20.09.2015 Views

DEVRİMCİ SOL

1OevOaJgI

1OevOaJgI

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Devrimci Sol / 24 5<br />

Düşmanı fiziki olarak tanımak<br />

savaşımızın vazgeçilmez yasalarından<br />

biridir. Emperyalizmin tüm politikalarına,<br />

burjuva ideolojisinin saldırılarına<br />

karşı yürüttüğümüz ideolojik mücadele<br />

savaşın bir boyutudur. Bir diğer boyutu<br />

da silahlı mücadelenin temel olduğu<br />

diğer tüm mücadele biçimlerinin ona<br />

tabi olduğu Politikleşmiş Askeri Savaş<br />

Stratejimizi hayata geçirmektir. Bu<br />

stratejiyle başarılı taktikler geliştirebilmek<br />

için düşmanın askeri gücünü,<br />

örgütlenmelerini, iç çelişkilerini, teknik<br />

anlamda ilerlemesini mutlaka takip<br />

etmeliyiz. Ülkemizdeki Amerikan üsleri,<br />

NATO karargahları nerededir, düşman<br />

hangi silahları kullanmakta, nasıl bir<br />

askeri eğitim uygulamaktadır? Bu<br />

konuda var olan tüm bilgi kaynaklarına<br />

ulaşmalıyız.<br />

man askeri 1920’lerde denize dökülmüş,<br />

ülkemizin gönderine ay yıldızlı bayrak<br />

çekilerek vatan bağımsızlığa kavuşturulmuştur.<br />

Artık ezen de ezilen de aynı<br />

geminin yolcularıdır. Bu gemi kimi zaman<br />

“Küçük Amerika” olma yolunda, kimi<br />

zaman “AB Kriterleri ”ne doğru yol almaktadır.<br />

Çekilen bu sıkıntılar bu geminin<br />

su almaması içindir. Eğer alırsa<br />

batacak olan herkestir. Böyle söylüyor<br />

burjuvazi.<br />

Oysa gerçek, tarihin hiçbir döneminde<br />

böyle olmamıştır. Ezenler ve ezilenler,<br />

yani zenginler ve yoksullar aynı<br />

geminin yolcuları olmadılar. O gemide<br />

bir tek egemenler vardır ve eninde sonunda<br />

batacak olanlar onlardır.<br />

Evet, Kurtuluş Savaşı’yla halkın kanı<br />

canı pahasına vatan bağımsızlığa kavuşmuştur.<br />

Ancak buna öncülük eden<br />

küçük burjuvazi, sınıf karakteri gereği<br />

1945’lerde ülkeyi yeniden emperyalizmin<br />

kucağına atmıştır. Bundan sonrasını<br />

ise çarpıtır burjuvazi. Emperyalizmle<br />

girişilen ekonomik, askeri, siyasi, kültürel<br />

ilişkiler gizlenir halklardan. Ülkemizde<br />

onlarca Amerikan üssü vardır. Bırakalım<br />

halktan insanları; Amerika’dan izin almadan<br />

bu ülkenin milletvekilleri, üst<br />

düzey askeri yetkilileri bile bu üslere<br />

adım atamazlar. Amerika ve tüm emperyalistler,<br />

Ortadoğu’daki işgallerini ve<br />

katliamlarını ülkemiz topraklarını bir üs<br />

gibi kullanarak gerçekleştirmektedir.<br />

Emperyalizm ülkemizde içsel bir olgu<br />

haline gelmiştir. Eğitimden sağlığa, kültürden<br />

ekonomiye o şekil vermektedir.<br />

Halka düşman politikaların mimarı Amerikan<br />

emperyalizmidir. O, Türkiye ve<br />

dünya halklarının kanına susamıştır.<br />

Çocuklarımızı okulsuz öğretmensiz bırakarak<br />

cahil kalmasına, küçük yaşta<br />

çalışmak zorunda kalıp ucuz işgücü olmasına<br />

neden olan eğitim politikası<br />

emperyalizme aittir. Ayaz bebeğin soğuktan<br />

donmasında, Kübra bebeğin<br />

açlıktan ölmesinde hep emperyalizmin<br />

halkı yoksulluğa mahkum eden politikaları<br />

vardır.<br />

Halkın her gün hastanelerde perişan<br />

olduğu, parası olmayanın hastane kapılarından<br />

çevrilerek ölüme terk edildiği<br />

sağlık politikasını belirleyen de emperyalizmdir.<br />

İnsanlarımız bunca açlığa, bunca<br />

zulme başkaldırmasın diye, yozlaştırma<br />

politikasıyla kendi değerlerine yabancılaştırılması<br />

da bizzat emperyalizmin<br />

politikasıdır. Çünkü yoksulluğun varacağı<br />

iki duraktan biri yozlaşma-çürüme, diğeri<br />

ise isyan-ayaklanmadır. Emperyalistler<br />

de bu nedenle halkı yozlaştırmaya-çürütmeye<br />

çalışırlar.<br />

Kendi ürünümüzü yetiştiremememizde,<br />

hayvancılığın bitirilmesinde, sel

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!