13.04.2017 Views

Toraks Bülteni - Aralık 2011

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Söyleşi<br />

<strong>Toraks</strong> <strong>Bülteni</strong><br />

<strong>Toraks</strong> <strong>Bülteni</strong><br />

Söyleşi<br />

Editörün Notu:<br />

Ne mutlu ki Ferzan Özpetek’ten<br />

Nuri Bilge Ceylan’a; Fazıl Say’dan,<br />

İdil Biret’ten, Mehveş Emeç’ten<br />

Suna Kan’a, Kerem Görsev’e, Mercan<br />

Dede’ye kadar pek çok sanatçıyı<br />

dünyaya toplum olarak armağan<br />

edebildik. Bu çerçevede dünyaya,<br />

insanlığın ortak hafızasına ve kültürüne<br />

armağan edebildiğimiz sanatçılardan<br />

birisi de hiç kuşkusuz<br />

Şükran Moral…<br />

Terme doğumlu Şükran Moral, Ankara<br />

Üniversitesi Eğitim Bilimleri<br />

Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi<br />

Bölümü’nden ve Roma Güzel Sanatlar<br />

Akademisi’nden mezun oldu.<br />

1994’ten itibaren ise performans/<br />

video ve enstalasyon çalışmalarını<br />

sürdürüyor. Gerek Türkiye’de<br />

Şükran Moral’la Sanat<br />

ve Sanatçı Üzerine…<br />

gerekse dünyanın farklı yerlerinde<br />

pek çok kişisel ve grup sergileri<br />

açan Moral hakkında bugüne kadar<br />

özellikle uluslararası yayınlarda<br />

pek çok makale yayınlandı. 2005<br />

yılında İtalyan Gangemi Yayınevi,<br />

sanatçı üzerine “Apocalypse” (Kıyamet)<br />

başlıklı kitabı yayımladı. Ayrıca<br />

Leonardo da Vinci, Raphael, Michelangelo,<br />

Dürer, Rubens, Rembrandt,<br />

Claude, Watteau ve Goya gibi<br />

dünyanın en önemli sanatçılarının<br />

eserleri yer veren British Museum,<br />

Şükran Moral’in “Bordello” adlı<br />

eserini müzenin daimi koleksiyonuna<br />

aldı. Son olarak Yapı Kredi<br />

Kültür Sanat Yayıncılık, 2009 yılında<br />

Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat<br />

Galerisi’nde açılan sergisini “Aşk ve<br />

Şiddet” adıyla yayınladı.<br />

Biz de dünyanın tanıdığı ve hak ettiği<br />

değeri verdiği bu sanatçımızı<br />

üyelerimize daha yakından tanıtmak<br />

için onunla sanat, sanatçı ve<br />

kimi eserleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.<br />

Editör: Sayın Moral, öncelikle yoğun<br />

gündeminiz arasında bize de<br />

yer verdiğiniz için teşekkür ederiz.<br />

Öte yandan gururluyuz, çünkü pek<br />

çok derginin sizinle röportaj yapmak<br />

istediğini biliyoruz. Bu nedenle<br />

zamanınızı fazla almadan hemen<br />

sorularımıza geçmek istiyoruz.<br />

Şükran Moral: Asıl benimle söyleşi<br />

yapmak istediğiniz için ben teşekkür<br />

ederim.<br />

Editör: Şükran Moral’in biyografisini<br />

yazmaya kalkışmak uzunluğu<br />

nedeniyle oldukça zor. Bu nedenle<br />

biz doğrudan Şükran Moral’e Şükran<br />

Moral’i sorsak.. Şükran Moral,<br />

Şükran Moral’i nasıl tanımlar?<br />

Kimdir Şükran Moral?<br />

Moral: Bu sorunuza yanıt vermem<br />

çok zor. Zaten kim olduğumuzu anlasaydık<br />

büyülü keşfetme heyecanını<br />

yaşayamazdık. Yoksa sadece bilgi<br />

olarak kim olduğumuzu tamamlamak<br />

çok kolay. Ama “sanatçı”, demek<br />

benim için yeterli.<br />

Editör: “Sanatçı” olarak öncelikle<br />

kendinizi tanımladığınıza göre<br />

ikinci sorum bunun üzerine olsun.<br />

Sizce sanat ve sanatçının toplumsal<br />

sorumlukları var mıdır, varsa nelerdir?<br />

Moral: Sanatın değil ama sanatçının<br />

sorumlulukları var bence. Sanatçı<br />

iktidar ilişkisi dünya sanatına<br />

da göz atarsak İspanya’da Franco<br />

diktası altında şair Federico Garcia<br />

Lorca’nın öldürülmesi, Nazi Almanyası<br />

altındaki sanatçıların çoğunun<br />

sürgün hayatı yaşadıklarını<br />

ve öldürüldüklerini, Stalin ve Mussolini<br />

gibi diktatörlerin de kendi sanat<br />

anlayışlarını empoze ettiklerine<br />

onun dışına çıkanların sonunun ne<br />

olduğunu çok iyi biliyoruz. İnsanlık<br />

bu tür direnen, sanatlarıyla gününe<br />

ayna olmaya çalışan sanatçılar<br />

sayesinde kendisini geliştirebildi.<br />

Bugün Ömer Hayyam’ı herkes tanır<br />

ama onun zamanında ki hükümdar<br />

kim di desem, çok zor hatırlar.<br />

Editör: Biraz da Şükran Moral’in<br />

sanat anlayışı üzerine yönelmek<br />

istiyorum. O zaman da aklıma hiç<br />

kuşkusuz performans ve enstalasyonlarınız<br />

geliyor. Siz performans<br />

ve enstalasyon sanatını nasıl tanımlarsınız?<br />

Neden performans sanatıyla<br />

kendinizi ifade ediyorsunuz?<br />

Evli, Üç Erkekli<br />

Bu sanatın size sunduğu olanaklar<br />

nelerdir?<br />

Moral: Sadece performans sanatıyla<br />

kendimi ifade etmiyorum,<br />

desen çizmekten, enstalasyona<br />

dek uzanan oldukça geniş materyal<br />

kullanıyorum. Mesela 2004’te<br />

Kıyamet<br />

Roma’da bir müzede (MILAC) yaptığım<br />

“Kıyamet” isimli yerleştirmelerimde<br />

beyaz çarşafa sarılı onlarca<br />

ölü enstalasyonu yapmıştım. Savaşın<br />

acımazlığını anlatmak için.<br />

Savaş yüzünden insanlar törensiz,<br />

acelece gömüldüklerini göstermekti<br />

amacım.<br />

Tabi daha çok performanslarımla<br />

tanınıyorum. 1994 yılında kimlik<br />

üstüne çalışıyordum. Yurt dışına<br />

çıktığımda anladığım ilk şey yabancı<br />

olduğumdu. Kadın kimliğimle<br />

zaten hesaplaşıyordum ama romantik<br />

yanım sanatın bütün kapıları<br />

açacağına inandırmıştı beni. Saçma<br />

bir nedenle İtalya’dan oturma<br />

iznim iptal olmuştu. O zaman çok<br />

iyi anladım ki ben bir göçebeydim.<br />

Hareketli bir hayatım vardı, sahip<br />

olduğum tek şey vücudumdu. Tabi<br />

sadece bu değil, performans sanatı<br />

bence seyirciyle arandaki endirekt<br />

ilişkiyi sağlayan ona güvenmemi<br />

84 <strong>Aralık</strong> <strong>2011</strong> <strong>Aralık</strong> <strong>2011</strong> 85

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!