23.09.2013 Views

'Insan Onurunun Islam ve Hiristiyan Geleneklerindeki Temel leri ...

'Insan Onurunun Islam ve Hiristiyan Geleneklerindeki Temel leri ...

'Insan Onurunun Islam ve Hiristiyan Geleneklerindeki Temel leri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ESRA GÖZELER 8c FELIX KÖRNER SJ.<br />

Arg. Gör., ANKARA Ü. ILAHIYAT FAKÜLTESI<br />

e-mail: egozeler@divinty.ankara.edu.tr<br />

e-mail: felix.koerner@jesuiten.org<br />

Kitap, Tez, Sempozyum Degerlendirme<strong>leri</strong><br />

<strong>'Insan</strong> <strong>Onurunun</strong> <strong>Islam</strong> <strong>ve</strong> <strong>Hiristiyan</strong> <strong>Gelenek<strong>leri</strong>ndeki</strong><br />

<strong>Temel</strong> <strong>leri</strong>' (Bilimsel Taplantl)<br />

Ankara Üni<strong>ve</strong>rsitesi Ilahiyat Fakültesi, Eugen Biser Vakh<br />

03-04 Ekim 2005, Ankara Üni<strong>ve</strong>rsitesi llahiyat Fakültesi<br />

03-04 Ekim 2005 tarih<strong>leri</strong>nde Ankara Üni<strong>ve</strong>rsitesi Ilahiyat Fakültesi <strong>ve</strong> Eugen<br />

Biser' Vakf1 iybirligiyle <strong>'Insan</strong> <strong>Onurunun</strong> <strong>Islam</strong> <strong>ve</strong> HIristiyan <strong>Gelenek<strong>leri</strong>ndeki</strong><br />

Teme/<strong>leri</strong>' isimli bir bilimsel toplant1 düzenlendi. Bu uluslararas1 bilimsel<br />

toplantlya Ankara Ü*ni<strong>ve</strong>rsitesi Ilahiyat Fakültesi'nden <strong>ve</strong> Almanya'dan<br />

qeyitli üni<strong>ve</strong>rsitelerden tebligci akademisyenler katlld1. Toplant1ya Almanya'dan<br />

Prof. Dr. Peter Antes, Prof. Dr. Peter Graf, Prof. Dr. Richard Heinzmann,<br />

Dr. Martin Thurner, Prof. Dr. Gunther Mfenz gibi bilim insanlar1 <strong>ve</strong><br />

Eugen Biser Vakf1 yetkili<strong>leri</strong> Dr. Heiner Küster Mcj, Marienne Köster <strong>ve</strong> Dr.<br />

Hubertus Eckert katlld1.'<br />

Toplantlnm aqllq konuymalarl Ankara Üni<strong>ve</strong>rsitesi Ilahiyat Fakültesi Dekan1<br />

Prof. Dr. Mualla Selquk <strong>ve</strong> Eugen Biser Vakfi Bagkani Dr. Heiner Köster<br />

1 Prof. Dr. h.c. Eugen Biser, Münih Üni<strong>ve</strong>rsitesi <strong>Hiristiyan</strong> Dünya Görüyü (Weltanschauung) <strong>ve</strong><br />

Din Felsefesi emekli profesörüdür. 1956'da teoloji, 1961'de felsefe doktorasmt eide etmiytir.<br />

Yüzden fazla kitab> <strong>ve</strong> yaytnlan bulunmaktadtr. Kendisi adma kurulmuy olan bu vatuf, "H>ristiyan<br />

Kaynakh Diyalog Irin" slogamyla, özellikle II. Vatikan Konsili*den ilham alarak, Katolik<br />

kilisesi ile diger Htristiyan Mezhepler, diger dinier <strong>ve</strong> inanp>z insanlar irin bilimsel fikir alq<br />

<strong>ve</strong>riyi gerqekleytirmektedirler.<br />

2 Toplann Türkce <strong>ve</strong> Almanca olmak üzere iki dilde gerqekleytL Tercümeler Hasan Karaca <strong>ve</strong><br />

Angelika Arman tarafindan yapildt. Bes oturum ~eklinde gerqeklesen toplantimn oturum raportörlük<strong>leri</strong>ni<br />

Dr. Müfit Selim Saruhan, Ar. Gör. Engin Erdem, Ar. Gör. Esra Gözeler, Dr. Zafer<br />

IQz>kh, Dr. Ahmet Ünsal, Ar. Gör. Ihsan gapqoglu, Dr. Durmuy Ank, Ar. Gör. Zikri Yavuz, Ar.<br />

Gör. Halise Kader Zengin <strong>ve</strong> Ar. Gör. Necmettin Pehlivan yapn.


AÜIFD XLVl (2005), sayi l l<br />

tarafmdan gerqeldesti. Prof. Dr. Mualla Selquk, konu~masinda, Din Ögretiminin<br />

birey bilincini, kiyilik geliyimini, insan onurunu, bir arada ya~amay>,<br />

sosyal duyarhhgl, barg egitimini <strong>ve</strong> dinsel gelenegi kapsayan bir kavramsal<br />

alana sahip oldugunu belirterek, Müslüman bilinqler irin bugün "Dinsel<br />

Gelenek Ne Söylüyor?" <strong>ve</strong> "Dinsel Gelenege Ne Katabilirim?" sorularin>n<br />

anlam kazand>g>ni ifade etmiytir. Bu baglamda teolojik agdan temellendirilmi~,<br />

sosyolojik agdan cesaretlendirici <strong>ve</strong> egitsel aqidan etkin bir Din Ögretiminin<br />

önemini vurgulamqtir. Prof. Selquk, Fakültemiz ile Alman Üni<strong>ve</strong>rsite<strong>leri</strong><br />

arasmdaki akademik iybirligimizin tarihi geqmisinin <strong>ve</strong> Ankara Uni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

Ilahiyat Fakültesi'nin kaliteli <strong>ve</strong> donammh ögretim elemani kadrosunun<br />

ilmi birikiminin <strong>ve</strong> üretim<strong>leri</strong>nin önemini vurgulayarak konuymas>na<br />

son <strong>ve</strong>rmiytir.<br />

Toplantimn ikinci aglq konuymas>m yapan Eugen Biser Vakfi Balkan<br />

Yard>mcisi Dr. Heiner Köster, bir selamlama konuymasi yaparak kendisi, eyi<br />

<strong>ve</strong> delegasyonlari adina Ilahiyat Fakültesi Dekan> Prof. Dr. Mualla Selcuk'a<br />

te~ekkür etmiytir. Bu toplant> sayesinde Türk bilim insanlari ile diyalog kuracaklan<br />

<strong>ve</strong> degerli tecrübeler edinecek<strong>leri</strong> irin mutlu olduklanni belirtmi~tir.<br />

Dr. Küster, toplantmm haz>rlanmasinda emegi gegen yahislara tek tek<br />

te~ekkür ederek delegasyonlannda yer alan bilim insanlanm,yay>nlarma <strong>ve</strong><br />

haien üzerinde qaligt>klari konulara deginerek tan>tmqt>r. Ardmdan Eugen<br />

Biser Vakh hakkinda bilgi <strong>ve</strong>rmi~tir: Vakfm, öncelikle <strong>Islam</strong>'la diyalogu <strong>ve</strong><br />

monoteist dinier arasmdaki diyalogu destekledigini ifade etmiytir. Eugen<br />

Biser Vakfmm Ocak 2006 yihnda, Ayag> Sakonya Eyaletinin iybirligi ile Berlin<br />

de gerqekleytirecegi Sempozyumdan da söz etmi~tir. Bu Sempozyumun<br />

Almanya da yayayan Müslümanlarm Din Ders<strong>leri</strong> <strong>ve</strong> Ögretmen yetiytirilmesi<br />

hakkmda katla saglayacag>ni i<strong>leri</strong> sürmü~tür. Aynca Katolik Din Felsefecisi<br />

<strong>ve</strong> Teolog Prof. Dr. Dr. Eugen Biser adma, Türk bilim insanlanni 2006<br />

~lmda Münih'te yapilacak olan toplantiya da<strong>ve</strong>t ederek konuymasina son<br />

<strong>ve</strong>rmiytir.<br />

Ba~kanhgim Prof. Dr. Ibrahim gali~kan'in yaptigi ilk oturumun ilk tebligcisi<br />

Münih Üni<strong>ve</strong>rsitesi Protestan Ilahiyat Fakültesi Dekani <strong>ve</strong> <strong>Hiristiyan</strong> Kelami<br />

Uzmam olan Prof. Dr. Gunther stenz "Kanonik Bir Kitap Olarak Kutsal<br />

Kitap <strong>ve</strong> <strong>Hiristiyan</strong>hg>n Kutsal Yaz>si: Teolojik Amaqh Tarihsel Notlar" bayhgi<br />

altinda olgusal bir girig sunarak özellikle bu konuyla ilgili kelami tarti~malara<br />

degindi. H>ristiyanlar vahyi nasal düyündüler? Wenz'e göre "Ilham nosyonu,<br />

yalnizca <strong>ve</strong> öncelikle Yazi'nun harf<strong>leri</strong> <strong>ve</strong>ya sözcüksel biqimi baglaminda<br />

degil, aksine qogunlukla Kutsal Kitabm diva vurdugu insel cevheri <strong>ve</strong> yüceltici<br />

(Ruh <strong>ve</strong>ren) manasi baglaminda anla~>lmaktaydi. Kutsal Yazi yasal bir<br />

norm olarak degil, Kurtuluyun belgesi <strong>ve</strong> kaynag> olarak hürmete sayandi.


Kitap, Tez, Sempozyum Degerlendirme<strong>leri</strong><br />

Onu inanc>n, iman>n <strong>ve</strong> dini ögretinin kanonik ölqütü yapan, kurtar>ct iqerigidir."<br />

Kutsal Yazt anlayt~tntn nomistik (yasasal) yönde ~ekilcile~mesi <strong>ve</strong><br />

Kutsal Kitap'taki her sözcügü ey degerde sayip, onu cümlesi cümlesine <strong>ve</strong><br />

harfi harfine Ilahi ilhama dayandtran bir 'Kutsal Kitapqtl>gin' (Biblisizm,<br />

Biblizismus) dogmas> ise, stenz'e göre tarihsel tartqmalarla aqklanabilir:<br />

Ancak Resmi Kilisesinin Kutsal Yaz>'yt yorumlama konusunda tek yetkili<br />

saytlmasi gerektigi yönündeki ay>n iddias>, yine benzer a~tnhkta gösterilmiq<br />

bir tepkinin sonucuydu.<br />

Birinci oturumun ikinci tebligi Prof. Dr. Halis Albayrak taraf>ndan sunuldu.<br />

"Müslüman Zihinlerde Kur'an'>n Yeri <strong>ve</strong> Iylevi" isimli tebliginde Prof.<br />

Albayrak, Kur'an'in indirildigi dönemde <strong>ve</strong> daha sonraki dönemlerde Kur­<br />

'an'tn sahip oldugu yerini <strong>ve</strong> iylevini konu edinmiytir. Buna göre ilk muha­<br />

taplan ile Kur'an arasmda Hz. Muhammed'in <strong>ve</strong>fatma kadar 'canh bir iletigim'<br />

söz konusuyken Peygamberden sonraki nesil<strong>leri</strong>n ileti~imi sünnet <strong>ve</strong><br />

icma ile gerqekle~mi~tir. Prof. Albayrak, tebliginde, Kur'an'>n mahiyetine <strong>ve</strong><br />

iglevine bagh bir bake agstmn sonucu olarak <strong>ve</strong> günümüzde de hala örnek<strong>leri</strong><br />

görülen 18. yüzy>ldan ba~layarak 19. <strong>ve</strong> 20. yüzytla kadar devam eden<br />

süreq iqerisinde Müslüman ayd>nlann kargt karytya kald>klar> durum sonucunda<br />

iqinde bulunduklan psikoloji ile Kur'an'> modern dünyan>n talep<strong>leri</strong>ne<br />

göre yeniden yorumladiklann> <strong>ve</strong> qagday degerlerle uzla~t>ramadtklan<br />

konularda zorlamah yorumlarda bulunduklanni ifade etmektedir. Bu baglam<br />

iqerisinde ortaya gkan yorumlar Prof. Albayrak'a göre birer 'yöntemsizlik'<br />

örnek<strong>leri</strong>ydi <strong>ve</strong> bu yorumlar "Kur'an metninin söylemedigi sey<strong>leri</strong> ona<br />

söyletmekten öteye geqememektedir." Ayrica bu yaklay>m tarztmn diger bir<br />

sonucu da Kur'an'tn literal okunmas> meselesidir. Prof. Albayrak'a göre<br />

Müslüman aydinlar Kur'an'>n mahiyetini, iylevini <strong>ve</strong> gelenegin kaynaklar sistematigi<br />

iqerisindeki konumunu yeniden gözden gecirmek durumundadtrlar.<br />

"Yeni Bir Kur'an Teorisi" olarak adlandtrdtgi bu qabayla Müslümanlar<br />

kaybetmig olduklan, 'Kur'an ile iletiyime girme imkantnt' da saglayacakt>r.<br />

Birinci oturumun ilk müzakerecisi, Prof. Dr. Salih Akdemir, müzakeresinde<br />

vahiy sürecinin bir bütün halinde anlaytlmasi gerektigini <strong>ve</strong> Eski Ahid,<br />

Yeni Ahid <strong>ve</strong> Kur'an-> Kerim'den oluyan vahiy sürecinin as>1 konusunun insan<br />

oldugunu belirterek günümüzün en önemli sorununun insan onurunu<br />

kurtarmak oldugunu söylemigtir. Prof. Akdemir, bunun da ancak insamn<br />

kendi gizil güq<strong>leri</strong>nin bilincinde, toplumun ürünü olmadan <strong>ve</strong> kendini gerqekle~tirebilmekle<br />

korunabilecegini ifade etmiytir. Oturumun ikinci müzakerecisi,<br />

Prof. Dr. Ilhami Güler, müzakeresinde Kur'an'>n "ne oldugu" sorusunun<br />

Kur'an'tn nasal yorumlanmas> gerektigini belirleyen <strong>ve</strong> yönlendiren<br />

bir soru oldugunu ifade etmi~tir. Prof. Güler'e göre vahiy, "Allah'>n insan


346 AÜIFD XLVI (2005), say> ll<br />

akhyla, diliyle <strong>ve</strong> aracihgiyla insana hitabid>r. Vahiy cümle<strong>leri</strong>nin kurucu<br />

öznesi Allah'tir; ancak vahyin düsünsel, kültürel <strong>ve</strong> anlamsal muhtevasr<br />

insanidir." Kur'an'm mahiyetine iliykin klasik Kur'an anlayqmdan farkli olarak<br />

Prof. Güler, "ay metaforu" benzetmesi ile bir Kur'an algisi ortaya koymaktadir.<br />

Buna göre t>p1a Ay'm sönmü~ oldugu <strong>ve</strong> i~igm> güneyten almasi<br />

gibi Kur'an da inmiytir <strong>ve</strong> manasmi Allah <strong>ve</strong>rmiytir.<br />

Baykanhgmi Prof. Dr. Nesimi Yazic>'mn yaptigi ikinci oturumun ilk tebligcisi<br />

Münih U*ni<strong>ve</strong>rsitesi Katolik Ilahiyat Fakültesi "H>ristiyan Felsefesi"<br />

bölümü emekli Profesörü Richard Heinzmann "Yahudi-<strong>Hiristiyan</strong> Kökenli<br />

Insan Anla~yma Dair" ba~hkh tebliginde, Insan nedir? sorusuna <strong>ve</strong>rilen klasik<br />

cevaplan incelemiytir. Heinzmann'a göre "Insan, kendini anlamak <strong>ve</strong><br />

kabul etmek istedigi gibi bir varhktir ki, bu da Tann konusundaki tutumunda<br />

temellenir." Yunan felsefesi insanhgin tu*r olarak farkhhgmi gördü, ancak<br />

Kutsal Kitap, insamn sadece bir türün örnegi degil, yegane <strong>ve</strong> özgün bir<br />

varoluya sahip oldugunu vurgulamaktadir. <strong>Hiristiyan</strong> gelenek bunu "kiwi"<br />

(persona) olarak adlandirdi. Insamn kips olarak anla~ilmasi, bireysel özelligin,<br />

insanm onurunun <strong>ve</strong> özgürlügünün gerekqesidir.<br />

Ikinci oturumun ikinci tebligcisi Prof. Dr. Mehmet Pagac> "Tefsir Hakkinda"<br />

bayhkl> tebligine tefsir tan>mina <strong>ve</strong> Kur'an'in mahiyetine ili~kin<br />

bir giri~ sunarak, Tefsir'in yöntemi geregi ilk kaynagmm rivayetler oldugunu<br />

<strong>ve</strong> Kur'an'> dil <strong>ve</strong> tarih agsmdan ele aldrgmi belirtmiytir. Dola~siyla<br />

Tefsir, dilbilimsel <strong>ve</strong> tarihsel bir qözümleme yöntemi izlemektedir. Prof.<br />

Paqaci'ya göre tarih iqerisinde telif edilen Kur'an tefsir<strong>leri</strong>nin birbirinden<br />

farkli olmamasmm iki temel sebebi vardir: Birincisi, temel kaynagm rivayetler<br />

olmasidir; ikincisi ise ayet<strong>leri</strong>n indigi ortama gitme qabasidir. Bu<br />

baglamda farkh cografyalarda <strong>ve</strong> farkli müfessirler tarafmdan yazilan tefsirler<br />

müellif<strong>leri</strong>nin özellik<strong>leri</strong>ni yansitmamaktadirlar. Tebliginde tefsir ile diger<br />

disiplinler arasindaki iliyki<strong>leri</strong> de ele alan Prof. Paqaci, Tefsirin bu disiplinlere<br />

nazaran betimleyici <strong>ve</strong> nesnel sonuqlar <strong>ve</strong>ren bir disiplin oldugunu<br />

ifade etmiytir. Tebliginin sonunda gagday Dönemde Kur'an <strong>ve</strong> Tefsir anla­<br />

y>anni ele alan Prof. Paqaci, Kur'an ayet<strong>leri</strong>nin indik<strong>leri</strong> dönemdeki anlamlanm<br />

ortaya koymayi amaqlayan klasik tefsir anlay ~inin, qagday dönemde<br />

yerini 'Kur'an'i dogru anlamak' ilkesine dönüsmü~ oldugunu belirtmigtir.<br />

Ikinci oturumun ilk müzakerecisi Doq. Dr. Sait Reiber, müzakeresini agirhkh<br />

olarak Prof. Heinzmann'm tebligi üzerinde yapm>ytir. Doq. Dr. Sait Reiber'e<br />

göre insanin irade <strong>ve</strong> sorumluluk sahibi bir varhk olmasi bakimindan<br />

"kiwi" olarak anlayilmasi önemlidir <strong>ve</strong> bu konu ayrint>h bir ~ekilde ele almmahdir.<br />

Insan özgürlügünün kendini bilme konusunda biliysel bir temele<br />

sahip olmasmm da önemli oldugunu <strong>ve</strong> insanin sahip oldugu onurun ken­


Kitap, Tez, Sempozyum Degerlendirme<strong>leri</strong> 34 7<br />

disine "kiwi olmast" baktmtndan mi'? <strong>ve</strong>rilmiytir, ya da insan vahye muhatap<br />

olarak kendi özgür iradesiyle mi? onurunu kazanmt~t>r sorusunun cevaplanmas><br />

gerektigini ifade etmistir. "Örnekten özneye" gegiyin Prof. Heinzmann'>n<br />

tebliginde ifade ettiginin aksine felsefe tarihinde "qagday dönemde<br />

ortaya qkan bir olgu" oldugunu <strong>ve</strong> bu dönü~ümün H>ristiyan bir<br />

anlayqla özdegleytirilmemesi gerektigini belirtti. Oturumun ikinci müzakerecisi,<br />

Prof. Dr. Ismail Hakki Ünal, müzakeresinde Prof. Heinzmann'>n tebliginde,<br />

Yahudi-Htristiyan geleneginde özellik<strong>leri</strong>ni stralad>y "mutlak <strong>ve</strong> aylan<br />

gerqeklik" olan Tann anlayqinin <strong>Islam</strong>'daki "vacibu'l-vücud, vücud-u mutlak,<br />

müteal, rabbu'l-alemin" olan Allah tammmt qagrqtird>gina dikkat qekmiytir.<br />

Prof. Ü*nal, sosyal bir varhk olan insamn hem Htristiyanhgin hem de<br />

<strong>Islam</strong>'in ortak paydas> oldugunu <strong>ve</strong> vahye dayah her üq dinin kutsal metin<strong>leri</strong><br />

incelendigi zaman insan onuruna <strong>ve</strong>rdik<strong>leri</strong> önemin görülecegini ifade<br />

etmigtir.<br />

Bagkanhgint Prof. Dr. Nahide Bozkurt'un yaptigt üqüncü oturumun ilk<br />

tebligcisi Münih Üni<strong>ve</strong>rsitesi Katolik Ilahiyat Fakültesinde "Htristiyan Felsefesi"<br />

dersi <strong>ve</strong>ren Doq. Dr. Martin Thurner, "Insan Haklart, Insan Onuru <strong>ve</strong><br />

<strong>Hiristiyan</strong>hk" ba~hkh tebliginde insan akhntn, insan haklannt gerekqelendirmede<br />

yetip yetmedigini sordu. Dr. Thurner bu soruya hay>r diye cevap<br />

<strong>ve</strong>rerek, "Insan Haklartnm son <strong>ve</strong> kesin aqklamastmn a~k>n <strong>ve</strong> mutlak-olan<br />

boyutunda yaptlmast gerektigi"ni ifade etmiytir. Insan haklan fikrine önce<strong>leri</strong><br />

karg> gkan Katolik Kilisesi, II. Vatikan Konsiliyle bu fikri kabul edip H>ristiyan<br />

mesajt.nt da insan haklannm daha derin bir gerekqesi olarak sundu.<br />

Dr. Thurner'e göre "Insan Yayayan Tann'nun suretidir <strong>ve</strong> H>ristiyanhk inanc>n>n<br />

bu yayayan tanrtsi, mutlak sevgisi ile tüm insanlarin onurunu dokunulamaz<br />

k>lan tannntn ta kendisidir." Dr. Thurner tebliginin sonunda Müslüman<br />

düyünür<strong>leri</strong>ne yunu önerdi: "H>ristiyanhktan ba~ka bir dinin de, Insan<br />

Haklannt yalntzca di~ boyutuyla kabul etmekten öte, insel temellendirilme<br />

boyutuna da yapict bir biqimde kattlmasi imkan> dogacakttr."<br />

Prof. Dr. $aban Ali Düzgün üqüncü oturumun ikinci tebligini sunmuytur.<br />

"Insan>n Yetkinligini Teolojik Olarak <strong>Temel</strong>lendirmenin Imkan>" bayhkh oldukqa<br />

kapsamh tebliginde Prof. Düzgün insan <strong>ve</strong> insantn yetkinligini konu<br />

edinmi~tir. Prof. Düzgün'e göre Kur'an insanes iki seviyede ele almaktadtr.<br />

Bunlar insamn maddi yapisma iyaret eden bie r, digeri ise ruhsal yönünü<br />

karjtlayan insandir. Buna göre insanm beter yaptst tabiata bagh yönüdür;<br />

insani taraft ise zaman dtytdir. Beter ise, insanhgint kazandtkqa sorumluluklartnt<br />

yüklenmektedir. Bu baglamda Prof. Düzgün'ün ele ald>gi kavramlardan<br />

biri Tann karyisinda insamn konumunu tesbit etmeye yarayan /t rat<br />

kavram>d>r. F>trat, insantn kapasitesi <strong>ve</strong> smirhhkland>r. Bütün bunlar insa­


348 AÜIFD XLVI (2005), s ayi II<br />

mn ontik yapismi oluyturmaktad>r. Insanm epistemik yapisim ise Prof. Düzgün,<br />

Kur'an'daki hidayet kavrami ile aqklamaktad>r. Buna göre, hidayet bireyin<br />

hem kendisini hem de toplumla olan iliyki<strong>leri</strong>ni belirleyen bir role<br />

sahiptir. Tebliginin üqüncü k>smmda Prof. Düzgün, insan yetkinliginin teolojik<br />

kök<strong>leri</strong>ni öncelikle <strong>Islam</strong> düyüncesindeki insan-> kamil, soyutluk sultanlan,<br />

Hayy b. Yakzan <strong>ve</strong> Fadl b. Nat>k örnek<strong>leri</strong>yle, kimsenin olmad>gi bir<br />

yerde insanm kendi tecrübesi <strong>ve</strong> akh ile felsefi <strong>ve</strong> teolojik hakikat<strong>leri</strong> bulabilecegini<br />

ifade etmektedir. Prof. Düzgün'e göre, vahyin kesilmesi, vahyin<br />

anlatimmm sebep-sonug iliskisi iqerisinde gerqekleymesi <strong>ve</strong> insanm yorum<br />

enstrümanlarma sahip olmas> insani yetkinligi haz>rlayan unsurlardir. Kur­<br />

'an'da yer alan kitap, hikmet, furkan, ilham, alemu'l-emr, alemu'l-halk, hida­<br />

yet, akd kavramlan insanm yetkinligini saglayan temel kavramlardir.<br />

Uqüncü oturumun ilk müzakerecisi, Prof. Dr. Sönmez Kutlu, müzakeresinde,<br />

insan haldarimn <strong>ve</strong> insan onurunun, insanhk tarihinde tek bir din <strong>ve</strong><br />

kültürde islenmedigini <strong>ve</strong> <strong>Hiristiyan</strong>hkta olabildigi gibi, diger din <strong>ve</strong> kültürlerde<br />

önemli izdügüm<strong>leri</strong> <strong>ve</strong> karyrhklannm da oldugunun belirtilmesi gerektigini<br />

ifade etmiytir. Prof. Kutlu, insan haklan bilincinin, <strong>Islam</strong> tarihi <strong>ve</strong> kültüründe<br />

Hz. Muhammed'in baslattig> dini hareketin merkezinde bulundugunu<br />

<strong>ve</strong> bugün insan haklan iqerisinde yer alan haklarm qogunlugunun<br />

Kur'an'da <strong>ve</strong> Hz. Muhammed'in uygulamalarmda yer ald>g>m belirtmiytir.<br />

Prof. Kutlu'ya göre, <strong>Islam</strong>, hak <strong>ve</strong> adaleti önemseyen <strong>ve</strong> bunlarm hayata<br />

gegirilmesi üzerinde duran bir dindir. Insan haklan ihlalinin bütün insanhgm<br />

bir sorunu oldugunu <strong>ve</strong> insan onuruna yak>~an yekilde, haksizhgm her<br />

zaman karyis>nda olunmas> gerektigini belirterek müzakeresine son <strong>ve</strong>rmiytir.<br />

Oturumun ikinci müzakerecisi, Doq. Dr. Ahmet Hikmet Eroglu, müzakeresinde<br />

her din irin insan onurunun <strong>ve</strong> insan haklarmin dini agdan temellendirilmesi<br />

gerektigini belirtmiytir. Doq. Dr. Eroglu'na göre Kur'an <strong>ve</strong> Sünnette,<br />

insan onurunu temellendirecek birqok unsur bulunmaktadir. Ancak<br />

teorik qerre<strong>ve</strong>de bulunan bu unsurlarin Müslümanlarca hayata geririlmesi<br />

gerekmektedir. Doq. Dr. Eroglu, son olarak, "insan onuruna" yapilacak katk>nm<br />

tüm din <strong>ve</strong> kültür mensuplannin gabalarina bagh oldugunu ifade etmistir.<br />

Ba~kanhgmi Prof. Dr. Mustafa Erdem'in yaptig> dördüncü oturumun ilk<br />

tebligcisi Hanno<strong>ve</strong>r Uni<strong>ve</strong>rsitesinde Dinier Tarihi Profesörü Peter Antes, "Insan<br />

Haklan <strong>ve</strong> Devlet Ahlak>" konulu konferans>nda insan haklannin niqin<br />

II. Dünya Savayindan sonra vurgulandigim sormuytur. " j N]eopagan, >rkqr<br />

ideolojisiyle, vatandaylan arasmda e~itlik kabul etmemiy <strong>ve</strong> sonuqta milyonlarca<br />

Yahudi'nin katledilmesine yol aqmI.~ Nasyonalsosyalizme karst cephede<br />

yer almaktan kaynaklanm>~t>r." Birleymiy Millet<strong>leri</strong>n Evrensel Insan


Kitap, Tez, Sempozyum Degerlendirme<strong>leri</strong><br />

Haklan Bildirisi'ne dayanarak hareket etmek, günümüz dünyasmin kültürel<br />

<strong>ve</strong> dinsel qe~itliliginin de hakkin1 <strong>ve</strong>rebilecek uygunlukta bir anlayist>r.<br />

"Insanin onuru" nosyonu, böylelikle "karyrhkh kabulleni~ <strong>ve</strong> saygi ahlakimn"<br />

"laiklik" emsali haline gelmis oldugunu savunan Prof. Antes, ~u sonu­<br />

ca varm>ytir: "Insan haklan <strong>ve</strong> devlet ahlak>, birbir<strong>leri</strong>nden farkh degil, ayni<br />

yeylerdir."<br />

Dördüncü oturumun ikinci tebligi Prof. Dr. Recep Kibla tarafindan sunulmugtur.<br />

"Klasik <strong>Islam</strong> Kelam Dü~üncesinde Ahlak Anlayqi" isimli tebliginde<br />

Prof. Kiliq, Mu'tezile, Eg'arilik <strong>ve</strong> Maturidiligin iyi, kötü <strong>ve</strong> adalet deger<strong>leri</strong>nin<br />

ontolojik statü<strong>leri</strong> baglam>nda ahlak anlap ylanm <strong>ve</strong> bunlann kaynagimn<br />

ne oldugu konusunu ele almiytir. Prof. K>hq, Mutezile <strong>ve</strong> Maturidi'ye<br />

göre deger<strong>leri</strong>n, insanlann icat ettik<strong>leri</strong> degil keqfettik<strong>leri</strong> nitelikler oldugunu<br />

ancak Eg'ari'ye göre ise insanlann deger<strong>leri</strong>n bilgisini ilahi buyruklar<br />

yoluyla eide edebilecegini ifade etmiytir. Bu durumun insan onurunun, <strong>Islam</strong><br />

Kelam dü~üncesine kaynaklik eden bir ilke oldugunu belirterek konusmasma<br />

son <strong>ve</strong>rmi~tir.<br />

Dördüncü oturumun ilk müzakerecisi, Doq. Dr. Mehmet Emin Ozaf~ar,<br />

müzakeresinde Avrupa'nun <strong>ve</strong> H>ristiyanhg>n d>ymdaki insanhg>n da insan<br />

haklan konusunda bir birikime sahip <strong>ve</strong> her ne kadar insan haklan mefhumu<br />

Avrupa'ya ait olsa da insan haklanmn bir ide olarak insanhk tarihi kadar<br />

eski oldugunu ifade etmistir. <strong>Islam</strong>'da Hz. Peygamber ile insan onurunun <strong>ve</strong><br />

insan haklanmn merkezi bir konumda yer ald>gmbh belirterek bati dü~üncesinin<br />

bugün geldigi noktanm yalmzca bati <strong>ve</strong> H>ristiyanhga ait olmadigini,<br />

insanhgm diger kültür<strong>leri</strong>nin <strong>ve</strong> özellikle <strong>Islam</strong>'>n yadsmamaz katkisi oldugunu<br />

qeyitli örneklerle vurgulamqtir. Oturumun ikinci müzakerecisi Dr. Ali<br />

Isra Güngör, müzakeresinde Prof. Antes'in tebligi baglammda, insan haklan<br />

<strong>ve</strong> insan onuru hakkinda degerlendirmelerde bulunmuqtur. Prof. Antes'in<br />

tebligi qerqe<strong>ve</strong>sinde, Dr. Güngör'e göre, insan haklannm devlet ahlaki haline<br />

getirilmesinde insan onurunun dokunulmazhgini savunmanin insanlara<br />

yagama hakki <strong>ve</strong>rebilecegini ancak insan haklan evrensel bildirisinde yer<br />

alan hak <strong>ve</strong> hürriyet<strong>leri</strong>n teoride kalmayip uygulamaya geririlmesi gerektigini<br />

ifade etmi~tir.<br />

Bagkanhgm> Prof. Dr. Beyza Bilgin'in yaptig> beyinci oturumun ilk tebligcisi<br />

Osnabrück Uni<strong>ve</strong>rsitesinde Egitim Profesörü olan <strong>ve</strong> Müslüman Din<br />

Ders<strong>leri</strong> Programm haz>rlayan Peter Graf, konusmasmr Martin Buber'den ahnt>layarak<br />

"Insan "Sen"den "Ben" olur" slogam altmda, kültür arasmdaki egitimin<br />

ilke<strong>leri</strong>ni sunmustur. "Kendini Buluy Yeri Olarak Din Egitimi" bashkh tebliginde,<br />

kültür, dil <strong>ve</strong> din farkhhklannm bir dezavantaj degil; genialer irin kabul<br />

edilmesi gerekli olan zenginlik, ufuk geni~letici <strong>ve</strong> kigilik ~ekillendiren


350<br />

AÜ l F D XLVI (2005), sayi I I<br />

önemli bir faktör oldugunu savunmuytur. Ama bu noktada, Grafa göre, dinier<br />

arasi diyalog hakhnda yeni bir teoloji, din egitimi irin gerekmektedir.<br />

Beyinci <strong>ve</strong> son oturumun ikinci <strong>ve</strong> toplantmm son tebligi Prof. Dr. Cemal<br />

Tosun taraf>ndan sunuldu. "Almanya'da <strong>Islam</strong> Din Ders<strong>leri</strong> Irin Bilimsel<br />

<strong>Islam</strong>i-Teolojik <strong>Temel</strong><strong>leri</strong>n Önemi" isimli tebliginde Prof. Tosun, Almanya'daki<br />

<strong>Islam</strong> ders<strong>leri</strong>nin ciddi bir <strong>Islam</strong>i bilimsel-teolojik zemine ihtiyaci<br />

oldugunu <strong>ve</strong> okuldaki <strong>Islam</strong> din ders<strong>leri</strong>nin tüm Müslüman qocuklan kapsayacak<br />

<strong>ve</strong> <strong>Islam</strong>-iii kültürlerarass nitelikte olmas> gerektigini dile getirdi.<br />

Prof. Tosun'a göre, <strong>Islam</strong>, özü itibariyle, '<strong>Islam</strong> din dersine' uyum <strong>ve</strong> diyalog<br />

iqerisinde agk bir dindir. Prof. Tosun, Almanya'daki Müslümanlann<br />

din ile ilgili sorunlarmm qözümlenmesinde bilimsel bilgi zeminine ihtiyaq<br />

oldugunu <strong>ve</strong> bu bilgi zeminin ancak akademik igbirligi ile olugabilecegini<br />

ifade etmi~tir. <strong>Islam</strong> din dersinin, <strong>Islam</strong> ii i mezhepler arasi <strong>ve</strong> dinier arasi<br />

iliskilere kath ~ hedefleyen bir nitelikte olmas> gerektigini belirterek tebligine<br />

son <strong>ve</strong>rmi~tir.<br />

Beyinci oturumun ilk müzakerecisi Prof. Dr. Recai Dogan, müzakeresinin<br />

ilk lasmmda Prof. Tosun'un tebliginde önermiy oldugu din dersi modelini<br />

degerlendirmi~tir. Müzakeresinin ikinci lasmmda Prof. Grafm tebligini<br />

ele alarak, birey kimliginin oluymasmda sadece sen-ben ili~kisinin degil,<br />

birqok etkenin rol oynadigm> vurgulamiytir. Ayr>ca Prof. Dogan'a göre, okuldaki<br />

din dersi modelinin geliytirilmesinde "amok kültürlülük <strong>ve</strong> kapsapc>hk"<br />

fikir<strong>leri</strong>nin katkis> önemlidir. Toplant>n>n son oturumunun ikinci müzakerecisi<br />

Doq. Dr. Ali Dere, müzakeresinin birinci kismmda Prof. Graf>n tebligini<br />

ele alarak, din egitimini Martin Buber'in felsefesi üzerinden kurgulanmasm>n<br />

her ne kadar anlamh <strong>ve</strong> faydah olarak görülse de bu yakla~>m>n<br />

baz> dezavantajlar> olabilecegini <strong>ve</strong> Prof. Graf>n diyalog prensibi üzerinden<br />

kurdugu din egitimin dini konu edinmeyen bir egitim modeli oldugunu<br />

ifade etmiytir. Doq. Dr. Ali Dere'ye göre, bu felsefe üzerine kurulu bir<br />

egitim ile "dinin degil, sadece diyalogun teolojisi yapilabilir." Müzakeresinin<br />

ikinci k>smmda Alman okullarmda <strong>Islam</strong> Din Dersi konusunu ele alan<br />

Dog. Dr. Ali Dere, Almanya'da bulunan Müslümanlann iqinde bulunduklan<br />

durumun düzeltilmesinde "saghkh ilmi bilgiyi üretip aktaracaklan ilmi yaptlanmalara<br />

ihtiyaq" oldugunu belirtmiytir.<br />

Sonug olarak iki gün süren bu uluslararasi bilimsel toplantida, <strong>Islam</strong> <strong>ve</strong><br />

H>ristiyanhk dininin diyaloga <strong>ve</strong>rdik<strong>leri</strong> önem bir kez daha vurgulandi. Her<br />

iki din agsmdan "insan onuru" bayhgi altmda birqok konu taraflann kendi<br />

temel kaynaklanna dayah bir yekilde <strong>ve</strong> geni~ bir perspektif ile ele ahnarak<br />

tartq>ld>. Toplantmm her iki taraf irin amok semereli <strong>ve</strong> müstefit gegtigi ifade<br />

edilerek, bu kar~>hkh bilimsel paylaq>mm 2006 yihnda Münih'te gerqekleytirilecek<br />

ikinci bir toplanttyla sürdürü*lecegi belirtildi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!