Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Yöredeki iki balıkçı köyü, bir sınır çizgisi ile bölünmüştür. Denizde böyle bir sınır<br />
bulunmaması nedeniyle her iki köyün balıkçıları, geçinmek için aynı alanda avlanmakta,<br />
ancak denizden karaya çıkınca köylerine ayrılmaktadır. Bu köylerde ayrı ayrı yaşayan bir<br />
Türk genci (Yılmaz Güney) ile Yunanlı bir kız (Tina Ros), birbirlerine aşık olunca, iki köy<br />
arasında gerginlik ortaya çıkar. Genç çift, “Madem ki köylerimiz, bizim aşkımıza karşı<br />
çıkıyor ve evlenmemizi istemiyor, biz de gidip, sınır ötesi bir yer olan Şeytan Kayaları'nda<br />
yaşayalım” diye düşünürler. İki gencin. Şeytan Kayaları'na gitmesi üzerine kızın köyünden<br />
balıkçılar, fırtınalı bir gecede, kızı almak amactyla kayalıklara gitmek için yola çıkarlar. Genç<br />
erkeğin kö}âindekiler de, yine aynı anda Şeytan Kayaları'na yönelirler. Ancak fırtına, görüş<br />
alanını engellemektedir. Bunun üzerine, birbirlerine çılgınca aşık iki genç, balıkçı<br />
teknelerinin batmaması için kayalıklarda ateş yakarak, teknelere yol göstermeye çalışır.<br />
Ancak, çok kötü hava koşulları sırasında genç çift, kayalıklarda yaşamlarını yitirir. Daha<br />
sonra her iki köyün halkı, aralarındaki düşmanlığa son verip, bu büyük aşkı sembolize<br />
etmek için bir araya gelerek. Şeytan Kayaları'na bir deniz feneri yap_arlar.<br />
FÎLMÎN YÖNETMENİ Î.ÎLHAM FÎLMER ÎLE SÖYLEŞİ<br />
1970 yılında, Erdek ilçesinin Ocaklar Mahallesi'ne bağlı Ilhan ve<br />
Doğan köylerinde çekilen ”Şeytan Kayaları" filminin yönetmeni<br />
İbrahim İlham Filmer, 22 yıldan beri yaşamını tek başına İlhan Kötai'nde<br />
sürdürüyor. Baş rollerinde, "Çirkin Kral" diye anılan Yılmaz Güney ile<br />
İsveçli yıldız Tina Ros'un oynadığı, Orhan Günşiray, Erol Taş, Muzaffer<br />
Tema, Nuri Ergün ve Mümtaz Ener gibi güçlü otoıncuların yanı sıra<br />
çocuk oyuncular Cem Kent ve Dilek Akçen'in rol aldığı "Şeytan<br />
Kayaları"nın çekim günleri ile ilgili anılarını dile getiren İbrahim İlham<br />
Filmer, şunları söyledi:<br />
"Yılmaz Güney ile çok iyi bir dostluğumuz bulunuyordu. Bana,<br />
filmimde oynama sözü vardı. Bu sözü, "Şeytan Kayalarf'nda yerine getirdi. Filmin<br />
her şeyiyle Yılmaz Güney ilgilendi. Filme, benden çok emeği geçti. Filmin çekileceği yeri bulmak için<br />
İstanbul’dan, daha önce hiç görmediğim Erdek’e gelerek, Alevok Oteli’nin sahibi ve yazar Mebrure Alevok ve<br />
oğlu, yazar Yaman Koray ile görüşerek bilgi aldım. Koray, beni teknesiyle köylerde dolaştırdı. Filmin<br />
çekileceği mekâna en uygun yer olarak İlhan ve Doğan köylerini beğendim. Birbiriyle sonradan düşman olan<br />
iki gencin aşk öyküsünün köyler arasında yarattığı gerginliği dile getiren filmde<br />
figüran olarak İlhan ve Doğan köylerinde yaşayan balıkçılar da rol aldı. Filmin ilk<br />
gösterimini ise Bandırma’daki bir sinema salonunda, oyuncuların yanı sıra her<br />
iki köydeki balıkçıları da minibüslerle götürerek gerçekleştirdik."<br />
Hâlen 90 yaşında bulunup, mimarlık mesleğini yapmayarak, baba mesleğini seçen, beş<br />
yabancı dil bilen Filmer, Türk Sineması'nın bugünkü durumunu şöyle değerlendirdi:<br />
"Sinema, yaşam demektir. Bu nedenle toplumsal yaşamın ortam ve koşullarına<br />
göre filmler gerçekleşir. Bugünkü sinema da, çağın gereksinimleri<br />
doğrultusunda kendini gösteriyor. Kaliteli filmlerin de yapıldığını memnuniyetle<br />
gözlemliyorum."<br />
22 yıldır, filminin çekildiği Ilhan Kötâi'ndeki evinde yalnız yaşamaktan duyduğu<br />
mutluluğun da altını çizen İbrahim İlham Filmer, "Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde<br />
bulundum. Yıllarca İstanbul'da yaşadım. Ancak İstanbul yaşamının benim için<br />
büyük sıkıntı yaratmaya başladığını görünce. Şeytan Kayaları'nı çektiğim İlhan<br />
Köyü'ne gelerek yerleştim. Burada yaşamaktan mutluyum. Çünkü mutluluk,<br />
insanın içindedir" diye konuştu.<br />
(20.7.2012) (Haber: Önder Bahkçı-llhan Köyü)