28.11.2016 Views

kusva aralık sayı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BURSA ULU CAMİİ<br />

Timur’un Bursa’yı işgali sırasında ve Karamanoğlu<br />

Mehmet Bey’in Bursa muhasarasında dış<br />

cephelerine odun yığılarak caminin yakıldığı<br />

söylenir. Bunun sonucu dış cephe kaplaması kalın<br />

sıva dolgusu ile örtülmüştür. 1950’den sonra bu<br />

sıva tabakası kaldırılır. Ulu Cami’nin ilk tamir vesikası<br />

1494 tarihlidir. 1862 senesine kadar 23 tamir<br />

vesikası daha vardır. Ulu Cami, 1855 Mart ve Nisan<br />

aylarındaki Bursa zelzelelerinde ciddi zarar görmüş<br />

ve esaslı bir tamir geçirmiştir.<br />

Caminin kuzey, doğu ve batı yönlerinde olmak<br />

üzere üç kapısı vardır. Ahşap kapılar cevizdendir.<br />

Geometrik oyma motifler içerisinde yer yer rumi<br />

kompozisyonlar görülür. Ekrem Hakkı Ayverdi’nin<br />

tespitiyle doğu kapısı ahşap kanatlarının<br />

bazı bölümleri bozulmuş olsa da yapımıyla eş<br />

zamanlıdır. Kuzeydeki mukarnaslı muhteşem taç<br />

kapıdan camiye girince billur gibi suların aktığı on<br />

altı köşeli mermer şadırvan ziyaretçiyi karşılar. Su,<br />

üç çanaklı fıskiyeden sekiz kol halinde havuza akar<br />

ve buradan musluklara dağılır. Birçok tamir gören<br />

şadırvanın bazı kısımları zaman içerisinde değişmiş<br />

olmalıdır. Suyun rahatlatıcı sesi, manevi havayla<br />

birleşir. Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde şadırvanın<br />

suyunun Uludağ’dan geldiğini ve havuzun<br />

içerisinde balıkların yüzdüğünü yazar.<br />

Yanlarında “kum saati” biçiminde sütuncelerin<br />

yer aldığı mihrap oldukça gösterişlidir. Mukarnas<br />

üzerindeki sivri kemerde besmele ile birlikte<br />

Ayet-el Kürsî yazılıdır. Bazı kaynaklarda mihrabın<br />

süslemelerinin, Abdülmecid zamanında Bursa’ya<br />

sürülen ressam Tevfik Paşa tarafından yapıldığı<br />

belirtilmektedir. Mihrap hücresinin solunda tamirin<br />

Mehmet Usta tarafından 1904 tarihinde yapıldığı<br />

yazılıdır. Mihrabın tezyinatı, Ekrem Hakkı Ayverdi’nin<br />

tabiriyle yapım zamanından kalmamış olsa<br />

da göz alışkanlığıyla mûnis (sevimli) gelmektedir.<br />

39 13<br />

Kündekâri tekniğinde ceviz ağacından siyaha<br />

boyanmış minber, süslemeleri ve işçiliği ile eşine<br />

az rastlanan bir sanat eseridir. Minber kapısı üzerindeki<br />

kitabede Yıldırım Bayezid tarafından yaptırıldığı<br />

yazılıdır. Sağ korkulukta dikey olarak yer alan<br />

yazıdan Gaziantepli Hacı Ahmet bin Abdülaziz<br />

el Dukki tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Yan<br />

kısımlardaki tezyinat birbirinden farklılık gösterir.<br />

Doğu tarafına bakan korkuluk altında çivi başları,<br />

batı tarafında ise bunların yerine güllerin yerleştirilmiş<br />

olduğu görülür. Korkuluklar geometrik<br />

desenlidir. Minber kapısındaki kitabenin çevresi<br />

dikdörtgen geometrik bir çerçeve ile çevrilidir. Taç<br />

kısmı rumi kompozisyonludur. Selçukludan Osmanlı’ya<br />

geçişin en güzel örneği olabu minber bir<br />

şaheserdir. Evliya Çelebi, tüm cihan ressamları bir<br />

araya gelse tezyinatı ve kitabeleriyle böyle güzel<br />

bir eserin meydana getirilemeyeceğini hayranlıkla<br />

anlatır. Minber korkulukları ve külah altına denk<br />

gelen kısımlar günümüzde cam muhafaza ile ko<strong>aralık</strong><br />

‘16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!