imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit
imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit
imam mâturîdî'nin - Yeni Ümit
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
YENi ÜMiT<br />
Prof. Dr. Muhit Mert*<br />
Ekim / Kasım / Aralık - 2010 / 90<br />
Bizim iktisat anlayışımızda, para her şey değildir. Zîrâ muvakkaten<br />
yaşadığımız şu dünyada, Asıl Mülk Sahibi’ni razı etme, burada bey ve<br />
paşa iken ahirette gedâ (dilenci) olmama, burada villalarda yaşarken<br />
orada dilenci durumuna düşmeme, bizim için vazgeçilmez birer hedeftir.<br />
Yaptığımız faaliyetler her ne<br />
kadar maddî-hâricî âmillerle<br />
izaha çalışılsa da aslında birtakım<br />
inançların, düşüncelerin,<br />
ahlâk düsturlarının, geleneklerin,<br />
alışkanlıkların tesiri altında<br />
meydana gelmektedir. İktisadî faaliyetlerimiz<br />
de böyle cereyan etmektedir.<br />
Yani bu saydıklarımız iktisadî<br />
faaliyetimizin şekline ve içeriğine<br />
tesir eder. Ekonomik faaliyetlerin<br />
yalnız hâricî sebeplere münhasır<br />
olduğu, gözle görülebilir maddî sebeplere<br />
dayalı bir hareketten ibaret<br />
olduğu zannedilmemelidir. İktisadî<br />
faaliyet tarzına müessir olan tasavvurların,<br />
ideallerin, ahlâk düsturlarının<br />
tümü belirli bir ruh hâletini<br />
ortaya çıkarır ki, buna “iktisat düşüncesi”<br />
denir. İktisat düşüncesi,<br />
bireylerin ve toplumların iktisadî<br />
olayları algılama ve değerlendirme<br />
biçimini, ekonomik faaliyetlerini ve<br />
iktisadî hayatı yönlendirme çabalarını<br />
yakından etkiler. (bkz. Sabri F.<br />
Ülgener, Darlık Buhranları ve İslâm<br />
İktisat Siyaseti, s.9).<br />
İktisadî düşüncelerin oluşumunda<br />
dinin etkisi inkâr edilemez<br />
48<br />
İslâm iktisat düşüncesi ile Kapitalist<br />
ve Sosyalist ekonomi<br />
anlayışlarının insana ve onun<br />
iktisadî hayatına yaklaşımları<br />
da temelde farklılık arz eder.<br />
Bunun sebebi, bu sistemlerin<br />
temellerinin birbiriden farklı<br />
olmasıdır.<br />
bir gerçektir. Bu bütün dinler için<br />
söz konusudur. Meselâ Hristiyanlığın<br />
reformdan önceki haliyle sonraki<br />
hâli incelendiğinde Hristiyan<br />
toplumlarda iktisadâ dair düşüncelerin<br />
oluşumuna dinin ne derece<br />
etki ettiği açıkça görülür. Ortaçağ<br />
Katolik Hristiyan dünyasında süflî<br />
ve kirli telâkki edilen, çalışma, kazanç<br />
ve sanat gibi mefhumların<br />
Reformasyon ile beraber herkesin<br />
hürmetle andığı mukaddes birer<br />
fazilet hâline geldiği görülmüştür.<br />
Bu bizim için inançların ekonomik<br />
faaliyetlerdeki etkisini gösteren en<br />
önemli delillerden biridir. (Ülgener,<br />
a.e, s.28). Protestanlıkta Tanrı’nın<br />
seçkin kulları arasına girebilmek<br />
için çok çalışmak, zühd içinde yaşamak<br />
ve dürüst olmak gibi üç temel<br />
düstur teşvik edilir. Zühd, yani<br />
sade, tutumlu, israftan uzak bir hayat,<br />
tasarruf haddinin yüksek olmasına<br />
yol açar. Çalışkanlık ve dürüstlük<br />
ise kişiye itibar sağlar. Dürüst ve<br />
sade insan gayretli çalışmasının neticesinde<br />
iş hayatında başarılı olur<br />
ve saygın bir konuma yükselir. İşte<br />
buradan hareketle Max Weber kapitalist<br />
iktisat düşüncesinin ruhunu<br />
Protestan ahlâkına hamlediyordu.<br />
Sombart ise Katolik Hristiyanlıktan<br />
hareketle uhrevî karakteri ağır<br />
basan bir dinin bu kadar dünyevî<br />
bir yönelişe kaynaklık edemeyeceğini<br />
söyleyerek dünyevîliği daha<br />
öne çıkan Yahudiliği Kapitalizm’in<br />
kaynağı olarak görmüştür. (Mustafa<br />
Özel, İktisat, Siyaset ve Din, s.38-39).