24.07.2014 Views

Büyük kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve kesinlikle ...

Büyük kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve kesinlikle ...

Büyük kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve kesinlikle ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Salt rekabetçi pazar kriterlerine göre<br />

değerlendirildiğinde, savunma sektörünün<br />

ekonomik <strong>ve</strong>rimliliği tartışma<br />

konusudur. Birçok ekonomist; ulusal<br />

politikalar <strong>ve</strong> stratejilerin uygulanmasındaki<br />

etkisi, caydırıcılığa olan<br />

katkısı, kritik savunma sistemlerinde<br />

dışa bağımlılığın getirdiği riskleri<br />

azaltması ya da teknolojik gelişmeye<br />

katkısı gibi özelliklerini göz ardı ederek,<br />

savunma sanayiinin gerekliliğini<br />

sorgulamaktadır.<br />

“Gelecek dönemde,<br />

savunma sanayii<br />

firmalarının,<br />

ülkenin toplumsal<br />

refahına katkıyı<br />

artırma amacıyla<br />

ilişkilendirilmiş ortak<br />

performans göstergeleri<br />

neler olmalıdır?”<br />

sorusu, tartışma<br />

çerçe<strong>ve</strong>sine dâhil<br />

edilmesi gereken diğer<br />

bir sorudur.<br />

Ancak bu tür tek yanlı görüşlerin<br />

yanlışlığı, kaynakları sınırlı bir sistem<br />

içinde sektörün ekonomik <strong>ve</strong>rimliliğinin<br />

artırılması için neler yapılmalı<br />

sorusuna cevap aranmasına da engel<br />

olmamaktadır. <strong>Bu</strong> bağlamda;<br />

i) Türk Savunma Sanayii, doğrudan<br />

<strong>ve</strong> dolaylı tüm çıktılarının dikkate<br />

alındığı, nasıl bir sektörel ekonomik<br />

<strong>ve</strong>rimlilik modeline sahip olmalıdır?<br />

ii) <strong>Bu</strong> model üretim <strong>ve</strong> projeler boyutunda<br />

nasıl ayrıntılandırılabilir <strong>ve</strong><br />

firmalarda nasıl hayata geçirilebilir?<br />

iii) Sektörün çıktıları nasıl çeşitlendirilebilir?<br />

(Sektör dışına bilgi, teknoloji,<br />

insan kaynağı transferi, çift<br />

amaçlı teknoloji geliştirme, “spinoff”lar<br />

yaratma, v.b.)<br />

iv) Sektör girdilerinin niteliği nasıl<br />

artırılabilir? (İleri teknolojili girdilerde<br />

özgün yurt içi mal <strong>ve</strong> hizmetlerin<br />

oranının artırılması, v.b.)<br />

v) Sektörün çıktılarının artış oranı,<br />

sektöre ayrılan kaynakların artış<br />

oranının üstünde nasıl artırılabilir?<br />

vi) Sektörün teknoloji ödemeler dengesi<br />

nasıl artırılabilir?<br />

gibi sorular tartışma çerçe<strong>ve</strong>sine dahil<br />

edilmeli, firmaların bu kapsamda<br />

hangi ortak performans göstergelerini<br />

kullanabilecekleri belirlenmelidir.<br />

Savunma sanayii, ülkemizin toplam<br />

ekonomik faaliyeti içinde küçük bir<br />

paya sahiptir. Rakamlarla ifade edecek<br />

olursak; ulusal savunma sanayiinin<br />

toplam GSYH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla)<br />

içindeki payı yaklaşık %0,4 sanayi<br />

içindeki payı ise yaklaşık %2’dir [5] .<br />

GSYH içindeki payı yaklaşık %4 olan<br />

kamu yönetimi, savunma <strong>ve</strong> zorunlu<br />

sosyal gü<strong>ve</strong>nlik harcamaları içinde<br />

ulusal savunma sanayiinin payı ise %9<br />

civarındadır.<br />

<strong>Bu</strong> nedenle sektörün ülke ekonomisine<br />

doğrudan etkilerine ilişkin sayısal<br />

analizlerin ne kadar öncelikli olacağı<br />

tartışma konusudur. <strong>Bu</strong>na karşılık<br />

savunma sanayiinde kullanılan politika<br />

<strong>ve</strong> stratejiler ile bilimsel, teknolojik<br />

<strong>ve</strong> yönetsel modellerin daha büyük<br />

çaptaki sektörlerde (Örneğin; yıllık<br />

29 milyar Dolarlık pazar öngörüsüyle<br />

[6] ile savunma pazarının yaklaşık<br />

7 katı büyüklükte olan bilgi <strong>ve</strong> iletişim<br />

teknolojileri sektöründe) uygulanması<br />

ile ülkemiz açısından ne gibi faydalar<br />

sağlanacağı araştırmaya değer bir<br />

konudur. <strong>Bu</strong> bağlamda;<br />

i) Savunma sanayiinden diğer sektörlere<br />

bilgi <strong>ve</strong> yöntem transferi<br />

nasıl olabilir?<br />

ii) Savunma sanayii firmalarının büyük<br />

çaplı sivil sektör yatırımları<br />

anlamlı mıdır?<br />

Salt rekabetçi pazar<br />

kriterlerine göre<br />

değerlendirildiğinde,<br />

savunma sektörünün<br />

ekonomik <strong>ve</strong>rimliliği<br />

tartışma konusudur.<br />

iii) Savunma sanayiinde sağlanan birikimle,<br />

ülkenin toplam teknoloji<br />

ödemeler dengesinde iyileşme<br />

sağlayacak girişimlerde bulunulabilir<br />

mi?<br />

<strong>ve</strong> benzeri sorular tartışma çerçe<strong>ve</strong>sine<br />

dahil edilerek, firmaların bu<br />

kapsamda hangi ortak performans<br />

göstergelerini kullanabilecekleri belirlenmelidir.<br />

Son olarak, savunma sanayii firmalarımızın,<br />

kurumsal yönetim etkinliğine<br />

<strong>ve</strong> işletme <strong>ve</strong>rimine ilişkin ortak performans<br />

göstergelerini belirlemelerinin<br />

yararlı olacağı değerlendirilmektedir.<br />

<strong>Bu</strong> bağlamda öncelikli olarak;<br />

kurumsal yönetişim, teknoloji yönetimi,<br />

yenilik yönetimi, proje yönetimi,<br />

süreç yönetimi, insan kaynakları yö-<br />

Ancak gelecek<br />

dönemde başarı için<br />

bu yeterli olmayıp,<br />

sektörel amaç <strong>ve</strong><br />

hedefler ile bunları<br />

hayata geçirmek<br />

için belirlenmiş<br />

stratejilerin; tüm<br />

paydaşlara, ortak <strong>ve</strong><br />

ilişkili performans<br />

göstergeleri yoluyla,<br />

daha etkin bir biçimde<br />

yaygınlaştırılması<br />

gerekecektir.<br />

netimi, tedarik zinciri yönetimi, lojistik<br />

destek yönetimi <strong>ve</strong> standartlaşma<br />

gibi, sektör içindeki ortak uygulamaların<br />

toplam <strong>ve</strong>rimliliğe etkisinin en<br />

yüksek olduğu alanlarındaki sonuç<br />

performans göstergelerinin neler olacağı<br />

tartışılmalıdır.<br />

Sonuç<br />

Türk Savunma Sanayii başarılı bir on<br />

yılı geride bırakmak üzeredir. <strong>Bu</strong> başarıda,<br />

sektörel düzeyde ortak amaç,<br />

hedef <strong>ve</strong> stratejilerin benimsenmiş olmasının<br />

<strong>ve</strong> bunların kararlılıkla hayata<br />

geçirilmesinin rolü büyüktür. Gelecek<br />

dönem için de benzer yaklaşımların,<br />

daha sıkı işbirliği yapılarak sürdürülmesi<br />

başarıyı sürekli kılacak ön koşullardan<br />

biridir.<br />

Ancak gelecek dönemde başarı için<br />

bu yeterli olmayıp, sektörel amaç <strong>ve</strong><br />

Kaynaklar<br />

1. Kalıcı Bir Ulusal Savunma Sanayi’ne Doğru Adım Adım, Savunma <strong>ve</strong> Havacılık, Sayı:125, S:10-27<br />

2. TOBB Türk Savunma Sanayi Sektör Raporu (2007)<br />

3. Savunma Sanayii Müsteşarlığı 2009 Performans Programı<br />

4. Savunma Sanayii Müsteşarlığı 2007-2011 Stratejik Planı<br />

5. Türkiye İstatistik Kurumu <strong>ve</strong>rileri<br />

6. Türkiye Bilişim Vakfı <strong>ve</strong>rileri<br />

Mehmet ZAİM,<br />

hedefler ile bunları hayata geçirmek<br />

için belirlenmiş stratejilerin; tüm<br />

paydaşlara, ortak <strong>ve</strong> ilişkili performans<br />

göstergeleri yoluyla, daha etkin<br />

bir biçimde yaygınlaştırılması gerekecektir.<br />

<strong>Bu</strong> yazıda, “savunma sanayimizin<br />

2010’lu yıllardaki ortak performans<br />

göstergeleri neler olmalıdır?” sorusu<br />

tartışmaya açılmış <strong>ve</strong> bu tartışma için<br />

bir çerçe<strong>ve</strong> önerisi sunulmuştur.<br />

Savunma sanayii paydaşlarının, ilgili<br />

sektörel platformlarda geleceğe dönük<br />

olarak gerçekleştirecekleri politika,<br />

amaç, hedef <strong>ve</strong> strateji belirleme<br />

tartışmaları için, önerilen ya da benzeri<br />

bir ortak çerçe<strong>ve</strong> belirlemelerinin,<br />

topyekûn başarının ölçütü olacak<br />

performans göstergeleri konusunda<br />

mutabakat sağlamalarının yararlı olacağı<br />

değerlendirilmektedir.<br />

Türk Savunma<br />

Sanayii başarılı<br />

bir on yılı geride<br />

bırakmak üzeredir.<br />

<strong>Bu</strong> başarıda, sektörel<br />

düzeyde ortak amaç,<br />

hedef <strong>ve</strong> stratejilerin<br />

benimsenmiş<br />

olmasının <strong>ve</strong> bunların<br />

kararlılıkla hayata<br />

geçirilmesinin rolü<br />

büyüktür.<br />

1983 yılında Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nden Elektronik Mühendisi olarak mezun oldu. Bir<br />

süre sivil sektörde çalıştı. 1986-2004 yılları arasında ASELSAN’da ArGe mühendisi, sistem<br />

mühendisi <strong>ve</strong> proje yöneticisi olarak çeşitli askeri projelerde görev aldı; Frekans<br />

Atlamalı Askeri Telsiz ailesi projesinin geliştirilmesi <strong>ve</strong> Pakistan’a teknoloji transferi<br />

çalışmalarını yönetti; İnsansız Sistemler Proje Müdürü olarak tedarik programlarının<br />

başlatılması çalışmalarına katıldı; Planlama <strong>ve</strong> Bilgi Yönetimi Müdürü olarak görev yaptı.<br />

<strong>Bu</strong> dönemde Vizyon 2023, İktisat Kongresi, Kalkınma Planı, SSM Savunma Sektörü<br />

Kurulu, TOBB Elektronik Sektörü Kurulu çalışmaları gibi çeşitli bilimsel <strong>ve</strong> sektörel<br />

çalışmalarda görev aldı. 2004 yılında ASELSAN’dan ayrılarak TEKİM’i kuran Mehmet<br />

Zaim, çalışmalarını stratejik yönetim, teknoloji yönetimi, proje yönetimi, bilgi yönetimi<br />

<strong>ve</strong> yönetim bilgi sistemleri alanlarında sürdürüyor.<br />

66 Haziran 2009<br />

Savunma Sanayii Gündemi 67

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!