýndýktan<br />

sonra kirve köçeðinde<br />

köçeklik hakkýný verir. Bir köçekte<br />

kirve orda ayrýyeten alýr<br />

düðünün ikinci günü yaný davetlilerin<br />

toplandýðý günü gelir.<br />

Davul zurnalar kirveyi karþýlarlar.<br />

Düðünün en aðýr misafiri<br />

kirvedir, herkes saygý ve sevgi<br />

gösterir.<br />

Ayný güne “TOPLANMA<br />

GÜNÜ” denir. Burada geleneksel<br />

yemekler yenir, oyunlar<br />

oynanýr. Akþam olunca kirvenin<br />

konaklayacaðý konak belirlenir,<br />

diðer sayýlý kiþiler de ayný<br />

evlerde aðýrlanýr her konaða<br />

birer kebaplýk hayvan verilir.<br />

Ayrýca rakýsý,mezesi temin edilir.<br />

Kebabý çeviren kiþi arka bacaðýný<br />

kendine alýr, onun hakkýdýr.<br />

Ayrýca davetli her konaðý tek tek<br />

gezerek davullar çalýnýr, halay<br />

çalýnýr.Sabaha kadar eðlenilir,<br />

sabah erkenden sünnet olacak<br />

çocuklar banyoya götürülür o<br />

anda tüm yakýn konuklar<br />

yemekler yerken sünnetçide<br />

sünnet hazýrlýklarýný yapar. Çocuklar<br />

banyodan çýkýnca çalgýcýlara<br />

haber verilir.Çalgýcýlar<br />

çocuklarý karþýlar, o anda sünnet<br />

olacaklar davulcuya para verirler.<br />

Çocuklar damýn baþýna getirilir.<br />

O damýn baþýnda sünnetçi<br />

masa kurar, masanýn üstüne bir<br />

bez , bezin üstüne bir tepsi, tepsinin<br />

üstüne bir havlu, havlunun<br />

üstüne bir adet sabun konur<br />

buna “MUHAMMED HON-<br />

CASI” denir.<br />

Sünnet Kuran’dan ayetler<br />

okurken herkes o masaya para<br />

atar bu parayý sünnetçiye verirler.<br />

Dua okunurken herkes<br />

o masanýn çevresine daire<br />

þeklinde ayakta durur, ellerini<br />

önüne baðlarlar.<br />

Þapkalarýný ters çevirirler<br />

ayetleri bitirince sünnetçi þu<br />

duayý okur: “Dünya kuruldu<br />

pazartesi/ Yukarýda indi Muhammed<br />

honcasý/ Ýbrahim peygamberde<br />

kaldý bu adet/<br />

Boynuma hem farzdýr, hem<br />

sünnet/ Her kim Muhammed’i<br />

severse./ Getirsin Muhammed’e<br />

selevet.”<br />

Üç defa dua tekrarlanýnca,<br />

halk sað elinin iþaret parmaðýný,<br />

hafif eðilerek öperler ve “ya<br />

Muhammet” derler. Önce<br />

sünnet olacak olan çocuklarýn<br />

babasý ve annesi yerdeki masaya<br />

diz çökerek öperler ve para<br />

atarlar daha sonra kirve ayný<br />

þeyi yapýnca halktan hiç kimse<br />

kalmayacak þekilde tepsiye para<br />

atarlar. Para toplandýktan sonra<br />

sünnetçiye verilir, sünnetçinin<br />

ücreti buradan çýkan paradýr.<br />

Çocuklar bir odaya alýnýr, yere<br />

bir kürsü konur,üstüne yastýk<br />

yastýðýn üstüne çocuk oturtulur,<br />

kirve de çocuðun arkasýna<br />

oturur. Çocuðun elleri önden<br />

bacaklarýn arasýndan geçirilip<br />

arkadan tutulur,çocuk sünnet<br />

olurken davullar özel bir sünnet<br />

havasýný çalar. Hava dramatik<br />

bir hava olduðu için genellikle<br />

davetliler aðlarlar.<br />

FÝNANZBERATER<br />

SERVÝCBÜRO<br />

Inh.<br />

Hüseyin UÇURUM<br />

è PRÝVAT KREDÝ<br />

è EV KREDÝSÝ<br />

è SATLIK DAÝRELER<br />

Almanya‘nýn<br />

her yerinde<br />

Bütün krediler birleþtirilerek tek kredi<br />

haline getirilerek eizene kredi verilir!<br />

STUTTGARTER STR. 6<br />

71522 BAKNANG<br />

Tel: 07191 36 72 84<br />

Fax: 07191 367285<br />

Mobil: 0173 9735 380<br />

hueseyin.ucurum@leonberger.de


PROBIEREN SIE UNSEREN DÖNER<br />

Sayý: 7 15 Ekim 2001<br />

Yaprak, Kýyma, Tavuk, Hindi Döner Çeþitleri<br />

Toptan döner et çeþitlerimizle hizmetinizdeyiz!<br />

Kararýnýzý dönerimizi<br />

denedikten sonra veriniz!<br />

Gahmener Str. 189, 44532 Lünen<br />

Tel: 02306/ 92 70 30/ 927 0311/12<br />

Fax: 02306/ 92 70 320<br />

Handy: 0172/ 78 57 189<br />

PROBIEREN SIE UNSEREN DÖNER


Sayý: 7 16 Ekim 2001<br />

Birtat Dönerproduktýons und fleýschhandels GmbH<br />

Boschstrasse 11-13 . 71336 Waiblingen-Neustadt<br />

Tel: (07151) 989 79-0 Fax: (07175) 989 79-25<br />

Kaliteyi, lezzeti, bereketi ve<br />

huzurlu alýþveriþi bulabiliyor!<br />

Almanya ve AB ülkelerinde temsilcilik<br />

açmaya devam ediyoruz...<br />

Sizde temsilci olmayý düþünüyorsanýz<br />

acele ediniz.<br />

Dönerlerimiz<br />

EG satandartlarýna uygun<br />

olarak yapýlmaktadýr<br />

E-mail: birtat@t-online.de Tüm Avrupa’ya topTan satýþ<br />

Etlerimiz<br />

EG Standartlarýna<br />

Uygun hazýrlanmaktadýr<br />

Tel/Fax: 0231 17 68 106<br />

Handy: 0173 514 80 28<br />

0179 131 66 56<br />

0179 138 46 16<br />

Avrupa“da bir numara....<br />

Yýllarýn tecrübesi, kalitemizin güvencesidir...<br />

Inh.<br />

Muammer Taþdemir<br />

* Dana * Koyun * Tavuk * Hindi<br />

Helal<br />

Kesim<br />

Bayrische str. 197, 44339 Dortmund<br />

®<br />

Bizim ile<br />

çalýþmak<br />

bir ayrýcalýktýr!


Sayý: 7 17 Ekim 2001


Sayý: 7 18 Ekim 2001<br />

Artýk sizinde<br />

güvenilir ve<br />

uzman bir<br />

yatýrým fonu<br />

danýþmanýnýz<br />

var!<br />

þ Hiç yedi sene içerisinde iþ<br />

veren teþvikli 78,- DM birkiminize<br />

ortalama en az 13.000 DM aldýnýz<br />

mý? Ve fazlasýný düþündünüz mü?<br />

þ Veya toplu yatýrýmlarýnýza<br />

senede % 60´lara varan kar elde<br />

ettiniz mi? Hayat sigortanýzýn fonlara<br />

endeksli olabilmesi ve kar<br />

oranlarýnýn bankadaki faizlerle<br />

kýyaslanmýyacak kadar yüksek olma<br />

ihtimalini düþündünüz mü? Ev Kredilerinizi<br />

fonlarla indeksli olmasýný<br />

hesabladiniz mi?<br />

þ Hayat sigortasýnda 25 aðýr<br />

hastalýða (kalb krizi, kanser, beyin<br />

timörü, felç, saðýrlýk, körlük v.s )<br />

Þimdiye kadar<br />

yapmýþ olduðunuz<br />

yatýrýmlarý bir<br />

gözden geçirin,<br />

hatalý birikim yapmýþ<br />

olduðunuzun farkýna<br />

varacaksýnýz.<br />

karþý´da bir önlem alinabileceðini<br />

biliyormuydunuz?<br />

þ Çocuklarýnýzý ilerideki okul<br />

masraflarýný kendileri karþýladýmý?<br />

þ Yeni emeklilik kanununda<br />

yararlanma nasil olur?<br />

þ Halen yatýrýmlarýnýzý doðru<br />

yönde yaptýðýnýzý düþünüyorsanýz,<br />

iyi bir daþnýþmanýz var,<br />

þ Yok eðer hatalarýnýzý görüp<br />

zararýn neresinden dönersek kardýr<br />

düþüncesi ile hareket etmek istiyorsanýz,<br />

beraber hatalarý temelden<br />

inceleyip gereken yere müdahele<br />

yapalým.<br />

Bizleri aradýðýnýzda kayýp edeceðiniz en kötü ihtimal<br />

telefon paranýz.<br />

Aramadýðýnýz taktirde küçük bir servetten olabilirsiniz.<br />

Seminerlerimize iþtirak edebilirsiniz. Bankalarýn sizlere<br />

20 senedir veremediði bilgileri sizler 3 saat içerisinde<br />

detaylý þekilde alabilirsiniz....<br />

Investmenntsfondsvermittlung<br />

Fidelity<br />

Tempelten<br />

Painer<br />

DWS<br />

DIT<br />

ADIG<br />

SALI<br />

Sunlive<br />

Not: karier çizmeniz ve hayallerinizi gerçekleþtirmek<br />

için beraber birlikte çalýþacak Avrupa<br />

genelinde elemanlara ihtiyacýmýz vardýr.<br />

Baþvurularýnýz için teþekkürler.<br />

FERIDUN BEKTAS<br />

Vertriebsleiter<br />

Selbständiger Handelsvertreter der Ascent AG<br />

Nicklaus Lenau Platz 17<br />

71067 Sindelfingen<br />

Tel: 07031/ 4 18 18 50<br />

Fax: 07031/ 4 18 18 51<br />

Mobil: 0171/1 96 01 09<br />

Priv: 07031/ 80 55 47<br />

ALÝ ÞENPINAR<br />

Finanz Vermittlungen<br />

Partner im Finanzverbund von WÝR<br />

Yatýrým konusunda güvenebileceðiniz ILK adres... Dünya çapýnda ünlü ve tanýnmýþ þirketlere yatýrým yapýlýr.<br />

Ruhrstrasse 10/2<br />

71636 Ludwigsburg<br />

Tel: 07154-80 37 10<br />

Fax: 07154-80 37 15<br />

Mobil: 0177- 34 37 384<br />

E-Mail: senpinar@web.de<br />

Hizmetlerimiz:<br />

· Emeklilik yatýrýmlarý<br />

· Çocuðunuzun geleceði için yatýrýmlar<br />

· Investment ve Fon yatýrýmlarý<br />

· Vermögenswirksame Leistungen 78 DM yatýrýmlarý<br />

· Finansmanlýk<br />

Detaylý bilgi için lütfen bizimle irtibat‘a geçiniz.<br />

30- senelik kýyaslama<br />

Son 30 yýl içinde aylýk 200 DM yatýrým<br />

ile oluþan birikim miktarlarý DM....<br />

Yatýrdýðýnýz para miktarý 72.000 DM<br />

Alabileceðiniz birikim........<br />

Um telefonische Voranmeldungg wird gebeten<br />

Geshäftszeiten<br />

Däenstag-Freitag<br />

09.00 Uhr bis 18.30 Uhr<br />

Samstag<br />

09.00 Uhr bis 14.30 Uhr<br />

Tel: 0711/ 2 62 13 40<br />

Neckarstraße 200<br />

70190 Stuttgart<br />

Sparbuch Immobilien- Bundes- Deutsche Internat.<br />

Fonds anleihe Aktien Aktien<br />

Ýncl. Wert-/Kurssteigerungen Quelle: Focus 15/1997


Sayý: 7 19 Ekim 2001<br />

Mehmet Yalçýn<br />

KONUT PARASI<br />

myalcin@freenet.de<br />

Konut parasýný, bütçeleri kiranýn veya<br />

masrafýn ekonomik yükünü taþýyamayacak<br />

durumda olan kiracý ve konut<br />

sahipleri alabilir. Bu imkan hem Almanlar hem<br />

de Almanya’da yaþayan yabancýlar için geçerlidir.<br />

Söz konusu yardýmýn verilmesinde konutun<br />

eski ya da yeni bir binada bulunmasý, kamu<br />

teþviki veya vergi kolaylýðý verilmiþ olmasý, ya<br />

da serbest finanse edilmiþ olmasý hiç bir rol<br />

oynamaz.<br />

Konut parasý kiracýya verildiði zaman kira<br />

yardýmýndan (Mietzuschuss) söz edilir, ev sahibinin<br />

bizzat oturduðu eve ödenen yardým içinde<br />

borç yardýmý (Lastenzuschuss) denir.<br />

KiRA YARDIMI<br />

ÞU KÝMSELERE VERÝLÝR:<br />

* Bir konutun ya da odanýn kiracýlarýna,<br />

* Bir kooperatif ya da vakýf konutu<br />

sahiplerine,<br />

* Yurtta oturanlara,<br />

* Kiraya benzer bir oturma hakký sahiplerine,<br />

Alman Mark’ ýndan daha saðlam<br />

Euro’ nun zaman planý<br />

AB’ nin yeni<br />

ortak para<br />

birimi Euro’<br />

ya önceden ýsýnma<br />

imkaný yýl sonunda<br />

var. Aralýk ayýnýn<br />

sonuna doðru ilk Euro<br />

demir paralarý bankalardan<br />

alýnabilecek.<br />

Vatandaþlar böylelikle<br />

yeni para birimini rahatlýkla<br />

tanýma fýrsattý<br />

buluyor. “StarterKits”<br />

adýný taþýyan bu demir<br />

paralarýn çeþitli deðerleri<br />

olacak.<br />

Apar topar iþ yok!<br />

1 Ocak 2002 yýlýndan<br />

itibaren iþ biraz daha da<br />

ciddileþiyor. Euro, Almanya<br />

ve tüm diðer AB ülkelerinde<br />

tek geçerli ödeme<br />

aracý olacak. Para havaleleri<br />

ve çekler sadece<br />

Euro’ yla iþleme girecek.<br />

Þubat ayýnýn sonuna kadar<br />

hem Alman Marký hem<br />

de Euro geçerli kalacak.<br />

Perakendeciler, sayýsýz<br />

kaðýt para almayý kabul<br />

etti. Ancak demir paraya<br />

gelirse, bundan her perakendeci<br />

sadece 20 mark<br />

deðerinde alacak.<br />

Mart’ a kadar<br />

DM de geçerli<br />

Alman Marký’ ndan<br />

AB’ nin ortak para birimi<br />

Euro’ ya geçmenin<br />

zamanlama planý ülkeden<br />

ülkeye deðiþiyor. AB ülkeleri<br />

bu konuda kararý<br />

kendileri veriyor. 1 Mart<br />

itibariyle Alman demir<br />

parasý ve Marký sadece<br />

Federal Bankasý veya<br />

Eyalet Merkez Bankalarý<br />

tarafýndan bozdurulacak.<br />

1 Nisan’ dan sonra ise,<br />

AB ülkelerinden gelen<br />

yabancý dövizler sadece<br />

kaynak ülkede bozdurulabilecek.<br />

* Üç ya da daha çok daireli bir binanýn, bir iþ<br />

merkezi binasýnýn sahibi olup ayný binada oturan<br />

kimselere,<br />

* Büyük kýsmý büro olarak kullanýlan bir ya<br />

da iki daireli binanýn sahibi olup ayný binada<br />

oturan kimselere,<br />

* Konut kýsmý iþ bölümünden ayrý olmayan<br />

tarýmsal iþletmenin sahiplerine.<br />

BORÇ YARDIMI<br />

þu mal sahiplerine verilir:<br />

* Bir yurt ya da ev sahiplerine,<br />

* Bir küçük yerleþim yeri sahiplerine,<br />

* Konut kýsmý iþ bölümünden ayrý olan(konut<br />

kýsmý için bir konut parasý borç hesabý yapýlabilmeli)<br />

tarýmsal kazanç yeri sahibine,<br />

* Üst hakký olan ve bina veya konutun üslerine<br />

geçirilmesi veya üst hakkýný koruyan kimselere.<br />

01.01,2001 tarihi itibariyle konut parasý<br />

reformu 999 sonunda kabul edilen ve 1 ocak<br />

2001 tarihinde yürürlüðe giren konut parasý<br />

reformu ile bir dizi iyileþtirici hizmetler bu tarihten<br />

itibaren yürürlüðe girdi. Söz konusu iyileþtirilen<br />

hizmetlerin kapsamý 1,4 milyar marktýr.<br />

Yasal hak<br />

Konut parasý devletin bir sadakasý deðildir. Bu<br />

parayý alma hakký olan kimseler için konut parasý<br />

bir yasal haktýr.<br />

Onay koþullarý<br />

Konut parasýnýn verilip verilmeyeceði, verileceði<br />

taktirde miktarýnýn ne kadar olacaðý þu<br />

E-Geraten<br />

koþulara baðlýdýr:<br />

* Hanede kaç aile üyesinin oturacaðý Aileden<br />

sayýlanlar:Eþler, ebeveyn çocuklar-manevi evlat,<br />

üvey evlat-kardeþler,amca, teyze, kayýn baba ve<br />

kayýnvalide kayýnbirader, yenge ve yasada belirtilen<br />

diðer akrabalar)<br />

* Ailenin gelir miktarýna,<br />

* Yardýma tabi kiranýn ya da oturulan yerin<br />

yol açtýðý masrafýn miktarýna. Kira ya da masraf<br />

belirli bir azamý sýnýra kadar dikkate alýnýr,<br />

Þimdiye kadar kýstas alýnan aile gelirinin<br />

yerini toplam gelir almakta.<br />

Aylýk toplam gelir belirli bir üst sýnýrýn altýnda<br />

kalmalýdýr. Bu üst sýnýr aileye mensup aile fertlerinin<br />

sayýsýna göre belirlenir (örnek üç kiþilik<br />

bir ailenin aylýk toplam sýnýrý 2503 DM dýr.)<br />

Baþvuruda nasýl bulunulur<br />

Konut parasý almak için, oturduðunuz belediye,<br />

kent ve ya ilçe yönetiminin yetkili konut<br />

parasý Dairesine baþvuruda bulunup, koþullarýnýzý<br />

kanýtlamanýz gerekir.<br />

Onayýn geçerli olduðu süre<br />

Bu süre genelde 12 aydýr, ancak bu süre aþýlabileceði<br />

gibi , kýsalabilir de. Konut parasý, baþvurunun<br />

yapýldýðý aydan itibaren ödenir. Konut<br />

parasý için baþvuruda bulunacaðýnýz zaman bunu<br />

dikkate almanýz gerekir. Onay süresi bittiði<br />

zaman, konut parasý almaya devam edebilmek<br />

için yeniden baþvuruda bulunmanýz gerekir. Bir<br />

tavsiye:Konut parasýnýn kesilmeden ödenmesi<br />

için dilekçenizi onay süresi bitmeden iki ay önce<br />

verin...<br />

Her türlü eloktronik<br />

malzeme tamiri yapýlýr.<br />

Computer<br />

HH-Auflösungen<br />

Uhlandstr. 4-6, 44147 DORTMUND<br />

Tel: 0231 88 872 Fax: 0231 88 20 711


Sayý: 7 20 Ekim 2001<br />

ANADOLU MÜZIK GRUBU<br />

¯¯¯<br />

Mahsun-Ibo- Mahmut<br />

Dügün, Nisan, Sünet ve Ballo´larýnýzda<br />

gönlünüzce eðlenmek için<br />

°<br />

Bizi arayýn Telefonlarýmýz:<br />

Ýbrahim: 0174-9218621<br />

Mahsun: 0172-9129 979<br />

ALEVÝ BEKTAÞÝ KURULUÞLARI<br />

BÝRLÝÐÝ’NE KAPATMA DAVASI!<br />

ALEVÝ BEKTAÞÝ SÖZÜ<br />

KAPATMA NEDENÝ!<br />

CEMEVÝ AÇMAK ÝÇÝN<br />

DERNEK KURMAK SUÇ SAYI-<br />

LIYOR!<br />

ALEVÝLÝÐÝ ARAÞTIRMAYA<br />

MEZHEPÇÝLÝK SUÇLAMASI!<br />

Alevi Bektaþi Kuruluþlarýnca<br />

üst örgüt<br />

olarak oluþturulan<br />

Alevi Bektaþi Kuruluþlarý<br />

Birliði’ne Ankara Cumhuriyet<br />

Savcýlýðýnca kapatma davasý<br />

açýldý.Bir yýldýr önce kuruluþu<br />

engellenen ardýndan da<br />

tüzüðünde bulunan temel<br />

hükümlerin deðiþtirilmesi istenilen<br />

ABKB þimdi kapatýlmakla<br />

yüzyüze.<br />

Ankara Cumhuriyet Savcýlðý<br />

ABKB’nin: “Adýnda Alevi Bektaþi<br />

sözlerinin bulunduðu, Amaçýnda<br />

”Alevi Bektaþi Kültür ve Öðretisinin<br />

Araþtýrýlmasý, Yaþatýlmasý<br />

için araþtýrmalar yapmak,bu<br />

doðrultuda Alevi Bektaþi kuruluþlarý<br />

arasýnda eþgüdüm ve<br />

dayanýþmayý saðlar” ifadelerinin<br />

yer aldýðý, Çalýþma ilkelerinde<br />

“Cem ve Kültür Evleri açar,<br />

yapar, yaptýrýr, açýlmasýna<br />

katkýda bulunur” cümlesinin<br />

sözkonusu olduðu” nu ileri<br />

sürerek bu ifadelerin dernekler<br />

yasasýna aykýrý olduðunu ileri<br />

sürdü.Savcýlýk kapatma isteðinin<br />

yer aldýðý iddianamesinde<br />

ABKB’nin :” 2908 Sayýlý<br />

Dernekler Kanunu’nun “Kurulmasý<br />

Yasak Olan Dernekler”<br />

baþlýklý 5.maddesinde yer alan<br />

“dil, ýrk, sýnýf, din ve mezhep<br />

ayrýmýna dayanýlarak nitelikleri<br />

Anayasada belirten Türkiye<br />

Cumhuriyeti’nin varlýðýný tehlikeye<br />

düþürmek veya ortadan<br />

kaldýrmak, bölge, ýrk, sosyal<br />

sýnýf, din ve mezhep esasýna<br />

veya adýna dayanarak faaliyette<br />

bulunmak, Türkiye Cumhuriyeti<br />

ülkesi üzerinde, ýrk,din,<br />

mezhep, kültür veya dil<br />

farklýlýðýna dayanan azýnlýklar<br />

bulunduðunu ileri sürmek veya<br />

Türk Dili’nden veya kültüründen<br />

ayrý dil ve kültürleri<br />

korumak, geliþtirmek veya<br />

yaymak suretiyle azýnlýk yaratmak<br />

veya herhangi bir bölgenin<br />

veya ýrkýn veya sýnýfýn veya<br />

belli bir din veya mezhepten<br />

olanlarýn diðerlerine hakim veya<br />

diðerlerinden imtiyazlý olmasýný<br />

saðlayacak dernek kurulamayacaðý<br />

hükümlerini ihlal ettiðini”<br />

ileri sürerek ABKB’nin temelli<br />

kapatýlmasýný istedi.<br />

ABKB kurucularý Hacý<br />

Bektaþ Veli Anadolu Kültür<br />

Vakfý Genel Baþkaný Ali Doðan,<br />

Pir Sultan Abdal Kültür Derneði<br />

Genel Baþkaný Ali Balkýz, Karacahmet<br />

Sultan Derneði Genel<br />

Baþkaný Muharrem Ercan,<br />

Kartal Cemevi Vakfý Genel baþkaný<br />

Mehmet Boy, Eskiþehir<br />

Hacý Bektaþ Veli Kültür Vakfý<br />

Genel Baþkaný Ýrfan, Ankara<br />

Cemevleri Yaptýrma Derneði<br />

baþkaný Mehmet Uzuner,<br />

Hacýbektaþ Derneði Baþkaný<br />

Ulaþ Dinçer, Hüseyin Gazi<br />

Derneði Baþkan yardýmcýsý Ali<br />

Yýldýrým ve Almanya Alevi Birlikleri<br />

Federasyonu Genel baþkaný<br />

Turgut Öker hakkýnda<br />

açýlan dava 3 Ekim 2001 günü<br />

Ankara 2. Asliye Hukuk<br />

Mahkemesi’nde görülecek.<br />

TUÐRA GRILL<br />

Öffnungszeiten: Täglich von 10:00 bis 01:00 Uhr<br />

TEL: 0231 83 50 87<br />

Alle Gerichte auch zum Mitnehmen!<br />

Borsig str. 58<br />

44145 DORTMUND<br />

Neu & Gebraucht * Altreifenentsorgung<br />

* Motorradreifen * Alufelge<br />

Unsere Sonderangebote!<br />

SOMMERREIFEN<br />

1- Sie werden bei uns von Experten beraten<br />

2- Sie kaufen bei uns Qualität für Ihr Geld<br />

3- Sie bekommen bei uns zuverlässingen Service<br />

4- Ihre alten Reifen landen nich in der Natur<br />

Alle Angebote dieser Beilage gelten solange Vorrat reicht byw. Für Druckfehler<br />

keine Haftung. Intümer vorbehalten. Alle Preise in DM pro Stück, sofern nicht anders vermerkt.<br />

Angebote geltin bei Barzahlung. Alle Reifen-und Felgenpreise, sofern nicht gesondert<br />

beschrieben, verstehen sich zzgl. Montagekosten.<br />

Wittener str. 110<br />

58456 WITTEN-<br />

HERBEDE<br />

Tel: 02302- 76 08 85-6<br />

FAx: 02302- 76 08 87


Sayý: 7 21 Ekim 2001<br />

Dev‘ in yöneticisi Fiorina<br />

ÝBM‘ e büyük rakip<br />

Hewlett- Packard‘ in<br />

Yönetim Kurulu<br />

Baþkaný Carly Fiorina<br />

“Önümüzdeki yýllarda<br />

elbirliðiyle endüstriyi tekrar<br />

düzenleyeceðiz” dedi. Compaq‘<br />

in satýn alýnmasý HP‘ ye bilgisayar<br />

alanýnda yeni bir liderlik<br />

pozisyonu saðladý. Son istatistiklere<br />

göre 145 bin iþçisi olan HP,<br />

senelik 87 milyar Dolar‘ lýk ciro<br />

elde ederken, 3,9 milyar Dolar‘<br />

lýk kazanç kaydediyor. ÝBM‘ in<br />

senelik cirosu 90 milyar Dolar.<br />

Almanya temsilciliði<br />

þaþýrdý<br />

Füzyon<br />

Compaq‘ in<br />

Almanya temsilciliðini<br />

þaþýrttý. Sözcü<br />

“ Bizde<br />

füzyonla ilgili<br />

haberi iki saat önce duyduk”<br />

Imbis ve Pizza malzemeleri<br />

Toptan ve Perakende<br />

Döner produksiyon malzemeleri<br />

Market malzemeleri<br />

Almanya- Avrupaya servis<br />

Yeni Döner ve Pizza Box yapýlýr. TIR bazýnda çok<br />

Feinkostbecher<br />

ucuz satýþ yapýlýr.<br />

Menübox-salatschale- Becher<br />

Çatal-Býçak-Kaþýk ( çay- Kahvekaþýgý)<br />

Çöp torbalarý- Naylon torba (direk uzak doðudan)<br />

Frischfolie- alufolie- Pizza kartonu- Dönertüten<br />

TEUER ABER BILLIG- PAHALI AMA UCUZ<br />

Yeni virüs<br />

interneti<br />

vuracak<br />

Kýzýl Kod virüsünün bilgisayar<br />

sistemlerine<br />

verdiði zararlar daha<br />

yeni sarýlýrken bu kez daha<br />

tehlikeli bir virüs internet üzerinde<br />

yayýlmaya baþladý. Nimda<br />

virüsü sadece kiþisel bilgisayaralarý<br />

deðil, að üzerinde çalýþan<br />

sunucularý da etkiliyor. Virüsün<br />

geçmiþteki virüslere göre daha<br />

tehlikeli olmasýnýn temel nedeni<br />

ise e - postalarýn yaný sýra<br />

web sitelerini de enfekte<br />

Handelsagentur<br />

dedi. Bu yüzden<br />

iþçilere yönelik<br />

yeni düzenlemeler<br />

ve stratejilerle ilgili<br />

açýklamalar yapýlamayacaðý<br />

açýklandý.<br />

Servis ve<br />

serverde sinerji<br />

PC dalýnda Compaq ve HP<br />

dünyaca ikinci ve üçüncü sýrada<br />

yer alýyorlar. Bu alanda lider,<br />

ürününü direk pazarlayabilen<br />

Dell þirketi. Fakat herþeye<br />

raðmen elde edilen cironun<br />

yükselen miktarý, þirketlerin<br />

bilgisayar bölümlerinin hizmet<br />

sektörlerinden<br />

saðlanýyor.<br />

Servis ve destek<br />

alanýnda HP<br />

büyük ün yaparken,<br />

Amerika‘<br />

nýn Houston<br />

þehirindeki Compaq aðýrlýk<br />

Import & Export (A-Z)<br />

Gastronomieservice ( A-Z)<br />

Verpackung- Großküchen<br />

Lebensmittel- Getränke<br />

Gastronomiekleidung<br />

Großhandel & Einzelhandel<br />

etmesi. Onbinlerce web sitesi<br />

þu anda virüse karþý korunmasýz<br />

durumda. Bu nedenle Antivirüs<br />

firmalarý virüsün çok hýzlý yayýlmasýndan<br />

korkuyorlar.<br />

Virüs dünyanýn her köþesinde<br />

Windows 2000 ya da<br />

Windows NT iþletim sistemini<br />

kullanan bilgisayarlara saldýrýyor.<br />

Web sunucularý kadar pc’leri<br />

de etkileyen virüs genellikle bir<br />

e - posta mesajý ile birlikte<br />

geliyor. Yazý alaný boþ olarak<br />

gelen e - posta mesajýna ekli<br />

dosya açýldýðýnda virüs Windows<br />

yazýlýmýnýn boþluklarýndan<br />

faydalanarak bilgisayarý felç<br />

ediyor.<br />

Windows 95, 98 ve ME kullanýcýlarý<br />

ise þimdilik þanslý çünkü<br />

Kýzýl Kod’da olduðu gibi bu virüs<br />

olarak bilgisayar ve server<br />

alanýnda önde geliyor.<br />

Senetler yüzde<br />

64‘ e 36 paylaþýldý<br />

Devralmanýn uygulamalarý,<br />

bir Compaq hisse<br />

senedinin 0,63 HP hisse<br />

senedi deðerinde olmasýný<br />

öngörüyor. Böylece satýþ<br />

primi güncel kurun yüzde<br />

18 daha üzerinde. Sonuç olarak<br />

yeni birleþmiþ þirketin hisseleri<br />

yüzde 64 olarak HP‘ ye, yüzde<br />

36 olarak Compaq‘ e paylaþýlacak.<br />

Mekan olarak HP‘ nin eski<br />

bulunduðu tesisler seçildi.<br />

Ýkiside iþçi çýkaracak<br />

Son aylarda her büyük<br />

teknoloji þirketi gibi, HP ve<br />

Compaq de kur düþüklüðü<br />

yaþadý. Yaz ayýnýn son durumunda<br />

HP‘ nin hisse senetleri<br />

yüzde 66 deðer kaybederken,<br />

Compaq‘ in senetleri yüzde 76<br />

deðer kayetti. Þirketlerin ikiside<br />

yeni düzenleme müjdelerken,<br />

Compaq 8500 iþçi, HP ise 6000<br />

iþçi çýkaracak.<br />

PETEX/TOPUZ<br />

Postfach 1929<br />

65409 Rüsselsheim<br />

Tel: 06142-836140<br />

Fax: 06142-942122<br />

PETEX Lager:<br />

Mainz- Martinstrasse 17-<br />

Tel: 06131-930438<br />

Handy: 0171-5379394<br />

0179-2762299<br />

0172-4856617<br />

de onlarý etkilemeyecek.<br />

KIZIL KOD’DAN DA<br />

TEHLÝKELÝ<br />

Antivirüs firmalarýnda<br />

görevli uzmanlar, kullanýcýlarý ve<br />

þirketlerin teknik personelini<br />

Nimda’ya karþý acil önlem<br />

almaya çaðýrýyorlar. Kýzýl Kod<br />

virüsü Microsoft iþletim sitemelerindeki<br />

tek bir boþluðu<br />

kullanarak etkisini gösterirken,<br />

Nimda iþini þansa býrakmýyor ve<br />

iþletim sistemlerinin bilinen 16<br />

boþluðunu birden deniyor.<br />

Virüs’ten etkilenmemenin<br />

en güvenli yolu ise yine ayný:<br />

Kaynaðýný bilmedeðiniz e -<br />

postalarý ve tanýmadýðýnýz<br />

uzantýlarý olan dosyalarý açmadan<br />

silmeniz.<br />

ÞENGÜL ÞENOL<br />

Köln Belediye Meclisi üyesi,PDS Grup Sözcüsü<br />

Kimlik bilinci kurumlaþmayý<br />

beraberinde getirmiþtir<br />

Bugün Federal Almanya’da yasayan göçmen gruplarý<br />

arasýnda Alevi Topluluðu önemli bir kesimi oluþturmaktadýr. Ýlk<br />

Türkiye’den gelen „iþçi misafir“ lerin içinde yer alan Alevilerin<br />

sayýsý bugün Avrupa’da sekiz yüz bin ile bir milyon arasýnda<br />

tahmin edilmekte ve çoðunluðu Almanya’da yaþamaktadýr.<br />

Bu kervana Alevilerin yaþadýklarý topraklardan ekonomik<br />

ve politik nedenlerden dolayý her gün yenileri katýlmaktadýr.<br />

Diasporada su an dördüncü Alevi göçmen kuþaðý yetiþmekte.<br />

Almanya’nýn büyük þehirleri Berlin, Köln, Duisburg,<br />

Hamburg, München, Frankfurt gibi yerleþim birimi olarak<br />

seçen Alevi göçmenler, bu þehirlerde sayýlarý 10-30 bin<br />

arasýnda deðiþmektedir.<br />

1980 sonlarýna doðru kurumlaþmanýn temelini atan Alevi<br />

Topluluðu bugün siyasal, ekonomik ve sosyal alanda istenilen<br />

yerde deðildir.<br />

Nedenlerini bu yazýda kýsaca irdelemeye çalýþacaðým: Neden<br />

Alevi göçmen topluluðu hedeflediði noktaya gelememektedir?<br />

Elbette bunu Alevi Topluluðun geçmiþinde, yaþadýðý tarihsel<br />

evrelerde ve bugün yaþadýðý göçmenlikte aramakta yarar<br />

var.<br />

Öncelikle Alevi Topluluðu ezilen bir topluluk olarak kendi<br />

kimliðini Avrupa Diasporasýnda yasama fýrsatý bulmuþtur.<br />

Dönem dönem yaþanan Alevi katliamlarýna gösterilen tepkiler<br />

ve Türkiye’deki sürgün ve asimilasyon politikalarý bu kimliðin<br />

pekiþmesinde ve daha sonra kurumlaþmalar kimliði bilince<br />

çýkarmýþtýr.<br />

Bu kimlik bilinci kurumlaþmayý beraberinde getirmiþtir. Bir<br />

çok Alevi göçmeni diasporada yakaladýðý bu fýrsatta geçmiþini<br />

sorgulamakta, inanç ve kültürünü Avrupa’nýn ucra köþelerinde<br />

olan „Alevi Kültür Merkezlerinde“ yaþamaya çalýþmaktadýrlar.<br />

Yalnýz burada önemli sorunlarla karþýlaþmaktadýrlar. Bu<br />

sorunlarý ikiye ayýrmak mümkün. Birinci kurumlaþma sorunlarý,<br />

ikinci kimlik kabulündeki sorunlar.<br />

Kurumlaþmadaki sorunlarý söyle sýralayabiliriz:<br />

Önemli üyeye sahip derneklerin bir çoðu Alman yasalarýna<br />

göre „kamu yararýna“ çalýþan inanç ve kültür dernekleri<br />

olmasýna raðmen belediye, ve eyalet ve federal bakanlýklardan<br />

gereken yardýmlarý alamamaktadýr. Nedeni ise basit: Bu<br />

yardýmlar prosedürü genelde bilinmektedir. Örneðin Köln’de<br />

önemli bir sayýya sahip Alevi göçmenleri Köln Belediyesinin<br />

sosyal, kültürel ve kadro yardýmýný yeterince alamamaktadýr.<br />

Diðer þehirlerde de farklý olduðunu düþünmüyorum.<br />

Diðer önemli bir neden ise Alevi Topluluðu federal, eyalet<br />

ve yerel düzeyde Göçmen „Alevi Topluluðu“ olarak kabul<br />

edilmeyiþidir. „Ýnanç kurumu“ bahane edilerek bir çok yerde<br />

yardým verilmemektedir.<br />

Alevi Topluluðu Federal Almanya’da asimilasyon politikasý<br />

ile karþý karþýya ve diðer göçmen inanç gruplarýyla<br />

karýþtýrýlmaktadýr.<br />

Dördüncü kuþaðý büyüyen Alevi çocuklarý halen Federal<br />

Almanya’da Sünni inancýyla büyütülmektedir. Alman hükümetleri<br />

Türkiye’nin „Müslümanlaþtýrma“ politikalarýný sürdürmektedirler.<br />

Son alýnan kararlar, bunlar önümüzdeki dönemlerde<br />

kýrmýzý-yeþil koalisyon hükümetinde daha da yoðunlaþacaða<br />

benziyor- böyle devam edecektir. En son örneði, Kuzey Ren<br />

Westfalya hükümetinin inançlarýn öðretilmesi taslaðý, veya<br />

Stuttgart belediyesinin hazýrladýklarý projelerde Alevi Topluluðu<br />

ya tarikat, ya Þii kolu olarak gösterilmesi gibi.<br />

Alevi Topluluðu ve kurumlarý gereken hassasiyeti göstermezlerse,<br />

sonrasi hatalari düzeltilmeyecek sonuçlar ortaya çýkacaktýr.<br />

En bariz örneði eyalet hükümetlerince (Kuzey Ren<br />

Werstfalya) farklý inançlara „inanç dersi“ önerisinde Aleviler<br />

söz konusu bile olamamýþlardýr.<br />

Burada ne yapmak gerekir sorusunu kendimize sormalýyýz.


Sayý: 7 22 Ekim 2001<br />

Neyzen TevfÝk<br />

(1879-1953)<br />

24 Mart 1879da<br />

Bodrumda doðdu, 28<br />

Ocak<br />

1953 de Istanbulda<br />

öldü. Babasýnýn<br />

görevleri bulunduðu<br />

Urla kasabasýnda<br />

amatör bir<br />

neyzenden nota ve<br />

usul bilgileri öðrenerek<br />

basladýðý ney<br />

çalýþmalarýný kendi<br />

kendine ilerletti.<br />

Izmir Idadisine girdiyse de<br />

bitirmeden ayrýldý. Bu arada<br />

gene kendi kendine Farsça<br />

-1-<br />

Hicran kucaðýnda tuttuðum sýrdaþ<br />

Çaðlamýþ bulanmýþ durulmuþ olsun<br />

Sözüne sazýna güven de yanaþ<br />

Kulaðý ezelden burulmuþ olsun<br />

Boþ kafa gezdiren seyyahlar gibi<br />

Keþkülünün delik çýkmasýn dibi<br />

Ariften anlasýn seçsin garibi<br />

Hakikat yolunda yorulmuþ olsun<br />

Taban tepmiþ olan gam kervanýnda<br />

Dostunu konuklar tatlý canýnda<br />

Koçlar gibi duran bir meydanýnda<br />

Arslanlar yurdundakurulmuþ olsun<br />

Gel dese de bakma nâkes aþýna<br />

Bir sýrsat erer de kakar baþýna<br />

Dostun namerd dehrin mehenk taþýna<br />

Felâket pazarýnda vurulmuþ olsun<br />

Duysun aþkýn elindeki rebâbý<br />

Okusun alnýnda çile kitâbý<br />

Neyzen gibi günahýnýn hesâbý<br />

Mezara girmeden sorulmuþ olsun<br />

öðrendi. Izmir Mevlevihanesine<br />

girdi. Daha sonra Istanbula yerleþerek<br />

Galata ve Kasýmpaþa<br />

Mevlevihanelerine devam etti.<br />

1902de Bektaþi tarikatýndan<br />

nasip alarak Bektasi derviºi<br />

oldu. Bir yandan da siirle ilgileniyordu.<br />

Eþrefle ve Mehmet<br />

Akifle tanýþtý ve þiir konusunda<br />

her ikisinden de etkilendi.<br />

1908den sonra bir süre Mýsýrda<br />

bulundu 1913te Istanbula<br />

döndü.<br />

Neyzen Tevfik<br />

genellikle toplum<br />

kurallarýna uymadan<br />

yaþamýný sürdürmüþtür.<br />

Sazýný bir<br />

geçim kapýsý haline<br />

geçirmemek için<br />

direnmiþ, yalnýzca<br />

içinden geldiði zaman<br />

ney üflemiþtir. Neyzenliðini<br />

geliþtirmek kaygýsý<br />

duymamýþ, sanat deðeri kalýcý<br />

bir müzikçi olmak için<br />

ugraþmamýþtýr. Neydeki<br />

baþlýca ustalýðý sazý iyi<br />

üflemesiydi. Belirli müzik<br />

kurallarýnýn dýþýna çýkar,<br />

ama hep duyarak çalar<br />

ve dinleyenleri etkilerdi.<br />

Kendi açýklamasýna göre<br />

yüze yakýn plak doldurmuþtur.<br />

Neyzenliðinin yaný<br />

sýra adýný yergi ve<br />

taþlamalarý ile de duyurmuþtur.<br />

Kimi eleþtirmenleri<br />

göre bu türün<br />

Nefî ve Eþreften sonra<br />

üçüncü önemli temsilcisi<br />

sayýlýr. Ününün yaygýnlaþmasýnda<br />

halk tarafýndan<br />

çok sevilmesinin de çok<br />

büyük payý vardýr.<br />

Ancak oldukça eski<br />

bir dil kullanmasý nedeniyle<br />

güç anlaþýlan ve<br />

biçimsel açýdan yetersiz<br />

kalan bu þiirleri pek kalýcý<br />

olmamýþtýr. Yergilerini<br />

genellikle siyasal ve dinsel<br />

baskýya, çýkarcýlýða yöneltmiþ,<br />

toplumdaki tüm haksýzlýklarý<br />

çekinmeden dile getirmiþtir.<br />

Önemli Eserleri: Siir<br />

Kitabý: Hiç, 1919; Azab-i<br />

Mukaddes, 1949. Beste: Nihavent<br />

Saz Semaisi; Þehnazbuselik<br />

Saz Semaisi; Taksimler, Taþ plak<br />

Ahmet Dümrül üçüncü Þiir Kitabýný yayýnladý.<br />

Baktým bu dünyada gelen gidene<br />

Ulu aðaçlara taze fidana<br />

Gerçeklerin yüzü göründü bana<br />

Aþkýn ateþini kanýmda gördüm<br />

Ýnsaný severiz saygýmýz tamam<br />

Sevenim sevgiden etmesin güman<br />

Yorulup yollarda kaldýðým zaman<br />

Þefkati sevgiyi anamda gördüm<br />

Dümrül Sevdam yüreðime akarken<br />

Frýtýnalar bedenimi yakarken<br />

Hayat denizinde kulaç atarken<br />

Gönülden sevmeyi yarimde gördüm<br />

YALAN EKEN YALAN BIÇER<br />

ÞAKA EKEN KAKA BÝÇER<br />

Adýný yazmasýný öðrenmiþti çocuk.<br />

Babasý çok sevindi.<br />

-vay namusuz herif vay!- dedi.<br />

- ne çabuk da öðrendi yazmasýný!-<br />

Babanýn duyduðu sevinç çocuðuda sevindirmiþti.<br />

-Kapý-<br />

-Sýra-<br />

-Okul açýldý.- yazdý özenerek.<br />

-Bu kerhaneci çok zeki,- dedi babasý.-<br />

Adam olacak bu ,aklým iyice kesti.çocuk<br />

1´den 10´a rakamlarý yazdý.<br />

Babanýn sevincine diyecek yoktu.<br />

-Vay eþþoðlueþþek vay!- dedi. -Bak hele!<br />

Rakamlarý da ögrenmiþ!<br />

Çocuk, yaptýðý resinleri de gösterdi<br />

babasýna. Basit, yalýn çizgilerle evler, aðaçlar,<br />

ýþýnlarýný sarý çizgilerle saçan, kaþlý gözlü<br />

güleç bir güneþ…<br />

-Dur, bir resim de ben çizeyim oðluma,-<br />

dedi babasý heveslenerek.<br />

Resim defterinin tam ortasýna, yeþil<br />

kalemle bir aðaç çizdi; yaprakladý; kýrmýzý,<br />

sarý kalemlerle çiçekledi; dallarýna mor,<br />

turuncu, kýrmýzý ibikli kuþlar yerleþtirdi.<br />

-Ne aðaç bu baba ?<br />

-Ne aðacý olacak, aðaç iþte !<br />

-Peki bu horozlar niye çýkmýþ aðaca?<br />

-Horoz mu? Ne Horozu? Bunlar horoz<br />

deðil, kuº.<br />

-Kuþ mu? Ne kuþlarý, bu kuþlar?<br />

Baba, kuþlara isim bulamýyordu.<br />

Araya annesi girdi.<br />

-Bunlar babanýn kuþlarý oðlum, dedi<br />

Gülüºtüler.<br />

Babanýn resimleri, ne biçim, ne de renkleme<br />

açýsýndan çocuk resimlerinden pek<br />

farklý deðildi.<br />

Günlerden bir gün, okula giderken bir<br />

olaya tanýk oldu çocuk.<br />

Kadýnlý erkekli bir kalabalýk toplanmýþtý.<br />

Çýplak ayaklý bir çocuk aðlýyordu.<br />

Bir býcak bileycisi ile pijamalý þiþman bir<br />

adam yüksek sesle tartýþýyorlardý.<br />

-Almýyorum ulan sözümü, almýyorum<br />

iþte! Tekrar ediyorum: Sen namussuz herifin<br />

birisin!- Diyordu ºiºman adam.<br />

Bileyci öfke içindeydi, bembeyazdý yüzü,<br />

titriyordu.<br />

-Sözünü geri al,-diyordu.<br />

-Almýyorum!<br />

-Ben namussuz deðilim, ekmeðimi<br />

alnýmýn teriyle kazanýyorum; namussuz<br />

denecek biri varsa, o da sensin!<br />

Pijamalý adam köpürdü, üstüne yürüdü<br />

bileycinin. Araya girenler engellediler onu.<br />

ªiºman adam elini kolunu sallayarak<br />

konuºuyordu.<br />

-Ulan eþþoðlueþþek! Diyordu. Ben<br />

kimim, sen beni biliyormusun?<br />

-Kim olursan ol. Bana namussuz<br />

diyemezsin. Namussuz da sensin<br />

eþþeoðlueþþek de sensin!<br />

Araya girenlerin” yapmayýn”, “ etmeyin”,<br />

“ ayýptýr” demeleri kapýþmalarýný önliy-<br />

emedi. Bileyci bilemek üzere aldýðý paslý bir<br />

makasý, ansýzýn, beklenmedik bir ataklýkla<br />

pijamalý adamýn karnýna soktu. Kanlar içinde<br />

kaliverdi pijamalý adam.<br />

Çocuk þaþýrmýþtý. Korkuyla uzaklaþtý<br />

ordan.<br />

Okula doðru koþarken düþünüyordu.<br />

Bileyci neden vurmuþtu adamý?<br />

Namussuz, Ulan, eþþeðoleþþek, sözleri<br />

için mi?<br />

Bu sözler bu denli kötüyse, babasý neden<br />

sýk sýk „ namussuz herif, hergele, kerhaneci,<br />

eþþeðolueþþek, eþek sýpasý gibi sözler ediyordu<br />

kendine?<br />

Sorulara açýk, doyurucu cevaplar<br />

bulamýyordu kafasýnda.<br />

Merakýný yenemedi çocuk. Ders<br />

sýrasýnda parmaðýný kaldýrdý.<br />

-Öðretmenim,- dedi<br />

-Ne Var? dedi- öðretmen<br />

Çocuk ayaða kalktý.<br />

-Öðretmenim,- dedi, -Kerhaneci ne<br />

demek ?<br />

Öðrenciler gülüþtüler.<br />

Öðretmen hiç beklemediði bu soru<br />

karþýsýnda durakladý, açýklayýp açýklamamakta<br />

kararsýzdý.<br />

-Niye sordun? Dedi.<br />

-Babam, dedi çocuk, baba, sýk sýk kerhaneci<br />

diyor bana.<br />

Çocuklar gülüþtüler yine.<br />

Öðretmen de güldü<br />

-Baban seni sevdiðini için öyle söylüyor,<br />

dedi çocuða.<br />

-Namussuz ne demek peki?<br />

-Bunuda mý baban söylüyor ?<br />

-Evet!<br />

-Þaka, dedi öðretmen. Þaka. Anlasýlan<br />

baban pek çok seviyor seni.<br />

Çocuk isteksiz oturdu.<br />

Sýra arkadaþý olan kýz kulaðýna fýsýldadý<br />

çocuðun:<br />

-Namussuz kerhaneci!<br />

(Yýlmay Güney‘in „Oðluma hikayeler“ adlý kitabýndan)


Vasiyetimdir<br />

Sayý: 7 23 Ekim 2001<br />

Dünya han canlar misafir<br />

Söylensin her türlü fikir<br />

Yaþam edilmesin zehir<br />

Kimler gelip geçmediki<br />

Canlar bedenden ayrýlýr<br />

Düþünce dünyada kalýr<br />

Ben ölmem diyen aldanýr<br />

Kimler gelip geçmediki<br />

Hani Aslý’lar keremler<br />

Nerededir Mem u Zinler<br />

Geri gelmiyor gidenler<br />

Kimler gelip geçmediki<br />

Hasan d bir gün ölecek<br />

Yazdýlarý söylenecek<br />

Eli boþ gitti denilecek<br />

Kimler gelip geçmedi<br />

Hasan Çaðdaþ<br />

Sanatçýlar<br />

kendilerini<br />

ihbar etti<br />

Aydýn ve Sanatçý Giriþimi<br />

üyesi bir grup þair<br />

ve yazar, fotoðraf<br />

sanatçýsý Mehmet Özer’e<br />

“yasadýþý örgütlere yardým<br />

etmek” suçlamasýyla dava<br />

açýlmasýný protesto amacýyla,<br />

kendilerinin de bu yargýlama<br />

kapsamýna alýnmasý istemiyle<br />

Ankara Cumhuriyet<br />

Baþsavcýlýðý’na suç duyusunda<br />

bulundu. Ankara Adliye<br />

Sarayý’na dün öðle saatlerinde<br />

gelen Aydýn ve Sanatçý<br />

Giriþimi üyeleri, hazýrladýklarý<br />

suç duyurusu dilekçesini<br />

Müracaat Cumhuriyet Savcýsý<br />

Ahmet Mutlu’ya verdiler.<br />

Dilekçede, Aydýn ve<br />

Sanatçý Giriþimi’nin ölüm<br />

oruçlarýyla ilgili basýn<br />

açýklamasýnýn, cezaevlerindeki<br />

sorunun bitmesini saðlamaya<br />

yönelik, bir haftalýk<br />

dönüþümlü açlýk grevinin<br />

baþlatýldýðý gün yapýldýðý ifade<br />

edildi. Bu sorunun, insanýn<br />

onuruna yakýþýr biçimde ve<br />

ölümlere meydan verilmeden<br />

çözümlenmesi amacýnýn<br />

taþýndýðýnýn kaydedilerek,<br />

açýklamanýn ardýndan giriþimin<br />

üyesi fotoðraf sanatçýsý<br />

Ne kadar uzundu bu gece<br />

Ne kadar uzundu bu gece<br />

Ne kadar aðýr<br />

Ne bir koku ne bir his<br />

Nede bir duygu<br />

Yaþama dair hiç bir imare<br />

Doðum sancýsý çekercesine<br />

Gün’ e gebe gece<br />

Az kalmýþtý tan yerine<br />

Gözlerim yanýyor.<br />

Uzaktan ayaz bir esinti<br />

Buruk bir heyecan<br />

Doðdu doðacak sancýlarýn arasýnda<br />

Hep böylemi doðar sancýlar<br />

Arasýnda umutlarýmýz,<br />

Hep böylemi çalýnýr bizden<br />

Þafaklarýmýz, umutlarýmýz<br />

Hep bizmi sürülürüz umut için<br />

Mavzer namlularina<br />

A. Þahin<br />

Mehmet Özer’in þiirler okuduðu<br />

belirtildi.<br />

Dilekçede, ancak polis tutanaklarýnda<br />

yer alan ve Özer’e<br />

yüklenen konuþmalarýn hiçbirisinin<br />

kendisine ait olmadýðý vurgulandý.<br />

Özer’e yüklenen suçlamayý kabul<br />

etmediklerini ve yargýlamanýn sürmesi<br />

durumunda kendilerinin de<br />

DER BULALIM<br />

Ýnancýmýza sadýk kul<br />

Gönüller sevgisinde bol<br />

Ýnsanlýða doðru bir yol<br />

Gýda veren aðaca dal<br />

Olalým dostum olalým<br />

Ceylanlar gibi temiz saf<br />

Dertlilerin derdine raf<br />

Bu bir hayýrlý sevaptýr<br />

Gönülden ceza ile aftýr<br />

Olalým dostum olalým<br />

Hakikatte yerimizi<br />

Muhabette erimizi<br />

Ballandýran arýmýzý<br />

Ýbadette Pirimizi<br />

Bulalým dostum bulalým<br />

Hakka doðru yolumuzu<br />

Kýrklarda da dolumuzu<br />

Kerbeladan çölümüzü<br />

Ehlibeyitte elimizi<br />

Maðdur Aziz der bulalým<br />

Aziz Sincer<br />

bu kapsama alýnmasýný talep<br />

ettikleri dilekçeyi, Ahmet Telli,<br />

Þükrü Erbaþ, Aydýn Çubukçu,<br />

Ýlhan Akalýn ve Ali Balkýz’ýn da<br />

aralarýnda bulunduðu 17 kiþi imzaladý.<br />

Savcý, Aydýn ve Sanatçý<br />

Giriþimi üyelerinin suç duyurusu<br />

dilekçelerini kabul ettikten sonra,<br />

ifadelerini aldý.<br />

Uzun bir bekleyiþti....bekledik<br />

Biliyorduk.... sen geleceksin<br />

ve geldin bebek....<br />

senin için senden ödünç aldýðýmýz daünyaný<br />

sana devrediyoruz....<br />

ZÜLFÝKAR YALÇINKAYA<br />

ÝNSAN ARIYORUM ÝNSAN<br />

Ülkemiz ili olan Sinop 2081 yýl önce dünya<br />

ya gelmiþ daha sonra Atina´ya gitmiþ ve<br />

yaþamýþ bir filozof vardý. Kimdir bu biliyormusunuz?<br />

Tarihlerde yunan filozofu diye geçen hani<br />

hükümdar büyük iskender var ya onun hocasý. Bu<br />

Imparatora „ gölge etme baþka ihsan istemem“ diyen<br />

sinoplu DIOGENES´dir ( M.Ö.413- 327) yýllarýndan<br />

yaþadý. Sinin Okulu´nun kurucusu Antisetenses´in en<br />

ünlü öðrencilerinden biri.<br />

DIOGENES „ Erdem“ en büyük yücelik iyiliktir<br />

demekte. Bilim, ºan, ºeref ve zenginlik horgörülmesi<br />

gereken kötülüklerdir. Bilge kiþi, istediklerini aþmasýný<br />

ve ihtiyaclarýný en az dereceye indirmesini bilen kiþidir<br />

demekte. DIOGENES her mevsimde yalýn ayak dolaþýr,<br />

tapýnaklarýn kapýsý önünde Paltosuna sarýlarak yatar. O<br />

meþhur fýçýsýnda yatardý. Evi barký idi. Insanlýða ýþýk<br />

verebilmek, bilim ve ilim daðýtmak, düþüncelerini zenginleþtirmek<br />

için gerçekleri yansýtan yaþamalarý sürdürmüþtür.<br />

Gündüz gözüne ATINA sokaklarýndan elinde<br />

fenerle dolaþarak, halkýn içinde bulunduðu çalkantýlarý<br />

dile getirmiºtir. Halktan kiºiler sormuºlar elindeki<br />

fenerle dolaºan filozofa:<br />

- Ne yapýyorsun Hoca?<br />

- „ Adam arýyorum adam“ demiþtir<br />

Malesef ülkemizde bizlerde „ insan arýyoruz insan“<br />

bizlere hizmet edecek gerçek erdemli devlet adamlarýna,<br />

aydýnlara ihtiyaç var. Hak ve Özgürlükleri<br />

güvence altýna alacak bunlarý uygulayacak yetiþmiþ<br />

devlet adamlarýna ihtiyaç var. Bir kez daha yenilemekte<br />

yarar var.<br />

Hak ve Özgürlük farklý þeylerdir. Özgürlük baþkalarýna<br />

zarar vermemek koþuluyla yurtdaþýn bir þeyi<br />

yapmasýný engellenmemiºtir.<br />

Devletin oradaki görevi, hak ve özgürlüðe yasaklamamak<br />

ve özgürlüðe yönelecek saldýrýlara karþý güvence<br />

oluþturmaktýr.<br />

Hak ise, bir þeyi bizzat devletin yasalarla güvence<br />

altýna almasý, saðlamasý demektir.<br />

<strong>Dem</strong>okrasilerde devletin faklýlýklara saygý göstermesi,<br />

özgürlüklerin gereðidir. Ama devletin farklýlýklara<br />

hoþgörü göstermesi baþkadýr. O farklýlýklarý kalýcý kýlacak,<br />

kurumlaþtýracak adýmlar atmasý baþkadýr.<br />

Devletin, kalýcý olmasý için, kurumlaþmasý için çaba<br />

göstermesi gereken þeyler farklýlýklar deðil, benzerliklerdir.<br />

Farklý olanlarýn bütün oluþturmasýný saðlayan<br />

özellikdir. Bu nedenledirki demokratik devlet herkesi<br />

farklýlýklarýyla eþit olarak kucaklamýþtýr.<br />

Aydýn olmanýn erdemi ise, „ kula kulluk deðil, inandýðý<br />

davanýn ve hiç bir karþýlýk beklemeden kiþisel çýkar<br />

gütmeden yoluna devam eden insandýr. Aydýn insan<br />

kendi için deðil dünya insanlýðýna bir damlada olsa ýþýk<br />

saçan yüceliktir. Bu yücelikler ve deðerler, ne para,<br />

ne þan nede þöhretle satýn alýnamaz“. Kenine kul köle<br />

yapmak isteyen soytarýlarýn baskýsýna kulak asmaz. Inandýðý<br />

davada taviz vermez.<br />

Hey dost iþte buyurun muhabbet meclisine her<br />

konuda halkýn huzurunda tartýþmaya. Herkes<br />

daðýrcýðýndakini döksün, döksünki kim olduðu ortaya<br />

çýksýn. Bu cambazlar Halk huzurunda tartýþmaktan<br />

kaçmaktalar, çünkü cahilikleri ortaya çýkacaktýr. Bu<br />

yüzden deðilmidirki kaçtiklarý, bu yüzden deðilmidirki<br />

dedikodu ve ayak oyunlarý oynadýklarý, çaðýrýyorum sizleri<br />

halkýn huzuruna bütün masraflarýda bana ait olmak<br />

kaydýyla.<br />

Sinoplu Diogenes 2081 yýl önce Atina sokaklarýnda<br />

„ Adam arýyorum adam“ diyordu. Bende<br />

Almanya´nýn Lübeck þehrinde „ insan arýyorum insan“<br />

diye baðýrýyorum sözüm tutulursa.


Sayý: 7 24 Ekim 2001<br />

Dinlendirme<br />

iþini<br />

bize býrakýn<br />

siz<br />

dinlenmenize<br />

bakýn!<br />

Turkei reisen spezialist<br />

O<br />

T<br />

E<br />

L<br />

N<br />

A<br />

T<br />

U<br />

R<br />

E<br />

L<br />

T<br />

H<br />

E<br />

R<br />

M<br />

A<br />

L<br />

Otel Naturel‘in<br />

temel suyunun bir<br />

numunesi 24.05.1994<br />

günü Saðlýk Bakanlýðýna<br />

baðlý makamlarca alýnýp<br />

analizi yapýldýktan sonra<br />

sonuç aþaðýdaki þekilde<br />

rapor edilmiþtir. *<br />

Romatizma hastalýklarý<br />

* Kadýn hastalýklarý *<br />

Sinir ve kas iltihaplarý<br />

* Kýrýk ve çýkýk sonrasý<br />

eklem aðrýlarýnda tedavi<br />

etkisi yapar<br />

* Evinizdeki huzur, temizlik<br />

* 106 yatak kapasiteli 38 oda<br />

ve<br />

donatýlmýþ villalar<br />

* Ortopedik yataklý, duþ/wc li,<br />

balkonlu 21-26 m² lik odalar<br />

* Þifalý sýcak su<br />

* Lüx termal odalar<br />

* Sauna, Türk hamamý<br />

* Ýsteðe baðlý kese<br />

ve masaj olanaðý<br />

* Büyük ve çocuk<br />

SEYAHAT<br />

ve Yeminli<br />

Tercümanlýk Bürosu<br />

yüzme havuzlarý<br />

* Tazyikli sýcak ve soðuk<br />

su masaj havuzlarý<br />

* Restaurant bar, havuz baþý bar<br />

* Kahvaltý ve aksam<br />

yemeði açýk büfe<br />

ALMANYA‘NIN HER UÇUÞ NOKTASINDAN, UÇMA ÝMKANI!<br />

Kaunos Club Dalyan<br />

Ýttina ile dekore edilmiþ ve her türlü konfora sahip<br />

odalarda kalmanýn ayrýcalýklý keyfini yaþayýn!<br />

RCI 2,5 milyona yakýn üye ailesiyle, dünyanýn en büyük ve<br />

en baþarýlý tatil deðiþimi kulübüdür.<br />

Bir Kaunos Club üyesi olarak elde edeceðiniz PCI üyeliði ile,<br />

tatil haftanýzý diðer üyelerle deðiþtirebilir ve 86 ülkede kurulu<br />

3600‘e yakýn üye tesisde tatilinizi geçirebilirsiniz!<br />

DÝLARA REÝSEN ÝLE ÝYÝ TATÝLLER..<br />

Hack str. 3, 70190 Stuttgart<br />

Tel: (0711) 42 05 001<br />

Fax: (0711) 42 05 003<br />

dilarareisen@t-onlýne.de


Sayý: 7 25 Ekim 2001<br />

Fikret Kýzýlok’u kaybettik<br />

Ünlü sanatçý bir süredir tedavi gördüðü Çapa<br />

Týp Fakültesi Hastanesi’nde 21 Eylül akþamý<br />

yaþamýný yitirdi.<br />

Yorumcu ve söz yazarý Kýzýlok, kalp<br />

ve buna baðlý olarak karaciðer<br />

ve böbrek rahatsýzlýðýndan dolayý<br />

uzun süredir ‘kalp pili’ ile yaþýyordu. Kardiyoloji<br />

Servisi yetkilileri, bir hafta önce kalp ve<br />

böbrek yetmezliði nedeniyle hastaneye getirilen<br />

sanatçýnýn, gece saat 24.00 sýralarýnda<br />

hayatýný kaybettiðini belirttiler.Bodrum’daki<br />

yazlýðýnda 7 Temmuz 2001 tarihinde kalp<br />

krizi geçiren Kýzýlok, Ýstanbul’a getirilmiþ<br />

ve Alman Hastanesi’nde kalp pili deðiþtirilmiþti.<br />

FÝKRET KIZILOK<br />

1946 yýlýnda Ýstanbul’da dünyaya geldi.<br />

Diþ hekimliði Fakültesinden mezun oldu.<br />

Müzik hayatýna amatör olarak baþlayan<br />

sanatçý (1954), profesyonel hayata Cahit<br />

Oben Orkestrasý’nda atýldý. (1964). Daha<br />

sonra kendi adýna bir topluluk kurup, folk<br />

türü plaklar yapmaya baþladý. (1966). Gitar<br />

Solo Çalýþmalarý<br />

Ay Osman - Sevgilim / Colours - Baby (1966)<br />

Uzun Ýnce Bir Yoldayým / Benim Aþkým Beni Geçti (1969)<br />

Yaðmur Olsam / Yumma Gözün Kör Gibi (1970)<br />

Söyle sazým / Güzel Ne Güzel Olmuþsun<br />

Vurulmuþum / Emmo (1972)<br />

Gün Ola Devran Döne / Anadolu’yum (1973)<br />

Leylim Leylim (Kara Tren) / Gözlerinden Bellidir<br />

Köroðlu Daðlarý / Tutamadým Ellerini<br />

Bacýn Önde Ben Arkada / Koyverdin Gittin Beni<br />

Aþkýn Olmadýðý Yerde / Ýnsan mýyým Mahluk muyum Ot muyum<br />

Haberin Var mý / Kör Pencere - Ay Battý (1975)<br />

Anadolu’yum ’75 / Daraðacý<br />

Biz Yanarýz / Sen Bir Ceylan Olsan (1976)<br />

ve saz çalan sanatçý o yýllarda yaptýðý “Uzun<br />

Ýnce Bir Yoldayým” ve “Yumma Gözün Kör<br />

Gibi” adlý plaklarýyla büyük çýkýþ yaptý. Bir<br />

arada da “Tehlikeli Madde” adlý bir topluluk<br />

kuran sanatçý, evlenip, Kadýköy’de bir<br />

diþçi muayenehanesi açtýktan sonra müziði<br />

býraktý.<br />

Hey dergisi tarafýndan 1977’de yayýnlanan<br />

“Türk Pop Müziði Sanatçýlarý<br />

Ansiklopedisi’nin Fikret Kýzýlok maddesinde<br />

yazanlar böyle. Bu alçakgönüllü (biraz da<br />

hatalý) özgeçmiþi açarsak, aslýnda 1970’lerin<br />

ilk yarýsýnda popüler müziðin en etkin isimlerinden<br />

birisiyle karþýlaþýrýz. Ýlk yýllarýnda<br />

yerlere dek uzanan kaftaný, daðýnýk saçlarý,<br />

elinde baðlamasýyla türküler söyleyen, türkü<br />

tadýnda besteler yapan Kýzýlok, ilerleyen<br />

dönemde daha rock kokan düzenlemeler ve<br />

bestelerle çýkar karþýmýza. 1976’da “müziði<br />

býraktýðýný” açýklar. Bu açýklamaya kadar olan<br />

dönemi ise dolu dolu geçirir. Ýþte bu dönemin<br />

kýsa bir özeti, ya da “Hikaye-i Fikret<br />

Kýzýlok”…<br />

Fikret Kýzýlok’un müziðe ilgisi Galatasaray<br />

Lisesi ilkokul kýsmýnda okurken baþlar. Ýlk<br />

enstrümaný kendisini yaþ gününde armaðan<br />

edilen kýrmýzý bir akordeondur. Ýlk müzik<br />

derslerini sýnýf arkadaþlarýndan birinin klarnetçi<br />

olan babasýndan alýr; ilk konserini de bir<br />

23 Nisan’da Taksim Belediye Gazinosu’nda<br />

düzenlenen okul müsameresinde verir.<br />

Fikret Kýzýlok ve orkestrasý adlý küçük<br />

grubun elemanlarý Kýzýlok’un sýnýf arkadaþlarýdýr<br />

ve çaldýklarý halk türküleri ile alkýþ<br />

alýrlar.<br />

TÝMUR SELÇUK’LA<br />

AYNI DÖNEMDE<br />

Ortaokul ve lise yýllarýnda bu konserler<br />

sürer; baþka okullara da giderler. Bu yýl-<br />

larda grup elemanlarýyla birlikte orkestranýn<br />

adý da deðiþir: Fikret Kýzýlok ve Veliahtlarý,<br />

sanatçýnýn adýný okul müsamereleri dýþýnda<br />

duyurduðu ilk grup olur. Lise yýllarýnda akordeonunu<br />

býrakýr Kýzýlok ve eline gitarý alýr.<br />

Bu dönemde en büyük destekçileri ayný<br />

lisenin daha alt sýnýflarýnda okuyan ve müziðe<br />

o yýllarda baþlamýþ Timur Selçuk ve Barýþ<br />

Manço’dur.<br />

Liseden mezun olduktan sonra Veliahtlar<br />

ile çalýþmayý sürdürür Kýzýlok. Ailesiyle<br />

Kadýköy’de yaþar ve konserlerini de daha<br />

ziyade bu yakada verir. Ayný dönemde<br />

Kadýköy’de Cahit Oben’in kurduðu Sailors<br />

adlý grup fýrtýna gibi esmektedir. Kýzýlok ve<br />

Oben eski arkadaþlardýr ve gruplarýný daðýtarak<br />

yeni bir grup kurmaya ve profesyonel<br />

müzik hayatýna atýlmaya karar verirler. Yanlarýna<br />

bas gitarcý Koray Oktay ve davulcu<br />

Erol Ulaþtýr’ý alýrlar; böylece Cahit Oben<br />

4 doðar. Kendilerini “daha ziyade Beatles<br />

tipi müzik yapan bir<br />

grup” olarak tanýmlayan<br />

Cahit Oben 4, Ýlham<br />

Gencer’in iþlettiði Çatý<br />

gece kulübünde programlar<br />

yapmaya baþlar,<br />

bir yandan da mahalle<br />

konserlerini sürdürür.<br />

Bu arada kendi<br />

paralarýyla iki 45’lik plak<br />

doldururlar. Bunlardan<br />

ilkinde iki yabancý þarkýyý<br />

yorumlarlar: “I Wanna<br />

Be Your Man” ve “36<br />

24 36”. Ýkinci plaklarýnda<br />

daha “kendilerine”<br />

dönerler. Plaðýn ilk yüzünde “Silifke’nin<br />

Yoðurdu” vardýr; diðer yüzü ise bir bestedir:<br />

“Hereke”, ayný zamanda Kýzýlok’un plak<br />

olarak yayýnlanan ilk bestesidir.<br />

DÝÞ HEKÝMÝ KIZILOK<br />

Fikret Kýzýlok Cahit Oben 4’le çalýþmalarýný<br />

sürdürürken girdiði diþçilik yüksekokulundaki<br />

eðitimini sürdürür. Bir süre sadece<br />

okuluyla ilgilenir. Müzikten kopamayacaðýný<br />

anladýðýnda ilk solo plaðýný doldurur. Dört<br />

þarkýlýk bir EP’dir bu: “Ay Osman - Colours<br />

/ Sevgilim-Baby”. Bu plak o yýllarda fazla<br />

ses getirmez. Bunun üzerine Kýzýlok okulunu<br />

bitirmeye karar verir. Yine de zaman<br />

zaman arkadaþlarýnýn kurduðu ‘Kaygýsýzlar’la<br />

birlikte çalýþýr, Barýþ Manço’ya eþlik eder.<br />

Diþçilik Yüksekokulu’nun son sýnýfýnda<br />

okurken mahalleden arkadaþý Arda Uskan<br />

ile bir yolculuða çýkar; müzik hayatýný<br />

tümüyle etkileyecek bir yolculuktur bu. Bu<br />

düþünceyle gitarýný eline alan Kýzýlok stüdyoya<br />

girer ve Aþýk Veysel’in “Uzun Ýnce Bir<br />

Yoldayým” türküsünü yeni bir düzenlemeyle<br />

kayda alýr. Bunu bir 45’lik olarak yayýnlar.<br />

Ýkinci solo 45’liðidir bu; Fikret Kýzýlok’un<br />

hayatýnda da önemli bir dönüm noktasý...<br />

Arka yüzünde sözlerini kendi yazdýðý bir halk<br />

þarkýsý, “Benim Aþkým Beni Geçti” yer alýr.<br />

O güne dek sürdürdüðü suskunluðu ve bunu<br />

bozmasýnýn nedenini de plak kapaðýnda þöyle<br />

açýklar: “Piyasa, öylesine Türk benliðinden<br />

uzak melodilere kucak açmýþtý ki, beni dinlemeyeceklerdi<br />

bile. Bugün ise durum büyük<br />

bir hýzla deðiþiyor. Bu öz benliðimize dönüþte<br />

ben de üzerime düþen görevi yapmaya karar<br />

verdim...”<br />

“Yumma Gözün Kör Gibi ! Yaðmur<br />

Olsam”, Kýzýlok’un asýl çýkýþýný yaptýðý plak<br />

olur. Her iki beste de Fikret<br />

Kýzýlok’undur. Plakta, gitar, tumba<br />

ve sazýn yanýnda deðiþiklik olsun<br />

diye enstrüman olarak tahta ve taþ<br />

kullanýr Kýzýlok. Þarkýlar çok beðenilir,<br />

plak çok satar ve sanatçý ilk<br />

altýn plaðýný alýr.<br />

KENDÝ BESTELERÝ<br />

GELÝYOR<br />

Bu baþarýnýn ardýndan fazla ara<br />

vermeden bir 45’lik daha yapar<br />

Kýzýlok. Ancak bu kez kendisine<br />

ait bir þarkýyla ortaya çýkar: “Söyle<br />

Sazým”. Plak kapaðýnda, “Türk<br />

geleneklerine uygun 17 perdeli ‘Hüseyni’<br />

düzende üç deðiþik sazýn batý anlayýþýnda ve<br />

çoksesli olarak kullanýldýðý” bir þarký olarak<br />

tanýmlanýr bu.<br />

Plaðýn arka yüzünde Kýzýlok’un Karacaoðlan’dan<br />

bestelediði “Güzel Ne Güzel<br />

Olmuþsun” vardýr. Her iki þarkýda da kendisine<br />

Nedim <strong>Dem</strong>irelli eþlik eder. Plak,<br />

listelerde de kendisini gösterir ve haftalarca<br />

1 numarada kalmýþ olan Barýþ Manço’nun<br />

“Daðlar Daðlar”ýný devirerek liste baþý olur.<br />

1970 yýlýný bu iki plakla kapatýr Fikret<br />

Kýzýlok. Bu plaklar yýl sonunda Hey dergisi<br />

tarafýndan düzenlenen ‘Yýlýn Müzik Oskarlarý’<br />

anketinde görülmemiþ bir baþarýya imza<br />

atar: “Söyle Sazým”, Yumma Gözün Kör<br />

Gibi” ve “Güzel Ne Güzel Olmuþsun”,<br />

Barýþ Manço’nun “Daðlar Daðlar”ýnýn<br />

ardýndan sýrasýyla ikinci, üçüncü ve dördüncü<br />

olur. Fikret Kýzýlok da ayný ankette<br />

‘Yýlýn Erkek Þarkýcýsý’ seçilir.<br />

1970 yýlýnýn getirdiði baþarýlarýn ardýndan<br />

bir süre plak yapmayan sanatçý<br />

Çiðdem adlý genç bir þarkýcýnýn “Daðlar<br />

Aðlar Aðlar Pir Sultan Deyi / Nenni,<br />

Nenni” adlý plaðýnýn düzenlemelerine<br />

imza atar. Bu arada bir Anadolu turnesine<br />

çýkar. Turne sýrasýnda Siverek yolunda<br />

donma tehlikesi geçirir; bir kamyon þoförü<br />

tarafýndan kurtarýlýr. Bu olayýn ardýndan bir<br />

plak yapar ve “Emmo” adlý bestesini bu<br />

kamyon þoförüne ithaf eder. Plaðýn arka<br />

yüzünde Ahmed Arif in þiiri üzerine bestelediði<br />

“Vurulmuþum” adlý þarký vardýr. Kýzýlok,<br />

1972’de bu þarkýyla Bulgaristan’da yapýlan<br />

Altýn Orfe festivaline katýlýr.<br />

LEYLÝM LEYLÝM<br />

Sanatçý, bu plaðýyla þirketini de deðiþtirmiþ<br />

ve Sayan Plak’tan Grafson’a geçmiþtir.<br />

1973’te bu þirket etiketiyle bir dizi plak<br />

yayýnlar. Bu plaklarda yer alan þarkýlar,<br />

Kýzýlok’un yazdýðý “Bir Ali Var” adlý oyunun<br />

bölümleridir: “Gün Ola Devran Döne”,<br />

“Anadolu’yum”, “Leylim Leylim (Kara<br />

Tren)”, “Köroðlu Daðlarý”, “Tutamadým<br />

Ellerini” ve “Gözlerinden Bellidir”. Yazýlan,<br />

ancak bugüne dek sahnelenmeyen bu<br />

oyunun þarkýlarý baþka sanatçýlar tarafýndan<br />

da seslendirilir: “Kime Sormalý”yý Dönüþüm<br />

eþliðinde Tansu, “Duyar mýsýn”ý ise o<br />

dönemde ününün doruðunda olan Timur<br />

Selçuk yorumlar. Bu arada “Köroðlu Daðlarý”<br />

þarkýsýnýn baþýnda kullandýðý gitar, Kýzýlok<br />

müziðinde bir yeniliktir.<br />

USTANIN ÖLÜMÜ<br />

Aþýk Veysel’in ölümü üzerine kendini<br />

tümüyle diþ hekimliðine veren Kýzýlok<br />

1975’te Tehlikeli Madde adýný taþýyan yeni<br />

grubuyla uzunca bir Anadolu turnesine<br />

çýkana kadar ortalýkta gözükmez. Turnenin<br />

ardýndan Ýstanbul’da seri konserler verir.<br />

Zafer Dilek Orkestrasý elemanlarýndan<br />

Ataman Hakman ve Sahir Kayahan, bir<br />

ara Moðollar’ýn klavyeciliðini üstlenmiþ olan<br />

Turhan Yükseler, daha önce amatör çalýþmalar<br />

yapmýþ olan Siret Yurtsever ile Eser<br />

Sayýner, Tehlikeli Madde’nin elemanlarýdýr.<br />

Tehlikeli Madde ile folk motiflerinin rock<br />

ile harmanlandýðý þarkýlar yapar. Giderek<br />

folk motiflerinin yerini daha alaturka sesler<br />

alýr. “Haberin Var mý / Kör Pencere - Ay<br />

Battý”, bu dönemin en önemli plaðý olarak<br />

dikkat çeker. Ahmed Arifin “Sevdan Beni”<br />

ve “Ýçerde” adýný taþýyan iki þiirinin Kýzýlokça<br />

yorumudur bu þarkýlar. “Kör Pencere”ye<br />

baðlý olarak plaða atýnan “Ay Battý” ise,<br />

popüler müziðimizin enstrümantal þarkýlarý<br />

arasýnda özel bir yere sahiptir. Bu plaktan<br />

sonra yapýlan “Anadolu’yum 75”, daha önce<br />

yayýnlanan ayný adlý þarkýya bir göndermedir.<br />

Hatta plak ayný kapak içinde piyasaya<br />

sürülür. Ancak pek iyi eleþtiriler almaz. Hey<br />

dergisinde yayýnlanan bir yazýda þöyle denilir:<br />

“...samimi düþüncemiz, artýk sanatçýnýn<br />

Albümleri<br />

Not Defterimden (1977)<br />

Zaman Zaman (1983)<br />

Yana Yana (1988)<br />

Olmuyo Olmuyo (1990)<br />

68’ler (1992)<br />

Seçme Eserler - 68’ler 2 (1993)<br />

Yadigar (1995)<br />

Mustafa Kemal-Devrimcinin Güncesi (1998)<br />

Gün Ola Devran Döne (1999)<br />

stilini deðiþtirmesi gerektiði merkezinde.”<br />

Plaðýn arka yüzünde Mahzuni Þerif’in<br />

bir türküsünü yorumlar Kýzýlok: “Daraðacý”.<br />

Ayný türküyü ayný günlerde Edip Akbayram<br />

ve Dostlar da plak yapmak istemektedir.<br />

Ancak, Kýzýlok’un daha erken davranmasý<br />

yüzünden bu kararlarýný deðiþtirirler.<br />

NAZIM HÝKMET OLUNCA...<br />

Son 45’liði ise Mart 1976’da yayýnlanýr.<br />

Mahzuni Þerif’ten “Biz Yanarýz” ve vazgeçemediði<br />

Veysel’den “Sen Bir Ceylan Olsan”<br />

adlý türküleri yorumlar sanatçý bu plaðýnda.<br />

Plak yine eleþtirilir. “Fikret Kýzýlok’un kendini<br />

yenileyeceði günleri bekliyoruz” gibi ifadeler<br />

kullanýlýr bu eleþtirilerde. Kýzýlok, bütün<br />

bunlar üzerine ortadan kaybolur. Bir yýl<br />

sonra, 1977 ortalarýnda, 1971-’72 yýllarýnda<br />

yaptýðý ancak o güne dek yayýnlamadýðý<br />

kimi kayýtlarý bir albüm olarak piyasaya<br />

sürer. “Not Defterimden” adýný taþýyan bu<br />

albümde Kýzýlok’un deneysel çalýþmalarý<br />

vardýr: Atonal bir altyapý üzerine Nazým<br />

Hikmet þiirini koyar ve kendi deyimiyle “þarkýcýlýðý<br />

deðil, müzisyenliði” dener.<br />

Ancak dönemin ‘nazik’ siyasi ortamýnda<br />

bu çalýþma fazla ortalarda gözükemez.<br />

Nazým Hikmet adýnýn da etkisiyle çýktýktan<br />

kýsa bir süre sonra toplatýlýr. Yeniden<br />

yayýnlanmasý ise 1993’ü bulur. Bu arada<br />

Varþova’da bu albümüyle iki ödül alýr. Ancak,<br />

plaðýn toplatýlmasý onu etkiler ve Fikret<br />

Kýzýlok, müziði býraktýðýný açýklar. O güne<br />

dek 13 altýn plak ve çeþitli ödüller alan<br />

sanatçý, bundan sonra derin bir sessizliðe<br />

gömülür. Buna gerekçe olarak da “hazýrladýðý<br />

yapýtlarýn ticari olmadýðý gerekçesiyle plakevleri<br />

tarafýndan geri çevrilmesini” gösterir<br />

ve bir daha profesyonel olarak müzik hayatýna<br />

dönmeyeceðini bildirir.


Sayý: 7 26 Ekim 2001<br />

Efsaneler<br />

ancak bir türlü<br />

yerinden doðrulamamýþ.<br />

Etrafýna toplanan<br />

insanlarýn<br />

ise Babatepe veya Kartaltepe adý<br />

verilmektedir.<br />

Kültürümüzün en renkli kaynaklarýndan<br />

olan efsanelerimiz<br />

yardýmýna raðmen unutulmamak için çoðu zaman<br />

Halk anlatmalarý arasýnda<br />

inandýrýcýlýklarý,<br />

belirli birþahýs ve<br />

gelen bir yabancýnýn iyi muamele<br />

görmemesi üzerine balý<br />

keser, yani hatýr, gönül tanýmaz<br />

asker bir türlü yerinden<br />

kalkamamýþ. Sonunda<br />

halktan birisi:<br />

bir maddi ize veya mekana<br />

baðlanýr. Sarýkýz efsaneleri de<br />

böyledir. Kaz daðlarýnýn zirve-<br />

mekâna baðlý oluþlarý gibi öze- adýný verdiði þeklindedir. Buna<br />

“Karpuzun kabusindeki Sarýkýz Tepesi ve bu<br />

llikleriyle efsaneler önemli bir göre bal, Arapça’da hatýr, gönül<br />

klarýný temizle!” tepenin üzerindeki kabir, Sarýkýz<br />

yer iþgal ederler. Farsça “Fesane” anlamýný taþýmaktadýr.<br />

demiþ. Ancak temizlik efsanelerinin günümüze kadar<br />

kelimesinden gelen efsane kav- Bunlarýn dýþýnda bölgede bir<br />

yapýldýktan sonra ulaþan izleridir. Þimdi anlataramý,<br />

pek çok bilimsel eserde süre hakim olan Ýran hükümdarý<br />

asker kalkabilmiþ. Bu caðýmýz efsane ise farklý bir Sarýkýz<br />

tanýmlandýðý gibi kýsa, nesir ve Balý Kisra veya civardaki Yýlanlý<br />

olaydan sonra burada efsanesi olarak dikkati çekmek-<br />

inandýrýcý anlatmalardýr. Dinî Dað’ýn eski adý olan Balcea ya da<br />

Hasan Baba’nýn kabri tedir. Ancak baðlý bulunduðu iz<br />

þahýslar, olaylar ve yerlerle ilgili Pelecas’ýn Balýkesir adýnýn ilk þekli<br />

olduðu anlaþýlmýþ. yine aynýdýr.<br />

olarak anlatýlanlara “Menkabe” olduðu ileri sürülmektedir. Fakat<br />

Ondan sonra buraya Delikanlýnýn biri güzeller<br />

dendiði de bilinmektedir. Ayrýca bunlar uzak ihtimaller olarak<br />

yerden bir iki metre güzeli bir kýza aþýk olmuþ. Kýz,<br />

canlý ve cansýz bazý varlýklarýn deðerlendirilmektedir.<br />

yükseklikte, beyaz evlenme þartý olarak, delikanlý-<br />

teþekkülünü izah eden, yer Bütün bu rivayetler içinde en<br />

sývalý, üst tarafý yeþil dan gücünü ispatlamasýný istemiþ.<br />

adlarýna açýklama getiren, taþ kes- mantýklý olan, buraya yerleþen<br />

renkli sanduka þekilli Bu þarta göre delikanlý sýrtýna<br />

ilmeleri konu alan çeþitli efsane- Türk oymaklarýnýn Orta Asya<br />

bir kabir yapýlmýþ. yüklenen tuz çuvallarýný taþýmak<br />

ler de halk arasýnda heyecanla hatýralarýný canlý tutmak için<br />

zorundadýr. Delikanlýnýn sýrtýna<br />

anlatýlmaktadýr.<br />

Ülkemizde efsanelerle ilgili<br />

olarak bilimsel ve metin neþri<br />

olmak üzere pek çok eser<br />

yayýmlanmýþtýr. Mehmet Önder,<br />

Mustafa Necati 5epetçioðlu, Saim<br />

Sakaoðlu, Ali Berat Alptekin gibi<br />

pek çok araþtýrýcý efsanelerle ilgili<br />

eserler vermiþtir.<br />

Balýkesir’imizin efsaneleri ise<br />

ya halkýmýzýn hafýzasýnda unutulmaya<br />

yüz tutmuþ, ya da bir<br />

zamanlar çýkmýþ olan Kaynak gibi<br />

dergi ve gazetelerin tozlu sayfalarýnda<br />

kalmýþtýr. Bunlardan birkaçýný<br />

örneklemek en azýndan bir<br />

kadirbilirlik olacaktýr.<br />

1) Balýkesir<br />

Tarihçilere göre Balýkesir adý,<br />

Bizans imparatoru Hadrianus’un<br />

av partilerinde kullanmak için<br />

yaptýrdýðý Paleo Kastro (Eski<br />

Hisar) sözcüðünden kaynaklanmaktadýr.<br />

Tarihî bir gerçekliði de<br />

bulunan bu ad, daha sonra halk<br />

etimolojisi sayesinde deðiþik rivayet<br />

ve yorumlara da konu teþkil<br />

etmiþtir. Biz bu rivayetlerden birkaçýný<br />

kýsaca anlatmak istiyoruz.<br />

Balýkesir adý daha çok bal,<br />

balýk, kesir ve hisar kelimeleri<br />

üzerinde yapýlan oynamalarla<br />

izah edilmektedir. Bir rivayete<br />

göre Balýkesir’in adý eskiden Balýk<br />

Hisar þeklindeymiþ. Buradaki<br />

balýk sözü Eski Türkçe’de þehir,<br />

kale veya saray anlamý taþýmaktaymýþ.<br />

Kale Þehri anlamýný veren<br />

bu rivayete göre bu ad, XI. yüzyýldan<br />

sonra kullanýlmaz olmuþtur.<br />

Gerçekten de Orta Asya’da Beþbalýk<br />

gibi bazý Uygur devrine ait<br />

yer isimlerinde balýk kelimesinin<br />

þehir anlamýnda kullanýldýðý dikkati<br />

çekmektedir.<br />

Diðer bir rivayete göre ise<br />

Balýkesir adý, balý kesir, yani balý<br />

çok, bol anlamýndaki söz grubundan<br />

gelmektedir. Buna göre<br />

Balýkesir’in balýnýn bol ve lezzetli<br />

oluþu bu adý almasýna sebep<br />

olmuþtur.<br />

Baþka bir rivayet ise Balýkesir’in<br />

ilk kurulduðu yýllarda buraya<br />

koymuþ olabilecekleri Balýk Hisar<br />

adýdýr.<br />

Ýlimizin Balýkesir dýþýnda<br />

tarihte daha çok anýlan bir adý<br />

daha vardýr. Bu ad yörede bir<br />

süre hakim olan Karesioðullarý<br />

Beyliði’nin kurucusu Karasi Bey’den<br />

kaynaklanan Karesi adýdýr.<br />

Ýlimiz gerek beylik, gerekse Osmanlý<br />

sancaklýðý döneminde daha<br />

çok bu adla anýlmýþtýr. Bir rivayete<br />

göre de Karesi beyinin oturduðu<br />

kaleye Beylik Hisar adý verildiði<br />

için bu ad deðiþerek bugünkü<br />

Balýkesir þeklini almýþ olduðu söylenir.<br />

2) Hasan Baba<br />

Anadolu’da öyle yatýrlar<br />

vardýr ki, etrafýndaki her þey<br />

deðiþse de o yatýr bulunduðu<br />

yerde kalýr; hiç kimse ona dokunamaz.<br />

Ýþte Hasan Baba da böyledir.<br />

Önceleri Ekin Pazarý’nda,<br />

daha sonra Hasan Baba Çarþýsý<br />

adý verilen arastada ve son olarak<br />

da ayný yerde inþa edilen modern<br />

iþhanýndaki yerini korumuþ,<br />

bugüne kadar yeri deðiþtirilmemiþtir.<br />

Kabri hakkýnda pek çok<br />

efsane anlatýlan bu Hasan Baba<br />

kimdir?<br />

M.Yasa ile H.Korkut, Þakayýk-ý<br />

Numaniye’den naklen Hasan<br />

Baba hakkýnda bilgi verirlerken,<br />

þu hususlarý aktarýrlar:<br />

“Bursa’da medfun Emir Buhari<br />

hazretleriyle münasebet<br />

tesis etmiþtir. Emir Sultan vefat<br />

edeceði zaman yanýndaki muhipleri<br />

irþat için makamlarýna birini<br />

tavsiye veya tayin etmesini söylediler.<br />

Bunun üzerine Emir Sultan<br />

Hazretleri buyururlar:<br />

“Öldüðüm zaman sýrra vakýf<br />

olan filan kimseyi bulursunuz. Ýþte<br />

ancak o zatýn vereceði cevaba<br />

baðlýdýr. Bunun üzerine Sultan’ýn<br />

tarif ettiði þahsý bulup, arzularýný<br />

söylerler, kabul etmesi için ricada<br />

bulunurlar: Ýlk defa bunu reddeden<br />

Hasan Baba, Emir Sultan’ýn<br />

vasiyetini söylediklerinde kabul<br />

eder ve sýrra vakýf olduðunu<br />

göstermek için ve diðerlerinin<br />

arzusu ile þöyle buyururlar:<br />

Onlara “semaya bakýnýz,”<br />

buyurdular. OI taife dahi çeþm-i<br />

zahir ile savb u semaya nazar<br />

idüp dide-yi batýnla arþ-ý muallaya<br />

teveccüh eylediklerinde Emir<br />

Sultan ile hocasý Hasan’ý bir yerde<br />

cülus eylemiþ gördüler. Bu vaka<br />

üzerine Hasan Baba’nýn halifeliðe<br />

layýk birisi olduðu anlaþýlýr”<br />

Büyük veli Emir Sultan’ýn halifesi<br />

olduðunu böylece öðrendiðimiz<br />

Hasan Baba’nýn fevkalade<br />

dindar ve alim birisi olduðunu<br />

söylemeye bilmem gerek var<br />

mýdýr? O, þimdi kabrinin bulunduðu<br />

ve o zamanlar Arap<br />

Haný’nýn bir odasý olan yerde<br />

yaþadýðý için “Öldüðüm zaman<br />

beni buraya gömersiniz” diye<br />

vasiyet etmiþ, öldükten sonra<br />

da bu vasiyeti yerine getirilmiþ.<br />

Hasan Baba’nýn halife olmadan<br />

önce Zaðnos Paþa Camii’nin<br />

helalarýný temizlediði de söylenmektedir.<br />

Münzevi bir hayat sürmesine<br />

raðmen son derece alim<br />

bir zat olduðu, ilimizde Ayak<br />

Dedesi adýyla bilinen yatýrýn sahibi<br />

Þeyh Semseddin Efendi’nin<br />

müridi olduðu da bilinmektedir.<br />

—Bu tarihi bilgilerin yaný sýra<br />

Hasan Baba hakkýnda pek çok<br />

efsane ve inanýþ da vardýr. Bunlardan<br />

en önemlisi kabrinin yerinin<br />

deðiþtirilemeyiþi hakkýnda anlatýlanlardýr.<br />

1932 yýlýnda Hasan<br />

Baba’nýn kabrinin bulunduðu yer<br />

bir mezarlýkmýþ. Belediye buraya<br />

bir hal yaptýrmak istemiþ. Fakat<br />

yatýra kimse el sürememiþtir.<br />

Hatta belediye bir ameleye<br />

mezarý kaldýrmasý için talimat<br />

vermiþ. Fakat amele mezarýn<br />

baþýna geldiði vakit, her tarafýný<br />

bir titreme alýp, kazayý kabre<br />

vuramamýþ. Gece ise Hasan<br />

Baba, amelenin rüyasýna girmiþ.<br />

Bizim son yýllarda derlediðimiz<br />

bir efsaneye göre ise Hasan<br />

Baba’nýn kabrinin yeri belirsizmiþ.<br />

Bir asker bir gün yemek<br />

için karpuz ile peynir alýp bir<br />

aðacýn dibine oturmuþ. Yemeðini<br />

yedikten sonra kalkmak istemiþ,<br />

3) Sarýkýz<br />

Marmara ve Ege bölgelerini<br />

birbirinden ayýran ve genç daðlar<br />

grubuna giren Kazdaðlarý’nýn en<br />

yüksek tepesine Sarýkýz Tepesi<br />

adý verilmektedir. Bu tepenin adý<br />

hakkýnda pek çok efsane<br />

anlatýlmaktadýr.<br />

Çok eski zamanlarda Güre<br />

köyünde çok güzel bir kýz varmýþ.<br />

Bu kýzý köyün bütün gençleri<br />

sever ve evlenmek isterlermiþ.<br />

Adý Sarýkýz olan bu güzel kýzýn<br />

babasý ise bin bir zahmetle büyüttüðü<br />

kýzýný, talip olan gençlerin hiç<br />

birine vermezmiþ. Bunun üzerine<br />

gençler Sarýkýz’a iftira etmiþler.<br />

Köylüler de Sarýkýz’ýn babasýna<br />

giderek:<br />

“Kýzýn kötü yola saptý. Ya kýzýný<br />

öldürürsün ya da buralardan<br />

çekip gidersin” demiþler.<br />

Düþünüp taþýnan baba, kýzýný<br />

öldürmeye kýyamaz; ancak<br />

köylülerin yüzüne bakabilmek<br />

için Sarýkýz’ý gözden uzak tutmak<br />

gerektiðini düþünür.<br />

Kýzýný yanýna alan baba,<br />

Kazdaðý’nýn zirvesine çýkar ve<br />

güttükleri kazlarla birlikte kýzýný<br />

býrakýp geri döner. “Kurt kuþ<br />

yerse de gözüm görmesin,<br />

yaþarsa da herkesten gizli<br />

yaþasýn” demiþ.<br />

Kazdaðý’nda kalan Sarýkýz ölmemiþ<br />

ve kazlarýný gütmeye<br />

devam etmiþ. Hatta yolunu, izini<br />

kaybedenlere yardýmcý olmuþ. Bu<br />

durum kýsa zamanda babasýnýn<br />

kulaðýna gitmiþ.<br />

Kýzýnýn ölmediðini öðrenen<br />

baba, Kazdaðý’na kýzýnýn yanýna<br />

çýkmýþ. Daðda kaz çobanlýðý<br />

yapan Sarýkýz, babasýný görünce<br />

sevinmiþ, ona yemek ikram<br />

etmiþ. Yemek sýrasýnda babasý<br />

kýzýndan su istemiþ. Sarýkýz elini<br />

uzatarak kilometrelerce aþaðýdaki<br />

Güre çayýndan su alarak<br />

babasýna vermiþ. Babasý kýzýnýn<br />

ermiþ olduðunu görünce pek<br />

sevinmiþ.<br />

Sarýkýz’ýn öldüðü ve bugün<br />

kabrinin bulunduðu yere Sarýkýz<br />

Tepesi, babasýnýn öldüðü yere<br />

tuz çuvallarý yüklenmiþ. Yamaçtan<br />

týrmanýrken çuvallar dengesini<br />

kaybetmiþ ve delikanlý<br />

yuvarlanarak göle düþmüþ. Tuzlar<br />

ýslandýkça çuvallar aðýrlaþmýþ ve<br />

delikanlýyý suyun derinliklerine<br />

çekmiþ. Köy halkýbu acýya sebebiyet<br />

verdiði için kýza öfkelenmiþler.<br />

Ona yumurtalar atmýþlar.<br />

Sarý Kýz adý da buradan kalmýþ.<br />

Öfkeleri yatýþmayan köylüler<br />

babasýna giderek kýzýný þikayet<br />

etmiþler ve onu yok etmesini<br />

istemiþler. Babasý yumurtalara<br />

bulanmýþ kýzýný alýp tepeye<br />

çýkmýþ. Kýzýný öldürmeden önce<br />

abdest alýp namaz kýlmak isteyen<br />

baba kýzýndan su bulmasýný istemiþ.<br />

Kýz delikanlýnýn boðulduðu<br />

gölün suyundan getirmiþ. Su tuzlu<br />

olduðu için babasý yeniden tatlý<br />

su bulup getirmesini istemiþ.<br />

Bunun üzerine kýz ayaðýný yere<br />

vurmuþ, o anda yerden bir<br />

kaynak suyu fýþkýrmaya baþlamýþ.<br />

Durumu gören babasý kýzýnýn<br />

ermiþ olduðunu anlamýþ ve onu<br />

öldürmekten vazgeçmiþ. Kimsenin<br />

zararý dokunmasýn diye de<br />

suyun etrafýný taþ duvarla çevirmiþ.<br />

Kaz daðlarýnýn zirvesindeki bu<br />

kaynak, bugün hala yörede þifalý<br />

olarak bilinmektedir. Ayrýca hem<br />

Sarýkýz’ýn, hem de babasýnýn<br />

öldükleri yerler kutsal sayýlmaktadýr.<br />

Babasýnýn öldüðü ve bugün<br />

kabrinin bulunduðu kabul edilen<br />

yere Kartaltepe veya Babatepe;<br />

Sarýkýz’ýn kabrinin olduðu tepeye<br />

ise Sarýkýz Tepesi adý verilmektedir.<br />

Bu tepelerin ermiþ bir kýz ile<br />

babasýna izafe edilmesi ise elbetteki<br />

eski Türk inanýþlarýndaki dað<br />

kültünün bir yansýmasýdýr.<br />

Kazdaðý’nýn zirvesinde bulunan<br />

Sarýkýz’ýn kabri bugün de<br />

yöre halký tarafýndan ziyaret edilmektedir.<br />

Her yýl 14-16 Temmuz<br />

tarihleri arasýnda Akçay’da yapýlan<br />

Zeytin Festivali’nde Sarý-kýz<br />

da temsil edilmektedir. Ayrýca<br />

Sarýkýz’ýn kabri baþýnda herkesin<br />

dileðini yazabildiði büyük bir dilek<br />

defteri bulunmaktadýr.


Sayý: 7 27 Ekim 2001<br />

ÝKÝ KURBAÐA<br />

Bir varmýþ, bir yokmuþ.<br />

Bir zamanlar iki kurbaða<br />

yaþarmoþ Japonya’da.<br />

Bir tanesinin evi Osaka adýndaki<br />

bir þehirde, denize yakýn bir ark<br />

kenarýndaymýþ. Diðerinin evi<br />

Kioto adýndaki þehrin içinden<br />

geçen, pýrýl pýrýl, tertemiz bir<br />

derenin<br />

kenarýndaymýþ.<br />

Günlerden<br />

birgün ,birbirlerini<br />

hiç tanýmayan<br />

bu iki<br />

kurbaða, tesadufen<br />

ayný anda<br />

ayný þeyi düþünmüþler.<br />

„Gezmeye çýkýp yeni yerler<br />

görmeliyim“<br />

Kioto’da oturan kurbaða<br />

Osaka’ya gitmek istemiþ.<br />

Osaka’da oturan kurbaða ,<br />

Mikado’nun evinin olduðu þehir<br />

olan, Kioto’ya gitmek istemiþ.<br />

Güzel bir bahar sabahý biri<br />

Kioto’dan Osaka’ya, diðeri<br />

Osaka’dan Kioto’ya gitmek üzere<br />

yola çýkmýþlar. Iki<br />

þehrin tam ortasýnda<br />

yükselen bir dað<br />

varmýþ. Bir þehirden<br />

diðerine gidebilmek<br />

için bu daðý aþmalarý<br />

gerekiyormuþ. Uzun<br />

ve yorucu bir yolculuktan<br />

sonra daða ulaþan kurbaðalar,<br />

büyük bir sabýr ve umutla<br />

týrmanýp daðýn tepesine ulaþmýþlar.<br />

Tepede birbirlerini görünce þaþýrmýþlar<br />

önce. Hiç konuþmadan bir<br />

süre bakýþmýþlar. Sonra tanýþýp birbirlerine<br />

hikayelerini anlatmýþlar.<br />

Yolculuða çýkma nedenlerinin ayný<br />

olduðunu öðrenmek ikisinide çok<br />

mutlu etmiþ. Her ikiside „acelemiz<br />

yok nasýlsa, biraz dinlenelim“<br />

diyerek nemli, serin bir köþeye<br />

uzanmýþlar.<br />

Osaka’li kurbaða;<br />

„Keþke biraz uzun olsaydýk.<br />

Gidecegimiz þehre buradan bakýp,<br />

gitmeye deðermi anlayabilirdik“<br />

demiþ.<br />

„Aaaaa, benim bir fikrim var“<br />

demis Kioto’lu kurbaða.<br />

„Birimiz diðerinin omuzuna<br />

çýkar, gitmek istedigimiz þehre<br />

doðru döneriz, sonra her ikimizde<br />

ayaklarýmýzýn ucunda iyice dikleþiriz.“<br />

diye devam<br />

etmiþ.<br />

Bu fikir Osaka’lý<br />

kurbaðanýn öyle<br />

hoþuna gitmiþ ki<br />

hemen denemek<br />

istemiþ. Yüzünü<br />

Kioto’ ya doðru<br />

dönüp arkadaþýnýn<br />

omuzlarýna çýkmýþ. Her ikiside,<br />

düþmemek için bir yandan birbirlerine<br />

iyice tutunurken diðer<br />

yandan mümkün olduðu kadar dik<br />

durmuþlar. Kioto’lu kurbaða da<br />

yüzünü Osaka’ya çevirip çýkmýþ<br />

arkadaþýnýn omuzuna.<br />

Ancak, zavallý kurbaðalar ,<br />

ayaklarýnýn üzerinde dik durduklarý<br />

zaman gözlerinin arkada kaldýðýný<br />

düþünmeyecek<br />

kadar budalaca davranmýþlar.<br />

„Olamaz..!!!!...Kioto<br />

Osaka’nýn aynýsý. Hiç<br />

farklarý yok. Ayný<br />

yeri görmek için bu<br />

kadar uzun yolculuða<br />

deðmez. Ben eve dönüyorum“<br />

demiþ Osakalý kurbaða<br />

arkadaþýnýn omuzundan inerken.<br />

„Eðer Osaka’nýn Kioto ile ayný<br />

olduðunu bilseydim bu kadar uzun<br />

yola hayatta çýkmazdým“ demiþ<br />

Kioto’lu kurbaða arkadaþýnýn<br />

omuzundan inerken.<br />

Birbirlerine iyi yolculuklar<br />

dileyerek her ikiside geldikleri<br />

yöne doðru koyulmuþlar yola.<br />

Gerçekte çok farklý olan iki<br />

þehrin birbirinin aynýsý olduðuna<br />

inanmýþlar yaþamlarý boyunca.<br />

Güzel Sözler:<br />

Aptallar, eski olaylarý hatýrlamayý, bir bilim sayarlar. (Planché)<br />

Az bildiðiðmiz bir þeyden kuþkulanmalýyýz. Ama biligyle birlikte kuþku da<br />

artar. (Goethe)<br />

Bir yargýç: iyi niyetli dinlemeli, akýllýca karþýlýk vermeli, saðlýklý düþünmeli,<br />

tarafsýzca karar vermelidir. (Sokrates)<br />

Çok yazmak, çabuk yazmak hiç de önemli deðildir. Dünya, “nasýl” yazdýðýnýza<br />

deðil, “ne” yazdýðýnýza bakar. (G. Henry Lewes)<br />

Öte dünyada, yazarlar için cehenem yoktur. Onlar zaten bu dünyada eleþtirmecilerle<br />

editörlerden çekecekleri kadarýný çekiyorlar. (Bovee)<br />

Evinde hayvan beslemek<br />

isteyenler, bu yazýyý<br />

dikkatle okumalý…<br />

Çoðumuz<br />

evimizde<br />

bize<br />

arkadaþ olacak bir<br />

hayvaný beslemek<br />

isteriz.<br />

Hatta sokakta<br />

gördüðü küçük bir<br />

kediyi eve getirmek<br />

isteyip de,<br />

annesinin itirazlarý<br />

karþýsýnda<br />

üzülüp aðlamayan<br />

çocuk yok gibidir.<br />

Evet, canyoldaþý<br />

bir hayvaný eve alýp,<br />

onu büyütmek, onu sevmek, korumak,<br />

onunla dost olmak gerçekten<br />

çok güzel; peki ya o hayvanýn<br />

sorumluluðu?<br />

Evdeki bu sevgili dostumuzun<br />

zaman içinde bir<br />

problem haline gelmemesi<br />

için tüm koþullarýn önceden<br />

saðlanmasý gerekir.<br />

Herhangi bir hayvaný eve<br />

getirmeden ya da satýn<br />

almadan önce, evde ona<br />

bakacaðýmýz alan gözden<br />

geçirilmelidir.<br />

Kedi ya da Terier, Poudle<br />

veya Pekinges Sipaniel cinsi<br />

küçük köpekler ev içinde<br />

bakýlabilir. Ama Kangal,<br />

Doberman cinsi köpekler için mutlaka<br />

bahçeye ihtiyaç vardýr. Bu cins bir<br />

köpeði evde<br />

barýndýrmaya<br />

çalýþmak, o hayvana<br />

eziyet<br />

etmekten baþka<br />

bir þey deðildir.<br />

Almak istediðimiz<br />

hayvanýn<br />

orjinal olmasý,<br />

secereli olmasý<br />

çok da önemli<br />

deðildir, tabii eðer koruyuculuk gibi bir<br />

beklentimiz varsa, o baþka; o zaman<br />

Malzeme ve<br />

aletler:<br />

1. Eski<br />

gazete veya kullanýlmýþ<br />

kaðýtlar<br />

2. Su<br />

3. Büyük bir kova<br />

4. 2 Kasnak<br />

5. Tülbent<br />

5. Mutfak robotu veya mikser<br />

6. 1 veya 2 kap<br />

Gazeteleri küçük parçalara bölün.<br />

Suyu kovaya doldurun.<br />

Gazete parçalarýný suya atýp, 48 saat<br />

uygun bir cins düþünülmelidir.<br />

Bunun dýþýnda besleyeceðimiz<br />

hayvanla<br />

kuracaðýmýz sevgi baðýnýn<br />

hayvanýn cinsi ile hiçbir ilgisi<br />

olamaz. Aslýnda en doðru<br />

seçim, ihtiyacý olan hayvana<br />

bakmaktýr.<br />

Hayvanýn huyunu anlamak<br />

ve onu istediðimiz<br />

þekilde eðitmek açýsýndan<br />

hayvaný küçükken almak<br />

daha doðrudur. En iyisi 8<br />

hafta anne sütü emdikten<br />

sonra almaktýr. Özellikle ilk<br />

zamanlarda ona bolca<br />

zaman ayýrmak gerekir. Ýyi bir eðitim<br />

vermek için ise en<br />

azýndan 6 ay<br />

boyunca onunla<br />

hep ayný insan<br />

ilgilenmelidir. Eðitimini<br />

tamamladýktan<br />

sonra daha fazla<br />

yalnýz kalacaktýr.<br />

Hayvanýn beslenmesi,<br />

aþýlarýnýn<br />

eksiksiz yapýlmasý,<br />

zamaný geldiðinde<br />

çiftleþmesi hep dikkatle<br />

ele alýnmasý<br />

gereken konulardýr.<br />

Hayvanýn bakýmý<br />

bebek bakýmý kadar<br />

zordur. Hatta belki ondan daha zor.<br />

Bir bebekle lokantaya gidebiliriz, ama<br />

bir köpekle bu<br />

imkansýzdýr. Seyahata<br />

çýkacaðýmýz<br />

zaman hayvanýmýza<br />

bizim kadar iyi<br />

bakacak birini<br />

bulmak ise en zoru.<br />

Tüm bunlar<br />

düþünülüp evde<br />

hayvan beslemeye<br />

öyle karar verilmeli.<br />

Koþullar saðlandýðýnda ise bu güzel dostluðun<br />

yerine hiçbir þey geçemez.<br />

Boþ zamanlarýnýzý deðerlendirin,<br />

eski gazetelerden kaðýt yapýn.<br />

suyun içinde bekletin.<br />

Sonra kovayý kaplara boþaltýp, mikserleyin<br />

ve kaplarý tekrar kovaya boþaltýn.<br />

Tülbent gerdiðiniz kasnaðýnýzý alýp<br />

kovaya sokup çýkarýn<br />

ve kasnaðýnýzý alýp 48 saat güneþte<br />

kurutun.<br />

Kaðýdýnýzý kasnaktan yýrtmadan<br />

çýkarýn ve iþte kaðýdýnýz hazýr.


Sayý: 7 28 Ekim 2001


Sayý: 7 29 Ekim 2001<br />

Titanic yýldýzý boþanýyor<br />

Evliliði tam 33 ay sürdü!<br />

Kate Winslet’in<br />

sözcüsü Robert<br />

Garlock’ un yaptýðý<br />

açýklamaya göre,<br />

genç çift dostça<br />

ayrýlýyor. Geçen yýl<br />

dünyaya gelen<br />

bebekleri Mia’ nýn<br />

buna raðmen her<br />

ikisi için en önemli<br />

yeri iþgal etmeye<br />

devam edeceði bildirildi.<br />

Yapýlan açýklamada boþanma<br />

gerekçeleri belirtilmedi.<br />

Threapleton’ i evden attý<br />

Ancak Winslet ve Threapleton<br />

yakýnlarýnýn basýna verdikleri bilgilere<br />

göre, genç çift aylardan beri sürekli<br />

tartýþýyormuþ. Son olarak Winslet’<br />

in eþini evden dýþarý attýðý kaydediliyor.<br />

Altý haftadan beri yalnýz bebeðiyle<br />

yaþayan yýldýzýn yaptýðý açýklamaya<br />

göre, eþiyle görüþmeye<br />

devam ettiðini ve Mia’<br />

nýn her zaman ki gibi<br />

mutlu bir çocuk olmaya<br />

devam edeceði<br />

yönünde.<br />

Mia beraberliði<br />

pekiþtirdi<br />

Winslet daha kýsa<br />

süre önce bir dergiyle<br />

yaptýðý mülakatta,<br />

bebekleri Mia’ nýn doðumunun evlilik<br />

baðlarýný daha da güçlendirdiðini<br />

belirtmiþti. Ünlü yýldýz Londra’ ya<br />

yakýn Reading’ de bir kiliside 1998<br />

yýlýnda sade bir evlilik töreniyle dünya<br />

evine girmiþti. Kýzlarý Mia geçtiðimiz<br />

yýl Ekim ayýnda dünyaya gelmiþti.<br />

Winslet’ in o dönem yaptýðý açýklamalarda,<br />

çocuðu ve evliliðinin kendi için<br />

kariyerinden daha önemli olduðunu<br />

vurgulamýþtý.<br />

Pavarotti vergi kaçýrmaktan<br />

yargýlanýyor<br />

Ünlü tenor, “Ben<br />

dýþarýda kazanarak Ýtalya’ya<br />

para getiriyorum. Kendimi<br />

bir vergi kaçakçýsý olarak<br />

kabul etmiyorum” dedi.<br />

Dünyaca ünlü<br />

Ýtalyan tenor<br />

Luciano<br />

Pavarotti’nin, 1989- 1995<br />

yýllarý arasýnda vergi kaçýrmak<br />

suçlamasýyla yargýlanmasýna<br />

devam ediliyor.<br />

Sanatçýnýn doðum yeri<br />

Modena’da geçen Mayýs<br />

ayýnda yapýlan ilk duruþmadan<br />

sonra bugün yapýlan<br />

ikinci duruþmada söz alan<br />

Pavarotti, “Kendimi suçlu<br />

hissetmiyorum” dedi.<br />

Dünyaca ünlü Ýtalyan<br />

tenor Luciano Pavarotti,<br />

“Kendimi suçlu hissetmiyorum.<br />

Her zaman Ýtalya’da<br />

kazanarak dýþarýda harcayanlarýn<br />

vergi kaçakçýsý<br />

olduðuna inandým. Ben<br />

dýþarýda kazanarak Ýtalya’ya<br />

para getiriyorum. Kendimi<br />

bir vergi kaçakçýsý olarak hissetmiyorum”<br />

dedi.<br />

Kazancýnýn yüzde 90’ýný<br />

yurtdýþýnda elde ettiðini kaydeden<br />

Pavarotti, ifadesini þu<br />

sözlerle sürdürdü:<br />

“Zamanýným büyük<br />

bölümünü geçirdiðim New<br />

York’ta bir evim var. Bana<br />

baðlý olarak ticari iþleri halleden<br />

bir muhasebeci ile<br />

menajer, sekreter, doktor ve<br />

bir tenor için çok önemli<br />

olan kulak-burun-boðaz<br />

hastalýklarý uzmaným var.<br />

Londra’daki evim 68 yýlýndan<br />

kalma. Dünyanýn diðer yerlerinde<br />

de evlerim var. Monte<br />

Carlo’da yazýn tatil geçirdiðim<br />

Pesaro’da<br />

evim var. Ama<br />

Modena’da bir<br />

evim yok.<br />

Arkadaþýmda<br />

kalýyorum.” Ýtalyan<br />

savcýlar,<br />

Pavarotti’nin<br />

vergi konusunda<br />

yanlýþ beyanda<br />

bulunduðunu<br />

ileri sürüyor.<br />

Geçen haftalarda<br />

40. sanat<br />

yýlýný kutlayan<br />

Pavarotti, geçen<br />

yaz da hakkýnda<br />

açýlan vergi<br />

davalarý nedeniyle<br />

hazineye<br />

11.3 milyon<br />

dolar ödemeyi<br />

kabul etmiþti.<br />

Roberts ve Pitt<br />

“The Mexican” da<br />

Aksiyon ve komedi filmi<br />

Devrim Türk<br />

devrim2000@web.de<br />

Aslýnda filmin<br />

baþrolünü küçük<br />

bir tabanca canlandýrýyor.<br />

Önemsiz bir<br />

üçkaðýtcý olan Jerry (Brad Pitt),<br />

iþvereni için Meksika’ dan sözü<br />

geçtiði tabancayý alýp, ABD’ ye<br />

kaçýrmasý gerekir. Fakat gerçek<br />

sorun olan, Jerry’ nin kýzarkadaþý<br />

Samantha’ ya (Julia Roberts), Las<br />

Vegas’ a gidip yeni bir hayat<br />

baþlama sözüdür.<br />

Hattuþa’nýn Kazý Ekibi Baþkaný<br />

Alman Arkeolog Dr.<br />

Jürgen Seeher, kitabýn turistik<br />

tanýtým yapacaðýný belirtiyor.<br />

Alman Brigitte<br />

Brandau’nun “Kadeþ<br />

Galibi” adlý romaný<br />

önümüzdeki günlerde Alman<br />

okuyucularla buluþuyor.<br />

Almanya’dan sonra Türkiye’de<br />

basýlacak olan kitapta 3<br />

bin 500 yýl önceki Hattuþa<br />

ve Kral III. Hattuþili’nin yaþamý<br />

anlatýlýyor.<br />

Hititlerin baþkenti Hattuþa’daki<br />

yaþamý kaleme alan<br />

Al-man Brigitte Brandau’nun<br />

“Kadeþ Galibi” isimli romanýnýn,<br />

önümüzdeki günlerde satýþa<br />

sunulacaðý bildirildi. Çorum<br />

yakýnlarýndaki Hattuþa’nýn Kazý<br />

Ekibi Baþkaný Alman Arkeolog<br />

Macera dolu geziler<br />

Duruma fazlaca kýzan Samantha,<br />

Jerry’ i kapýdýþý eder ve her<br />

ikisi de kendi baþýna macera dolu<br />

bir geziye çýkar. Bir yandan Jerry<br />

Meksika yolunda, öte yandan<br />

Samantha Las Vegas’ a doðru.<br />

Ard arda iltifat<br />

Julia Roberts ve Brat Pitt karikatür<br />

figüraný olsaydýlar,<br />

diyalog hücreleri çiçek<br />

dolu olurdu herhalde.<br />

Artistlerin ikisi de birbirine<br />

iltifat üstüne iltifat<br />

yaðdýrýyor. Julia<br />

Roberts “Hörzu” ile<br />

yaptýðý bir söyleþide,<br />

“Beklentilerim gerçekten çok<br />

yüksekti. Fakat “Meksikalý” filmin<br />

ardýndan, Brat hakkýnda emin<br />

olarak ancak süperlatif boyutlarda<br />

konuþabilirim. Brat insanlarý<br />

mutlu etmesini biliyor” diyor.<br />

Sizde izleyin!<br />

Hititlerin yaþamý<br />

A l m a n y a ’ d a<br />

Dr. Jürgen Seeher, Brigitte<br />

Brandau’nun 3 bin 500 yýl<br />

önceki Hattuþa’yý ve Kral III.<br />

Hattuþili’nin yaþamýný “Kadeþ<br />

Galibi” isimli romanýnda anlattýðýný<br />

söyledi.<br />

Dr. Seeher, “Kadeþ<br />

Galibi”nin Almanya’daki baskýsýnýn<br />

baþladýðýný, önümüzdeki<br />

günlerde Almanya’da<br />

okuyucularla buluþacaðýný ve en<br />

kýsa zamanda Türkçe’ye çevrilerek,<br />

Türkiye’de de satýþa<br />

sunulacaðýný belirtti. Seeher,<br />

Anadolu’nun tanýtýmdaki<br />

yetersizliðine iþaret ederek,<br />

“Roman akýcýlýðý içinde sunulan<br />

Hitit yaþamý, bilimsel nitelikli<br />

kitap ve broþürlerden daha<br />

etkili bir ilgi çekme yöntemi.<br />

Romanýn yayýnlanmasýyla birlikte<br />

tanýtýmda mesafeler alýnacaðýna<br />

ve bölgeye daha fazla<br />

turistin geleceðine inanýyorum”<br />

dedi. Romanýn, Mýsýr’daki turist<br />

katliamýndan sonra turist giriþini<br />

yeniden artýrabilmek için<br />

piramitler dönemindeki Mýsýr’ýn<br />

ve Firavunlar’ýn yaþamlarýnýn<br />

romanlaþtýrýlýp çeþitli film senaryolarýna<br />

konu yapýlmasýnýn bir<br />

benzeri olduðu ve Ý.Ö 9 bin yýl<br />

öncesine dayanan tarihini yeterince<br />

tanýtma fýrsatý bulamayan<br />

Hattuþa’nýn tanýtýmý için iyi bir<br />

çalýþma olduðu kaydedildi.


Sayý: 7 30 Ekim 2001<br />

27.09.2001/ Aktüel Dergisi<br />

CAN DÜNDAR<br />

Sessiz ayakkabýlarýn yürüyüþü<br />

28 Eylül geldiðinde bir an için þunu düþünün:<br />

„Dünyada her an size yöneltilebilecek 500 milyon silah<br />

var ve bunlarýn yüzde 60‘ý yasadýþý kiþilerin elinde...“<br />

Silahlara karþý kampanyada baþý çeken bir sinemacý<br />

anlattý: Ýlkokul çaðýndaki oðlu, günlerdir televizyonda<br />

yayýmlanan savaþ görüntülerinin neyin nesi olduðunu<br />

sormuþ,<br />

„- Amerika’da Ýkiz Kuleler havaya uçuruldu“ demiþ<br />

dostumuz.<br />

Þaþýrmýþ oðlan:<br />

„- Aaa ben onlarý çoktan uçurmuþtum“ demiþ.<br />

Meðer son dönemin gözde bilgisayar animasyon<br />

oyunu „Counter Strike“da gerilla kýlýðýna girip Ýkiz<br />

Kuleler’e saldýrý düzenlemek ve her ikisini de yerle bir<br />

ederek puan almak mümkünmüþ.<br />

Biz þiddetin kaynaðýný uzak daðlarda arayaduralým,<br />

þiddet, oyun kýyafetlerine bürünmüþ ve evlerimizin<br />

içine sýzmýþ durumda...<br />

Ýnanmayan, herhangi bir internet café’ye girip içeride<br />

gençlerin ne yaptýðýna bir gözatsýn.<br />

Bilgisayar baþýnda „Geber“ diye tuþlara basarak<br />

ateþ eden o gerillalar, bizim „uslu çocuklarýmýz...“<br />

* * *<br />

Geçen hafta Umut Vakfý’nýn „Gençlik ve Silah“<br />

konulu kýsa film ve belgesel yarýþmasýnda jüri üyesiydim.<br />

Umut Vakfý, adýný Umut Dedeman’dan alýyor.<br />

Umut, 28 Eylül 1993 günü bir arkadaþýnýn silahýnýn<br />

ateþ almasý sonucu ölmüþtü. Olayda kasýt bulunmadýðýndan<br />

silah sahibi beraat etmiþti. Nazire Dedeman<br />

oðlunun yaþadýðý felâketten, þiddet karþýtý bir<br />

kampanya yarattý. Umut Vakfý, 1993‘ten beri her yýl<br />

bireysel silahsýzlanmayý yazý, resim, film gibi alanlarda<br />

iþleyen yarýþmalar düzenliyor.<br />

Bu yýl yarýþma alaný belgesel ve kýsa metrajlý filmdi.<br />

Birbirinden deðerli jüri üyeleriyle izlediðimiz filmlerde,<br />

silah düþkünü babalar, maç çýkýþý „ateþli“ kutlamalar,<br />

tabancayla oyun oynarken birbirini vuran çocuklar,<br />

daðýn iki yanýnda vuruþan çocuklarýnýn ardýndan aðlayan<br />

analar vardý.<br />

Her film, þiddetin içimizde nasýl kangrenleþtiðinin<br />

birer belgesiydi adeta...<br />

* * *<br />

Bu 28 Eylül’de yakýnlarýný þiddete kurban verenler<br />

için Maçka Parký’nda bir buluþma planlandý.<br />

Geçen yýl Birleþmiþ Milletler’in yaptýðý bir eylem<br />

örnek alýnarak yerlere „kan“ çaðrýþýmý yapan kýrmýzý<br />

halýlar serildi. Halýya da þiddet eylemlerinde ölenlerin<br />

deðiþik boy ve renkteki ayakkabýlarý býrakýldý.<br />

Bu „sessiz ayakkabýlar“ yaþadýðýmýz akýldýþý silahlanmanýn<br />

simgeleri olarak yürüyüp geçtiler kanayan halýlar<br />

üzerinden...<br />

Nazire Dedeman „bir namludan fýrlayan kurþunla<br />

canýndan can koparýlan bir insan“ olarak sordu:<br />

„Dünyada her an size veya bir yakýnýnýza yöneltilebilecek,<br />

ateþlenmeye hazýr 500 milyon tabanca ve<br />

tüfek olduðunu; bu 500 milyon silahýn yüzde 60‘ýnýn<br />

yasadýþý kiþilerin elinde bulunduðunu; dünyada her 12<br />

kiþiden birinin silah taþýdýðýný; hafif silah kurbanlarýnýn<br />

ilk sýrasýnda çocuklar ve kadýnlarýn bulunduðunu biliyor<br />

muydunuz?“<br />

* * *<br />

Emniyet verilerine göre Türkiye’de silah bulundurma<br />

ruhsatý sayýsý son beþ yýlda iki katýna çýkmýþ.<br />

Dünya gibi, Türkiye de hýzla silahlanýyor.<br />

Þiddet, „bütün þiddetiyle“ hayatýmýza sýzmýþ<br />

durumda...<br />

Þimdi „karþý atak“ sýrasý bizde olmalý...<br />

Köy düðünleri, futbol tribünleri, þehir kabadayýlarý,<br />

bilgisayar oyunlarý þiddetten, silahtan arýndýrýlmalý...<br />

Sessiz ayakkabýlarýn sesi duyulmalý!<br />

Topraða damlayan bu kan, durmalý!..<br />

Anayasa’nýn 13‘üncü<br />

maddesi, Avrupa<br />

Ýnsan Haklarý<br />

Sözleþmesi’ndeki ilkeler<br />

doðrultusunda yeniden düzenlendi.<br />

Temel hak ve hürriyetlerin<br />

sýnýrlanmasýný tanzim eden<br />

13‘üncü maddede, genel sýnýrlama<br />

sebebleri (bölünmez<br />

bütünlüðün, milli egemenliðin, kamu<br />

düzeninin, genel asayiþin, kamu<br />

yararýnýn, genel ahlâkýn, genel saðlýðýn<br />

korunmasý) sýralanýyor.<br />

Ýþte, þimdi bu deðiþiyor ve temel<br />

hak ve hürriyetlerin, Anayasa’nýn ilgili<br />

maddelerinde belirtilen sebeblere<br />

baðlý olarak sýnýrlanabileceði vurgulanýrken,<br />

bu sebeblerin, 13‘üncü<br />

maddede topluca ifade edilmesinden<br />

vazgeçiliyor.<br />

Laik cumhuriyetin gerekleri<br />

Ama asýl önemli olan, 13‘üncü<br />

maddede, bu sýnýrlamanýn, Anayasa’nýn<br />

sözüne ve ruhuna, demokratik toplum<br />

düzeninin gereklerine ve ölçülülük<br />

ilkesine aykýrý olamayacaðýnýn altýnýn<br />

çizilmesi.<br />

„<strong>Dem</strong>okratik toplum düzeninin<br />

gereklerine aykýrý olamaz“ cümlesinin<br />

yanýna, Genel Kurul görüþmeleri<br />

sýrasýnda, laik cumhuriyet de eklendi.<br />

Böylece, temel hak ve hürriyetlerin<br />

sýnýrlanmasýnýn, demokratik toplum ve<br />

laik cumhuriyet gereklerine aykýrý olamayacaðý<br />

kabul edildi.<br />

Laik cumhuriyet ibaresini maddeye<br />

ilâve edenler, laiklik ilkesini daha çok<br />

teminat altýna aldýklarýný sandýlar; ama<br />

yanýldýlar. Yanýlgýlarý, „<strong>Dem</strong>okratik<br />

toplum gereklerine aykýrý olamaz“<br />

cümlesinin hangi anlama geldiðini tam<br />

bilmemekten kaynaklanýyor. Bu cümle,<br />

temel hak ve hürriyetler, ancak demokratik<br />

toplumun gerektirdiði ölçüde<br />

sýnýrlanabilmeli; ceza ile güdülen amaç<br />

arasýnda bir orantý bulunmalý, acil<br />

bir toplumsal ihtiyaca cevap verilmeli<br />

anlamýnda kullanýlýyor.<br />

Dolayýsýyla, „Laik cumhuriyetin<br />

gereklerine aykýrý olamaz“ cümlesi de,<br />

aþýrýlýklarý önlemek, laik cumhuriyetin<br />

icap ettirdiðinin ötesine taþmamak, suç<br />

ve ceza arasýndaki orantýyý ve acil ihtiyacý<br />

korumak manâsýna geliyor.<br />

„Temel hak ve hürriyetlerin sýnýrlanmasý,<br />

laik cumhuriyet gereklerine<br />

aykýrý olamaz.“<br />

Bir baþka ifadeyle, bir gazete sahibini<br />

(Yeni Asya’nýn sahibi Mehmet<br />

Kutlular’ý) „Deprem Allah’ýn takdiri“<br />

dedi diye, „Halký kin ve düþmanlýða<br />

sevk etti; laik cumhuriyeti tehlikeye<br />

düþürdü“ gerekçesiyle hapse týkamayacaðýnýz<br />

gibi, bir gazeteciyi (Fehmi<br />

Koru’yu) „inanan insanlar tabiat<br />

olaylarýný Allah’ýn takdirine baðlayabilir“<br />

mealindeki bir makalesinden<br />

dolayý, mahkûm da edemezsiniz.<br />

<strong>Dem</strong>okratik toplum gerekleri<br />

„<strong>Dem</strong>okratik toplum düzeninin<br />

gereklerine aykýrý olamaz“ kaydý,<br />

Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’nin<br />

içtihatýnda önemli bir yer tutuyor.<br />

Divan, gerekli olma kavramýný,<br />

zorlayýcý toplumsal ihtiyaç, þeklinde<br />

açýklamaktadýr. Diðer bir ifadeyle,<br />

Yeni Þafak<br />

Nazlý ILICAK<br />

Laik cumhuriyet<br />

ve düþünce özgürlüðü<br />

sýnýrlamanýn, demokratik bir toplumda<br />

kabul edilebilmesi için, zorlayýcý bir<br />

toplumsal ihtiyaç þeklinde kendisini<br />

göstermesi gerekmektedir. Toplumsal<br />

ihtiyacýn varlýðý araþtýrýlýrken de, çeþitli<br />

unsurlar göz önünde tutulmaktadýr. Bu<br />

unsurlar þunlardýr: Sýnýrlama amacý ile<br />

aracý arasýnda makul bir denge, sýnýrlamanýn<br />

hangi þartlar altýnda yapýldýðý,<br />

sýnýrlama konusu yapýlan hakkýn niteliði.<br />

<strong>Dem</strong>okratik toplum kavramý, sýnýrlamanýn<br />

en son nereye kadar varabileceðini,<br />

„sýnýrlamanýn sýnýrýna“ iliþkin<br />

en uç noktayý göstermektedir. <strong>Dem</strong>okratik<br />

toplumun unsurlarý, Avrupa<br />

Ýnsan Haklarý Mahkemesi’nin içtihatýnda,<br />

çoðulculuk, hoþgörü ve geniþ<br />

fikirlilik olarak tanýmlanmýþtýr. Türkiye<br />

ile ilgili kararlarýnda, Özgürlük ve<br />

<strong>Dem</strong>okrasi Partisi, Sosyalist Parti ve<br />

Türkiye Birleþik Komünist Partisi’nin,<br />

çoðunluða ters düþen görüþleri savunmalarý,<br />

çoðulculuðu öngören demokratik<br />

toplumun gereði sayýlmýþtýr.<br />

<strong>Dem</strong>okratik toplumun diðer bir<br />

unsuru hoþgörüdür. Divan, Handyside<br />

kararýnda, ahlâki deðerlerin korunmasý<br />

amacýyla hürriyetlerin sýnýrlandýrýlabileceðini,<br />

devletlerin bu konuda takdir<br />

hakký bulunduðunu açýklamakta, ama<br />

takdir hakkýnýn sýnýrsýz olmadýðýný<br />

hatýrlatarak hoþgörü kavramýný vurgulamaktadýr.<br />

Ayrýca Divan, özellikle<br />

politikacýlara yönelik eleþtiriler<br />

bakýmýndan, hoþgörülebilir eleþtiri<br />

sýnýrlarýnýn herhangi bir kiþiye oranla<br />

daha geniþ kapsamlý olduðunu belirtmektedir.<br />

Hukukun üstünlüðü, ölçülülük ilkesi<br />

ve kamu yararý ile bireysel hakkýn<br />

korunmasý arasýnda adil bir dengenin<br />

saðlanmasý da, demokratik toplum<br />

kavramý içinde deðerlendirilmektedir.<br />

Kutlular ve Koru<br />

„Temel hak ve hürriyetlerin sýnýrlanmasý,<br />

laik cumhuriyetin gereklerine<br />

aykýrý olamaz“ cümlesini, yukarýda<br />

sözünü ettiðimiz ilkelerin ýþýðýnda yeniden<br />

okursak, burada, laik cumhuriyeti<br />

koruma gayesi ile bireysel hak ve<br />

hürriyetler arasýnda bir denge arayýþý<br />

olduðu ortaya çýkar.<br />

O zaman size sorarlar: Mehmet<br />

Kutlular, „Deprem ilâhi takdir“ demiþ<br />

de ne olmuþ? Laik cumhuriyet mi<br />

yýkýlmýþ?<br />

Veyahut Fehmi Koru, düþünceyi<br />

ifade özgürlüðünü (dindar, dinsiz)<br />

herkes için savunmuþ, dinî hassasiyetleri<br />

olan kiþilerin, bu þekilde düþünebileceklerini<br />

söylemiþ.<br />

Böyle bir deðerlendirme yaptý diye<br />

nasýl cezalandýracaksýnýz yazarý?<br />

Nedir güdülen meºru amaç: Laik<br />

cumhuriyeti korumak.<br />

Peki böyle bir cümle, laik cumhuriyete<br />

karþý halký mý ayaklandýrýyor?<br />

Laik cumhuriyeti vatandaþýn gözünden<br />

mi düþürüyor? Fehmi Koru’yu ceza-<br />

landýrmak laik cumhuriyeti<br />

koruma açýsýndan gerekli<br />

mi? Böyle acil bir ihtiyaç<br />

var mý? Verilen ceza ile<br />

amaç arasýnda orantý bulunuyor<br />

mu? Farklý ve daha<br />

yumuþak tedbirlerle ayný<br />

maksada ulaþýlabilir miydi?<br />

Anayasa’nýn 14‘üncü<br />

maddesinde, zaten, hak ve<br />

hürriyetlerin, demokratik ve laik cumhuriyeti<br />

ortadan kaldýrmak için kullanýlamayacaðý<br />

belirtilirken, „çift dikiþ“<br />

atma gayesiyle, 13‘üncü maddeye de<br />

„laik cumhuriyetin gereklerine aykýrý<br />

olamaz“ cümlesi eklenmiþtir. Ama,<br />

sonuçta, bu ilâve, özgürlükler açýsýndan<br />

ek bir teminat getirmiþtir.<br />

26‘ncý madde<br />

Bence sakýncalý olan, 26‘ncý<br />

maddedeki deðiþiklik. „Düþünceyi<br />

açýklama ve yayma hürriyetinin kullanýlmasý,<br />

.... cumhuriyetin temel<br />

niteliklerinin korunmasý amacýyla<br />

sýnýrlanabilir“ cümlesi „laik cumhuriyeti<br />

koruma amacýyla sýnýrlanabilir“<br />

þeklinde deðiþtirilebilseydi, bu sakýnca<br />

da ortadan kalkardý.<br />

Çünkü „cumhuriyetin temel nitelikleri“<br />

çok karýþýk, muðlak ve geniþ<br />

kapsamlý bir kavram. Atatürk milliyetçiliði<br />

de, Anayasa’nýn Baþlangýç’ýnda<br />

belirtilen temel ilkeler de, cumhuriyetin<br />

temel nitelikleri içinde sayýlýyor.<br />

Baþlangýç’taki ilkeler deyince, Atatürk<br />

ilke ve inkýlâplarý ve medeniyetçiliði<br />

de kapsama giriyor. Oysa, laik cumhuriyet<br />

-özellikle laiklik ilkesinin doðru<br />

bir tarifi yapýldýðý takdirde-, özgürlükleri<br />

sýnýrlama sebebi sayýlabilir; denge<br />

muhafaza edildiði takdirde böyle bir<br />

sýnýrlama, demokratik toplum gereklerine<br />

uygun da düþer. Ama, „Atatürk’ün<br />

gerçekleþtirdiði inkýlâplarý eleþtiremeyeceksiniz“<br />

demek, hele Atatürk ilkelerini<br />

herkesin topluca benimsemesini<br />

beklemek, statükoculuktur. Çoðulculuðu<br />

inkâr eden, demokrasinin özünü<br />

zedeleyen bir tavýrdýr.<br />

Sürpriz beklentisi<br />

Aslýnda, Anayasa müzakerelerine<br />

basýn organlarý biraz daha ilgi gösterseydi,<br />

daha kapsamlý ve doðru bir<br />

metin ortaya çýkabilirdi.<br />

Maalesef, tartýþma kamuoyuna<br />

yansýmadýðý gibi, Meclis dýþýnda kalan<br />

siyasi partilerin de, sivil toplum örgütlerinin<br />

de, Anayasa profesörlerinin de<br />

görüþleri alýnmadý.<br />

Ýlk uzlaþma metninde, 26‘ncý<br />

madde çok daha sýnýrlayýcýydý:<br />

Düþünceyi ifade ve yayma özgürlüðünün,<br />

Anayasa’nýn 1, 2 ve 3‘üncü<br />

maddelerinin deðiþtirilmesini savunmak<br />

için kullanýlamayacaðý belirtiliyordu.<br />

Yani, „Baþkent Ankara olmasýn“,<br />

„Ýstiklâl Marþý deðiþsin“ demek bile suç<br />

sayýlacaktý. O ilk þekliyle mukayese<br />

edildiðinde, madde metni düzeltildi<br />

ama „cumhuriyetin temel nitelikleri“<br />

yerine „laik cumhuriyet“ demek daha<br />

doðru olurdu. Bir sýnýrlama kavramý<br />

olarak, „cumhuriyetin temel nitelikleri“<br />

ilk defa Anayasa’ya girmiþ oldu.<br />

Dolayýsýyla, arkadan bazý sürprizler<br />

gelebilir.


Sayý: 7 31 Ekim 2001<br />

Ve diðer<br />

MELODÝLER<br />

Marþlar<br />

19902-Mehter Marþý<br />

19903-Genc Osman<br />

19906-Türkiyem<br />

19908-Gençlik Marþý<br />

18200-Beþiktaþ Marþý<br />

18201-Cimbom-GS<br />

18202-Fenerbahçe Marþý<br />

18203-Fenerbahçeliyiz<br />

18204-Galatsaray Marþý<br />

Ezgiler-Ýlahiler<br />

19900-Sordum Sarý Çiçege<br />

19901-Ben Yürürüm Yane Yane<br />

19946-Zindanlar<br />

19945-Imanli Genclik<br />

19944-Selam Imam Hatipli<br />

19938-Imanimiz Var<br />

Sanat Müziði<br />

13002-Adýný Anmayacaðým<br />

13004-Agora Meyhanesi<br />

13007-Arým Balým Peteðim<br />

13008-Aþkýn Kanunu<br />

13011-Bak Yeþil Yeþil<br />

10803-Samanyolu<br />

13012-Bana Her Þey Seni..<br />

13013-Beklenen Þarký-Z.Müren<br />

13014-Bir Garip Yolcuyum<br />

13016-Bir Sevgi Ýstiyorum<br />

13018-Biz Ayrýlamayýz<br />

13021-Bu Akþam Hüzünleri<br />

13022-Çile Bülbülüm Çile<br />

13024-Duydumki Unutmuþsun<br />

13028-Eski Dostlar<br />

13040-Kemancý<br />

13059-Unutun Beni Zalim<br />

13061-Vurgun-M.Abacý<br />

13065-Zeytin Gözlüm-A.Özkan<br />

Halk Müziði<br />

12068-Firat<br />

12045-Þaha Giderim<br />

12001-Allý Turnam<br />

12005-Bilmem Þu Feleðin<br />

12003-Atabari<br />

12059-Mihriban<br />

12067-Yolun Sonu<br />

12012-Deli Gönül<br />

12026-Karadýr Kaþlarýn<br />

12019-Gine Dertli Dertli<br />

12031-Sivas Ellerinde Sazým..<br />

12052-Uzun Ýnce Bir Yoldayým<br />

12020-Habudiyar<br />

12023-Ýki Keklik<br />

12024-Ýndim Havuz Baþýna<br />

12033-Maçka Yollarý<br />

12048-Silifkenin Yoðurdu<br />

12049-Süt Ýçtim Dilim Yandý<br />

12051-Üsküdara Gider Ýken<br />

12056-Yüksek Yüksek Tepeler<br />

12069-Makaram Sari Baglar<br />

12004-Bana bana Gel<br />

12006-Bir Dalda Ýki Elma<br />

12096-Yol Ver Daglar<br />

12091-Dere Geliyor Dere<br />

12098-Celaloglan<br />

12102-Keke<br />

12104-Siyah Saclarindan ...<br />

SMS-RESÝMLÝ MESAJlar<br />

Tarkan<br />

19950-Kuzu Kuzu<br />

19956-Gül dökeyim yollarýna<br />

19957-Ay Ay<br />

10820-Þýmarýk<br />

10835-Unutmamlý<br />

10834-Unut Beni<br />

10783-Kimdi-Tarkan<br />

10768-Hepsi Seninmi<br />

10712-Asla Vaz Geçemem<br />

10869-Dön Bebegim<br />

10905-Kýþ Günesi<br />

Musa Eroglu<br />

19970-Haktir sevdigimiz bizim<br />

19971-Halil ibrahim<br />

12067-Yolun sonu gorünüyor<br />

59539 59501 59531<br />

59510<br />

59560<br />

12095-Urfaliyam Ezelden<br />

Oyun Havalarý<br />

12035-Mastika<br />

12087-Ankara Havasi<br />

12092-Fidayda - Ankara<br />

12094-Halkali Seker-Eskisehir<br />

12029-Konyalým<br />

12037-Misket<br />

12015-Esmerim Biçin Biçim<br />

12046-Þeker Oðlan<br />

12014-Of Of Eminem<br />

12041-Pýnar Baþý Burma Burma<br />

12008-Çadýrýmýn Üstüne Þýp..<br />

12057-Zeybek-Ýzmir<br />

Özgün Müzik<br />

11035-Özgürlük Mahkumlari<br />

11004-Enernasyonal<br />

11011-Kilise Haber Saldým<br />

11015-Sevdam Bir Ateþ-D.S.S<br />

11017-Toprak-H.Gültekin<br />

11020-Yaðmurun Elleri-Y.Türkü<br />

11021-Yedi Kule-Y.Türkü<br />

11022-Yunus<br />

11023-Arkadaþ-M.Dermirað<br />

11026-Ýkinci Bahar-Ö.Erdoðan<br />

11027-Maskeli Balo-Y.Türkü<br />

11028-Olmasa Mektubun-Y. T<br />

11029-Olmalýmý.-F.K<br />

11065-Oy Daglar - A. Asker<br />

11036-Su Metrisin Önü<br />

11053-Yalniz Kurt - A.Safak<br />

11067-Günes Yine Dogacak<br />

Arabesk & Fantazi<br />

17021-Güz Gülleri<br />

17034-Nikah Masasý- Ü. Besen<br />

17002-Basbas Paralarý Leylaya<br />

17012-De Get Yalan Dünya-Ý.E<br />

17013-Delikanlý Gibi-Ç.Sedat<br />

17024-Kaderimin Oyunu<br />

17025-Kanýma Dokunuyor-G.E<br />

17027-Kurþuni-G.Ergen<br />

17035-Özledim-Selami Þahin<br />

17038-Sözlerim Sevenlere- C.K<br />

17041-Var Ya-A.Þan<br />

17042-Ya Hey-Emrah<br />

17043-Yaðmur-N.Karaböcek<br />

17044-Yok Ya-Alpay<br />

17060-Hazin Geliyor-H.Tasiyan<br />

17074-Sabir Tasi-O.Gencebay<br />

17082-Belalim Benim - Emrah<br />

17064-Liselim - C.Kurtoglu<br />

17051-Asigim Sana - C.sabah<br />

17056-Erzuruma Gel - I.Erkal<br />

17069-Taht Kurmussun Kalbime<br />

POP<br />

10756-Hadi Beni Dasa Kaldýr<br />

10793-Nere mi Nere mi<br />

10731-Caným Sevgilim-Baha<br />

10717-Ben Güzelden Anlarým<br />

10719-Beni Af edermisin-R.E<br />

ERICSSON<br />

00110-Mehter Marsi<br />

00112-Genc Osman<br />

00101-Al Yazmalim<br />

00102-Deli Yürek<br />

00103-Urfanin Etrafi<br />

00104-Seviyorum-Onur Akin<br />

00105-Karatren-Yavuz Bingöl<br />

00106-Tutuklu-Sezen Aksu<br />

00107-Yoruldum-M.Kirmizigül<br />

59511 59537 59564 59515<br />

59521<br />

Arif Sag<br />

12096-Yol Ver Daglar<br />

15504-Seher Yildizi<br />

15506-Güzel seni cok..<br />

2098-Celaloglan<br />

10725-Bodrum Bodrum-MFÖ<br />

10789-Mazeretim Var-MFÖ<br />

10726-Bu Akþam Ölürüm<br />

10728-Bu Ne Dünya Kardeþim<br />

10730-Bunun Adý Ayrýlýk-H.Ener<br />

10733-Cesaretin Var mý Aþka<br />

10736-Deli Gönlüm-A.N.Yengi<br />

10737-Deli Mavi-Y.Salkým<br />

10739-Derbeder-S.Arýca<br />

10742-Elbette-C. Erçetin<br />

10747-Gel Günaha Girelim-Emel<br />

10764-Hayat Bayram olsa-Þenay<br />

10766-Haykýracak Nefesim-A.P<br />

10775-Kar Beyaz-K.Tekin<br />

10778-Karlar Düþer<br />

10786-Kurþun Adres Sormazki<br />

10797-Öyle Sarhoþ olsam ki-T.O<br />

10798-Oynatmaya Az Kaldý<br />

10800-Peþindeyim<br />

10811-Selam aleyküm<br />

10815-Senin Anan Güzel Mi<br />

10818-Sevdim Sevilmedim<br />

10819-Seveceðim-A.Pekkan<br />

10824-Sok Kalbini-Nalan<br />

10825-Son Mektup-R.Elroman<br />

10837-Yalan-C.Erçetin<br />

10840-Yalanýn Batsýn-H.Yener<br />

10879-Nurcanim - D.Güloglu<br />

10849Asiginim - Fedon<br />

10850-Ask olmassa - Baha<br />

10860-Bos Ver Üzülme - Baha<br />

10862-Cankusum - H.Altun<br />

10874-Gönül Yarasasi- H.Altun<br />

10900-Yoksa Mani - H.Yener<br />

10901-Yolcu - Ali Güven<br />

10902-Kinali Bebek<br />

10903-Kara Biberim - S.Ortac<br />

Yabancý POP<br />

18300-Abdülkadir<br />

18301-Barbie Girl<br />

18302-Big Big World<br />

18303-Celito Lindo Mexiko<br />

18304-Dont Tell Me<br />

18305-Equador<br />

18306-Goal Goal<br />

18307-Hey Baby<br />

18308-Lady-Madjo<br />

18309-Lets Get Loud<br />

18310-Mambo Italieanu<br />

18311-Ojos Asi-Shakira<br />

18312-Porto Fýno<br />

18314-Stan-Eminem<br />

18315-Stand By Me<br />

18316-Take on Me<br />

18317-Wannabe-Spýce Girls<br />

Rock<br />

19001-Anem Annem-Sarp<br />

19002-Aþk Herþeyi Af Edermi<br />

19003-Bir Garip Aþk Bestesiyim<br />

19004-Cilvenoy-Destan<br />

00108-Sultanim-L.Yüksel<br />

00109-Ayrilmaliyiz-Dogus<br />

00001-Ey Raqip<br />

00002-Herne peþ<br />

00005-Adare<br />

SEVDÝKLERÝNÝZÝ SEVÝNDÝRÝN<br />

59513<br />

59514<br />

59524<br />

59532<br />

59528<br />

SIMENS<br />

00506-Mehter Marsi<br />

00507-Ben Yürürüm Yane Yane<br />

00508-Genc Osman<br />

00509-Harmandali<br />

ERICSSON, SIEMENS iÇiN<br />

24 SAAT CANLI BAGLANTI HATTI<br />

0190 82 44 94*<br />

59562<br />

Ahmet Kaya<br />

11000-Aðladýkça<br />

11030-Safak Türküsü<br />

11050-Baþým Belada<br />

11012-Kum Gibi<br />

11001-Beni Vur<br />

11034-Saza niye gelmedin<br />

11024-Fabrika Kýzý<br />

11058-Dosta Düsmana Karsi-1<br />

11059-Dosta Düsmana Karsi-2<br />

11061-Kadinlar Daglara<br />

11063-Munzurlu<br />

11066-Ucun Kuslar<br />

11055-Arka Mahalle<br />

19005-Çöpçüler<br />

19007-Fesüpanallah<br />

19011-Holigan<br />

19012-Ýki Yabancý<br />

19014-Param Parça-teoman<br />

19015-Resimdeki Gözyaþlarý<br />

19016-Sen Geçerken Sahilden<br />

19017-Siyahýn Matemi-Sarp<br />

Film Müzikleri<br />

19979-Çaðrý<br />

18000-Al Yazmalým<br />

18001-Baba Evi<br />

18002-Bizimkiler<br />

18003-Çak çak-Abuzer Kadayýf<br />

18004-Deli Yürek<br />

18008-Hababam Sýnýfý<br />

18010-Hazýr Kart-Ben Özgürüm<br />

18011-Ýknci Bahar-1<br />

18012-Kahbe Bizans<br />

18013-Köyden Ýndim Þehire<br />

18015-Süper Baba<br />

18016-Tatlý Kaçýklar<br />

18017-Yýlan Hikayesi<br />

18018-Zaga<br />

Kürtce Müzik<br />

10500-Ey Ragip<br />

10501-Roj Bas<br />

10554.Cane Cane<br />

10561-Bingöl Sevti<br />

10503-Adare<br />

10536-Yerivan-Ciwan Haco<br />

10504-Newroze<br />

10505-Herne Pes<br />

10506-Masider<br />

10509-Semmo<br />

10510-Ez Xelefim<br />

10511-Zer Mirican<br />

10512-Lorke<br />

10513-Malan Barkir<br />

10515-Rimdike<br />

10516-Gule ware<br />

10517-Bablekan<br />

10518-Wala gowend ranabe<br />

10519-Bagiye<br />

10520-Sipane Sipan<br />

10521-Cavis Leyla<br />

10523-Fadike<br />

10524-Gule Ware<br />

10525-Tanzara<br />

10526-Eyso<br />

10531-Caye Berbena<br />

10532-Migi Delale<br />

12044-Reyhani-Mardin<br />

10555-Amede Serhildane<br />

10559-Dewaye - Eylem<br />

10557-Nare<br />

10563-Cirane<br />

10565-Veylo Can<br />

59522<br />

59525<br />

59533<br />

59532<br />

00510-Misket<br />

00511-Galatasaray Marsi<br />

05004-Tültükendi<br />

05005-Bas Bas Paralari Leylaya<br />

00512-Sevdim-Hülya Avsar<br />

00513-Ordunun Dereleri<br />

05002-Agladikça<br />

05003-Þafak Türüküsü-A.Kaya<br />

01000-Ey Raqip<br />

01002-Herne peþ<br />

59519<br />

59520<br />

59563<br />

59534<br />

59528<br />

0190 85 33 02<br />

Almanya<br />

Ahmet Özkan<br />

19922-Hak yoluna gidenlerin<br />

Ahmet Yilmaz<br />

19941-Genc Osman<br />

Ayna<br />

10749-Gittiðin Yaðmurla Gel<br />

AAtilla Taþ<br />

10927-Bir Japona Asik..<br />

10930-Pembeli<br />

10904-Kirmizilim<br />

10792-Neler Oluyor Hayatta<br />

10845-Zennube<br />

10760-Ham Çökelek<br />

Bilal Bilgin<br />

19936-Ninni<br />

19937-Cecen Mili Marsi<br />

BurhanCacan<br />

19923-Bana seni gerek seni<br />

19924-Kadem Basti<br />

19925-Veysel Karani<br />

Grup Genc<br />

19929-Kan topraga düsünce<br />

Barýþ Manço<br />

10708-Arkadaþým Eþek<br />

10755-Gül Pembe<br />

10781-Kazma<br />

10776-Kara Sevda<br />

10735-Daðlar Daðlar<br />

10810-Selahattin Eyyubi<br />

10802-Rüya<br />

Burak Kurt<br />

10831-Tahatalara Vur<br />

10852-Bebegim<br />

10865-Cilginim<br />

Ceylan<br />

12047-Þeyh Þamil<br />

17046-Zeyno<br />

17015-Dön Maralým<br />

Celaleddin Ada<br />

19920-Hikmeteyle<br />

19921-Lailaheillallah<br />

Çelik<br />

10868-Dilberim<br />

10770-Hercai<br />

10855-Benimle Kal<br />

Doguþ<br />

10716-Ayrýlmayalým<br />

17019-Gülüm<br />

Ebru Gündeþ<br />

17040-Unuturum<br />

17011-Cingenem<br />

17016-Dön Ne Olur<br />

17077-Annem Icin<br />

Edip Akbayram<br />

11031-Aldirma Gönül<br />

11025-Hasretinle Yandý<br />

Emel Sayýn<br />

13041-Kýz Sen Ýstanbulun ...<br />

Logolar<br />

29719<br />

29307<br />

29312<br />

29318<br />

29798<br />

29330<br />

29710<br />

29746<br />

29705<br />

29755<br />

29717<br />

29733<br />

29706<br />

29720<br />

29742<br />

29313<br />

29319<br />

29813<br />

29718<br />

29814 29815<br />

29804<br />

29730<br />

29732<br />

29734<br />

29751<br />

29763<br />

telefonunuza duygu katýn<br />

MELODÝLER (A-Z)<br />

13043-Mavi Boncuk<br />

13062-Yaðdýr Mevlam Su<br />

Ferdi Tayfur<br />

17017-Emmi Oðlu<br />

17018-Fadimenin Düðünü<br />

17047-Bu Sehir<br />

17066-Merak Etme Sen<br />

17036-Sen Yoksan Eðer<br />

17062-Huzurum Kalmadi<br />

Hülya Avsar<br />

10707-Aradýn Mý<br />

10817-Sevdim<br />

Hakan Peker<br />

10777-Karam<br />

10771-Ýllaki<br />

10858-Bir Efsane<br />

Haluk Levent<br />

19013-Kaðýzman<br />

19000-Ankarada<br />

19006-Ela Gözlüm<br />

19009-Gülen Dam<br />

19010-Hani Benim Olacaktýn<br />

19019-Yollarda Bulurun seni<br />

Ibrahým Tatlýses<br />

17050-Anam<br />

17061-Hesabim Var<br />

17059-Hasret Kaldim<br />

17068-Sev Yeter<br />

12106-Oy Oy Emine<br />

12097-Dam Ustunde Un Eler<br />

12085-Karakolda Ayna Var<br />

17053-Bitanem<br />

17020-Gülüm Benim<br />

17005-Bende Özledim Bende<br />

17023-Ýki Ýki Dört Eder<br />

17031-Mutlu Ol Yater<br />

10703-Akdeniz Akþamlarý<br />

17033-Ne Faydasý Var<br />

17008-Bir Kulunu Çok<br />

Sevdim<br />

17028-Mavi Mavi<br />

17048-Sen Yoksan<br />

12050-Tren Gelir Hos Gelir<br />

Kalksam Ve Dirilsem<br />

19933-Kalksam Ve Dirilsem<br />

19934-Mücaahit<br />

19935-Selam<br />

Kývýrcýk Ali<br />

12099-Isirganotu<br />

12100-Gülüm<br />

12101-Gül Tükendi<br />

Kayahan<br />

10752-Gönül Sayfam<br />

10894-Söz Güzelim<br />

10896-Tek Delikli Kaval<br />

Levent Yüksel<br />

10790-Metcezir<br />

10830-Sultaným<br />

29777<br />

29322<br />

29816<br />

29320<br />

29740<br />

29332<br />

29764 29792<br />

29334<br />

29803<br />

29712<br />

29778<br />

29302<br />

29744<br />

29775<br />

10832-Tuana<br />

10773-Ýstanbul<br />

10843-Zalim, Nilüfer<br />

10788-Mavilim<br />

10744-Esmer Günler<br />

10746-Geceler<br />

10734-Çok Uzaklarda<br />

Mustafa Yildizdogan<br />

19942-Bu Vatan Kimin<br />

Mustafa <strong>Dem</strong>irci<br />

19926-Ya Resul<br />

19927-Güllerim<br />

19928-Sehitler<br />

Müslüm Gürses<br />

17080-Meselem-M.Gurses<br />

Mustafa Sandal<br />

10914-Tek Gecerim<br />

10706-Araba<br />

10763-Hatýrla Beni<br />

10767-Hep Beraber<br />

Mahsun Kýrmýzýgül<br />

17073-Yikilmadim<br />

17004-Belalým<br />

17045-Yoruldum<br />

17029-Melekler Aðlar<br />

17026-Kardeþlik Türküsü<br />

12059-Mihriban<br />

17078-Annem Annem<br />

17054-Bu sevda Bitmez<br />

19951-Ölürem kýzlar naz eylemen<br />

Onur Akýn<br />

19980-Sevdim<br />

11051-Asi ve Mavi<br />

11052-Geceyi Sana Yazdim<br />

11016-Seviyorum Seni<br />

11019-Yaðmur Yüreklim<br />

11005-Gaybana Geceler<br />

Özcan Deniz<br />

17000-Ah O Gözlerin<br />

17001-Aslan Gibi<br />

Orhan Gencebay<br />

17003-Batsýn Bu Dünya<br />

17009-Bir Tessseli Ver<br />

17030-Mevsim Bahar<br />

17014-Dil Yarasý<br />

Ridvan Adar<br />

19939-Allahin Askeri<br />

R.Hatemo<br />

10853-Azili Bela<br />

10929-Cicegim<br />

10895-Tanrim<br />

Sezen Aksu<br />

10748-Geri Dön<br />

10745-Firuze<br />

10700-Adý Bende Saklý<br />

10720-Beni Yak<br />

Özel istek hattýný arayýn, Türkiye‘deki sevdiklerinize,<br />

dostlarýnýza süpriz yapýn! 0190 82 44 94<br />

29303<br />

29809<br />

29315<br />

29321<br />

29793<br />

29306<br />

29805<br />

29304<br />

29754<br />

29725<br />

29743<br />

29713<br />

29756<br />

29780<br />

29776<br />

29731<br />

29316<br />

29800<br />

29737<br />

29723<br />

29735<br />

29308<br />

29700<br />

29753<br />

29704<br />

29817<br />

29766<br />

29724<br />

10774-Kader<br />

10780-Kayýp Olan Yýllar<br />

10782-Keskin Býçak<br />

10833-Tutuklu<br />

10812-Sen Aðlama<br />

10823-Sitem<br />

10765-Haydi Gel Benmle Ol<br />

10808-Sarý Odalar<br />

10923-Masum Degiliz<br />

Sertap Erener<br />

10711-Aþk<br />

10713-Aslolan Aþktýr<br />

10787-Lal<br />

10846-Zor Kadýn<br />

Serdar Ortaç<br />

10714-Asrýn Hatasý<br />

10838-Yalancýsýn<br />

10839-Yaz Yaðmuru<br />

10794-Nereye<br />

Sýbel Can<br />

17006-Bence Talih<br />

17007-Berivan<br />

17022-Havar<br />

17084-Olurum<br />

17085-Kanasin<br />

Tarýk<br />

10863-Catlamis Dudaklarina<br />

Taner Yüncüoglu<br />

19930-Basörtüsü<br />

19931-Dog Ey Günes<br />

19932-Allahu Ekber<br />

Ugur Isilak<br />

19943-Burasi Peskesistan<br />

Yaþar<br />

10796-Onun Vedasý<br />

10740-Divane<br />

10785-Kumralým<br />

Yýldýz Tilbe<br />

10875-Gülüm<br />

10857-Bin Dereden Su<br />

Yavuz Bingöl<br />

11006-Gitme<br />

11018-Turnalar<br />

12058-Kara Tren<br />

12060-Sari Gelin<br />

12103-Ben Gönlümü Sele<br />

Verdim<br />

12105-Ey Sevdigim<br />

11054-Yarim Soz<br />

Zerin Özer<br />

10750-Gönül<br />

10724-Bir Gülü Sevdim<br />

10710-Artýk Sevmeyeceðim<br />

10826-Son Mektup<br />

Zülfi Livaneli<br />

11007-Gözlerin<br />

11009-Kan Çiçekleri<br />

11010-Karlýkayýn Ormaný<br />

11013-Leylim Ley<br />

11014-Odam Kireçtir<br />

11068-Hayat Yesilde<br />

11056-Nefesim..<br />

29323<br />

29311<br />

29317<br />

29796<br />

29785<br />

29782<br />

29715<br />

29818<br />

29797<br />

29707<br />

29794<br />

29711<br />

29767<br />

29761<br />

Logolar için uyumlu telefonlar: 3110 hariç tüm Nokia telefolar Melodilere uyumlu telefonlar: 3110, 5110 ve<br />

5130 hariç tüm Nokia telefonlar Resimli mesajlarara uyumlu telefonlar: 3210, 3310, 6210, 6250, 8210, 8850,<br />

8890 Telekom hatindan 1 dak. 3,63 DM Melodinizi alamadiginizda veya Teknik Arizalarda: 0190 82 44 94 nolu<br />

telefondan bize ulasabilirsiniz.<br />

*Siemen ve Ericsson Melodileri mesaj olarak gönderilir kendiniz ton editöründe kaydetmelisiniz. Ohne Gewähr.<br />

29787<br />

29808<br />

29788<br />

29300<br />

29722<br />

29709<br />

29762<br />

29774<br />

29786<br />

29772<br />

29729<br />

29802<br />

29748


Kullanýlmýþ arabanýn hazýrlanmasý<br />

®<br />

DEM ® NACHRICHTEN UND WERBEAGENTUR www.dem-ajans.de Redaktion@dem-ajans.de<br />

Hack str. 3<br />

70190 Stuttgart<br />

Tel: 07113000711/ 12<br />

Fax: 0711 4205003<br />

Alsen Str. 62<br />

44145 Dortmund<br />

Tel: 0231 96 12 766<br />

Fax: 0231 96 12 767<br />

Arabanýn kökten temizliði<br />

Motor yýkama/- temizleme, cilalama<br />

Cant temizliði<br />

Kapý- Kilit temizliði<br />

Cant-eksoz kafasý ve çekiþ techizatýnýn boyalanmasý<br />

Ýç ve Bagaj temizliði- süpürülmesi<br />

Tavan, Koltuk, istetme tekerleði ve yeri, küllük, paspaslýk temizliði<br />

Cam iç ve dýþ temizliði<br />

Ýç döþeme. Orta bölüm, kenar bölümleri ve torpidogözü temizliði ve cilalanmasý<br />

Tampon ve ekleme parçalarýnýn mühürlenmesý, gerekirse cilalanmasý<br />

Cilalanmýþ yerlerin mühürlenmesi<br />

Arabalarýn cilalanmasý ( makina ile cilalama)<br />

Hatice Eldeniz<br />

Herausgeber/ Geschäftsführerin<br />

Þükrü Yýldýz<br />

Chefredakteur<br />

Jepp ve Minibüslerde:<br />

ARABA TEMÝZLÝÐÝ DENÝLÝNCE BÝLGÝYÝ UZMANDAN ALIN<br />

Dilendiði taktirde alt ve þasesi temizlenir<br />

Markamýzýn garantisi<br />

Der Verlag übernimmt keine Haftung<br />

für den Inhalt der Anzeigen<br />

und Anzeigentexte. Die von Verlag<br />

gestalteten Anzeigen sind urheberrechtlich<br />

geschützt.<br />

Aalenstrasse 25<br />

73730 Esslingen<br />

Tel: 0711/ 5403667<br />

Mobil: 0172 89 78 193<br />

Dönerprodouktion Fleischgroßhandels GmbH<br />

Yaprak, Kýyma, Tavuk, Hindi Döner Çeþitleri<br />

Uygun fiyat, hýzlý servis ve aranan kalite<br />

Mercan Döner‘de<br />

Kalitenin adý<br />

Lezzetin tadý<br />

Güvenin adý<br />

MERCAN DÖNER<br />

Donnerstraße 21<br />

44319 Dortmund-Asseln<br />

Tel: 0231 217 45 48<br />

Fax: 0231 217 45 47<br />

Mobil: 0179 13 74 767<br />

0179 29 66 768

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!