Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
en nerede kalırım<br />
oğlan saçlı bir kızın gözlerinde kalırım<br />
işte böyle, sakin, çırpmmaksızın<br />
ağlardan denize doğru<br />
ağlardan, denize<br />
deniz, bizim evimiz*<br />
benim derin iç çekişlerim vardır, en olmaz<br />
yerinde telaşlandıran martıları, tam da birşeyler<br />
kapmaya çalışırken bol köpüklü ve<br />
kavgalı bir denizin ortasından.,<br />
derin bir iç çekiş, günün en sıcak saatinde,<br />
hem de kimsecikler yokken, yıkık bir<br />
kilisenin çok yapraklı bahçesinde yanyana<br />
yürürken içim titrer bir yandan omzumun<br />
her dokunuşunda., bir yandan kaygılanırım,<br />
tuhaf şeyler gelir aklıma...<br />
sonra, hafifçe sarhoş olurum, gözüm kapıda<br />
takılı kalır, gözüm aklımı dağıtacak<br />
bir kızda kalır., mutlaka aşık olurum ve<br />
“o” kapıdan geçerken bir bahaneyle içeriye<br />
girer., sonra., sonrası hep bir ilkbahar<br />
hesaplaşması, kitaplıktaki sessiz ağlayışlar,<br />
tüm ışıkları kapatıp balkona çıktığımda<br />
burnuma çarpan şehrin kokusu, büyücek<br />
bir fotoğraf ortasından hafifçe kırılmış ve<br />
unutulmuş yarım şişe kırmızı şarap...<br />
benim iç çekişim kum gibi, toz gibi bir<br />
şeydir yani...<br />
bilmiyorum ama, iyi bir şeydir...<br />
benim çok acayip sıkıntılarım vardır, sıralı,<br />
sırasız... genellikle çok sırasızdır, nasıl,<br />
niye yaparım bilmem, kocaman ve çok<br />
güzel bir ateşin kucağında kavrulurken<br />
birden gövdemi buz gibi yaparım, mutlaka<br />
yaparım, yatağın üzerinde her seferinde<br />
dağılmış bir avuç soğuk kül’den<br />
başka bir şey kalmayacağını bildiğim halde...<br />
yani benim sıkıntılarım, uzak ülke telefonlarına<br />
benzer, heyecanlı ve hızlıdır.<br />
’’her seferinde söylenmemiş,yarım kalmış<br />
binlerce şey”** le birlikte gezinir durur.,<br />
’’şimdi ne söylesem” telaşına katlanır da,<br />
çok erken bir kabataş sabahının bir bardak<br />
çayında yavaşça erimeyi bilmez...<br />
sonra saat on olur, hala fatih’e gitmek için<br />
vaktim var diye düşünürüm. ”çok mutsuzum<br />
galiba” derim kendi kendi kendime.<br />
”abi çok mutsuzum”, paris’e gitsem derim,<br />
gemileri yaksam yine... ”bu şehir arkandan<br />
gelir” derler., ’’etraf kavafis dolu”<br />
diye dalgamı geçerim., içimden,<br />
benim sıkıntılarım sanki, çok tatsız bir<br />
şeydir...<br />
benim kocaman ve terleyen ellerim vardır.<br />
yeni yıl kartlarına yazılan cümlelere<br />
benzer, güçsüz, şaşkın ve kuralcı... yılda<br />
ÇİZfflEUt<br />
SÖZÜ