13.02.2018 Views

sbt

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

adnan yüksel<br />

adnan yüksel<br />

Hocalardan bir diğeri Kamil ERÇİL - Genel Matbaa,<br />

Mehmet PEKŞEN - Baskı Teknikleri, Cemal ATAÇ - Dizgi,<br />

Vehbi Bey - Fotoğraf Klişe, Kamil Bey - Maliyet ve<br />

Malzeme Bilgisi, Bige Hanım da bize öğretmen olarak<br />

geldiğinde biz 1. sınıftaydık. O zaman Sultanahmet<br />

sanat enstitüsünde iki bayan öğretmenlerimiz vardı.<br />

Matematik öğretmeni Nermin hanım ve Bige hanım.<br />

Bige Hanım çok modern, akademiden gelmiş aydın<br />

bir kadındı. Dört saat resim dersimiz vardı.<br />

Hereke ile bağı vardı. Dünyanın sayılı halı desen<br />

üreticileri içindeydi.<br />

Benim karakalemim çok iyiydi. Biz derslerde bazen<br />

Bige Hanım ile çatışırdık. Hatta bir gün Bige Hanımın<br />

dersinde Sait YEDA geldi. Aralarda dolaşıyor.<br />

Yaptıklarımı çok beğenip oo bunları sen mi<br />

yapıyorsun çok güzel diye takdir etmişti. Bizde<br />

meraklıyız o zaman 4 saat ders var her ders ayrı bir<br />

şey yapıyoruz. Elimizde matbu bir kitabımız yok. Bige<br />

Hanımın ağzından çıkan her şeyi yazıp not etmemiz<br />

gerekiyor. Benim her karakalem resmimi Bige Hanım<br />

alır dosyasına koyardı. Bir saatte verdiği ödevi bitirip<br />

verirdik. Bütün öğretmenlerimizden iyi feyz aldık<br />

o temel olmasaydı biz bu kadar başarılı olamazdık.<br />

HARF: Hocam peki öğretmen olmaya nasıl karar<br />

verdiniz ?<br />

Bende bir yıl zamanda yedek subaylığımı aradan<br />

çıkartayım diye 57’nin aralık ayında yedek subay<br />

talebe olarak Polatlı’ya gittim. 1959 Mayıs ayında<br />

terhis oldum. Terhisten önce şubat ayında milli<br />

eğitim bakanlığından bir yazı geldi bana okul<br />

müdürlüğüm kanalıyla. Okulumuza gel görüşmek<br />

istiyoruz şeklinde adıma bir davetiye geldi. Tabur<br />

komutanından izin alıp bir gün izin alıp okula geldim.<br />

Okul müdürü rahmetli müdürü Sabri BÜYAN. Vefa<br />

Kulübünün kurucusu. Sultanahmet sanat okulu,<br />

matbaa sanat Okulu, ve tekstil sanat okulu aynı bina<br />

içerisinde üç okul. Tek müdür var ama 3 ayrı okul<br />

var. Okul takımını her sene 2 tane Sultanahmet’ten<br />

oyuncu alınıyor gerisi tamamen bizim okuldan<br />

oluşuyor. İstanbul liseler arası şampiyonada önceki<br />

yıl biz şampiyon olmuşuz ben takımın kaptanı<br />

olduğum için müdür bey beni çok iyi tanıyor.<br />

Derken müdür odasına girip oturduk. Mustafa<br />

ASLIER Almanya’dan bize yeni gelmişti. Almanya’da<br />

bizim okul adına 4 yıl tahsil görmüştü. Almanya<br />

dönüşü usta pozisyonundaki kadroyu öğretmenliğe<br />

çevirmek istiyor. O zaman bir kanun çıkmış<br />

öğretmen yetiştirecek yüksekokulu olmayan okullar,<br />

kendi eğitim kadrosunu kendi mezunlarından takviye<br />

edebilir diye bir madde ile beni öğretmen olmam için<br />

davet ediyorlar. Sabri Bey beni görünce çok sevindi.<br />

Askerlik ne zaman bitiyor ne düşünüyorsun ne<br />

yapacaksın diye sordu. Almanya’ya gideceğimi<br />

söyledim tahsil için. Mustafa ASLIER araya girip,<br />

öğretmen olmayı düşünür müsün diye sordu.<br />

Ben birinci tercihimin Almanya’ya gitmek olduğunu<br />

söyledim. ASLIER biz yeni bir kadro kuracağız<br />

bu okula, dosyayı açınca gözümüze batan<br />

mezunlarımızdan birisin. Biz zaten okul olarak seni<br />

Almanya’ya göndereceğiz dedi. 2 yıl gideceksiniz<br />

dedi. Şöyle bir düşünüp 5 -10 dakika içinde karar<br />

vermek için izin istedim. Yetişmiş olduğum bir okula<br />

öğretmen olmak ve yeni öğrenciler yetiştirme fırsatı<br />

benim için geri çevrilecek bir şey değildi ve kabul<br />

ettim. Bana terhis olunca göreve başlamamı söylediler.<br />

Ben okula geldim acaba başka kim var diye<br />

bakıyorum. İlk önce Akın’ı gördüm. Daha sonra<br />

Demir Beyi. Yani biz üçümüz aynı dönem<br />

öğretmenliğe başladık. Akın ÖZCOŞKUN, Demir<br />

ANADOL ve ben. Bir yıl stajyer öğretmenlik yaptık<br />

ve sonra öğretmenliğimiz onaylandı. Daha sonra<br />

öğretmen olacaklara biz karar verdik. Bizden sonra<br />

Erdoğan ŞAHLIOĞLU klişe atelyesine geldi. Coşkun<br />

PINARÇIKOĞLU bizden sonraki dönem başladı. Bir<br />

süre sonra kadro liyakatdan sonra torpile bağlandı<br />

ve eğitim kalitesi düşmeye başladı.<br />

Biz genelde olarak hep başarılı öğrencilere fırsat<br />

vermeye çalıştık. Mesela Hayrettin MERT bizim<br />

tercihlerimizdendi. Başarısı ortada. Akın Hoca ile<br />

o dönemde bu konu üzerine konuşup şöyle dedik.<br />

Biz çekirdek öğretmen kadrosunun ikinci kuşağıyız.<br />

Biz öğretmenlerimizden almış olduğumuz feyiz ile<br />

onların yolunda ilerledik. Ve bu zincir bozulmamalı<br />

diyerek tercihlerimizi hep o şekilde yaptık. Biz buradan<br />

mezun ettiğimiz öğrenciyi tanımayacaksak o bizi<br />

tanımayacaksa bu işin bir kıymeti kalmaz bu iş basit bir<br />

iş değil şeklinde tepki verdik.<br />

Örneğin bizim Gönül adında bir kız öğrencimiz vardı.<br />

Ve biz onu da aramızda görmekten mutlu olmuştuk.<br />

Çünkü o dönemde atelyemizde bir bayan öğretmen<br />

olması çok mutluluk veren bir şeydi. Ayrıca Gönül<br />

kızımız eğitim verdiği öğrenciyi meşgul edecek bilgi<br />

ve birikime sahipti. Çok başarılıydı.<br />

HARF: Bizim gözlemlediğimiz kadarıyla bizim okul<br />

mezunu olan öğretmenler azalınca maya bozulmuş.<br />

A.Y.: Ben acımasız bir öğretmendim. Disiplin<br />

konusunda hiç kimseye taviz vermezdim. Şimdi dönüp<br />

baktığımda bu konuda doğru yaptığımı görüyorum.<br />

Bir yemekte ya da bir toplantıda<br />

öğrencilerimle karşılaştığımda<br />

karşılıklı olarak birbirimizi<br />

kalplerimize sığdıramıyoruz.<br />

O derece bir sevgi ile bağlıyız.<br />

Tüm öğrencilerim benim için<br />

aynı değerde.<br />

Benim bu konuda bastırmamın nedeni; bizim<br />

burada mezun etmiş olduğumuz öğrenciden hiçbir<br />

farkımız yoktu. Hepimiz aynı okulu bitirmiştik. Mezun<br />

ettiğimiz çocuklardan bir basamak daha üstte olalım.<br />

O zaman dilin kemiği yok öğrenci sende benim gibi<br />

bu okuldan mezunsun aramızdaki fark ne diye içiten<br />

içe bize bakış açıları buydu ve bundan kurtulalım<br />

istedim. Ama kabul ettiremedim. Ben tek başıma<br />

5 yıl bu yüksek tekniker okuluna giderek eğitimimi<br />

tamamladım.<br />

Biz döner sermaye çalışmasını rahmetli eski<br />

müdürlerden Ali Tekin DURAN’dan öğrendik.<br />

O zamana kadar bu konuda bir çalışmamız<br />

olmamıştı. Öğrenci en iyi eğitim döner sermaye<br />

çalışması ile öğrenirdi. Ali Bey bizi atelye şefleri<br />

olarak topladı ve bu konuda bilgi verdi. Eğer iş varsa<br />

öğrencide öğretmende emeğinin karşılığını alır.<br />

O zaman İzmir’de bir matbaa vardı bütün okulların<br />

matbu işlerini orası yapıyordu. Biz Ali Bey ile<br />

oturup bütün bu evrakların listesini çıkardık<br />

çok yüklü miktarda yapılacak iş çıktı. Milli<br />

eğitim Müdürünü okula davet ettik. Defterdar<br />

bütün evraklarınızı matbaa meslek lisesinden<br />

alacaksınız şeklinde yazı çıkardı. Biz işten başımızı<br />

kaldıramıyoruz. Hepimiz hem çalışıp hem para<br />

kazanmaya başladık. Ambar Memuru postane ile<br />

okul arasında mekik dokuyor.<br />

Ben öğretmen olarak buraya geldiğimde bir idealim<br />

vardı. Ben hiçbir zaman sıradan bir hoca olmadı.<br />

Babam gümrükçü o zamanlar, alman konsolosuna<br />

En alt basamaktan en üst basamağa kadar yükseldim.<br />

gelen malzemelerde babamın kontrolünden geçiyor.<br />

Bizim yüksek yapacak bir okulumuz yoktu.<br />

Konsolos ile sohbet ederlerken babam benden söz<br />

O zamanlar tekniker okulu vardı. Sınavla giriliyordu.<br />

ediyor. Matbaacılık okulunda okuduğumu söylüyor.<br />

Ben tüm arkadaşlarıma önerdim gidelim akşam<br />

Konsolos araştırıp yüksek matbaacılık okulu ayarlayarak<br />

tahsilime orada devam etmemi ayarlıyor.<br />

okulu şeklinde burayı da bitirelim diye fakat kimse<br />

kabul etmedi. Çünkü şartları zordu. 5 yıl boyunca<br />

Dilekçe yazıp gönderdik fakat okulun kontenjanı<br />

akşam 6 da başlayıp 11 de bitiyordu. Maçka’daydı bu<br />

dolduğu için beni bir yıl sonra okula kabul edeceğinin<br />

okul okuldan çıkıp Karaköy’e yürüyüp vapurla eve<br />

haberi geliyor.<br />

gidiyordum.<br />

harf harf/ 25<br />

24<br />

/

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!