Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak (e-kitap)
Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak (e-kitap)
Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak (e-kitap)
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yıl, toplumlar için kısa bir zaman aralığıdır. Ne var ki son 50 yıl, toplumumuz için,<br />
durukluktan dinamizme yönelmeye başlatan önemli itici güçlerin tarih sahnesine çıkışına<br />
rastlamaktadır. Bunların ilki, Ulusal Bağımsızlık Savaşı'na dayanan Türk Devrimi, ikincisi,<br />
yüzyıllardır özlemle beklenen uzun barış yılları, üçüncüsü de Anadolu'nun bugüne değin tanık<br />
olmadığı bir nüfus artışıdır.<br />
Toplumsal olanla iktisadi olanın, bir kumaşın iki yüzü gibi birbirinden ayrılmadığını <strong>ve</strong><br />
karşılıklı bir etkileşim içinde bulunduğunu gözeterek, iktisadi gelişme için öne sürülen bir<br />
aşamalar dizisinin, toplumsal hayat için de geçerli olduğunu öne sürebiliriz. Bu takdirde, ünlü<br />
iktisat tarihi profesörü W. W. Rostow'un iktisadi bakımdan bütün toplumları içine<br />
yerleştirdiği beş kategori, toplumumuzun aşamalarını da açıklamamıza olanak hazırlayan şu<br />
beş aşamaya dönüşecektir: Geleneksel toplum - Hazırlık aşamasındaki toplum - Harekete<br />
geçme aşamasındaki toplum - Toplumsal olgunlaşma yolundaki toplum - Kitle tüketimi<br />
çağındaki toplum.<br />
Bu şemadan yola çıkılarak, 1937'lerde harekete geçme aşamasına varan Türkiye'nin<br />
1973'lerde olgunlaşma yolunda ilerlediği söylenebilir. Elbette bir aşamadan başka bir<br />
aşamaya geçiş, toplumların bütün kesimleri için geçerli olmamaktadır. Toplum yapısı <strong>ve</strong><br />
dokusu, bazı kesimlerinde değişmeye <strong>ve</strong> yenileşmeye daha yatkın, bazı kesimlerinde ise<br />
yeterince hazırlıklı değildir. Bunun bir sonucu olarak, 1973'lerin Türk toplumu, oranları<br />
değişik dört bölümlü bir toplum görüntüsü <strong>ve</strong>rmektedir: Önemi gittikçe azalan ''geleneksel<br />
toplum'', henüz ''hazırlık aşamasında'' bulunan bir toplum bölümü, ''harakete geçme<br />
aşamasında'' gördüğümüz önemli bir bölüm <strong>ve</strong> büyük kentleri çevreleyen bir ada görünüşünde<br />
de olsa ''olgunlaşma yolunda toplum''. Hemen belirtelim ki, cumhuriyetin 50. yılında<br />
toplumumuzun göze çarpan belirgin niteliği bir geçiş toplumu olmaktır. Geçiş çağının temel<br />
özelliğini ise şöyle özetleyebiliriz: Tarım kesimine dayanan toplumun yerine sanayi,<br />
ulaştırma, ticaret <strong>ve</strong> hizmet kesimlerini egemen kılmak.<br />
Genel doğrultusunu işaret ettiğimiz bu değişme, toplumsal hayatımızı dört bir yanından<br />
kuşatan şu ''geçiş''leri ortaya çıkarmaktadır:<br />
cTarım toplumundan sanayi toplumuna,<br />
c Kırsal yerleşmelerden kentsel yerleşmelere,<br />
c Biçim kazanmamış, iki katlı sosyal yapıdan, çok katlı <strong>ve</strong> tabakalı sosyal sınıf yapısına,<br />
c Teokratik bir toplumdan laik bir topluma.<br />
c Tekçi (monist bir toplumdan çoğulcu (plüralist) bir topluma,<br />
c Yasal eşitlikten <strong>ve</strong> özgürlükten, gerçek bir eşitliğe <strong>ve</strong> özgürlüğe,<br />
c İçe dönük <strong>ve</strong> görece kapalı bir toplumdan, dışa dönük <strong>ve</strong> açık bir topluma,<br />
c Ulaştırmasız-habersiz-örgütsüz <strong>ve</strong> birbirinden kopuk bir yaşantıdan, toplumsal<br />
bütünleşmeye <strong>ve</strong> örgütlenmiş bir topluma,<br />
c Padişahların, kişilerin <strong>ve</strong> dar çıkar çevrelerinin buyruğundan, halkın hükümdarlığına, yani