25.04.2017 Views

Yüzüklerin Efendisi- Yüzük Kardeşliği

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Sırrınız bizden Düşman'a ulaşmaz," dedi Gildor.<br />

ÜÇ KAFADAR 111<br />

"Düşman mı?" dedi Frodo. "O halde Shire'dan neden ayrıldığımı biliyorsun."<br />

"Düşman'ın neden senin ardında olduğunu bilmiyorum," diye cevap verdi Gildor; "fakat peşine düşmüş<br />

olduğunu sezmekteyim - gerçi bu bana tuhaf gelmiyor da değil. Ve seni uyarırım, tehlike şimdi hem<br />

önünde, hem arkanda, hem de her iki tarafında."<br />

"Süvarileri mi kastediyorsun? Onların Düşman'ın hizmetkârları olmasından korkmuştum zaten. Nedir bu<br />

Kara Süvariler?" "Gandalf sana hiçbir şey anlatmadı mı?" "Bu tür yaratıklar hakkında hiçbir şey<br />

anlatmadı." "O halde daha fazlasını söylemek bana düşmez - olmaya ki korku seni yolculuğundan<br />

alıkoysun. Çünkü bana öyle geliyor ki tam zamanında yola çıkmışsın, tabii o da bir ümit. Artık acele<br />

etmen, geri dönmemen ve oyalanmaman lazım gelir; çünkü Shire artık seni koruyamaz."<br />

"imaların ve uyanlarından daha çok korkutacak bir bilgiyi hayal bile edemiyorum," diye tepki gösterdi<br />

Frodo. "önümdeki tehlikenin varlığını biliyordum elbette; ama tehlikeyle bizim Shire'da karşılaşmayı hiç<br />

beklemiyordum. Bir hobbit Su'dan, Nehir'e emniyet içinde gidemeyecek mi yani?"<br />

"Ama burası sizin Shire'ınız değil ki," dedi Gildor. "Hobbitlerden önce burada başkaları yaşamıştı; hobbitler<br />

yok olduklarında da başkaları yaşayacak. Etrafınızda uçsuz bucaksız dünya uzanıyor: Kendinizi buraya<br />

kapatabilirsiniz, ama dünyayı sonsuza dek dışarıya hapsede-mezsiniz."<br />

"Biliyorum - yine de hep öyle emniyetli ve bildik bir yer gibi görünürdü ki... Şimdi ne yapabilirim? Ben<br />

Shire'ı gizlice terk edip Ay-nkvadi'nin yolunu tutmayı tasarlıyordum; ama daha Erdiyan'na varmadan izime<br />

düştüler bile."<br />

"Bana soracak olursan, tasarladığın gibi yap derim," dedi Gildor. "Zannetmem ki Yol senin cesaretini<br />

kırsın. Fakat daha açık bir öğüt almak istiyorsan, Gandalfa danışmalısın. Neden kaçtığını bilmiyorum, o<br />

yüzden peşindekilerin hangi vasıtalarla üzerine saldıracaklarını da bilemem. Bunları Gandalf in bilmesi<br />

icap eder. Herhalde Shire'dan ayrılmazdan önce onu göreceksiniz, değil mi?"<br />

"Umarım. Beni huzursuz eden şeylerden biri de bu ama. Kaç gündür Gandalf ı bekliyordum. En geç iki<br />

gece önce Hobbitköy'e gelmiş olacaktı; fakat görünmedi bile. Şimdi ben de ne oldu diye merak için-<br />

112 YÜZÜK KARDEŞLİĞİ<br />

deyim. Onu bekleşeni mi?"<br />

Gildor bir an için sessiz kaldı. "Bu haberi beğenmedim," dedi sonunda. "Gandalf m geç kalması iyiye<br />

alamet değil. Fakat ne derler: Büyücülerin işine karışma; ince iş yapar, çabuk kızarlar. Tercih senin: Ya<br />

gideceksin, ya bekleyeceksin."<br />

"Aynı zamanda şöyle de derler," diye cevapladı Frodo: Akıl danışmaya elflere gitme; hem evet, hem hayır<br />

derler.<br />

"Gerçekten öyle mi derler?" diye güldü Gildor. "Elfler iyice düşünmeden nasihat vermez pek; çünkü<br />

nasihat, bir bilgeden bir bilgeye verilecek olsa dahi tehlikeli bir armağandır ve her yol kötüye çıkabilir.<br />

Fakat ne bekliyordun ki? Bana kendine dair her şeyi anlatmadın; bu durumda ben senden daha iyi bir<br />

seçimi nasıl yapabilirim? Ama bir nasihat istiyorsan, dostluğun hatırı için vereceğim. Bence hemen, hiç<br />

oyalanmadan gitmelisin; eğer sen yola çıkıncaya kadar Gandalf hâlâ gelmemişse, bir öğüdüm daha var:<br />

Tek başına gitme. Güvenilir ve istekli arkadaşlar al yanına. Doğrusu minnettar olman gerek, çünkü bu<br />

nasihatleri gönülden vermiş değilim. Elflerin kendi işleri, kendi kederleri vardır ve hobbitlerin yahut dünya<br />

üzerindeki diğer yaratıkların meseleleri pek alakadar etmez bizi. îster tesadüfen olsun ister maksatlı,<br />

yolumuz nadiren onlann yollarıyla çakışır. Bizim karşılaşmamız sırf tesadüf değil belki; ama maksadı tam<br />

olarak bilemediğimden daha fazla bir şey söylemeye çekmiyorum."<br />

"Gerçekten minnettarım," dedi Frodo; "ama bana Kara Süvari-ler'in ne olduğunu açık açık söylemeni<br />

isterdim. Eğer sözünü dinlersem Gandalf ı uzun bir süre göremeyebilirim, bu durumda beni izleyen<br />

tehlikenin ne olduğunu bilmem gerekir."<br />

"Onlann Düşman'ın hizmetkârları olduğunu bilmen kâfi değil mi?" diye cevapladı Gildor. "Onlardan kaç!<br />

Onlarla hiç konuşma! Ölüm demektir onlar. Bana daha fazlasını sorma! Ama içime öyle doğuyor ki, tüm bu<br />

mesele sona ermeden evvel sen, Drogo oğlu Frodo, bu uğursuz şeyler hakkında Gildor înglorion'dan daha<br />

çok şey biliyor olacaksın. Elbereth seni korusun!"<br />

"iyi ama cesareti ben nereden bulacağım?" diye sordu Frodo. "Benim esas ihtiyacım olan o."<br />

"Cesaret hiç beklenmedik yerlerden çıkar," dedi Gildor. "Ümidini<br />

'itirme! Şimdi uyu! Sabah biz gitmiş olacağız; fakat ülkeden ülkeye<br />

'aberimizi uçururuz. Gezgin Dostlar sizin yolculuğunuzdan haberdar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!