02.03.2013 Views

alaturka müziğin yasaklanmasında atatürk

alaturka müziğin yasaklanmasında atatürk

alaturka müziğin yasaklanmasında atatürk

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

((Ataman) “ATATÜRK: BU MUSIKİ BİZİM HEYECANIMIZI İFADE ETMEKTEN<br />

UZAKTIR, SÖZÜNÜ NİÇİN SÖYLEMİŞTİR?<br />

Yıl 1928. Ağustos ayı. Çok iyi hatırlıyorum. İstanbul hayır kurumlarından biri (ya<br />

Çocuk Esirgeme Kurumu, ya da Tayyare cemiyeti olacak, kesin olarak hatırımda<br />

değil) Sarayburnu'nda, park gazinosunda büyük bir müsamere (eğlence)<br />

düzenlemiştir. Bu eğlenceye iyi bir orkestra, ayrıca o tarihte memleketimizde<br />

bulunan (belki de özel olarak davetli bulunan) Mısır'ın meşhur muganniyelerinden<br />

Müniret-ül Mehdiye de saz ekibiyle oradadır.<br />

Müsamereyi şereflendiren ATATÜRK sahneye yakın bir yere buyur edilmiş, halkın<br />

coşkun alkışları ve yaşa bağırışlarına karşı o sevimli gülücükleriyle selamlar<br />

vererek yerlerini almışlar.<br />

Orkestra ATATÜRK'ün sevdiği parçaları, bu arada Toska operasından aryalar<br />

çalıyor ve çekiliyor.<br />

Arap şarkıcı, arkadaşlarıyla beraber sahnede. Arapça şarkılar okuyor. ATATÜRK<br />

Şam'da bulunduğu sırada dinlediği Arap musıkisinden de hoşlanmaktadır.<br />

Arap şarkıcı ATATÜRK'e bir cemile olmak üzere, evvelden hazırladığı,<br />

ATATÜRK'den bahseden ve onu metheden bir parça okuyor. Halk parçada adı<br />

geçen ATATÜRK'ü çılgınca alkışlıyor.<br />

Arap şarkıcıdan sonra, boş kalan sahneye, kılıkları birbirine uymayan, kimisinin<br />

ceketi ayrı, pantolon başka, kimisi gravatsız bir ekip çıkıyor. Çoğu amatörlerden<br />

kurulmuş acemi çocuklar. Sultaniyegah faslına başlıyorlar. O geceyi ben de<br />

hatırlıyorum. Ancak ATATÜRK'ün yakınında bulunan cumhurbaşkanlığı saz<br />

heyetinin nezyenlerinden Burhanettin Ökte'den dinleyelim.”)<br />

(Ökte) “Müsamere akşamı, Atatürk, maiyeti ile geldiler ve sahneye yakın bir<br />

masaya oturdular. Evvela orkestra Toska operasından Ata’nın sevdiği bir aryayı<br />

çaldı ve çekildi. Bunu takiben Müniretül Mehdiye, arkadaşları ile beraber sahneye<br />

geldi. Ve Ata’nın Şam’da bulunduğu sırada sevdiği Arapça bir şarkıyı ve baştan<br />

sona kadar Ata’yı medh eden bir kasideyi büyük bir meharet ve heyecanla söyledi.<br />

Bundan sonra Türk musikisini icra edecek heyet sahneye geldi. Bu heyet<br />

amatörlerden müteşekkil pek çoğu da acemi denecek bir halde idiler. (Sultani<br />

yegah) faslı başladı. Bu başlayış evvela bizim üzerimizde bir duş tesiri yaptı. Esasen<br />

Ata’yı görünce kudretlerinden pek çoğunu kaybeden san’atkarlar hakikaten<br />

saçmalamaya başladılar.<br />

Yukarıda arzettiğim gibi, benim milletim; benim musikim! diyen Atatürk, bir nevi<br />

musiki müsabakası halinde tertiplenen bu geceden en çok ümit bağladığı bir<br />

kuvvetin elinden çıktığını gören bir kumandan mevkiine düştü ve derhal ayağa<br />

kalkarak ve sahnedeki san’atkarları işaret buyurarak ezcümle, dediler. Büyük bir asabiyet içinde saraya<br />

döndüler.<br />

Ertesi gün ajans, Ata’nın o nutkunu o zamanki Dahiliye Vekili Şükrü Kaya beyin<br />

emri üzerine matbuata verdi. Ve bundan sonra hepimizde bir Türk musikisi<br />

düşmanlığı başladı. ...”<br />

Okur ve Ökte’nin ortaya attığı ve Ataman’ın da sonradan arka çıktığı bu iddiayı çürüten<br />

Mustafa Sunar’ın açıklamaları (Gültekin Oransay’ın takdimiyle) aşağıdadır [Oransay 1984,<br />

s. 101-3]:<br />

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!