Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Önsöz
Çin`in Vuhan kentinde 2019 yılının sonlarında bir pandemi olarak ortaya çıkan yeni Korona-Virüsü, kısa sürede
dünyanın hemen hemen her yerine ulaşarak, küresel bir epidemiye dönüştü.
Kuş gribi, Ebola, Sars ve İspanyol gribinden daha düşük öldürme-oranına sahip olan yeni Korona-Virüsü, bilindik
soğuk algınlığı, normal sezon-gribi ve çocuk felcinden daha ölümcül. Yayılma yoğunluğu su-çiçeği ve kızamık
kadar olmayan yeni Korona-virüsü, domuz-gribi ve Mers`den daha çok kişiye bulaşabiliyor.
2014 yılında Afrika’nın bir şehrinde, bir çocuğun, yarasaların bulunduğu bir ağaca yaslanması sonucu, o güne
dek dünyanın gördüğü en büyük Ebola-epidemisi yayılmıştı. İki yıl içinde Afrika’nın birçok şehrine yayılan virüs,
30.000`e yakın insana bulaşarak, 11.000`in üzerinde insanın iç-kanama ve aşırı ateş sonucu ölümüyle
sonuçlanmıştı.
Avusturya’da ilk olarak 25 Şubat 2020 tarihinde rastlanıldığı belirtilen yeni Korona-Virüsüne, Türkiye`de ilk
olarak 11 Mart 2020`de rastlandığı iddia ediliyor.
Tedbir almayı Avusturya halkının inisiyatifine bırakan Avusturya hükümeti, Virüsün görüldüğü günden itibaren
eczane ve süpermarketler dışında bütün dükkânları ve okulları kapattı. Marketleri, girişlerde insanlara maske
dağıtılması yönünde zorunlu tuttu ve herkesin en az bir ila bir buçuk metre mesafe korumalarını rica etti. Aynı
anda herkesin sokakta tek başına spor yapmalarını ve gezmeye gitmelerini rica etti. 65 yaş üzeri
vatandaşlarından mümkün mertebe dışarı çıkmamalarını söyleyen, zorunlu olduğu zamanlarda da toplu taşıma
araçlarını kullanmamalarını rica eden Viyana hükümeti, onlara toplu taşıma araçları yerine Taksi kullanmaları
için 50`şer Euro`luk kuponlar yolladı. Bunun yanısıra ekonomiyi canlandırmak için hane başına 50` şer Euro`luk
Restoran-kuponları dağıttı. Ekim`de de işsizlere 450`şer Euro, her çocuk için de 360`ar Euro yardım yapılacak.
Türkiye`de Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, AKP-hükümeti tedbir almakta çok geç kaldı. Bu sebeple Virüsü
kontrol altına almaya çalışırken çok zorlandı ve 65 yaş üstü vatandaşları ile çocuklara aylarca sokağa çıkma
yasaklarıyla hemen hemen herkesi hayatlarından bezdirdi.
Uçabildikleri için lağım farelerinden daha çok mikrop yayabilen yarasalardan yayıldığı iddia edilen Sarsgrubundan
olan yeni Korona-Virüsünün, halk arasında laboratuvarda üretilmiş bir salgın olabileceği düşüncesi
de mevcut. Ben, bu salgının laboratuvarda üretildiğini ama bilinçli olarak dünyaya salınmadığına inanıyorum.
Benim bu düşüncede olmamın sebebi, yaklaşık altı yıl önce Almanya’nın bir gazetesinde yarasalar hakkında
okuduğum bir makale.
Yarasaların aşırı çok sayıda virüs barındırdıklarını yazan o makale `de, dünyanın en tehlikeli olan „Hendra ve
Nipah“ grubu virüslerinin yansıra, özellikle nefes-darlığı ile kendini belli eden Sars-grubu virüslerine dikkat
çekilmişti. Nerdeyse tüm bilim-insanlarının araştırabildiği Sars-grubu virüslerinin aksine, sadece sayılı biliminsanının
araştırma yapma hakkı olan „Hendra ve Nipah“ grubu virüslerinin sadece Afrika`da görüldüğü, bu
nedenle de Afrika’nın dışında bir yerde korkuya sebep olmaması gerektiği yazıyordu. Dünyanın her yerine
yayılan yeni Korona-Virüsü gösterdi ki, virüsler „yanlışlıkla“ dünyanın her yerine ulaşıp, pandemiye
dönüşebiliyor.
İnsanın henüz bağışıklık kazanmadığı, değişik bir mikrop insan vücuduna girmeye çalıştığında, „Stimulator of
interferon genes = Sting“ genleri savunmaya geçiyor ve tüm gücüyle o virüsü savunmaya çalışıyor. Bu şekilde
virüs insanın iç organlarının tümüne bulaşabiliyor. İnsanlar için ölümcül sonuçları olabilen mikropları yayabilen
yarasalar, „Sting“ genlerinin kendilerinde çok fazla gelişmemiş olması sebebiyle hastalıkla yaşayabiliyorlar.
İnsan için çok tehlikeli olabilecek virüsleri barındıran yarasalar, Ekosistem`de çok önemli fonksiyonlara sahipler,
bu nedenle onlara Terörist muamelesi yapılmamalı, onların da kökleri kazınmamalı. Tüm vahşi hayvanlar `da
olduğu gibi, korunmanın yolu temas etmemek olmalı.
7