17.08.2015 Views

Osmanlı Dönemi Kürt Basın Tarihi

UKAM-Rapor5-osmanli-donemi-kurt-basin-tarihi(1)

UKAM-Rapor5-osmanli-donemi-kurt-basin-tarihi(1)

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

| <strong>Osmanlı</strong> <strong>Dönemi</strong> <strong>Kürt</strong> <strong>Basın</strong> <strong>Tarihi</strong>Gazetenin ilk sayısında, Babanzâde İsmail Hakkı Kürdler ve Kürdistan, Said Nursi ise BediuzzemanSaid-i Nursî’nin Öğütleri başlıkları ile makaleler kaleme aldılar. Gazete yazarlarının profilineve çıkan yazılara baktığımızda, gazetenin İslami tonunun oldukça yüksek olduğu görülmektedir.Örneğin Said Nursi, makalesinde <strong>Kürt</strong>lerin sorunlarını tanımlıyor ve bu sorunlarının üstesindennasıl geleceklerini ifade ediyordu.Ey <strong>Kürt</strong> halkı! İttifakta kuvvet, ittihatta hayat, kardeşlikte saadet, hükûmette selamet vardır. İttihatbağını ve muhabbet şeridini sağlam tutun; tâ ki sizi beladan kurtarsın. İyi kulak verin, size bir şeysöyleyeceğim: Biliniz ki, üç cevherimiz vardır; bizden muhafazalarını isterler: Birincisi İslamiyet’tir.İkincisi milliyetimizdir. Üçüncüsü de insaniyettir. Bunun ardından, bizim üç düşmanımız var; biziharap ediyorlar: Biri fakirliktir. İkincisi, cehalet ve okumamışlıktır. Üçüncüsü de düşmanlık ve ihtilâftır.Siz eğer bunları işittiyseniz, biliniz bizim yegâne çaremiz şudur ki: Biz, elimize üç elmas kılıçalalım; tâ ki bu üç cevherimizi elimizden çıkarmış olmayalım. Bu üç düşmanı üstümüzden atalım.Birincisi adalet, maarif ve okuma kılıcıdır. İkincisi, ittifak ve millî muhabbettir. Üçüncüsü de, herkeskendi işini bizzat kendisi yapsın, sefiller gibi başkasının kudretinden ümit beklemesin ve sırtınıhiçbir vâsîye dayanmasın. 47Hem Said Nursi’nin hem de İbrahim Hakkı Babanzade’nin yazılarına yansıyan yaklaşıma bakıldığında,<strong>Kürt</strong>lerin, <strong>Osmanlı</strong> Devleti’nin bütünlüğü içinde ve İslam dini ortak paydası ile kendikültürel özerkliklerini arzuladıklarını görmekteyiz. Bunun ise çoğulcu bir anlayış ile ifade edildiğianlaşılmaktadır. Gazete, <strong>Kürt</strong>ler ve Kürdistan ile ilgili konulara sıkça yer vermiştir. Gazeteninyayın süresi dokuz ay olmasına rağmen, doğunun en ücra yerlerine dahi ulaşmıştır. 31 Mart(1909) Vakası patlak verdikten sonra gazetede çalışanların birçoğu tutuklanmış ve bu durum,gazetenin kapanmasına neden olmuştur. 48<strong>Kürt</strong> Teavün ve Terakki gazetesi, bir çeşit konsensüs gazetesiydi. Oldukça farklı kesimleri biraraya getiren <strong>Kürt</strong> Teavün ve Terakki Cemiyeti’nin bir yayın organı olan gazete, daha çoğulcu vekapsayıcı bir dil kullanmıştır. Dert edilen sadece <strong>Kürt</strong>lerin sorunları değil, aynı zamanda İslam’ın,<strong>Osmanlı</strong>’nın ve Ermeniler gibi gayrimüslim azınlıkların da sorunlarıdır. İlk sayfalarını dış politikayaayıran gazetenin, Balkan coğrafyasındaki gelişmelere geniş yer vermesi, cemiyet ve gazeteninsadece <strong>Kürt</strong>lerin sorunlarıyla meşgul olmadıklarını göstermektedir. Amaç, sadece <strong>Kürt</strong>lerinsaadeti, kalkınması ve birliği değildir. Amaç, yıkılmakta olan bir imparatorluğun sorunlarına daçözümler üretmektir. Gazetenin eğitim, birlik, beraber yaşam, kalkınma ve adalet gibi konularasıkça vurgu yapması, <strong>Osmanlı</strong> Devleti’nin karşı karşıya kaldığı sorunların üstesinden gelecekyolu salıklar niteliktedir. Ermenilerle olan sorunların çözümü, gazetede sıkça işlenen konulardanbiriydi. Gazetede her ne kadar, İslamcılık ve <strong>Osmanlı</strong>cılık fikirleri yoğun olarak işlense de, <strong>Kürt</strong>milletinin tarihsel ve kültürel özgünlüğü bariz bir şekilde dikkat çekmektedir. Cemiyetin ismi,örgütlenme yapısı, <strong>Kürt</strong> bölgelerinde oluşturduğu ağlar ve gazetenin farklı toplumsal kesimlerdenoluşan yazar kadrosu, ulusal bir <strong>Kürt</strong> bilincinin de canlı olduğunu göstermektedir. Ayrıcadönemin yaygın düşünce biçimi olan pozitivist ve ilerlemeci yaklaşımın (özellikle İttihat ve TerakkiCemiyeti üyeleri arasında yaygın olan bu fikirlerin), <strong>Kürt</strong> aydınları tarafından da paylaşıldığıgörülmektedir. Ancak II. Meşrutiyet ile iktidarda etkin olmaya başlayan ittihatçılar, daha sonraözgürlük alanlarını kısıtlayacak ve <strong>Kürt</strong> Teavün ve Terakki gazetesinin yayınlarını sonlandırmasınaneden olacaktı. Nitekim 31 Mart Vakası’ndan kısa bir süre sonra hem cemiyet kapantıldı hemde <strong>Kürt</strong> Teavün ve Terakki gazetesi yayınlarına son verildi.1947 Said-i Nursi, “<strong>Kürt</strong>çe öğütleri”, <strong>Kürt</strong> Teavün ve Terakki Gazetesi, sayı 1, s. 3-5.48 Işık, a.g.e., s.49.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!