DEVRİMCİ SOL
1OevOaJgI
1OevOaJgI
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Devrimci Sol / 24 19<br />
emperyalizmin güdümüne açık, reformist<br />
hareketlere dönüşmüşlerdir. Öyle<br />
ki ideolojik olarak sosyalizme düşman<br />
düşünceleri savunur hale gelmiş, emperyalizmin<br />
ideolojik güdümüne girmişlerdir.<br />
Ülkemizde de birçok sol örgüt açısından<br />
12 Eylül faşist darbesi böyle<br />
bir sonuç vermiştir. Fakat cuntaya karşı<br />
direnmeyen sol, siyasi olarak yenilmiş,<br />
teslim olmuştur. Zamanla oligarşiyle<br />
emperyalizmin ideolojik yönlendirmesine<br />
girmişlerdir. ‘80’lerin sonunda sosyalist<br />
blokun çöküşüyle sosyalist ideolojiden<br />
iyice uzaklaşmış, düzeniçine<br />
koşar adım gitmeye başlamıştır.<br />
28 Şubat, 19-22 Aralık Katliamı vb.<br />
süreçlerde düzenin hem ideolojik hem<br />
de siyasi yönlendirmesine girmişlerdir.<br />
Düzenle devrim arasındaki bu yalpalamalar,<br />
onları iyice iradesizleştirmekte,<br />
gittikçe daha çok düzene kaymalarına<br />
sebep olmaktadır. Şu bir gerçektir ki,<br />
reformistleşme, devrimciliğin tasfiyesi<br />
gündemlerinden çıkmadıkça çoğunun<br />
düşmanın fiili yönlendirmesine girmesi<br />
kaçınılmazdır.<br />
Bu sonuçlar düşmanın belli bir başarısını<br />
gösterse de bu sonucu almakta<br />
özel bir mahareti söz konusu değildir.<br />
Solun düşmanı tanımamasının, tanısa<br />
da savaş kaçkınlığının düşmana armağan<br />
ettiği sonuçlar olmuştur bunlar.<br />
Egemenlerin isyanlara, devrimcilere<br />
şiddet, baskı, rüşvet, ideolojik saldırı,<br />
tecrit vb. yollarla diz çöktürmek istemesi,<br />
düşünce değişikliği dayatması sınıflar<br />
savaşının başından beri vardır. Sömürücü<br />
devletler var oldukça da olacaktır.<br />
Ülkemiz ve dünya solunun genelde<br />
emperyalizmin ideolojik etkisi altında<br />
kalmasının politik sebepleri üç başlıkta<br />
toplanabilir:<br />
Hile, aldatma savaşta düşmana karşı<br />
kullanılan silahlardandır. Alçak,<br />
katliamcı, hiçbir değeri olmayan bir<br />
düşmana karşı savaştığımız<br />
düşünüldüğünde savaşımızda uyanıklığın<br />
ne kadar hayati önemde olduğu<br />
görülebilir. “Su uyur, düşman uyumaz”<br />
denir. Düşmanın nerede, nasıl, hangi<br />
yöntemle ve ne kadar güçle saldıracağını<br />
bazen kestiremeyiz. Bu, düşmanın<br />
askeri-siyasi yeteneğinden değil<br />
ahlaksızlığındandır çoğu zaman.<br />
Düşmanın ahlaksızlığı bilinir, söylenir<br />
ama çoğu zaman da onun saldırıları<br />
şaşırtır. Çünkü gerçekte bilinen şey bilince<br />
çıkarılmamıştır. Düşman gerçeği<br />
kavranmamıştır.<br />
- Sınıfsal Bakışın Yitirilmesi: Gündelik<br />
politik mücadeleden sosyal yaşantıya<br />
belirleyici olan sınıfsal sonuçlar değil,<br />
ikincil sorunlar olmuştur. Emek-sermaye<br />
çelişkisi içinde ele alınacak birçok sorun<br />
temel sorun olarak kondu, konuyor. Kadın<br />
sorunu, ulusal sorun, çevre sorunu vb<br />
vb... sorunlar en genel devrim sorununun<br />
tek tek parçaları olarak ele alınacakken<br />
her biri tek tek “temel sorun”muş, “acil<br />
sorun”muş gibi ele alındı ve temel çelişki<br />
gözardı edildi. Tabi ki bu burjuvaziye bir<br />
icazet mesajıydı ve burjuvazi bunu gördü.<br />
Bu sorunlar sınıfsal temelinden koparıldıkça<br />
zamanla yozlaştırıldılar ve artık<br />
iyice burjuva tarzda ele alınır oldular. Bugün<br />
kendine Marksist-Leninist, Komünist<br />
vb. diyen birçok örgütün örneğin kadın<br />
sorunu veya ulusal sorun hakkında savundukları<br />
ile en aşağılık burjuva ideologlarının<br />
söyledikleri arasında tek kelime<br />
fark olmayan durumlar az değildir.<br />
- Devlet Tahlilindeki Pespayelik:<br />
Siyasal bakış açısı yitirilince dolayısıyla