Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
onun da bulunduğu rivayet edilir.Hz.<br />
Ebû Bekir(r.a.)’in nasıl Müslüman olduğu<br />
hususunda da kaynaklarda pek az bilgi<br />
bulunmaktadır. Genellikle Hz. Muhammed’in<br />
Allah’ın Rasulu(s.a.v) olduğunu haber alınca<br />
yanına gittiği ve kendisiyle görüştükten<br />
sonra İslâmiyet’i kabul ettiğine inanılır.<br />
Rasulullah(s.a.v)’ın onun üstünlüğünden<br />
söz ederken kendisini herkesin yalanladığı<br />
bir sırada Hz. Ebû Bekir’in inandığını ve<br />
İslâmiyet için her şeyini feda ettiğini<br />
söylemesi onun ilk Müslümanlardan<br />
olduğunu göstermektedir. Kaynaklarda,<br />
Suriye’ye yaptığı seyahatlerde rahip Bahîrâ,<br />
rahip Nestûrâ ve Yemen’deki Ezdli bilginle<br />
görüştüğüne ve yine Suriye’de gördüğü bir<br />
rüya üzerine Rasulullah’ın(s.a.v) risâletine<br />
hemen iman etmeye hazır hale geldiğine<br />
dair menkıbeyi rivayetler bulunmaktadır.<br />
Hz. Ebu Bekir(r.a.) Kureyş’in ileri<br />
gelenlerindendi. Bu sayede birçok kimse<br />
onun vasıtası ile Müslüman olmuştu. Bunların<br />
başında Aşere-i mübeşşereden Hz. Osman<br />
Radîyallahu ahn gelmektedir. Ayrıca Hz.<br />
Ebu Bekir (r.a.) tüm servetini İslam yolunda<br />
harcamıştır Mekkeli müşriklerin İslam’ı kabul<br />
eden kölelerine işkence ettiği dönemde Hz.<br />
Ebu Bekir (r.a.)çok büyük bedeller ödeyerek<br />
Müslüman köleleri almış ve onları azat etmiştir.<br />
Kurtardığı bu sahabîler arasında Bilâl-î<br />
Habeşî ve annesi Hamâme bulunmaktadır.<br />
Hz. Ebu Bekir(r.a.)’in bu fedakârlığından<br />
dolayı Leyl suresinin 6. 7. ve 8. Ayetlerinin<br />
nazil olduğu düşünülür: ( Kim malından<br />
verir ve korursa, en güzeli tasdik ederse, biz<br />
de ona kolay olması için başarı vereceğiz.)<br />
Müslümanlar Medine’ye hicret etmeye<br />
başlayınca Hz. Ebû Bekir de hicret için<br />
Rasulullah(s.a.v)’ dan izin istedi. Resûlullah<br />
ona acele etmemesini, Allah’ın kendisine<br />
bir arkadaş bulacağını söyleyince<br />
Rasulullah(s.a.v) ile birlikte hicret etme<br />
şerefine nail olacağını anlayarak hazırlık<br />
yapmaya başladı. Bu konuşmadan dört ay<br />
sonra Rasûl-i Ekrem Kureyşliler kendisini<br />
öldürmeye karar verince Hz. Ebû Bekir’ in<br />
evine gelerek Medine’ye hicret edeceklerini<br />
söyledi. O gece müşrikler tarafından evi<br />
kuşatılan Rasulullah(s.a.v) yatağına Hz.<br />
Ali’yi yatırarak Hz. Ebû Bekir ile birlikte Sevr<br />
mağarasına doğru hareket ettiler. Rasûl-i<br />
Ekrem, kendilerini takip eden müşriklerin<br />
mağaranın ağzına kadar gelmesi üzerine<br />
korkuya kapılan Hz. Ebû Bekir’i teselli ederek<br />
onların kendilerine zarar veremeyeceğini<br />
söyledi. Daha sonra nazil olan ve Hz. Ebû<br />
Bekir’in bu üzüntüsünü dile getiren âyet-i<br />
kerîmede Resül-i Ekrem’in onu, “Üzülme, Allah<br />
bizimledir” diye teselli ettiği belirtilmektedir.<br />
Hz. Ebû Bekir bu özel durumu sebebiyle Türk<br />
ve İran edebiyatlarında “ yâr-ı gâr ” (mağara<br />
dostu, can yoldaşı) ifadesiyle anılmıştır.<br />
Mekke döneminde Rasulullah(s.a.v) onunla<br />
Hz. Ömer arasında kardeşlik bağı kurmuştu.<br />
Medine’de ise evinde misafir olduğu Hârice<br />
b. Zeyd ile arasında kardeşlik bağı kuruldu.<br />
Hârice b. Zeyd’in, servetini kendisiyle<br />
paylaşma teklifini kabul etmeyip hicret<br />
ederken yanına aldığı paradan artakalan 5000<br />
dirhemle Medine’de ticarete başladı. Fakat<br />
şehrin havası sağlığına iyi gelmedi ve sıtmaya<br />
tutuldu, oğlu Abdullah’a mektup yazarak<br />
Mekke’de kalan ailesi ni Medine’ye getirmesini<br />
istedi. Abdul lah da kız kardeşleri Esma ve Âişe<br />
ile annesi Ümmü Rûmân, Rasulullah(s.a.v)’<br />
ın hanımı Şevde ile kızları Fâtıma ve Ümmü<br />
Gülsüm ile birlikte Medine’ye hicret etti.<br />
Hz. Ebu Bekir(r.a.) Hicretten sonra<br />
Rasulullah(s.a.v)’ın mescid yapılması<br />
için uygun gördüğü arsayı alarak İslam’ın<br />
<strong>Bizbiriz</strong> Dergisi • 37