04.02.2015 Views

bozkurt korkusu

bozkurt korkusu

bozkurt korkusu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ARTIK YETER<br />

Son günlerde okullarda ve öğrenci<br />

yurtlarında meydana gelen<br />

olaylar herkesin malûmudur. Birçok<br />

lise, öğretmen okulları, yüksek<br />

okullar ve fakültelerle, başta<br />

İstanbul olmak üzere bu okulların<br />

bulunduğu şehirlerdeki öğrenci<br />

yurtlarında adeta 12 Mart 1971 öncesinin<br />

provası yapıldı.<br />

Aşırı solcular herhalde birşeye<br />

güvenmiş, sırtlarını sağlam (!) bir<br />

yere dayamış olacaklar ki epeyden<br />

beri çekilmiş oldukları inlerinden<br />

çıkarak yine boy göstermeye başladılar.<br />

Ama yine her zamanki<br />

kalleş halleriyle göründüler. Bütün<br />

imansızlıklarını, korkaklıklarını<br />

belli ede ede piyasaya çıktılar.<br />

Erkekçe dövüşmek ancak er kişilere,<br />

imanlı, inançlı kişilere yakışırdı.<br />

Bunlar ise bütün bunların<br />

imtihanlarından çok önceleri yapılan<br />

imtihanlar sonunda «Sıfır» numara<br />

almışlardı. Hem Türk Milleti<br />

—Kendi deyimleriyle halk—<br />

hem adalet ve hem de Türk ordusundan<br />

gereken cevabı almışlardı.<br />

Yaptıkları marifetlerin (!) kitapta<br />

ve Kur'an'da ise zaten yeri yoktu.<br />

Yani Allah'ın da en aşağılık yaratıklarıydılar.<br />

Kısacası Türklüğün,<br />

Müslümanlığın ve hattâ insanlığın<br />

yüz karasıydı onlar.<br />

Artık devir değişmiştir. 12 Mart<br />

1971 öncesi ile 1974 yılı arasında<br />

pek uzun bir zaman olmamasına<br />

rağmen ülkücü gençlik çığ gibi<br />

büyümüş, asırlık çınarlar gibi dal<br />

budak salmıştır. Her şeye ve aleyh<br />

teki bütün durumlara rağmen meselâ<br />

bir Tunceli İlköğretmen Okulu'nda<br />

470 ülkücü genç çıkabilmekte<br />

ve bu 470 genç sanki bir<br />

kalpten, bir beyinden idare edilen<br />

bir kişi gibi aynı kararda birleşip<br />

aynı anda hareket edebilmektedir.<br />

İşte ülkücülük ve disiplin budur.<br />

Bu gençler iddia edildiği gibi<br />

hiçbir kimsenin aleti ve oyuncağı<br />

değillerdir, olmayacaklardır da.<br />

Onları anlayabilmek için en az<br />

onlar kadar iman sahibi olmak ve:<br />

«İmandır o, cevher ki ilâhi ne<br />

büyüktür,<br />

İmansız olan paslı yürek sinede<br />

yüktür.»<br />

mısralarmm şuuruna erebilmek<br />

gerekir. Bu şuura ermek ise kolay<br />

değildir. Türk'ü bilmeyenler, şerefli<br />

tarihimizi ve yiğit, kahraman<br />

atalarımızı inkâr edenler ise<br />

hiçbir zaman bu şuura eremeyecekler,<br />

bu şereften nasiplerini alamayacaklardır.<br />

Onlar ancak yatağında uyuyan<br />

ve imanlarından başka silâhları<br />

olmayan masum gençlerin odalarına<br />

girme cesaretini gösterebilirler<br />

ve ancak böyle bir zafer (!)<br />

kazanabilirler... Onların elli bin<br />

kişilik ordusuyla ikiyüzelli binlik<br />

ordulara karşı zafer kazanan Alparslanlar'dan,<br />

Fatihler'den ve<br />

«Bir Türk dünyaya bedeldir»<br />

diyen Atatürk'ten haberleri yoktur.<br />

İçlerinde başka milletlerin ve<br />

onların eşkiyalarmm, gerillalarının<br />

gururunu taşıyan, kendi dinini<br />

ve milliyetini inkâr edenler elbette<br />

bizden değildir ve biz onlara<br />

«Kardeş» olamayız.<br />

Büyük bir aşk<br />

beklemiş oldukları<br />

ve heyecanla<br />

«Af» neticede<br />

Osman OKTAY<br />

istedikleri gibi çıkmadı. Böylece<br />

milletin arzusu bir defa daha yerine<br />

geliyor ve onlar bir defa daha<br />

hüsrana ugruyorlardı. Eğer af<br />

onların istedikleri gibi çıksaydı ne<br />

olacaktı Şüphesiz ki herşeyden<br />

önce ordunun binbir güçlükle ve<br />

fakat bir fedakârlık ve vatanperverlikle<br />

yaptığı, şehitler verdiği<br />

mücadelenin hiçbir önemi kalmayacak,<br />

üstelik ordunun itibarı da<br />

sarsılacaktı. Dışarıya çıkan kızıl<br />

eşkiyalar elbette yine boş durmayacaklar<br />

ve hapishanelerde kurdukları<br />

hayalleri gerçekleştirmeye<br />

çalışacaklar, yeniden kan gövdeyi<br />

götürecekti.<br />

Peki şimdi ne olacak Şüphesiz<br />

boş durmayacaklar. Yayılmaları ve<br />

çirkef fikirlerini gerçekleştirmeleri<br />

için önlerinde en büyük engel<br />

olarak gördükleri ÜLKÜCÜ Türk<br />

gençliğine, Türk ordusuna ve asil<br />

Türk Milleti'nin kutsal değerlerine<br />

karşı saldırıya devam edecekler.<br />

Daha kötü, daha değişik planlarla<br />

karşımıza çıkabilirler. Biz<br />

yine her zamanki gibi devlet ve<br />

hükümet yetkililerinin bunların<br />

karşılarına çıkıp «ARTIK YETER»<br />

diye dikilmelerini bekleyeceğiz. İş<br />

başa düşünce de vazifemizi elbette<br />

yerine getireceğiz. Ülkücüler<br />

her zaman iki yıl önce böyle bir<br />

Haziran ayında aramızdan ayrılan<br />

büyük ağabeyimiz Dündar TA-<br />

ŞER'in dediği gibi «İPEĞE SARIL-<br />

MIŞ ÇELİK» olarak kalacaklar,<br />

gerekirse ipeği yarıp patlayacaklardır.<br />

YARIŞMA: Bu ayın yarışma birincisi<br />

olan yazıyı beşinci sayfamızda<br />

bulacaksınız. Millet ve Dil<br />

konulu yazı yarışmasına ait yazılarınızı<br />

15 Haziran'a kadar bekliyoruz.<br />

BU SAYIDA KONUMUZ: MİL­<br />

LET ve DİN. Bu konuya ait yazılarınızı<br />

da 10 Temmuz'a kadar<br />

bekliyoruz.<br />

2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!