NYXmag SAYI 006
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
EYLÜL- EKİM - KASIM<br />
2021 / <strong>SAYI</strong> 6<br />
EVCİL<br />
HAYVANLA<br />
SEYAHAT<br />
CENNETİN<br />
KAPISI:<br />
CAELİ<br />
İLHAM<br />
VEREN<br />
KADINLAR<br />
EKOSELER<br />
GERİ DÖNDÜ<br />
ANGELA MERKEL<br />
Özgür dünyanın<br />
şansölyesi veda ediyor<br />
FULDEN<br />
KARAYEL İLE<br />
SANATIN GÖZÜ<br />
İYİ GÜNDE<br />
KÖTÜ GÜNDE<br />
SOSYAL MEDYA<br />
POLONYA<br />
KEŞFEDİLMEMİŞ<br />
BİR EĞİTİM ROTASI
NYX<br />
2
NYX<br />
3
BU <strong>SAYI</strong>DA<br />
Sonbahar Güzellik ve Bakım Önerileri<br />
14 60<br />
Sezonun makyaj trendleri, cilt ve saç bakımı önerileri<br />
22<br />
28<br />
38<br />
42<br />
44<br />
48<br />
50<br />
Saç Trendleri<br />
Hiçbir şey yeni değil, ama her şey yeni<br />
Röportaj / Make-up Artist Mehmet Can<br />
Sezonun makyaj trendi Chanel'den geliyor: ''Ton on Ton''<br />
Kolajen Üretimi İçin 11 Besin<br />
Dyt. Esra Şahin<br />
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı<br />
Liv Hospital Hastanesi<br />
Ayna / Nalan Yurttaş<br />
Sonbahar bakımları<br />
İş Arayan Kadın Adaylara 7 Tavsiye<br />
Gizem Yasa / Mert Yıldız<br />
Röportaj / Yusuf Yalmancı<br />
Yusuf Yalmancı ile saç bakımı ve yeni trendleri<br />
konuştuk<br />
Neden Kilo Veremiyorum<br />
Diyetisyen Ezgi Şen kilo vermenizi engelleyen<br />
15 nedeni anlatıyor<br />
66<br />
78<br />
112<br />
116<br />
126<br />
132<br />
160<br />
Angela Merkel<br />
Özgür dünyanın şansölyesi veda ediyor<br />
Trend Alarmı<br />
Sonbahar Sezonuna Merhaba<br />
Sonbahar sezonunun çarpıcı koleksiyonlarından seçkiler<br />
İnsülin direncini kıran 10 önemli uyarı<br />
Dr. Özlem Sezgin Meriçliler<br />
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı<br />
Şık Mekanlar, Nefis Tatlar<br />
Keyif duyacağınız mekanlar<br />
Song'un Seçkileri / Songül Öztürk<br />
Cennetin Kapısı: Caeli<br />
Moda<br />
Sonbahar sezonunun çarpıcı koleksiyonlarından seçkiler<br />
İlham Veren Kadınlar 4<br />
Sizi kimi büyük projeler, kimi küçük dokunuşlarla<br />
fark yaratıp ilham veren kadınlarla buluşturuyoruz<br />
NYX<br />
4
E Y L Ü L - E K İ M - K A S I M 2 0 2 1<br />
En son haberler www.nyxmag.com'da<br />
180<br />
184<br />
202<br />
206<br />
210<br />
2022 Gelinlik ve İç Giyim Koleksiyonları<br />
Işıltılı Mücevherler<br />
Vizesiz Dünya / O. Suat Özçelebi<br />
214 Seyahat Özgürlüğü Bilançomuz Yine Ağır!<br />
218<br />
222<br />
Röportaj / Hülya Cinsçiçekçi<br />
Girişimci / Neko Markası ve Tuniko.com Kurucusu<br />
Sanatın Gözü / Fulden Karayel<br />
Küresel İklim Krizinden İlham Alan Sanatçılar<br />
Röportaj / Gülsün Karamustafa<br />
Görsel Sanatçı<br />
Post Büyücüsü / Burçin Yaşar Üner<br />
İyi Günde Kötü Günde Sosyal Medya<br />
Flört Uygulamalarını Kullananlar Dikkat!<br />
224<br />
228<br />
232<br />
236<br />
240<br />
242<br />
244<br />
Denge / Asu Çetin<br />
Bilinçli ve Suskun Zihin, Hareketsiz Beden<br />
Happily Ever Abroad / Aslı Eren Eryıldır<br />
POLONYA: Keşfedilmemiş Bir Eğitim Rotası<br />
Patili Köşe / Sevil Balaban<br />
Evcil Hayvanla Seyahat<br />
Röportaj / Ali Yeşilırmak<br />
Köpek eğitmeni<br />
Konuşan Kediler<br />
Merhametli Büyük Abi<br />
Gereksiz Vitamin ve Gıda Takviyesi<br />
Kullanımı DNA Hasarına Yol Açabilir!<br />
Prof. Dr. Ahmet Aydın<br />
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı ve<br />
Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı<br />
Renklerin Öyküsü / Emine Akca<br />
Özgürlüğün Rengi: MAVİ<br />
NYX<br />
5
E Y L Ü L - E K İ M - K A S I M 2 0 2 1<br />
Yabu'ca / Özden Tekirdağ<br />
246 Yeni Başlayanlar İçin Bitki Bakım Tavsiyeleri<br />
278<br />
Bel Ağrılarına Dikkat<br />
Doç. Dr İdris Sertbaş<br />
Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü<br />
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi<br />
Destination Anywhere / Ayça Akad<br />
250 Sardinya “Amore Mio”<br />
256<br />
Eviniz için dekoratif ürünler<br />
Sofralarınızı ve evinizi güzelleştirecek<br />
birbirinden şık öneriler, teknolojik ürünler<br />
Kalemler ve Silgiler / Naşide Sağlam<br />
Umuda Yol<br />
Twitter Günlüğü / Yurdagül Aydın<br />
Temmuz, Ağustos ve Eylül 2021<br />
292<br />
Türkiye Twitter trend topic listesi<br />
Kutuplar 2100 yılına kadar tamamen<br />
258 eriyebilir<br />
Düş Kapanı / Şenay Çarkçı<br />
Limonka<br />
260 Moda<br />
Rahat giyim koleksiyonları ve jeanler<br />
Spor ve Moda<br />
Yeni teknolojilerle üretilen spor ayakkabılar<br />
268 ve spor kıyafetler<br />
280<br />
294<br />
296<br />
298<br />
Kültür Sanat<br />
Filmler, Diziler, Kitaplar, Sergiler<br />
2021 Sonbahar Görünümleri<br />
NYX<br />
6
KÜNYE<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
YURDANUR AKCA GÜNAY<br />
GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />
Nurgül Eryıldır Günay (nurgul.eryildir@nyxmag.com)<br />
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
O. Suat Özçelebi (suat.ozcelebi@nyxmag.com)<br />
ONLINE YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
Sevil Balaban (sevil.balaban@nyxmag.com)<br />
SOSYAL MEDYA KOORDİNATÖRÜ<br />
Burçin Yaşar Üner (burcin.uner@nyxmag.com)<br />
KATKIDA BULUNANLAR<br />
Aslı Eren Eryıldır, Asu Çetin, Ayça Akad, Emine Akca, Ezgi Şen,<br />
Fulden Karayel, Nalan Yurttaş, Naşide Sağlam, Nuh Cebeci,<br />
Özden Tekirdağ, Songül Öztürk, Şenay Çarkçı, Yeliz Yıldız,<br />
Yurdagül Aydın<br />
TASARIM VE YAYINA HAZIRLAMA:<br />
SİTA TANITIM VE İLETİŞİM HİZMETLERİ<br />
YAZIŞMA VE YÖNETİM ADRESİ:<br />
NYX MAGAZINE<br />
Molla Gürani Mah. Kilimci Sokak No:2/2 Fatih - İstanbul<br />
İLETİŞİM:<br />
info@nyxmag.com<br />
REKLAM REZERVASYON:<br />
info@nyxmag.com<br />
Yazı ve fotoğrafların tüm hakları <strong>NYXmag</strong> dergisine,<br />
yayımlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.<br />
Yayın Türü: Yerel Süreli<br />
Bizi takip edin...<br />
/nyxmag<br />
www.nyxmag.com<br />
NYX<br />
7
Siz de annesi ya da babası hayatta olmayan,<br />
maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocuklarımızın<br />
eğitimine destek olun.<br />
NYX<br />
8
Editörün Notu<br />
Merhaba<br />
Ekoseler, jeanler, parlak renkler, etnik desenler ve daha fazlası. Bu sezon farklı desenlerin birlikte kullanımı,<br />
kahve tonları ve hayvan baskılarıyla da çeşitleniyor. Pek çok koleksiyon arasında kendi stilinizi yaratacak<br />
parçaları kolayca seçebileceğinizi düşünüyorum.<br />
6. sayımız yine keyifle okuyacağınız güzel içerikler ve röportajlarla dopdolu. Almanya, Avrupa ve Dünya<br />
siyasetine damgasını vurmuş şansölyesi Angela Merkel’e veda ediyor. 2005 yılından beri 4 kez üst üste<br />
başbakan seçilen Merkel'in sadece Almanya değil, dünya siyasetindeki güçlü liderlik yönünün yanısıra son<br />
derece mütevazi özel yaşamını da kapsayan ayrıntılı hayat hikayesini sayfalarımıza taşıdık. Şimdiye kadar<br />
bilmediğiniz pek çok detayın yer aldığı Angela Merkel'in hayat hikayesinin ilginizi çekeceğinden eminim.<br />
''İlham Veren Kadınlar'' dosyamızın konukları yine güçlü ve yaratıcı kadınlardan oluşuyor. Herald Tribune<br />
tarafından ''Dünyayı fetheden kaşmirci''olarak tanımlanan Silk & Cashmere markasının kurucu Ayşen<br />
Zamanpur'un muhteşem girişimcilik hikayesini 20 kitaba konu olan markalaşma başarısını konuştuk.<br />
Kaşmiri Ayşen Zamanpur'dan dinlemenin keyfine doyamayacaksınız. Diğer sayfalarda uluslararası dev<br />
markalarda ışıltılı bir kariyer yaparken kendi benliğindeki gizemi keşfetmek için bambaşka bir yolda<br />
ilerlemeyi seçen Bee Goddess markasının yaratıcısı Ece Şirin'in büyülü dünyasıyla tanışacaksınız. Ece Şirin<br />
kadim sembollerin içimizdeki sihirli güçleri nasıl ortaya çıkardığı ve kalbin evrensel dilini nasıl konuştuğunu,<br />
Bee Goddess markasının tılsımı ve dünya starlarını bile kendine çeken hikayesini anlattı.. Ve Nur Ger...<br />
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kavramının ülkemizdeki erkeklerin zihniyet dönüşümünü başlatmak üzere,<br />
40 erkekle birlikte kurulmasına öncülük yaptığı Yanındayız Derneği’nin kurucu başkanı. Nur Ger'in ilham<br />
veren çalışmalarının yanında derneğin amacı ve faaliyetleri konularında da bilgi aldık. Birbirinden başarılı<br />
üç kadının öykülerinin sizlere de ilham vereceğini düşünüyoruz.<br />
Kadınlarımız yine özellikle spor dalında aldıkları madalyalarla bizleri gururlandırmaya devam ediyorlar.<br />
Filenin müthiş kadınları, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda sergilediği performans ile tarihinde ilk kez<br />
çeyrek final oynama başarısı gösterdi. A Milli Kadın Voleybol Takımımız, olimpiyat beşincisi ardından da<br />
2021 CEV Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası'nda üçüncü oldu. Aynı şekilde İşitme Engelliler Kadın<br />
Voleybol Takımımızda büyük bir başarı göstererek Dünya Şampiyonu oldu.<br />
Tokyo 2020'de ise boksta Busenaz Sürmeneli'yle altın, Busenaz Çakıroğlu'yla gümüş alırken Yasemin<br />
Adar güreşte, Hatice Kübra İlgün tekvandoda, Merve Çoban ise karatede bronz madalya aldı. Muhteşem<br />
performansları için hepsini tebrik ediyorum.<br />
Dünya bazı ülkelerde kadın hakları konusunda ciddi iniş çıkışlar yaşıyor, Afganistan’da kadınları neredeyse<br />
yüzyıl geri götüren Taliban rejimi yönetimi ele geçirdi. Kadınlar direniyor. Ancak biz aynı tarihlerde<br />
Tunus'ta ve Arap ülkelerinde ilk kadın Başbakanla da tanıştık: Jeofizik profesörü Necla Bouden Romdhane.<br />
Kadınların hangi statüde olursa olsun hemen her yerde öne çıkmaları hepimizi mutlu ediyor: Yasemin<br />
Dalkıran’ın Kütahya’da ilk ve tek kadın halk otobüsü şoförü olarak göreve başlaması da.<br />
Sevgilerle<br />
NURGÜL ERYILDIR GÜNAY<br />
GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />
NYX<br />
9
INTRO<br />
Sırf yaprakların alev rengi almasından, ağaçların<br />
kızıla bürünmesinden dolayı bile sevilesi<br />
bir mevsim olan sonbaharda 6. sayımızla<br />
karşınızdayız.<br />
Bu sayımızda Happily Ever Abroad köşesinde<br />
Aslı Eren Eryıldır yurtdışı eğitimin mali olarak<br />
daha az külfetli olduğu bir ülkeden, Polonya’dan<br />
bahsedecek bize.<br />
Asu Çetin Denge köşesinde bilinçli ve suskun bir<br />
zihne ulaşmamızı sağlayacak “savasana” pozunu<br />
anlatacak. Aynı zamanda yoganın son pozu<br />
olan savasanayı deneyimleyin. Zihninizin nasıl<br />
rahatlayacağınızı göreceksiniz.<br />
Biliyorsunuz 5. Sayımızdan itibaren seyahat<br />
yazılarında Ayça Akad bizimle birlikte. Destination<br />
Anywhere köşesinde Sardinya Adası’nı, Akdeniz’in<br />
muhteşem manzaraları ve baş döndürücü kokular<br />
arasında berrak sularda bir tatili onunla birlikte<br />
deneyimleyeceksiniz. Sonbahar Akdeniz’de çok<br />
güzeldir.<br />
Renklerin Öyküsü’nde Emine Akca umudun<br />
rengini anlatacak bize. Maviyi…<br />
Sanatın Gözü köşesinde, Kültür sanat yazarımız<br />
Fulden Karayel küresel iklim krizinden ilham alan<br />
sanatçılarla bir araya getirecek bizleri.<br />
Nalan Yurttaş Ayna Köşesi’nde yazdan çıkan<br />
cildimizi sonbaharda nasıl dinlendirebileceğimizin<br />
ipuçlarını veriyor. Kullanıp memnun kaldığı makyaj<br />
malzemelerini de bizlerle paylaşıyor.<br />
Naşide Sağlam, Kalemler ve Silgiler’de bu sayı, bir<br />
kadının umuda giden yolu sonunda bulduğu bir<br />
öykü ile karşımızda.<br />
Yabu’ca köşemizde Özden Tekirdağ, evlerinde<br />
bitki bakmaya yeni başlayanlar için tüyolar ve<br />
önerilerle karşınızda.<br />
Song’un Seçkisi üzümün asmadan kadehe<br />
yolculuğuna, bağların arasındaki cennete, sanat ve<br />
bağlara açılan “KAPI” ya götürüyor bizi.<br />
Vizesiz Dünya köşesinde O.Suat Özçelebi<br />
ülkemizin seyahat özgürlüğü bilançosunu gözler<br />
önüne seriyor.<br />
Şenay Çarkçı’nın Düş Kapanı köşesinde bu<br />
sayımızda küçücük bir desteğin Limonka’nın<br />
hayatını nasıl değiştirdiğini okuyacaksınız.<br />
Evcil hayvanımızla seyahat ederken ne gibi<br />
zorluklarla karşılaşabileceğimizi ve bunlarından<br />
üstesinden gelmek için neler yapabileceğimizi<br />
Hayvan Dostlarımız köşemizde Sevil Balaban’dan<br />
okuyabilirsiniz.<br />
Post Büyücüsü’nde Burçin Yaşar Üner, deprem,<br />
sel, yangın gibi felaketlerde sosyal medyayı nasıl<br />
kullanmamız gerektiğini “ İyi günde, kötü günde “<br />
yazısında anlatıyor.<br />
İlham veren Kadınlar bölümümüzde, Ayşen<br />
Zamanpur, Nur Ger ve Ece Şirin’in ilham veren<br />
hikayelerine tanık oluyoruz.<br />
Röportajlar bölümümüz çok zengin yine. Makyaj<br />
sanatçısı Mehmet Can, köpek eğitmeni Ali<br />
Yeşilırmak, görsel sanatçı Gülsen Karamustafa,<br />
girişimci Hülya Cinsçiçekçi ve kuaför Yusuf<br />
Yalmancı karşınızda olacak.<br />
Biliyorsunuz siyasetin sakin gücü olarak<br />
tanımlanan ve son zamanların en başarılı devlet<br />
başkanlarından olan Angela Merkel siyaseti<br />
bıraktı. O. Suat Özçelebi’nin kaleme aldığı Merkel<br />
yazısını ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.<br />
Ev dekorasyonunuzu değiştirmek istiyorsanız size<br />
önerilerimiz var. Çok fazla zaman ve enerji sarf<br />
etmeden küçük dokunuşlarla büyük değişiklikler<br />
yaratmak için dekorasyon bölümümüzü<br />
inceleyebilirsiniz.<br />
En son moda haberleri, güzellik ve bakım sırları<br />
makyaj ve ürün önerileri, moda ve aksesuarlarda<br />
son trendleri sayfalarımıza taşıdık.<br />
Çok beğeneceğinizi düşündüğümüz kombin<br />
tavsiyelerimiz sayfalarımızda sizi bekliyor.<br />
İlginizi çekecek kitap ve film önerilerimiz de var.<br />
Göz atmanızı tavsiye ediyoruz.<br />
Keyifli okumalar dileriz.<br />
Editörün Notu<br />
C<br />
M<br />
Y<br />
CM<br />
MY<br />
CY<br />
CMY<br />
K<br />
NYX<br />
10
NYX<br />
11
NYX<br />
12
hızlı renklendirme servislerini<br />
sunuyoruz<br />
10 dak.<br />
YENİ<br />
IGORA Color10<br />
- Sadece 10 dakikada mükemmel<br />
saçlar,<br />
- Moda tonlarda %50’ye, doğal<br />
tonlarda %100’e varan beyaz<br />
kapama sağlar.<br />
#CREATE #TOMORROW #TODAY<br />
NYX<br />
13
NYX<br />
14
Güzellik<br />
Sezonun makyaj trendleri ile cildinizi ve<br />
saçlarınızı canlandıracak, yaşlanmaya<br />
karşı korumaya yardımcı olacak<br />
bakım ürünlerini sizler için seçtik.<br />
NYX<br />
15
IGORA ROYAL,<br />
YEŞİL BİR GELECEĞİN<br />
TOHUMLARINI ATIYOR!<br />
IGORA ROYAL, daha güzel bir gelecek ve sürdürülebilir<br />
yarınlar için harekete geçti. Schwarzkopf Professional'ın<br />
renklerle özdeşleşen ve yeni sürdürülebilir ambalajlara<br />
sahip markası IGORA ROYAL’in E-cording işbirliği ile<br />
gerçekleştirdiği projesi ile doğaya daha yeşil yarınların<br />
tohumları atılacak.<br />
E-cording işbirliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında,<br />
Schwarzkopf Professional iş ortağı salonlarında saçlarını<br />
IGORA ROYAL marka saç boyaları ile renklendirenler, yine<br />
aynı salonlarda konumlandırılan QR kodlarını telefonlarına<br />
okutuyor. Telefonlarında açılan ekrandaki sayfadan ise bir fidan<br />
tohumu seçiyor. Seçilen tohum, @ecordingmapp aracılığında<br />
bir ecodrone ile doğaya filizlenmesi için bırakılıyor. Böylece<br />
saçlarını IGORA ROYAL ile renklendiren kadınlar, ülkemizde<br />
doğanın daha yeşil bir renge bürünmesine yardımcı oluyor.<br />
HAYALLERİNE GİDEN YOLU PLANLAMAK<br />
İSTEYENLER İÇİN<br />
ELİDOR “ADIM ADIM KENDİ<br />
YOLUMUZDA” SERİSİ YAYINDA<br />
Millî Voleybolcu Ebrar Karakurt da seriye katıldı!<br />
Elidor hayallerine giden yolun haritasını oluşturmak<br />
isteyen genç kadınlara “Adım Adım Kendi Yolumuzda”<br />
video serisi ile destek oluyor. İçeriği Toplum Gönüllüleri<br />
Vakfı (TOG) ve Uluslararası Kadın Araştırmaları Merkezi<br />
(ICRW) iş birliğiyle hazırlanan toplam yedi videodan<br />
oluşan seriye Elidor Türkiye Youtube sayfasından ve<br />
kendiyolumuzda.com adresi üzerinden ulaşılabiliyor.<br />
Unilever Saç Bakım Kategorisi Pazarlama Müdürü<br />
Gizem Erbaş, “Kendi Yolumuzda projemiz için<br />
yaptırdığımız araştırmada her 10 genç kadından 6’sı<br />
hayalleri ile aralarında engeller olduğunu paylaşmıştı.<br />
Kendisine rehberlik edecek, yön gösterecek ve<br />
destekleyecek birilerinin eksikliğini duymak da bu<br />
engeller arasında yer alıyor. Bu noktadan hareketle<br />
genç kadınlara hem hayallere sahip olmanın hem<br />
de bunları gerçekleştirmek için bir plan dahilinde<br />
ilerlemenin önemini aktarmak için alanlarında uzman<br />
TOG ve ICRW’dan destek aldık. Bu yeni çalışmamız<br />
ile de binlerce daha genç kadının hayatına pozitif<br />
katkı sağlamak istiyoruz. Projeye destek veren tüm<br />
isimlere teşekkür ediyoruz” dedi.<br />
Cansu Canan Özgen’in moderatörlüğünü üstlendiği<br />
video serisinde Özgen, hayallere giden yolun<br />
aşamalarına ilişkin bilgi verirken her bölümde<br />
farklı bir isimden kendi tecrübelerini izleyicilerle<br />
paylaşmasını istiyor. Senarist, oyuncu ve gazeteci<br />
Gülse Birsel, oyuncu Meriç Aral, SosyalBen’in<br />
kurucusu Ece Çiftçi, avukat olmaya hazırlanan<br />
başarılı üniversite öğrencisi Emine Yiğci, illüstratör<br />
Dilara Gevrek, ülkemizin dünya şampiyonu ilk milli<br />
atleti Mizgin Ay ve Unilever Pazarlama Direktörü<br />
Göze İşcan ise kendi hikayeleri ile seriye katkı veren<br />
isimler oluyor.<br />
NYX<br />
16
Güzellik<br />
L’Oréal’den, cilt sağlığı ile regl döngüsü<br />
arasındaki ilişki hakkında bilimsel<br />
veriler sunacak iş birliği.<br />
Dünyanın lider güzellik şirketi L'Oréal Grup ve 190 ülkede 12 milyon kullanıcıya sahip regl<br />
takip uygulaması Clue, cilt sağlığı ve regl döngüsü arasındaki ilişki hakkındaki bilgileri<br />
derinleştirmek için güçlerini birleştirdi. Yeni iş birliği, L'Oréal Grup’un cilt bakım uzmanlığı ve<br />
güzellik teknolojisi tutkusu ile Clue'nun üreme sağlığı ve veriye dayalı teknolojideki liderliği<br />
arasında köprü oluşturuyor.<br />
L'Oréal Grup<br />
Araştırma, İnovasyon ve Teknolojiden Sorumlu CEO Yardımcısı<br />
Barbara Lavernos<br />
Güzellik teknolojileri alanında fark yaratacak iş birliği ile<br />
Clue; helloclue.com'daki Clue Üreme Sağlığı Ansiklopedisi<br />
için yeni bilimsel içerikler geliştirmek üzere L'Oréal Grup<br />
Aktif Kozmetik Divizyonu ve klinik uzmanlarıyla birlikte<br />
çalışacak.<br />
L'Oréal Grup Araştırma, İnovasyon ve Teknolojiden Sorumlu<br />
CEO Yardımcısı Barbara Lavernos, Clue iş birliği hakkında<br />
“Femtech ve dijital sağlık alanında dünya lideri olan Clue<br />
ile stratejik ortaklık yapmaktan dolayı mutluyuz. Yenilikçi<br />
Tekno-Güzellik şirket vizyonumuzla hayata geçirdiğimiz<br />
bu ortaklık ile bilimsel yeniliklere öncülük etmek istiyoruz.<br />
Ergenlikten menopoza kadar olan regl döngülerini dikkate<br />
alarak her yaştan tüketici için en iyi kişiselleştirilmiş cilt<br />
bakım rutinlerini geliştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.<br />
L'Oréal Grup Aktif Kozmetik Divizyonu Başkanı Myriam<br />
Cohen-Welgryn ise "Divizyonumuz, dünya çapında<br />
önde gelen klinik uzmanlarla birlikte çalışıyor. Kadınların<br />
ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve daha sağlıklı bir cilde sahip<br />
olmalarına yardım etmek, hormonal döngülerle bağlantılı<br />
cilt sorunları hakkındaki bilgilerini artırmak için Clue ile<br />
güçlerimizi birleştiriyoruz. Bu iş birliğiyle dermatologları,<br />
endokrinologları ve jinekologları bir araya getirmekten<br />
heyecan duyuyoruz" dedi.<br />
Clue CEO'su Audrey Tsang, stratejik ortaklığa ilişkin<br />
açıklamasında şunları söyledi: “Regl döngüsü ve cilt<br />
sağlığımız arasındaki ilişki hakkında bildiklerimizi<br />
geliştirmek için dünyanın en büyük güzellik şirketiyle<br />
iş birliği yaptığımız için çok heyecanlıyız. L'Oréal<br />
Grup’un engin cilt bakımı bilgisi sayesinde hem Clue<br />
topluluğumuza hem de tüm tüketicilere döngünün cildi<br />
nasıl etkileyebileceği konusunda yeni ve faydalı bilgiler<br />
sağlayabileceğiz. En büyük organımız olan deri de dahil<br />
olmak üzere bedenleri hakkında bilinçli seçimler yapmak<br />
isteyen bireyleri bilim, veri ve teknoloji aracılığıyla<br />
güçlendirme misyonuyla hareket ediyoruz.”<br />
NYX<br />
17
Watsons, İklim Değişikliğiyle Mücadele Taahhüdünü Genişletiyor<br />
Hedef, Karbondioksit Salımını 2.250 Ton Azaltmak<br />
Watsons Global, bir iklim koruma kuruluşu olan ClimatePartner ile işbirliği içinde, sadece Watsons’ta satılan<br />
Sürdürülebilir Yaşam ürünleri alışverişlerinden elde edilen gelirlerinin bir kısmını CO2 salımı azaltma projelerine<br />
destek olmak için bağışlayacak.<br />
A.S. Watson Asya ve Avrupa CEO’su Malina Ngai şöyle diyor: “A.S. Watson Group’ta sürdürülebilirliği önceliğimiz<br />
olarak görüyoruz. 2018’den bu yana, sürdürülebilirlikle ilgili girişimlere 97 milyon ABD doları yatırım yaptık.<br />
Grubumuzun öne çıkan sağlık ve güzellik markası Watsons, sürdürülebilirlik alanındaki değişime liderlik etme<br />
tutkusuyla, müşterilerimizle birlikte aksiyonlar ve önlemler alarak gezegenimize iyilik yapmak için çabalıyor.<br />
Watsons’ın Sürdürülebilir Yaşam’ı artık daha da anlamlı. Bedenimize ve gezegenimize iyi gelecek bu ürünleri tercih<br />
ederek karbon salınımlarının azaltılması çalışmalarına siz de destek olabilirsiniz.”<br />
İklim Değişikliğiyle Mücadelede Atılan Adımlar<br />
ClimatePartner, küresel ısınmayla mücadelede<br />
şirketlerle işbirliği yapan öncü bir kuruluş. Bu<br />
kuruluş, sera gazı salınımlarını dengelemek için<br />
birçok karbon denkleştirme projesi üstünde çalışıyor<br />
ve dünyanın dört bir yanında insanların hayatlarını<br />
iyileştiriyor. Artık Watsons da ClimatePartner’ın<br />
Ormanları Koruma ve Temiz Okyanuslar<br />
girişimlerine destek veriyor.<br />
Gezegenimizin en önemli karbon yutaklarından biri<br />
olan ormanlar, muazzam sayıda farklı canlı türüne<br />
ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, yabani hayvanlarla aynı<br />
habitatı paylaşan sayısız insanın geçimini sağlıyor.<br />
Bu nedenle, Ormanları Koruma projesi iklim<br />
değişikliğiyle mücadele etmenin yanı sıra yaban<br />
hayatını korumayı da amaçlıyor.<br />
Ayrıca Watsons, okyanusları korumaya katkı<br />
sağlamak adına plastik ambalajların neden olduğu<br />
olumsuz etkiyi azaltmak için çalışıyor. Okyanusların<br />
atmosferdeki CO2’nin dörtte birini ve sera gazı<br />
etkisi nedeniyle oluşan sıcaklığın %93,4’ünü tuttuğu<br />
düşünülürse, okyanusların daha temiz olması iklim<br />
değişikliğinin etkilerini hafifletebilir.<br />
NYX<br />
18
Güzellik<br />
Daha Yeşil Bir Dünya İçin<br />
Sürdürülebilir Ambalajlar<br />
Watsons, çevresel ayak izinin azaltılmasına katkı sağlamak<br />
için müşterilerine daha çevre dostu ambalajlarda bir dizi<br />
sürdürülebilir ürün seçeneği sunuyor.<br />
Müşterilere Sürdürülebilirlik Eğitimi<br />
Bu sorumluluğun sağlık ve güzellik ürünleri<br />
perakende zinciri olmakla sınırlı kalmadığının<br />
farkında olan ve sosyal amacını Mart ayında “İyi<br />
Görün. İyilik Yap. Harika Hisset.” sloganıyla duyuran<br />
Watsons, sürekli sürdürülebilirlik eğitimleriyle<br />
müşterilerine alışkanlıklarını değiştirmeleri<br />
konusunda ilham vermeye kararlı.<br />
Birçok sürdürülebilir yaşam ürünü sunmanın<br />
yanı sıra Watsons ayrıca sürdürülebilirlik<br />
konusunda farkındalık yaratmak ve müşterilerine<br />
sürdürülebilir bir hayat tarzını benimsemeleri<br />
için ilham vermek adına her pazartesi markanın<br />
sosyal medya kanalları üzerinden yayınlanacak<br />
İyilik Akademisi (Good Academy) adlı bir<br />
program başlatıyor. Watsons iklim değişikliği ve<br />
sürdürülebilirlik hakkında en güncel içerikleri<br />
paylaşarak müşterilerinin bu konulara ilgi<br />
göstermesini sağlıyor ve iyi görünmelerine, iyilik<br />
yapmalarına ve harika hissetmelerine yardımcı<br />
oluyor.<br />
Ngai bunu şu sözlerle vurguluyor: “Watsons,<br />
müşterilerin güvenebileceği, iyi bir amaca hizmet<br />
eden bir marka olmaya kararlı. Bir yandan<br />
gezegenimizi korumak için yorulmak bilmeden<br />
çalışırken bir yandan da çevremizdeki herkesi<br />
sürdürülebilir şekilde yaşamaya teşvik ediyoruz.<br />
Müşterilerimizle birlikte iyilik yaparak, her birimizin<br />
göstereceği en ufak çabanın bile dünya için büyük<br />
fark yaratacağına inanıyoruz.”<br />
NYX<br />
19
Güneş Lekelerinin<br />
Tedavisi Mümkün<br />
Yaz aylarıyla birlikte ortaya çıkan cilt sorunlarının başında güneş lekeleri geliyor. Uzun süreli ve<br />
tekrarlayan güneş ışığına maruz kalındığında özellikle yüz el göğüs sırt kol ve bacaklar gibi açık<br />
alanlarda kahve renkli güneş lekeleri oluşabileceğini söyleyen Doktor Takvimi uzmanlarından<br />
Uzm. Dr. Ayşen Sağdıç Coşkuner, güneş lekeleri için kullanılan tedavi yöntemlerini anlatıyor.<br />
Pürüzsüz ve eşit cilt tonu, cildimizin genç ve sağlıklı<br />
görünmesi için elzemdir. Tabii ki hepimiz cildimizin<br />
böyle görünmesini isteriz. Ancak gelmesini dört gözle<br />
beklediğimiz yaz aylarında görülen güneş lekeleri<br />
cildimizin güzel görüntüsünü etkileyebiliyor. Güneş<br />
ışınlarının zararlı etkileriyle oluşan güneş lekelerine<br />
halk arasında yaşlılık lekesi deniyor. Güneş lekeleri<br />
kadınlarda ve koyu tenlilerde daha sık görülüyor.<br />
Oluşumunda çocukluk ergenlik döneminden itibaren<br />
maruz kalınan güneş ışınlarının etkisi olan güneş<br />
lekeleri 20’li yaşlarda itibaren kendini göstermeye<br />
başlıyor.<br />
Doktor Takvimi uzmanlarından Uzm. Dr. Ayşen<br />
Sağdıç Coşkuner, güneş lekelerinin oluşumunu şöyle<br />
anlatıyor: “Derimize rengini veren pigment (renk)<br />
hücresi melanositlerdir. Derinin en üst tabakasında<br />
bulunan melanositler melanin üretirler. Koyu tende<br />
melanin daha çok, beyaz tende daha az üretilir.<br />
Güneşlenme ile deri rengimiz koyulaşır, bronzlaşma<br />
meydana gelir. Bronzlaşma; melanin üretiminin<br />
artması derinin en üst tabakasına yayılmasıyla olur.<br />
Melanin deriyi adeta bir giysi gibi örterek güneşin<br />
zararlı etkilerinden korumaya çalışır yani bronzluk<br />
derinin zararlı güneş ışınlarına karşı bir savunma<br />
mekanizmasıdır. Fakat uzun süreli ve tekrarlayan<br />
güneş ışığına maruz kalındığında özellikle yüz, el,<br />
göğüs, sırt, kol ve bacaklar gibi açık alanlarda kahve<br />
renkli güneş lekeleri oluşur. Güneş lekeleri UV<br />
ışınlarının yanı sıra genetik yapı, hamilelik, hormonal<br />
değişimler, bazı ilaçların kullanımı, mantar gibi cilt<br />
hastalıklarından, yaralanma, yanık ve akne gibi cilt<br />
sorunlarından sonra ve yaşlılıkta görülebilir.”<br />
NYX<br />
20
Güzellik<br />
Melazma: En sık yüzde, yanak, burun üzeri,<br />
alın, dudak üstü, çene ve nadiren boyun, kollarda<br />
görülen kahverengi lekelerdir. Güneş ışınlarının<br />
etkisiyle yaz aylarında ve solaryum sonrasında artar,<br />
rengi koyulaşır, koyu tenlilerde daha sıktır. En sık<br />
kadınlarda görülür. Yüz bölgesinde genellikle iki<br />
taraflı simetriktir, güneş lekesi olan kişilerde tiroit<br />
hastalıkları sıklıkla görülebilir. Deriden koyu renkli<br />
düzensiz sınırlı deriden kabarık olmayan lekeler<br />
şeklindedir.<br />
Çiller: En sık yüz, el sırtı, kollar ve gövdenin üst<br />
kısımlarında yerleşen 5 mm çapında yuvarlak veya<br />
oval kahverengi lekeler. Çok açık tenli, kızıl saçlı,<br />
renkli gözlü kişilerde daha sık görülüyor. Çiller<br />
çevrelerindeki lekesiz ciltten çok daha hızlı melanin<br />
pigmenti ürettiğinden yazın güneş ışınlarının<br />
etkisiyle artıyor.<br />
Solar lentigo: En sık yüz, boyun, göğüs, sırt,<br />
omuzlar ve el sırtı gibi güneşe maruz kalan<br />
bölgelerde görülen, çillerden çok daha büyük,<br />
yuvarlak veya oval şekilli, kahverengi veya siyah<br />
lekeler. Genellikle dışarıda çalışmak zorunda olan ve<br />
Güneş Lekelerinin Türleri<br />
Yaz-Kış Güneşten Korunun<br />
bu nedenle güneşte uzun süre kalan kişilerde ortaya<br />
çıkıyor. Açık tenli kişilerde daha fazla görülüyor.<br />
Gebelik lekeleri: Melazmanın hamilelik<br />
döneminde görünen türüdür. Güneş ışınları<br />
etkisiyle belirginleşir. Doğum sonrası kendiliğinden<br />
iyileşebilirken, geçmeyen gebelik lekelerinin tedavisi<br />
için melazmadaki tedavi uygulanır.<br />
Bitkilere bağlı güneş lekesi: En çok yüz boyun<br />
gövde kollar ve el sırtında ortaya çıkan çizgisel veya<br />
benekli kahverengi lekelerdir. Cilde sürülen bazı<br />
kozmetik ürünler, parfümler ve cilde temas eden<br />
incir, havuç, limon, dereotu, kereviz gibi bitkilerin<br />
özsularının güneş ışınlarıyla etkileşimi sonucu ortaya<br />
çıkar.<br />
İlaçlara bağlı güneş lekesi: Özellikle sivilce<br />
tedavisinde kullanhılan bazı antibiyotikler, güneş<br />
ışınlarıyla etkileşime girerek ciltte yanma kızarma ve<br />
soyulma yapabilir. Erken dönemde ilaç kesilmezse,<br />
tıbbi tedavi yapılmazsa ve güneş koruyucular dikkatli<br />
kullanılmazsa kahverengi cilt lekeleri ortaya çıkabilir.<br />
Doktor Takvimi uzmanlarından Uzm. Dr. Ayşen<br />
Sağdıç Coşkuner, güneş lekesinin tanı ve tedavisinin<br />
mutlaka bir dermatolog tarafından yapılması<br />
gerektiğinin altını çiziyor. Güneş lekesi tedavisinde<br />
en önemli etkenin güneş ışınlarından etkili bir şekilde<br />
korunmak olduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Çoşkuner,<br />
güneşten korunmak için düzenli kullanılan uygun<br />
güneş koruyucu kremler ve şapka kullanımının<br />
tedavide ve lekelerin oluşumunun önlenmesinde son<br />
derece etkili olduğunu belirtiyor.<br />
Güneş lekesini tedavi eden hiçbir yöntemin<br />
lekelerin tamamen ortadan kaldırmadığını, daha<br />
küçük boyutlara indirgediğini ve rengin açılmasını<br />
sağladığını söyleyen Uzm. Dr. Çoşkuner, güneş lekesi<br />
tedavisinde uygulanan yöntemler şöyle anlatıyor:<br />
Leke açıcı kremler: Yüzeysel melazmada lekeyi<br />
açabilirler güneşe duyarlılığını arttırabileceğinden<br />
dolayı gece kullanımı uygundur. Mutlaka dermatolog<br />
kontrolünde uzun süreli ve düzenli kullanılmaları<br />
gerekir.<br />
Kimyasal peeling: Leke tedavinde çok etkilidir ve<br />
kışın uygulanır. Ciltte derin yanık ve skar bırakabilir.<br />
Mutlaka lekenin özelliğine ve cilt renginize göre<br />
bir dermatolog tarafından uygulanmalı ve takip<br />
edilmelidir.<br />
Karbon peeling ve enzimatik peeling:<br />
Renk hücrelerini etkileyerek hem leke giderici<br />
hem de dövme silmede etkilidir. Cilt tonunu genel<br />
olarak açar, kolajen dokuyu canlandırır vecildin<br />
tazelenmesini sağlar.<br />
Altın iğne RF- dermapen uygulaması: İnce<br />
çok sayıda iğneler ile cilt üzerinde görünmeyen<br />
delikler açılarak cilde leke açıcı serum enjekte<br />
edilir. Bu işlem ile cildin kendi onarım mekanizması<br />
tetiklenir ve cilt toparlanır ve lekeler yok edilebilir.<br />
Mezoterapi-PRP: Leke tedavisinde genellikle<br />
lazer tedavisine destek amaçlı yapılır. Bu yöntemde<br />
leke giderici bir çok madde ya da kişinin kendi<br />
plateretleri kullanılarak cildin kendini yenilemesi<br />
sağlanır ve cilt lekeleri azaltılabilir. Etkili bir<br />
yöntemdir.<br />
Lazer: Leke tedavisinde kullanılan en etkili<br />
yöntemlerden biridir. Kısa süreli ve ağrısız bir<br />
tedavi yöntemidir. Kışın uygulanır. Uygulanan bölge<br />
güneşten bronzlaşmaktan uzak tutulmalıdır. Bu<br />
cihazlar cildi soyarak veya renk hücrelerini tahrip<br />
ederek etkili olurlar.<br />
NYX<br />
21
SAÇ TRENDLERİ<br />
Hiçbir şey yeni değil, ama her şey yeni: Aveda Global Takımı<br />
Aveda 2021 Kongresinde “Human X”i tanıtıyor.<br />
Günümüzün yükselen trendlerinin göstergesi olan cesur saç ve makyajın yer aldığı tanıtım,<br />
insandan insana olan bağın ve bireysel ifadenin evrensel kucaklayışının önemini kutluyor.<br />
Janell Geason<br />
Makeup - Küresel Sanat Direktörü<br />
“Şu anda gördüğümüz büyük trendler kaynağını son iki yılda<br />
insanlıkta gördüğümüz büyük değişimden alıyor. Hiçbir şey yeni<br />
değil, ama her şey yeni hissettiriyor çünkü gerçekten önemli<br />
hale geldi. Hepimiz dünyayı daha öncesinden farklı biçimde<br />
deneyimliyoruz. Sunumumuza ilham veren felsefe bu.”<br />
Aveda Global ekibinin defilesinde, güçlü çizgilere ve yumuşak<br />
katmanlara sahip küt saç kesimli çok çeşitli modeller yer aldı;<br />
besleme örgüler; modellerin bireysel özelliklerini geliştirmek<br />
için canlı saç rengi ve dramatik makyajlar. Modeller, etkinlik için<br />
tasarlanan parlak, vintage, yama detaylı kıyafetler tercih ettiler.<br />
Renee Gadar<br />
Texture Küresel Sanat Direktörü<br />
“İnsan deneyimi tıpkı yama gibidir. Her birimiz, yaşadığımız<br />
deneyimlerin toplamıyız. Bu örgüler gibi, hayatın da dolambaçlı<br />
ve renkli bir anlam ifade etmek için bir araya gelme şekli var.”<br />
NYX<br />
22
Güzellik<br />
Evden çalışmanın evrimi ile birlikte Aveda Global Ekibi, son aylarda cesur saç rengi tercihlerinin hızla<br />
arttığını ve artık neyin profesyonel elinden çıkma olduğuna dair algının değiştiğini belirtiyor.<br />
Artık konuklar kutudan çıkandan daha fazlasını istiyorlar, gerçekten kendilerine özgü bir şey.<br />
Bea Carmichael<br />
Global Eğitimci, Styling<br />
"Human X, konuklarımız için, sosyal yaşamları, işleri vb. gibi tüm<br />
öğeleri dikkate alarak imza niteliğinde, tamamen onlara özgü bir<br />
görünüm yaratmakla ilgili. İyisiyle kötüsüyle hepimizin başından geçen<br />
deneyimin ve hayatın bizi içine aldığı dokuması ile ilgili.”<br />
Ian Michael Black<br />
Hair Color Global Sanat Direktörü<br />
"Her misafir için kişiselleştirme, Aveda'nın her zaman öncelik verdiği<br />
bir şeydir, ancak bu kişileştirme şimdi her zamankinden daha önemli<br />
hale geldi. Eğitim açısından bakıldığında, bir teknik yaratmayı ve bu<br />
tekniği paylaşmayı seviyoruz, aynı zamanda o tekniği her bir kişi için<br />
özelleştirmeyi sorgulamayı sevdiğimiz gibi. Kişiselleştirme, misafir<br />
deneyiminin özüdür.”<br />
Ricardo Dinis<br />
Aveda Global Saç Kesme Sanat Direktörü<br />
“Zanaat ve sanata duyduğumuz tutku Aveda'da çok özel. Dünyanın<br />
neresinde olursak olalım, şu anda birbirimize bağlıyız.”<br />
NYX<br />
23
AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT İLE<br />
SAÇIN ÖTESİNE GEÇİN<br />
Dış güzelliğin, iç güzelliğimizin bir yansıması olduğuna inanan AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT,<br />
şimdi yeni çok amaçlı ürünleriyle #otantikgüzellik hareketiyle saçın ötesine geçiyor. Özenle seçilen<br />
saf içerikler ve zarif kokularla doğal güzelliğinizi öne çıkarmayı amaçlayan 3 yeni premium ürün,<br />
güzelliğe bütünsel bir yorum getiriyor. Silikon, mineral yağ ve paraben içermeyen, vegan* ve<br />
premium marka AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT ile fotoğraf filtrelerine asla ihtiyaç duyulmayan,<br />
karakterimizle güzelliğimizi yansıttığımız bir dünya bizi bekliyor.<br />
Hand & Hair Light Cream:<br />
Bakuchiol içeren formülü ile AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT Hand<br />
& Hair Light Cream, cildi ve saçı besleyerek koruyor. Öte yandan taze<br />
çiçek yapraklarından elde edilen ve temizlik hissi yaratan hoş kokusu ile<br />
de duyulara seslenmeyi başarıyor. Hand & Hair Light Cream, neredeyse<br />
yok gibi hissedilen hafif dokusu ile kullanım konforu yaratırken, anında<br />
emilerek hem saçları hem de cildi yumuşatıyor ve pürüzsüzleştiriyor.<br />
Enhancing Water:<br />
Hissedilmeyecek derecedeki<br />
hafif dokusu ve Rambutan<br />
meyvesi özleri içeren formülü<br />
ile AUTHENTIC BEAUTY<br />
CONCEPT Enhancing Water<br />
hem yüzünüzde hem de saçınızda<br />
anında nemlendirici etki sağlıyor.<br />
Ferahlatıcı özelliğe sahip ürün,<br />
saçlarınıza parlaklık kazandırırken<br />
yeniden şekillendirme için de<br />
saçlarınızın gerekli neme sahip<br />
olmasını sağlıyor. Aynı zamanda,<br />
sabah rutininiz sırasında zihninizi<br />
uyandırmak için de ideal.<br />
Eau de Toilette:<br />
Sizi "siz" yapan notaları ön plana çıkartarak eşsiz bir kokuya sahip olmanızı<br />
sağlayan AUTHENTIC BEAUTY CONCEPT Eau de Toilette, salon<br />
müşterilerine saçın ötesine geçen bir deneyim yaşatıyor. Markanın ilk vegan<br />
saç ve cilt parfümü Eau de Toilette, tüm duyuları unutulmaz bir farkındalık ile<br />
birbirine bağlıyor.<br />
26 ülkede otantik güzelliğe inanan kuaför ve sanatçıların başını çektiği bir topluluğun markası<br />
olan Authentic Beauty Concept, Otantik Güzellik Hareketi’ni - #authenticbeautymovement –<br />
tüm dünyada yaymaya ve büyütmeye devam ediyor.<br />
NYX<br />
24
Güzellik<br />
KÉRASTASE FUSIO-DOSE BAKIMLARI İLE<br />
KİŞİYE ÖZEL PROFESYONEL SAÇ BAKIM RİTÜELİ<br />
Sadece Kérastase danışman salonlarında uygulanan Fusio-<br />
Dose bakımları, 6 farklı konsantre ve 6 farklı destekleyici<br />
üründen oluşuyor. 36 farklı bakım kombinasyonu oluşturmaya<br />
imkan sağlayan Fusio-Dose, her saç tipine özel analizle farklı<br />
bakım ritüelleri yaratıyor. Saçın iki temel ihtiyacına göre<br />
kişiselleştirilebilen Fusio-Dose bakımları, sadece 5 dakikada<br />
ekspres bir bakım deneyimi sunuyor.<br />
Fusio-Dose ile Size Özel Ekspres Salon Bakımını Deneyimleyin!<br />
Salonlarda yapılan Fusio-Dose bakımında, öncelikle kişinin saç<br />
yapısına göre neye ihtiyacı olduğu belirleniyor. Kuru, hasar görmüş,<br />
boyalı, ince ya da zayıf ve kırılmış saçların ihtiyaçlarına göre ayrı ayrı<br />
hazırlanmış 6 farklı konsantreden biri, uzman kuaförler tarafından<br />
seçiliyor. Ardından saçın ikincil sorununa ve nasıl görünmesi<br />
istendiğine göre, destekleyici 6 ürün arasından biri tercih ediliyor.<br />
Profesyonel ortamda, kişiye özel hazırlanmış karışım saçlara<br />
uygulanıyor ve yalnızca 5 dakika bekletilerek istenilen sonuca<br />
ulaşılıyor.<br />
NYX<br />
25
SAÇ BAKIM ÜRÜNLERİNDE YENİLİKLER<br />
İncelmiş Saçlar İçin Birçok Fayda Sunan ve<br />
Hacim Katan Saç Şekillendirme Çözümü<br />
Aveda’dan YENİ Invati Advanced Saç Dolgunlaştırıcı Köpük<br />
Aveda’nın sevilen Invati Advanced ailesinin en yeni üyesi Invati<br />
Advanced Saç Dolgunlaştırıcı Köpük, her bir saç teline daha dolgun ve<br />
hacimli bir görünüm kazandırmaya yardımcı olan bir saç şekillendirme<br />
ürünü. Kullanan kadınların %90’ı, saçlarının dolgun ve hacimli<br />
görünümünde gün boyu süren bir iyileşme olduğunu belirtiyor.<br />
Invati Advanced sistemini stres veya doğum sonrası<br />
saç dökülmesi gibi nedenlerle incelmiş saçlar için<br />
kullananlar; esnek, dokunulası bir tutuş ile saç tellerinin<br />
görünümünü kalınlaştırmaya ve dolgunlaştırmaya<br />
yardımcı olan bu yeni saç şekillendirici köpük sayesinde<br />
artık etkisini gün boyu sürdüren, hayallerindeki parlak<br />
saç stiline kavuşabilecekler. Ürünü kullanırken 3-5<br />
kez elinize sıkın ve nemli saça kökten uca eşit şekilde<br />
uygulayın. Ardından saçı fön yardımıyla kurutun ve<br />
dilediğiniz gibi şekillendirin. (En iyi sonucu elde etmek<br />
için, kullanmadan önce şişeyi çalkalamayın.)<br />
OTANTİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HAREKETİ<br />
Premium, vegan saç bakım ve şekillendirme markası Authentic Beauty Concept, daha<br />
sürdürülebilir bir yaşam için projelerine devam ediyor. %100 geri dönüştürülebilir<br />
ambalajlara sahip ürünlerle doğadaki karbon ayak izini küçültmeyi hedef alan marka,<br />
geri dönüşüme dikkat çekecek yeni projesi Otantik Sürdürülebilirlik Hareketi’yle<br />
profesyonel saç bakım sektörün en etkili kampanyalarından birini başlattı.<br />
Siz de Instagram uygulamasıyla QR kodu tarayın, ve @authenticbeautyconcept.tr’yi<br />
takip ederek Otantik Güzellik ve Sürdürülebilirlik Hareketi’ne katılın.<br />
Otantik Sürdürülebilirlik Hareketi projesi<br />
kapsamında, Haziran-Aralık ayları arasında<br />
öncü Authentic Beauty Concept salonlarının<br />
müşterileri kullandıkları ürünlerin boş<br />
ambalajlarını getirerek, ücretsiz Memento bakım<br />
servisinden faydalanıyor.<br />
Kampanyaya dahil olan salonlar sürdürülebilirlik<br />
hareketini duyuran bir kapı etiketiyle<br />
misafirlerini karşılıyor. Uğurlama alanında<br />
yer alan sertifikalarla da kampanyaya dikkat<br />
çekiliyor. Kampanya süresince yapılan Authentic<br />
Beauty Concept alışverişlerinde ürünler, geri<br />
dönüştürülebilir oldukları mesajını içeren bir<br />
boyunlukla satışa sunuluyor.<br />
NYX<br />
26
Güzellik<br />
PÜRÜZSÜZLEŞTİRİCİ<br />
SAÇ SERUMUYLA ŞEHRE<br />
MUHTEŞEM DÖNÜŞ!<br />
Kuru ve ıslak saça uygulanabilen L’Oréal<br />
Paris Elseve Dream Long Mükemmel Düz<br />
Pürüzsüzleştirici Serum’u sür, düzleştir<br />
ve uzat! Mükemmel düz ve 4 cm’e kadar<br />
daha uzun görünen saçlara kavuşmak<br />
artık mümkün! Düzleştirme veya kurutma<br />
öncesi ve sonrasında uygulanan L’Oréal<br />
Paris Elseve Dream Long Mükemmel Düz<br />
Pürüzsüzleştirici Serum, 230 derece ısıya<br />
karşı koruma sağlıyor. Ayrıca gün boyu<br />
elektriklenme ve kabarmayı önlüyor.<br />
L’Oréal Paris<br />
Elseve Dream Long<br />
Mükemmel Düz Pürüzsüzleştirici Serum - 49,5 TL<br />
EN DOĞAL KURU<br />
ŞAMPUANLA TANIŞMAYA<br />
HAZIR MISINIZ?<br />
Kuru şampuan, günümüzde saçı susuz<br />
tazelediği için hareket halindeki insanlar için<br />
olmazsa olmaz bir bakım ürünü haline geldi.<br />
Saçları çok sık yıkamak renginin solmasına<br />
neden olurken, Aromakoloji Canladırıcı ve<br />
Ferahlatıcı Kuru Şampuan, beş esansiyel<br />
yağla (Nane, kekik, üzüm, greyfurt, lavanta ve<br />
Sedir) oluşan arındırıcı kokteyli ile saçta kalıntı<br />
bırakmadan saça tazelik, temizlik ve parlaklık<br />
kazandırıyor.<br />
L’Occitane<br />
Aromachology Purifying Freshness Dry Shampoo Mist<br />
80 ml – 215 TL<br />
MUCİZEVİ ETKİ İLE<br />
ÇABASIZ GÜZELLİK<br />
Özellikle yaz aylarında kuruyan, yıpranan ve uzaması<br />
yavaşlayan saçları, içeriğindeki Jojoba ve Ginseng yağları<br />
ile mucizevi bir etki yaratarak özüne döndüren I’m Magic<br />
saç maskesi, pürüzsüz ve parlak bir görünüm sağlıyor.<br />
Saçın elastik yapısının<br />
yeniden oluşumunu<br />
destekleyen formülüyle<br />
koparak dökülmelere<br />
karşı koruma sağlayan<br />
I’m Magic, haftada iki kez<br />
düzenli kullanımda saçın<br />
hızlı uzamasını da yardımcı<br />
oluyor.<br />
DIRECT MESSAGE / WATSONS<br />
I'm Magic Saç Maskesi<br />
HASSAS<br />
KATI ŞAMPUAN<br />
SAÇLARIMIZA VE<br />
GEZEGENİMİZE<br />
DOST<br />
Yeni hassas katı şampuanı Rêve de Miel hissini mükemmel<br />
biçimde yansıtıyor. Sülfat* ve silikon içermeyen formülüyle<br />
katı temizleme bazı çekici kokusuyla dikkat çeken, zengin<br />
köpüklü bir yapıya dönüşüyor. Provence balı ve değerli<br />
ketencik yağının sihirli birleşimi saçlarda ipeksi bir doku<br />
bırakıyor, daha kolay durulanma ve tarama deneyimi<br />
sağlıyor. *Kullanan kadınlar saçlarının daha kolay<br />
tarandığını söylüyor.<br />
NUXE Rêve de Miel Hassas Katı Şampuan 65 g – 80 TL<br />
KÖMÜR DETOKSU İLE<br />
DAHA CANLI VE IŞILTILI<br />
SAÇLAR<br />
Sülfatsız OGX Kömür Detoksu serisi<br />
içeriğindeki aktif Hindistan Cevizi<br />
kömürüyle saçlarınızı başta yağ olmak<br />
üzere kalıntılardan ve toksinlerden<br />
arındırıp daha canlı ve ışıltılı görünümle<br />
kavuştururken, Kaolin kili saçların<br />
nazikçe temizlenmesini sağlıyor.<br />
OGX<br />
Kömür Detoksu Şampuan<br />
385 ml – 89.90 TL<br />
DOĞAL ÖZLERLE %100<br />
BESLENMİŞ SAÇLAR!<br />
Herbal Essences getirdiği büyük yenilik<br />
ile yeni sülfatsız serisinde saçlarınızı<br />
sertleştirmeden nazikçe temizliyor. Aynı<br />
zamanda diğer sülfatsız şampuanların aksine<br />
duşta köpürerek güzel bir duş deneyimi<br />
sağlıyor. Saçlarını kolaylıkla arındırıp, daha<br />
yumuşak ve nazikçe bir bakım arayanlar için<br />
Herbal Essences Sülfatsız Aloe serisi Mango<br />
ve Bambu içeren iki farklı şampuan ve saç<br />
kremi sunuyor.<br />
Herbal Essences<br />
Sülftasız Aloe & Mango Serisi<br />
Belirtilen fiyatlar Eylül güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />
NYX<br />
27
Mehmet Can<br />
Make-up Artist<br />
Lüks mağazacılık sektöründe çalışırken kozmetik departmanına geçmesi<br />
hayatında mesleki dönüm noktası oldu.<br />
Satışını yaptığı kozmetik ürünleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için<br />
aldığı eğitim Mehmet Can'a bambaşka bir dünyanın kapılarını açtı. O artık bir<br />
profesyonel make-up artist. Mehmet Can ile tutkuyla bağlı olduğu işi ve sezonun<br />
makyaj trendlerini konuştuk.<br />
Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />
NYX<br />
28
Röportaj<br />
Bu sezonun makyaj trendi<br />
Chanel’den geliyor:<br />
“Tone on Tone”<br />
Make Up Artist olmaya nasıl karar<br />
verdiniz? Bize kısaca hikayenizden<br />
bahseder misiniz?<br />
Mesleğe giriş hikayem biraz ilginç. Makyaj teknikleri,<br />
makyaj malzemeleri bana çok uzak konulardı. 9 yıl<br />
lüks mağazacılık sektöründe çalıştım. Bunun 2 yılı<br />
kozmetik üzerine oldu. Yeni havaalanı açılınca yeni<br />
düzenlemeler nedeniyle kozmetik departmanında<br />
çalışmaya başladım. Ama makyajdan bihaberdim.<br />
Yolcular allık, concealer istediklerinde karşılık<br />
veremiyordum ve arkadaşlarımdan yardım<br />
istiyordum. Bu konuda kendimi geliştirmeye<br />
karar verdim. İlk başta amacım makyaj sanatçısı<br />
olmak değildi, hangi ürün ne için, nerede kullanılır<br />
bunlar hakkında bilgi sahibi olmayı hedefliyordum.<br />
Hedefime ulaşmak için Altier Akademi kurumuna<br />
başvurdum. Zamanla çalıştığım modellerin yüzünün<br />
ışıltılarını ortaya çıkarmak ya da yüzüne bambaşka<br />
farklı bir ifade kazandırmak heyecan verici olmaya<br />
başladı. Sizin aracılığınızla Altier Akademi'ye bir kez<br />
daha teşekkür ediyorum. Oradaki eğitimim bitse de<br />
destekleri hep devam etti.<br />
Sizce Türk kadını yüz tipine göre makyaj<br />
yapmayı biliyor mu? En sık hangi hataları<br />
yapıyoruz?<br />
Maalesef Türk kadınlarının %70’i makyaj yapmayı<br />
bilmiyor ya da beceremiyor. Bunu üzülerek<br />
söylüyorum. Benim en çok gördüğüm hatalar<br />
genelde allık kullanımı, göz farı ve eyeliner. Yüz<br />
şekillerini de bilmedikleri için kontürlemeyi de<br />
yanlış yapabiliyorlar. Ama şunu da söylemeden<br />
edemeyeceğim makyajı yapan da çok güzel yapıyor.<br />
Pandemi döneminde sürekli araştırma ve bolca pratik<br />
yaptım. Bunu hayatta yapamam dediğim makyaj<br />
stillerini denemeye başladım. Her geçen gün daha<br />
çok şey öğrendim ve hala öğreniyorum. Öğrenmenin<br />
ve bilginin sınırı olmadığına inananlardanım.<br />
Pandemi kısıtlamaları sona erdikten sonra fotoğraf<br />
sanatçısı Ali Sarı ile tanıştım. Birlikte güzel işlere<br />
imza attık. Yaptığım makyajlar gözünüze bu kadar<br />
güzel geliyorsa onun da payı vardır.<br />
En çok ne tür makyaj yapmaktan keyif<br />
alıyorsunuz?<br />
En çok keyif aldıklarım fantastik ve editoryal<br />
makyajlar. Bu tarz çalışmalarda kendimi daha özgür<br />
hissediyorum. Dünya ile sanki bütün ilişkim kesiliyor.<br />
Ne duyuyorum, ne acıkıyorum ne de susuyorum…<br />
Daha kuralsız bir dünyadayım. Sonucunda da daha<br />
özgün bir görünüm ortaya çıkarıyor.<br />
NYX<br />
29
makeupmemoist<br />
Yaz bitince genelde canlı renkleri bırakıp,<br />
toprak tonlarına yönelme oluyor. Bu<br />
sonbaharda hangi renklerde makyaj<br />
yapacağız? Sezonun trendleri neler?<br />
Bu sezonun trendi Chanel’den geliyor. “Tone on<br />
Tone”. Göz kalemi, göz farı ve ojeler aynı tonlarda<br />
olacak. “Tone on Tone” uygulamasını sosyal medya<br />
platformunda sizlere sunacağım. @makeupmemoist<br />
Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz. Sezonun<br />
renk trendleri ise kırmızı, kahve, gümüş ve şampanya<br />
tonlarında olacak.<br />
Olmazsa olmaz diyebileceğiniz makyaj<br />
ürünleri nelerdir?<br />
Olmazsa olmazlar tabii ki maskara, göz kalemi<br />
ve rujdur. Bu 3 ürün ile günlük makyajınızı<br />
tamamlayabilirsiniz.<br />
Artık bronzluğumuzu kaybettiğimiz<br />
bugünlerde doğru allık ya da fondöten<br />
kullanımı nasıl olmalı?<br />
İnce yapıda bir fondöten ve daha şeftali pembe<br />
karışımı bir allık tavsiye ediyorum.<br />
Makyaj stilini en çok beğendiğiniz<br />
ünlüler?<br />
Penelope Cruz, Halsey, Rihanna, Gigi Hadid ve<br />
Megan Fox gibi yabancı ünlülerin makyajı çok<br />
hoşuma gidiyor. Hepsinin makyajları ayrı ve özeldir.<br />
Türklerden de söylemeden edemeyeceğim, Yeşilçam<br />
sanatçılarının o zamanki makyajları çok hoşuma<br />
gidiyor. Bunların başında Filiz Akın ve Gülşen<br />
Bubikoğlu geliyor.<br />
NYX<br />
30
Röportaj<br />
Mehmet Can'ın Önerileri<br />
Nemlendirici ve Makyaj Bazı:<br />
Vichy, Benefit Professional, Giorgio Armani<br />
Beauty Luminous Silk<br />
Pudra:<br />
Shiseido Goldenrose ve Inglot, Missha ve<br />
Givenchy<br />
BB Cream ve Fondöten:<br />
Missha Perfect Cover BB Cream<br />
ve Estee Lauder Double Wear<br />
Concealer:<br />
Tarte - Shape Tape<br />
Far Bazı:<br />
MAC Paintpot<br />
Far:<br />
Morphe, Nars, Huda Beauty, Missha<br />
Maskara<br />
Benefit Bad Gal, Lancôme Lash Idole,<br />
Diorshow<br />
Allık ve Highlight:<br />
Chanel Reflex ve In Love,<br />
Nars OrgasmX<br />
Becca ve Benefit<br />
NYX<br />
31
Balmain’in mini dizisi Fracture,<br />
M.A.C makyaj görünümleriyle ışıldıyor.<br />
İkonik moda evi Balmain, Sonbahar/Kış 2021 kampanyası kapsamında 5 bölümlük bir mini dizi<br />
sunuyor. Los Angeles’da bir motelde geçen ve Jesse Jo Stark, Tommy Dorfman, Charles Melton ve<br />
Ajani Russel gibi dönemin genç yıldızlarını bir araya getiren Fracture dizisinin makyaj görünümleri<br />
ise ünlü makyaj sanatçısı Kali Kennedy tarafından M.A.C Cosmetics ürünleriyle yaratıldı.<br />
90’lardan ilham alan makyaj görünümleri, dönemin makyaj kodlarını günümüz trendlerinin filtresinden geçiriyor. Kennedy’nin<br />
bir röportajında “İkonik, Modern, Zamansız. Hepsi aynı anda!” cümleleriyle betimlediği BALMAIN X M.A.C makyaj görünümleri,<br />
her bir kişinin dış görünüşü çerçevesinde sahip olduğu bireyselliğin savunucusu, Balmain kreatif direktörü Olivier Rousteing’in<br />
vizyonunun devamlılığını yansıtıyor.<br />
Rock’n’roll ruhunu temsil eden ve dizinin cansız kahramanlarından biri olan Motel Le Rêve’in eklektik hissiyatını 90’lar görsel<br />
estetiğiyle ustaca harmanlayan Fracture makyajlarında kullanılan M.A.C ürünlerinden bazıları:<br />
Jesse Jo Stark’ın makyaj görünümünde:<br />
•Lip Pencil "Cork";<br />
•Powder Kiss Lipstick "Impulsive";<br />
•Studio Fix 24-Hour Smooth Wear Concealer;<br />
•Prep + Prime Transparent Finishing Powder;<br />
•Studio Fix Sculpt And Shape Contour Palette;<br />
•Eye Brows Big Boost Fibre Gel "Spiked";<br />
•Pro Face Palette: Contour;<br />
•Mixing Medium Shine kullanıldı.<br />
Charles Melton’ın makyaj görünümünde:<br />
•Prep + Prime Lip;<br />
•Fast Response Eye Cream;<br />
•Fix+ kullanıldı.<br />
Ajani Russel’ın makyaj görünümünde:<br />
•Chromaline "Basic White";<br />
•Art Library: It’s designer palette<br />
•Love Me Liquid Lipcolour “Feel Me?”<br />
•Studio Fix 24-Hour Smooth Wear Concealer<br />
•Powder Blush “Frankly Scarlet” kullanıldı.<br />
NYX<br />
32
Maybelline New York Makyaj Artisti<br />
Alp Kavasoğlu'ndan makyajın pozitif etkisini<br />
hissetmenizi sağlayacak ipuçları<br />
Güzellik<br />
Makyaj trendlerini podyumlardan sokaklara taşıyan Maybelline New York, pandeminin etkisiyle<br />
ara verdiğimiz alışkanlıklarımıza geri dönüşümüzü taçlandırdı. Marka, pandemiyle beraber<br />
durdurduğumuz hayatlarımızı yeniden canlandırmak ve hayatı renklendirmek için Press Play<br />
aktivasyonu ile herkesi 'PLAY' tuşuna basmaya çağırıyor.<br />
Makyajın pozitif etkisine değinen Maybelline New York Makyaj Artisti Alp Kavasoğlu;<br />
“Hayata kaldığımız yerden devam etmeye hazırlandığımız bugünlerde eğlenceli ve<br />
renkli makyaj uygulamaları yeniden trend olmaya başladı. Makyajın birçok kişi üzerinde<br />
kesinlikle pozitif bir etkisi var. Eski alışkanlıklara dönüş, enerji dolu ve iyi hissettiriyor.”<br />
Makyajla etkileyici görünmenin ve dolayısıyla pozitif etki yaratmanın yolunun, doğru<br />
ürünleri kullanmaktan, doğru uygulamaları yapmaktan geçtiğini belirten Kavasoğlu,<br />
makyaj tüyolarını paylaştı:<br />
Süper kalıcı Super Stay Active Wear Fondöten<br />
“Makyajın en önemli aşamalarından biri elbette fondöten uygulaması… Kalıcılığın<br />
ekstra önem kazandığı bu dönemde hem cilde nefes aldıracak hem de süper<br />
kalıcılık sağlayacak ürünler tercih etmek gerekiyor. Maybelline New York’tan<br />
Super Stay Active Wear Fondöten, hayatın en hareketli anlarında bile kalıcılık<br />
sunuyor. Cilde eşit bir şekilde uygulandığında kusursuz bir görünüm sağlıyor,<br />
hava gibi hafif bir his bırakan formülü sayesinde hiç ağırlık yaratmıyor. Mat bir<br />
bitiş sunan Super Stay Active Wear Fondöten ile pürüzsüz ve doğal cilt etkisini<br />
gün boyu hissedebilmek mümkün.”<br />
Lash Sensational Sky High Maskara ile kirpiklerde sınırsız uzunluk<br />
“Gözlerde etkileyici görünüm anahtarı, gün boyu süren etki ve limitsiz uzunluk<br />
sağlamaktan geçiyor. Çekici bakışlar için ilk tercih, içeriğinde yer alan bambu<br />
özü ve fiberler sayesinde kirpiklerde sınırsız uzunluk ve hacim sunan Lash<br />
Sensational Sky High Maskara… En küçük kirpiklere bile ulaşan esnek fırçası<br />
ile her bir kirpiği kökten uca kavrayan Lash Sensational Sky High Maskara,<br />
gökyüzüne uzanmanızı sağlayacak.”<br />
Tattoo Liner Jel Göz Kalemi ile gözlerde gösterişli bir görünüm<br />
“Göz kalemi tercihi yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ürünün<br />
bulaşma yapmayan formüle sahip olması. Bu anlamda benim tercihim, Maybelline<br />
New York’tan Tattoo Liner Jel Göz Kalemi… Gözlerde 36 saate kadar* kalıcı<br />
dövme etkisi sunan ürün, suya ve tere karşı dayanıklı, bulaşma yapmayan<br />
formülüyle makyaj tutkunlarının bu sezon da gözdesi oluyor. Solmayan renkleri,<br />
dayanıklı oluşu, kolay sürülebilirliği ve dövme etkili yoğunluğu, Tattoo Liner Jel<br />
Göz Kalemi’ni öne çıkaran özellikler arasında yer alıyor.”<br />
Tek sürüşte mat bitiş için Super Stay Matte Ink Likit Mat Ruj<br />
“Güçlü formülüyle güzellik tutkunlarının favorisi olan Super Stay Matte Ink Likit<br />
Mat Ruj ailesi, eşsiz renkleriyle sezonun favorisi. Super Stay Matte Ink Likit Mat<br />
Ruj bu sezon dudaklarda etkileyici görünümü yeniden tanımlanıyor! Dudağın tüm<br />
kıvrımlarını yakalayan ve tek sürüşte mat bitiş sunan, yeme içme ve bulaşmaya<br />
dayanıklı Super Stay Matte InkLikit Mat Ruj, uzun süre kalıcılık sağlıyor.”<br />
*Kişisel değerlendirme, 100 kadın<br />
NYX<br />
33
NARS Radiant Creamy Concealer<br />
Ödüllü NARS Radiant Creamy Concealer, kremsi yapısı ve ayarlanabilir kapatıcılık seviyesi sayesinde tüm<br />
zamanların favorisi. Aydınlık bitişiyle yorgunluk belirtilerini azaltması ve doğal duruşu ürünü vazgeçilmez yapan<br />
özelliklerinden. Geniş renk seçeneği sayesinde cilt tonunuza en uygun rengi kolayca bulabilirsiniz.<br />
NYX<br />
34
Güzellik<br />
Nude ve renkli tonlara sahip geniş renk seçenekleriyle güçlü pigment yapısına sahip<br />
paletler, eyeliner ve maskaralarla ön plana çıkan bakışlar, besleyici dokunuşlarla<br />
renklendirilmiş dudaklarla sonbahara merhaba…<br />
1 - Gözlerinizde nude tonları<br />
Bu özel göz farı koleksiyonu nude tonları ile en doğal şekilde<br />
gözlerinizi vurgulamaya yardımcı oluyor. İçerisinde bazın<br />
yanı sıra mattan sıcak ve parlak renklere kadar değişen 6 göz<br />
farı içeren 7 renk paleti barındırıyor.<br />
Sephora Collection Eye Love Eyeshadow Far Paleti: 129 TL<br />
2 - Tropikal bir yolculuk<br />
Egzotik renklerden oluşan Revolution Forever Flawless<br />
Bird of Paradise Far Paleti tatil ruhunu makyajınıza taşıyor.<br />
Parlak matlar, ışıltılı ve yumuşak dokulu kremsi parıltılardan<br />
oluşan deniz mavisi, yaz portakalı, tropikal mor, taze yeşil ve<br />
kanarya sarısı tonları ile enerjiniz gözlerinize yansıyacak!<br />
Revolution Bird Of Paradise Far Paleti: 149,90 TL / Watsons<br />
1<br />
3 - Makyajın olmazsa olmazı allık<br />
Debby Blush Experience Allık, kadifemsi ve zengin pigmentli<br />
sıkıştırılmış toz allık yapısıyla mat bir görünüm sağlar.<br />
Pürüzsüz yapısıyla cilde kolayca uygulanır, iz veya leke<br />
bırakmaz. Dermatolojik olarak test edilmiş olan Debby<br />
Blush Experience Allık sunduğu 2 farklı renk seçeneği ile<br />
yüz hatlarınızı belirginleştirirken cildinize canlılık katmaya<br />
yardımcı olur.<br />
Debby Blush Experience Allık: 49,95 TL TL<br />
4 - Ağırlık yapmayan hafif dokulu maskara<br />
Doğal içeriklerle desteklenmiş, bu ürünün kıvrımlı uzun<br />
fırçası, kirpiklere kolayca uygulanabiliyor. Ultra siyah renk<br />
pigmenti ile derinlik kazandıran bakışlar ve her kirpik tipi<br />
için çarpıcı bir güzellik sunuyor. Suya dayanıklı formülüyle<br />
kirpiklerinizdeki hacmin ve siyahlığın tüm gün boyunca<br />
sürmesini desteklerken, içeriğindeki Hint Yağı ile de<br />
kirpiklerinizi besleyerek doğal bakım yapıyor.<br />
Sephora Rare Beauty Perfect Strokes Maskara<br />
5 - Güller ve dudaklar gülsha’da buluştu<br />
Ürünlerinde %100’e varan doğal içerik kullanan gülsha,<br />
nazik dudaklarınızı korumak için Rose Kiss’i değerli gül<br />
esansiyel yağı, tatlı badem yağı, shea yağı, kakao çekirdeği<br />
yağı ve jojoba kullanarak geliştirdi. Zenginleştirilmiş eşsiz<br />
formülü ile nem ve koruma sağlarken dudaklarınıza gün boyu<br />
pürüzsüz ve yumuşak bir his kazandırır.<br />
Gülsha Rose Kiss : 129 TL<br />
3<br />
2<br />
4<br />
6 - Birden fazla görünüm!<br />
Nars Climax Eyeliner ile kadınlar artık birden fazla<br />
görünüm elde edebiliyor. İster gün içinde doğal bir eyeliner<br />
olarak kullanabilir, isterlerse gece dikkat çekici bir makyaj<br />
yapabilirler. Her makyaj türüne uyum sağlayan ve boşluk<br />
bırakmadan kusursuz uygulanma özelliği sayesinde<br />
kullanıcılar tarafından her zaman tercih ediliyor.<br />
Nars Climax Liquid Eyeliner: 280 TL<br />
5<br />
Belirtilen fiyatlar Eylül güncel fiyatı olup, piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.<br />
6<br />
NYX<br />
35
CANLI, IŞILTILI GÖZLER<br />
Canlı, ışıltılı gözler için daha hızlı onarım teknolojisi ve gençliği ortaya<br />
çıkaran yenilenen formülü ile Estée Lauder yeni göz kremini sundu.<br />
Günümüzün hızla dijitalleşen hayatı, uzun saatler süren video ve konferans görüşmeleri, arka arkaya izlediğimiz diziler<br />
ve geç uyunan geceler, gözlerimizin sıklıkla fazla mesai yaptığı anlamına geliyor. Kozmetik endüstrisinde periorbital cilt<br />
mikro-hareketlerinin etkisini inceleyen ilk marka olan Estée Lauder, daha uzun süre uyanık kalmanın bir sonucu olarak<br />
göz kırpma gibi tekrar eden hareketlerin artmasının, kolajen üretimini doğrudan etkileyebileceğine ve göz çevresinde<br />
oluşan yaşlanma belirtilerini hızlandırabileceğine dair yeni bulgularını ortaya koyuyor.<br />
Estée Lauder şimdi gözler için yeniden tasarlanan Chronolux<br />
Power Signal hızlı onarım teknolojisi ve yenilenen gençliği<br />
ortaya çıkaran formülü ile Advanced Night Repair Eye<br />
Concentrate Matrix Synchronized Multi-Recovery Complex<br />
Göz Kremini sunuyor. Yeni 360° Mesh Matrix Teknolojisi,<br />
mikro hareketlere ve mimik çizgilerine dolgunlaştırma desteği<br />
sağlar. Yeni özel tasarımlı criyo-çelik aplikatörü ile ürün<br />
uygulandığında hassas göz çevresindeki cilt dokusu anında<br />
2°C’ye kadar soğutulur. Gündüz ve gece kullanıldığında cilt<br />
daha sıkılaşmış, daha yumuşak ve pürüzsüz hissedilir. Göz<br />
altı çevresindeki tüm çizgi ve kırışıklıklar, kaz ayaklarının ve<br />
kaş arasında yer alan ‘11 çizgileri’nin görünümü azalır, gözler<br />
canlanmış, diri ve güçlü bir görünüme sahip olur.<br />
NYX<br />
36
SONBAHAR'A GİRERKEN<br />
CİLDİNİZİ KORUYUN<br />
1 - CLINIQUE’TEN 100 SAAT ETKİLİ MOISTURE SURGE<br />
NEMLENDİRİCİ<br />
Sonbaharla birlikte hassaslaşan ve kuruyan ciltlerin vazgeçilmezi<br />
olan Clinique Moisture Surge, yüzünüzü yıkadıktan sonra bile 10<br />
kat derinliğe kadar ulaşabilen, canlı ve parlak bir cilt görünümüne<br />
kavuşmak için 100 saat boyunca nemlendirme sağlayan<br />
yepyeni bir formül geliştirdi. Deneyen kadınların %95’inin cildini<br />
daha sağlıklı bir görünüme kavuşturduğunu söylediği Aleo Vera<br />
Özlü formülüyle Moisture Surge, yeni favorileriniz arasına<br />
girmeye hak kazanıyor.<br />
Güzellik<br />
2 - Aveda Botanical Kinetics Nemlendirici Serum<br />
Botanical Kinetics nemlendirici serum, içerisinde yer alan<br />
ve suyu içinde tutmasıyla meşhur kaktüs meyvesi ile, cildin<br />
nem bariyerini desteklemeye yardımcı olur. (In vitro test ile<br />
desteklenmiştir.) Cildin kendi nemini koruma özelliğini artırmak<br />
için her seruma 10.000'den fazla bitki kök hücresi aşılandı.<br />
Çeşitli ağırlıklardaki doğal türevli hyalüronik asit molekülleri, cilt<br />
yüzeyini anında dolgunlaştırmaya, ciltte yaygın olan ince, kuru<br />
çizgilerin görünümünü gözle görülür şekilde azaltmaya yardımcı<br />
olur ve zaman içinde nem seviyesini korumak için farklı hızlarda<br />
parçalanır. Cildin bariyerini ve yüzeyini güçlendirmeye yardımcı<br />
olur.<br />
1<br />
3 - Yves Rocher Okyanus Ferahlığında Detoks Etkili Yüz<br />
Yıkama/Makyaj Temizleme Jeli Gelée Marine<br />
Hem makyaj temizleme yağı etkisi hem de ferahlatıcılığı ile tüm<br />
cilt tiplerine uygun olan Gelée Marine %99’dan fazla doğal<br />
içeriği ile cilt PH’ına saygılı bir formül sunuyor. Deniz köpüğü gibi<br />
yumuşacık bir köpüğe dönüşen micro damlacıklar ve jel dokusu,<br />
suya dayanıklı makyajlarda da etkisini gösteriyor. %99 doğada<br />
çözünebilir formüle sahip.<br />
4 - Anthelios Age Correct SPF50 & Anthelios Age Correct<br />
Tinted Cream SPF50 ile Leke ve Yaşlanma Karşıtı Güneş<br />
Koruması<br />
Anthelios Age Correct SPF50, yeni CELLOX-B3 TECHTM<br />
Teknolojisi ve Mexoryl XL ile UVB/UVA ışınlarına karşı koruma<br />
sağlıyor ve kir partiküllerinin cilde yapışmasını azaltıyor. Hava<br />
kirliliği ve kızılötesi A’nın cilde vereceği zararlı etkileri önlemeye<br />
destek oluyor. Parçalanmış Hyalüronik Asit, Fe-Resorsinol ve<br />
Niasinamid ile zenginleştirilen Anthelios Age Correct SPF50,<br />
günlük UV ışınlarından kaynaklanan yaşlanma belirtilerinin<br />
görünümünü düzeltmeye ve cildi korumaya yardımcı oluyor.<br />
Anthelios Age Correct SPF50'nin renkli versiyonu Anthelios<br />
Age Correct Tinted Cream SPF50, hafif dokusu ile cildi 24 saat<br />
boyunca nemlendiriyor. Renkli güneş koruması sunan Anthelios<br />
Age Correct Tinted Cream SPF50, yağlı bir his bırakmadan<br />
kadifemsi bir bitiş sağlıyor.<br />
2 3 4<br />
5<br />
5 - DUNK ELEPHANT C-Firma Fresh Day Serum!<br />
Süper güçlü %15 C vitaminli günlük serum. Erken yaşlanmanın<br />
belirtilerini iyileştirirken, cildin görünümünü sıkılaştırır ve<br />
parlatır. Aynı zamanda güçlü antioksidan bir kompleks, esansiyel<br />
besleyiciler ve meyve enzimleri ile dolu.<br />
NYX<br />
37
Sadece cildin değil, tüm vicudun ihtiyacı<br />
11BESİN<br />
KOLAJEN ÜRETİMİ<br />
İÇİN GEREKLİ<br />
Son yıllarda güzellik ve besin takviyesi sektörünün<br />
gözdesi olan kolajen, toplumdaki yaygın inanışın<br />
aksine sadece cildimizin değil, tepeden tırnağa<br />
tüm vücudumuzun sağlıklı olmasında 'kilit' rol<br />
üstleniyor. Beden sağlığı için son derece önemli<br />
bir protein olan kolajeni oluşturacak besinleri Liv<br />
Hospital Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Esra<br />
Şahin anlattı.<br />
''Kolajen vücudun yapısal bütünlüğünü oluşturan,<br />
insan vücudunda en çok bulunan temel proteindir ve<br />
vücutta özellikle kaslarda, kemiklerde, tendonlarda,<br />
bağlarda, organlarda, kan damarlarında, ciltte,<br />
bağırsaklarda ve diğer bağ dokularında bulunur.<br />
Kolajen kaybı 18-29 yaşlarında başlıyor. 40<br />
yaşından sonra yılda yaklaşık %1’i kaybediliyor.<br />
Kadınlarda özellikle menopoz döneminde<br />
bu azalma yüzde 50'leri buluyor. 80 yaşına<br />
gelindiğinde ise kolajen kaybı genel olarak<br />
%75’lere ulaşıyor.<br />
Kolajen oluşturan 3 aminoasit; prolin, lizin ve<br />
glisindir.''<br />
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Esra Şahin<br />
Liv Hospital Hastanesi<br />
Bu aminoasitlerin doğal olarak bulunduğu gıdaları<br />
Dyt. Esra Şahin 11 başlık altında şöyle sıraladı:<br />
NYX<br />
38
Sağlık<br />
1<br />
Kemik suyu<br />
Bu seçenek en popüler olanıdır. Kemik suyu, kemik ve bağ<br />
dokusu içerdiğinden kalsiyum, magnezyum, fosfor, kolajen,<br />
glukozamin, kondroitin, amino asitler ve diğer birçok<br />
besin öğesini bulundurur. Bununla birlikte her kemik suyu<br />
kullanılan kemiğin kalitesi nedeniyle farklıdır.<br />
Tavuk<br />
Pek çok kolajen takviyesinin tavuktan elde<br />
edilmesinin bir nedeni var. Birçok çalışma tavuk<br />
boynu ve kıkırdağını artrit tedavisi için bir kolajen<br />
kaynağı olarak belirlemiştir.<br />
2<br />
3<br />
Balık ve kabuklu deniz ürünleri<br />
Diğer hayvanlar gibi balıklar ve kabuklu deniz<br />
hayvanları da kolajenden yapılmış kemikler ve<br />
bağlar içerir. Balığın pek tüketilmeyen başı,<br />
gözbebekleri ve pulları kolajen bakımından en<br />
yüksek kısımlarıdır.<br />
Yumurta akı<br />
Yumurta diğer hayvansal ürünler gibi bağ dokusu<br />
içermez. Yumurta beyazının büyük miktarda içerdiği<br />
prolin kolajen üretimi için gerekli aminoasitlerden<br />
biridir<br />
4<br />
NYX<br />
39
Sağlık<br />
5<br />
Ginseng<br />
Ginseng geleneksel tıpta yüzyıllardır kullanılıyor.<br />
Araştırmalar ginsengin cildin yaşlanmasını<br />
durdurma potansiyeline sahip olabileceğini<br />
gösteriyor. Ginseng genellikle çay, bitki özleri<br />
(ekstrakt) veya takviye şeklinde bulunuyor.<br />
6<br />
C vitamini vücudun kolajen üretiminde öncü olarak<br />
önemli bir rol oynar. Bu nedenle yeterli C vitamini almak<br />
çok önemlidir. Portakal, greyfurt, mandalina, limon gibi<br />
turunçgiller C vitaminiyle doludur.<br />
Turunçgiller<br />
7<br />
Kırmızı – Mor meyveler ve<br />
Tropikal Meyveler<br />
Çilek, yaban mersini, ahududu ve<br />
böğürtlen gibi kırmızı-mor<br />
ananas, mango gibi tropikal meyveler<br />
C vitamininden oldukça zengindir.<br />
Aynı zamanda cildi hasardan koruyan<br />
antioksidan bakımından yüksektirler.<br />
Sarımsak<br />
Sarımsak yemeklerinize lezzetten fazlasını katar.<br />
Kükürt bakımından yüksek olan sarımsak, kolajenin<br />
sentezlenmesine ve parçalanmasını önlemeye<br />
yardımcı eser bir mineraldir.<br />
8<br />
NYX<br />
40
Sağlık<br />
Yeşil Biber<br />
Salatalara veya sandviçlere dolmalık biber<br />
ekleyin. Bu yüksek C vitamini kaynağı olan<br />
sebze, yaşlanma belirtileriyle mücadele<br />
edebilen kapsaisin içerir.<br />
9<br />
Domates<br />
Bir başka C vitamini kaynağı domatestir.<br />
Domatesler ayrıca cilt sağlığını destekleyici bir<br />
antioksidan olan likopen içerir.<br />
10<br />
Brüksel Lahanası<br />
Brüksel lahanası sağlıklı bir cilt için önemli olan<br />
iyi bir provitamin A kaynağıdır. İçerdiği C vitamini<br />
ayrıca serbest radikal hasarıyla savaşır.<br />
Aynı zamanda kolajen üretimini desteklediği<br />
için cildin elastikiyetini korumaya yardımcıdır.<br />
Mevsiminde bol bol tüketilmesi önerilir.<br />
11<br />
NYX<br />
41
Sonbahar<br />
Bakımları<br />
Merhaba sevgili okurlarım<br />
İşte huzurun en çok yaşandığı bir sonbaharda yine<br />
birlikteyiz.<br />
Bu sonbahar hadi bütün olumsuzlukları sararmış yapraklar<br />
gibi üzerimizden atalım...<br />
Ayna<br />
NALAN YURTTAŞ<br />
nalan.yurttas@nyxmag.com<br />
Sonbahar yağmurlarından sonra havanın açması gibi,<br />
biz de yine yeniden parlayalım, rüzgarın bizi yeniliklere<br />
götürmesine izin verelim…<br />
Hayat çözülmesi gereken bir problem değil, tecrübe edilmesi<br />
gereken bir gerçekliktir.<br />
‘Tolstoy’’ un çok güzel bir sözünü sizlerle paylaşmak<br />
istiyorum;<br />
‘Sahip olduğum şeylere sevindiğim, sahip olmadıklarıma da<br />
üzülmediğim için mutluyum.’<br />
O nedenle;<br />
- Herkesi mutlu etmeye çalışmayın,<br />
- Kendi kendinize modunuzu düşürmeyin,<br />
- Değişimden korkmayın,<br />
- Geçmişte yaşamayın,<br />
- Her arkanızdan konuşana kulak asmayın,<br />
- Her söz verenin sözünü tutacağını sanmayın,<br />
- Her tanıştığınız insanı kendiniz gibi bilmeyin,<br />
- Mutsuz edeni değil, huzur vereni seçin,<br />
- Sizi çekemeyenlere gülün ve geçin,<br />
- Aşırı düşünmeyin,<br />
- Veeee kimseye hak ettiğinden fazla değer vermeyin...<br />
Unutmayalım ki; hayatta gökkuşağına ulaşmak istiyorsak,<br />
bazen yağmurlara katlanmak zorunda kalacağız.<br />
Hayatta her zaman dertlerimiz olur, önemli olan bizim<br />
dertlerimizi mi yoksa mutluluklarımızı mı önemseyerek<br />
yaşamayı seçtiğimizdir.<br />
NYX<br />
42
Şimdi, modumuzu yükseltmeye aynaya baktığımızda bakımlı bir kadının gülümsemesini görmekle başlayalım mı?<br />
Ayna<br />
Öncelikle, yaz aylarında güneşe maruz<br />
kalan gözlerimiz için Göz Altı Maskesi<br />
yaparak kırışıklıkları önleyelim:<br />
Malzemeler:<br />
- 1 adet kivi,<br />
- 1 tatlı kaşığı bal,<br />
- 1 çorba kaşığı buğday yağı<br />
Uygulanışı:<br />
Kivinin ¼ 'ünü rendeleyin, içine önce balı ardından<br />
buğday yağını ekleyip karıştırın.<br />
Temizlenmiş göz altlarına sürüp 15 dk bekleyin,<br />
ardından pamuk ile nazikçe temizleyin.<br />
Haftada 2 kez uyguladığınızda göz altı bölgenizin nem<br />
oranını arttırıp kırışmasını önlediğini göreceksiniz.<br />
Şimdi de size vazgeçemeyeceğiniz<br />
bir Doğal Makyaj Bazı tarifi vermek<br />
istiyorum:<br />
Malzemeler:<br />
- 1 tatlı kaşığı elma çekirdeği,<br />
- 1 tatlı kaşığı ayva çekirdeği,<br />
- 1 çay bardağı su,<br />
Uygulanışı:<br />
Elma ve ayva çekirdeklerini beş dakika suda haşlayın.<br />
Bir kavanoza koyup üç-dört gün bekletin. Jöle haline<br />
gelen maskeyi parmak uçlarınız ile cildinize sürün,<br />
kuruduktan sonra üzerine makyaj yapabilirsiniz,<br />
göreceksiniz gün boyu kalıcı olacak.<br />
Yazımı her zaman olduğu gibi ürün tavsiyelerimle bitiriyorum. Kendinize iyi bakın... Görüşmek üzere...<br />
Tavsiyelerim<br />
Sizlere, kullandığım ve kullananların çok memnun kaldığını bildiğim<br />
Gözenek Sıkılaştırıcı etkili bir serum tavsiye edeceğim.<br />
SINOZ PORE MINIMIZING SERUM<br />
İçeriğindeki Niacinamid ve Çinko sayesinde gözenekli görünümü azaltıyor, cilde<br />
pürüzsüz bir görünüm veriyor ve gün içinde gözeneklerin dolmasını engelliyor.<br />
Sürüldüğünde yağlı bir his bırakmıyor. Etkili sonuç almak için sabah ve akşam<br />
temiz cilde birkaç damla serumu masaj yaparak yedirin. 3 ay düzenli kullanmanızı<br />
tavsiye ederim.<br />
İkinci tavsiyem,<br />
harika bir Siyah Eyeliner.<br />
L’OREAL PARIS<br />
JEL SİYAH EYELINER<br />
01 PURE BLACK<br />
Yoğun siyah karbon gün boyu<br />
kalıcılığını koruyor, Yumuşak<br />
ve esnek uygulayıcısı ile<br />
kolayca sürebiliyorsunuz ve<br />
isteğinize göre de daha fazla<br />
veya daha az ince bir çizgi<br />
çekebiliyorsunuz.<br />
Ve son olarak, size kısa sürede gözle görülür sonuç<br />
alacağınız bir Kaş Kirpik Serumu tavsiye etmek<br />
istiyorum.<br />
LUIS BIEN MAVİ<br />
KAŞ KİRPİK SERUMU<br />
Kaş ve kirpik için 2 ayrı kullanım<br />
fırçası var. Temiz kaş ve kirpik<br />
diplerinize ince bir çizgi halinde<br />
bastırarak uyguluyorsunuz. İlk defa<br />
bu tip bir ürün gözümü yakmadı.<br />
Sabah ve akşam düzenli ve<br />
bolca kullanırsanız, 5-6 günde<br />
kirpiklerinizin uzadığını ve<br />
kaşlarınızdaki boşlukların dolmaya<br />
başladığını göreceksiniz.<br />
NYX<br />
43
Gizem Yasa / Mert Yıldız<br />
24 Saatte İş Platformu Kurucu Ortakları<br />
Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, iş arayan kadın adaylara, herhangi<br />
bir taciz ya da sorunla karşılaşmalarını önleyebilmek için yedi öneri sıraladı. Kadınların iş<br />
arama süreçlerinde maruz kaldığı taciz olaylarını önlemek için daha önce de yapay zekâ<br />
kullanan ve ‘uyku modu’ özelliğini devreye alan 24 Saatte İş, daha fazla kadının iş yaşamında<br />
yer alabilmesi için şirketlerin, portalların ve tüm işverenlerin bu konudaki gerekli hassasiyeti<br />
göstermeleri gerektiğini belirtiyor.<br />
Kadınların iş arayış süreçlerini kolaylaştırmak için çalışmalarını yürüten 24 Saatte İş, kadınların iş<br />
arama süreçlerinde maruz kaldığı taciz olaylarını önlemek için daha önce de ‘uyku modu’ özelliğini<br />
devreye almıştı. Bu mod sayesinde uygulama üzerinden iş arayan kadınlar isterlerse ‘uyku modu’<br />
özelliğini devreye sokarak akşam 21.00 ile sabah 08.00 saat aralığında işverenden mesaj almamayı<br />
tercih edebiliyorlar. Gönderilen mesajları bu saatler dışında görüntüleyebiliyorlar. Ayrıca, 24 Saatte<br />
İş’in yapay zekâ kullanarak yarattığı algoritma sayesinde sisteme gelen şirketlerle ilgili pek çok veri<br />
sistem tarafından analiz ediliyor. Problem olma ihtimali tespit edilen şirket anında sistem dışı bırakılıyor.<br />
İşverenler kadınlara rahatsız edici mesajlar attığında yapay zekâ sistemi tarafından otomatik olarak<br />
tespit edilip, Böylelikle, kadın adayların rahatsız edici bir durumla karşılaşmadan potansiyel sorunların<br />
önüne geçilmesi hedefleniyor. İşveren anında sistem dışı bırakılıyor.<br />
Neredeyse her hafta hatta her gün kadınların yaşadığı zorlukları, uğradıkları tacizleri ve hayatlarını<br />
kaybettiklerini duyuran haberleri okuyor ve izliyoruz. Kadınların iş arayış sürecinde yaşadığı zorluklar da<br />
maalesef devam ediyor. Sorunların kaynağı yok edilinceye kadar kadınlar kendi kendilerine önlem almak<br />
zorunda bırakılıyor. Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, iş arayan kadın adaylara,<br />
herhangi bir taciz ya da sorunla karşılaşmalarını önleyebilmek için yedi öneri sıraladı.<br />
NYX<br />
44
İş Arayan<br />
Yaşam<br />
Kadın Adaylara<br />
7 TAVSİYE<br />
1. Başvuru yapacağınız portalları iyi<br />
seçin:<br />
Öncelikle iş başvurusu yapacağınız portalları iyi<br />
seçmeniz, buraların güvenilir yerler olmasına<br />
dikkat etmeniz gerekir. En etkin yöntemlerden biri<br />
özellikle mobil kanallar için Google Play ve App Store<br />
yorumlarını okumak. Bu mecralarda portalların<br />
kullanıcı ile olan etkileşimi portalların kullanıcılarına<br />
yaklaşımlarını çok net ortaya koyuyor. Şikayetvar<br />
ve benzeri sitelerde yapılan olumsuz yorum<br />
sayılarını, şirketin şikâyetlere verdiği cevapları<br />
mutlaka okuyun. Jenerik cevaplarla her soruna aynı<br />
şekilde ve mekanik yaklaşan, otomatik cevap veren<br />
şirketlere mesafeli durun.<br />
2. Sistem üzerinden mesajlaşın:<br />
Başvuru yaptığınız şirket ile mutlaka sistem<br />
üzerinden mesajlaşın. WhatsApp veya farklı<br />
mecralarda yapılan mesajlaşmalar sorunu tespit<br />
etmeyi imkânsızlaştırıyor.<br />
3. İş görüşmesine gitmeden önce<br />
şirketi araştırın:<br />
Başvuru yapılan şirketi Google’da aratın ve<br />
randevuya gitmeden önce mutlaka şirketin Google’da<br />
varlığından emin olun. Küçük işletmeler için varsa<br />
Google’daki şirket telefonundan ulaşıp randevu<br />
detaylarınızı ve size randevu veren kişiyi şirket ile<br />
teyit edin.<br />
4. Şüpheli bir durumda portalla<br />
iletişime geçin:<br />
İçinize sinmeyen, şüpheli bir durumda portalla<br />
iletişime geçip portala soru sorun ve karşınızda<br />
muhatap bulup bulamadığınıza bakın. Eğer<br />
telefonlarınız cevapsız kalıyorsa, şikâyetlerinize,<br />
e-postalarınıza dönülmüyorsa bu mecraların takibi<br />
zayıf demektir. Mutlaka uzak durun.<br />
5. Mesai saatleri dışındaki<br />
aramaları reddedin:<br />
Mesai saatleri dışında mesajlaşmayın ve gelen arama<br />
taleplerini kesinlikle kabul etmeyin. Şirketlerin<br />
yaklaşımı ve bakış açısındaki ciddiyeti ortaya koyan<br />
en önemli faktörlerden biri iletişim kurma biçimleri.<br />
Bunu hiçbir zaman unutmayın. Gecenin bir vakti<br />
arayan bir şirket, kuvvetle muhtemel sonrasında<br />
sorun yaşama potansiyeliniz olan bir müessesedir.<br />
Uzak durun.<br />
6. Konuşma diline ve uzunluğuna<br />
dikkat edin:<br />
Lüzumsuz bir samimiyet içeriyorsa ve başlangıçta<br />
bir laubalilik sinyali geliyorsa şirketi bloklayın ve<br />
konuşmayı kesinlikle uzatmayın. Konu sadece<br />
iş görüşmesi olduğunda mesajlaşma uzunluğu<br />
genellikle birkaç satır sürüyor ve sonrasında randevu<br />
adımına geçiliyor. Eğer sorular uzuyor ve kişisel alana<br />
giriyorsa da kullanıcıyı mutlaka bloklayın ve hemen<br />
portala incelenmesi için şikâyet edin.<br />
7. Bilgilerinizi kimseyle<br />
paylaşmayın:<br />
Son olarak; banka bilgisi, TC kimlik gibi bilgilerinizi<br />
iş görüşmesini sonuçlandırmadığınız kimseye asla<br />
vermeyin. Sizden iş güvencesi adı altında ücret talep<br />
eden şirketler olursa mutlaka ve mutlaka portalla<br />
görüşün ve ilanın kapatılması konusunda uyarıda<br />
bulunun.<br />
NYX<br />
45
NYX<br />
46
NYX<br />
47
Yusuf Yalmancı<br />
San Coiffure / Kurucu<br />
Kuförlük sektörünü sevilen salonlarından biri olan San Kuaför'ün kurucusu Yusuf Yalmancı ile<br />
salonun kuruluş hikayesi ve sezonun saç trendlerini konuştuk.<br />
Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />
San Kuaför'ün kuruluşu ve marka olma<br />
sürecinizden biraz bahseder misiniz?<br />
San Kuaförün kuruluşu 1989 yılına tarihleniyor. O<br />
tarihten bu yana kuaförlük sektörünün öncülüğünü<br />
üstlenmiş bir kurumuz.<br />
Özellikle son 10 yılda işimize yaptığımız yatırımlarla<br />
güçlü bir marka olma yolunda önemli adımlar attık. Bu<br />
adımların en önemlisi müşteri memnuniyetini merkeze<br />
koymamız ve misafirlerimize verdiğimiz değer. Türkiye<br />
genelinde şubelerimizi açarken de yetenekli ve marka<br />
yapımıza uygun iş ortaklarıyla çalıştık.<br />
Trendleri sürekli takip etmemiz ve özellikle sosyal<br />
medyadaki başarılı faaliyetlerimiz markamızın<br />
büyümesini destekledi.<br />
Sizce kadınların sizi tercih etmesindeki en<br />
büyük etken nedir?<br />
Dünya her açıdan güçlü imaja sahip olmak isteyen<br />
insanlarla dolu. Güzel ve çekici bir görünüme sahip<br />
olmak her kadının en büyük özlemi ve hakkıdır.<br />
Salonlarımız bu beklentiyi çok yüksek düzeyde<br />
karşılayacak imkanlara sahip. Hem teknik hem artistik<br />
hem de fiziksel olarak sektör standartlarının üzerinde<br />
hizmetler sunuyoruz. Misafirlerimiz de bunu takdir<br />
ediyor.<br />
NYX<br />
48
Röportaj<br />
Güzel ve çekici<br />
bir görünüme sahip olmak<br />
her kadının hakkıdır<br />
/sankuafor<br />
“Stil Kişiseldir”<br />
diyorsunuz. Sizce Türk<br />
kadını stilini bulmada<br />
başarılı mı? Yoksa<br />
akımlara kapılıp gidiyor<br />
muyuz?<br />
Türk kadını bakımlı olmayı sever.<br />
Doğru kaynaklarla beslendiğinde<br />
stilini bulmada başarılı olur. Biz<br />
doğru yönlendirmeleri yaparak<br />
misafirlerimize hatta bizi ziyaret<br />
etmeseler bile tüm kadınlara<br />
stil önerileri getiriyoruz.<br />
Sürekli gerçekleştirdiğimiz bilgi<br />
paylaşımlarıyla her kadının stilini<br />
bulmasına yardımcı oluyoruz.<br />
Bu sonbaharda saçlarda<br />
ne tür değişimler<br />
göreceğiz? Sezonun<br />
trendleri neler?<br />
Renklendirme son dönemde<br />
kadınların en çok rağbet ettiği<br />
hizmetlerin başında geliyor.<br />
Bunu yanında mikro kaynak ile<br />
saç uzatma ve şekil değiştirme de<br />
en çok talep edilen hizmetlerden.<br />
Yaz sezonunda güneşten<br />
ve deniz-havuz suyundan<br />
yıpranan saçlar için<br />
sonbaharda kurtarıcı<br />
neler yapabiliriz?<br />
Kuaföre girmek sadece kesim,<br />
boya ya da fön yaptırmak<br />
olarak algılanmamalı. Yıpranma<br />
olmasa bile saçın doğal yapısını<br />
koruyacak mineral ve vitaminlere<br />
ihtiyaç var. Bu nedenle düzenli<br />
olarak saç bakımı yapılması<br />
gerekir. Evde yapılan saç<br />
bakımları bir kuaför salonunda<br />
yapılan profesyonel bakımın<br />
yerini tutamaz. Her şeyde olduğu<br />
gibi kadınlar için en önemli<br />
imaj unsur olan saçta da uzman<br />
ellerde işlem yaptırmak gerekir.<br />
En çok hangi ünlülerin saç<br />
stilini beğeniyorsunuz?<br />
Serenay Sarıkaya, Çağla Şikel<br />
ve Burcu Esmersoy’un saçlarını<br />
beğeniyorum.<br />
NYX<br />
49
NEDEN<br />
KİLO<br />
VEREMİYORUM?<br />
Sağlıklı besleniyorum, elimden geleni yapıyorum ama yine de kilo<br />
veremiyorum diyorsanız bir yerlerde hata yapıyor olabilirsiniz.<br />
Vücudunuzda meydana gelen bazı değişimler kilo verme sürecinizi<br />
zorlaştırıyor olabilir. Peki bunlar neler mi? Birlikte göz atalım;<br />
İŞTE 15 NEDEN…<br />
Diyetisyen Ezgi Şen<br />
dytezgisen<br />
NYX<br />
50
Sağlık<br />
1) Hormonel Bozukluklar<br />
Hormonlar, vücudun sağlıklı bir şekilde ve organların<br />
uyum içerisinde çalışmasını sağlayan; vücuttaki<br />
sistemleri dengede tutan kimyasal özellikteki<br />
maddelerdir. İnsülin,leptin, tiroit bunun yanında<br />
kortizol, ghrelin, aldesteron gibi hormonlar vücutta<br />
dengeyi sağlarlar. Vücutta hormonal bir bozukluk<br />
meydana geldiğinde metabolizma bu durumdan<br />
etkilenir ve kilo vermek güçleşir.<br />
Bunun yanında anormal derecede iştah artışları,<br />
açlık ve tokluk mekanizmasında görülen bozukluklar,<br />
uyku bozuklukları, vücutta meydana gelen şişkinlikler<br />
gözlemlenebilir.<br />
4) Hipotiroidi<br />
Metabolizmayı kontrol eden, boynun ön kısmında<br />
bulunan; birçok hormonu üreten ve salımını sağlayan<br />
tiroit hormonudur. Hipotiroidi durumunda vücutta<br />
yeterli miktarda tiroit hormonu üretilememekte ve<br />
metabolizma yavaşlamaktadır. Böylelikle metabolizma<br />
yavaşladıkça bireyin kilo vermesi de zamanla<br />
zorlaşmaktadır.<br />
2) Polikistik Over Sendromu (PCOS)<br />
Kadınlar arasında sıklıkla görülen polikistik over<br />
sendromu(PCOS), metabolik bir bozukluktur. Kişinin<br />
adet döngüsünde düzensizlik ve uzamış periyodlar<br />
gözlemlenebilir. PCOS ile birlikte akne ve tüylenmede<br />
artış, obezite çok sık görülmektedir. Kilo artışına etki<br />
eden en önemli nokta; pcos ile birlikte bazı bireylerde<br />
insülin direncinin meydana gelmesidir. Bu şekilde<br />
kişide kilo vermek oldukça zorlaşabilir.<br />
3) Anemi<br />
Toplumumuzda çok sık görülen demir eksikliği kilo<br />
vermeyi zorlaştıran bir diğer etmendir. Vücutta demir<br />
seviyeleri düşükken, metabolizma yeteri kadar enerji<br />
toplayamaz. Bunun doğrultusunda sürekli halsizlik,<br />
yorgunluk gibi problemleri beraberinde getirir.<br />
Böylelikle demir eksikliği hormonal dengesizliğe yol<br />
açarak, kilo vermeyi zorlaştırır.<br />
5) İnsülin Direnci<br />
Hızla artan kilo, bel çevresinde yağ birikimi,<br />
açlığa tahammülün azalması, şeker ve tatlı krizleri<br />
beraberinde birçok kronik hastalığı getirebilir.<br />
Bunlardan bir tanesi de insülin direncidir. İnsülin<br />
direncinde kilo kolay kazanılırken, zor kaybedilir.<br />
NYX<br />
51
6) D vitamini eksikliği<br />
D vitamini eksikliğinde metabolizma yavaşlar ve<br />
bununla birlikte kilo vermemiz zorlaşır. D vitamini<br />
eksikliğinde aynı zamanda kemik ve kas erimesi<br />
gözlemlenebilir.<br />
7) Psikolojik olarak diyet yapmaya<br />
hazır olmamak<br />
Kilo verilemeyen zamanların en belirgin özelliği<br />
bireyin istekli ve iradeli olmamasıdır. Başkaları kilo<br />
vermesini söylüyor ve istiyor diye diyete başlamak<br />
diyet sürecindeki başarının önündeki en büyük<br />
engellerden sadece birisidir.<br />
8) Psikolojik baskı altında hissetmek<br />
Diyet sürecinde bireyler kendilerini diyetisyenlerine<br />
karşı baskı altında hissedebilirler. Bu süreç sabır,<br />
özveri ve disiplin gerektiren bir süreçtir. Birey bu<br />
kurallara bağlı kalmak adına kendisi üzerinde büyük<br />
bir psikolojik baskı hissedebilir. Bunu minimuma<br />
indirgeyerek diyet sürecinden keyif almayı<br />
denemelidir.<br />
9) Çevresel Faktörler<br />
Beslenme ve diyet sürecinin gidişatını belirleyen en<br />
önemli etmenlerden bir tanesi çevresel faktörlerdir.<br />
Kişiler fizyolojik olarak açlık hissetmeden, zevki<br />
olarak yemek yemeye yönelmektedir. Bunun en<br />
önemli sebebi ise; besinlere ulaşılabilirlik arttıkça<br />
doğru orantılı olarak besin tüketimininde artmasıdır.<br />
Her köşe başında yer alan fast food restoranları,<br />
abur cubur çeşitlerinin fazlalığı ve gittikçe artan<br />
porsiyonlar kişilerin diyetlere uyum süreçlerini<br />
zorlaştırmaktadır. Çevredeki bireylerin “bir kereden<br />
bir şey olmaz, ye gitsin” baskıları karşısında bu sürece<br />
uyum zorlaşmaktadır<br />
10) Fiziksel olarak aktif olmamak<br />
Gün geçtikçe pasifleşen toplum, bilgisayar ve<br />
televizyon karşısında daha çok vakit harcamaya<br />
başladı. Minimum hareket ile birlikte işlerini<br />
halletmeyi alışkanlık haline getirdi. Böylelikle<br />
harcanan kaloriler azaldı, kas kitlelerinde kayıplar<br />
yaşanmaya başlandı. Bu sorunun üstesinden<br />
gelebilmek adına fiziksel olarak aktif olunmalı ve<br />
sürekli olarak devam ettirilebilecek bir spor dalına<br />
yönelinmelidir.<br />
NYX<br />
52
Sağlık<br />
14) Yetersiz Su Tüketimi<br />
Diyet sürecinde bol su tüketme, kilo vermeye<br />
yardımcıdır. Yeterli su tüketimini sağlayarak<br />
tokluk hissini arttırmış olup vücuttaki kimyasal<br />
enzim hareketlerini arttırmış oluruz. Böylelikle<br />
metabolizmayı az ve sık uyararak devamlılık sağlarız.<br />
11) Öğünleri atlamak<br />
Diyet süreçlerinde yapılan en büyük hatalardan bir<br />
diğeri verilen öğünleri atlamaktır. Öğün atlandıkça<br />
kan şekerinde dengesizlikler meydana gelmektedir.<br />
Uzun süreli bir açlık sonrası yapılacak olan öğün daha<br />
fazla yemek yemeyi de beraberinde getirmektedir.<br />
Böylelikle kişinin diyet sürecinde ki iradesini kontrol<br />
altına alması zorlaşacaktır. Uzun süre aç kalarak<br />
vücudun çalışma hızının azalmasına ve depolama<br />
kabiliyetinin artmasına sebep olacaktır.<br />
12) Mide kapasitesinin zamanla<br />
genişlemesi<br />
Kilo verememenin diğer nedenlerinden birisi;<br />
kişinin mide kapasitesinin geniş olmasıdır. Zayıflama<br />
diyetlerinde ilk hedef mide kapasitesinin azaltılarak<br />
fazla yemenin önüne geçilmesidir. Ancak bireyler<br />
burada mide hacmini genişleten gazlı içecekleri<br />
hesaba katmazlar. Bunun için atılacak en önemli<br />
adımlardan biri bu gazlı içecekleri azaltmak, sindirime<br />
yardımcı bitki çaylarını tüketmektir.<br />
13) Light ürünleri<br />
sınırsız tüketmek<br />
Diyet sürecinde kalorisi<br />
azaltılan (light ürünlerin)<br />
tüketiminin sınırsız olduğu<br />
düşünülmektedir. Kişiler<br />
diyet ürünler tüketirken<br />
bunların kalorisi olduğunu<br />
düşünmeyip sınırsız bir<br />
şekilde tüketebilirler. Bu<br />
yüzden fazla kalori alımına<br />
sebep olabilirler.<br />
15) Uyku Düzensizliği<br />
Uykusuzluk, vücut yağ depolarını ve iştah<br />
mekanizmasını kontrol eden leptin ve ghrelin<br />
hormonlarının salınımında sorunlara yol açabilir.<br />
Uykusuzluk ile birlikte iştahı ve besin alımını<br />
tetikleyen; ghrelin hormonunun seviyeleri<br />
artmaktadır. Uykusuzluk ile birlikte açlık duygusunu<br />
baskılayan; leptin hormonu seviyeleri azalmakta ve<br />
açlık duygusu bastırılamamaktadır.<br />
BAHANELER KALORİ YAKMAZ,<br />
ŞİMDİ TAM SIRASI!<br />
ÜŞENME, ERTELEME, VAZGEÇME!<br />
ZAMANIM YOK DEME!<br />
BUGÜN BAŞLA!<br />
NYX<br />
53
2022 PIRELLI TAKVİMİ’NİN<br />
KAMERA ARKASI GÖRÜNTÜLERİ<br />
İLK KEZ ORTAYA ÇIKTI<br />
Pirelli’nin artık efsaneleşen ve her yıl<br />
merakla beklenen takviminin, ünlü<br />
müzisyen, söz yazarı ve fotoğrafçı<br />
Bryan Adams’ın imzasını taşıyan<br />
2022 edisyonunun kamera arkası<br />
görüntüleri ortaya çıktı. Fotoğraf<br />
çekimlerini Adams’ın Los Angeles ve<br />
Capri’de gerçekleştirdiği 2022 Pirelli<br />
Takvimi’nde müzik dünyasının en<br />
önemli yeteneklerinden bazıları rol<br />
alıyor.<br />
NYX<br />
54
Yaşam<br />
Bu yıl 48’incisinin çekimleri Kanadalı Rock<br />
şarkıcısı, şarkı sözü yazarı ve fotoğrafçı Bryan<br />
Adams tarafından Los Angeles ve Capri’de<br />
gerçekleştirilen 2022 Pirelli Takvimi’nin<br />
kamera arkası görüntüleri ilk kez ortaya çıktı.<br />
2022 Pirelli Takvimi’nin başlığı “On The<br />
Road” (“Yollarda”) olurken, bu yılki edisyon<br />
farklı milliyetler, müzik türleri, yaş grupları ve<br />
değişik mesleki deneyimlere sahip sanatçıları<br />
bir araya getiren bir yolculuk niteliği taşıyor.<br />
Müzik dünyasından 10 ünlü isim<br />
yer alıyor<br />
Cher, Grimes, Jennifer Hudson, Normani, Rita Ora, Bohan<br />
Phoenix, Iggy Pop, St. Vincent ve Kali Uchis’in çekimleri Los<br />
Angeles’taki Palace Theatre ve Chateau Marmont oteli ile<br />
şehrin sokaklarında gerçekleştirildi. Saweetie’nin fotoğrafları<br />
ise Capri’deki Hotel La Scalinatella’da çekildi.<br />
Covid-19 salgını sebebiyle 2021’de askıya alınan Pirelli<br />
Takvimi, her yıl olduğu gibi sonbaharda, Kasım ayında<br />
tanıtılacak “On The Road - Yollarda” başlığıyla 2022’de geri<br />
dönecek.<br />
NYX<br />
55
BEYMEN CLUB ANKARA,<br />
ARMADA MAĞAZASI AÇILDI...<br />
Beymen Club, yeni mağazasını Ankara Armada AVM’de açtı.<br />
Bugüne kadar açılmış olan<br />
en büyük BEYMEN Club<br />
mağazası olma özelliği ile 529<br />
metrekarelik alanda kadın<br />
ve erkek olmak üzere iki ayrı<br />
katta hizmet veren mağazada,<br />
hazır giyimden ayakkabıya,<br />
çantadan aksesuara farklı ürün<br />
kategorilerinde en yeni Beymen<br />
Club koleksiyonları moda<br />
tutkunları buluşuyor.<br />
Marmara Park, Espark ve TerraCity AVM’leri<br />
%100 Yenilenebilir Enerji Kullanıyor<br />
ECE Türkiye yönetiminde bulunan Marmara Park, Espark ve<br />
TerraCity alışveriş merkezleri, kullandıkları elektriği yerli ve milli yeşil<br />
enerji sertifikası YEK-G ile belgelendirdi.<br />
Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan ECE Türkiye Tesisler<br />
Yönetimi Müdürü Hakan Kaya, “Yönetimimizde bulunan alışveriş<br />
merkezlerinde misafirlerimizin ihtiyaçlarına yanıt vermenin yanı<br />
sıra topluma, doğaya ve çevreye karşı sorumluluklarımızı da dikkate<br />
alarak hareket ediyoruz. ECE Türkiye olarak sürdürülebilirlik<br />
konusu her zaman ana gündem maddelerimiz arasında yer aldı.<br />
Yönetmekte olduğumuz Marmara Park, Espark ve TerraCity<br />
AVM’lerinin yeşil enerji sertifikaları almaya hak kazanması da bu<br />
yöndeki çalışmalarımızın bir sonucu. Temmuz ayından itibaren<br />
elektrik tüketiminden kaynaklı karbon emisyonumuzu sıfırladık.<br />
YEK-G sertifikasıyla birlikte, Zorlu Enerji üzerinden tedarik ettiğimiz<br />
enerjinin yenilenebilir kaynaklardan üretildiği kanıtlanmış oldu.<br />
Müşterilerimizin güvenli ve sağlıklı ortamlarda keyifli bir alışveriş<br />
deneyimi yaşamaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.<br />
NYX<br />
56
Moda<br />
Erenköy’de yepyeni bir deneyim alanı:<br />
Boyner Cadde<br />
Boyner, Erenköy’de açtığı 5 katlı mağazası ile geleceğin deneyim mağazacılığını İstanbul’a getiriyor.<br />
Beş duyumuzun ötesine hitap eden teknolojiyi yaratıcılıkla harmanlayan ve tüketici deneyimini yaşam<br />
deneyimi haline getiren Boyner Cadde, “minimum atık, minimum israf” ve “maksimum mutluluk”<br />
hedefliyor. Müşterilerine sürdürülebilir, doğa dostu, yaratıcı, yenilikçi, samimi, doğal bir atmosfer ve<br />
sporla iç içe yaşam alanı sunuyor.<br />
SANATLA İÇ İÇE BİR YAŞAM ALANI<br />
Global trendler, tüketicilerin değişen beklenti ve<br />
alışveriş alışkanlıkları merkeze alınarak tasarlanan<br />
Boyner Cadde, aynı zamanda sokak sanatçılarına,<br />
sporculara, gençlere ve foodie’lere kendilerini ifade<br />
edebilecekleri dev bir platforma dönüşüyor.<br />
Dış ve iç dizaynında graffiti sanatçılarına alan<br />
açan mağazada, dış cephede dev bir LED ekran,<br />
mağaza içinde ise biri 6 metre ve diğeri ise 14<br />
metre uzunluğunda iki dijital ekran yer alıyor. Bu<br />
ekranlar, yeni medya sanatçıları Decol’ün yaşayan<br />
enstalasyonlarına ev sahipliği yapıyor.<br />
Dış cephesi Mural İstanbul’un graffiti sanatçılarına<br />
tuval olan mağaza aynı zamanda kendini keşfetmek<br />
isteyenler için yepyeni kapılar aralıyor. Sokakla iç<br />
içe olan ve sokak sanatını perakendeyle buluşturan<br />
Boyner Cadde, aynı zamanda Deniz Sağdıç’ın atık<br />
denimlerle yaptığı tablo ve oturma grubunu, ünlü<br />
ressam Mehmet Sinan Kuran’ın muhteşem renk ve<br />
detaylar barındıran eserinin yanında Gürat Öztürk’ün<br />
maksimal origami tasarımlarını doğal ve çabasız bir<br />
şekilde bir araya getiriyor.<br />
ÇAMURDAN: “SADECE BİR MAĞAZA DEĞİL, BİR<br />
YAŞAM ALANI TASARLAMAK İSTEDİK”<br />
Boyner Cadde ile geleceğin mağazacılık konseptini<br />
hayata geçirdiklerini belirten Boyner Büyük<br />
Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan sözlerine<br />
şöyle devam etti: “Müşteri deneyimini en öne koyan<br />
Boyner Cadde’de “geleceğe dönüyor”, geleceğin<br />
deneyim mağazacılığını bugüne getiriyoruz. Boyner<br />
Cadde’nin hem bizim için hem de perakende sektörü<br />
için bir milat olduğunu düşünüyoruz. Doğa dostu,<br />
sürdürülebilir bir yaklaşımla birlikte teknoloji, sanat<br />
ve sporu odağına alan Boyner Cadde ile sadece bir<br />
mağaza değil, sokakla iç içe yaşayan samimi bir yaşam<br />
alanı tasarlamak istedik.”<br />
NYX<br />
57
“Kadınlar Her Yerde” Diyen Lezita’dan<br />
Eşitlik İçin “Görsel Dil Dönüşümü” Hareketi<br />
Hayatın her alanında cinsiyet eşitliğini savunan Lezita toplumsal değişimde görsel iletişimin önemini<br />
vurgulayan bir hareket başlattı. Tüm iş birimlerindeki uyarı levhalarını değiştiren Lezita, bu uyarı levhalarının<br />
tamamına kadın piktogramları ekledi. Bu alanda bir ilki gerçekleştiren Lezita toplumun hafızasını, düşünme<br />
şeklini etkileyen unsurlardan biri olan uyarı levhalarının görsel dilindeki erkek egemenliğinin değiştirilerek<br />
“eşitlik” vurgusunun kalıcı şekilde uygulanmasını amaçlıyor.<br />
Uyarı levhalarının tamamına kadın<br />
piktogramları eklendi<br />
Toplumsal dönüşüm ve gelişimin öncüsü kadınların<br />
hayatın her alanında var olduğunu, ancak pek çok<br />
alanda kadınların varlığının görmezden gelindiğini<br />
belirten Lezita Pazarlama Müdürü Besime Bakiler<br />
“Lezita ailesi olarak “Kadınlar Her Yerde var” diyor,<br />
tüm iş birimlerimizde daha çok kadına istihdam<br />
sağlayabilmek adına İnsan Kaynakları departmanımızla<br />
eşitliğin sağlanması yönündeki politikalarımızı sürekli<br />
güncelliyoruz. Toplam çalışanlarının yüzde 36’sı<br />
kadınlardan oluşan bir şirket olarak, eşitlik konusunda<br />
toplumsal bilincin oluşmasında, konuştuğumuz dil<br />
kadar görsel dilin de öneminin bilincindeyiz. Eşitlik<br />
anlayışımızı tüm iş alanlarımızda göstermek amacıyla<br />
başlattığımız “Görsel dil dönüşümü” hareketi ile<br />
birimlerimizdeki tüm levhaları yeniledik. Bu uyarı<br />
levhalarının tamamına kadın piktogramları ekledik”<br />
diye konuştu.<br />
“İleriye doğru atılan her küçük adım büyük<br />
etkilerin başlangıcıdır”<br />
Öncülüğünü yaptıkları “görsel dil dönüşümü”<br />
kapsamında tüm şirketleri, ofisleri, dükkânları,<br />
fabrikaları, özel ve kamu kuruluşlarını uyarı<br />
levhalarına kadınları eklemeye davet ettiklerini<br />
anlatan Bakiler “Davetimize farklı sektörlerden pek<br />
çok şirket ve kuruluştan geri dönüş aldık.<br />
Söz konusu şirketlere dönüşüme dahil olmaları<br />
için destek verdik. Ayrıca daha geniş bir kitlenin bu<br />
önemli harekete katılabilmesi için https://uyariyoruz.<br />
com/ internet sitesini oluşturarak şirketlerin ihtiyaç<br />
duydukları İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) levhalarına<br />
ulaşıp uygulamalarına katkıda bulunduk. İleriye doğru<br />
atılan her küçük adımın büyük değişimlerin, etkilerin<br />
başlangıcı olduğuna inanıyoruz. İşte bu yüzden herkesi<br />
görsel dilde de değişime davet ediyoruz” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
NYX<br />
58
Moda<br />
NetWork’ten İlham Verici<br />
Yeni Mağaza Konsepti<br />
NetWork, yeni nesil mağazacılık anlayışını yansıttığı mimari konseptiyle Zorlu Center’dan sonra<br />
şimdi de Cevahir AVM’de müşterilerine dünya standartlarında bir alışveriş deneyimi vadediyor.<br />
NetWork, 2021 yılının ilk çeyreğinde başlattığı heyecan verici dönüşüm<br />
hareketine hız kesmeden devam ediyor. Müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı<br />
hedefleyen NetWork, Zorlu Center’dan sonra şimdi de Cevahir AVM’deki 400<br />
metrekare mağazasını yenileyerek, modern ve rafine mağazacılık konseptini<br />
daha geniş kitlelerle buluşturuyor.<br />
Nude tonlar ve aydınlığı pekiştiren natürel materyallerin hakimiyetindeki<br />
tasarım, içeriye girdikleri anda misafirleri doğallığın pozitif etkisiyle baş başa<br />
bırakıyor. Yalın ve zarif çizgilere sahip dekorasyon ögeleri, güçlü detayların da<br />
eşliğiyle ilham verici bir atmosfer oluşturuyor. Modern bir “yaşam alanı” hissi<br />
veren mağaza, ulaşılabilir lüks kavramına estetik bir yorum katmanın yanı sıra<br />
mağazacılık dinamiklerini de dünya standartlarında bir boyuta taşıyor.<br />
AY Marka Genel Müdürü Barış Tezmen, yeni nesil mağazacılık anlayışı<br />
kapsamında gerçekleştirdikleri ilham verici projeler zincirini şöyle özetliyor:<br />
“Pandeminin etkisiyle büyük bir değişim sürecinden geçen mağazacılık<br />
sektörüne yepyeni bir soluk getirmek üzere, sene başında mağazalarımızda<br />
radikal bir dönüşüm hareketine imza atma kararı aldık ve müşterilerimize<br />
alışveriş sırasında kendilerini çok iyi hissedecekleri, ferah ve modern bir<br />
ortam yaratmayı amaçladık. İlk olarak Zorlu Center NetWork’te hayata<br />
geçirdiğimiz konsept, büyük beğeniyle karşılandı. Hemen ardından Cevahir<br />
AVM mağazamızda da aynı görsel estetiği müşterilerimizle buluşturduk.<br />
Zaman içinde bu yenilikçi tasarımı tüm mağazalarımızda uygulayacağız.”<br />
NYX<br />
59
NYX<br />
60
Angela Merkel<br />
Özgür Dünyanın Şansölyesi<br />
Veda Ediyor<br />
O. Suat Özçelebi / suat.ozcelebi@nyxmag.com<br />
Almanya sadece ülkesine değil, Avrupa ve Dünya<br />
siyasetine damgasını vurmuş şansölyesine veda<br />
ediyor: Angela Merkel’e…<br />
2005 yılından itibaren dört kez üst üste Başbakan<br />
seçilmeyi başaran Merkel, Almanya’yı daha güçlü<br />
bir ülke yaparken bir yandan da toplumsal refahın<br />
artmasına aracılık etti. Sadece Almanya’yı değil,<br />
kriz içindeki Avrupa Birliği’ni de yönetmeyi başardı.<br />
Herkes tarafından ısrarla vurgulanan pragmatizmi<br />
1989’da başlayan uzun siyasi hareketi boyunca<br />
ona eşlik etti. Economist son sayısında bir enkaz<br />
bıraktı manşetiyle kapaktan gördüğü Merkel’i siyasi<br />
yaşamı boyunca da birçok kez kapağına taşımıştı.<br />
Hatta onu geçmişte özellikle izlediği mülteci<br />
politikası nedeniyle “Vazgeçilmez Avrupalı” olarak<br />
bile selamladı. Sola ya da sağa göz kırpan farklı<br />
politika seçimleri nedeniyle bukalemuna benzetilen<br />
Merkel’in, siyasi rakiplerini sessiz ve derinden<br />
hareket ederek bir akrep gibi yok ettiği de iddia<br />
edildi.<br />
Ayrılırken hakkında olumlu ve olumsuz birçok<br />
analiz yayınlanan Merkel, 7 Haziran 1954’de<br />
Hamburg’da doğdu. Lutheryen kilisesinde bir rahip<br />
olan babasının 1961’de Berlin Duvarı örülmeden<br />
çok önce Berlin’in doğusundaki bir kilisede<br />
görevlendirilmesi nedeniyle “komünist” bir ülkede<br />
büyüdü, eğitim aldı.<br />
2021’de artık sadece dünyanın en tanınmış<br />
politikacılarından biri değil, geçen ay<br />
gerçekleştirilen bir uluslararası ankette en saygı<br />
duyulan uluslararası politikacılardan biri olmayı<br />
da başardı. 26 Eylül’de gerçekleşen Almanya’daki<br />
parlamento seçimlerinden sonra siyasete görkemli<br />
bir biçimde veda eden Merkel’in göz kamaştıran<br />
siyasi serüveni kadar onu hayata hazırlayan<br />
adımlarını da anlatmaya başlayabiliriz.<br />
Siyasette çok hızlı adımlar atsa hatta bebekken<br />
erken konuşmaya başlasa da beş yaşına kadar<br />
yürümekte zorlandığını biliyoruz. Çocukken artistik<br />
patinajcı ve balerin olmak isteyen Merkel’in sporla<br />
arası iyi olmadı. Odasının duvarlarını donatacak<br />
kadar Pop şarkıcısı Chris Doerk hayranıydı. Ama<br />
aynı zamanda okulunda çok başarılıydı. Sınıfının<br />
en iyisiydi, arkadaşlarının kendisinden kopya<br />
çekmesine de izin verirdi. Gençlik yıllarında<br />
komünist gençlik organizasyonlarına katıldı. Bir<br />
komünist ülkede yaşarken genç yaşından itibaren<br />
dini inançlarını, dünya görüşlerini, hislerini ve<br />
tutkularını açık etmemeyi ve her koşulda poker<br />
suratlı olmayı bilmek zorunda kaldı. Adeta bir<br />
makine gibi sürekli hesaplayan, az-öz konuşan ve<br />
hissiz görünen hali daha sonra ileride kendisine<br />
pek çok defa eleştiri olarak yöneltilse de Merkel'i<br />
Merkel yapan ve uzun vadede ona kazandıran<br />
özelliklerden biri olduğu söyleniyor.<br />
Politika becerilerinin tohumları Özgür Alman<br />
Gençliği grubunda atıldı. Başbakan olduktan sonra<br />
gençlik dönemi ile ilgili çok fazla fotoğraf medyada<br />
paylaşıldı. Bunlar arasında yer alan çıplaklar<br />
kampındaki fotoğrafları çok ses getirdi. Ve kimsenin<br />
aklına bu fotoğraflara yayın yasağı koymak gelmedi.<br />
Çocukken kaval çalmayı seven, harçlığını çıkarmak<br />
için bir şeyler satan bir kız çocuktu. Üniversite<br />
masraflarını çıkarmak için barmaidlik yapmaktan<br />
da çekinmedi. İlerde siyasal yaşamına da damgasını<br />
vuracak olan mütevazilik, insanlarla kolay ilişki<br />
kurma yeteneği hayatının her döneminde ona eşlik<br />
etti. 23 yaşında evlendiği ilk eşi ve hep soyadını<br />
taşıdığı Ulrich Merkel ile yaşadıkları ev sadece 10<br />
metrekarelik bir odaydı. Banyo ve tuvaletin diğer<br />
öğrencilerle paylaşıldığı, bir yatak, iki yazı masası<br />
ve bir dolaptan ibaret odaya ayda 10'ar mark kira<br />
ödüyorlardı.<br />
NYX<br />
61
Angela Merkel<br />
Merkel’in çocukluğu, aile ilişkileri kendisi hakkında,<br />
ilerde atacağı adımlar ve vereceği kararlar<br />
konusunda fikir verecek nitelikte. Mutlu bir<br />
çocukluk, güçlü aile bağları… Büyükannesi ve babası<br />
Polonya'lı. Merkel de zaten kendisinin dörtte bir<br />
Polonya'lı olduğunu söylüyor. Kız kardeşi İrene<br />
Kasner terapist, erkek kardeşi Marcus Kasner<br />
bir kimyager ve üniversitede öğretim görevlisi.<br />
Babasıyla ama özellikle bir öğretmen ve siyasi<br />
olarak aktif bir kadın olan annesi ile ilişkisinin<br />
çok iyi olduğu belirtiliyor. Annesinin rahatsızlığı<br />
döneminde siyaseti bırakıp annesi ile ilgilenecek<br />
hatta G20 zirvesinden çıkıp annesinin evine bir<br />
doğum günü pastası ile gidecek kadar.<br />
Berlin Duvarı yıkıldığı zaman yaşıtları ellerine<br />
geçirdikleri her türden aletle duvarı yıkıyorken<br />
neden saunaya gittiği kendisine sorulduğunda<br />
verdiği “O gün perşembeydi ve ben perşembe<br />
günleri saunaya giderim.” yanıtı onu şansölyeliğe<br />
kadar götürecek özeliklerinin ipuçlarını da<br />
taşıyordu: Kendinden emin olmak, özgüven,<br />
soğukkanlılık, disiplin ve olguları çok yönlü analiz<br />
edebilmek.<br />
Merkel kendinden emin: “Sınır açıldıysa, bir daha<br />
kapanmasının çok zor olacağını tahmin ettim.”<br />
Kasner ailesini tanıyan bir hemşehrisi baba Kasner<br />
ve kızı Angela hakkında şöyle diyor: "Rahip Kasner<br />
kariyer odaklı bir insandı; kızı da öyleydi..."<br />
Berlin Duvarı yıkıldığı zaman yaşıtları<br />
ellerine geçirdikleri her türden aletle<br />
duvarı yıkıyorken neden saunaya<br />
gittiği kendisine sorulduğunda verdiği<br />
“O gün perşembeydi ve ben perşembe<br />
günleri saunaya giderim.” yanıtı<br />
onu şansölyeliğe kadar götürecek<br />
özeliklerinin ipuçlarını da taşıyordu:<br />
Kendinden emin olmak, özgüven,<br />
soğukkanlılık, disiplin ve olguları çok<br />
yönlü analiz edebilmek.<br />
1973 yılında üniversitede fizik öğrenimi görmek<br />
üzere Leipzig’e taşınıyor. 1986’da kuantum kimyası<br />
üzerine doktorasını yapıyor ve dereceyle bitiriyor.<br />
Üç yıl sonra Duvar yıkılıyor. Angela Merkel yavaş<br />
ve emin adımlarla Batı’ya geçiyor. Halen evli<br />
olduğu Joachim Sauer ile 1998’de evleniyor. Ancak<br />
tanışıklıkları 1984’e kadar uzanıyor. Bu, Sauer’in<br />
de ikinci evliliği, ilk evliliğinden iki oğlu var. Ancak<br />
Sauer de Merkel gibi özel hayatını koruyan, röportaj<br />
vermeyen, kimya alanında önemli bir akademisyen<br />
olarak mesleği haricindeki konularla ilgili basının<br />
karşısına çıkmayan biri.<br />
Duvar yıkıldıktan sonra siyasetin son derece önemli<br />
bir kulvar haline geldiğini gören Merkel, Günter<br />
Nooke'nin kurduğu ve merkez-sağ aktivistlerden<br />
oluşan 'Demokratik Uyanış' partisine üye oldu.<br />
Orada hızla yükseldi. Parti sözcüsü olarak<br />
Merkez-sağ partileri ve hareketleri birleştiren bu<br />
oluşumda tarafsız ve objektif bir tutum sergileyerek<br />
'moderatör' rolü üstlendi ve herkesi memnun<br />
edecek orta yollar bulmaya gayret etti.<br />
Merkel siyasete aslında “himaye” altında bir<br />
giriş yaptı. Bu onun iktidar basamaklarını çok<br />
hızlı tırmanmasına da aracılık etti. 1990 Federal<br />
seçimlerinde aday olduğu ülkenin en kuzeyindeki<br />
seçim bölgesi Stralsund – Nordvorpommern –<br />
Rügen’den milletvekili seçildi. Partisi Helmut Kohl<br />
liderliğinde iktidardaydı. Seçilir seçilmez Kadın<br />
ve Gençlik Bakanı olarak kabinede yer aldı. 1994<br />
seçimlerinden sonra kabinedeki yeri Çevre ve<br />
Nükleer Güvenlik Bakanlığı’ydı. Merkel, Kohl’ün<br />
kanatları altındaydı, siyasi kariyeri boyunca<br />
bakanlığa getirdiği en genç siyasetçi Merkel<br />
olmuştu, 36 yaşındaydı. Kohl ona, “küçük kızım”<br />
diyordu.<br />
Küçük Kızı ise siyasette sadakatin sınırlarını iyi bir<br />
satranç oyuncusu olarak çoktan çizmişti: 1998'de<br />
CDU'nun seçimi Sosyal Demokratlara kaybetmesi<br />
ile muhalefete kanadına geçen Kohl'ün kısa bir süre<br />
sonra 'bağış' adı altında gizli bir hesaba aktarılan<br />
parti fonlarını kendisi ve çevresindekiler için<br />
kullandığı ortaya çıktı.<br />
CDU tabanında tepkiler büyüdü ancak hiç kimse<br />
Kohl'e karşı bayrak açma cesareti gösteremedi. Tam<br />
tersine parti içerisinde skandalın üstü örtülmek<br />
istendi. İşte tam bu noktada Angela Merkel<br />
beklenmeyeni yaparak Frankfurter Allgemeine<br />
gazetesinde Kohl'ün içinde bulunduğu durumu<br />
tasvip etmediğini belirten bir başyazı kaleme aldı<br />
ve resmen Kohl'ü istifaya çağırdı. Halkın farklı<br />
kanatlardan siyasetçilerin takdirini toplayan Merkel<br />
kısa süre içinde parti genel sekreteri seçildi ancak<br />
yine de acele etmeyerek Kohl'ün koltuğuna hemen<br />
talip olmadı. Partisinin geçmişiyle de lideri Kohl<br />
ile olan tüm ilişkisini kesti. Skandalın kendisine<br />
bulaşmasına izin vermedi.<br />
NYX<br />
62
Angela Merkel<br />
Alman seçmeni için Merkel aynı zamanda sıkı bir futbol hayranı,<br />
evde yapacağı yemeği düşünen, Noel’de pişireceği ördeğin<br />
hazırlıklarıyla uğraşan, eşine alışveriş listesi hazırlayan, hafta sonunda<br />
eşi, iki üvey çocuğu ve torunlarıyla bizzat kendi hazırladığı yemeği yiyen<br />
bir başbakan Berlin'de her zaman gittiği süpermarkette, kasada ve hatta<br />
alışveriş arabasını yerine geri götürürken, tarifeli bir uçuşta uçakta<br />
karşılaşabileceğiniz kibirden uzak bir siyasetçiydi.<br />
Bu tutumu ilerdeki gerektiği yerde esnek,<br />
pragmatist ama her zaman demokrat bir noktada<br />
duran muhafazakar siyaset anlayışının da ipuçlarını<br />
taşıyor. Nükleer santrallardan vazgeçerken,<br />
Almanya’ya mültecileri kabul ederken, Yunanistan<br />
ve Euro bölgesi krizleri yaşanırken, ülkeyi Sanayi<br />
4.0 hamlesine taşırken de örnek davranışlar<br />
sergiledi. Eşcinsel evliliklere bir yandan hayır<br />
derken parlamentodan geçmesinin yolunu da açtı.<br />
Almanya’yı AB’nin yöneticisi yaparken dünyadaki<br />
ağırlığını artırırken ABD ve Rusya karşısındaki<br />
kararlığıyla, uzlaşma sanatının inceliklerini de hep<br />
gösterdi. AB içinde onun istemediği neredeyse<br />
hiçbir düzenleme yapılamadı, zora düşen ülkeler,<br />
bankalar, firmalar çareyi onda aradı. ABD, Rusya<br />
ve Çin başta olmak üzere herhangi bir konuda AB<br />
ile görüşmek, müzakere etmek veya anlaşmalar<br />
yapmak isteyen aktörler önce onunla görüştü.<br />
Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu her fırsatta<br />
açıklamaktan geri durmadı. Fakat birçok AB üyesi<br />
Türkiye’ye karşı sertleşirken onları sakinleştiren<br />
hep Merkel Almanya’sı oldu.<br />
Eylül 2005 seçimlerinde yalnızca yüzde 1 farkla<br />
Schröder'i geçen Merkel büyük koalisyon hükümeti<br />
kurarak Almanya'nın ilk kadın şansölyesi oldu.<br />
Merkel şansölye seçildiği gün bir konuşma yaparak<br />
yıkılan duvara atıfta bulundu ve şunları söyledi:<br />
"Berlin'deki duvar yıkıldığında bu bana inanılmaz<br />
fırsatlar ve yeni bir başlangıç sunmuştu. Ben<br />
de şimdi bu ülkenin tüm vatandaşlarına benzer<br />
fırsatları sunarak ülkeme borcumu ödemek<br />
istiyorum." Almanların ona başta taktığı Mutti<br />
(anne) lakabını aşarak güvenilir bir kişi imajı yarattı.<br />
Son aylarda yapılan araştırmalara göre Alman<br />
halkının en az yarısı bu borcu ödediğini düşünüyor.<br />
Almanlar yüzde 40’lara varan oranlarda Merkel’i<br />
özleyeceğini söylüyor.<br />
Alman seçmeni için Merkel aynı zamanda sıkı bir<br />
futbol hayranı, evde yapacağı yemeği düşünen,<br />
Noel’de pişireceği ördeğin hazırlıklarıyla uğraşan,<br />
eşine alışveriş listesi hazırlayan, hafta sonunda<br />
eşi, iki üvey çocuğu ve torunlarıyla bizzat kendi<br />
hazırladığı yemeği yiyen bir başbakan. Berlin'de<br />
her zaman gittiği süpermarkette, kasada ve hatta<br />
alışveriş arabasını yerine geri götürürken, tarifeli bir<br />
uçuşta uçakta karşılaşabileceğiniz kibirden uzak bir<br />
siyasetçiydi.<br />
Resmi olmayan basın toplantılarında çok şakacı,<br />
gözleri ışıldayan ve tüm odayı kahkahaya boğan<br />
biri olduğu konuşulan Merkel için eski Alman<br />
Federal Meclisi Üyesi Wolfgang Bosbach şöyle<br />
söylüyor: “Rahatladığında çok komik ve esprili<br />
biri oluyor. Ama toplumun bunu öğrenmesinden<br />
utandığını hissediyorum. Çok iyi bir espri anlayışı<br />
var ama kameralar kayda girdikten sonra bunu<br />
göremezsiniz.”<br />
Merkel sıkı bir serbest piyasa taraftarı ve<br />
özgürlükçü olarak anılırken aynı zamanda sendikal<br />
hakların büyük bir savunucusu ve iş verenler<br />
ile çalışanların eşit olarak görüldüğü bir sosyal<br />
düzenin kurulumunda büyük rol oynamış vicdanını<br />
unutmayan bir sağcı olarak da değerlendiriliyor.<br />
Almanya’daki göçmenler/mültecilere karşı<br />
“Willkommenskultur” (Hoşgeldin kültürü) ve<br />
Müslümanlar için ortaya koyduğu kapsayıcı<br />
politikalar ve yerleşik kanaatlere karşı çıkan<br />
tutumunu şu güzel örnek net bir biçimde ortaya<br />
koyuyor: Aynı kabinede yer aldığı CSU’dan İçişleri<br />
Bakanı Horst Seehofer’in “İslam Almanya’ya ait<br />
değildir” açıklamasına tam tersi bir yanıt verebilmiş<br />
ve “İslam Almanya’ya aittir” demişti.<br />
NYX<br />
63
Angela Merkel<br />
Almanya’nın cam tavanı yıkmış<br />
ilk kadın Şansölyesi Angela Merkel,<br />
4 kez üst üste kazandığı Başbakanlığın<br />
ardından partisinin Sosyal Demokratlara<br />
(SPD) az bir farkla kaybettiği son seçimle<br />
Şansölyeliğe hüzünlü bir biçimde<br />
veda ediyor.<br />
Herkesin üzerinde hem fikir olduğu konulardan biri<br />
de şu: Gücü siyasetin hizmetinde kullanmasını bilen<br />
bir kadın politikacı olarak, hiçbir kişi, grup ya da<br />
kesime bir çıkar sağlamadı. İsmi istikrar ile özdeşleşti.<br />
Merkel ismi birçokları için ılımlılık, sağduyu,<br />
uzlaşma, soğukkanlılık, ciddiyet, mütevazilik<br />
anlamına gelirken kimileri için risk almaktan<br />
kaçmak, kemer sıkma, duygusuzluk, hayal gücü<br />
eksikliği ve statükoculuk anlamına geldi. Ama<br />
merkez sağı özellikle “Andenpakt” olarak adlandırılan<br />
bir yaşlı erkekler kulübü Hıristiyan Demokrat<br />
Birlik'in (CDU) başında büyük bir değişimi de sağladı,<br />
partisini kadınlara daha çok açtı adeta yeni yüzyıla<br />
hazırladı. O bir söyleşisinde açıkça şöyle dedi: "Ben<br />
bir feministim. Hepimiz feminist olmalıyız."<br />
Almanya’nın cam tavanı yıkmış ilk kadın Şansölyesi<br />
Angela Merkel, 4 kez üst üste kazandığı<br />
Başbakanlığın ardından partisinin Sosyal<br />
Demokratlara (SPD) az bir farkla kaybettiği son<br />
seçimle Şansölyeliğe hüzünlü bir biçimde veda<br />
ediyor.<br />
Bu sonuç Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin<br />
en ağır yenilgisi. Ancak çelişkili de görünse belki de<br />
yeniden bakacakları yer artık belli: Angela Merkel<br />
siyasal serüveni… “Zamanın ruhunu” kavrayan, her<br />
şeye rağmen popülizmi, hamaseti reddeden ılımlı,<br />
rasyonel, demokrat bir duruş.<br />
Kaynaklar: Deutche Welle, BBC Türkçe, Euronews,<br />
The Guardian, T24, Hürriyet haber siteleri, New Statesman,<br />
The Economist dergilerinden haber ve yorum yazıları.<br />
NYX<br />
64
Angela Merkel<br />
Ne istediğini bilen kararlı bir stil:<br />
Renkli Ceketler<br />
Merkel yıllardır giyim tarzını hiç değiştirmedi. Yurtiçi ve yurtdışı temaslarında hep pantolon ceket<br />
takımlarıyla görüyoruz. Genelde siyah pantolonu tercih edip, üzerine maviden, fuşyaya, sarıdan<br />
yeşile adeta renk kataloğundaki tüm renkleri kullandığı renkli ceketleri ile tanınıyor.<br />
Üç ya da dört düğmeli, vatkalı, bele oturan, önünde iki cebi ya da göğsünde tek cebi olan artık<br />
ikonikleşen renkli ceketleri Alman tasarımcı Bettina Schoenbach tarafından özel olarak hazırlanıyor.<br />
Ceketlerin fiyatının kumaşına göre yaklaşık 1500 Euro olduğu söyleniyor. Özel davetler için de yine<br />
bir Alman modacı olan Anna von Griesheim'i tercih ediyor. Yurtiçi toplantılarında daha sakin tonları<br />
seçerken, uluslararası önemli toplantılarda canlı tonları tercih ediyor.<br />
Merkel'in saç tasarımı da geçtiğimiz Kasım ayında hayatını kaybeden Berlinli ünlü kuaför Udo Walz'a<br />
ait. Eskiden sönük ve basık saç modeli ile çok tepki alan Merkel, 2003 yılından beri Walz'ın hacimli<br />
bob kesimi sayesinde saç stili ile beğeni topluyor.<br />
NYX<br />
65
TREND<br />
ALARMI<br />
NYX<br />
66
NYX<br />
67
ETNİK<br />
DESENLER<br />
PANÇO<br />
ETRO<br />
GIZIA<br />
₺1495<br />
UZUN KOLLU TRİKO<br />
ZIMMERMAN<br />
ÇANTA<br />
DSQUARED2 / BEYMEN<br />
AYAKKABI<br />
MSGM / BEYMEN<br />
PANTOLON<br />
ALANUI / BEYMEN<br />
NYX<br />
68<br />
YÜZÜK<br />
MELİS GORAL JEWELRY<br />
MATISSE DIAMOND
Moda<br />
CHLOE / BEYMEN<br />
NYX<br />
69
PUL, PAYET,<br />
PARLAK<br />
KUMAŞLAR<br />
İŞLEMELİ T-SHIRT<br />
ALEXANDER McQUEEN<br />
DERİ TAYT<br />
PENTİ<br />
ELDİVEN<br />
DOLCE & GABBANA<br />
KÜPE<br />
BALENCIAGA<br />
NYX<br />
70<br />
BOT<br />
MSGM / BEYMEN
Moda<br />
DOLCE & GABBANA<br />
NYX<br />
71
HAYVAN<br />
BASKILARI,<br />
KAHVE<br />
TONLARI<br />
HAYVAN BASKILI MONT<br />
ALESSANDRA RICH / V2K DESIGNERS<br />
VAKKO<br />
YÜZÜK<br />
BOTTEGA VENETA / BEYMEN<br />
KÜPE<br />
MELİS GORAL JEWELRY<br />
LUNA<br />
ÇİZME<br />
AQUAZZURA / BEYMEN<br />
ETEK<br />
A.W.A.K.E. MODE<br />
NYX<br />
72<br />
ÇANTA<br />
A.W.A.K.E. MODE
Moda<br />
İPEKYOL<br />
NYX<br />
73
KABARIK KOLLAR<br />
JEANLER<br />
AYAKKABI<br />
DSQUARED2 / BEYMEN<br />
GÖMLEK<br />
ZIMMERMAN / BEYMEN<br />
KÜPE<br />
ALESSANDRA RICH<br />
V2K DESIGNERS<br />
VAKKO<br />
YÜZÜK<br />
ARİŞ PIRLANTA<br />
JEAN PANTOLON<br />
LEVI'S<br />
NYX<br />
74<br />
İÇ ÇAMAŞIRI / ID SARRIERI
Moda<br />
TOM FORD / BEYMEN<br />
NYX<br />
75
WESTERN<br />
ESİNTİLER<br />
KÜPE<br />
SALVATORE FERRAGAMO / BEYMEN<br />
KEMER<br />
BOTTEGA VENETA<br />
ELBİSE<br />
CHRISTOPHER ESBER / V2K DESIGNERS<br />
VAKKO<br />
BİLEZİK SET<br />
MON REVE<br />
WESTERN BOT<br />
ISABEL MARANT / BEYMEN<br />
NYX<br />
76<br />
CEKET<br />
ALESSANDRA RICH<br />
V2K DESIGNERS / VAKKO
Moda<br />
PARIS TEXAS / V2K DESIGNERS<br />
VAKKO<br />
NYX<br />
77
Sonbahar<br />
Sezonuna<br />
Merhaba<br />
NYX<br />
78
NYX<br />
79
ETRO PRE FALL 2021<br />
BOHEM BİR<br />
SONBAHAR<br />
Özgür ruhlu, yaratıcı ve romantik tasarımlardan oluşan Etro Pre Fall 2021 koleksiyonu,<br />
markanın haute-bohem havasını sezona taşıyor<br />
NYX<br />
80
Moda<br />
ETRO / BEYMEN<br />
NYX<br />
81
Markanın kreatif direktörü Veronica<br />
Etro’nun 70'lerin özgürlükçü ruhunu<br />
referans alarak tasarladığı Etro Pre<br />
Fall 2021 koleksiyonunda, Jimi Hendrix'in<br />
büyüleyici Psychedelia'sı hippi tasarımların<br />
ilham kaynağını oluşturuyor. Kürk yelekler<br />
çiçek baskılı mini elbiselerle ya da<br />
İspanyol paça kotlarla kombinlenirken,<br />
dış giyimlerde ise uniseks pançolar,<br />
geometrik desenli pelerinler ve patchwork<br />
oversize kabanlar öne çıkıyor. İkonik şal<br />
desenli parti elbiselerinden geniş kesim<br />
kadife pantolonlara, goblen kaftanlardan<br />
desenli kimonolara ve jakarlı yün hırkalara<br />
uzanan çok yönlü tasarımlar yer aldığı<br />
kolekisyonun aksesuar grubunda ise;<br />
maksi seyahat çantaları, renkli tote bagler,<br />
şal desen eşarplar ve işlemeli kemerler<br />
dikkat çekiyor.<br />
NYX<br />
82
Moda<br />
ETRO İstinye Park mağazasında,<br />
BEYMEN’lerde ve<br />
www.beymen.com adresinde<br />
NYX<br />
83
ŞEHRİN ROMANTİK<br />
İHTİŞAMI<br />
Şehrin mistik sokaklarında kaybolmaya hazırlanan Ipekyol Sonbahar-Kış 2021-2022<br />
Koleksiyonu, modern dokunuşların yanı sıra kusursuz tasarımlarıyla yeni mevsimi<br />
selamlıyor. Sonbahar-Kış mevsimini domine edecek siluetler ise düşen sonbahar<br />
yapraklarına uyum sağlıyor.<br />
NYX<br />
84
Moda<br />
Ton sür ton etkisine kapılan<br />
kırmızı pantolon ve bluzlar<br />
feminen şıklığı yansıtırken,<br />
ekru blazer ceket ve<br />
geniş yakalı gömlek ekru<br />
beyaz palazzo pantolon<br />
ile kombinlenerek tüm<br />
ilgileri üzerinize çekiyor.<br />
Mevsimin radarına giren<br />
yeni renk paletlerinden;<br />
morlar ve derin yeşiller<br />
zamansız klasiklerden<br />
baklava desenleriyle bir<br />
araya geliyor ve trikolarda<br />
veya eteklerde renkli bir<br />
görünüm sunuyor. Pötikare<br />
ve palto ve ceket takımı,<br />
çizgili gömleklerle tercih<br />
edildiğinde farklı desenlerin<br />
uyumunu yakalıyor.<br />
NYX<br />
85
NYX<br />
86
Moda<br />
Tarçın tonları, dökülen yapraklar ve<br />
şehrin dört bir yanından esen serin<br />
rüzgar… Yeniden şehirde buluşacağımız<br />
günlere ithafen hazırlanan Ipekyol<br />
Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu,<br />
doğal dokunuşların yanı sıra feminen<br />
formlarıyla ön plana çıkıyor. Ipekyol<br />
kadınının stiliyle uyuşacak denim on<br />
denimler, hayvan desenleri ve farklı<br />
renk kombinasyonlarının sürpriz<br />
buluşması Ipekyol kadınının kusursuz<br />
stiline eşlik ediyor.<br />
NYX<br />
87
DÜŞLER DİYARI<br />
Geçmiş ile günümüzü bir araya getiren feminen tasarımlar<br />
Machka Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu’nda bir araya geliyor.<br />
Şıklık kavramını blok renklerin gücü ile buluşturan naif dozu yüksek<br />
seçki, sofistike mevsimin kapılarını aralıyor.<br />
NYX<br />
88
Moda<br />
Feminen tasarımları<br />
eşsiz ince işçiliğiyle<br />
buluşturan Machka<br />
Sonbahar-Kış 2021-<br />
2022 Koleksiyonu,<br />
yeni mevsimi tüm<br />
naifliğiyle karşılıyor.<br />
70’lerden günümüze<br />
ulaşan referans<br />
noktalarını modern<br />
silüetler ile bir araya<br />
getiren koleksiyon<br />
seçkisi Machka<br />
kadınlarına asil bir<br />
şıklık vaat ediyor.<br />
NYX<br />
89
Farklı kumaş dokularının birleşiminden<br />
oluşan pili detaylı siyah kalem etek ve<br />
yelek görünümlü füme renkli trikolar<br />
klasik olduğu kadar zamansız silüetler<br />
yaratıyor.<br />
NYX<br />
90
Moda<br />
Machka Sonbahar-Kış 2021-2022<br />
NYX<br />
91
RAHATLIK VE ZERAFETİ<br />
HARMANLAYAN<br />
TASARIMLAR!<br />
Brunello Cucinelli, 2021 Sonbahar Kış sezonunda<br />
rahatlık ve zarafeti harmanlayan, çok yönlü ve<br />
zamansız, minimalist ve rafine tasarımlara imza atıyor.<br />
NYX<br />
92
Moda<br />
Zamansız tonlarda bir<br />
renk paletine odaklanan<br />
koleksiyonda, uyumlu renkli<br />
dokunuşlar sunan pastel<br />
tonlar, ilk bakış etkisini<br />
hissettiren net ve parlak<br />
renkler dikkat çekiyor.<br />
Grinin nüansları farklı<br />
dokularda birbirini takip<br />
ederken, rahatlatıcı kar<br />
beyazıyla dönüşümlü olarak<br />
kullanılıyor. Rahatlatıcı krem<br />
tonlar, zarif bejler ve kızıl<br />
kahvenin sakinleştiren tonları<br />
ise tasarımlara doğal bir<br />
zarafet katıyor.<br />
NYX<br />
93
NYX<br />
94
Moda<br />
Koleksiyondaki pantolonlar, yumuşak ve rahat<br />
hacimleri ile çağdaş görünümler yaratıyor.<br />
Kesimlere ve detaylara gösterilen özen,<br />
kullanılan malzemeler ve özel dokularla<br />
öne çıkıyor. Günün her anı için ideal görünüm<br />
sunan midi ve kalem etekler, minimal çizgiler<br />
ve feminen yırtmaçlarla karakterize ediliyor.<br />
Flanel, organze veya tülden hazırlanan<br />
yumuşak hacimli ve pilili etekler ise İngiliz<br />
battaniyelerinden ilham alan tiftik işlemelerle<br />
süsleniyor.<br />
Şehrin güncel stil kodlarını belirleyen Brunello<br />
Cucinelli 2021 Sonbahar Kış Koleksiyonu, çok yönlü<br />
ve zamansız tasarımları ile Brunello Cucinelli<br />
İstinyePark Butik, BEYMEN’ler ve www.beymen.com<br />
adresinde exclusive olarak moda tutkunlarıyla<br />
buluşuyor.<br />
NYX<br />
95
Zamansız Stil!<br />
CANSUXI, kendi tarzını özgün bir biçimde yansıtmak isteyenler için duyarlı ve<br />
mevsimsiz bir moda kavramı sunuyor.<br />
Anadolu, Yunan ve Akdeniz uygarlıklarının yüz yıllardır harmoniyle birbirini<br />
besleyen kültürlerinden ilham alan, yalın, nefes alan yüksek kaliteli kumaşların<br />
kullanıldığı tasarımlar CANSUXI’de öne çıkıyor. İnsan doğasının her daim bağımsız<br />
olma arzusunu tasarım felsefesine taşırken çevreye duyarlı adımlar atmaya özen<br />
gösteren marka, ağırlıklı olarak kullandığı cupro’nun (vegan ipek) yanı sıra keten,<br />
viskon, ipek kumaş seçimleriyle dikkat çekiyor.<br />
NYX<br />
96
Moda<br />
Abartısız, yalın, göz alıcı<br />
ve birkaç anahtar parça ile<br />
bütün seneye yayılabilecek<br />
bir stil yolculuğu sunan<br />
"Mediterranean Breeze”<br />
koleksiyonu, sonbahar<br />
sezonuyla birlikte pastel<br />
ve toprak tonlarında yeni<br />
parçaların eklenmesiyle<br />
zenginleşecek.<br />
NYX<br />
97
Bu Sonbahar Beymen Club’ın<br />
Yol Arkadaşları Büşra Develi ve<br />
Birkan Sokullu…<br />
Beymen Club, DNA’sındaki keşfetme ruhundan hareketle, bu sonbahar yollarda…<br />
Bir yandan doğayla uyum içinde kalmak, diğer yandan kendi sınırlarımızı<br />
keşfetmek, bilinmeyene yelken açmak istiyoruz. Yolculukların sonu yok;<br />
her yeni keşif, bizi bir sonrakine taşıyor. Ve pusulamızın yenilik olduğu<br />
bu yolculukta, Beymen Club soruyor; Şimdi nereye?<br />
NYX<br />
98
Moda<br />
Fotoğrafçı: Hunter & Gatti<br />
Styling: Ayça Elkap<br />
Bizler şehrin temposuna ayak<br />
uydururken; konserlere, sergilere,<br />
festivallere akarken, Beymen Club,<br />
kendimizi stilimizle ifade edebilmenin<br />
özgün formüllerini bir araya getiriyor.<br />
Yeni sezonda Şimdi nereye? sorusuyla<br />
çıktığı keşif yolculuğunda Beymen<br />
Club’a, iki ünlü yol arkadaşı eşlik<br />
ediyor: Büşra Develi ve Birkan Sokullu.<br />
Fark yaratan tarzları ve yeniliğe<br />
açık tavırlarıyla ilham veren Büşra<br />
Develi ve Birkan Sokullu, Beymen<br />
Club’ın bireysel ifadeye alan açan çok<br />
yönlü sonbahar koleksiyonunuyla,<br />
dünyaca ünlü fotoğraf duosu Hunter<br />
& Gatti’nin objektifi karşısında farklı<br />
karakterlere bürünüyorlar. Genç ve<br />
dinamik, cesur ve esnek, modern ve<br />
klas Beymen Club tasarımlarıyla,<br />
hem şehir hayatının kararlı ruhunu<br />
yansıtmaya, hem de doğanın yalın<br />
çağrısına kulak vermeye hazırlar.<br />
Çünkü “merak” ve “hareket” içimizdeki<br />
iki değişmez unsur. Bu ikili oldukça<br />
yeni hikayelerin sonu gelmez. Yol uzun,<br />
keşfetmek güzel.<br />
NYX<br />
99
“Beymen Club 2021<br />
Sonbahar / Kış<br />
Kadın Koleksiyonu”<br />
Cesur renkleri, konforlu ve güncel tasarımları, dinamik form ve kalıplarıyla BEYMEN Club<br />
kadınının enerjisini yansıtan 2021 Sonbahar / Kış Koleksiyonu, her yaştan modern kadınlara<br />
kendini özgür ve yaratıcı ifade etme fırsatı sunuyor.<br />
NYX<br />
100
NYX<br />
101<br />
Moda
Çağdaş detaylarla güncellenen, pembe, mercan, lila tonlarındaki şekillerle yağlı boya tablo hissi<br />
uyandıran desenler, baskılarda kullanılan formlarla zenginleşen tasarımlar, sanatsal geometriyi<br />
yeniden yorumluyor. Oversize sweatshirtlerin denimler ve blazerlarla kombinlendiği, kaşe,<br />
yün ve ipekli kumaşlarla desteklenen tasarımlar Beymen Club’ın modern ve dinamik tavrını<br />
vurguluyor.<br />
NYX<br />
102
Moda<br />
İskandinav ve Doğu Avrupa sanatından<br />
ve geleneklerinden esinlenen soğuk<br />
tonları romantik silüetlerle buluşturan<br />
tasarımlar, pilise detaylarla güçlenen<br />
etekler, volanlarla zenginleşen bluzlar ve<br />
tafta elbiseler Beymen Club kadının yeni<br />
vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.<br />
NYX<br />
103
Şehirde<br />
NetWork Rüzgarı<br />
NetWork yeni mevsimi, tüm dünyanın içinden geçtiği radikal<br />
değişim sürecinden esinlenen şık koleksiyonuyla karşılıyor.<br />
“NetWork Rüzgarı” adını verdiği sezon hikayesi ile sonbahar<br />
ve kış ayları boyunca sokakları etkisi altına alacak değişim<br />
rüzgarlarına gönderme yapan NetWork, sadece havada değil, stil<br />
ve duygularda yaşanan dalgalanmalara da dikkat çekerek şehirde<br />
güçlü bir moda esintisi yaratıyor.<br />
NYX<br />
104
Moda<br />
Bej, ekru, kahverengi, kırmızı, bordo, siyah, mint, lila,<br />
gri, pembe ve sarının farklı tonlarının kullanıldığı<br />
geniş koleksiyon, rafine silüetleri, kaliteli kumaşları,<br />
lüks detayları ve özgün dokunuşlarıyla öne çıkıyor.<br />
Ekose ve balıksırtı gibi zamansız desenleri modern<br />
şehir yaşamına uyarlayan paltolar, kusursuz işçiliği ile<br />
göz dolduran deri trençkotlar ve tüvit ceketler, cesur<br />
duruşları beraberinde getiriyor. Hayvan desenleri ile<br />
çarpıcı yaka ve cep detayları dış giyim tasarımlarının<br />
estetiğini pekiştirirken, çok yönlü kullanım<br />
özelliklerine sahip deri ve puffer montlar rahatlığın<br />
dozunu artırıyor.<br />
NYX<br />
105
FABIANA FILIPPI<br />
TERRA KOLEKSİYONU<br />
İLE DÜNYAYI VE<br />
KAYNAKLARINI<br />
KUCAKLIYOR<br />
Sürdürülebilirlik ve tüketim birbiri ile eşleşen kelimeler değildir.<br />
Fabiana Filippi Terra Koleksiyonu ile bir kıyafetin üretimindeki her adımı<br />
dünyaya karşı sağduyulu şekilde atmaktan ilhamını alıyor. Bu farkındalık ile<br />
yarattığı Terra koleksiyonu çevreyi koruyarak daha iyi bir gelecek inşa etme<br />
misyonunu benimsiyor.<br />
NYX<br />
106
Fabiana Filippi Terra Koleksiyonu’nun üretiminde triko için atığı tamamen sıfıra<br />
indirirken, kumaş israfını en aza indirmek için optimize edilmiş bir üretim<br />
gerçekleştiriyor.<br />
Moda<br />
Fabiana Filippi,<br />
Terra Koleksiyonu<br />
ile başından beri<br />
hikayesinin merkezine<br />
koyduğu ve geliştirdiği<br />
doğa temasını tanıtıyor.<br />
Koleksiyondaki her<br />
parçada doğanın<br />
ince ayrıntılarından,<br />
mevsimlerin<br />
çarpıcılığından<br />
ve uyumundan<br />
esinleniliyor.<br />
Giysi üretiminin<br />
çevresel etkilerinin<br />
üçte ikisini<br />
hammaddeler temsil<br />
ediyor; Fabiana Filippi<br />
Terra Koleksiyonu’nun<br />
kalbini hammedeleri<br />
ile oluşturuyor.<br />
Koleksiyonun<br />
tamamında maksimum<br />
sürdürülebilirlik göz<br />
önünde bulundurularak<br />
mevsimlerin düzenine<br />
göre organik pamuk<br />
ve kaşmir gibi doğa<br />
dostu ipler ve kumaşlar<br />
kullanılıyor. Kaşmirin<br />
doğal beyaz, açık bej<br />
ve doğal kahve tonları<br />
koleksiyonda yerini<br />
alıyor.<br />
Doğadan aldığı ilhamı çağdaş bir bakış açısıyla yorumlayan koleksiyonun en özel tasarımları tüm<br />
Vakko mağazalarında, www.vakko.com’da ve Fabiana Filippi Emaar Square Mall mağazasında<br />
sergileniyor.<br />
NYX<br />
107
1<br />
ALEXANDER MCQUEEN,<br />
2021 SONBAHAR/ KIŞ GRAFFITI<br />
GÖZLÜK KOLEKSİYONU<br />
NYX<br />
108
Moda<br />
Alexander Mcqueen’in, Milano, Londra, New York ve Paris’te; binalardan<br />
otobüslere, metro duraklarından kaldırımlara uzanan bir dizi gerilla pazarlama<br />
çalışması ile tanıttığı Graffiti kapsül koleksiyonunda yer alan gözlük tasarımları,<br />
markanın imza niteliğindeki avangart stilini yansıtıyor.<br />
Punk grafiklerinden ilhamla tasarlanan gözlük koleksiyonunda, siyah renkli uniseks<br />
tasarımın yanı sıra; kadınlar için fildişi ve pembe, erkekler için de haki yeşil gibi renk<br />
alternatifleri bulunuyor.<br />
Alexander Mcqueen 2021 Sonbahar/Kış Graffiti Gözlük Koleksiyonu; Alexander McQueen Zorlu Center, BEYMEN ve www.beymen.com<br />
adresinde exclusive olarak modaseverlerle buluşuyor.<br />
NYX<br />
109
NYX<br />
110
NYX<br />
111
Ülkemizde her 3 kişiden birinin sorunu!<br />
10<br />
İNSÜLİN<br />
DİRENCİNİ KIRAN<br />
ÖNEMLİ UYARI<br />
Sık sık acıkıyor musunuz? Açlığa karşı tahammülsüz müsünüz? Karbonhidratlı gıdalara, özellikle<br />
tatlılara düşkünlüğünüz var mı? Yemekten sonra aniden uyku bastırıyor mu? Gece uykudan<br />
uyanıp tatlı ya da unlu gıda yeme ihtiyacı duyuyor musunuz? Bu belirtiler size tanıdık geliyorsa,<br />
dikkat! Sorununuzun nedeni; ülkemizde her 3 kişiden birinde görülen ve diyabet hastalığının<br />
ilk adımı olan ‘insülin direnci’ olabilir!<br />
Pankreastan salgılanan bir hormon olan insülinin görevi,<br />
kandaki şeker moleküllerinin hücre içine girmesini,<br />
böylece hücreler tarafından ‘yakıt’ olarak kullanılmasını<br />
sağlamak. Kısaca, hücrelerin şeker moleküllerini içeri<br />
alan kapısının ‘anahtarı’ gibi düşünebiliriz insülini.<br />
İnsülin kandaki şeker miktarına göre salgılanıyor.<br />
Örneğin salatalık yediğimizde kan şekerinde 1 birim<br />
yükselme olursa, vücut hemen 1 birim insülin salgılıyor,<br />
baklava yediğimizde kan şekeri 20 birim yükseliyorsa<br />
20 birim insülin salgısı oluyor. Ülkemizde her 3 kişiden<br />
birinin sorunu olan insülin direnci; vücuttaki şekeri<br />
düzenleyen insülinin görevini yerine getirmekte güçlük<br />
çekmesi olarak tanımlanabilir.<br />
İnsülin direnci geliştiğinde, hücreler ile kandaki şeker<br />
molekülleri arasına adeta bir duvar örülüyor. Bunun<br />
sonucunda, örneğin 10 birim şeker düzeyi artışına<br />
normalde yeterli gelecek olan 10 birim insülin,<br />
önündeki metabolik engeli bu düzeylerde aşamıyor ve<br />
kan şekerinin hücre içine girmesinde yeterli gelemiyor.<br />
Bu durumda vücut, şekeri yeterli miktarda hücre içine<br />
sokabilmek için 10 birim yerine 20 birim veya daha fazla<br />
insülin salgılamaya başlıyor. Özellikle genetik olarak<br />
diyabet riski taşıyanlarda, yıllar içinde sürekli fazla<br />
insülin salgılayan pankreas bezinin rezervleri azalınca<br />
ve bir gün gelip önündeki duvarı aşacak kadar çok<br />
insülin salgılayamadığında ‘diyabet’ gelişiyor.<br />
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları<br />
Uzmanı Dr. Özlem Sezgin Meriçliler<br />
Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi<br />
NYX<br />
112
Sağlık<br />
İnsülin direncine yol açan etkenlerin başında ise genetik yatkınlık geliyor, yani ailede diyabet öyküsü<br />
olması çok önemli bir risk faktörü. Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, aile öyküsüne hareketsiz yaşam, düzensiz<br />
beslenme, uyku düzensizliği gibi çeşitli faktörler de eşlik ettiğinde insülin direncinin geliştiğini belirterek,<br />
“Vücutta artan insülin özellikle sık acıkma, açlığa tahammülsüzlük, karbonhidratlı gıdalara düşkünlük, hatta<br />
bazı hastalarda gece uykudan uyanıp tatlı ya da unlu gıda tüketme gibi iştah bozukluklarına yol açıyor. Bu<br />
yeme bozuklukları zamanla kilo alımıyla ve insülin direncinin artmasıyla sonuçlanabiliyor” diyor.<br />
Peki, insülin direncini kırmak için nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Endokrinoloji ve Metabolizma<br />
Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, insülin direncinin önlenmesi ve tedavisi için<br />
10 etkili kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!<br />
1<br />
Egzersiz yapın<br />
Hareket, hücrelerin şeker kullanımını kolaylaştıran ve daha<br />
az insülinin şeker metabolizmasının düzenlenmesinde<br />
yeterli olmasını sağlayan en önemli faktördür. Her tür<br />
spor yapılabilir. Her gün 30 dakika veya haftada 3 kez, 50<br />
dakikalık yürüyüş yapılabileceği gibi; yüzme, salon sporları,<br />
bisiklete binmek, hatta dans etmek bile insülin direnciyle<br />
mücadelede son derece faydalı olacaktır.<br />
2<br />
Unlu gıdaları azaltın<br />
Karbonhidratlı yiyeceklerin kan şekerini daha fazla<br />
yükseltme potansiyeline, dolayısıyla insülin salgısını<br />
daha fazla uyarma yeteneğine sahip olduklarından,<br />
karbonhidratlı yiyecekler; kan şekeri kontrolünü zaten<br />
normalden fazla insülinle yapabilen insülin direnci<br />
hastalarında hem insülin salgısının daha da artmasına,<br />
hem kilo alımına hem de pankreas rezervinin daha<br />
hızlı tükenmesine yol açarlar. Bu nedenle diyetteki<br />
karbonhidrat miktarının mutlaka azaltılması gerekir.<br />
Rafine karbonhidratlar, yani unlu ve şekerli gıdalar<br />
yerine meyve ve sebze gibi doğal ama lifli karbonhidrat<br />
türleri tercih edilmelidir.<br />
Atıştırmalıklara dikkat!<br />
Yakın zamana kadar 3 ara ve 3 ana öğün olmak üzere sık<br />
sık beslenmek önerilirken, son birkaç yıldır ‘aralıklı oruç’<br />
adı verilen ve ara öğün içermeyen beslenme şekilleri<br />
popüler oldu. Ara öğün alması gereken bir grup hasta<br />
dışında, aralıklı oruç insülin salgısının daha az uyarılmasına<br />
yol açtığı için tercih edilebilir. Ancak günde 3 ana öğün<br />
yerine 2 öğün yenilmesi, arada acıkmaya ve atıştırmalara<br />
neden olabilir. İnsülin direncini artıran, kilo almayı<br />
kolaylaştıran en büyük beslenme hatası, atıştırmalardır. Bu<br />
nedenle hangi beslenme şekli seçilecekse seçilsin, sağlıklı<br />
öğünler şeklinde olmalı ve aralarda abur cubur adını<br />
verdiğimiz gıdalar en aza indirilmelidir.<br />
3<br />
NYX<br />
113
Sağlık<br />
4<br />
Meyveleri sınırlayın<br />
Meyveler doğal ve lif içeren sağlıklı karbonhidratlar<br />
arasında yer alıyorlar. Ancak meyve şekeri de insülin<br />
salgısını çok uyarıyor ve aşırı meyve tüketimi hem kilo<br />
aldırıyor hem de insülin direncini artırıyor. Bu nedenle<br />
bir seferde bir porsiyon meyve tüketmeyi alışkanlık<br />
haline getirin. Günün farklı saatlerinde toplam 3 porsiyon<br />
meyve tüketebilirsiniz. Bir porsiyon meyveyi, kabaca<br />
tabağa koyduğunuzda; 1 adet orta boy elma hacminde yer<br />
kaplayan meyve miktarı diye tanımlayabiliriz. Yani, 1 elma<br />
veya 1 portakal veya 1 armut veya 3 kayısı gibi. Meyveyi<br />
bir seferde bu miktarı aşmayacak şekilde tüketmeye özen<br />
gösterin.<br />
5<br />
Bal-reçel-pekmez üçlüsünü azaltın<br />
Çok sağlıklı bir besin olan doğal balın yanı sıra<br />
reçel ve pekmez de; çok yoğun, dile değer değmez<br />
emilmeye başlayan ve kanda hızla yükselen şeker<br />
içeriyorlar. Üstelik bu besinleri genellikle sabah<br />
tüketiyoruz, yani midemiz boş iken. Dolayısıyla<br />
emilimleri daha da hızlanıyor. Aynı hızda da<br />
pankreası uyararak insülin salgısını artırıyorlar.<br />
Bu nedenle insülin direnciniz varsa, bu gıdaların<br />
tüketimini çok azaltmanız gerekiyor.<br />
Şekerli içeceklerden uzak durun<br />
Gazlı içecekler, buzlu çay türevleri ve<br />
limonata gibi içecekler yoğun ve hemen<br />
kana karışan şeker içeriyorlar. Bu nedenle<br />
insülin salgısını da hızla ve güçlü bir şekilde<br />
uyarıyorlar.<br />
6<br />
7<br />
Meyve suyu yerine meyve tüketin<br />
Bir bardak meyve suyunda 3-4 porsiyon meyvenin<br />
şekeri posasından ayrılmış halde yer alıyor. Taze<br />
sıkılmış olsa bile bir bardak meyve suyu hem bir<br />
seferde ‘en fazla bir porsiyon yemeliyiz’ dediğimiz<br />
meyvelerin ortalama 3-4 porsiyonu kadar şeker<br />
içeriyor, hem de bu meyvenin şekeri posasız olduğu<br />
için çok hızla emilerek insülin salgısını çok hızlı<br />
artırıyor. Meyveler posasıyla yenildiğinde ise posa<br />
şeker emilimini yavaşlatıyor. Bu yüzden vitaminleri<br />
meyve suyu ile değil, meyvenin kendisini tüketerek<br />
almayı alışkanlık haline getirin.<br />
NYX<br />
114
Sağlık<br />
8<br />
Tatlıyı aç karnına yemeyin!<br />
Şekerli ve karbonhidratlı gıdalar midemiz<br />
boş iken yenildiklerinde içerdikleri şeker<br />
hızla emiliyor ve kan şekerini daha hızlı<br />
yükseltiyorlar. Bir o kadar hızda da insülin<br />
salgısını uyarıyorlar. Bu tür gıdaları mümkün<br />
olduğunca az yemeyi ve asla aç karnına<br />
tüketmemeyi kural olarak benimsemelisiniz.<br />
9<br />
Bu besinler öğünlerinizden eksik<br />
olmasın<br />
Süt ve süt ürünleri (yoğurt, ayran, kefir<br />
ve peynir) yeşil sebzeler ve salatalar,<br />
karbonhidrat ile şeker içeren gıdalarla aynı<br />
anda yenildikleri zaman şeker emilimini<br />
yavaşlatıyorlar. Bu nedenle meyvenin<br />
yanında yoğurt, simidin yanında ayran<br />
veya peynir, patatesin yanında yoğurt<br />
ve yeşil salata tüketmeniz, bu besinlerin<br />
şeker emilim hızını dengeleyerek<br />
insülin salgısının daha az uyarılmasını<br />
sağlayacaktır.<br />
Uykunuza dikkat edin<br />
10<br />
Uyku bozukluklarının genetik olarak diyabet<br />
riski taşımayan kişilerde dahi insülin direncini<br />
tetikleyebileceği, hatta diyabet gelişimine yol<br />
açabileceği artık biliniyor. Özellikle gece uykusu<br />
bu süreçte çok önem taşıyor ve gündüz uyumak<br />
gece uykusunun yerini tutamıyor. 24:00-08:00<br />
saatleri arasında düzenli uyku alışkanlığı edinmek,<br />
insülin direncine karşı önemli bir rol üstleniyor.<br />
NYX<br />
115
Şık Mekanlar,<br />
Nefis Tatlar<br />
NYX<br />
116
NYX<br />
117
“THE STEEVE”<br />
TAPASLARI İLE<br />
UNUTULMAZ BİR<br />
LATİN AKŞAMI!<br />
Gastronomi dünyasının başarılı Şefi İsmet Saz, Latin lokal lezzetleri ile unutulmaz deneyimler yaşatıyor.<br />
Kuruçeşme’deki The Steeve’in şık dekorasyonu, açık hava terası ve manzarası ile Tapas keyfi yaşamaya değer.<br />
The Steeve’de Şef İsmet Saz imzasıyla sunulan Tapaslar<br />
arasında; Chorizio Beans, Empanadas, Gazpacho,<br />
Enginar ve Ispanak Deep, Guacamole, Karnabahar<br />
Bomb, Patates Bravas lezzetleriyle eşsiz bir deneyim<br />
yaşatıyor. Tacoları ile de parmak ısırtan The Steeve’in<br />
özel olarak yorumlanan Taco çeşitleri arasında yer alan<br />
Hamsi Taco, Midye Taco, Kokoreç Taco Şef Saz’ın çok<br />
özel yorumuna en lezzetli örnekler olarak gösteriliyor.<br />
Deniz Tarağı, İskenderun Karidesi, Karides Ceviche,<br />
Yengeç Burger, Karides Baklava gibi deniz ürünleri<br />
ile hazırlanan Tapaslar da The Steeve farkını ortaya<br />
koyuyor. Dana Bonfile, Ördek Roll, Steak Tartar, Paella,<br />
Ev yapımı makarnalar da The Steeve menüsünde özel<br />
bir yere sahip.<br />
Divan Grubu’ndan Yeni Nesil Kafe Konsepti<br />
Kahve Severlerin<br />
Yeni Rotası:<br />
Kokoa<br />
Divan Grubu, ilk self servis kafe zinciri olan ve<br />
yeni nesil trendleri bir araya getiren Kokoa’yı<br />
müşterileri ile tanıştırdı. İlk kafesini İstanbul’un<br />
gözde semtlerinden Suadiye’de açan Kokoa,<br />
şehrin temposunda rahatlık arayanlar için ideal<br />
buluşma lokasyonu olmaya aday! Kokoa, zengin<br />
menüsü ve yalın tasarımıyla dilerseniz bir kahve<br />
molasında vakit geçirebileceğiniz dilerseniz hafif<br />
atıştırmalıkların tadına varabileceğiniz, sade ve<br />
doğal bir atmosfer sunuyor.<br />
NYX<br />
118
Yeme-İçme<br />
İSTANBUL’UN YENİ BULUŞMA NOKTASI<br />
THE ROOF<br />
The Roof at The Ritz-Carlton, Istanbul, şehrin yeni ve özlenen sosyal hayatının vazgeçilmez buluşma mekanlarından<br />
biri olmaya aday. The Roof, The Ritz-Carlton, Istanbul’un terasında, şehrin tam kalbinde konumlanıyor. Otelden ayrı da<br />
bir girişe sahip olan The Roof’ta, sakin dinlenme alanları, havuz keyfi ve açık havada tüm gün süren yemek deneyimi;<br />
geceleri seçkin ve modern bir restoran & bar konseptiyle aynı çatı altında sunuluyor. Yıl boyu açık olan The Roof, her<br />
mevsim hizmet veren restoranı ve gerçekleştirilecek etkinlikleriyle misafirlerini ağırlayacak.<br />
İkonik lezzet Pumpkin Spice Latte ve<br />
yepyeni Iced Salted Maple Caramel Latte<br />
Kahve kültürünün dünyadaki en önemli temsilcilerinden Starbucks’ın, sonbaharı özleten balkabaklı<br />
eşsiz lezzeti Pumpkin Spice Latte, hem vegan beslenenler hem de soğuk kahve sevenler için farklı<br />
seçenekleriyle mağazalarda yerini aldı. Türkiye’ye ilk defa gelecek ve enfes tadıyla kısa sürede<br />
favoriler arasında yerini alacak “Iced Salted Maple Caramel Latte” ise soğuk ve sıcak seçenekleriyle<br />
beğeniye sunuldu.<br />
Yeni Nesil Vegan İçecek; “Pınar Frii”<br />
Pınar Su ve İçecek; vitaminli, şekersiz ve üstelik Vegan V-Label<br />
sertifikalı “Frii” ile gazlı içecek severlere %100 doğal kaynak<br />
suyundan üretilen ve meyve suyu içeren yepyeni 4 farklı lezzet<br />
alternatifi sunuyor. Üzümlü, kavunlu, mandalina ve misket limonlu<br />
çeşitleriyle günlük C, B6 ve B12 vitamini ihtiyacının büyük bir<br />
kısmını karşılayan Frii, üstelik sağlıklı cam şişede…<br />
Misket limon, mandalina, kırmızı üzüm ve kavun lezzetleriyle farklı<br />
damak tatlarına hitap eden Pınar Frii, Vegan V-Label sertifikasına<br />
sahip olmasının yanı sıra, şekersiz. Sağlıklı cam şişede sunulan<br />
Frii’nin kavun, mandalina ve misket limonlusu günlük C vitamini<br />
ihtiyacının %40’ını karşılarken, kırmızı üzümlü olan çeşidi ise<br />
günlük B6 ve B12 vitamini ihtiyacının %37,5’ini karşılıyor.<br />
NYX<br />
119
NG PHASELIS BAY<br />
MUTFAĞINDAN<br />
GERÇEK BİR LEZZET<br />
YOLCULUĞU<br />
Her yaştan konuğun tatilini benzersiz şekilde<br />
geçirebileceği bir “Lifestyle Resort” olarak tasarlanan<br />
NG Phaselis Bay, orijinal markalarla zenginleştirilen<br />
içecek seçenekleri ve özel menülerin yer aldığı lezzet<br />
duraklarıyla konuklarına ayrıcalıklar sunuyor.<br />
Cuisine Ana Restaurant’ta en özel tarifleri usta şeflerin<br />
dokunuşlarıyla sınırsız açık büfesinde konuklarına<br />
sunan NG Phaselis Bay, Phrigya’da Türk mutfağının<br />
geleneksel tatlarıyla misafirlerini lezzet yolculuğuna<br />
çıkarıyor.<br />
Güne sağlıklı bir başlangıç yapmak isteyen konuklarını<br />
healing kahvaltı ile ağırlayan Scallops ise NG Phaselis’in<br />
günün 24 saati açık olan ve akşam yemeklerinde deniz<br />
mahsullerini zengin çeşitleriyle sunan bir başka lezzet<br />
durağı… Eğer kahvaltı için pratik ve iştah kabartan bir<br />
seçim yapmak istiyorsanız Enjoy’a uğramanız yeterli.<br />
Beş çayının da vazgeçilmez adreslerinden olan Enjoy’da<br />
tadına doyulamayan tatlı seçenekleri arasında seçim<br />
yapmakta zorlanabilirsiniz.<br />
BB Burger & Beer’de en taze malzemelerle hazırlanan<br />
özel lezzetler ve farklı içecek alternatifleri, Beach<br />
Snack’te gurme atıştırmalıklar, Chef’s Steak’te özel<br />
reçetelerle hazırlanan etler ile konuklarını gurme bir<br />
yolculuğa çıkaran NG Phaselis Bay, minik misafirlerini<br />
de unutmuyor. Beluga Kids Restoran’da leziz tatlarla<br />
çocukların neşeli dünyasına tat katıyor.<br />
NYX<br />
120
Yeme-İçme<br />
NG Phaselis Bay Executive Chef<br />
Engin Öztürk’ten özel bir tarif:<br />
ISPANAK DOLGULU<br />
CONFIT LEVREK<br />
NG Phaselis Bay Executive Chef Engin Öztürk’ten lezzeti kadar sunumuyla da büyük beğeni<br />
toplayan Ispanak Dolgulu Confit Levrek tarifi…<br />
Malzemeler<br />
• Levrek (180 gr)<br />
• Ispanak (80 gr)<br />
• Porçini mantar (50 gr)<br />
• Havuç (50 gr)<br />
• Limon (50 gr)<br />
• Arpacık soğan (40 gr)<br />
• Çeri domates (30 gr)<br />
• Parmesan peyniri (50 gr)<br />
• Yumurta (5 adet)<br />
• Balsamik glaze (10 gr)<br />
• Mikro filizler ve yenilebilir çiçekler (10 gr)<br />
Hazırlanışı<br />
Levrek fileto edilip tatlandırılır daha sonra iç dolgusu ıspanak ve porçini<br />
mantarı sote edilip hazır hale getirilir. Balığın üst kaplaması için havuç<br />
ve limon püre edilip kurutulduktan sonra toz haline getirilir. Sebzeler<br />
tatlandırılmış zeytinyağı içerisinde 40 derecede 4-5 saat pişirilir. Piştikten<br />
sonra ılık zeytinyağın içerisine alınır. Hazırlanan levreğe ıspanak dolgusu<br />
arasına kat olarak eklenir ve streç filme sarılıp limon ve havuç tozu ile<br />
kaplandıktan sonra fırında buharda 4 saat pişirilir. Parmesan kıtırı için<br />
yumurtanın akı alınıp çırpılır ve toz parmesan ilave edilip karıştırılır. Daha<br />
sonra 150 derecede derin yağda sıkma torbası yardımı ile şekillendirilip<br />
pişirilir. Hazırlanan tüm ürünler ile servis edilir.<br />
Executive Chef Engin Öztürk Kimdir:<br />
NG Phaselis Bay’de Executive Chef olarak kariyerine devam eden Engin Öztürk, 1978 yılında Bolu Mengen’de doğdu ve<br />
1995 yılında Mengen Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi’nden mezun oldu. Yedi yıllık eğitim sürecinin ardından gastronomi<br />
hakkında Avrupa’da kısa dönem ihtisas yaptı. Birçok tanınmış tesisin mutfağındaki çalışmalarıyla spesiyallerinden söz<br />
ettiren Engin Öztürk, Luxemburg World Cup, Erfurt Almanya Dünya Olimpiyatları, International Salon Culinary ve<br />
uluslararası birçok yarışmada bulunup altın ve gümüş madalyalar kazandı.<br />
NYX<br />
121
ALMİRA HOTEL YENİ SEZONA HEYECAN<br />
VERİCİ YENİLİKLERLE MERHABA DİYOR<br />
Bursa’nın tarihi ve kültürel merkezlerinin kesişim noktasında yer alan, şehrin ilk 5 yıldızlı<br />
konaklama tesisi unvanına sahip Almira Hotel, 34 yıllık tecrübesi ile heyecan verici<br />
yeniliklere merhaba diyor.<br />
Almira Hotel, Osmanlı sarayları ve Fransız<br />
mimarisinden esinlenilerek özenle tasarlanmış yeni<br />
konsepti kapsamında; birbirinden farklı şekilde dekore<br />
edilmiş lüks oda ve süitleri, Türk ve dünya mutfağının<br />
seçkin lezzetlerini servis eden restoranları, A’dan Z’ye<br />
yenilenmiş Spa tesisiyle misafirlerine en konforlu<br />
konaklama deneyimini sunuyor.<br />
Bursa şehir merkezinin kilit noktalarından Kongre<br />
Kültür Merkezi ve Merinos Parkı’na yürüme<br />
mesafesinde bulunan, 25.000 metrekarelik geniş<br />
bir alana yayılmış otel, benzersiz hizmetleriyle<br />
konuklarına unutulmaz anlar vadediyor.<br />
Farklı tatları aynı çatı altında buluşturan restoranları,<br />
özel arınma ve tazelenme tekniklerinin uygulandığı<br />
1.800 metrekarelik Spa’sı, iş toplantıları, kutlamalar<br />
ve farklı özel etkinlikler için 1000 kişilik kapasiteye ve<br />
eksiksiz teknik donanıma sahip salonlarıyla bir şehir<br />
otelinin ötesine geçerek kişiye özel lüks hizmetler<br />
sunuyor.<br />
Uzmanı olduğu Türk mutfağını farklı bölgelerin<br />
lezzetleriyle harmanlayan ve gastronomi dünyası-na<br />
ilişkin yenilikler doğrultusunda menülerini sürekli<br />
güncelleyen Executive Chef Necmettin Baş-türk’ün<br />
imza tabakları arasında Dana Antrikot Sarma Kanlıca<br />
Mantarı eşliğinde Kremalı Kök Ispa-nak ile, Bagel<br />
üzerinde Bonfile Kuzu Göbeği Mantarı ile, Pazı<br />
Yaprağına Sarılmış Kuzu Budu Kök Sebzeler ile, Tel<br />
Kadayıf Yuvasında Orman Meyveli Enginar Tatlısı<br />
yer alıyor. Özgün ve kozmopolit lezzetleri, enfes<br />
kokteylleri ve her konsepte özel dekore edilmiş keyifli<br />
atmosferleri ile Almira Ho-tel, misafirlerine müthiş bir<br />
gastronomi şöleni yaşatıyor.<br />
NYX<br />
122
Yeme-İçme<br />
NG AFYON’DA<br />
TERMAL VE GASTRONOMİ KEYFİ<br />
Şifa ve lezzeti lüks ile harmanlayarak konuklarına termal tatilini en keyifli haliyle yaşatan<br />
NG Afyon, gastronomi tutkunu konuklarını da usta şeflerin hazırladığı enfes tatlarla<br />
buluşturuyor. Zindelik ve yenilenme için lüks bir deneyim sunan NG Afyon, tadına<br />
doyulmaz lezzetlerle termal tatil keyfini taçlandırıyor. Yeni başlayan Frig Vadisi balon turu<br />
ise Afyonkarahisar’a gitmişken mutlaka denemeniz gerekenler arasında!<br />
Hem ruhunuz hem bedeniniz dinlensin<br />
“İyi Hisset” mottosuyla benzersiz anlara ev sahipliği<br />
yapan NG Afyon, farklı masaj ve SPA uygulamalarıyla<br />
konuklarına güzel bir tatil deneyimi sunuyor. Afyon’un<br />
şifalı suyunu, doğal ve sağlıklı haliyle sunan Aliva<br />
Spa’da uzman terapistler tarafından uygulanan, farklı<br />
spa kültürlerine ait masaj terapileri ile yenilenmek,<br />
Ayurvedik masajlardan Uzak Doğu masajlarına, spor<br />
masajından bölgesel incelmeyi destekleyici etkiye<br />
sahip anti-selülit masaja kadar birçok seçeneği<br />
deneyimlemek mümkün.<br />
Sabah kahvaltıları ve akşam yemeklerinin açık büfe<br />
olarak sunulduğu Erguvan Restoran yerel ve dünya<br />
lezzetlerinden her damak tadına hitap eden açık büfe<br />
sunarken, Farina Restoran usta şeflerin ellerinden<br />
çıkan tadına doyulmaz et, kebap, pide çeşitleri,<br />
yerel tatlar ve nefis tatlı menüsüyle konuklarını<br />
ağırlıyor. Birbirinden leziz ve renkli kokteyller sunan<br />
Mercan Lounge’da lezzet molaları vererek kendinizi<br />
şımartabilir, Aliva Spa Cafe’de taze sebze ve meyve<br />
suyu karışımlarından detoks içeceklerine kadar<br />
sağlıklı seçenekler bulabilirsiniz.<br />
Kuş bakışı Frig Vadisi<br />
Afyonkarahisar lezzetleri ve termal suları kadar tarihi<br />
ve kültürel zenginlikleri ile de görülmesi gereken bir<br />
şehir. Türkiye’nin en güzel vadilerinden Frig Vadisi<br />
artık balon turu ile havadan da görülebiliyor. Şehrin<br />
doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek Frig<br />
Vadisi balon turu ile manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.<br />
NYX<br />
123
Hilton Istanbul Maslak’tan,<br />
sonbahara merhaba reçetesi<br />
Şehrin merkezindeki ideal konumu ve aldığı üst düzey<br />
hijyen önlemleri ile en unutulmaz anlara ev sahipliği<br />
yapan Hilton Istanbul Maslak, hem güneşten zarar<br />
gören cildinizi hem de ruhunuzu yenilemek adına<br />
sizlere eşsiz bir öneri sunuyor: Ocean Club<br />
9 adet masaj odası, squash kortu, pilates stüdyosu,<br />
kapalı dinlenme havuzu, teknogym ekipmanları ve<br />
fitness stüdyosu ile Hilton Istanbul Maslak bünyesinde<br />
hizmet veren Ocean Club, bir sağlık kulübünden<br />
beklenenden çok daha fazlasını sunuyor.<br />
Stayso by Cloud7 Hotel<br />
Bomonti’nin Kalbinde Kapılarını Açtı<br />
Sıra dışı tasarımı ile etrafını güzelleştiren, İstanbul’un canlı iş ve<br />
alışveriş bölgesi olan Şişli-Bomonti’de açılan Stayso by Cloud7, her biri<br />
kendi içinde farklı tasarıma sahip toplam 38 konsept odası ve<br />
co-working lobisi ile şehri hem iş hem de seyahat için ziyaret edecek<br />
olan yeni nesil genç gezginlerin artık hizmetinde.<br />
Sıcak bir dekorasyona sahip otelde konforun keyfini çıkaracak<br />
olan misafirler, geniş şehir manzaralı odalarında sessiz ve ferah bir<br />
konaklama deneyimi yaşayacaklar.<br />
THE COFFE FACTORY<br />
Kalitenin ön planda olduğu Stayso by Cloud7’un lobisinde, co-working<br />
alanına ev sahipliği yapan The Coffee Factory‘ de nefis kokulu<br />
kahvenizi yudumlarken baristalar tarafından check-in işlemlerini<br />
rahatlıkla yaptırabilir, taze, lezzetli, sağlıklı, vegan ve glutensiz sayısız<br />
alternatifleri tadabilirsiniz.<br />
Stayso by Cloud7 Hotel’ de konaklayan misafirler, 5 gece ve üzeri<br />
konaklamalarda tüm oda kategorilerinde geçerli olmak kaydıyla %10<br />
indirimden faydalanabilecekler.<br />
NYX<br />
124
Yeme-İçme<br />
PAZAR GÜNLERİNİN VAZGEÇİLMEZ BRUNCH’LARI<br />
FOUR SEASONS HOTEL BOSPHORUS’TA BAŞLIYOR<br />
İstanbul Boğazı’nın benzersiz manzarasına ev sahipliği yapan Four Seasons Hotel<br />
Bosphorus’un ana restoranı Aqua, şehire dönüş ile birlikte sonbaharı özlenen ve<br />
misafirleri için bir klasik haline gelen brunch’ları ile karşılıyor. Çok sevilen brunch’larını<br />
pazar günleri 12:30-15:30 saatleri arasında sunan mekan, lezzetli ve geniş seçeneklerle<br />
keyifli buluşmalara ve güzel sohbetlere ev sahipliği yapıyor.<br />
Rahat atmosferi ile Aqua, konuklarını otelin Baş Aşçısı Savaş<br />
Aydemir ve Pasta Şefi Adil Çakıcı ile hünerli ekipleri tarafından<br />
hazırlanan yaratıcı lezzetler ile buluşturuyor.<br />
Her sene olduğu gibi Four Seasons restaurantlarının öne çıkan<br />
lezzetleri brunchta misafirlerin damak lezzetine sunulurken bu<br />
senenin dikkat çeken lezzetleri arasında İstiridye ve Cağ Kebap<br />
yer alıyor. Misafirler sezonun en taze ürünlerine göre Paella ve<br />
balık büfesi gibi sürpriz lezzetlerle buluşuyor.<br />
Çocuk Misafirler Kendi Kurabiyelerini Yaparak Eğlenceli Bir<br />
Deneyim Yaşıyor<br />
Çocuk misafirlerinin de keyifli vakit geçirmesini önemseyen Four<br />
Seasons Hotel Bosphorus onlar için eğlenceli bir aktivite hazırladı.<br />
Brunch saatlerini keyifli geçirmesi ve farklı bir deneyim yaşaması<br />
için sunulan hamurlarla kendi kurabiyelerini yapan çocuklar<br />
eğlenceli vakit geçirirken otelde pişirilen kurabiyelerinin de<br />
tadına varıyorlar.<br />
Aqua, brunch’ta bir araya gelen misafirlerine ‘Purple Hand Band’in<br />
caz ve pop performansı eşliğinde güzel bir brunch deneyimi<br />
yaşatıyor. Lead With Care programı ile hijyen ve sosyal mesafe<br />
protokollerini titizlikle hayata geçiren Four Seasons Hotel<br />
Bosphorus ve Aqua, arkadaşlar ve aileler için güvenli bir buluşma<br />
noktası sunuyor.<br />
NYX<br />
125
Cennetin<br />
Kapısı<br />
Song’un<br />
Seçkileri<br />
SONGÜL ÖZTÜRK<br />
songul.ozturk@nyxmag.com<br />
Caeli<br />
Sanat ve Bağlara açılan “KAPI”<br />
Tabiat ve sanatın buluşma noktası diyebileceğimiz, uçsuz<br />
bucaksız üzüm bağları arasında konumlanan Hotel Caeli,<br />
kapalı ve açık alanlarında dünyanın dört bir yanından çeşitli<br />
sanatçıların ilgi çeken eserleri ile karşımıza çıkıyor.<br />
Koralp Türkoğlu / DUO , 2016<br />
NYX<br />
126
Song’un Seçkileri<br />
Caeli gerek üzüm bağları gerek kullandığı teknolojisi<br />
ve ürettiği şarapları ile Türkiye’nin en iddialı<br />
projelerinden biri.<br />
Bu önemli yatırım fındık imparatorluğu Sagra,<br />
İtalyan çikolata ve dondurma markası Pernigotti<br />
ve İspanyol meyve suyu şirketi Zumosol’ü de<br />
bünyesinde bulunduran şirketin sahibi Ahmet<br />
Toksöz tarafından gerçekleştiriliyor.<br />
Türkiye’nin en uygun şarap üretim bölgesi ve lüks<br />
kategoride kusursuz bir bağ oteli alanı arama<br />
çalışmaları 2002 yılında başlatılıyor. Bu süreçte<br />
ülkenin birçok farklı bölgesi araştırılıp analiz<br />
ediliyor. 2007 yılında hem doğasıyla hem de iklimi<br />
ve tarihiyle bu büyüleyici ve özel bağcılık alanını,<br />
tarihi Gelibolu bölgesini keşfediyorlar.<br />
12.500 metrekare alana sahip ülkenin en modern<br />
şaraphanesi olan Caeli Winery 2014 yılında<br />
faaliyete geçiyor. Eceabat’ta 170 hektarlık uçsuz<br />
bucaksız Porta Caeli bağları arasında yer alan 21<br />
odalı Hotel Caeli ise 2015 yılında ilk misafirlerini<br />
ağırlamaya başlıyor.<br />
NYX<br />
127
Projenin başından itibaren çok iddialı şaraplar<br />
üretmeyi hedefleyerek bağları da aşırı sık<br />
diktirmişler. Bu sık dikim sayesinde (1 metreye<br />
1 metre) bağlarda; birbirleriyle rekabet eden<br />
kökler derinlere iniyor ve böylece şarap, derin<br />
katmanlardan beslenen asmaların üzümlerinden<br />
üretiliyor.<br />
Projeye dünyanın en önemli önologlarından, 13<br />
ülkede 100’ün üzerinde marka ile çalışan Michel<br />
Rolland danışmanlık veriyor.<br />
Tüm bu deneyimleri yaşayabileceğiniz senenin en önemli<br />
organizasyonu, “Caeli Bağ Bozumu” bu yıl da 20 Ağustos’ta<br />
başladı.<br />
16 Ekim tarihine kadar, cuma<br />
ve cumartesi günleri otelde<br />
konaklama yapan konuklar,<br />
Caeli’nin özel dikim yöntemiyle<br />
yetiştirdiği üzümlerinin<br />
“asmadan kadehe “olan<br />
yolculuğunu yaşayarak bu<br />
büyülü zaman dilimine tanık<br />
olma şansını elde edebilirler.<br />
Caeli Bağları’nın göz alabildiğince uzanan yeşil ve nefes<br />
kesici ortamında, Çanakkale’nin Eceabat ilçesinin doğa<br />
içerisindeki huzurlu sessizliğinde, Caeli Çiftliği ve Caeli<br />
Ekolojik Bahçesi’nin organik ürünleriyle hazırlanan<br />
birbirinden lezzetli yemeklerle damakları şenlendirecek<br />
gastronomi ve degüstasyon yolculuğuna siz de hazır olun…<br />
NYX<br />
128
Song’un Seçkileri<br />
Seçkin Pirim / GATE TO HEAVEN, 2015 Carole A. Feuerman / CAPRI WITH SWAROVSKI CAP, 2013<br />
Otelin giriş kapısında yer alan ve otele adını veren<br />
heykel “Porta Caeli “Sanatçı Seçkin Pirim imzalı ve<br />
Latince’deki anlamı da “Cennet Kapısı “…<br />
Eserde bağcılığın en zor ilk 100 yılını anlatan ve her<br />
yüzü 50 kattan oluşan heykel, güneş ışınlarını alış<br />
açısına göre zaman zaman şarap kadehi şeklinde bir<br />
gölgeye sahip.<br />
Lüks Bağ ve Sanat oteli kategorisinde yer alan Hotel<br />
Caeli tesislerinde, kendi bağlarında yetiştirdikleri<br />
kaliteli üzümlerinden elde edilerek hazırlanmış<br />
şarapları, etkileyici SPA tesisleri, özenle seçilmiş<br />
çağdaş sanat koleksiyonu ve gurme mutfağı, doğa<br />
ve doğal ürünlerinin yanı sıra mükemmel konumu ile<br />
beni büyüledi…Gurur duydum.<br />
SPA alanında yer alan eser Carole A. Feuerman’a<br />
ait. Sanatçı, figüratif heykel sanatında hiperrealizm<br />
akımının öncülerinden kabul edilmektedir.<br />
Yüzmeden ve sudan çok etkilendiğini belirten<br />
Feuerman’ın eseri Oteldeki SPA ‘da yerini bulmuş.<br />
Her gün saat 16:30’ da rehber eşliğinde<br />
gerçekleştirilen sanat eserleri, bağlar ve şaraphane<br />
hakkında bilgilendirici bir tur yapılıyor. Daha sonra<br />
da şarap tadımları ile tur taçlandırılıyor.<br />
Porta Caeli Hotel; üretilen şaraplardan, gezdiğimiz<br />
muhteşem tesisten, gördüğümüz olağanüstü bağ<br />
manzaralarından sonra; kesinlikle ülkemizdeki en<br />
önemli yatırımların arasındaki yerini almış.<br />
NYX<br />
129
Ugo Riva / SOFFIO DI CIELO, 2013<br />
Tabiat ve sanat …<br />
Lüks, konfor anlayışıyla tatil yapmayı seven, ince<br />
zevk sahibi, seçkin ve özel deneyimleri birleştirmek<br />
isteyenler için oluşturulmuş, sunulmuş bir eser<br />
niteliğindedir.<br />
Konaklamak için gelen misafirlere spor yapmak,<br />
doğayı gözlemlemek ve hissetmek için de çok uzun<br />
ve doğal yürüyüş parkurlarına yer verilmiş.<br />
Ayrıca Otele 3 km mesafede bulunan Kumköy’ün<br />
içindeki Otel’e ait mandırasına doğru da yürüyüş<br />
yapılabiliyor... (Biz deneyimledik.)<br />
Hotel Caeli’nin içerisindeki restoranda ise yerel<br />
ve uluslararası lezzetler kullanılarak enfes tatlar<br />
sunuma hazırlanıyor.<br />
İki gece konaklayarak tesis ve bağlarda butik otelin<br />
tüm konforunu yaşadık.<br />
Sabah gözümüzü, tabiatın tam ortasında hissi ile<br />
alabildiğine üzüm bağları, göl manzarası ve kuş<br />
sesleri ile açtık…<br />
NYX<br />
130
Song’un Seçkileri<br />
Hotel Caeli arazisinde bulunan ve kendilerine ait olan<br />
mandırada, mutfakta çıkan lezzetler için kullandıkları taze,<br />
günlük malzemeleri yetiştiriyorlar.<br />
Kendi markaları olan Caeli Zeytinyağları da hem kahvaltıda<br />
hem salatalarda kullanım için aşırı lezzetli…Konaklayan<br />
misafirlere hediye edilmek üzere de bir adet şarap ile birlikte<br />
bu zeytinyağları odalara konulmakta.<br />
Üzümün asmadan kadehe yolculuğundaki, bağların arasındaki<br />
cenneti siz de keşfedin, yaşayın…<br />
Lüksler sadece en özenle seçilmişler değil, aynı zamanda bazı<br />
değerleri temsil ediyorlar, bunları yaşatalım.<br />
Şaraba<br />
Sanata<br />
Tabiata<br />
Ve bizlere açılan KAPI…<br />
HOTEL CAELI<br />
Bahşi Mevkii No: 423 Kumköy Köyü,<br />
Eceabat, Çanakkale,Türkiye<br />
Tel: +90 286 854 83 36<br />
http://portacaeli.com.tr<br />
NYX<br />
131
H&M STİL İKONU IRIS APFEL’LE OLAN<br />
İŞ BİRLİĞİNİ DUYURDU<br />
H&M bu muhteşem iş birliği duyurusunu, New York Moda Haftası 2021 bünyesinde Iris'in 100. doğum günü<br />
kutlamasına ev sahipliği yaptığı partide açıkladı.<br />
Iris; kendini yetiştirmiş bir iş insanı, iç mimar, moda tasarımcısı ve stil ikonu olmasıyla; dikkat çekici stili, korkusuz<br />
bireyselliği, cesur moda seçimleri ve yaratıcı tasarımları ile ünlüdür. Fiyat söz konusu olmaksızın stil ve ilhamın her<br />
yerden ve herkesten gelebileceği fikrini temsil ediyor.<br />
Iris, 100 yıldır insanlara kendi kişisel tarzlarını yaratmaları, kutlamaları ve benimsemeleri için ilham veriyor ve moda<br />
endüstrisinde öncü olmaya devam ediyor. On yıllardır rengarenk kıyafetleri ve cesur aksesuarları ile hayranlık<br />
uyandırırken, gerçek, korkusuz bir stil ikonu olmanın ne demek olduğunu somutlaştırıyor. H&M, eksantrik tarzı ve<br />
moda topluluğu üzerindeki etkisi nedeniyle Iris ile çalışmayı çok istiyordu, sonunda bu arzusuna kavuştu.<br />
Iris'in göz alıcı stilinden ve benzersiz yeteneğinden ilham alan Iris Apfel x H&M koleksiyonu, herkes için<br />
tasarlanmış çarpıcı bir ürün yelpazesine sahip olacak. Koleksiyon, Iris'in cesur stil anlayışını ve bağımsızlığını göz<br />
önünde bulundurarak yaratılan giysi ve aksesuarları barındırıyor. Koleksiyonda kullanılan tüm malzemeler geri<br />
dönüştürülmüş veya daha sürdürülebilir kaynaklardan elde edildi ayrıca her giysi ve aksesuar, döngüselliği göz<br />
önünde bulundurularak yapıldı. Iris Apfel x H&M koleksiyonu, 2022'nin başlarında seçili H&M mağazalarında ve<br />
hm.com’da satışa sunulacak.<br />
'Bence H&M harika ve kendi alanlarında mutlak öncüler - ki bunu çok seviyorum!<br />
H&M'in ustalaştığı, yüksek stili uygun fiyatlara yapmayı da çok seviyorum!’<br />
Iris Apfel.<br />
"Iris kişisel stilin somut bir örneği niteliğinde - hem güzel ve gösterişli hem de eklektik olan ve aynı zamanda tamamen<br />
eskimeyen bir stil. Modanın neyle ilgili olduğunu gösteriyor – kendinizi, kim olduğunuzu veya olmak istediğinizi ifade<br />
etmenin ve aynı zamanda eğlenmenin yolunu – o, gerçek bir ilham kaynağı!”<br />
H&M Kreatif Danışmanı Ann-Sofie Johansson<br />
NYX<br />
132
Salvatore Ferragamo<br />
2021 Sonbahar Kış Koleksiyonu:<br />
“POZİTİF GELECEK”<br />
Moda<br />
Salvatore Ferragamo, 2021 Sonbahar Kış<br />
sezonunda yeni bir “şimdi” şekillendirmek için<br />
harekete geçiyor. Bugüne ilişkin alternatif<br />
bir vizyon oluşturmak için geleceğe dönük<br />
projelere imza atan Salvatore Ferragamo Kreatif<br />
Direktörü Paul Andrew, yeni koleksiyonunda<br />
bilim kurgunun sınırsız kavramsal<br />
özgürlüğünden ve modaevinin teknik inovasyon<br />
mirasından ilham alıyor. İyimserlik ve umutla<br />
beslenen Salvatore Ferragamo 2021 Sonbahar<br />
Kış Koleksiyonu, 21. yüzyıla ait iş, askeri, gece,<br />
spor giyimi tüm klişelerini ve eski moda olan her<br />
şeyi bir kenara itiyor.<br />
Modanın her zaman geçmişin çekimine kapıldığını<br />
belirten Paul Andrew, “Bu sezon bu kuralını tersine<br />
çevirmek istedim. Bugünü geleceğin prizmasından<br />
gören ve çok sayıda yeni bakış açısı sunan bir<br />
koleksiyon tasarlamayı amaçladım. Milenyum<br />
öncesi bilimkurgu klasikleri olan Gattaca, Dünya'nın<br />
Sonuna Kadar ve The Matrix sinematik etkileriyle<br />
geçmişin, bugünü şekillendiren gelecek hayalleriydi.<br />
‘Future Positive’ koleksiyonu için, günümüz kıyafet<br />
standartlarını, unutulmuş bir geçmişin fosilleşmiş<br />
kalıntıları olarak hayal ettim. Tüm sınıf, ırk veya<br />
inanç çağrışımlarından arındırdım. Koleksiyon,<br />
dünyamızı daha iyi hale getirmek için çeşitlilik ve<br />
pozitifliğin birleştiği ütopik bir gelecek için yeni<br />
giysiler öneriyor. Salvatore Ferragamo'nun kendi<br />
çalışmalarıyla ilgili söylediği gibi, bu koleksiyon,<br />
yeniden hayal etme, yeniden inşa etme ve ilerleme<br />
kararlılığımızda birlik olmamız gereken bir zamanda<br />
‘tüm insanlığa’ adanmıştır” sözleriyle tanımlıyor.<br />
NYX<br />
133
VAKKO GÜÇLÜ<br />
TASARIM ÇİZGİLERİYLE<br />
SEZONUN RUHUNU<br />
ISITIYOR<br />
NYX<br />
134
Moda<br />
‘Moda Vakko’dur mottosuyla<br />
sezonu yorumlayan Vakko,<br />
2021-2022 Sonbahar/Kış<br />
kadın koleksiyonunda insanın<br />
kimlik kazanma çabasına<br />
atıfta bulunuyor. Güçlü<br />
tasarım çizgileri, kışın ruhunu<br />
ısıtan, duruluğunu yansıtan<br />
renklerle buluşuyor. Çarpıcı<br />
ikilik yaratan tasarımlar,<br />
çevre duyarlılığıyla hayata<br />
geçirilen geri dönüşümlü ve<br />
ileri dönüşümlü parçalar,<br />
eko deriler, yumuşak ve<br />
güçlü stillerden oluşan<br />
4 farklı temada şehrin<br />
duygusunu canlandırıyor.<br />
NYX<br />
135
Vakko sonbahar<br />
ayakkabı - çanta<br />
koleksiyonundan,<br />
ekru, yeşil,<br />
acı kahve ve<br />
pastel tonlardan<br />
seçkiler...<br />
NYX<br />
136
NYX<br />
137<br />
Moda
BEYMEN COLLECTION’DAN<br />
RAHAT GİYİME LÜKS<br />
VE ZARİF YORUM<br />
BEYMEN Collection 2021-2022<br />
Sonbahar / Kış Koleksiyonu,<br />
şıklığından ve konforundan ödün<br />
vermeyen modern kadınlar için<br />
hayatın her anına, günün her saatine<br />
uygun seçenekler sunuyor. Hibrit<br />
tasarımlar, sofistike detaylar ve<br />
couture siluetler ile zenginleşen<br />
koleksiyon, son yılların vazgeçilmez<br />
trendi rahat giyime lüks bir yorum<br />
katıyor.<br />
NYX<br />
138
NYX<br />
139<br />
Moda
SONBAHARA<br />
DİNAMİK BİR BAŞLANGIÇ<br />
KNITSS Pre-Fall 2021 “Deep & Rise” koleksiyonu ile özgün tasarımlarıyla<br />
zamansız bir stilin anahtarını sunuyor.<br />
Sürdürülebilir Modanın öncülerinden KNITSS, “Deep & Rise” ismini verdiği<br />
yeni Pre-Fall 2021 koleksiyonu ile sonbahara dikkat çekici bir başlangıç<br />
yapıyor. Doğanın ruhunu renkler, desenler ve dokular ile koleksiyona yansıtan<br />
sürdürülebilir zihniyetin ürünleri olan en üst kalite materyallerden oluşan<br />
koleksiyon dinamik ve konforlu bir stil sunuyor.<br />
Bugün, KNITSS koleksiyonlarının %70’de fazlası ekolojik sertifikalı malzemelerden<br />
üretilmiş ürünlerden oluşuyor. Marka 2025 itibarı ile %100 sürdürülebilir<br />
kaynaklardan elde edilen malzemeleri kullanmayı vizyon edinmiş durumda.<br />
NYX<br />
140
Moda<br />
Özgür hareket ve konforun ön<br />
planda olduğu günümüzde dinamik<br />
bir stil ve şıklığı bir arada sunan<br />
koleksiyonda grafik desenler, örgü<br />
oyunları ve renklerin bir arada<br />
kullanıldığı KNITSS dna sına uygun,<br />
detaylarda zenginleşen tasarımlar<br />
ile çağdaş ve şehirli kadınlara<br />
hitap ediyor. Yeni sezonda mercan,<br />
lacivert, krem, turkuaz gibi yeni<br />
sezona geçiş renkleri yer alıyor.<br />
NYX<br />
141
adL X Raisa Vanessa ile<br />
90’ların Enerjisi<br />
Geri Dönüyor<br />
Raisa Vanessa’nın güçlü kadın<br />
ruhunun feminen çizgileriyle adL’nin<br />
renkli ve canlı dünyasının yeniden<br />
yorumlandığı adL x Raisa Vanessa<br />
koleksiyonu ile sezonun enerjisini<br />
yeniden yükseltiyor. adL x Raisa<br />
Vanessa, 90’ların ışıltısını, geçmişten<br />
ilham alan renk paletleri, geleceğin<br />
formlarına aktaran tasarımlarıyla<br />
zamansız bir yolculuğa çıkarıyor.<br />
NYX<br />
142
Moda<br />
Yaşanan monotonluğu, enerjik, parıltılı ve<br />
umut dolu bir sezonu müjdeleyen renkli<br />
tasarımlarıyla yıkan adL x Raisa Vanessa<br />
koleksiyonu; çizgili ve ekoselerde yer alan<br />
gösterişli düğme detaylar, feminen aynı<br />
zamanda güçlü bir tarz sunan pantolan ve<br />
bluzlar, neon renkli parçaların birleşimi<br />
ve fırfırların gücüyle birleşen elbise ve<br />
alt üst parçalar, sade tasarımların parlak<br />
kumaşların kullanıyla canlılık katıyor.<br />
Her kadının, dans ederken içinde ışıl ışıl<br />
parlayacağı tasarımlar ise koleksiyonun<br />
hayata ışıltı katan parçaları arasında<br />
yerini alıyor.<br />
NYX<br />
143
YENİYİ HAYAL EDEN<br />
CESUR ACADEMIA<br />
Dünyanın içinden geçtiği kırılgan süreç; bizleri öze, asıl amaca, yeniye<br />
doğru bir değişim ve dönüşüm yolculuğuna çıkardı. Academia 2021<br />
Sonbahar - Kış Kadın Koleksiyonu, iddialı fakat samimi çözümleri ile<br />
bu kimlik ve anlam arayışında, yeniyi hayal etmekten korkmayan bir<br />
küllerinden doğma hikayesi anlatıyor.<br />
NYX<br />
144
Moda<br />
Endüstriyel temalardan ilhamla yalın formları<br />
yeniden yorumlayan koleksiyon, yeni klasikler<br />
yaratıyor. Siyahtan rol çalan kahve tonları,<br />
modern griler ve dijital çağrışımı güçlü<br />
maviler sezona heyecan katarken, utiliter<br />
tasarımlarda hâkî, kırmızı ve siyahın zamansız<br />
tavrı öne çıkıyor. Duman, gotik çiçek desenler,<br />
“slow burn” sloganı, yıpranmış dokular ve<br />
kadifelerde kullanılan art workler küllerinden<br />
doğmanın manifestosu niteliğinde... Zincir ve logo<br />
anlatımları koleksiyonun genelinde farklı desen<br />
ve yüzeylerde karşımıza çıkarken, A harfinin<br />
saten ve trikolarda sürprizli jakar uygulamaları<br />
klasikleri destekliyor.<br />
NYX<br />
145
THE EXPLORER CLUB<br />
Sonbahar 2021 TOMMY HILFIGER Kadın Giyim Koleksiyonu, “The Explorer<br />
Club” temasıyla gezegenimizin güzelliğini kutlayarak doğaya dönüşe kucak<br />
açarken dünyayı koruma mesajı da veriyor.<br />
ABD’deki ünlü Appalachian dağlarında doğa yürüyüşleri ve keşiflerden ilham<br />
alınarak tasarlanan bu sezonun dış giyim parçaları açık havada hissedilen aidiyet<br />
ve huzur duygusunu benimsiyor.<br />
Sürdürülebilir inovasyon, biyolojik bazlı, geri dönüştürülmüş, PU (poliüretan)<br />
içermeyen kumaşlar ve tek malzemeden üretilen stillerle büyük ilerleme<br />
kaydediliyor.<br />
Ekose ve kapitone parçalarda renkler dokularla buluşuyor. Çok farklı şekiller ve<br />
ölçülerde sunulan el örgüsü görünümlü trikolar her ortamda sıcak tutuyor.<br />
İş giyiminden ilham alan ceket siluetleri rahatlık ve konfor sunuyor. İnce feminen<br />
detayların entegre edildiği kargo pantolonlar ve flanel parçalar uzun yürüyüşler<br />
ve aktif yaşam tarzı için ideal seçenekler oluşturuyor.<br />
NYX<br />
146
NYX<br />
147<br />
Moda
Soğumaya başlayan havalara inat<br />
cool bir duruş<br />
Twist Gang yeni mevsimi Twist Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu ile<br />
selamlıyor! Soğumaya başlayan havalara inat cool duruşunu yansıtmaya hazır<br />
koleksiyon tasarımları ise şehirdeki tatlı kaçamaklara özel renkli ve eğlenceli bir<br />
tasarım dünyası yaratıyor.<br />
Sokağın özgür ruhu Twist, yeni mevsimin durdurak bilmeyen planlarına eşlik<br />
edecek sıra dışı tasarımlarıyla kimimizin uzun süredir beklediği, kimimizin ise<br />
soğuk havalara alışmasını sağlayacak yeni mevsim seçkisiyle kapılarını aralıyor.<br />
NYX<br />
148
Moda<br />
Çok özlediğimiz şehrin sokaklarını yeniden keşfedeceğimiz günlere ithafen Twist<br />
Sonbahar-Kış 2021-2022 Koleksiyonu’nda ön plana çıkan denim on denimler,<br />
hayvan desenleri, pötikareler ve oversize mottolu sweatler sizi tüm sevgisiyle<br />
karşılıyor! Leopar desenli tulum ve oversize ceket iddialı stilinize eşlik ederken,<br />
retro esintisi taşıyan çizgili mini trikolar kurtarıcı görevini üstleniyor.<br />
Gizli romantik çağrınıza cevap verecek kalp desenli elbiseler ve etekler, içeriğinde<br />
mesaj barındıran motto oversize trikolar ile kolaylıkla kombinleniyor.<br />
NYX<br />
149
Git gide soğuyan havalara inat tüm hafifliği ve yumuşaklığıyla<br />
sizi 7/24 korumaya hazır puffer montlar, yelekler ve<br />
yağmurluklar ise mevsimin renk kartelasıyla uyum<br />
yakalayacak yeşiller, sarılar ve şeker pembesiyle birleşen<br />
camel renkleriyle yeniden ortaya çıkıyor. Pötikare desenli<br />
hardal sarısı palto ise aynı tonlara sahip pili detaylı elbise ile<br />
bir araya gelerek sizi harikalar diyarına davet ediyor.<br />
Zıt desenlerden oluşan pilili etekler ve pötikare mini etekler<br />
renkli taş detaylı örme trikolarla uyumu sağlarken, mini çiçek<br />
desenlerinden oluşan mini elbiseler soğuyan havalara enerji<br />
katıyor. Yamalı, camel renkli blazer ve straight jean’ler ise<br />
tüm stil kartlarını açıyor. Yeşillenen oversize puffer ceket en<br />
ilgi çeken parçalar arasında yerini alırken, ‘’all white’’ akımına<br />
uyan ve sırtı motto desenli oversize sweatshirt ve jogger<br />
pantolon yüksek modanın sınırlarına dahil oluyor.<br />
NYX<br />
150
Moda<br />
Twist Sonbahar-Kış 2021-22<br />
NYX<br />
151
Koton 2021/22 Sonbahar-Kış Koleksiyonu<br />
“geçmişten günümüze<br />
bir yolculuk”<br />
Koton’un 2021/22 Sonbahar-Kış<br />
sezonunda 70’lere atıfta bulunan<br />
tarçın, kahve ve yeşil tonları, bol paça<br />
pantolonlarla kendini gösteriyor.<br />
Retro desenler, sonbahar mevsimine<br />
inat canlı renkler, kapitone desenli<br />
kaban ve çantalar, triko kazak ve<br />
takımlar, kaşe ve yün parçaları ile<br />
bu sezon da Koton kadını stilini<br />
konuşturacak.<br />
NYX<br />
152
Moda<br />
70’leri günümüz modern stiline uyarlayan<br />
Heritage temasında ise kahverengi, haki ve<br />
ördek başı yeşili renklerini barındıran, ekose<br />
desenli etek ve ceketler, retro büyük yakalar<br />
ve polo toplar, 70’ler temasının ruhunu<br />
yansıtıyor.<br />
Koleksiyonun kahve, bordo, safran, turuncu<br />
renklerinden oluşan Country temasına<br />
ise, etnik ve şal desenli trikolar, Peter Pan<br />
yakalar, jakar desenli kumaşlar ve flare<br />
pantololar, wide leg pantolonlar ve jean’ler<br />
eşlik ediyor.<br />
NYX<br />
153
TOMMY HILFIGER, ROMEO HUNTE İLE BİRLİKTE TASARLANAN<br />
TOMMY X ROMEO KAPSÜL<br />
KOLEKSİYONU İLE<br />
İKONİK STİLLERE YENİ YORUMLAR<br />
Tommy Hilfiger ile uzun zamandır mentorluk yaptığı Brooklyn<br />
merkezli tasarımcı Romeo Hunte’ın birlikte tasarladığı Sonbahar 2021<br />
TommyXRomeo kapsül koleksiyonu sezona hazır. Koleksiyon için<br />
Tommy Hilfiger arşivlerine inen Romeo Hunte, imzası niteliğindeki<br />
dekonstrüksiyon tekniklerinden yararlanarak, renk bloklu denizci<br />
ceketi veya deri biker ceket ile kombine ettiği klasik trençkot gibi ikonik<br />
parçaları yeniden karıştırarak tasarladı.<br />
TommyXRomeo kapsülü, şirketin temsili moda ve ötesinde geliştirme<br />
misyonunu yansıtan üç eksenli bir platform olan iddialı People’s Place<br />
Programını ileriye taşıyor.<br />
NYX<br />
154
NYX<br />
155<br />
Moda
Tommy Hilfiger, Sonbahar 2021 TommyXRomeo kapsülü için arşivlerini Romeo'ya açtı.<br />
Klasik TOMMY HILFIGER tasarım kodlarını Romeo Hunte'nin imzası olan dekonstrüksiyon<br />
teknikleriyle harmanlarken unisex dış giyime odaklandı. Koleksiyon, markanın trençkot,<br />
biker ceket ve Oxford gömlek gibi en tanınan ikonlarına modern ve cesur yorumlar katıyor.<br />
Farklı bir sofistike duruşa sahip olan her parça, kolejli Manhattan esintilerini Brooklyn sokak<br />
giyimiyle bir araya getiriyor. Sıra dışı malzeme kullanımı ve üstün kaliteli el işçiliği, Romeo<br />
Hunte ve Tommy Hilfiger'ın ortak tutkusu olan detaylara özeni vurguluyor. Örneğin, New<br />
York metrosunun renklerinde yeniden tasarlanan marka mirası ince çizgili bir gömlek sıra dışı,<br />
hareketli orantılarıyla şaşırtıyor.<br />
“Genç ve gelecek vadeden bir tasarımcı iken kariyerimde<br />
büyük iz bırakan inanılmaz liderlerin rehberliğinden<br />
yararlanabildiğim için çok şanslı olduğuma inanıyorum,”<br />
diyen Tommy Hilfiger şöyle devam etti: “Bu bilgi ve<br />
deneyim birikimini aktarmayı önemsiyor, tasarım<br />
yeteneklerinin gelecek nesline mentorluk yapıyorum.<br />
Beş yıldan uzun süredir Romeo Hunte ile çalışıyor ve onu<br />
destekliyorum. Yükselen yetenekler arasında gerçekten<br />
olağanüstü bir yeri olan Romeo’nun tasarımlarını<br />
gördüğünüz anda etki yaratacağını anlıyorsunuz. İki<br />
dünyayı bir araya getiren bu kapsül koleksiyondan<br />
gerçekten gurur duyuyorum. Birlikte çalışırken temsili<br />
artırmak ve yeteneklerini dünya çapında öne çıkarmak<br />
için özellikle BIPOC topluluklardaki kreatiflere ve kanaat<br />
önderlerine desteğe odaklandık. People’s Place Programı<br />
aracılığıyla kendilerini gösterebilecekleri gerçek bir<br />
platform sunmak istiyoruz.”<br />
NYX<br />
156
Moda<br />
Romeo Hunte ise şöyle konuştu: “Tommy, yıllardır<br />
mentorum olarak bana çok destek verdi. Yeniden<br />
yaratımlar, tasarım DNA'mın temel bir parçasını<br />
oluşturuyor. Dolayısıyla, marka arşivlerinin sınırlarını<br />
zorlarken inanılmaz kreatif ve anlamlı bir deneyim<br />
yaşadım. Bu konsepti daha da ileri taşımak, geleceği<br />
yeniden tasavvur edip tanımlamak için tasarım<br />
sürecinden kampanyaya ve ekibe kadar her unsurda<br />
mevcut durumu sorguladık. Başardıklarımızla<br />
gerçekten gurur duyuyorum. Gelecek nesil<br />
yeteneklere büyük hayaller kurmaları için ilham<br />
verebilmeyi umuyorum.”<br />
TommyXRomeo kampanyası, Tommy Hilfiger’ın<br />
People’s Place Programına paralel olarak yeterince<br />
temsil edilmeyen BIPOC topluluklardaki kreatif<br />
yeteneklere fırsat vermeyi, kameranın önünde ve<br />
arkasında çeşitliliğe sahip ve kapsayıcı bir topluluğun<br />
görünürlüğünü artırmayı amaçlıyor. Londra'da çekilen<br />
kampanyada modeller Ikram Abdi Omar, Aaliyah<br />
Hydes, Hidetatsu Takeuchi ve Babacar N’Doye rol<br />
alıyor.<br />
NYX<br />
157
TOGA ARCHIVES x H&M<br />
koleksiyonu<br />
Yasuko Furuta tarafından 1997'de kurulan, meraklı duygusallığı ve gardırop klasiklerine<br />
deneysel yaklaşımları ile sevilen Tokyo merkezli bağımsız moda markası, yakında çıkacak<br />
olan kapsül, TOGA imza parçalarının yeniden tasarlarken avangard-ancak-erişilebilir<br />
arşivinden yararlanıyor. TOGA ARCHIVES x H&M koleksiyonu Türkiye’de sadece<br />
hm.com'da satışa sunuldu.<br />
NYX<br />
158
Moda<br />
Jane How tarafından tasarlanan ve Johnny Dufort tarafından Londra'nın Barbican Bölgesi'nin ham,<br />
vahşi mimari fonunda fotoğraflanan bir kampanya barındıran koleksiyon, TOGA'nın favorileriyle dolu.<br />
Hibritleştirilmiş trençkotlar, yeniden yapılandırılan gömlekler, pileli etekler, titiz terzilik ve coşkulu<br />
aksesuarlar, modern bir moda aşığı için beklenmedik değişikliklerle yıldız havası taşıyor. Kadınlar için ise<br />
siluet değiştiren, yün-gabardinden trençkot ve göğüs cebinde çubuk boncukları olan büyük beden gri<br />
bir blazer ile TOGA'nın alametifarikası olan kesim ve süslemelerle hayat bulan lacivert tunik öne çıkıyor.<br />
Aksesuarlarda ise, sert bir çekicilik dokunuşu barındıran; havalı kovboy topuğu ve zımbalardan oluşan<br />
zarif stilettolar ve iddialı çubuk boncuklu küpeler ve bir yaka kolyesi göze çarpan parçalar arasında.<br />
NYX<br />
159
İlham Veren<br />
Kadınlar<br />
4<br />
NYX<br />
160
Hayatı kendi kurgusu hatta dayatması içinde<br />
yaşamak, yeniyi, farklıyı denemek hatta yanı<br />
başımızda belirdiği zaman bile farketmek, günlük<br />
rutin içinde çok zor. Akışa kapılan insanların buna ne<br />
güçleri ne de niyetleri var. Ancak bazı insanlar bırakın<br />
akışa kapılmayı, o akışa cesurca dur der, olmadı yön<br />
çizer. Size aşılmaz engel gibi görünen ne varsa onlar<br />
için bir zıplama taşı, direnci öğrendiği bir deneyim,<br />
geleceğe hazırlayan bir sınava dönüşür. İşte “ilham<br />
veren kadınlar” bölümünde bu kadınları anlatmak<br />
istiyoruz.<br />
Kimi büyük projelerle kimi küçük dokunuşlarla ilham<br />
verirler, kimi ardına bile bakmaz, kimi özgürlüğünün<br />
onu çıkaracağı zirveye köklerinden aldığı enerji ile<br />
ulaşır. Kendi ipek gibi dokur ve hepimizi kimi zaman<br />
büyük bir görsel şölenle, dayanışmayla kimi zaman<br />
sabırla, birbirinden canlı renklerle, müzikle, saygıyla,<br />
coşkuyla hayata bağlar.<br />
<strong>NYXmag</strong> sizi her sayısında ilham veren kadınlarla<br />
buluşturmayı vaadediyor.<br />
NYX<br />
161
Ayşen Zamanpur<br />
Silk & Cashmere Markası Kurucusu<br />
Ayşen Zamanpur’u “Dünyayı Fetheden Kaşmirci” olarak tanımlıyor Herald Tribune Gazetesi.<br />
1992 yılında kurduğu Silk & Cashmere markası kısa zamanda tüm dünyada tanındı.<br />
İlk mağazasını Zürich’te aynı yıl içinde açan markanın ilerleyen zamanlarda 27 ülkede 200’den<br />
fazla şubeye ulaşması, Ayşen Zamanpur’un girişimcilik konusunda ne kadar başarılı olduğunu<br />
gösteren örneklerden sadece biri.<br />
Silk & Cashmere markasının bu başarısı 20 kitaba konu oldu, hatta marka hakkında onlarca<br />
yüksek lisans tezi, dönem ödevi vaka çalışması yapıldı.<br />
2020 yılının başlarında ağırlıklı olarak mali işlerle ilgileneceğini ve istenilen her noktada<br />
danışmanlık yapacağını söyleyen Ayşen Zamanpur şirketin yönetimini çocuklarına devretti.<br />
Girişimcilik ruhunun önünün açılması gerektiğini düşünen Ayşen Zamanpur ile ilham veren<br />
hikayesini konuştuk.<br />
Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />
NYX<br />
162
İlham Veren Kadınlar<br />
İyi bir fikir bulmanın<br />
tek yolu vardır.<br />
Çok fazla sayıda<br />
fikir üretmek.<br />
Kendi markanızı yaratma fikri nereden,<br />
nasıl ortaya çıktı?<br />
İyi bir fikir bulmanın tek yolu vardır. Çok fazla<br />
sayıda fikir üretmek. Biz de Şişecam’daki planlama<br />
deneyimim ve Benétton bayiliğinde edindiğim<br />
perakende mağazacılık marka deneyimim ile neler<br />
yapabileceğimiz konusunda çok ciddi fikirler ürettik.<br />
O dönemde henüz ne perakende bugünkü kadar<br />
çekici bir sektördü, ne de marka konusu bu kadar<br />
gündemde, bu kadar parlak bir konuydu. Girişimcilik<br />
kavramı ise nerdeyse yoktu…<br />
regüle ederek sizi her zaman en istediğiniz sıcaklıkta<br />
tutar. İpek de aynı şekilde onun kardeşi gibidir. Her<br />
iki hammaddenin de sağlıklı organik, doğal ve keyifli<br />
yapıları nedeniyle asırlardır tüm medeniyetlerde<br />
zaman ötesi ve kültürler üstü bir anlamı olmuştur.<br />
Siz kaşmire dokunursunuz, kaşmir de size dokunur.<br />
Bulut gibi verdiği his, sizi sarmalayan ama yakmayan,<br />
acıtmayan, batmayan sadece keyif veren dokusunu<br />
en iyi anlatan bu cümleyi çok beğenerek sloganımız<br />
haline getirdik. Yurtdışında bile bu sloganımızı taklit<br />
ettiler kullandılar.<br />
Defalarca yaptığımız seyahatler, araştırmalar,<br />
fizibiliteler sonucunda dünyada kaliteli ama<br />
ulaşılabilir lüks alanında bir kaşmir markası<br />
olmadığını fark ettik. Türkiye değil dünyaya göz<br />
diktik.<br />
Markamızın en önemli farklılığı, böyle bir nişi bulup<br />
o nişe yönelik küçük bir ekiple, çok az sayıda insanla,<br />
sayısız seyahatler ile çok yoğun çalışarak bir marka<br />
yaratmaktır. Üstelik ne kaşmir ne ipek ülkemizde<br />
yoktu. Ama biz dünyayı hedefliyorduk.<br />
Genel müdürlüğümüzü, beyin takımını, yaratıcı<br />
kadroları Türkiye’de konuşlandırdık. Üretimimizi her<br />
iki değerli hammaddenin ana vatanı olan Moğolistan<br />
ve Çin’e kaydırdık. Orada iç Moğolistan’da 1992’de<br />
ilk yatırımı yapan yabancı şirketlerden biriyiz.<br />
Dünyanın çok çeşitli kentlerinde en seçkin alışveriş<br />
ortamlarında kendimiz mağazaları açarak, bayilikler<br />
vererek ya da korner açarak çok sayıda ülkede ipek<br />
ve kaşmir alanında sevilen sayılan bir marka olmayı<br />
sanıyorum ki başardık...<br />
Kaşmiri tarif ederken “Tendeki med-cezir”<br />
demişsiniz. Bize biraz kaşmiri anlatabilir<br />
misiniz?<br />
Kaşmir insan tenine en uyumlu elyaftır. Bir bebek<br />
bile doğduğu andan itibaren çıplak kaşmire sarılabilir,<br />
dokunabilir ve hiçbir rahatsızlık vermez.<br />
Helezonik yapısı nedeniyle vücut ısısını dış ısı ile<br />
NYX<br />
163
Kaşmire aşık olmuşsunuz diyebiliriz. Peki<br />
ipekle birleştirme fikri nasıl ortaya çıktı?<br />
Aşk ve tutku insanı yaşama bağlayan duygular…<br />
Kaşmire en çok uyan elyaf hem estetik açıdan hem<br />
sağlıklı doğal olması açısından hem de giysilerde<br />
verdiği elegan görünüm açısından elbette ki<br />
kaçınılmaz olarak ipektir. Bu fikri bulmak bizim<br />
markamızın en önemli kırılma noktalarından bir<br />
tanesidir. Daha da önemli bir kırılma noktası ipek<br />
ve kaşmiri aynı iplikte birleştirerek, kaş-ipek adını<br />
verdiğimiz üçüncü bir elyafın araştırma geliştirme<br />
çalışmalarına katkıda bulunarak çok zengin bir<br />
koleksiyon yaratmamızdır.<br />
Kaşmir ve İpek’in birleşiminden oluşan kaş-ipek<br />
elyafı bizim en az saf kaşmir ve saf ipek kadar güçlü<br />
olduğumuz bir alandır.<br />
Eşinizin desteğinin her zaman en üst<br />
noktada olduğunu söylüyorsunuz. Evli<br />
ve iki çocuklu bir kadın olarak bu kadar<br />
yoğun çalışırken sizi motive eden bu<br />
destek miydi?<br />
Kaşmire en çok uyan elyaf hem estetik açıdan<br />
hem sağlıklı doğal olması açısından hem de<br />
giysilerde verdiği elegan görünüm açısından<br />
elbette ki kaçınılmaz olarak ipektir. Bu fikri<br />
bulmak bizim markamızın en önemli kırılma<br />
noktalarından bir tanesidir. Daha da önemli<br />
bir kırılma noktası ipek ve kaşmiri aynı iplikte<br />
birleştirerek, kaş-ipek adını verdiğimiz üçüncü<br />
bir elyafın araştırma geliştirme çalışmalarına<br />
katkıda bulunarak çok zengin bir koleksiyon<br />
yaratmamızdır.<br />
Eşim hem objektif, vizyon sahibi bir proje insanı<br />
ve uluslararası iş dünyasında başarılı bir iş insanı<br />
olarak, hem de iyi bir eş olarak bana iş yaşamımda<br />
her zaman hem örnek, hem destek oldu.<br />
Babam, annem ve abilerimin sınırsızca verdiği<br />
özgüven ve sevgi de, eğitimini aldığım okullardaki<br />
çağdaş yaklaşımlar da eminim ki büyük katkıda<br />
bulundular. Başlangıçta küçük ama sağlam, sonra<br />
büyüse de hep marka ruhuna inanan ekiplerimiz de<br />
hep bana güç verdi. Onlarsız olmazdı.<br />
Çok şanslıyım ki şimdi de çocuklarım Ferhat ve<br />
Yasemin markamıza sahip çıkarak bu geleneği<br />
sürdürdüler. Onların bu çok zor dönemde<br />
sorumluluk alıp başarılı olmaları markamız için çok<br />
değerli.<br />
NYX<br />
164
İlham Veren Kadınlar<br />
Silk and Cashmere’in en önemli<br />
özelliklerinden bir tanesi Türkiye’de<br />
ve yurtdışında girişimcilik ve marka<br />
alanında verilmiş ödüllerin büyük bir<br />
kısmını yıllar içinde almış olmasıdır, tabii<br />
ki ödüller benim elime tutuşturuldu ama<br />
bu arkasındaki çok güçlü çok sağlam çok<br />
iyi bir ekibin başarısıdır.<br />
Sizi en çok yoran neydi?<br />
Ne gencecik kadınken Selmin’le ve küçük ekiple iç<br />
Moğolistan yollarında trenle yaptığım 18 saatlik<br />
yolculuklar, ne kapalı bir rejimden kapitalizme geçme<br />
sancılarını yaşayan Çin’de yaşadığım sayısız sorun, ne<br />
çocuklarımdan ayrı kalarak çektiğim özlem...<br />
Evet onlar da zordu inkar edemem. Bunların hepsi<br />
çok zordu. Üstelik dünyada çok kemikleşmiş bir<br />
kaşmir alanında 50 yıl sonra “Biz de marka yarattık”<br />
diye ortaya çıkmak da zordu. Oralarda iş yapmak,<br />
ekip kurmak, korumak, yaşatmak hepsi zordu. Bunun<br />
üzerine Çin dağılma tehlikesi yaşıyordu. Berlin duvarı<br />
yıkılmış, Rusya dağılmıştı. Çin’de de olacak diyorlardı.<br />
Binlerce risk vardı... Bunlar da çok zordu. İsviçre’de<br />
Paris’te Londra’da Barcelona’da Rusya’da mağazaları<br />
açmak onları yaşatmak da zordu...<br />
Ama bana sorarsanız en büyük zorluk neydi diye;<br />
bunu 2.kitapta da yazdım:<br />
Türkiye’nin Çin’e karşı zaman zaman aldığı çok sıkı<br />
ve siyah-beyaz önlemler yüzünden tüm iş yaşamım<br />
boyunca her zaman endişe ve korku içinde yaşamak<br />
en zoruydu... Çin’e karşı alınan çok sıkı önlem, tedbir<br />
ve yasakların en büyük zararını gören şirketlerden<br />
biriyiz. Hatta en büyük zararını gören şirketiz..<br />
Kimse bunlar kendi çabalarıyla, teşviksiz bu kadar<br />
saygın ve seçkin bir marka olmuşlar diye bizi koruyup<br />
kollamadı. Sadece ödül verdiler doğru ama bunun<br />
dışında hiçbir destek görmediğimiz gibi her zaman<br />
son 20 yıldır hep büyük sorunlar yaşadık…<br />
Bir gecede %100 artan vergiler veya bir gecede<br />
ürün kategorilerimize konan kotalar veya yine bir<br />
gecede ithalatın aniden neredeyse yasaklanması bizi<br />
inanılmaz zorladı. Zorluyor…Maalesef bu siyahbeyaz<br />
yaklaşım bizim gibi teşviksiz (tekrar edeyim<br />
TEŞVİKSİZ) kendi kendine marka olmayı başaran bir<br />
şirketi çok zorladı. Her zaman ne olacağını bilmeden<br />
büyük riskler içinde ortada bıraktı... Bu konuda<br />
hayal kırıklığım hiç geçmeyecek... Ama hiç yılmadık.<br />
Savaştık, savaşa devam ediyoruz…<br />
İkinci kitabımın adı Diren Keçi. Orada anlattım<br />
her şeyi. Sembolümüz olan kaşmir keçisi gibi zoru<br />
başarmak için asla yılmadan her şeyi göze alarak 30<br />
yıldır ayaktayız inatla sabırla ve kararlılıkla…<br />
Başarınızla ABD’nin mükemmel<br />
girişimcilik ödülünü kazandınız.<br />
Başarınızın sırları neler?<br />
Silk and Cashmere’in en önemli özelliklerinden bir<br />
tanesi Türkiye’de ve yurtdışında girişimcilik ve marka<br />
alanında verilmiş ödüllerin büyük bir kısmını yıllar<br />
içinde almış olmasıdır, tabii ki ödüller benim elime<br />
tutuşturuldu ama bu arkasındaki çok güçlü çok<br />
sağlam çok iyi bir ekibin başarısıdır. Tek basına kimse<br />
bir şey yapamaz… Amerika’daki ödül ödüllerimizden<br />
sadece bir tanesidir en sonda Fransa hükümeti bize<br />
en seçkin marka ödülünü vermişti, oğlumla birlikte<br />
gidip aldık.<br />
20 kitaba konu olduk. Hakkımızda onlarca yüksek<br />
lisans tezi, dönem ödevi vaka çalışması yapıldı.<br />
Çin’de, Fransa’da üniversitelerde ders kitaplarına<br />
girdik. Akademik alanda bizim bu kadar anlamlı<br />
bulunmamız bana ticari başarımızdan (romantik de<br />
olsa )daha güzel gelmiştir.<br />
NYX<br />
165
İlham Veren Kadınlar<br />
Kendini ispatlamış başarmış her<br />
kadının hemcinslerine her alanda<br />
destek vermesi boynunun borcudur<br />
diye düşünürüm ve hayatımda ikinci<br />
iş olarak da kadın girişimcilere destek<br />
vermeyi görürüm.<br />
İş hayatında kadın yönetici olmanın<br />
zorlukları var mı?<br />
Türkiye’de sadece iş yaşamında değil hayatın her<br />
alanında kadın olmak elbette ki zordur. KAGİDER<br />
ve KADER derneklerinin kurucu üyelerindenim.<br />
Siyasette sosyal yaşamda ve iş dünyasında kadının<br />
ikinci planda olması maalesef ki en üzüldüğüm<br />
konulardan bir tanesidir. Ayrıca bu çok çalıştığım<br />
emek verdiğim de bir alandır.<br />
Kendini ispatlamış başarmış her kadının<br />
hemcinslerine her alanda destek vermesi boynunun<br />
borcudur diye düşünürüm ve hayatımda ikinci<br />
iş olarak da kadın girişimcilere destek vermeyi<br />
görürüm. Ama şahsi olarak sorarsanız, 3o yılda<br />
yaşadığım pek çok sorun arasında cinsiyetimle<br />
ilgili olanlar da elbette belki vardır ama ben o<br />
kadar yoğun çalıştım ki, bunları sanıyorum pek<br />
ayrımsayamadım. Ya da vaktim olmadı… Sorunlar hiç<br />
bitmez, bitmedi de ama hangisi ekonomiden, hangisi<br />
ülkemin özel durumuyla bitmeyen sorunlarıyla<br />
ilgili, hangisi perakende ile, hangisi siyasetle<br />
veya hangisi cinsiyetimle ilgili idi inanın çok fazla<br />
ayrıştıramadım.<br />
Bütün bu koşturmanın arasına iki tane<br />
de kitap sığdırmışsınız. Kaşmir Yolu<br />
ve Diren Keçi kitaplarınız ne anlatıyor<br />
okuyucuya?<br />
Evet hayatta yaptığım en doğru işlerden biri<br />
''Kaşmir Yolu'' adlı kitabı yazmak oldu. En az<br />
kitabın kalınlığı kadar aldığım yorumlar, geri<br />
bildirimler, e-postalar, mesajlar beni sonsuz mutlu<br />
etti. Üniversitelerde derslerde, konferanslarda,<br />
şirketlerde, derneklerde sekiz yıldır Kaşmir Yolu<br />
kitabımın üzerinden iş hayatını, girişimciliği, marka<br />
olmayı, kadın olmayı, anneliği, istihdam yaratmayı<br />
kısaca tüm hayati konuşuyoruz.<br />
Her yerde anlatıyorum; ne şanslıyım ki bu ilgi<br />
hiç kesilmedi bitmedi, bitmiyor. Üç beş kişinin<br />
yaşamında ufacık bir pencere açıyorsa ne mutlu<br />
bana. Değmiştir…<br />
Kadın bir girişimcinin ve güzel ekibinin gerçek<br />
hikayesini dinlemek pek çok insana sanıyorum<br />
ilginç geldi. Kimisi annelikle kariyer arasında bir<br />
seçim yapmak gerekmediğini hissetti belki? Kimisi<br />
girişimci ruhunun sönmeyen tutkusundan hoşlandı,<br />
kimisi çocuklarımla eşimle birlikte yürüttüğüm<br />
yoğun sosyal ve iş yaşamının dengesinden hoşlandı.<br />
Belki kimisi benim biraz farklı, çıkıntı, aykırı, anarşik<br />
ruhumdan hoşlandı? Ama sonuçta kitap büyük ilgi<br />
gördü, çok güzel insanlara dokundu. O nedenle de<br />
büyük bir cesaret alıp çocuklarıma şirkete devretme<br />
hikayemin ana İzlek olduğu ikinci bir kitap yazdım.<br />
Kasım’da Doğan Kitap’tan Diren Keçi adıyla çıkıyor.<br />
Kimsenin pek aktarmadığı, ikinci nesle şirketi devir<br />
sürecimi anlattım tabi ki diğer konularla birlikte.<br />
NYX<br />
166
İlham Veren Kadınlar<br />
Daha önce de belirttiğim gibi zaten 2019 Ekim’den<br />
beri kafamda, hemen her yerde ne yaparsam yapayım<br />
kitapla ilgili bazı paragrafları düşünüp, neleri nasıl<br />
aktarmam gerektiğini, hangi konulara ağırlık verip,<br />
hangilerini törpülemem gerektiğini düşünüyor ve<br />
kitapla ilgili bazı duyguları yoğun şekilde her an<br />
beynimde yaşıyordum.<br />
Oturup yazmak ise işin en zevkli, en kolay kısmı<br />
gibi geldi bana. Ben daha çok kitabı kendi kendimle<br />
konuşarak gün batımında veya bahçede spor<br />
yaparken, müzik dinlerken yazmıştım içimde.<br />
O kadar çok şey yaşadık ki son 8 yılda anlatmam<br />
gerekiyordu. Adeta sorumluluk hissettim.<br />
Genç nesillere, kadınlara, tüm girişimci ruhlara belki<br />
yaşadıklarından bıkıp erken vazgeçmeyi düşünenlere<br />
biraz cesaret vermek yol göstermek olmasa da<br />
belki biraz ışık tutmak ve yılların süzgecinden geçen<br />
deneyimlerimden süzdüklerimi bırakmak istedim.<br />
İlk kitabımda “Bu benim ilk ve son kitabım” demiş<br />
olsam da sözümde duramadım ve ikinciyi yazdım<br />
… İlk cümlem bu: “Sözümde duramadım.” Ama çok<br />
içime sindi yazdıklarım. Yayınevinden de çok güzel<br />
geri dönüş aldım, keyifliyim yani.<br />
Bundan sonra planlarınızda neler var?<br />
Türkiye’de plan yapmaya pek inanmasam da siz<br />
sorunca gözümün önüne bahçede koşuşan torunlarla<br />
oynaşmak planı gelmedi değil…<br />
Yunan adalarında uzun uzun kalmak, edebiyat,<br />
felsefe, resim, seyahat ile dolu günler…<br />
Yakaladığım her gün spor ritmini korumak, belki<br />
yeni bir kitap, ailemle bol keyifli vakit, dostlarla uzun<br />
sohbet masaları gözümün önüne geldi…<br />
Ve tabii çok sevdiğim ülkemle ilgili çok büyük<br />
umutlarım, hayallerim, dileklerim de var… Onları<br />
görene dek yaşamak isterim… Hukuka saygılı,<br />
demokratik, medeni, temiz, özünde insana, hayvana,<br />
doğaya saygı duyulan, ayrımcılığın kalktığı, özgür<br />
bir ülke olduğumuzu beklersem belki çok uzun yıllar<br />
yaşarım ne dersiniz?<br />
Resimle ilgileniyorum hobi olarak. Bütün duvarlarımı<br />
dolduracak yağlı boyalar, akrilikler yapıyorum. Duvar,<br />
tabure ne bulursam boyuyorum.<br />
Yunanca öğreniyorum.<br />
Felsefe, edebiyat atölyelerine katıldım, katılıyorum.<br />
Sosyal hayatım çok yoğundur. Arkadaş çevrem çok<br />
geniş…<br />
Ben hayatın içinde olmayı çok seviyorum, insanları<br />
seviyorum. Sosyal medyada Linkedin’de, Twitter’da<br />
çok keyifli düşüncelerimi, fikirlerimi paylaşıyorum,<br />
okuyorum öğreniyorum. Gençlerle iç içe olmaktan<br />
çok keyif alıyorum, onlardan da çok şey öğreniyorum.<br />
Linkedin’i çok kullanıyorum, 45.000’e yakın takipçime<br />
kitabın ismini ve içinde yer alması gerekenleri bile<br />
anketle sordum, bana ışık tuttular.<br />
Şahane bir anneanne, babaanne olup en az annem<br />
kadar sevilme planım var. Ben insanın kısacık yaşamı<br />
çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ve kendisinin “en<br />
iyi halini“ yaratması gerektiğini düşünüyorum.<br />
Gurur duyduğum Diyarbakır’daki ipek öğrettiğimiz<br />
sosyal sorumluluk projemiz ise hep hayatımda<br />
olacak.<br />
Ülkemizde maalesef SORUNLAR hep oldu, hep<br />
olacak. Bitmedi, bitmiyor ama şu da bitmedi: Her<br />
zaman girişimciler olacak, her zaman parlak yepyeni<br />
fikirler olacak, her zaman dünyayı daha güzel bir<br />
dünya yapmak için çaba gösteren yaratıcı, özverili,<br />
çalışkan insanlar olacak.<br />
Umudum hep var …<br />
NYX<br />
167
Ece Şirin<br />
Bee Goddess / Kurucu ve Yaratıcısı<br />
Ece Şirin uluslararası dev markalarda ışıltılı bir kariyer yaptı ama içinde hep daha<br />
derin bir şeylerin arayışı vardı. Reiki, Sufizm, Simya, Tanrıça felsefesi, mitoloji ve diğer<br />
spiritüalizm biçimleri konusunda araştırmalar yaptı. Kadim sembollerin içimizdeki<br />
sihirli güçleri nasıl ortaya çıkaracağımız konusunda ipuçları taşıdığını ve kalbin<br />
evrensel dilini nasıl konuştuğunu görünce şaşırdı. Bu uzun yolculuk sonunda kendi<br />
arketipi Artemis’i buldu ve ilk tılsımını tasarladı. Ve tüm hayatı değişti.<br />
Ece Şirin, 2008 yılında dünyanın dört bir yanındaki eski uygarlıklardan toplanan<br />
12 sembolle, kullanıcıyı kendi içsel öz cevherine doğru ruhsal bir yolculuğa çıkarmak<br />
için tasarlanan Bee Goddess'i yarattı. Türkiye’de Kagider'in 10 başarılı girişimci kadını<br />
arasında yer aldı. 2015 yılında Telegraph Luxury tarafından Yılın Vizyoner Mücevher<br />
Tasarımcısı seçildi. Birçok uluslararası ödül kazandı.<br />
Ece Şirin ile Bee Goddess markasının tılsımı ve dünya starlarını bile kendine çeken<br />
hikayesini konuştuk.<br />
Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />
NYX<br />
168
İlham Veren Kadınlar<br />
Bee Goddess<br />
koleksiyonlarındaki her tılsım<br />
arzuladığımız ‘güç’, ‘ışık’ veya<br />
enerjiye kavuşmamız için<br />
kullanılan anahtardır.<br />
Ece Şirin kimdir? Bize kısaca kendinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
Uzun yıllar Coca-Cola, Microsoft gibi dünyanın<br />
önde gelen şirketlerinde yöneticilik yaptım,<br />
ardından Anadolu’dan tüm dünyaya ışık saçacak<br />
bir dünya markası yaratmak üzere yola çıktım. Bu<br />
yeni yol bana hem yaratıcılığım hem de ilgi alanımda<br />
olan manevi gelişimim için alan açtı. Maddiyatla<br />
maneviyatı, kalp ile kafayı birleştirebildiğim ve<br />
yaşama güzel şeyler armağan ettiğim bir hayat<br />
kurdum.<br />
Kendi gücümüzü, yolumuzu, hayallerimizi keşfetme<br />
ve onları hayata geçirmek üzere bizi kendi ışığımıza<br />
götüren anahtarları, her zaman üstümüzde<br />
taşıyacağımız, sonsuza dek kalacak bir değer olan<br />
mücevherler olarak yorumladım.<br />
Bir girişimci olarak inanç ve tutku ile başladığım bu<br />
yolculuk kendi hayat mitimi yazdığım bir yolculuğa<br />
dönüştü. “Neyi arıyorsan, O’sun.” Benim hayat<br />
mucizem, her geçen gün daha mutlu, daha güçlü,<br />
daha ışıklı, daha çok seven, daha olumlu bir insan<br />
olmak. Mucizelere inanmak, onları arzulamak ve her<br />
geçen gün yeni mucizelere imza atmak.<br />
Boğaziçi Üniversitesinden mezun<br />
olup Pizza Hut, Coca-Cola, Microsoft<br />
gibi uluslararası şirketlerde üst düzey<br />
yöneticilik yapıyorsunuz. Başarılı<br />
bir kariyeriniz varken hepsini bir<br />
kenara bırakıp mücevher tasarımına<br />
yöneliyorsunuz. Bu süreci biraz anlatır<br />
mısınız?<br />
Global markalarla geçirdiğim 20 yıl bana marka<br />
yaratmak ve yönetmek konusunda iş disiplinini ve<br />
alt yapısını öğretti. Bu anlamda kariyer hayatımda<br />
birlikte çalıştığım kişilerden ve kurumlardan<br />
inanılmaz bir hazine miras aldım. Sonrasında,<br />
potansiyelimi gerçekleştirme yolunda evrensel bir<br />
marka yaratarak bugün ve yarın için çok önemli<br />
gördüğüm değerleri paylaşmak istedim.<br />
NYX<br />
169
Bee Goddess'in Kurucusu<br />
ve Yaratıcısı Ece Şirin'in<br />
yolculuğu, sembollerin<br />
gücünü keşfetmesiyle başladı<br />
ve o zamandan beri seçkin<br />
mücevher koleksiyonlarıyla<br />
bu gücü dünyayla paylaşma<br />
misyonunu sürdürüyor.<br />
Yaptığınız iş basit bir takı tasarımı<br />
değil, “tılsımlı mücevher” dediğiniz<br />
özel anlamları olan mücevherler<br />
tasarlıyorsunuz. Nedir tılsımlı mücevher?<br />
Asırlar boyunca nesilden nesile ulaşmış olan her<br />
arketipsel sembol çok derin anlamlar ve güçler taşır.<br />
Bu arketipsel semboller aracılığı ile bilinçaltımızın<br />
derinliklerindeki hazinelere ulaşabiliyoruz ve onları<br />
hayata geçirebiliyoruz.<br />
Semboller bize yaşam yolculuğunun gizemli<br />
sırlarını ve bilgeliğini sunar. Her yolculuk, kendi<br />
içimizde başlayan ve biten, kalbin kapısını açarak<br />
ruhun potansiyelini keşfetme, harekete geçirme ve<br />
gerçekleştirme serüvenidir. Evrensel ‘bir’liğin ifadesi;<br />
dil, din, coğrafya, zaman ötesi birleştirici güçleri<br />
olan semboller, kendi gücümüzü, arzuladığımız şeye<br />
odaklayabilme gücüne sahiptir. Bizlerin manevi<br />
gelişimine katkıda bulunan evrensel ilkeleri, yasaları<br />
ve bilgeliği içerirler.<br />
Değerli taşlar ve mücevherler de ulaşılması en güç ve<br />
en derin bilgeliğin sembolleridir. En değerli hazine;<br />
özün bilgisi, ‘öz cevher’ ışıldar, ışıldatır; bizi manevi<br />
dünyanın efendisi yapar, istediğimiz her şeye sahip<br />
olabilmenin anahtarıdır.<br />
Bee Goddess’ın misyonu içimizdeki ışığı artıracak<br />
enerjileri hayatımıza sokmak. Koleksiyonlardaki her<br />
tılsım bizi, arzuladığımız ‘güç’, ‘ışık’ veya enerjiye<br />
kavuşmamız için kullanılan anahtardır. Örneğin<br />
mükemmel kadın tılsımı Artemis içimizdeki sonsuz<br />
cesaret ve şefkat kapılarını açarken, Venüs yıldızı bizi<br />
güzelliğin ve aşkın zirvesine davet eder.<br />
Bee Goddess ismi nereden geliyor?<br />
Bee Goddess ilhamını, dünyanın ilk yerleşim merkezi<br />
Çatalhöyük'te MÖ 7500’de doğmuş ‘’tanrıçaların<br />
tanrıçası” olarak bilinen Ana Tanrıça‘dan alarak,<br />
kişilere kendi iç güçlerini bulma ve hayallerini<br />
gerçekleştirme yolunda ilham veren bir marka olarak<br />
doğdu.<br />
NYX<br />
170
İlham Veren Kadınlar<br />
Artemis: Arı Tanrıça<br />
Kadının yaratıcılığını, zarafetini, gücünü ve<br />
güzelliğini kutlayan Bee Goddess, ilham kaynağı<br />
Ana Tanrıçasının sevenciliği ile ‘ben senin<br />
mükemmelliğinin yansımasıyım” diyerek seslenen,<br />
kucaklayan, birleştiren ışık katan bir marka olarak<br />
yoluna devam ediyor. Kendi mükemmelliğimizi,<br />
güzelliğimizi, kahramanlığımızı ifade eden Bee<br />
Goddess mücevherleri, kadın ruhunun genlerine<br />
işlenmiş üretkenlik, bereket, uyum, şefkat, sevgi gibi<br />
değerlerin farkındalığını anaerkil felsefesi ile tüm<br />
dünyaya yaydı.<br />
İlk tasarımınızın ilham kaynağını<br />
öğrenebilir miyiz?<br />
İlham perim Artemis; Arı Tanrıça, dünyanın ilk<br />
yerleşim merkezi Çatalhöyük’ün ‘ana tanrıçası’,<br />
ulu anası, Ay tanrıçası Diana, Isis, Kibele gibi farklı<br />
isimlerle dünyanın farklı medeniyetlerinde de<br />
dişi enerjinin güzelliğini, yaratıcılığını, bereketini,<br />
şefkatini sembolize ediyor. Bu arketip bugünün<br />
ve yarının kadınlarının yolunu ebedi ışıkları ile<br />
aydınlatıyor, onlara kendi ışıklarını bulma yolunda<br />
ilham veriyor. Dişi enerji ilahi ışığı içine alan ve bu ışık<br />
ile ışıldayan ruhu temsil ediyor.<br />
NYX<br />
171
Cate Blanchett, Madonna,<br />
Beyonce, Rihanna ve daha buraya<br />
sığdıramayacağımız birçok ünlü isim<br />
tasarladığınız mücevherleri kullanıyor.<br />
Dünyaya açılmanız nasıl oldu? Dünyaca<br />
ünlü starları bir Türk markasına çeken<br />
neydi?<br />
Yıldız enerjisinde bir marka Bee Goddess…<br />
Yıldızlardan güç alan değil, onlara güç veren,<br />
ışıklarını yükselten tılsım tasarımlar bunlar. Hepsi<br />
özgün ve çok kaliteli. Tasarımlarımın ilk günden<br />
beri görsel bir kimliği var ve koleksiyonlarım<br />
kendi içinde birbiriyle bağlantılı. Bu nedenle<br />
yıllar boyunca beraber olduğumuz, Bee Goddess<br />
mücevherlerinden 50-100 farklı tasarımı olan<br />
koleksiyoner kişiler var. Birçok insanın ve Madonna,<br />
Cate Blanchett, Kate Winslet, Rita Ora, Emilia<br />
Clark, Olivia Colman gibi dünya starlarının<br />
tasarımlarımızı seçme sebebi içsel potansiyellerinin<br />
kapılarını aralamak.<br />
NYX<br />
172
İlham Veren Kadınlar<br />
Eylül ayında vizyona giren Camila<br />
Cabello'nun başrolü oynadığı Cinderella<br />
filmi ile tasarımlarınız tüm dünyada...<br />
Böylesine büyük bir Hollywood<br />
yapımında yer alan ilk Türk tasarımcı<br />
ve mücevher markası olarak neler<br />
hissediyorsunuz?<br />
15 yıl önce global bir marka yaratarak, tüm dünyayı<br />
Anadolu’nun ana tanrıçasının (Ulu Ana’sını) sevgi<br />
ve güzellik ışığı ile aydınlatmak istedim. Kültürel<br />
mirasımızın anaerkil değerlerini tüm dünyaya<br />
tanıtmayı arzuladım. Bu yolculukta çok kısa<br />
zamanda büyük başarılara imza attım. Bugün<br />
ise yeni Cinderella filmindeki duruşumuz ve<br />
Amazon Prime Video ile olan global iş birliğimiz<br />
tüm bu başarıları taçlandırdı. Bee Goddess olarak<br />
bu projede Mercedes Benz, L’Oreal gibi global<br />
markalar ile aynı platformdayız.<br />
Bu çapta bir Hollywood projesinde<br />
yer alan ilk Türk mücevher<br />
tasarımcısı ve markası oldum.<br />
Ünlü sanatçı Camila Cabello’nun<br />
Cinderella filminde Bee Goddess<br />
tasarımı ay yıldız kolye ile<br />
ışıldamasından yalnızca kendim ve<br />
markam adına değil, Türkiye adına<br />
gurur duyuyorum.<br />
NYX<br />
173
Nur Ger<br />
Yanındayız Derneği Kurucu Başkanı<br />
Nur Ger, İstanbul’da dünyaya geldi. Galatasaray Lisesi'nin 310 kişilik öğrenci mevcudunda yer<br />
almış ikinci 10 kızdan biri olan Nur Ger, liseyi on ikinci sınıfta AFS Bursu ile gittiği Amerika'nın Texas<br />
eyaletindeki Lamar Lisesi'nde bitirdi. Lisans diplomasını 74-78 döneminde Boğaziçi Üniversitesi İşletme<br />
Fakültesi'nden, yüksek lisansını ise iki sene sonra aynı üniversitenin Ekonomi ve Uluslararası Dış İlişkiler<br />
bölümünden aldı. Çalışma hayatına çok erken yaşta başlayan Ger, her zaman kendi şirketini kuracağının<br />
bilinci ve hayali ile hareket etti ve ilk şahıs şirketi Birlik Ticaret'i 1976 yılında kurdu. 1983-86 yıllarında<br />
kısa bir dönem hazır giyim firmalarında yönetici ve ortak pozisyonlarında yer aldıktan sonra 1986 yılında<br />
halen Yönetim Kurulu Başkanı olarak hizmet verdiği tekstil ihracat firması SUTEKS'i kurdu.<br />
TÜRKİYE KONFERANS TERCÜMANLARI DERNEĞİ-KADER, TESEV ve KAGİDER'in kurucu üyesi.<br />
Kadınların, kamu ve özel sektörde tüm profesyonel alanlara katılım sağlaması hedefi doğrultusunda<br />
çalışan Ger, TÜSİAD'da Kadın-Erkek Eşitliği Çalışma Grubu'na başkanlık yaptı.<br />
Yönetim kurulu başkanlığını yaptığı SUTEKS’in insan odaklı ve kadın erkek eşitliği gözeten kurumsal iş<br />
modeli 2013 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Kadını güçlendirme Prensipleri (WEPs) yarışmasında onur<br />
ödülü kazandı.<br />
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kavramının ülkemizdeki erkeklerin zihniyet dönüşümünü başlatmak üzere,<br />
40 erkekle birlikte Yanındayız Derneği’nin kurulmasına öncü oldu.<br />
Önce İnsan ve Kadın, Sonra Patron.<br />
Nur Ger ile ilham veren hikayesini ve Yanındayız Derneği’ni konuştuk.<br />
Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />
NYX<br />
174
İlham Veren Kadınlar<br />
Meseleye kadın, erkek fark<br />
etmeksizin önce "insan"<br />
olarak bakıyorum..<br />
Öncelikle biraz kendinizden bahsedebilir<br />
misiniz? Olmazsa olmazlarınız var mı?<br />
Çocukluk yıllarımdan beri mücadeleci, araştırmacı<br />
ve söyleneni önce kendi süzgecimden geçirip sonra<br />
savunan bir kimliğim. Galatasaray Lisesi’nde karma<br />
eğitime geçişte 450 erkek öğrencinin arasında okula<br />
alınan ikinci kız öğrenciydim. Ne yönetim ne hocalar<br />
ne de öğrenciler tarafından kız öğrenciler katiyen<br />
istenmiyordu. O dönem Galatasaray’da antifeminen<br />
bir dönem yaşanıyordu. Kız öğrencilerin okul<br />
kültürünü bozduğu düşünülüyordu. Azınlık<br />
psikolojisini ve cinsiyet ayrımcılığını deneyimlemek<br />
bende daha mücadeleci bir ruhu pekiştirdi.<br />
Bugün kadın-erkek eşitliği konusunda çalışıyor ve<br />
toplumsal cinsiyet eşitliği savunuculuğu yapıyor<br />
isem bunun temeli Galatasaray’da karma eğitime<br />
geçildikten sonra tanıklık ettiğim değişikliklerdir.<br />
Ben hep sivil toplumcu oldum. Meseleye kadın,<br />
erkek fark etmeksizin önce "insan" olarak<br />
bakıyorum. Bunun temelinde insan olmaktan<br />
doğan; düşünce ve fikir özgürlüğü, kendini var<br />
etme, istediklerini yapma ve toplumda kendi gibi<br />
düşünmeyenlere saygı gösterme gibi değerler<br />
var. Ben kendi işimi kurarken destek görmedim,<br />
“Bu kadının burada ne işi var” sorularıyla, hatta<br />
geleneksel birtakım dirençlerle karşılaştım. İçinde<br />
bulunduğumuz erilleştirilmiş toplumsal yapı<br />
gelişmemizde çok büyük bir engel. Kadın işveren<br />
olarak 1970’li yıllarda çalışma hayatına adım<br />
attığımda, hep bir görünmez cam duvarın olduğunu<br />
gördüm. İnsanlar için o dönem kadınların çalışma<br />
hayatında var olmaları alışılmadık bir durumdu<br />
ve temkinli yaklaşma ihtiyacı hissediyorlardı.<br />
Günümüzde bile benzer sorgulamalar yaşanabiliyor.<br />
Bir kadın girişimci olarak o zamanlar yaşadığım<br />
problemlerin tamamını bugün diğer kadınlar da<br />
yaşıyor. Benim de motivasyon kaynağım bir kadın<br />
olarak bu işi yapamayacağımı söyleyen ataerkil<br />
zihniyetli kişiler oldu.<br />
NYX<br />
175
Kadın bir işveren olarak, yönettiğiniz<br />
şirketlerde kadın erkek eşitliğini<br />
korumakta zorlandığınız zamanlar oldu<br />
mu?<br />
Bizim şirketimizde kadın ve erkek çalışan oranı<br />
eşittir, bu konuya fazlasıyla hassasiyet gösteriyoruz.<br />
SUTEKS’te toplumsal cinsiyet eşitliğini İK<br />
süreçlerinin bir hedefi olarak değil bir yaşam<br />
biçimi olarak görüyoruz. “Her alanda eşitlik”<br />
ilkesi kurulduğu ilk günden itibaren şirketimizde<br />
mevcuttur. Bu duruşumuz sayesinde kurumsal<br />
olarak rol modeliyiz.<br />
TÜSİAD’da gündeme getirdiğiniz “Tek<br />
Kanatla Geleceğe Uçamayız” projesini<br />
anlatabilir misiniz biraz?<br />
TÜSİAD’da Kadın-Erkek Eşitliği Çalışma Grubu<br />
Başkanlığına başladığım yıl içinde bir savunu filmi<br />
yapmalıyız diye düşündüm. Mevcut düzendeki<br />
adaletsiz ve haksız yaklaşımlara son verilmesini ilk<br />
kez kanaat önderi erkekler dile getirdiler. Hayatın<br />
farklı alanlarında çalışan ve yaşayan kadınlar ise<br />
oyuncu değil gerçek kadınlardı. Çiftçi, hizmetli,<br />
öğrenci, beyaz yakalı vb. gibi. Bu filmde Atatürk’ün<br />
söylediği gibi “Toplumun bir kesimini zincirle<br />
toprağa bağlayarak muasır medeniyetler seviyesine<br />
erişemeyiz” fikrinin savunusu var. Bunu ilk kez<br />
erkekler dile getirdiler.<br />
Kurucusu olduğunuz YANINDAYIZ<br />
Derneği’nin amacı ve faaliyetleri<br />
nelerdir?<br />
YANINDAYIZ, toplumsal cinsiyet eşitliği<br />
savunusunu yapmak üzere yola çıkan ve “Kadınların<br />
YANINDAYIZ” diyen bir dernek. Hedef kitlesi<br />
ve rol modelleri erkekler. Erkeklerden erkeklere<br />
köprü olmak amacıyla kurulan Türkiye’deki ilk sivil<br />
toplum kuruluşu. Dünyada iki örneği daha var. İlki<br />
Brezilya çıkışlı ve Amerika merkezli, pek çok ülkede<br />
şubesiyle birlikte çalışma yapan “Promundo” diğeri<br />
ise Avustralya’da kurulan “Champions of Change<br />
Coalition”.<br />
YANINDAYIZ’da temel amacımız toplumsal<br />
cinsiyet eşitliğinde tam eşitliğe gidilecek yolda<br />
özellikle erkeklerde zihniyet ve davranış değişimini<br />
yaratmak. Ekonomide ve toplumda karar vericilerin,<br />
yasa koyucuların ağırlıklı erkekler olmasından dolayı<br />
zihniyet değişiminin erkeklerden başlamasının şart<br />
olduğunu düşünüyoruz. YANINDAYIZ’ın amacı<br />
başta kadına yönelik şiddetin sonlanması olmak<br />
üzere, eğitim, sağlık, çalışma hayatı, ev emeğinde<br />
ortaklık gibi hayatın tüm alanlarında tam eşitliğin<br />
sağlanması için farkındalığı artırmaya yönelik<br />
faaliyetler sürdürmektir.<br />
NYX<br />
176
İlham Veren Kadınlar<br />
Erkeklerin de toplumsal<br />
cinsiyet eşitliği savunusunda<br />
kadınlarla birlikte yürümeleri<br />
ve “Kadınların YANINDAYIZ.”<br />
demeleri çok ama çok önemli.<br />
YANINDAYIZ Derneği’nin kuruluşunda,<br />
Türkiye’nin alanlarında ünlü ve başarılı<br />
erkekleri ile yola çıkmanızın özel bir<br />
nedeni var mı?<br />
YANINDAYIZ Derneği üyelerimiz alanlarında<br />
tanınmış ve kanaat önderi diyebileceğimiz<br />
erkeklerden oluşuyor. Her türlü faaliyetimizde<br />
değerli katkılar sağlayarak, daha iyi işler<br />
çıkarılmasına vesile oluyorlar. Toplumsal cinsiyet<br />
eşitliğinin sağlanması için erkeklerin de kadınlarla<br />
birlikte yürümeleri gerektiğini kendi şirketlerine<br />
ve çevrelerine de yayarak adeta diğer erkeklere rol<br />
modeli oluyorlar. Bu vesileyle, onlara bir kez daha<br />
teşekkür ediyorum.<br />
Erkekler neden sizin derneğinize<br />
katılmalı, onlara bir çağrıda bulunur<br />
musunuz?<br />
Ataerkil zihniyetin yarattığı sorunların hedefinde<br />
erkekler olduğu için erkeklerle iş birliği yapmak yanlış<br />
kabul edilir. Ancak olaya yaklaşımımız cinsiyetsiz<br />
olmalı. İçinde bulunduğumuz ataerkil düzen<br />
kadınlara yüklediği gibi erkeklere de çok büyük roller<br />
yüklüyor ve onlar da bu rollerin altında eziliyorlar.<br />
Bizler ataerkil zihniyetin ürettiği bu rolleri bir<br />
kenara bırakıp, sadece insan olduğumuz için değer<br />
göreceğimiz bir kültür inşa etmeliyiz. Bu sebeple<br />
erkeklerin de toplumsal cinsiyet eşitliği savunusunda<br />
kadınlarla birlikte yürümeleri ve “Kadınların<br />
YANINDAYIZ.” demeleri çok ama çok önemli.<br />
NYX<br />
177
İlçelere göre Toplumsal Cinsiyet Eşitliği<br />
Endeksi çıkardınız. Toplumsal Cinsiyet<br />
Eşitliği Endeks’i nedir? Sonuçlar nasıl?<br />
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla<br />
Türkiye’de ilk kez, Kanada Büyükelçiliği Yerel<br />
Girişimler Fonu finansal katkıları ile “İlçe Bazında<br />
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi” raporunu<br />
hazırladık. Çalışmada 100.000 ve üzeri nüfusa sahip<br />
olan 234 ilçe belediyesi için karşılaştırılabilir ve<br />
sürdürülebilir endeks hesaplaması yaptık. Endekste<br />
“politik katılım ve karar alma”, “eğitim”, “ekonomik<br />
yaşam ve kaynaklara erişim” ile “sağlık ve spor” gibi<br />
dört ana kategoride 27 gösterge kullanıldı.<br />
Endeks raporu bize eşitsizliğin ülke içinde coğrafi<br />
mekanlar arasında farklılaştığını gösterdi. Endekste<br />
ilk ona giren ilçelerden beşi İstanbul’da, üçü İzmir'de<br />
ikisi Çanakkale ve Ankara'da yer alıyor. İstanbul'da<br />
sırasıyla Kadıköy, Bakırköy, Beylikdüzü, Beşiktaş<br />
ve Şişli; İzmir'de ise sırasıyla Karşıyaka, Bayraklı<br />
ve Bornova yüksek puanlarla listede bulunuyor.<br />
Politik katılım ve karar alma skorunda da Kadıköy,<br />
Karşıyaka, Bakırköy, Beylikdüzü ve Çanakkale<br />
Merkez cinsiyet eşitliğinde ilk sıralarda.<br />
Okuma yazma bilme oranından lisansüstü mezunu<br />
oranına kadar 4 farklı göstergenin ele alındığı eğitim<br />
skorunda da İstanbul'dan Beşiktaş, İzmir'den de<br />
Bornova ilçeleri başı çekiyor. Endeksin daha fazla<br />
çözüm odaklı olması açısından ön plana çıkarılması<br />
gereken skorların alt skaladaki skorlar olması<br />
gerektiği göze çarpıyor. Böylece üretilen ve devreye<br />
sokulan çözüm önerileri ve eylem planlarıyla<br />
birlikte Türkiye genelinde bir skor yükselmesiyle<br />
birlikte, cinsiyet eşitsizliği açısından oluşan yarık da<br />
kapanabilecek<br />
Toplumsal cinsiyet eşitliğinde ülkemiz ne<br />
durumda?<br />
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2<strong>006</strong>’dan beri<br />
her sene yayınladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği<br />
Raporu’na göre Türkiye geçtiğimiz yılda cinsiyet<br />
eşitliği endeksinde 156 ülke arasında 133. sırada<br />
yerini aldı. Bu sıralama geçen sene 153’te 130’du.<br />
Raporun ilk çıktığı 2<strong>006</strong> yılında 115 ülke arasında<br />
105. olduğumuz da göz önünde bulundurulursa,<br />
ülke olarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda<br />
ilerlemediğimiz, hatta giderek gerilediğimiz gayet<br />
açık.<br />
Bahsettiğimiz oldukça uzun bir yolculuk. Özellikle<br />
siyasi otoritenin bu anlamda üzerine çok önemli<br />
roller düşüyor. Ancak son dönemlerde toplumsal<br />
cinsiyet bağlamında çok endişelendirici adımlar<br />
atılıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden aniden çekilme<br />
kararı ve 4. Yargı paketinin Meclisten geçmesi<br />
eşitlik mücadelemizde çok büyük iki engel. Tüm<br />
kadın örgütleri, dernekler ve sivil toplum eşitlik<br />
mücadelesi verirken çok çalışıyor. Bu düzende<br />
alabileceğimiz en iyi sonuçları alıyoruz. Zaten işimiz<br />
sürekli engelleri aşmak olduğu için zorluk bu işin<br />
doğasında var. Sonuçta insanlık tarihi kadar eski bir<br />
olgu olan ataerkillikle mücadele ediyoruz.<br />
NYX<br />
178
İlham Veren Kadınlar<br />
Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında eğitim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması<br />
öncelikli hedeflerimiz arasında. Özellikle mavi yaka çalışanlara yönelik eğitim<br />
programları ve üniversite öğrencilerine yönelik eğitim programları ile öncü<br />
olan bir dernek olarak çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz. Toplumda<br />
söylem değişikliği oldukça önem verdiğimiz bir konu, bu anlamda da özellikle<br />
sosyal medya çalışmaları ve eğitim çalışmaları ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin<br />
söylem değişikliği dönüşümüne katkı sağlamak istiyoruz.<br />
Kadın istihdamını artırmak nasıl mümkün<br />
olur? Bu konuda yapılması gerekenler<br />
nelerdir?<br />
Kadın istihdamını artırmak için şirket değerleri ve<br />
organizasyon kültürü toplumsal cinsiyet eşitliği<br />
çerçevesinde şekillenmeli, yönetim birimi kadın ve<br />
erkek eşitliğine duyarlı bir hale gelmeli, kapsayıcılık<br />
ilkesine dayanan stratejiler oluşturulmalı, kesinlikle<br />
ve kesinlikle cinsiyet kotası uygulanmalı, “kadınlara<br />
özgü” veya “erkeklere özgü” kabul edilen işlerde tam<br />
tersine erkeklerin veya kadınların çalışması teşvik<br />
edilmeli; kadınların annelik izinlerini kanunlara<br />
uygun bir şekilde kullanmaları, erkeklerin de<br />
babalık izinlerini kullanmaları teşvik edilmeli. Yani<br />
özetle, şirketler ve kurumlar kadın dostu politikalar<br />
geliştirmeli ve bunları bir an önce uygulamaya<br />
geçirmeliler. Özellikle kreşler ve çocuk bakım<br />
hizmetinin önemi burada öne çıkıyor. Her bölgede<br />
çalışmak isteyen kadınların çocuklarını gönül rahatlığı<br />
içinde teslim edebileceği kreşler olması gerekiyor.<br />
AVM’lere yeni yapılan konut projelerine kreş<br />
zorunluluğu konmalı.<br />
Kadınların siyasete girmesi ve siyasette<br />
etkin rol oynaması konusunda ülkemiz ne<br />
durumda sizce?<br />
Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl yayınladığı<br />
Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nun 2021 verilerine göre<br />
Türkiye’nin en düşük puan aldığı kategori kadınların<br />
siyasi katılımı alanıydı. Puanların belirlenmesinde<br />
parlamentodaki kadınların oranı, bakanlık<br />
pozisyonlarındaki kadınların oranı ve son 50 yıl içinde<br />
kadın/erkek cumhurbaşkanının görev yapma süreleri<br />
gibi kriterlerin olduğu kategoride Türkiye 156 ülke<br />
arasında 114. sırada yerini aldı.<br />
Metodolojisinde Dünya Ekonomik Forumu<br />
kategorilerini referans olarak aldığımız İlçe<br />
Düzeyinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeks<br />
raporumuza göre de endeksi uyguladığımız<br />
nüfusu 100.000 ve üzeri olan 234 ilçede maalesef<br />
kadınların politik katılımı geliştirmemiz ve üzerinde<br />
durmamız gereken bir alan. Topladığımız veriler<br />
ışığında araştırmaya dahil olan tüm ilçelerde<br />
kadınların kamuda ve yerel yönetimlerde karar<br />
mekanizmalarındaki konumlarının zayıf olduğunu<br />
söyleyebiliriz.<br />
Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların karar<br />
mekanizmalarındaki konumlarının zayıf olması, karar<br />
alma süreçlerine dahil edilmemeleri ve siyasette<br />
erkeklerle eşit bir oranda temsil edilememeleri çok<br />
büyük bir demokrasi sorunudur. Bu sebeple siyasette<br />
de cinsiyet kotası acilen uygulanmalı.<br />
YANINDAYIZ Derneği’nin yeni projeleri<br />
var mı?<br />
Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında eğitim<br />
faaliyetlerinin yaygınlaştırılması öncelikli<br />
hedeflerimiz arasında. Özellikle mavi yaka<br />
çalışanlara yönelik eğitim programları ve üniversite<br />
öğrencilerine yönelik eğitim programları ile öncü<br />
olan bir dernek olarak çalışmalarımıza devam etmek<br />
istiyoruz. Toplumda söylem değişikliği oldukça önem<br />
verdiğimiz bir konu, bu anlamda da özellikle sosyal<br />
medya çalışmaları ve eğitim çalışmaları ile toplumsal<br />
cinsiyet eşitliğinin söylem değişikliği dönüşümüne<br />
katkı sağlamak istiyoruz.<br />
Hali hazırda yürüttüğümüz iki projemiz var.<br />
Bunlardan biri Friedrich Naumann Vakfı (FNF)<br />
finansal katkıları ile yürüttüğümüz “İlçeler Düzeyinde<br />
Toplumasl Cinsiyet Eşitliği Endeks Yaygınlaştırma<br />
Projesi”, diğeri ise Hollanda Büyükelçiliği finansal<br />
katkıları ile yürüttüğümüz “Şiddetin Görünmeyen<br />
Yüzü” projemizdir. Ayrıca “İlçe Düzeyinde<br />
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi” projemizin<br />
Türkiye’deki tüm ilçelerin dahil edileceği ikinci faz<br />
çalışmalarına hazırlık yapıyoruz. Büyükelçiliklerin<br />
ve çeşitli kuruluşların hibe fonlarına başvurularda<br />
bulunuyoruz.<br />
Bunlara ek olarak ilkini 2019’da gerçekleştirdiğimiz<br />
ve bu sene de 3 Kasım 2021’de yapmayı<br />
planladığımız “kadınerkekeşittirnokta” Konferansımız<br />
için çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor.<br />
NYX<br />
179
Hülya Cinsçiçekçi<br />
Girişimci / Neko Markası ve Tuniko.com Kurucusu<br />
Hülya Cinsçiçekçi, 2008'den bu yana anne, 2010 yılından bu yana girişimci. İstanbul<br />
Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü mezunu. Medya sektöründe bir kaç<br />
yıl çalıştıktan sonra bu mesleğin kendisine göre olmadığına karar verdi. Evlenip, anne<br />
olduktan sonra babywearing konusuna ilgi duymaya başladı. İlk çocuğu Tuna doğduktan<br />
bir süre sonra oğlunun takma adını verdiğiTuniko.com sitesini kurdu. Seyahat etmeyi<br />
de çok sevdiğinden, bebeklerini büyütürken sitesinde bebek taşıma ürünlerine ağırlık<br />
vermeyi tercih etti. 2013 yılında ikinci bebeğinin doğmasıyla ürün gamını bebek taşıma<br />
ürünleri ekseninde daha da genişletti.<br />
ABD'li babywearing markası Boba’nın Türkiye distribütörlüğünü kendi markası Neko ile<br />
kuvvetlendirdi. Neko markasını “Made in Turkey” logosuyla 18 ülkede satmaya başladı.<br />
Türkiye’de küçük bir girişim olarak başlayan işletme bugün doğrudan ve dolaylı bir<br />
şekilde onlarca kişiye istihdam yaratmakta ve onların hayatlarına dokunuyor.<br />
Hülya Cinsçiçekçi ile girişimcilik hikayesini konuştuk.<br />
Röportaj: Burçin Yaşar Üner / burcin.uner@nyxmag.com<br />
NYX<br />
180
Röportaj<br />
Motivasyonunuz<br />
her zaman“tutku” olmalı.<br />
Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?<br />
1979 Antalya doğumluyum. Lise yıllarımda hep<br />
gazetecilik hayali kurduğum için İ.Ü. İletişim<br />
Fakültesi’nde Gazetecilik okumak için 1997de<br />
İstanbul’a gittim. Okurken çeşitli TV kanallarında<br />
dış haberler servisinde çalışmaya başladım. Ama<br />
ne şartlar istediğim gibi oldu ne de ben cevval bir<br />
gazeteci olacak kişiymişim. 2004'te evlenip İzmir’e<br />
yerleştim.<br />
e-ticarete yönelme konusunda karar<br />
verme süreciniz nasıl gelişti?<br />
İzmir’de dışa ticarete yöneldim. İhracat ve ithalat<br />
süreçlerini öğrendim. Çalıştığım firmalar inanılmaz<br />
vizyonsuz ve gelişime kapalı firmalardı. Şehre uzak<br />
sanayi bölgesinde çalıştığım için çoğu siparişimi online<br />
veriyordum ama çalıştığım firmayı mesela on-line<br />
satışa ikna edemiyordum. O yıllardan hep aklımda<br />
on-line işler yapma hevesi vardı.<br />
Blog yazmaya ve anne-bebek dünyasına<br />
girişiniz nasıl oldu?<br />
Aslına hamilelik ve annelik süreci kadınların bir<br />
nev’i askerlik anısı gibi olduğundan konuşmaya<br />
(ve yazmaya) doyamıyoruz ☺ Ben de herkes gibi<br />
biraz hamilelik biraz lohusalık anlatmaya başlayınca<br />
ve eşzamanlı doğum yaptığımız diğer annelerle<br />
etkileşime başlayınca bundan çok keyif almaya<br />
başladım. İlk çekirdek müşterilerim zaten bu<br />
annelerdi. Sonradan adının “networking” olduğunu<br />
öğrendiğim süreç, blog yazınca kendiliğinden oluşmuş<br />
oldu.<br />
NYX<br />
181
Röportaj<br />
Marka olma sürecinizden biraz bahseder<br />
misiniz? ABD’li iyi bir markanın<br />
distribütörlüğünü yaparken size “kendi<br />
markamı üretmeliyim” dedirten neydi?<br />
Birincisi ithalata gelen dengesiz vergiler ve döviz<br />
kurunun oynaklığı. 8 sene önce TR’deki satış fiyatına<br />
şu an ben satın alamıyorum bu ithal markanın tek<br />
bir ürününü. 8 yıl içinde TL- USD lehine 5 kat daha<br />
değersiz hale geldi ne yazık ki. İkincisi Türkiye’nin<br />
tekstil ülkesi olması ve ipliğin işlenmesinden<br />
dokumasına ve dikimine dek tüm sürecin belki de<br />
dünyanın en iyisi olmasının avantajını kullanma<br />
isteği. Türkiye, tekstilde gerçekten çok çok iyi.<br />
Yabancı markaları da çok iyi biliyoruz ve aramızdaki<br />
kalite farkı inanın fersah fersah. İlk yıllarda fason<br />
ürettirdiğim ürünleri 4 yıldır kendi bünyemdeki<br />
atölyede üretiyorum. Böylece üretim sürecinin<br />
başından sonuna kaliteyi yakalayıp tüm ipleri elimde<br />
tutmuş oluyorum.<br />
Ürünleriniz şu an 18 ülkeye ithal ediliyor.<br />
Dünyaca ünlü isimlerin tercih ettiği bir<br />
marka oldunuz. Bu kadar büyüyeceğinizi<br />
hayal etmiş miydiniz?<br />
Hayal kurmak bu işin olmazsa olmazı. Her şey<br />
hayal etmekle ve kendi kendine “saçmalama, o<br />
kadar da uzun boylu değil” derken bir yandan da<br />
çaktırmadan hedefe kitlenmekle başlar. Tanımdan<br />
çok hoşlanmasam da “evrene mesaj gönderip” vee<br />
fakat ilaveten çok çalıştım/çalıştık.<br />
Girişimci olmak isteyen kadınlara neler<br />
tavsiye edersiniz?<br />
Hemencecik yukardaki cevabıma da ekleme yaparak<br />
buna cevap vereyim. Kuru kuru hayal sadece hoş<br />
vakit geçirmeye yarar. Bir kere işinizle ilgili ıncık<br />
cıncık her detaya hakim olmanız şart. Muhasebeden<br />
müşteri ilişkilerine dek her şeyi severek yapmanız<br />
gerek. Beyaz yakalı çalışansanız ve yoğun çalışma<br />
saatlerinden bunalıp girişimci olmak istiyorsanız<br />
mesela çok makul bir istek değil zira beyaz yaka<br />
çalışandan daha çok çalışıp daha az tatil yaparken<br />
bulabilirsiniz kendinizi. Para kazanmak birincil<br />
motivasyon olmamalı. İşinizi iyi yapınca zaten<br />
bunun karşılığını alıyorsunuz. Motivasyonunuz<br />
her zaman “tutku” olmalı. 7/24 işinizi geliştirmeyi<br />
düşünüyorsanız yıllarca bıkmadan usanmadan<br />
çalışmaya varsanız girişimcilik muhteşem bir mecra.<br />
Kadınların, özellikle annelerin tek koltuğa onlarca<br />
karpuz sığdıran birer İsviçre çakısı olduğunu<br />
biliyorum. Bu yüzden kadınların çok daha başarılı<br />
girişimciler olduğunu düşünüyorum. Yeter ki tutkuyla<br />
çalışmanın zevkine varsınlar.<br />
NYX<br />
182
NYX<br />
183
NYX<br />
184
Moda<br />
2022 Gelinlik<br />
Trendlerine<br />
Genel Bakış<br />
Oleg Cassini, 2022 yılının yükselen trend<br />
gelinliklerini ve elbiselerini sundu.<br />
Yıllardır gelinlerin en çok tercih ettiği<br />
danteller, payetler ve tüller 2022’de<br />
de gelinliklerde popüler olmaya<br />
devam ederken,<br />
2021-2022 trendlerinden olan<br />
danteller ve işlemeler; sadelik<br />
içerisinde bir hareket isteyen gelinler<br />
için kollarda ve eteklerde harika bir<br />
görünüme kavuşuyor.<br />
NYX<br />
185
Oleg Cassini<br />
Helenistik Çağına Devamı!<br />
Omuzdan sırt bölgesine oval bir biçimde uzanan dekolteye eşlik eden kalın boncuklu askılar…<br />
Bu kalıpsal güç birliği ortaya kuvvetli boyun ve sırt estetiği sağlarken göğüsten bele vücudu<br />
saran kesimiyle Helenistik döneme vurgu yapan gelinlikler zarafet ve gençliğin temsilcisi<br />
olmaya aday.<br />
NYX<br />
186
Moda<br />
Oleg Cassini<br />
NYX<br />
187
Oleg Cassini<br />
Tül Fiyonk Detayları Geri Döndü<br />
Tül trendi yükselişini sürdürüyor. Ama bu kez vücudun en estetik bölgelerinden birinde hayat buluyor.<br />
Dantel ve tülün birleşmesiyle askıları tamamen tül fiyonk tasarlanan gelinlikler oyuncu cazibesi yüksek<br />
görünümler yaratırken, askılar farklı görüntüler için istenildiği gibi bağlanabiliyor. Ayrıca kol arkasını<br />
kapatan ve pelerinimsi etki yaratan uzun tüllerin görkemli duruşu da bu tasarımsal kalıbın favori görünüm<br />
olmasının bir diğer nedeni olarak ortaya çıkıyıor.<br />
NYX<br />
188
Moda<br />
Oleg Cassini<br />
Göz Alan Cesur Modeller<br />
Parlak kumaşı, ince ip askıları, göğüs ve derin sırt dekolteleriyle göz alıcı bir görünüm ortaya koyan gelinlikler<br />
adeta dişil enerjinin yansıması. Yırtmaçların kullanıldığı gelinlikler ise feminen duruşu ile gelinlerin bu<br />
sezonda da favorilerinden oluyor. Unutulmaz düğün gecelerinin ilgi odağı olmak isteyen kendinden emin,<br />
özgüvenli gelin adayları için bu tarz cesur gelinlikler göz kamaştırıcı bir seçenek.<br />
NYX<br />
189
Vakko Wedding<br />
2022 İlkbahar-Yaz sezonunda<br />
ışıltılı bir dünyanın kapılarını aralıyor<br />
NYX<br />
190
Moda<br />
Berta / Wakko Wedding<br />
Gelinlik modasını, hayatlarının en özel<br />
gününe hazırlanan gelin adayları ile<br />
buluşturan Vakko Wedding, tüm ihtişamıyla<br />
İlkbahar Yaz sezonunu karşılıyor. Birbirinden<br />
özel tasarımlarla pek çok alternatifi<br />
barındıran Vakko Wedding, en özel gelinlik<br />
tasarımlarının yanı sıra Pronovias, Vakko<br />
Couture ve abiye tasarım markalarının da<br />
en özel tasarımlarını sunuyor. Sezonun<br />
trendleri arasında; çiçek motifleri, tüyler,<br />
korse kalıpları, derin göğüs dekoltesi ve<br />
yırtmaçlar, kabarık kol detayları, fırfırlı<br />
etekler, ışıltılı dantel işlemeleri yer alıyor.<br />
NYX<br />
191
NYX<br />
192<br />
Monique Lhuillier / Wakko Wedding
Moda<br />
Elie Saab / Wakko Wedding<br />
NYX<br />
193
NYX<br />
194<br />
Milla Nova / Wakko Wedding
Moda<br />
Milla Nova / Wakko Wedding<br />
NYX<br />
195
NYX<br />
196<br />
Zuhair Murad / Wakko Wedding
Moda<br />
Zuhair Murad / Wakko Wedding<br />
NYX<br />
197
Zamanın Ötesinde Gelinlikler<br />
NYX<br />
198
Moda<br />
Minimal çizgileri, kusursuz detayları ve abartıdan<br />
uzak sade formlarıyla gelinlik tasarımını yıllardır<br />
farklı bir boyuta taşıyan BÉGUM Bridal Design<br />
House, kadınların hayallerini kumaşlara yansıtıp<br />
gerçeğe dönüştürüyor. Gelinlerin yalnızca düğün<br />
günü değil üzerinden yıllar geçtikten sonra bile<br />
dönüp baktıklarında mutlu olabilecekleri stil<br />
sahibi gelinlikler tasarlama bilinciyle hareket<br />
eden BÉGUM Bridal Design House’un kurucu ve<br />
tasarımcısı Begüm Salihoğlu, her tasarıma ayrı bir<br />
özenle imzasını bırakıyor.<br />
Kumaş, dantel ve tüllerin birbiriyle dans ederek<br />
eşsiz bir performans sergilediği BÉGUM Bridal<br />
Design House gelinlikleri, yaydığı güzel enerjisiyle<br />
mekanın aurasını etkisi altına almayı başarıyor.<br />
Gelinlerin karakterlerini yansıtan orijinal<br />
tasarımlarıyla BÉGUM markası, sofistike ve zarif<br />
bir güzellik anlayışı sunuyor.<br />
NYX<br />
199
Victoria's Secret'ın<br />
İkonik Koleksiyonu<br />
''Body by Victoria''<br />
Yepyeni Renkleriyle<br />
Sezona Giriş Yaptı<br />
Victoria’s Secret’ın göz kamaştırırken rahatlığından<br />
ödün vermeyen kadınlara hitap eden klasiklerinden<br />
Body by Victoria, canlı renklerin hakim olduğu<br />
Sonbahar’21 koleksiyonunda yine sizi yalnız<br />
bırakmıyor. Vücudunuzda yokmuş hissi yaratacak, yeni<br />
dantel modelleri ve sezona uygun farklı renkleriyle<br />
dikkat çeken Body by Victoria modelleri sayesinde<br />
kendinizi hiç olmadığınız kadar iyi hissedeceksiniz.<br />
Resimsel desenleri ve zengin renk tonlarının hakim<br />
olduğu yeni koleksiyonun yumuşak kumaşları ve<br />
vücut hatlarını saran özel kesimleri, sunduğu model<br />
alternatifleriyle günlük kullanım için çok ideal.<br />
NYX<br />
200
İç Giyim / Moda<br />
Danteller, tüller ve<br />
çiçek desenleriyle<br />
iç giyimde<br />
romatizm rüzgarı<br />
I.D. SARRIERI / BEYMEN<br />
I.D. SARRIERI / BEYMEN<br />
LOVE STORIES / V2k Designers / VAKKO<br />
V2k Designers, iç giyim<br />
seçkisinde master modeller,<br />
geleneksel tarzdan ödün<br />
vermeden şıklığı yakalamak<br />
isteyen şehirli kadının<br />
beklentisini karşılıyor.<br />
İncelikli detaylarla süslenmiş<br />
iç giyim modellerinde, zaman<br />
zaman sadelik bazen de ihtişamlı<br />
silüetler göze çarpıyor.<br />
Naif ve romantik detaylarıyla<br />
göz dolduran iç giyim ürünlerine,<br />
iddialı ve ne istediğini bilen<br />
metropol kadınına özel çarpıcı<br />
tasarımlar eşlik ediyor.<br />
NYX<br />
201
Mücevher<br />
Fransız yönetmen Stoklasa, mücevher markası Kısmet By Milka’nın<br />
aslan yüzük tasarımını hikayeleştirdiği özel çekimler sayesinde,<br />
ilk kez bir Türk markasıyla bir araya geldi.<br />
Mücevher tasarımcısı Milka Karaağaçlı’nın<br />
imzasını taşıyan, dünyaca ünlü isimlerin<br />
tercih ettiği Kısmet by Milka’nın<br />
ikonik tasarımı aslan yüzük, moda<br />
dünyasının önemli yönetmenlerinden<br />
Piotr Stoklosa’nın kısa film tadındaki<br />
çekimleriyle tutkunlarını sıra dışı bir<br />
yolculuğa çıkardı.<br />
Madonna'dan Naomi Watts'a, Britney<br />
Spears'dan Anne Hathaway'e dünyaca<br />
ünlü isimlerin takip ettiği Kısmet by Milka,<br />
Dior ve Chanel gibi moda devlerinin<br />
vazgeçemediği isim olarak bilinen Fransız<br />
yönetmen ile eşsiz bir sanatsal çalışmayı<br />
hayata geçirdi.<br />
‘’ Dünyanın tanınmış moda markalarının peşinden<br />
koştuğu Stoklosa’nın ilk kez bir Türk markasıyla<br />
bir araya gelmesi oldukça heyecan verici…’’<br />
Kısmet by Milka’nın kurucusu Milka Karaağaçlı’nın ilham<br />
veren aslan yüzüğünün çizim aşamasından, tasarım<br />
aşaması ve ardından son olarak gerçeğe dönüşme sürecinin<br />
hikayeselleştirildiği heyecan verici anlar çekimlerde yer aldı.<br />
Aslan yüzük ise içinde barındırdığı maneviyat derinliğiyle<br />
marka hikayesinin mutlak başarısını gözler önüne seriyor.<br />
Innerland Koleksiyonu’na ait bu eşsiz parça; aslanın alnında<br />
yer alan damlası ile tüm göz alıcılığını vurguluyor. Görkemli<br />
yelesinin her bir parçası el yapımı tel sarılı mızraklardan oluşan<br />
ve her ucunda 3 ışıltılı beyaz pırlantaların kullanıldığı aslan<br />
yüzüğün hikayesi ve ince el işçiliğiyle bir araya gelme süreci<br />
Piotr Stoklosa’nın gözüyle tekrardan hayata geçiriliyor.<br />
Videoyu izlemek için linke tıklayın: https://youtu.be/nFZmuNK7jR0<br />
NYX<br />
202
Mücevher<br />
MON REVE YENİ SEZON KOLEKSİYONU:<br />
FAIRY TALES 2022<br />
Tasarımcı Betina Demişulam tarafından yaratılan Türk tasarım markası MON REVE,<br />
Sonbahar - Kış Koleksiyonu Fairy Tales 2022 ile ilhamı gibi adını da masallardan alan<br />
beş eşsiz koleksiyon sunuyor.<br />
Cinderella koleksiyonu; zincirler<br />
ve uçlarında yer alan masaldaki<br />
şans, sevgi ve iyiliği anımsatan<br />
anlamlarıyla charm’lardan<br />
oluşuyor.<br />
Beauty And The Beast koleksiyonu<br />
tıpkı masaldaki gibi esas güzellik<br />
sevgidir fikrinden yola çıkıyor.<br />
Günlük endişelerden kurtulmak<br />
için cesaret ve güç veren Ruby<br />
(Yakut) ile çoğalmayı, büyümeyi<br />
üreten enerjisiyle Zoisite<br />
taşlarının kombinasyonundan<br />
oluşan Hansel & Gretel<br />
koleksiyonu ilhamını; masalda<br />
bahsedildiği gibi iki kardeşin<br />
birbirini desteklemesini ve<br />
birliktelikleri sayesinde hayatta<br />
kalmalarından alıyor.<br />
Fairy Tales 2022 içerisinde yer alan<br />
The Little Prince koleksiyonu ile<br />
bu sezon ilk kez kolye ve bileklik<br />
modelleriyle erkeklere özel<br />
tasarımlar sunuyor.<br />
Gri ve yeşil labrodorit taşının<br />
kullanıldığı The Little Mermaid<br />
koleksiyonu; mucizelere inanmayı<br />
simgeliyor.<br />
NYX<br />
203
2<br />
1<br />
3<br />
Stilinizi tamamlayacak<br />
ışıltılı aksesuarlar<br />
4<br />
6<br />
5<br />
7<br />
8<br />
1- ALTINBAŞ 2- ATASAY 3- ATASAY 4- ALTINBAŞ 5- BALENCIAGA/ BEYMEN 6- ARİŞ 7- ARİŞ 8- ETRO / BEYMEN<br />
NYX<br />
204
1<br />
Mücevher<br />
3<br />
2<br />
6<br />
4<br />
5<br />
8<br />
11<br />
9<br />
6<br />
7<br />
12<br />
10<br />
1-PERACAS 2- GLAMIRA 3- ALEXANDER MCQUEEN 4- BOTTEGA VENETA / BEYMEN 5- ALTINBAŞ 6- IPEKYOL<br />
7- ARİŞ 8- ALTINBAŞ 9- ISABEL MARANT / BEYMEN 10- PERECAS 11- ATASAY 12-JUJU<br />
NYX<br />
205
Sanatın<br />
Gözü<br />
FULDEN KARAYEL<br />
Sanat Danışmanı<br />
fulden.karayel@nyxmag.com<br />
Küresel İklim<br />
Krizinden<br />
İlham Alan<br />
Sanatçılar<br />
Dünya olarak stresli ve zor<br />
günlerden geçiyoruz. Pandemi,<br />
deprem, sel felaketi, müsilaj ve<br />
yangınlar derken sanki tarihin en<br />
kötü günlerine tanıklık ediyoruz.<br />
Hal böyle olunca hepimizin<br />
kendini iyi ve güçlü hissetmeye<br />
ihtiyacı var. “Peki kendimizi bu kaosun içinde nasıl<br />
iyi hissedebiliriz?” dediğinizi duyar gibiyim. Kimisi<br />
üreterek, kitap okuyarak, müzik dinleyerek, kimisi<br />
de sergi gezerek üstesinden gelmeye çalışıyor. Buna<br />
pek çok örnek verilebilir. Öyle ki ülkemizde bu zor<br />
süreçte sanat üreten ve küresel iklim krizine atıfta<br />
bulunan nice başarılı sanatçılarımız var.<br />
NYX<br />
206
İşte o sanatçılar ve eserleri<br />
Sanatın Gözü<br />
AZADE KÖKER<br />
Çalışmalarında doğayı, kültürel bir yapı olarak<br />
müzakere eden Köker, insanlar tarafından<br />
müdahaleye uğramış bir doğanın görüntülerini<br />
yaratıyor ve bunları yüzeyde tekrar eden bir<br />
desen aracılığıyla tahlil ediyor. Sanatçı bu yılki<br />
Contemporary İstanbul’daki eseri Lockdown ile ise<br />
bütün dünyayı hareketsiz hale getiren ve binlerce<br />
insanın ölümüne neden olan epidemik felaket<br />
sonrası insanın ve bilimin doğaya teslimiyetini<br />
anlatmaya çalıştı.<br />
ERSİN HAN ERSİN<br />
Ersin Han’ın Odunpazarı Modern Müzesinde<br />
yer alan Ağaca Övgü ve Bir Hayvanın Gözünden<br />
eseri tam ormanlardaki yaşadığımız zor zamanları<br />
yansıtmıştı. Üç boyutlu yerleştirmeler Ağaca Övgü<br />
ve Bir Hayvanın Gözlerinden; izleyicinin ormanı<br />
kimi yerleşik sakinlerinin bakış açısıyla tecrübe<br />
etmesini sağlıyor. Marshmallow Laser Feast'in<br />
insanların doğayla bağını, bilimsel araştırmalarla<br />
yaratıcı vizyonu birleştirerek yeniden güçlendirme<br />
yolculuğunu sanatseverlerle buluşturuyor.<br />
VIKTOR LYAGUSHKIN ve<br />
DMITRIY BELENIKHIN<br />
Küresel ısınma nedeniyle dünyada<br />
buzullar eriyor ve su kaynaklarında<br />
önemli sıkıntılar meydana geliyor.<br />
Canlı hayatını ve doğayı ciddi anlamda<br />
tehdit eden bu gibi olumsuzluklara<br />
dikkat çekmek amacıyla denizin<br />
altında fotoğraf sergisi açtılar.<br />
Sergideki fotoğrafları görmek isteyen<br />
ziyaretçilerin ise dalgıç kıyafetleri ve<br />
oksijen tüpleriyle su altında uzun süre<br />
kalmaları gerekiyor.<br />
NYX<br />
207
ELMAS DENİZ<br />
Elmas Deniz’in Satın Almak İstediğim Ağaç adlı<br />
işinde 600 yıllık bir ağaç yer alıyor ve gayrimenkul<br />
parçasının görüntülenme şekline benzer bir şekilde<br />
görüntüleniyor. Alıcı adayının düşünceleri, ironik<br />
bir alt metinle beliriyor ve sahip olma çabası bir<br />
saçmalığa indirgeniyor.<br />
HALE TENGER<br />
Hale Tenger’in Geyiğin Aynası Büyü eserinde<br />
denizaltı pencerelerini andıran silindirlerin içinde,<br />
vakarlı bir geyikle karşılaşıyorsunuz. Geyiğin Aynası<br />
ismini Edip Cansever’in “Rüzgarların Dinlendiği<br />
Yer” şiirinden alıyor. Geyik motifi dünyanın değişik<br />
bölgelerindeki birçok farklı mitolojide büyü ya da<br />
lanet simgesi olarak karşımıza çıkar, diğer deyişle<br />
kimi zaman olumluyu, kimi zaman da olumsuzu<br />
işaret eder. Geyiğin Aynası Büyü bu iki zıt hali<br />
birden barındırıyor. Birincil olarak olumluyu, ikincil<br />
olarak ise olumsuzu duyumsamamıza ön ayak<br />
oluyor. Videodaki geyik ilk bakışta izleyicide bu<br />
büyülü ve ümit veren duyguları uyandırıyor olsa<br />
da daha derin soluklu bir bakışta geyiğin sadece<br />
sudaki kendi yansımasına bakmadığını, bir yandan<br />
da kuyunun dibinde olan bizlere baktığını fark<br />
etmemek mümkün değil.<br />
NADİDE AKDENİZ<br />
Nadide Akdeniz’in eserlerinde sıklıkla bitkiler,<br />
ağaçlar, yapraklar, sarmaşıklar, meyveler ve<br />
çiçeklerle yaşamaya ve hareket etmeye başlayan<br />
organik evreni göreceksiniz. Nadide Akdeniz’in<br />
fantastik-gerçekçi dünyasında sıradan yaşamın<br />
göstergeleri olarak beliren nesneler topluma,<br />
insana, zamana işaret eden semboller olarak varlık<br />
kazanır. Beyaz bir örtü, bir çaydanlık, bir şapka,<br />
demlik, sandalye, ayakkabı, manken ya da oksijen<br />
tüpünün düşünsel, psikolojik ve sosyo-kültürel<br />
açılımları yüklü metaforlar olarak resimlerinde<br />
yerini alır. Kimliğin kültürel yükleri, yaşamın dişil<br />
döngüsü, kadınlık, erotizm ve cinsellik konuları hiç<br />
de ürkek olmayan dişil bir sembolizm içinde kendini<br />
gösterir.<br />
NYX<br />
208
Sanatın Gözü<br />
SALT BEYOĞLU / İKLİMCİL<br />
Mevsimler Sürüklenirken Sergisi<br />
İnsan faaliyetleri iklimleri değiştirirken nasıl<br />
beslenilmesi gerektiğini inceleyen iklimcil:<br />
Mevsimler Sürüklenirken, hem bir sergi hem<br />
de iş birliklerine dayalı bir kamu programı<br />
olarak SALT Beyoğlu’nda gerçekleştiriliyor.<br />
Etçil, hepçil, yerelci, vejeteryan ya da vegan<br />
beslenmeden farklı biçimde, iklimcil kavramı<br />
bir ürünün içerdiklerinden ziyade, gıda üretimi<br />
ve tüketiminin seyrini etkileyen alışılmadık<br />
mevsim koşulları ve iklim olaylarıyla ilişkisi<br />
üzerinden tanımlanıyor. Bugünün gıda<br />
altyapısı ve yeme içme alışkanlıklarını,<br />
sistemli bir sürekliliği olmayan, art arda<br />
yaşanmayan, aralarında bir bağlantı ve<br />
tutarlılık bulunmayan yeni kuraklık döngüleri,<br />
bozulmuş yağış düzenleri ve kıyı dönüşümleri<br />
şekillendiriyor.<br />
GÜLSÜN KARAMUSTAFA<br />
Sanatçı 70’lerden 80’lerin başına dek Türkiye’de<br />
kırsaldan kente yaşanan yoğun göçün etkilediği, maddi ve<br />
görsel kültürde oluşan değişimi insan figürü üzerinden<br />
resmediyor.<br />
AHMET DURU<br />
Ahmet Duru doğanın<br />
makro ve mikro<br />
manzaralarını farklı<br />
anlatım biçimleriyle<br />
sunarken, üretiminde<br />
çoğunlukla doğada<br />
yaptığı uzun<br />
yürüyüşlerden<br />
ve gözlemlerden<br />
yararlanıyor.<br />
NEYRAN TURAN<br />
İklim değişikliğinin getireceği sıkıntıları ve bunların<br />
çözüm yollarını inceleyen Neyran Turan, yeni bir mimari<br />
derken haklı olarak bunun kültürel ve politik bir bakış<br />
olduğunu da vurguluyor. İnsanoğlunun acımasızca<br />
bozduğu ekolojik sistemi, çevre ve iklim felaketlerini<br />
ve bunların nasıl geriye döndürülebileceğini çalışan<br />
Turan, pandemi başladıktan sonra projesini çok da<br />
değiştirmemiş, çünkü zaten pandemi bu sorunları<br />
görünür hale getirmiş. Bundan sonra da dünya hiçbir<br />
zaman eskisi gibi olmayacak görüşünde.<br />
NYX<br />
209
Gülsün Karamustafa<br />
Görsel Sanatçı<br />
Ülkemizde öyle önemli ve başarılı sanatçılar var ki kendine has tarzlarıyla çağdaş sanatımızın ismini tüm<br />
dünyaya duyurmuş, hayatlarını sanata adamış çok değerli sanatçılar…<br />
Öyle ki başarılı sanat eserleriyle adından sıkça söz ettiren adeta neden hiç büyük kadın sanatçı yok sorusunun<br />
en güzel kanıtı o ve Türkiye’nin en önemli güncel sanatçılarından biri Gülsün Karamustafa.<br />
Onun çalışmalarında duvarlar ve endişe göremezsiniz. Eserlerinde en canlı renkler, her dile ait detay ve emek<br />
var. 40 yılı aşkın sanat pratiğinde göç, yerellik, kimlik, kültürel farklılık ve toplumsal cinsiyet gibi güncel olan<br />
konuları farklı açılardan ele alan sanatçının resim, enstalasyon, video ile performans gibi çeşitli mecralar<br />
üzerinden eserlerini görebilirsiniz.<br />
Gülsün Karamustafa’nın, eserleri Tate Modern, Londra, Guggenheim Müzesi, New York, Contemporary Art<br />
Chicago, Modern Sanatlar Müzesi, Paris, Ludwig Müzesi, Köln, Mumok, Viyana, İstanbul Modern ve Arter<br />
koleksiyonlarının yanı sıra, nitelikli özel koleksiyonlarda da yer alıyor. Sanatçı aynı zamanda BüroSarıgedik<br />
tarafından temsil ediliyor ve Avrupa ve Kuzey Amerikada’ki kişisel sergilerinin yanı sıra aralarında İstanbul, São<br />
Paulo, Kwang-ju, Kiev ve Sevilya’nın da bulunduğu birçok uluslararası bienale katılarak büyük ilgi gördüğünü de<br />
buradan duyurmuş olalım.<br />
Avrupa’nın en prestijli sanat ödülü Roswitha Haftmann Ödülü'ne layık görülen Gülsün Karamustafa ile sanat<br />
hayatını ve ödülünü konuştuk…<br />
Röportaj: Fulden Karayel / fulden.karayel@nyxmag.com<br />
NYX<br />
210
Ben bir hikaye<br />
anlatıcısıyım.<br />
Sanatın Gözü<br />
Sanatla tanıştığınız ilk yıllar nasıldı?<br />
Biraz bahsetmek ister misiniz?<br />
1960’ların sonunda Güzel Sanatlar Akademisi<br />
öğrencisi olmak ayrıcalıklı bir konumdu. Bugüne<br />
oranla çok az sayıda öğrencisi olan kurumda,<br />
dönemin önemli sanatçıları ile birebir karşılaşıyor<br />
ve atölyelerinde buluşuyordunuz. Benim<br />
Akademi’ye başlamadan önce başka bir ayrıcalığım<br />
daha olmuştu. Ankara`da TED Ankara Koleji’nde<br />
okurken resim hocalarım Eşref Üren ve Turgut<br />
Zaim’di. İkisinin de sanatta devam etme kararlılığımı<br />
fark edince bana gülerek, “çok zor ve eziyetli bir yol<br />
seçiyorsun, kolay gelsin” dediklerini hatırlıyorum.<br />
Haklıymışlar…<br />
Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinden<br />
mezuniyetiniz?<br />
Bedri Rahmi Atölyesi’nin gününe göre diğerlerine<br />
benzemeyen daha özgür ve bağımsız bir<br />
atmosferi vardı. Doğru bir atölye seçmiş olduğum<br />
düşüncesindeyim.<br />
Bir sanatçı olarak üretme<br />
motivasyonunuzu nelerde buluyorsunuz?<br />
İlham kaynaklarınız neler oluyor?<br />
Ben bir hikaye anlatıcısıyım. Kullandığım<br />
malzemeler değişik, ifade biçimleri ve yöntemler<br />
birbirine benzemiyor, ama en sonunda anlattıklarım<br />
zamana, durumlara ve hayata dair. Bunu yapabilmek<br />
yoğun ve uzun bir gözlem süresi gerektirir.<br />
Sabırla dünyaya ve insana bakmak, yaşanılanları<br />
içselleştirmek ve bir nevi zamanın kaydını<br />
tutmaktan geçer. Bu yüzden bir arada bakıldığında<br />
işlerimin arasında geçirgenlikler görülebilir. Sanki<br />
bir hikayenin devamı gibi, ama hepsi ayrı zamanlara<br />
ve durumlara aittir. Hiçbir şey tekrarlanmaz.<br />
Gülsün Karamustafa’ya Roswitha Haftmann Ödülü<br />
İsviçreli ünlü galeri sahibi Roswitha Haftman, 2001 yılından beri her sene olağanüstü düzeyde sanatsal üretime<br />
imza atmış sanatçılara ödül veriyor. Ne mutlu ki ödül alanlar arasında bu yıl çok değerli sanatçımız da var. Gülsün<br />
Karamustafa, Avrupa’nın görsel sanatlar alanındaki en yüksek parasal desteğine sahip bu sanat ödülü için seçilen<br />
20. sanatçı oldu. Karamustafa’ya ödülü, 3 Aralık 2021 tarihinde İsviçre’de düzenlenecek bir törenle takdim<br />
edilecek.<br />
Aralarında Bern Sanat Müzesi, Basel Sanat Müzesi, Köln’de bulunan Ludwig Müzesi ve Kunsthaus Zürich gibi sanat<br />
kurumlarının direktörlerinin de bulunduğu Roswitha Haftmann Vakfı Yönetim Kurulu, Gülsün Karamustafa’yı<br />
“zamanımızın en sanatsal ve aynı zamanda politik olarak en ikna edici seslerinden biri” olarak tanımlıyor. Vakfın<br />
bugüne kadar ödüllendirdiği sanatçılar arasında Sigmar Polke, Carl Andre, Lawrence Weiner, Jeff Wall, Maria<br />
Lassnig, Pierre Huygues, Cındy Sherman, Michelangelo Pıstoletto, Mona Hatoum, VALIE EXPORT, Peter Fiscli/<br />
David Weiss, Heımo Zobernig, Rosemarie Trockel gibi görsel sanatlar alanına önemli katkılarda bulunmuş pek çok<br />
isim yer alıyor.<br />
NYX<br />
211
Meydanın Belleği, 2005<br />
İki kanallı senkronize video, tek kanal ses 00:17:07<br />
+<br />
Mistik Nakliye, 1992<br />
20 adet metal sepet ve saten yorgan / Enstalasyon görünümü<br />
Kısa süreli bir hapishane deneyimi<br />
yaşadığınız günlerde orada<br />
gözlemlerinize dayanan resimleriniz ilk<br />
kez "Vadedilmiş Bir Sergi’" adlı kişisel<br />
serginizde sergilenmişti. O eserlerden<br />
biraz bahseder misiniz?<br />
1970’lerde yaşadığımız zor günler süresinde<br />
sanatla ilgili üretmek, üretimine değer vermek,<br />
sergilemek, saklamak bizler için öncelikli<br />
değildi. Bir fırtına yaşamaktaydık. Bu bağlamda<br />
yaşadığım hapishane sonrasını unutmamak için<br />
yaptığım resimleri bir dosyaya koyup kaldırdım.<br />
Arkadaşlarımız hala uzun yıllara mahkumken, `bakın<br />
ben de içerde kaldım ve bu resimleri yaptım` diye<br />
sergilemek aklımdan bile geçemezdi. Aradan geçen<br />
42 yılın sonunda SALT`da açılacak “Vadedilmiş Bir<br />
Sergi” için iş seçerken bu resim dosyasına rastladık<br />
ve böylece günışığına çıktı. Gördük ki resimler<br />
sadece zamanı için konuşmuyor aradan geçen inişli<br />
çıkışlı birçok olaya da dokunuyor.<br />
Peki Tate Modern ile olan ilişkiniz?<br />
Pandeminin başındaki en çaresiz günlerimizde de<br />
Tate Modern`in sitesinde kapalılık ve içerde olmayı<br />
konu eden bir yazı eşliğinde bu resimlere referans<br />
verilmesi, meseleyi bir başka yönüyle ele alması<br />
açısından beni memnun etmişti.<br />
Poster için Resim - 1977 1 Mayıs<br />
(Dikiş Makinesiyle Sürekli Kırmızı Bayrak Diken Kadın)<br />
50x70 cm<br />
NYX<br />
212
Sanatın Gözü<br />
Erken Bir Temsiliyetin Sunumu, 1998<br />
Dijital baskı 210x185 cm<br />
+<br />
Oryantal Fanteziler için Pekiştirme Serileri, 1998<br />
Dijital baskı<br />
Üç parça (Değişken boyutlar)<br />
Enstalasyon görünümü<br />
Avrupa’nın en prestijli sanat ödülü<br />
Roswitha Haftmann Ödülüne layık<br />
görüldünüz. Kutlarım. Bu değerli ödüle<br />
sahip olmak nasıl bir duygu?<br />
Aralarında Bern Sanat Müzesi, Basel Sanat Müzesi,<br />
Köln’de bulunan Ludwig Müzesi ve Kunsthaus Zürich<br />
gibi sanat kurumlarının direktörlerinin de bulunduğu<br />
Roswitha Haftmann Vakfı Yönetim Kurulu,<br />
Avrupa’nın görsel sanatlar alanındaki bu en prestijli<br />
sanat ödülü için bu yıl ödüle beni layık gördü.<br />
İsviçreli ünlü galeri sahibi Roswitha Haftmann’ın<br />
(1924–1998) başlattığı bir inisiyatif olan ödül,<br />
2001’den beri her sene olağanüstü düzeyde sanatsal<br />
üretime imza atmış yaşayan bir sanatçıya veriliyor.<br />
Vakfın bugüne kadar ödüllendirdiği sanatçılar<br />
arasında Sigmar Polke, Carl Andre, Lawrence<br />
Weiner, Jeff Wall, Maria Lassnig, Pierre Huygues,<br />
Cındy Sherman, Mıchelangelo Pıstoletto, Mona<br />
Hatoum, VALIE EXPORT, Peter Fiscli/David Weiss,<br />
Heımo Zobernig, Rosemarie Trockel gibi görsel<br />
sanatlar alanına önemli katkılarda bulunmuş pek çok<br />
isim yer alıyor. Ben de bu ödül için seçilen 20. sanatçı<br />
oldum. Ödüller her zaman sanatçıyı onurlandırır ve<br />
memnun eder. Bugüne kadar bana değer veren ve<br />
ödüllendiren herkese şükran borcum var.<br />
samimi olmak, kimseyi rencide etmeden devam<br />
etmek gerekiyor. Bazen işe başlamadan konunun<br />
etik boyutlarını araştırmanın gereğini ve önemini<br />
vurgulamak isterim. Bunun için işin ehli kişilere<br />
danışmanın ve gerektiğinde birlikte çalışmanın<br />
doğruluğuna inanıyorum.<br />
Son olarak yakın zaman içinde ürettiğiniz<br />
eserlerden biraz bahseder misiniz? Yeni<br />
projeleriniz var mı?<br />
27 Kasım 2021’de Hollanda’nın Eindhoven şehrinde<br />
Van Abbe müzesinde büyük bir sergim var. Onun için<br />
birkaç yeni üretim üzerinde birden çalışıyorum. Bu<br />
sergi geçen yıl açılacaktı, fakat pandemi yüzünden iki<br />
kez ertelendi. Umarım tekrar bir kazaya uğramaz.<br />
40 yılı aşkın sanat pratiğinizde göç,<br />
yerellik, kimlik, kültürel farklılık ve<br />
toplumsal cinsiyet gibi konuları farklı<br />
açılardan ele alırken nelere dikkat<br />
ediyorsunuz? Asla yapmam dediğiniz ama<br />
mutlaka şunu yaparım dediğiniz bir şey<br />
var mı?<br />
Sözü geçen konularda çalışmak büyük sorumluluk<br />
istiyor. En ufak bir yanlışlık yapmamak, çok boyutlu<br />
düşünmek, son derece dikkatli ama aynı derecede<br />
NYX<br />
213
Seyahat<br />
Özgürlüğü<br />
Bilançomuz<br />
Vizesiz<br />
Dünya<br />
O. SUAT ÖZÇELEBİ<br />
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri<br />
Kurucusu ve Sözcüsü<br />
Siyasal İletişim Danışmanı<br />
suat.ozcelebi@nyxmag.com<br />
Yine Ağır!<br />
İlkini geçen yıl yayınladığımız seyahat<br />
özgürlüğü bilançosunu 2021 yılında da<br />
güncelledik. Aslında olumluya doğru bir<br />
değişim olduğu söylemek maalesef mümkün<br />
değil. Türkiye’de insanlar hala seyahat<br />
özgürlüğü konusunda dünyada birçok ülkede<br />
eşi benzeri olmayan sorunlarla karşı karşıya.<br />
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri olarak 11 yıldır hem<br />
bu algıyı değiştirmek hem de kamu otoritesinin<br />
ciddi değişiklikler yapması için kampanyalar<br />
yapıyoruz, sorunları duyurmaya çalışıyoruz.Temel<br />
bir insan hakkı olan “seyahat özgürlüğü” konusunda<br />
2021 yılında da Türkiye’de maalesef bir ilerleme<br />
kaydedilemedi.<br />
Yurtdışı Çıkış Harcı<br />
Dünyada sadece özel yasasıyla birlikte Türkiye’de olan<br />
bir uygulama. (Başka ülkelerde turistler dahil özellikle<br />
uçak biletlerine giydirilerek herkese uygulanan çıkış<br />
harçlarından farklı bir uygulama)<br />
7 yaş üzerinde olan bazı istisnalar dışında tüm<br />
yurttaşlarımızın yurt dışına çıkarken ödedikleri bir<br />
harçtır. 15 lira idi, 50 liraya çıkarıldı. Cumhurbaşkanının<br />
150 liraya kadar artırma yetkisi var.<br />
NYX<br />
214
Vizesiz Dünya<br />
Pasaport<br />
T.C. pasaportu Dünyanın en pahalı pasaportu ünvanını<br />
döviz kurundaki oynamalar nedeniyle Avustralya<br />
pasaportuna devretti. Şu anda dünyada 2. En pahalı<br />
pasaport. Ancak asgari ücret karşılaştırması ile birlikte<br />
ele aldığımız zaman dünyanın açık ara en pahalı<br />
pasaportu. 10 yıllık pasaport tam 1.265,40 TL.<br />
Pasaportumuzun dünyada eşi benzeri olmayan<br />
özellikleri var:<br />
Her yıl otomatik olarak zamlanan dünyanın tek<br />
pasaportu. Özel yasa gereği her yıl ekim ayında<br />
yeniden değerleme oranında zamlanıyor.<br />
Pasaportlarımız Darphane’de basılıyor ve maliyeti<br />
sadece 8,26 lira (2018) ve biz 150 katı ücret<br />
ödüyoruz.<br />
24 yaşın altındaki öğrenciler sadece defter ücreti<br />
ödeyerek, 160 liraya pasaport sahibi olabiliyorlar.<br />
Ancak öğrenci olmayan tüm çocuklarınız için 5<br />
yıllık pasaporta 10 yıllık pasaport ücreti ödemek<br />
zorundasınız.<br />
Dünyanın birçok ülkesinde yaşlılar için (+65 yaş)<br />
pasaport ücretleri indirimli Türkiye’de bu da<br />
uygulanmıyor.<br />
Çipli pasaporta geçildikten sonra pasaport sayfa sayısı<br />
64 olarak korunmuştu, fakat son 2 yıldır pasaportların<br />
sayfa sayısı yarıya yakın düşürüldü. Artık 38 sayfa.<br />
Yani daha hızlı dolacak ve tekrar ücret ödemek<br />
zorunda kalacağız.<br />
Yeşil Pasaport Ayrımcılığı<br />
Dünyada 3 çeşit, Türkiye’de 4 çeşit pasaport var.<br />
4. pasaportun adı Hususi (Yeşil) pasaport, devletin<br />
bürokratları ve ailelerine vize ve harç için sağladığı bir<br />
imtiyaz. Ancak yaklaşık 1,5 milyon kişinin kullandığı<br />
bu imtiyaz yurttaşlar arasında ayrımcılık yaptığı<br />
için Anayasa’nın kanun önünde eşitlik ilkesine açık<br />
bir şekilde aykırıydı. Şimdi bu ayrıcalık artırıldı,<br />
belli ihracat koşullarını yerine getiren şirketlere, iş<br />
adamlarına ve son olarak belli bir süre görev yapmış<br />
avukatlara da veriliyor.<br />
Sayıları gittikçe artan ve sadece 160 lira defter ücreti<br />
ödeyen, harç ödemeyen yeşil pasaportlular açık bir<br />
eşitsizliğe imza atıyorlar.<br />
Özellikle son aylarda ortaya çıkan gri pasaport<br />
skandalları nedeniyle “yeşil pasaport” için de bazı<br />
kısıtlamalar getirilmesinden söz ediliyor.<br />
NYX<br />
215
Vizesiz Dünya<br />
Temel bir insan hakkı olan<br />
“seyahat özgürlüğü” konusunda<br />
2021 yılında da Türkiye’de<br />
maalesef bir<br />
ilerleme kaydedilemedi.<br />
Vize Sorunları<br />
Avrupa Birliği (AB) haksız vize uygulamalarını ve<br />
yüksek vize harçlarını sürdürüyor. Giriş kapılarında<br />
ve konsolosluklardaki kötü muamele ve keyfi vize<br />
vermeme tutumunda belli bir iyileşme olsa da<br />
maalesef bu uygulamalar da sürüyor. Hala vize<br />
işlemlerinde defalarca vize almış kişiler için bile<br />
gereksiz bir bürokrasi ve evrak yığını ile insanlar adeta<br />
bezdirilmeye, caydırılmaya çalışılıyor.<br />
Geri Kabul Antlaşması ve ardından yürürlüğe gireceği<br />
belirtilen “vize muafiyeti” hala bir hayal olarak<br />
duruyor. 60 Euro olan schengen vize ücreti 2020<br />
yılında Avrupa Komisyonu tarafından 80 Euro’ya<br />
çıkarıldı. Ayrıca vize işlemlerini yapan bürolar<br />
20 Euro daha alıyorlar. 4 kişilik bir ailenin AB seyahati<br />
ulaşım, konaklama ücretleri hariç toplam vize ücreti<br />
320 Euro’yu buluyor. Temel bir insan hakkı olan<br />
seyahat özgürlüğü, Ankara Antlaşması’yla tanınmış ve<br />
işletilmeyen “Vizesiz Avrupa” hedefleri, bugün AB için<br />
Türkiye ile siyasi bir pazarlık konusuna indirgenmiş<br />
durumda.<br />
Pandemi nedeniyle vize aldığı halde bunları<br />
kullanamayan kişilerin vize ücretlerinin iadesi ya da<br />
aynı sürelerle yeni vizeler verilerek bu haklarının<br />
güncellenmesi ile ilgili de hiçbir şey yapılmadı. Vizeler<br />
yandığı ile kaldı.<br />
AŞI PASAPORTU<br />
Pandemi ile birlikte vizelerle ilgili yeni başlıklar ve<br />
yurttaşlarımızdan bürokratik farklı talepler beklenmesi sürpriz<br />
olmayacak. Örneğin kimi AB ülkelerine girmek için 2 doz aşı ve<br />
14 günlük karantina yaşamamak için 48 saat içinde yapılmış<br />
Covid-19 testi şu anda birçok ülkede uygulanıyor.<br />
AB ülkeleri çift doz Biontech aşısı olmuş kişileri kabul ederken<br />
İngiltere kırmızı listeden yeni çıkardığı Türkiye için çift doz<br />
Biontech aşısı olsanız bile gittiğiniz adreste 10 gün karantinayı<br />
zorunlu kılıyor.<br />
Dünyada ABD dahil birçok ülkede pandemi ve aşı uygulamaları ile<br />
seyahat kuralları değişiklik gösteriyor. Seyahatinizi planlamadan<br />
önce güncel bilgilere ulaşmak çok önemli.<br />
Örneğin Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin bütün güncel seyahat<br />
kuralları ve aşı ile ilgili bilgileri “Reopen EU”<br />
(https://reopen.europa.eu/en) adlı internet sayfasından<br />
edinebilirsiniz. Bu kuralların ülke bazlı olarak sık sık değiştiğini<br />
tekrar hatırlatıyorum, kontrol etmeyi unutmayın.<br />
NYX<br />
216
NYX<br />
217
İYİ GÜNDE,<br />
KÖTÜ GÜNDE<br />
SOSYAL MEDYA<br />
Post<br />
Büyücüsü<br />
BURÇİN YAŞAR ÜNER<br />
Sosyal Medya Uzmanı<br />
burcin.uner@nyxmag.com<br />
Sosyal medya isim olarak sosyalleşme ve<br />
haber alma anlamlarını içeriyor. İyi günlerde<br />
sosyal medya kullanmak çok keyifli, peki ya<br />
kötü günlerde? Ülkece felaketlerle dolu bir<br />
yaz geçirdik. Önce günlerce süren, bir türlü<br />
söndürülemeyen yangınlarla hem ormanlarımız<br />
hem içimiz yandı, hemen ardından sellerle<br />
kaybettiğimiz koca bir ilçe oldu... Peki bu felaket günlerinde<br />
sosyal medyayı doğru kullanabildik mi?<br />
Sosyal medya kullanırken amacımız iletişim kurmak ve bilgi<br />
paylaşımı yapmak. Sadece kötü günlerde değil her zaman<br />
kimleri takip ettiğimize, kimlerle iletişimde olduğumuza<br />
dikkat etmemiz gerekirken, özellikle felaket günlerinde bu<br />
daha da önem kazanıyor. Çünkü bir olay ne kadar büyükse<br />
bilgi kirliliği de o kadar fazla oluyor. Birçok hesap, resmi<br />
kaynaklar tarafından doğrulanmış bilgileri paylaşmak<br />
yerine, dikkat çekecek ve etkileşimi arttıracak yanlış bilgiler<br />
paylaşıyor. Örneğin biz Manavgat yangınının ne durumda<br />
olduğunu merak ettiğimiz için sosyal medyada gezinirken,<br />
2019’da yanan Avustralya ormanlarından görüntüler<br />
karşımıza çıkabiliyor. Bunun ise bizi o anda psikolojik olarak<br />
daha da çökertmekten başka bir işe yaramadığı bir gerçek.<br />
Ve maalesef kötü kullanımın en masum hali bu.<br />
Daha tehlikeli bir grup ise felaketin sebebini hemen bulanlar.<br />
Yangın şundan çıkmış, teröristler yapmış, x holding yine<br />
otel yapacakmış vb paylaşımlar, bize o anda hiçbir fayda<br />
sağlamamakla beraber, belli bir kesimi hedef gösterip nefreti<br />
onların üzerine yoğunlaştırıyor. Bunun sonuçları ise tehlikeli<br />
olabiliyor.<br />
Yapmamız gerekenin ne olduğuna gelecek olursak; sosyal<br />
medya hem afet sırasında hem de sonrasında gönüllüleri<br />
harekete geçirmek için kullanılabilir. Ayrıca acil bir durumda<br />
yardım etme isteğini belirtmek için de kullanılabilir.<br />
Kurtarma çalışmalarına katılabilecek fiziksel güçte ve<br />
konumdaysanız ama nereye nasıl yardım edeceğinizi<br />
bilmiyorsanız sosyal medya üzerinden topluluklara<br />
seslenebilirsiniz. Resmî kurumların ya da güvendiğiniz<br />
hesapların bu konudaki paylaşımlarını repost ederek sizin<br />
durumunuzdaki diğer insanları da harekete geçirebilirsiniz.<br />
Kaos günlerinde bireysel hareket etmek yerine örgütlenmek<br />
çok daha faydalıdır.<br />
NYX<br />
218
Post Büyücüsü<br />
Örgütlenmek demişken bir diğer dikkat etmemiz<br />
gereken konu, daha afet sona ermeden düzenlenen<br />
yardım kampanyaları. Örneğin yaşadığımız son<br />
felaketlerde daha yangınlar söndürülememişken,<br />
başka birtakım şeylere daha çok ihtiyaç varken<br />
hemen yanan bölgelere ağaç dikme kampanyaları<br />
paylaşılmaya başlandı. Birçoğumuz bağış yapıp,<br />
kampanyayı başkaları da görsün diye hesaplarımızda<br />
paylaştık. Bu elbette iyi niyetle yapılmış bir<br />
hareket fakat sonradan uzmanlar, yanan bölgelere<br />
hemen ağaç dikmenin doğru olmadığını, doğanın<br />
kendi haline bırakıldığında daha hızlı iyileşeceğini<br />
açıkladılar. Elbette bağışlanan paralar boşa gitmedi,<br />
kurum toplanan bağışlarla, yanan yerler yerine<br />
başka yerleri ağaçlandıracaktır. Ancak duyarlılık<br />
yarışına girmeden sakin ve mantıklı hareket etmekte<br />
fayda var. Bağış yaparken de dolandırıcıların ağına<br />
düşmemek için de ya resmi kurumlara, ya da birebir<br />
tanıdığımız güvendiğimiz insanların yürüttüğü<br />
kampanyalara katılmaya dikkat etmeliyiz.(Evet böyle<br />
büyük felaketleri bile fırsata çevirmeye çalışan<br />
insanlar maalesef var)<br />
Duyarlılıktan bahsetmişken, felaket günlerinde<br />
en çok eleştirilen insanlar günlük paylaşımlarına<br />
ara vermeden devam edenler oldu. Elbette<br />
bu onların olanlardan etkilenmediği anlamına<br />
gelmez ancak rutin paylaşımlarımıza ara vermenin<br />
düşünemediğimiz faydaları olabilir. Yani bunu<br />
yapmadaki asıl amacımız “duyarlı görünmek”ten<br />
öte, faydalı bilgi akışına engel olmamak. Bir afet<br />
sırasında sosyal medya, yol kapatma güncellemeleri,<br />
tahliye yolları, afetzedeler için oluşturulmuş yardım<br />
alanları, sığınak yerleri ve daha fazlası gibi en güncel<br />
bilgilerin büyük kitlelere ulaşmasını sağlar. Bunun<br />
yanında yakınlarını ya da evcil hayvanlarını arayıp<br />
bulamayanlar da tabii ki en etkili ve hızlı yol olan<br />
sosyal medyayı kullanıyor. Dolayısıyla o gün nerede<br />
kahve içtiğimizi paylaşmak yerine, güvendiğimiz<br />
hesapların paylaştığı bu tür haberleri repost ederek<br />
daha faydalı olabiliriz. Repost etmek istemiyorsak da<br />
en azından sessiz kalarak akışta kalabalık etmemek<br />
bir tercih olabilir.<br />
Tüm bunların dışında farkında olmadan kendimize<br />
yaptığımız bir kötülüğü bilim insanları artık<br />
“doomscrolling” olarak adlandırıyor. Türkçe’ye<br />
“felaket kaydırması” olarak çevirebileceğimiz bu<br />
terim, bizi üzeceğini, endişelendireceğini veya<br />
sinirlendireceğini bildiğimiz haberleri okumaktan<br />
kendimizi alamadığımız anlamına geliyor. Kriz ve<br />
belirsizlik dönemlerinde birçoğumuz doğal olarak<br />
haberlere daha fazla dikkat ediyor, cevaplar arıyoruz.<br />
Bunda şaşıracak bir şey yok ama şunu söylemeliyiz:<br />
haberlerin çoğu kötü! Bunu bildiğimiz halde hala<br />
sayfaları kaydırmaya devam ediyoruz. Ancak<br />
uzmanlara göre üst üste çok fazla kötü habere maruz<br />
kalmanın ruh sağlığımıza olumsuz etkileri var.<br />
Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en yıkıcı ve en<br />
ölümcül kasırgalarından biri olan Katrina Kasırgası<br />
bundan 16 yıl önce Körfez Kıyısını vurduğunda,<br />
Facebook sadece bir yıldır hayatımızdaydı. Standart<br />
iletişim biçimleri televizyon, gazeteler, radyo, sabit<br />
telefonlar ve cep telefonlarıydı. 'Sosyal medya' bu<br />
derecede önemli değildi ve kesinlikle bugün olduğu<br />
gibi afete hazırlık, kurtarma ve yardım üzerinde<br />
büyük bir etkiye sahip değildi. Ancak artık insanların<br />
haberleri alma biçiminde bir değişiklik meydana<br />
geldi. Birçoğumuz gece haberlerini veya sabah<br />
gazetelerini beklemek yerine, olaylar gerçekleştiği<br />
anda öğrenebiliyoruz ve aslında bilgiye ulaşma<br />
hızının gerçekten ne kadar değerli olduğunu yeni<br />
yeni öğrenmeye başlıyoruz. Üstelik bir felaket<br />
nedeniyle diğer iletişim biçimleri kesilse bile, sosyal<br />
medya hala var. İyi ki de var...<br />
NYX<br />
219
CEP TELEFONUNDAN UZAK<br />
KALAMAYANLAR DİKKAT!<br />
NOMOFOBİ OLABİLİRSİNİZ<br />
Dijitalleşmenin artması ile birlikte görülmeye<br />
başlayan nomofobi, özellikle gençler arasında<br />
giderek yaygınlaşıyor. Nomofobinin sıklıkla telefon<br />
bağımlılığıyla birlikte görüldüğünü söyleyen<br />
Çakmak Erdem Hastahanesi’nden<br />
Uzman Psikolog Tuğçe R. Tuncel Dursun,<br />
konu hakkında açıklamalarda bulundu.<br />
İngilizce no mobile phobia kelimelerinin kısa<br />
okunuşu olan nomofobi, cep telefonundan uzak<br />
kalma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Peki, siz<br />
hiç böyle bir korku yaşadınız mı? Günde kaç kez<br />
telefonunuza bakıyorsunuz hiç düşündünüz mü?<br />
Yapılan araştırmalara göre günde ortalama 2617<br />
kez telefonumuza bakıyoruz ve maalesef bu sayı,<br />
telefon bağımlısı olanlarda ise çok daha yüksek.<br />
Uzman Psikolog Tuğçe R. Tuncel Dursun, giderek<br />
yaygınlaşan bu fobi hakkında şu açıklamalarda<br />
bulundu: “Nomofobi kişilerin cep telefonu aracılığı<br />
ile kurdukları iletişimden kopma korkusu olarak<br />
tanımlanmaktadır. Literatürde özgül fobiler arasında<br />
yer almaktadır. Cep telefonu kullanımı ile birlikte<br />
beyin de dopamin salınımı artar ve dopomin salınımı<br />
artması ile birlikte kişiler, telefona karşı bağımlılık<br />
geliştirebilirler. Nomofobi olan kişiler telefonları<br />
ile sürekli iletişim ağlarının engellenmesi üzerine<br />
korku, kaygı ve düşünceleri olduğundan dolayı günlük<br />
yaşantılarına odaklanmakta zorlanmaktadırlar.<br />
Dolayısıyla bu kişilerin akademik ve iş yaşantısında<br />
birçok başarısızlıklar gözlenebilmektedir.”<br />
Nomofobi olup olmadığımızı anlamak için bazı<br />
davranışlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini<br />
belirten Dursun, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer<br />
ki telefonda fazla iletişim için zaman harcıyorsak,<br />
telefonun şarjının bitmesinden endişeleniyorsak ve<br />
bitmemesi için önlemler alıyorsak, (örn: yanımızda<br />
şarj aleti taşıma veya yedek telefon taşıma) cihaz<br />
kullanımının yasak olduğu ya da şebeke sorunu<br />
yaşanılan ortamlardan kaçınmaya çalışıyorsak,<br />
telefonla birlikte uyuyor ve telefonu sürekli açık<br />
tutuyorsak nomofobiden şüphelenebiliriz. Bu durum<br />
kişilerin yaşamlarının işlevselliğini bozduğunda destek<br />
almalarını öneririz.”<br />
KİŞİLER BU FOBİYİ YENEMEDİKLERİNDE DESTEK<br />
ALMAKTAN ÇEKİNMEMELİ<br />
Nomofobiye kendi başına çözüm bulamayan kişilerin,<br />
kendilerini hazır hissettiklerinde psikoterapi sürecine<br />
başlamalarını öneren Dursun, terapi süreci hakkında<br />
şunları söyledi: “Nomofobiden kurtulmak için<br />
genellikle BDT yani bilişsel davranışçı terapi yöntemi<br />
uygulanmaktadır. Terapinin amacı kişilerin telefonla<br />
kurdukları iletişimlerinin kesilmelerine yönelik<br />
korkularını ve kaygılarını oluşturan düşüncelerini<br />
değiştirebilmektir. Terapi sürecinde kişileri aşamalı<br />
maruz bırakarak telefonla olan iletişimlerini azaltması<br />
sağlanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre sosyal<br />
medya kullanımının artması ile birlikte ilerleyen<br />
süreçlerde kişinin nomofobi olma olasılığı artmaktadır.<br />
Bu sebeple kişinin sosyal medya kullanımını da<br />
azaltması önerilmektedir.”<br />
Uzman Psikolog Tuğçe R. Tuncel Dursun<br />
Çakmak Erdem Hastahanesi<br />
NYX<br />
220
Sosyal Medya<br />
Hayata Destek Programı<br />
El ele verip, paylaşarak yaşamı iyileştirebilir kılma yolunda adımlar atan Studio Canlı, özellikle son dönemde tüm<br />
ülke olarak yaşadığımız, acısını derinden paylaştığımız yangın ve sel felaketlerinin hepimizde yarattığı zihinsel ve<br />
ruhsal olumsuz etkileri bir nebze hafifletmek adına ücretsiz duygusal destek programı “Hayata Destek” projesini<br />
hayata geçirdiğini duyurdu.<br />
Studio Canlı platformunun kurucularından Nilay<br />
Aydoğan, “Yıl boyu sürecek ve ücretsiz olarak<br />
kullanıcılarıyla buluşacak “Hayata Destek”<br />
programında iyileşmeye yardımcı olabilmek için<br />
klinik psikologlarımızla destek grupları, uzman<br />
koçlarımızla konuşma çemberleri ve sakinleşmek<br />
için meditasyonlar hazırladıklarını paylaştı. Studio<br />
Canlı’nın bir diğer kurucu ortağı Erhan Ali Yılmaz<br />
ise “Türkiye'de "Hayata Destek" programının zor<br />
günler geçiren ve bir desteğe ihtiyaç duyan bireylere<br />
gerçekten iyi geleceğini” aktardı.<br />
Studio Canlı bünyesinde geliştirilen ve Studio<br />
Canlı eğitmenleri tarafından gönülü olarak sunulan<br />
“Hayata Destek” programı; özellikle son dönemde<br />
yaşanılan yangın ve sel felaketlerinin ülkemizde<br />
yaratmış olduğu duygusal, zihinsel ve ruhsal olumsuz<br />
etkileri hafifletmek ve bireylere desteğe ihtiyaç<br />
duydukları anlarda duygusal bir destek sunmayı<br />
amaçlıyor. Program, psikologlar önderliğinde<br />
açılan destek gruplarına katılmayı, Studio Canlı’nın<br />
uzman koçları ile konuşma çemberlerinde bir araya<br />
gelmeyi, mindfulness ve meditasyon etkinleri ile zihni<br />
sakinleştirmeyi temel alıyor. Yıl boyunca ücretsiz<br />
sunulan “Hayata Destek” programının derslerine<br />
katılmak için Studio Canlı uygulamasını telefonunuza<br />
indirip “Hayata Destek” bölümüne göz atmanız yeterli.<br />
NYX<br />
221
flört uygulamalarını<br />
kullananlar dikkat!<br />
Kaspersky tarafından yakın zaman önce yaptırılan global anket,<br />
flört uygulamalarının rolünü ve mevcut teknoloji ve ilişkilerin durumunu ortaya koyuyor.<br />
Araştırmanın bulgularına göre flört uygulamalarını<br />
hedef alan dolandırıcılar, bu tür hizmetleri kullanmak<br />
isteyenlerin önünde ciddi bir engel oluşturuyor.<br />
Özellikle ankete katılanların %38'i dolandırıcılar<br />
tarafından kandırılmaktan korktukları için bunları<br />
kullanmaktan korkuyor, Türkiye’de ise bu oran %29.<br />
İnsanların %34'ü genellikle flört uygulamalarında<br />
insanlara güvenmiyor. Ancak, ankete katılanların<br />
yalnızca %15'i siber suçlular tarafından hedef alındı<br />
ve dolandırıcılarla iletişim kuran %31'i saldırıdan<br />
kaçınmayı başardı.<br />
Milyonlarca kişi, bir partner bulmak için çevrimiçi<br />
arkadaşlık uygulamalarını veya sosyal ağ sitelerini<br />
kullanıyor. Ancak bu esnada birçok insan aradığı aşkı<br />
bulmak yerine, onları para için kandırmaya çalışan<br />
dolandırıcılarla karşılaşabiliyor. Dolandırıcıların flört<br />
hizmetlerine olan ilgisi, bu platformlardaki insanların<br />
kişisel bir bağlantı aradıklarını bilmelerinden ve<br />
bundan faydalanmak istemelerinden kaynaklanıyor.<br />
Flört uygulamalarında karşılaşılan tüm farklı<br />
sorunlar arasında kullanıcılar en çok başka biriymiş<br />
gibi davranarak kandırmaca (%51), kötü niyetli<br />
bağlantılar veya ekler (%21) ve kimlik hırsızlığıyla<br />
(%17) karşılaştı. Türkiye’deki kullanıcılar ise en çok<br />
%53 oranıyla başka biriymiş gibi davranan kişilere<br />
rastladığını belirtiyor.<br />
Bu tür uygulamalarda saldırıdan kaçınmayı<br />
başaranların %50’si sahte görünen şüpheli<br />
profile sahip dolandırıcıyı tespit edebildiler.<br />
Saldırıya uğrayanlar bu sırada son derece dikkatli<br />
davrandılar ve %49’u potansiyel flörtlerine asla<br />
para göndermediler ve %47’si ise şüpheli mesajlara<br />
dikkat ettiler. Ankete katılanların neredeyse beşte<br />
biri (%21), dolandırıcı video görüşmesi düzenlemeyi<br />
reddettiğinde bu durumu şüpheli buldu.<br />
Gizlilik eksikliği, flört uygulamaları için de ciddi bir<br />
sorun. Ankete katılanların %26'sı kişisel verilerinin<br />
çevrimiçi ortamda dolaştırılacağından endişe duyuyor.<br />
Ayrıca, kullanıcıların %19'u kişisel bilgilerini daha gizli<br />
hale getirmek istedikleri için flört hizmetlerini sildi.<br />
NYX<br />
222
Sosyal Medya<br />
İnsanların %38'i dolandırıcılardan korktukları için<br />
flört uygulamalarını hiç kullanmadı<br />
Kaspersky Güvenlik Araştırmacısı<br />
David Jacoby, şunları söylüyor:<br />
“Çevrimiçi flört riskli bir macera olarak<br />
algılanabilir, çünkü tanışmanın başlangıcında<br />
birbiriniz hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.<br />
Bununla birlikte bazı işaretlere dikkat<br />
etmek, tetikte kalmanıza ve dijital eşinizin<br />
davranışına dikkat etmenize yardımcı olabilir.<br />
Çevrimiçi randevunun ilk veya ikinci gününde<br />
sizden para veya kişisel bilgiler isterlerse,<br />
iletişim kurmaya devam etmenin güvenli olup<br />
olmadığını değerlendirin. Ek olarak güvenlik<br />
önlemleri, çevrimiçi flört deneyiminizi güvenli<br />
ve eğlenceli tutmanın yararlı bir yolu olabilir.”<br />
Kendinizi korumak için dolandırıcının neyin peşinde olduğunu<br />
anlamanız gerekir. Para mı? Veri mi?<br />
Biri kimliğinizin peşinde mi? Yoksa diğer kişi sizi takip etmek veya<br />
duygusal olarak şantaj yapmak mı istiyor?<br />
İnternette flört ederken dolandırıcılardan kaçınmanıza<br />
yardımcı olmak için Kaspersky şunları öneriyor:<br />
Ev adresiniz veya iş yeriniz gibi hassas bilgilerin kamuya açıklanmadığından emin olmak için<br />
sosyal medya hesaplarınızda ve flört uygulamalarınızda gizlilik ayarınızı iki kez kontrol edin.<br />
Küçük bir kontrol yaparak doxing riskini azaltabilirsiniz. Google aramanızı kendiniz yapın.<br />
Hakkınızda bilgi bulmaya çalıştığınızı, nelerin sizin işinize yarayabileceğini hayal edin.<br />
Bulduğunuz verilere şaşırma ihtimaliniz yüksek.<br />
Birden çok cihazda gelişmiş koruma sunan etkili bir güvenlik çözümü kullanın. Kaspersky<br />
Security Cloud uygulamalarınızı yönetmenize, gerekli olmadığı durumlarda izinleri<br />
kaldırmanıza ve kimlik avı ve diğer tehditlere karşı koruma sağlamanıza yardımcı olabilir.<br />
Telefon numaranızı veya mesajlaşma uygulaması bağlantınızı paylaşmayın. Flört<br />
uygulamasının yerleşik mesaj platformlarını kullanmak daha güvenlidir ve sohbet ettiğiniz<br />
kişiye güvenebileceğinizden emin olana kadar bu platformda kalmanız akıllıca olacaktır.<br />
Anket hakkında<br />
Haziran 2021'de Kaspersky, Sapio'yu flört uygulamalarının rolünü ve mevcut teknoloji ve ilişkilerin<br />
durumunu araştırmak için 18 binden fazla katılımcıyla çevrimiçi bir anket yürütmesi için görevlendirdi.<br />
Ankete Birleşik Krallık'tan 2.000, ABD, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Hollanda'dan 1.000’er; İsviçre,<br />
Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, BAE, Güney Afrika, Türkiye, Mısır, Çin, Japonya, Hindistan,<br />
Avustralya, Endonezya, Brezilya, Kolombiya, Şili, Peru, Arjantin, Meksika ve Rusya’dan 500’er kişi katıldı.<br />
NYX<br />
223
Bilinçli ve<br />
suskun zihin,<br />
Denge<br />
ASU ÇETİN<br />
Yoga Egitmeni<br />
hareketsiz<br />
beden<br />
Son poz Savasana; Bilincimiz yerinde olacak<br />
şekilde, sırt üstü yere yatarak, bedenimizin<br />
ağırlığını tamamen yerküreye bıraktığımız ve<br />
hareketsiz kaldığımız bir pozdur. Poz sırasında<br />
bedenini gözlemleyerek gergin alanlarını<br />
gevşetir ve rahatlatırsın. Damağını, çeneni,<br />
omuzlarını, boynunu, sırtını, kalçalarını, dizlerini,<br />
topuklarını, belini, sırtını ,kollarını ...<br />
Bedenle başlayan gevşeme, nefesine ve zihnine de yansır.<br />
Stres ve kaygı seviyen düşer. Konsantrasyonun artar.<br />
Kolay gibi görünsede bu pozun hakkını verip derinleşmek<br />
pek de kolay değildir. Poz; zihni susturmayı, hareketsiz<br />
kalmayı, serbest bırakmayı ve anda kalmayı hedefler. Benim<br />
için aynı zamanda bir nevi meditasyondur. Mediyasyona<br />
oturmak sana zor geliyor ve konsantre olamıyorsan<br />
savasana pozu iyi bir başlangıç olacaktır. ☺ Bilinçli ve<br />
suskun zihin, hareketsiz beden.<br />
NYX<br />
224
Denge<br />
Savasana<br />
Bir yoga dersinin son pozu<br />
ve dersin kapanış ritueli.<br />
Savasana; bırakma hali, o anda olanlara teslim olma<br />
halidir. Gerginliğini, stresini farkettiğin ve olduğu<br />
yerde bıraktığın pozdur. Hiçbir şey yapmak zorunda<br />
olmadığın tamamen sana ait bir zaman dilimi içinde<br />
olursun. Gün içerisindeki veya daha öncesinden<br />
birikmiş kırgınlıklarını, öfkeni , üzüntünü rahat<br />
bıraktığın bir alandır.<br />
Tek başına bile bu poz benim için bir yoga pratiğidir.<br />
Yoğun koşu idmanlarımdan veya zor geçen bir günün<br />
ardından eve girip sadece Savasana pozu ile pratik<br />
yaparım. Derin bir dinlenme ile, negatif enerjileri<br />
bedenimden atarak kendimi yeni bir başlangıca hazır<br />
kılarım.<br />
Gün içinde, hayatın akışında ihtyacımız olan kıymetli<br />
bir pozdur. Sen de bu pozu deneyimleyerek hayat<br />
akışındaki etkilerini gözlemleyebilirsin.☺<br />
Yoga pratiğinin kapanış ritüeli. Rahat bağdaş<br />
oturuşundasın, gözlerin kapalı, ellerin kalbinin<br />
üstünde yer alıyor. Dikkatini nefesine ve olduğun<br />
ana ver. İzin ver zihnin kalbine doğru geçmeye<br />
başlasın. Kendine niyetini hatırlat. Olan veya<br />
olmamış herşeye şükürlerini gönder. Başını kalbine<br />
doğru eğ. Kendine teşekkür et ve gözlerini aç.<br />
Bu rituel, odaklanma gücümü ve kendime olan güven<br />
duygumu arttırıyor. Yapmakta olduğum her ne ise<br />
daha etkin bir şekilde hareket ediyorum .<br />
İllaki partik sonrasında yapmak zorunda değilsin.<br />
İhtiyacın olduğunu hissettiğin herhangi bir<br />
anda kendine kısa bir zaman ayırarak bu ritueli<br />
gerçekleştirebilirsin. Bu sayede kendin ile bağ<br />
kuarabilir, kendini taktir edebilir ve potansiyelini<br />
hatırlayabilirsin.<br />
Dünya olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Üzücü ve<br />
tatsız olaylar ile karşı karşıya kaldığımız bir sürecin<br />
içerisindeyiz. Maalesef hayatımızda her zaman<br />
harika şeyler olmuyor. Zorluklar karşısında sağlıklı<br />
bir düşünce yapısına sahip olmak , güçlü kalmak,<br />
çevremize ve kendimize faydalı olmak durumudayız.<br />
Bu nedenlede bedenimize ve ruhumuza bakma<br />
sorumluluğunu almalıyız. Yoga bunun için iyi bir<br />
araçtır. Yogaya savasana ve niyet, şükür ritüelleri<br />
ile başlayabilirsin. Hayatını mümkün olduğu kadar<br />
huzur içinde geçirmeyi seçerek keyifli ve eğlenceli<br />
deneyimler kazanabilirsin.<br />
NYX<br />
225
NYX<br />
226
NYX<br />
227
POLONYA<br />
Happily<br />
Ever<br />
Abroad<br />
ASLI EREN ERYILDIR<br />
ASLEN EDU Kurucusu<br />
Yurtdışı Eğitim Uzmanı<br />
asli.eryildir@nyxmag.com<br />
Keşfedilmemiş<br />
Bir Eğitim Rotası<br />
Uzun yıllardır yurt dışı eğitim sektörünün<br />
içinde biri olarak şunu söyleyebilirim ki; bazı<br />
ülkelerin değeri hiçbir zaman değişmiyor.<br />
Öğrencilerin her zaman ilk tercihleri<br />
İngiltere, Amerika ve aslında son 10 yılda<br />
yıldızı biraz daha parlamış olan Kanada<br />
oluyor. Çok haksız sayılmazlar ☺<br />
Bu ülkelerde kaliteli eğitimi garanti eden çok iyi okullar<br />
bulabileceğimiz şüphesiz. Fakat iş bütçeye gelince maalesef<br />
bu popüler ülkelerimiz her öğrenciye uymuyor.<br />
Her zaman söylediğim gibi; kaliteli eğitim sadece 3-5 ülke<br />
ile sınırlı değil. Daha uygun fiyatlarda da iyi eğitim almak<br />
mümkün. Tabii ben de bunu eğitim danışmanlığı yaptığım ilk<br />
yıllarda değil zamanla fark ettim ve haklı olduğumu da bu<br />
geçen zaman içerisinde gidip dönen, geri bildirim aldığım<br />
öğrencilerimle kanıtlamış oldum.<br />
Peki bunlar hangi ülkeler?<br />
Farklı seçenekler sayabiliriz ama benim bu yazımda anlatmak<br />
istediğim ülke – POLONYA!<br />
Polonya bir Avrupa ülkesi – sadece bu madde bile<br />
öğrencilere hem okurken hem de mezun olduktan sonra<br />
birçok avantaj sağlıyor. Öğrenciler Avrupa eğitim sistemi<br />
ile eğitim alıyor, eğitim alırken boool bol Avrupa’yı geziyor,<br />
daha çok tanıyor, daha çok tanışıyor, daha çok öğreniyor ve<br />
tecrübe kazanıyor. En önemlisi de mezun olduktan sonra<br />
Avrupa’da geçerli diplomaya sahip oluyor.<br />
NYX<br />
228
Happily Ever Abroad<br />
Sunduğu avantajların yanı sıra, Nasıl bir ülke Polonya?<br />
Bu sorunun cevabı bende de okuduklarım,<br />
araştırdıklarım ve öğrencilerimden gelen geri<br />
bildirimler ile sınırlıydı. Fakat 2 yıl önce – öğrenci<br />
yönlendirdiğimiz ülkeleri görmek ve görüştüğümüz<br />
öğrenciye gerçekten uygun olup olmadığını daha<br />
iyi anlayabilmek adına mutlaka bu ülkeyi ziyaret<br />
de etmemiz gerektiğini hatırlayarak– Almanya’ da<br />
katıldığım bir fuar sonrasında Polonya’ ya bir seyahat<br />
planladım ve gezimin sonucunda edindiğim ufak<br />
bilgileri sizlerle de paylaşmak istiyorum.<br />
Öncelikle şunu söylemeliyim; Almanya’dan Polonya’ya<br />
geçmek oldukça kolay ☺Ben Berlin’ de olduğum için<br />
buraya en yakın olan Poznan şehrini kendime ilk rota<br />
olarak belirledim.<br />
Poznan meydanı<br />
Kaldığım hostelin sokağı<br />
POZNAN<br />
Umduğumdan fazlasını bulduğum yerleri her zaman çok<br />
sevmişimdir! Poznan şahane bir öğrenci şehri. Daha küçük ve<br />
ekonomik, yaşaması kolay ama aynı zamanda dinamik bir şehir hayat<br />
sunuyor.<br />
Poznan Teknoloji, Adam Mickiewicz Üniversitesi ve Poznan<br />
Ekonomi Üniversitesi gibi birçok üniversiteye ev sahipliği yapıyor<br />
ve bunların arasında Adam Mickiewicz gibi dünya üniversiteleri<br />
de mevcut. Bu üniversitenin kampüsüne girdiğimde kendimi<br />
bambaşka bir dünyaya girmişim gibi hissettim. Polonya’daki devlet<br />
okullarından aşırı modern binalar beklemeyin. Ama kendi tarzında<br />
oldukça güzel mimariye sahip taş binalar.<br />
Poznan aynı zamanda yeşili de bol görebileceğiniz bir şehir. Ben<br />
şehir turumu buradaki adıyla MARTI – yani scooter ile yapmayı<br />
tercih ettim, yollar çok yokuş olmadığı için bu tarz ulaşım yöntemleri<br />
oldukça ideal. Aynı zamanda şehirde bir tramvay hattı var, bunu<br />
da ulaşım için rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Şehrin meydanı –<br />
tam da Avrupa şehirlerinde görebileceğiniz kocaman bir meydan<br />
şeklinde. Etrafında birçok restoran, cafe sıralanmış… Ben kışın<br />
gittiğim için restoranların içindeki keyifli anlara şahit olabildim –<br />
yaz döneminde eminim ki bu meydan cıvıl cıvıl daha da çok insanla<br />
doluyordur. Otel olarak da gene merkezde küçük bir hostel tercih<br />
ettim, burada Poznan’ da okuyan öğrencilerle tanışma fırsatı da<br />
buldum ve şehirden ne kadar keyif aldıklarını onlardan da dinledim.<br />
Tek sorun, fazla merkezi bir hostel olduğu için, gece yarısına kadar<br />
sokaklarda eğlenen öğrencilerin seslerinden uyuyamamak oldu ☺<br />
Gene de edindiğim güzel deneyimlerin hatırına bunu sorun etmedim<br />
ve Poznan’ ın güzel bir öğrenci şehri olduğundan bir kez daha emin<br />
oldum.<br />
Poznan Ekonomi Üniversitesi<br />
Adam Mickiewicz Üniversitesi<br />
NYX<br />
229
Happily Ever Abroad<br />
VARŞOVA<br />
Tabii ki Polonya’ya gitmişken Polonya’nın İstanbul’u diyebileceğim<br />
ve en çok okula ev sahipliği yapan Varşova şehrini görmeden<br />
dönemezdim. Airbnb’ den tuttuğum odaya vardığımda saat geceydi,<br />
ilk izlenimim ise oldukça güvenli bir şehir olması oldu çünkü yabancı<br />
bir ülkede ve çok geç bir saatte eve varmama rağmen huzursuzluk<br />
yaratacak hiçbir şey yaşamadım. Ertesi gün ilk olarak Polonya’daki iş<br />
ortaklarım ile görüştüm ve sayelerinde SWPS, Warsaw Technology<br />
Universitesi, Vincent Pol Üniversitesi, Lazarski Üniversitesi gibi bir çok<br />
üniversiteyi ziyaret etme şansım oldu. Özellikle özel okullar oldukça<br />
modern binalardan oluşuyor, konum olarak da merkeziler. SWPS<br />
psikoloji alanında çok fazla öğrenci yerleştirdiğim bir okul olduğu<br />
için özellikle ziyaret etmek istediğim bir okuldu ve sosyal anlamda da<br />
eğitiminden geri kalmadığını görmek beni ayrıca mutlu etti.<br />
Şehir olarak ise VARŞOVA oldukça büyük bir şehir<br />
diyebilirim. Hem çok modern hem de eski şehre (old<br />
town) gittiğinizde tarihi dokusunu da sonuna kadar<br />
hissedebileceğiniz bir şehir. Cadde üzerinde, hatta<br />
sokak aralarında, oldukça keyifli restoranlar, cafeler,<br />
barlar görebilirsiniz. Aynı zamanda büyük alışveriş<br />
merkezleri İstanbul’u aratmıyor. Dürüst olmam<br />
gerekirse; Varşova beklediğimden daha modern bir<br />
şehir çıktı ve öğrencilerin Varşova’yı sevmek için<br />
birden çok sebepleri olduğunu daha iyi anladım.<br />
NYX<br />
230
Happily Ever Abroad<br />
SWPS Üniversitesi<br />
SWPS Üniversitesi<br />
Maalesef vaktim kısıtlı olduğu için sadece 2 şehrini görebildim ama genel<br />
bir kanıya sahip oldum.<br />
• Polonya, kaliteli eğitim sunan iyi okullara sahip, aynı zamanda güzel<br />
bir öğrenci hayatı sunan bir Avrupa ülkesi. Hatta Avrupa'nın en büyük<br />
9. Ülkesi.<br />
• Şehir hayatı oldukça modern ve keyifli, özellikle üniversitelerin fazla<br />
olduğu şehirlerde genç ve öğrenci nüfusu oldukça yüksek.<br />
• Polonya’ da yıllık eğitim ücretleri 2000 Eurodan başlayıp 5000 Euroya<br />
kadar çıkabiliyor – ve bunların arasında Varşova Üniversitesi gibi<br />
dünya sıralamasında ilk 500’de olan okullar mevcut. Aynı zamanda<br />
öğrenciler 1500 – 3000 Euro arasında senelik hazırlık eğitimi<br />
alabiliyor, hatta sadece İngilizce öğrenmek isteyen ve bütçesi düşük<br />
olan öğrenciler bile bu sebeple Polonya’yı düşünebilirler.<br />
• Lisans ve yüksek lisans eğitimi alırken öğrenciler yasal çalışma hakkına<br />
da sahip oluyor ve hem eğitim alıp hem de çalışarak giderlerine katkıda<br />
bulunuyorlar. Şunu da itiraf etmeliyim; hayat da bir Avrupa ülkesine<br />
göre oldukça ekonomik. Özellikle Almanya’dan Polonya’ ya geçiş<br />
yaptığım için arasındaki farkı çok net görebildiğimi söylemek isterim<br />
yani öğrenciler Polonya’da oldukça ekonomik bir eğitim hayatı<br />
geçirebiliyorlar.<br />
Varşova Teknoloji Üniversitesi<br />
Hayatınıza ekonomik ama güzel bir şehir katmış olmanın umuduyla,<br />
bir sonraki sayıda görüşmek üzere ☺<br />
Polonya’da üniversite eğitimi ile<br />
ilgili web sitem üzerinden daha<br />
detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz;<br />
https://aslenedu.com/polonya-universite/<br />
Varşova Teknoloji Üniversitesi<br />
NYX<br />
231
Patili Köşe<br />
SEVİL BALABAN<br />
Hayvan Hakları Gönüllüsü<br />
sevil.balaban@nyxmag.com<br />
Evcil<br />
hayvanla<br />
seyahat<br />
Patili dostlarla birlikte yaşayanlar onlarla<br />
birlikte seyahat etmenin getirdiği<br />
zorlukları çok iyi bilirler. Eğer özel<br />
aracınız yoksa toplu taşımada can<br />
dostumuzun durumu ne olacak?<br />
Bu sayımızda sizin için bu seyahatleri<br />
nasıl organize edebileceğimiz<br />
konusunda biraz araştırma yaptık.<br />
İster hava yolunda ister karayolunda olsun<br />
çocuklarımız için yanımızdaki koltuğun biletini satın<br />
alarak onlarla birlikte güvenle seyahat edebilirken,<br />
patili dostlarımız için bu çoğunlukla mümkün<br />
olmuyor.<br />
NYX<br />
232
Patili Köşe<br />
Karayolu ile otobüs yolculuklarında evcil<br />
hayvanımızın durumu<br />
Karayolları Taşıma Yönetmeliği'nde; "Aşı karneli<br />
kedi, köpek (tehlike arz edenler hariç) ve kuş (saka,<br />
muhabbet kuşu veya kanarya) gibi evcil hayvanlar,<br />
özel kafesleri kilitli olmak şartıyla bagaj taşımaya<br />
mahsus bölümün dışında, hayvan sahibi yolcunun<br />
kucağında veya oturduğu koltuğun önünde de<br />
taşınabilir.” denmesine rağmen birçok otobüs firması<br />
evcil hayvanımızı bagajda diğer eşyalarla birlikte<br />
taşıma kararı almışlardır. Bu yüzden herhangi bir<br />
otobüs firması ile seyahate çıkmaya karar vermeden<br />
önce firma yetkilileri ile bu konuda mutabık<br />
kalınmalı, gerekirse yazılı olarak teyit alınmalıdır.<br />
Kim can yoldaşını bagajda valiz ve kolilerle birlikte<br />
bırakmak ister ki? Hatta bazı firmalar hayvanın<br />
veteriner tarafından uyutulmuş olması şartını<br />
koşuyorlar ki bu kabul edilemez herhalde… Otobüsle<br />
yolculuk yapacaksak, kafes içinde bile olsa ona yan<br />
koltuğumuzun biletini satın alabileceğimiz bir firmayı<br />
tercih etmeliyiz.<br />
Tren yolculuklarında TCDD’nin açıklaması<br />
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın kendi<br />
sitesinde küçük evcil hayvan taşınması başlığı altında<br />
aşağıdaki açıklama yer almaktadır.<br />
“Kafes büyüklükleri dizinizin üzerinde taşınabilecek<br />
ağırlık ve hacimde olmalıdır.<br />
Evcil Hayvanınız kafesi içinde olmalı, seyahat<br />
edilecek vagon ve koltukta hiçbir hasar ve kirliliğe<br />
sebep vermemelidir.<br />
Taşınan hayvanların kokuları ve gürültüleri diğer<br />
yolcuları rahatsız etmemelidir.<br />
Taşınan hayvanların kimlik kartı ve veteriner sağlık<br />
raporu seyahatiniz esnasında yanınızda olmalıdır.<br />
(Kedi ve süs köpeklerinde Belediye tarafından<br />
verilen sağlık karnesi geçerlidir.)”<br />
Dolayısıyla burada dikkat edeceğimiz konu, can<br />
dostumuzu kafesiyle birlikte kucağımızda taşımak<br />
zorunda olduğumuzdur. Yolculuğun uzunluğuna göre<br />
yorucu olabileceğini göz önünde bulundurmalıyız.<br />
NYX<br />
233
Patili Köşe<br />
Uçak yolculuklarında evcil hayvanımızın<br />
durumu<br />
Her hava yolu firmasının bu konuda farklı kuralları<br />
bulunuyor. Kimi hava yolu firmasında geçerli olan<br />
kurallar diğerlerinde geçerli olmayabiliyor. Bu<br />
nedenle uçakla yolculuk yapmadan önce tercih<br />
edeceğiniz hava yolu firmasının kurallarını dikkatlice<br />
incelemeniz şart.<br />
Ortak kural olarak her havayolu şirketi evcil<br />
hayvanımızın geçerli bir aşı ve sağlık sertifikası<br />
bulunmasını şart koşuyor. Genellikle uçuştan 6<br />
saat önce rezervasyonu yaptırmalı ve onaylanıp<br />
onaylanmadığını mutlaka takip etmeliyiz.<br />
Bazı havayolu şirketleri can dostumuzun kabinde<br />
yanımızda yolculuk yapmasına izin vermiyor ve onları<br />
kargo bölümünde, valizlerden ayrı ve havalandırmalı<br />
bir bölmede taşıyor. İnanıyoruz ki bu, hiçbir evcil<br />
hayvan sahibi tarafından tercih edilmeyecek bir<br />
durumdur.<br />
Sevgili dostumuzu kabinde yanımızda götürebilmek<br />
için taşıma kutusu veya kafesi ile birlikte 8<br />
kilogramı aşmaması gerekiyor. Yolcu kabinine<br />
alınan evcil hayvanların sayısı ve çeşidi uçak tipine<br />
göre değişiklik gösterebiliyor. Dolayısıyla uçuşta<br />
yanımızda olacağını önceden bildirmemiz ve teyit<br />
ettirmemiz çok önemli.<br />
Ne kadar süre önceden yaptırmamız gerektiği<br />
ise yine her hava yolu şirketine göre değişiklik<br />
gösteriyor.<br />
Birden fazla evcil hayvan sahibi olmamız<br />
halinde<br />
Eğer bir tek evcil hayvanınız varsa kısaca<br />
değindiğimiz seçeneklerden birini inceleyip size<br />
yakın gelenlerden birini seçebilirsiniz.<br />
Peki ya birden fazla evcil hayvana sahipsek ve<br />
onları taşımamız gerekiyorsa yukardaki seçenekler<br />
otomatik olarak devre dışı kalıyor. En azından tek<br />
seferde hepsini taşıyamıyoruz. Her biri için ayrı bir<br />
sefer yapmamız gerekebilir ki bu tercih edeceğimiz<br />
bir seçenek olmayabilir.<br />
Burada size pet nakil şirketlerinden bahsetmek<br />
istiyoruz. Hem şehir içi hem de şehirlerarası evcil<br />
hayvan nakillerinde son zamanlarda oldukça<br />
fazla kullanılmaya başlandı bu hizmet. Konforlu<br />
taşıtlarla güvenli yolculuk vadediyorlar. Yolculuğun<br />
uzunluğuna göre can dostumuzun ihtiyaçları için<br />
mola verebiliyorlar. Tabii birden fazla hayvan için bu<br />
molaları ayarlamak hassas bir planlama gerektiriyor.<br />
Önceden planladığınız zamanda gelip can dostlarınızı<br />
sizden teslim alıyorlar ve yine planladığınız saatte<br />
gideceğiniz yerde size teslim ediyorlar. Bu noktada<br />
tavsiyemiz, yolculuk yapacakları aracı mutlaka<br />
görmeniz ve aracı kullanacak kişiyle tanışmanız<br />
olacaktır. Sonuçta siz yanlarında olmadan canlarınızı<br />
ona emanet edeceksiniz, güven tesisi çok önemlidir.<br />
Bazı araç kiralama şirketleri ve araç paylaşma<br />
uygulamaları beraberinizde evcil hayvanınızı<br />
götürmenizi kabul ediyor. Bunu da seçenekleriniz<br />
arasına ekleyebilirsiniz.<br />
Sevgili okurlarım, can dostlarınızla iyi yolculuklar<br />
diliyorum….<br />
NYX<br />
234
NYX<br />
235<br />
Patili Köşe
Ali Yeşilırmak<br />
Köpek Eğitmeni<br />
Ali Yeşilırmak Türkiye’nin en iyi köpek eğitmenlerinden biri.<br />
1979 Ankara doğumlu. Henüz 14 yaşındayken köpek eğitmeni olan dayısının yanında mesleğine<br />
ilk adımını attı. Onunla birlikte uzun yıllar çalıştıktan sonra çeşitli ülkelerde aldığı eğitimlerle kendini<br />
geliştirmeye karar verdi. Bulgaristan, Almanya, Sırbistan ve Macaristan’da köpek eğitiminin çeşitli<br />
yöntemleri konusunda eğitimler aldı.<br />
2009 yılında yolu Max ile kesişti. Bir aileye sahiplendirdiği Max birkaç ay içinde özel nedenlerden dolayı<br />
geri getirildi. İnanılmaz bir bağ kurduğu Max çok yetenekliydi. 2012 yılında birlikte katıldıkları yetenek<br />
yarışmasını kazandılar. Bu dünyada bir ilkti. Ali Yeşilırmak, yarışmaya katılma nedeninin bir köpeğin<br />
aldığı eğitimle edindiği yetenekleri sergilemekten ne kadar mutlu olabileceğini göstermek olduğunu<br />
söylüyor. Ne yazık ki Max 2019 yılında 10 yaşındayken hayatını kaybetti.<br />
Fox TV’de Dostumun Dünyası isimli televizyon programının sunuculuğunu yaptı. Ali Yeşilırmak 2016<br />
yılından beri özel bir merkezde köpek eğitim danışmanlığını sürdürüyor.<br />
Köpek eğitiminin püf noktalarını Ali Yeşilırmak ile konuştuk.<br />
Röportaj: Sevil Balaban / sevil.balaban@nyxmag.com<br />
NYX<br />
236
Röportaj<br />
Bir köpeğin olumlu veya olumsuz<br />
tüm davranışlarının altında<br />
dolaylı veya dolaysız<br />
insan faktörü vardır.<br />
Yetenek Sizsiniz yarışmasında Max'le birlikte<br />
kalpleri fethettiniz. Max’ten sonra başka bir<br />
köpek sahiplendiniz mi?<br />
Max’ten sonra uzun bir süre düşünmemiştim aslında<br />
sahiplenmeyi. Eşimin köpeği Köpük de var evimizde zaten<br />
ancak Max’in torunu ile yolum kesişti ve hayatımıza Teo’muz<br />
çok hızlı bir giriş yaptı
Röportaj<br />
Avrupa’da bir köpek sahiplendiğinizde<br />
katılmanız gereken zorunlu eğitimler var.<br />
Ülkemizde bu durum nasıl?<br />
Bizim de hayalimiz bu. Köpeğin tüm hayatı fizibilite<br />
edilmeden, sadece bir heves uğruna hayatlarına<br />
bir canı sokan insanlardan zaman zaman çok fazla<br />
olumsuz haberler duyuyoruz. Bunların önüne<br />
geçmek için bir nevi sahiplenme, bakım ve yeterlilik<br />
ehliyeti şarttır.<br />
Ama maalesef Türkiye’de henüz böyle bir şey yok.<br />
Kaç çeşit eğitim programı var? Süreleri ne<br />
kadar? Biraz programların içeriklerinden<br />
bahsedebilir misiniz?<br />
Köpekler söz konusu olduğunda eğitim çok geniş<br />
bir kavram. İtaat eğitimleri, aile eğitimleri, arama<br />
kurtarma eğitimleri, narkotik dedektör eğitimleri,<br />
koruma eğitimleri gibi birçok çeşit var. İhtiyaca<br />
yönelik olarak programlar değişiklik gösterir.<br />
Süreleri ortalama 3 hafta olmakla birlikte, köpekle<br />
idarecisinin bağı ve izlenilen yola göre değişir.<br />
En önemli eğitimlerden biri aile adaptasyon<br />
eğitimidir. Köpeğin ve sahibinin karşılıklı konfor<br />
alanının genişlemesi ve sürü yapılandırmanın köpeğe<br />
öğretilmesi için çok fazla önem teşkil eder.<br />
Eğitim köpek ve sahibi beraberken mi<br />
veriliyor yoksa eğitim boyunca köpekler<br />
eğitim tesisinde mi kalıyor?<br />
Burada da izlenilmesi gereken yol sahiplerin isteğine<br />
göre değişebiliyor. Ama en verimli olan yöntem<br />
köpeğe ana yüklemenin yapılması ve sahibinin köpek<br />
idareciliği konusunda teorik ve pratik eğitime iştirak<br />
etmesidir.<br />
Sahip -köpek - eğitmen önemli bir üçlemedir. Bu iş<br />
takım işidir.<br />
Ne kadar eğitim alırsa alsın hayvan<br />
hayvandır dikkatli olmak gerekir diyenler<br />
var. Bu konudaki görüşlerinizi de alabilir<br />
miyiz?<br />
Ben buna katılmıyorum. Bence ne kadar eğitimli<br />
olursa olsun insan insandır daha doğru bir yaklaşım<br />
olacaktır. Çünkü köpeğin olumlu veya olumsuz<br />
tüm davranışlarının altında dolaylı veya dolaysız<br />
insan faktörü vardır. Onlar sessiz kullar onlar bize<br />
unuttuğumuz insani erdemleri tekrar hatırlatmak<br />
için varlar bence misyonları budur.<br />
NYX<br />
238
NYX<br />
239
Merhametli Büyük Abi<br />
3 kardeşim daha vardı. Güzel bir köyde bir evin bahçesinde doğmuştuk. Kısa bir süre sonra evdeki insanlardan<br />
biri bizi istemediğini söylemeye başladı. Bir gün “Götür onları yoksa atacağım” dediğini duyduk. Kime söylüyordu?<br />
“Herhalde bize yemek veren iyi adama söylüyor” demişti kardeşim.<br />
O kadın, annemiz her yemek aramaya gittiğinde, bizi bahçenin uzak köşelerine bırakıp yattığımız yeri süpürüyordu.<br />
Her birimiz korkudan ağlamaya başladığımız zaman annem koşa koşa gelip telaşla bizi bir araya toplamaya<br />
çalışıyordu.<br />
Sonunda bir gün, iyi adamın ortalarda görünmediği bir zamanda, bizi evden çok uzak bir yere götürüp bıraktı. O kadar<br />
uzaktı ki annemiz bizim çığlıklarımızı duyup da gelemedi sanırım.<br />
Ağaçlıklı, dikenli ve nemli bir yer. Orada geçirdiğim zamanı hatırladığımda çok korkuyorum hala.<br />
Çok korkuyorduk… Çok acıkmıştık… Annem daha avlanmayı öğretmemişti ki bize. Eve dönebilmek için yollar<br />
aramaya başladık. Her birimiz çığlık atarak dikenli bitkilerin arasında ilerlemeye çalıştık. Çok geçmeden de birbirimizi<br />
kaybettik.<br />
En çelimsizleri bendim. Boyumu aşan dikenli otların arasında bağırıp duruyordum "Miyav miyav miyav " diye. Önüme<br />
ne geldiyse yemeye çalıştım. Ama hiçbiri güzel kokmuyordu. Yoksa bunlar yenmiyor muydu? Annemin bize öğretecek<br />
çok şeyi vardı belli ki ama o kadar zamanı olmamıştı.<br />
Yürüdükçe nemin arttığını fark ettim. Su bulmuştum. Çokça içtim. Kardeşlerime de haber vermek istedim ama onları<br />
nasıl bulacaktım ki…<br />
Yine de bağırmaya başladım. Annemin uzakta olduğunu biliyordum ama belki kardeşlerim beni duyabilirdi.<br />
"Miyaavvvv, miyaavvvv"<br />
Bu sırada insan sesi duydum. Korktum hemen sustum. Ya bizi buraya atan kişi geri geldiyse diye düşündüm. Ama<br />
beni duymuşlardı galiba. İçlerinden biri "Nerede bu?" dedi. Diğeri "Pisi pisi "... Beni arıyorlardı. İçimden bir ses onlara<br />
güvenebileceğimi söyledi. Tekrar bağırmaya başladım "Miyyaaaaaav"<br />
NYX<br />
240
"Aşağıdan geliyor sesi" dedi birisi. "Ama yamaç çok<br />
dik nasıl ineceğiz, aman dikkat toprak çok kayıyor<br />
" dediklerini duydum. Bir yandan da sürekli beni<br />
çağırıyorlardı<br />
"Gel pisi pisi". İşin başa düştüğünü anlayınca, dikenlere<br />
ve kaygan toprağa aldırmadan tırmanmaya başladım.<br />
Bana uzuuuuun gelen bir tırmanıştan sonra yanlarına<br />
varmıştım. İnsanlardan erkek olan hemen beni<br />
kucağına aldı. "Kaybolmuş galiba, annesini bulmamız<br />
gerek "dedi.<br />
Bir süre köyün evlerini dolaştılar kucaklarında<br />
benimle. Hiç kimse yardımcı olamadı. Annemin kimin<br />
kedisi olduğunu kimse bilmiyordu.<br />
Ben sakinleşip birinin omuzunda uyuklamaya<br />
başladığımda, uzun bir yürüyüş mesafesindeki başka<br />
bir sürü insanın bulunduğu bir yere gitmiştik bile.<br />
Bir grup insan yüksek sesle konuşup gülüşüyorlar,<br />
bazıları ateş yakarken bazıları da leziz kokan<br />
bir şeylerle uğraşıyordu. Herkes çok meşguldü.<br />
Gerçekten çok leziz bir koku vardı. Yemem için bana<br />
da verdiler. Verdikleri şeyi tek lokmada yutmama<br />
da kahkahalarla güldüler. Şaşırmış görünüyorlardı.<br />
İçlerinden biri derdimi anladı. "Canııım çok acıkmış "<br />
dedi. "Ne yazık ki yanımızda hamsiden başka bir şey<br />
yok, acaba bu kadar küçük bir kedinin balık yemesi<br />
sakıncalı mıdır" diye devam etti. Tereddüt ettiğini<br />
görünce bana vermekten vazgeçerler korkusuyla<br />
birkaç hamsiyi daha birer lokmada yuttum. Bu durum<br />
onları eğlendirmeye başlamıştı. Ben ise mırıldana<br />
homurdana hamsi yemeye devam ettim. Bu arada<br />
çeşitli şirinlikler yaparak kendimi sevdirmeye<br />
çalışıyordum. Birinin paçalarından tırmanıp omuzuna<br />
oturdum mesela. Karnım doyunca keyfim yerine<br />
gelmişti ne de olsa.<br />
Bir ara konuştuklarını duydum. “Nasıl bırakırız ki<br />
burada? Baksana hiç kimse sahip çıkmadı. Henüz çok<br />
küçük. Kendi başına hayatta kalamaz.”<br />
“Keşke onlara annemle birlikte yaşadığımız<br />
bahçeyi tarif edebilsem ve beni oraya götürseler.”<br />
diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ama yolu<br />
bulabileceğimden hiç emin değildim.<br />
Kısa bir süre sonra karar vermişlerdi. Beni<br />
orada bırakmayacaklar beraberlerinde evlerine<br />
götüreceklerdi.<br />
Karnım doyunca çok uykum gelmişti. Beni<br />
götürecekleri evdeki hayatımın nasıl olacağını hayal<br />
ederken, içlerinden en çok sevdiğim, yumuşak sesli<br />
insanın kucağında uyuyakalmıştım.<br />
Konuşan Kediler<br />
Evde bir kedi abla vardı. Adı Pıtır'mış. Bu durumdan<br />
hiç söz etmemişlerdi. Şimdiye kadar annem ve<br />
kardeşlerimden başka kedi görmemiştim. O kadar<br />
çok sevindim ki hemen üzerine atlayıp oyun oynamak<br />
istedim. Ona sarılıp uyuyabileceğimi hayal ettim. Ne<br />
güzel olacaktı buradaki hayatım…<br />
Oysa Pıtır Abla daha ilk günden beni sevmeyeceğini<br />
deklere etti. Nasıl mı? Tıslayarak… Çok üzüldüm.<br />
Benimle oynamak istemiyordu hiç...Ben onunla<br />
oynamaya çalıştığımda ise hırpalıyordu beni.<br />
Ama ben karar verdim; ona iyi davranacaktım.<br />
Sabredip onun sevgisini kazanacaktım. Hem belki<br />
eve başka kediler gelir. Eğer öyle olursa onlara da iyi<br />
davranacağıma dair söz verdim kendime.<br />
Bana isim bulmaya çalışıyorlardı. Daha önce ismim<br />
yoktu. Annem bana seslenirken özel bir ses tonu<br />
kullanırdı, beni çağırdığını anlayıp hemen yanına<br />
giderdim. Ama artık ismim olması gerekiyormuş. Oysa<br />
“Pisi Pisi” dediklerinde ben zaten anlıyordum ki beni<br />
çağırdıklarını. Ama bazen Pıtır’ı çağırırken de pisi pisi<br />
diyorlardı. Demek ikimizi ayırdetmek için isimlerimizin<br />
olması gerekiyordu. Hem insanların da her birinin ayrı<br />
ayrı isimleri vardı. Benim de adım olacaktı artık. Ne<br />
güzel…<br />
Birkaç isimden sonra en sonunda Kapça'ya karar<br />
verdiler. Lazca’da hamsi demekmiş. Beni bulduklarında<br />
deli gibi hamsi yediğim için bu ismi vermeye karar<br />
vermişler.<br />
İsmimi sevdim çünkü aynı zamanda kedi dilinde<br />
"merhametli büyük abi" demektir. İsmim karakterimi<br />
de etkilemiş olmalı ki, benden sonra gelen kedi<br />
kardeşlerimin hepsine çok iyi davrandım, onlarla<br />
oyunlar oynadım, onlara yalanarak temizlenmeleri<br />
gerektiğini öğrettim. Hem bunun için kendime de söz<br />
vermiştim değil mi?<br />
Şimdi evdeki diğer 9 kedi kardeşimin hepsi ile çok iyi<br />
anlaşıyoruz.<br />
Mutluyum tabii ama köyde bıraktığım kardeşlerime ne<br />
olduğunu da çok merak ediyorum.<br />
Umarım onlar da benim gibi iyi insanlar<br />
bulabilmişlerdir.<br />
İnsan annem insanların kedileri değil, kedilerin<br />
insanları seçtiğini söylüyor.<br />
Ben seçimimden çoooook memnunum... Darısı dışarda<br />
zor durumda hayata tutunmaya çalışan dostlarımın<br />
başına…<br />
Uyandığımda başka bir yerdeydik. Galiba sözünü<br />
ettikleri evlerine gitmiştik.<br />
NYX<br />
241
Gereksiz Vitamin ve<br />
Gıda Takviyesi Kullanımı<br />
DNA Hasarına<br />
Yol Açabilir!<br />
Vitamin ve gıda takviyeleri kullanımı, sağlıklı yaşam, hastalıklardan korunma veya enerji kazanmak gibi gerekçelerle<br />
günümüzde giderek artıyor. Kişinin yeterli ve dengeli beslenmesi durumunda vücudunda vitamin eksikliği<br />
olmayacağını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı<br />
Prof. Dr. Ahmet Aydın, vitaminler gıda takviyeleri ilgili önemli bilgiler verdi.<br />
İnsan sağlığının bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam<br />
bir iyilik hali olarak tanımlandığını anımsatan Prof. Dr.<br />
Ahmet Aydın, bu üçünden birinde bozukluk olması<br />
durumunda sağlığın tehlikeye girdiğinin de altını<br />
çizdi. Ancak bu durumda dışarıdan vitamin veya gıda<br />
takviyesine ihtiyaç duyulabileceğini vurgulayan Prof. Dr.<br />
Aydın, gereksiz yere alınan vitaminlerin, vücutta serbest<br />
radikalleri oluşturduğunu ve bunun da DNA hasarına<br />
kadar yol açan zararları olabileceğini söyledi.<br />
İHTİYACIMIZ KADAR ALALIM<br />
Meyve ve sebzeler açısından zengin olan ülkemizde<br />
normal miktarlarda bu ürünleri tüketen sağlıklı<br />
bireylerin gıdalarına ek olarak vitamin almalarına ihtiyaç<br />
olmadığına işaret eden Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Ancak<br />
kişinin vitamin eksikliği varsa isteğine bağlı olarak değil<br />
doktor kontrolünde ek vitaminleri alması gerekir” diye<br />
konuştu.<br />
C ve E vitaminlerinin en önemli özelliklerinin,<br />
antioksidan olmaları ve vücudumuzu serbest<br />
radikallere/oksidasyona karşı korumaları olduğunu ifade<br />
eden Prof. Dr. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Çok fazla alındığı zaman bu antioksidanlar kendileri<br />
oksidasyona yol açıyor, radikal üretiyor ve vücutta<br />
radikal üretildiği zaman hücre hasarı yapabilir, DNA<br />
hasarı yapabilir, hücrelerin ölümüne yol açabilir. Adeta<br />
iki ucu keskin bıçak. O nedenle ihtiyacımız varsa vitamin<br />
alalım. Masaya oturduğunuz zaman tabağınızı dörde<br />
bölün, çeyrek bölümü sebze-meyve, çeyreği protein,<br />
yanında bir süt ürünü ve yanında tahıl bulunduğu zaman,<br />
ihtiyacınız olan minerali elementi karşılamış olursunuz.”<br />
Prof. Dr. Ahmet Aydın<br />
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı ve<br />
Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı<br />
NYX<br />
242
Sağlık<br />
VİTAMİNLER, BESİNLERDEN ALINMALI<br />
D vitamini ve B vitamininin, kanda ölçüldüğüne,<br />
diğer vitaminlerin ise ölçülmediğine işaret eden Prof.<br />
Dr. Aydın, “Bu ürünler masum olarak algılanıyor.<br />
Örneğin, C vitamini kanda ölçülemiyor. 500 miligram<br />
C vitamini aldığımız zaman bu vücutta emiliyor ama<br />
1000 miligram aldığımız zaman emilmiyor. Fazla<br />
vitamin aldığımız zaman, özellikle fazla C vitamininin,<br />
böbrek taşı yapma ihtimali çok kuvvetli. Takviye veya<br />
vitamin almak yerine önerim, insanların bu besin<br />
maddelerini doğal gıdalardan alması” diye konuştu.<br />
görevi üstlenir. Ancak modern tıbbın kurucularından<br />
biri kabul edilen Paracelsus’un meşhur sözünde<br />
de denildiği gibi ‘zehir ile ilacı ayıran dozdur.’ Her<br />
şeyin fazlası zararlı olduğu gibi vitaminlerin de<br />
fazlası zararlıdır. Bu nedenle bir makine olarak<br />
kabul edebileceğimiz vücudumuzun da kapasitesini<br />
aşmayalım, gereksiz müdahalelerde bulunmayalım”<br />
dedi.<br />
VÜCUDUMUZ MÜKEMMEL BİR<br />
MAKİNE!<br />
İnsan vücudunun mükemmel bir makine olduğunu<br />
ifade eden Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı<br />
ve Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı<br />
Prof. Dr. Ahmet Aydın Prof. Dr. Ahmet Aydın, “nasıl<br />
makine çalışabilmek için bir yakıta ihtiyaç duyarsa,<br />
insan vücudu da çalışabilmek için vitaminler denilen<br />
organik bileşiklere ihtiyaç duyar. Yediğimiz birçok<br />
besinde bulunan vitaminler, metabolizmamızın<br />
sağlık bir biçimde çalışabilmesi için destek olur.<br />
Vücudumuza faydası saymakla bitmeyen vitaminler,<br />
birçok hastalığın tedavisinde de altın bir anahtar<br />
NYX<br />
243
Özgürlüğün<br />
rengi<br />
Renklerin<br />
Öyküsü<br />
EMİNE AKCA<br />
emine.akca@nyxmag.com<br />
Mavi<br />
Hayatın olmazsa olmazlarındandır renkler.<br />
Her rengin kendine has bir güzelliği, her<br />
rengin ayrı bir anlamı var aslında. Kimi<br />
zaman insana umut veren kimi zamansa alıp<br />
bambaşka dünyalara götüren bu renkler<br />
bize bir şeyler anlatıyor. Onlar olmadan<br />
hayat hem çok sıradan hem de çok sıkıcı<br />
olurdu şüphesiz.<br />
Renklerin anlamları da hayata heyecan katan detaylardan.<br />
Bu anlamlar bazen aşkı, bazen üzüntüyü, bazen ise çok farklı<br />
duyguları taşıyor. Mavi genelde bire-bir iletişimi, özellikle<br />
de sözlü iletişimi temsil eder. Bir öğretmen ya da toplum<br />
karşısında konuşan konuşmacı gibidir.<br />
Mavi giydiğinizde; bağımsız, yaratıcı ve pozitif olursunuz.<br />
Kendinizi hiç olmadığınız kadar özgür hissederseniz.<br />
İnsanlara olan bağlılığınızı göstermek ve stresli ortamları<br />
yumuşatmak için mavi rengi tercih etmenizde fayda var.<br />
Örneğin; kırmızı nabız atışlarınızı ve vücut sıcaklığınızı<br />
arttırabilir, mavi ise rahatlamanızı, sakinleşmenizi sağlar.<br />
Koyudan açık maviye doğru daha fazla özgürlük hissettirir.<br />
İnsan zihni gökyüzünün huzuruyla ve sakin denizlerin<br />
temizleyici sularıyla ilişkili olan maviyi güvenilirlik ve sadakat<br />
sembolü olarak görmektedir. 2000 yılında yapılan bir<br />
araştırmada, ABD’de en çok satılan pastel boyanın mavi renkte<br />
olması tedadüf değildi heralde.<br />
Mavi güvenli bir renktir. Stresi azaltır, sakinlik hissi, rahatlama<br />
ve düzen duygusu yaratır – sırt üstü uzanıp, parlak mavi<br />
bulutsuz bir gökyüzüne baktığımızda kesinlikle böyle sakin<br />
hissederiz.<br />
NYX<br />
244
Amanda Gorman / Met Gala 2021<br />
Vera Wang<br />
Taylor Hill / Met Gala 2021<br />
Versace<br />
Prenses Diana / Prens Charles ile nişanının açıklandığı gün<br />
mavi bir kıyafetle kameralara poz vermişti. 1981<br />
Siyah, gri veya mavi renklerden oluşan bir ürünle<br />
karşılaştığımızda, çoğumuz mavi olanı seçeriz. Çünkü<br />
güven hissi bu renklerden sadece mavi için oluşur.<br />
Mavi seven insanlar için değişiklik yapmak zordur.<br />
Esnek değildir ve yeni, ya da farklı bir fikirle karşılaştığı<br />
zaman, onu dikkate alır, analiz eder, yavaşça düşünür<br />
ve sonra onu kendi kabul edilebilir gerçeklik<br />
versiyonuna uydurmaya çalışır.<br />
Mavi renk nostaljiktir. Geçmişte yaşanmakta olan,<br />
bugün ve gelecekte her şeyi geçmişte yaşanan<br />
deneyimlere bağlayan bir renktir.<br />
Mavi umutlara tutunabilmek için Seçim Seziş’in şiirinin<br />
birkaç mısrası ile bitirelim yazımızı:<br />
…Yapacak çok iş var.<br />
İlk işim her yanı maviye boyamak olacak.<br />
Yarın demek umut etmek demek.<br />
Umut sa. Mavi bir renk.<br />
Toprağa mavi ekelim...<br />
Gökyüzü mavi esmeli.<br />
Yağmurlar gibi mavi yağmalı gökten.<br />
Yine yeniden mavi çiçekler açmalı.<br />
Sevgiler mavi,<br />
Kavgalar bile mavi olmalı.<br />
Yapılacak çok iş var…<br />
Laydi Gaga / Golden Globe Awards 2019 / Valentino<br />
NYX<br />
245
Yeni başlayanlar için<br />
Yabu'ca<br />
ÖZDEN TEKİRDAĞ<br />
Yabu Ev Bitki Kurucu Ortağı<br />
ozden.tekirdag@nyxmag.com<br />
bitki<br />
bakımı<br />
tavsiyeleri<br />
Yaşadığımız mekanları bitkilerle<br />
paylaştığımızda onların o ortama<br />
kattığı enerjiye açıkçası biz<br />
bağımlıyız! Ama konu onlara<br />
bakmaya geldiğinde, eğer bu<br />
konuyla ilgili bir tecrübemiz yoksa<br />
hangimiz bir adım geriye basmıyor<br />
ki? Bitki bakmak da birçok şey gibi adım adım, her<br />
gün öğrenip daha iyi olacağınız bir alan…<br />
Bu yazımızda size bu yola ilk çıktığınızda faydalı<br />
olabilecek bilgiler verelim istedik. Aslında ‘Green<br />
Thumb’ olmak o kadar da zor değil ☺<br />
NYX<br />
246
Yabu'ca<br />
Doğru yer için doğru bitkiyi seçmek<br />
Mekanınızı yeşillendirmeye<br />
karar verdiniz. Öncelikle bitki<br />
alışverişinizi yaparken dikkate<br />
almanız gereken noktalara bakalım.<br />
İlk olarak bitkilerin bir kısmı iç<br />
mekan, bir kısmı dış mekan için<br />
daha uygundur. Bir iç mekan<br />
bitkisini dış mekanda büyütmeye<br />
çalışmak mevsimlerin etkilerinin<br />
arttığı durumlarda onları<br />
kaybetmemize sebep olabilir. Aynı<br />
şekilde dış mekan bitkileri de iç<br />
mekanlarda mutsuz olabilir.<br />
Bitki satış yerlerinde satılan iç<br />
mekan bitkilerinden hangilerini<br />
alacağınıza karar verirken<br />
bitkiyi koyacağınız konumun ışık<br />
seviyesini, havadarlığını ve nem<br />
düzeyi gibi şartlarını dikkate<br />
almanız gerekir. Her bitkinin<br />
ihtiyacı farklıdır. Bu sebeple bitki<br />
alacağınız yerin yönlendirmesi<br />
büyük önem taşır. Doğru bitkiyi<br />
aldıysak şimdi işe başlayalım…<br />
Işık ihtiyacı<br />
Bitkinizi eve getirdiğinizde<br />
onu nereye kayacağınıza karar<br />
vermeniz gerekir. Size ışık ihtiyacı<br />
ile ilgili bilgilerin verilmesi gerekir.<br />
Bir bitkini ışık ihtiyacını anlatmak<br />
için farklı tabirler kullanırız; Direk<br />
güneş ışığı, bol aydınlık ortam,<br />
aydınlık ortam, az ışık.<br />
Bu derecelendirmenin ne anlama<br />
geldiğini anlamak ve bitkilerinizi<br />
evinizde uygun bölgeye<br />
yerleştirmek çok önemlidir.<br />
Direk güneş ışığı; genellikle<br />
güney cephe pencere kenarları<br />
için kullanılır. Bitkinizin yaklaşık<br />
4-5 saat civarında güneş alması<br />
anlamına gelir.<br />
Bol aydınlık ortam; direk yakıcı<br />
güneş ışığı olmayan ancak<br />
filtrelenmiş ışığı tanımlar. Doğu<br />
ve batı cephe pencerelerinden tül<br />
arkasından gelen ışık, ya da kuzey<br />
cephe pencerenin önü bol aydınlık<br />
ortamlardır.<br />
Aydınlık ortam ise pencereden<br />
1-2 metre uzak, ancak ışık seviyesi<br />
yüksek ortamı tarif eder. Çoğu<br />
tropik tür aydınlık ancak direk ışık<br />
almayan ortamları tercih eder.<br />
Az ışık için ise tropik bir ormanda<br />
ağaç altındaki ışık seviyesini hayal<br />
edebilirsiniz.<br />
NYX<br />
247
Yabu'ca<br />
Su ihtiyacı<br />
Bitkileri en çok fazla sulayarak<br />
öldürdüğümüzü biliyor musunuz?<br />
Onları unutmamak adına, çok fazla<br />
ilgilendiğimizde genellikle fazla sulamış<br />
oluyoruz.<br />
Her bitkinin su ihtiyacı türüne, mevsime,<br />
toprak miktarına, vb. göre değişir.<br />
Bu yüzden bitkinizi rutin bir sulama<br />
programına almadan gerçek su ihtiyacını<br />
anlamış olmalısınız.<br />
Bazı türler topraklarının hep nemli olmasını<br />
isterken, bazıları toprakları tamamen<br />
kurumadıkça sulanmaktan hoşlanmazlar.<br />
Öncelikle bitkinizin sudan ne kadar<br />
hoşlandığını öğrenmelisiniz. Sulamalarınızı<br />
elinizle toprağın kuruluğunu kontrol ederek<br />
yapmalısınız. Eğer toprağın tamamen<br />
kurumuş olması gerekiyorsa parmağınızla<br />
bitkinizin toprağını eşelediğinizde toprağın<br />
kuru olduğundan emin olmalısınız. Ne<br />
zaman ki yaklaşık olarak sulama sürenizi<br />
anlamaya başladınız. O zaman günlük ya da<br />
haftalık rutinlere dönüştürebilirsiniz.<br />
Sulama periyodlarınızın yanında her<br />
seferinde ne kadar su verdiğinizde önem<br />
taşır. Bitkinin toprağının eşit miktarda<br />
ıslanması ancak dibinde göllenmemesi<br />
gerekir.<br />
Saksı seçimi<br />
Bitkiler için en uygun saksılar altı delik olan<br />
saksılardır. Saksı içinde fazla sulamadan<br />
kaynaklı biriken su bitki köklerine zarar<br />
verir. Bu sebeple saksı seçimlerinizde<br />
delikli saksı tercih etmelisiniz. Piyasada<br />
bulunan dekoratif saksıların çoğunluğu<br />
deliksiz saksılardır. Bu saksıları kullanmak<br />
istediğinizde dekoratif saksınıza uygun<br />
boyutlu plastik delikli bir saksı kullanarak<br />
içine oturtabilirsiniz. Böylelikle dekoratif<br />
saksınız bir tabak görevi görecek ve<br />
fazla suyun saksı içinde hapsolması<br />
engellenecektir.<br />
Dekoratif saksı ya da tabak içinde biriken<br />
suların da saksı altında bekletilmemesi<br />
gerekir. Aksi durumda bu durum kök<br />
çürümesine sebep olabilir.<br />
NYX<br />
248
Yabu'ca<br />
Toprak seçimi<br />
Bitkileriniz için toprak alırken ihtiyacınızın hangi<br />
bitki için olduğu önem taşır. Bazı bitkiler için<br />
geçirgen topraklar, bazı bitkiler için nem tutan<br />
topraklar gereklidir. Bitkilerinizin ihtiyacını<br />
öğrenip uygun toprağı oluşturmak için karışımlar<br />
yapabilirsiniz. Kalitesiz ve yanlış toprak kullanımları<br />
sineklenme, mantar, kök çürümesi gibi problemlere<br />
sebep olabilir.<br />
Toprak karışımına ponza, Hindistan cevizi lifi, torf,<br />
perlit, vb. farklı ürünler karıştırılabilir. Bitkinin<br />
ihtiyacına göre doğru karışımı bulmalısınız.<br />
Bitki besini<br />
Bitkileriniz besin ihtiyacını topraklarından<br />
alırlar. Özellikle gelişim dönemi olan bahar<br />
ve yaz aylarında besin ihtiyaçları artar. Bu<br />
sebeple bu dönemlerde bitkilerinize besin<br />
takviyesi yapmak onların daha iyi gelişmesini<br />
sağlayacaktır. Bitki besinleri katı ve sıvı formda<br />
bulunabilirler. Piyasada kimyasal ve doğal<br />
bitki besinleri bulunmaktadır. Doğal gübre<br />
olarak ev bitkileri için en çok kullanılan solucan<br />
gübresidir. Kimyasal ürünleri kullanırken<br />
doğru miktarda ve periyodlarda kullanılması<br />
önemlidir. Aksi bir durumda besin bitkiye fazla<br />
gelebilir. Doğal gübreleri tüm yıl boyunca,<br />
kimyasal besinleri bahar ve yaz aylarında<br />
kullanmanız önerilir.<br />
Bu konulara dikkat ettiğinizde bitkilerinizi anlamaya başlamış olacak, ve onların da size gelişerek cevap verdiğini<br />
göreceksiniz. Aldığınız bitkinin ismini ve ihtiyaçlarını öğrenmek ilk işiniz olmalıdır. Küçük bir araştırma ile o bitkinin<br />
nasıl bir bakım istediğini öğrenip, onunla uzun zamanlar geçirebilirsiniz. Bazen kayıplar yaşanması normaldir,<br />
önemli olan kayıpların sebeplerini ve çözümlerini araştırıp öğrenmek ve bir sonraki bitkiyi kurtarmak olmalıdır.<br />
Hatta gün gelir ki saksılarına sığdıramadığınız bitkilerinizi çoğaltarak sevdiklerinize hediye edersiniz ☺<br />
Canlı bir bitkiden daha güzel kaç hediye vardır şu hayatta?<br />
NYX<br />
249
Sardinya<br />
“Amore Mio”<br />
Destination<br />
Anywhere<br />
AYÇA AKAD<br />
Seyahat Tutkunu / Mimar<br />
ayca.akad@nyxmag.com<br />
Etkileyici İtalyan tarzı yaşamı deneyimlerken<br />
gündüzleri Akdeniz florasının baş döndürücü<br />
kokuları arasında, saklı koyların berrak<br />
suları içindeyken, eylemsizliğin tadını çıkarıp<br />
güneşe teslim olacaksınız. Akşamlarınıza<br />
ise şaraplarınıza eşlik edecek dramatik<br />
gün batımları ile başlayıp, deniz mahsulleri<br />
ile damaklarınızı şenlendirirken aldığınız her nefes için<br />
şükredecek ve son gün geldiğinde bu cennet parçasından<br />
ayrılmak istemeyeceksiniz.<br />
Korsika’nın güneyinde, Akdeniz'in Sicilya'dan sonraki ikinci<br />
en büyük adası olan Sardinya, tuz kokulu havası ile İtalya’nın<br />
yavaş yerleşimlerinden. Aşırılık yok. Koşturmaca yok.<br />
Avcunuza aldığınızda parmaklarınızın arasından akacak<br />
incelikte bembeyaz kuma sahip kumsalları o kadar kıymetli<br />
ki, bazı plajlarda havlunuzu sermeniz ya da hatıra olsun diye<br />
yanınızda azıcık bile olsa kum götürmeniz yasak.<br />
NYX<br />
250
Destination Anywhere<br />
Yüksek sezon haziran ayında başlıyor. Adada 3’ü uluslararası olmak üzere toplamda 5 havalimanı bulunuyor.<br />
Türkiye’den aktarmalı olarak Alghero’ya uçabiliyorsunuz. Ya da kendinizi bir şekilde İtalya'ya atarsanız, ucuz<br />
havayolu şirketleri ile daha da uygun fiyatlara adaya ulaşabiliyorsunuz.<br />
3 ayrı ülkeden gelip adada buluşan tatil timi<br />
olarak rotamızı “canımız nerede, ne kadar<br />
kalmak isterse” şeklinde planladığımız için<br />
sadece birkaç ana durak belirlemiş, kalacağımız<br />
otel ve pansiyonları da aralara serpiştirmiştik.<br />
Böylece adadaki telaşsızlığı tatil boyunca<br />
paylaşacaktık.<br />
Alghero’ya indiğimizde kiraladığımız arabayla<br />
2,5 saat uzaklıktaki Cagliari’ye doğru yola çıktık.<br />
İmkânları, dinlenmemize yetecek kadar olan<br />
otelimize eşyalarımızı bırakıp Piazza Yenne’de<br />
(Yenne Meydanı) tatili başlattık.<br />
Adanın sükûnetine kanmayın zira gündüz ne<br />
kadar sakin görünse de gece hayatı bir o kadar<br />
hareketli.<br />
Esas hedefimiz Cagliari olmasa da sabahki saatlerimizi, bir<br />
tarafı deniz diğer tarafı heybetli yapılar ve palmiyelerle<br />
dolu Via Roma’da geçirdik. Orta Çağ sokaklarında biraz<br />
kaybolup yolun sonundaki gelatocu Peter Pan'da verdiğimiz<br />
iri porsiyonlu mola sonrası, pembe flamingoların refakatinde<br />
yola koyulduk.<br />
Aslında Cagliari’nin tarihi milattan öncesine dayanıyor.<br />
Burada daha fazla vakit geçirmek isterseniz, şehrin<br />
kalbindeki mermer cepheli St. Remy kalesini, kendine özgü<br />
mimarisi ile adını üzerindeki fil heykellerinden alan 42 mt<br />
yüksekliğindeki Torre dell’Elefanet’i (Fil Kulesi), şehrin<br />
merkezindeki Roma antik tiyatrosunu ziyaret edebilirsiniz.<br />
NYX<br />
251
Destination Anywhere<br />
Porto Giunco<br />
Günün ana durağı Villasimius<br />
bölgesindeki Sardinya’nın ünlü<br />
plajlarından Porto Giunco’ydu.<br />
Plajın bir ucunda, aynı isimli<br />
kulenin bulunduğu tepenin<br />
eteklerinde, yumuşacık kumu ve<br />
berrak suyu ile tatilimizin ilk 3’üne<br />
giren plajı olarak kayda geçti.<br />
Denizden yeterince<br />
faydalandığımıza karar verince,<br />
SS125 numaralı otobanı kullanarak<br />
geceyi geçireceğimiz Cala<br />
Gonone’ye doğru yola çıktık. Bu<br />
otobanın 3km’lik kısmının, James<br />
Bond- Quantum of Solace filminde,<br />
Verona’da geçen kovalama<br />
sahnesinin çekildiği otobana<br />
benzerliği, fanatik bir Bond<br />
kızı olan benim için tatilin saklı<br />
sürprizlerinden biriydi.<br />
Bu arada belirtmeliyim ki Sardinya çok düzlük bir arazi değil.<br />
Yollar tepelerin arasında dönerek yükselip alçalıyor. Tepeleri,<br />
yer yer tünellerle aşıyorsunuz. Genelde otobanı kullansanız da<br />
özellikle plajlara ulaşımda yollar daralıp kötüleşiyor. Beni araç<br />
tutmaz ama özellikle Cala Gonone’ye doğru inişe geçtiğimizde,<br />
benim bünyemin bile molaya ihtiyacı oldu.<br />
Cala Gonone’de 2 gece geçirecektik. Genelde de gündüz<br />
aktivitelerimiz daha fazla olduğu için sakin olan liman tarafında,<br />
kişi başı 50 Euro’ya odalarımızı ayarladık.<br />
Cala Gonone<br />
NYX<br />
252
Destination Anywhere<br />
Cala Biriola<br />
Sabah erkenden civardaki meşhur koy ve mağaraları ziyaret<br />
etmek için, kişi başı 35 Euro ödeyerek ufak bir tekne<br />
kiralayıp kendimizi nefis bir mavi tur macerasına bıraktık.<br />
Sabah 11 gibi çıktığımız mavi tur akşam 5’e kadar devam etti.<br />
Sırasıyla Cala Fuili, Cala Luna, Cala Sisine, Cala Biriola, Cala<br />
Mariolu, Unesco Dünya Mirası Listesindeki Cala Goloritze<br />
ve Capo Monte Santu'yu gördük. Nefes kesici kayalıkların<br />
altında saklanan mağaralara uğradık, bazılarında kendimizi<br />
suya atıp buz gibi suyun ve sınırsız mavinin keyfini çıkardık.<br />
Birbirlerine yakın olmalarına rağmen neredeyse her<br />
mağaranın dokusu ve suyunun rengi diğerinden farklıydı.<br />
Bazısı, kayaların içerindeki demirden dolayı pembe-bordo<br />
iken bazısı kireçten beyaz, bazısı parlak turkuaz ya da<br />
lacivertti.<br />
Mağara turu bitip plaj turu başladığında diğer koylar<br />
kalabalık diye rehberimiz Cala Biriola’da mola vermeye<br />
karar verdi. Burasının kumsalı minik beyaz taşlarla<br />
kaplı. Kötü diyemem ama Sardinya’nın pürüzsüzlüğü ile<br />
ünlü kumsallarını gördükten sonra buraya biraz burun<br />
bükebilirsiniz. Yine de deniz, muhteşem berraklığı ile<br />
kumsalı affettirdi.<br />
Bir sonrakine daha erken saatte yola çıkıp Cala Luna’daki<br />
kumsalın keyfini sürmemiz gerektiğinin notunu alıp devam<br />
ettik. Cala Luna çok popüler olduğu için daha sakin olan Cala<br />
Fuili’de denize doyduk.<br />
Denize girmek için tekne ile koylara gitmenize gerek yok<br />
çünkü sahilin çoğu aslında herkese açık plajlardan oluşuyor.<br />
Ama bu mağara ve koylar bölgenin önemli doğal oluşumları<br />
olduğu için, özellikle yüksek sezonda turist akınına uğruyor.<br />
Tatilinizi daha sakin bir döneme denk getirirseniz, keyfini<br />
daha çok çıkarırsınız.<br />
NYX<br />
253
Destination Anywhere<br />
Cala Gonone’dan Palau’ya doğru yola çıkıp<br />
günlük deniz ihtiyacımız için, suyunun renginden<br />
olayı Küçük Tahiti ismiyle de anılan, 700 mt<br />
uzunluğundaki meşhur Cala Brandinchi’de<br />
(Brandinchi Plajı) mola verdik.<br />
Cala Brandinchi<br />
Palau’ya akşamüstü ulaştık. Otelimize yerleşip<br />
akşam yemeği için deniz ürünü tüketmeye devam<br />
ederek ertesi günün planını yaptık. Hedefimiz<br />
Palau’nun kuzeyinde bulunan, sadece tekneler<br />
ile ulaşılabilen koy ve plajlara sahip küçük adaları<br />
ziyaret etmekti. Ekibin bir kısmı önceki gelişinde<br />
La Maddalena’yı gördüğü için başka adaları<br />
değerlendiriyorduk.<br />
Nadide pembe rengini kırık fosil mercan ve<br />
kristallerden alan Spiaggia Rosa’yı (Rosa Plajı)<br />
görmek için Maddalena takım adalarının en<br />
kuzeyinde bulunan Isola Budelli’ye (Budelli Adası)<br />
gitmek istesem de zodyakla yapılacak açık deniz<br />
seyahati ekibi zorlayacağı için tercihimizi daha yakın<br />
ve daha ufak bir adadan yana kullandık.<br />
Gece çat pat İtalyancamızla anlaştığımız bir kaptan<br />
sabah bizi marinadan aldığı gibi cennetin ortasına<br />
bıraktı. Burası “bir adaya düşersen yanına alacağın<br />
3 şey ne olurdu” diye sorduklarında “hangi adaya<br />
düşeceğimi seçebiliyor muyum” diye karşılık<br />
vereceğiniz yer.<br />
Palau<br />
Akşamüstü, cep numarasını almayı unuttuğumuz<br />
kaptanımızın bizi almaya gelip gelmeyeceği üzerine<br />
iddialara girerken, gelmese de olur ben burada<br />
yaşamaya devam edebilirim diye düşündüğümü<br />
hatırlıyorum.<br />
Bunca turist akınına rağmen bakirliğini nasıl<br />
koruduğu benim için büyük ikilem olsa da o<br />
adacıklardan birindeki minicik plajda geçirdiğim<br />
gün, özlemle hatırladığım paha biçilmez hatıralara<br />
sahip.<br />
Yazık ki Palau’ya sadece 1 gün ayırmıştık. Ertesi<br />
gün Alghero’ya gidecek, sonraki gün de dünyanın<br />
farklı yerlerindeki evlerimize geri dönecektik.<br />
Tatili, daha ilk gününden bir defa uzattığımız için<br />
tekrar uzatmamız da mümkün değildi. Siz siz<br />
olun, en az birkaç gün daha ekleyip, Maddalena<br />
takımadalarındaki minik cennetleri sindire sindire<br />
ziyaret edin. Hatta denk getirirseniz Palau’ya 35 km<br />
uzaklıktaki Porto Cervo’da, Rolex’in sponsorluğunda<br />
yapılan Maxi Cup yelken yarışlarını da dünya<br />
sosyetesi ile birlikte izleyin.<br />
NYX<br />
254
Destination Anywhere<br />
Orosei Körfezi<br />
Orosei Körfezi<br />
Alghero Plajı<br />
Ertesi gün tatilin sonuna yaklaşmamızın verdiği<br />
hafif iç sıkıntısı ile Alghero’ya geri döndük. Böylece<br />
adanın çevresindeki tam turumuzu da tamamlamış<br />
oluyorduk.<br />
Bronz çağından kalma köy harabelerini, adını Roma<br />
deniz tanrısından alan Neptün damlataş Mağarasını,<br />
harika trekking rotaları içeren Porto Conte parkını,<br />
16.yy’dan kalma gotik Chiesa di San Francesco<br />
kilisesini görmeye vaktimiz kalmamıştı.<br />
Gece Alghreo’nun kale surlarının içinde kalan<br />
merkezinde yediğimiz son yemeğimizden sonra otele<br />
geçtik. Sabah ise keşke daha uzun kalsaydık diye<br />
homurdanarak kahvaltı için sahile inip, Alghero’nun<br />
upuzun plajında ada ile vedalaştık.<br />
Sadece denizi ve kumsalları ile değil, Barumini’deki<br />
Su Nuraxi gibi Unesco Dünya Mirası Listesindeki<br />
antik kalıntıları, su sporları, orta çağ şehirleri, Su<br />
Gorroppu Gorge Kanyonu gibi doğal güzellikleri ve<br />
lezzetli deniz ürünleri ile dolu bu adayı tek seferde<br />
keşfetmek pek mümkün değil. Gerçi Sardinya’yla<br />
tanıştıktan sonra uzak kalabilmeniz de mümkün değil.<br />
Not: Bu yazıyı hazırlarken İtalya, hala pandemi<br />
kısıtlamaları kapsamında turistik vize vermeye başlamamış<br />
olsa da sınırlar yakında açılır diye umarak planlarınızı yapın.<br />
Çünkü her şey bir hayalle başlar.<br />
NYX<br />
255
hikayeler<br />
Umuda Yol<br />
"Sevgi de bazen afyondur, alkoldür, sigaradır;<br />
eğer siz ona bağımlıysanız...<br />
Kalemler<br />
ve Silgiler<br />
NAŞİDE SAĞLAM<br />
Başkasına muhtaç hale gelmişseniz; sizi köle,<br />
yoksun hale getirmişse, ortada Tanrı'nın size<br />
sunduğu, sizi yarattığı sevgi değil yaşamın<br />
yıllarca sizden aldığını yerine koymaya<br />
çalıştığı benliğinizin bir tuzağıdır belki de<br />
o ... Kendinize ulaşmanızı engelleyen en<br />
büyük engeldir belki de ...Yeterince kendinizi<br />
hissedemeyeceğinize neden olan o, dış sevgidir<br />
... Aldığınızdan daha fazla vermenizi sağlayan<br />
bir dış mihrak ...1,2 derken onsuz nefes<br />
alamadığınız bir ilaç...Sizde yeterince olmadığı<br />
için başkasına bağımlı kılan takviye ..."<br />
Cümleleri ardı arkasına yazarken, karşı odadan<br />
çıkan doktorun "Yıldız hemşire!.. 304 no'daki<br />
hastanın serumunun yenilenmesi gerekiyor "<br />
seslenişiyle kendine geldi. Çabucak kalemini<br />
defterin arasına koydu. Serumu alıp odaya<br />
girdiğinde, her zamanki güler yüzü ve sıcacık<br />
parlayan gözleriyle bakan hastaya yaklaşıp<br />
" Cafer Bey, günaydın, nasılsınız " deyip bir<br />
yandan da askıdan eskisini alıp yeni serumu<br />
taktı." İyiyim hemşire hanım, sultanım yanımda<br />
niye iyi olmayayım ki" Yanından bir dakika bile<br />
ayrılmayan, yorgun ama huzurlu, yüzündeki<br />
tebessümle hafif utangaç duran eşine bakıp"<br />
Bak ağrım sızım gitti " deyip kıs kıs güldü.<br />
Yıldız, Cafer Bey'e yeniden damar açıp, serumu<br />
yerleştirirken, Cafer Bey'in eşine dönüp "<br />
Çok şanslısınız, Cafer Bey sizi çok seviyor, çok<br />
düşkün size, narkozdan uyandığında bile sizi<br />
sayıklıyormuş "dedi.<br />
NYX<br />
256
Kalemler ve Silgiler<br />
Cafer bey, yatağında doğrulup: " Ben! çok<br />
şanslıyım" dedi " Biliyor musunuz benim aşık<br />
olduğum kadın o. Ona aşık olduğumda köyde<br />
yaşıyordum. O da şehirde. Bütün bir yaz<br />
beklerdim ki gelsin. Bir gün bana "Zeliha köye<br />
geldi "dediler. Heyecandan ağaca tutundum,<br />
bayılmamak için... Artık torun sahibi olacağız<br />
nerdeyse, halen aşkım o "<br />
" Ne kadar şanslısınız Cafer Bey aşkınızla<br />
evlenmişsiniz, bu herkese nasip olmaz. "<br />
Yıldız, karı kocayı birbirlerine minnet ve<br />
sevgi dolu bakışlarla bırakıp odadan çıkarken<br />
Cafer Bey'in sözleri kulağında kaldı: "Aşk hiç<br />
vazgeçmemekti. Ben hiç vazgeçmedim"<br />
Öğleden sonrası çok yoğun geçti Yıldız’ın.<br />
Hastalarla ilgilenmelerinin arasında<br />
bitirmeye yakın olduğu kitap için son<br />
karalamalarını yapıyordu. Kitabının son<br />
sözleri kalmıştı. Bu sefer kararlıydı. Bitirip,<br />
yayınlamak istiyordu. Kitabının kahramanları<br />
sevgiden medet bulamayanların ve onların<br />
hikayesiydi. En iyi bildiği şey buydu çünkü. En<br />
iyi yazacağı şeydi de bu.<br />
Telefonunu bilmediği bir numara arıyordu.<br />
Yoğun tempodan cevap vermek istemedi.<br />
Israrlı aramaya artık cevap verme gereğini<br />
duyunca, yıllar öncesine ait sesi hemen<br />
tanıdı. Kısa bir süre sessiz kalıp, cevap<br />
verip vermemek arasındaki tereddütü<br />
geçince sesini kontrol altında tutarak cevap<br />
verdi. Telefondaki ses, tüm mahçupluğuyla<br />
görüşmek istediğini belirtiyordu. Önceden<br />
duyacağı cevapları bilircesine, hazırlıklı<br />
bir şekilde; nedenlerini, gerekçelerini,<br />
arka arkaya sıralıyordu. Telefondaki<br />
ses, tüm ısrarıyla aynı yerde ve akşam<br />
7 'de bekleyeceğini belirterek telefonu<br />
kapattı. Kafası karışmıştı. Cafer Bey'le eşi<br />
koridorda sevimli sevimli yürüyüşlerini<br />
yapıyorlardı. Cafer Bey'in esprili sözlerine<br />
eşi kahkahalarla karşılık veriyordu. Mesai<br />
saatinin nedense hiç bitmesini istemedi.<br />
Kafa karışıklığı devam ediyordu. Yüreği her<br />
zamanki oyuncağını isteyen çocuk gibi kımıl<br />
kımıldı.<br />
Telefonu yine ısrarla çalıyordu. Arayan bir<br />
kitabevi sahibi olan arkadaşıydı." Sana güzel<br />
bir haber vereceğim. Yayıncı arkadaş bu<br />
akşam dükkana gelecek. Kitabın hazırsa<br />
gelip bir görüş. Mutlaka ilgilenecektir<br />
yazdıklarınla." Heyecanlandı Yıldız. İçi ışıl ışıl<br />
oldu. Hemen laptopunu çıkardı kılıfından.<br />
Yazdıklarını günbegün laptopa aktarmıştı.<br />
Son cümleleri dışında, son düzenlemelerini<br />
yaparak tekrar bir gözden geçirdi.<br />
Hastaneden geç çıkmıştı. Her zamanki yer...<br />
Ne kadar yürüdüğünün farkında değildi ama<br />
kafenin, şimdi tam karşısındaydı... Uzaktan<br />
da olsa fark etti onu. Her zamanki masada<br />
oturuyordu. Adımları yavaşladı, kafeye doğru<br />
giderken... Kafenin önünde durdu; elindeki<br />
laptopu sıkıca tuttu ve yola baktı. Kitabevi<br />
100 metre ilerdeydi. Uzaktan dahi olsa, içi<br />
ışıl ışıl görünüyordu. Derin bir nefes aldı...<br />
Yola devam etti... Yoluna devam etti...<br />
Önündeki yol genişledi sanki. Yol ışıl ışıldı, içi<br />
gibi...<br />
Kitabının son sözünü bulmuştu. " Aşk, hiç<br />
vazgeçmemektir ama umut varsa ..."<br />
NYX<br />
257
Kutuplar 2100 yılına<br />
kadar tamamen eriyebilir<br />
Epson ve National Geographic, ‘Turn Down the Heat’ (Isıyı Azaltın) kampanyası<br />
kapsamında kutup bölgelerindeki donmuş toprakların korunmasını desteklemek<br />
için güçlerini birleştirdi.<br />
Epson, başlattığı ‘Turn Down the Heat’<br />
(Isıyı Azaltın) kampanyasıyla dünyanın<br />
kutup bölgelerindeki donmuş toprakların<br />
korunmasını desteklemek için National<br />
Geographic ile güçlerini birleştirdi. Bilim<br />
insanları tarafından dünyanın donmuş<br />
topraklarının 2100 yılına kadar tamamen<br />
çözüleceği ve bunun sonucunda da<br />
ekolojilerin büyük ölçüde değişeceği tahmin<br />
ediliyor. Bu kampanya için tüm dünyada<br />
deniz seviyelerinin yükseleceği ve atmosfere<br />
950 milyar tondan fazla metan salınacağı<br />
öngörüsüyle yola çıkıldı.<br />
Epson ve National Geographic bu iş<br />
birliğiyle işletmelerin küresel ısınmaya olan<br />
etkilerini nasıl azaltabilecekleri konusunda<br />
farkındalık yaratmayı hedefliyor. ‘Turn<br />
Down the Heat’ hareketinin ön safında, iklim<br />
değişikliğinin uzun süreli etkisini izlemek için<br />
Alaska ve Rusya'daki kutup gözlemevlerini<br />
yöneten National Geographic Kaşifi Dr.<br />
Katey Walter Anthony yer alıyor. Kaşifin<br />
donmuş toprakları koruma konusundaki<br />
öncü araştırmasının ayrıntıları, Epson ve<br />
National Geographic iş birliğiyle hazırlanan<br />
bir dizi videoda, infografikte ve çevrimiçi<br />
içerikte toplandı. Bilgilere bu adresten<br />
ulaşabilirsiniz: heatfree.epson.com<br />
NYX<br />
258
Yaşam<br />
Kuzey Kutbu eriyor<br />
Dr. Anthony durumu şu şekilde yorumluyor: "Kuzey<br />
Kutbu tam anlamıyla gözlerimizin önünde eriyor. Bu<br />
yüzyılda gerçekleşmesi öngörülen küresel ısınmanın<br />
yaklaşık yüzde 10'luk kısmının, donmuş toprağın<br />
çözülmesinden kaynaklanabileceğini ve bunun tüm<br />
dünyayı etkileyeceğini tahmin ediyoruz. İş dünyasında<br />
ve günlük hayatta yaptığımız seçimler büyük önem<br />
taşıyor. İşletmeler ve insanlar, kullanacakları teknoloji<br />
konusunda akıllıca kararlar aldıklarında bu durum,<br />
çevremiz için de olumlu bir fark yaratacaktır."<br />
Küresel ısınmaya karşı mücadelede enerji tasarrufu<br />
çok önemli. Ancak sayısız teknoloji ürünü iş<br />
ortamlarında her saniye büyük enerji tüketiyor.<br />
Epson’un Isısız Teknolojiye sahip öncü yazıcı serisi,<br />
daha az enerji, daha az yedek parça ihtiyacı ve daha<br />
düşük çevresel etki ile bu eğilime karşı geliyor.<br />
Epson Küresel Başkanı Yasunori Ogawa da şöyle<br />
konuşuyor: “Sürdürülebilirlik, Epson'da yaptığımız her<br />
şeyin merkezinde yer alıyor. Çevre üzerinde yalnızca<br />
kendi etkimizi azaltmakla kalmayıp müşterilerimizin<br />
de bunu yapmasına yardımcı olmakta kararlıyız.<br />
Teknolojilerimiz sayesinde müşterilerimiz ve iş<br />
ortaklarımızla küresel çevre sorunlarının üstesinden<br />
gelmek için fark yaratmayı umuyoruz.”<br />
Kampanya, donmuş toprakları koruma mücadelesinde<br />
işletmelerin atabilecekleri 5 temel adımı ortaya koydu:<br />
Isıyı azaltmak:<br />
Aletlerden yazıcılara, ofislerde bulunan cihazlar ciddi miktarda ısı yayabilir. Cihazı değiştirme zamanı<br />
geldiğinde işletmeler, piyasadaki ısısız alternatifleri göz önünde bulundurmalıdır. Her cihaz, küresel<br />
ısınmayı azaltmada ve işletmelerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hedeflerine ulaşmasına yardımcı<br />
olmada rol oynar.<br />
Döngüsel ekonomiden yararlanmak:<br />
İster ofis mobilyası, isterse ambalaj veya elektronik cihazlar olsun, üretim malzemeleri çok fazla ısı<br />
üretebilir; aynı şey bunlar çöp sahasına atıldığında da geçerlidir. İşletmeler mümkün olduğunca yeni<br />
satın alımlar ve eski atıklar için döngüsel ekonomi yaklaşımının nasıl benimsenebileceğini hesaba<br />
katmalıdır.<br />
Suyu ve yenilenebilir kaynakları baştan değerlendirmeye almak:<br />
Fosil yakıtlar, dünyanın atmosferini ısıtmada önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle işletmeler, çalışma<br />
alanındaki enerjiyi temin etmek için güneş, rüzgar gibi temiz ve yenilenebilir kaynaklardan yararlanmayı<br />
değerlendirmelidir. Aynı şey suyun ısıtılması ve arıtılması için de geçerlidir. Bu yüzden işletmeler<br />
mümkün mertebe su sensörü teknolojileri gibi su tasarrufu sağlayacak seçenekleri kullanmaya<br />
çalışmalıdır.<br />
Sürdürülebilir değerleri tedarik zinciriyle uyumlu hale getirmek:<br />
Sürdürülebilirlik artık tüm kuruluşlar için önemli bir konu haline geldi ve bu konuyu ciddiye alanlar,<br />
gezegeni kurtarmak için aldıkları önlemler konusunda oldukça şeffaflar. Sürdürülebilirliğe önem veren<br />
bir işletme, ürün satın aldığı ve ortaklığa girdiği işletmeler için de durum tespiti yapmalıdır. Böylece<br />
işletmeler, sürdürülebilir değerlerini tüm tedarik zincirinde daha da ileriye taşıyacak nihai güce sahip<br />
olurlar.<br />
Geleceğe önem vermek:<br />
Gezegenimizi kurtarmak için zamana karşı yarışırken işletmeler, kağıt kullanmayı bırakmaktan ve ofise<br />
geri dönüşüm kutuları yerleştirmekten daha fazlasını yapmalı ve bu doğrultuda, yenilenebilir enerji<br />
kullanımından su tasarrufuna kadar her şeyi kapsayan, karbon emisyonunu sıfıra indirecek net bir plan<br />
benimsemelidir. Sağlam ESG hedefleri oluşturmak ve bunların nasıl karşılanacağına dair net bir yol<br />
haritası çizmek, iklim değişikliğiyle mücadelede temel önemdedir. Müşteriler "çevreci çabalar" ile bu<br />
kadar uyum içindeyken ve bundan vazgeçemez bir durumdayken işletmeler de bu konuda çok şeffaf<br />
olmalıdır.<br />
NYX<br />
259
“OFF THE WALL”<br />
Vans'in Well-Suited Koleksiyonu<br />
Klasik Erkek Giyiminden Esinleniyor.<br />
Koleksiyon ülkemizde balıksırtı ve kazayağı desenleri olarak da bilinen herringbone<br />
ve houndstooth baskılarından, ev giyimi ve bazı özel aksesuar parçalarından<br />
oluşuyor<br />
NYX<br />
260
Moda<br />
Koleksiyon, geleneksel kumaşlarla hazırlanmış üç uyumlu setten oluşuyor ve bu<br />
setler houndstooth görünümü ile tekrar hayat buluyor. Herringbone crop polar<br />
ve uyumlu polar pantolon, günlük giyimden ilham alan bisiklet şortları, pamuklu<br />
tişörtler ve boğazlı örgü üst gibi temel bodycon yani vücuda oturan parçalarla<br />
birleşerek daha rahat, günlük bir tarz sunuyor.<br />
NYX<br />
261
''LOVE WATER MORE''<br />
SUYU DAHA ÇOK SEVMEK<br />
ÜZERİNE KURULAN BİR İŞ BİRLİĞİ<br />
Sürdürülebilirlik, kurulduğu 1986 yılından bugüne Dockers ® ’ın marka DNA’sının ve California Cool tarzına dayalı<br />
iletişiminin temel direğini oluşturuyor. Bu konuya olan gönülden bağlılığını, kullandığı suyun tüketimini azaltmaya<br />
yardımcı olacak Water
Spor ve Moda<br />
SUYU DAHA ÇOK SEVMEK ÜZERİNE KURULAN BİR İŞ BİRLİĞİ<br />
Yeni marka elçileri ile tanışın: Karşınızda Maud Le Car ve Joan Duru çifti!<br />
Maud ve Joan, Ağustos’ta lansmanı yapılan yeni Dockers ® kampanyası “Love Water More”un baş kahramanları.<br />
Bu kampanyanın amacı, suya daha çok özen göstermek ve bunun için farkındalık yaratmak. Bu nedenle Joan ve<br />
Maud, Fransa'dan İspanya'ya Atlantik kıyısı boyunca maceralı bir yolculuğa çıkacak ve diğer başarılı sörfçülerden<br />
ve aktivistlerden Dockers ® 'ın suya gösterdiği özenin ne kadar önemli olduğuyla ilgili farkındalık yaratmak için<br />
yardım isteyecekler. Diğer isimler bu desteklerini, umut ve iyimserlik mesajı içeren bir sörf tahtasını imzalayarak<br />
gösterecekler. Son olarak, sörf tahtası açık artırmayla satışa çıkarılacak ve elde edilen gelir, gelişmekte olan<br />
topluluklar için temiz içme suyuna erişim sağlamak adına Waves For Water’a bağışlanacak.<br />
MAUD LE CAR KİMDİR?<br />
Karayipler’in küçük adalarından Saint Martin’de doğan sörfçü<br />
Maud, ressam ve aktivist. Kısa bir süre önce okyanusları<br />
korumak için kurduğu Save La Mermaid Derneği ile, plastik<br />
kirliliğine somut çözümler getirmek ve okyanusların bize<br />
sunduğu tüm güzelliklerin tadını çıkarmak için çalışmalarını<br />
sürdürüyor.<br />
JOAN DURU KİMDİR?<br />
Joan, kendi jenerasyonunun en usta sörfçülerinden biri: Henüz kısa<br />
bir süre önce Fransa adına yarışan Joan, Dünya Sörf Şampiyonu<br />
oldu. Tüm meslektaşları onun ne kadar yetenekli olduğu konusunda<br />
hemfikir. Joan aynı zamanda, suların korunmasını destekleyen<br />
kararlı bir aktivist. Babasının ona yedi yaşındayken sörf yapmayı<br />
öğretmesiyle başlayan kariyeri, o zamandan beri neredeyse tüm<br />
hayatının odağında. Dünyayı dolaşırken, kirliliğin okyanusları nasıl<br />
yok ettiğini gözlemledikçe, bunu durdurmak için harekete geçme<br />
arzusu onun için yeni bir tutku oldu.<br />
NYX<br />
263
Sokak stilinin<br />
vazgeçilmezi denim!<br />
Hollywood’un etkisiyle 1950’lerdeki asi gençlerin vazgeçilmezi denim pantolonlar son<br />
30 yıldır sokak stili deyince ilk akla gelen parçalardan. Bugünse gündüzden geceye tüm<br />
kombinlerin başrol oyuncusu haline gelen denimler, dış giyimin kilit parçası oldu.<br />
Boyner, özellikle sonbaharda gardıropların en çok kullanılan parçası olan denim gömlek ve<br />
ceketlerin da yer aldığı her tarza uygun ve oldukça geniş bir denim koleksiyonu sunuyor.<br />
NYX<br />
264
Moda<br />
Boyner’in kadın denim koleksiyonunda yer alan<br />
yüksel bel jeanler özel kalıbı ile vücudu kusursuz<br />
gösterirken denim ceketler serin sonbahar<br />
günlerinde kombinlerin tamamlayıcısı oluyor.<br />
Boyner’de; Aéropostale, Mavi, Jack&Jones, Loft,<br />
Levi’s, Lee Cooper, Mustang, Guess, Tommy Jeans,<br />
CK Jeans gibi hem dünyadan hem de Türkiye’den<br />
birçok ünlü denim markası birbirinden şık ve zengin<br />
seçeneklerle bir araya geliyor.<br />
NYX<br />
265
Levi's ® ile<br />
İnsan ve Doğa Bir Arada<br />
İnsan ve doğayı birbirinden ayrı düşünemeyiz. Çevreyi korurken aynı<br />
zamanda insan olmanın ne demek olduğunu keşfedebiliriz.<br />
Tabii ki seçimimiz bilinçli tüketim.<br />
Levi's ® da Sonbahar/Kış 2021 koleksiyonlarının arkasındaki temayı bu<br />
çerçevede “Buy Better, Wear Longer” (Daha iyisini al, daha uzun süre giy)<br />
mottosuyla oluşturuyor.<br />
NYX<br />
266
Moda<br />
Levi’s ® son birkaç sezondur doğaya ve çevreye odaklanmış çalışmalarına<br />
bu sezon da aynı kararlılıkla devam edip sürdürürlebilirlik yatırımlarını<br />
genişletiyor. Hem kıyafetlerin üretim sürecini hem de bunun stile<br />
yansımasını doğanın bir kutlaması olarak kucaklıyor.<br />
İnsan olmanın ne anlama geldiğini, bireyselliğimizi ve yaratıcılığımızı<br />
ele alan bir koleksiyon olmasının dışında doğadan nasıl ilham alındığı<br />
ve doğaya karşı nasıl sorumlu olunduğu gibi soruların yanıtlarını da<br />
cevaplıyor. Bu sezonun konsepti olan Human Nature (İnsan Doğası),<br />
tamamen iyimserlik ve zanaat sevgisiyle ilgili.<br />
NYX<br />
267
spor<br />
zamanı<br />
NYX<br />
268
NYX<br />
269<br />
Spor ve Moda
adidas ve Beyoncé Dördüncü IVY PARK<br />
Koleksiyonunu Sunar:<br />
“IVY PARK RODEO”<br />
Kovboyların özgün ve taklit edilemez tarzından ve inkar edilemez etkisinden ilham<br />
alan “IVY Park Rodeo” koleksiyonu, Amerikan Batı kültürü üzerindeki müthiş etkisini<br />
kutluyor. Koleksiyon, siyahi öncülerin kovboy kültüründeki gizli tarihini ve onların<br />
Amerikan Rodeo'su üzerinde devam eden etkilerini harmanlıyor.<br />
NYX<br />
270
Spor ve Moda<br />
Günümüz için yeniden tasarlanan klasik Amerika'nın cesur bir<br />
kutlaması, bu klasik Batı giyiminin canlandırıcı çağdaş bir yorumu...<br />
IVY PARK Rodeo, cüretkar tasarımı, kovboy<br />
deneyiminden ilham alarak klasik sokak giyimi ve<br />
atletik giyimle buluşturuyor. Koleksiyonda 58 parça<br />
yetişkin giyim stili, 5 parça yetişkin ayakkabı stili ve<br />
13 parça farklı aksesuar bulunuyor. Koleksiyon, koyu<br />
denim kumaşlar ve Fransız frize kumaşlar, benzersiz<br />
denim monogramları ve koyu mor parıltılı baskılardan<br />
oluşuyor. Tasarımları, fermuar ve çıtçıt ayrıntıları<br />
tamamlıyor.<br />
Giyim koleksiyonunun öne çıkan parçaları arasında<br />
kot kumaşında body ve geniş paçalı pantolonlar, kot<br />
eşofmanlar, Fransız frize kapüşonlu eşofman takımları,<br />
kot pantolon, şapka ve kanvas bel çantaları yer alıyor.<br />
Koleksiyona farklı renk seçenekleriyle kot görünümlü<br />
IVP Ultraboost, IVP Forum Mid ve IVP Super Sleek<br />
"Chunky" heyecan katıyor.<br />
NYX<br />
271
REEREEBOK NANO X1 ADVENTURE İLE<br />
ZORLU AÇIK HAVA KOŞULLARINA<br />
HAZIR OLUN<br />
Reebok’ın resmi fitness ayakkabısı Nano X1, bu sezon antrenmanlarını salonlara sığdıramayan sporcuların<br />
ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yenilendi. Yeni Nano X1 Adventure koleksiyonu, zorlayıcı outdoor antrenmanlarında<br />
dayanıklı bir yol arkadaşı olmaya hazır.<br />
Reebok, outdoor fitness antrenmanları sırasında sporcular performans desteği sağlamak üzere geliştirilen Nano<br />
X1 Adventure’u tanıttı. Yüksek dayanıklılık ve çok yönlülük odaklı tasarlanan yeni Reebok Nano X1 Adventure;<br />
sporseverleri, antrenmanlarını spor salonunun dışına taşımaya ve açık havanın keyfini çıkarmaya teşvik etmek için<br />
tasarlandı.<br />
NYX<br />
272
Spor ve Moda<br />
Arazi antrenmanlarından doğa yürüyüşlerine kadar her türlü açık hava macerasında üstün bir performans desteği<br />
sunan Nano X1 Adventure, streç yırtılmaz ve nefes alabilen sayasıyla üst düzey koruma ve rahatlık sunuyor.<br />
Yenilenmiş kauçuk dış taban, engebeli yüzeylerde maksimum çekiş sağlarken; tabanın ön kısmında kullanılan<br />
“Floatride Energy” teknolojisi, hızlı tepki veren hafif bir kullanım sunuyor. Anti-mikrobiyal iç astara sahip Nano X1<br />
Adventure’da, doğaya uyumlu ve %100 geri dönüştürülmüş malzemeden üretilen elastik bağcıklar kullanıldı. Her<br />
yönüyle tam bir açık hava antrenman ayakkabısı olan Nano X1 Adventure; denge,hafiflik,hız ve dayanıklılığı bir arada<br />
barındırıyor.<br />
Açık hava antrenmanlarında üstün performans desteği sağlayan Nano X1 Adventure,<br />
www.reebok.com.tr, Reebok Cevahir mağazasında satışa sunuluyor.<br />
NYX<br />
273
ADIDAS 4DFWD: 3D BASKI TEKNOLOJİSİYLE<br />
Adımlar Daha İleri<br />
Yeni adidas 4DFWD ve 4DFWD PULSE, en yeni 3D baskı teknolojisi ile üretilen hassas<br />
orta tabanı ile ileri hareketi ivmelendirerek koşuculara sorunsuz ve keyifli bir performans<br />
vadediyor. Carbon’un Digital Light Synthesis teknolojsiyle geliştirilen 4DFWD, uzun yıllara<br />
dayanan sporcu verileri analiz edilerek tasarlandı.<br />
Yeni adidas 4DFWD kafes orta tabanı, beş milyon olası kafes yapısı arasından belirlendi ve adidas’ın plastik atıkları<br />
durdurma taahhüdü doğrultusunda %40 geri dönüştürülebilir malzemelerden üretildi. Benzersiz 4DFWD hücre<br />
geometrisi ise her adımda öne doğru yumuşak bir geçiş ve ivme etkisi sağlıyor. Taban yere bastığında uygulanan<br />
kuvveti oluşturduğu dikey açıyla ileriye doğru yönlendiren orta taban teknolojisi, kullanıcıya her adımda pürüzsüz ve<br />
kaygan bir geçiş deneyimi yaşatıyor.<br />
NYX<br />
274
Spor ve Moda<br />
Salomon'un yeni<br />
Madcross Gore-Tex<br />
patika koşu ayakkabısı<br />
fonksiyonel özellikleriyle<br />
fark yaratıyor<br />
Salomon Madcross Gore-Tex, doğa maceraları için alternatif ayakkabı arayışında olanlara hitap ediyor. Nefes alabilen,<br />
esnekliği ve dayanıklılığı ile güven veren model, harika bir outdoor ayakkabı deneyimi yaşatıyor. Daha yumuşak<br />
bir orta tabana, membrana ve dış tabana yerleştirilmiş çok yönlü çıkıntılara sahip olan Madcross Gore-Tex, ihtiyaç<br />
duyulan işlevselliği fazlasıyla sunuyor.<br />
Contagrip TD tabanı sayesinde ıslak veya engebeli yüzeylerde mükemmel tutuş yakalayan Madcross Gore-Tex, ayağı<br />
saran Sensifit özelliği ile de olağanüstü denge sağlıyor. Su geçirmez özelliğe sahip Salomon Madcross Gore-Tex’te,<br />
ayak sağlığına, hijyenine, serinliğine önemli katkılar sağlayan Ortholite iç tabanı da konforu artıran özelliklerden biri<br />
olarak dikkat çekiyor.<br />
NYX<br />
275
THE NORTH FACE: ACTIVE TRAIL<br />
Konfordan ödün vermeden<br />
tasarlanmış kadın yürüyüş ekipmanları<br />
Markanın 'Have You Ever' kampanyasının bir parçası olarak duyurulan yeni kadın yürüyüş<br />
koleksiyonu, sınırsız keşif performansları için tasarlandı. Koleksiyon yolculukları konfor ve<br />
şıklıkla gerçekleştirmek isteyenler için ideal parçalara sahip.<br />
Tüm vücut için parçalara sahip olan koleksiyon, ormanda, dağlarda veya şehirde yürüyüşlerde sıcak tutarken, nefes<br />
alabilir kumaşı ile dengeyi sağlar. Active Trail'in imza niteliğindeki yumuşak kumaşları ve derinin nefes almasına imkan<br />
veren teknolojisi en üstün rahatlığı sağlamak için geri dönüyor.<br />
Giyim parçalarınızı, arazide enerjiyi en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış, dayanıklı ve hafif VECTIV Exploris<br />
FUTURELIGHT botların yeni renkleri ile kombinleyebilirsiniz.<br />
Kadınlar için tasarlanmış ürünler, dış mekanda doğayı kucaklamak için tasarlanmış Active Trail Sırt Çantası 20L<br />
ile birlikte iki canlı ve farklı stilde toplanıyor. Sürdürülebilir bir şekilde, pratiklik ön plana alınarak dizayn edilmiş<br />
Dune Sky 7/8 Tayt, düşük ışık koşullarında güvenliği sağlamak için yansıtıcı özelliklidir. Windy Peak Anorak ise<br />
öngörülemeyen hava koşulları için rüzgar direnci ve su geçirmez teknoloji ile donatılmıştır.<br />
NYX<br />
276
Spor ve Moda<br />
ACADEMIA VE PROBABLY'DEN<br />
SOKAK MODASINA YENİ BİR SOLUK:<br />
PROBABLY x ACADEMIA<br />
Özgür ruhlu ve farkındalığı yüksek tasarımlarıyla her sezon adından söz ettiren Academia’nın, Probably işbirliğiyle hazırladığı<br />
Probably X Academia kapsül koleksiyonu spor giyimin yeni vazgeçilmezlerine imza atıyor.<br />
Sokak modası kodlarından ilham alan uniseks koleksiyon,<br />
Academia’nın DNA'sını, Probably markası ve son beş yılda tüm<br />
dünyada yükselen bir trend haline gelen Danimarkalılara özgü<br />
mutluluk felsefesi “Hygge” ile bir araya getiriyor.<br />
Yeşilin enerjisini, beyazın sadeliği ve siyahın gücüyle buluşturan<br />
koleksiyon, bant baskılar, patchwork detaylar ve geçtiğimiz<br />
sezonların ardından halen yükselişini koruyan batik tekniğiyle<br />
zenginleşiyor.<br />
Monogram baskılı tshirt ve formalar; sloganlı hoodie ve t-shirtler,<br />
batik tekniğiyle boyanmış yeşil/siyah takımlar, slogan biyeli<br />
sweatshirt setlerinden oluşan koleksiyon; çoraptan şapkaya,<br />
terlikten bel çantasına uzanan aksesuarlarıyla sokak stiline farklı<br />
bir yorum katıyor.<br />
NYX<br />
277
BEL AĞRILARINA<br />
DİKKAT!<br />
Bel ağrısı, günlük aktiviteleri kısıtlayan en önemli nedenlerden birisidir. Tüm dünyada nüfusun yaklaşık %80'inin<br />
yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kez bel ağrısı atağı geçirdikleri biliniyor. Bel ağrısı gelişmiş<br />
toplumlarda; görülen kronik hastalıklar arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırayı almakta ve cerrahi tedavi<br />
yapılan hastalıklar arasında beşinci sırada bulunmaktadır.<br />
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümünden Doç. Dr İdris Sertbaş<br />
hayatımızı kısıtlayan, günlük aktivitelerimize engeller oluşturan ‘Bel ağrıları’ hakkında bilgiler paylaşırken, tedavi<br />
yöntemlerini ve bel ağrısından korunma için önlemleri anlattı.<br />
Bel Ağrısı Riski Kimlerde Fazladır?<br />
Pozisyon değiştirmeden uzun süre oturanlar, uzun süre<br />
ayakta duranlar, ağır yük kaldıranlar, sigara içenler,<br />
gebelik, uzun süre yüksek topuklu ayakkabı giyenler, ani<br />
hareket yapanlar ve her iki bacakta uzunluk farkı bel ağrısı<br />
nedenleri olarak sayılabilir. Sırt ve karın kasları zayıf<br />
olanlar ya da fazla kilolular da bel ağrısına daha yatkındır.<br />
Bazı meslekler de buna neden olabilir; uzun yol sürücüleri,<br />
titreşimli toprak burgu makinesi kullananlar, aşırı ağır<br />
yük kaldıranlar, uzun süre tabure ve sandalyede oturmayı<br />
gerektiren meslek grubu çalışanlarında risk fazladır.<br />
Bel Ağrısının Başlıca Nedenleri:<br />
Bel fıtıkları, dejeneratif disk hastalığı (omurgalar<br />
arasındaki amortisör görevi gören bağ dokusu yapısındaki<br />
tabakanın bozulması), diskit (disk iltihabı), bel zincir kemiği<br />
kireçlenmeleri (kanal daralması, omurların oluşturduğu<br />
eklemlerin kireçlenmesi), başarısız bel cerrahisi hastalığı,<br />
osteoporoz, sakroiliak eklem hastalığı, yumuşak doku<br />
hastalıkları (postür bozukluğu, Fibromiyalji vb.), romatizmal<br />
iltihabi hastalıklar (Romataid Artrit, Ankilozan Spondilit),<br />
kas – iskelet hastalıkları ( mekanik bel ağrısı vb.), travmalar<br />
(düşme , kaza gibi), tümörler, psikolojik nedenler bel ağrısı<br />
sebebidir.<br />
Bel Ağrısında Ne Zaman Hekime<br />
Başvurulmalıdır?<br />
İstirahatle geçmeyen ağrı, gece devam eden şiddetli<br />
ağrı, bel hareketlerinde aşırı kısıtlılık, bacağa yayılan<br />
ağrı, bacakta karıncalanma, uyuşma, bacak veya ayakta<br />
güçsüzlük veya felç durumu, idrar veya büyük abdesti<br />
tutamama, düşme veya travma öyküsü, daha önceden<br />
tanı konulmuş kanser öyküsü, son 1 aydır ani kilo kaybı<br />
ve halsizlik gibi durumlar bel ağrısına eşlik ediyorsa allta<br />
yatan ciddi bir hastalık olabileceği düşünülerek vakit<br />
kaybetmeden bir hekime başvurulmalıdır.<br />
Doç. Dr İdris Sertbaş<br />
Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü<br />
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi<br />
NYX<br />
278
Sağlık<br />
Bel Ağrılarının Tedavisi<br />
Bel ağrılarında yapılacak tedavi ağrının nedenine ve hastalığın yerleşimine göre belirlenmelidir.<br />
Kas ve yumuşak dokuların aşırı gerilmesine veya ufak yaralanmalara bağlı olan bel ağrısında<br />
(Mekanik bel ağrısı) ağrı kesiciler, kas gevşeticiler ve kısa süreli yatak istirahati tek başına çoğu<br />
olguda yeterlidir.<br />
Travma ve enfeksiyona bağlı bel ağrısı: Sinirlere basıya bağlı bacaklarda güçsüzlük ve/veya<br />
istemli idrar ve gaita yapamama, omurgada instabilite (anormal hareketlilik) varsa cerrahi girişim<br />
yapılmalı, neden enfeksiyon ise ilave antibiyotik tedavisi verilmelidir.<br />
Tümöre bağlı bel ağrısı: Sinirlere basıya bağlı bacaklarda güçsüzlük ve/veya istemli idrar ve gaita<br />
yapamama yakınmaları varsa veya omurgada instabiliteye (anormal hareketlilik) yol açmışsa<br />
cerrahi girişim yapılabilir ve doku tanısına göre radyoterapi-kemoterapi önerilir.<br />
Bel fıtığı, bel kayması, spinal dar kanala bağlı bel ağrısı: Sinirlere basıya bağlı bacaklarda güçsüzlük<br />
ve/veya istemli idrar ve gaita yapamama yakınmaları varsa, omurgada instabilite (anormal<br />
hareketlilik) varsa cerrahi girişim mutlaka gereklidir. Kuvvet kaybı gibi nörolojik bulgular<br />
olmamasına rağmen, uzun süren ağrı nedeniyle hastaların yaşam kaliteleri etkileniyorsa ağrı<br />
tek başına cerrahi girişim nedeni olabilir. Cerrahi girişim yöntemi seçilirken her hasta ayrı ayrı<br />
değerlendirilmeli ve o hastaya uygun teknik seçilmelidir. Sinirlere bası bulgusu yoksa ağrı kesici,<br />
kas gevşetici ve yatak istirahati (5 günü geçmeyen) önerilir.<br />
Bel Sağlığının Korunması İçin Uyulması Gereken Kurallar:<br />
Uzun süre aynı pozisyonda kalınmamalıdır. Oturma ve ayakta kalma süresinin 45 dakikayı geçmemelidir. Bakılan<br />
kişi, cisim ve objeye vücut cephesi tam olarak dönülmelidir. Oturulduğunda beli destekleyen yastık kullanılmalıdır.<br />
Yerde yapılan işlerde çömelerek işlerin yapılmasına dikkat edilmelidir. Bel bölgesi terli kalmaktan, soğuktan<br />
korunmalıdır. Yatmak için ortopedik yatak kullanılmalıdır. Yan pozisyonda öne doğru bükülerek bacaklar karına<br />
doğru çekip yatmak en uygun pozisyondur.<br />
NYX<br />
279
Eviniz için<br />
dekorasyon fikirleri,<br />
hayatınızı<br />
kolaylaştıracak ürünler<br />
ve şık sofralar<br />
NYX<br />
280
NYX<br />
281
zamansız trendler:<br />
Tek Duvar Boyama<br />
Tek duvar boyama yani odadaki bir odak duvarı boyamak, odanın tüm renklerini ve sahip<br />
olduğu unsurları birbirine bağlamaya yardımcı olan bir tasarım tekniğidir. Sıradanlıktan<br />
kurtulmak ve iç mekan alanını renklendirmek isteyenler için tek duvar boyama trendinin<br />
detaylarını Bi’Boya'dan dinliyoruz...<br />
Tek duvar boyama ipuçları<br />
Seçtiğiniz odanın boyutlarına bağlı olarak, alana<br />
derinlik katmak için pek çok yöntem bulunur. Eğer<br />
renklendireceğiniz duvar küçük bir odaya aitse alanı<br />
daha büyük göstermek için duvarı aşağı ve yukarı<br />
olmak üzere iki parçaya bölebilir ve iki farklı renk<br />
kullanabilirsiniz. Yukarı kısımda kullanacağınız açık<br />
renk boya hem tavanınızı yüksek gösterecek hem de<br />
mekanınızı daha ferah tutacaktır.<br />
Seçeceğiniz alandaki duvarın tamamını renklendirmeyi<br />
tercih etmek yerine vurgulamak istediğiniz alanları<br />
renklendirebilirsiniz. Aynı zamanda boyadığınız alanın<br />
tavanını da belli bir ölçüde kapsayan renklendirmeler,<br />
tavanın daha yüksek görünmesine yardımcı olur.<br />
Tek duvar boyamada renk uyumu önerileri<br />
Tek duvar boyama tekniğinde renkleri seçerken<br />
odanızdaki duvarların halihazırdaki renkleri,<br />
mobilyalarınızın renk tonları ve kişisel zevklerini gibi<br />
pek çok faktör bulunur. Bu tarz tekniklerde kontrast<br />
ya da uyum sağlayabilecek renklere yönelmek önerilir.<br />
Odanız küçükse, alanınızı daha geniş ve aydınlık<br />
göstermek istiyorsanız, açık tonlardaki renklerden<br />
yardım alabilirsiniz. Krem, beyaz gibi renkler hemen<br />
hemen tüm renkler ve mobilyalar ile başarılı bir uyum<br />
yakalar.<br />
Sofistike bir ortam oluşturmak istiyorsanız daha koyu<br />
renklere yönelebilir; siyah-açık gri, koyu kırmızı ya<br />
da lacivert gibi daha karanlık tonlarla beyaz tonlarını<br />
kombinleyebilirsiniz. Turuncu, bordo, fuşya gibi tonlar<br />
alanların daha iddialı görünmesine yardımcı olur.<br />
Mobilyalarınız daha açık renklerde ise soft yeşil,<br />
açık kahve, karamel, pudra gibi yumuşak bir hava<br />
uyandıracak tonları tercih edebilirsiniz. Boyayacağınız<br />
duvarı iki parçaya bölerek iki farklı renk ile zıtlıkların<br />
uyumundan yararlanabilirsiniz. Siyah-beyaz, koyu<br />
yeşil-açık pembe tonları, kırık beyaz-fuşya, bordogri<br />
gibi renk tonları mekanlarınızda iyi bir kontrast<br />
sağlayacaktır.<br />
Tek duvar boyama tekniğinde en büyük sorunlardan biri; tek bir duvar için bir koca kutu boyanın fazla gelecek olmasıdır.<br />
Tek duvarınızı renklendirmek için ve son kat yapmak için 0.75 litrelik özel olarak üretilen Bi'Boya boyaları tercih edebilirsiniz.<br />
NYX<br />
282
Ev Dekorasyon<br />
KORİDORUNUZU YENİLEYİN!<br />
Özellikle yeterince ışık almayan koridorlara ferah<br />
bir dokunuş katmak için kolay uygulanabilir çözüm<br />
önerileri ile evlerinizi yenileyebilirsiniz.<br />
Koçtaş'tan koridor yenileme önerileri...<br />
Yenilecek koridorlar için duvar kâğıdı seçimi<br />
yapıldıktan sonra alanın uygunluğuna göre kesilen<br />
duvar kâğıdı, fırça ve duvar kâğıdı yapıştırıcısı<br />
yardımıyla uygulanabilir. Koçtaş uzmanları duvar<br />
kâğıdını yapıştırırken kava kabarcığı kalmamasına ve<br />
desenlerin birbirini takip edecek şekilde sıralanmasına<br />
dikkat edilmesini tavsiye ediyor.<br />
Duvar kâğıdını duvarın yarısına denk gelecek şekilde<br />
tüm koridora uyguladıktan sonra çıta uygulamasına<br />
başlanabilir. Bu yenileme işlemi için ahşap dekoratif<br />
çıtalar kullanılabilir. Koçtaş uzmanları çıtaları,<br />
uygulama yapılacak alanların ölçüsüne uygun olarak<br />
dekupaj testere ve köşelere denk gelecek yerleri<br />
45 derece açı ile kesilmesini öneriyor. Daha uygun<br />
maliyetli ve kesme işlemi daha kolay olan bir seçenek<br />
isteyenler ise strafor çıtaları tercih edebilir. Ölçüye<br />
uygun kesilen çıtalar, arkalarına soğuk silikon sürülüp<br />
duvara yapıştırılarak ve kalan kısımları beyaza<br />
boyanarak yenileme çalışması tamamlanabilir.<br />
KlİmaDA uzaktan kontrol,<br />
yüksek konfor İSTEYENLER İÇİN<br />
Mitsubishi Electric MELCloud TM ile siz daha eve varmadan konforlu ortamınız hazır<br />
Klima kontrolünü mobilleştiren teknoloji<br />
MELCloud TM , Mitsubishi Electric klima<br />
sistemlerinin tüm fonksiyonlarını uzaktan<br />
yönlendirmek için tasarlandı. Açma-kapama<br />
durumu, çalışma modu, iç ortam sıcaklığı,<br />
kumanda işlemlerinin takibi ve çok daha<br />
fazlası… Üstelik fan devrini değiştirmek,<br />
kanatçıkları ayarlamak, odanın sıcaklığını<br />
görmek ve sıcaklık ayarını değiştirmek gibi<br />
işlemleri de hızlı ve pratik bir şekilde yapmak<br />
çok kolay. İklimlendirme teknolojilerine<br />
yapay zekâyı entegre eden teknoloji devi,<br />
bu akıllı sistem sayesinde sağladığı günlük,<br />
haftalık veya mevsimsel zamanlayıcılarla bir<br />
veya birden fazla klimanın tek bir cihaz ve tek<br />
bir noktadan yönetilmesi için de ideal.<br />
NYX<br />
283
Mutfak<br />
Dekorasyonunda<br />
Sonbahar Esintileri<br />
Yazın enerjisini ve cıvıltısını sessizlik ve<br />
sakinliğe bıraktığı bugünlerde Bodrum<br />
Mutfak Mobilya tasarım ekibi, mutfağında<br />
sonbahar temasını işlemek isteyenlere<br />
birbirinden değerli öneriler sunuyor...<br />
Öncelikle kışa hazırlık için yapılan lezzetleri<br />
mutfağınızda rahatlıkla depolayabileceğiniz geniş<br />
bir kiler dolabı kurtarıcınız olabilir ya da tüm<br />
erzaklarınızı depolayabileceğiniz kiler odasına raf<br />
sistemleri uygulayabilirsiniz. Mutfak dolapları,<br />
masa ve sandalyeler için doğadan ilham alınan<br />
toprak ve güz renkleri mutfağınıza romantik<br />
bir hava katmanızı sağlar. Her mevsim mutfak<br />
rengi değiştirmek kolaya kaçan bir öneri olacağı<br />
için zahmete girmeden ve kendinizi mevsimlere<br />
hapsetmeden doğanın sunduklarından ilham alıp,<br />
renklerini ve desenlerini taşımak daha rahatlatıcı<br />
olacaktır. Güneşten aldığı renkleri ile yaza tazelik<br />
katan sebzeler, kurutularak mutfak askılarında<br />
hoş bir dekoratif görüntü sunacaktır. Ayrıca sıcak<br />
içeceklere ihtiyaç duyacağımız bu mevsimde çay<br />
ve kahve köşeleri yeniden demli sohbetlere kucak<br />
açacaktır.<br />
NYX<br />
284
Sonbahar Sofraları<br />
Foodie ile sağlıklı yeme alışkanlıklarınızı<br />
her yerde sürdürün!<br />
Siz de evdeki yemeklerin hijyen ve lezzetinden ev<br />
dışında da ödün vermeyenlerden misiniz? Öyleyse<br />
Arzum elektrikli modern sefer tası tam size göre.<br />
Foodie ile ev yemeklerinizi dilediğiniz her yere<br />
taşıyabilir, düzenli ve sağlıklı beslenme rutininize<br />
gittiğiniz her yerde devam edebilirsiniz.<br />
Son derece kullanışlı ve pratik olan Foodie elektrikli<br />
modern sefer tası ile yemeklerinizi ısıtabilir, buharda<br />
pişirebilir ve vakumlu kapaklar sayesinde uzun süreli<br />
tazeliğini, güvenle koruyabilirsiniz. Yumurtanızı<br />
dışarıda haşlayabilir hatta pirinç pilavı bile<br />
pişirebilirsiniz. İki yemek kabı ve bir tabağa sahip, tek<br />
veya çift katman olarak kullanılabilen Foodie, çevre<br />
dostu taşıma çantası ile elinizde ya da sırt çantanızda<br />
kolaylıkla taşıma olanağı da sağlıyor.<br />
Rendele, Dilimle, Öğüt...<br />
Goldmaster Rendy Elektrikli Rende ile bol malzemeli<br />
salatalar, hafif sebze yemekleri ve daha bir çok<br />
alternatifi Rendy ile hazırlamanın keyfine doyum<br />
olmuyor.<br />
5 farklı kullanım için tasarlanmış özel aparatlar:<br />
İnce rendeleme, kalın rendeleme, öğütme, ince<br />
dilimleme ve kalın dilimleme seçenekleri ile tercihinize<br />
uygun tazeliğini yitirmeyen sebzelere ulaşırken,<br />
etrafa sıçramasını önleyen özel kapağı sayesinde de<br />
temizlikte kolaylık sağlıyor. 150 W yüksek devirli<br />
güçlü motoru, çıkarılabilir ve yıkanabilir paslanmaz<br />
çelik aparatları, aparatları saklama haznesi, rendeleri<br />
kolay çıkarmaya yarayan emniyet butonu ile efektif bir<br />
çalışma sunarken, geniş kapasiteli gıda tepsisi ile de<br />
ekstra kolaylık sunuyor.<br />
Çay Davetlerini Zenginleştiren<br />
Çaydanlık ve Servis Takımları<br />
Benzersiz desenleriyle konsept sofralara<br />
imza atacağınız Bambum çaydanlık& servis<br />
takımları, keyifli sohbetlerin edildiği çay<br />
davetlerini unutulmaz kılıyor. Porselen kaliteli<br />
ve şık görüntüsüyle sofraları şenlendiren 6<br />
kişilik servis takımları, Bambum ’un emaye<br />
çaydanlığı ile muhteşem bir uyum yakalıyor.<br />
Modernize hale getirilen troya, dalia, savana<br />
ve oliva desenleri Bambum çaydanlık ve<br />
servis takımları, zevkli sofralarda misafirlerin<br />
beğenisini kazanıyor.<br />
NYX<br />
285
Ortanca çiçeğinin zarafeti<br />
sofralara yansıyor<br />
Japonya doğumlu ortanca çiçekleri, 18. yüzyılda önce İngilizlerin sonra da<br />
Fransızların en gözde keşifleri arasında yer aldı. Kalın dalları gücün simgesi haline<br />
gelirken, renklerine de birçok anlam yüklendi. Bella Maison, Sonbahar – Kış<br />
koleksiyonu için hazırladığı yeni yemek setinde ortanca çiçeğinin zarafetini ve<br />
gönüllere dokunan sıcak hikâyesini sonbaharı yansıtan renklerle sofralara taşıyor.<br />
Hikâyenin başlangıcı, Japonya’da imparatorluk<br />
dönemine kadar uzanıyor. Son derece gururlu olan<br />
Japon İmparatoru’nun sevdiği kadından özür dilemek<br />
için gönderdiği ortancalar, bu güzel çiçeğin kaderini<br />
değiştiriyor. Halkın yoğun ilgisiyle popülerliği artan<br />
ortancalar, gösterişli renkleri, güçlü dalları ve zarif<br />
duruşu ile en çok sevilen çiçeklerden biri haline geliyor.<br />
Yüzyıllardır zarafetiyle ilgi odağı olan ortanca çiçeği,<br />
Bella Maison’un yeni sezon yemek takımında keyif ve<br />
huzur dolu sofralara eşlik etmek için tekrar karşımıza<br />
çıkıyor. Kalın dalları ve güçlü renkleriyle gösterişli bir<br />
çiçek olan ortanca, tüm yaz boyunca gözlere ve gönüllere<br />
hitap ederken aynı zamanda bu sonbahar sezonu için de<br />
Bella Maison’un tasarımcılarına ilham kaynağı oluyor.<br />
NYX<br />
286
Sonbahar Sofraları<br />
Karaca’dan Sanatı Sofralara Taşıyan Yeni Bir İş birliği<br />
Hüseyin Çağlayan dokunuşuyla;<br />
modern sofralar tamamlanıyor<br />
Sanattan aldığı ilhamı ürünlerine taşıyan Karaca, dünyaca ünlü tasarımcı<br />
Hüseyin Çağlayan ile özel bir projeye imza attı. Çağlayan’ın, minimalist ve estetik<br />
çizgileri; fütüristik bakış açısı ile buluşturarak tasarladığı özel ürünler, Karaca’nın<br />
ayrıcalıklı dünyasında yer aldı.<br />
Sanatı ve kültürel mirası sahiplenerek, dikkat çeken projeleri<br />
hayata geçiren Karaca, Çağlayan'ın yenilikçi yaklaşımını, gerçek<br />
inci ve kusursuz üretim ile buluşturarak, sanatın sonsuz ışığını<br />
sofralara yansıtıyor. Karaca X Chalayan koleksiyonunda yer alan<br />
tek kişilik Digital Pearl yemek takımı Hüseyin Çağlayan’ın sanat<br />
dehasını ve zarif dokunuşlarını ortaya koyuyor. Takımda yer alan<br />
parçaların iç içe geçerek oluşturduğu piramit görünümü sofralara<br />
fonksiyonelliğin yanı sıra geleceğin yansımalarını da taşıyor. Gerçek<br />
incinin hayat verdiği bu özel tasarım, sunumlarına sanatsal ayrıntılar<br />
eklemek isteyenlerin vazgeçilmezi olacak.<br />
NYX<br />
287
LA DOUBLEJ x LADURÉE<br />
ÖZEL KOLEKSİYONU<br />
BEYMEN HOME’DA<br />
12 parçadan oluşan özel koleksiyonda La DoubleJ’nin kurucusu ve kreatif direktörü<br />
J.J. Martin’in doğurganlık ve kutsal dişilik kavramından ilhamla tasarladığı desenler,<br />
Ladurée'nin dünyaca ünlü makaronlarının pembe ve fıstık yeşili tonlarıyla renkleniyor.<br />
Özel tasarım ince porselen çaydanlık ve fincanlardan oluşan zarif çay seti ve pamuklu mutfak<br />
önlüklerinin yer aldığı koleksiyonda, La DoubleJ'nin sevilen tatlı tabakları, yepyeni baskılarla<br />
buluşuyor. Kutsal dişiliğin evrensel sembolü hayat ağacı, yeniden doğuşu simgeleyen kelebek,<br />
yeni başlangıçları simgeleyen gül tomurcuklarıyla zenginleşen tatlı tabakları, ikili ya da altılı<br />
karışık set olarak satışa sunuluyor.<br />
NYX<br />
288
Sonbahar Sofraları<br />
Havaların soğumasıyla beraber<br />
evlerde çay-kahve sohbetleri başlıyor…<br />
Havaların soğumasıyla birlikte evlerde geçirilen<br />
vakitler de artıyor. Sonbaharın gelişi, uzayan gecelerin<br />
başlangıcı, derin çay-kahve sohbetlerini de beraberinde<br />
getiriyor. Madame Coco’nun Burnice 2’li Çay Fincan<br />
Takımı çay keyfinizi eşsiz bir deneyime dönüştürürken;<br />
Madame Coco Briellen 2’li Kahve Fincan Takımı iseTürk<br />
kahvesi sohbetlerinize eşlik etmek için sizleri bekliyor.<br />
Sade formu, uyumlu doğal renk geçişleriyle hem içinizi<br />
ısıtacak hem de en güzel anlarınıza eşlik edecek Bel<br />
Sidonia Silindirik Kupa ile kahve keyfiniz hiç bitmesin<br />
isteyeceksiniz.<br />
Evde Lezzetli Kahvenin Pratik Çözümü<br />
Makine kullanmadan her ocağa uyumlu Taşev<br />
Romano Moka Pot, lezzetli kahvelere eşlik<br />
ediyor. Estetik tasarımı , kolay kullanımı 3 ve 6<br />
fincan seçenekleriyle kahveseverlerin beğenisine<br />
sunulan Taşev Romano Moka Pot, küçük boyutu<br />
sayesinde de mutfağınızda size yer kazandırıyor.<br />
Arzum Kantintost Pro’yla zengin<br />
lezzetler çabucak hazır<br />
Arzum Kantintost Pro, zaman<br />
ayarlayıcı özelliği ile tost ve ızgara<br />
çeşitlerini başında beklemeden tam<br />
kıvamında pişiyor. Sağlıklı beslenmeye<br />
özen gösterenlere, fit görünümünü<br />
her zaman korumak isteyenlere 180<br />
derece açılabilen gövdesiyle barbekü<br />
keyfi yaşatan Arzum Kantintost Pro,<br />
köfte, tavuk ve balık gibi pek çok<br />
farklı lezzeti, 2000 watt’lık gücüyle<br />
çok kısa sürede pişirip servise hazır<br />
hale getiriyor. Tüm yiyecekleri<br />
en leziz halinde sofralara taşıyan<br />
Arzum Kantintost Pro, çizilmeye<br />
karşı dayanıklı ve sağlam alüminyum<br />
döküm plakaları ile aynı zamanda uzun<br />
ömürlü kullanım da sağlıyor. Zaman<br />
ayarlayıcısı ve 5 kademeli ısı ayar<br />
düğmesi sayesinde etkileyici sonuçlara<br />
ulaşılabilen Arzum Kantintost Pro,<br />
dik konumda muhafaza imkânı ile<br />
mutfaklarda fazla yer kaplamıyor.<br />
NYX<br />
289
Hayatı Kolaylaştıran<br />
Robot Süpürgeler<br />
ARZUM ROBOTEK<br />
Arzum’un yeni robot süpürgesi Robotek, GYRO<br />
teknolojisi sayesinde akıllı navigasyon ve geçici<br />
haritalama özelliği ile belli bir yol izleyerek<br />
temizliği yapar ve temizlenen yerlerden sadece<br />
bir kez geçerek işinizin çok daha kısa sürede<br />
tamamlanmasını sağlar.<br />
4 yıl garanti fırsatı ilk kez ve sadece<br />
Arzum’da!<br />
2000 PA yüksek emiş gücüne sahip motoru ile<br />
derinlemesine temizlik sunan Arzum Robotek, 110<br />
dakikaya kadar çalışma süresi ile tüm evi hiçbir kesintiye<br />
uğramadan temizlemenize yardımcı olur. Kaydı<br />
tamamlanan 3 yıl garantili tüm ürünlerde geçerli olan<br />
+1 yıllık ek garanti ile Türkiye’de bir ilk olan toplam 4 yıl<br />
garanti fırsatı ile sunulan Arzum Robotek, 65 desibel ses<br />
seviyesi ile sizi ve sevdiklerinizi rahatsız etmeden işini<br />
halleder.<br />
Yüksek engel aşma kabiliyetine sahip<br />
Arzum’un yeni robot süpürgesi Robotek’in temizlenebilir<br />
turbo başlığı, ucundaki fırçalar sayesinde halılarda<br />
derinlemesine temizlik sağlar. Hepa filtresi ise tozları<br />
ve alerjenleri robot içinde hapseder. Düşme sensörleri<br />
yardımıyla yükseklik farklılıklarını algılayan Arzum<br />
Robotek, 1.7 santime kadar engel aşma kabiliyeti ile<br />
hiçbir şeyin onu durdurmasına izin vermez. Ayrıca Türkçe<br />
uygulama ve bildirimler sayesinde kolay kontrol etmenizi<br />
sağlar.<br />
Fakir Hausgeräte Robert RS 770<br />
Fakir Hausgeräte’nin yeni Robert RS 770<br />
Robot Süpürgesi, yüksek emiş gücü, Türkçe<br />
akıllı ses teknolojisi, mobil aplikasyonu ve<br />
çoklu haritalama teknolojisini destekleyen<br />
akıllı lazer navigasyon sistemi ile evlerde<br />
kusursuz temizlik devrini başlatıyor.<br />
Rakipsiz Emiş Gücü ve Performans<br />
Robert RS 770 Robot Süpürge, 4.000PA’lık rakipsiz<br />
emiş gücü ve aynı anda hem süpürüp hem de<br />
silme özelliğiyle evin her köşesinde tam temizlik<br />
sağlıyor. Farklı zeminler için 4 farklı seviyede silme<br />
fonksiyonuyla çalışabilen RS 770, otomatik olarak<br />
halının tipini bile belirleyerek maksimum emiş gücüne<br />
geçebilecek kadar hassas bir performans sunuyor.<br />
120m 2 alanı tek seferde temizleyebilen Robert RS<br />
770’in çift döner fırçası ve 20 mm yüksekliğe kadar<br />
çıkabilen tekerlekleri ile engel tanımıyor ve tek bir<br />
toz zerresini dahi kaçırmıyor. Geniş toz haznesi ve<br />
150 dakika kullanım süresi Robert RS 770’i kusursuz<br />
kılıyor. Ayrıca elektronik su deposu özelliğiyle zemin<br />
tipine uygun 3 farklı seviyede su damlatma yaparak<br />
yüzeylere hiç zarar vermeden gerçekleştiriyor.<br />
NYX<br />
290
Robot Süpürgeler<br />
HOMEND ALEX<br />
Alex, köşeli tasarımı ile gelişmiş teknolojik özelliklerinin yanı sıra yetkili servis, satış sonrası<br />
destek hizmetleri ve Türkçe konuşuyor olmasıyla da bir ilke imza atarak fark yaratıyor..<br />
Benzersiz Köşeli Tasarım<br />
Mapping algoritması sayesinde temizleyeceği alanın<br />
haritasını çıkararak temizlik için en ideal rotayı<br />
oluşturan Alex, rampa çıkma kabiliyeti, zemin algılama<br />
teknolojisi ve kir sensörü sayesinde farklı zeminlere<br />
göre gücünü en verimli şekilde kullanıyor. Alex’in<br />
tasarımı da alışılmış yuvarlak robot süpürgelerden<br />
farklı. Köşeli tasarımı sayesinde, özellikle köşelerde<br />
kalan kör noktalarda bile tam temizlik sağlıyor.<br />
Üstelik yuvarlak robotlara göre yüzde 40 daha<br />
uzun fırçalarıyla zemin üzerinde daha geniş bir alanı<br />
temizleyerek zamanı da verimli kullanıyor.<br />
Temizlik sırasında kendi kendini şarj ediyor<br />
Temizlik esnasında şarjı azalınca kendi kendini şarj<br />
edebilme özelliğine de sahip olan Alex böylece, 90<br />
dakika boyunca gücünden ve performansından hiç<br />
bir şey kaybetmeden çalışabiliyor. 2.5 KPA Emiş<br />
Gücü ile temizlikte fark yaratırken, XL toz hanesi<br />
ve paspas yapabiliyor olmasıyla da kullanıcılarının<br />
hayatına önemli bir konfor sağlıyor. Akıllı algoritması<br />
ve kamerası ile görevini en verimli şekilde yerine<br />
getirebilmek için kendi yol haritasını belirleyebilen,<br />
ortam bilgisini anlık olarak yenileyen Alex, özellikle<br />
emekleyen çocuğa sahip aileler, alerjik bünyeye sahip<br />
olanlar ve evcil hayvan dostlarının tercihi olacak.<br />
Dyson’ın İlk Lazer Teknolojisine Sahip En Yeni Kablosuz<br />
Süpürge Teknolojileri İle Evlerde Derinlemesine Temizlik<br />
Dyson’ın Türkiye’de satışa sunduğu ve lazer<br />
teknolojisine sahip yeni nesil kablosuz süpürgeleri,<br />
Dyson V15 Detect ve V12 Detect Slim’le evlerde<br />
derinlemesine temizlik yapmak artık çok daha kolay.<br />
10 mikron kadar küçük gizli tozu görünür kılmak<br />
üzere tasarlanan ve emilen tozların bilimsel kanıtını<br />
sağlamak için akustik bir piezo sensörle donatılmış bu<br />
yepyeni Dyson teknolojileri, evlerde derinlemesine<br />
temizliğin anlamını yeniden tanımlıyor.<br />
NYX<br />
291
trend<br />
topic<br />
Twitter<br />
Günlüğü<br />
YURDAGÜL AYDIN<br />
yurdagul.aydin@nyxmag.com<br />
Merhaba<br />
Ülkenin gündemini takip edebileceğimiz en gerçek platform<br />
olan twitterdan son 3 ayın trend topiclerini sizin için<br />
listeledim.<br />
Güzel hashtaglerde buluşmak dileğiyle...<br />
Temmuz 2021<br />
1 Temmuz – #ZilletRaydanÇıktı<br />
2 Temmuz – #AşkMantıkİntikam<br />
3 Temmuz – #tosuncukdönüyor<br />
4 Temmuz – #GönlümüzüÇaldınReis<br />
5 Temmuz – #haberTÜRKdeğilsin<br />
6 Temmuz – #BahtOyunu<br />
7 Temmuz – #OrdumuzDenekDeğil<br />
8 Temmuz – #YaErdoğanOlmasaydı<br />
9 Temmuz – #ÖğrencilerimizDenekDeğil<br />
10 Temmuz – #BuYasaKabulEdilemez<br />
11 Temmuz – #Euro2020<br />
12 Temmuz – #SınırlarıKapat<br />
13 Temmuz – #SeniUnutmayacağızMaraşlı<br />
14 Temmuz – #15Temmuz<br />
15 Temmuz – #15Temmuztiyatrosu<br />
17 Temmuz – #StopTheRaid<br />
18 Temmuz – #ÖğrtmendenAKPyeOyYok<br />
19 Temmuz – #kurbanbayramı<br />
20 Temmuz – #EğitimFakülteleriKapansın<br />
21 Temmuz – #PSVvGS<br />
22 Temmuz – #ŞampiyonlarLigineLimitEkle<br />
23 Temmuz – #AşıKartıZulümdür<br />
24 Temmuz – #PCRBalonuPatladı<br />
25 Temmuz – #EcemYalnızDeğilsin<br />
26 Temmuz – #BuMisafirlikFazlaUzadı<br />
27 Temmuz – #GitmeVaktinizGeldi<br />
28 Temmuz – #Manavgat<br />
29 Temmuz – #TürkiyeYanıyor<br />
30 Temmuz – #memleketyanıyor<br />
31 Temmuz – #helpturkey<br />
16 Temmuz – #ZiyaSelçukİSTİFA<br />
NYX<br />
292
Ağustos 2021<br />
Twitter Günlüğü<br />
1 Ağustos – #helpturkey<br />
2 Ağustos – #BüyükOyunSahnede<br />
3 Ağustos – #tayyiperdoğanistifa<br />
4 Ağustos – #TermikSantrali<br />
5 Ağustos – #YeminOlsunReis<br />
6 Ağustos – #karabükyanıyor<br />
7 Ağustos – #ÇocukBenimKararBenim<br />
8 Ağustos – #edanuriçinadalet<br />
9 Ağustos – #YanmayanVilla<br />
10 Ağustos – #PkkYaktıSizSustunuz<br />
11 Ağustos – #CumhurbaşkanıGündemÖzel<br />
12 Ağustos – #bozkurtyokoldu<br />
13 Ağustos – #SelFelaketi<br />
14 Ağustos – #AhmetYıldızÖzürdile<br />
15 Ağustos – #şeriat<br />
17 Ağustos – #EvladınıAşıdanKoru<br />
18 Ağustos – #FileninSultanları<br />
19 Ağustos – #PcrDayatmasıDurdurulsun<br />
20 Ağustos – #deligibi<br />
21 Ağustos – #elektrikfaturası<br />
22 Ağustos – #polisiminyanındayım<br />
23 Ağustos – #FileninSultanları<br />
24 Ağustos – #haddinibildidemarslan<br />
25 Ağustos – #ykstercih2021<br />
26 Ağustos – #DersimYanıyor<br />
27 Ağustos – #Ronaldo<br />
28 Ağustos – #GüçlüTürkiye<br />
29 Ağustos – #30AğustosZaferBayramı<br />
30 Ağustos – #GalatasarayKirliDüzeneKarşı<br />
31 Ağustos – #FileninSultanları<br />
16 Ağustos – #Afganistan<br />
Eylül 2021<br />
1 Eylül - #bizimçocuklar<br />
2 Eylül - #YÖK1SeneEkSüre<br />
3 Eylül - #FileninSultanları<br />
4 Eylül - #yerlivemillisanayi<br />
5 Eylül - #okullaraçılıyor<br />
6 Eylül - #MebOnlineDevam<br />
7 Eylül - #NEDTUR<br />
8 Eylül - #MebTakvimiHemenAçıkla<br />
9 Eylül - #fahrettinkocaistifa<br />
10 Eylül - #bendenbukadar<br />
11Eylül - #GönülDağı<br />
12 Eylül - #tsvgs<br />
13 Eylül - #BJKMaçıTV8denYayınlansın<br />
14 Eylül - #AppleEvent<br />
15 Eylül - #KöleOlmayacağız<br />
16 Eylül - #GençlerErdoğanıİstiyor<br />
17 Eylül - #Yalancı<br />
18 Eylül - #sonyaz<br />
19 Eylül - #yargı<br />
20 Eylül - #DahaAdilBirDünyaMümkün<br />
21 Eylül - #AKPartiGiderseNeOlacak<br />
22 Eylül - #OnlineEgitimTalepEdiyoruz<br />
23 Eylül - #Mesut<br />
24 Eylül - #AksenerHalkTvde<br />
25 Eylül - #imkansız<br />
26 Eylül - #yargı<br />
27 Eylül - #RantaKarşıyız<br />
28 Eylül - #YurtsuzGeziZekalılar<br />
29 Eylül - #Biontech<br />
30 Eylül - #Kaymakam<br />
NYX<br />
293
hikayeler<br />
Düş Kapanı<br />
ŞENAY ÇARKÇI<br />
Limonka<br />
Üniversitenin ikinci yılı idi yanılmıyorsam. Bursa’da<br />
teyzemin yanında kalıyordum. Yapraklar sararmış ekim<br />
zamanı yaklaşmıştı. Teyzem emekli bir hukukçu, eniştem<br />
rütbeli subay emeklisi idi. Üç yıl önce kaybettik kendisini.<br />
Teyzem, benden dört yaş büyük kuzenim Nalan ile Bursa’da<br />
yaşıyordu. Nalan üniversitenin son senesindeydi. Biraz ite<br />
kaka okusa da nihayet iktisadi ilimlerden mezun olacaktı.<br />
Ben ise öğretmen olmak istiyordum.<br />
İstanbul’dan buruk, biraz hayal kırıklıkları ile gelmiştim<br />
buraya dün gibi hatırlıyorum. Bu arada ben Nisan. Annem,<br />
babam ve ağabeyimle İstanbul’da yaşıyoruz.<br />
Annemin küçük bir terzihanesi var babam ise öğretmen.<br />
Öğretmen Hikmet Bey… Hep örnek aldığım duruşu, fikirleri<br />
yoluma ışık olmuş canım babam.<br />
Abime gelince okulu bitirip iş hayatına atıldı. Hedefleri hep<br />
yüksek ve zamane hırsları vardı kısa sürede başardı da… Çok<br />
iyi kazanıyor. Günden güne değişiyor. İki ay önce ayrı bir<br />
eve çıktı. Kız arkadaşı ve çevresi oldukça burjuva ve biraz<br />
amaçsız, şımarık tipler. Babam bu oğlanı annen böyle yaptı<br />
der durur hala.<br />
Asıl ben size Limonka’dan bahsedecektim.<br />
O akşam hava kararmaya yakın eve gelmiştim. Teyzem<br />
mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Radyoda haberler<br />
Ankara ve İstanbul’daki olaylardan bahsediyordu. Herkes<br />
tedirgindi. Nalan vurdum duymaz bir tavırla “İçim sıkıldı.<br />
Çingeneler panayır kurmuş kalk gidelim. Biraz dolaşır<br />
geliriz, bu arada yemek hazır olur “demişti. Teyzem duymuş<br />
olacak ki mutfaktan seslendi: “Ne işiniz var orada ne idiği<br />
belirsiz insanlar arasında?” Nalan bu arada beni kapıya<br />
doğru çekiştirip duruyordu. Biraz yürüdükten sonra<br />
rengarenk ışıklarla bezeli, renkli balonlarla süslenmiş<br />
bir başka dünyanın içine girmiştik. Türlü salıncaklar,<br />
yemişçiler, şekerciler... Ateş püsküren adamlar, deniz<br />
kızları... Bir bilet parasına cennet… Hayallerin paha<br />
biçilmez bir illüzyonu gibiydi burası. Dönme dolaba<br />
binmeye karar verdik. Ben bilet almak için derme çatma bir<br />
kulübenin önünde sıradaydım. Yanaştım “İki bilet” dedim.<br />
İçeride biri kucağında, diğeri yanında iki kız çocuğu ile<br />
bir kadın sıkış tepiş bir halde oturuyordu. Çocuklardan<br />
büyüğü kadına dönerek eli ile 2 işareti yaptı. Kadın başını<br />
sallayarak bana koçandan iki bilet koparıp verdi. Kadının<br />
gözleri o loş kulübede güneşte yanan iki yeşil ayçiçeğini<br />
andırıyordu. Kafasında çiçekli bir tülbent, çok güzel bir<br />
kadındı. Yanındakiler de kızları olmalı idi zira ikisi de kadına<br />
benziyordu. Kızların biri üç dört gibi duruyor... Diğeri de<br />
ondan birkaç yaş büyük gibi. Teşekkür ettim, buruk bir<br />
tebessümle cevap verdi. Ben yaşlarda gibi duruyordu.<br />
Dönme dolapta yükseklere çıktıkça çevredeki her şey<br />
küçülüyordu. İnsanlar, çevredeki evler, sokak lambaları...<br />
Sonra gözüm aşağıda iyice küçülmüş olan kulübeye takıldı.<br />
Orada sıkışmış küçük hayatlara…<br />
Ertesi gün okul çıkışı ayaklarım beni panayıra getirmişti...<br />
Bilet kulübesine yöneldim. Kimse yoktu. Kulübenin<br />
arkasında iki kadın oturmuş çay içiyorlardı. “Merhaba”<br />
dedim. Dün gece kulübede bilet satan kadın sessiz öyle baktı<br />
yüzüme. Diğeri “Merhaba” dedi... “O sağır ve dilsizdir” dedi.<br />
“Bir şey mi vardı” diye sordu. “Hayır” dedim. “Selam vermek<br />
istedim”. Buyur etti yaşlı kadın “Henüz kalabalık yok bizimle<br />
bir çay iç”. “Olur” dedim, hemen boş bir iskemle bulup<br />
yanlarına sokuldum. Çimenlerin üzerine koydukları küçük<br />
piknik tüpünün üzerinde kaynayan mavi çaydanlıktan bana<br />
da doldurdular. Hal hatır derken laf lafı açtı. “Adı Limonka.<br />
Çocukluğunu bilirim” dedi kadın. “Aynı köylüyüz. Doğuştan<br />
böyle. Küçük yaşta ana babası başlık parasına babası<br />
yaşındaki bir adama verdiler...<br />
İki kızı var. Fukaralık hanım kızım naparsın...” Kadın<br />
sigarasından efkarlı ve derin bir nefes çekti... Konuşması<br />
değişikti, bir tür çingene şivesi vardı. “Siz de mi burada<br />
çalışıyorsunuz?” dedim. “Evet atlı karınca oğlumla benim...<br />
Çalışıyoruz işte oradan oraya… Yaz bitiyor, kış nafile” dedi.<br />
Biz konuşurken Limonka her şeyi anlıyormuş gibi bizi takip<br />
ediyor, arada gözleri dalıyordu. Ona dikkatlice baktım. Bir<br />
isim bir insana bu kadar mı uyardı…<br />
O itinasız ve bakımsız bir halde bile ışık saçıyordu sanki.<br />
Beyaz teni, yeşil limon rengi gözleri, kumral saçları… Çıplak<br />
ayakları pembe birer güvercin.<br />
NYX<br />
294
Yanımıza iki kızı elinden tutmuş geçenlerde bizim dönme<br />
dolaba binmemize yardımcı olan adam geldi. Kızların elinde<br />
birer horoz şekeri. Kızları bırakıp hiç konuşmadan dönme<br />
dolabın yanına gidip köşedeki tabureye adeta yığıldı.<br />
Yaşlı kadın “Kocası bu” dedi. “Neyi var? İyi görünmüyor.”diye<br />
sordum. “Hasta” dedi yaşlı kadın “İki böbreği de bitik… Çok<br />
hasta” Limonka ile göz göze geldik. Çok şey anlatmak ister<br />
gibi baktı bana…<br />
Eve dönerken onları aklımdan çıkaramadım. Neden<br />
geciktiğimi sordu teyzem “Biraz yürüdüm” dedim. Odama<br />
çekildim içimde bir huzursuzluk. Limonka ve iki kızının<br />
ahvali endişeye sebep oluyordu bende. İşte babamın kızı<br />
idim ben. Hiç kendi bacağımdan asılmadım, hiç benden kötü<br />
durumda olanları görüp halime şükretmedim ki. Babam ben<br />
beş yaşımda iken anlatmıştı deniz yıldızının hikayesini. Ben<br />
ilke edindim birine dokunmayı, bir şey katmayı, birilerine<br />
yaramayı, yaraları sarmayı... Hayat bundan ibaret değil miydi<br />
zaten? Hayat ne kadar adaletsiz diye düşündüm o gece.<br />
Aradan üç dört gün geçmişti. Okul çıkışı yağmur yağıyordu.<br />
“Bu yağmurda o çadırda ne yaparlar” diye geçirdim içimden.<br />
Hızlı adımlarla oraya yürümeye başladım. Bazı yerler<br />
toplanmış, kamyonlara yükleniyordu. Malum panayır<br />
kalkıyordu.<br />
Dönme dolabın orada bir kalabalık. Koştum ki Limonka’nın<br />
kocası yerde, kızlar başında ağlıyor. Limonka dizlerinin<br />
üzerine çökmüş, hareketsiz duruyordu. Yağmur hızlandı.<br />
Ben çocukları kucaklayıp aldım. Oradan birileri yerde yatan<br />
adamı alıp apar topar götürdüler. Sordum soruşturdum<br />
hangi hastane diye öğrenip Limonka ve kızlarla oraya gittik.<br />
Hastane koridorunda beklerken, doktor, ellerinden geleni<br />
yaptıklarını ama kurtaramadıklarını söyledi. Birkaç bir şey<br />
daha söyledi sanırım ama benim aklımda kalan bunlardı.<br />
Limonka sesiz çığlıklarla ağlıyordu. Ne gidecek bir yerleri<br />
nede paraları vardı. Onları orada öyle bırakamazdım. Alıp<br />
teyzemlere götürdüm. Makbule teyze açtı kapıyı. Odada<br />
yine klasik müzik. Onları görür görmez gözerini devirip,<br />
kaşlarını çatıp, Nisan bunlar kim diye sordu. Her ne kadar<br />
durumu anlatmaya çalışsam da dinlemedi “Bu çingeneleri<br />
evimde yatıramam” dedi bağırdı çağırdı...<br />
Onları bir pansiyona yerleştirmekten başka çarem<br />
kalmamıştı. Yan odayı da kendime tuttum… Çok yorucu<br />
bir gündü. Ertesi sabah erkenden kalktım. Onlar da<br />
uyanmışlardı. Beraberce pansiyonun kahvaltı bölümüne<br />
indik. Limonka ve Gülbahar çok üzgündü. Ufaklık olan<br />
bitenin pek farkında değildi. Gülbahar annesi ile kendi<br />
aralarında geliştirdikleri bazı hareketlerle anlaşıyordu.<br />
Annesi Gülbahar’a bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. “Annem<br />
gitmeliyiz diyor. İzmir’e büyük dayımın yanına. O bize sahip<br />
çıkarmış.”<br />
Pansiyonun kapısından Nalan’ın geldiğini gördüm. O da<br />
bizi gördü. Gelip yanıma oturdu. “Ne olur sen de başlama”<br />
dedim. “Aşk olsun ben seni merak ettim.” dedi. Bana destek<br />
olup onlar için bir şeyler yapmak istediğinden bahsetti.<br />
Uzun uzun konuştuk. Nalan’dan hiç ummazdım. Önce<br />
çocuklara üst baş aldık, sonra da birlikte onları İzmir’e<br />
götürdük.<br />
Düş Kapanı<br />
Limonka’nın abisi ve ailesi kendi halinde insanlardı. Bir<br />
gecekonduda yaşıyorlardı. Evlilik çağında da bir kızları vardı.<br />
Bizi çok iyi ağırladılar. Nalan’la bir karar aldığımızı açıkladık.<br />
Her ay çocukların eğitimi ve Limonka için bir miktar para<br />
gönderecektik. Bir adres aldık onlara ulaşabileceğimiz. Bir<br />
de telefon. İçim bir nebze de olsa rahatlamıştı..<br />
Gece en son otobüse yer bulduk. Bizi otobüse kadar<br />
geçirdiler. Gülbahar bana sarıldı ağlamaklı bir ses tonuyla<br />
“Nisan abla okuycam bir gün senin gibi biri olucam” dedi.<br />
Boğazım düğümlendi… Limonka sarıldı. Leyla bile beni<br />
öptü…<br />
Bu kadar kısa zamanda bir bağ oluşmuştu sanki aramızda.<br />
Otobüste uzun uzun düşündüm. Hayat herkese eşit<br />
imkanlar sunmuyordu. Kuralların ve ayrımcılığın canı<br />
cehenneme. Aslolan sevgi ve paylaşmaktı.<br />
Dönünce teyzemden eşyalarımı alıp pansiyona yerleştim.<br />
Babam da kararımı destekledi.<br />
Limonka’nın abisi ile irtibatımız hiç kesilmedi. Limonka<br />
yengesi ile fabrikada çalışmaya, Gülbahar da okula<br />
başlamıştı. Nalan, babam ve ben üç beş biriktirip<br />
gönderiyorduk onlara çorbada tuzumuz olsun diye.<br />
Yıllar geldi geçti öğretmenliğimin on üçüncü yılıydı sanırım.<br />
Sarıyer’de bir lisede görev yapıyordum. Ders çıkışı kantine<br />
inip bir çay almıştım. Bahçede ağacın altındaki banka<br />
oturdum. Bahar gelmiş, bahçedeki ağaçlar pembe pembe<br />
çiçekler açmıştı. Öğrencilerimden Özgür koşar adımlarla<br />
gelip “Hocam misafirleriniz var öğretmenler odasına mı<br />
alayım?” diye sordu. “Buraya gelebilirler” dedim.<br />
İki dakika sonra biri genç diğeri orta yaşlı iki kadın belirdi<br />
bahçede, hemen tanıdım Limonka ile Gülbahar’ı. Hiç<br />
değişmemişti Limonka. “Nisan ablamm” diye bir sarılışı vardı<br />
Gülbahar’ın… Göz yaşlarımı tutamadım. Nasıl büyümüş, ne<br />
güzel bir genç kız olmuştu. Uzun uzun konuştuk Limonka<br />
işaret dili eğitimi almış, artık biraz da olsa anlatabiliyor ve<br />
anlayabiliyordu. Bana teşekkür edip durdu. Ve beni hiç<br />
unutmadığını söyledi. Ne yapmıştım ki oysa...<br />
Gülbahar hukuk okuyordu. İkinci senesi idi. Ne güzel,<br />
ne gurur verici bir duyguydu bu… Çok aklı başında, çok<br />
güzel konuşuyordu. Leyla lise ikide okulu bırakıp kuaförde<br />
çalışmaya başlamış. İki ay önce de kendine bir dükkan<br />
açmıştı. Kendi gibi kuaför bir geçle evlenip İzmir’de kalmıştı.<br />
“İyiler” diyordu Gülbahar “Aşk evliliği onlarınki.”<br />
Arada hala görüşüyoruz. Gülbahar çok başarılı bir avukat<br />
oldu. Geçen hafta nişanlandı.<br />
Bu arada beni sorarsanız…<br />
Ben beş yıl süren bir evlikten sonra ayrıldım.<br />
Yolun başında iken nelere inanıyor insan, nelere bel bağlıyor.<br />
Değişiyor her şey zamanla. Değişmeyen tek şey sevgi…<br />
Yaşananlarsa bir yolculuk. İnsanın kendisine kendi özüne bir<br />
yolculuk….<br />
NYX<br />
295
Film/Dizi<br />
SINEMA PERDESINDE ARALIKSIZ DIZI KEYFI:<br />
“ARKASI ŞIMDI!”<br />
29 EYLÜL – 23 EKIM 2021<br />
Pera Film, pandemi ile online platformlara ve bilgisayar ekranlarına sıkışan izleme deneyimini yeniden sinema<br />
perdesine taşıyor. Aralıksız dizi gösterimlerinden oluşan Arkası Şimdi! başlıklı program, 29 Eylül - 23 Ekim<br />
tarihleri arasında Pera Müzesi’nde ücretsiz izlenebilir.<br />
Pera Müzesi Film ve Video Programları, dizilerden<br />
oluşan programı Arkası Şimdi! ile salon gösterimlerine geri<br />
dönüyor. İnternet yapımlarının giderek arttığı, büyük film<br />
festivallerinin dahi yarışma bölümleri oluşturduğu bir format<br />
olarak diziler, son yıllarda birçok önemli yönetmenin de<br />
filmografisine girmeye başladı. İlki 2019’da gerçekleştirilen<br />
Arkası Şimdi!’nin ikinci programında, Avustralya ve ABD’den,<br />
yapım yılı 2014’ten 2018’e yayılan beş dizi izleyicilerle<br />
buluşuyor.<br />
Aile ve birey mercek altında<br />
Stand-up gösterileri Nanette ve Douglas ile tanınan<br />
Avustralyalı komedyen Hannah Gadsby, Hannah Gadsby'nin<br />
OZ’u adlı yapımda, ülkesinin ulusal kimliğini keşfe çıkıyor.<br />
Keskin zekâsı ve her şeyin derinine inme arzusuyla kıtanın<br />
dört bir yanını dolaşan Gadsby, bu sürecin sonunda<br />
Avustralya kimliğine dair bilinen her şeyi baştan tanımlıyor.<br />
Ödüllü filmi 52 Salı ile çok konuşulan Sophie Hyde’ın<br />
imzasını taşıyan Lanet Adelaide, Güney Avustralya’nın<br />
Adelaide şehrinde yeniden bir araya gelen bir ailenin<br />
hikâyesini anlatıyor. Annelerinin evi satacağını öğrenen aile<br />
mensuplarının, birliktelik duygularını kaybederek kaosun<br />
içine sürüklenmesini konu alan dizi, geçmişle yüzleşme<br />
halindeki altı karakterin bakış açısından anlatılıyor.<br />
Karşınızda, Desmondo Ray! karanlık bir dünyada aşkı<br />
arayan tuhaf bir adamın hikayesini konu alıyor. Aşkın en<br />
beklenmedik yerden çıkabileceğini, karanlık ve kasvetli<br />
bir dünyada dahi kalbin her zaman yıldızları takip etmesi<br />
gerektiğini gösteren animasyon dizinin yönetmenliğini Steve<br />
Baker üstleniyor.<br />
Kadın sinemacılardan dizi skeçler<br />
Yönetmen Shaina Feinberg, kadınlar ve kuirlerden oluşan bir<br />
arkadaş grubunu odağına alan Dinette dizisinde, gerçekleri<br />
sakınmadan söyleyen bir oyuncu kadrosuyla kırılgan<br />
maskülinite ve patriyarka konularını skeçler halinde işliyor.<br />
Sarah Silverman'ın yapımcılığını üstlendiği Lütfen Anla Beni<br />
ise her bölümde birbiriyle taban tabana zıt iki komedyeni<br />
gerçek bir terapist ile karşı karşıya getiriyor. Terapist seansı<br />
yürütmeye çalışırken iki sevgili ya da kardeşi canlandıran<br />
komedyenler bu kurgulanmış ilişkinin çılgınlığını gözler<br />
önüne seriyor. Böylece izleyiciyle kurgusal bir ekran ortaklığı<br />
oluşturuluyor.<br />
Bu program kapsamındaki gösterimler ücretsizdir. Rezervasyon<br />
alınmamaktadır. Yasal düzenlemeler uyarınca aksi belirtilmediği<br />
sürece tüm gösterimler 18+ uygulamasına tabidir.<br />
NYX<br />
296
Kültür - Sanat<br />
Kitap/Sergi<br />
GERIYE DÖNÜP BAKTIĞIMDA /<br />
WHEN I LOOK BACK<br />
ÖZLEM TUNA<br />
Geriye Dönüp Baktığımda; Özlem Tuna’nın, yirmi beş yılı<br />
geride bıraktığı tasarım yolculuğunda;<br />
- Yaptıklarını ve yapamadıklarını görmek,<br />
- Başarı ve başarısızlıklarını fark etmek,<br />
- Dünya yapıp ettiklerimiz ile değişirken tasarladıkları<br />
ve ürettikleri ile içinden geçtiği dönüşümü anlamaya<br />
çalışmak ve bunları sakince yazıya dökmek için cesaretini<br />
toplamaya başlamasıyla ortaya çıktı.<br />
Kitap aynı zamanda, bir tasarımcının hayatının kırılma noktalarına, tasarım süreçlerindeki karar eşiklerine,<br />
sürdürülebilirlik noktasındaki zorlu anlara da tanıklık ediyor.<br />
Kitabın Özlem Tuna’dan sonraki ikinci kahramanı kadim İstanbul şehri denebilir. Onu tasarımlarında her<br />
zaman besleyen bu şehre bir teşekkür bir bakıma bu kitap. Önceleri Tarihi Yarımada’da, şimdilerde Mimar<br />
Sinan’ın en zarif yapılarından biri olan Kılıç Ali Paşa Camii, Tophane-i Amire, İtalyan Lisesi, Venedik sarayı<br />
gibi tarihi yapıların bulunduğu bir başka açık hava müzesinin yanı başında üretimlerine devam ediyor. Kitapta<br />
tasarıma dönüşüp son tüketiciye ulaşan ürünler kadar değerli fotoğraf sanatçıları Ahmet Görsev, Erdoğan<br />
Altındiş, Serhat Özşen, Serdar Şamlı, Olcay Tuna ve Sibel Kutlusoy’un İstanbul kareleri hafızanıza kazınacak.<br />
Kitap satış noktaları: Özlem Tuna, Patika Kitabevi Nişantaşı, Four Seasons Bosphorus Gift Shop<br />
Geriye Dönüp Baktığımda / When I Look Back: 330 TL<br />
G&G SANAT MERKEZİ İLK SERGİSİNİ DEVRİM ERBİL İLE AÇIYOR!<br />
İlk açılış sergisini, Türk resminin en önemli temsilcilerinden olan Devrim Erbil’in ‘Çeşitlemeler’ sergisi ile<br />
yapacak olan G&G Sanat Merkezi'nde, sanatseverler, sanatçının çeşitli dönemlerine ait pentür, baskı ve halı<br />
eserlerinden oluşan geniş bir seçkiyi izleyecekler.<br />
Anadolu yakasında Çiftehavuzlar’ da Beyaz Köşk’ de açılacak G&G Sanat Merkezi, yıl boyunca sergiler,<br />
seminerler, workshoplar, söyleşiler ve kurslarla sanatseverlere ve genç yeteneklere kapılarını açacak.<br />
Merkez, Türk ve dünya sanatının önemli isimleri ile gerçekleştirilecek sergilerin yanısıra, resim, seramik,<br />
gravür atölyeleri ile birlikte sanatseverlerin hizmetine açılmış olacak. Bünyesinde nitelikli eserleri<br />
barındıracak ve bunları sanatseverlere ulaştıracak.<br />
Küratörlüğünü Ressam Ahmet Özel’in yaptığı, G&G Sanat Merkezi’nde düzenlenen Devrim Erbil’ in<br />
“ÇEŞİTLEMELER” sergisi 2 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında hergün 11:00 -18:00 saatleri arasında<br />
ziyaret edilebilir.<br />
NYX<br />
297
Sonbahar<br />
2021<br />
Görünümleri<br />
NYX<br />
298
CHLOE / BEYMEN<br />
NYX<br />
299
V2K Designers Zimmermann<br />
NYX<br />
300
Moda<br />
V2K Designers Zimmermann<br />
NYX<br />
301
BALENCIAGA / BEYMEN<br />
NYX<br />
302
Moda<br />
BALENCIAGA / BEYMEN<br />
NYX<br />
303
V2K Designers Yuzefi<br />
NYX<br />
304
V2K Designers Christopher Esber<br />
NYX<br />
305
MARNI / BEYMEN<br />
NYX<br />
306
Moda<br />
CULT GAIA / BEYMEN<br />
NYX<br />
307
NYX<br />
308<br />
V2K Designers Area Nyc
Moda<br />
V2K Designers Area Nyc<br />
NYX<br />
309
V2K Designers Area Nyc<br />
NYX<br />
310
Moda<br />
V2K Designers Area Nyc<br />
NYX<br />
311
V2K Designers Jonathan Simkhai<br />
NYX<br />
312
Moda<br />
V2K Designers Thom Browne<br />
NYX<br />
313
NYX<br />
314