Şimdi değilse ne zaman?
Bilanco. - Bursa Serbest Muhasebeci Mali MüÅavirler Odası
Bilanco. - Bursa Serbest Muhasebeci Mali MüÅavirler Odası
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
B<br />
Bilanco .<br />
bursa<br />
Güncel<br />
Alkışlarla<br />
E.Gülhan ATTİLÂ / Serbest Muhasebeci Mali Müşavir / emi<strong>ne</strong>gulhan@ttmail.com<br />
Basın - Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu Üyesi<br />
KASIM-ARALIK / 2011<br />
Salonun ışıkları kararmaya başladığında<br />
yıllar öncesi<strong>ne</strong> döndüm.<br />
Arkadaşlarım yeni bir tiyatro oyunu<br />
için daha sah<strong>ne</strong>deydiler.<br />
Bursa Serbest Muhasebeci Mali<br />
Müşavirler Odası’nda tiyatro kursu<br />
açılacağını duyduğum gün<br />
“Hadi canım daha <strong>ne</strong>ler. Bu kadar<br />
işimizin arasında tek eksiğimiz tiyatro”<br />
diye düşünmüştüm.<br />
Ama için için de bu kursa katılmak<br />
istiyordum.<br />
Birileri bunu hissetmiş olmalı ki<br />
beni, haberim olmadan kursa<br />
yazdırmıştı.<br />
İlk haftalar kurs olağanüstüydü.<br />
Gülmekten gözümüzden yaş geliyordu.<br />
Doğaçlama çalışıyor ve<br />
bir haftanın geçmesini dört gözle<br />
bekliyorduk. Ne eğlenceydi ya<br />
rabbim!..<br />
Ne iyi etmiş de bu kursa gelmiştik.<br />
Sonra hep beraber günümüzü<br />
gördük tabii!<br />
Üç dört hafta sonra tiyatro hocamız<br />
kolunun altında bir oyun metniyle<br />
ufukta göründü.<br />
Ne bilelim, bu yaklaşık bir ay zarfında<br />
bizi tanımaya çalıştığını ve<br />
kafasında bulduğu oyuna göre rol<br />
dağılımı yaptığını. Oyun metnini<br />
görünce zaten hepimiz donup<br />
kalmıştık. Gülüş cümbüşler sona<br />
ermiş gibi görünüyordu artık.<br />
İlk defa o akşam surat beş karış<br />
eve döndük hepimiz. Sonra korktuklarımız<br />
başımıza bir bir gelmeye<br />
başladı. Prova yapacak salon<br />
bulamadık.<br />
Her hafta bir başka salona gittik.<br />
Salon zor zahmet bulunabildiği<br />
için bu sefer de gece yarılarından<br />
sabahlara kadar tiyatro çalışmaları<br />
yapıldı. Hemen hemen hepimiz<br />
belli yaşa ve mevkiye gelmiş<br />
insanlardık.<br />
Çoğumuz hayatında sah<strong>ne</strong>de şiir<br />
okumaya bile çıkmamıştı.<br />
Hocamızın bizimle olan halini düşündükçe<br />
hâlâ içim sızlar. Herkes<br />
işten güçten başını kaldıramadığı<br />
için (gerçi nankörlük etmeyelim<br />
bir tuşa basıyoruz işler kendiliğinden<br />
oluveriyor!) ezberler<br />
yapılamaz ve hoca itinayla çıldırtılırdı.<br />
Repliğini hatırlayan mizanseni<br />
unutur, hepsini başaran tiyatro<br />
kostümünü evde bırakıp gelir<br />
hale gelmişti. Bir sah<strong>ne</strong>nin provası<br />
yapılırken bir kişi rolünü aksatsa<br />
o sah<strong>ne</strong> yeniden çalışılırdı.<br />
Onun için birbirimizin gözünün<br />
içi<strong>ne</strong> bakar hale gelmiştik.<br />
Açıklarımızı kapatıyor birbirimize<br />
destek olmaya çalışıyorduk.<br />
Aslında tiyatro kursu amacına<br />
ulaşıyordu. Birlik beraberliği sağlamanın<br />
yanında, içimizdeki ince<br />
duvarları çatlatıyor dışımızdaki<br />
kale duvarlarını da hak ile yeksan<br />
ediyordu.<br />
Hocadan esaslı fırça yediğimiz<br />
akşamlarda “Ne işimiz var burada?<br />
Gece yarılarına kadar<br />
50