You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
•AŞIK VE MAŞUK<br />
şkın ne olduğunu çok güzel anlatan, bizde ve Yakın Doğu<br />
kültüründe eski ve oldukça ünlü, ama günümüzde fazla<br />
^bilinmeyen bir ateş - kelebek (pervane) eğretilemesi vardır.<br />
Kelebek, ateşe aşıktır. Onun etrafında döner,<br />
döner, döner ve birden kendini ateşe atar.<br />
Aşık, maşuğuna kavuşmuştur. Arapça bir<br />
sözcük olan maşuk, aşık olunan (erkek)<br />
demektir; maşuka da aşık olunan (kadın) dır.<br />
M aşuka, yani kelebek, maşuğuna<br />
kavuşmuştur; ama bu, bu dünyada olan ya<br />
da iki ayrı va rlık halinde yaşarken<br />
gerçekleşen bir kavuşma değildir. Bir başka<br />
deyişle aşk palaşılan ya da birlikte yaşanılan<br />
bir şey d e ğ ild ir. Ö te kiyle bütünleşme<br />
tutkusudur; aşığın varlığından sıyrılarak<br />
ötekinin içinde erimesi aşkın tek hedefidir. Ve<br />
bu hedefe ulaşıldığı an aşk biter. Kültürel<br />
geçmişimizden verilebilecek başka örnekler<br />
de vardır. Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ve<br />
Tahir ile Zühre bunlardan sadece bir kaçı.<br />
Mecnun, Leyla'ya aşıktır. Maşuk, aşkından<br />
çöllere düşer, içini kurtlara, kuşlara açar,<br />
onlarla konuşur; çekmediği çile, tatmadığı acı<br />
kalmaz. Ferhat, Şirin için dağları deler, ama<br />
m aşuklar hiç b ir zam an m aşuklarına<br />
kavuşamaz. (Bu arada Tahir’in Zühre için ne<br />
yaptığını henüz bilmiyoruz.) Kavuştuklarını kim<br />
söylerse yalan söylüyor demektir. Evet aşık hiç<br />
bir zaman maşukasına kavuşmaz, ama<br />
maşukasını başka varlıklarda bulur. Onlarla<br />
konuşur, onlarla dertleşir, onlarla bütünleşmek<br />
ister. Aşkta ilahi bir yön vardır, tıpkı Yunus<br />
Emre'nin gerçek aşkı arayışında olduğu gibi.<br />
Yunus Emre, Tanrıya aşıktır. Fakat aşkın özünü<br />
bulmak için bütün Anadolu’yu gezer. Neden<br />
gezer Anadolu'yu? Çünkü baktığı her şeyde<br />
O 'n m g ö rm e kte d ir. O 'nu tanım ak O 'n a<br />
yakınlaşmak, bu dünyada varolanı tanımak,<br />
varolanla yakınlaşmaktır. Ve aşkına kavuşması<br />
ancak kendindeki ve ötekilerdeki O 'nu<br />
tanıyıp, kendi Ben'inden sıyrılarak kendinde<br />
ve ö te kile rd e ortak o la n la , O 'n u n la<br />
bütünleşmesiyle mümkündür.<br />
Ateş • kelebek eğretilemesinde dikkat<br />
çekici bir başka yön de, ki aynı şey bülbülün<br />
güle aşık olmasında da göze çarpar, aşık<br />
olunan aynı cinsten bir varlık değildir. Bülbül,<br />
bülbüle ya da serçeye, kelebek kelebeğe aşık<br />
değildir, aşktaki çaresizlik biraz da bundan<br />
kaynaklanır, ama aynı zamanda aşkı aşk<br />
yapan da biraz budur. Leyla ve Mecnun veya<br />
Ferhat ile Şirin ve benzeri<br />
öykülerde aynı durum geçerli<br />
d e ğ il g ib i görünse de bu<br />
öykülerin ateş - kelebek veya<br />
gül - bülbül eğretilemesinin<br />
insa n ile ştirilm e si olduğu<br />
kanısındayım . Bu konuya<br />
fa z la girm eden devam<br />
edecek olursak kelebeğin<br />
ateşe aşkı ya d a bülbülün<br />
güle aşkı sonuçta kelebeğin<br />
veya bülbülün ötekine<br />
duyduğu a şktır; tam bir<br />
maşuk maşuka ilişkisi söz<br />
konusu değildir. Kelebeğin<br />
aşkından ateş, bülbülün<br />
aşkından gül habersizdir.<br />
Burada önem li olan<br />
h a b e rd a r o lup olm am ak<br />
d e ğ il, aşkın tek ta ra flı<br />
olmasıdır. Aşkı aşk yapan bir<br />
başka şey de budur.<br />
Oysa günümüzde "sevgi"<br />
veya onunla eş anlam lı<br />
olarak kullanılan (ve zaman<br />
zam an b a z ıla rın c a ayrı<br />
olduğu iddia edilen) "aşk"<br />
sözcüğüne b a k tığ ım ız d a<br />
kavram hiç de yu karıda<br />
anlatılana benzemiyor gibi<br />
görünmekte. Aslında bugün<br />
aşk ya da sevgi d enilen<br />
şeyin o aşktan tam amen<br />
kopuk ‘ b ir şey o lm a d ığ ı,<br />
yalnızca onun güncelleşfiril-<br />
miş hali olduğunu, değişime<br />
uğram ış b içim i olduğunu<br />
düşünüyorum . Ve bir<br />
kavramın geçirm iş olduğu<br />
değişim evrelerini izelemek o<br />
kavramın içinde değişim e<br />
uğram ış o lduğu kültürün<br />
değişim sürecini bilmek ve<br />
izlemeye bağlıdır. (Şimdilik<br />
bu ve başka kavramlarla ilgili<br />
böylesine büyük bir<br />
araştırmayı<br />
göze<br />
alam adığım dan bu konuyu<br />
daha fazla derinleştirmiyor<br />
ve diyorum ki) Bu iz sürümünü<br />
bir kenara bırakacak olursak,