12.08.2020 Views

Covid-19

Covid-19

Covid-19

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Açıklamalar

Neden özellikle Avusturya ve Türkiye ele alındı?

o Avusturya / Viyana`da yaşadığım ve Türkiye / Eskişehir’de doğduğum için.

Değerler neden haftalık güncellendi?

o Değerlerin bilgi verici olması için. Günlük değerler bir şey ifade etmiyor. Bunu yapmamın

sebebi de bu zaten. Hiç bir yerde haftalık değerlerle değerlendirmeler bulamadım.

Yapmışken de herkesle paylaşayım, isteyen faydalansın dedim.

Neden bir Çarşamba başlangıç günü olarak seçildi?

o Rastgele. Haftalar önce bir çarşamba günü değerlendirmeler yapmaya başladım.

Haftalık değerler nasıl hesaplandı?

o Perşembe’den çarşambaya veriler toplandı.

Neden en önemli değer vaka-sayıları?

o Çünkü hedef o değeri sıfırlamak ve o insanlar hala yaşıyorlar.

Neden aynı değerlerle farklı analizler yapıldı?

o Çünkü tek bir analiz fazla bir şey ifade etmiyor. Mesela, sadece 1 Milyon insana göre

Vaka-sayılarına bakılsa, misal olarak Hindistan ve Avusturya o değer üzerinden

değerlendirilse, Hindistan`da o değer 1.000 olsa, Avusturya`da 10 olsa, “Avusturya çok

kötü durumda, Hindistan çok iyi durumda” denilmesi gerekirdi. Veya Afrika’nın bir

şehrinde, Ambulans bile bulunmayan bir yerde, hiç test yapılmadığı için en iyi durumda

olduğu söylenmeliydi. Çok fazla önemli faktör var, ciddi sonuçlar almak isteniliyorsa, aynı

değerler farklı açılardan değerlendirilmeli.

Bu veriler güvenilir mi?

o Dünya sağlık örgütü ve ülkeleri yöneten hükümetlere güveniliyorsa, evet.

Hükümetlere güvenilir mi?

o Verilere baktığımda diyebilirim ki: “Dünyadaki bütün hükümetler güvenilir değil”.

Yine de WHO ve hükümetlerin verileri kullanıldı?

o Başka hangi veriler kullanılabilir? Hükümetlerin yasaları ve sözlerini „Tanrı’nın sözleri“

olarak algılayıp, tamamen onlara inansanız da, tamamen reddedip hiç bir şekilde

inanmıyor olsanız da, çoğu zaman arkanızı onlara yaslamanız şart. Hatta olağanüstü

durumlarda bu zorunlu. Böyle zamanlarda herkes „Dayanışma“ ve „Egemenlik“

kelimelerinin kısmen değerlerini yitirdiğini de bilmeli. Bütün dünya eşzamanlı olarak

„Görünmezler“ ile savaştığında, bir pandemi epidemi olarak varsayılmalı. Insanın kendi

canı bir başkasının canından önce gelmeli. Bu bencilce gibi gelse de, değil. Tekrar altı

çizilmesi gereken nokta bu: Bu olağanüstü durumlarda geçerli ve dünya yılın 365 günü

olağanüstü durumda bulunmuyor.

Korona-Virüsü daha ne kadar sürecek?

o Bence 1 Ocak 2022`den önce bu Virüs Dünya’yı terk etmiş olmayacak. Bu düşüncem

herhangi bir bilgiye dayanmıyor. Sadece, benim kanaatimce insanlar iki yıl içerisinde yeni

bakterilere karsı bağışıklık kazanıyorlar ve 2022 yılının başlarında aşağı yukarı iki yıl

geçmiş olacak. Bu iki yıl içerisinde Virüs-vakaları bir yukarı fırlayacak, bir düşecek ama

tamamen yok olmayacak. İnsanların çoğu bağışıklık kazandıkları zaman, diğer her şey

teferruat olacak. Önemsizleşecek çünkü bu değişmemiş sekliyle Virüs hiç zarar

veremeyecek duruma gelecek. Ve bulunacak aşıları da kesinlikle beklemiyorum çünkü

Virüsler başka bir forma dönüştükleri anda, icat edilmiş aşılar gereksiz olacaklar. Tam bu

durumlarda gereksiz, „Üzerinde daha fazla araştırma yapma gereği yok“ anlamında değil.

Dünya yüzyıllardır bazı hastalıklarla savaş içinde ve o hastalıklara yol açan bakterilere

karşı ilaç bulamadı. En azından maddi durumu iyi olmayan insanlar için yok o ilaçlar.

10

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!