Sie wollen auch ein ePaper? Erhöhen Sie die Reichweite Ihrer Titel.
YUMPU macht aus Druck-PDFs automatisch weboptimierte ePaper, die Google liebt.
© BMDW / Christian Lendl<br />
Wir sagen JA<br />
Ekonomi Bakanı<br />
Margarete Schramböck:<br />
''Yeni<br />
Mesleklere<br />
Çok Büyük<br />
Talep Var''<br />
zu<br />
SAYFA 6 SAYFA 7<br />
ÖSTERREICH<br />
Bozkurt ve Rabia<br />
İşareti Yapanlara<br />
4 Bin Euro<br />
Ceza Verilecek<br />
Kolumne von<br />
Mag. Dr. TARIK METE<br />
Populismus um<br />
jeden Preis<br />
SEITE 7<br />
UNABHÄNGIGE MONATLICHE ZEITUNG FÜR WIRTSCHAFT, INTEGRATION UND BILDUNG<br />
<strong>HABER</strong><br />
VRUP<br />
A A<br />
<strong>AVRUPA</strong>’NIN AYLIK BAĞIMSIZ EKONOMİ, ENTEGRASYON VE EĞİTİM GAZETESİ<br />
SAYI: 78 EKİM <strong>2018</strong> - AUSGABE: 78 <strong>OKTOBER</strong> <strong>2018</strong> Österreichische Post AG - MZ 11Z038817M - Mehmet Inak - Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
R<br />
E<br />
C H<br />
www.europa-journal.net<br />
I<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
PROF. DR. MUSTAFA ÇAKIR:<br />
Okul korkusunu<br />
yenelim,<br />
kendimize<br />
gelelim<br />
SAYFA 2<br />
Avusturya Anayasa Mahkemesi<br />
Kesin Kararını Ne Zaman Verecek?<br />
ÇİFTE VATANDAŞ<br />
TÜRKLERDE<br />
GERGİN BEKLE YİŞ<br />
Viyana'da 40 Türkün Avusturya vatandaşlıkları<br />
aynı anda Türk vatandaşı<br />
da oldukları gerekçesiyle iptal<br />
edildi. Bu bireyler konuyu Anayasa<br />
Mahkemesi'ne taşıdı ve buradan<br />
şimdilik iyi haber geldi. Mahkeme<br />
vatandaşlıktan çıkarılmayı, mahkeme<br />
süreci kesin tamamlanana<br />
kadar durdurmaya karar verdi, bu<br />
ara karar Türkler için umut oldu.<br />
Süreç Devam Ediyor<br />
Vatandaşlıktan çıkarılma durumunda<br />
Türk kökenliler, işlerini<br />
kaybetmekten ülkeden gönderilmeye<br />
kadar birçok ciddi problemle<br />
karşı karşıya kalabilir. Bunu engellemek<br />
adına Viyana'dan avukat<br />
Kâzım Yılmaz birçok Türk kökenli<br />
vatandaşın müvekkilliğini yapıyor<br />
ve olayı Anayasa Mahkemesi'ne<br />
taşıyarak önemli bir adım attı. Yılmaz<br />
Anayasa Mahkemesi kararının<br />
niteliğinin çok önemli olduğunu,<br />
bu kararın bireysel davalar için<br />
değil tüm davalar üzerinde olumlu<br />
etkisi olmasını umduğunu açıkladı.<br />
Resmi Makamlar Ne Düşünüyor?<br />
Avusturya’da onbinlerce Türk, ülke<br />
vatandaşlığından çıkarılma riski ile<br />
karşı karşıya. Yasal olarak, ''Avusturya<br />
vatandaşı olduktan sonra<br />
başka bir ülke vatandaşlığına geçenler,<br />
vatandaşlığını kaybeder''<br />
maddesinden yola çıkan makamlar,<br />
şüpheli durumlarda bireylerden<br />
başka ülke vatandaşı olmadıklarını<br />
kanıtlamalarını istiyor. Burada<br />
Nüfus Kayıt Örneği (Personenstandsregisterauszug)<br />
gibi bir belge<br />
sunulabilir. Viyana Belediyesi Vatandaşlık<br />
Hizmetleri Bölümü yetkilileri,<br />
durumunu kanıtlayamayacak<br />
birçok kişinin vatandaşlıktan çıkarılacağını<br />
tahmin ediyor.<br />
Salzburg’dan Kötü Haber<br />
Salzburglu bir Türk, Valiliğin 'Vatandaşlığınız<br />
iptal edildi' kararını Yüksek<br />
İdare Mahkemesine taşıdı,<br />
ama mahkeme kişinin Türk vatandaşı<br />
olmadığını kanıtlayamadığı ve<br />
sızdırılan ‘Türk Seçmen Listesinde’<br />
ismi olduğu gerekçesiyle yaptığı<br />
itirazı reddetti. Ayrıca şahsın pasaportuna<br />
da el konuldu. Bu kararın<br />
Türkler açısından sancılı bir süreci<br />
başlatabileceği öngörülüyor.<br />
Türkler Tedirgin!<br />
Durumu araştırılan ve Avusturya<br />
dışında başka ülke vatandaşlığı<br />
olmadığını kanıtlamaları istenen<br />
Türkler tedirgin. Bu bireyler endişeyle<br />
2019’un ilkbaharında çıkacak<br />
olan Anayasa Mahkemesi kesin kararını<br />
bekliyor. Bu süreçten onbinlerce<br />
Türk olumsuz etkilenebilir.<br />
Von<br />
DAESH/ISID<br />
versklavte<br />
Jesidin Nadia<br />
Murad<br />
bekommt<br />
den Friedensnobelpreis<br />
SEITE 6<br />
Melike İNCE<br />
Nörobiyolog ve Temel Psikoterapi<br />
Eğitimi Mezunu<br />
Savaşmak ya da<br />
Kaçmak Arasında<br />
Sıkışıp Kalmayın...<br />
Ruhsal Travma<br />
ve Etkileri<br />
SAYFA 5
EKİM <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 2<br />
Geçtiğimiz ay yeni eğitim öğretim yılı<br />
başlarken çocukların okul başarısı,<br />
Türkçe ve Türk Kültürü Dersi ve velilerin<br />
okul aile birliği toplantılarına<br />
katılımları üzerinde durulmuştu. Bu<br />
yazıda ise çocukların okul başladıktan<br />
sonraki uyum süreçleri ve okulda bir<br />
sorun yaşadıkları zaman başvurduğu<br />
yöntemler üzerinde durmak istiyorum.<br />
Okulların uzun bir tatil sonrası açılması<br />
ile havaların soğumaya başlaması<br />
aynı zaman dilimine denk geliyor. Dolayısı<br />
ile çocuklar yaz alışkanlıklarını<br />
terk etmek istemediği ve kıyafet seçimine<br />
dikkat etmediği zaman üşütüp<br />
rahatsız olabiliyorlar. Buna ilave olarak<br />
çocukların değişen beslenme rejimleri,<br />
uyku düzenleri de beklenmedik<br />
sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına<br />
ve çocukların sıkça “başım ağrıyor,<br />
midem bulanıyor” gibi şikâyetleri<br />
artıyor. Bu şikâyetler gerçek olduğu<br />
kadar, bir dizi psikolojik rahatsızlıkların<br />
da habercisi olabilir.<br />
Okula sorun çıkarmadan severek,<br />
isteyerek giden çocuklar; günün birinde<br />
okula gitme konusunda isteksiz<br />
davranmaya başlıyorsa, durumlarını<br />
takip etmekte fayda var. Çocuklar<br />
sıkça “Başım ağrıyor; midem bulanıyor”<br />
diyorsa, öne sürülen şikâyetlerin<br />
ardında biyolojik rahatsızlık olabileceği<br />
gibi yaşam tarzından kaynaklanan,<br />
değişime adapte olamamaktan<br />
kaynaklanan durumlar da olabilir.<br />
Çocuğun şikâyetleri biyolojik ise doktora<br />
götürür, alacağınız öneri ve ilaçlarla<br />
rutine dönebilirsiniz. Rahatsızlığın<br />
biyolojik değil de psikolojik<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
nedenleri varsa, çocuğun ve birlikte<br />
yaşadığı ailenin yaşam biçiminin de<br />
gözden geçirilmesi gerekir. Örneğin<br />
uzun tatil nedeniyle uyku düzeni bozulan<br />
çocukların yeni döneme uyum<br />
sağlaması zaman alabilir. Dolayısı ile<br />
geç vakitlere kadar televizyon veya<br />
film izleyen, bilgisayar oyunu ile meşgul<br />
olan çocukların derin uykuya geçmesi<br />
ve olması gerekene göre daha<br />
az uyku uyuması sabah uyanamama,<br />
yataktan kalkınca da bedensel şikâyetlerle<br />
kendisini belli eder. Okula<br />
geç gitmeler veya aralıklı devamsızlıklar<br />
çocuğun okuldan ve derslerden<br />
geri kalmasına neden olur. Okula gitmediği<br />
gün derslerde işlenen konuları<br />
öğrenemez, verilen ödevi yapamaz.<br />
Ertesi günü yeniden okula giderken<br />
veya gitmesi istendiğinde, bir önceki<br />
geceden kalan uykusuzluk ve buna<br />
bağlı iştahsızlıkla kahvaltı yapamaz;<br />
sorumluluklarını yerine getirememiş<br />
olmanın verdiği rahatsızlık, okula<br />
gitme baskısı ile birleşince baş ağrısı,<br />
mide bulantısı veya bununla ilgili<br />
biyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar<br />
görülmeye başlanır. Çocuklar zamanla<br />
okula daha fazla devamsızlık yapmaya<br />
başlar. Her yeni devamsızlık,<br />
geçmişin biriktirdiği ve geleceğin yeni<br />
ilaveler yaptığı endişelerin, baskısının<br />
artmasına, psikolojik kaygı eşiğinin<br />
yükselmesine ve okul korkusu denen<br />
psikolojik rahatsızlığın ortaya çıkmasına<br />
neden olur. Yetişkin yaşlarda<br />
okula gidiyorum diye evden çıkan çocuğun,<br />
vaktini okulda değil de okul<br />
dışında geçirdiği durumlar görülmeye<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
başlanır. Bu aşama kritik olup, çocuğun<br />
rehber öğretmenlerden veya<br />
çocuk psikoloğundan alınacak destek<br />
ile tedavi edilmesi gerekir.<br />
Okul korkusu ilkokula yeni başlayan<br />
küçük çocuklarda daha belirgin<br />
şekilde görünür. Çocuk annesinden<br />
ayrılmak istemez. Bu durum aile<br />
bireylerinin birbirine olan duygusal<br />
bağlarının güçlü olduğu zaman,<br />
dışarıdaki hayatın güven vermediği<br />
algısının oluşmasına bağlanır. Sorun,<br />
kısa sürede kronikleşmeden sevgi<br />
ve şevkatle aşılabilir.<br />
İleri yaşlardaki çocuk ve gençlerde<br />
ortaya çıkan okul korkusu ise okula<br />
yeni başlayan çocukların durumuna<br />
göre daha kritik bir süreçtir. Erken<br />
müdahale ve tedavi şarttır.<br />
Çocuklar, okula gitmek istememeye<br />
başladığında, gerekçe olarak; öğretmeninden<br />
korktuğunu, arkadaşlarının<br />
kendisini rahatsız ettiğini, okulda<br />
kendisine kötü davrandığını söyleyebilir.<br />
Hele yurt dışında yaşayan bir<br />
öğrenci bu durumu yabancı düşmanlığı<br />
ve ırkçılık gibi gerekçelerle de<br />
ilişkilendirerek anlatabilir.<br />
Akranları tarafından başarısız olduğu<br />
için veya farklı giyim tarzı nedeniyle<br />
alay edilme, ötekileştirilme gibi<br />
durumlar da yaşanır. Bu durumların<br />
nedeni yukarıda anlatılan nedenlerden<br />
dolayı ortaya çıkan olumsuzluklar<br />
olabildiği gibi, değişik özellikleri ile<br />
farkındalık yaratan çocuklar arasında<br />
da görülebilir. Değişik özellikleri ile<br />
farkındalık yaratan başarılı çocuklar,<br />
okulda ötekileştirilmeye başladığında<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR<br />
mcakir@anadolu.edu.tr<br />
Okul korkusunu yenelim, kendimize gelelim<br />
da duruma müdahale edilmesi gerekir.<br />
Bunun adı çocuk ve ergen psikolojisinde<br />
“akran baskısı” olarak<br />
tanımlanmaktadır. Bu durumlarda<br />
çocuk evde kalmayı okula gitmeye<br />
tercih eder. Evde kalan çocuğun üzerindeki<br />
olumsuz baskının kalkması<br />
nedeniyle, okula gitmesini engelleyen<br />
rahatsızlık da kısa sürede geçer;<br />
hayat rutin akışına döner.<br />
Gerek okul korkusunun yenilmesi, gerekse<br />
akran baskısının bertaraf edilebilmesi<br />
için her ana babanın çocuklarının<br />
eğitim öğretim sürecini takip<br />
etmesi, okul aile birliği çalışmalarına<br />
etkin olarak katılması, biyolojik rahatsızlıklarda<br />
doktora danıştığı gibi psikolojik<br />
rahatsızlıklarda da okullardaki<br />
rehber öğretmenlere, ruh sağlığı uzmanlarına<br />
yönlendirilmesinde yarar<br />
vardır.<br />
Bu sorunların yaşandığı ailelerde de<br />
aile içi iletişim bozulabilir. Çocuk<br />
kadar, ailenin de yaşam biçimini gözden<br />
geçirmesi ve hatta tedavi edilmesi<br />
gerekir. Avrupa ülkelerinde<br />
yaşanan okul-aile-çocuk ilişkilerindeki<br />
sorunların önemli bir kısmı, yabancı<br />
olmanın, farklı dil konuşmanın veya<br />
dini inanç farklığından değil; yukarıda<br />
anlatılan nedenlerden kaynaklanmaktadır.<br />
Gelecekte “keşke” dememek için, iş<br />
işten geçmeden, gerekli tedbirleri<br />
bugünden almayı ihmal etmeyin.<br />
Özellikle çocuklarınıza, onların okul<br />
dışı hayatlarını sosyal çevresi, kitle<br />
iletişim araçlarının etkin şekilde<br />
yönlendirdiğini unutmadan, geleceğe<br />
uzanan yolun da geçmişten günümüze<br />
gelen değerlerimizle bağlantılı<br />
olduğunu anlatın; sorun yaşıyorsanız,<br />
aile içi ilişkilerinizi ve yaşam biçiminizi<br />
gözden geçirin; köklerinize arkanızı<br />
dönmeyin. Moderniteyi yok saymadan,<br />
onun gereklerini yerine getirerek<br />
yaşayın; çocuklarınızın hayatın<br />
gerektirdiği en iyi eğitimi almasına<br />
çalışın; dünyayı daha fazla öğrenmek,<br />
insanları daha iyi anlamak ve çevreyle<br />
sağlıklı iletişim kurarak başarılı olmak<br />
için mutlaka yabancı dil öğrenmeye<br />
gayret edin. Dış dünya ile iletişimi<br />
kesmeyin; hayatı paylaşmak için yeni<br />
arkadaşlar edinin. Her şeye rağmen<br />
evinize döndüğünüz zaman sizi dış<br />
dünyadaki fırtınalardan koruyacak,<br />
sığınacak güvenli bir limanınız olsun.<br />
O limanda, geleneksel aile hayatınızda<br />
yerel değerlerinizi muhafaza<br />
edebilen yaşam biçiminin utanılacak<br />
bir durum olmadığına, aksine özel<br />
olduğuna, sizi bu değerlerin özel<br />
kıldığına öncelikle siz inanın, ardından<br />
sahip olduğunuz yaşam biçiminiz,<br />
bilgi birikiminiz ve özgüveniniz ile<br />
çevreye örnek olun.<br />
Her neye inanıyorsanız inanın, iyilik<br />
ve güzellikler sizinle ve sizi sevenlerle<br />
yoldaş olsun.<br />
7€<br />
Hızlı Havale*<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
* Bireysel müşterilerin DenizBank AG şubelerinden, DenizBank A.Ş., İş Bankası ve Halk Bankası’na yaptıkları 200 Euro’ya kadar olan havaleleri için bir sonraki değişikliğe kadar geçerli ücret.<br />
Müşteri Hizmetleri 0800 88 66 00, www.denizbank.at<br />
Entgeltliche Einschaltung
3 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EKİM <strong>2018</strong><br />
Avusturya Özgürlük Partili (FPÖ)<br />
İçişleri Bakanı Herbert Kickl bakanlığını<br />
yeniden yapılandırıyor.<br />
2019 yılı ile birlikte bakanlığa yeni<br />
bir bölüm açılıyor: Yabancılar Dairesi.<br />
Göç ile ilgili tüm meseleler<br />
artık bu dairede çözülecek. Sınır<br />
güvenliğinden, yabancılar polisine,<br />
mülteci bakımından onları<br />
geri göndermeye ve aile birleşimi,<br />
Kırmızı-Beyaz-Kırmızı Kart ve vatandaşlık<br />
işlerine kadar tüm konular<br />
bu bölümde toplanıyor.<br />
Kickl: ‘Gerekli personel diğer<br />
bölümlerden geliyor’<br />
Bakan Kickl endişeleri gidermek<br />
için, ''Yapılacak yapısal reformda<br />
yeni çalışanlara ihtiyaç olmayacak<br />
ve diğer yönetim pozisyonlarında<br />
değişiklik yapılmayacak. Bakanlığın<br />
farklı bölümlerinden alınacak<br />
mevcut personelle bu yeni bölüm<br />
oluşturulacak. Gerekli işlemlerin<br />
Avusturya İçişleri<br />
Bakanlığına Yeni Bir Bölüm:<br />
Yabancılar Dairesi<br />
Bölüm V olarak adlandırılacak yeni daire; sınır güvenliği ve kontrolü,<br />
oturum izni, yabancılar polisi, mülteci taleplerinin incelenmesi,<br />
mültecilerin bakımı, geri gönderilmesi, Kırmızı-Beyaz-Kırmızı Kart,<br />
vatandaşlık ve aile birleşimi alanlarını bünyesinde toplayacak<br />
gelecek yılın başına kadar bitirilebilmesi<br />
için olabildiğince hızlı şekilde<br />
bölüm yöneticisi seçilecek.''<br />
Yeniden yapılanmanın hedefi, birbirine<br />
yakın alanların göç bölümüne<br />
bağlanmasıdır. Bölüm V<br />
olarak adlandırılacak bu alan, öncelikle<br />
sınır güvenliği ve kontrolü,<br />
oturum izni, yabancılar polisi,<br />
mülteci taleplerinin incelenmesi,<br />
mültecilerin bakımı, geri gönderme,<br />
Kırmızı-Beyaz-Kırmızı Kart,<br />
vatandaşlık ve aile birleşimi konularından<br />
sorumlu olacak. Federal<br />
Yabancılar ve Göç Dairesi ile sıkı<br />
bir şekilde birlikte çalışılacak.<br />
Yeniden yapılanma, 2014’te Federal<br />
Yabancılar ve Mülteci Dairesinin<br />
oluşturulmasıyla olan yapı<br />
değişikliğinin devamının gelmesi<br />
gerekliliğine ve 2015’te farklı daireleri<br />
yeni sorunlarla karşılaştıran<br />
ve kimsenin bu kadarını beklemediği<br />
göç krizine dayandırılıyor.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Sistem ve Düzen Oluşturma<br />
Bakan Kickl: ''Göçmen krizinin<br />
yaşandığı dönemde devlet yalnız<br />
sınırlarına kadar zorlanmakla kalmadı,<br />
aynı zamanda sınırlarındaki<br />
kontrolü de kaybetti. Avusturyalılar<br />
da az daha bu kontrol kaybının<br />
sert sonuçlarını yaşayacaktı ve bu<br />
da onların devlet kurumlarına<br />
olan güven duygusunda kayba yol<br />
açacaktı. Biz bu yeniden yapılandırma<br />
ile halkın güvenini yavaş<br />
yavaş geri kazanmayı, bu meseleye<br />
sistem ve düzen getirmeyi<br />
amaçlıyoruz.''<br />
2015 ve 2016 yıllarında yaşanan<br />
güvensizlik ve tedirginlik yalnız<br />
halkı değil, devlet memurlarını da<br />
etkilemişti. Bu da derin bir analiz<br />
yapmanın çıkış noktası oldu. Azalan<br />
mülteci başvuruları, gerekli<br />
reform ve yenilikleri, krize dayanıklı<br />
bir hale getirme fırsatı olarak<br />
değerlendirilecek.<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Innenminister Herbert Kickl und der Direktor des Bundesamtes für Fremdenwesen und Asyl (BFA),<br />
Wolfgang Taucher, präsentierten eine umfangreiche Neustrukturierung des Asyl- und Fremdenwesens<br />
Kickl: Ab Jänner 2019 neue<br />
Sektion V Fremdenwesen<br />
Innenminister Herbert Kickl und<br />
der Direktor des Bundesamtes<br />
für Fremdenwesen und Asyl<br />
(BFA), Wolfgang Taucher, präsentierten<br />
eine umfangreiche<br />
Neustrukturierung des Asyl- und<br />
Fremdenwesens im Innenministerium.<br />
Kickl: "Ab Jänner 2019 wird der<br />
gesamte Bereich des Asyl- und<br />
Fremdenwesens in der neuen<br />
Sektion V 'Fremdenwesen' zusammengefasst<br />
werden. Damit<br />
werden zukünftig die vorhandenen<br />
Ressourcen und auch das<br />
vorhandene Know-how im Bereich<br />
Asyl- und Fremdenwesen in<br />
einer Sektion gebündelt werden"<br />
Ziele der neuen Sektion V<br />
Das umfassende Ziel sei eine<br />
Bündelung von Ressourcen und<br />
Prozessen von Grenzschutz und<br />
Fremdenpolizei über Asyl,<br />
Grundversorgung, Aufenthaltswesen<br />
und Staatsbürgerschaft<br />
bis hin zur Rückkehr.<br />
BFA-Direktor Wolfgang Taucher:<br />
"Die neue Sektion V 'Fremdenwesen'<br />
wird das BFA in ihrer<br />
Arbeit unterstützen und servicieren.<br />
Asylverfahren sollen zukünftig<br />
nicht länger als sechs<br />
Monate dauern, Schnell-Verfahren<br />
könnten bereits in zwei<br />
bis vier Wochen behandelt<br />
werden."<br />
© BMI / Eugénie Berger
EKİM <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 4<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Özgür ve korkusuz insan kimdir?<br />
„Kendi kişiliğine bütünüyle hakim olan;<br />
Yoksulluktan, ölümden,<br />
zincirden hiç korkmayan,<br />
Heyecanlarına karşı gelen,<br />
Şan ve şöhreti hiçe sayan,<br />
Kendi kendine yetip de<br />
başkasından hiçbir şey beklemeyen,<br />
Takıntısız bir küre gibi pürüzsüz,<br />
Talihe karşı pervasız,<br />
Akıllı ve yapayalnız olan insandır.”<br />
Horatius<br />
İnsan fıtratından gelenleri, sonradan<br />
öğrendikleriyle yoğurup, alışkanlıklarıyla<br />
harmanlayıp inandığı değerlerle<br />
taçlandırınca kişiliği ve hayat tarzı oluşur…<br />
Korku da diğer duygular gibi insan<br />
fıtratına yerleştirilmiş bir duygudur<br />
ve tarihi insanoğlu kadar eskidir.<br />
İnsan en çok kaybetmekten korkar:<br />
Belkıs korkudan direndi en başında<br />
Hz. Süleyman´a ve aynı zamanda<br />
imana; ne tahtını, ne şöhretini kaybetmek<br />
işine gelirdi, ne de inanmak…<br />
Firavun, saltanatı ve tahtı sallanacak<br />
diye kıydı binlerce sabinin canına,<br />
korktu ve korku onu canavara çevirdi…<br />
Sonunda korktuğu yine de başına<br />
geldi…<br />
Güzellik kraliçesi Afrodit güzelliğini,<br />
gençliğini kaybetmekten korktuğu için<br />
çaresizce ve yıllarca aradı genç ve<br />
güzel kalmanın, hiç ihtiyarlamadan<br />
yaşamanın sırlarını…<br />
Şeytan, insanın kendinden üstün yaratılmasından<br />
korktu ve cennetten<br />
kovulma ve lanetlenme pahasına dahi<br />
olsa, kötülüklerin başlangıç sembolü<br />
oldu.<br />
YASEMİN KARAGÖZ<br />
yasemin-ka@hotmail.com<br />
İNSAN EN ÇOK<br />
KAYBETMEKTEN KORKAR!<br />
D ü şü nm ed en ha reket ed en<br />
ya ken din e ya d a çevres in e<br />
bü yük z ara rlar a çab ilir. ..<br />
Tarihte, devletler kendilerini tehlikede<br />
hissedince, ülke topraklarını kaybetmek<br />
korkusuyla savaşmışlardır…<br />
Dünyaya gözünü açan bebeğin ağlaması,<br />
nasıl bir hayan kendisini beklediğini<br />
bilememekten ve anne karnından<br />
ayrılmaktan korktuğundandır elbet.<br />
Hasta, hastalığın verdiği acı ve ızdıraptan<br />
çok, sağlığını kaybetmekten,<br />
ölüme bir adım daha yaklaşmış olmaktan<br />
korkar… Ama herkes bilir ki,<br />
“Korkunun ecele faydası olmaz!”<br />
Eşinin ölümüyle yolları ayrılan insanların<br />
ağlaması, onu kaybetmiş olmaktan<br />
ziyade, artık yalnız yaşamak zorunda<br />
kalmanın verdiği korkudandır.<br />
Karıncanın canı pahasına, dur durak<br />
bilmeden buğday tanelerini yuvasına<br />
taşıması, açlık korkusundan iken,<br />
cırcır böceğinin vaktini, geleceği hiç<br />
düşünmeden eğlenceyle geçirmesi<br />
cahilliğin cesaretindendir.<br />
Korku ve kaygılarımız, hangi konuda<br />
olursa olsun, bir kalkan oluşturmaya<br />
tetikler bizi. Bu yönüyle lüzumludur.<br />
Korku, bazen de insanın kendi felaketine<br />
sebep olacak kararlar aldırır.<br />
Düşünmeden hareket eden ya kendine<br />
ya da çevresine büyük zararlar<br />
açabilir. Ancak korku ve kaygılar yersiz<br />
ve evham verici, günlük hayatı olumsuz<br />
yönde etkileyici ise, işte o zaman<br />
psikolojik bir rahatsızlıktır ve tedavisi<br />
şarttır…<br />
Gerçekte “korku” ümit ve inanç arası<br />
biryerlerde gizlidir. İnsan korktuğunu<br />
zaten sevemez, ama sevdiğini yani<br />
onun sevgisini kaybetmekten korkar.<br />
Ancak engin gönüllerde bu korku,<br />
yerini, kâinatın asıl hakiminin adaletine<br />
sığınmaya, alınabilecek önlemleri<br />
en üst düzeyde aldıktan sonra, tam<br />
teslimiyete bırakıyorsa ve kötülükten<br />
alıkoyuyorsa faydalıdır. İlahi teslimiyet<br />
insanı zayıf düşürmez bilakis güçlü<br />
ve kararlı yapar.<br />
Ne kaybedecek kadar ümitsiz ne de<br />
kazandım diyecek kadar kesin hükümlü<br />
yaşamamalıdır insanoğlu…<br />
Ne sahip olduklarımızın tam sahibi<br />
ne de tam hakimiyiz şu hayatta.<br />
Tüm varlığımız bizi yaratana emanet.<br />
Aşağı Avusturya Valisi Mikl-Leitner:<br />
''1 Ocak 2019 ile Aşağı Avusturya’da şimdiye kadar yapılan<br />
çıraklık eğitim ataklarının en büyüğünü başlatıyoruz.''<br />
Çıraklar İçin 46<br />
Milyon Euro<br />
Geçtiğimiz günlerde Aşağı<br />
Avusturya’da 'Ekonomi ve<br />
İş Hayatı Görüşmeleri' programına,<br />
Valilik, İş Piyasası<br />
Kurumu, Ticaret Odası, İşçi<br />
Odası ve Sanayi Odası’nın<br />
temsilcileri katıldı. Bu toplantılar<br />
zinciri eyalet ve ilgili<br />
kurum temsilcileriyle iş<br />
adamlarını buluşturuyor ve<br />
onlarla düzenli olarak ekonomi<br />
ve iş dünyasının güncel<br />
konuları hakkında görüş<br />
alış verişinde bulunuluyor.<br />
Eyalet Valisi Mikl-Leitner:<br />
''Siyaset, sosyal ortaklar, çalışanlar<br />
ve işletmeler arasındaki<br />
düzenli görüşmeler<br />
çok önemli. Burada ortak<br />
adımlar atmak ve tedbirler<br />
ortaya koyma çabamız var.<br />
Bu noktada 1 Ocak 2019 itibarıyla<br />
Aşağı Avusturya’da<br />
şimdiye kadar görülmemiş<br />
en büyük çıraklık eğitimi<br />
atağına başlıyoruz. '25 yaşına<br />
kadar eğitim garantisi'<br />
programı kapsamında 46<br />
milyon euroluk bir yatırım<br />
yapıyoruz. Para, eyalet, işçi<br />
odası ve AB sosyal fonu tarafından<br />
sağlanıyor.’’<br />
Eyalet AMS işletmecisi Sven<br />
Hergovich: ''Hedefimiz genç<br />
işsizliğiyle etkili bir mücadeledir.<br />
Bunun için de gençlere,<br />
işsizliğe karşı etkili bir<br />
araç ve koruma olan iyi bir<br />
eğitim sunacağız.''<br />
Çıraklık eğitimi kapsamında<br />
üç somut tedbir ortaya<br />
kondu. Vali Johanna Mikl-<br />
Leitner: ''İlk tedbir mesleğe<br />
yönlendirilmenin yapılacağı<br />
yeni gençlik eğitim merkezleri<br />
oluşturulması. İkinci<br />
tedbir çıraklık eğitimini yarıda<br />
bırakanlara eğitimlerini<br />
tamamlamada eşlik etmek.<br />
Son tedbirse çıraklık eğitimi<br />
için yer bulamayanlara eğitim<br />
atölyeleri sunmak.'' (NLK)<br />
Avrupa ülkelerinde emeklilik için ortalama 35,9 yıl çalışmak<br />
gerekiyor. Avusturya’da durum genel ortalamanın üstünde<br />
Emekli olmak için kaç<br />
yıl çalışmak lazım?<br />
Avusturya’da emekli olabilmek<br />
için her bireyin ortalama<br />
37,2 sene çalışması<br />
gerekiyor. Avrupa’da en<br />
yüksek ortalama 41,7 yıl<br />
ile İsveç’te. Bu ülkenin<br />
ardından Hollanda (40,1)<br />
Danimarka (39,6), Büyük<br />
Britanya (38,9), İzlanda<br />
(38,5), Almanya (38,5), Finlandiya<br />
(38), Portekiz (37,7)<br />
ve Avusturya geliyor.<br />
En düşük ortalama ise 31,6<br />
yıl ile İtalya’da. Hırvatistan<br />
(32,5) ve Yunanistan (32,7)<br />
İtalya’yı takip eden ülkeler.<br />
Avusturya’da 1,25<br />
Milyon Yoksul Var<br />
Avusturya’da yaklaşık 1,25 milyon<br />
insanın yoksulluk sınırında yaşadığı<br />
açıklandı. Ülkede yaşayan<br />
yabancıların ise yüzde 39’u bu<br />
sınırda yaşamını sürdürmektedir.<br />
Aylık 1060 euronun altında geliri<br />
olanlar Avusturya’da yoksulluk sınırında<br />
kabul edilmektedir.<br />
A<br />
VRUP<br />
<strong>HABER</strong><br />
A<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Gazete Kurucusu (Gründerin)<br />
Katrin VORHAUSER<br />
İmtiyaz Sahibi (Herausgeber und Inhaber)<br />
Mehmet İNAK<br />
Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion)<br />
Hasan KESKİN<br />
Türkiye Temsilcisi<br />
Mag. Ahmet ZUBİ<br />
18.10.<strong>2018</strong> - 12.11.<strong>2018</strong><br />
SAYI: 78 EKİM <strong>2018</strong> - <strong>OKTOBER</strong> <strong>2018</strong> AUSGABE: 78<br />
ANSCHRIFT - ADRES<br />
<strong>HABER</strong> <strong>AVRUPA</strong> - <strong>EUROPA</strong> <strong>JOURNAL</strong><br />
Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Baskı-Druck: Medien-Druck Salzburg GmbH<br />
Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden<br />
gazetemiz sorumlu değildir.<br />
www.europa-journal.net - info@europa-journal.net<br />
R<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
İnsan hep böyle bir boşluğa düştüğünü,<br />
dünyanın başına yıkıldığını<br />
sanar. Dünya hali, herkes farklı<br />
imtihanlar verir. Her vakit bir problem<br />
çözmek zorunda kalabilir. Hayatın<br />
kendisi zaten bir okul ve<br />
sınavdan ibarettir çünki. Birşeyleri<br />
feda etmek, vazgeçmek zorunda<br />
kalabilir.<br />
Ağlar, üzülür feryad eder. Kapkaranlık<br />
olur bir anda her yer. Hele<br />
birde gece vakti olursa zaman duracak,<br />
sabah olmayacak sanıverir.<br />
Ama her gecenin bir sabahı vardır.<br />
Lâkin insanın birilerine ihtiyacı<br />
olduğu gibi kendi yalnızlığına da<br />
çok ihtiyacı vardır. Biraz sessizliğe,<br />
içindeki büyük sesi duyabilmesi<br />
yolunda.<br />
Kendini hep yalnız hisseden ve sırf<br />
birileriyle vakit geçirebilmek için<br />
aslında hiç istemediği yerde ve<br />
aslında pekte sevmediği insanların<br />
arasında bulabilir kendini. Ama ne<br />
istediğini bilir ve onu ararsan bu<br />
KEBİRAN DOĞANER<br />
kebiran.doganer@hotmail.com<br />
Yalnız Hissetme, Yalnız Kal<br />
tuzağa biraz daha uzak olursun. Bu<br />
çok önemli. Hayatın amacını bulmuş<br />
ve aslında neyi aradığını bilmiş<br />
olman gerekir.<br />
Gün gelir hayatının önem arz eden<br />
kararlarını verir insan. Verdiği karar<br />
ona ömür boyu eşlik eder. Düşünür,<br />
yazar, çizer. „ Nasıl yapsam“<br />
diye kaybolur düşüncelerin içinde .<br />
İşte insanın buna ihtiyacı vardır.<br />
Kendiyle başbaşa kalmaya ve yine<br />
kendiyle arkadaşlık kurmaya ve<br />
yanlızlığını gerektiğince kullanmaya.<br />
Kalbinin ve beyninin seslerini<br />
dinlemesi gerekir, doğru ve<br />
yanlış olanı farkedebilmesi için.<br />
Eğer beklenmedik bir kötü haber,<br />
kavga veya dövüşten sonra bir<br />
karar vermek zorunda kalırsan,<br />
kendinle başbaşa kalmanı tavsiye<br />
ederim. Çünki seni senden daha iyi<br />
tanıyabilen bir insan daha yoktur.<br />
Bu senin annen, baban, kardeşin<br />
veya bir dostun dahi olsa. Kimse<br />
senin 7/24 ne düşündüğünü, ne<br />
hissettiğini, aklından neleri geçirdiğini<br />
ve aslında neleri hayal ettiğini<br />
bilemez. Belkide insan dile dökemez.<br />
Hani bazen içindekileri anlatmaya<br />
hiç bir kelime yeterli gelmez<br />
ya. Her insanoğlunun içinde sadece<br />
kendiyle paylaştığı bir sırrı vardır.<br />
Kimsenin bilmesini istemediği ve<br />
hep sakladığı. Belki de insan anlaşılamayacağından,<br />
yanlış anlaşılacağından<br />
korktuğu için susar.<br />
Güzeldir de böyle masumsalar<br />
eğer. Hayaller ve umutlar bazen<br />
tek insana özeldir. Bu yüzdendir ki<br />
kendinle başbaşa kal. Hemen karar<br />
verme. Bir hafta, yetmediyse bir ay<br />
kendine süre tanı. „Başkaları“ ne<br />
der diye onları önde tutup vazgeçme.<br />
Arkandan konuşacak insanı<br />
da zaten tutmak mümkün değildir.<br />
Öfkeni yenip, gururuna göre hareket<br />
etmeyeceğini anladığın vakte<br />
kadar bekle. Başkalarının kalplerini,<br />
umutlarını ve hayallerini kırmayacağından<br />
emin olana kadar.<br />
Pişman olup olmayacağından emin<br />
olana kadar bekle. Sonrasında dönülmeyecek<br />
bir kapı vardır çünki.<br />
Kararının sonuçlarına katlanacağından<br />
emin olana kadar bekle. İnsanız<br />
ya işte bazen bir yakının fikir<br />
ve tavsiyelerini almak isteriz, alabilirizde.<br />
İnsanlar yine insanlar için<br />
vardır nihayetinde. Lâkin kiminle<br />
muhattap olduğuna, derdini kiminle<br />
paylaştığına ve kimlerden<br />
tavsiye aldığına çok dikkat etmelisin.<br />
Yaşam koşulları gereği dostunla<br />
düşmanını çok iyi ayırt<br />
edebilmelisin. Belki seçtiğin insanlar<br />
daha tecrübeli olabilirler. Aldığımız<br />
bütün tavsiyeler bize bu<br />
karar aşamasında yardımcı olabilir.<br />
Belki bizi yanlış adım atmaktan, öfkemize<br />
yenik düşmekten koruyabilir.<br />
Lâkin bahsettiğim gibi „SENİ“<br />
ancak yine „SEN“ bilirsin. Kararını<br />
buna göre vermelisin. Kimsenin<br />
baskısı altında kalmadan. İyisiyle<br />
kötüsüyle tek bir olayı değil herşeyi<br />
bütünüyle göz önünde bulundurarak<br />
sakin kafa ile yeni yolunu çizmelisin…
5 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EKİM <strong>2018</strong><br />
Savaşmak ya da Kaçmak Arasında Sıkışıp Kalmayın...<br />
Ruhsal Travma ve Etkileri<br />
Yapılan araştırmalara göre<br />
her üç kişiden biri hayatlarının<br />
belirli bir evresinde<br />
en az bir kere travmatik<br />
bir olaya (Çocuk istismarı,<br />
doğal afetler, savaşlar, kazalar,<br />
beklenmedik ölümler,<br />
aile içi şiddet vb.) maruz<br />
kalır. Travma yalnızca doğrudan<br />
bunu yaşayan insanları<br />
etkisi altına almaz. Aynı<br />
zamanda bu kişilerin etrafındakileri<br />
de etkiler. Hatta<br />
bu durum nesiller boyu<br />
süren izler bırakabilir.<br />
Başa gelen bu travmaların<br />
hissettirdiği kaygıyı geminin<br />
içinde bulunan fare tıkırtılarına<br />
benzetebiliriz. Tıkırtı<br />
çoğaldıkca ilgi dağılır,<br />
dümen sizde kalmayabilir!<br />
Peki bu tıkırtıları sürekli<br />
duyarsak ne olur? Artık<br />
alarm sistemimiz aşırı aktif<br />
hale gelir. En ufak bir seste<br />
evham, endişe ve aşırı kaygı<br />
benliği sarmaya başlar. Ek<br />
olarak önemle belirtmek<br />
isterim; bir çok ruh sağlığı<br />
rahatsızlıklarının travma<br />
kaynaklı olduğu bilinmektedir.<br />
Bu durumda travmanın<br />
etkilerini azaltmak, ruhsal<br />
hastalıkların önüne geçmek<br />
için çok önemlidir.<br />
İnsanoğlu olarak her türlü<br />
alanda çok dayanıklıyız. Bir<br />
çok felaketlerden, zorluklardan<br />
veya acımasızca yaşanan<br />
olaylardan sağ salim<br />
çıkmayı başarabiliyoruz.<br />
Fakat travmatik deneyimler<br />
insan hayatının önemli bir<br />
bölümünde ağır izler bırakabiliyor.<br />
Bedenimiz kendini<br />
iyileştirme ve yenileme<br />
gücüne sahip olmakla beraber<br />
bu gücü elinde tutmakta<br />
zorlanır. Üst üste<br />
yaşanan travmalar “ruhsal<br />
bağışıklık sistemini” etkisiz<br />
hale getirebilir ve savunma<br />
mekanizmalarımız devredışı<br />
kalabilir.<br />
Ruhsal travma dayanılmaz<br />
ve katlanılmazdır. Kişi<br />
geçmişte travmaya sebep<br />
veren olayı hatırladığında<br />
beyninin sağ tarafı sanki<br />
o olay o anda oluyormuş<br />
gibi tepki verir ve geçmişi<br />
sürekli yaşamaya başlar.<br />
Bilinçli olarak geçmişte<br />
yaşananların geçmişte kaldığını<br />
kişi kendine hatırlatsa<br />
dahi, rasyonel beyin duygusal<br />
beyinin üzerinde etkisizdir,<br />
çünkü duygusal beyin<br />
gelen bilginin ilk yorumlandığı<br />
yerdir. Işık hızında<br />
gerçekleşen bu bilgi aktarımındaki<br />
filtreleme travma<br />
sonrasında çok zayıfladığından<br />
dolayı, insanlar<br />
otomatik acil yanıt sistemi<br />
üzerindeki kontrollerini kaybederler.<br />
Bu yükü taşırken<br />
aynı zamanda hayatına<br />
adapte olmaya ve ıstırabını<br />
saklamaya çalışırlar. Hayata<br />
dair olan işlevselliklerini<br />
devam ettirmeye çalışırken<br />
diğer insanlara göre çok<br />
enerji harcarlar. Ruh geride<br />
bırakmak istenilen düşüncelerin<br />
yükü altında ezilmeye<br />
başlar. Daha sonra, kontrolü<br />
kaybetmek gibi, kaygısal<br />
tepkiler ortaya çıkar. Çünkü<br />
kişi artık savaşmak ya da<br />
kaçmak arasında sıkışıp<br />
kalmıştır. Artık insan kendisini<br />
şimdiye odaklamakta<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Melike İNCE<br />
Nörobiyolog ve Temel Psikoterapi Eğitimi Mezunu<br />
melike.ince@outlook.de<br />
güçlük çeker ve hatırladıkları<br />
şeyler de parçalar halindedir.<br />
Öncelikli olarak ilk üzerinde<br />
durulması gereken<br />
konu yaşanan travmalardan<br />
sonra genellikle ortaya<br />
çıkan stres bozukluğudur,<br />
yani bir kaygılanım bozukluğudur.<br />
Bunun devamında<br />
ise ortaya çıkan semptomlar<br />
şu şekildedir; Uykusuzluk,<br />
kâbuslar, uykuya dalma<br />
problemi, kolay irkilme,<br />
çabuk sinirlenme, yabancılaşma,<br />
olayı hatırlatan<br />
durumlarda huzursuz olma<br />
ve bu durumlardan kaçınma.<br />
Kaçınılan durumlar<br />
daha çok büyüyerek olan<br />
kaygıyı iyice yükseltebilir.<br />
Travma sonrası stres hastalığı<br />
yaşayan kişilerde<br />
aynı zamanda başka ruhsal<br />
rahatsızlıklar da görülür.<br />
Bunlardan başlıcaları şöyledir;<br />
Depresyon, Anksiyete<br />
Bozuklukları, Alkol<br />
Bağımlılığı, Madde Kullanımı.<br />
Unutulmamalıdır ki, bedenimiz<br />
ve ruhumuz karşılıklı<br />
etkileşim halindedir. Bir<br />
tedavi sürecine başlanılması<br />
halinde mutlaka bu iki<br />
kavram aynı anda ele<br />
alınmalıdır. Buna bağlı olarak<br />
psikoterapideki amaç<br />
yalnızca acı çekmeyi azaltmak<br />
olmamalıdır, aksine<br />
çekilen acının anlamıyla<br />
yüzleşilmelidir. Travma sebebiyle<br />
bölünen tüm parçaların<br />
herbirine bir anlam<br />
verilerek yeni gelişmeler<br />
kaydedilmelidir. Yıkıcı olan<br />
tüm deneyimlerin ışığında<br />
içsel büyümenin farkına<br />
varabilirsek hep ümitvar<br />
oluruz. Bu ise bize öz<br />
farkındalığımız ve iç güvenliğimizin<br />
gelişmesinde yardımcı<br />
olur. Böylelikle artık<br />
iyileşmenin yolculuğuna<br />
sağlam adımlarla başlamış<br />
oluruz.<br />
Melike İnce Hakkında:<br />
Salzburg Paris Lodron Üniversitesi’nde Psikoterapi Temel Bilimi ve<br />
Nörobiyoloji bölümlerini tamamlayan Melike İnce, Yüksek Lisans Eğitimine<br />
Krems Donau Üniversitesi’nde Psikoterapi Bilimi üzerine devam edecektir.<br />
Melike İnce ayrıca eş zamanlı olarak Salzburg Sinn Zentrum’da Logoterapi ve<br />
Psikolojik Rehberlik ve Danışmanlık eğitimini sürdürmektedir.<br />
Avusturya’da tüm çocuk ve genç nüfusun %23.9’u<br />
Psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı sıkıntılar yaşıyor<br />
Çocuklar ve Gençler Ruhsal<br />
Hastalıkların Pençesinde<br />
Eldeki güncel verilere göre Avusturya’da<br />
çocuk ve genç nüfusun<br />
%23.9’u ruhsal bir hastalığın<br />
pençesinde. Bu nedenle Avusturya<br />
Psikologlar Meslek Derneği<br />
çocuk ve gençlerin ruh<br />
sağlığına odaklanılmasını istedi.<br />
Dernek başkanı Beate Wimmer-<br />
Puchinger diğer Avrupalı meslektaşlarıyla<br />
da bu konuda<br />
hemfikir olduklarını belirtti. Konuyla<br />
ilgili istatistik ve araştırmalar<br />
korkutucu sonuçları<br />
beraberinde getiriyor.<br />
23,9% alle r Kinde r und Juge ndli chen lei den i n<br />
Österrei ch an einer psychi schen Erkranku ng<br />
Çocuk ve Gençler Sahipsiz<br />
Viyana Tıp Fakültesi ve Ludwig<br />
Boltzmann Enstitüsünün geçen<br />
yılki araştırmasının sonucuna<br />
göre 10-18 yaşındaki çocuk ve<br />
gençlerin %23.9’u ruhsal bir rahatsızlık<br />
yaşıyor ve maalesef<br />
bunların çok azına yeterli denecek<br />
kadar bakılıyor. Wimmer-<br />
Puchinger hastaların büyük<br />
çoğunluğunun tedavi edilememesinin<br />
kabul edilemez olduğunu,<br />
özellikle kırsal kesimdeki<br />
hastaların bakımıyla ilgili boşlukların<br />
sonlandırılmasının gerektiğini<br />
ifade etti.<br />
Erken Teşhis Çok Önemli<br />
Avusturya genelinde çocuk,<br />
genç ve aile psikolojisinde uzmanlaşmış<br />
ya da bu alanda<br />
sertifika almış en iyi şekilde yetişmiş<br />
ve yaşam durumlarının<br />
iyileşmesine katkı sunacak<br />
590’dan fazla psikolog, bireylere<br />
hizmet için hazır bekliyor.<br />
Wimmer-Puchinger: ''Şu çok<br />
açık ki, erken yaşlarda çocukların<br />
duygularına çok zarar verilebilir.<br />
Yaşama mutlu bir başlangıç<br />
yapabilmenin en iyi garantisi,<br />
ruhsal rahatsızlığın erken tanısı<br />
ve tedavisidir.''<br />
OTS<br />
António Guterres: ‘‘Sistematik ayrımcılık, önyargı<br />
ve eğitimsizlik kız çocuklarına zarar veriyor’’<br />
Kız Çocuklarına<br />
Ayrımcılık Yapılıyor<br />
Birleşmiş Milletler (BM) Genel<br />
Sekreteri António Guterres, kız<br />
çocuklarının sistematik bir şekilde<br />
ayrımcılıkla karşı karşıya<br />
kaldığını, bu yüzden yetenek ve<br />
potansiyellerini tam olarak ortaya<br />
koyamadıklarını ifade etti.<br />
Genel Sekreter Guterres, dünyada<br />
600 milyon kız çocuğunun<br />
yenilikler ve buluşlarla dönüşüm<br />
geçiren dünyadaki iş hayatına<br />
girmek için hazırlandığını belirterek,<br />
kız çocukların yaşadıkları<br />
zorluklar nedeniyle sisteme potansiyellerini<br />
tam olarak aktaramadıklarını<br />
kaydetti.<br />
Temel Faktörler<br />
Guterres, “Sistematik ayrımcılık,<br />
önyargı ve eğitimsizliğik, kız çocuklarının<br />
tam olarak potansiyellerine<br />
ulaşmasını engelleyen<br />
temel faktörlerdir” dedi.<br />
Gerekli Alan ve Fırsatlar<br />
Guterres ayrıca, “Kızlara potansiyellerini<br />
tam olarak yansıtmaları<br />
için gerekli alan ve fırsatlar<br />
verilmiyor. 600 milyon genç kız,<br />
yenilik ve otomasyonla dönüştürülmüş<br />
bir iş gücüne katılmaya<br />
hazırlanıyor. Kadınlar,<br />
bilgi ve teknoloji konusunda eğitim<br />
görmüş üniversite mezunlarının<br />
sadece yüzde 30'undan<br />
daha az bir oranını oluşturuyor.<br />
Kadınlar küresel olarak yapılan<br />
araştırma ve geliştirme alanında<br />
ise yine yüzde 30'dan daha<br />
az bir orana sahip. Potansiyellerinden<br />
tam olarak verim<br />
almak, becerilerini geliştirmek,<br />
eşit şartlarda küresel iş gücüne<br />
katılmalarını sağlamak için kız<br />
çocuklarımızı desteklemeliyiz.”<br />
Ayrımcılık ve Şüphe<br />
Gençlerin yaşam boyu becerilerini<br />
arttıracak bir donanımla yetiştirilmesi<br />
gerektiğini kaydeden<br />
Guterres, “Teknoloji, bilim, mühendislik<br />
ve matematik sahalarında<br />
kız çocuklarına yönelik<br />
cinsiyet temelli ayrımcılık yapılıyor.<br />
Bu durum da kız çocuklarının<br />
kendi potansiyellerin farkına<br />
varamayıp, kendileriyle ilgili<br />
şüpheye düşmeleri gibi olumsuz<br />
sonuçlara yol açıyor. Her ne<br />
kadar günümüzde okula giden<br />
kız çocuğu sayısı daha önceki<br />
yıllara göre artış kaydetmiş olsa<br />
da birçoğu yaşamları süresince<br />
başarı için gerekli olan bilgi ve<br />
becerileri elde edemiyor. Hepimizin<br />
görevi kız çocuklarının<br />
becerilerini geliştirmelerini ve iş<br />
gücüne eşit şartlarda girmelerini<br />
sağlamaktır” dedi.
EKİM <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 6<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Nadia Murad habe ich im Oktober 2016 bei der<br />
Parlamentarischen Versammlung des Europarats<br />
kennengelernt. Sie hatte die traurigsten<br />
Augen, die ich jemals gesehen hatte. Eine junge<br />
Frau, die das Lachen verlernt hatte. Denn ihr<br />
Dorf in Sinjar, im Nord-Irak, war im Sommer<br />
2014 von den Mördern des Daesh/Isid überfallen<br />
und ALLE Männer des Dorfes erschossen<br />
worden. Sie und hunderte junge Frauen aus<br />
dem Dorf wurden verschleppt, als Sklavinnen<br />
verkauft, vergewaltigt und monate- bis jahrelang<br />
gefangen gehalten. Nadia Murad hat diese<br />
Tortur überlebt und es ist ihr bei ihrem zweiten<br />
Fluchtversuch aus der Gefangenschaft gelungen,<br />
ihren Folterern und Vergewaltigern zu<br />
entkommen. Seitdem kämpft sie unermüdlich<br />
dafür, noch immer gefangen gehaltene Mädchen<br />
und Frauen aus den Händen des Daesh<br />
zu befreien und die Verantwortlichen für den<br />
Völkermord an den Jesiden und Jesidinnen vor<br />
Gericht zu stellen.<br />
Ich habe vor wenigen Tagen ihr Buch "Das<br />
letzte Mädchen. Meine Geschichte der Gefangenschaft<br />
und meines Kampfes gegen den 'Islamischen<br />
Staat'" fertiggelesen. Allen, die an die<br />
Menschenwürde glauben, möchte ich dieses<br />
Buch wärmstens empfehlen. Es schildert, wie<br />
Vorurteile gegenüber einer kleinen, religiösen<br />
Minderheit zu einem Völkermord an Zehntausenden<br />
führen können, vor allem wenn nicht<br />
viele Menschen aus der Mehrheitsbevölkerung<br />
sich dem entschieden gegenüberstellen. Nadia<br />
Alev Korun<br />
Die Grünen<br />
alev.korun@gruene.at<br />
Von DAESH/ISID versklavte<br />
Jesidin Nadia Murad bekommt<br />
den Friedensnobelpreis<br />
hat zusehen müssen, wie sechs ihrer Brüder vor<br />
ihren Augen erschossen wurden. Ihre Schwestern<br />
und Nichten wurden wie sie in die Sklaverei<br />
verkauft; und das alles im 21. Jahrhundert!<br />
Ich bewundere Nadia Murad, die die unfassbare<br />
Gewalt, die ihr, ihrer Familie und ihrer gesamten<br />
Glaubensgemeinschaft angetan wurde,<br />
überlebt hat und nun für andere Überlebende<br />
des Völkermords und für Gerechtigkeit kämpft.<br />
Ihr Leben sollte uns Mahnung sein, Vorurteile<br />
gegen anders Lebende und Minderheiten zu<br />
bekämpfen und Diskriminierte vor Übergriffen<br />
zu schützen. Setzen wir uns GEMEINSAM für<br />
MENSCHENWÜRDE ALLER MENSCHEN unabhängig<br />
von Herkunft, Glauben, Muttersprache<br />
und Hautfarbe ein! Denn jene Menschenwürde,<br />
die jeder von uns für sich einfordert, steht<br />
genauso auch allen anderen Menschen zu.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Ekonomi Bakanı Margarete Schramböck:<br />
''Yeni Mesleklere<br />
Büyük Talep Var''<br />
<strong>2018</strong> Çıraklık Raporu: Çıraklık Eğitiminde Artış,<br />
E-Ticaret, Kodlama ve Bilgi Teknolojisine Büyük İlgi<br />
Ekonomi Bakanı Margarete Schramböck<br />
<strong>2018</strong> çıraklık raporundan çok memnun ve<br />
bu konuda: ''İkili eğitimi çağdaş ve heyecanlı<br />
yapmak, gençlerimize bireysel ve<br />
mesleki en iyi perspektifleri vermek istiyoruz.<br />
Bunun için de halihazırdaki 200<br />
çıraklık mesleğinin sürekli ileri doğru gelişimine<br />
ve dijital parçalarına odaklanmaya<br />
şiddetle ihtiyaç var. Avusturya’daki son<br />
çırak sayısı 108 bin (geçen yıla göre artış<br />
%1.1). Net olarak daha fazla genç bu yıl<br />
bir çıraklık eğitimine karar verdi. Çıraklık<br />
eğitimine yeni başlayanlar geçen yıla<br />
oranla %2.9 daha fazla.''<br />
Bakan Schramböck için özellikle sevindirici<br />
olan E-Ticaret (<strong>2018</strong> Haziran’dan<br />
beri), Uygulama Gelişimi/Kodlama (<strong>2018</strong><br />
Eylül’den beri) ve Bilgi Teknolojisi (<strong>2018</strong><br />
Eylül’den beri) gibi yeni dalların beklenenin<br />
üzerinde talep görmesi. Schramböck:<br />
''Yeni çıraklık meslekleriyle cezbedici ve<br />
çağdaş bir eğitim oluşturduk. Bu ekonomi<br />
ve gençlerde çok iyi yankı buldu ve çıraklığın<br />
da iyi bir gelecek perspektifi sunduğunu<br />
gösterdi. E-Ticaret ve Kodlama<br />
kadınlar için de teknik mesleklere adımlarını<br />
atma fırsatı ve firmalarımızın iş teklif<br />
portföylerini genişletiyor.'' 51 genç<br />
şu anda E-Ticaret-Satış Elemanı eğitimi<br />
alıyor, oysa bölümün ilk yılı için tahmin<br />
edilen sayı 21’di ve <strong>2018</strong>/19 için 100<br />
eğitim yerinin daha oluşması bekleniyor.<br />
Bu bölümde kadın oranının da %40<br />
olması ayrıca çok önemli ve anlamlı.<br />
Eylül başından itibaren faaliyete geçen<br />
bilgi teknolojisi bölümü de gelecek vaat<br />
ediyor. Bu bölümde şu anda 46 çırak,<br />
kodlamada 18 çırak eğitim görüyor. Bu<br />
bölümde Ekim sonundan itibaren iletişim<br />
tekniği ve bilgisayar bilimleri eski versiyonlarının<br />
da verilmesi ihtimali mevcut.<br />
Bu eski bölümlerde eğitim görmüş 1.705<br />
genç var. Bakan ayrıca yazdan bu yana<br />
öncelikle dijital alanda yer alan meslek<br />
eğitimlerini ciddi olarak genişlettiklerini,<br />
mevcut meslekleri dijitalleşmenin ihtiyacına<br />
göre modernleştirdiklerini ve yeni<br />
verilerin kendilerini haklı gösterdiğini ve<br />
beklentileri de aştıklarını ifade etti.<br />
Özellikle İçişleri Bakanı FPÖ’lü Herbert Kickl’a Tepkiler Yoğunlaşıyor ve Bakanın İstifası İsteniyor<br />
ÖVP-FPÖ Hükümetine Karşı Protestolar Artıyor<br />
Avusturya’yı yöneten Halk Partisi<br />
(ÖVP) ve aşırı sağcı Özgürlükler<br />
Partisi’ne (FPÖ) tepkiler artıyor.<br />
Halk meydanlara çıkarak, hükümeti<br />
ırkçı ve ayrıştırıcı politikalar yaptığı<br />
gerekçesiyle protesto ediyor.<br />
Son yapılan protesto yürüyüşünde<br />
göstericiler, "Özgür Basın", "Nazilere<br />
Hayır", "Birlikte Daha Güçlüyüz"<br />
yazılı pankartlar açtı. Eyleme<br />
çok sayıda gazeteci, sanatçı ve<br />
yazar katılırken, ÖVP ve FPÖ koalisyon<br />
hükümetinin, Müslüman,<br />
göçmen, mülteci ve yabancı karşıtı<br />
politikalarının yanı sıra kimi medya<br />
kuruluşlarına yönelik sansür girişimine<br />
tepki gösterildi.<br />
Gazeteci ve Yazarlardan Tepki<br />
"Özgürlüklerimiz ve sosyal adaletin<br />
yok edilmesine seyirci kalmayacağız.<br />
Basın özgürlüğü gibi temel haklara<br />
saldıran hükümete karşı<br />
durmalıyız" diye tepkilerine dile<br />
getiren yazar ve gazeteciler, hükümetin<br />
bütün sorunların kaynağı<br />
olarak göçmenleri göstermesinin<br />
de kabul edilemeyeceğini vurguladılar.<br />
Viyana’da Büyük Protesto<br />
Başkent Viyana'da ÖVP-FPÖ hükümetine<br />
karşı geçtiğimiz haftalarda<br />
yine büyük bir protesto gösterisi<br />
düzenlenmişti.<br />
Başbakanlık binası önünde toplanan<br />
on binlerce gösterici, ülkede<br />
hortlayan ırkçılığı, hükümetin sosyal<br />
yardımları azaltma planlarını,<br />
medyanın üzerindeki baskıyı ve<br />
özellikle son dönemlerdeki eylem<br />
ve söylemleriyle büyük tepki toplayan<br />
FPÖ’lü İçişleri Bakanı Herbert<br />
Kickl’ı protesto etti.<br />
SEMBOL RESiM<br />
Demokrasi tehlikede<br />
Ülkede demokrasinin tehlikede olduğu<br />
ve bunun sorumlusunun hükümet<br />
olduğunu savunan göstericiler,<br />
ÖVP-FPÖ hükümetine büyük<br />
tepki gösterdi.<br />
İçişleri Bakanı İstenmiyor<br />
Protestoların ana hedefinde basın<br />
özgürlüğünü tehdit ettiği ve sansürlediği<br />
iddia edilen İçişleri Bakanı<br />
Herbert Kickl vardı.<br />
Avusturya İçişleri Bakanı Herbert<br />
Kickl'ın sözcüsünün kısa süre önce<br />
polis teşkilatına bir takım medya<br />
organlarının isimlerinin yer aldığı<br />
bir E-posta gönderdiği ortaya çıkmıştı.<br />
E-postada, "Der Standard,<br />
Falter ve Kurier gibi muhalif medyanın<br />
güçlü gazetelerinin İçişleri<br />
Bakanlığı ve polis teşkilatı hakkında<br />
tek taraflı ve olumsuz yayın yaptığı"<br />
ifadelerinin yer aldığı belirtilmişti<br />
ve bu medya organlarına<br />
İçişleri Bakanlığının bilgi paylaşımını<br />
sınırlandırması gerektiği vurgulanmıştı.<br />
Eski Cumhurbaşkanı’ndan eleştiri<br />
Hükümete en ciddi eleştirilerden<br />
biri Avusturya eski Cumhurbaşkanı<br />
Heinz Fischer’den geldi. Fischer,<br />
eleştiri yapan gazeteci ya da<br />
medya kuruluşlarına yönelik İçişleri<br />
Bakanlığı’nın tavrının kabul edilemez<br />
olduğunu belirterek, "Bu<br />
Wirtschaftsministerin Margarete Schramböck: Lehre<br />
wird wieder cool - Neue Lehrberufe stark nachgefragt<br />
durum çok ciddiye alınmalıdır ve<br />
ihmal edilemez. Bu tür tutumların<br />
sürdürülmesi durumunda, ileride<br />
bu çok ciddi ve temel bir soruna<br />
dönüşecektir" dedi.<br />
Heinz Fischer: ‘Hükümet çoğulcu<br />
liberalizmden çok uzak’<br />
Heinz Fischer ayrıca, "ÖVP ve FPÖ<br />
hükümeti, içinde çok fazla sağ<br />
popülist söylemin temsil edildiği,<br />
sağcı bir hükümettir. Özellikle İçişleri<br />
Bakanı Herbert Kickl'ın bakan<br />
olduğu bir yönetimin, çoğulcu liberalizmden<br />
çok uzakta olduğunu<br />
söyleyebilirim. Bunun yanında<br />
Avusturya göçmen ve mülteci konusunu<br />
tek başına çözemez. Ancak<br />
göçmenler için daha insani yasalar<br />
yapılmalıdır. Ülkeye gelmiş göçmenleri<br />
hedef alan yasaların hayata<br />
geçirilmek istenmesini de<br />
kaygı verici buluyorum."<br />
Bakan istifa edecek mi?<br />
Hükümetin en tartışılan ismi olan<br />
İçişleri Bakanı Kickl’a, muhalefet<br />
partileri başta olmak üzere, gazeteciler,<br />
sanatçılar, yazarlar, birçok<br />
sivil toplum kuruluşu başta olmak<br />
üzere Avusturya halkının büyük bir<br />
bölümünden tepki var ve bakana<br />
istifa çağrısında bulunuluyor.<br />
Bakan Herbert Kickl’ın ise bu tepkilere<br />
rağmen istifa etmesi beklenmiyor.<br />
© BMDW / Christian Lendl
7 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EKİM <strong>2018</strong><br />
Kolumne von Mag. Dr. TARIK METE office@mete.or.at<br />
Populismus um jeden Preis<br />
Mittlerweile lassen die Regierungsparteien<br />
kaum eine Chance<br />
aus, sich auf dem Rücken von<br />
Minderheiten zu profilieren. Das<br />
letzte Paradebeispiel dafür liefert<br />
der Vize-Kanzler auf seiner<br />
Facebook-Seite. Strache kündigt<br />
in einem Beitrag an, dass die<br />
Bundesregierung die Familienbeihilfe<br />
für im Ausland lebende<br />
Kinder kürzen wird. Dadurch sollen<br />
100 Millionen Euro eingespart<br />
und für Kinder und Familien<br />
in Österreich verwendet<br />
werden. Als Beitragsbild wird<br />
das Bild von zwei kopftuchtragenden<br />
Musliminnen verwendet.<br />
Was natürlich bewusst<br />
verschwiegen wird, ist die Tatsache,<br />
dass 90 Prozent der<br />
Familienbeihilfe-Zahlungen für<br />
im Ausland lebende Kinder nach<br />
Bozkurt ve Rabia İşareti Yapanlara<br />
4 Bin Euro Para Cezası Kesilecek<br />
Avusturya’dan sonra Almanya’da Yasaklar İçin Harekete Geçti<br />
Ungarn, Slowakei, Polen, Rumänien,<br />
Slowenien und<br />
Tschechien und eben nicht<br />
an irgendwelche muslimischen<br />
Länder ausbezahlt<br />
werden. Diese bewusste Irreführung<br />
wurde von den<br />
Anhängern von Strache mit<br />
rund 10.000 „Gefällt mir“ belohnt<br />
und wurde über 1.000<br />
Mal geteilt. Kommentare, die<br />
unter dem Beitrag auf die<br />
tatsächlichen Gegebenheiten<br />
und die Faktenlage hingewiesen<br />
haben, wurden vom<br />
FPÖ Social-Media Team teilweise<br />
gelöscht und die<br />
Verfasser blockiert.<br />
Diese Regierung schafft es,<br />
beinahe jedes Problem in Österreich<br />
mit der muslimischen Minderheit<br />
in Österreich in Verbindung<br />
zu bringen. Politikexperte<br />
Peter Filzmaier brachte es in<br />
einer Analyse sehr treffend auf<br />
den Punkt: Diese Bundesregierung<br />
verpackt in jede Antwort<br />
auch das Migrationsthema. Filzmaier<br />
ließ sich nämlich nach<br />
einem TV-Auftritt des Bundeskanzlers<br />
zu nachfolgender Aussage<br />
hinreißen, Kurz "hat ein<br />
Glück, dass es nicht um<br />
Verkehrspolitik geht. Weil da<br />
hätte er wahrscheinlich auch<br />
argumentiert, das verkehrspolitische<br />
Problem sind Burkaträgerinnen,<br />
die illegal in zweiter Spur<br />
vor islamischen Kindergärten<br />
parken."<br />
Avusturya’da Halk Partisi (ÖVP) ve<br />
Özgürlükler Partisi (FPÖ) hükümeti<br />
yeni yasaklarla gündemi belirlemeye<br />
ve değiştirmeye devam ediyor.<br />
Hükümet, aralarında rabia,<br />
bozkurt ve zafer işaretlerini de<br />
kapsayan, politik ve dini içerikli birçok<br />
el işaretini yasaklamayı ve bu<br />
yasaklara uymayanlara ciddi para<br />
cezaları vermeyi hedefliyor.<br />
Hükümet Kendini Savundu<br />
ÖVP lideri ve Avusturya Başbakanı<br />
Sebastian Kurz ile aşırı sağcı FPÖ<br />
lideri ve Başbakan Yardımcısı<br />
Heinz Christian Strache, 1 Mart<br />
2019’dan itibaren geçerli olması<br />
planlanan ve birçok işareti yasaklayacak<br />
olan yasayla ilgili yaptıkları<br />
planı savunarak, dini sembollere<br />
karşı olmadıklarını, sadece ülkenin<br />
değerlerine aykırı olan ve politik<br />
mesaj içeren sembolleri yasaklayacaklarını<br />
açıkladılar.<br />
4 Bin Euro Ceza<br />
Avusturya İçişleri Bakanlığının listenin<br />
içeriğiyle ilgili çalışmalarını<br />
sürdürdüğü ve yasak kapsamına<br />
girecek sembollerin sayısının artacağı<br />
tahmin ediliyor. Planlanan yasağın<br />
1 Mart 2019'da yürürlüğe<br />
girmesi öngörülüyor. Söz konusu<br />
işaretlerin sadece kamuya açık<br />
alanlarda değil, aynı zamanda<br />
Die Strategie samt ihren Folgen<br />
wird ohne Rücksicht auf Konsequenzen<br />
in Kauf genommen, um<br />
die Wählerschaft bei Laune zu<br />
halten. Diese Regierung erkennt<br />
aber nicht, dass sie mit dem<br />
Feuer spielt und konsequent<br />
einen Keil in die Gesellschaft<br />
treibt. Menschen werden gegeneinander<br />
ausgespielt und<br />
muslimische Mitmenschen zur<br />
politischen Zielscheibe erklärt.<br />
Dies ist aber keinesfalls ein<br />
unerwarteter Nebeneffekt der<br />
Politik dieser Regierung, sondern<br />
vielmehr ein bewusstes<br />
strategisches Ziel. Man hat<br />
nämlich kein Interesse an einem<br />
funktionierenden Miteinander<br />
und an gelungener Integration.<br />
Sonst würde man nicht beim<br />
Thema „Integration“ den Sparstift<br />
anlegen oder, wie etwa<br />
im Bildungsbereich, viele Kinder<br />
mit nicht-deutscher Muttersprache<br />
in getrennte Klassenzimmer<br />
stecken und dadurch<br />
schon im Kindesalter in der<br />
Schule systematisch eine Parallelgesellschaft<br />
fördern.<br />
Fakten werden bewusst verdreht,<br />
Expertenmeinungen ignoriert<br />
und Menschen stigmatisiert<br />
– Hauptsache die Umfragewerte<br />
stimmen. Dieser billige<br />
Populismus um jeden Preis<br />
wird uns sicherlich noch viel<br />
kosten, die Zeche dafür werden<br />
wir als Gesamtgesellschaft zu<br />
tragen haben.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
cami ve kapalı mekanlarda da yasaklanacağı<br />
ifade ediliyor. Planlanan<br />
kanuna göre, yasaklı işaretleri<br />
kullananlara ilk aşamada 4 bin<br />
euro ve tekrarı haline 10 bin euroya<br />
varan para cezası uygulanmasının<br />
planlandığı belirtiliyor.<br />
İfade Özgürlüğü Tartışması<br />
Ülke basınında geniş bir biçimde<br />
tartışılan ÖVP-FPÖ hükümetinin<br />
işaret yasağı planlarına ciddi eleştiriler<br />
yapılırken, birçok noktanın<br />
da belirsiz olduğu vurgulandı. Yapılan<br />
yorumlarda, rabia, bozkurt ve<br />
zafer işaretlerine yasakların uygulanmasının<br />
zor olacağı, Müslümanlar’a<br />
yönelik sert kararlar alan<br />
hükümetin daha çok siyasi bir<br />
mesaj vermeyi hedeflediği savunuluyor.<br />
Hitler selamı ve diğer Nazi<br />
sembollerinin yasak olduğu Avusturya’da<br />
rabia, bozkurt ve zafer işaretlerinin<br />
bu kapsama alınması ve<br />
yasakların uygulamaya geçilmesiyle<br />
bu durumun birçok noktada<br />
ifade özgürlüğüyle çelişebileceği<br />
uyarısı yapılıyor.<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Avusturya’da Yeni Silah Kanunu:<br />
Sığınmacılara Bıçak<br />
ve Silah Yasağı<br />
İçişleri Bakanı Herbert Kickl, planlanan<br />
yeni silah kanunu ile üçüncü<br />
ülke vatandaşları (mülteciler, yasadışı<br />
olarak kalanlar ve AB ülkeleri<br />
oturma izni olmayanlar) için silah<br />
ve mühimmat satın alma ve bulundurmanın<br />
yasaklanacağını açıkladı.<br />
Şimdiye kadar varolan yasa sadece<br />
ateşli silahları kapsıyordu, bundan<br />
sonra kesici ve delici bıçak gibi aletler<br />
de bu kapsama alınıyor.<br />
Genel bir bıçak yasağı olmayacak<br />
ancak, İsviçre çakısı, mutfak ve av<br />
Şimdiye Kadar Müslümanlara<br />
Neler Yasaklandı?<br />
Avusturya hükümeti, geçen Mayıs<br />
ayında kamusal alanda tüm vücudu<br />
ya da yüzün tamamını kapatan<br />
kıyafetlerin giyilmesi yasaklamıştı.<br />
Yasağı ihlal edenlere, 150 euro<br />
para cezası uygulanıyor. Ayrıca<br />
Kur'an-ı Kerim'in kamusal alanda<br />
dağıtılması da yasak. Koalisyon hükümeti,<br />
“Siyasal ve radikal İslam’a<br />
karşı önlemler” kapsamında geçtiğimiz<br />
Haziran ayında Diyanet’le<br />
bağlantılı 60 imam ve ailelerini sınırdışı<br />
etme kararı almıştı. Ayrıca<br />
biri Türklere ait yedi caminin faaliyetlerinin<br />
durdurulmasına da karar<br />
verilmişti.<br />
Almanya’da Harekete Geçti<br />
Avusturya’dan sonra Almanya’da<br />
özellikle rabia ve ülkücülerin<br />
kullandığı bozkurt<br />
işaretinin yasaklanması için<br />
harekete geçti. Angela Merkel<br />
liderliğindeki Hristiyan<br />
Demokrat Birlik (CDU) partisinden<br />
Christoph de Vries,<br />
bıçakları, katlanır ya da kelebek<br />
bıçaklar yasaklanacak.<br />
İstatistiklere göre son 15 yıl<br />
içinde, kesici aletlerle yapılan<br />
saldırıların sayısı iki katına<br />
çıktı, diğer şiddet suçları toplamda<br />
düştü. Soruşturulan<br />
şüpheliler arasında bıçakla ve<br />
diğer kesici aletlerle yapılan<br />
saldırılarda, yabancıların sayısı<br />
yerlilerden yüksek oldu.<br />
"Tepki vermeliyiz"<br />
İçişleri Bakanı Herbert Kickl:<br />
"Güvenlikten sorumlu makam<br />
olarak doğru hareket etmemiz<br />
ve duruma tepki vermemiz<br />
gerekiyor. Bu nedenle,<br />
sığınmacılar ya da sığınma<br />
hakkı olanlar için silahların yasaklanması,<br />
gelecekte sadece<br />
ateşli silahları değil, her tür<br />
silahı içerecek, ”diye vurguluyor.<br />
2017 yılında, toplam 3282<br />
eylemin 287'si Afganlar, 169'u<br />
Türkler ve 111'i Rusya Federasyonu<br />
üyeleri vatandaşları tarafından yapıldı.<br />
Yasak kapsamına giren bir<br />
bıçağın taşınması, yeni yasayla<br />
gelecekte İdari Ceza Hukuku tarafından<br />
takip edilecek ve hapis cezası<br />
verilmeyen durumlarda ciddi<br />
para cezaları mümkün olacak. Yeni<br />
silah yasasına uymayan sığınmacıların<br />
iltica süreçlerine de olumsuz<br />
yansımalar olacak.<br />
"Aşırı milliyetçi bozkurtların ve<br />
onların kullandıkları sembol ve<br />
işaretlerin yasaklanması gerekir,<br />
Faşizmin her şekli insan onurunu<br />
hiçe sayar ve özgürlükçü toplumumuz<br />
için tehdittir" dedi ve yakın<br />
zamanda bozkurt selamı başta<br />
olmak üzere farklı işaretlerin<br />
yasaklanacağı sinyalini vermiş<br />
oldu.
EKİM <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 8<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Nurten YILMAZ<br />
Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />
nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Johanna Dohnal prägte das Zitat „Die<br />
Vision des Feminismus ist keine weibliche,<br />
sondern eine menschliche Zukunft“. Um<br />
eine menschliche Zukunft zu erreichen,<br />
haben wir Feministinnen stets an jeder<br />
Front gekämpft und jede Form der Diskriminierung<br />
angeprangert. Vor allem die<br />
Diskriminierung von Frauen: Mehr als die<br />
Hälfte der Menschheit sind Frauen. Immer<br />
noch werden sie täglich aufgrund ihres<br />
Geschlechts diskriminiert. Diese Diskriminierung<br />
macht vor keinem Bereich des<br />
Lebens Halt. Umso mehr freue ich mich,<br />
dass meine Sozialdemokratie, 129 Jahre<br />
nach ihrer Gründung, nun eine Frau an der<br />
Spitze hat. Wir beobachten seit Jahrzehnten,<br />
dass die Politik in vielen Bereichen<br />
ein blindes Auge hat, wenn es um die<br />
Perspektive von Frauen geht. Das ist<br />
logisch, da Frauen in der Politik unterrepräsentiert<br />
sind. Gesundheit ist eines<br />
dieser Themen. Pamela Rendi-Wagner ist<br />
Expertin in diesem Bereich und als Feministin<br />
wird sie diese zusätzliche Betrachtungsebene<br />
sicherlich einbringen. Als<br />
Parteivorsitzende hat sie die nötige Bühne,<br />
Eine menschliche<br />
Zukunft<br />
um diese Themen in die Öffentlichkeit zu<br />
tragen. Es wird zusätzlich notwendig sein,<br />
verstärkt gegen rassistische Tendenzen<br />
anzukämpfen. Wer unsere Regierung<br />
beobachtet erkennt eines klar: sie ist<br />
weder auf Seiten der Frauen, noch auf der<br />
von MigrantInnen und schon gar nicht auf<br />
Seiten der ArbeiterInnen.<br />
Es gilt also sich zu verbünden, um eine<br />
solidarische Gesellschaft für alle zu erkämpfen!<br />
Ein nächster Schritt werden die<br />
EU-Wahlen sein. Andreas Schieder und<br />
Evelyn Regner wollen an der Spitze unserer<br />
Liste ins Rennen gehen. Evelyn hat in<br />
den letzten Jahren als Mitglied des europäischen<br />
Parlaments schon bewiesen,<br />
dass sie eine Kämpferin für die Rechte von<br />
ArbeitnehmerInnen und Frauen ist. Sie arbeitet<br />
ständig daran, Konzerne europaweit<br />
dazu zu verpflichten, unsere Rechte einzuhalten.<br />
Gemeinsam mit Andreas Schieder<br />
hat sie außerdem die Steuerflucht angeprangert.<br />
Es wird eine richtungsweisende<br />
Wahl in der es gilt für die Rechte der<br />
ArbeitnehmerInnen und MigrantInnen<br />
auch auf EU-Ebene weiterzukämpfen.<br />
Bakan Kunasek Orduyu Güçlendirmek İstiyor<br />
Federal Ordu İçin Ek<br />
3 Milyar Euro Talebi<br />
Savunma Bakanı Mario Kunasek (FPÖ)<br />
ordu için ek fon talep ediyor. Kunasek son<br />
yıllardaki tasarruf tedbirlerinin ordunun<br />
operasyonel yetkinliğini kısıtladığını ve<br />
önümüzdeki birkaç yıl için üç milyar euro<br />
yatırım ihtiyaçları olduğunu açıkladı.<br />
Kunasek, "Bu üç milyar euro orduya operasyon<br />
yeterliliği için acilen gerekiyor.<br />
Fonlar ağırlıklı olarak ordunun hareket kabiliyeti,<br />
ekipman ve eskiyen ordu evlerinin<br />
altyapısı için harcanacak. Yeni helikopterlerin<br />
satın alınması ilk adımdır, yıl sonuna<br />
kadar da ülke hava sahasının korunması<br />
ve denetlenmesi için yatırımlar gerekmektedir."<br />
Daha uzun askerlik mi geliyor?<br />
Kunasek, temel askerlik hizmetini altı<br />
aydan sekiz aya uzatma isteğini de yeniledi.<br />
Ayrıca Kunasek, AB'nin dış sınırlarının<br />
korunması sağlanana kadar Federal<br />
Ordunun sınırları koruma görevinin sürmesi<br />
gerektiğini açıkladı.<br />
Verteidigungsminister Mario Kunasek fordert drei Mrd. zusätzlich für Bundesheer<br />
Kara paraya karşı mücadele<br />
AB üyesi 28 ülkenin ilgili bakanları Adalet<br />
ve İçişleri Konseyi toplantısında kara parayla<br />
mücadeleye yönelik yönetmelik değişikliklerini<br />
kabul etti. Buna göre kara<br />
para aklayanlara 4 yıla kadar hapis cezası<br />
verilmesi ve bu faaliyetlerde suç örgütleriyle<br />
bağlantılı olunmasının ağırlaştırıcı<br />
koşul olarak kabul edilmesi kararlaştırıldı.<br />
Avusturya Adalet Bakanı Josef Moser uluslararası<br />
işbirliği ile kara para aklamaya<br />
karşı daha sert tedbirler alınarak bu faaliyetlerin<br />
engelleneceğini açıkladı.<br />
Foto: Bundesheer/Pusch<br />
Neue Radarboxen mit<br />
Lasermessung<br />
Avusturya’ya Yeni Radar<br />
Kutuları Geliyor<br />
Yeni radarlar lazer teknolojisiyle aynı anda birden<br />
fazla aşırı hız yapan aracı tespit edebiliyor...<br />
Avusturya genelinde İçişleri Bakanlığı tarafından<br />
100 kadar radar kutusu yenileniyor. Başkent<br />
Viyana’daki yenileme süreci gelecek 3 yıl<br />
içinde gerçekleşecek. Yeni aletler lazer yardımıyla<br />
çalışıyor ve polislere birçok yeni avantajlar<br />
getiriyor. İçişleri Bakanlığı’ndan trafik<br />
uzmanı Otmar Bruckner, radarları yenileme<br />
amaçlarının sürücüleri korkutmak ve onları<br />
maddi olarak sömürmek değil, insanların hızlı<br />
gitmenin ne kadar tehlikeli olduğunu hatırlamasını<br />
sağlamak olduğunu ifade etti.<br />
Bruckner ayrıca, ‘‘Trafik kontrolünün anlam<br />
ve amacı kalıcı bir davranış değişikliği sağlanmasıdır.<br />
İlk etapta polis önleyici etkiyle ilgileniyor,<br />
öncelikli hedef genel olarak yavaş<br />
gidilmesi ve böylelikle daha az ağır kazaların<br />
olmasıdır.’’<br />
Avusturya<br />
Sınır<br />
Kontrollerini<br />
Uzatıyor<br />
Avusturya İçişleri Bakanı aşırı sağcı FPÖ Partisinden<br />
Herbert Kickl, Avrupa Birliği (AB) Komisyonuna<br />
gönderdiği mektupta, Slovenya<br />
ve Macaristan ülkelerine uygulanan ve 11 Kasım'da<br />
sona erecek sınır kontrollerinin, düzensiz<br />
göç ve istikrasızlık gerekçeleriyle 6 ay<br />
daha uzatılacağını bildirdi.<br />
Bakan Kickl: ‘Krizin Etkileri Devam Ediyor’<br />
2015'de yaşanan mülteci krizinin etkilerinin<br />
hala geçmediğini ve istikrarsızlığın devam ettiğini<br />
ileri süren Bakan Herbert Kickl, 2019<br />
Mayıs ayına kadar sınır kontrollerinin sürdürüleceğini<br />
açıkladı.<br />
İstatistikler Kickl’ı Yalanlıyor<br />
Avusturya'da 2015 ve 2016 yıllarında çok yüksek<br />
olan iltica başvuruları alınan önlemler ve<br />
sertleştirilen kanunlarla 2017'de itibaren<br />
ciddi şekilde düşüşe geçti. Bu düşüş <strong>2018</strong> yılında<br />
da devam ediyor. Buna rağmen Bakan<br />
Kickl’ın açıklamaları ile kendi bakanlığının<br />
açıkladığı rakamlar uyuşmuyor.<br />
Başvuru sayısı keskin bir şekilde düştü<br />
İçişleri Bakanı Kickl, sığınma başvurularındaki<br />
somut rakamlara AB Komisyonuna gönderdiği<br />
mektupta yer vermezken, Avusturya'daki<br />
iltica başvurularının sayısı son zamanlarda<br />
sert bir düşüş gösterdi: <strong>2018</strong> Ocak-Ağustos<br />
ayları arasında, toplam 9337 başvuru oldu.<br />
Sadece bu rakamlar bile başvuruların 2017 yılının<br />
ilk sekiz ayına göre yarı yarıya azaldığını<br />
göstermeye yetiyor.<br />
Lazer teknolojisi ile devrim<br />
Şu an kullanılan radarlar en eskisi 15 yıllık ve<br />
yeni teknolojiye uymuyorlar. Lazer aletler<br />
daha kesin ölçüm yaptıklarından dolayı bu radarların<br />
yerine kullanılacak. Eskiler iki araba<br />
yan yana giderken hangisinin izin verilenden<br />
daha çok hız yaptığını saptayamıyordu.<br />
Yeni aletler aynı anda birden fazla aşırı hız<br />
yapan taşıtları saptayabiliyor. Yeni radarlar<br />
lazer teknolojisiyle her iki yönde ölçüm yapıyor<br />
ve hata payı oldukça düşük.<br />
Viyana polisi bir hareket konsepti geliştirdi.<br />
Yeni radar aletlerinin yeri sıkça değiştiriliyor.<br />
Prensipte kutuların konulduğu yerler: Kaza<br />
riski yüksek yerler, trafiğin sıkıştığı bölgeler ve<br />
çevre koruma nedeniyle kısıtlamanın yapıldığı<br />
yerler olarak tespit ediliyor.<br />
Öster re ich kündigt<br />
Ver länger ung von<br />
Gre nzkont rolle n an<br />
2015’de Rekor Başvuru<br />
Avrupa’da göçmen krizinin yaşandığı 2015 yılında<br />
sınır kontrolleri yürürlüğe girmişti ve o<br />
zaman Avusturya’ya Ocak-Ağustos ayları arasında<br />
46.141 kişi sığınma başvurusunda bulunmuştu.<br />
Bu rakamlar ülkeyi tarihi bir krizin<br />
eşiğine getirmişti. <strong>2018</strong> yılı rakamları ile karşılaştırıldığında<br />
başvurular beş kat azalmış<br />
durumda. Bu rakamlara rağmen Herbert<br />
Kickl’ın ısrarı bazı AB ülkeleri arasında tepkiye<br />
yol açıyor.<br />
Almanya Sınır Kontrollerini Uzatıyor<br />
Almanya, Avusturya sınırında uyguladığı<br />
kontrolleri 6 ay daha uzatma kararı aldı. Almanya<br />
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada,<br />
Avrupa Birliği (AB) içinde sınır<br />
kontrollerinin sürmesine ilişkin kararın Avusturya,<br />
Danimarka, İsveç ve Norveç içişleri bakanlıklarıyla<br />
birlikte alındığı açıklandı. Bu<br />
karara göre 11 Kasım'da sona ermesi gereken<br />
sınır kontrollerinin devam edeceği ve 11<br />
Mayıs 2019 tarihine kadar süreceği kaydedildi.<br />
Bakanlık açıklamasında "Sınır kontrollerinin<br />
kaldırılmasına ilişkin koşullar şu an için<br />
oluşmadı" değerlendirmesinde bulunuldu.<br />
Bakanlık yetkilileri Schengen Bölgesi'nde sınır<br />
kontrolleri olmadan seyahat etme hedefine<br />
dönmek istediklerini ve bunun yeniden tesis<br />
edilmesine yönelik çalışmaların süreceğini<br />
kaydetti. Almanya 2015 yılında sınır kontrolleri<br />
yapmaya başlamıştı.<br />
© ÖAMTC
<strong>OKTOBER</strong> <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
INTEGRATION - 9<br />
Wenn Sprache Grenzen schafft, statt sie zu überwinden<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
von Mag. Zwetelina Ortega<br />
Die Kenntnis der Landessprache ermöglicht es Menschen, Zugang zum gesellschaftlichen Leben<br />
zu finden und ihren Platz darin einzunehmen. Sprache kann aber auch als Mittel zur<br />
Aus- und Abgrenzung verwendet werden, wenn sie als machtpolitisches Werkzeug benutzt wird<br />
Die Europäische Union hat sich aufgrund ihrer<br />
enormen Sprachenvielfalt zum Ziel gesetzt,<br />
diese Vielfalt zu fördern und sie für ihre Bürger<br />
attraktiv zu machen. Dazu soll auch der Europäische<br />
Tag der Sprachen beitragen. Mit den<br />
jüngst getroffenen Bildungs- und Integrationsmaßnahmen<br />
in Österreich bewegt man sich<br />
gesellschaftlich aber weg von diesem Ziel. Die<br />
Kenntnis der deutschen Sprache wird hierbei<br />
vielmehr als ein Instrument der Abgrenzung als<br />
der Integration verwendet. Das Erlernen des<br />
Deutschen wird über alles gestellt. Die von Zuwanderern<br />
mitgebrachten Sprachkenntnisse<br />
werden so marginalisiert und auch diskreditiert.<br />
Leichtfertig wird damit ein kulturelles<br />
Kapital verspielt. Manchmal komme ich mir in<br />
die Vergangenheit versetzt vor. Spracherwerb<br />
wird als mechanischer, kulturell und emotional<br />
entleerter Vorgang angesehen. Der<br />
Mensch ist ein komplexes Lernwesen, und<br />
gerade Sprache braucht die emotionale und<br />
gesellschaftlich kontextuelle Verknüpfung.<br />
Enormer Druck auf Eltern und Pädagogen<br />
In meinen Seminaren erlebe ich sowohl Eltern<br />
als auch Pädagogen erneut verunsichert ob<br />
des Umgangs mit zwei- oder mehrsprachigen<br />
Kindern. Dabei haben die langjährige empirische<br />
Forschung und Erfahrung uns längst gezeigt,<br />
wie es richtig geht. Alle Sprachen im<br />
Leben des Kindes sind wichtig, jede braucht<br />
ihren Raum, da jede ihre Berechtigung hat.<br />
Auch in unseren Deutschkursen für Kinder<br />
sehe ich, was für ein enormer Druck auf den<br />
Eltern und Pädagogen lastet, sprachliche<br />
Erwartungen zu erfüllen, die oft weder der<br />
kindlichen noch der sprachlichen Entwicklung<br />
entsprechen. Die holprigen, undurchdachten<br />
Maßnahmen führen dazu, dass das Erlernen<br />
der deutschen Sprache zur Hürde wird oder<br />
werden soll. So verlieren Kinder ein Jahr in der<br />
Schule, weil sie anstatt in die erste Klasse, in<br />
die Vorschulklasse eingeschult werden. Aber<br />
die fehlende Schulreife aufgrund fehlender<br />
Sprachkenntnisse zu attestieren ist falsch.<br />
Kein Lernerfolg durch finanzielle Sanktionen<br />
Auch soziale Leistungen sollen an Sprachkenntnisse<br />
gebunden werden. "Sprichst du<br />
nicht gut genug Deutsch, so gibt es weniger<br />
Mindestsicherung." Zugegeben, diese Maßnahme<br />
ist bestimmt populär innerhalb einer<br />
bestimmten Wählerschaft, aber mit effektiver<br />
Integrationspolitik hat sie nichts zu tun.<br />
Denn gäbe es wahres Interesse, hätte die<br />
Regierung nicht das Budget für Deutschkurse<br />
gekürzt und hätte mehr und effizienter in<br />
die sprachliche Bildung der Kleinsten investiert.<br />
Wie so oft in der Geschichte der Sprachpolitik,<br />
wird Sprache als Mittel zur<br />
Diskriminierung und Segregation verwendet.<br />
Natürlich sind davon Menschen betroffen,<br />
die gesellschaftlich wenig prestigeträchtiges<br />
Sprach- und Kulturkapital mitbringen. Niemand<br />
verpflichtet den Uno-Mitarbeiter dazu,<br />
Deutsch zu lernen.<br />
Zu unserer Heterogenität stehen<br />
In einer globalen Gesellschaft gibt es<br />
Zur Autorin:<br />
Mag. Zwetelina Ortega ist Sprachwissenschafterin, Autorin<br />
und Expertin für Mehrsprachigkeit. 2014 gründete sie das<br />
Beratungszentrum Linguamulti. Dort bietet sie Beratung<br />
und Workshops für mehrsprachige Erziehung an. Ortega ist<br />
mit Bulgarisch, Spanisch und Deutsch aufgewachsen. In<br />
diesen drei Sprachen verfasst sie auch ihre literarischen Texte.<br />
2012 erschien der Gedichtband "Aз und tú" (Edition Yara).<br />
Sie lehrt an der Universität Wien und leitet Fortbildungen<br />
unter anderem an der Pädagogischen Hochschule Wien und<br />
am Landesinstitut für Schule in Bremen.<br />
Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />
viele Sprachgemeinschaften, die miteinander<br />
auskommen müssen. Das ist unsere Realität.<br />
Ein gezielter Umgang damit könnte viele<br />
Herausforderungen in der Bildung überwinden.<br />
Ursprünglich erschienen am 26.09.<strong>2018</strong> www.derstandard.at<br />
© Magdalena Possert<br />
Kommende Termine für Eltern:<br />
Ich erziehe mein Kind mehrsprachig - wie es mir gelingt:<br />
Samstag,10.11.<strong>2018</strong>, 10.00 – 14.00 Uhr<br />
Samstag, 08.12.<strong>2018</strong>, 10.00 – 14.00 Uhr<br />
Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung und kreative Sprachförderung,<br />
Beratung und Workshops für mehrsprachige Erziehung<br />
Therapiezentrum Gersthof, Klostergasse 31-33, 1180 Wien<br />
Anmeldung ist erforderlich: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />
Mit Spiel & Spaß Deutsch lernen<br />
LIMU-Academy: Deutschkurse für Kinder<br />
Jetzt anmelden!<br />
5 weg<br />
oder<br />
Geld zurück! 1<br />
Individuelle Nachhilfe • Größte Flexibilität<br />
Qualifizierte Nachhilfelehrer • Bessere Noten<br />
Deutschkurse für Kinder<br />
Es ist nicht immer leicht für ein Kind<br />
sich in einer neuen Sprachumgebung zurechtzufinden.<br />
An dieser Stelle setzt<br />
die LIMU-Academy an und bietet Deutschkurse<br />
für Kinder.<br />
In den Deutschkursen werden kreave Tägkeiten<br />
wie Malen, Basteln, Zeichnen, Singen<br />
und Tanzen mit sprachlichen Inhalten und<br />
Strukturen verbunden. Dadurch lernt Ihr Kind<br />
die deutsche Sprache und Kultur besonders<br />
nachhalg und wird bestmöglich auf seinen<br />
Schuleinseg vorbereitet. Sein Wortschatz im<br />
Deutschen wird erweitert und Grammakstrukturen<br />
werden aufgebaut und gefesgt.<br />
Anmeldung und mehr Informaon:<br />
www.limu.academy<br />
Telefon: +43 676 9669775<br />
E-Mail: academy@linguamul.at<br />
Ort: Therapiezentrum Gersthof,<br />
Klostergasse 31-33, 1180 Wien<br />
Preise:<br />
Jeder Kurs (15 Einheiten):<br />
Ein Kind 269€, Geschwisterpreis (Anmeldung<br />
für 2 Kinder): pro Kind 259€<br />
Der Preis für Quereinsteiger (bis 31. 10. <strong>2018</strong>)<br />
wird prozentuell angepasst. Bie schreiben<br />
Sie uns eine Mail!<br />
Intensivkurs in<br />
den Weihnachtsferien:<br />
Ein Kind 249€,<br />
Geschwisterpreis<br />
(Anmeldung für 2<br />
Kinder): pro Kind<br />
239€<br />
Kurse:<br />
• Kindergarten (3 - 5 Jahre):<br />
Dienstag 15:00-16:00 Uhr<br />
• Letztes Kindergartenjahr / Schule (5-8<br />
Jahre): Dienstag 16:15-17:15 Uhr<br />
• Intensivkurs in den Weihnachtsferien<br />
(2.– 6. Jänner 2019, tägl. 10:00 - 13:00 Uhr)<br />
Schon ab<br />
9,50<br />
€ 2<br />
pro Unterrichtsstunde<br />
(45 Min.)<br />
Jetzt informieren:<br />
Zentralmatura-Training!<br />
1 Sondertarif: gültig nur in teilnehmenden Standorten; alle Tarifbedingungen unter www.schuelerhilfe.at/fuenfweg.<br />
2 Informationen über Tarifgestaltung bzw. -staffelung werden in der jeweiligen Zweigstelle bereitgestellt.<br />
Innsbruck • Salurner Str. 18 • Tel. 0512-570557<br />
Hall • Stadtgraben 1 • Tel. 05223-52737<br />
Schwaz • Münchner Str. 48 • Tel. 05242-61077<br />
Wörgl • Speckbacherstr. 8 • Tel. 05332-77951<br />
Telfs • Obermarktstr. 2 • Tel. 05262-63376<br />
www.schuelerhilfe.at<br />
Entgeltliche Einschaltung
<strong>OKTOBER</strong> <strong>2018</strong><br />
A A WIEN - AUSBILDUNG / SCHULE - 10<br />
<strong>HABER</strong><br />
VRUP<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Foto: © sprungbrett/ B. Gradwohl<br />
Mit dem amaZone-Award werden Betriebe<br />
ausgezeichnet, die sich besonders in der<br />
Ausbildung von Mädchen und Frauen in<br />
Handwerk & Technik engagieren und erfolgreiche<br />
Maßnahmen zur Geschlechtergleichstellung<br />
setzen. sprungbrett für Mädchen,<br />
unter dessen Initiative der Preis bereits zum<br />
23. Mal verliehen wird, würdigte alle teilnehmenden<br />
Betriebe.<br />
Die begehrten amaZone-Statuen gingen an:<br />
Platten- und Fliesenverlegung Gerhard Findeis<br />
(Gewinner Kat. Kleinstunternehmen)<br />
Foto: © Findeis<br />
Foto: © sprungbrett/ Schröcker<br />
amaZone-Award<br />
Vorbildliche Betriebe ausgezeichnet<br />
Fliesenlegerlehrling: Frau Gorecka<br />
Weibliche Lehrlinge, die eine Ausbildung zur<br />
Platten- und Fliesenlegerin machen, sind rar.<br />
Laut Statistik wurde 2017 in Wien keine einzige<br />
Frau in diesem Berufsbild ausgebildet,<br />
österreichweit machten Frauen im Vorjahr<br />
bloß 3,4% aller Fliesenlegerlehrlinge aus.<br />
Umso bemerkenswerter, dass es ein Unternehmen,<br />
das erstmalig bei der amaZone teilnimmt<br />
und ein junge Frau ausbildet, es gleich<br />
unter die Gewinner geschafft hat. Der Familienbetrieb<br />
überzeugte die Jury durch seine<br />
Vorreiterrolle innerhalb der Branche, die Förderung<br />
individueller Stärken. Innerhalb des<br />
insgesamt sehr wertschätzenden Betriebsklimas<br />
wird Ausbildung als Chance verstanden.<br />
BOGENSBERGER Vermessung (Gewinner der<br />
Kategorie Kleinunternehmen)<br />
Vermessungstechnikerin<br />
Für die Jury waren das konsequente Streben<br />
nach Erhöhung des Frauenanteils in der technischen<br />
Lehrausbildung, die kontinuierliche<br />
Weiterentwicklung der qualitätsvollen Lehrausbildung,<br />
geschlechtersensible Öffentlichkeitsarbeit<br />
und ein attraktives & transparentes<br />
Prämiensystem neben den ausgezeichneten<br />
Karrierechancen im Unternehmen ausschlaggebend<br />
dafür, Bogensberger Vermessung<br />
mit dem amaZone-Award <strong>2018</strong> auszuzeichnen.<br />
MAN Truck & Bus Vertrieb Österreich (Gewinner<br />
Kat. Mittel- und Großunternehmen)<br />
KFZ Technikerinnen und Betriebslogistikerinnen<br />
Das Unternehmen setzt sich seit einigen Jahren<br />
intensiv für die Integration weiblicher<br />
Lehrlinge ins technische Berufsfeld ein. Dies<br />
geschieht u.a. durch die Teilnahme am Girls'<br />
Day, durch die Sichtbarmachung von Frauen<br />
in technischen Berufen in der Öffentlichkeitsarbeit<br />
und eine sehr kooperative Zusammenarbeit<br />
mit sprungbrett, etwa durch das<br />
Ermöglichen von Schnupperpraktika und<br />
Exkursionen.<br />
ÖBB Infrastruktur AG (Gewinner Kat. Öffentliche<br />
und öffentlichkeitsnahe Unternehmen)<br />
15 Lehrberufe im technischen Bereich<br />
Die ÖBB bildet im technischen Bereich MitarbeiterInnen<br />
aus, die Schienenfahrzeuge und<br />
Maschinen auf Bahnhöfen selbst warten und<br />
reparieren. Insgesamt wird österreichweit<br />
eine Ausbildung in 15 Lehrberufen im technischen<br />
Bereich angeboten. Das Unternehmen<br />
rekrutiert aktiv weibliche Lehrlinge für<br />
die betriebsinterne Ausbildung. Hierbei setzt<br />
die ÖBB unter anderem auf weibliche Role-<br />
Models und eine gute Kooperation mit<br />
sprungbrett. Die Resultate sind bemerkenswert:<br />
An die 100 Lehrmädchen machen aktuell<br />
ihre Ausbildung in der ÖBB Lehrwerkstätte<br />
in Wien, die Karrierechancen im Unternehmen<br />
sind ausgezeichnet!<br />
Weitere Angebote für Mädchen & junge Frauen,<br />
wie etwa individuelle Beratung, Unterstützung bei der<br />
Lehrstellen- & Arbeitssuche, Berufsorientierung oder<br />
Schulwahl finden Sie unter www.sprungbrett.or.at.<br />
Foto: © sprungbrett/ Prokopp<br />
Foto: © sprungbrett/ Warczewski<br />
VHS Lernhilfe<br />
Kostenloses Angebot an Wiener Schulen<br />
An rund 140 Wiener<br />
Schulen sind wieder die<br />
kostenlosen VHS Lernhilfekurse<br />
gestartet. SchülerInnen<br />
aus öffentlichen<br />
Wiener NMS und AHS-<br />
Unterstufen können sich<br />
für die Kurse der Förderung<br />
2.0 in den Fächern<br />
Deutsch, Mathematik<br />
und Englisch anmelden.<br />
„Mit der Gratis Lernhilfe<br />
eröffnen wir allen Wiener<br />
Kindern Bildungschancen<br />
– und dabei vor<br />
allem auch Kindern,<br />
deren Eltern zu Hause<br />
nicht helfen können. Sie bekommen hier ein<br />
hochqualitatives Angebot zusätzlicher Förderung“,<br />
betont Bildungsstadtrat Jürgen Czernohorszky.<br />
Während die „Förderung 2.0“ von<br />
Kindern der Wiener Volksschulen direkt an<br />
ihren Schulstandorten in Anspruch genommen<br />
werden kann, wird das Angebot für alle 10- bis<br />
14-Jährigen von den Wiener Volkshochschulen<br />
organisiert und findet entweder an der<br />
eigenen Schule oder an einer Schule in der<br />
Nähe statt. Mehr als 1.000 VHS Lernhilfekurse<br />
werden an rund 140 Schulen in den Fächern<br />
Mathematik, Deutsch und Englisch direkt im<br />
Anschluss an den Unterricht angeboten. Die<br />
Gruppengrößen beschränken sich auf maximal<br />
10 SchülerInnen, um auf jedes Kind individuell<br />
eingehen zu können. Pro Semester nutzen<br />
etwa 10.000 Kinder im Alter von 10 bis 14<br />
Jahren das Angebot der Gratis Lernhilfe.<br />
© August Lechner<br />
Wien (OTS) - „Mit dem Spot wollten wir darauf<br />
aufmerksam machen, wie vielfältig Unternehmertum<br />
ist und wie viel Verantwortung<br />
Selbständige für sich und für ihr Team täglich<br />
tragen. Aber mehr noch! Unsere Meisterbetriebe<br />
wahren die Tradition ihres Handwerks.<br />
Für uns ist klar: Ohne die ‚alten Meister‘<br />
wird es in Zukunft keine jungen Helden<br />
geben. Darum stehen im zweiten Teil unserer<br />
VHS Lernstationen für<br />
rasche Unterstützung<br />
Ergänzend zu den kostenlosen Lernhilfekursen<br />
schaffen die VHS Lernstationen<br />
flächendeckend in ganz Wien ein offenes,<br />
unverbindliches Lernangebot. Hier gibt es<br />
rasche und unkomplizierte Unterstützung<br />
bei Fragen zum Lernstoff, zur Hausübung oder<br />
zur Schularbeitsvorbereitung. SchülerInnen<br />
der NMS und AHS-Unterstufen können ohne<br />
Anmeldung von Oktober bis Juni, montags<br />
bis donnerstags von 14:30-17:30 Uhr eine<br />
VHS Lernstation besuchen.<br />
„Mit der Förderung 2.0 hat die Stadt Wien<br />
einen Meilenstein für Chancengleichheit<br />
im Bildungsbereich gesetzt. Nicht die finanziellen<br />
bzw. zeitlichen Möglichkeiten der<br />
Eltern entscheiden über den Schulerfolg –<br />
dank der Lernhilfekurse<br />
und der VHS Lernstationen<br />
bekommt jedes<br />
Kind das Rüstzeug, um<br />
die Anforderungen im<br />
Klassenzimmer zu meistern“,<br />
sagt Herbert<br />
Schweiger, Geschäftsführer<br />
der Wiener Volkshochschulen.<br />
Infos zur gratis<br />
Lernhilfe unter:<br />
www.vhs.at/gratislernhilfe<br />
Alte Meister. Junge Helden.<br />
Kampagne Unternehmen aus dem Gewerbe<br />
und Handwerk im Fokus“, erklärt Walter<br />
Ruck, Präsident der Wirtschaftskammer Wien.<br />
Vier Wochen lang werden unter dem Titel<br />
„Alte Meister. Junge Helden. – Zukunft ist<br />
unser Handwerk“ erfahrene Unternehmerinnen<br />
und Unternehmer in den Mittelpunkt gerückt,<br />
die Kindern - den Helden von morgen -<br />
ihr Handwerk zeigen.<br />
© Wiener Volkshochschulen<br />
Foto: WKW
11 - AUSBILDUNG / LEHRE<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong> <strong>OKTOBER</strong> <strong>2018</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Foto: SPAR/Alexander Gotter<br />
Kochbuch der Vielfalt<br />
Lehrlinge der SPAR-Akademie kreieren vielfältiges Rezeptheft<br />
29 Lehrlinge der SPAR-Akademie Wien<br />
erstellten gemeinsam mit fünf Wiener Studierenden<br />
ein Kochbuch. Das Besondere<br />
daran: die Rezepte kommen aus den 29 Ländern,<br />
Volksgruppen oder Kulturkreisen, aus<br />
denen die Familien der Lehrlinge stammen.<br />
Die Gerichte sollen zeigen, welchen Genuss<br />
die Vielfalt in der Welt von SPAR bringt.<br />
An der SPAR-Akademie Wien erlernen 300<br />
Lehrlinge aus 34 Naonen und Volksgruppen,<br />
13 Religionsgemeinschaen und mit 29<br />
Muersprachen das nöge Handwerkszeug<br />
für den Einzelhandel. 29 Lehrlinge der zweiten<br />
und drien Klassen an der SPAR-Akademie<br />
Wien haben ihre Lieblingsrezepte aus ihren<br />
Heimatländern zur Verfügung gestellt. Ausgewählte<br />
Rezepte wurden von „Stadtmärchen“-<br />
Bloggerin Mara Hohla fotografiert. Das<br />
Ergebnis ist ein vielfälges Rezepthe.<br />
„Eines der verbindenden Elemente unserer<br />
Lehrlinge ist die Beschäigung mit Lebensmieln<br />
und deren Herkun sowie mit Gerichten,<br />
die aus diesen Lebensmieln in<br />
unterschiedlichen Kulturen gezaubert werden.<br />
Genau diese Idee liegt diesem Kochbuch zu<br />
Grunde – nicht umsonst heißt es umgangssprachlich<br />
‚Beim Essen kommen d’ Leut’<br />
zam‘“, erklärt Direktor Robert Renz MBA,<br />
Leiter der SPAR-Akademie Wien.<br />
Die Rezepte gibt es zum Download unter<br />
www.spar.at/saw-rezepthe<br />
Interesse an einer neuen beruflichen Herausforderung?<br />
Mit Herz in die Pflege<br />
Foto: SPAR/Alexander Gotter<br />
Rezepte aus: SPAR - Kochbuch der Vielfalt<br />
Rahul 17 Jahre<br />
Welche Sprachen sprichst du?<br />
Englisch, Deutsch, Hindi, Punjabi<br />
Zubereitung<br />
Für den Teig Wasser, Mehl, Salz und Öl in einer<br />
Schüssel vermengen. Diese Masse im Anschluss<br />
mit den Händen so lange kneten, bis<br />
der Teig eine gute Konsistenz hat. Die fertige<br />
Masse ca. 20 Minuten in einer abgedeckten<br />
Schüssel ruhen lassen.<br />
Für die Füllung zuerst die Kartoffeln gar<br />
kochen. Die Erbsen kurz blanchieren. Je nach<br />
Belieben entweder klein schneiden oder zerstampfen.<br />
Die Zwiebel klein schneiden und in<br />
Öl glasig anschwitzen, mit Chili, Ingwer und<br />
Knoblauch würzen. Hitze reduzieren und mit<br />
Kreuzkümmel, Kurkuma, Koriander, Cayennepfeffer<br />
und Garam Masala verfeinern. Mit<br />
Wasser ablöschen, dann die Kartoffeln sowie<br />
die Erbsen untermengen und mit Salz abschmecken.<br />
Kurz auf kleiner Flamme köcheln<br />
lassen und anschließend vom Herd nehmen.<br />
Backrohr auf 200 °C Ober- und Unterhitze<br />
vorheizen.<br />
Den Teig in 7 Kugeln aufteilen und jede dünn<br />
zu einem Kreis ausrollen. Die Kreise halbieren<br />
und entlang der geraden Kante mit etwas<br />
Wasser beträufeln. Die Halbkreise so zusammenfalten,<br />
dass sie einen Trichter formen. In<br />
jeden Trichter einen Esslöffel Füllung geben.<br />
Zubereitung: 30 – 45 Minuten<br />
Zutaten<br />
Zutaten Teig:<br />
300 g Mehl<br />
½ TL Salz<br />
5 EL Pflanzenöl<br />
150 ml Wasser<br />
Je nach Belieben: entweder<br />
ein verquirltes Ei zum<br />
Bestreichen für das Backrohr<br />
oder Pflanzenfett<br />
bzw. Öl zum Frittieren<br />
Zutaten Füllung<br />
400 g Kartoffeln<br />
Samosa<br />
1 Chilischote<br />
50 g Erbsen<br />
1 Zwiebel<br />
1 Stück Ingwer<br />
1 Knoblauchzehe<br />
3 TL Garam Masala<br />
1TL gemahl. Koriander<br />
1TL gemahl. Kreuzkümmel<br />
⅓ TL gemahl. Kurkuma<br />
⅓ TL Cayennepfeffer<br />
170 ml Wasser<br />
1½ TL Salz<br />
Ich habe dieses Rezept gewählt, weil es<br />
eine meiner Lieblingsspeisen ist.<br />
Dann den Teig an den noch offenen Kanten<br />
mit Wasser befeuchten und gut verschließen.<br />
Im Backrohr:<br />
Teigtaschen mit Ei bestreichen und bei ca. 200<br />
°C Ober- und Unterhitze<br />
ungefähr 20 – 25 Minuten backen.<br />
In der Fritteuse:<br />
Öl erhitzen und jede Seite ungefähr 2 – 3<br />
Minuten goldgelb frittieren.<br />
Layali Lubnan<br />
Foto: SPAR / Mara Hohla<br />
Grieß mit Pistazien und Zuckersirup<br />
Foto: Vorarlberger Krankenhaus-Betriebsges.m.b.H / Alexander Ess<br />
Die Ausbildung zur Pflegeassistenz oder PflegeFACHassistenz<br />
in der Gesundheits- und Krankenpflegeschule Feldkirch<br />
Die Gesundheits- und Krankenpflegeschule<br />
Feldkirch bietet die volle Bandbreite an Pflegeausbildungsmöglichkeiten<br />
an: die gehobene<br />
Ausbildung im Pflegefachdienst, die Pflegeassistenz,<br />
die Pflegefachassistenz und zahlreiche<br />
Sonderausbildungen.<br />
Wenn das Herz für die Pflege schlägt<br />
Die neue Ausbildung zur Pflegeassistenz<br />
dauert zwölf Monate. Ein Jahr länger dauert<br />
die Ausbildung zur Pflegefachassistenz. Die<br />
Absolventen der beiden Pflegeassistenzberufe<br />
unterstützen die Mitarbeiter des gehobenen<br />
Dienstes für Gesundheits- und Krankenpflege,<br />
die drei Jahre die Schulbank gedrückt haben,<br />
sowie die Ärzte bei ihrer täglichen Arbeit. Die<br />
Pflegefachassistenten haben umfassendere<br />
Kompetenzen und dürfen daher in manchen<br />
Bereichen auch eigenverantwortlich arbeiten.<br />
Interesse geweckt?<br />
Ausbildungsdauer: 1 bzw. 2 Jahre (Vollzeit)<br />
Anmeldeschluss: 30. November <strong>2018</strong><br />
Ausbildungsstart: April 2019<br />
Voraussetzungen: Freude an der Arbeit mit<br />
Fingerspitzengefühl<br />
Die Schüler müssen viel Fingerspitzengefühl<br />
im Umgang mit Menschen haben, ihnen respektvoll<br />
und wertschätzend gegenübertreten,<br />
extroverert und kommunikav sein sowie<br />
über gute Deutschkenntnisse verfügen.<br />
Pflegepraxis im Krankenhaus<br />
Das praksche Wissen erlernen die Schüler<br />
der Schulen für Gesundheits- und Krankenpflege<br />
in den Krankenhäusern und in Langzeitpflegeeinrichtungen.<br />
Zukunft in der Pflege<br />
Die Arbeitsplatzchancen sind ausgezeichnet,<br />
Pflegepersonal wird überall dringend gesucht.<br />
Die Meisten finden gleich nach dem Abschluss<br />
eine Anstellung entweder im Krankenhaus, in<br />
Pflegeheimen oder in der Hauskrankenpflege.<br />
Menschen, 17 Jahre, Unbescholtenheit, 10.<br />
Schulstufe oder Lehrabschluss, gesundheitliche<br />
Eignung, Deutsch Niveau B2<br />
Infos und Online-Anmeldung:<br />
www.krankenpflegeschulen.at<br />
Foto: SPAR/Alexander Gotter<br />
Ohanes 15 Jahre<br />
Zutaten<br />
500 ml Milch<br />
1 Ei<br />
250 g Zucker<br />
250 g Weizengrieß<br />
1 EL Rosenwasser<br />
Etwas Mazdaki Tzit (arabisches Gewürz)<br />
Als Deko Pistazien, Mandeln und Walnüsse<br />
Schlagobers als Beilage<br />
Zubereitung<br />
Das Ei mit einem Schneebesen schaumig rühren,<br />
mit Milch, Zucker, Grieß, Rosenwasser<br />
und Mazdaki Tzit verrühren und langsam<br />
erhitzen. Unter ständigem Rühren die Masse<br />
kochen, bis sie dickflüssig wird. Danach in<br />
eine rechteckige Form geben und erkalten<br />
lassen. Zum Servieren den Grießpudding in<br />
rechteckige Stücke schneiden, auf einem Teller<br />
anrichten und mit Schlagobers, Pistazien,<br />
Mandeln und Walnüssen dekorieren.<br />
Zubereitung: 30 Minuten<br />
Welche Sprachen sprichst du?<br />
Armenisch, Deutsch, Englisch<br />
Warum hast du dieses Rezept gewählt?<br />
Ich koche dieses Rezept manchmal mit meiner Mutter.<br />
Es besteht hauptsächlich aus Grieß und erinnert mich<br />
sehr an meine Kindheit in Armenien. Dieses Rezept<br />
kommt aus Armenien und dem Libanon.<br />
Foto: SPAR / Mara Hohla
<strong>OKTOBER</strong> <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong> AUSBILDUNG / LEHRE - 12<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Lehre wird wieder cool<br />
Neue Lehrberufe stark nachgefragt<br />
Wien (OTS/BMDW) - „Die Lehre wird wieder<br />
cool“, zeigt sich Wirtschaftsministerin Margarete<br />
Schramböck angesichts der Zahlen aus<br />
dem aktuellen Lehrlingsbericht erfreut und<br />
weiter: „Wir wollen die duale Ausbildung<br />
modern und spannend gestalten sowie unseren<br />
Jungen die besten beruflichen und persönlichen<br />
Perspektiven geben. Dazu braucht<br />
es eine permanente Weiterentwicklung<br />
der 200 bestehenden Lehrberufe und einen<br />
stärkeren Fokus auf digitale Komponenten.“<br />
Aktuell gibt es in Österreich rund 108.000<br />
Lehrlinge, das sind um 1,1 Prozent mehr als<br />
im Vorjahr. Deutlich mehr junge Menschen<br />
haben sich heuer für eine Lehre entschieden,<br />
bei den Lehranfängern gab es ein Plus um 2,9<br />
Prozent gegenüber dem Vorjahr.<br />
Besonders erfreulich ist für die Ministerin,<br />
dass die neuen Lehrberufe E-Commerce-<br />
Kauffrau/Kaufmann (seit Juni <strong>2018</strong>), Applikationsentwicklung/Coding<br />
(seit September<br />
<strong>2018</strong>) und Informationstechnologie (ebenfalls<br />
seit September) schon nach kurzer Zeit deutlich<br />
über den Erwartungen liegen. „Wir haben<br />
mit den neuen Lehrberufen eine attraktive<br />
und zeitgemäße Ausbildung geschaffen. Dieses<br />
Angebot kommt in der Wirtschaft und bei<br />
den Jungen sehr gut an und zeigt, dass die<br />
Lehre eine attraktive Zukunftsperspektive<br />
bietet. Die Lehrberufe E-Commerce und<br />
Coding sind gerade auch für Frauen eine gute<br />
Einstiegsmöglichkeit in technische Berufe<br />
und erweitern das Angebot unserer Unternehmen“,<br />
so Schramböck. Derzeit lernen 51<br />
junge Menschen den Beruf des E-Commerce-<br />
Kauffrau/mann, das übertrifft Schätzungen<br />
die im ersten Jahr von 20 ausgingen und nun<br />
sogar bis zu 100 Lehrplätze für <strong>2018</strong>/19<br />
erwarten lassen. Erfreulich ist auch der hohe<br />
Anteil von über 40 Prozent jungen Frauen in<br />
diesem Lehrberuf.<br />
Seit 1. September gibt es auch neue IT-Lehrberufe,<br />
die nach einem Monat sehr vielversprechend<br />
angelaufen sind. Derzeit steht<br />
Informationstechnologie bei 46 Lehrlingen<br />
und Coding bei 18 Lehrlingen. In diesem<br />
Segment können bis 31. Oktober auch noch<br />
alte Versionen der Lehrberufe begonnen werden,<br />
wie zum Beispiel IT-Technik und IT-Informatik,<br />
hier werden derzeit 1.705 junge<br />
Menschen ausgebildet. „Seit dem Sommer<br />
haben wir das Angebot für Lehrberufe vor<br />
allem im digitalen Bereich massiv erweitert<br />
und existierende Berufe im Hinblick auf<br />
die Notwendigkeiten der Digitalisierung<br />
modernisiert und die neuesten Zahlen geben<br />
uns Recht und übertreffen die Erwartungen“,<br />
so Schramböck.<br />
Salzburg, Land der Meister<br />
319 Meisterbriefe für<br />
302 junge Profis<br />
(HP) 319 Meisterbriefe und Urkunden wurden<br />
an 302 junge Profis aus Gewerbe und Handwerk<br />
verliehen. Das ist neuer Rekord, denn<br />
2015 waren es noch knapp 250 Absolventen.<br />
Diese Steigerung hat wohl auch mit der<br />
verbesserten Förderung der Kurse zu tun. Der<br />
Bildungsscheck ist ein wichtiger Beitrag zur<br />
finanziellen Unterstützung der Absolventen.<br />
Konkret wird über den Bildungsscheck des<br />
Landes die Hälfte der Kurskosten rückerstattet,<br />
und das bis maximal 2.000 Euro. Seit<br />
2015 ersetzt das Land zudem die Prüfungsgebühren,<br />
die bis zu 1.500 Euro ausmachen<br />
können.<br />
Berufliche Weiterbildung sichert<br />
Wirtschaftsstandort<br />
Landesrat Stefan Schnöll hob bei der Meisterfeier<br />
den Stellenwert des lebenslangen Lernens<br />
hervor. „Die hohe Bereitschaft der<br />
Salzburger, sich beruflich weiterzubilden, ist<br />
ein wichtiger Faktor zur Absicherung unseres<br />
Wirtschaftsstandortes.“ Er freue sich daher<br />
sehr über die gestiegene Zahl der Absolventen,<br />
so der Landesrat, der in Vertretung von<br />
Landeshauptmann Wilfried Haslauer zur<br />
bestandenen Prüfung gratulierte. WKS-Präsident<br />
Konrad Steindl führte ins Treffen: „Die<br />
jungen Leute schätzen, dass sie mit einem<br />
Meisterbrief oder einer Befähigungsurkunde<br />
nachweisen können, dass sie es in die höchste<br />
Stufe der fachlichen Qualifikation in ihren<br />
Berufen geschafft haben.“<br />
Sieger des Salzburger Handwerkspreises<br />
ausgezeichnet<br />
Darüber hinaus wurden die Gewinner des<br />
Handwerkspreises <strong>2018</strong> ausgezeichnet. Zum<br />
Siegerprojekt wurde die tragbare beziehungsweise<br />
mobile faltbare Outdoor- und Campingküche<br />
der Go Outside OG aus St. Martin am<br />
Tennengebirge gekürt. Den zweiten Platz<br />
holte sich Wilhelm Margreiter aus Grödig mit<br />
seinen WUUX Surfboards, auf dem dritten<br />
Platz landete Messermacher Richard Kappeller<br />
für sein „Falknermesser“. Anerkennungspreise<br />
gab es für die Gollhofer Optik GmbH in<br />
Salzburg für eine handgefertigte Sonnenbrille<br />
und für Lisa Fischer aus Salzburg für ihre<br />
„Kairoz Lampen“.<br />
Meisterbriefverleihung der WK Salzburg im „Haus für Mozart“ in Salzburg: Bei der Kür der Sieger des Salzburger Handwerkspreises <strong>2018</strong><br />
(v. l.): Wilhelm Margreiter, WUUX Surfboards (2. Platz), Landesrat Stefan Schnöll, Hannes Leitenreiter und Sascha Steinbacher, Go Outside<br />
OG (1. Platz), Spartenobmann KommR Josef Mikl, Messermacher Richard Kappeller (3. Platz), und WKS-Präsident KommR Konrad Steindl.<br />
Foto: WKS / Neumayr<br />
Foto: SoWi-Holding<br />
Du stehst wie zahlreiche andere<br />
junge Menschen vor der Herausforderung,<br />
Deine Bildungs- und<br />
Berufslaufbahn planen zu müssen?<br />
Den zahlreichen Möglichkeiten<br />
und Chancen steht nur ein<br />
Problem gegenüber: Was ist das<br />
Richtige für mich?<br />
Für viele 14- bzw. 18-Jährige<br />
stellt sich bald die entscheidende<br />
Frage: Was kann ich? Was interessiert<br />
mich? Was macht mir<br />
Es geht um Deine Zukunft –<br />
BeSt 3 - Innsbruck <strong>2018</strong>!<br />
Spaß? Was tun? Eine Lehre, eine<br />
höhere Schule, direkt ins Arbeitsleben,<br />
eine Lehre nach der Matura<br />
oder doch ein Studium? Und<br />
wenn ja, was und wo?<br />
Auch <strong>2018</strong> setzt unser Partner,<br />
das Sozialministeriumsservice<br />
den Schwerpunkt auf Jugendcoaching,<br />
um das flächendeckende<br />
Angebot allen Schülerinnen und<br />
Schülern, deren Eltern und Lehrenden<br />
nutzbar und transparent<br />
zugänglich zu machen. Jugendliche<br />
am Übergang von der Schule<br />
in den Beruf sind oftmals mit<br />
vielen Fragen und Unklarheiten<br />
konfrontiert. In der schwierigen<br />
Entscheidungsphase über den<br />
weiteren Bildungs- und Berufsweg<br />
benötigen Jugendliche und<br />
ihre Erziehungsberechtigten oft<br />
professionelle Beratung und<br />
Hilfe. Jugendliche mit Migrationshintergrund,<br />
die den österreichischen<br />
Arbeitsmarkt und die<br />
Ausbildungsmöglichkeiten nicht<br />
so gut kennen, lernen im Jugendcoaching,<br />
ihre Potenziale gezielter<br />
einzusetzen. Mit einer<br />
persönlichen Zukunftsplanung<br />
soll ein weiterer Schulbesuch,<br />
eine Qualifizierungsmaßnahme,<br />
ein Besuch in der Produktionsschule,<br />
eine (Berufs-)Ausbildung<br />
oder ein Arbeitsverhältnis erlangt<br />
werden.<br />
Jugendcoaching richtet sich an<br />
Jugendliche im individuellen 9.<br />
Schulbesuchsjahr sowie an Jugendliche<br />
bis zum 19. Geburtstag.<br />
Jugendliche mit einer Einschränkung<br />
oder sonderpädagogischem<br />
Förderbedarf können das Programm<br />
bis zum 24. Geburtstag in<br />
Anspruch nehmen.<br />
Da auf einer Bildungsmesse auch<br />
der Spaß nicht zu kurz kommen<br />
darf, rundet ein Eventprogramm<br />
Deinen Messebesuch ab. Aktuelle<br />
News über die Aussteller, das<br />
Bühnen- und Aktionsprogramm<br />
findest du auf www.best-innsbruck.at<br />
Die BeSt 3 <strong>2018</strong> findet vom 5. bis 7. Dezember jeweils von 9 bis<br />
17 Uhr in der Messe Innsbruck statt. Der Eintritt ist frei!
5. 12. – 7.12. <strong>2018</strong><br />
Innsbruck<br />
Messehalle, 9–17Uhr<br />
www.best-innsbruck.at<br />
Eintritt<br />
Eintritt<br />
frei!<br />
frei!<br />
www.best-innsbruck.at<br />
Die große Bildungsmesse<br />
Bildungmesse<br />
Veranstalter & Organisation<br />
Partner & Sponsoren
EKİM <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 14<br />
28 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Ticaret<br />
Bakanları sorunlar, fırsatlar ve<br />
toplumsal algılama konulu resmi olmayan<br />
bir toplantı çerçevesinde Tirol eyaleti<br />
başkenti İnnsbruck’ta bir araya<br />
geldi. Ana konuları "Trade. Jobs. Future.<br />
- Ticaret. Meslekler. Gelecek."<br />
olan bu toplantıda Dünya Ticaret Örgütü’nün<br />
yenilenmesi ve AB’nin Amerika<br />
ile ticaretinde nasıl bir olumlu<br />
gündem oluşturabileceği konuları tartışıldı.<br />
Toplantıya başkan sıfatıyla ev<br />
sahipliği yapan Avusturya Ekonomi<br />
Bakanı Margarete Schramböck: ''Gelecek<br />
için en önemli görevlerimizden biri<br />
küreselleşmeye cevabın korumacı tedbirlerle<br />
değil, rekabet kabiliyetinin güçlendirilmesi<br />
ve yenileşme gücünün<br />
yalnızca açık pazarlar yoluyla gelişebileceğini<br />
halkımıza en iyi şekilde anlatmaktır.<br />
AB ticaret anlaşmaları Avrupa<br />
değerleri temelli bir küreselleşme oluşturma<br />
fırsatı sunuyor. Birliğin Kanada<br />
ve Japonya ile yaptığı ticaret anlaşmalarıyla<br />
bunu sağladık. Hedefimiz ticaret<br />
© P.J. Hartberger<br />
Wachstum schwächt<br />
sich 2019 ab<br />
Avusturya<br />
Ekonomisinde<br />
Büyüme 2019’dan<br />
İtibaren Düşecek<br />
Yerli ekonomi araştırma enstitülerine göre gelecek<br />
yıl Avusturya’daki ekonomik büyüme %2 ya da biraz<br />
altında olacak. <strong>2018</strong> için büyümenin +%3 olması<br />
bekleniyor. İşsizlik oranı düşünülenden daha hızlı<br />
düşüyor. Brexit ve uluslararası ticari savaşlar ise<br />
büyük riskler olarak görülüyor.<br />
İleri Araştırmalar Enstitüsü'nün (IHS) açıklamalarına<br />
göre yerli ekonomi, Avrupa bölgesinden daha kuvvetli<br />
büyüyor, 2019’da tempo bölgeyle eşitlenecek.<br />
Dünya ekonomisi için ise riskler büyüyor. Amerika<br />
ve Çin arasındaki ticari savaş ve ABD-AB ticaretinde<br />
ek gümrük uygulamaları tehdit edici riskler.<br />
Avusturya Ekonomi Araştırma Merkezi’ne (WIFO)<br />
göre ülkedeki olumlu ekonomik hava bireysel tüketim<br />
nedeniyle korunuyor. İstihdamın artması, artan<br />
reel ücretler ve yüksek tüketici güveni bu ortamı<br />
sağlamada olumlu etmenler. Ancak 2019’da dış<br />
ticaretteki talep düşüşünü bireysel tüketim tamamıyla<br />
dengeleyemeyecek.<br />
Uzmanlara göre iş piyasası da olumlu konjonktürden<br />
yararlanıyor. 2019’da yeni yerlerin açılması yavaşlayabilir,<br />
açıkta olan yeni işlerin sadece küçük bir kısmının<br />
istihdamı gerçekleşebilir, IHS’ye göre kalifiye<br />
eleman sıkıntısı en riskli konular arasında.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
İlmek ilmek<br />
Ağustos sonu...<br />
Otobüs yolculuklarımda eğer<br />
uzun süreli bir gidiş ise bilerek<br />
cam kenarını seçerim. Bahanem<br />
her zaman aynıdır,<br />
“Araba tutuyor, cam kenarı<br />
olursa etrafı izleyerek giderim.”<br />
Bazı istisnalar haricinde<br />
sorun çıkmaz çoğu zaman.<br />
Oysa gerçek sebebini hiçbir<br />
zaman açıklamamışımdır. Sığındığım<br />
bahanelerim adlı<br />
heybemdeki yerini çok güzel<br />
muhafaza etmektedir. Sızı kelimesinin<br />
sözlük anlamını tam<br />
anlamıyla taşıdığım anlarda<br />
yaşadığım o şeyi yavaş yavaş<br />
kocaman bir hasret yumağına<br />
dönüştürdüğümün pek tabii<br />
farkındayım. Yumak öylesine<br />
devasa ve biçimsiz ki, her saniye<br />
büyümeyi ve tuhaf bir biçimde<br />
de geçtiğim her köyde,<br />
ilçede, beldede ilmek ilmek<br />
kendini bırakmayı unutmuyor.<br />
İçimdeki sonsuz ızdırabı tüm<br />
otobüse yüklediğimin de<br />
farkındayım doğal olarak. O<br />
hafif ağrı büyümeye öylesine<br />
devam ediyor ki, bir zaman<br />
AB Üyesi Ülkelerin Ticaret<br />
Bakanları İnnsbruck’ta Buluştu<br />
yapanların bu anlaşmalardan mümkün<br />
olan en büyük yararı sağlamalarıdır.''<br />
Ticaret refahın kaynağı<br />
Bakan Schramböck ayrıca, ''Daha önceki<br />
toplantı başkanları, Estonya ve<br />
Bulgaristan’ın çalışmalarını geliştirme<br />
açısından, şimdiki toplantı başkanı olarak<br />
Avusturya’da AB’nin dünya ticaret<br />
sistemini somut yeni düzenlemelerle<br />
geliştirmek ve adaletsiz ticaret uygulamalarıyla<br />
mücadele etmek stratejisini<br />
destekliyoruz. Bu ise Dünya Ticaret Örgütünü<br />
yeniden düzenleme ve AB gibi<br />
düşünen diğer ortaklarla ticari anlaşmalar<br />
yapmak ile mümkündür. Bunun<br />
için kısa bir süre önce Avustralya ve<br />
Yeni Zelanda ile serbest ticaret anlaşmaları<br />
için görüşmeler başlatıldı. İlaveten<br />
AB ve Amerika Temmuz sonunda,<br />
sanayii ürünlerinde gümrükleri, tarife<br />
dışı ticari engelleri ve sübvansiyonları<br />
kaldırma ve standartlar üzerinde görüşme<br />
kararı aldılar. Avusturya bunu<br />
destekliyor, çünkü Amerika bizim için<br />
ikinci en önemli ticari ortaktır.''<br />
Wirtschftsministerin Margarate Schramböck und EU-Handels-Kommissarin Cecilia Malmström<br />
Foto: VLK/Gerhard Wirth<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Ömer Erkan<br />
omererkan92@hotmail.com<br />
sonra bedenime ve ruhuma<br />
ağır gelerek buharlaşmaya ve<br />
göğe doğru yükselmeye<br />
devam ediyor. Yağan yağmurlar<br />
da işte tamamiyle bu<br />
sebepten dolayı. Sabah namazını<br />
eda ettikten sonra<br />
gündoğumunu karşılamak<br />
istercesine penceresinden<br />
bakan ismi Emine veyahut<br />
Ayşe olan teyzenin de, beyaz<br />
yazmasını yaşına rağmen<br />
mahremiyetini gizlercesine<br />
rahmet olarak algıladığı,<br />
şüphesini tabii ki yaşamadığım,<br />
o duygu sağanağını izlerken<br />
aslında evinin damına<br />
kocaman taneli duygu selinin<br />
yağdığından doğal olarak habersizdir.<br />
Otobüsün moladan<br />
sonra hareket saatinden kısa<br />
bir süre önce muavinin valizlerin<br />
bulunduğu kapağı bir<br />
hışımla kapatışından sonra<br />
irkiliyorum kısa süreliğine.<br />
Ses beni öylesine kendime<br />
getiriyor ki, bir an için inip<br />
terminaldeki yolculara koşup<br />
tek tek sormak istiyorum,<br />
(VLK) - Çocuklarda erken yaşlarda<br />
"Almanca dil yeterliliğini<br />
tespit için gözlem notları<br />
(BESK)" Vorarlberg’de kreşlerde<br />
erken yaşta dili geliştirme çalışmaları<br />
daha da yoğunlaştırılıyor.<br />
Dil seviyesini ölçen bu yeni<br />
araç, pilot proje olarak 2017<br />
eğitim ve öğretim yılında Dornbirn,<br />
Lustenau ve Götzis’deki<br />
ana okullarında denendi. Bu sırada<br />
da yaklaşık 1050 ana okulu<br />
pedagogu bu projeyle ilgili eğitildi.<br />
Projenin tanıtımı valilikte<br />
yapıldı. Eyalet meclis üyesi Barbara<br />
Schöbi-Fink pilot bölgelerde<br />
edinilen deneyimlerin<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
“Bu yağmurların sebebini biliyor<br />
musunuz, bakar mısınız,<br />
kalanın gidenden daha çok<br />
acı çektiği doğru mu, söyler<br />
misiniz? Bu muhasebeyi hangi<br />
müşavirden tasdiklettiğinizi<br />
öğrenebilir miyim?” diye<br />
haykırmak, yolculara bir bir<br />
sarılıp, “Ne yapıyoruz biz<br />
buralarda? Terminaller bizim<br />
için mi var gerçekten?<br />
İnşaatında emek veren mühedisin,<br />
çalışan emekçinin niyeti<br />
gerçekten bize kolaylık sağlamak<br />
mı? Yoksa ayrılık merkezleri<br />
olarak düşündükleri bu<br />
tip yerler sırf bizleri mahvetmek<br />
için mi oluşturulmuş durumda?”<br />
Bir zaman sonra<br />
otobüs hareket ediyor ve<br />
göğe doğru baktığımda geride<br />
bıraktığım koca koca hasret<br />
bulutlarını görüyorum. Herbiri<br />
simsiyah, gri ve soğuk. Kendilerini<br />
saldıkça taneye dönüşüyorlar<br />
ve rahatlama duygusuyla<br />
beyazlaşmaya başlıyorlar.<br />
Yeryüzüne düşen taneler<br />
öylesine devasa ki,<br />
projenin tüm Vorarlberg’de uygulanması<br />
sırasında çok yararlı<br />
olacağını dile getirdi. Pedagoglar<br />
çocukları gözlemledikten<br />
sonra tahminlerini, çocukların<br />
daha hedef odaklı ve bireysel<br />
desteklenmeleri için çok iyi bir<br />
hazırlık yaptılar.<br />
BESK aracılığıyla dil seviyesi<br />
gözleminin birçok faydası var.<br />
Bir yandan çocukların arasında<br />
Almanca ilk dil ya da ikinci dil<br />
olmasına dikkat edilmeli. Diğer<br />
yandan dil geliştirme sadece<br />
anaokulunun son yılına sıkıştırılmamalı,<br />
bütün kreş yıllarına<br />
dağıtılmalıdır.<br />
kimisinin adını özlemek koymuşum<br />
farkında olmadan.<br />
Kimisinin ismi ise hasret,<br />
kimi kucaklaşma, kimi ana<br />
kucağı, kimisi ise boğazdaki<br />
kocaman bir yumru. Çaresizlikle<br />
yoluma devam ederken,<br />
otobüs camının sol üst<br />
köşesinden aşağıya doğru<br />
inen yağmur damlası göz<br />
yaşımla birlikte paralel bir<br />
şekilde yarış halindeler. Üzerime<br />
yüklediğim milyonlarca<br />
acı tanesini sırtlanıp yoluma<br />
koyuluyorum. Göçebe ruhum<br />
yerleşik hayata geçmeyi<br />
yeğlese de gönlüm sonsuz<br />
fedakarlıkla âlicenap kişiliğine<br />
bürünerek geleni kabul etmekte<br />
direniyor.<br />
Meğer hayat sandığımdan da<br />
anlamlıymış ve insan özledikçe<br />
daha da acıtırmış<br />
ayrılıklar.<br />
Ein neues Instrument soll<br />
feststellen, wie gut Kinder<br />
im Kindergartenalter deutsch<br />
sprechen. Damit will das<br />
Land Vorarlberg die frühe<br />
Sprachförderung verbessern<br />
Land will<br />
Sprachkompetenz<br />
von Kindern<br />
fördern<br />
Vorarlberg eyaletinde çocukların erken yaşlarda iyi<br />
Almanca konuşması için farklı araçlar deneniyor<br />
Eyalet dil becerisinin<br />
gelişmesini teşvik ediyor<br />
Bir kreş grubunun tüm çocukları<br />
sondan 2. Sınıfta iken gözlendiler.<br />
Teşviğe ihtiyacı olduğu ortaya<br />
çıkan her çocuk, kreş<br />
yılının sonunda BESK ya da<br />
Besk_DaZ kulanılarak gözlemlenir.<br />
Gözlem çocuğun güven<br />
duyduğu pedagog tarafından<br />
kreşin çevresinde yapılır. Test<br />
edilen çocuğun sahip olduğu dil<br />
yeteneğidir.<br />
BESK sunduğu imkânlarla da<br />
ilgi çekiyor. Her bir çocuğun<br />
gelişim evrelerine göre reaksiyon<br />
gösterilmesinin yanında,<br />
uzun zamanlı ve somut tedbirler<br />
alınmasını sağlıyor.
15 - AVUSTURYA / TIROL<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
<strong>OKTOBER</strong> / EKİM <strong>2018</strong><br />
AK’nın Eğitim Yardımından Faydalanın!<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Çocukların okula gitmesi ve eğitimleri<br />
beraberinde birçok aileye<br />
büyük mali yükler getirir. Bu<br />
nedenle Tirol İşçi Odası (AK Tirol)<br />
1,6 milyon euroluk eğitim teşviği<br />
ile; çıraklara, öğrencilere ve üniversite<br />
öğrencilerine ayrıca 2. bir<br />
eğitim yolunu seçenlere destek<br />
oluyor.<br />
AK Tirol Eğitim Yardımını<br />
Kimler Alabilir?<br />
• Çıraklar, 9. sınıf öğrencileri, 10.<br />
sınıftan itibaren öğrenciler, devlet<br />
yardımı almayan, gece okullarında<br />
ve çeşitli sosyal ve sağlık bakım<br />
alanlarındaki öğrenciler yılda 300<br />
ile 690 euro arasında ücret alırlar.<br />
• Lisans, Yüksek Lisans ve Diploma<br />
eğitimindeki düzenli üniversite öğrencileri<br />
300 ile 690 euro arasında,<br />
yurtdışında Avrupa Ekonomik Alanı<br />
ülkeleri ya da İsviçre’de eğitim<br />
gören üniversite öğrencileri için ise<br />
340 ile 850 euro arasında bir teşvik<br />
yapılmaktadır.<br />
YENİLİKLER:<br />
• Çocuklar ve yurt dışında kalanlar<br />
için destek miktarları oldukça arttırılmıştır.<br />
• Çırakların gelir hesaplamalarında<br />
gelirlerinin sadece %20’si oranında<br />
dikkate alınır (%100 yerine).<br />
• İlk kez, çıraklar ve öğrencilere her<br />
eğitim yıl için 100 euroluk bir<br />
bonus verilecek<br />
ÖN ŞARTLAR:<br />
Başvuru için, başvuruyu yapan ya<br />
da ebeveynlerinden bir tanesi<br />
Tirol’de AK üyelik ücreti ödeme<br />
durumundadır. Gelir sınırlarının<br />
yanında işsizlik ve emeklilik durumları<br />
için özel kurallar mevcuttur.<br />
Evraklar için son teslim tarihi<br />
31 Ağustos 2019.<br />
GELECEK PAYI YENİ:<br />
Temel bilgisayar kursları ayrıca 2.<br />
eğitim yolu olarak çıraklık, meslek<br />
ve yüksek okul yetkinlik sınavı,<br />
bunların yanında ustabaşılık okulu,<br />
tıp asistanı, tıbbi ve tedavi edici<br />
masörler ‘Gelecek Payı Yeni’ uygulaması<br />
çerçevesinde teşvik alabilecekler.<br />
Bu destek gelir sınırlarına<br />
bağlıdır ve kurs ücretinin %30’u<br />
oranında, eğitimi bitirme dönemine<br />
kadar en çok 1.200 euro olarak<br />
belirlenmiştir. Gerekli evraklar<br />
kurs bitiminin en geç 3 ay sonrasına<br />
kadar iletilmek zorundadır.<br />
DETAYLAR ve BAŞVURU FORMLARI:<br />
Daha fazla bilgi ve formlara, AK Tirol İnnsbruck’un<br />
0800/22 55 22 – 1515 telefon numarasından,<br />
tüm AK il ve ilçe merkezlerinden ayrıca<br />
www.ak-tirol.com adresinden ulaşabilirsiniz.<br />
Holt euch die<br />
AK Bildungsbeihilfe!<br />
Infos zu den AK Bildungsbeihilfen<br />
gibts unter 0800/22 55 22 – 1515<br />
oder auf www.ak-tirol.com<br />
AK Tirol Eğitim Desteği için Telefon No: 0800/22 55 22 – 1515<br />
veya İnternet Adresi: www.ak-tirol.com<br />
© pressmaster / Fotolia<br />
Tacize uğrayan okul çağındaki<br />
kız çocukları ne yapmalı?<br />
Bütünleştirme Yardımı:<br />
AMS Tirol 50 ve üzeri yaş<br />
grubunu destekliyor<br />
50+ yaş grubu büyük tecrübeye sahip - ve işgücü piyasasında oyun kolay<br />
değil. Çok pahalı ve verimsiz. Hepimiz yeniden düşünmek zorundayız. AMS<br />
Tirol bütünleştirme yardımı öncelikle, yaşlıların yarım zamanlı çalışması,<br />
yeterlilik desteği ve yaşlı istihdamı gibi yollarla desteğini sunuyor.<br />
50 yaş ve üzeri çalışanlar<br />
büyük bir tecrübeye sahipler,<br />
uzun zamanda oluşturdukları<br />
sosyal ağları vardır, disiplinliler<br />
ve sorumluluk almaya<br />
daima hazırlardır. Yaşlı<br />
çalışanlar aile planlama<br />
meselesini tamamlamıştır.<br />
Öğrenmeye hazırlıklı olmaları,<br />
esneklikleri, çağdaş bilişim<br />
ve iletişim medyasının<br />
üstesinden gelmeleri genelde<br />
varsayılandan çok daha güçlüdür.<br />
Yaşın artmasıyla hastalık<br />
nedenli işte olamamanın<br />
istatiksel olarak düşmesi de<br />
bir avantajdır.<br />
"50 yaş ve üzeri<br />
çalışma insiyatifleri:"<br />
AMS Tirol'den Alfred Lercher:<br />
"50 yaş ve üzeri çalışma<br />
inisiyatifleri projesiyle Tirol<br />
İş Piyasası Kurumu (AMS<br />
Tirol) yaşlıların işgücü piyasasına<br />
uyumunu destekliyor.<br />
Bütünleştirme yardımı ile<br />
Know-how ve yaşlıların mesleki<br />
tecrübelerini önemseyen<br />
işletmelere yaşlıları<br />
çalıştırmaları halinde finansal<br />
destek sunuyoruz."<br />
Bütünleştirme yardımı<br />
ücretlere ve ücret maliyetlerine<br />
ek ödeme<br />
şeklinde yapılıyor. Kadınlar<br />
için birinci ay<br />
ücret ve ücret maliyetlerinin<br />
tamamı ve ilaveten<br />
maksimum 4 ay<br />
brüt maaşın %50’si<br />
ücret maliyetlerinin<br />
%50’si ile birlikte, erkekler<br />
maksimum 3 ay<br />
brüt ücretin %40’ı<br />
ücret maliyetlerinin<br />
%50’si ile birlikte destekleniyor.<br />
Desteklenen<br />
çalışanlar mutlaka<br />
50 yaşın üzerinde ve 3<br />
aydan fazla AMS’de<br />
işsiz olarak kayıtlı<br />
olmak durumundadır.<br />
50 yaş üzerinde tekrar<br />
çalışma hayatına dönen ve<br />
sağlık yönünden kısıtlı olanlar<br />
bu noktada hemen destek<br />
alabilir.<br />
Bilgilendirmeler AMS Tirol’ün tüm şubelerinde yapılır.<br />
İngiltere'de Plan International<br />
UK isimli hayır kurumunun<br />
yaptığı bir araştırma,<br />
okula giden her üç kız çocuğundan<br />
birinin, kamuya<br />
açık alanlarda cinsel tacize<br />
uğradığını ortaya koydu.<br />
Taciz yöntemleri arasında ellemek,<br />
ıslık çalmak, gözünü<br />
dikip bakmak ya da kız<br />
çocuklarının video veya<br />
fotoğrafını çekmek gibi eylemler<br />
bulunuyor.<br />
Cinsel tacizle mücadele eden<br />
uluslararası hareket Hollaback<br />
ise tacize uğrayan<br />
kişilere atacakları adımlar<br />
konusunda tavsiyelerde bulunuyor:<br />
Eğer size tacizde<br />
bulunan kişiyle muhattap olmanız<br />
gerekirse:<br />
Eingliederungsbeihilfe:<br />
AMS Tirol unterstützt<br />
Generation 50plus<br />
50 plus hat viel Erfahrung – und auf dem Arbeitsmarkt kein leichtes Spiel.<br />
Zu teuer, zu unproduktiv, heißt es. Wir alle müssen umdenken. Das AMS<br />
Tirol unterstützt u.a. durch Eingliederungsbeihilfen, Altersteilzeit und<br />
Qualifizierungsförderung die Beschäftigung Älterer.<br />
Mitarbeiter ab 50 Jahren verfügen<br />
über Erfahrung, langjährig<br />
gepflegte Netzwerke,<br />
Disziplin und die Bereitschaft,<br />
Foto: Paul Weber<br />
1. Katı olun: Gözünün içine<br />
bakın ve güçlü ve net bir<br />
sesle davranışlarını ifşa edin.<br />
2. Doğal bulduğunuz şeyleri<br />
söyleyin: En önemlisi cevabınızda<br />
özür dileyen bir<br />
ton olmaması.<br />
3. Uzatmayın: Tacizciler sizinle<br />
sözlü kavga etmek ya<br />
Verantwortung zu übernehmen.<br />
Ältere Mitarbeiter<br />
haben die Familienplanung<br />
abgeschlossen. Und ihre<br />
Lernbereitschaft, Flexibilität<br />
und die Fähigkeit, mit<br />
modernen IT- und Kommunikationsmedien<br />
umzugehen,<br />
sind oft stärker ausgeprägt<br />
als allgemein angenommen.<br />
Auch das Vorurteil, mit<br />
zunehmendem Alter stiegen<br />
die krankheitsbedingten<br />
Fehlzeiten, wurde inzwischen<br />
statistisch widerlegt.<br />
da dalga geçmek isteyebilir.<br />
Onlarla ağız dalaşına girmek<br />
iyi bir fikir değil. Onlara<br />
ayırdığınız dikkat kötü davranışları<br />
daha da artırabilir.<br />
4. Hareket edin: Aklınızdakileri<br />
söyledikten sonra oradan<br />
uzaklaşın. Tacizciler sizin<br />
zamanınızı hak etmiyor.<br />
„Beschäftigungsinitiative<br />
50+:“<br />
„Mit der „Beschäftigungsinitiative<br />
50+“ fördert das<br />
AMS Tirol die Integration<br />
Älterer in den Arbeitsmarkt.<br />
Mit der Eingliederungsbeihilfe<br />
bieten wir Betrieben,<br />
die auf das Know-how und<br />
die berufliche Erfahrung Älterer<br />
setzen, finanzielle Unterstützung<br />
bei deren Einstellung“,<br />
wirbt Alfred Lercher<br />
für dieses Programm.<br />
Die Eingliederungsbeihilfe erfolgt<br />
in Form eines Zuschusses<br />
zu den Lohn- und Lohnnebenkosten.<br />
Für Frauen<br />
werden die Lohn- und Lohnnebenkosten<br />
für den ersten<br />
Monat zur Gänze und zusätzlich<br />
maximal 4 Monate mit<br />
50 % des Bruttolohns inkl.<br />
50 % der Lohnnebenkosten<br />
übernommen. Männer werden<br />
maximal 3 Monate mit<br />
40 % des Bruttolohns inkl.<br />
50% Lohnnebenkosten gefördert.<br />
Die geförderten Arbeitnehmer/innen<br />
müssen älter<br />
als 50 Jahre und länger als 3<br />
Monate beim AMS arbeitslos<br />
vorgemerkt sein. Wiedereinsteigerinnen<br />
über 50 und<br />
Menschen über 50 mit gesundheitlichen<br />
Einschränkungen<br />
können sofort gefördert<br />
werden.<br />
Infos erteilen alle Geschäftsstellen des AMS Tirol.<br />
Entgeltliche Einschaltung<br />
Entgeltliche Einschaltung