18.05.2019 Aufrufe

HABER AVRUPA - EUROPA JOURNAL MAI 2019

www.europa-journal.net

www.europa-journal.net

MEHR ANZEIGEN
WENIGER ANZEIGEN
  • Keine Tags gefunden...

Sie wollen auch ein ePaper? Erhöhen Sie die Reichweite Ihrer Titel.

YUMPU macht aus Druck-PDFs automatisch weboptimierte ePaper, die Google liebt.

<strong>HABER</strong>avusturya Mayıs <strong>2019</strong>, Sayfa - 6<br />

Doç. Dr. Sebiha Ünal:<br />

“Beraberliğinizde kişilerden biri otizmli ise bu<br />

konuda çift olarak doğru yardım almanız çok önemli”<br />

Otizmli Bir Kişi<br />

İle Beraberlik<br />

Yalnız olduğunuzu ve destek<br />

almadığınızı hissetmeniz, önemli<br />

kararları kendi başınıza almak<br />

zorunda kalmanız, ilgisiz kalmak<br />

ve her seferinde yine sıfırdan<br />

başladığınızı hissetmek otizmli<br />

bir erkekle evli olan bir<br />

kadının çoğunlukla hissettiği duygulardır.<br />

Merkezime bu şekilde birçok çift<br />

geliyor, eşlerin birinin otizmli<br />

olması ve bunun çoğunlukla da bir<br />

erkek olması normal, çünkü otizmli<br />

kişilerin yüzde sekseni erkek.<br />

Beraberliğin ilk yıllarında çiftler<br />

çoğunlukla bu farklılıkları kabul<br />

ediyorlar, çünkü aşk duyguları bu<br />

dönemlerde yoğun ve bu duygulardan<br />

dolayı sadece kişinin pozitif<br />

yönleri görülüyor. İlk dönemlerde<br />

çoğunlukla kişinin otizmli veya<br />

farklı olduğu anlaşılmıyor. Sonradan<br />

kişinin davranışlarının farklı<br />

olduğu anlaşılıyor, fakat karakter<br />

ve kişiliğinden dolayı olduğu<br />

düşünülüyor.<br />

Çocuklar olduğu zaman ilk yıllarda<br />

çoğunlukla, henüz bir problem<br />

olmuyor, ama yıllar geçtikçe ve<br />

çocukların farklı (otizm) veya davranışlarında<br />

müdahale edilmesi gereken<br />

konular (ergenlik) oluştuğunda<br />

eşler arasında çatışma<br />

başlıyor. Erkek ilgilenmiyor ve<br />

kaçıyor, kadın ise destek almadan<br />

yalnız başına herşeyle mücadele<br />

etmekten ve kendini yalnız hissetmekten<br />

şikâyet ediyor.<br />

Otizmli olmayan babalar için<br />

çocukların bazı davranışları büyüleyici<br />

ve ilginç olabilir, fakat aynı<br />

şekilde bu davranış otizmli bir<br />

baba için tehdit gibi gelebilir. Onun<br />

kendi dünyasına çocukların girdiğini<br />

hissedebilir ve kişi de bir dürtü<br />

oluşur ve kendini huzursuz hisseder,<br />

bu duygular otizmli bir kişi de<br />

tehdit duygusu oluşturur.<br />

Tam tersi otizmli bir kadınla beraber<br />

olan bir erkek için de bu durum<br />

kolay değil. Herşeyin sabit olması<br />

gereken bir hayat, belirli saatlerde<br />

bazı uygulamaların olması gerektiği<br />

ve yine çocukların eğitiminde ve<br />

yetişmesinde annenin kaçış araması<br />

ve erkeği yalnız bırakması gibi<br />

zorluklar oluşur. Zor bir durum ve<br />

beraberinde ilişki içerisinde gerginlik<br />

oluşturur.<br />

Beraberliğinizde kişilerden biri<br />

otizmli ise bu konuda doğru yardım<br />

almanız çok önemli, bu şekilde<br />

ilişkinizi kurtarabilirsiniz veya kendinizin<br />

ve ailenizin rahatlamasını<br />

sağlarsınız, çünkü bu tür durumlar<br />

ailedeki diğer bireyleri de etkiliyor<br />

ve beraberinde bağımlılık veya<br />

borderline, depresyon v.s. gibi<br />

hastalıkları getirebilir.<br />

Doç. Dr. Sebiha Ünal (Devrim), Psikolog/Otizm ve ilişki uzmanıdır, Türkiye ve Avrupa'da otizmle ilgili<br />

araştırma ve farklı çalışmalarda bulundu. Şu an Türkiye, Belçika ve Hollanda’da kendi Otizm Uzmanlık<br />

Merkezleri ve Otizm Akademisi'nde (AECSU-AASU) tedavi ve eğitim veriyor. Kendi yaptığı bilimsel<br />

araştırmalar ve çalışmalar sonucunda pozitif bakış açısının otizmli kişilerde ne kadar güzel sonuçlar<br />

getirdiğini gördü ve bu yüzden uzmanlık alanını pozitif psikoloji ile geliştirdi. Kendi geliştirdiği<br />

metodun (Positive Mind) verilen onay sonrasında Türkiye, Hollanda ve Belçika'da da olan uzmanlık<br />

merkezlerinde sertifika programı ile otizm uzmanları (Positive Mind Autism Coach) yetiştiriyor, yetenekleri<br />

vurgulamanın ve bunlara yönelmenin otizmin zayıf yönlerinden daha da önemli olduğunu düşünüyor.<br />

Daha fazla bilgi ve iletişim için:<br />

www.sebihaunal.com info@sebihaunal.com<br />

Gençler İnternetteki Nefret ve Tacizden Korkuyor<br />

''Kurban olduğumu kimseye söylemeyeceğim, kurban olarak görülmek istemiyorum''<br />

Viyana Üniversitesi ve Viyana/Krems<br />

Eğitim Yüksekokulunun birlikte 2000<br />

öğrenci üzerinde düzenlediği ‘Ağda<br />

Nefret’ konulu bir anket çalışması<br />

internette nefretin yayılmasının ne<br />

boyutlara ulaştığını gösteriyor.<br />

Birçok Kişi Tepki Vermiyor...<br />

Anket katılımcıların neredeyse tamamı<br />

internette tacizin türlerini tanıyor.<br />

Her on kişiden dokuzu nefret<br />

postalarını, teşhirleri ve şok videolarının<br />

gönderilmesini yaşamış. Bu kişilerin<br />

büyük bir kısmı nefrete karşı<br />

aktif tutum takındıklarında kendilerinin<br />

de kurban pozisyonuna düşebileceğinden<br />

korktukları için tepki<br />

verememiş ve suskun kalmış. Çok az<br />

kişi ise bu olaylara karşı sesini yükseltebiliyor.<br />

Birşey Yapılamaz Düşüncesi...<br />

Çalışmayı kaleme alan Ingrid Kromer,<br />

aktif müdahale ve diğer çocukları<br />

koruma altına alma durumunun çok<br />

nadir söz konusu olduğunu, çünkü<br />

katılımcıların kendilerini güçsüz hissettiklerini<br />

ve çoğunun yanlış değerlendirebileceklerinden<br />

çekindiklerini<br />

söylüyor. ''Çoğunlukla çocuklar şakanın<br />

nerede biteceğini bilmiyorlar.<br />

Ayrıca olaylara müdahale ederlerse<br />

mağdur için hoş olmayacağından<br />

korkuyorlar. Birçok olayda ise paylaşım<br />

ve haberlerin çok çabuk yayıldığını<br />

düşünerek bu tür durumlara<br />

karşı hiçbir şey yapamayacaklarını<br />

düşünüyorlar.''<br />

Jugendliche haben Angst vor Hass im Netz<br />

Olay dışında kalan 3. kişi ve grupların<br />

kurbanların yanında yer alıp olayı<br />

yatıştırabilecek imkânı olsa dahi bu<br />

çok nadir yapılıyor. Sosyal medyada<br />

faal olan gençlerin, olmayan gençlere<br />

göre medeni cesaret göstermeye<br />

hazır olmaları oranı çok düşük.<br />

İnternetten dışlanmaları da ciddi<br />

korkuları.<br />

Medeni Cesaret Eksikliği...<br />

Araştırma ekibi için şaşırtıcı olan,<br />

medeni cesaret mekanizmaları internet<br />

için geçerli değil, çünkü gerçek<br />

yaşamda diğer insanların yanında<br />

olma toplum tarafından tanınma ile<br />

ödüllendirildiği halde bu internette<br />

gerçekleşmiyor. Olaylarda görülür<br />

iyilişme ve azalma da internette olmuyor.<br />

Aktif toplumsal karşı duruş<br />

alternatifleri de çok nadir kullanılıyor.<br />

Gençler de değişik platformlardaki<br />

olayları bildirme türlerini<br />

ciddiye almıyor. Yetişkinler bu vakalara<br />

az karışıyorlar. Gençler cep telefonu<br />

yasağına maruz kalmayı büyük<br />

tehlike görüyor. Bugünün gençleri<br />

için ise sonuç olarak bu, sosyal dışlanma<br />

anlamına geliyor.<br />

Gençler için daima sosyal ağlarda<br />

faal olmak ve doğrudan etkileşimlere<br />

tepki göstermek bir baskı oluşturuyor.<br />

Ağdaki saldırılar zamanla ciddiye<br />

alınmıyor, çocuklar da tepkisizleşiyor.<br />

Araştırma ekibi sosyal medyada yaşanan<br />

zorlukları bugünün çocuk ve<br />

gençleri için erişkin olmaları yolunda<br />

kendi mücadele etmeleri ve öğrenmeleri<br />

gereken bir ödev olarak da<br />

tanımlıyorlar.<br />

Gençler tarafından seçilen stratejinin<br />

olumsuz tarafları: Sınırların aşılmasına<br />

rağmen bilinçli görmezlikten<br />

gelmeler nedeniyle engellemeler erteleniyor.<br />

İlaveten fail‐kurban ve<br />

tersi olasılığı ''Bunu ciddiye alanın<br />

kendi kabahatıdır'' sloganına göre algılanması<br />

geliyor. Kızların çıplak veya<br />

Müslüman kızların başı açık fotoğraflarının<br />

onların rızası olmadan sosyal<br />

medyada yayınlanması gibi olaylarda<br />

ise failin değil de kurbanın kendi<br />

hatası olduğu düşüncesi mevcut.<br />

Sorunlar Saklanıyor...<br />

Bundan dolayı genellikle kurbanlar<br />

için ağda yardım istemek mutlak bir<br />

tabu olarak görülüyor. Çocuğun yaşı<br />

büyüdükçe sorunları saklama eğilimi<br />

artıyor. ''Kurban olduğumu kimseye<br />

söylemeyeceğim, kurban olarak<br />

görülmek istemiyorum.'' düşüncesi<br />

hakim ve böylece olaya maruz kalan<br />

kişi endişeleriyle baş başa kalıyor.<br />

Kromer’in tavsiyesi bir tarafta çocuklara<br />

ağdaki nefrete karşı koyma ve<br />

kendi yaşadıkları hakkında konuşma<br />

cesaretini verme, diğer taraftan<br />

okullarda kurban rolünün tanıtılması<br />

ve bu durumda neler yapılabileceğinin<br />

gençlere aktarılmasını sağlayarak<br />

hangi tedbirlere ihtiyaç olduğunu<br />

göstermek. Bunun yanı sıra önemli<br />

bir nokta da sanal ortam dışında da<br />

medeni cesaret gösterilmesi ve yetişkinlerin<br />

iyi örnek olmasıdır. Böylece<br />

bu yetişkinler gençlerin medeni<br />

cesaretin ne kadar önemli bir adım<br />

olduğunu görmelerine yardım etmiş<br />

olurlar.

Hurra! Ihre Datei wurde hochgeladen und ist bereit für die Veröffentlichung.

Erfolgreich gespeichert!

Leider ist etwas schief gelaufen!