03.04.2017 Views

DERGI_vsmall

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ZAMANDA YOLCULUK<br />

RADYO<br />

Radyo, önceleri telsiz olarak algılanıyordu ve bu amaçla kullanılıyordu.<br />

Daha sonraları bir kitle iletişim aracına dönüştürüldü. Çünkü halka<br />

radyo sinyalleriyle iletiler gönderme fikri çok mantıklı gelmişti. Halkı<br />

radyo aracılığıyla bilgilendirmek için herkesin ya da en azından<br />

çoğunluğun evinde radyo olması gerekiyordu. Bu nedenle insanların<br />

hem bu aleti alım gücünün olması hem de almaları için halk<br />

tarafından ilgi çekebilecek program ve yayınların üretilmesi lazımdı.<br />

Radyonun babası olarak kabul<br />

edilen kaşif İtalyan Guglielmo<br />

Marconi’dir. İlk radyo kullanımı<br />

gemi ile sahil arasında haberleşme<br />

içindi. 1923’ten itibaren deniz aşırı<br />

haberleşme de dahil olmakla birlikte<br />

radyo üretimi<br />

hızla yaygınlaşmaya<br />

başladı.<br />

1947 yılında<br />

sinyali yükselterek<br />

akım ve gerilim<br />

kazancı sağlayan, anahtarlama<br />

elemanı olarak da kullanılabilen yarı<br />

iletken bir devre elemanı olan transistörün<br />

icadı radyo teknolojisi için bir<br />

devrim olmuştur. İlk yayın Amerika’da<br />

“Westinghouse Şirketi” tarafından yapılmıştır.<br />

1923 yılındaysa Amerika’daki<br />

radyo istasyonlarının sayısı ortama<br />

600 civarıdır. Ancak yayınların devam<br />

edebilmesi için gerekli ticari gelirin<br />

elde edilmesi gerekmekteydi. Bunun<br />

için ise yapılması gereken radyo reklamcılığına<br />

başlayarak daha uygun<br />

fiyatlarda tüke-<br />

Radyonun babası olarak kabul<br />

edilen kaşif İtalyan Guglielmo<br />

Marconi’dir. İlk radyo kullanımı gemi<br />

ile sahil arasında haberleşme içindi.<br />

ticinin alabileceği<br />

radyolar<br />

üretmekti. Aslında<br />

radyo yayıncılığının<br />

ticari<br />

sermayeye bırakılmasının dışında,<br />

yayınlar bütünüyle devletlere bağlı<br />

kurumlar tarafından da yapılabiliyordu.<br />

Bu durum Türkiye’de 90’lı yılların<br />

ortalarına kadar devlet tekelindeyken<br />

1994 yılında radyo ve televizyon yayıncılığının<br />

özel kurumlarca yapılması<br />

yasallaşmıştır. Ayrıca Türkiye’de radyo<br />

yayıncılığı ilk olarak 1927 yılında<br />

yapılmıştır ve radyo 70’li yıllarda bile<br />

o dönemin en önemli kitle iletişim<br />

aracıydı. Yine 70’li yıllarda ve 80’lerin<br />

başında radyoda yapılan programlar<br />

insanlar için öğretici, geliştirici ve<br />

dikkat çekiciydi. Radyoda hafta içi her<br />

gün, öğleden sonra okula giden küçük<br />

çocuklar için hazırlanan yayınlardan<br />

tutun da evde herkesin merakla<br />

beklediği tiyatro programlarına kadar<br />

kimsenin kaçırmak istemediği yararlı<br />

ve de keyifli bir akış bulunuyordu.<br />

Tiyatro programında Türk ve Dünya<br />

tiyatrolarından oyunlar radyo sanatçıları<br />

tarafından oynanırdı. Cuma geceleri<br />

de diksiyonu çok iyi olan bir sunucu her<br />

hafta 20-30 sayfa roman okuyarak birkaç<br />

ay içinde okuduğu eseri bitirirdi. O<br />

dönemlerin ardından 1994 yılında özel<br />

radyo ve televizyon yayınlarının yasallaşmasıyla<br />

birlikte ülkemizde yerel ve<br />

ulusal yayın yapan çokça radyo kanalı<br />

ortaya çıkmıştır. Bu radyo istasyonlarını<br />

uzun zamandır Radyo Televizyon Üst<br />

Kurulu denetlemektedir.<br />

94 95 95

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!