Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
irçoğunu ve tarihlerinin de birazını çıkartabilir. Bu konuda daha fazla bilgi için, Hobbit adı altında<br />
yayınlanmış olan Batışımdan Kırmızı Kitabı'ndan alınan seçkilere bakabilirsiniz. Oradaki öykü, dünya<br />
çapında ün kazanmış ilk hobbit olan Bilbo tarafından yazılan Kırmızı Kitap'ın ilk bölümlerinden bir araya<br />
getirilmiştir ve Doğu'ya gidip döndüğü yolculuğu konu aldığı için Gittim ve Döndüm adını taşımaktadır. Bu<br />
macera daha sonra, burada anlatılan o Çağ'ın büyük hadiselerinde bütün hobbitleri bağlayacak olan bir<br />
maceradır.<br />
Bununla beraber, kimileri o ilk kitaba sahip olmayabilir; birçok kişi de daha ilk başından bu tuhaf halk<br />
hakkında daha çok şey öğrenmek isteyebilir, işte bu okurlar için burada, hobbit irfanından önemli<br />
sayılabilecek noktalar üzerine birkaç not bir araya getirilmiş ve ilk macera kısaca hatırlatılmıştır.<br />
Hobbitler pek kendilerini göstermeseler de kadim bir halktır. Eskiden şimdikine nazaran daha<br />
kalabalıklardı; çünkü banşı, huzuru ve iyi sürülmüş toprağı çok severler: Hobbitlerin en çok sevdikleri<br />
uğrak yerleri dedi toplu, güzelce ekilip biçilmiş kırlık yerlerdi. Alet kullanmada maharetli olmalarına rağmen<br />
demirci körükleri, su değirmenleri veya el dokuma tezgâhlarından daha karmaşık makinalardan<br />
anlamazlardı; hâlâ anlamazlar ve sevmezler. Eski günlerde dahi, "Büyük Ahaliden" -bize böyle derlerdigenellikle<br />
uzak dururlardı; şimdi ise korkuyla kendilerini bizden sakınmaya başlamışlardır ve artık<br />
hobbitleri bulabilmek çok zordur. Kulakları delik, gözleri keskindir ve yapı olarak kilo almaya müsait<br />
olmalarına ve gereksiz yere acele etme eğilimleri olmamasına rağmen yine de hareketlerinde çevik ve<br />
marifetli-<br />
16 YÜZÜK KARDEŞLİĞİ<br />
dirler. Her şeyden önce, karşılaşmak istemedikleri iri halktan biri pa<br />
tavatsızca yollarına çıkarsa hızla ve sessizce kaybolma sanatına sa<br />
hiptirler ve bu sanatı o kadar geliştirmişlerdir ki insanlara büyücülük<br />
gibi gelebilir. Fakat aslında hobbitler hiçbir zaman, hiçbir çeşit bü<br />
yüyle uğraşmamışlardır; bu ele geçmezlikleri de tamamen soya çe<br />
kim, idman ve toprak ile olan yakın bir dostluğun onlara bahşetmiş ol<br />
duğu, daha iri ve daha hantal ırklar tarafından taklit dahi edilemeyen<br />
profesyonelce bir hünerden kaynaklanmaktadır.<br />
Çünkü bunlar cücelerden de ufak tefek, minik bir halktır; yani cücelerden daha kısa boylu sayılmasalar da,<br />
pek o kadar sağlam yapılı ve tıknaz değillerdir. Boylan hobbitten hobbite değişir, bizim ölçülerimize göre<br />
60 santim ile 120 santim arasındadır. Günümüzde bir metreye pek nadiren ulaşmaktadırlar; fakat kendi<br />
söylediklerine göre artık küçülmeye başlamışlardır, eski günlerde daha uzun boylu imişler. Kırmızı Kitap'a<br />
göre II. îsengrim'in oğlu Bandobras Took (Boğakük-reten) bir buçuk metre kadarmış ve ata bile<br />
binebiliyormuş. Bütün hobbit kayıtlarında onu sadece eskinin iki ünlü şahsiyeti geçebilmiştir; fakat bu ilginç<br />
olay, zaten bu kitapta anlatılacaktır.<br />
Bu öykülerle ilgisi olan Shire'lı Hobbitlere gelince, barış ve refah günlerinde onlar mutlu bir halk idi. Başta<br />
san ve yeşil olmak üzere canlı renkler giymeyi sever, fakat ayaklarının köselemsi tabanları olduğu ve<br />
üzerleri genellikle kahverengi olan saçlan gibi sık kıvırcık tüylerle kaplı bulunduğu için çok nadiren<br />
ayakkabı kullanırlardı. O yüzden aralarında pek gelişmemiş olan tek zanaat kunduracılıktı; fakat uzun ve<br />
maharetli parmaklara sahiptiler ve birçok kullanışlı, zarif eşya yaparlardı. Yüzleri genellikle güzelden<br />
ziyade neşeli, ablak, gözleri parlak, yanaklan kırmızı, dudaklan her an gülmeye, yemeye ve içmeye hazır<br />
olurdu. Sık sık ve gönülden gülerler, her zaman için basit şakalardan hoşlanırlar, (ve imkân buldukça)<br />
günde altı öğün yemek yerler, içerlerdi. Dost canlısıydılar, partilere ve cömertçe hediyeler alıp vermeye<br />
bayılırlardı.<br />
Zamanla uzaklaşmış olmalarına rağmen hobbitler ile aramızda bir akrabalık olduğu açıktır: Bize ciflerden<br />
hatta cücelerden daha yakındırlar. Hobbitler eskiden insanlann dillerini konuşurlarmış kendi Usullerince ve<br />
genellikle insanların hoşlandıkları şeylerden hoşlanır, hoşlanmadıklarından hoşlanmazlarmış. Fakat<br />
aramızdaki akrabalığın tam olarak ne olduğunu bu zamandan sonra bulmak mümkün değildir. Hobbitlerin<br />
başlangıcı artık kaybolmuş ve unutulmuş olan Eski<br />
17<br />
ÖNSÖZ<br />
Günler'e dayanır. Sadece cifler hâlâ o yitip giden zamanların kayıtlarını saklarlar ve âdetlerine göre de<br />
neredeyse sadece tamamıyla kendi tarihleriyle ilgilenirler ki bunun içinde insanlar çok az görünür,<br />
hob-bitlerin ise hiç sözü edilmez. Yine de, diğer halklann onların varlığını fark etmesinden epey yıllar