Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak (e-kitap)
Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak (e-kitap)
Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak (e-kitap)
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
tahsile hazırlanmakta olan gençlerin sayısı <strong>ve</strong> memleket nüfusu dikkate alınınca, mevcut<br />
üni<strong>ve</strong>rsite <strong>ve</strong> yüksek okulların ihtiyaca kâfi gelmediği görülüyor. Ayrıca bu müesseselerin<br />
memleket meseleleriyle daha yakından ilgilenmeleri, bir yandan öğrencileri yetiştirirken bir<br />
yandan da toplumun gelişmesine hizmet edici faaliyetlerde bulunmaları hususu üzerinde<br />
dikkatle durulmalıdır.<br />
c Türkiye'de bölge şartları, ihtiyaçları, şehir <strong>ve</strong> kasabalar ile köylerin <strong>ve</strong> buralarda yaşayan<br />
çocukların <strong>ve</strong> gençlerin hususiyetleri düşünülmeden tek tip okullarda aynı öğretim<br />
programları tatbik ediliyor.<br />
c Ziyaret ettiğimiz memleketlerde eğitim çalışmalarının, üni<strong>ve</strong>rsiteler <strong>ve</strong> ilmi araştırma<br />
merkezleri tarafından yapılan tetkiklerin neticelerine dayandığı müşahede edilmiştir.<br />
Memleketimizde buna daha çok <strong>ve</strong> şiddetle ihtiyaç bulunmasına rağmen, bu hususa gereken<br />
önemin <strong>ve</strong>rilmediğini söylemeliyiz.<br />
c Modern eğitimde çocuklara yalnız kuru <strong>ve</strong> hafızaya dayanan bilgiler <strong>ve</strong>rmek yerine, onların<br />
bedeni, zihni, hissi, iradi <strong>ve</strong> ahlaki bakımlardan olgunlaşıp gelişmeleri esas tutuluyor <strong>ve</strong><br />
öğretim bunu gerçekleştirmede bir vasıta olarak kullanılıyor. Halbuki okullarımızda bilginin<br />
esas olarak alındığı, çocukların <strong>ve</strong> gençlerin umumi gelişmeleriyle şahsiyet <strong>ve</strong> karakterlerinin<br />
teşekkülüne kâfi derecede önem <strong>ve</strong>rilmediği <strong>ve</strong> kısaca öğretimin hafızaya dayanan bilgiyi<br />
hedef tuttuğu görülüyor.<br />
c Eğitim sistemlerini incelediğimiz memleketlerde eğitimin <strong>ve</strong> her dereceli okulun hayati <strong>ve</strong><br />
fonksiyonel olmasına, dolayısıyla çocukları <strong>ve</strong> gençleri hayata intibaklı, iş sahibi <strong>ve</strong> müstahsil<br />
hale getirmesine <strong>ve</strong> bu gayeye hizmet edecek surette organize edilmiş olmasına mukabil,<br />
memleketimizde okulların çocukları <strong>ve</strong> gençleri hayata kifayetli şekilde hazırlayamadıkları,<br />
yani eğitimin bilhassa sosyal, kültürel <strong>ve</strong> ekonomik manada toplumun gelişmesi bakımından<br />
fonksiyonel olmadığı bir gerçektir.'' (Adı geçen rapor, İstanbul 1960, s. 17-22).<br />
27 MAYIS SONRASI<br />
27 Mayıs 1960 sonrasının genişlik kazandırdığı <strong>ve</strong> örgütlendirdiği planlama döneminde bir<br />
yandan bilimsel yöntemlerle gerçeklere yaklaşılırken, bir yandan da olanaklarımızı en <strong>ve</strong>rimli<br />
biçimde kullanmanın yolları araştırılmıştır. ''Milli Eğitim Planının Hazırlığı ile Görevli<br />
Komisyonun Raporu'' konumuz açısından bugün de uyarıcı niteliğini koruyan aşağıdaki<br />
ilkeleri getiriyordu:<br />
''a) Her türlü iş eğitimi ile ilgili faaliyetler her dereceden okullarımızın plan <strong>ve</strong> porgramlarına<br />
hâkim olmalıdır. Hatta ana-babalar vasıtasıyla bu anlayış aile çevrelerine de sokulmalıdır.<br />
Beklediğimiz çalışkan, işini se<strong>ve</strong>r, işinin zevki ile yaşayan nesiller yetiştirmede, gü<strong>ve</strong>nilir<br />
yollardan biri budur...<br />
b) Eğitim amaçlarımız arasında üzerinde durulacak en önemli noktalardan biri de<br />
ilkokullardan itibaren çocuklarımızı rasyonel, müspet düşünme tarzına alıştırmaktır. Toplum<br />
olarak, dün <strong>ve</strong> bugün karşımıza çıkan en önemli bir mesele de budur. Çocuklarımızı<br />
hurafelerden korumalı, kurtarmalıyız. Onlara, karşılarına çıkan <strong>ve</strong>ya dünyada olup biten