Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
K<br />
itap<br />
ANAYASALCILIK VE DEMOKRASİ<br />
Anayasalcılık ile demokrasi,<br />
günümüzde en çok tartışılan,<br />
aralarındaki ilişkiler bakımından<br />
çağdaş demokrasilerde teorik ve<br />
felsefi düzeyde gerilimlere yolaçabilen<br />
kavramlardır. Ancak bu gerilimlere<br />
rağmen anayasal demokrasiler, tarih<br />
boyunca bu iki kavramı bağdaştıracak<br />
mekanizmaları geliştirmiş,<br />
çoğunluk iktidarını sınırlamış, bireyi<br />
devlete karşı koruyan sistemleri<br />
oluşturabilmiştir. Elbette ki, bunların<br />
başında temel bir fikir olan kuvvetler<br />
ayrılığı gelmektedir. Bu ilke zaman<br />
içinde farklı anlamlar kazanmış<br />
olsa da, korumuş olduğu öz; yargı<br />
organının siyasal organlar karşısında<br />
süregelen bağımsızlığıdır.<br />
Türkiye’de anayasa hukukunun<br />
önde gelen isimlerinden olan Prof.<br />
Dr. Ergun Özbudun, Anayasalcılık<br />
ve Demokrasi adlı bu eserinde,<br />
iki kavram arasındaki gerilimin<br />
tarihsel kökenini temel alarak,<br />
karşıt ilkelerin dengelenebileceğini,<br />
bunların da toplumların gelişimi ile<br />
bağdaştırılabileceğini ele alıyor.<br />
Yazar: Prof. Dr. Ergun Özbudun<br />
Yayınevi: İstanbul Bilgi<br />
Üniversitesi Yayınları<br />
DÜŞ<br />
ZAMANI<br />
ÖYKÜLERİ<br />
Aslında hayat öykü tadında yaşanır.<br />
Uzunlu kısalı öykülerimiz bir araya<br />
gelip ömür çizgilerimizi belirler. Bazen<br />
acı, bazen tatlı, kimi zaman hüzünlü,<br />
kimi zaman neşeli günler birbirinin<br />
peşi sıra yaşanır gider. Söz ehli<br />
olanlar, kendi hayal süzgeçlerinden<br />
damıtarak anlatırlar bizlere bizim kırık<br />
dökük öykülerimizi.<br />
Düş Zamanı Öyküleri işte böylesi<br />
bir çabanın ürünü. Düş ve gerçek<br />
arasında mekik dokuyan bir<br />
eser. Okura “Gerçeklik nedir?”,<br />
“Bilinmezliklerle örülü bir yoldan<br />
nereye varılır?”, “Hayallerimizi yitirsek<br />
yaşayabilir miyiz?” diye sorduruyor<br />
Müştehir Karakaya…<br />
Yazar: Müştehir Karakaya<br />
Yayınevi: Aramis Yayıncılık<br />
Yazar: Celeste Ng<br />
Çevirmen: Zeynep Yeşiltuna<br />
Yayınevi: Martı Yayınları<br />
SANA SÖYLEMEDİĞİM HER ŞEY<br />
Lydia öldü. Ama henüz kimse bilmiyor...<br />
Böyle başlıyor bu hikâye. Lydia’nın<br />
kahvaltıya inmediği o mayıs sabahında.<br />
Lee ailesi; pişmanlıkları ve kırgınlıkları,<br />
ihanetleri ve güvensizlikleri, söyledikleri<br />
ve söylemedikleriyle mutfak masasında<br />
beklerken. Sonrası, adına mutluluk<br />
dediğimiz denge oyunu ve bizi bir arada<br />
tutan sırlar üzerine başka bir hikâye...<br />
Yazar: Barbara J. Zitwer<br />
Çeviri: Eda Tevrizci<br />
Yayınevi: Nemesis Kitap<br />
ÖLÜM BİZİ AYIRANA DEK<br />
Joey, iş için Amerika’dan İngiltere’ye<br />
gelmiştir. Son dönemlerde epey kötü<br />
gitmiş özel hayatı yüzünden, evinden<br />
uzakta olacağı bu dönemi, kafasını<br />
toplamak için de kullanmaya kararlıdır.<br />
Kaldığı evin kapı komşusu olan Ian<br />
ve kızı Lily ile tanışır. Sadece baba<br />
ve kızdan oluşan bu aile, hayatına<br />
tahmin etmeyeceği bir şekilde dahil<br />
olmuştur ve aralarındaki ilişki gittikçe<br />
güçlenmeye başlar.<br />
Yazar: Georges Perec<br />
Çevirmen: Siren İdemen<br />
Yayınevi: Metis Yayıncılık<br />
KARANLIK DÜKKAN<br />
Georges Perec kolay dile gelmeyen<br />
bir şey olan rüyaları kaleme alıyor.<br />
Perec, 1968-1972 arasında bir<br />
deneye girişir ve farklı bir edebiyat<br />
türü yaratmak istercesine rüyalarını<br />
kayda geçirir: “Herkes rüya görür.<br />
Ama sadece bazıları hatırlar rüyalarını,<br />
hatırlayanların çok azı onları anlatır,<br />
kâğıda dökenlerse daha da azdır.”<br />
diye başlıyor söze yazar, “Gördüğüm<br />
rüyaları kayda geçirdiğimi sanıyordum;<br />
kısa süre sonra fark ettim ki, meğer<br />
sırf yazmak için rüya görür olmuşum.”<br />
70 KOKPİT’TEN BAKIŞ / www.talpa.org