DEVRİMCİ SOL
1OevOaJgI
1OevOaJgI
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Devrimci Sol / 24 17<br />
pagandaya tabi yürütüyoruz. Sömürü,<br />
bağımlılık, işgal gerçeği, ancak silahlı<br />
propaganda ile halka gösterilebilir,<br />
halk ancak doğru siyasi hedefler sunularak<br />
örgütlenebilir. Bundan dolayı<br />
silahlı propaganda salt askeri bir<br />
eylem biçimi değil, politik bir mücadeledir.<br />
Faşizm gerçeğini, sömürü<br />
gerçeğini en çıplak haliyle gösterir,<br />
halkı politikleştirir, düşman gerçeğini<br />
en yakın haliyle ortaya koyar.<br />
Bunun için şehirlerde ve kırlarda<br />
savaşın birlikte örgütlenmesini içeren<br />
“Birleşik Devrimci Savaş” bakış açısıyla<br />
uzun süreli halk savaşını savunuyoruz.<br />
Bu savaş iki aşamadan geçecektir. Birinci<br />
aşaması “öncü savaşı“dır. Halkın<br />
örgütlenmesi, politikleştirilmesi ve savaştırılması<br />
aşamasıdır bu. Burada temel<br />
olan halka politik gerçekleri gösterip, savaştırmaktır.<br />
Halkın politikleşip savaşmasının<br />
önündeki engel ise; emperyalizmin<br />
işgalinin gizlenmesini, merkezi devlet otoritesi<br />
ile devletin her yere uzanmasını ve<br />
halkta oluşan yıkılmaz devlet imajını, oligarşinin<br />
kitle iletişim araçlarının yaygınlığı<br />
ve gücü ile halkın bilincini etkileyebilmesini<br />
ve yönlendirebilmesini, teknoloji ve kimi<br />
imkanların gelişmesi ile halkın düne göre<br />
yaşamında daha çok araç ve gereç kullanabilmesini<br />
ifade eden “Nispi Refah”ı<br />
içeren “SUNİ DENGE”dir. Silahlı propaganda,<br />
suni denge ile yaratılan yalanları<br />
parçalayıp halka gerçekleri gösterir.<br />
İkinci aşama ise; artık suni dengenin<br />
kırıldığı, halkın kitlesel olarak savaşa<br />
katıldığı halk orduları aşamasıdır.<br />
Biz bugün öncü savaşı aşamasındayız.<br />
Görev her alanda savaşı büyütmek,<br />
savaşı halklaştırmak, halkı savaştırmaktır.<br />
Düşmanı Tanıyan Şaşırmaz<br />
Hile, aldatma savaşta düşmana karşı<br />
Düşmanı tanımayan, düşmanın<br />
gücünü ya küçümser, hafife alır ya da<br />
olduğundan fazla görür, abartır,<br />
yenilmezlik payesi biçer. İkisinin de<br />
gideceği sonuç aynıdır, yenilgi. Her ikisi<br />
de yenilgilere, darbelere ve objektif olarak<br />
da umutsuzluğa götürür. Emperyalizme<br />
ve oligarşiye karşı savaşımızda haklı olan<br />
biziz. Bu tarihsel bir haklılıktır ve yine<br />
tarihsel olarak biz kazanacağız. Çünkü<br />
haklı olmak bir savaştaki temel güçtür.<br />
Tarihsel deneyler göstermiştir ki haklılar<br />
sonunda mutlaka kazanmışlardır...<br />
kullanılan silahlardandır. Alçak, katliamcı,<br />
hiçbir değeri olmayan bir düşmana karşı<br />
savaştığımız düşünüldüğünde savaşımızda<br />
uyanıklığın ne kadar hayati önemde<br />
olduğu görülebilir. “Su uyur, düşman<br />
uyumaz” denir. Düşmanın nerede, nasıl,<br />
hangi yöntemle ve ne kadar güçle saldıracağını<br />
bazen kestiremeyiz. Bu, düşmanın<br />
askeri-siyasi yeteneğinden değil<br />
ahlaksızlığındandır çoğu zaman. Düşmanın<br />
ahlaksızlığı bilinir, söylenir ama<br />
çoğu zaman da onun saldırıları şaşırtır.<br />
Çünkü gerçekte bilinen şey bilince çıkarılmamıştır.<br />
Düşman gerçeği kavranmamıştır.<br />
Bir dönem saldırı olmayınca<br />
içeride reformist duygu ve düşünceler<br />
filizlenmeye başlamıştır. “Bir şey<br />
olmaz”lar, düşmanı küçümsemeler, tedbirsizlikler<br />
peşpeşe gelmeye başlar.<br />
Saldırı olduğunda da şaşkınlıklar başlar.<br />
Panik, karmaşa ve ödenen bedeller de<br />
peşinden gelir.<br />
Bu açıdan düşmanı tanımak, neyi,<br />
nerede, nasıl yapabilir iyi anlamak, öğrenmek<br />
önemlidir. O zaman düşman<br />
karşısında şaşırmaz, uyanık olur ve<br />
gerekli tedbirleri alabilir, düşmanın saldırılarını<br />
boşa çıkarabiliriz.