Dini-Konularda-Kendini-Kandırmanın-40-Yolu-Emre-Dorman
Dini-Konularda-Kendini-Kandırmanın-40-Yolu-Emre-Dorman
Dini-Konularda-Kendini-Kandırmanın-40-Yolu-Emre-Dorman
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
dini konularda kendini kandırmanın <strong>40</strong> yolu<br />
her dönemde aynı tutum ve inançlarda olduğunu göstermez.<br />
Bazı katı uygulamalara rağmen Kilise içinde hayırlı işlerin yapılmasına<br />
yönelik çeşitli faaliyetlerin olduğu, her türlü dünyevi<br />
istek ve tutkudan uzak bir şekilde kendilerini Allah’a adayan<br />
inananların da bulunduğu bir gerçektir. Yüzlerce yıldır Kilise<br />
ve samimi din adamları vasıtasıyla tüm dünyadaki insanlara<br />
yönelik yardım ve hayır programlarının düzenlendiği, savaşlar<br />
süresince Kilise’ye bağlı rahip ve rahibelerin gönüllü olarak<br />
insanları tedavi etmek için seferber olduğu ve daha pek çok<br />
hayırlı işlere vesile olunduğu görülür. Din adamlarının misyonerlik<br />
faaliyetleri ile dünyanın en uzak bölgelerindeki halkla ra<br />
giderek dinî tebliğ ve telkinlerde bulunmaları, inançsız, putperest<br />
ve kabile dinlerine mensup pek çok insanı önemli tahrifatlar<br />
yapılmış olmasına rağmen İslam inançlarına daha yakın<br />
bir din olan Hıristiyanlığa çevirmelerinin ve bu uğurda<br />
hayatlarını adamalarının takdir edilmesi gerekir.<br />
Doğal olarak bir din adamının yaptığı hata, sıradan insanların<br />
yaptıklarından çok daha fazla dikkat çeker. Ancak dini,<br />
insanlık için engel olarak gören zihniyetin kasıtlı olarak her<br />
fırsatta dinler ve dindarlarla ilgili gerçekten uzak, abartılı bir<br />
takım ithamlarda bulunmaya çalıştıkları görülür. Sanki kötülük<br />
ve ahlaksızlığın sebebi dindarlarmış gibi, bir din adamının<br />
ya da dindarın hatasından hareketle tüm din adamlarının ya<br />
da dindarların zan altında bırakıldıkları görülür. Medya tarafından<br />
hem bu gibi kişilerin sayılarının abartıldığını, hem de<br />
söz konusu kişilerin sapkınlıklarının kasıtlı olarak dine fatura<br />
edildiğini görüyoruz. Örneğin medya açısından bir köpeğin<br />
bir insanı ısırması manşetten verilecek bir haber niteliği taşımazken,<br />
bir insanın köpeği ısırması gibi istisnai bir durumun<br />
manşet olacağında hiç şüphe yoktur. Bu sebeple zaman zaman<br />
Batı medyasında ya da ülkemizde, bir din adamının sapkın<br />
bir davranış sergilemesinin olay yapıldığı ve sanki bütün din<br />
adamları öyleymiş gibi bu tür haberler üzerinden dine ve din-<br />
170