10.07.2015 Views

FARMAKOLOJİ - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

FARMAKOLOJİ - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

FARMAKOLOJİ - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ANKARA ÜNİVERSİTESİECZACILIK FAKÜLTESİYAYINLARI NO : 54ATATÜRK'ÜN 100. DOĞUM YILINA ARMAĞAN<strong>FARMAKOLOJİ</strong>IProf. Dr. Orhan ALTINKURT<strong>Ankara</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Kürsüsü Profesörü


ANKARA ÜNİVERSİTESİECZACILIK FAKÜLTESİYAYINLARI NO : 54<strong>FARMAKOLOJİ</strong>iProf. Dr. Orhan ALTINKURT<strong>Ankara</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Kürsüsü Profesörü


Yayın yönetmeliği'nin 6. maddesine göre"Yayınlanacak eserlerin bilim ve dil bakımından sorumluluğuyazarlara aittir."ANKARA ÜNİVERSİTESİ BASIMEVİ — ANKARA .1981


ÖNSÖZBilimsel özellikler ancak kitapların yardımıyla öğrenilebilir. Heryabancı dilde, çeşitli bilim dedi kitapları gibi Farmakolojiye de çok rastlanır.Memleketimizde ise bu sınırlıdır.Farmakoloji alanında çalışmak, öğrenmek isteyenlere faydalı olacağınıumduğum kitabın I. kısmı birkaç defa basılan ders notlarındandüzeltmeler yapılarak hazırlandı. Kalan kısmı da tamamlanacaktır.İlaç isimleriyle tıbbi deyimler çoğunlukla Türkçe veya bazıları da orijinalşekilleriyle yazılmıştır. Her kitapta istemiyerek olabilen hatalariçin okuyanların hoşgörüyle karşılamasını dilerim.I.kitabın basılabilir hale gelmesinde yardımı geçen: Dr. Pharm.İlker Kanzık, Dr. Pharm. Melih Altan, Ass. Nurettin Abacıoğlu, Ass.Cem Akıncıtürk, Ass. Rümeysa Sunal, Ass. Nuray Yıldızoğlu ve kürsüsekreteri Emsal Loç ile laborant Muzaffer Elber'e teşekkür ederim.Prof. Dr. Orhan ALTINKURTFarmakoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı


Kalbin Çalışması 123Kapiller ve Doku Arasında Geçen Filtrasyon Olayı 127Dolaşım Sistemi Fizyopatolojisi 127KALP VE DAMAR İLAÇLARI 13!1. Kardiotonikler 1311.1. Majör Kardiotonikler 1311.2. Minör Kardiotonikler 1472. Kalp Analeptikleri ve S.S.S. Stimulanlan 1483. Antifibrilanlar 1614. Koroner Dilatatörler 165ATEROSKLEROZA KARŞI KULLANILAN İLAÇLAR 174Ateroskleroz Tedavisi 175DtÜRETÎKLER 18°Sınıflandırılması 18°1. Su "O2. Osmotik Diüretikler 1813. Tubuluslarda Inhibisyon Yapanlar 1824. Indirekt Diüretikler 1905. Dokuların Su Tutmasını Azaltan Maddeler 1906. Doğal Diüretikler 1907. Diğer Diüretikler 191ANTlDlÜRETlKLER 191ANTİKOAGÜLANLAR 1931. Heparin ve Benzerleri 1932. Kumarin Türevleri 1973. İndandion Türevleri 1994. Proteolitik Enzimler 2005. Diğer Antikoagülanlar 204KOAGÜLANLAR 2 0 4ANALJEZİK ANTlPİRETlKLER 208Isı Yükselmesi 209Ağrının Duyulması 210Antipiretiklerin ve Analzejiklerin Farmakolojik Etüdü 212NARKOTİK ANALJEZİKLER 228UYKU İLAÇLARI 2 5 0Uyku Fizyolojisi 2 ®1Uyku İlaçlarının özellikleri 251Uyku Esnasında Vejetatif Fonksiyonlar 251Uyku ilaçlarının Sınıflandırılması 2531. Etan Grubu •••• 2562. Üre Bileşikleri 2 5 8


ÖNSÖZBilimsel özellikler ancak kitapların yardımıyla öğrenilebilir. Heryabancı dilde, çeşitli bilim dalı kitapları gibi Farmakolojiye de çok rastlanır.Memleketimizde ise bu sınırlıdır.Farmakoloji alanında çalışmak, öğrenmek isteyenlere faydalı olacağınıumduğum kitabın I. kısmı birkaç defa basılan ders notlarındandüzeltmeler yapılarak hazırlandı. Kalan kısmı da tamamlanacaktır.İlaç isimleriyle tıbbi deyimler çoğunlukla Türkçe veya bazıları da orijinalşekilleriyle yazılmıştır. Her kitapta istemiyerek olabilen hatalariçin okuyanların hoşgörüyle karşılamasını dilerim.I.kitabın basılabilir hale gelmesinde yardımı geçen: Dr. Pharm.ilker Kanzık, Dr. Pharm. Melih Altan, Ass. Nurettin Abacıoğlu, Ass.Cem Akıncıtürk, Ass. Rümeysa Sunal, Ass. Nuray Yıldızoğlu ve kürsüsekreteri Emsal Loç ile laborant Muzaffer Elber'e teşekkür ederim.Prof. Dr. Orhan ALTINKURTFarmakoloji ve îç Hastalıkları Uzmanı


İÇİNDEKİLERSİNİR SİSTEMİ 91. Serebrospinal Sistem 102. Otonom Sistem 102.1. Parasempatik Sistem 112.2. Sempatik Sistem 11PARASEMPATlKOMtTETlKLER 15Muskarinik Etki 15Nikotinik Etki 151. Parasempatikomimetik Direktler 152. Kolin esterazın molekül yapısı 253. Parasempatikomimetik İndirektler (Parasempatikotroplar) 27PARASEMPATOLİTtKLER 341. Asetilkolin antagonistleri 342. Atropa alkaloidleri 343. Antispasmodik ve antisekretuarlar 47SEMPATOMÎMETtKLER 57Sempatik Reseptörler 581. Alfa Reseptörler 582. Beta Reseptörler 58Adrenerjik Vazokonstriktörler 78Adrenerjik Bronkodilatatörler • • 78Sempatikomimetik İştah Kesenler 79Adrenerjik Vazodilatatörler 79SEMPATOLİTlKLER • 83Adrenerjik Blokaj Yapıcılar "51. Alfa Blokerler 1032. Beta Blokerler 105GANGLlOPLEj IKLER 1101. Asetilkolinomimetikler 1122. Asetilkolinokompetitifler 113DOLAŞIM ANATOMO-FiZYOLOjiSİ 123Kalp ve Yapısı 123


Kalbin Çalışmasıl z iKapiller ve Doku Arasında Geçen Filtrasyon Olayı 127Dolaşım Sistemi Fizyopatolojisi I 27KALP VE DAMAR İLAÇLARI 1 3 11. Kardiotonikler 1311.1. Majör Kardiotonikler 1311.2. Minör Kardiotonikler 1472. Kalp Analeptikleri ve S.S.S. Stimulanları 1483. Antifibrilanlar I 614. Koroner Dilatatörler I 65ATEROSKLEROZA KARŞI KULLANILAN İLAÇLAR 174Ateroskleroz Tedavisi 175DİÜRETİKLER 1 8 0Sınıflandırılması I 801. Su »02. Osmotik Diüretikler l g l3. Tubuluslarda İnhibisyon Yapanlar 1824. Indirekt Diüretikler » ••• I 9 05. Dokuların Su Tutmasını Azaltan Maddeler 1906. Doğal Diüretikler ..... 19°7. Diğer Diüretikler 191ANTlDlÜRETlKLER 1 91ANTİKOAGÜLANLAR 1931. Heparin ve Benzerleri 1932. Kumarin Türevleri 1973. İndandion Türevleri 1994. Proteolitik Enzimler 2005. Diğer Antikoagülanlar 204KOAGÜLANLAR 204ANALJEZİK ANTlPİRETlKLER 208Isı Yükselmesi 209Ağrının Duyulması 210Antipıretiklerin ve Analzejiklerin Farmakolojik Etüdü 212NARKOTİK ANALJEZİKLER 228UYKU İLAÇLARI 250Uyku FizyolojisiUyku ilaçlarının Özellikleri •••• 251Uyku Esnasında Vejetatif Fonksiyonlar 251Uyku ilaçlarının Sınıflandırılması 2531. Etan Grubu 2562. Üre Bileşikleri 2 5 8


4. Barbitürik Asit Türevleri 260Akut Barbıtürat Zehirlenmesi 264Uyku İlaçlarının Denenmesi 265MOTOR FONKSİYON DEPRESÖRLERİ 267(ANTİEPİLEPTÎKLER) 2671. Doğal Olanlar (Bromürler) 2692. Sentetik Antiepileptikler 270Hidantoin bileşikleri 271oksazolidin dion 273acil üre 273amidler 274süksinimid 275PARKİNSON HASTALIĞINA KARŞI KULLANILAN İLAÇLAR 276OTAKOtDLER 282HÎSTAMÎN VE ANTtHİSTAMİNlKLER 282SEROTONlN (5 HT) 295KİNİNLER (BRADlKÎNÎN-KÂLLÎDtN-KALLİKREİN) 298ANGtOTENSÎN 299PROSTAGLANDİNLER 301KAS GEVŞETÎCÎLER 3031. Santral Etkililer 3042. Kürar ve Benzeri Kas Gevşeticiler 3092.1. Asetilkolinokompetitifler 3102.2. Asetilkolinomimetikler 313GASTROlNTESTlNAL SİSTEME ETKİYEN İLAÇLAR 3151. Artan Mide Salgısına Etkiyen İlaçlar 3152. Mide Salgısı Noksanlığını Tamamlayan İlaçlar 3193. Mide Mukozasından Asit Salınmasına Yardımcı Acı İlaçlar 320KUSTURUCULAR (EMETİKLER) 3201. Santral Kusturucular 3212. Periferik Kusturucular 321ANTlEMETlKLER (Antivomitifler) 322LAKSATİFLER 322ANTlHELMENTlKLER 3261. Yassı Solucanlara Etkiyenler (Tenifüjler) 3272. Yuvarlak Solucanlara Etkiyenler (Vermifüjler) 330


1) Serebrospinal sistem de iki gurupdur. A) Santral sinir sistemi,B) Periferik sinir sistemi. Santral sinir sistemi beyin, beyincik, pedonculuscerebri, pons, bulbus ve medulla sipinalisdir. Periferik SinirSistemi ise Medulla spinalis'in sağ ve solundan çıkan 31 çift sinirlerdir.2) Otonom Sistem, bu da iki guruba ayrılır:A) Parasempatik sistem (Parasympathique)B) Sempatik sistem (Sympathique)SEREBROSPİNAL SİSTEM:Çeşitli duyu organları aracılığıyla periferden alınan duyular beyinkabuğundaki (Koıteks serebrideki) merkezlere iletildikten sonrabilinçli hale gelir. Bunun karşıt emir haline dönüştürülmesinden sonramerkezden çevreye emir götürülmesi olayı da aynı yolla devam eder.Böyle karşılıklı çalışan bir sistemde Farmakolojik ilâç etkilerinin anlaşılmasıiçin Fizyolojik, Anatomik temellerin yeri geldikçe hatırlanmasıgereklidir. Bunun için en önemli olan otonom sistemi inceleyelim.OTONOM SİNİR SİSTEMİ veya OTONOM SİSTEMBu sistem visseral, vegatatif, involonter sistem olarak da adlandırılır.Bu sistemde de 1) Nervus'lar, 2) Ganglionlar, 3) Pleksuslar denen3 kısım göze çarpar. Bu sistemin sinirleri kalp, damarlar, bezler ve içorganlarile düzkaslarda sonlanır. Otonom sinir sisteminin sinir uzantılarıserebrospinal ekseninin dışında bulunan ganglionlarda sonlanır. Bu ganglionlardakisinapsda, yukarda söylendiği gibi preganglioner ve postganglionerlifler parasempatiklerde ve sempatiklerde değişik uzunluktadır.Preganglioner lifleri miyelinsizdir.Canlılarda görülen, sindirim, dolaşım, solunum, dışkılama ve diğerfonksiyonlar bitkilerde de görülen fonksiyonlar olduğundan bunlarVEJETATİF fonksiyonlar olarak vasıflandırılır. Bu sistemden ayrıcanlının hareket etme kabiliyeti veya bir olay karşısında teessürü veyagülmesi, hiddetlenmesi ise yalnız hayvan ve insanlarda görülür kabuledilmesinden (bitkilerin hareket ve diğer animal fonksiyonları yok denecekkadar az kabul edilerek) bu fonksiyonlara Animal Fonksiyonlaradı verilmektedir. Bu iki sistemde istemli fonksiyonlar serebrospinalsistemle ayarlandığı halde, istemsiz (irade dışı) ayarlanma OtonomSistem'le olmaktadır. Bu durumun ayarlayıcısı olan otonom sinir sistemisantral sinir sisteminden ayrı olmakla beraber birçok noktalardaonunla armonik (ahenkli) çalışma mecburiyetinde ve onunla irtibatta-10


4. Barbitürik Asit Türevleri 260Akut Barbitürat Zehirlenmesi 264Uyku İlaçlarının Denenmesi 265MOTOR FONKSİYON DEPRESÜRLERİ 267(ANTİEPİLEPTlKLER) 2671. Doğal Olanlar (Bromürler) 2692. Sentetik Ântiepileptikler 270Hidantoin bileşikleri ! 271oksazolidin dion 273acil üre 273amidler 274süksinimid 275PARKİNSON HASTALIĞINA KARŞI KULLANILAN İLAÇLAR 276OTAKOlDLER 282HİSTAMlN VE ANTlHİSTAMİNlKLER 282SEROTONlN (5 HT) 295KİNİNLER (BRADlKtNtN-KALLİDİN-KALLlKRElN) 298ANGlOTENSlN 299PROSTAGLANDlNLER 301KAS GEVŞETlClLER 3031. Santral Etkililer 3042. Kürar ve Benzeri Kas Gevşeticiler 3092.1. Asetilkolinokompetitifler 3102.2. Asetilkolinomimetikler 313GASTROlNTESTİNAL SİSTEME ETKİYEN İLÂÇLAR 3151. Artan Mide Salgısına Etkiyen İlaçlar 3152. Mide Salgısı Noksanlığını Tamamlayan İlaçlar 3193. Mide Mukozasından Asit Salınmasına Yardımcı Acı İlaçlar 320KUSTURUCULAR (EMETlKLER) 3201. Santral Kusturucular 3212. Periferik Kusturucular 321ANTIEMETİKLER (Antivomitifler) 322LAKSATlFLER 322ANTlHELMENTlKLER 3261. Yassı Solucanlara Etkiyenler (Tenifüjler) 3272. Yuvarlak Solucanlara Etkiyenler (Vermifüjler) 330


F A R M A K O L O J İSİNİR SİSTEMİ:Canlının önemli bir yapısı olan bu sistem, sinir hücreleri ile aksonve dentrit denen uzantılardan yapılıdır. Sinir hücresi içerisinde, protoplazmave hücrenin yaşam fonksiyonlarına yarayan, endoplazmik retikulumu,golgi aparatı yanında diğer hücrelerden ayrı nörofibrillerbulunur.Sinir hücrelerinin akson denen uzantıları diğer sinir hücreleriylesinaps denen birleşmeler yaparak uzantılar sağlat, iki sinir hücresi birleşimyeri gangliondur. Bu ganglion Sinaps'a göre sinir hücresi ileganglion arası 1.nöron preganglioner lif, gangliondan sonraki kısım II.nöronveya postganglioner lif adı alır. Preganglioner lif myelinli postganglionerlif ise myelinsizdir.Sinir sisteminde 3 kısım göze çarpar: 1) Sinir hücreleri ve uzantıları,2) Ganglionlar, 3) Pleksus denen sinir ağları,Sinirler çıktıkları yerden itibaren ganglionlarda diğer sinirlerlebirleşir. Ganglionlar da 1) Yertebral 2) Prevertebral olarak 2 kısımdır.Prevertebral ganglionlaıla sinaps, birinci vertebıal ganglionlardan dahaönemlidir. Çöliak, mezenterik ve hipogastrik adlarıyla bilinen bu önemliganglionlar ve diğer adlandırılmayanlar rektum, mesane, uterus vediğer karın içindeki organların hemen yanında bulunurlar. Sempatikveya parasempatik sinirlerdeki ileti bu ganglionlar aracılığıyla mümkünolur. Santral sinir sisteminin bir paıçasından (medulla spinalis) den çıkanganglion önce (preganglioner) ve ganglion sonrası (postganglioner)liflerle iletiyi sağlar. Parasempatik post ganglioner lif, sempatiklerinaksine preganglionerden kısa, sempatiklerde ise postganglioner lif uzunbulunur.Sinir sistemi 2 gurupta incelenir.1) Serebrospinal sistem2) Otonom sistem.


1) Serebrospinal sistem de iki gurupdur. A) Santral sinir sistemi,B) Periferik sinir sistemi. Santral sinir sistemi beyin, beyincik, pedonculuscerebri, pons, bulbus ve medulla sipinalisdir. Periferik SinirSistemi ise Medulla spinalis'in sağ ve solundan çıkan 31 çift sinirlerdir.2) Otonom Sistem, bu da iki guruba ayrılır:A) Parasempatik sistem (Parasympathique)B) Sempatik sistem (Sympathique)SEREBROSPİNAL SİSTEM:Çeşitli duyu organları aracılığıyla peıiferden alınan duyular beyinkabuğundaki (Koıteks serebrideki) merkezlere iletildikten sonrabilinçli hale gelir. Bunun karşıt emir haline dönüştürülmesinden sonramerkezden çevreye emir götürülmesi olayı da aynı yolla devam eder.Böyle karşılıklı çalışan bir sistemde Farmakolojik ilâç etkilerinin anlaşılmasıiçin Fizyolojik, Anatomik temellerin yeri geldikçe hatırlanmasıgereklidir. Bunun için en önemli olan otonom sistemi inceleyelim.OTONOM SİNİR SİSTEMİ veya OTONOM SİSTEMBu sistem visseral, vegatatif, involonter sistem olarak da adlandırılır.Bu sistemde de 1) Nervus'lar, 2) Ganglionlar, 3) Pleksuslar denen3 kısım göze çarpar. Bu sistemin sinirleri kalp, damarlar, bezler ve içorganlarile düzkaslarda sonlamr. Otonom sinir sisteminin sinir uzantılarıserebrospinal ekseninin dışında bulunan ganglionlarda sonlanır. Bu ganglionlardakisinapsda, yukarda söylendiği gibi preganglioner ve postganglionerlifler parasempatiklerde ve sempatiklerde değişik uzunluktadır.Preganglioner lifleri miyelinsizdir.Canlılarda görülen, sindirim, dolaşım, solunum, dışkılama ve diğerfonksiyonlar bitkilerde de görülen fonksiyonlar olduğundan bunlarVEJETATİF fonksiyonlar olarak vasıflandırılır. Bu sistemden ayrıcanlının hareket etme kabiliyeti veya bir olay karşısında teessürü veyagülmesi, hiddetlenmesi ise yalnız hayvan ve insanlarda görülür kabuledilmesinden (bitkilerin hareket ve diğer animal fonksiyonları yok denecekkadar az kabul edilerek) bu fonksiyonlara Animal Fonksiyonlaradı verilmektedir. Bu iki sistemde istemli fonksiyonlar serebrospinalsistemle ayarlandığı halde, istemsiz (irade dışı) ayarlanma OtonomSistem'le olmaktadır. Bu durumun ayarlayıcısı olan otonom sinir sistemisantral sinir sisteminden ayrı olmakla beraber birçok noktalardaonunla armonik (ahenkli) çalışma mecburiyetinde ve onunla irtibatta-10


dır. Otonom sinir sisteminin innerve ettiği organlar çizgisiz (düz) kaslıorganlardır. Kalp kası da hem çizgili hem çizgisiz, tamamen özel bir yapıyamaliktir. Otonom sinir sistemi fonksiyon bakımından olduğu kadarembriyolojik ve anatomik bakımdan da serebrospinal sistemleyakından ilgilidir. Müstakil olarak çalışan otonom sinir sistemi, muhtelifperiferik duyuların meydana getirdiği kortikal merkezlerdeki duygularlada ahenkli çalışır. Örneğin, korkulu bir olayda kaçmak, vurmakgibi hareketler yanında damarların daralması ile istemsiz olarak yüzsolar, kalp hızlanır. Tükrük bezlerinin az çalışmasından da ağızkurur ve soğuk ter başlar. Bütün bu olay otonom sistem tarafından ayarlanır.Otonom sistem 2 kısımdır.1) Sempatik Sistem. 2) Parasempatik Sistem,Bu iki sistem arasında anatomik ve fizyolojik farklar vardır.Anatomik Farklar: Anatomik olarak sempatik sistem 7.nci ervikalvertebra hizasından II. lomber vertebra hizasına kadar devam eder.Parasempatik sistem ise orta beyindeki, bulbustaki merkezlerden emiralan kafa çiftleriyle ve sakral sinirlerle perifere emir iletirler ve 3, 7.,9., 10., 11., kafa çiftleri ve pleksus sakralis içerisinde parasempatik sistemfonksiyon görülür.Sempatik Sistem Medulla spinalis'in sağ ve solunda bulunan sempatikganglionlarla ilişki kurarak fonksiyon yürütür. Bu sisteme torakolombersistem de denir. Ganglionlar medullaya ıami comunicanteslerlebağlıdır. Bunlarda rami comminacantes albüm (beyaz) ve griseum(gri) renklidirler.Fizyolojik Fark: Sempatik ve parasempatik sistemlerin aktivitegösteren maddeleri farklıdır. Sempatik sistem adrenalin ve noradrenalin'le,parasempatik sistem ise asetillıolinle etkir. Bu etkiyiesas alıp bunu taklit ederek etkiyenlere m.imetik yani taklit eden anlamınaParasempatikomimetik veya Sempatikomimetik denir. Sempatiksistem organizmada yıkıcı, parasempatik sistem ise yapıcı rol oynar.Parasempatik yapıcı (anabolik), koruyucu, yavaşlatıcı, mülayimkılıcı, sempatik ise hızlandırıcı, hırçmlaştırıcı, katabolik (yıkıcı) olarakçalışır.Sempatik Sistem Fonsiyonları: Pupil (göz bebeği) genişletir.Tansiyon yükseltir. Barsak kaslarım gevşetir. Mesane sifinkterini daraltır,bronşları genişletir.1


«V^O) ( Bas ve bo-'yun Vasomotor3 Trakeave bronşlarç>)MideKaraciğerPankreas,Ks İnce^..vr ( ı bağırsak®VT^2\Böbrek üstüQv - 'muhafazasıBöbrekj^/Kalın bağırsakı/6 pelvıcı Sempatikl Parasempatik^.J^Sidîk torbası--(güreme organıSempatik ve parasempatik sinirlerin terminal (son) kısımlarında sinirdenakım, ayrı maddelerle olur. Parasempatik sonlanmada postganglionerlifte asetilkolin etkilidir, sempatik postganglioner lifte isenoradrenalin etkilidir.Ganlionlar üzerine ise, ister sempatik ister parasempatik preganglionersinirlerden ganglionlaıa etki yalnız asetilkolinle olur. Bundan do-1


S SSParasympatheticoVacetylcholineganglion'dave son organdaacetylch9lıneganglion" daı - eStımu latiorınorepinephrine'Son organ'daSitimu lat ionlayı asetilkolinle etkili sisteme kolinerjik, adrenalin,etkiyen sisteme de adrenerjik sistem denir.noradıenalinleFarmakolojik incelemeyi kolaylaştırıcı olarak, otonom sistem ilaçlarınınetkilerini ve bu sistemin ilaçlaıını şu tarzda sınıflandırarak inceliyoruz:1) Parasempatikomimetikler (substances parasympath.omimitique)2) Parasempatikotroplar (parasympaticotroplar veya substancesanticholinesterasique)ler3) Parasempatikolitikler (substances parasympatholytiques)4) Sempatikomimetikler (subst&nces sympathomimetiques)5) Sempatikotroplar (sympathicotrope veya sympathomimetiqueindirect'ler)6) Sempatikolitikler (adrenolytiques'ler)7) Ganplioplejikler (ganglion blokörleri, ganglion blokadları)1


ORGANSEMPATİKUYABILMASIPARASEMPATİKUYABILMASI. İris Dilatasyon (Midriazis) Konstriksiyon (Miosis)1 Göz içiGöz / basıncıArtmaAzalmaf Membran* Niktitans Kasılma (-)TükrükKoyu muhtelif maddeleriiçeren tükrükSulu tükrükKalpTaşikardi, Koroner genişlemesiBradikardi, Koroner arterdaralırDeıi-Mukoza Damarları Daralır Genişlerİç organ Damarları Kan basıncıyla ilgili Kan basıncıyla ilgiliBronşlar Genişler Daralırösefagus Etkisiz Hareket hızlanırMide-Barsak Hareket ve Salgı azalır Hareket ve Salgı artarDüz Kas Beta inhibisyonu Kasılma,SfinkterAlfa kontraksiyon, betainhibisyonKasılmaDalakKapsülde kasdmaKaraciğer Safra azalır, glikojen yıkar Safra çoğalır, glikojendepolanırSafra kesesi Kese genişler Kese daralırPankreas Dış salgı çoğalır Iç salgı çoğalırBöbrekİdrar salgısı artarSu ve katı madde salgılanmasıartar.UreterKasılma artarİdrar kesesi Sfinkter kasılır işeme kolaylaşırUretra Kasılır GenişlerPenis ve ClitorisUterusCorpus Cavernosum daralırKasılırPilomotor KasKasılırTer bezleri Koyu salgı Bol salgıTiroidSalgı artarSurrenalAdrenalin salgısı artar1


PARASEMPATİKOMİMETİKLERKolinerjik postganglioner liflerin stimüle edilmesi sonucu meydanagelen maddeyi (asetilkolini) taklid ederek etkiyen maddelerdir. Kolinerjikpostganglioner lif ucunda hasıl olan madde acethylcholin'dir.Parasempatikomimetiklerin etkisi de asetilkolinin etkisi olur. Asetilkolin'indüz kaslarda iki cins etkisi görülür. Muskarinik ve Nikotinikdenen bu etkiler şunlardır.Muskarinik Etki:Kalp üzerine kronotrop ve inotrop negatif etki, damar üzerinevazodilatör etki,Barsak, bronş ve diğer düz adelede tonüs ve peristaltizm artması vespazmla sonuçlanma,Göz üzerine miyotik etki ve göz içi basıncı azalması,Terleme dahil bütün sekresyonu arttırıcı etki.Nikotinik Etki:Asetilkolinle meydana gelen ve bazı durum ve şartlarda, atropinlegiderilemeyen adrenalin'ın sempatikomimetik etkisidir. Bu dahipertansiyon, kalbin hızlanması, midriaz ve diğer sempatik etkilerdir.Asetilkolin kalp çalışmasına, negatif kronotrop (yavaşlatıcı) ve negatifinotrop (kontraksiyon azaltıcı), EKG da (-P) ile PR uzaması yapar.Yüksek doz asetilkolin ise dissosiasyon orikulo ventriküler meydanagetirerek atrium ve ventrikül ayrı ayrı çalışır.Parasempatikomimetikler, direk veya endirek etki gösterenler olarakiki grupta incelenirler.1- Parasempatikomimetik Direktler:Bunlar doğrudan doğruya reseptör üzerine etkirler. Bunlar da ikigrupta incelenirler: A- Etkileri kesin izah edilemeyenler, (Muscarin,Pilocarpin, Arecholin gibi)B- Kuarterner amonyum radikali taşıyan ve bu yolla reseptöre etkiyenler:(Cholin, acetylcholin, betamethylcholin, urocholin, carbachol,oxypropanium iodür, furtretonium iodur gibi)2- Parasempatikomimetik Endirekler: (Parasempatikotroplar):Asetilkolini parçalayan kolinesteraz enziminin etkisini ortadankaldırarak asetilkolinin devamlı etki göstermesini sağlayanlar (ezerin,pilokarpin gibi).1


dece düz kas üzerine etkir. Bugün tedavide değeri yoktur. Ancak bunuyiyenlerde terleme, salivasyon, bronchospazm, myozis, diare karın ağrılarıgibi muskarinik belirtiler görülür. Muskarin direk parasempatikomimetiklerdendir.M u s c a r i n eCH 3Yalnız muskarinik reseptörlere etkir. Nikotinik reseptörlere etkimez.Muskarinik etkiler yanında amaııita lalloides zehirlenmesindesindirim bozuklukları ile renal ve karaciğer bozukluklarıda gözlenir.Hî ' C ^ J î — N ,HFilo kirpind2- Pilocarpin:Pilocarpus jaborandis veya Pilocarpus microphyllus'tan elde edilir.Beyaz kristal tozdur, 8 kısım suda erir. Elde edilen alkaloid kolinerjikpost ganglioner sinirlerin innerve ettiği organların hücrelerine etkir.Tükrük salgılatıcı, terleticidir. Deney için köpeğe verildiğinde tükrüksalgısı artar. Tükrük salgısını ayarlayan chorda tympani siniıi kesilsede yine salgı artar. Bu ancak atropin verilmekle önlenir. Pilocarpindemyotik etkir. Sialagog (tükrük arttırıcı) ve südorifık (diaforetik, terletici)etkisinden dolayı kullanılır.


Ayrıca myotik etkisinden dolayı, mydriazis yapıcıların zehirli vezararlı etkilerinin giderilmesi gereken durumlarda da kullanılır. (Synechiadenen, pupilin lense yapıştığı hastalıkta önce myotik sonra mydriatikverilir) Buna iris jimnastiği denir. Collir halinde ve pomad şeklinde%1 konsantrasyonda kullanılır. Veteriner hekimlikte purgatif olarakkullanılır. 0.02-0.04 gr. dozda pilocarpin HCI, HN03 glokom'a karşıkullanılır. Etkileri muskaıinik ve nikotinikdir. SSS nede ulaştığındansantıal etkiler de gösterir.SÂRECHOLINE3- Arecoline:Noix d'arec in alkaloididir.Parasempatikomimetik etkisi vardır. Bugün tababette kullanılmaz.Ancak veteriner tababette antihelmintique özelliğinden dolayı kullanılır.Bu etkisi barsakların peristaltizmini arttırması ile görülür. Ayrıcamyosis yapar. Bu etkisinden dolayı glaucom hastalığında, collyre halindekullanılabilir.4- Tremorin:Tremorin, periferik kolinerjik etkili ve salivasyon, göz yaşarması,myosis, bradikardi ve diare yapar. Santral etkiyle de, tremblement,rigidite, analjezi ve hipotermi yapar.Acetylcholin'in beyinde konsantrasyonunu arttırır. Antiparkensonienilaçların etkileri için yapılan deneysel incelemede kullanılır.Quaterner Amonyum Tuzları, Quaterner Aminler :1- Kolin2- Acetylcholin3- Metacholin


4- Bethanechol5- Carbachol (doryl) kolinesteraza mukavimdir.6- Oxaproponium iodür7- Furtrethonium iodür1- Kolin:Trimetil etil oksiamonyum tuzu olarak karaciğerde betain, methionin,v.s. gibi maddelerle beraber, fosfolipid ve yağ utilizasyonu mekanizmasındarolü olan ve organizmada kendiliğinden teşekkül eden birmaddedir. Bütün Vertebralılarda ve bazı bitkilerde bol bulunur. Karaciğerindejenerasyonunu korumaya yarayan ve safra ile atılan safraasitlerinin de arasına girer. Cholin'in 3-8 gr gibi ancak yüksek dozuağızdan inotrop etkir.Etkisi: Zayıf olmakla beraber bir muskarinik ve yine zayıf nikotiniketkisi vardır. Aktif rol quarterner HN4 redikalinden, kolindeki primerOH ın CH3 COOH ile esterleşmesi ile asetil kolin olur, ve kolindençok fazla muskarinik ve nikotinik etki elde edilir.Bu OH, propil ve butil gruplarının bağlanması ile propil kolin, butilkolin elde edilmiştir.2— Acetylcholin:Organizmada motor sinir, duyu siniri ve otonom sistemin esasmaddesidir. Ayrıca asetil kolin ilkel hayvanlardan protozoerlerin silialhareketlerini ve eritrositlerdeki gaz alışverişini ayarlar. Bunun clorürtuzu doğal tuzundan daha stabildir. Suda daha kolay erir.Anhydr halde muhafaza edilir ve istendiği zaman kullanıla.Oıganizmada asetilkolin 3 halde bulunul.A- Stok (depo) şekil: İstirahat halindeki asetil Kolindir. Asetilkolin bir proteine bağlı olarak bir kilit içindeki anahtar şeklinde stokhalde durur.B- Organizmada bir istek, arzu doğunca bu stok asetil kolin libereedilip serbest hale geçer ve başka bir reseptör proteine nakledilir. Bufaz, aktif fazdır.Bu Fazda asetil kolin depolarizasyon yapar ve bu depolarizasyonla da organ Kontraksion yapar. Veyahut bu salgı gibi başka bir fonksiyonolarak da gözlenir.Mesela göz sekıesyonu artması gibi. Bundan sonra kolin esteraseenzimi asetilkolini kolin ve CH3COOH e parçalar.C- Sentez Fazı: Bu fazda tekrar asetil kolin teşekkülü için kolin veasetik asid, CO-carboxyllase, Co-enzim-A, Vit B ve A.T.P. yardımı ilekonjuge edilir. Bu işlem kolin asetilaz enzimi ile olur. Teşekkül eden asetilkolin organizmada çeşitli yerleıde tekrar kullanılır.


A cet at + Coenzym A Acetylfhiokinag • AT P A c e t y l c o enzym AAcetylcoenzym A + Choline Chol'nacetylase ^ Acetylchoüne-ProteinSinirinexcitasyonuylaAcetylcholineAcetylCholinestrazChotine *VAcstet,/ CH 3CH3COO + OH.CHj CHj- N—CH3Acetat Choline \cH,OCH2.C.0-CHAcetylcholineI'ij-NtCHg^KOLÎNERİİKİLETİ(TRANSMİSYON)


Acetylcoenzym ACholinAcetylcholinAXONVesiküllerMiBirinci membran._Şinır ucuson kısmıM2İkinci membranAcetylcholinPOST SİN APT IK ARALIKMuskarinik etkiler: Bradycardie, myosis, sekresyon artması, bronkospazm.Nikotinik etkiler: Paralizi respiratuar, myocloni, hipertansiyon.Acetylcholin: Quaterner ammoniyum radikali taşır. Lipid bulunanortamda zayıf etkir. Bundan dolayı acetylcholin extracellular sıvıdabulunur. Blood-Brain brajını aşamaz. Acetylcholin kolinesterazla parçalanır.Bu parçalanma hafif kalevi ortamda daha belirgin olur. Parçalanmahidrolizle olur. Kolin ve asetik aside ayrılır.ASETİL KOLİN ETKİLERİ: a) Doz: Acetylcholin, serebral, cutaneous,splanknik damarları genişletir. Aşırı doz ise damarları daraltır.b) Cins: Kurbağa arka bacağında vazokonstriksiyon yapan acetycholin,köpek ve sıçan arka bacağında vazodilatasyon yapar.


c) Kalpte: Acetylcholin, sinoatrial düğümde membran hyperpolarizationuyapar. Kalbi yavaşlatır.d) Düz kasta: Tonüs arttırır, kastırıcıdır.e) Çizgili kasta: Kastırır. Botilinusmusta acetylcholin etkisizdir.f) Duyu sinir ucunda Acetylcholin etkisi: Kemoreseptörlerden acetylcholin'leduyu alır. Myelinsiz sinirde Acetycholin depolarizasyon yaratır.ASETİLKOLİN: Her kolinerjik sinapsa etkir. Kuaterner amonyumradikali taşıyan diğerleri gibi asetilkolinde SSS ne giremez. Kanda çabukparçalanır. Bu nedenle tedavide kullanılmaz.Muskarinik etkiler: N ve 0, grublarıyla meydana gelir. C ile takviyeolur.Nikotinik etkiler: N (Katyonik bölge) ve 0 karbonil guruplarlaolur.Asetilkolin, muskarinik ve nikotinik her iki reseptöre de etkir.H 3 C - 9 N - C H 2 C H 2 — 0 - C — C H 3/ omcrAcetylcholin Analogları:7A°AcetytcholineMetacholine (Acetyl methylcholine, Methanechol)UrecholineCarbaminoyl choline (Doryl)Oxapropanium iodur (Dilvasene)Furtretonium iodur dur.Methanechol:Bu yeni madde'nin özelliği: Pseudocolinesterase asetil kolin vebutryl kolini parçaladığı halde, doku ve sinir uçlarında ve hematilerde


ulunan hakiki kolin esteraz ise asetil kolin ve metacolin'i parçalar.Butryl kolin ve beta methyl kolinde muskarinik etki daha fazladır.-Bunun CI ve Br tuzları mevcuttur. 50-200 mg dozda tablet şeklinde30-50 mg. dozda da injectable ampul şeklinde kullanılır.+(CH 3Î 3 N . CH 2- C H — 0 - C 0 - C H 3MetakolinCH3Etkisi daha çok, post operatuar barsak atonisi ve karın ameliyatısonunda meydana gelen atoni (barsakların hareketsizliği) hallerinde,barsakları hızlandırıcı olarak kullanılır. Ayrıca,A— Süpraventriküler paroksistik taşikardi nöbetlerinde, taşikardiyibradikardiye çevirmek için kullanılır.B- Hakiki bir belladon zehirlenmesi antidotu olarak da verilir.C- Pheocromocytome denen surrenal medulla tümörlerinin teşhisindede kullanılır.Kolinesteraz tarafından ağır olarak hidrolize olur.Psödo kolinesteraza mukavimdir. Kalp üzerinde daha belirgin olarakmuskarinik etki (Bradikardi) gösterir.Beta pozisyonundaki metil nikotinik etkiye engel olur.(CH 3) 3 N-CHj. CH . 0 . CO . NH 2Urekolinllrecholine (Bethanechol):Hakiki kolinesteraza ve psödokolinesteraza mukavimdir. Barsakve mesane üzerinde daha aşikar muskarinik etki gösterir. Bu maksatlaurecholin adlı preparatı, atonik ileus ve post operatuar mesane atoni-


sinde 1-3 mg dozda kullanılır. Astımlıya verilmez. Glaucomda ve idrarretansiyonuna karşı da kullanılır.Carbamınoyl Choline:Renksiz suda eriyen kristal tozdur. Cholin'in carbamic asitle esteridir.Bu da £.cetyl choline tarzında ve methacholine'den daha üstün etkir.Kolin esteraza mukavimdir Ticarette Doryl adıyla satılır.Doryl'in 0.25-0.50 mg lık ampullerinden cilt altı zerkinden sonra,yüz ve boyun damarları genişler, ter, salya artar.Post operatuar barsak atonisi, mesane atonisinde, uriner retansiyonukaldırmak için diğerlerinden daha çok kullanılır. Kullanılışındayan tesirler görülebilir. Doz 1-4 mg dır. Bethanectol'un metilsiz halidir.Oxapropanium iyodür (Dilvasene)Asetilkolin gibi etkir. Etkisi uzun ve daha tesirlidir. Damar genişletmesindendolayı 50-100 mg. dozda ağızdan, 5 mg dozda IV olarakhipotansör ilaç olarak kullanılır.Ancak kullanılışında terleme, idrar bozuklukları, gibi yan etkilermeydana gelirse hemen kesilir. Parasempatikomimetik etkisinden dolayıglaucom'da ve tachicardi tedavisinde kullanılır.Furtretonium İodure3 mg. dozda mesane atonisine karşı injeksiyon suretiyle kullanılır.Kolinesteraz'ın Molekül Yapısı ile Katalitik Merkez (Active Site)Hakkında Kısa Bilgi:Kolinesterazlar en çok çalışılan enzim türleri olmalarına karşın;fonksiyonları, molekül ağırlıkları ve kaynak hayvanlar hakkında henüztartışmalar devam etmektedir. Bugün için bir balık türü olan electriccel veya electric fishes veya electrophorus electricus adıyla bilinen balığınasetilkoline^terazi ile domuz paratid guddesi ve insan serumpsuedo kolinesterazı pürifiye edilmiş ve kristalize olaıak elde edilmiştir.Bilindiği gibi asetilkolinesteraz, kolinesterlerinden diğerleri yanı sıraen yüksek oranda asetilkolini hidrolizle yıkar. Butiril kolinesteraz ise aynışekilde en yüksek oranda bütirilkolini hidroliz eder AcChE ve Bu ChEarasındaki en belirgin farklılık AcChEhn Asetil beta metil kolini hidrolizedemediğidir. BuChE'a karşı olarak AcChE'da bulunan bir diğerözellikde bu enzimin yüksek substrat konsantrasyonu ile inhibe edilebilmesidir.


Püıifiye e lilmiş ChE'larm molekül ağırlıkları kesin değildir. Molağırhğıenzimin elde edildiği ortamın pIVsı ve ionik gücü ile değişmektedir.Enzim, asosiye olduğu miktara bağlı olarak in vivo; monomer,dimer, trimer veya değişik polimer'leı şeklinde bulunur. Monomerinmolekül ağırlığı 240.000 civarındadır. Enzimin molar aktivitesi(Turnover number) ise (dakikada her bir mol katalitik merkez tarafındanhidroliz edilen Ach'in mol cinsinden miktarıdır). Enzimin molaraktivitesi için verilen ıak^mlar da çelişkilidir. 440.000 ile 740.000 arasındadeğeıler saptanmıştır. BuClıZ? molekül ağıılığı ise 370.000 (domuzparotid), 3000.000 (insan serumu) ve 750.000 (at serumu) olarak bildirilmiştir.BuChE , in molar aktivitesi 84.000 diı. Bu da bize BuChEhnAcChE'daıı daha az aktif olduğunu göstermektedir. Domuz parotidClıE'ının aminoasit yapısı bellidir; ve en yüksek miktarlarda aspartikasit, glutamik asit, glisin, alanin ve serin içerir. Bazı serum ChE'larmmaz m'ktarda (%3.2 kadar) siyalik asit içerdiği saptanmıştır. Ancak siyalikasit varlığının enzimin aktivitesi ile herhangi bir bağlantısı yoktur.Bugün AcChE'm bazı klasik fizyolojik fonksiyonları kesin bilinir,pseudo kolinesterazm rolü henüz incelenmektedir.Son yıllarda enzimin (aetive site) yapısını aydınlatacak önemli yaklaşımlarolmuş her iki enzimde de her bir anyonik bölge için bir tane deesterazik bölge varlığı saptanmıştır. ChE'ın esterazik aktif bölgesindekibazik grupları serin ve histidin molekülleri teşkil etmektedir. Esterazikbölgede bulunan asidik grubun ise tirozinhidroksil olduğu tahmin edilmektedir.Anyonik bölgedeki negatif yükün de çok büyük bir olasılıklaglutamik asitten ileri geldiği kabul edilmektedir.Acetylcholine


nys;;;kfcutuojTEscsrûzikkutupK2—4,7 A®CH3ch 3— N/CH3CH'0. CH-> • 0 C—CH-7A°-- 7A — - -KOLÎNESTERAZ İNHİBİTÖRLERÎ (PARASEMPATİKOT-ROPLAR)Asetilkolinesteraz enzimi, asetil kolini, asetik asid ve koline ayırır.Enzim iki cinstir.1) Asetilkolinesteraz (Kolinesteraz, hakiki kolinesteraz)ve 2) Butyryl kolinesteraz (pseudokolinesteraz, yalancı kolinesteraz)adlarını alır. Psödokolinesteraz karaciğeı ve plazmada, hakiki kolinesterazserumda bulunur. Kolinesteraz inhibitörleri denen maddelerasetilkolinesterazın (Kolinesterazın) aktivitesini inhibe ederek etkiliolurlar.Kolinesteraz'a etkiyen maddelerin etkileri de reversibl veya irreversibldir.Reversibl etkiyenler arasında; 1) Physostigmin (Eserine)2) Prostigmin, (Neostigmin) 3) Pridostiğmin (mestinon) 4) Mytelas


(ambenonium HCI) vardır. Reversibl inhibisyonla asetilkolin'in hidrolitikparçalanması durur Mevcut asetilkolin % 50 den fazla olarakkalır. Reversibl inhibitörlerin etkisi genellikle kolinomimetik etkidir.Bazan kolinolitikde olabilir. Bu formül yapısıyla ilgilidir. Kolinesterazinhibisyonu kalkınca asetilkolin yıkılmaya başlar. Kolinesteraz inhibitörlerininetkileri, gözde lokal miozis ve göz içi basıncında azalmadır.Mide barsak kanalında, kastırıcı etkir. Yüksek dozu kurarizanlaraantagonistdir.Irreversible kolinesteraz inhibitörleri arasında fosforlu insektisitlerleharp gazları bulunur. Reversibl kolinesteraz inhibitörlerindenprostigmin ve diğerleri (myastenia gravis ve glaucom da kullanılır).1) Physostigmine (Fizostigmin, Eserin): Kolin ve karbaminoilkolineetkimez.Physostigmin, kalabar baklası denen Afrikadaki physostigma venenosumbitkisinden elde edilir. Yerliler bunu zehir olarak kullanırlardı.Gözde myotik etkir. Eserin ancak hakiki kolinestarazın etkidiği, asetilkolinve beta metilkolin gibi maddeler üzerine sinerjik etkir. Halbukicarbamoylcholine ve coline kolinesteraza etkimediği için bunlara eserinindeetkisi yoktur.Eserin kalp üzerine etkiyle taşikardi ve hipertansiyon yapar. Bu etkiatropinle giderilir. Ayrıca kalp damar sistemine etkiyerek bradikardi vehipotansiyon yapma gibi karışık bir etkisi de vardır. Sindirim sistemindeperistaltizmi artırır. 0.3-1 mg. dozda bu etki görülür. Bu etki atropinlekaldırılır.Göz üzerine çabuk geçen miyotik etkisi vardır. Tedavide Postoperatuarbarsak atonisinde ve ileus'te kullanılır. Eserin'in sülfat ve salilisilattuzu 0.5-1 mg. dozda gerek ağızdan absorbe olabilmesinden gerekseinjeksiyon şeklinde kullanılır, ve SSS ne ulaşır. Glaucomda, gözedamlatılarak kullanılır.İzole Organ Banyosunda Barsak incelenirse:Eğer serumdaki kolinesteraz 60 °C de 1/2 saat tutularak ortadankaldırılırsa ve asetilkolin ile serum verilirse yine Kontraksionlar başlar.Eğer asetilkolin, serum ve eserin verilirse kasılmalar artar. EserineMyasthenia graviste kontraction yaptırıcı olarak kullanılır. Eserin dozu1-3 mg.


Glaucom tedavisinde ve mydria tiklerin etkisini tersine çevirmedekullanılır.Bu Grupta Bulunan Diğer Maddeler:Neostigmin(Prostigmin)/ Ao—c / \N (9 1 % H 5CH2— N—CH2— CH2—NIHCcı 2 H 5•F COH5 Ç=0/ V-CH2-4Î-CH2 CH2—NH4 H 5AMBENONİUM CHLORİDE (Mytelase)1- Prostigmin (Neostigmin)2- Pridostigmin (Mestinon)3- Mytelase (Ambenonium HCI)4- Edrophonium (Tensilon)Bu maddeler kolinesteraz'a reversibl etkir. Barsak üzerine etkileriESERÎN'den fazladır. Kalp üzerine etkileri ise eserin'den zayıftır.


\ O—HNCH3 / CH3 HI\ j j _ o yEdrophoniunn (Tensilon)Eserin (Physostigmin) ile Neostigmin'in farkları şunlardır:1- Neostigmin, quaterner N derivesidir.2- Neostigmin ve physostigmin kolinesteraz inhibitörüdür, fakatneostigmin iskelet kasını ve sempatik ganglionları uyarıcıdır.Neostigmin'in Kullanıldığı Yerler:1- Kürar'a karşı sinir ucundan asetilkolin liberasyonu sağladığındankürar antagonistidir.2- Kolinesteraz inhibisyonu gidericidir.3- Çizgili kastaki plak motıis'i direk olarak uyarıcıdır.4- Atonik barsak faaliyetlerini giderici olarak etkir.5- Paroxistik laşikardiye karşı kullanılır.Prostigmin (Neostigmin) 15 mg. Hidrobromat tabletleri ağızdan,0.5-1 mg. lık injektable ampulleri injeksiyon için kullanılır.Neostigmin ağız yolundan alınsa mide-barsak kanalından iyi absorbeolmaz ve SSS ne ulaşıp etki gösteremez. Enzimin her iki bölgesinedeasetilkolin gibi etkir ve onunla yarışır. Ve enzim tarafından asetilkolindenbir milyon defa daha az tahrip edilir.Myastenia Gravis: Deneysel kürar zehirlenmesi denen bu hastalık,adele yetersizliği ile kendisini belli eder. Bu hastalığa yakalanan kimseninayakta iken anlaşılması imkansızdır. Ancak çömelip oturmasıistendikten sonra şahsın kas yetersizliğinden ayağa kalkmadığı görülerekteşhis edilebilir. Bu hastalıkta ayrıca şu belirtiler görülür.


1- Ptosı's, 2- Bulanık görme, 3- Yutma ve konuşma güçlüğü. Buhastalığın etiolojisi karanlıktır. Sebepler arasında Thyms guddesininçocuklukta büyük halini yetkin kimsede küçülmesi kaybolması beklelenirkenbu hastalarda büyük olarak kalması neticesi bu guddenin kürartarzında madde çıkararak zehirlenmeye neden olduğu düşüncesi yeralır. Bu tarz zehirlenmeden dolayı asetilkolin'in kasa etkiyemediği vekürar etkisi ile kas kontraksiyonunun imkansızlığı kabul edilir.Tedavisi önemli bir hastalık olan MYASTHENlA GRAVİS'e karşıbirçok ilaçlar denenmiş ve en önemli olanlar şu tarzda saptanmıştır.1) Pridostigmin Bromid (Mestinon)Myastenia gravis tedavisinde kullanılması yanında 1- Antiküraretkili 2- Miotik, 3- Kuvvetli Antikolinesteraz etkilere de sahiptir. AyrıcaNeostigmin'den daha az toksiktir.Prydostigmin, 2 mol prostigminden elde edilir. 1 / 4-1 / 2 mg. dozdakullanılır.2) Mytelase/Ambenonium HCLMyasteniye karşı kullanılır. Kolinesteraz inaktivatörüdür.3) Edrophonium HCI (Tensilon)1- Neostigmin'den çabuk 2- Neostigminden kısa etkilidir. Enziminanyonik bölgesiyle etkileşir.Kullanılması: 1- Kürar'a karşı tedavi edici olarak, 2- Myastenieteşhisine yardımcı olarak kullanılır.Yan etki: Kullanılması esnasında, bulantı, kusma gibi gözlenen yanetkiler atropinle giderilebilir.PARASEMPATİKOTROP DİĞERİLAÇLAR:DEMEÇARIUM (Bisneostigmin) HEXAMARİUM (Bispridosiigmin).Bunlar glokomda miotik olarak kullanılır. Benzpyrinium Bromid(Stigmonen Bromid) ise atoni postoperatuvar'da kullanılır.Parasempatikotrop Etki Çeşitleri:1- Eserin tipi: Hidroliz edici enzimi bloke ederek2- Edrefonium tipi: Asetilkolin yapımını artırarak3- Neostigmin tipi: Her iki tarzda etkiyerek.Cholin Esterase'a İrreversibl Etkiyenler:Polialkilfosfatlar: Bunlar arasında insektisit ve harp gazları bulunur.Bunların dışında da:


D.F.P. Diizopropil tluoro fosfat gelir.Bu bir likittir. Yağ kıvamındadır. İnhalasyonla veya injektabl olarakvücuda girerse müskarinik etkiler gösterir. Bronkospazm, göz yaşarmasımyozis husule getirir. Myozis haftalarca devam eder taki kolinesterazteşekkül edinceye ve asetilkolini yıkıncaya kadar. Esterazikbölgeye oturur.DFP myestnia gravis ve postöperatuar barsak atonilerinde kullanılır.DFP kolinesterazın yalnız esterazik kısma etkilidir.T.E.P.P.-tetra etil pirofosfat 12-15 mgl.la myastenia'y 3 iyi gelir.O.M.P.A.-Mekametil fosforamidH.E.T.P.-Hexa etil tetra fosfatBunlarda kolinesteras'a irreversibl etkir. Parathion kolinesteteraz'airreversibl etkir.Parathion, malathion da kolinesteraz'a irreversibl etkir. Sinek öldürücüolarak kullanılır ve bunlar pek çok zehirlenme olaylarına nedenolurlar.C2H5OParathionNO2(Nitrcstimmium)Ecothiopate: Organik fosforlu madde. Kuaterner amonyum bileşiği,enzim'in hem esterazik ve hem anyonik iki kısmına da etkir.Glokom'a karşı kullanılır uzun süre kullanılırsa katarakt yapar.Arme chimiqe: HARP GAZLARI: Bunların kullanılması yasaklanmıştır.Kullanıldığında muskarinik etkiler görülür. Sarin veya sinirgazı (gaz nervin) denen harp gazlarından olan bu gaz da organik fosforlulargibi kolinesteraz inhibisyonuyla etkir. Maske kullanılarak filtreylehavayı temizleyerek korunulur. Bu gazlar Uçucu likitlerdir.


CH3 FCH =NOHSarinNl\(RAM)Kolinesteraz inhibisyonu zehirlenme belirtileri:1) Muskarinik Belirtiler: Myosis, tükrük artması, kusma, ishal,bradikardi, bronş spazmı ve tıkanma, dışkı ve idrar kaçırma (deleqationet d'urine involantaire) akomodasyon bozukluğundan olan görmebozukluğu kusuru.'2) Neuro-muskuler belirtiler bacak karıncalanması, kramp, dahaağır olarak da felçler3) Nikotinik belirti: taşikardi ve hipertansiyon4) Santral belirti: baş ağrısı, somnolence, desorientation, koma veyakonvulsif kriz, solunum ve kalp durmasıyla ölüm olur. Zehirlenme teşhisigaz kromotografisiyle organik fosforlu maddenin saptanmasıylayapılır.Tedavi: Bu vakalarda derhal günde 10-50 mg gibi yüksek dozdaatropin verilir. Veya piridin aldoksim methiodid. (pralidoxime metiliyodür)PAM (cantrathion) kilogram başına 50 mg hesabı ile I.Y. injekteedilir. 0.5-1 gr. verilir. Ye bu tekrarlanabilir.lir.Diasetil Monoxyme: D.A.M. de aynı maksakla aynı dozda kullanı-Aynı şekilde etkili OBİDOXİME (Toxogeniıı) de kullanılır.Kolinesteraz tnhibitörlerinm Endikasyonları:1- Barsak ve mesane atonilerine karşı kullanılır (Neostigmin)2- Glokom'a karşı kullanılır.3- Atropin zehirlenmesine karşı bilhassa SSS'ne ulaşabilen (fizostigmin)kullanılır.


(PARASYMPATHOLÎTlQUE) LER (PARASEMPOTOLİTÎK-LER) ACETYLCHOLİN ANTAGONİSTLERİ :Bunlar, parasempatomimetrik asetilkolin ve diğer maddelerin 1eseptörlereetkisini gideren maddelerdir. Bu etki, postganglioner liflerleinverve edilen organlarda görülerek asetilkolin gibi maddelerin yapacağıspazmı veya iletiyi durdurarak, bloke ederler. Bunlar: Spazmolitik,paıasempotolitik. adı alır Spazm olmadan spazmı önleyen etkisi iseantispazmodik etkidir. Spazm gideren etki spazmalitik etkidir.Burada, parasempatolitik etkiyen madde endirekt sempatomimetiketki göstermiş olmaktadır. Parasempatolitik maddelerle asetil kolinve benzerlerinin otonom sistemdeki etkisi bloke olmaktadır. Otonomganglionlardaki bloke olan etki nikotinik etkidir. Bunu ganglioplejikleryapar. Nöromusküler kavşak daki ve düz kastaki etki ise muskariniketkidir. Bu etkiyi ise kürar giderir.Kolinerjik Blokaj Yapanlar: Bunlar atropin deriveleridir. Blokajkesin olarak bilinmez. Fakat atropinin asetilkolin sentezine kolin asetilazüzerinden etkiyerek veya kolin esterazın aktivitesini arttırarak etkimediği,etkinin post ganglioner sinirleri bertaraf edilen organda dagörülmesinden sinir ucuna etkimeksizin olduğu bilinmektedir. Buradaatropinin etkisi asetilkolinle efektör hücre üzerinde, reseptöre yapışmaküzere kompetitif bir etki olarak kabul edilir.Bu kompetisyon, asetilkolindeki kuaterner amonyum, radikali ileatropinin tropini veya skopindeki N-CH 3 grubu arasındadır. Bu (Eumydrine)metil atropin nitrat da, atropine etyl iodid de kolinerjik blokajyapıcı etkilerinin artmış olduğu görülerek teyid edilmektedir.Bu grupta doğal olarak bulunan atropa alkoloidleri ile sentetiklerbulunur. Doğal olarak bulunanlardan Solanacea familyasından 1-Atropabelladona 2- Hyoscyamus niger 3- Datura stramonium vardır.Bu bitkilerin kök ve yaprakları atropa alkoloidlerini ihtiva eder. Bualkoloidler: Hyoscyamin (Scopin) ile Hyoscin (Scopolamin)dir. Atropabelladona, hyosciamus niger ve datura stramonium'da bu alkoloidlerdeğişik oranda bulunur.Atropa belladona, hem hyoscin ve hyoscyamin ihtiva eder.Belladon Grubu: Solanacea familyasının mydriatik etkimesindenve pupilin genişlemesiyle güzel görünmeden dolayı kadınları güzelleştiricianlama gelen belladona (güzel avrat) deyimiyle bitkiye de güzelavrat otu denir.


Selladon Yaprakları:Atropa belladonna bitkisinden elde edilir, yaprakta % 0.40 hyoscyaminve Hyoscin bulunur. Bitkide Hyoscvamin ve Hyoscin etkisiaz olan diğer alkolidlerle beraber bulunur. En fazla belladon yaprağındabol bulunan Atropin, bitkinin kökünde de bulunur. Bu günAtropin bitkiden extraction'la elde edildiği kadar sentezle de elde edilir.Atropin d ve 1 Hyoscyamin karışımıdır. Hyoscyamin ise Atropindendaba etkilidir. Hyoscyamin daha fazla olarak bilhassa Hyasciamusniger (Juscpıiam) da bulunur, Hyoscin (Scapolamin) ise bilhassa Daturastramonium'da daha yüksek bulunur.Santral Etki: d-Hyoscyamin ufak dozla santral sinir sistemininbazı bölgelerine stimulan etkir. Yüksek dozda ise depressör paralizanetkir. .Periferik Etki: Asetilkolin'in periferdeki spazmına mani olucu yaniantagonist etkilidir. Genel olarak d-Hyoscyaminin perifere etkisi yok kabuledilir. 1-Hyoscyaminin sekresyon bezlerine ve çizgisiz kasa etkisid- Hyocsyamine nazaran 50-100 defa daha kuvvetlidir. Böyle oluncakarışım olarak d, 1- Hyoscyaminden ibaret olan Atropinin periferiketkisi 1- Hyoscyamine nazaran 2 defa daha zayıf olmaktadır, d-ve1- Hyoscyaminin santral etkileri ise aynıdır. Hyoscyamin, muskarinikreseptörlere Asetilkolin'le yarışarak oturur.CH2 —CH—CH. 0 Hi i i! |N.CH3 CHO — C—C— CHJOHCH 2 — C H CH 2 C 6 h 5Hyoscyamin (S cop ine)Hyoscyamin:Jusquiame (Hyoscyamus niger) Hyoscyamin atropa belladona ileDatura bitkisinde Scopolamin ile beraber bulunur. Atropin ile aynı etkileremalik fakat Atıopin'den 2 defa daha etkili ve toksiktir. Scopolamin(Hyoscin), Scopin ve tropik asidin esteridir.


Beladon Alkaloidi Kimya Yayışı: Atropin, tropanol (hydroxytropan)ıntropik asidle esterleşmesinden elde edilir.H!HOOC-C-CH2OHTropik a s idoİSE fiHOHJC/A0 ÇH2-~ ÇH —/ \Trop:cÇH—C—0—ÇH *acid(Organic aciciîATROPINEN-CH3•CH-CHJ-— CH ••CH2Troplne(Amîno alcohot)H 2 C -CH—ÇH 2• CH3CHOHH2 C -—- C H —— C H 2TropineAtropin eşit oranda d,l hyoscyamin karışımıdır. Solanaceselerdenekstraksiyonla elde edildiği gibi sentetik olarak da yapılır. Ekstraksiyonlaelde edilen baz atropin ise kristalize olarak elde edilir. Bu suda azeridiğinden bunun sülfat tuzu kullanılır. Atropin sülfat renksiz veya be-


yaz kristaldir. 0.5 ml. suda veya 5 ml alkolde erir. Atropin, peros veya parenteralvücuda girdikten sonra dokularda atropin esteıaz tarafındanhidrolize olur. Hidroliz neticesi tropanol ve in aktif asid meydana gelir.Hidrolizin keçi ve tavşan gibi hayvanlarda çabuk ve çok olması Atropinesterazın bu hayvanlar da çok olmasındandır. Bundan dolayı buhayvanlar da Atropin'in insan öldüren dozu dahi etkisizdir.ATROPİNEAtropin 3 Etkiye Maliktir:1) Az dozla, santral sinir sistemi bazı bölgeleri üzerinde psişikeksitasyon öforizan yani eksitan etkir. Yüksek doz ise paralizandır.2) Otonom sinir sistemine etkiyerek direkt parasempatikolitik,bunun neticesi endirekt sempatomimetik etkir.3) Diiz kas liflerine paralizan etkiyerek atropin asetilkolinin muskariniketkisini azaltır. Nikotinik etkisini ise aıtırır ve böylece bradikardiyigiderir. Hafifçe arteryel tansiyonu yükseltir. Toksik dozlardakalp yavaşlar ve nihayet diyastolde durur. Ter dahil bütün sekresyonukurutur ve ancak histaminin yaptığı mide salgısına etkisizdir. Gözdemidriaz yapar. Bu akkomodasyon bozukluğuna sebep olur. Glokomluhastalarda göz içi basıncını daha artıracağından tehlikelidir. Atropininsülfat tuzu renksiz veya beyaz kristal tozdur. Atropin sülfatın sulusolüsyonları hafif asid PH: 5,4 dür ve bu solüsyonlar uzun süre stabldır.Absorbsiyon ve Canlıda Akibeti: Mukozalardan kolay absoıbe olur.Santral sinir sisteminin atropine cevabı: 0.5 veya 1 mg. atropin öncedendepresse edilmemiş sinir sisteminde etkilerini göstermez. 2-4mg. atropin serebral korteks hücrelerini stimüle eder. Bu etki Alkoletkisinden hücrenin kurtuluşuna veya kafeinin uyarıcı etkisine benzer.Şahısta, fazla konuşma inatçıbk, desoriantasyon görülür.Yüksek dozlar korteks merkezlerinin önce uyarılmasını sağlartekrarı ise depresyon stupor ve koma getirir.


Ayrıca Marrassi 1951 de otonom ganglionlarda ki bir maddeninAtropin'in transmisyonunu bloke edici etkidiğini de gösterdi.1 mg. dozun üzerindeki atropin, morfinin solunum merkezindekidepressan etkisini antagonize eder, fakat yüksek dozu ise morfinle synerjikve solunumu depresse edici etkir.Medulla Spinalise Etkisi: Atropin tedavi dozu ile medulla spinaliseetkimez yüksek dozla adele titremeleriyle etki gösterir. Şizofrenik eksitasyonudoğurmak için atropinin masif dozları gerekir.Atropinin Dolaşıma Etkisi: Vagusun dolaşımdaki etkisini öncedenatropin vererek gidermek, iptal etmek ve tansiyonu yükseltmek mümkündür.Kan Basıncına Etkisi: Atropin terapötik dozda kan basıncındadeğişiklik yapmaz. Yüksek doz atropin vazokonstrüktör merkezinstmülaasyonuyla tansiyon yükseltir.Damara Etkisi: Yalnız kan damarlarını daraltır. Bu daralma dayalmz splanknik alandadır. Tekrarlanan dozlarda ise diğer damarlargenişler kızıl hastalığındaki gibi kırmızı noktalar görülür.Cildin kızaran kısmı sonra düşerek deskuame olur.Solunuma Etkisi: Küçük 0.5-0.6 mg. atropin dozları solunum merkezinive vagusu stimüle eder (vagusun uyarılmasıyla bradikardi olur),yüksek dozları ise (1-2 mg atropin) vagusu periferik olarak deprese eder.Böylece vagusun periferik inhibitör etkisinden kurtulan kalp hızlanır vebu sırada santral yavaşlatıcı etki ise maskeli kalır.Bronşlara Etkisi: Kolinerjik sinirler motor ve sekresyon yapıcıdır.Kolinerjik sinirlerin uyarılması asetilkolin aracılığıyla bronşlarda spazmve sekresyon artması yapar. Sekresyon, mukus tıkaçları yapabilir.Bronşlardaki spazm ve sekresyon artmasına karşı bornkodilatasyonsağlayıcı ve sekresyonu azaltıcı olarak atropin yapılır. Yardımcı olarakephedrin de dilatasyonu tamamlamak için kullanılır.Gastroentestinal Kanala Etkisi: Kolinerjik sinirler midede motor vesekresyon artırıcı, barsakta ise daha çok motor etkir. Fizostigmin ve neostigmininbu etkileri de atropin tarafından giderilir. Mide barsakta sekresyonve hareket azaltıcı olarak, ülserde de aynı maksatla atropin kullanılır.Senelerce kullanılsa tolerans olmaz. Atropin barsakların hareketleriniinhibe ederek konstipasyon'a neden olur.


Atropinin Ter ve Tükrük Salgısına Etkisi: Atropin ter ve tükrüksalgısını önler. Klinikte tüberkülozda gece terlemesini önlemek için anhidrotiketkisinden istifade edilerek kullanılır. Bu aynı zamanda neostigminve pilocarpinin diaforetik etkisine de mani olur. Sialogog etki(tükrük salgısının artması) cborda tympani sinirinin ucunun elektrikleuyarılmasıyla deneysel (mekanik) olabileceği gibi pilocarpin gibimaddeler uygunlanmak suretiyle farmakolojik de olur. Bu etki periferiktir.Ganglion'daki etkisi ganglion blokerlerinden nikotinle giderilemez,Adrenalin (epinephrin) in injeksiyonu ile tükrük salgısı daha koyu olur.Koyuluğu sağlayan tükrüğün içindeki organik tuzlu ve yağlı maddelerdir.Asetilkolin ve pilokarpinden sonra ise tuz ve organik maddeazalıp bol sulu tükrük salgılanır.Safra Kesesi ve Kanalına Etkisi: Safra (gall-bladder) kesesinde atropinve scopolamin sekresyon azalması ve safra tuzu sentezi azalmasıyapar.Sidik Kesesine Etkisi: Mesanenin gevşemesine idrar toplanmasınave idrar etme güçlüğüne neden olur.Göze Etkisi: Atropin 3-6 mg. gibi yüksek doz da oral veya parenteralverildikten sonra veya % 0.5-1 lik sol. dan konjonktivaya damlatılırsa10-20 dakika sonra midrias husule gelir. Bu iki saatte maksimal olur.24 saat sürer. Atropin periferik olarak iris sifinkter kasını gevşetir vepilokarpin, eserine veya diğer kolinerjik maddelerle meydana getirilenmyosis'e karşı gelir. Atropin Midriatik etkimesinden dolayı glokomdazararlı olur. Glaukomda kullanılamaz. Gözde ıetina alanını görmek üzeregöz dibi muayenesi yapmak için mydriatik etkiden istifade edilir.Atropinin Duyu Sinir Uçlarına Etkisi: Cilde belladon veya atropinlokal tatbik edilse duyu siniri bloke edilir. Pomat olarak hemoroidlerekarşı kullanılması bundandır. Belladonlu preparatm ciltten de olsa uzunkullanılması sistemik belladon zehirlenmesi yapar.Atropinin Vücut Usısına Etkisi: 1 mg ve daha fazla atropin 1 ° veya2° vücut ısısını yükseltir Ter salgısı atropinle azalır, ısı neticesi cilttensuyun ısıtılarak, terle buharlaşması periferik vazodilatasyondan olur.Atropinin Farmakolojik Diğer Cevapları: Atropin böbrek koliğineureter spazmına asetilkolinin spastik etkisine mani olarak iyi gelir. Kolikteatropin ve morfin beraberce kullanılır.Ureterin taş ve diğer nedenlerle spastik koliğine karşı atropin kullanılır.Atropin kolinerjik sinirlerin artmış tonüsünden ileri gelen me-


sane sıkıştırmasıyla olan incontinence d'urin denen idrar kaçırma olayındavesikal sfinkter toniisiinü artırarak, mesaneyi gevşeterek iyi gelir.Non gravide uterusta, hipertonisiteden ileri gelen dismenorelerekarşı uterusta yapacağı relaksationla da iyi gelir.Atropinin Vücutta Akibeti: % 50 dekompoze olmadan idrarla atılır.Muhtelif Hayvanlarda bu oran değişir. Tavşan karaciğerinde bulunanenzimler atropin'i süratle parçalar. Bu enzimler atropinesteraz veyabenzoylcholinesterazdır.Atropinin Toksikolojisi: Bilgisizce belladonlu reçetenin tatbikindensonra zehirlenme olur. Araz şunlardır:1. Boğaz, ağız kuruluğu2. Pupilin çok genişlemesi ve accomodation bozukluğu3. Susuzluk4. Taşikardi5. Ciltte kırmızılık6. Kas güçsüzlüğü7. Vücut ısısının yükselmesi8. Halusinasyon veya maniakal hareket.9. Apati ve şuursuzluk10. Horlama, solunum depresyonu ve son olarak solunum kollapsı.(tirage, cornage)Atropinle Zehirlenme Tedavisi: Pilokarpin, figostigmin verilir.Bugün neostigmin tercihen yapılmaktadır. Her 2-3 saatte 0.5-1 mgparanteral olarak neostigmin metil sülfat zerkedilir.Atropin SemptomatolojisiDoz mg. Semptomlar0.5 Boğaz kuruluğu0.5-2 Susuzluk-(Subjektif)2 Mydriasis3-5 Başağrısı, kırıklık, kas yetersizliği7 Geniş midriasis8 Eksitasyon, kaslarda koordinasyon bozukluğu10 Apati, halusinasyon delirium, şuursuzluk


Atropinin Tedavide Kullanılması:1. Düz kas spazmına karşı gastrik hipermotilite ile ince barsak veve kalın barsak ve pilor spazmına karşı.2. Sekresyon azalttığından peptik ülsere karşı3. Bronş spazmı sonucu zor solunum görülen asthma bronşial'ekarşı4. Homatropin ve atropin % 1 oranda midriatik olarak kullanılır.5. Gözdeki corneal ulcer ağrılarına karşı veya synechilere karsıfizostigminle münavebe ile verilerek iris jimnastiği yaptırıcı olarak kullanılır.6. Kolinerjik sinir hipertonisitesinden dolayı olan incontinenced'urin tedavisinde7. Anhidrotik etkisinden bilhassa anestezi ile tükrük ve bronş salgısınınazalması gerektiği hallerde8. Gripal hallerde nasal secretionu azaltıcı olarak9. Kalpteki blok hallerinde, blokun atriyo ventriküler dissosyondanveya artmış vagus etkisinden olup olmadığını ayırmak için (1 mg.atropin zerkten sonra acetylcholin etkisi kalkarsa vagustan olduğu, blokkalkmazsa atriyoventriküler disosyondan olduğu anlaşılır).10. Operasyonda vagus'un kalbi durdurucu etkisini önlemek üzereönceden Atropin verilerek vagusun bu etkisine mani olmak için11. Safra taşı, ureter ve böbrek koliklerinde12. Morfinle, atropin beraber verilerek morfinin kusturucu etkisigiderilir.13. Post ensefalitik parkinson sendromunda, globus pallidus'unnucleus ruber üzerindeki inhibitör etkisini artırarak parkinson'dakititremeleri azaltmak için.Hyoscyamin'in Kullanıldığı Yerler1- Antiparkinsoniyendir.2- Bronş spazmını ve salgısını azaltır. Bronş spazmı kaldırıcı olan(Adrenalin, ephedrin, isoprenaliıı) gibi diğer maddelere yardımcı etkir.3- Bornşlardaki sekresyonu azaltıcı olarak, bilhassa kloroform,siklopropan, halotan narkozunda sekresyona mani olucu olarak kullanılır.


2- Kalbe etkide ise atropin, scopolaminden daha etkilidir.Beynin scopolamin'e cevabı : Mutad tedavi dozunda atropin beyneetkisizdir. Fazla dozda excitan'dır. Scopolamin ise tedavi eden her dozdadepressandır. Scopolaminin 1-3 mg. subcutan enjeksiyondan sonra şahsınkendinde uyku basması hissedilir.Birkaç saat uyur. Bazı kimselerde skopolanıinden sonra bradikardisalivasyon azalması, E E G değiımeleri yanında karekter değişmeleride görülür.Skopalamin'in tedavide kullanılması: 1- Morfinle beraber verilirsebeynin sedasyonunu sağlar. Burada morfin yerine barbiturat ilaveedilince preanestezik medikasyon yapılır. Skopolamin ve barbituratgeniş doz olarak kullanılabilir. Bu skopolamiıı-morfin in sağladığıamneziyi daha az yaptığından Skopolamin-Morfin yerine skopolamin-Barbitürat twilight sleep-alaca karanlık uyku yapmak ve bu uykudadoğumu sancısız yaptırmak sancı duyurmamak için kullanılır. Buradaşuur bulanıklığı vardır. Bu her zaman böyle olmaz, ve bazı kimselerdesakinleşme yerine delirum (cinnet) görüldüğünden dolayı az kullanılır,yerine her zaman aynı ve zararsız etkiyen ilaçlar kullanılır. Unutturmakniyetiyle (amnezi için) 0.5 mg. skopolamin ve 15 mg. morfin verilir.Sonra 45-60 dakika yalnız skopolamin verilir.2- Delirium veya akut maniakal nöbetlere karşı subkutaıı 0.6-0.8mg. verilir.3- Hareket sistemi ile ilgili huzursuzluklarda veya organik lezyonlarda.Buskopan adlı N-bütil skopolamin bormür (Hiyosin N-butilbromid) kullanılır.Burada Kuaterııer amonyum radikalinden dolayı ganglioplojik etkiile spazmolitik etki vardır. Ayrıca zayıf olan minör antiparksonyen etkiyedesahiptir. 10-60 mg. dozda kullanılır.Akut belladon zehirlenmesi: Boğaz, ağız kuruluğu, susuzluk hissi,(suya doyamamak ) taşikardi, hipertermi gibi objektif ve sübjektif belirtilergözlenir. Zehirlenmede prognoz iyidir. Ölüm nadiren görülür.Belirtileri giderici olarak Hexabarbiton solubl ve tiopental sodyum yapılırve sakinleşme sağlanır.Atropin etkisi gösteren sentetik maddeler:Bunlar arzu edilen ve etkimesi istenen şu etkiler için kullanılır.1- mydriatik 2- antisekretuar 3- antispasmodik


a) Mydriatik maddeler: Göz dibi muayenesinde, atropinin birkaçgün süren ve akomadasyon bozukluğu ile rahatsızlık yapan durumunugidermek için kısa süreli etkililer kullanılır.Burada mydrias 1/2 saat gibi kısa bir süre sonra geçer. Bu madelerşunlardır:1- Homatropin: Atropin derivelerindendir. Formülde tropik asidyerine mandelik asid bulunur.H 2 Ç—CH—CH^OHN-CHo CH-O-CO-C—\ ! I \ = /f-^C —CH CH2 HHematropineHomatropin: Atropinin mydriatikve sikloplejik uzun etkisinden dolayıatropin yerine aynı maksatlarda kullanılır. % 2 sol. dan 1-2 damladamlatılınca hemen başlayan ve 30 dakikada maksimal seviyeye ulaşanmydrias görülür.Homatropin birkaç saat içinde zayi olan geçici mydriase meydanagetirir.2- EUCATROPİN, sentetik drogdur. Göz dibi muayenesi için mydriatiketkisinden istifade edilerek kullanılır. % 2-10 solüsyondan damlatlır.Midriaz 2-3 saat sürer. Atropin gibi sikloplejik değil yalnız mydriatikdir.Eucatropin danecik halinde beyaz tozdur. Suda kolay erir.Homatropinden az midriatiktir.3-- Novatropin (homatropin metilbromürdür). Hem midriatik hemantispazmodik etkiye maliktir. 5 mg. 2-3 defa verilir. Tabletler 2,5 mg.lıktır.


EUCATROPINE HYDROCHLORl-DE (Euphthalmine)H9 C 4\H 9 C AOn + / C H 3N-C-0-CH2CH2-N-C2H5CH-DIBUTOLINE SULFATE (Oİbuline)4- Dibutolin karbaminoil kolinin karbaminoil azotuna (N) butilkökü eklenerek elde edilir. Dibutolin ise kolinerjik blokaddır. Karbaminoilkolin(carbacol) ise kolinerjik uyarandır. Dibutolin tabi. dozu oralyolla 125-150 mg., ciltaltı ampul 10 mg.H-C-0-CH 2 CH 2 -N /I\CH3CH3CYCLOPENTOLAT EHYDROCHLORIDE (CycVogyl)5- Siklopentolat HCI, (Cycloglhydrochlorid) B dimetilamino etil(l-bydroxycyclopentyl) fenil asetat HCI. dir.


Sentetik, çabuk midriaz yapıcı bir derivedir. Yalnız midriaz için%0.5-l sol. olarak kullanılır.II- Antispazmodik ve antisekretuar maddeler: Burada patolojikolaylar neticesi artmış olan düz kas tönüsünü inhibe ederek spazm gidericimaddeler bulunur. Bunlar santral etkiden mahrum ve ancakperiferik etkiye sahiptirler. Ulkus, barsak koliği, safra kesesi taş veya iltihabı,üre retansiyonu veya dismenore gibi belirtiler spazmla beraberolabilir. Bunlara karşı kullanılanlar bu grubu oluşturur. Bu gruptaşunlar bulunur.0 / CH 2" CH 3CHT- J CHT-CHO—CH-C-0-CI-U-CH 1 L2 2 O—N1PROPİVANE\ HCICH 2. CH 31- Propivan: Spazmolitikdir. Toksisitesi de azdır. 50-900 mg. dozdakullanılır.2- Tropenzilin: (Palerol) net spazmolitik'tir. Fakat çok azalmış olarak(antisekretuar, midıiatik gibi) diğer etkileri de muhafaza eder. Peros. 20-60 mg. IV, IM (10-20 mg. )dozda kullanılır.9 „ / C 2 H 5^CH-C-0-CH2CH2-Nx 2H 5CARAMIPHEN HYDROCHLORıDE(Panparnit)3- Karaınifen (Panparnit) papaverin tarzında etkir. Antiparkinsonyenilaçlar arasında da bilindiği gibi antiparkinsoniyen etkisi aşikardır.Aynı zamanda lokal anestezik etkiye de maliktir. Ulkus da hem anes-


tezik hem spazm kaldırıcı etkilerinden dolayı kullanılır. Dozu 30-150mg. dır.4- Benaktyzine: (Suavitil) parasempatoliktir. Aynı zamanda nörosedatif etkilidir. Bu nedenle anksiyete'ye karşı kullanılır. Yüksek dozuatıopin etkilerini gösterir. Ağız kuruması gibi can sıkıcı etkiler gösterebirebilir.0.001 gr. lık komprimelerden 2-6 adet alınabilir.5- Metantelin (banthine) beyaz kristal tozdur. Orta derecede acıdır.Suda erir, alkali solüsyonda az stabl'dir. 3 tip blokaj yapar:1- Ganglionik2- Postganglionik3- NöromuskülerBu etkiler, Konsantrasyon arttıkça artar. Küçük ve orta doz postganglioniketki yaparken yüksek doz ise sempatik ganglion blokaj yapar.Metantelin (banthine) atropin den daha fazla gastro entestinaltraktus'u gevşetir. Ganglion blokajı etki sempatik ganglionlara etki sonucuhypotansiyon olarak gözlenir. Yüksek dozda ise aşikar kürarizanetki gösterir. Peptik ülser ağrılarını giderici olarak 50-100 mg. dozdagünde 3 defa kullanılır.c H 39 +' C;H C CH3•CH-C-O-CH2-CH2-N-CH3ProbantinXCH C CH3•CH36- Probantin, bantin gibi antikolinerjiktir. Onun aynı endikasyonlardave 15 mg. 30 mg. X 2-3 defa dozda kullanılır.7- Oxypbeııonium (Antrenil) Kuaterner amonyum radikali taşıyanmajör parasempatikolitiktir. Per os 10-20 mg. sub kutan veya I Molarak 1-2 mg. dozda kullanılır.


O t / 0 ^ 5CH-C-O-CH2CH2-N-CH3x c 2 H 5Methanthelme bromıde(Banthine)9 • > / c 2 H 5HO-C-C- O-CH2 CH2~ N-CH3C2H5•3XVPHEN0NIUM BRGMIDE (Antrenyl)8- Adifenin (Transentine) atropinden daha tazla antispazmodikdik ve lokal anesteziktiı. Oral (75-150 g. ciltaltı 25-50 g.)fif\ = 4p / C 2 %CH-C-O-CHGCH^—Nr\ÂDİPHENİNECTrsscntins)


9- Isopropamid (priamide) Uzun süre etkili majör parasempatolitik'dir.Histaminin yaptığı mide sekresyonunu azaltır. 3-9 mg. dozdakullanılıı.,CH3CH+ / CH,HoN-C 0 -C-C H, C H? -N -C H 3JISOPRAPAMîDEIODIDE (Darbid)Trihexyphenidyl (Artane)10- Trioksifenedil (artane) Parkinsona karşı kullanılır, Ayrıcaparasempatolitik etkisi de vardır. Dozu 2-5 mg. dır. Amfetamin Artan'ınetkisini artırır. Bantin, Probentin, antrenil, primid, atropinin etkilerinide gösterdiklerinden glokom, prostat hipertrofisi ve ağır kalp haftalıklarında(taşikardide) kullanılmaz.11- Aminopentamide (Centrine): Papaverinden az fakat atropindenfazla spazmolitiktir. Ülser, spazm, kolik, mesane gerilmelerinde (retansiyond'urine) 1-2 mg. per os kullanılır.12- Pipenzolat (piptal) 5 mg.: (Tral-gexocyclinum broıür 25 mg.)Kuaterner amonyum demeleridir: Dicyclomine HCI (bentyl) ve oxhencyclimine(daricon 10 mg. ile) pipeıidolat (dactil) ve transentin,


CH3 / CH 3S-I2 N - CO-O- C H 2CH -CH3/ \AMINOPENTAMIDE SULFATE (Centrine)0ııHO-C-C-O\ /N-CH3C 2 H 5PIPEN20LATE METHYLBROMIDE tPiptal)H 9CH 2 CCH- CH2 ON0-syntropan da bu gruptadır. Ayrıca metil atropin NOs (Eumydrine)metil atropin bidrobromat (midıiasin) gibi ilaçlar da spazm gidericilerdendir.N/CH3\CHCH3MeîhylaîropinI ICH —0 —C•CHOnitrateCH2OH


DîcyclomîneHCl (Bentyi)CYCRIMINEHYDROC H LOR IDE ( Pag ita neTRAL


o, İtHO-C-C-ON-CH3XCH3MEPENZOLATE NİETWL8R0MIDE (Cantil)H-C-O-CH2CH2-N/ \&H 5C2H5CARBATRİNE ( Pavatrine )/ \H-CH^C^-N / C2H5\ CjHg\ //DIETHAZ5NE HYDRÛCHLORIDE (D-iparcoL)


13- Pipenzolate methyllbıomide: (piptal) Muskarinik blokaj yapıcıdır.5-10 mg. dozda 3-4 defa kullanılır. Atropin'in toksik etkilerini gösterir.14- Trihexyethyl iodide (pathilon) Atropinden zayıf etkilidir. Muskarinikblokaj yapıcıdır, dozu 3-4 dtfa 25-50 mg. dır.15- Tricyclamol methylsulfate (Elorine) bu atropin ve benzerlerindendaha zayıf etkili ve etkisi antimuskarinik dir. Dozu 3-4 defa 50-250mg. dır. Penthienate bromide (Monodral) Muskarinik blokaj yapıcı,yeterli dozda atropin etkilidir. Günde 3-4 defa 5-10 mg. verilebilir.16- Octysamyl Octometine:îsoamylamino-6-methyl heptan HCIBu mu. kulotrop spazmolitiktir. Atropin gibi ağız kuruluğu, konstipasyon,görme kusuru, taşikardi ve midriaz yapmaz. Etkisi çabuk veuzundur. Ağız yoluyla 0.01-0.20 gr. yavaş olarak IV olarak 0.05-0.10olarak kullanılır.17- Dipropyline (Spazmoverine-profenil-sestron) Bis (-phenyl-propyl)ethylamine HCI. Bu derive papaverinden üç defa kuvvetli vebunun yanında üç defa daha az toksiktir. 0.04 gr. dozda ağız yolu veintra M.kullanılır. Rektal 0.08 gr.18- Bis (dimethylamine 2-3 propyl 10-phenothiazine fumarate,bu fenotiazin derivesidir. Aynı zamanda antihistaminik asteni, kusma,bulantı, kalp çarpıntısı yapabilir.DİĞ-ER SENTETİK SPAZMOLİTİKLER19- Dietami-verine (Novosparol) phenyl pi-peridyl acetat de diethylamino ethanol dichl. Adiphenin Kimyasal yapısındadır, birikmez vetoksisitesi de az görülür, parasempatikolitik etkisi azdır. Ağız yoluyla0.05 gı. rektal 0.01 gr. I.M. olarak 0.005 gr. dozda kullanılır.20- Dipiproverine (Levospasme)Bu, phenyl piperidine-acetat de beta piperidino-ethyle dichl, kimyasalyapısındadır.Bu madde NOVOSPAROL'a benzer formüllerdir. Adiphenin'den2 deta daha kuvvetli spazmolitiktir, ayrıca antihistaminik de etkir.Ağız yoluyla 0.10-0.30 gr. IM 0.02-0.05 kullanılır.


B- FORMÜL BAKIMINDAN SINIFLAMA:1- Kuvaterner antikolinerjiklerden Novatropin, probanthine,antreliyi, piptal, Banthin, tral ise 50-150 mg. dozda kullanılır. Azotatomu quaterner olanların etkileri, hem muskarinik blokaj ve hemdeotonom ganglionlarda nikotinik blokaj olarak görülür. Bu seriye propanthizinebromide, probantine örnektir.2- Tersiyer antikolinerjikler bentyl (dicyclomin) daricon (Oxyphencylimine)dactil (piperidolat) transentin ve syntropan dahildir.Formüldeki özellikler gözönünde tutularak sentez yoluyla Syntropangibi birçok atropine derivesi yapılmıştır. Syntropan da güçlü atropinetkisi görülür.1 /1000 veya 1 / 100 konsantrasyonu kalp ve püpil üzerine atropingibi etkir.ATROPİN BENZERİ ETKİYEN MADDELERİN ETKİLERİ:1- Syntropan gibi tersiyer azot olanlarda saptanan etkiler muskarinikblokaddır. Ağız yoluyla 20-50-100 mg, eiltaltı 10-40 mg. verilir.H0H 2C v 0 ÇH3 ^ H gAMPROTROPINE(Syntropan)2- Spazm giderici (papaverin): Santral etkisi olmayan periferikspazm gidericidir. Arter, bronş, visser, sindirim kanalı spazmlarında etkilidir.Opyum'un izokinolein grubundandır. Koroner, cerebral, pulmonerdamarları genişletir. Bunlardan ileri gelen kalp rahatsızlığı mevcutsabunu normal hale getirerek kalbe endrekt iyi etki göstermiş olur. Bronşspazmını kaldırarak öksürükleri giderir. 0.08-0.20 gr. dozda kullanılır.Antispazmodiklerin farmakolojik incelenmesi: Kobay, tavşan barsağında(Asetilkolin, baryum klorür ve histaminle) yapılan kontraksiyonlaraengel olup olmadığı incelenerek etki tipi sağlanır.


Preparatlar: Feuille de Belladonne (hyoscyamin belladon yağı) üzerindenhesaplanarak % 0.3 alkaloid içerir. 0.20 gr. 0.06 gr.Racine de belladone: Hyoscyaminden hesaplanan % 0.4 alkaloidiçerir. Teint de belladonne: 1 / 10 luk teintur dür. Bundan 1-3 gr. verilir.Teinture de jusquiame: % 10 luk tur. 1.5-4 gr. verilir. Extrait debelladonne % 1.5 hyoscyamin ihtiva eder. 0.05-0.15 gr.Ext. d.e jusquiame: % 0.5 hyoscyamin ihtiva 0.15-0.45 gr. eder.0.10-0.40 gr.Atropin sulfate: 0.0010-0.003 gr.Scopolamine hidrobromidum: 0.5-1 mg.Homatropine hidrobromidum 0.001-0.003 gr.Eumydrin (metil atropin nitrat) 1-3 mg.SEMPATOMİMETİKLERİki oksidrilli fenollerden orto pozisyonunda olan pirokateşol çekirdeğive karbonlu amin zinciri taşıyan maddelerin sempatik etkiliintermedier maddeler olduğu bilinir. Kateşolamin de denen bu maddelerdopamine, adrenalin ve noradrenalindir. Noradrenalin 1944 yılındasürrenal bezinden elde edildi ve kromatografide adrenalinden ayrı birmadde olduğu görülerek anlaşıldı. Sürrenal bezinde adrenalin yanındanoradrenalin beraber bulunur.HH HetkiAdrenalin R — (CH3)Noradrenalin R—H ^Isoprenaline R—C3H7 [ff*^


Önceleri sempatinle çalışılırken gözlenen farklı iki etkiyi farklı ikisempatin ortaya çıkardığı kabul edilerek bu suretle sempatin E'(Eksitan)ve I (İnhibitör, inbjbisyon yapıcı) olarak iki sempatinden bahsedildi.Sempatin E, kalp ve damarlara eksitatör rol oynar. Sempatin I iseinhibitör rol oynar. Sonraki gözlem ve araştırmalar la Sempatin E ve Iyerine farklı etkinin farklı reseptörlerden ileri geldiği iddia edildi. Bu suretleortaya çıkan reseptör teorisi bugün daha uygun geldiğinden, olayreseptörlerle izah edilmektedir. Bronş, barsak gevşemesi ile diğer kastırıcıetkiler de bu tarz izah edilmektedir. Burada adrenalin az dozda betareseptöre etkir ve az doz damar genişletir, Yüksek doz ise alfa reseptöreetkiyerek damar daralması ve kalp hızlanması yapar. Noradrenalin yalnızalfa reseptöre, izopropil-noradrenalin ise yalnız beta reseptöre etkir.Bu şekilde iki reseptör olduğu alfa reseptörü bloke edici ergotamin, dibeıızyline,dibenamin gibi maddelerin verilmesinden sonra yalnız bronşgenişlemesi gibi beta reseptör etkilerinin devam etmesinden alfa reseptöretkilerinin ortadan kaldırılıp, bloke edildiği ve beta blokörlerinin verilmesiylede,beta reseptör etkilerinin giderildiği gözlenmektedir.I ) {. I3 AMiNO ASİD 3 PİR0KATE5İKAMİNKateşölamin Sentezi:Kateşölaminler, phenylalanine'den başlayıp kateşöl orta metiltransferaz enzimi (COMT) yardımıyla yapılır. Fenol teşkilinde yardımcıfenolaz denilen oksidozlar (Catecholoxydase, cytochromoxydase, indophenoloxydase) da fenol sentezine yardımcıdır. Bu farklı etki gösterenenzimlerin yardımıyla kateşöl oluşur. Bu oksijenlenme esnasında kate-


şölamin yanında adrenokrom denilen sempatorainıctik etkisi olmayanfakat hemostatik etkili madde ile Addison hastalığında görüldüğü gibiarzu edilmeyen ve melanin denilen siyahlaştırıcı maddelerin yapıldığıda görülebilir.Normal sentez sonucu adrenalin ve noradrenalin karışımı olan sempatinveya serbest adrenalin ve noradrenalin ile değişik organlardakideğişik reseptörlere etkiyerek kasılma, gevşeme gibi değişik cevaplar alınır.Adrenalinin adrenokroma değişmesi in vitro olaydır. în vıvo meydanagelmez.Adrenalin:Sempatik sinir uçlarında fazla miktarda bulunan noradrenalinleberaber adrenalinde bulunur. Adrenalin formülüne göre sekonder alkol veamin fonksiyonları gösterir. Asimetrik korbona göre 2 cins izomeri vardır.I şekli tansiyon yükselmesi bakımından d şeklinden daha etkilidir.^©«Uetilimin radikali ve asimetrikkarbon atomuAdrenalin, metilamino, etanol dioksilenildir. d adrenalin, 1 adrenalinden20 defa zayıf etkilidir. Sentetik ve doğal adrenalin arasında farkyoktur. Adrenalin kuru olarak dayanıklıdır. Sulandırıldığı zaman pH:1-3 olarak muhafaza edilemezse, okside olarak esmer pembe renkliadrenokrom meydana gelir. Bunda bilinen adrenalin'in sempatik etkisiyitmiş yalnız topik hemostatik etki kalmıştır. Ağızdan alınan adrenalinyıkıldığından dolayı etkimez.Absorbsiyon ve Atılışı: Ancak asit solüsyon olarak ve 15 mg dozdaağızdan verilince kaıı basıncını yükseltir. Subkütan (Cilt altı) verilinceçabuk absorbe olur ve etkir. Deri altı enjeksiyonu esnasında bizzatkendisinin yapacağı vazokonstriksiyondan dolayı reabsorbsiyonu frenlemesinde,lokal anestezik tatbikatında novakainin her 5 cc si için 1damla % 0.1 lik adrenalinin konduğunda hatırlanmalıdır. Adrenalin,enzimlerle oksitlenerek yıkıldığı gibi glukuronik asitle birleşerek kısmenidrarla da atılır.


Adrenalin Salgılanması: Adrenalin ve noradrenalin karışım halindesürrenal medullasından gece, gündüzden az olmak üzere ve ihmal edilebilecekdozda 0.18 gama kadar az fakat normal fonksiyona yetecek kadarsalgılanır. Heyecanlı, ağır adeli işlerin görülebilmesi için ve kızma,koşma gibi değişik fizyolojik olaylara uyma zorunluğunda bu miktarkendiliğinden artar. Burada hipotalamus, bulbus, medulla spinalis gibimerkezlerin de rolleri vardır. Bu salgılanan adrenalin asifiksiye mani olur.İnsulin salınmasında denge sağlayıcı etkir. Asetilkolin ve strikninin yüksekdoz tatbikinden sonra ve potasyum iyonu verilmesinin veya nikotinikmaddeler tatbikinin de adrenalin deşarjı ile ilgileri vardır.Epinephrıne Hydrochlorıde (Adrenalin)MHOAdrenalin yapımı: Formüllerden izlenebildiği şekilde fenilalaniııdopa'ya ve bunun dopamine dönüşmesi, buradan da önce noradrenalin,sonra bunun da metillenmesi ile adrenalin oluşur. Adrenalinin esasbulunduğu yer sürrenal medullasıdır. Sürrenal medullasının adrenalinmuhteviyatı hayvan türlerine göre de değişiktir. Tavşanda sürrenalağırlığı (gr) a göre 0.3 mg dır. Öküz sürrenalinde ise 3 gr miktarda bulunur.Sürrenalden dakikada 0.18 mikrogram / Kg. olarak kana boşalır.Adrenalin suda eriyen mikro kristaldir. Asitli vasatta pH: 3 de ve bisulfitde sodyum'lu ve normal pH lı cam ampulde muhafaza edilmelidir.Okside edici her şarttan korunmalıdır.Adrenalin'in învivo Değişmesi: Kana geçen adrenalin, karaciğer,kas, gland ve sinir dokusunda bol bulunur. Monoamin oksidaz ile desasaminasyonauğrar. Ve aldehit ve metilamine tadil edilir. Aldehit sonraoksitlenerek 3-4 hidroksi mandelik asit olur.İn vitro değişmesiyle: Adrenokrom oluşur.Etkileri:Santral sinir sistemine etkisi: Adrenalin sinir sisteminde sempatiksantral etkiler gösterir. Ağrı, bazı şahıslarda asabi titreme, husursuzluk,anksiyete ve bazı hayvanlarda yüksek dozda konvülziyon meydanagetirir.


Trihydrosy N - meîhylir.dolAORESÖCHSOMENOR ADRENALİN YAPIMI VEDEPOLANMASII. etap Fenil alanin'in oksidasyomındansonra tirozin olur.II. etap Tirosin hidroksilazla DOPA olur.III. etap. Dopa de körboksilaz'la Dopaminolur.IV. etap Granüller'de depo edilir.V. etap Noradrenalid salgılanır.VI. etap Alfa ve beto reseptörlere ulaşır.VII. etap Sinir uçlarında tekrar tutulma(reuptake)VIII. etap MAO'la yıkılmaIX. etap COMT'ın tah.ibi.ÎNHİBiTÖRLERİAlfa metil paratirozinDisulfiranReserpinGuanetlıidineAlfa vd beta reseptör blokörlerıİmipramin, cocain.MAO inhibitörleriPyrogallol.Adrenali'nin Metabolizma üzerine etkisi: Adrenalin % 30 oksijentüketimini arttırır. Hücre metabolizmasında oksidasyonu arttırır yanibazal metabolizmayı yükseltir. Adrenalin ile hücrenin Na uptake'iazalır, ve Na ıtrahı artar.


Adrenalin karaciğerde glusidlerden glukoz yapımını artırır. Bununyanında lipid, protein gibi glusid dışı maddelerden de glukoz yapımınısağlar. Glukoneogenesis le glisemi artar. Glukoneogenesis hipofizdensalınan ACTH ile oluşur. Adrenalin lipid metabolizmasına da etkir.IV 0.05 gama / Kg adrenalin zerkinden sonra serbest yağ asitleri kandaartar. Yükselme ikinci dakikada başlar ve 15 dakika devam eder. Yüksekdoz adrenalin baroreseptöıler üzerine etkiyerek apne meydanagetirir. Normal dozda görülmeyen bu etki periferik etkidir.Otonom sinir sistemine etki: Sempatik eksitan olarak etkir. İnsanve kedide ter guddeleri sempatik lifle sinirsel çalışma gösterdiği innerveolduğu halde kolinerjik etkidiğinden, yalnız kedi ve insanda ter bezlerineadrenalin etkimez, asetilkolin etkir.Salgılara etkisi: Vazokonstriksiyondan dolayı geçici olarak idrarve tükrük salgısını azaltır. Salgı bezleri arterlerindeki daraltıcı etkidentükrük salgısını koyu ve az miktarda salgılandırır. Kolinerjiklerle iseaksine miktar artar, fakat sulu salgı görülür.Göze etkisi: Midriyaz yapar. Midriyaz irisin radier liflerini kastırdığındanmeydana gelir. Ganglion Servikal superiyordan sinir alan orbitadakigöz hareketlerini sağlayan Müller kası sempatik sinirlerle kasılarakgöz küresi öne itilir ve eksoftalmi olur. Kedilerde aşikar olarak bulunan3. göz kapağı denen membrana niktitansı sempatikler kastırır.Subkutan 0.001 gr. adrenalin zerki veya % 0.1 lik adrenalin solüsyonun'-un göze damlatılması midriyaz veya ekzoftalmi göstermez, daha yüksekdoz uygulamada gösterir.Çizgili kasa etkisi: Düz kasda gevşeticidir. Bu etki en belirgin şekildebronş kaslarında gözlenir. İzole bronş kası üzerinde deneysel olarakgösterilebilen adrenalin gevşetici etkisi aynı şekilde insitü olarak astımbronşiyal nöbetleri geçiren insanlara veya deneysel hayvanlarda yapılanastım bronşiyal krizlerinde iyi edici yani boınşları gevşeterek,iyileştirerek de teyit edilebilir. Adrenalin, mide barsak kası üzerine deinhibitör etkir.Bronş kaslarına veya sindirim kanalı kaslarına etkinin denenmesi:Önceden pilokarpin veya histaminle bronkokonstriksiyona sokulmuşbronş kasına antispazmodik etkir. Bu etki izole organlar yamnda deneydedirekt barsak ve bronş kası üzerine konarak gösterildiği gibiIM, SC, pulverizasyonla astım bronşial de gösterilebilir.Uterusa etkisi: Hayvan türüne ve fizyolojik durumuna göre etkisideğişir. Tavşan ve kadın uterusunda daima eksitandır. Gebe olsun


olmasın sıçan ve kobay uterusunda daima relaksandır. Gebe olmayankedi uterusunda gevşetici, gebe kedide ise kastırıcıdır. Tavşanda kastırıeıdır.Genellikle gebelik halinde kastırıcıdır.Çizgili kasa etkisi: Normal kasa az etkilidir. Yorulmuş kasın eksitabilitesininormale getirir. Kuşlarda ve memelilerde kıl dibi kaslarınıkastırır. Soğukta üşüyen insanın derisi gibi pürtüklenmesinden, kazderisi, tavuk derisi (Chaire de poul) denen şekilde soğuğa karşı alınanbir tedbir yaratmış olur. Yalnız çizgili kaslara ve ileokolik sfinkter,pilor sfinkteri, anüs sfinkteri, mesane sfinkteri ve dalak kapsülü ve pilomotorkas (kıl dibi adelesi) üzerinde kontraksiyon yaptırır. İstem dışımesane boşalmasında (enuresis noeturna) idrar kaçırmada önleyici olarakfaydalı etkir. Mide barsak kanalına IV verilince mide barsak hareketleridurur. Bunda barsak damarının daralması da rol oynar. Barsaktahareket durması sonucu konstipasyon olur.Dolaşım ve kalbe etkisi:Kalbe etkisi: İzole kurbağa ve tavşan kalbinde frekans ve amplitüdartması yapar. Bu görülen adrenalin'in kronotrop ve inotrop pozitifetkisidir. Bunun sonucunda hem hacim hemde atını sayısı, yani dakikahacmi artar. Ayrıca burada kalb atım liflerine droinotrop pozitif etkisininde rol oynadığı bilinmektedir. Adrenalin, kloroform, siklopropanve fluotan narkozu esnasında aşırı hassaslaşmadan dolayı dromotroppozitif etkiyle ventriküldeki sekonder uyan merkezlerini de uyararakekstra sistoller'e ventriküler taşikardi veya fibrilasyona neden olur.Adrenalinle koroner arterler genişler fakat kronotrop pozitif etki iletaşikardi oluşturduğundan dolayı da diastol kısaldığından ve aortdankoronere kan dolaşımının diastolde olmasından koronerlere kanın dolmasıkoronerin genişliği kadar olamaz. Ayrıca adrenalin etkisi ile kalbin02 konsomasyonu da artar. Onun için koroner dilatasyonu olayı, koronereaz kan gelmesi ve 02 sarfını arttırma olayları yanında teorik kalır.Hatta zarar da yapacağından angor pektoris'li hastada adrenalin kullanılmasıtehlikelidir.Damara etkisi: Adrenalin splaknik alan damarları ile deri ve mukozaarteriollerini şiddetle daraltır. Bu izole tavşan kulağı üzerinde gösterilir.Kesilen kulaktan akan damla sayısı adrenalin verümeden ve verildikdiktensonra sayılır, adrenalin arter daraltıcı etkisiyle sayı azalır. Adrenalinderi kapiller damarını da darltır. Bu 0.1 cc deri içi (intrakutan)Adrenalin % 0.1 zerkinden sonra şırınga yapılan yerdeki derinin (soluk)olması ile gösterilebilir. Derideki bu daraltıcı etki kaslardaki kapiller


daman üzerine genişletici olur. Vena damarları üzerine ise genel olarakdaraltıcı etkir. Derideki daraltıcı ve kas kapillerindeki genişletici buetki, kontraktil liflerin az veya çok sayıda olmasından ileri gelmektedir.Burada verilen adrenalin dozunun yeteri kadar lifi uyaramadığından kaskapiller damarlarında nisbi Vazodilatasyon meydana gelmektedir.Genişleyen kapiller damarlarını daha yüksek doz adrenalin yinevazokonstriksiyona sokar.Genel dolaşıma adrenalinin küçük ve büyük dozlarının etkileri:Küçük doz: Anesteziye edilmiş ve arter basıncı kaydedilen tecrübehayvam venasına mikrogram / Kg doz adrenalin zerkedince diastolikkan basıncı ve dakika hacmi yükselmez Dalak, iç organlar ve diğer kandepolarındaki kan boşalarak dolaşıma katılması sağlanır ve dolaşankan hacmi artar, atriyuma fazla kan dolar ve perifere fazla kan atılarakkaslara beyin ve koronere fazla kan gitmesi sağlanır.Büyük Dozun Etkisi: IV 10 mikrogram / Kg ve daha yukarı dozadrenalin zerkinden sonra vazokonstriksiyondan tansiyon birden yükselir.Kalp atımı hızlanır. Damara perfüzyonla devamlı 10-15 mikrogramAdrenalin zerki tansiyon düşmesiyle oluşan şok kollaps gibi durumlarıntedavisine yardımcı olur.Yüksek doz adrenalin zerkinden sonra biıdenbire tansiyon artar bukemoreseptör ve baroreseptörlerden gelen duyularla olur. Bu reseptörlerdekiduyular aort kavsi ve glomus caroticum'dan kalkan Cyon veve Hering sinirleriyle duyulur. Yagus refleksi sonucu salınan asetilkolindenkalb yavaşlar ve tansiyon düşer ve bradikardi olur.Toksisite: Adrenalin sıçanda IV olarak çok aktiftir, cilt altı daha azetkili, ağızdan ise hemen hemen inaktiftir. % 10 luk adrenalin solüsyonununinhalasyonu bazı şahıslarda öldürücü olabilir; hipertansiyon, pulmonerödem sonucu ölüme neden olur. Bu özel likle kloroform ve halotannarkozundan sonra adrenalin verilince çabuk görülür. Deri altı% 0.1 den daha konsantre solüsyon zerki ile de ölüm olabilir. Ölümventrikül fibrilasyonu ile meydana gelir. Köpekte fibrilasyon, kedi kobay,tavşan ve insanda ise sol kalp yetersizliğinin son tablosu olan akutödem pulmoner şeklinde görülür.Toksisite Belirtileri: Dyspne, baş ağrısı, solukluk, pupil dilatasyonuve hipertansiyondur. Bundan sonra kollaps, sol kalp yetersizliği, akciğerödemi ve ölüm görülür.


Korunma önlemi: Hipertroidizm belirtisi gösterenler veya doğrudandoğruya adrenaline duyar olan kimselerde, terapötik dozlar veya altındakidozların uygulanmasından sonra şiddetli taşikardi, cilt solukluğu,tremor veya ölümle sonuçlanma gibi adrenalin değişik klinik tablolarmeydana getirebilir. Buna karşı nitrit d'amil, nitro gliserin gibi koronerve genel damar genişletici maddelerle tedbir alınır.Adrenalinin Etkisini Azaltan veya Arttıranlar: (Antagonist ve sinerjikler):Cocain, adrenerjik reseptör hücreyi adrenalin'e duyar kıldığından(Sansibilize ettiğinden) cocainden ileri gelen kollaps hali olsa bile adrenalinve benzeri maddeler verilmez. Spartein ve procain de cocain gibiadrenaline sinerjik etkir. Buradaki etkileşmede monoamin oksidazıninhibisyonu düşünülmüşse de deneysel olarak gösterilememiştir.Antagonistler: Ergo alkaloidleri (Ergotoksin, ergotamin) adrenalininalfa reseptöre etkisini giderir. Beta reseptöre etkimez. Ergodan sonratekrarlanan adrenalin tansiyon yükseltmez, düşürür. Bu Ergodansonra beta reseptörün açık kalmasından ve verilen Adrenalin'in betareseptöre etkimesinden ileri gelir. Bu duruma adrenalinin ranvercmamdenir. Bunun gibi doğal bir madde olan yohimbin ile sentetik prosimpal,dibenamine, tolazolin gibi maddelerde alfa reseptör üzerindeki adrenalininetkisini giderir.Sistemik Etkisi: Kalp hızlandırıcı, arteryel tansiyonu yükselticiolarak yani vazokonstrüktör etkir, bu etki böbrek damarlarında da gögörülür.Pletismografik olarak da gösterilen volüm renal azalması idrarhacmında azalma olarak gözlenir.Kana Etkisi: Adrenalin koagulabilite (pıhtılaşma kabiliyetini) vekanda dolaşan şekilli eleman sayısını artırır, yine kan şekerini de 1-3 saatsüre ile yükseltir.Adrenalin ve Adrenerjik Drogların Tedavide Kullanılmaları:Bunlar vazokonstriktör etkileri yanında kalp ve bronşlardaki etkilerindendolayı kullanılırlar.1- Lokal hemostatik olarak cilt ve mukoza üzerine % 0.1 lik adrenalinsolüsyonu tampon şeklinde veya püskürtülme şeklinde kullanılabilir.Lokal anesteziklerle karıştırılmasıyla lokal anestezik etkinin uzamasıda aynı esasa dayanır.67


2- Narkoz esnasında zuhur eden kalp damar yetersizliğinden olansenkoplara karşı uzun iğne ile değrudan doğruya ventrikül içine (intrakardiak)kalbe verilir.3- Şok anaflaktik, kriz nitritoid, serum hastalığı gibi durumlardakullanılır.4- Astım bronşiyalde cilt altı zerki yapılır.5- Hipnotik zehirlenmesine karşı refleksler gelinceye kadar amfetaminsülfat injekle edilir. (5-10 mg).6- Quinke ödeminde ve diğer allerjik durumlarda adrenalin kullanılır.7- Gözde dekonjestionnant ve midriatik olarak kullanılır.8- Genel olarak hipotansiyona karşı kullanılır.Adrenalinin Kullanılma Yolları: Peros absorbsiyonun sınırlı, düzensizolmasından karaciğerde tahrip edilmesinden dolayı bu yoldankullanılmaz. Cilt altı emilme geçtir, bu yolla da verilir.Intra Musküler: Çizgili kasta gevşeme yaptığından bu suretle zerkyerinde resorbsion aktive edilmiş olur.tnhalasyoıı: Bu yolla lokal etki eder, farinks, boğazda damardaraltır.Intra Venöz: Ancak kollaps tedavisindekullanılır.Intra Kardiak: Pek nadir durumlarda, kalbe girilerek % 0.1 likadrenalin klorhidrat tuzu kullanılır. Adrenalin grubu maddelerin etkilerişöyle özetlenebilir:1- Arzu edildikçe tatbik edilebilmesi2- Kokain ve Sparteinle etkisinin arttırılması3- Sempatolitik majörlerle etkisinin azaltılması veya ranversmanıNoradrenalin:1947 de Von Euler tarafından bulundu. Nitrojen ohne radikal kelimelerininilk harflerinden meydana getirilen fakat sürrenal medullasındave periferik sinir uçlarında adrenalinle beraber meydana gelenadrenalin gibi etkili fakat ondan kantitatif farklar gösteren sempatikomimetikbir maddedir. Bazı vakalarda, özellikle noradrenalin artmasısonucu patolojik tansiyon yüksekliğine neden olur.68


Levarterenol Bıtartrate (norepinephrineLevo - arter enol; Levophed )HOOHıCH-CH2—NH2HONoradrenalin, adrenalinden daha fazla damarlar üzerine etkili fakatbronşlar ve metabolizma üzerine daha az etkilidir. Noradrenalin, şok, kollapshallerinde görülen hipotansiyonu gidermek ve normal tansiyonusağlamak için çok kullanılır.Preparat: Noradrenalin (bistartarate de levarterenol): Levophed,0.5-1 mg ampuldür.Noradrenalinin Dozu: Dakikada 5-25 gama IV.Kullanılışı: Yalmz IV olarak dilue edilen solüsyon dakikada 2-4-25ınikrogram dozda gout a gout (damla damla) tatbik edilir. Tansiyon kontroledilir. Düştükçe perfüzyon'a devam edilir. % 100 noradrenalin yerine,% 80 adrenalin ve % 20 noradrenalinle hazırlanmış preparatların kullanılmasıda tavsiye edilmektedir.Adrenalin ile Noradrenalin Farkları:1- Adrenerjik blokadlar epinefrini ranverse eder. Norepinefrin ranverseolmaz. Etki azalır.2- IY norepinefrin bradikardi yapar, adrenalin ise taşikardi yapar.3- Sübjektif semptom olarak, norepinefrin belirtileri önemsizdir.Epinefrin ise palpitation, hipervantilation, göğüs sıkışması, kas yorgunluğu gösterir.4- Epinefrin ve norepinefrin (2 hormonun) barsak üzerindeki relaksanetkisi muhtelif cinslerde değişiktir. Tavşan barsağında gevşemeyapar.5- İzole kobay uterusunu epinefrin ve norepinefrin inhibe ederler.Bronkospazma karşı norepinefrin, epinefrinden daha az etkilidir. Noradrenalininakut toksisitesi adrenalinden azdır.69


6- Hiperglisemi adrenalinde fazla, noradrenalinde azdır. Membrananiktitans adrenalinle kasılır, noradrenalinle hafif eksitasyon gösterir.Levarterenol Bitartrate (Levophed Bitartrat): Beyaz kristal tozdur.Suda kolay erir. Akut tansiyon düşmesine neden olan tıavma, hemoraji,santral vazomotor depression ve myokard infarktüsü gibi hallerdetansiyonu çabuk yükseltici olarak kullanılır. Toksisite bakımından epinefrindendaha emniyetlidir. IV Levarterenol, epinefrinin yaptığı taşikardiyerine bradikardi meydana getirir. Bradikardi, atropin öncedenverilmek suretiyle bloke edilebilir, giderilebilir. Levarterenol de epinefringibi siklopropan anestezisindeki myokardda aritmi ve ventriküler taşikardiyapar. Levarterenol IV tatbik edilir. Serum fizyolojik veya % 5lik dekstroz, plazma veya kanla sulandırılarak damara zerk edilir. Tansiyonunbirden yükselmemesi için 2-5 dakikada bir tansiyon ölçülür.Perfüzyonun damar dışına kaçması dokuda nekroz yapar. Nekroza karşıPhentolamine (Regitine) iyi gelir. Levarterenolde lokal anestezi içinvazokonstrüktör etkiden istifade edilerek kullanılır.SEMPATÎKOTROPLAR:Amin oksidaz enzimi üzerine etkiyerek, onun etkisini azaltıp,sempatik maddenin yıkılmasına mani olmak suretiyle etkili olduğu kabuledilir. Sempatikotroplar arasında:1- Tir amin2- Efedrin3- Amfetamin, bulunur. Bunlar kateşolamin salgılanmasını arttırır.OHTYRAMINETiramin: Tedavide kullanılmaz. Farmakolojik etkisi bilinir. Peynirlerdebulunduğundan, MAO inhibitörleri ile tedavi edilenlerde pey-70


nir yenmesi hipertansiyon yapar. Tedavisi alfa adrenolitiklerle (Ergotürevleri) yapılır.OH ÇH3HEPHEDRİNEfedrin: Ephedra vulgularis denen Çin'de binlerce seneden beri bilinenbitkiden elde edilen alkaloiddir. Yapısı metilaminoisopropanolfenil'dir.Sentetik olan Ephetonine'dir. Ephedrin klorhidrat tuzu sudaeridiğinden tercihen kullanılır, baz Efedrin yağda erir.Efedrin'in Etkileri: Kalp damar üzerine adrenalin 10 mikrogram /Kg dozda köpekte net hipertansiyon yapar. Aynı tansiyon yüksekliğiancak 1-2 mg / Kg efedrin enjekte ederek elde edilebilir.Efedrin damardan daha fazla kalp üzerine etki gösterir. Zayıf vazokonstriktöretkisinden ancak dekongestionant olarak kullanılır.Efedrin'de yalnız zayıf vazokonstriktör etki vardır. Adrenalinde isebazen vazodilatatör bazen vazokonstriktör olmak üzere ikili etki vardır.Solunum Üzerine 2 Çeşit Etkir:1- Bronş kaslarını genişleterek2- Solunum merkezini direkt stimüle ederekEfedrinin Stimülan Etkisi: Kuvvetli dozda delirium, tremblementve insomnie (uykusuzluk) yaratabilen santral uyarıcı etkir.Tedavide Kullanılması: Stabl olması nedeniyle peros kullanılabilir.Cilt altı ve kas içine ampul şeklinde zerk edilebilir. Hipotansiyonla görülenşok, senkop'a karşı astım tedavisinde veya midriyaz yapımı istenenhallerde genel etkisinden veya coryza, allerjik rinitis gibi hallerdedetopik etkisinden dolayı kullanılır.Doz: Peros 20-50 mg, IV, IM 10-30 mg dır. Topik olarak % 1 solüsyonukullanılır.1- Efedrin toz veya ampul olarak kullanılır.2- Vozokonstriktördür. (0.005 gr-0.01 gr ile bu etki görülür).71


3- Koronerler üzerine adrenalin gibi dilatatör etkir.4- Bulbustaki solunum merkezini eksite ederek solunum düzensizliğinigiderir.5- Gözde midriyaz yapar. Sistemik uygulanmasından sonra görülenmidriyaz, glaucomdaki göz içi tansiyonuna etkimez ise de yineihtiyatlı olmak gerekir.6- Bronkodilatatördür. Bunun için astım bronşial ve solunumyetersizliğinde kullanılır.7- Taşifilaksi yapar.8- Allerjik hastalıklarda belirtileri önleyici bilhassa yerel kızartılardadekongestionant etkir.9- Spinal anestezide, procain veya başka anestezikler hipotansiyonyapabilir. Bunu önlemek için efedrin ve lokal anesteziklerle beraberverilir.10- Sinir-Kas preparatında, efedrin antikürarizan olduğundan,myastenia gravis'te, neostignJne yardımcı olarak kullanılır.Kullanılışı: Tansiyon düşmesi hallerindekullanılır.vazokonstriktör olarakKontrendikasyonu, Hipersansitivite, hipertansiyon, hipertroidizm"-dir. Siklopropan anestezisinde kontrendike değildir.Allerjik burun nezlesi veya burundaki iltihabi durumlara karşı damlaveya ağızdan tablet halinde ve yine başka allerjik hastalıklarda (astım)kullanılır. Yerilme esnasında taşifilaksinin hatırlanması gerekir.Bu olay vazokonstriktör ve bronkodilatatöı etkide daha çok görülür.Bu takdirde aynı etkiyi elde etmek için doz arttırmak gerekir.Aminoksidaza etkiyen aminoksidaz inhibitörü olup başka alanlardakullanılanlar:1- Psikostimülan timo-analeptiklerden iproniazid (Marsilid) dir.Bu, TBC tedavisinde kullanılır. İmipramin (Tophranil) timoanaleptiktir.Fakat MAO inhibitörü değildir. Marsilid'in, İmipramin'le beraberkullanılması tehlikelidir. 50-150 mg dozda kullanılır. Yan etkiolarak ağız kuruması, baş dönmesi ve ortostatik hipotansiyon, karaciğernekrozu ve hepatit yapar.2- İzokarboksazid (Marplan) MAO inhibitörüdür.3- Narlid (Phenelzin)4- Nialamid (Niamid). Bunlar MAO inhibitörleridir.72


CONHNHCH2 CH2CONH-CHJCÇHÇCONHNHCHj"CH2CH2 CH2N(CH3>2 « O O 'İMİPRAMİNE MARPLAN US0CAR80XAZID) NİALAMITSempatikomimetik Diğer Maddeler:Bunlar feniletilamin türevleridir. Etkileri ve formülleri adrenalindenfarklıdır. Bunlar arasında bulunan amfetamin (Benzedrin, Ortedrin)dir. Efedrin formülüne benzer yapıda ve etkidedir. Volatil bircisimdir. Doz: 2,5-10 mg dır.Amfetamin Sülfat: Beyaz kristal olup, suda erir. Amfetamin 3şekilde bulunur. Dekstro (Maxiton), levojir ve dekstro ile levo amphetaminkarışımı olan rasemik şeklidir. Rascmik olan Benzedrin (Ortedrin)Santral sinir sistemine eksitan etkir. Psikoanaleptiktir. Psişik etkilerişunlardır: Oföri ve davranış canlılığı verir ve kendine güveni sağlar.Bellek, hatırlama gücü artar, uyku kaçırıcıdır. Yüksek dozlarıpalpitation, vazomotor bozukluk, ajitasyon, delirium yapar. Bulantı,kusma, iştah kaybı ve diare ile zayıflama yapar. Bunların sonucundayorgunluk ve ruhi çöküntü gelir. Uzun sürede görülen bu belirti 1 dedir.Amphetamıne Sulfate (Benzedrine)Amfetaminin Etkileri:1- Kardiovasküler: Tansiyon yükseltir. Kalbi yalnız bradikardidehızlandırır.2- Düz kasa etkisi: Bronş gevşetici, mesane sfinkterini ise kasıcıetkir.3- Santral sinir sistemine: Anoroksijenik (iştah kesicidir) Yorgunlukazaltır. Motrisite (hareket gücü) artar.73


letici ve mide sekresyoııunu arttırıcı bir maddedir. 0.025 gramlık tabletlerive cc de 0.01 gr lık ampulleri vardır.NH NT0LAZ0LIN (Prıscol)Diğer Adrenerjikler1- tsoprenalin (Isopropil noradrenalin. Aludrine): Aludrine, adrenalindekiN a bağlı metil yerine isopropil radikali getirilerek sentetizeedilen bu maddenin adrenalinden ayrı etkidiği, özellikle şu 3 etkiyi gösterdiğibilinir.OHH1S0PR0TER0N0L U»oprel)1- Hipotansiyon2- Adrenalinden daha fazla bronkodilatasyon3- Azalan toksisite4- TaşikardiBu görülen etkilerden, bronş dilatasyonu en önemlisi olduğundanastım bronşial tedavisinde tablet şeklinde ağızdan 5-25 mg dozda perlingual,sublingual veya % 1 lik inhalasyon solüsyonu şeklinde pulverizasyonlakullanılır. Perlingual (linquetler) kullanılırken. Aludrinin diğersempatikomimetik etkilerden (santral tremblement ve bulantı gibi)veya periferik olan (palpitasyon ve bunun neticesi sistol kısalması)belirtileri görülünce ve kullanan kimseye sıkıntı verince tedavi kesilir.Bilhassa bronkodilatatör etkisinden dolayı astım bronşial tedavisindekullanılır. Etkisi beta reseptörler üzerine olduğundan bazan istenmiyen76


falık yüksek doz almakla da olabilir. Bu kronik etkiden farklı boyutlardabir belirtidir. Santral solunum merkezi eksitasyonu, hipertemi,hipertansiyon ve midriyazdan ileri gelen sıkıntılar doğurur. Tehlikesitoksikomanojen olmasıdır. Alışkanlık yapar. Depressif psikozlar ileasteniklerin tedavisinde uyarıcı etkisinden faydalanılır. Analjezikhipnotiklerde görülen hipnozu giderici olarak kullanılır. EEG ile uykuyukısalttığı görülür. Parkinsonluda, atropinik türevleıle birlikte verilebilir.Hipotansiyona karşı ve rinofarinjit halinde sempatomimetik etkisindendolayı kullanılır.Amfetaminin d, şekli, rasemikten 2 defa daha etkili olmasına rağmentoksiktir. Dekstro amfetaminin tartarat tuzu (Maxiton) adı ile kullanılır.Doz 2,5 mg dan 50 mg a kadar verilebilir (günde) 5-10 mg la zararlıetki görülmez. Uzun kullanılmaz. Amfetaminin dekstro izomeri Dexedrinadı ile bilinir. Amfetaminin sempatomimetik etkisi efedrinden azdır.Vücutta oksidatif dezaminasyonla yıkılır. Böbrek, karaciğer, akciğerve kalbe oturur. 24 saatte ıtıah edilir.Kontrendikasyon: Uykusuzlarda, kronik kalp hastalarında, sempatomimetiketkiden dolayı kullanılmaz.Pervitin (Vonedrine): N-Metil amfetamindir. Amfetamin gibietkir. Onun gibi, santral endikasyonlarda ve de hipertansiyon yaptırıcıolarak kullanılır.PhenylpropylmethylamıneHydr-ochlorı de ( Vonedrîne)Synephrine (Sympatol): Metilaminoethanol oksifenildir. Neosynephrine(Metosympatol) dur. Bu iki izomer, adrenalinden dayanıklı vedaha uzun etkilidir. Fakat etkisi daha zayıftır. Sympatol atım hacmini%30 arttırır. Bu bakımdan Digital tipinde bir tonikardiaktır. Ventriküleksitabilitesini IV yapılsa dahi arttırmaz.Doz: 500 mg peros veya 100-150 mg IMNeosynephrine (Metasympatol, Phenylephrine): Uzun etkili vazo-74


konstriktördür. Synephrine (Sympatol) gibi toııikardiak değildir. Neosynephrinedekongestionant, gözde mvdriaz için lokal olarak da kullanılır.HOCHCH2NHCH3OHFeni lefri nVeritol: Etkisi simpatole benzer. Ancak periferik vazokonstriksiyonyapmaz. Kan basıncını arttırır, bu etkisi de atım hacmini arttırmak/aolur.NHCH3CH2CHCH3OHVERITOLNapthazoline (Naphozoline naphtyl imidazolin, Privine): İmidazolinbileşiğidir, Efedrin'e benzer sempatikotrop etkilidir. Mukozalarüzerinde yaygın vazokonstriktör etkidiğinden KBB ve göz hekimliliğindeKlorhidrat veya nitrat tuzunun % 1 lik solüsyonu mukoza şişliğinigiderir. Aynı zamanda kuvvetli antihistaminiktir. Uzun zaman kullanılırsa,atrofik rinitis yapar.Naphazolıne Hydrochlonde (Privine)Priscol: İmidazolinin benzil şekli, benzil imidazolin (Prisol) tamamenadrenalin antagonisti ve histamin etkileri taşıyan damar geniş-75


letici ve mide sekresyonunu arttırıcı bir maddedir. 0.025 gramlık tabletlerive cc de 0.01 gr lık ampulleri vardır.Diğer Adrenerjikler1- tsoprenalin (İsopropil noradrenalin. Aludrine): Aludrine, adrenalindekiN a bağlı metil yerine isopropil radikali getirilerek sentetizeedilen bu maddenin adrenalinden ayrı etkidiği, özellikle şu 3 etkiyi gösterdiğibilinir.1SOPROTERONOI U»oprel)1- Hipotansiyon2- Adrenalinden daha fazla bronkodilatasyon3- Azalan toksisite4- TaşikardiBu görülen etkilerden, bronş dilatasyonu en önemlisi olduğundanastım bronşial tedavisinde tablet şeklinde ağızdan 5-25 mg dozda perlingual,sublingual veya % 1 lik inhalasyon solüsyonu şeklinde pulverizasyonlakullanılır. Perlingual (linquetler) kullanılırken. Aludrinin diğersempatikomimetik etkilerden (santral tremblement ve bulantı gibi)veya periferik olan (palpitasyon ve bunun neticesi sistol kısalması)belirtileri görülünce ve kullanan kimseye sıkıntı verince tedavi kesilir.Bilhassa bronkodılatatör etkisinden dolayı astım bıonşial tedavisindekullanılır. Etkisi beta reseptörler üzerine olduğundan hazan istenmiyen76


etkiler de meydana çıkarabilir. Örneğin brankodilatssyon yaparken taşikaıdive taşikardi sonucu sistol'ün kısalması ve buna bağlı yetersizliklerizlenebilir. Kalbin hızlanması (taşikaıdi) neticesi tansiyon vükselmez.Aludrin periferik vasodilatatördür. Yüksek doz adrenalin ile her doznoradıenalin vazokonstriktördür.H O ^ ^XI soproterenoıOHı/ HCH-CH2-NX / CH.CH\CH3İsopı-oteronol Sulfate: lsonorin: Sublingual tablet 10 mg.3- Etilnorepinephrine (Butanepherine): % 2 inj. % 1 ml. de 2 mg.NH2H0CHCHCH2 CH3ETHYLNOREPıNEPHRıNE4- Methoxyphenamine (0rtoxine): 0.1 gr. lık tabletler.CH3OCH31CH2CHNHCH3METHOXYPHENAMINE77


5- Nylidrin HCI (Arlidrin HCI): Etkisi izoproterenol gibidir.OH CH3 yH^CH-CH-N /CH2C^2^ ^ CHHONYLİDRİN HYDROCLORIDE (Arlidin)6- Yasodilan (îsoxuprin HCI): Beta reseptörlere etkir.H c N ^OH ÇH3 / H_ CH-CH-N CH,0CHCH 3ISOX PRIN E HYDROCHLORIDEAdrenerjik Vazok-jnstriktörler:(Vasodilsn)Sympatol (Synephrine): Tesiri adrenalinden zayıftır, fakat dahauzundur. Bunun yanında Neosynephrine denen preparat adrenalinden5 defa daha zayıftır. Kalbe etkimez. Ancak vazokonstriktör etkisi mevcuttur.NOCHC:;2 *:HCH3SYNEPHRlî^E (Sympathol)Adrenerjik Bronkodilatatör:İzoprenalin (Protochylol, Cay ti ne)OH y HC H " C H r ^ C H C H 2V Ch378PROTOCHYLOL (Caytine )


ADRENERJİK M.S.S. STİMULANLAR:Amphetamiue (Dextro amphetamin, Dexedrine, Metamphetamin,Desoxyephedrine)Senıpatikominıetik İştah Kesenler:Phenmetrazine (Gracidine): Amfetamin yapısına benzer sempatikomimetikbir maddedir. Amfetamin gibi psikostimulandır. İştah azaltıp,zayıflatsın diye kullanılması esnasında santral etkilerinden olanajitasyon, uykusuzluk, hipertansiyon, palpitasyon ve baş ağrısı görülebilir.CH3Phenmetrazine(Preludin)HydrochlondeAdrenerjik Yazodilatatörler: İzoproteranol (Nylidrin) ve İsoxuprin(Yasodilan) dır.Adrenerjik maddeler'deTitraj: İki usulde yapılır.1- Şimik (farmakolojik etkileri farklı olan maddelerle kimyasalinceleme)2- Biolojik (demedülle edilmiş köpekte tansiyon yükseltici etkininaranması, dekapite ve demedülle kedide de aynı tansiyon yüksekliğiningösterilmesidir).79


Sempatikomimetiklerin Farmakolojik İncelenmesi:1- Atropinize ve vagotomize kedi, köpek, tavşan anesteziye vebilhassa deserebre edildikten sonra tansiyonun sempatomimetiklerleyükselmesi görülerek kanaat getirilir. Cocain önceden verilerek tansiyonyüksekliği arttırılabildiği gibi ergotamin ve yohimbin verilerek aksinegiderilebilir.2- Vazokonstriktör etki, pletismografik olarak böbrek volümününazalması ile de gösterilir. (Vena Femoralis veya kulak venasına devamlıperfüzyonla)3- Pilokarpin'le husule getirilen bronkokonstriksiyonun köpekve kobay solunumu yazdırılırken sempatik maddenin bunu kaldırmasıile,4- Kuşun kafesindeki hareket ve seslerin Amfetamin verilmedenve verildikten sonraki hareket ve cıvıltısında yapacağı değişikliği mukayeseederek kanaat getirilir.Sempatıkomimetikleri kimyasal yapıya göre de 2 gurupta toplamakmümkündür:1. Kateşölamin'lerAdrenalin, Noradrenalin, Dopamin ve benzerleriBu benzerleri de üçe ayırarak incelemek mümkündür.a) Alfa stimulanlar (Vazokonstriktörler bunlar arasında: Phenylephrine(neosynephrine, methoxamine (Vasoxyl), Etilefrin (effortil),Metaraminol (Aramine) vardır.b) Beta 1 ve beta 2 stimulanları: Mephentermine (Wyamine) Orciprenaline(Alupent)c) beta 2 stimulanları: Salbutanol (ventolin) isoksupirine (Duvadilen)yalnız bıonş genişletir astım bronşial de kullanılır.Beta (1) reseptörler kalp, damar ve uterusta bulunur ve buralara,etkir. Beta (2) reseptörleri ise broşlarda bulunur ve broşlara etkilidir.HOOH CH-sI I J/CH-CH-NH2MetaraminolBstartrate (Aramine)80


CHV HıCH,-C~N£ ıC H 3^ C H 3Mephentermınesulfate (Wyamine)CH2-OHU—1 CH3HOf \ ç H - C H 2 - N H - - C - C K 3V- / OH CH,Salbutamol (Ventolin)Adrenerjik Preparatlar ve Dozları:Adrenalin (Epinephrine): Hafif kahverengi veya beyaz kristal birtozdur. Suda erir, alkol ve eterde erimez. Nötral veya alkali ortamdastabl değildir. Ağızdan dozu 0.001-0.005 gram, cilt altı 0.0005-0.002gramdır. Adrenalin solüsyon (Solute adrenaline) % 1 liktir ve yapısısudur:AdrenalinNaCIHCINa2S03Eau distille ad.Doz: 15-20 gtts: 1 gr.0.1 gr0.8 gr.1.1 cc0.08 gr100 grEphedrine HCI: Efedrin klorhidrat: 0.05-0.20 gr.Amphetamin (Benzedrin): 5 mg tabletlerinde günde 3 tane.Privin (Naphazoline chloridum): % 1 lik solüsyonu rhinitis'te kullanılır.81


İsopralin Sulfas (İsopreııalin sulfate): Peros 0.01-0.02 gr.Epinephrinin kullanıldığı yerler yukarıda anlatıldı. Burada dahaözet olarak tekrarlanacaktır.1- Bronşial astım'da 1 / 1000 lik 0.1-0.5 ml cilt altı veya yağdakisolüsyonu 1 / 500 olarak kas içi zerki uzun tesir yapar. Spray olarak(nebulizer) 1/100 lük solüsyonu boğaz içine püskürtülür.2- Urticaire, angineurotic ödem ve serum hastalığında 0.5-1ml 1 / 100 lük solüsyondan 1 cc deri altı veya kasa zerk edilir.3- Burun ameliyatlarında burun ve boğaza epinefrinli pamuklatampon yapıldığında, damar daraltıcı ve lokal hemorajiye mani olarak(epistaxise) denen burun kanamalarına karşı da kullanılır.4- Konjonktivitis ve blepharitislere karşı çinko sülfat, borik asitve epinephrinden istifade edilerek tedavide kullanılır.5- Akut kalp durmalarına kaışı Vena jugularis içine veya doğrudandoğruya sağ atriyuma (sinüsün bulunduğu sahaya) tatbik edilir.6- Lokal anesteziklerin etkisini uzatmak için novacainin 1 /1000lik solüsyonunun heı 5 cc için 1 damla epinephrin kullanılır.Epinephrinle, Ephedrin Arasındaki Farklar:Adrenalin 5-10 gama IV olarak veriluse, devamlı ola±ak ve her zerktensonra aynı derecede tansiyon yükselmesi gösterir. Kısa bir süre sonundabu yüksek tansiyon normale avdet eder. Çünkü adrenalin parçalanır,vücutta kalmaz. Halbuki ephedrin solüsyonu IV olarak de\ analıveıiliıse ilk önce tansiyon yükselmesi olur. ikinci defa verildiğinde deyine yükselme olur, fakat üçüncü defadan sonra yükselme azalır. Efedrindekibu hal taşililaksi denen olaydan ileri gelir. Bu vucudun ilacaadapte olmasıdır.Lokal anesteziklerle adrenalinin verilmesinin nedeni, lokal anesteziğinvucuda girişinin adrenalinin vazokonstriktör özelliği ile yavaşlatılmasıdır.Adrenalin, böbrek damarları üzerine de diğer damarlardaki gibidaraltıcı etkimesinden dolayı diürezi azaltarak etkir. Böbrekteki bufonksiyon onkograf denen bir apareyle ve idrar damla sayısının azalıpçoğaldığı sayılarak ölçülür.Adrenalin bronş kasları üzerine genişleticidir. Bundan dolayı astımbronşialde veya deneysel olarak Histamin ve pilocarpin ile yapılanbronkokonstriksiyon'a deneysel astım krizlerine mani olmak için dekullanılır.82


Tersiyer palpebra üzerine kastırıcı etkir.Glandlar üzerine, damarları daralttığından dolayı, sekresyonuazaltıcı olarak etkir.Uterus üzerine değişik hayvanlarda değişik tutum gösterir. Tavşanve kadın uterusunda eksitan rol oynar.Göz üzerine midriyatik etkir. Aynı zamanda exophtalmie denenBasedow hastalığındaki belirtiyi meydana getirir.Çizgili kası kastırır. Bundan dolayı enerji sarfım arttırırSinerjik Durumu: Cocain ve benzeri maddelerle sinerjiktir. Bu etkiyikesin olmamakla beraber cocainin MAO üzerine inhibitör etkimesinebağlayanlar da vardır. Ephedrin de MAO inhibitörü olarak etkir.ANTAGONİSTLERİ: Sempatikomimetik etkisini antagonize eden,baskı altına alabilen, azaltan sempatikolitik maddeler mevcuttur.SEMPATOLİTİKLERBunlar Adrenerjik ve sempatomimetik etkinin antagonistidir. Buperiferik bir etki olup, adrenalin gibi etkiyen sempatomimetiklerin alfareseptör üzerindeki vazokonstriksiyon, splenokontraksiyon, membrananictitansı kastırıcı etkileriyle beta reseptörlerin bronkodilatasyon yapıcıve barsakta peristalizm yavaşlatıcı olan etkilerinin inhibe edilmesidir.Bu inhibisyonda da bazen yalnız tansiyonun düşmesinin belirginliğindenyani adrenolitik etkiden veya tansiyon düşmesi ile beraberdiğer alfa reseptör fonksiyonlarının da inhibisyonu görülürse sempatolitikve adrenolitik etkilerden bahsedilir.SEMPATOLİTİK VEYA ADRENOLİTİK MADDELERİN ET-KİLERİ: Bunlar dopamin, noradrenalin ve adrenalinin yani kateşölaminlerinsentezine engel olmaz ve onları tahrip etmez. Ancak teşekküleden ve mediatör şimik denen ara maddenin reseptör üzerinefiksasyonuna ve reseptörde yapacağı değişmelere ya reseptöre girmesineengel olarak veya onları orada bloke ederek, etkisizleştirerek engelolur.Sempatolitiklerin etkileri için, adrenalinin ranverse olmuş etkisinigörmekle, yani Arteria Femoralis içine verilen (Intra arterial) epinephrininvazokonstriktör etkisinin yerine (hipotansiyon) görülmesi ile yetinilir.83


Sempatolitiklerden bazıları kateşolamin liberasyonunu azaltaraketkirler. Sempatolitik etkiler iki tip deneyle incelenir.1- Adrenalin, noradrenalin, injeksiyonundan sonraki hipertansiyonasempatolitiklerin antagonist etkilerinin gözlenmesi ile2- Adrenalin veya Noradrenalin'in injeksiyonu yapmadan sempatiksinirin uyarılmasıyla çıkan adrenalinin, meydana getireceği hipertansiyonasempatolitiklerin antagonist etkileri incelererek.Burada sempatolitik etki, a) Periferik b) Santral etki olarak iki tipteaçıklanabilir. Periferik sempatolitikler; post ganglioner sinirden salınansempatikomimetik maddelerin (kateşölaminlerin) liberasyonuna,salınmasına etkirler. Santral sempatolitikler ise preganglioner sinirdekikateşolamin sentez fazına etkiler. Adrenolitikler genellikle kateşolaminliberasyonuna az etkili fakat alfa ve beta reseptöre etkilidir.Sempatolitik madde, adrenalekıomize hayvanda, splanknik sinireksitasyonununun sonucu saptanan hipertansiyona mani olmalı ya hipotansiyonyapmalı veya tansiyonu normal seviyede tutmalıdır.Sempatik Ganglion cervikal'in post ganglioner lifinin uyarılması ileveya adrenalin zerk edilmesi ile membran niktitans kastırılır. Sempatotolitikmadde uygulanmadan önce veya uygulanmadan sonra bu etkininkaybolup kaybolmadığı araştırılarak, sempatolitik olduğu veya sempatolitikolmadığı sonucuna varılır. Buna göre yukarda yazılan her ikiolaya yani tansiyona veya membran nictitans kasılmasına etkiyen maddeleretam sempatolitikler yalnız birine etkiyen veya her iki etkiyi deyavaşlatan veya olayların tabiatını değiştirenlere de tam olmayan adrenolitikmaddeler denir.Bu deneylerde Adrenalin ile sempatolitik maddenin belirli dozlarıincelenmiştir. Epinephrinin yüksek dozlarının adrenolitik maddeninblokajına engel olup olmadığı belirgin değildir. Esasında blokad maddeyleepinephrinin yüksek dozu arasında kompetitif bir antagonizmaolduğu gözlenir.Sempatik maddelerle etkileşen alfa ve beta iki cins reseptör mevcuttur.Alfa reseptörler epinephrin ve norepinephrin'in eksite edicietkileriyle, beta reseptörler Epinefrin'in inhibe edici etkileriyle etkilenir.Beta reseptör üzerine en etkili madde isoproterenol (İsuprel) dir. Alfareseptörler, adrenerjik bloke edicilerle (alfa blokörler)le bloke edilir.Beta reseptör stimulanı izoproterenolün, dichloro analcğıı olan ve DCIadıyla bilinen sentetik maddenin beta reseptörlere doğrudan doğruyane inhibe edici ne de eksite edici etkiden mahrum olduğu ancak epineph-84


inle beraber kullanılınca epinefrinin etkidiği beta reseptörlere etkiyerekepinefrinin bronkodilatatör etkisini ve küçük epinephrin dozununvazodilatatör etkisini ve diğer epinefrin etkilerini bloke ettiği saptandı.Bu etki beta blokajı olarak adlandırıldı, bunu yapanlara da beta blokerleradı verildi. Alfa reseptör blokajı yapan dibenzilinin etkisinin cationexchange'ı azaltarak etkidiği gösterildi. En eski adrenerjik blokadlararasında ergo alkaloidleri bilinmektedir. Ergot'nun Ergotin ile ergotaminalkaloidleri bunlar arasındadır. Adrenerjik blokadlar şu gruplardaincelenirler:Sempatolitik veya adrenolitik olarak da söylenen bu maddelereadrenerjik blokaj yapıcı demek daba uygundur. Guruplara ayırma incelemeyikolaylaştırmak içindir.Adrenerjik Blokaj yapıcılar veya sempatik sistem inhibitörleri:1. Grup: Ergotamin ve dihidro deriveleri.2. İmidazolinler, Priscolin (Tolazolin), Regitin (Phentolamine)3. Grup: Betahaloalkil aminler, Chloroetil amin deriveleri (DibenamideDibenzilin)4- Grup: Dibenzazepin deriveleri, İlidar: Renksiz kristal tozdur,acı lezzetlidir. Suda %2,5 erir. İlidar, adrenalin, noradrenalin etkilerinibloke eder, Chloroform ve Adrenalinin fibrilasyonuna karşı kalbi korur.8- Grup: Rauwolfia alkaloidleri, Ajmalicin (Hydrosarpan, Raubasin)5- Grup: Benzodioxanlar, Piperoxan, ProsympalF 883: Prosympal, F 933: Piperoxan6- Grup: Dipbenyl deriveleri, F 1262: Dacorene7- Grup: Yohimbine, Corynanthine9- Grup: Hydrazinophtalazine (Apresolıne)10- Grup: Cafein ve diğerleri (Theobromin, Theofillin, Papaverinve sex hormonları)11- Grup: Kateşolaminlere etkiyen sempatolitikler, Bretylium, Darenthine,Guanethidin, Metildopa (Aldomet).Sempatolitikleri, doğal veya sentetik olarak da ikiye ayırabiliriz:1- Doğal Olanlar:a) Ergot de seigle ve alkaloidlerib) Yohimbine ve izomeri, Corynanthine85


c) Rauwolfia alkaloidleri ve Ajmalicine2- Sentetik Olanlar:F 883, F 933 ve diğerleri gibi.Doğal olan sempatolitiklerin bazıları triptamin çekirdeğine maliktir.Bu çekirdek serotonin (5 HT) de de vardır ve bir indol derivesidir.Yohimbin, Reserpin ve Ajmalisin ise farklıdır.Ergot de Seigle (Secale cornutum) (Çavdar Mahmuzu) ve Alkaloidleri:Ergot, Claviceps purpurea denen, Ascomycetes cinsi mantarın sclerot'udur.Çavdarda bulunan bu mantar, yağmurlu, rutubetli mevsimdede artar. Mantarın sporları, mycelium'ları böcekler ve rüzgarla her tarafayayılarak etkili olur. Sclerot, çavdar üzerinde parazit olan ve yeni biryapıdır. Esmer, siyah şekilde bitkiden kolayca farkedilir. Sclerot (skleroz,sklera, kalınlaşma) mantarın son kuru şeklidir. Ergot triptofanın dekarboksilasyonundanelde edilen ve triptamin radikali türevlerinden olanlizerjik asidi ihtiva eder.Ergotta bulunan lysergic asidin 1 şekli d şeklinden daha aktiftir.Orta çağda fakir halk, kıtlıklardan dolayı, çavdar mahmuzu denensclerotu ihtiva eden hiç temizlenmemiş veya az temizlenmiş buğdayı vehububatı yediğinden ergotismus denen ve epidemi yapan, ergo zehirlenmelerigörülürdü. Ergot zehirlenmesinde: İşitme güçlüğü, sendelemek,kas kasılma zorluğu, bulanık görme gözlenir. Bu belirtileri 3 şekildetoplamak mümkündür.1- Damar Üzerindeki etkiler:2- Santral sinir sistemine etkiler: Deride böcek gezmesi gibi değişikduyular yanında yukarıda anlatılana ek olarak parezi (uyuşukluk)ve lokal anestezi.3- Kaslardaki etkiler; tonik spazm.Zehirlenme, ekstremitelerin gangrenle kuruması ve siyahlaşarakdüşmesi şeklinde neticelenir. Burada kanama olmadan ekstremite düşdügünden, ignis sacer (Kutsal ateş) ile kesilmiş kabul edilir ve buna izbırakmadığından saint Antoine ateşi de denilirdi. Bu evliyanın manastırınakapananlar temiz undan yapılmış ekmek yediklerinden dışardakizehirlenme arazı, manastırda kalındığı müddetçe hafiflemiş veya tamamengiderilmiş görünürdü.86


Ergo yapısında iki Grup Madde Vardır:1- Ergoda bulunduğu gibi başka kaynaklarda da bulunanlar2- Ergonun aktif maddeleri ve yalnız ergoda bulunanlar1- Bu grupta inorganik maddelerle KH, gliserid, sterol, pigman,amino asit ve amin bazları ile ayrıca kolin ve asetilkolin bulunur. Aminbazlarından ve aminoasit dekarboksilasyonundan elde edilen histaminile tramin ergoda az bulunmasından dolayı az etkili olurlar. Bunlardanbaşka bu grupta, bilinmeyen maddeler de bulunur.2- Bu grupta ergo'nun aktif maddeleri denen ergo alkaloidleri vardır.Ayrıca bu grupta, steroller ile bunlar arasında provitamin olan ergosterinde bulunur. Bütün ergo alkaloidleri adrenerjik bloke edicideğildir. Ergo alkaloidlerinin bir kısmı, vasküler baş ağrısına karşı etkili,bir kısmı uterusa kastırıcı, bir kısmı da hipotansif etkilidir. BileşimindekiLysergic acid'den dolayı LSD üzerindeki çalışmalarda 5HT(Serotonin)e karşı LSD'nin antagonistik etkisi bulununca konuya ilgidaha artmıştır. Ergo, adrenerjik bloke edici etkisinden ve adrenalininpresör etkisini tersine çevirmesinden dolayı kullanılır. Lysegic acidtriptamin'e yakın formüldedir. Triptamin, tri^tofanın dekarboksilasyonuile elde edilir. Ergot Molekülünde lizerjik asid, amino asid, prüvik asidve prolin olarak 4 kısım vardır.Ergonun bilinen detaylı esas yapısı şöyledir:1) Lysegic acid2) Fenil alanin, leucin, valin gibi amino asidler.3) Pyrolin4) Prüvik, dimetilprüvik asidErgo; çok karışık bir maddedir. Bugün bilinmeyenler yanında özellikleribilinen bazı alkaloidler taşır. Ergo alkaloidleri, suda eriyen veerimeyen olarak 2 ye ayrılır.1- Suda erimeyenler: Ergotoxin ve Ergotamin2- Suda eriyen: Ergometrin'dir.Suda erimeyen Ergotoxinde: Ergocryptin, Ergocrystin, Ergocorninolarak 3 alkaloid karışım halinde bulunur. Suda eriyen Ergometrinİngiltere'de bu adla, İsviçre'de (Ergobasine) adıyla, Amerika' da iseErgonovine adıyla ve memlekete göre değişen isimlerle bilinir. Ergometrin'inde aktif olmayan ve ergometrinin adlı izomeri vardır.87


Ergotoxin izomeri ErgotoxininErgocoristine izomeri ErgocristinineErgocornine izomeri ErgocorninineErgokryptine izomeri ErgokryptinineErgokryptin, Ergokrystin, Ergocornin alkaloid karışımı olan ergotoxin'inve diğer alkaloidlerin izomerleri yukarıda yazılmıştır. Ayrıca sudaeriyen ve erimeyenler arasında mütalâa edilen Ergosin ile izomeri Ergosininalkaloidleride mevcuttur. Fakat aktif değildir. Ergo preparatlarınınd şekillerini elde etmekle de yeni izomerler elde edilmiştir. Bunlardiğerleri kadar etkili değildir. Ergotoxin'in izomeri de Ergotoxinindir. Bunlar analiz edildiklerinde, Lysergic acid, prüvik acid, dprolin, amonyak ve farklı bazı amino asitlere ayrılır. Bu Ergotoxin'iteşkil eden Ergokrystin'de Lizerjik acid yanında dimetil prüvik acidile prolin ve lösin bulunurken Ergokornin'de ise hepsinden fazla valinegörülür. Ergotamin'de lizerjik asid prüvik acid, d'prolin, amonyak veaminoasid olarak da fenil alanin görülür.Emilme ve Atılma: Suda erimeyen alkaloidler gastrointestinal kanaldangeç ve gayrı muntazam resorbe olur. Suda eriyenler ise kolay vemuntazam emilir. Ergo'nun akibet ve ıtrahı kesin bilinmiyor.0h J m .RErgotaminErgotamin ve Ergotoxin Grubunun Müşterek Etkileri:1- Zayıf dozlarda, damar ve uterusa sempatomimetik (insan vetavşanda adrenalin kastırıcı ) etkir.88


2- Kuvvetli dozda sempatolitik etkir (Adrenalin ranverse olur,noradrenalin olmaz).3- Düz kas lifi (Fibr-lisse) üzerine myotonik (ocytocique) dır.Bu nedenle direkt uterusa ve damara kastırıcı etkir.Ergotamine'nin 1909 da Dale tarafından etkileri gösterilmiştir.1 gramı, 50 cc su veya alkolde solüsyon olabilir. Bu zor erime demektir.Ergotamin; Hidroj enlenerek dihidroergotamin elde edilir.Santral Sinir Sisteminin Ergotamine Cevabı: Dale ve Barker 1909 daErgotaminin santral sinir sisteminde zayıf klonik konvülziyonlar'aneden olduğunu ve sonra bu semptomların ataxi, stupor, yorgunluk vesolunum merkezi felci ve hipertemi ile ölüm ile sonuçlandığını kanıtladı.Ergotamin'in sirkülasyona etkisi: Laboratuvar hayvanında, Ergotamindamar içine zerkten hemen sonra hipertansiyon yapar. Kedide,damar içi ergotamin zerki tansiyon yükseltir. Bunun, deserebre kedidegörülmesi periferik etkiyi gösterir. Bu olay nikotinlenip ganglionlarınblokajı sonucu giderilir. Bunun için, Ergotamin'in etkisi ya doğrudandoğruya direk damar kasına etkiden veya endirekt konstriktörsinire etkiden ileri geldiği kabul edilir. Bu daha ziyade arteri daraltıcıdirek etkiden dolayı kabul edilir. Ergot'dan sonra tekrarlanan adrenalinletansiyon düşer. Burada alfa reseptörlerin blokajı sonucu Adrenalin'inbeta reseptörlere etkiyerek inhibitör veya rölaxan etkisi ortayaçıkar. Bu tekrarlanan ergotaminle de inhibisyon olarak gözlenir. Ergotamin'in,IV zerkten sonra yaptığı tansiyon yükseltici etkisi, insanda1-2 mg ağızdan alınmakla görülmez.Ergotaminin gastroentestinal kanala etkisi: İnsanda ağızdan 1 mgErgotamin, mide boşalmasında, 16-36 saat gecikme yapar. Bu midekaslarına direkt depresan etkisindendir.Ergotamin'in pupile etkisi: Küçük doz Ergotamin pupil diltasyonuyapar. Bu iris radier kasımn konstriksiyonundan olur. Geniş doz Ergotaminise pupili daraltır. Myosis yapar.Ergotaminin uterusa etkisi: Ergotamin'in uterusa kontraksiyon yaptıranetkileri, Ergometrin gibidir. Uterus tonüsü ve ritmik kontraksiyonkuvveti artar. IM zerkte etki oral yoldan daha fazladır. Oksitosiketki 20 dakikada başlar, 1-2 saat devam eder. Epinephrinin muhtelifcins uterus üzerine ayrı ayrı etkidiği bilinir. Sıçan ve kobayda gevşeme,tavşanda kastırma, gebe kedide kastırma, gebe olmayanda gev-89


şeme görülmesi sempatik sinirlerin motor ve inhibitör etkilerinden ilerigelmektedir. Ergo zayıf dozda uterus tonüsünü arttırır. Ritmik kontraksiyonlarısıklaştırır, doz artarsa spazm yapar ve devamlı tetanik kontraksiyonsaatlerce sürer. Uterusun Ergoya duyarlılığı olgunluğu ile ve gebeolup olmaması ile değişir. Gebe uterus (gravid) çok hassastır. Östrojenhormon ergo duyarlılığını arttırıcı etkir. Progesteron ise ergoya refrakterkılıcıdır.Ergotoxin grubu alkaloidler uterusa, Ergometrinden az etkilidir.Ergotamin'in ağızdan etkisine güven olmaz. Ve 30 dakika sonraetkir. 12-14 saat sürer. Ergometrin, Ergotaminden 2-3 defa kuvvetlietkir. Ve Ergotaminden çabuk emilir. Tavşanda 112 milyonda 1 konsantrasyondaErgometrin etkili, gebe kadına pareııteral 0.1 mg. etkili,ağızdan 0.5 mg etkilidir. IV zerkte ise 1.5 dakikada uterusa etkilidir.IM 2-4 dakikada oral yolla 4-8 dakikada etkir. Etki 2-4 saat sürer.Ergotamin bakire kedi ve sıçan uterusuna eksitandır. Adrenalinin,bakire ve gebe kedi uterusuna kontrakturan etkisi de ergo ile kaldırılır.Eskiden Ergotamin, doğumu tecil etmek için kullanılırdı. Uterusukastırıp, delivrance'a kurtulmaya mani olduğundan bugün kullanılmaz.Pospartum doğum, sonu tamamen boşalan uterusta kanamalaraengel olmak için kullanılır.Ergotamin Tartrat (Gynergen): Migren, taşikardi paroksistik,ile, anksiyete hallerin tedavisinde, menapoza bağlı kanama bozukluk -luklarında tehlikeleri göz önünde tutularak kullanılır. (Syncope, spazmacoronaire ile angine poitrine ve vomissement gibi).Ergotoxin ve Ergotamin'in hidrojenlenmiş deriveleri:Dihidroergotamin: 2 mg dozda migrende göllenmeye mani olucu,vazokonstriktör etkiden dolayı kullanılır. Ergotoxindeki (Ergokornin,Ergoksristin, Ergokriptin karışımı alkaloidlerin) hidrojenlenmiş deriveleriolan Hyderjin, vazodilatatör, hipotansör ve bradikardizandır.3 mg dozda perilerik damar bozuklukğunda kullanılır.Ergotamin ve Ergotoxin, sempatolitik ve myotoniktir. (Oksitosik).Dolaşım sistemindeki anlatılan periferik etki ile damardaki vazokonstriktöretki vazomotor sinir kesilince yine görülür. Bu damar kasınadirekt etkidendir.Ergotamin ve ergotoxin devamlı alınınca gangren görülür. Bu devamlıdamar sıkışması neticesi, besleııememek ve endotelyumun90


zedelenmesinden olan hyalin trombustan olur. Ergotamin'in horoza2-3 mg zerki horoz ibiğine morartıcı etkir ve gangren olur. Köpekte20 mg. gangren yapmaz, insanda uzun kullanılma sonucu gangren görülür.Ergometrinin, damardaki vazokonstriktör etkisi hafiftir. Büyükdozları SSS de tremor, mydriaz ve taşikardi yapar. Gangren yapmasıhemen yoktur. Ergotamin ve bu seri alkaloidler az dozda sempatomimetiketkir. Damar düz lifleri üzerine ergo'nun direk etkisi ile olur.Ergot kuvvetli doz adrenalin'in hipertansiyon yapıcı etkisini ranverseeder. Bu 1905 de kedi arteri üzerinde gösterildi. Bu olay arter çeperindekialfa reseptörlerin ergo ile blokajından ileri gelir.Ergo ile alfa resptörün blokajı olunca verilen adrenalinle betareseptörler uyarılır bunun sonucunda tansiyon düşer. Adrenalinden farklıolarak Noradrenalin, ergonun kuvvetli dozuyla bile ranverse olmaz.Ergonun tekrarlanan dozları, trombos ve neticede gangren yapar.Ergometrin Alkaloid Grubu:Ergotoxin ve ergotaminin aksine Ergobasine (Ergometrin), sempatolitiketkiden mahrum fakat uterusa diğerlerinden çok etkilidir.Tartarat metliyi ergobasine (Methergine) gibi, ergobasin'in metillideriveleri de uterus üzerine çok aktiftir. Bunların toksisiteleri de Ergotaminenazaran 2-4 defa azdır. Ergometrin ve Methergine oxytociqueetkir. Bu nedenle obstetrik kanamalara karşı kullanılır.Ergotamin, adrenalini ranverse eder. Aynı zamanda adrenalinin,hiperglisemiant etkisini de ranverse eder. Ergometrin ise sempatolitiketkimez. Adrenalini ranverse etmez. Aksine sempatomimetik gibimydriaz yapıcıdır. İzole tavşan barsağmı gevşetici etkir. Kurbağa bacağınaparfüzyonla vazokontriksiyon yapar.Kronik zehirlenme: Total 10 mg. ergotaminden sonra, önce 1. Şekilzehirlenme el, ayak kaşınması, parastezi, gangren sonra 2. Şekil Ergotismuskonvülzivus, şiddetli ağrılı epilepsiye varan konvülsiyon, kontraksiyonavaran adele atrofisi, el, ayak morarması, karın alanında hissizliklebeliren zehirlenme görülür.Akut Zehirlenme: Kusma, diare, deride kaşınma, uterusta kanama,abort, kollaps konfüzyon mental ve durdurulamayan susuzluk yapar.Tedavi: Ergotismus yapan preparatlarm kesilmesidir. Damar arazınakarşı nitrit, papaverin hiderjin verilir.91


Preparat:1- Poudre Secale corııutum (Ergot de seigle) Çavdar mahmuzu.1-5 gr. kurutulmuş sclerottur.2- Ext. fluide de ergot de seigle: 50 gtt: 1-3 gr. verilir. Etkisi ergometrinyönünden beklenerek kullanılır.3- Ergotine de Bonjean: 1-4 gr. su ile yapılan bal kıvamlı ekstredir.4- Ethan sulfonate de Ergotoxine: 1-3 mg. renksiz, kokusuzkristaldir. Suda az erir.5- Tartrate d'ergotamine: 1 / 4 mg. Renksiz veya beyaz kristaldir.500 kısım suda erir.Tartarat d'ergotamin (Gynergene) denen 1 mg. lık drajeleri, 0.5mg. lık ampulleri mevcuttur. Damlası 15 gtt: 1 cc: 1 mg. ergotamin.6- Bellergal tabletlerinde:Bellafolin0.0001 grErgotamin 0.0003 gr. gr.Luminal 0.02 gr. bulunur.7- Ergometrin (Ergonovin): 0.001-0.002 gr. Renksiz kristaldir,suda az erir, hafif acıdır.8- Ergometrin maleate: 1/4-3/4 mg. beyaz, sarımsı tozdur. 36kısım suda erir. Ergometrin maleate injectable: Basergine, 1 ml: 0.25 mg.9- Metil ergometrin tartrat (Metergine): Ergometrinden 2 defadaha etkili, etkisi 2-8 saat sürer. 1 cc: 30 gtts: 1/4 mg. ergometrin bulunandamlası vardır. Metil ergometrin maleate 1 / 4-1 / 2 mg. ampul10- LSD 25 (Lysergamide, Lysergid): Kuvvetli halusinojendir.Psikodisleptikler arasında anlatılır. Serotonin antagonistidir. LSD alınınca,ani olarak gülme yapar. Ruhsal, psişik duruma etkir.Ergo Kullanılması: Pospartum boşalan uterus damarım sıkıştırıpkan durdurucu veya metroraji ve menorajide kan kesicidir.1- Migrende tedavi edici olarak kullanılır. Migren, bulantı, kusmave periodik baş ağrısı ile görülür. Bu belirti sempatolitik e+kid n değilarter pulsasyonun artmasından olur. Damarda kontraksiyon yapar.Ağrı giderici olarak ergotamin tabletlerinden (1 mg) 1-5 tane alınabilir.Haftada 10 tablet alınırsa, gangren olabilir. Migıende dihidroergotaminiyidir.92


2- Ergotamin, kaşıntılara iyi gelir ancak sebebi belli değildir.Karaciğer bozukluğu olan kişilerde kullanılamaz.Kontrendikasyon: Gebeliğin, son periyodu, koroner hastalığı, ikter,arteryosklerozdur.Peros 0.5 mg.Parenteral 0.2 mg dozda kullanılır.Ergo alkaloidinin hidrojenli türevi Hyderginde sempatolitik ve adrenolitiketki fazla, düz adele ve uterusa etki çok azdır.RAUWOLFÎA SERPENTİNAALKALOİDLERİ:Apocyanace familyasından ve Bernard Rauwolf tarafından incelenenbirçok alkoloidlere sahip bitkidir.Tarihçe: Bu bitki Hindistanda ilk önceleri, ajite, etrafına saldırandelilere sakinleştirici olarak, uykusuzluğa karşı uyku sağlayıcı olarakve dysanteri form ishallere karşı kullanılmıştır.Belirli etkileri: Rauwolfia serpantina bitkisinin köklerinden eldeedilen alkaloid, sedation, bradycardie, myosis ve hipotermik etkir.Rauwolfia bitkisinde bugün 3 grup alkaloid bulunduğu kabul edilmektedir.1- Grup alkoloidler: Sempatolitik etkili (Ajmalicin ve Ajmalinin)2- Grup alkoloidler: Sedatif etkili. (Reserpin ve Recinnamin)3- Grup alkoloidler: Non Spesitik ve etkileri henüz bilinmeyen:aj malin, Rauwomitin gibi alkaloidler.C H 3 0 0 C / V / 0Ajmalisin93


1- Grup alkoloidler'e Ajmalİcine, buna RAUBASÎNE=H YDRO-SARPANE adlarıda verilir. Ajmalİcine, az toksikdir. Hipotansöretkilidir. Kalpte atım hacmi ve atım sayısı artırır.ranverseeder.Etkileri: 1-Köpek ve kedide adrenalinin kalbe etkisini2- Kedide yüksek doz verilince noradrenalinin etkisini süprime eder.Fakat Adrenalin'in hyperglycemiant etkisine engel olmaz.Kullanılışı: Raynaud, Buerger hastalığı gibi damar daraltıcıhastalıklarda, koroner damar darlıklarında, vasodilatatör ve spazmgiderici olarak 3-6 mgr. dozda kullanılır.Reserpine(Serpasîl)2- Grup alkaloidler:Reserpine: Reserpine Rauwolfia bitkisi köklerinden elde edilir.Dokuda adrenerjik sinir uçlarındaki depolardan ııoradrenaline, 5HT(Serotonine) ve dopamine tüketir.Ayni zamanda sinirin ııoradrenaline uptake ini (Yakalamasını)da azaltır. Böylece sempatik etkisizlik ve bunu takiben sempatik etkininyokluğuyla endirek parasempatik etki yaratmış olur. Reserpine'intrankilizan etkisi beyinde kateşölamin tüketmesiyle izah edilir. Reserpin'innoradrenalin ve serotonin boşalması serotoninin (5HT) in inhibitörüolan paraklofenilalanin ile Noradrenalin inhibitörü metilparatirozinden sonra bu maddelerin yokluğundan reserpin'in boşaltıcı etkisiningörülmezliğiyle de ispatlanır. Reserpine, vazodilatatör etkilidir.Bundan dolayı burun damarlarında da genişleme yaptığında burunun94


şişmesi sonucu burun tıkanması ile boyun, yüz damarları genişlettiğindenboyun yüz kızarması yapar. Mide barsak çalışmasını hızlandırır.Barsak faaliyetinin artması sonucu diare görülür. Mide salgısını artırıcıetkisiyle mide, duodenumda ülserler meydana gelir.Santral Sinir Sisteminde ruhsal depresyon ile erkeklerde, sempatiklerinyarattığı ejekülasyon olayını giderir, Reserpin iştah açıcı etkidiğindenşişmanlatır.Yan Etkileri: Mental depresyon, suicıdal tendens (İntihara teşebbüs)yaratır. Bilhassa 0.3 mgr. dan fazla dozlarda bu görülür.Birikicidir. DOZ: 0.1-0.25 mg. dozda ve tek doz olarak kullanılır.Recinnamine: trimetoxycinnamique asidin metil reserpat esteridir.Fazla kullanılmaz.3- Grup alkaloidler aj malin ve Rauwomitin etkileri spesifik olmadığındankullanılmazlar. Reserpin'in yarı sentetik Deserpidin vesirosingopine adlı türevleri de mevcuttur. Günde Reserpidine 0.1-1.0mgr. sirosingopine 0.5-3 mg dozlarda tansiyon yüksekliğine karşı kullanılabilir.Etkileri: Santral olmaksızın periferik kateşolamin depolarını tüketmeksuretiyle olduğu kabul edilir.F 883= PROSYMPALSentetik Sempatolitikler:1930 yılında Fransada FOURNEAU ve arkadaşları tarafından veAlmanya, Japonyada da sentetik deriveler incelenmiştir. ProsympalF.883 önce kısa süreli hipertansiyon etkili sonra, devamlı hipotansör95


etkilidir. Sempatikleri inverse etmez. Süprime eder. Fakat adrenalinindamardaki etkisini, tavşan uterusundaki, kobay ileumundaki etkileriniranverse eder. Adrenalin ve chloroform'un kalpte fibrilasyon yapıcıetkilerini giderir.Doz: 50-200 mg. dozda ağız yoluyla veya cilt altı injektion şekliyleangine pectoriste tavsiye edilmiştir.1- Benzodioksanlar:Piperoxane (F.933)= Benodanine, bu madde adrenalin'i suprimeeder. Ranverse etmez. Bu da tansiyon düşürücü olarak ve bilhassapheochromocytome teşhisinde kullanılır. Yalnız Feokromositom'dazerkten 5 dakika sonra tansiyon 50 mm. Hg. düşer, ve yarım saat sonranormal seviyeye ulaşır. Esansiyel hipertansiyonda ise düşmez.2- Diphenyl deriveleri: Dacorene F. 1262F 1262 = DACORENEZayıf sempatolitiktir. Adrenalini inverse etmeden azaltır. Kalbekinidin gibi antifibrilan etkir, myokard'a depressan etkimez.Doz= (150-200) mgr. dozda, anjin pektoris, myocard infarktusundakullanılır.3- Chloro ethylamine Deriveleri: DlBENAMlNE, beyaz kristaltoz, suda erimez. Asid veya propylen glykolde erir. Hipotansör ve Antihistamininiktir.Glokomda myoz yaratarak göziçi basıncını düşürür.C16H18CıN. HCıDibenaminehydrochlorideDoz: 4-6 mg / Kg. dır. I.V. verilir. Ağız yoluyla 10-30 mg. dozdakullanılır.Dibenzyline: Dibenaminden daha fazla sempatolitiktir. Phenoxybenzaminekimya yapısındadır. Suda güç erir. 10 mg. lık kapsüllerden;96


C H 3ttV-0—CH 2-CH^oN-CH2-CH2-CICH2Phenoıy benzarnine (Dibenzylin)Doz: 20-200 mg. dozda kullandır.4- tmidazoline Deriveleri: Bunlar 2 tanedir.A- Tolazoline=Priscol (Benzyl ÎMİDAZOLlNE)B- Phentolamine (Regitine)HN—- 1Phentolamine(Regitine)Priscol=Tolazoline, hu madde sempatikomimetik madde olan PRİ-VİN=Naftazolin'e benzer yapıda, fakat etkisi privin'in zıttıdır, yanisempatikolitikdir. Priscol, suda erir, beyaz, kristal tozdur. Arter genişleticidir.Adrenalinin etkisini renverse eder. Bu etki alfa reseptörü blokeeder. Damar genişlemesinden dolayı Raynaud hastalığı ve donma neticesiolan damar daralmalarına karşı ve glaucom'da myotik etkisi içinkullanılır. Ayrıca, mide barsak üzerine atropinle giderilen kolinerjiketki gösterir. Mideye Histaminin yaptığı mide sekresyonu artırıcı etkisindenmide asit salgısını incelemek maksadıyla histamin yerine kullanılır.Doz: 25 mg. lık tabletleri cc % 1 lik anıp. leri vardır. Oral yolla25-75 mg, cilt altı. IM 10-20 mg. collyr % 0.5 dozda kullanılır. Phentolamine(Regitine), adrenalini ve nadiren noradrenalini ranverse eder.Bazan yan etki olarak burun tıkanması, tachycardie ve ortostatik hipotansiyonyapabilir.97


H3 C OOC*'. . OHYOHİMBİNEFeokromositom teşhisinde kullanılır. 15-30 dakika süren tansiyondüşmesi yaparsa feokromositom'dur. Doz: 16-120 mg. ağız yolundan,10-20 mg. cilt altından kullanılır.Phentolamine Metan sulfonate: (Regitine metansulfonat) 5-10mg. dozda damar genişletici olarak kullanılır.5- Corynanthine ve Yohimbine:Corynanthe yohimhe, bitkisi kabuklarından elde edilir. Yohimbineve corynanthine olarak bulunan bu 2 izomer de vazodilatatördür.Yohimbine: Sıcak memleketlerde görülen seksüel fonksiyon azalmasındakullanılmıştır. Etkisi sempatikleri inverse etmeden süprimeederek gözlenir. Bu suretle sempatiklerin bronş, barsak üzerindeki etkilerinive tavşan uterusundaki excitan etkilerini ranverse eder. Damargenişletici olarak daralmalara karşı ve galactogene olarak kullanılabilir.Afrodizyak etkisi, jenital organlara kan hücumuyla meydana gelir.Preparat: Chlorhydrate de yohimbine, acı, toz suda erir.DOZ: 0.C2-0.06 gr. dır Fakat 0.005 mg. lık. tabi. lerden birkaçtane yeter dozdur. Corynanthinede yohimbin'in izomeri olarak onunetkidiği alanlarda ve aynı dozda kullanılır.Acetylcorynanthine Corynanthinden daha fazla sempatolitiklir.6- Hidralazin veya Hydrazino phtalazine (Apressoline) ile DİHY-DRALAZİNE (NEPRESSOL) bunlar sempatolitikdir. Fakat ranver-98


se etmezler. Apressoline, santral hipotansördür. Hipotansiyon yanındataşikardi yapar. Ayrıca baş ağrısı, bulantı kusma gibi yan etkiler deyapabilir. Bu etkiler beta mimetik etkiler olarak kabul edilir. Direk düzkas gevşeticidir. Arteryel gevşetir. Bu etki hafif beta reseptör stimulasyonundandır.Yazodilatör etkisini propranolol kısmen kaldırır. Hipotansöretkiyle böbreğe az kan gitmesi beklenirken, böbrek damarlarındada genişleme yaparak diüreze yardım eder. Bundan dolayı glomerülonefritikhipertansiyona ve diğer böbrek yetersizliği sonucu meydanagelen hipertansiyona karşı tercihen kullanılır.HCLDoz: 4 defa 25 mg. dır, doz artarsa yukarda yazılı yan etkilere veayrıca myokard iskemisine, lupus eritamatosus'a ve Artritlere sebepolabilir. İlaç kesilirse bu belirtiler kaybolur. Dihydralazin (Nepressol)da Apressolin'in etkisindedir. Aynı dozlarda kullanılır.T- Diazoksid: Tiazid grubu diüretik kimya yapısındadır. Hipotansiyonyapar. Refleks yolla taşikardi ve kalp atım hacmini yükseltir.Diazoksid, Na reabsorbe eder, antidiuretik etkir. Bunların retansiyonuise hipertansiyon yapabilir. Ayrıca tiazid'lerin diüretik etkisiniantagonize eder. Fosfodiesteraz enzimini inhibe ederek ve insulin azaltarakhiperglisemi yapabilir. Gerektiğinde kullanılır. Hipoglisemi deIV, olarak 150-300 mg. dozda uygulanabilir.8- Sodyum NitroprussiatNH-NH2APRESOLIN (Hidralazin HCI)Arteryol düz kaslarına genişletici etkir. 50 mg. dozda % 5 lik 1litre serum glucosede eritüerek tansiyon krizlerine karşı dakikada 5-10damla olarak uygulanır. Uzun süre kullanılamaz, bulantı kusma yapar.9- Sempatolitik etkili, metylxanthinler (cateine, teobromine, thfophylline)de bulunur.10- Papaverine ve seks hormonları: Burada damar genişleticidir.11- Veratrum alkaloidleri Veratridine ve protoveratrine A ve Bolarak, veratrum viride ve veıatıum


indaki alkaloidlerdir. Refleks yolla hipotansör etkilidir. İnsanda 1-2mg. Hipotansiyon ve bradikardi yapaı. Kusmada görülebilir. Etki, kalpve aorttan kalkan BEZOLD-» Jarisch eftect denen reflexle hasıl olur.Hipotansiyon efedrinle giderilir, bulantı kusma da Atıopinle giderildiğindenreflekste vagusun rolü ve Acetylcholin'in etkisi düşünülür.DOZ: Günde 4 defa 2-4 mg. dır.12- Kateşolamin bağlanmasına veya açığa çıkmasına etkiyenantihipertansıfler. Metil Dopa (Alıa-metil DOPA), etkisi münakaşalıdır.Dopa dekarboksilaz enzimini inhibe ederek Dopa'dan sonrakimeydana gelecek, DOPAMİN, Noradrenalin ve adrenalin teşekkülünüyani kateşolamin sentezini bloke ederek sempatolitik etkidiği kabul edilir.Bu düşünceye itirazlar vardır. Fakat Alfa dopanın beyin Noradrenalinve 5 HT (Serotonin) konsantrasyonu düşürdüğü de bir hakikattir.DOZ: Günde 3 defa 0.5-1 gr. dır.13- Guanetidine (İsmeline), Kateşolamin veziküllerine noradrenalinbağlanmasını azalttığı kabul edilir. 10 mg. ve yükseltilerek 200-300 mg dozda verilebilir.^NH— CHj-CHJ-NH-CJGuaftethidine(İsmelin)14- Bethanidine, guanetidin gibi etkir, fakat böbrekten çabukatıldığından etkisi daha kısadır. 6-8 saat arayla alınır.15- Debrisoquine sülfat (Declinax) guanetidin ve bethanidin'ebenzer etkilidir. Ağızdan alman debrisokinc noradrenalin tüketimi yapmadanadrenerjik nöronda blokaj yaptırır. I.V. debrizokin, tansiyonyükseltir. Bu olay sinir uçlarından noradrenalin çıkartarak olduğu kabuledilir.16- Quanoxan: Guanetidin gibi etkilidir.17- Bretylium Tosylate (Darenthine) sinirlerden kateşöl salgılanmasınıbloke eder, azaltır, kateşöl mühtevasını tüketmez. Yan etkileriçoktur. Yüksek dozu hipertansör, daha yüksek dozu kürarizandır,0.20 gr.'ı hipertansördür, günde 3 defa verilebilir. Bazı hallerdedyspne, diare, kas yetersizliği yapabilir.100


H 2 NHC=NCH 3RİHCH,DBETHANİD'INE/—\OjN—^ y-CHCH 2 NHCH(CH 3 ) 2JNPEA (NÎFENALOL)H3OCH2CH2Hf\=JN yOCH2ÇHCH2NHCH(CH3)2OHMetoprololCH-\hnhch 2 ch(oh)ch 2 -o-/' \-ch 2 -cnh 2CH- / \ = / OATENOLOLkJONH-C -NH2OEBRİSOGLUİNE (DECLİNAX )ClMUNHClonidine (Cr.Upres)101


18- Klonidin: îmidazolin derivesidir. Alfa adrenerjik reseptörleribloke eder. Largactil gibi sedasyon sağlar. Vagusa etkiyerek bradikardiyapar. Yan etki, sedasyon ve tükrük salgı azalmasıdır. Uzun süre kullanılırsatachyphlaxie basıl olur. DOZ: 75 gama 1-1,5 mg. dır.19- Hydergine, Ergot alkaloidlerinden ergotoxin grubundaki,ergokristin ve ergokriptin'in hidrojenli derivesidir. 3 mg. dozu hipotansiyonve bradikardi yapar. Hipotansiyon alfa reseptörleri bloke etmesindenileri gelir.20- Alfa adrenerjik reseptör blokerleri: Yukarda yazılan phenoxybenzamin(Dibenzyline) ve diğerleri vardır. Bunlar aıasmda phentolaminHCI (Regitin) hem 50 mg dozla tedavi için hem de 5 mg I m, I vdozla feokromositom teşhisi için kullanılır.21- Beta reseptör blokerleri: (Propranolol) Beta reseptörüne negatifinotrop etkiyle kalp debisini azaltıp yüksek tansiyonu azaltabilir, fakatbunun yanında alfa reseptör etkisiyle tansiyon artması da yapabilir.Etkisi bugün münakaşalı olan bu durumda propranolol hipertansiyondakullanılmaktadır. Ancak başka yan etkileri de beklenir. Beta blokerler(Propranolol) yalnız taşikardide ve bunun yaptığı sistolik hipertansiyonve taşikardiyi normokardiye değiştirerek hipotansif etkirler.y H /CH 30CH,-C — CH N-CH^ ı 4 \OHCH3Propranalol(INOERAL)22- Dibenzazepin derivelerinden Azepetin fosfat: 25 mg. Iık tabletleriyleve 2 mg. Iık sublingual tabletleriyle hipotansif etkili olarakda kullanılabilir.102Azapetine (ilidar)


Adrenerjik bloke ediciler ve Hipotansörler şu tarzda şematize edilebilirler:b) Ganglioplejikler: Tetraetilamonyum, Hexathonium, Pentametbonium,b) Direkt santral etkililer: Apresolin, Rauwolfin serpentina alkoloidleri1- Vazodilatatörler: Nitritler2- Sempatikolitikler:a) Periferik etkili: Benzodioxan, dibenamine, Regitinec) Hem santral, hem periferik etkili: Hydergin.3- Santral etkililer: a) Reflex yolla etkiyen: Veratrum alkaloidleri.23- Monoamin oxydase İnlıibitörleri: Bunlar reserpinden veya diğerbenzer etkililerden sonra meydana gelen depresyonu giderici olarakkullanılırken yan etki olarak gösterdikleri ve etki mekanizması karışıkolan hipotansiyon dan dolayı bazı durumlarda Hipotansif olarak kullanılırlar.Bunlardan Pargilin HCI, orta derece hipertansiyonda günde3-4 defa 25 mg, 50 mg. verilebilir.24- Ganglion blokerleri: Sempatik ganglionları bloke ederek, tansiyondüşürebildiği gibi parasempatik ganglionları da bloke etmelerineticesi, birçok yan etkiler ortaya çıkarılırlar, bu yan etkiler arasında:Konstipasyon, ortostatik hipertansiyon, miksiyon güçlüğü (İdrarbirikmesi), görme kusurlaıı ve bilhassa erkekte empotens önemlidir.Ganglion blokerleri diğer ilaçlardan istifade edilmeyen tansiyonyüksekliğine karşı veya hipertansiyon krizinde kullanılabilir. ANSOL-YSEN (Pentolinium tartrate) günde 40-400 mg. dozda ağız yoluyla,kas içi 10-50 mg. dozlarda IV olarak 10-50 mg. çok yavaş olarak verilebilir.ARFONAD (Methi-o-plegium) 0.1-0.2 mg/Kg. dozda Intravenöz.Mecamilamin (tnversin) yalnız ağız yoluyla günde 2.5-30 mg. dozdakullanılır. Hipotansörleri şu tarzda sıralayabiliriz:1- Alfa adrenerijik blokaj yapıcılar: Efektör organdaki etkiyibloke ederler. Dolayısıyla Adrenalin ve Noradrenalinin vasokontoriktöretkisini bloke ederler. Phentolamin (regitin) ve Pheııoxybenzamin(Dibenzilin) gibi103


oIIHCCHÇH — HCX 7CH2ACH- •CH'CH-2CH-?—H 2 C S0 2 —CH 2 -C—C —CHCH:CO- CH-Trimetaphan d - Camphor Sulfonate2- Beta adrenerjik blokaj yapıcdar:3- Ganglion Blokadları: Laboratuvarda deneysel olarak posturalhipotansiyon yapıcı olarak kullanılırlar.4- Guanethidin (tsmelhı): Sempatik sinir uçlarından noradrenalinliberasyonunu önler5- Metyldopa (Aldomet): Bu da Guanethidin gibi hipotansör olarakkullanılır. Reserpin gibi etkir. Uzun süre kullanılırsa taşiflaksi yapar.Bu zaman ilaç değiştirilmelidir. Metil dopanın etkisi tartışmalıdır.Alfa metildopa beyin noradrenalin ve serotonin seviyesini düşürür.Doz: Günde 3 defa 0.5-1 gr. dır.Yan etkisi: Sedasyon, ortostatik hipotansiyon, ejakülasyon bozukluğu.6- Reserpin ve benzerleri: Orta derecede hipotansördür. Dopa ileorganda noradrenalin tüketimini sağlar veya dopanın yakalanmasınıbloke eder.7- Bazı MAO inhibitörüde hipotansördür. Yalnız pargylin (Eutonyl)hipotansördür. Diğerleri S.S.S. stimülanıdır.104


8- Veratrum alkaloidleri: Bunlar vagal etkiyi arttırarak etkir. Nadirkullanılır.Sempatik sistem inbibitörleri, kısaca;1- Alfa ve beta adrenolitikler (alfa, beta reseptör blokerler)2- Guanethidin ve diğerleri gibi Noradrenerjik sinir uçlarında blokajyapıcıdırlar (Periferik antisempatikler)3- Santral etkili antisempatikler (metildopa, clonidin)1- Alfa blokerleri, a) Phenoxybenzamine (Dıbenzyline) Non Kompetitifblokad'dır. İrreversibl etkilidir. Reseptör ve antagonist'in bağlanmasıkovalan bağlanmadır.etkilidir.b) Ergotamin, alfa blokajı yaparak etkir, etki reversibl'dir.c) Phentolamine (Regitine), Kompetitif inhibisyon yapar. Kısa süred) Tolazoline (Priscol), Regitin gibi etkilidir. Santral hipotansıf etkilidir.Ayrıca Clonidin'in hipotansör etkisine antagonist etkilidir.e) Yohimbin, afrodizyakdır.Beta Blokerler: Vazodilatasyon, bronkodilatasyon, kalp stimulasyonunuönlerler. Aynı zamanda Adrenalin ve izoprenalinle artırılmışolan fakat Noradrenalinle de kısmen artırılmış olan kan şeker seviyesini(Hiperglisemi) yi de önlerler.Fenil etil amin Deriveleridir. Adenil siklazı bloke ederek kompetitifantagonist etkirler. Non Spesifik Etkileri arasında şu üç özellik gösterilir:1- Kinidin gibi antifibrilan etkir.2- Zayıf antihistaminikdir.3- Lokal anestezik etkilidir.Beta blokör maddeler: Bunlar arasında DCI dikloroizoproterenol,izoproteronol analoğu olarak bulunmuştur. Netbalid, pronethalol,bunun preparatlarıdır. DCI uzun süre kullanılınca timus sarkomu yaparbu nedenle aşağıdaki yeni maddelerin sentezi yapılmıştır. Bunlararasında:1) Propranolol (İNDERAL): beta (I) ve beta (2) blokörüdür.a) Lokalanestezik.b) Kinidin etkili.105


c) Anksiyete azaltıcıdır. Depressif etkilidir. Parkiıısonda tremoruönler.d) Bronkokonstriktördür.e) Adrenalin hiperglisemisini azaltır.DOZ: Günde 3 defa 10-50 mg. dır.Kinetik: Oral yolla alınır. Serumdaki konsantrasyonukaraciğerinsağlıklı veya sağlıksız olmasıyla değişir. Böbrekten çabuk atılır.(4 saatte glukuronik asidle bağlı olarak vücudu terkeder).Yan etki: Bulantı, kusma, yorgunluk, mental gerginlik, hallusinasyon,parestezi, sindirim bozuklukları, allerji.2- Praktolol (ERALDİN):İnderalden farklıdır. Lokal anestezik değildir. Fakat kinidin etkiside yoktur.Doz: 50-200 mg. 3-4 defa tekrarlanabilir.3- Oksprenolol (Trasicor):Kinidin etkisi zayıftır. Dozu: 3-4 defa 20-30 mg. dır.4- Alprenolol (APTİN) (Gubernal).CH2CH=CH2OH^-OCH 2 ÇHCH 2 NHCH(CH 3 ) 2oCHjSC^NHAPTİN (ALPRENOLOL)S0TAL0LICHCHjNHCHCCHJJJ,Inderal'e eşit etkilidir. Doz: 3-4 defa 25-50 mg. dır.5- Pindolol (Visken):Lokal anestezik etkilidir. Doz: 3-4 defa 2-10 mg. dır.106


CH3\ CHNHCH2CH(0H)CH 20 NHCCK3CH3PRACTOIOL(Eraldine)O•CH2\N-CH2CH2CIch2 /DI BE NAMINEHOCH2CHCH2NHCH(CH3)2OHVISKEN (PINDOLOL)Ayrıca Soptalol. Porcinol, Inpea, Metoprolol, (Loprcsor), Atenolol.(Tenormin) da vardır.Beta Bloker Kullanılma Yerleri:1) Angina pektoris nöbetlerini önleyicidir.2) Kinidin tarzında etkilerinden dolayı antiaritmikdir.3) Hipertansiyonda kalbi yavaşlatarak etkili olabilir, fakat kesinbir etki göstermez.4) Feokromositom teşhisinde kullanılır.5) Tirotoxicos'da tremor azaltır.Aşırı Dozdan Olan Yan Etkiler:Sinusal A.Y. blok yapar.Hipoglisemi yapar (İnsulin ve OAD alanlarda daha önemli)Astım bronşial de daha belirgin bronkokonstriksiyon yapar.Sersemlik, yorgunluk yapar.Tansiyon yükselterek feokromositomda zararlı olur.107


Kontrendikasyonları: Kalp yetersizliği, astım broıışial, A.Y bloku,MAOI alınırken hipotansiyon yapar.Sempatolitiklerin Farmakolojisi:1) Surrenalektomize kedide, N.Splanknikus Exitasyonundan olanhipertansiyonu gidermek suretiyle2) Membran niktitansda incelenir.3) İzole sıçan vezikül seminalinde incelenir.4) İzole tavşan uterusunda incelenir.5) İzole tavşan aortu üzerindeki etkileri incelenir.Kateşolamin bağlanma veya açığa çıkmasına (Naradrenalin depolanmasınaveya liberasyonuna) etkiyen antihipertansiflerin özellikleri:Böyle etkiyen antihipertansifler arasında Reserpin ve guanethidinvardır. Bunların alınmasında ya Noradrenalin çıkışı menedilir veyaNoradrenalin sentezi bozulur veya guanethidindeki gibi her iki mekanizmaylada etki görülür.II—1) Guanethidin (İSMELİNE) periferik kateşöl tüketicidir. Başlangıçtanoradrenalin libere ettiğinden sempatomimetik etki gösterir.Bu nedenle IV. verilmez.Guanethidin göz üzerinde önce midriazis sonra miozis yapar. Günde10-20 mg verilir yarılanma 4-7 giijj.de olur.Yan Etkisi: Nasal konjestion, kas güçsüzlüğü ve nadiren mentaldepresyondur. Daha sık ortostatik hipotansiyon, diare ve erkeklerdeejekiilasyonda inhibisyon yapar. Guanethidine SSS'ne geçmediğindensantral etkimez lokal anestezik etkisi de ihmal edilecek kadar azdır.Kinetiği: Ağız yolundan ve tahammül görülürse artırılarak alınabilir.Barsaklardan % 50 absorbe olur. Böbrekten yavaş atılır. Bu nedenleetkisi 24 saat kadar görülebilir bu orta derecede etki sayılır.II-2) Reserpine (Serpasil): Bauwolfia bitkisinin alkaloididir. Adrenalin,Noradrenalin ve 5HT'i dokudan açığa çıkarır, reserpin kateşölaminleridepo edildiği yerden tüketerek ve sinir uçlarında yapılacakkateşölaminleıi etkisiz kılarak etkir. Ayrıca granüllerden kateşölaminleriniletilmesine engel olur. MAO la inhibe olan kateşolaminleri ve 5HT'iboşaltır.108


arasındaII—3) Diğer Maddeler: Buıılar ismelin ve benzeri etkilidirler. Bunlara) Betanidin (Esbatal) 2-12 saat kadar (kısa süreli) etkilidir.b) Debrisoqine (Declinax) 12-14 saat (orta) süreli ve Çabuk etkilidir.Bunlar Noradrenalin tüketerek etkime z. MAO lerindeki gibi bazıpeynirler yenirse intolerans gösterir.c) Bretylium Tosylat (Darenthin) Noradrenalin stokajı üzerine etkimezve sindirim yolundan muntazam resorbe olmaz.III- Santral Etkililer:III—1) Methyldopa (Aldomet), beyindeki santral reseptörlere etkir.Sempatik sistem aktivitesini azaltır ve arter basıncını düşürür.Kinetik: Barsakta % 50 absorbe olur, böbrekten değişmemiş olarakatılır.Yan etki : Santral etkiler (Sedasyon, depresyon ve ekstra piramidalbelirtiler)Diğar Yan Etkiler: Mide barsak bozukluğu, ortostatik hipotansiyon,Coombs testin'in % 20 pozitifliğini (Hemolitik anemiyi) ortayaçıkarır. Karaciğer yetersizliği yapar.III—2) Clonidine (Catepres)Methyldopa gibi santral alfa reseptörlere sonra periferik alfa reseptörlereetkir. Parenteral kullanılması tehlikelidir. Ağız yolundanverilir.Yan Etki: Sedasyon, ağız kuruluğu, allerji'den daha önemlisi uzunkullanıldıktan sonra kesilirse hipertansiyon krizi gösterir.Diğer Antihıpertansörler:1- Vazodilatatörler: Damar düz kaslarında periferik resistansıazaltarak etkirlera) Dihydralazine (NEPRESOL) damar düz kaslarını paralize eder.Refleks yolla taşikardi yapar ve bu nedenle bazen zararlı olur. Ortostatikhipotansiyon yapmaz.Kinetik: Ağız yolundan alındığında mide barsaktan absorbe olur.Karaciğerde N-asetilasyon veya hidroksilasyon'la yıkılır.109


Yan Etki: Damar genişlemesinden dolayı baş ağrısı lupus eritamatosusveya Romatoid Belirtiler.b) Diazoxide (Hyperstat): Diüretik etkiden mahrum thiazid derivesidir.Damar resistansını azaltarak etkir. Damar içi IY verildiğindebirden tansiyon düşmesi yapar ve zararlı olabilir.HYPERSTAT(OiazeKİde)Yan Etki: Hiperglisemi (nedeni meçhul) ve hipertrikozEndikasyon: Hipoglisemide kullanılır. 'C5Fe NgNa^ONiprıde (SodyumNitroferricyanid)c) Sodyum Nitroprussiat (Nipride) Nitrat ve Nitrit derivelerinindirekt damar düz kasmdaki rezistans azaltması tarzında etkilidir. Perfüzyonşeklinde kullanılır. Tansiyon kontrol edilerek verilir. Kısa süreuygulanır. Süratle Thiocyanate teşekkülüyle solunumun durması vetansiyonun tekrar yükselmesi tehlikeleri vardır.2- Thiazid grubu diüretikler (chlorthiazid-DİURİL-ve hydrochlorthiazid(Hidrodiuril)3- Beta blokerler (Ayrı bahiste açıklandı)4- Ganglioplejikler.GANGLİOPLEJİKLER (GANGLİON BLOKADLARI)Bunlar yalnız ganglionlardaki, snapslardaki etkiyi giderir ve buradakiasetil kolinin etkisini önlerler. Post ganglioner lif ucundaki asetilkolineveya sempatik sinir ucundaki adrenaline etkimezler snapslaraetkisinden dolayı snaptolitik adını da alırlar.110


Ach (Nikotinik)—--|-HexamethoniumPostganglionerUfj (Stmpatolıtikler)Ad(Sempatik;»Norad(Para«cmpat6titiWler)Parasempatik (Ach)-SempatolitikAch(Dcpaminerjk)


PERGANGLIONER(Ganliyon öncesi) SinirlifiAch—-ıAHexametoniumNikotinikAch-Muskarinik•2Achi CiSempatolitikjDopaminerjik3Ganglioplejik vermeden preganglioner lifin elektrikle eksitasyonuile dışardan zerk suretiyle vücuda verilen adrenalinin etkisi aynıdır. Heriki şekilde de membran niktitans kastırılır. Ganglioplejikten sonra iseyalnız adrenalin zerki ile kastırılır. Parasempatikler anabolik, sempatiklerise katobolik etkilidir. Kolinerjik sistem, çizilen deride, bozulan organda tahribatı düzeltmek için tansiyonu düşürerek, salgı artırarak,kalbi yavaşlatarak vücudu sakinleştirir. Adrenerjik sistem ise buna hiperpnö,taşikardi, hipertermi ile cevap verir. Ganglionlarda da kolinerjikve adrenerjik sistemin faaliyetleri asetil kolin aracılığıyla olur. Ganglionlardakiacetylcholin'e ve bunun etkilerine engel olan maddelereganglion blokadı, ganglion blokörü veya ganglioplejik maddeler denir.Ganglioplejikleri 2 ye ayırmak mümkündür:1—• Asetilkolinonıimetikler:NikotinLobelinHordeninTMAEtki doza göre, önce parasempatik sonra sempatik olarak ve bifazikdenen şekilde ve önce eksitasyon sonra depresyon olarak 2 tiptegörülür.Parasempatik etkide, köpek arter basıncında önce hipotansiyon(muskarinik etki) sonra hipertansiyon (nikotinik etki) gözlenir.112


Muskarinik Etki: Hipotansiyon, bradikardi, barsakartması şeklindeki etkilerdir.sekresyonu2- Asetilkolinokompetitifler:SparteinTEAMetonyum (Pentametonyum, Hekzametonyun, Azometonyuro)Ganglioplejikler sempatolitik olarak düşünülür, ganglioplejiklersinirden akımı durdururlar. Sürrenal medullası preganlioner lifi de diğerpreganglioner lifler gibi asetil kolinle uyarılır. Ganglioplejikler farmakodinamikparasempatektomi ve sempatektomi yaparlar. Bu gangliondakiiletimi yapan asetil kolinin depolarizasyonuna mani olarak veyadevamlı depolarizasyon yaparak meydana gelir. Ganglioplejikler düzkas ve glandların fonksiyonları ile sinir lifinin etkisini giderirler.Ganglioplejik Etkinin tncelcnmesi:—Post ganglioner sempatikLif1- Ganglioplejik madde preganglioner lifin eksitasyon etkilerinikaldırmalıdır.2- Sempatik preganglionların eksitasyonu kedide membran niktitansıkasar, Ganglioplejik verilmeden önce preganglioner lifin eksitas-113


yonu ile ganglioplejikten sonraki membran niktitans kasılması mukayeseedilir. Ganglioplejik verildikten sonra yine adrenalin zerki kastırıcıetkir. Blokaj sonucu ganglionun eksitasyonu durdurulmuş iken injekteedilen adrenalinin direkt membran niktitansı kasmasına tekrar verilenTEA etkimez.3- Asetilkolinin muskarinik etkisi atropinle giderildikten sonra,nikotinik etkisinin çıkması ganglion blokajı neticesidir.4- Kalbi hızlandıran veya yavaşlatan sinirlerden birinin etkisininkaldırılmasıyla diğerinin etki kazanması ganglion blokajından ilerigelir.5- Her iki vagus kesilip suni solunumla yaşatılan köpeğe IV nikotinzerk edilince Hipertansiyon görülür. Ganglioplejikler bu etkiyi azaltır.Nikotin injekte edilecek yerde asetilkolin verilerek de nikotinik etkigörülebilir.Sempatik gangliyonlarm incelenmesi: Kedi ganglion servikali preganglionerlifinin elektrikle eksitasyonu sonucu membran niktitansınkasıldığı görülür. Ganglioplejik herhangi bir maddenin etkisinden sonrayalnız adrenalin injeksiyonu kastırıcı etkisini muhafaza eder. Parasempatik,Vagus'un periferik ucu eksite edilince veya asetilkolin verilincebradikardi ve hipotansiyon olur. Yani muskarinik etkir. Ganglioplejiktensonra yalnız muskarinik etki bakidir. Nikotinin atropinlenmiş hayvandasürrenal medullasından adrenalin çıkaran etkisi de ganglioplejiklekaldırılır. Bundan dolayı ganglioplejiklere bazen Antinikotiniklerde denir. Ganglioplejikler:1- Hipertansiyona karşı tedavi edici2- Cerrahi müdahalede belli ve (kontrollü) bir hipotansiyon yapmakiçin kullanılır. Ganglionlarda blokaj yapan maddelerin bazılarıdirek blokaj yapar bazıları da önce stimulasyon sonra blokaj yani bifaziketki yaparlar.BÎFAZİK (ÖNCE GANGLlONDA STİMULASYON, SONRA GANG-LİOPLEJİK) ETKİ GÖSTEREN MADDELER:1- Nikotin:Nikotin, tütünün ekstresi, tütünün alkaloididir, mukozadan emilir.Suda erir. Köpek konjonktivası ve dil mukozasına % 1 lik 2 damlanikotin damlatılsa köpeğin çabuk öldüğü gözlenir.114


Kompleks etkileri: Nikotin bulbustaki vazomotor ve solunum merkeziüzerine etkir. Ayrıca bronşlara ve sürrenal medüllası üzerinde deetkileri görülür. Bu etkiler önce parasempatik sonra sempatik etkilerolarak 2 li etkilerdir. Yani önce uyarı sonra felç olma şeklinde etkilergözlenir. Uyutulan köpekte 0.5 mg / Kg. nikotin IV verilince:1- Önce hipotansiyon ve bradikardi sonra normal hale geliş olur,bunu müteakip;2- Hipertansiyon ve taşikardi sonra tekrar normal hale geliş veyadaha belirgin hipertansiyon izlenir.3- Hipertansiyonun, sürrenalektomi veya yohimbin ile teıs çevrilebilmesinden,nikotinin sürrenal medüllası üzerinden etkidiği anlaşılır.4- Karotis sinüsündeki kemoreseptöre etkiyerek şiddetli polipnö vesonra apnö tarzında solunuma etkir. Bu önce uyarıcı sonra paralizan etkilerbarsak hareketleri ile salgılar ve kaslar üzerinde de görülür. Kaslardakive bilhassa interkostal ve diyafragm kasların paralizisiyle,yüksek dozda (respiratuvar paralizi) olur ve ölüme varabilir.Nikotin, Nicotiana Tabacco bitkisinin alkaloididir. Ufak dozda eksitan,büyük dozda paralizandır Haricen antiseptik, dahilen en şiddetlizehirdir. Etkisi, a) gangliona b) santral sinir sistemine c) istemli çizgili(kırmızı) kaslar üzerinedir.0.02 mg-1 mg / Kg Nikotin verilen köpeklerde kalp yavaşlar (Bradikardi).Damarlar genişler (Tansiyon düşer) Az sonra taşikardi ve birmüddet devam eden hipertansiyon, solunumun artması, barsak peristaltizmininartması ve gözde midriaz görülür. Burada nikotin'in parasempatikganglionlara stimulan etkiyerek asetil kolin yanında adrenanalindeşarjıda yaparak hipertansiyon ve diğer olaylara neden olduğuanlaşılmaktadır. Paralizan dozu 10-30 mg / Kg dır. Nikotin ganglionlarıbloke eder: Blokajdan sonra ilk etkinin zıddı etki görülür. 0.02-1mg dozu insanlarda damara, düz kaslara ve kalbe etki etmez. Paralizanetkide, paralizasyon vücutta aşağıdan yukarıya yükselir. Önce diyaframfelci sonra interkostal kasların felci bunun sonucu solunum felci ilehayat durur.Nikotin tedavide kullanılmaz. Ancak sinek öldüıücü olarak kullanılır.Ganglioplejikler, gangliondan gangliona iletiyi yapan asetil kolinebenzer formülde ve ekserisi asetilkolin gibi quaterner amonyum radikalli115


ve reseptöre asetilkolinden daha önce yapışarak etkiyen maddelerdir.Ya asetilkolinomimetik veya asetilkolino kompetitif etkirler Asetilkolindenönce oturunca asetilkolinin depolarizan etkisini önler ve etkisizbırakır.Nikotin bir otonom ganglion üzerine % 1 solüsyon olarak konursaganglion felç oluı. Burada da yine önce uyarı sonra felç etme olarak ikilietki, bulbustaki vagus, kusma, vazomotor merkezlerinde de görülür.Nikotin zehirlenmesinde kusma ve hipersalivasyon olur. Solunum,sinüs karotikus'tan kalkan refleksle hızlanır. Nikotinle çizgili kaslar kasılır.Nikotinle görülen konvülziyon sonra felç şekline dönüşür. Nikotinadiüretik hormon ifrazını arttırır. Bu nedenle Diabet insipidus'ta kullanılır.II- Lobelin: Nikotin gibi etkir. Lobelia inflata alkaloidlerindendir.Vagus'un uçlarını felç eder Bu nedenle astımda iyi gelir. Lobelin deotonom ganglion üzerine nikotin gibi etkir. Dolaşıma önce hipotansiyon,bradikardi, sonra hipertansiyon yaptırır. Önemli etkisi solunum üzerinedirve küçük dozda solunumu uyarır. Bu etki santral olmayıp glomusKarotikum üzerine olan etkidendir. Hering siniri kesilince etki kalkar.Lobelin Preparatı:Teinture de lobeline:Lobelin HCI: 0.01-0.03 gr Tedavide 0.001-0.002 gr kullanılır.Herba lobeliae: 0.1-0.3 grTedavide kullanılması: Solunum yetersizliğinde asfıksiya neonatarum'da0.001-0.002 gr ayrıca karbon monoksid zehirlenmesinde kullanılır.III- Coniine: (Baldıran otu, Conium maculatum)Alfa propil piperidindir. Etkileri nikotin etkisini hatırlatır. Solunumfelcinin artması yanında zeka ve beyin fonksiyonlarının berrakdurması, Socrat'ın ölümü esnasında konuşmalarından insandaki etkilerikendi ifadesiyle anlaşılmıştır. Sindirim sisteminden kolay rezorbeolur. Duyu ve motor sinirlerini felç eder. Önce uyuşma sonra ayaktanyukarıya yükselen felç, bulantı, kusma baş dönmesi, diyaframfelci ve eksitus'la sonuçlanır. Pomad olarak ağrılara karşı lokal olarakkullanılır. Socrat o zamanki tanrı inançları dışında bilgiler vermesindendolayı gençlerin ahlâkını bozuyor diye baldıran içerek ölmeye mah-116


kûm edilir. Öğrencileri kaçmasını önerdikleri halde kaçmaz. Zevk, çalışmaktadeğil öğrenmekte sözüyle de tanınır.Koniin (Cicutine')dir. Cicutine Br 20-50 mg dozda analjezik antispazmodikolarak astım ve yüz tiklerinde kullanılır. Cilt altı olarakuygulanır.Asetilkolinokompetitifler:Bu grubda spartein ile yapısında kuaterner amonyum grubu taşıyanve sinapslarda kolinerjik reseptöre asetilkolinden önce etki gösterendoğal ve sentetik maddeler vardır.Spar teine Sulfate (Tocosamine)Spartein: (Katır tırnağı). Sparteinum scopariumdan elde edilen piridintürevi bir alkaloiddir. Kodekste Spartein'in sülfat tuzu vardır.Spartein kalbe depressif etkir. Oluşturduğu bradikardi atropine mukavimdir.Spartein, kafein'in santral konvülziyonunu önler. Conium maculatumgibi spartein de sinir sistemine karışık etkir. Motor sinir uçlarınıve sempatik ganglionları felç eder. Konium'dan daha az tol siktir.Fransada taşikardilere karşı kullanılır. Hipotansif ve kalbe depressifetkisinden dolayı itibardan düşmüş iken son farmakolojik, klinikçalışmalarla yeniden kullanılır hale getirilmiştir.Kalp damar sistemine etkisi: Ekstra kardiak ganglioplejik etkisi3 safhada görülür:1- Birden bire felç eden ganglioplejik nikotinik etkisi2- Myokarda direkt etki ile kontraksiyon gücünün azalması ve neticedetonüs arttırıcı etkisi3- Keith-Flack ve Sinüs ukdesinde depression yaparak kondüktibiliteve neticede eksitabilite azaltıcı etkisi117


Sinir sistemine etkisi: înhibisyon yapar. Sino karditidien refleksidepresse eder. Yeterli dozda ise bloke eder. Kanal raşidiene verilince lokalanestezikler gibi sparteinik anestezi yapar. Yüksek dozda solunummerkezini felç eder.Uterus üzerine etkisi: Tonus arttırıcı, ritmik uterus hareketlerininamplitüdünü arttırıcı etkir.Diüretik etkisi: Drog halinde verilince diüretik etkisi de görülmüştür.Kullanılışı: Spartein gangliplejik etkisinden dolayı kullanılmaz. Ancakkalbe inhibe edici etkisinden digital kürleri arasında aritmileri, ekstrasistolleri, palpitasyonu gidermede tamamlayıcı olarak, çok nadiren deoksitozik ve diüretik olarak kullanılır.Kalbe etkisi: 1) izolasyon, yavaşlatma (ralentit) 2) Kuvvetlendirme(renforcement) ve 3) intizam verici (regularization) olarak vasıflanır.Kalbi, vagus ve sempatik etkilerden korur. 0.10-0.30 gr dozda verilir.Sentetik Ganglioplejikler:Bu grup asetil kolin gibi quaterner amonyum özellikleri taşır. Ganglionsinapsları üzerine veya plak motris üzerine asetilkolinomimetikveya kompetitif etkir.Tetrametil Amonyum:Muskarinik ve nikotinik etkilere maliktir. Asetilkolinomimetikdir.Tetraetil amonyum:Tetraetilammonium klorürBromür, Clorür tuzları vardır. Asetilkolin depolarizasyonuna maniolur. Asetilkolinokompetitiftir. Az dozla da etkir. Sempatik ve parasempatikganglionları bloke der. Sempatikleri bloke etmesinden damar ge-118>


nişlemesi yapar, müstesna olarak böbrek ve barsak damarları daralır.Ayrıca salivasyon ve mide sekresyonu azalması yapar. Bundan dolayımide ülseri tedavisinde kullanılır. Ayrıca barsakta peristaltik faaliyetiazalttığı da hatırlanmalıdır.Genellikle hipertansiyon ve Reynaud gibi damar hastalıkları içingünde 0.2-0.5 gr. 1-2 defa kullanılabilir. IM,IV de kullanılabilir. Ağızyolu dışında verilince görme bozukluğu, vertij (Baş dönmesi) (Bulantı),buordonnementa d'oreille (kulak çınlaması) hatta kollaps gibi yan etkilerdesık görülür. Bunun için ihtiyatlı olmak gerekir, lcc: 10 0 mg TEAbulunan ampulleri vardır. Sempatektomi yapılacak hastanın bundanistifade edip etmeyeceğini incelemek için kilogram başına 5-10 mg IVzerk edip hipotansiyon görülürse sempatektomi yapılır. Sentetik maddelerarasında methonium (CH2)n 1ar da önemlidir.Methonium: (CH?)"n : 4 olmalıdır,n : 4 az etkilin : 5,6 kuvvetli ganglioplejik ve kurar antagonisti etkir.n : 10 Kurarisan (dekametonyum)n : 18 Deterjan (antiseptik)Penta methonium, Hexamethonium:C H 3 v CH,C H 3 7 N < r ( C H 2 > 5 - N ; C H 3CH3 Cl ci CH3Pentamethonium Chloride?!> + / C H 3CH3 —N —(CH 2) g N-CH3C H 3 \ H 3Hectmethcniumt119


Bunlar asetilkolinokompetitif ganglioplejiklerdir. Yasküler tonüsüazaltarak hipotansiyon yaparlar. Ortostatik durumda daha artan hipotansiyonyapar. Pentamctonyum, heksametonyumdan daha etkilidir.Methoniumlar insulin yapılan kimsede adrenalinin hiperglisemiketkisini giderir. Hipoglisemiyi daha da arttırır ve methoniumdan sonrahipoglisemik konvülziyon gibi alarm reaksiyonları maskelediğindendaha zararlı olur. Heksametonyum ve pentometonyum az dozda ve belirlimaksatla kullanılır.Tıpta kullanılışı: Hipertansiyon ve damar spazmlarına karşı ve tekrarlanandozu azaltılarak kullanılır. Etkisi 3 saat devam eder. Mideülserinde kullanılışı, mideye antisekratuar ve antispazmodik etkimesindendolayıdır.Cerrahide kullanılışı: IV verilince adrenalin deşarjı ve bunun yapacağıanksiete önlenir. Yatakta bakılan hastalara ve şahsa göre değişikdozlar tatbik edilir. Ortalama doz 50-100 mg dan 0.5-1 gr a kadardır.Kullanılırken görülen Hipotansiyon haline adrenalin, efedrin verilir.Konstipasyon ise neostigminle tedavi edilir.Pentamethonium (Lytensium). Hexamethonium (Hexanium):Bu maddelerin zerkinden sonra ganglion servikal superiorun preganglionereksitasyonu membran niktitans kontraksiyonu yapmaz.Postganglioner stimülasyonu ise kontraksiyon yapar. Methonium tuzlarısinapsta asetilkolin'in antagonistidir.(Atropin kolinerjik sinir uçlarında antagonist, kürarizanlar ise nöromuskülerplakta antagonisttirler).Hipotansif olarak vasküler (Rcynaüd) hastalığında ve ülser tedavisindedokunun kanlanmasına, iyileşmesine yardımcı olarak kullanılır.Verildikten sonra hasta 1-2 saat yatmalı kontrol edilmelidir.Hexamethonium Br: Tansiyon düşürmek için kullanılır. Vasodilatasyonyapar. Bu sempatik ganglion blokajıyla olur. 250 mg. Iık tabletlerinden3-4 tane verilir ve 25 mg lık kas içine yapılan ampulleri vardır.Yan etki olarak ortostatik hipontansiyon, konstipasyon, seksüel impotensyapar. Heksametonium tartrat 10-25 gr ve günde 3 defa verilir.Mekanizmaları:Servikal ganglionların pre ve post lifleri vardır. Preganglioner lifeksite edilirse membran niktitans ile arterial tansiyon grafiği çizdirilir.Bu halde tansiyon yükselir ve membrana niktitans da kontraksiyon ya-120


par. Post ganglioner lif de eksite edilirse aynı etkiler görülür. Blokajyalnız preganglioner eksitasyonda görülür.Ganglion blokatları hipertansiyona karşı ve parasempatik ganglionlarıbloke ettiğinden dolayı da mide ülserlerinde kullanılır.Etkileri penta ve hexapıethoniuma benzer 10-30 mg. IV veya IM.kullanılır.ARFONAD (Trimethaphancamphor»ul fonate)Trimetaphan (Ârphonad, Methioplegium): Yapısı biotine benzer,kuaterner ammonium ihtiva etmez fakat buna yakın olan sulfonium ihtivaeder. Etki çabuk ve reversibldir. TEA'dan 30 defa daha etkilidir.Eklamsideki gibi hipertansif krizleri giderici olarak % 0.1 solüsyonundandakikada 0.15-1.5 mg dozda yavaş yavaş damara verilir. 250mg 250 cc izotonik suyla sulandırılarak damara zerk edilir. Bazı cerrahimüdahalelerde hipotansif etkisinden istifade için de kullanılır. Köpektekuvvetli histamin liberatörüdür.CH3CH3PentoliniumbitartaratPentolinium: (Ansolysen) 20 mg. verilir. Bu da Arphonad'ın kullanıldığıalanda kullanılır.121


Chlorizondamin: (Ecolid)Mecamylamine (İnversine) dozu 5 mg dır. Sekonder amindir. Barsaktankolay absorbe olur. S.S.S.ne ulaşır ve tremor, konvülziyon ikdepresyon veya mani tarzında krizler gösterebilir. Böbrekten yavaşatılır. Bu nedenle etkisi uzundur.cıcıCîcı-CH2 Xx # C H 2 - C H 2 ~ N C j©CLChlorisondaminee>CICH3MECAMYLAMINE (INVERSINE )Ganglioplejik Kullanma Özellikleri:1- Uygulamadan sonra ve uygulama esnasında hastanın yatması,kontrolü gereklidir.2- Hipotansiyon belirtilerine (Adrenalin, efedrin yapılır)3- Konstipasyon, neostigmin yapılarak giderilir.4- İhtiyar ve kalp hastalarında ihtiyatla kullanılır.5- Erkeklerde impotens yapabilir.122


DOLAŞIMANATOMO-FÎZYOLOjtStingiliz Kraliyet doktoru olan William Harwey kralın izniyle hayvanat bahçesinde viviseksiyondeneyler yaparak bugünkü dolaşım hakkında bilgilerimizi 1628 de göstermiştir.Harvvey'den önce Yunanlı Galenus'a göre, kan, alınan gıdalardan meydana gelir. Karaciğeregider. Buradan da damarlarla dokulara geçer, kısmen orada sarfedilir, kısmen akciğere giderekhava ile karışır, kalbe gelir, kalpte de ventriküller arası delikle sol ventriküle geçip arterleraracılığıyla vücuda dağılır, varsaydırdı.1669 da Malpighi, kılcal dolaşımı gösterdi. Claude Bernard ve Brown Sequard vazomotorsinirleri, merkezleri ve önemlerini anlatarak dolaşımın bugünkü bilinen ve anlaşılan hale ulaşmıştır.Kalp Kası: Kalpte (S) harfi gibi kıvnntılı ve kalbin arka yüzünden karşı önyüze uzananspiral kaslardır. Bunlar aralarında sinsisyum yaparlar.Kalp vt Yapısı: Kalp dört boşluktan yapılıdır. Üst boşluklar atriyum, alt boşluklar ventriküladları alır. Boşluklar arasında septum denen bölmeler bulunur.Kalp Kası (Miyokard) ! Atriyum ve ventriküllerin en kalın tabakasıdır. Bunun kalınlığıatriyumlarda ve ventriküllerde değişmektedir. Kalınlık, kalbin yapacağı işe bağlı olarak değişir.Atriyumlardaki kas tabakası (miyokard) 2 mm. kalınlıktadır. Sağ ventikül kası ise 4 mm kalınlıktadır.Bu kalınlıktaki kasın kasılma gücü ile 6-6,S cm Hg lık basınç ile Arteria pulmonalis'e veakciğerlere kanın itilmesi sağlanır. Sol ventrikülden çıkan aort'la kanın vücudu dolaşması 12-15 cm Hg lık basıncı gerektirdiğinden bu güç için de sol ventrikül'ün 12 mm kalınlığı yeterli gelmektedir.Çizgili kas lifleri yaralanmakla çabuk harap olur. Halbuki kalp kası sinaizyum yapması vehem çizgisiz, hemde çizgili nitelikte olmasından kalp kas lifi kolayca harap olmaz ve sinsisyumdandolayı da diğer yaralanmayan lifler yaralı yeri kompanse eder.Kalbin Çalışması : Kalp yaşam sonuna kadar ritmik olarak ve değişmez bir düzenle çalışır,önce atriyum kasılır (Sistol yapar), sonra ventrikül sistol yapar. Sonra atriyum ve ventrikülberaberce dinlenir. Genel dinlenme denen atriyum ve ventrikülün beraber dinlenmesine ise pausedevri denir.Kalp çalışması, glomus caroticumdan başlayan HERİNG ve AORT çeperinden başlayan(CY0N) siniriyle merkeze ulaşan impulslarla sinirsel duyularla ayarlanır. Bu sinirlerin uçlarıaracılığıyla alınan kimyasal ve basınç değişmeleri sinirlerle vazomotor merkezlere iletilir. Bumerkezden çıkan ve otonom sinirlerin etkileriyle kalp; sempatiklerle hızlanır, parasempatiklerleyavaşlar. Düzenli olarak kasılma ve dinlenme şeklinde bu ritm devam eder. Atriyum kasılırken(sistol) ventrikül ise diastolde dinlenir. Ventrikül sistol yaparken de atriyum diastole geçer,Sonra her ikisi de atriyumlar ve ventriküller müştereken pause denen devirde dinlenirler.Kalp Çalışmasını İnceleme Mitodları : Kalbin içine damarlar yoluyla sokulan kataterlerlekalp çalışması kontrol edilebildiği gibi kalp, vücut dışından konan aletlerle de incelenir. Kalpçalışmasını inceleyen aletlere kardiogıaf deııiı. Bu, küçük elektriksel çalışmaların büyütülmesiesasına dayanır. Bu büyüten, güçlendiren aygıtlara, elektrokardiograf denir.Kalp İçine Somla Sokularak Kalbin İncelenmesi : Narkotik maddeyle anesteziye edilmiş,uyutulmuş bir beygirin boyun kasları açıldıktan sonra buradan vena jugularis externası ve arteriacarotis communisi bulunur. Arter ve venadan kalbe girilerek kalp çalışması incelenir. Beygirinkalbi dakikada 40 sistol yapar.İnsandaki 60-80 sistole oranla beygirde 40 sayıda sistol olması yani yavaş çalışması inceemeyikolaylaştırır. Vena jugularis externadan 2 ampüllü bir sonda sokulur, ampülün biri at-123


iyuma diğeri ventriküle yerleştirilir. Bu sondaların uçlarında meydana gelen değişmeler de islikâğıda (kimografa) kaydedilir.Kalbin periyodik çalışma zamanı :1- Atriyum sistolü 0.15 saniye2- Ventrikül sistolü 0.30 saniye (0.10"gerilme 0.05" boşalma)3- Diastol 0.35" (ventrikül diastolü 0.30 saniye, genel dinlenme 0.50 saniye) Kalp denemide 0.30 saniyedir.Sistul ve Diastoldeki Durum :1- Atriyum sistclü sonunda 0.15 saniyede ventrikül'e kan dolar.2- 0.30 saniyelik ventrikül sistolü esnasında (0.30 saniye ventrikül gerilir, 0.20 saniye ventriküllerboşalır).3- Diastolde önce atriyum sonra ventrikül dinlenir. 0.30 saniye.4- 0.05 saniyede, atriyum ve ventrikül müştereken dinlenir. Pause devri.Ariyumlara kan dolduktan sonra atriyumlar kasılıı, atriyoventriküler kapaklar açılırve kan ventriküllere dolar. Ventriküller kasılınca ventrikül içi basınç yükselir, arteryel damarağızlarındaki semilunar kapaklar açılır. Böylece aort ağzındaki ve arteria pulmonalis ağzındakikapaklar açılarak kan damarlara itilmiş olur.Kalp OtomatizmasıKalp dış etken olmadan kendi kendine yaşama gücüne sahiptir. Baısaklar da kendi bünyelerindekisinir sistemleriyle kendi kendine yaşarlar. Diğer organların yaşamaları ise ezel sinirsistemi olmadığından kısa bir süre sonra kaybolur. İzole edilerek kurbağa dan çıkarılıp özel apereyeasılan kurbağa kalbi; içerisinde değişik oranlarda bulunan Na, K, Ca, Mg, Cl, Na H,P04,NaHC03, glukoz, 20°lik ısı gibi koşul ve faktörler sağlandığı zaman uzun müddet kasılmalar vegevşemeler gösterir, bunlar da kaydedilebilir. Bu otomatizma kalbin yapı özelliğinden doğmaktadır.Kalpte, VENA CAVA'ların kalbe dökülen ağızları arasındaki Keit-Flack veya stimüliis doğuranSinüs Düğümü de denen bir düğümden stimulus doğar. Buradan çıkan stimulus, sağ ve solatriyumların arasını ayıran bölümün daha ziyade sağında bulunan ASCHOFF-TAWARA düğümüneiletilir. Bu düğümden çıkan ve HtsS hüzmesi denen liflerle de kalbin içindeki en küçük kasliflerine kadar yayılarak KEİT-FLACK düğümünden doğan uyarı kaslara ulaştırılmış olur.Kalbin içindeki bu ileti sistemi kalp kasında bulunan ve histolojik olarak kasdan tamamen farklıbir özel yapıdır. Embriyoner ayrı bir yapı olan bu sistem kalp kasından konnektif bir dokuylaayrılmış olarak görülür.Kurbağa ve daha küçük hayvanlarda da bu düğümlere benzer REMARK-BtTTER-.LUD-VİG ganglionları (düğümleri) denen yapılar da aynen bu görevi görürler.Kronotropi (Dakikadaki uyarı sayısı) Inotropi (Kontraksiy'on gücü) Dromotropi iletilme,Batmo'ropi (Uyarılabilme) ve Tonotropi. kalbin tönüsü. Bunlar kalbin çalışmasında ifade edilebilengüçlerdir. Bu güçler değişik canlılar için genellikle normaldir. Bazan da artar veya azalabiliro zaman her potense ayrı etkiyen ilaçlarla normale getirmeye çalışılır. Kalpten perifereatılan kan ile kanda bulunan maddelerin arteryel kapillere dönüşü buradan da vena sistemiylekalbe gelişi dolaşımdır. Burada dokuda geçen olay da önemlidir.Kalp Çalışması:Venalardan atriyumlara kan dolaı, atriyumlar kasılır, atriyoventriküler kapaklar açılır,kan ventriküllere geçer, ventrıküllerin kasılmasıyla ventrikül içi basınç yükseliı. Bu basınç da-124


mar ağızlarındaki semilunar kapaklan açar, böylece aort ağzındaki ve arteria pulmonalisağzındaki kapaklar açdarak kan damarlara itilir.Kalp Vıırumu: Sistol elle duyularak palpasvonla incelenebildiği gibi kardiograflayazılarak da incelenir.1. ses: Ventrikülsistolü denen ventrikül gerilmesine ait sestir. Bu A ve B olarakyazılan iki olayın birleşmesiyle meydana gelir.A- Ventrikül duvarı kasılma sesi.B- Atriyo ventriküller kapaklar kapanma sesi.Bu iki ses beraberce tek ses yapar ve en iyi apekste duyulur.2. ses ventrikül diyastolü başında semilunar kapakların kapanmasıyla meydana gelir.1. ses ve 2. sesin senkronluğu bozulursa seslerin çiftleşmesi olur.Kurbağa Kalbi Çalışması: Ringer çözeltisiyle beslenen izole kurbağa kalbinde incelenir.ileti:Hücre içi ve dışında farklı iyon yoğunluğu, farklı elektrik gösterdiğinden polarizasyon yanikutuplaşma görülür.Uyaranlarla memnranın mevcut polarize durumu bozulur. Potansiyel farkı artar, bunaengel olucu olarak aksiyon akımı doğar.Polarize durum zar üzerine ve hücre içine yerleştirilen duyar elektrodlarla ölçülünce 50milivoltluk bir potansiyel (güç) ölçülür. Bu membramn sükiin potansiyelidir.Bu potansiyelibozan mekanik, fizik, kimyasal uyaranlarla membran zedelendiğinden elektrik uyarımı en uygunuyaran olarak kullanılır. Elektrik uyaranı da endüksiyon akımı, galvanik veya alternatif akımşeklinde olabilir.Kalbin Aksiyon Akımı : Kaynağı dokularda olan elektriğe animal elektrik denir. Galvani,siniri kas üzerine düşürmekle kasın kasıldığını gösterdi. Kesik kas üzerine tuzlu su bırakılsa yinekas kasılır. Bunlar kasdaki, dokudaki animal elektriği gösterir. Bu (I) sükun, (2) aksiyon olarak2 kısımdır.Aksiyon akımı kas kasılmadan önce oluşan akımdır. Zedelenmeyen kas galvanometredehareket göstermez. Kas zedelenir, veya sinir ucu uyarılırsa zedelenmeyen yerden zedelenen tarafadoğru akım yapar.I / 1000 volt olan bu potansiyel büyütülerek ölçülebilir.Kalpte aksiyon akımı atriyum sistolüyle atriyumun negatif, ventrikülün pozitif olması şeklindebaşlar, sonra ventrikülün sistole girmesiyle de her taraf ııegatiflik göstererek devam eder.Kanın Kalpte Hareketi: Periferden gelen kan venler aracılığıyla atriyumlara akar. Atriyumyumlannkanla dolmasından sonra atriyumlardan kan ventriküle geçer. Ventrikülün sistolüyleatriyumlar daha da genişleyerek venalardan atriyuma kan dolması daha kolaylaşmış olur. Atriyumlarakanın gelmesinde en önemli faktör INTRAPLÖRAL NEGATÎF BASINÇ tır. (Bubasınç yeni doğan çocukla ilk solunumla oluşur), ölü doğan çocukta bu basınç yoktur, ölü doğançocuğun ölü veya canlı doğduğunu veya sonradan öldürülüp öldürülmediğini ayırmayayarayan metodlardaıı biridir.Atriyumlara kanın gelmesinde önemli olan intraplöral negatif basınç her inspiriyumla artacağındannefes almakla atriyumlara dalıa fazla kan dolar. Bu suretle değişen çeşitli faktörleretkisiyle atriyumlara kan dolduktan sonra atriyumlar kontraksiyon (kasılma) yaparak kan itilir.Bu itilme atriyumlara açılan venalara olanildiği gibi ventriküllere de olur. Venalara itilme,venalar ağızlarında kapaklar olmadığı halde az olur. Kalp içindeki artan basıncm atriyoventrikülerkapakları açarak kanı ventriküllere itmesi venlere itmesinden daha kolay olur.Kalp Ritmi: Dakikadaki yineleme frekansıdır. Kalp dakikada 65-80 atım yapar. Uyku,aç veya tok olma, soluk alma veya verme ve tansiyonla ritm (tempo) değişir. Tansiyon yükse-125


lirse ritm yavaşlar, düşerse hızlanır. Her sıstolde YO ce sistolik kan artere atılır (dakikada 70 nabızsayılırsa) 70 X 70 cc =4.9 litre (dakika hacmidir). Starling izole kalp-akciğer preparatındaölçülür. Kalpte frekansın 100 den fazla olması taşikardi, 60 dan az olması bradikardi adını alır.400 civarındaki sayı flatter, 400-600 arası çalışma ise fibrilasyon adını alır.Kalp Özellikleri: 1) Otomatizma; 2) Hep veya Hiç Kuralıdır.1) Otomatizma: izole kalp Na, K, Ca, glukoz, NaHC03, ısı, 02 gibi faktörleri bir arada bulunduranringer solüsyonu ile beslenir ve kalp bununla otomatik çalışır.Kronaksi: En küçük uyaran milivolt (Reobaz) ın iki misli uyarı verildiği zaman eksitasyonoluşumu için geçen en kısa zamandır.2) Hep veya Hiç Kuralı: İndüksiyon akımı kalbe verilirse, eşit kıymet altında hiç cevapvermez, eşik uyarı üstünde ister minimal ister maksimal olsun tek cevap verir. Kalp kası ağ(sinsisyum) yaptığından ve eşik uyaran üstündeki eksitasyonlar bütün kalp tellerini birden uyardığındanuyarılma şiddeti ne olursa olsun cevap aynı olur ve kasılma eşittir.İskelet Kası: İskelet kasında eşik değer (reobaz) üstünde indüksiyon akımı verilince akımşiddetlendikçe cevap da artar. Bu olay birbirine paralel iskelet liflerinin tek tek artaıı akımla kasılmayazorlanmasmdadır. Her akımla uyarılan kas lifi artmasından kas cevabı da artar. Kalpkası ise uyaran eşik bulduğu zaman kasılma gösterir. Bunun üstünde uyaran daha arttırılsa uyarıartmaz. Yaui uyaran yeterli olduğu zaman dozu fazla da olsa hep cevap görülür. Uyaran yetersizise hiç cevap vermez. Şiddetli akım çizgili kası gevşetmedendevamlı kastırır, ve tetanusasokar, sonunda da kas harap olur. iskelet kası yani çizgili kas tetanus olur, kalp kası ise olmaz.Kasılma : Kalpteki protein liflerinin özelliğidir. Mekanizma komplikedir. Aktin ve miyozinolarak bulunan proteinler Mg, K, ve ATP ile liflerde kasılma veya uzama yaratır. ATP ninADP ye dönmesi kasılmayı, tekrar ADP den ATP oluşu da gevşemeyi oluşturur.Kalpte Refrakter Devre: Uyaranla depolarize duruma geçen kas bu durumda tekrar uyarılsakasılma olmaz. Depolarizasyon başlangıcına kadar ki devreye refrakter devre denir. İlgisiz,duyarsız devre demektir. Kalp uyarı karşısında kasılınca enerjisi bitmiş olur. Sonra gelen sitimulusacevap vermez, refrakter kalır, dinlenmesi gerekir, iskelet kası 0.001 saniye, kalp kası0.1 saniye dinlenmelidir.Kalp Kası Mutlak Refrakter Devri: Kalp sistol safhasınday'ken en etkili uyaranla da uyarılmaz.Bu kalbin mutlak refrakter fazıdır.KAPILLER--OCKU-Hidrostatikbasınçî>12 mmHg2-7 mmHgPlazma onkotjkbasıncı25 mmHg.İnterstisiyel• ikit onkotikbasıncı10mmHg.| Ar t eri ye l kapillerVenöz kapiller126


KAPİLLER ve DOKU ARASINDA GEÇEN FtLTRASYON OLAYI :Arterlerin en uç dalları arteryel kapiller haline gelir, bunları da ven kapilleri takip eder.Ven kapilleri, veniilleri ve bunlar da venleri oluştururlar. Arteryel kapillerde hidrostatik (kalbinitici) basıncı 32 mm. Hg.ya, iner bu itici basınca arter içindeki plazma protinlerinin 25 mm.Hg lik suyu tutma basınçları (onkotik basıncı) engel olur. Bu suretle arter tarafından 7 mm.Hg lık basınçla kanın sıvı kışımı ve içindeki elektrolit kapillerden dokuya itilir. Doku tarafında,bu sızma olayım hem kolaylaştıran hem engelleyen faktörler de bulunduğundan bunlar da gozönünealınarak olay şu şekilde özetlenir.Dokuda bulunan likidin arter tarafındaki sızmaya mani olan basıncı 7 mm. Hg. dır. Bununyanında dokuda bulunan likit içindeki proteinlerin onkotik basıncı ise 10 mm. Hg olduğundanbu suretle doku tarafından -3 mm.lik (negatif basınçla) kandan dokuya çeken emen basınç meydanagelmektedir. Bu basınç arter tarafındaki 7 mm. Hg lık iten kuvvetle ayni yönde etkimesindendolayı vektörel toplama göre arter tarafından 10 mm, Hg lik bir basınçla dokuya itilmişolur.Yen kapillerinde ise hidrostatik basınç 12 mm. Hg ya iner, ven içindeki plazmanın onkotikbasıncı ise arter tarafındaki gibi 25 mm. Hg olarak kaldığından ven tarafında negatif 13 mm.Hg.hk bir emme basıncı meydana gelir. Fakat bu 13 olmayıp dokuda yukarda anlatılan faktörlerinhesabından sonra şöyle olmaktadır. Dokuda bulunan likit proteinlerinin 10 mm. Hg lıkonkotik basıncı dokudaki likit'in sızmaya karşı gelen hidrostatik basınç farkı doku tarafındançekici 3 mm. Hg lık basınç oluşturur. Ven kapilleri içindeki negatif 13 mm. Hg basıncından dokutarafının -3 Hg lık negatif basıncı çıkarılınca ven tarafından emen çeken 10 mm. Hg lık basınçsaptanır ki, bunun arter tarafından iten ve ven tarafından emen aynı basınç olduğu görülür.Bu basınçhnn değişmeleri, dokularda ödem denen su toplanmalarını meydana getirir.DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOPATOLOJİSİCanlılarda hayatın devamı, kanın taşıdığı oksijen ve gıdalarlasağlanır. Kan ayrıca organlarda teşekkül eden metabolizma altıklarını,atılma organlarına taşıyıp, atılacak maddelerden vücudun arınmasınıda sağlar. Böylece 02 nin taşınması ve metabolizma esnasında enerjininkullanılıp, artıklarının atılması şeklinde özetlenebilen olay, günündeğişen koşullarıyla da ayarlanır. İstirahattaki dokuların metabolizmasınıdüzenleyen oksijen gereksinimi ile, çalışan ve fazla 02 le enerjiisteyen bir organizmanın gereksinimi aynı değildir. Bunun ayarlanmasıgerekir. Dinlenme halinde dakikada 250 cc olan 02 ihtiyacı, hafif vücuthareketleri etkisinde dakikada 1000 cc 02 e yükselir. Ağır kas çalışmalarındaise bu daha da artar.Her olayda, kavgada, münakaşada, utanmada, üzülme, donma,üşüme veya fazla sıcak altında kalmada, rüyada veya günlük diğer olaylarıngereğine göre 02 ile metabolizma maddeleri ahenkli olarak ayarlanır.Ağız, burun yoluyla akçiğerlere giden hava akçiğer alveollerietrafındaki ince kapiller sisteme geçer. Bu kapiller sistem vena pulmo-127


nalis denen damar vasıtasıyla kanı kalbin sol atrimuna temiz kan hahalindegetirir. Buradan kan sol ventriküle itilir. Buradan da Aortvasıtasıyla perifere itilir. Ye bu şekilde temiz kanla periferin organ vekasların oksijen ihtiyacı sağlanır. Organa giren damar arter, arteriyolve arter kapilleri haline geçer. Bunun karşısında ven kapilleri bulunur, veven kapilleri birleşerek venülleri ve bunlar da venleri oluşturur, venlerde kirli kanı kalbin sağ atriumuna döker. Sağ atriumdan tricuspitaracılığı ile sağ karıncığa geçer. Sağ karıncıktan kan Arteria pulmonolisvasıtasıyla tekrar akciğerlere gönderilerek büyük ve küçük dolaşımlabu hayat süresince devam eder.Dolaşım sisteminin merkez kısmında kalp, periferde ise arter arteriol,kapiller, venül ve ven olmak üzere damarlar vardır. Bu sistembir düzen içinde çalışır. Bir aksama olursa yetersizlik görülür. Bu yetersizlikya kalpte veya damarlarda olur. Bazı hallerde her iki sistemde deolabilir. Yetersizliği gideren ilâçlar ya kalbe etkiyen ya darmarlaraetkiyen veya her iki sisteme de etkiyen ilaçlar olabilir. Kalpteki yetersizlik,romatizmadan, endokarditis lenta gibi streptokok infeksiyonundanveya doğuştan kalp kapakları veyahut septumlar üzerindeki bazıdelik ye anomalilerden ileri gelir.Kapaklarda olan arızada: Kalbin kasılma esnasında kapanmasıgereken kapaklar tam kapanamaz. Ve bir sızma olur. Kalp bir emmebasma tulumba şeklinde çalışır. Kalp dakikada 60-70 dela kasılır. Bugenellikle nabız sayısı veya kalp seslerinin sayılmasıyla izlenir. Her kasılmada60-70 cc kan perifere atılır. Bu atılan miktar kadar kan da diastoldevena ağızlarından kalbe girer. Bu çalışmayı sağlayan kalb kasıdır.(Myokard) Kalbin kendine özel otonom olan çalışma gücünü sağlar. Buotonom çalışma sempatik sistem ve hormonlar ile de etkilenir. Dolaşımınen önemli organı kalptir. Kalp kanı çevreden emen ve çevreye itenemme basma tulumba vazifesi gören motordur. Bu motorun itici gücükalp kasının gücünden ileri gelir. Kalp kası lcoronerlerden gelen kanlabeslenir, bu kas çevrenin ihtiyacına göre kanı devamlı olarak atmak içinatım sayısını ve atım hacmini artırarak cevap verir. Perifere her atışında60-70 cc kan gönderir. Dakikada 60-80 defa atarak saatte (216litre veya 336 litre) kanı perifere gönderir ve bu insanın ömrü boyuncadevam eder. Kalp kası, kasılma gücüyle kendinden istenen işi yapmayaçalışır. Kalp kasının özelliği, yorgunluğunu gidermesi için çok uzun zamanistememesi, 0.08 saniye gibi bir süre dinlenmenin yorgunluk maddeleriniatmaya yeterli olmasıdır. Kalbin sistolünden sonra kanın perifereatılması kalbin işini gösterir. İş PxH formülüne göre, P: Ağırlık,128


H: Mesafe olarak, dakikadaki 60 sistol (nabız sayısı) X 60 cc (perifereber sistolde atılan kan hacmi) kalbin dakika hacmini (3600 cc) verir.Bu atılan kan hacmi kadar, venalardaki kan da kalbe emilir. Dakikahacmi bir dakikada dolaşıma verilen kan miktarıdır. Bu aynen venalardankalbe gelen kan miktarına eşittir. Aksi halde atabildiğinden fazlakan kalbe gelirse kalpte veya kalbe kan getiren damarlarda kan birikmesi,o organların şişmesi, büyümesi görülür. Vücut çalışmaları sonucukalbe dönen kan miktarı artar, bu zaman da kalp diyastolik hacminibüyüterek cevap verir. Bu miyokard liflerinin uzaması, büyümesiyledönen kan nrktarı artar, bu zaman da kalp diyastolik hacmini büyüterekcevap verir. Bu miyokad liflerinin uzaması, büyümesiyle olur. Bunatonojen dilatasyon denir. Tonusünü ayarlar.Eğer bu genişlemeyi zorlayan kalbin iten kuvvetinin azalması,yetersizliği veya kalpten kan itilen atar damarların daralması veya kalpbölmeleri arasındaki triküspid ve septum gibi yapıların anormalliğindenise kalpte itilemeyen kan bakiye olarak kalır. Bu hal devam edersekalbin miyojen dilatasyonu yani kalp kasının genişlemesi görülür.Kalp bu hale düşmeden dakika hacmini arttırarak bu olaya mani olmayaçalışır. Dakika hacmini artırmada kalbe kan getiren venalarm ağızlarındakanın atılmaması (residü) sonucu geride biriken kan venalardabasınç artırır. Bunun sonucu Bainbridge refleksiyle kalp atış sayısınıartırır ve sonra dakika hacmini artırarak kalpteki baskıyı gidermeyeçalışır. Bu da kalbin yedek gücünün varlığı sonucu olur. Fazla yapılanbeden hareketleriyle dakikada rahatta gereken 4 litre kan ihtiyacıdakikada 30 litreye çıktığı zaman kalp yedek gücünü kullanır, şiddetlikontraksiyon yapar, fazla kanı ileri göndererek ihtiyacı giderir. Kalptekibu normal ve yedek kasılma gücünün önemi büyüktür. Hasta kalpyedek gücünü kaybeder. Normal ve rahattaki insanda dakikada 1 / 4litre olan 02 ihtiyacı yürüyüşten sonra dakikada 1 litreye çıkar. Bu oksijenihtiyacmı kasılma ile kalp sağlayamazsa kalp yetersiz devre girmişdemektir. Hareketten dolayı görülen ve efor dispnesi denen durumda,hasta göğüs kaslarını açarak, geniş nefes alaıak gidermeye çalışır. Yetersizlikilerlerse koşma, merdiven çıkma gibi faaliyetler yatakta dinlenirkengelen yetersizlik nöbetlerine (dyspne) neden olur. Dyspne nocturne(gece gelen nefes darlığı) astım cardiale sol kalbin yetersizliği anlamınıtaşır. Burada beden ihtiyacı olan oksijenin sağlanmadığı ve atılması gerekenmetabolit artıklarının biriktiği anlaşılır. Özellikle solunum merkezininoksijensiz kalması dyspneyi doğurur. Dyspneden dolayı kalpyorulur. Kalbin önceleri mevcut olan kompanse etme mekanizması dakalkınca dekompanse bir duruma girer. Kalp ileri derecede yetersiz hale129


gelir. Bu kalp kasının yetersizliğidir. Yetersizlik gösteren kalpte, venalardakikanın birikmesiyle venaların ve organların genişlemesi, karaciğerbüyümesi veya venalarda duı aklaması sonucu Ven Stazı, vena kalınlaşmasıve ödem meydana gelir, El ve ayak şişmeleri görülür.Kalp aerobik çalışan bir sistemdir. Bu sistemin perifere attığı kanınve içindeki 02 nin 1/5 oranı koronerlerden geçer. Kalp kanı ileri gönderememişseorta derecede oksijensizlik ve basınç düşmesi, sinüs karotikus(Hering) ve arkus aorta (siyon) refleksleriyle ayarlanarak basınçnormal tutulabilir. İleri derecelerde ise bu ayarlanma olmaz. Yetersizkalpte dolaşım yavaşlamış olduğundan dudak, kulak memesi, parmakuçlarında siyanoz (morluk) görülür. Bu noksan oksijenli ve fazla karbondioksitlikandan ileri gelir. Arterlerde 02 normaldir. Venalarda iseazdır ve bu arter ve ven arasındaki 02 farkı normalden büyüktür. Kalpteyetersizlik olduğu için 02 ihtiyacını karşılamak üzere depolardan çıkankandan dolayı total kan hacmi artmıştır. Organlar az oksijen gelmesindendolayı fazla 02 tutarak vena kanı oksijen düzenini daha da azaltır. Vemorluğu artırır. Vena stazı sonucu plazma'nm dokularda, vücut boşluklarındatoplanmasıyla ödem de artar.Karaciğer şişer, böbrek yeterli kan alamadığından süzme azalır.Ve idrar hacmi de azalmış olur. Efor dispnesi denen fazla hareket sonucuolan dispne, rahatta iken de gelmeye başlar. Hasta ortopne halinialır. Bütün bu kalp zayıflaması belirtileri kalbin kuvvetlendirilmesi,perifere istenen miktarda kan atılmasıyla giderilir ve böylece yetersizlikkaybolur. Kalbi yeterli yapmak da kalbin kasılma gücünü artırmaklaolur. Kalp iyi kasılınca az kanı sık dolaştırmak olan (taşikardi)deperifere yeter kan gelmesinden dolayı kaybolur. Kalbe güç verecek ilaçlarakardiyotonik denir. Digital preparatları bu gücü verirler. Normalkalpte dakika hacmini büyütmeyen digital yetersiz kalpte kalbin kasılmagücünü artırarak dakika hacmini büyütür. Kalp yetersizliği akutveya kronik olur. Kalp otonom olmasına karşın vagus ve sempatik sinirlerile hormonların da etkilerine göre armonik çalışır.Kalpte stimulus, vena cava superior ve vena cava inferior arasındakisinüs düğününden (keit-flack) ukdesinden çıkar, buradan atriyumlifleriyle A-V (atriyo ventriküler) Aschoff-Tavara nodülüne gelir. Buradansağ ve sol His demetiyle sağ ve sol ventrikül kası içine yayılır.Bu ileti sistemindeki bozukluktan aritmiler oluşur. Bu aritmiler kalbiyorar. Aritmileri düzeltmek için de ilaçlar vardır.Normalde stimulusun doğuşu stimulusun iletilmesi ve buna kasıncevap vermesi armonikdir. Beraber hareket eder.130


Dakika hacmi, yeter miktar kanın dönmesiyle ayarlanır. Kalpkasının yetersizliği yanında kanın periferde tutulmasından dolayı kalbeaz kan geliyorsa periferik dolaşım yetersizliğinden söz edilir. (Sekondercerrahi şoklar da ve vazomotor merkez lelçleıi sonucu olduğugibi) burada damar tonüsünü artırıcı ilaçlar ve vazomotörleri uyarıcıilaçlar kullanılır.Kalp ve Damarİlaçları:Kalbe etkileyen ve dolaşım bozuklularını gideren ilaçlardır 4katagoriye ayrılır.1- Kardiotonikler Bunlar (Digital tipi yetersizlik ilaçlarıdır). Kalbinçeşitli potenslerine etkir. Bunların kalpteki yetersizliği giderici etkileriyanında, Ayrıca vasküler etkileriyle de kalb çalışması düzenlenir.Bunlar kusma gibi santral etkiler de gösterir.Kardiotonik ilaçların etkisi heterosid tabiatından ileri gelir. Yasaf heterosit preparatları olarak veya heterosit yanında diğer maddeleride içeren ham (drog) şeklinde de kullanılır.2- Kalp Analeptikleri: Bunlar kollaps ilaçlarıdır. Çeşitli kimyasalstrüktür göstermesine karşın çoğu santral sinir sistemine kalp ve solunum(kardio-respiratuar) düzenleyici etkilidir.3- Antifibrilant, Kardiak Ekstabiliteyi Azaltan İlaçlar: Bunlar bellive sınırlı endikasyon taşırlar, fibrilasyon halinde faydalıdır. Bunlaraantiaritmiklerde denir.4- Koroner Dilatatörleri: Bunlar kalp damarlatını genişleterek kalbinçalışmasını düzenlerler.Kardiotonikler:Bu grubu, genellikle kalp hastaları tarafından kullanıldığından bilinenve bazı Dijitalis türlerinde bulunan, digitalin (Digitoksin) heterozitiile Digitalis gibi diğer bitkilerin de içerdiği başka heterozitler oluşturur.Kardiyotonik heterozit içeren bitkilerin botanik kökenleri farklıdır.Kardiotonik denen ilaçlar, kardiotonik etkilerinin önemine ve tedavidekullanılma çokluğuna göre iki gruba ayrılır.1- Majör kardiotonikler: Bu grupta Digitalis purpurea ve Digitalislanata, Strophantus gratus, S. hispidus, S. kombe ve (Scilla maritima)heterozidleri yer alır.131


2- Minör kardiotonikler: Bu grubta Nerium oleander, Thevetianeriifolia, Apocynum cannabinum, Convollaria majalis, Adonis vernalisbitkilerinin etken maddeleri olan heterozidler bulunur.Apocynaceae, Scrophulariaceae, Asclepiadaceae, Liliaceae, veRanunculaceae, familyaları kardiyotonik heterozit bakımından zengindir.Kardiotoniklerin Kimyasal Yapısı:Kardiotonikler, kardiak glikozitler veya kardiyotonik heterozidlerolarak da adlandırılır. Kardiak glikozitlerin formül yapısında 3 kısımgörülür.1- Şeker kısmı: Burada glukoz, ramnoz, digitoksoz, tevetoz, arabinozve diğer şekerler yer alır. Şeker kısmı glikozidin erimesini, miyokardatutulmasını ve miyokardın güçlenmesini sağlar.2- Kısım Sleroid yapı: Bu kısımda CH3 ve OH'larınyeri önem taşımaktadır.Digitoksin formülünde olduğu gibi 5. ve 10. C atomuna bağlıgrupların, A ve B halkalarının meydana getirdiği düzleme göre cisveya trans durumunda olması önem taşır. Cis olanlar kardiyoaktiftir.3- Kısım laktonik halkadır. 5 li pentagonal veya 6 lı heksogonalolan bu kısım kardiak depresyon sağlar. Etilenik laktan halkası doyarsakalp üzerindeki etki kaybolur.Aglukon (genin) molekülün şekersiz kısmıdır ve siklopentanofenantrençekirdeği taşır. Glusidik gruptaki Oz'lar çeşitlidir, glukoz, rammozdigitaksoz, simaroz ve diğerleri gibi şekerler bulunur. En çok rastlananmetilpentozlardır. Şekersiz ve Aglukon denen Siklopentanofenantreniskeleti kardiotonikler yanında kortikosteroidlerde, genital hormonlarda,safra asitdlerinde, D2 vitamininde ve kolesterolde ve kara kurbağalarınınderisinde bulunan ve hekimlikte kullanılmayan bufotalin'dede bulunur. Bufotalin de siklopentanofenantren çekirdeği ile heksagoııalbir halka da bulunur.Farmakolojik Etkileri:Kardiotonikler yetersizlikte kullanılır ve yetersiz haldeki kalbe etkiyerekşu etkileri oluşturur:1- Kronotrop negatif etki: Bu etkiyle kardiak ritm yavaşlar.Bu etki hızlanma şeklinde ritm bozukluğu gösteren kalpde daha belirgingözlenir.2- İnotrop pozitif etki: Yeterli kontraksiyon yapamayan ventrikülkasını kastırıcı etkir, böylece kalp kolayca kam ileri gönderir.132


3- Dromotrop negatif etki: Digitalis ve diğer bitki heterozitleriHiss huzmesi liflerinde chronaxie'yi yükselebildiği kadar yükseltereksinirdeki iletiyi yavaşlatırlar.4- Batmotrop negatif etki: Kasın aşırı uyarılabilme, eksitabilitedurumu giderilerek kas yavaşlar, dinlenir. Bilhassa (Digitoksin) Digitalin'inetkisiyle yukarda yazılı potenslerden birinin veya hepsi berabergörülmesiyle oluşan yetersizlikte kalp, düzenli ve yavaş çalışmayabaşlar.Digitalin ve benzer etkililerin kalp seviyesindeki etkileri yanında,farmakolojik bazı yan etkileri de bilinir. Bunlar diüretik düz kasa eksitan,santral sinir sistemine bazan eksitan etkiler vardır.Bazı kardiyotonikleıin uygulandıktan birkaç dakika içinde etkimesiistenir. Diğerleri ise genellikle etkimek için gerekli bekleme zamanıister. Heterozitler kimyasal yapı yanında etki süresi veya birikme bakımındanda fark gösterirler. Heterozitlerin her biri adı geçen 4 potensebir diğerinden farklı etkir. Bu heterozitlerin özellikleri olarak en uzayanve biriken etki beklenir.2- Strophantus tipi etkiyenler: Etki çabuk başlar ve çabuk geçerakümulasyon çok zayıftır. (Ouabain, =g-Strofantozit) k-strofantozit,tevetozit'deki etki gibi.3- Scilla tipi etkiyenler: Etki pek çabuk görülür ve çabuk geçicidir,birikme hiç yoktur. (Scillaren)Kardiyotonik Âktivitenin Denenmesi (Saptanması):Heterosidlerin, tedavideki kardiotonik etkileri, biri diğerine görekarşılaştırılır ya ekivalan veya az etkili sayılarak değerlendirilir.1- Elektrokadiografik method: Sınırlı bir şekilde etki ortaya koyabilir,vücut üzerine konan elektrodlarla alınan elektroda PQR şekilleri,boyutları incelenir.2- izole salyangoz veya kurbağa kalbi sağ atriyumunda, kardiyotoniketkili maddeyle normaldeki amplitud ve ritm değişmeleri incelenir.3- Tavşan kalbinde; DRAGENDORF yöntemiyle koroner debiölçülür.4- Starling metodu denen izole kalp-akciğer preparatı ile almansonuçlar da önemlidir.5- Kedi sağ ventrikül papiller kası üzerinde heterozitlerin incelenmesimetodu.133


6- Köpek veya kedi kalp kasında izometrik kasılma veya gevşemedeneyi. Bu deney digitalin'in tonus artırıcı, kontraksiyon gücü arttırıcıve frekans azaltıcı etkidiğini göstermeye yarar.7- Kalp kası elektrikle deneysel olarak yorulduktan sonra, kalbkuvvetlendiricilerin etkisinin incelenmesidir.8- Digital preparatlarını insanlar üzerinde deneme üsulü de mevcuttur.Fakat kalp ilaçları ile yapılan inceleme insandan insana değişikliklergösterdiğinden böyle bir metot yeterli görülmez, Digital içinaynca spektrofotometrik metotlarla da deneyler tamamlanır.Fizyolojik dozaj: Kimyasal fraksiyonlama metodarmın yetersizliğinden,digitalde biyolojik aktivite tayini gerekir. Bu metodla strophantusve Scilla heterozitleri de incelenir. Etkili madde etalonla karşılaştırılarakşu 4 teknikle değerlendirilir;1- Kurbağada öldüren doz kurbağa lenf kesesine enjekte edilerek,kalbi durduran doz tesbit edilir.2- Kedide Hatcher Magnus Yöntemi: Deserebre edilmiş kedideyavaş perfüzyonla kalp durdurucu etkinin görülmesi.3- Hacther dozunun köpekte yapılışı4- Güvercinde kusturan dozun saptanmasıDigitalin (Digitoksın)Bitkinin yapraklarından elde edilir. Yapraklarda % 0.1-0.3 kardiyotonik,heterozit vardır. Gerisi digitanol glikozitleri, saponozit v.s.dir.Yaprak, enfüzyon ve tentür yapılmak için kullanılır. Ağız yoluylaalman digitoksin kolayca resorbe oluı. Ada soğanı ve Strophantusheteroziteleri ise güç rezorbe olur. Resorbe oluş bakımından gitoksinikisinin arasındadır.edilir.Digital (Digitoksin)Digital tablo (1) deki gibi. Digitalis purpurea veya lanatadan eldeDigital önceleri tüberküloz tedavisinde ve ayrıca da emetik olarakkullanıldı. Sonra digital William Withering tarafından diüretik olarakkullanıldı. 1870-1875 den sonra kadiotonik olarak kullanılmaya başlandı.Elektrokardiyografik incelemelerle etkileri daha da tanındı.134


DİGİTALİSLANATA1) LANATOCID A2) LANATOCİD B3) LANATOCİD CAlkali hidrolizlePurpurea glycosidA+ CH3 COOHDeasetyl ı lanatocid A + Asetik AsitAlkali hidrolizlePurpurea glycosıd B •CH^COOH(Deasetil lanatosid+Asetik asitDeasetil lanatosid CPigitoKİne Asit hidrolizle^Dıg; tox jg enınH3 dıgıtoxoseGitoxine Asit hidrolizle^Gitoxigenin» p; r„ n f Asit hidrolizle,Dıgitoxose Digo


H30O8-COCH3A set i 1 d ij i t o k s i n (Asi la ni d)Wenchebaeh, Nativell ve Stoll bugünkü bildiğimiz etkilerini ve özelliklerinigösterdiler. Kodekste Digitalis lanata ve Digitalis purpurea şeklinde2 digital türü kayıtlıdır.Bu scrophulariaceae familyasındandır. Bir çok başka digital türleride muvcuttur. Digitalis ferruginea, Digitalis orientalis ve diğer digitalislergibi. En denenmiş ve hakkında bilgi edinilmiş türler Digitalispurpurea ve Digitalis lanatadır.136


Digitalis purpurea çiçeği erguvan renklidir. Yaprağının üst yüzütüysüzdür, alt yüz soluk renkli ve tüylüdür. D.Lanata yaprakları isesadece kenarları tüylü, kendisi tüysüzdür. Digitalis purpurea digitalislanatadan 4 defa daha az zehirlidir. D.purpurea ve D.lanata Digitalinveya Digitoksin denen glikozit içerir. Digitalin 1869 da Nativelle tarafından;sonra digitoksin ismi verilen madde Schmiedberg tarafındanbulunmuştur. Daha sonra da bu iki maddenin aynı olduğu saptanmıştır.Arnaud 1888 de Digitalis yapraklarından tabloda gösterdiği şekildesaf glikozit elde etmiştir.Digitalis tablosu (135.) sahifededir.Digitalis serisi droglar ve glikosidleri lokal temas yerlerini tahrişederler. Mukozalardaki bu irritasyon, sonra duyu siniri felciyle sonuçlanır.Gözde küçük konsantrasyonlar, kızartı, şiddetli ağrı, akut enflamasyonbelirtisi gösterir. Dilde acılık ve yakıcı ağrı yapar. Deride birşeyyapmaz. Deri altına injeksiyonu bariz enflamasyon ve aseptik apse yapar.Digitalinin Farmakolojik Etkileri:Giderek artan digitalin dozu 3 devrede izlenir:1- B ekleme devresi: Bu digitalin'in miyokarda tesbit edilmesi fazıdır.Sakin bir fazdır. Digital, yıkama (lavaj) veya yıkılma ile miyokarddanuzaklaşmaz. Bu uzaklaştırılamaz olma digitalde tekrarlanan dozlarlagörülen birikme olayının prensibidir.2- Faydalı Devre: Tedavide aranan faz budur, kalpteki esas dörtpotense etkisini gösterir.A) Kronotrop Negatif Etki: Ritmin yavaşlaması ve diastol'ünuzaması ilk fenomendir. Kalp iyi dolar. Bu etki önce sinüs caroticustankalkan refleksle ve vagus stimulasyonu sonucu olur. Sonra kalp kasılifinedigitalin doğrudan doğruya etkimesinden dolayı devam eder.Atropin bu devrede etki etmez.B) Inotrop Pozitif Etki: Kalp kasında sistolik kontraksiyon gücününartması fazıdır. Bunun nedeninin kesin açıklanması yapılamamıştır.Kalp kası 02 konsommasyonunu artırmadan metabolizmasında değişmeyaparak kasılma gücünü artırır ve bu suretle kalp iyi boşalır.C) Dromotrop Negatif etki: Digital Keith-Flack düğümünden başlayanve ventriküle ulaşan iletide oriküloventriküler depresyon yapar.Bu depresyon önce vagustan ileri gelir. Sonra kalpteki ileti yavaşla-137


masıyla devam eder. Stimulusun aurikülden ventriküle iletilmesi gecikirve bu gecikme uzarsa disosiyasyonla sonlanır. Buna (Disosiyasyonaurikülo-ventriküler) denir.E) Batmotrop Negatif Etki: Kasın uyarılmasmdaki depresyondur.Bu faydalı devrede gözlenir. Biraz kuvvetli dozla ise inverse edilirve fibrilasyona gider.Bu 4 etki deney hayvanlarında gözlenir, insanda kalp yetersizsebu etkiler yine görülür, normal insanda ise bu etkiler görülmez. Kateterizmgibi yeni yöntemler; hemodinamik bozukluklar gösteren kalptekidebi değişmelerini ve diğer yetersizlik nedenlerini inceleme teknikleridir.Deneyler, asistoli şeklinde kalp yetersizliği belirtisi gösterenlerdeyapılarak ilâç etkinliğini daha açık ortaya çıkarır.3- Toksik Devre: Doz arttıkça ritm yavaşlar ve kalp güçlü kontraksiyonyapar. Batmotrop negatif etki süratle pozitif olur ve kalbin hızlanmasıönce ritmik sonra ekstra sistollerle görülür. Yagal eksitasyonventrikül seviyesinde etkisizdir. Bu etkisizlik sonucu taşikardi ventrikülerolur, daha sonra da taşikardi öldürücü ventriküler fibrilasyonlasonlanır. EKG'de digital etkisiyle PQ uzaması görülür.Otonom sistemin önemli maddesi olan asetilkolinle kalp ilaçlarınınilişkisi bilinir. Asetilkolin barsakları hızlandırıcı, pupili (göz bebeğini)daraltıcı, kalpte yavaşlatıcı etkidiğinden, digital heterozitlerindekiyavaşlatıcı ve diğer etkiler de Asetilkolin'le ilişkisine bağlanır.Diğer Etkileri:1- Asetilkolin liberasyonu yapar.2- Yeya Kolinesteraz'ı inhibe eder3- Adenozintrifosfatın fazla enerji vermesini sağlar4- Aktomiyozin'den kas kasılmasında rolü olan Aktin veya Miyozinyapımını sağlar,Emilim-Atılım:Ağızdan alınınca midesalgısınm digital'e etkisi yok kabul edilir.Digitoksin ağızdan alınınca çabuk ve tam emilim olur, 6-8 saatte rezorbsiyontamamlanır. Karaciğerde tahrip olmaz. Digitalin rektumdanda emilir. Ağızdan alınmadığı ve rektumdan verildiği zaman V.Hemorroidalisinferior, V. Hemorroidalis medius ve V.Hipogastrika vasıtasıylakaraciğere uğramadan genel dolaşıma geçer.138


Digitalin rezorbe olduktan sonra albuminlere bağlanır ve bunlarlataşınır. Ouabain, Cedilanid gibi preparatlar albuminlere bağlanmaksızmetkidiğinden, akut yetersizliklerde ve injeksiyon yoluyla kullanılır.Digitalden ayrı olarak Ouabain, digitoxin gibi glycosidler damaraverilince etki 15 dakikada başlar, bir saatte tamamlanır. Kas içine verilmesindeninjeksiyon yerinde ağrı ve nekroz yapar ve kasda ilâç harapolur.Digitoksin ve lanatosid A serum albumin'e yapışır, serum albumindoymadan kalp üzerine etkimez. Ouabaine ve cedilanid serum albuminebağlanmadığından, albumin'e absorbe olmadan etkidiğinden etkidiğerlerinden çabuk görülür.Radyoaktif digitoxinle yapılan araştırmalarda glikozidin, kalp,böbrek, karaciğer ve iskelet kasları üzerine oturduğu görülür. En fazlakalp kasma oturur. Digitaloidler ise kalpte daha hafif tutulur. Digitalin'inakibeti bilinmez, vücuttan yavaş ıtrah edilir. Halbuki strofantinglikosidleri çabuk ıtrah edilir. Birikmez, Digital birikici bir ilaçtır.Kümülasyon olur ve ilaç bırakıldıktan sonra birkaç gün daha etkisi devameder. Glikosidler arasında en çok biriken dijitoxindir. Biriken vebirikmeyenlerin ikisi ortası ise digoxindir.Tolerans: Yılan ve kara kurbağa, adi kurbağaya nazaran daha azduyarlıdır. Fare de insandan daha az duyarlıdır. İnsanda uzun zamanalınmasına rağmen tolerans olmaz.Digitalin'in genel etkileri:1- Yetersiz kalbe ve elektrolitlere etkisi:a) K uzaklaştırıcıdır.b) Yetersizlikte diüretik, Natrium ve diğerlerinin uzaklaştırıcıdır.2- Kan Basıncına Etkisi: Hayvanda yüksek doz digital, basınçyükseltir. Splanknik damarları daraltır. Böbrek damarı ise genişler.3- Kusturucu Etki: Direk veya refleks yolla kusma merkezininuyarılmasından ileri gelir.4- Toksik Etkileri: Bulantı, kusma, diyare, karın ağrısı, sarı görme,kalpte ritm bozukluğu ile bradikardi, bigemine nabız extrasistolve alternan nabız gibi belirtilere neden olur.Birikmeye müsait oluşu başlıca mahzurudur. Massif digitalizasyonesnasında sık görülen gastro entestinal bozukluklar ile nadiren diare,fakat sık olarak karın ağrısı görülür. Bol tükrüklü kusma olur. Kalpte139


görülen belirtilerden ventriküler ekstrasistol, bigemine nabız EKG dedaha aşikar görülür. EKG de ST izoelektrik hattın altına inince tedavikesilir. Ventriküler taşikardi ve kollapsla olan ventriküler flatter veyafibrilasyon yanında öldürücü baş ağrısı, yorgunluk hissi gibi S.S.sistemibelirtileri çok nadirdir. Daha nadir olarak endokrin sisteme etkiyerekjinekomasti de yapar.ST'nin izoelektrik hattın altına geçmesi T nin (—) negatif olması,digitalin intoksikasyonunda görülür. Bu hal hypopotasemi denen K,azlığı tablosunda da aynen görülür. Digital intoksikasyonu denen butabloda ilâç hemen kesilir, K tuzları verilir.Hiperpotasemide sivri T 1er görülür. Ca++ ise dıgitale sinerjik etkirve digital gibi Ca ++ da sistolü artırır. Yani digitallenmiş bir hastayaCalcium verilmez. Digital preparatları içinde saponinler de bulunur.Bunlar erimeyi ve kolayca kalbe bağlanabilir bir preparat haline gelmeyisağlar.Dijital İndikasyonları:1- Yetersiz kalpte en iyi ilaçtır. (Yetersizlikte Konjesyon, epansmanve oliguri vardır).2- Sol kalp yetersizliği ile olan had akciğer ödeminde de faydalıdır.3- Kardiak yetersizlik görülmeden aritmilerde, oriküler taşikardide(kinidinle beraber veya yalnız digital) gereklidir.Dijital Kontrendikasyonları: Miyokarditsiz kollaps yapan enfeksiyonlarda,myokardı tutmayan valvülit, ventriküler taşikardide fibrilasyonagidebileceğinden parsiyel orikülo ventriküler blokla, infarktüstensonra kalp yetersizliği ve şokta kontrendikedir.Digital Yan Etkileri: Genellikle zayıf belirtilerdir.1- Kalple ilgili yan etkiler: a) Kardiyotonik, tansiyon arteryelibilhassa deney heyecanlarında yükseltir, b) Diüretik etki (Normalkimselerde değil) asistoliklerde, ödemlilerde görülür ve bu sirkülasyonuarttırarak olur.2) Kalple ilgisi olmayan etkiler: Digitalin düz kas üzerinde (mide,barsak gibi) eksitan etkir, tedavi dozu digital splanknik damarlardavazokonstriksiyon yapar. Böbrek damarlarında ise genişleme yapar.Yüksek dozları sindirim kanalını, mideyi eksite ederek kusturur.Mide barsak peristaltizmini arttırır ve böylece diyare yapar.140


Digitalin'in Dozu:Digitalin verildiği vakit "doyurma dozu" denilen bir dozun sağlanmasıgerekir. Digitalin'in en sıkı bağlandığı kas, kalp kasıdır. Burayaözel şimik affinite gösterir.Digitalin, alkolde erir, suda az erir. genellikle Ağız yolundan, nadirende rektal yoldan verilir. Akut yetersizlikte Ouabain, cedilanit,Lanatocide (ÎV) yapılır. Kronik yetersizlikte Digitoxin ve Gitoxinkullanılır. Solüsyon halinde ve sol. de digitalin Nativelle adı altındakipreparatı kullanılır. 1 cc.ü 50 damladır. 50 damla 1 mg. digitaliniçerir. İnsan 1.2-1.8 mg'la digitalize edilebilir. Bu doyurucu dozdur.Üzerine her gün 5 damla veya 0.1 mg digitalin eklenir. Digitalde ikidozdan bahsedilir.1. Doz: Dose d'attaque (Hücum dozu)2. Doz : Dose entretiene (Günlük devam dozu)Hücum dozuyla 1. gün 3 defa xx damla2. gün 3 defa x damla verilerek toplam 90 damla digitalinle digitalizasyonyapılır.Bundan sonra hergün 5 damla verilerek devam dozuyla devam edilir.Ca digitale sinerjiktir. Yani sistolü kuvvetlendirir, diastole etki etmez.Fazla Ca verilirse atrium ve ventrikül dissosiasyonu görülür.Yani Atriyum ile ventrikül ayrı ayrı çalışır. Atrium 400 ventrikül 100kontraksiyon yapmaya başlar. Digitalin'in daha yüksek dozuyla extrasistoller,nabız ritm ve sayı değişmeleri, (nabızda önce artma sonra azalma)gözlenir.Digitalin alındığı zaman P R mesafesi uzar, S T negatif veya düzolur.Digitalinin Galenik Preparatları:1- Dijital yaprağı: 1.2-1 gr.2- Dijital tentürü: Türkiyede kullanılmıyor.3- Dijitaline: Çok şiddetli acı lezzetli, beyaz kristalize toz, sudaerimez, alkolde erir 1 cc. : 50 damladır: 1 mg dijital içerir.Dijitalin 1 K, alkol 485 K, gliserin, 444 K, Ad, 1000 K, su, Busuretle de sol dijitalin kristalize (Nativelledeki gibi) solüsyon şekli eldeedilir.141


Kullanış Yolu: Genellikle ağız yolu tercih edilir. IV yola ancak istisnaihallerde baş vurulur. IM irritandır. normal yol ağız yoludur.Dozaj: 1 gr, pudr digital, 1 mg. digitalindir, IV yolla Ouabain, Digoxineve Cedilanid verilir. Rektal yolla verilince kusma önlenir.Lanata PreparatlarıDigilanid 1 cc: 30 gtts da 0,5 mg Digilanid mevcut bunun 0.2 mg ı0.1 gr yaprak veya 10 mg digitalindir.Lanatozit C: Cedilanid 1 ccü 30 damladır, 30 damlada 0.25 mg lanatosidC vardır bu 0.1 gr yaprak dır. Doyurma 6 mg. la yapılır.OH0- C 18 H 31 0 9 DİGOKSİNDigoxin: (Lanoxin) 0.5 mg-1 mg dozda uygulanır. Fazla dozlabigemine nabız, ve (kusma) görülür. Ağız yoluyla veya I.V. verilebilir.Deslanoside (cedilanid D), Digoxin'e benzer etkilidir. Ağızdan başlangıçdoz 6-8 mg, devam dozu 1 mg. dır. Intravenöz verilir. Dozu:ağız yoluyla başlangıç 6 mg, devam dozu 0.5 mg. dır.Digıtaloidler: Digitaloidler (dijital benzeri etkililer) şunlardır: Strophantuslar,Scilla maritima, Adonis vernalis, Apocynum Cannabinum,Convaliaria (Maialis), Neriumoddorum (daneleri tüylü olmasından kolaytanınır).Strophantuslar: Strotantusların 1. Gratus, 2. Hispidus, 3. Kombeolarak 3 türü vardır. Strophantus tropik bölgede yetişir. Afrikadazencilerin kullandığı bir ok zehiridir. Apocyanaceae familyasından birbitkidir. Tohumları tıpta kullanılmaktadır. Kalp üzerine digital gibietkir. Siklopentanofenantren halkası taşır.142


c 24 h 41°14 DESLANOSIDE (Cedilanid D)143


Bunun da 5 li laktonik halkası vardır.1- G.Strophantin, S.gratus'tan elde edilir. Bir glykosiddir. Biradı da ouabaindir. Arnaud tarafından Acocantera ouabaio bitkisi odunundan1888 de elde edilmiştir. Canlı organizmada digital gibi birikereketkimez. Akut (çabuk) etkisi olan ve çabuk atılan bir maddedir.Digital ise ancak belirli konsantrasyondan sonra etkir.0OH9b h 11°4Ouabaın (G.Strophanthin)Ağız yoluyla güç ve düzensiz resorbe olur. Dozu 1 mg-5mg. dır.0.001 gm ;;rodosie (bir defada verilen en yüksek doz), 0.005 gr Prodie(1 günde verilen en yüksek dozdur). Fakat 1/4 mg- 1/8 mg olarak kullanılır.Vücuttan 24 saatte atıldığından dolayı birikici etkimez. Digitalindensonra verilirse bunun etkisini çok artırır.Ouabain'in şekerli kısmı Ramnoz'dur. Aglykon kısmı g-strofantogenoldur.Ouabain acıdır. Hydrolisle, ramnoz ve g-strofantogenol'eayrılır. Ağızdan alınırsa irritandır, alkol ve suda erir.Ouabain'in Farmakolojik Etkisi: Digitalden daha toksiktir. Sindirimkanalında hidrolize olur, beklemeden ve kalp kasında birikme fazınıgerektirmeden kalpte etkisini gösterir.1- Kronotrop Negatif Etkisi: Digitalden daha azdır. Tedavi dozudabu negatif kronotrop etki görülmez. Bradikardi oluşumunun vagusyolundan olup olmadığı tartışmalıdır.2- İnotrop Pozitif Etki: Bu ouabain'in en önemli etkisidir. Etkimyokard liflerine direk etki ile olur. Ve tonus artması da bununla paralelgider. İnsan papiller kası üzerindeki deneylerde ouabain'in diastoliktonusu arttırdığı gösterilmiştir. İnotropik (kasılma) gücünün artmasıyla,kalbin kanı itme gücünün artması sağlanır.144


3- Dromotrop negatif etkisi: Digitalinde görülen etkiden dahahafiftir.4- Batmotrop negatif etki: Digitalden daha etkilidir. Eksitabiliteyiazaltır. Kinidin gibi refrakter periodu uzatır. Fibrilasyon oıiküleriazaltır. Ouabainin arter tansiyonuna, diüreze, düz kaslara etkisiise digitalden daha azdır.5-kombe'den elde edilen maddenin esas şekli k-strofantozitdir.Bundan 1 glukoz çıkarılınca K-strofantin beta elde edilir. Bundan simarozve glikoz çıkarsa strofantidin elde edilir. K-strofantosidden 2glikoz çıkarsa simarin olur. Bundan simaroz çıkarsa sinofantidin eldeedilir ve 2 glukoz beraber çıkarsa strofantidin meydana gelir.Bunların özellikleri şun-Strofantus kombede 3 glikosid vardır.lardır:1) Simarin suda güç, kloroformda kolay erir.2) k-Strofantin beta kloroformda güç, suda kolay erir.3) k-Strofantozit kloroformda erimez, suda erir.Bunların geninleri strofantidindir. Bunlar glikoz sayılarıyla birbirindenayrılırlar.En etkilisi y-k-strofantozit: Bu ouabainden de etkilidir. Ticarettestrofantozid adlı 0.25-0.50 mg lık ampulleri bulunur.Strofantus'un heterozitlerinin sindirim kanalından rezorbsiyonugüç ve düzensiz olduğundan ağız yolundan az kullanılır.Ouabain'in Tedavide Kullanılması: Had akciğer ödemi, kalp yetersizliği,supraventriküler paroksistik taşikardi ve bazı tip aritmilerdetonikardiaklar kullanılır.Digitalin etkisiz kaldığı zaman ouabain kullanılır ve digital reaktiveedilir. İleri böbrek yetersizliği ve myokardın cevap verme yetersizliğihalinde kullanılması ihtiyatlı olmayı gerektirir.Kullanılma Tarzı: Standart strofantus tentürü, 1 cc de 3 mg ouabainebulunur, fakat az kullanılır. Ouabain her zaman IV olarak5-7 dakikada damara zerkedilir. 1 / 4 mg lık ampulden günde 1-2 defatekrarlanır. IM yapılmaz kasa oturur, ağrılıdır, irritandır. İrritasyon nekrozlasonuçlanır. Ağız yolundan etkisi, ağır ve düzensizdir. Büyük kıs-145


mı sindirim sisteminde harab olur. Kasa yapılan ouabain preparatlarıda vaıdır.Kalpteki faydalı etkileri bilinen Ouabain, yerinde kullanılmadığıtakdirde çok zararlı olabilen bir ilâçtır.Scilla Maritima (Ada soğanı) ve Sillaren:CG H10 03-0 - c 6 Htl 05SCİLLARENBu drog, bitkinin kesilmesi ve kurutulması sonucu toz haline getirilerekkullanılır. Ekstresi, tentürü yapılarak veya sirkeli hale getirilerek(Vinaigre de scille) veya Oxymelle scillitique denilen merhem şeklindekullanılır.Scillaıen prepatlarında lakton halkası hekzagonaldir.Soğan kesilmiş olarak 1 / 2-1.5 gr kullanılır. Tozu 10-15 cgr, ekstresi20-50 cgr. dozda kullanılır.Scilla maritima içinde, Scillaren A ve B denilen 2 glikosid vardır.Scillaren B'nin 0.8 mg dozu 0.10 gr digital yaprağına tekabül eder ve5 gtt. digital solusyonuna denktir. 20 damlası (1 cc) dür. Oral şekli 0.8mg Scillaren B ihtiva eder. 0.8-1.6 mg dozlarda kullanılır.Ampulleri 1/2 mg. lıktır. Digitale tahammülü olmayanlara verilir.S. hispidus'un etken maddesi yoktur.Scilla maritima (ada soğanı) Scilla bulbus, Akdeniz kumsal havalisindebol bulunur. Mısır'da bol bulunduğundan dolayı Hipokrat ilkdefa kullanmıştır. Soğan gibi tabakaları birbiri üzerine sanlıdır. Tabakalardanşerit gibi kesilen kısımlar kurutularak kullanılır. Mısır'dabir mabette eski kullanılışını tarif eden reçete formülü ve tarifi vardır.Eskiden kullanılan, sonra unutulan bu preparat, 1918 den sonra yenidenkullanılmaya başlandı.146


Kimyasal Yapısı: İsviçreli kimyager Stoll'un araştırmalarındansonra scillaren A ve B yanında Scille'de birçok heterositler gösterildi.Enzimler scille'i scillarden'e hidrolize eder. Yapıda siklopentanofenantrenhalkası ile altılı (hekzagonal) laktonik halka bulunur.Farmakolojik Etkileri: Kedide IV zerki digitalden daha zehirlidir.Scillaren, kalp üzerinde digital ile ouabain arasında etkir. Myokardaoturur. Kısa bekleme süresinden sonra etkir. Kalbe digital gibietkisinin yanında, sindirim sistemi düz kasına da etkiyerek kusma vebulantı yapar. Bronş salgısını artırıcı (ekspektoran) etkir. Diüretiketkisi de digitalden fazladır.Tedavide Kullanılması: Scillaren A hakiki majör kardiotonikler gibietkir.Endikasyonları: Diüretikdir. Bu etki kardiak, nefritik veya diğerrenal ödemlerde açıkça görülür. Ayrıca ekspektorandır. Diürez kürleriarasında digital kesilirse, tedaviyi devam ettirici olarak scille verilirveya digital ve ouabain'e intolerans hallerinde kullanılır.Kullanma Tarzı: Poudre de scille 0.10-0.50 gr. Teint de scille ve ekstde scille az kullanılır. Oxymel scilletigue de nadir kullanılır.Scillaren A 1-2-4 mg dozda ağızdan veya 1 / 4-1 / 2 mg dozIV kullanılır.daMinör Kardiotonikler:Adonis Vernalis: Adonidosid ve adonivernosid heterositleri içerir.Adenidosit'in etkisi ouabain'e, adonivernosid'in etkisi de digitale benzer.Adonivernosid de ayrıca diürez artırıcı, düz kası eksite edici, sedatifve antikonvülzan etkiyen ve bulbustaki solunum merkezine etkiyereksolunum amplitidünü artırıcı, fakat solunum hareketlerini yavaşlatıcıdiğer etkileri de vardır.Adonis heterositleri, hiposistolide endikedir. Adenidosid suda erir.IV olarak 1-1.5 gr dozda 2-3 defa kullanılır. Adenivernosid suda erimezağızdan 1-5 gr dozda kullanılır.Chanvre du canada: Apocynum cannabinum rizomudur. Bundakitek heterozit simarosiddir. Odemli vakalara iyi etkir. Yalnız IV olarak0.5 mg dozda 5-6 gün kullanılır.Muquet:Muquet (inci çiçeği) Convallaria majalis, Liliacelerdendir. 3 heterositiçerir.147


1- Convallarosid. Purgatif etkilidir. 2- Convallatoxoid 3- Convallamarosid.Convallatoxoid kardiotonik etkilidir.Muquet'nin farmakolojik etkileri az tanınır. Digital gibi inotroppozitif ve kronotrop, batmotrop negatif etkir.Extrait de muquet olarak convallomarosidden1-2 gram dozda kullanılır.zengin ekstresi,Laurier Rose: Bunun en önemli heterositi Oleandrosiddir. Oldukçaçabuk görünen kronotrop negatif etkiye maliktir. Birikme olmaz,çabuk elimine edilir.Tevetosid: Thevetia neriifolia: Tevetosid kuvvetli yetersizliktekullanılır. Bu esnada kolik ve diareler yapabilir. 2 mg la IV hücum dozusonra 1-3 mg la ağızdan devam edilir.SANTRAL SİNİR SİSTEMİ VEANALEPTİKLERBunlar 3 grupta toplanırlar:1- Ensefale uyarıcı etkiyenler,2- Bulbusa uyarıcı etkiyenler (Solunum analeptikleri),3- Medulla Spinalise uyarıcı etkiyenler,1- Ensefale uyarıcı etkiyenler: Bu grupta psişiatri alanında görülenbelirtileri giderici olarak kullanılan psikoleptikler, nöroleptiklervardır. Bunlara psikoanaleptikler de denir.Psikoanaleptik etkili maddeler arasında; kafein, amfetamin,pipradol, pervitin (Vonedril) vardır. Vonedril, amfetamin gibi santraletkilidir. Sempatomimetik etkisi efedrin'e yakındır. Bunların en öncekullanılanı kafein'dir. Kafeinin küçük dozları düşünme ve fikirlerinbağlanmasını kolaylaştırır. Uykuyu azaltır. Kafein gibi amfetamin deyorgunluk giderici ve ansefalik stimülanlardandır. Bu grupla, çeşitlietkilerinden dolayı başka gruplarda incelenecek değişik maddelere derastlanır. Örneğin, timoanaleptiklerden imipramin (tofranil) ile iproniazid(marsilid) ve psikodisleptik, psikoanaleptikler kendi özel gruplarıaltında incelenirler. Kokain ve meskalinin başlangıçtaki etkilerifarmakologlar tarafından kaıeinin uyarıcı etkilerine benzetildiğindengenellikle kokain ve meskalin bu grupta incelenir.148


Kafein ksantin türevlerindendir. Ksantin türevleri arasında kafein,teofillin ve teobromin bulunur. Kafein 1,3,7 trimetil ksantindir.Teobromin 3,7 dimetil ksantin, Teofillin de 1,3 dimetil ksantindir. Bunlarpurin türevleridir.:A5 o-


me hezeyanları yanında bilinç (şuur) kaybı gibi sübjektif ve objektifbelirtiler gözlenir.2) Yeterli miktar kafein alınırsa düşüncenin açıklığı görülür.Miktar artarsa psişik ve duyu alanına etkir. Yorgunluk hissi, uykukalkar, dikkati toplama yeteneği olduğu gibi kalır. Sonra yine huzursuzluk,yerinde duramaz olmak (restlessness) gibi etkiler görülür.3) Kardiyovaskülar sistem üzerinde önemli etkiler gösterir. Kalbe,4 potensden kronotrop hariç üçüne pozitif etkir. inotrop pozitifetki, myokard eksitasyonundan ileri gelir. İnotrop pozitif etkiyle kalpkasının sistol yapma yeteneği artar. Dromotrop pozitif etki iletimin,badmotrop pozitif etki ise eksitabilitenin artmasıdır Böylece EKGdeğişiklikleri gözlenir. Yüksek dozda aritmi görülür. Yine yüksekdozda kronotrop pozitif etki de gösterir, fakat vagus ve vazo- motorsistem üzerine de eksitan etkidiğinden kalp yavaşlar. Bu suretle kafeininkalp üzerindeki merkezi ve periferik antagonist etkileri sonucusantral Vagus merkezindeki etkiyle meydana gelen bradikardi, periferikve sinus'e etkiyle olan kronotrop pozitif etki çoğu kez bu iki etkininbileşkesi olarak bazan etkisizlik, bazen de taşikardi şeklinde gözlenir.Kafein sistolü artırır, diastole etkimez.4) Damarlara Etki: Kafeinin vasküler sistem üzerindeki etkilerindede kalpteki gibi bir zıtlık görülür. Kafein damar kaslarını direkt etkiylegenişletir. Aynı zamanda bulbustaki vazomotor merkezden ise daraltıcıetkir. Tedavi dozunda genişletici etki üstün görülür. Ve etki,tedavi dozlarında vazodilatasyon olarak gözlenir. Bunun sonucu kalpbeyin ve böbrek damarları genişler. Beyin damarlarının genişlemesi ilede baş ağrısı olabilir. Kafein yüksek dozlarda damar basıncını düşürür.5- Böbrek damarlarının genişlemesi: Bir organa kan getiren damarafferant, götüren damar efferant adı alır. Bunlara arter veya ven de denir.Böbrekte, glomerülde hem afferan ve hem efferant damar arterdir.Böbrekteki süzülme işi glomerülde arterlerde olur. Burada tubuluslarageçen süzülmüş maddelerin (üre, potasyum ve diğer elektolitler)bir kısmı tubuluslardan abzorbe olur. Geriye yalnız su kalır. Bunun dabir kısmı tekrar ADH (Adiüretik hormon) aracılığıyla emilir. Geriyekalan 1,5 İt. kadar su idrar olarak atılır. Halbuki bu, günde 180 litrelikkanın filtrasyonuyla meydana gelmektedir.Kafein diüretik etki eder. Bu artma afferant damarların genişlemesisonucu olur. Bu suretle böbreğe fazla kan gelmesi sağlandığındanfiltrat da fazla olur.150


Ayrıca çalışan glomerül sayısını arttırarak (normalde hepsi çalışmaz)veya reabsorpsiyonu azaltarak da diüretik etki görülebilir.6— Koroner damar üzerine genişletici etkisi: Bu etki normal dozunüzerinde oluşur. Teofillin spesifik olarak koroner genişleticidir. Teofilin'inbu etkisi kafeinden çok fazladır. Bu etki teobrominde yoktur.Teofilin santral sinir sistemine etki etmez. Aminofillin (teofillin etilendiamin)kalbe stimulan, koronere dilatatör etkir.7- Bronşlara genişletici etkir: Bundan dolayı bronşiyal asthımolayında bronşları genişletmek için kullanılır. Bronşiyal astım sebebibilinmemektedir. Yalnız mediatör şimik maddelerden histamin'in buradaönemli rol oynadığı ve histamin etkisiyle bronş düz kaslarının kasılmasısonucu, hastanın yeterli solunum yapamadığı bilinir.Ayrıca çeşitli nedenlerle astmoid krizler de meydana gelebilir. Akuttedavide kafein ve özellikle aminofillin kullanılır.8) Kafeindin çizgili kaslara etkisi: Kafein çizgili kasın asetilkolineduyarlığını artırır. Asetilkolinin kas kastırmayan küçük dozları yanındakafein beraber verilirse kasın kasıldığı görülür. Bu kafeinin asetilkolineolan duyarlığı arttırmasındandır. Teobromindeki kontraksiyon gücükafeinden fazladır. Kası aşırı derecede kontraksiyona sokar. Bu halerigor denir.9- Düz kasa etkisi: Düz kasda kafein spazm kaldırıcı etkir. Bundandolayı safra kesesi ve barsak spazmlarında antispazmodik olarakkullanılır. Aynı nedenden dolayı bronşial astım tedavisinde de etkiliolmaktadır.10- Bazal metabolizmayı % 10-30 arttırır.11- Anormal solunumlardan Cheyne-stokes tipi solunumu normaledöndürür.Anormal Solunumlar Şunlardır:a) Cheyne-stokes solunumu: Üremi komasında görülür. Solunumunönce durması sonra yavaş yavaş hızlanması, yine durup hızlanmamasışeklinde periyodisite gösteren patolojik solunumdur. Solunumhızlandığı zaman pupil daralması da olur.b) Kusmaul solunumu: Diafcet komasında, asidozda görülür. Derininspiryum ve ekspiryumıın birbirini izlediği solunum tipidir.151


c) Biot tipi solunum: Menenjitlerde görülen tiptir. Küçük boyutlarlainspirium, ekspiriyum ve duraklamaların görüldüğü özel bir solunumtipidir. Kafein bu tiplerden yalnız ilkine etkimektedir.12- Kafein ısı merkezine etkiyerek vücut ısısını bir derece kadaryükseltir.Toksisitesi: Kafein fazla alınırsa veya duyar olanlarda normal dozdaeksitan etkisi belirginleşir ve huzursuzluk, uykusuzluk, hallusinasyon(hezeyan) yanında göğüste çarpıntı, palpitasyon veya palpitasyonunnabız fazlalığı ile görülmesi olan taşikardi görülür.Zamanla yinelenen kafein'e karşı bir tolerans meydana gelir. Butolerans kafein'in sinir sistemi üzerindeki etkisinde görülmez. Toleransyalnız periferik etkilerde görülür. Kafein zehirlenmelerinde barbituıatlarkullanılır. Bunların kısa ve çabuk etkili olanları tercih edilir.Preparatları: Kafein renksiz, parlak, acı lezzetli billurlardır. Doz:0.25-0.50 gr.Benzoat de kafein et de Na (% 38 kafein içerir) 1-3 gr verilir.Salicylate de kafein et de Na (% 40 cafein içerir) 1-3 gr verilir.Citrate de kafein et de Na 1-2 gr verilir.Solution injectable de kafein 25-0.50 gr.Theobromin 1-4 gr.AMINOPHYLLINE (theophylline ethylenediamine)0 HCH3Salicylate de soude et de theobromin (Diüretin)dir. (% 44 theobrominiçerir. Doğu 1.5-6 gr.Aminophyllin (Teofillinin etilendiamin içindeki solüsyonudur)0.40-1.20 gr. veyaEuphyllin-Theophyllin 0.35-1.05 gr. ampuller halinde mevcuttur.152


THEOPHYLLINE - METHYLGLUCAMİNE (Glucophylline)Tedavide kullanılışı:1- En önemli etkisi diüretik oluşudur. Bundan dolayı ödemli hastalardaveya anazarka halinde tek olarak verilebildiği gibi diğer diüretiklerleberaber de verilebilir.2- Miyokard stimülamdır. Kronik kalp yetersizliğinde kullanılır.Miyokard birçok hastalıkların ve toksinlerin etkisiyle zayıflar. Bu zayıflamayakarşı ağız yoluyla veya parenteral yolla kafein veya benzeretkili preparatlar verilir.3- Bronşial astım tedavisinde statüs astmatikusta aminofillin yapılır.Cheyne-stokes tipi denen anormal solunum, beynin oksijensizkalması sonucu kendini gösterir. Kafein, bu solunumun tipik gidericisi,düzenleyicisidir.4- Kafein, alkol entoksikasyonlarında meydana gelen kalp, şuurbozuklukları, yetersilikleıine karşı stimulan etkilidir.5- Mide asit salgısını kontrol eder. Mide tübajında histamin ve priskolgibi kafein de kullanılır.*KÂFUR (Camphre).Cinnamonum camphora'dan elde edilir. Pinen türevidir. Bitkininkabuk veya odun kısmının distilasyonu ile hazırlanır ve bu şekilde kullanılır.Huile camphre injectable forte (% 20 lik) ile % 10 luk normalyağlı solüsyonları mevcuttur.Ağız yoluyla ve diğer yollarla vücuda girdiği zaman stimulan vekarminatif etkir. Karminatif etki mideden spazm kaldırarak gaz çıkarıcıetkisidir. Önce soğukluk, solukluk meydana getirir. Sonra bu kırmızılıkve ısınmaya döner. Romatizma gibi hastalıklarda ağrılı eklemleresürülür. Eskiden bite karşı, özel kokusu nedeniyle koruyucu olarakkullanılırdı. Santral sinir sistemi üzerine de stimülan etkir.153


Kardiovasküler sisteme etkisi yoktur. Ancak koldan yapıldığı vakit buradankalkan ağrı duyusu beyne iletilir. Bunun sonucu refleksle kalptebir çarpıntı meydana gelefcilir. Bu endirekt bir olaydır. Yüksek dozdaalınırsa konvülsiyon meydana gelir. Bu konvülziyonlar epileptiformveya delirium tarzında görülür.Mentol:Mentol de eskiden bu amaçlar için kullanılırdı.ANALEPTİKLER VEYA SOLUNUM ANALEPTİKLERİ:Bulbusa etkiyenler: Analeptikler, ateşli bazı hastalıklar esnasındameydana gelen; santral, vazomotor veya solunum yetersizliğinden oluşanfizyolojik bozuklukları gidermek için kullanılan ilaçlardır. Morfinkullananlarda, alkol, CO zehirlenmesinde veya travma sonucu bulbustakisolunum ve vazomotor merkezlerde depresyon meydana gelir.Vazomotor merkezler, dolaşmakta olan kanla bunun çeperi olan damarduvarı ilişkisini, gerginliğini sağlar ve damarları belirli bir tonustatutar. Bu vazomotor sistemin otonomik fonksiyonudur. İsteğe bağlıdeğildir.Solunum merkezi, kanda biriken C02 i atma, 02 i sağlama ve solunumubelirli bir ritm içinde devam ettirmekle görevlidir. Solunumve çok önemli olan vazomot 'r merkezler çeşitli fizyolojik olaylarla veyaaşırı doz ilaçla etkilenerek solunumsuzluğa dönüşebilir ve hayatıtehdit etmeye başlar. Bu vazomotor merkezlerle solunum merkeziyetersizliğinden ileri gelir. Bu durumda solunum ve vazomotor merkezlerinstimülaııları kullanılır. Bu suretle bayılmış, şuurunu kaybetmiş,nabzı, tansiyonu düşmüş, yüzü soluklaşmış ve üşüme, titreme belirtilerigösteren ve dolaşım bozuklukluğundan ileri gelen bu durumu gidericiönemli önlemler alınır. Peros veya parenteral yolla organizmayıkuvvetlendirici solunum ve vazomotor merkezlere etkiyen analeptiklerdenen maddeler gereklidir. Bunlar arasında leptazol, koramin, mejimid,daptazol, pikrotoksin, etamivan ve benzer etkililer önemlidir.Bunların uygulaması yanında % 5 C02 ve % 95 0? karışım halinde karbojengaz adıyla intoksikasyonlardan sonra görülen solunum merkezifelcini gidermek için dakikada 8 litre olmak üzere buruna verilmek suretiyle02 ve C02 karışımı gaz kullanılır.Analeptikler: 1-Leptazol (Cardiazol, Pentetrazol, Pentametilentetrazol, Metrazol): Leptazol, ağız yolu, cilt altı, kas içi, gerekirse damar154


içi gibi yollarla verilebilir, kolay rezorbe olur ve her yerden aynı etkilerisağlar.8 9 K!LeptazolFarmakolojik Etkisi: Santral sinir sistemine eksitan etkir. Bu etkiönce orta beyin veya bulbustaki merkezlerde sonra artan dozla motormerkezlerde izlenir. Motor merkez eksitasyonu klonik konvülziyonlaraneden olur. Bu epileptik hareketlere benzer. Tavşan ve farede de konvülziyonyapar. Konsantrasyon çok artarsa eksitan etki medulla spinaliseiner. Buradan çıkan sinirlerin sonlandığı kasların devamlı ve şiddetliuyarılmasına neden olur. Bu şiddetli kasılmalar tonik kasılmalardır.Leptazol hipnotiklerin yaptığı depresyonu giderir. Örneğin paraldehid'inyaptığı depresyon leptazol ile eksitasyona çevrilir.Kandaki konsantrasyonu 5-20 mg. olunca konvülziyonlar görülür.Konvülziyon deneysel olarak yapılabilir. Bu nedenle şizofreni (erkenbunama) hastalığının psikolojik çöküntüsünü ortadan kaldırmak içinleptazolün eksitan (burada konvülzif) etkisinden yararlanılır. Haftada2 kez konvülsiyon tedavisi başka deyimle kardiazol (Leptazol) şoku dadenen bu tedavi yeterlidir.Leptazol Preparatları: Tetrazol (Leptazol); Beyaz kristal tozdur.Suda kolay erir, ağız yolu ile alman ve enjektabl preparatları vardıı.Solute enjectable de leptazole (% 10 luk) ampuller içinde bulunur.Cilt altı, IM, IV yapılır. 10-15 cgr. dozda kullanılır.CO zehirlenmesinde, santral olarak oluşan vazomotor merkez yetersizliklerive travmatik solunum merkezi yetersizlikleri veya morfinle,zehirlenmelerde, narkoz esasında meydana gelen solunum yeterliklerinde0.1 gr. aşmayan dozlarda kullanılır. Gerekirse her 3-6 saattebir hastanın durumu, nabız, tansiyon ve periferin ısınmış olma hali kontroledilerek parenteral veya peros yinelenebilir.155


2- Coramine (Nicetamide, Nikotinik asit dietilamid) Koramin:Santral sinir sistemi üzerine, solunum ve vazomotor merkezlereuyarıcı etki yapar. Bu uyarmadan morfin veya uyku ilaçları ile oluşandepresyona karşı bazan zorunlu olarak yararlanılır.Kemoreseptör denen duyar hücreler 02 azlığına ve C02 fazlalığınave ayrıca kan basıncına duyarlıdırlar. Bu duyular Hering sinirleri veyaAort'dan gelen Cyon siniri aracılığıyla bulbustaki ve santral sinir sisteminindiğer kısımlarındaki vazomotor merkezlere ulaşır. Bu suretleC02 azlığı veya basınç değişmeleri duyulur.Niketamid'in leptazolden farkı, niketamidin önce glomus karotikumadı verilen kemo-reseptörlerin bulunduğu bölgeye etki etmesive buradan kalkan refleksle de merkeze etkimesidir. Leptazol ve morfinise doğrudan doğruya sinir sistemindeki merkeze, vazomotor veağrı merkezi gibi merkezlere etkir. Bu nedenle koramin solunum ve vazomotormerkez depresyonunda kullanılır. Ağız yoluyla veya enjektablolmasından başka yollarla da verilebilir. Koraminde leptazolden dahageniş bir güvence alanı mevcuttur.% 25 lik solüsyonunun 1 cm 3 u 30 damladır ve ağız yoluyla baygınlık,bilinçsizlikle kendini kaybetme gibi hallerde 0.25-0.75 gr. verilir.(Injektabl niketamid solüsyonu) IV, IM ve subkütan olarak verilir.IV koramin akut yetersizliklerde kullanılır. Akut olmayan yetersizliklerdeveya injeksiyonu gerektiren bir durum yoksa ağızdan verilir.Lipotimie denen baygınlık hallerinde IV veya IM olarak verilir.Kullanıldığı yerler:a) İnatçı hıçkırık olaylarında,b) Vazomotor ve periferik yetersizlik sonucu gözlenen el, ayaksoğuması gibi dolaşım yetersizliği belirtilerine karşı.c) Solunum yetersizliğinde.d) Niketamid organizmada nikotinik aside parçalanır. Bu yüzdenniketamid nikotinik asidin kullanıldığı Pellegra hastalığında da kullanılabilir.Bu hastalığa DDD semptomu da denir. Burada diare, dermatitisve demans belirtileri vardır. Pellegra PP vitamini yetersizliği sonucuoluşan metabolizma bozukluğudur. Fazla mısır yiyenlerde görülür.Buna karşı PP (Pellegra preventive) faktörü veya koramin verilir.e) Bitkinlik, yorgunluk olaylarında kullanılır.156


oOCHEtami van3) Pikrotoksin:PikrotoksinArnifenazol(DAPTAZOLE)Doğu Hindistanda yetişen Anamyrta coeulus'dan elde edilir. Bubitkiden elde edilen madde alkaloid değildir. Azot içermez. Vücuttametabolizması, yıkılması açıklığa kavuşmamıştır. Santral sinir sistemindeeksitan etkir. Korteksi eksite ederse klonik konvülziyonlar görülür.Bulbustaki solunum ve vazomotor merkezlere etkimesinden dolayıda solunum yetersizliği ve periferik tansiyon düşmesi ile görülen kollaps,şok gibi anormal durumlara karşı kullanılır.Ayrıca yine bulbusta vagus merkezini eksite ederek kusturucu ıoloynar. Vücuda ber yolla verilebilir. Çabuk etkimesi için IV verilir.Vücutta çabuk yıkılır ve böbrekler yolu ile atılır. Pikrotoksin parçalanıncapikrotoksinin ve pikrotin'e ayrılır. Pikrotoksinin aktif, pikrotinise aktif değildir. Pikrotoksin, morfin veya hipnotik ilaçların yaptığıdepresyonu gidermek için kullanılır. Barbituratlarm etkisiyle oluşansolunum yetersizliği veya felci pikrotoksinle hemen giderilir.Pikrotoksin, hipnotiklerin öldürücü dozunu (LD50 yi) azaltır. Solunummerkezine direkt etkidiğinden solunumu hemen düzenler.Pikrotoksin renksiz kristallerdir. Ancak 30 kısım suda erir. Genellikle0.001-0.002 gr. dozda verilir. (0.003-0.006 gr. da olabilir). Çok zehirlibir maddedir. Genel anestezik, hipnotikler veya çeşitli etkenlerdenileri gelen solunum merkezi depresyonlarına karşı kullanılır.Adı geçen mentol, pikrotoksin ve kafur'dan başka efedrin, amfetamin,metil amfetamin, lobelin ve aşağıda yazılı olan maddelerde santral sinir sistemi stimülanlarıdır.4- Mejimid: MEGİMİD (metil-3-etil-glutarimid, Bemegrid)Uyku ilaçları (özellikle barbitüratlar) ve genel anesteziklerle meydanagelen depresyonlarda etkilidir. Uyku ilaçları ile zehirlenen hastayı137


normal hale getirmek için antidot olarak kullanılır. Hipnotik zehirlenmesindesolunum merkezi depresyonundan dolayı ortadan kalkan solunumunormal hale getirir. Dozu: 50 mg dır.Daptazol: (Diaminofeniltiazol)HBemegrid(MEGİMİDE)Solunum merkezi depresyonunu gidermek için kullanılır. Morfindepresyonlarında da kullanılır. Bu yönden daptazol, morfin'e antagonistve antidot etkili olur.Megimid'le sinerjiktir. Hastada şuurun (bilinç) geri dönüşüne kadarher 3-5 dakikada bir 50 mg Megimide, 15 mg. Daptazol karışımızerk edilir. İki saat'te 1 gr. kadar Megimide, 0.3 gram kadar Daptazolverilmiş olur.Ethamivaıı: Beyaz tozdur. Suda az erir. Yeni bulunan bir preparattır.Vanilik asid türevidir. Akciğerlerde TBC dan veya tümoral bozukluktanileri gelen hipovantilasyon ve solunum yetersizliğine karşıkullanılır. Uyku ilacının zararlı etkisi ile oluşan lıipovantilasyonda dadiğer ilaçlara yardımcıdır. Etamivan bu yardımcı, solunum düzenleyicietkisini direkt solunum merkezine etkiyerek gösterir. % 5 Gliikozsolüsyonu ile karıştırılarak 250 cc volüm de IV olarak dakikada 7-10 mgdoz hesabiyle verilir. 20-60 mg lık tabletleri de vardır.SANTRAL SİNİR SİSTEMİNE MEDULLER ETKİYENANALEPTİKLER:Striknin: Sarmaşık cinslerinden olan strychnos nux vomica veya S.ignatia bitkisinden elde edilir. Bu bitki striknin yanında ayrıca brusinalkaloidi de içermektedir. Brusin'in farmakolojik etkisi striknin'dendaha azdır.


Striknin suda erimez. Beyaz bir tozdur. Sülfat halinde kullanılırve suda 1/35 oranında erir. Brusin ise suda hiç erimez. Striknin vücudaher yolla girebilir. Vücuda girdikten sonra plazma, eritrositler içine veorganlara homojen olarak yayılır. Birçok maddelere karşı tam veya kısmenbir alışma olabildiği halde striknin'e alışma olmaz. Çok acı bir maddedir.11 100.000 çözeltisi dahi acılığını korur. Acılığından dolayı midesekresyonunu artırmak için kullanılır. Bunun için iştah ilaçları ve organizmatonikleri sınıfına da girer. Rezorbe olduktan sonra sinir sistemine,en önemli olarak medulla spinalis'e etkir.Striknin'in Medulla Spinalis'e Etkisi:Kurbağaya striknin zerkedilince, kurbağa sert ve gergin durumdakalır. Kurbağanın medulla spinalis ön kordonundan çıkan motör sinirlerkesilirse bu gerilme kalkar. Bunun için kasılma, gerilme olayınınkasdan ileri gelmediği, sinir kesilmesinden sonra gevşeme görülmesindenanlaşılır. Yine medulla spinalis'in arka kordona giren sinirleri de kekesilinceveya kurbağanın derisi kokainlenince kasılmanın azaldığı,yani kasılma işinde periferiden gelen sinirlerin duyu almasının da roloynadığı ancak yalnızca duyu sinirlerinin tek başına etkili olmadığıanlaşılır. Bundan dolayı striknin konvülziyonunun nedeni periferikdeğildir. Ayrıca kurbağa deserebre (Decapite) edilirse yani baş kısmıkesilir ve beyindeki I. Nöronun, medulla spinalisteki II. nörona etkisikaldırılırsa reflekslerde azalma olmaz. Tersine artma görülür. O haldestriknin perifer yolu ile etkimeyip santral etki gösterir ve yer olarak damedulla spinalis'e etkilidir. Periferden kokainlemekle uyarı alınmazsa,kökler kesilirse, medulla spinalise uyarı iletilmez olur. On kökler kesilirsekasın kasılması emri yine medulladan kasa ulaştırılamamış olur.Bu suretle striknin'in etki yerinin medulla spinalis ve buradaki intermediernöronlar olduğu anlaşılır. Intermedier nöronlar duyu siniriyle,159


motor sinirler arasında bağlantı sağlayan ve ayrıca medulla spinalisinbütün katları arasında da haberleşmeyi sağlayan nöronlardır. Striknin(striknin zehirlenmelerinde görüldüğü gibi) intermedier nöronlarınuyarılma ve iletim güçlerini artırıcı etkir. Bu nedenle periferik impulslarhızla medulla spinalise ulaşır, buradan çıkan motor kastırıcı emirlerinartan ileti gücüyle süratlenerek, şiddetlenerek ve cevap verdiıiciolarak kasa ulaşır. Kaslar kasılır. Aynı sebepten eksitasyon intermediernöronlarla, medulla spinalisin her katına da ulaşır. Bundan dolayıbütün vücut gerilmiş olur. Striknin zehirlenmesinde protagonist kasınkasılması agonistle beraber görülür. Kurbağanın cildi kaldırılarak Columnavertebralis'deki kemikler arasına boşluk açılsa ve buraya striknindamlatılsa yine kasılma görülür. Yani hangi yolla medulla spinalis'estriknin ulaşsa etki görülür.Striknin, santral sinir sisteminde ufak dozlarda da uyarma yapar.Bu uyarma medulla spiııaliste ıefleks artması ile kendini gösterir. Burefleks olayı bazı kimselerde çok fazladır. Striknin'in kesin etki yeri,medulla spinalis ve bunun intermedier nöron (ara-nöron) denen kısmıdır.Zehirlenme: Zehirlenmede aşırı uyarılmalar izlenir. Özellikle görmemerkezinin aşırı uyarılmasıyla görmenin arttığı özellikle mavi ışığınçok görülmesiyle çevrenin mavi görüldüğü gözlenir. 30-40 mg. lık çokyüksek dozla zehirlenmede zehirlenen kimsede en küçük ses, küçük gürültüve uyarılara bile büyük reaksiyon görülür. Bu durum tetanoz denenhastalıktaki gibidir. Hasta, opistotonus denen tahta gibi düz ve sertbir durum gösterir. Sonra vücut kaslarının sertleşmesi birbirini izler. Yeson olarak diyafram kasının felci ve çalışmazlığıyla solunum yetersizliğindenölüm meydana gelir. Bu olay santral sinir sisteminin ve özelliklemedulla spinalisin aşırı uyarılmasından ileri gelir. 0.006-0.018 gr.lık terapötik doz aşıbrsa bulbustaki vazomotor ve solunum merkezleriflas eder. Bunun için solunum uyarıcısı olarak ancak diğer maddelerbulunmadığı hallerde ve bildirilen dozda striknin kullanılmalıdır.Solunuma Etkisi: 1-2 mg. m solunuma etkisi yoktur. Ancak konvülzifdozlar respiratuar eksitandır. Bundan dolayı striknin solunumstimülanı olarak çok nadiren kullanılır.Dolaşıma Etkisi: Vazomotor merkezlere etkiyerek splanknikalanda (karın içi) vazokonstriksiyon yapar.Zehirlenmede Tedavi: Hasta ışıksız, sessiz, sakin bir yere yatırılır.Tablo daha hafifse hastaya eter koklatmak, gevşeme ve rahatlık verebilir.Ajite bir hasta ise kloralhidrat verilerek sakinleştirilir.160


Preparatları:1- Extrait de noix vomique: 0.05-0.1 gr.2- Teinture de noix vomique 2-6 gr. 54 damlası 1 cc3- Striknin sülfat 6-18 mg.4- Striknin nitrat 6-18 mg.5- Strychni semens % 2.5 alkaloid içeren 0.1-0.3 gr. verilir.Kullanddığı yerler:1- Acı olduğu için striknin iştah açıcı olarak kullanılır.2- Tonik olarak kullanılır.3- Görme zayıflığı ve bulanık görme halinde (amblyopiede) görmeyiarttırmak için kullanılır.4- Hipnotiklere antagonist etkisi için sık sık kullanılmakta, ancakbu kullanma belirli bir esasa dayanmamaktadır. Striknin intermediernöıon blokadlarının (mephenesin) antagonistidir. Aynı zamanda acıolmasından stomaşik olarak da kullanılır.Toksisite Belirtisi: Anksiyete, solunum sıkıntısı, kas kasılmaları,çene sıkışması (trismus) ve nabız yavaşlamasıdır. Asfiksi olayında aııtidotolarak 4 gr. kloral veya yeterli dozda barbituratlar verilir.Striknin zehirlenmesinde kedide deserebıasyon ttkiyiarttırır.ANTİ ARİTMİK, ANTİFİBRİLANLARBunlar, bozulan kalp ritminin normal hale gelmesini sağlar. Bitmbozukluğu sinüsal etkiden kalp atım temposu değişmesiyle, flatter veyafibrilasyon şeklinde olabilir. Bu grub ilaçlar arasında, kinidin ve benzeretkililer vardır.CH0HOCH. '3Kinidin161


a) Kinidin:Kına kına ağacı kabuğundan elde edilen bir alkoloiddir. Kinin gibisıtmaya karşı da kullanılır. Fakat bu etkisi kininden çok zayıftır. Kiningibi protoplazma zehiridir. Enzim inhibitörüdür. Organizmadaki olaylardaönemli rol oynayan enzimleri bloke eder. 1913 de Wenchebach,atrium fibrilasyonu ile müracaat eden bir hastaya kininin iyi geldiğiniaçıklamıştır.1918 de Frey bu özelliğin yalnız kininde olmayıp kinidinde de olduğunuaçıklamıştır.Kinidin, kininin izomeri olup dekstrojir'dir.Kinidin stimulus naklini bloke eder. Yalnız (—) dromotrop etkieder.Ağız yoluyla alınır, atılımı barsaklarla ve idrarla olur.Alınan madde aynı günde atılır.Kinidin etkileri:1- Refrakter periodu uzatır (dinlenme fazı uzar).2- (—) negatif inotrop etki ederek kailin kontraksiyonuııa maniolur.3- (—) Dromotrop etkir.4- (—) Badmotrop etkir.5- (—) Kronotrop etkir.6- Fazla verilirse ventriküler taşikardi yapar.7- Atrium fibrilasyonunu giderir.8- Vagusu bloke eder, böylece kalp hızlanır.9- Arterleri genişletip tansiyonu düşürür.10- Elektroda P-R mesafesi uzar.11- Q-R-S mesafesi 0.08" iken 0.12" ye uzar.12- S-T'de değişiklikler yapar.Kinidinin Diğer Etkileri: Az dozla antikolinerjik etkiyle taşikardive periferik vazodilatasyondan hipotansiyon yapar.Aşırı Doz: Orikülo-vantriküler blok yapar, ayrıca mide-barsak bozukluğusonucu diare ve daha önemli olarak sinkonizm denen allerjikdeğişmede baş ağrısı ve duygusal yetersizlikler yapar.Yan Etki: Ateş, ürtiker ve purpürik döküntüler.Farmakokinetik: Ağız yolundan % 95 absorbe olur, dokularda depoedilir. 6-8 saat vücutta tutulduktan sonra % 50 si değişmeden, diğerkısmı yıkılarak idrarla atılır.162


co-nh-ch2ch2-n^ c 2H 5Prokai namidb) Prokainamid:Prokain'in amididir. Kinidin gibi etkir, ancak kinidin oriküler etkiı,prokainamid ise daha çok ventriküler aritmilerde etkilidir.250 mg lık tabi ve ampullerinden (intra venöz) kullanılır.Yan etki: Lupus eritamatozus ve anaflaktik reaksiyonlar yapabilir.c) Lidokain:İnfarktüs'ten sonraki ve diğer ventrikül fibrilasyonuna etkilidir. İletiminyavaşlamasına veya kalp kontraskyionuna etkimez. Önce tekdoz intra venöz yapılır sonra perfüzyonla devam edilir.Aşırı Dozajı: Tremor, konvülziyon yapar.d) Fenitoin:Dijitalden ileri gelen aritmilerde çabuk etkili olarak ağız yolundanplazmada ml de 10-20 mikrogram dozda verilir.e) Beta Blokerler:Kinidin benzeri etkiyle refrakter periyodu uzatarak ve iletiyi yavaşlatarakantiaritmik etki gösterdiklerinden kullanılırlar.f) Verapamil:Bu madde myokarda kalsium'un girmesini önler. Supraventrikülerparoksistik taşikardilere karşı kullanılır. IV uygulanır.g) Spartein:Katır tırnağı: Sparteiunum (Scoparium) dan elde edilir. Spartein'inS04tuzu kullanılır. Taşikardilerde kalp atım sayısının 100—120 veya dahafazla olduğu zamanlarda stimulusun naklini bir yerde bloke ederek bradikardiyapar. Bu bradikardi atropinle giderilemez. Bu hücrenin depresyonuile meydana gelir. 0.1-0.3 gr. verilir. Conium maculatum gibisantral sinir sistemini deprese eder ve sinir uçlarını da felçeder.163


KORONER GENİŞLETİCİLER YE (ANGOR NÖBETİNEKARŞI KULLANILANLAR) DÜZ KAS GEYŞETlCİLER:Düz kasların bulunduğu organlarda kas gevşemesi çeşitli maddelerleyapılır. Örneğin:a) Damar düz kaslarını, vasodilatatörler, b) Bronş kaslarını, bronşdilatatörleri, c) Mide barsak safra kesesi ve uterus düz kaslarını, antispazmodiklergenişletirler.Damarları daraltan faktörler arasında sempatikomimetiklerin rolübüyüktür. Damar daralmasıyla her organın beslenmesi ve metabolizmasıbozulur. Kalpte koronerlere sempatikomimetikler vazodilatöretkidiklerinden koroner daralmasında parasempatikomimetiklerinve diğer etkenlerin rolü vardır.Kalp damarlarının daralmasıyla vücut oksijenini sağlayan kalbinönemli olan fonksiyonu bozulduğundan koronerlerin genişletilerekkalbin çalışması ve oksijen noksanlığının giderilmesi gerekmektedir.Koroner daralmasıyla görülen koroner yetersizliği göğüs önünde (precordial)ağrıyla anlaşılır. Prekordial ağrı hisseden hasta, ağrının geçmesinekadar yürüyemez ve hareketsiz bekler.Genellikle düz kasları gevşetenler iki grupdur:1- Direk Etkililer: (Düz kasları gevşetenler)A- Nitritler, NitratlarNitritler ile organik nitratlar damar genişleticidir. İnorganik nitratlarise genişletici değildir.a) Nitritlerde görülen damar genişlemesi, istem dışı çalışan bütünven ve arterlerin damar kaslarında görüldüğü gibi yine istem dışı çalışan,barsak, safra kesesi ve uterus kaslarında da görülür.b) Damar genişlemesi, her damarda aynı derecede clmaz. Nitritlerdensonra bilhassa koroner, beyin içi ve deri damarlarında bariz genişlemegörülür. Retina damarlarının bariz genişlemesinden de göz içibasıncı artar.c) Mekanizması kesin olmamakla beraber sempatik sinir uçlarına veyareseptörlere etkimediği ancak doğrudan doğruya damar düz kaslarınaetkidiği kabul edilir.2- Otonom sinirler üzerinden etkililer: Bunlar arasında izoproteronolgibi sempatik stimulanlar ile atropin gibi parasempatik dep-164


essanlar (parasempatikolitikler) vardıı. Kalpte koronerlere parasemtiklerise daraltıcı etkirler.Farmakolojisi: Bu grup ilaçlar şu genel etkilere sahiptir:a) Solunum mukozasından çabuk absorbe olurlar (nitrogliserin)ve birkaç dakikada kuvvetli etki gösterirler.b) Ağız yolundan alınınca yavaş fakat uzun etkili olurlarc) Bütün preparatlar dokuda yıkılırlar.KORONER GENİŞLETİCİLER:Nitritler: Genel formülleri-N-O alkildir. Damarların düz kaslarındaoluşturdukları tonüs azaltıcı etkiyle damar genişletirler. Koronerdamarları üzerine ksantin derivelerinden aminofillin, teofillinle kateşölaminlerde genişletici etkir. Amino adrenerjik blokatların da damargenişletici etkileri bilinmektedir. Bu etkinin yanında adrenalin miyokardüzerine eksitan etki gösterir. Bunun için kateşölaminler idealkoroner genişletici değillerdir. Papaverinin de koronerlere dilatör etkisivardır. Nitratlarda ise dilatatör etki yoktur. Bakteriler tarafındanN02, N03 haline gelerek ve dozun fazlalığına göre tansiyon düşüklüğüve senkop meydana gelir.Nitritlerin Genel Farmakolojik Etkileri:1. Amil nitril inhalasyonu derhal bir tansiyon düşmesi yapar. Budüşme ne merkezi etkiyle ve ne de parasempatik ve sempatik etkiyleolmaz. Bu doğrudan doğruya damar düz adelesi üzerine paralizan etkidenileri gelir. Hipotansiyona refleks yolla ekseriya taşikardi ve sonrahipertansiyonla cevap verir. Miyokarda nitritlerin hiç bir etkisi yoktur.2. Düz adeleye etkisiyle nitrilerJe barsak, bronşiol, arter ve safrayollarının düz kasları, damarların düz lifleri daha fazla paralize olurkendiğer barsak, bronşiol, ureter ve safra yolları düz kasları damarlarınıngenişlemesiyle nitritoid kriz denen hal görülür. Burada vazodilatasyonsonucu hipotansiyon olur. Bu arsenobenzol salvarsanla da hasıl olur.Göz içi retina damarlarının genişlemesi ise glokomda daha tehlikeliolur. Beyin damarlarının genişlemesi sonucu beyin damarı pulzasyonu(nabazan) ve baş ağrısı meydana gelir. Koronerlerin genişlemesiyle isemiyokard irrigasyonu, kanlanması, sulanması sağlanmış olur.3. Diğer Etkiler,a) Solunum amplitüdü genişler, ritm artar.b) Bronş genişler165


c) Periferik damarların genişlemesiyle terleme ve bunun sonucuhipotermi görülür.d) Mide salgısı artmasıe) Methemoglobinemi yapabiliı.Toksisite: Aşırı dozlarla görülen başağıısı, yüz kızarması, palpitasyondur.Kullanılması: Angin pektoris ağrılarına karşı kriz esnasında kullanır.Aynı zamanda safra kesesi veya uriner spazmlara karşı da etkilidir.Hipertansiyonda ve angina pektoris önlenmesinde profilaktikkullanılması ise güvenli değildir.Çabuk Etkili Preparatlar:Trinitrin: Düz kas depressörü olduğundan dolayı gevşeticidir. Vücuttabütün damarlara genişletici etkir, yüzde, göğüste, cildte kızarmayapar, genel ve pulmoner tansiyonu düşürür. Tansiyon düşüklüğünehafif taşikardi ile kardiak debi azalması yandaşlık eder. Koroner debiartar, miyokardın oksijen sarfı azalmaz. Trinitrin bronşları da genişletir,mide, barsak, safra ve ureter'de de gevşeme yapar, Methemoglobinemiteşekkülünü artırarak siyanoza mor renkliliğe sebep olur, ağızmukozasından alınır ve idrarla atılır.Nitrogliserin'in 0.4 mg lık drajeleri sublingual olarak anginal ağrıdanönce profilaktik veya anginal ağrıda tedavi edici olarak kullanılır.Nitrogliserin % 1 solüsyondan ise 3-4 damla abnır. Dozu 6-24damladır.Amil Nitrit: Nitrit D'amil:0.2 ml inhalasyon halinde kullanılır. Nitritlerinizoamil alkol esteridir. 68 damlası 1 cc. dir. Meyve kokuludur.0.2-0.5 gr. dozda kullanılır. Uçucu ve kendine has kokulu bir maddetylNitritÇH2-NO2166


ArnylNıtrıteÇH2-NO2ÇH2CH-CH.IoCH3dir. Sarı yağ kıvamında sıvıdır, hava ve ışıkta değişir, hozulur, patlayıcıdır.Bunun için renkli ampulde saklanır. Piramit şeklindeki ampullerdebulunur. Mendil arasında kırılarak hemen koklanan kokusundanistifade edilir. Ağız yoluyla alındığı zaman midede parçalanaraketkisiz olduğundan, kırılarak ve İNHALASYONLA kullanılır. 1-2 saniyedegöğüsteki prekordial ağrıyı keser. Suda çözülmez, alkol ve kloroformdaerir.Vazokonstriktörlerden ileri gelen intoksikasyon belirtilerinden kolikhepatik ve düz kas spazmına karşı kullanılır.Trinitrin: Nitrogliserin midede parçalanmaz, ancak barsaktanemilir. Dil altından ise daha çok emilme özelliği vardır. Suda erimez,yağlı sıvıdır. Alkolde erir, tedavide alkollü solüsyonu veya drajesi kullanılır.Anjin pektoriste 3-15 damla kullanılır.Glyceryl Trınıtrate(Nitroglycerin)CH2-0—NÛ 2CH —0—N02CH2~O-NO2Nitrogiliserin: 60 damlası 1 cc: 1 gr dır. 0.1-0.4 gr. yani 6-25 damlaolarak kullanılır. Dinamitin esas maddesidir. % 99 alkol % 1 nitrogliserinhalinde kulıanur. Damla, tablet, draje şekilleri vardır. Dil atındanalınır. Bazen beyin damarları genişlemesinden dolayı baş ağrısıyapabilir.Sodyum nitrit (NaN02) barsaklardan emilir, gevşetici etkir, bu etkiperiferiktir. Santral etkiden kurtulan izole organlarda da gevşeme et-167


kisi görülür. Bu deney nitritlerin periferik etkisini doğrular. Nitrit alanbir şahıs utanma kızartısı gösterir. Yüzeysel boyun damarları yanındabeyin içi damarları ve retina damarlarını da genişletir.Baştaki damarların genişlemesi ve kafa içinde kan birikmesi sonucubaş ağrrsı başlar. Retina damarlarının genişlemesiyle de göz tansiyonuartar. Glakom hastalığında nitritler göz içi tansiyonunu daha da artırdığındandikkatli olmak gerekir.Dolaşıma Etkisi: Arteriyol kapiller ve venüllerde genişleme yaparakdolaşıma etkir. Karın içi tansiyonunu, daha etkili olarak sistolik tansiyonda20-40 mm., diyostolik tansiyonda 10 mm. kadar düşme yapar.Kalbe Etkisi: Miyokarda direkt stimulan (tkisi yoktur. Ancak sinüstenkalkan refleks'e etkiyerek tempo hızlanması yapabilir.Düz Kasa Etkisi: İstem dışı çalışan düz kasa nitritler genişletici etkir.Bronşlarda, safra kesesinde, barsaklarda ve diğer düz kaslı organlardahistamin, pilokarpin ve asetilkolin benzeri maddelerle veya BaCl2 gibimaddelerle meydana gelen kas kasılmalarını nitritler gevşemeye döndürür.Histamin veya H substans (H maddesi) en aşikar olarak kobaylardabronkokostriktör etkir. Bu daralmaya da nitritler mani olur.Nitrit Senkop'u : Nitritlerin kullanılması neticesi post arteriyol dolaşımsahasında kanın duraklamasından dolayı venalara kanın az geçmesive kalbe az kan gelmesiyle kalpten atılan arter kanında azalmaolmasından nitrit alanlarda bayılma ve kendini kaybetmeler görülür.Buna nitrit senkop'u denir.Nitritlerin Toksik Etkileri: Nitritler fazla alınacak olursa methemoglobinemiyapar. Methemoglobin demirin 3 değerli şeklidir ve Fe ++ +halinde bulunur. Halbuki hemoglobindeki demir 2 değerlidir ve Fe + +halinde bulunur. Ve oksijen bağlamakla oksihemoglobin veya oksijeniterkederek indirgenmiş hemoglobin olma yeteneğini gösterir. 3 değerlidemir methemoglobin olmakla methemoglobin, oksijen taşımasındarolü olmayan engelleyici bir madde olarak zehirli etkir. Bazı ishalleri kesiciolarak bizmut subnitrat'ın kullanıldığı durumlarda nitratlar barsak -lardaki bakteriler etkisiyle nitritlere dönüşerek tansiyon düşmesiylebayılmalara ve methemoglobinemi sonucu ayrıca solunum yetersizliklerinede neden olurlar.168


Erythrıtyl tetranıtrate (ErytbrolCH2-0-N0 2 (tetranıtrate)CH-O-NO 2CH —0—NQ~I 2CH 2-O-NQ 2Diğer Nitrit Deriveleri:Yavaş etkililer: Eritril tetranitrat (Eritrol tetranitrat), beyaz,hafif sarı kristal tozdur. Higroskopiktir, suda kolay erir.Doz: 30 mg ağız yoluyla, 5-15 mg sublingual olarak kullanır,PENTAERYTHRITOLCH 2-0-N0 2TETRANITRATE (PeritratePentritol)1 CH 2-O-NO 2cCH;R0~N02CH 2-0-N0 2Pentaeritrol tetra nitrat (PERİTRAT-PENTRİTFORT, ERÎT-RATFORT, NİTROPENTON-PENTRlTOL) Alkol eritrilin nitraı esteridir.Suda erimez, alkolde erir. Patlayıcıdır. 5 mg lık tabletleri vardır.Suda geç erimesi uzun etkimesine neden olur.Doz: 10-20 mg ağızdan.Mannitol heksanitrat (Maxitate, Nitrauitol): Doz: 15-30 mg. ağızyolundanPropatil Nitrat: Dozu ve etkisi kesin değildir, etkisi araştırılmaktadır.İzorbid di Nitrat Doz: 10 mg. ağız yolundanKlonitrat: Doz 0.6 mg. ağız yoluyla169


MANNıTOL HEXANıTRATE(Maxitatç ; Nitranitol)N 0 2 — O — C HN02—O—CHI 2 2H-Ç-O-NQ2H-C-Q-NO2CH2O—NQ2HoCc IHC—0 —N02- C HH C -ıNO2-O-CHCH2Isorbıde Dinitrate (îsordil)Clonıtrate (Dylate)H2-C-CIH-Ç-O-NQ2H 2 -C-O-NO 2


,CHj-0-N02HgCjC—CH^r O - N 0 2x c h 2 - O - N O 2Propatylmtrate (Etrynit)DIPYRIDAMOLE(Persantin)CH2CH2OH/ * * ', HOH?CH?C\ I Is T CH 2 CH 2° H1 1 N ^ N ^ N ^ NHOH2CH2C /TDipridamol (Persantine) primidoprimidin derivesidir, yalnız koronergenişletir, diğer damarlara etkimez ve tansiyonu, ritmi ve kardiakdebi'yi değiştirmez, Miyokardın oksijen alımını azaltmaz. 25 mg lıkdrajesi, 10 mg. lık amp. leri vardır.Etkisi: Tartışmalı olmakla beraber ATP'ın etkisini artırmak suretiyleetkidiği kabul edilir. Deneylerde etkili görülmesine rağmen insanlardabazen etkisizdir.Doz: 25-200 mg peıos ve 10-60 mg IV olarak verilir.Carbochromen(Intensain)Hexobendine (Ustimon)Lidoflazine (Corflazine)171


Bu 3 madde adenozinin vücuttan atılmasını azaltıp vücutta tutulmasınısağlar.Bunlar uzun etkili koroner genişleticidir. Adenosini potansiyalizeederler.Doz: Günde 200-600 mg ağız yoluyla alınır.îproveratril (îsoptine): Izoptin hidrokloriddir. 40 mg lık draje ve5 mg lık amp vardır. Uzun süre koroner genişletir. 0.120 gr. -0.24C grkullanılır. İzoptinde ayrıca 20 mg Luminal bulunur.Prenilamin (Segontine): Adrenerjik ve hipotansif maddedir.Amfetaminin difenil propil türevidir. 15-60 mg lık drajelerdir.Segontin-S de 15 mg Luminal vardır.Nifedipin (Bayer 1040): Koroner genişleticidir. Çabuk etkili olmasınarağmen beraberinde tansiyon düşmesi ve refleks yolla olabilenritm ve kardiak debi artması da yaptığından kullanılırken bu özellikleride gözönünde tutmak gerekir.Aminofilin Preparatları: Difilin, öfilin, karena ampul, tablet,supposituvar olarak uygulanırlar.H3 C \ X ^ C H 2 Ç H - C H -CjC> ° B 'CH3Papaverin: 0.08-0.20 gr dozlarda kullanılır.Papaverine, sentetik papaverindir. Direkt koroner genişletici olmamaklaberaber bu alanda yardımcı kabul edilir.Koroner dilatör etkisi olmamakla beraber genel damar genişleticilerdenolan alfa reseptör blokerleri ile koroner yetersizliğindeki kullanılmasımünakaşalı olan ve miyokartda oksijen sarfını azaltarak infarktüstekalbe faydalı olan beta reseptör blokerlerinden propranolol172


(inderal) 3 defa 30 mg, alprenolol (aptin) 3 defa 50 mg veya diğerlerininuygulanmasında bazen negatif inotropik etkiyle kalp yetersizliği degörülebildiğinden dolayı, beta reseptör blokerlerinin kullanılması ihtiyatlıolmayı gerektirmektedir.Genel damar genişletici yohimbin de seksüel organ damarlarını genişleterekbu organa fazla kan gelmesini, dolaşmasını ve bu organlarıneksitasyonunu temin ettiğinden afrodizyak olarak kullanılır, koronereetkimez, dozu 0.02-0.06 gr dır.Adenosin Tri Fosfat: İsteğimiz dahilinde (volonter) çalışan çizgilikasların ezilmesinden elde edilen sulu kas solüsyonlarının iujekte edilmesindensonra tansiyon düşürdüğü gözlenmişdir. ATP'm hipotansöretkidiği kasların ezilmesiyle de terkibindeki ATP'm meydana çıkaraktansiyon düşmesini aşikaı yaptığı kabul edilir. Bundan dolayıvücutta enerji kaynağı olarak daimi bulunan bir maddenin vücudaverilmesine gerek yoktur.Teorik olarak koroner genişlettiği ve bipotansif etkili olduğu fakatpratikte kullanılmadığı bilinmelidir.Kromonlar:Akdenizin doğusunda bol bulunan Ammi visnaga'dan izole edilenKhelline veya visammin; anjin pektoriste kullanılmıştır. Khellin, ureter,bronş, uterus, barsak spazmlarına spazmolitik etkir. Khellinin'inkoroner damar genişletici etkisi trinitrinden azdır. Fakat teofillin veyapapaverinden fazla olan etkisi ise ağır ve uzundur. Anjin poitrin ileböbrek, karaciğer ağrıları (kulunçlarmda) khellin ağızdan veya IM30-300 mg dozda kullanılır. Metil 3 kromon strüktüründe olduğu bililinir.Ureter ve safra yolunun spastik ağrılı hallerine karşı kullanılır.Khelline düz kaslar üzerine genişletici, gevşetici, tonüsü azaltıcıetkir. Bronşlara ve koronerlere de etkilidir. Koronerlere aminofilinden4 defa daha fazla etkir. Bulantı, kusma, başağrısı yapabilir. 0.05 gr lıktabletleri vardır. Bunlardan günde 3—4 tane verilebilir.Anjin Pektoris, bronşial astımda ve kor pulmonale denen akciğerinrahatsızlığından ileri gelen ve kalbe intikal eden bozukluklarakarşı kullanılır.Anjin pektoris (angor) nöbetleri profilaksisi için kullanılanlar:Bunlar kalp çalışmasını kalbin çeşitli güçlerini yavaşlatarak etkirler.Bunlar arasında bulunanlar:173


K Kellina) Beta blokerler, bunlar eforla gelen taşikardiyi önlerler. Kalpyetersizliğinde, astımda kullanılmaz.b) Aminodaron (cordaronj, alfa ve kısmen beta bloküriidür, antiaritmikdir.Yan etki yüksek dozla A-V blok yapar. İyot içerdiğindentiroid yetersizliği yapar.c) Kalsiyum antagonistleri: Bunlar miyokard hücrelerine kalsiyumakmasını engeller. Isoptin (Verapamil), Segontin (Prenylamine), Adaiate(Nifedipine) bunlardandır.ATHEROSCLEROS (ATEROSKLEROZA) KARŞI KULLANILANİLAÇLARDamar sertliği olarak bilinen, ateroskleroz, arteryoskleroz, arteryoloskleroz,Mönckeberg sklerozu gibi oluşumu ve adlandırılmasıfarklı olan bu belirti, kolesterol ve kolesterol esterlerinin arterlerin intimasınadepolanması, bazı hallerde damar sertleştirici kalsiyum ve diğermaddelerin de oturması sonucu meydana gelmektedir.Kolesterolün damar sertleşmesindeki etkisine: Irk, cins, beslenme,stres, şişmanlık, diyabet, sigara ve kanın pıhtılaşmasının artması gibibilinen ve bilinmeyen birçok faktör yardımcı olur. Kadınlarda erkeklerdenaz görülür.Arteryoskleroz aort gibi büyük tek veya buna yakın başka arterleritutar. Arteryosklerozun bazı tiplerinde görüldüğü gibi arterin mediatabakasının nekrozu sonucu ANEURÎSME denen yerel damar genişlemelerinede neden olduğu görülür. Damar esnekliğinin, elastikliğinin174


ozulmasıyla sertleşen kısımların parçalanıp bozulması ve sertleşen kısımlarınkoparak yelinden ayrılması, damarın genişlemesi ve şeklininbozulması olarak gözlenir.Oluşumu: Çeşitli etkenlerle gelişen sertleşme olayındaki önemli ikimaddeyle ilgili teoriler vardır.1- Lipidlerin damara yerleşmesi teorisi: Küçük dansiteli lipoproteinlerinindamar intimasına oturması sonucu, damara besleyici maddelerle,oksijen ve diğer gazlanıl alım veriminin durdurulması ve bununsonucu da önlenmeyen lezyonun ilerlemesidir. Bundan dolayı diyetteyağın, kolesterolün sınırlandırılması tavsiye edilir.2- Kolesterol metabolizması teorisi: Yüksek birimlerinin damarduvarına oturarak damar sertleşmesine neden olduğu teorisidir. Bukolesterol yapım ve yapım yerinde etkili ilaçları gösteren şemadanizlenehilir.Arteryoskleroz Tedavisi: Kolesterol metabolizmasının düzenlenmesişeklinde olan bu tedavi üç yöntemle yapılır:1. Yöntem: Kolesterolün kısıtlanması, kolesterol'lü gıdaların kısıtlanmasıveya kolesterol kompetitörii sitosterol (CYTELLİN) gibimaddeler verilerek absorbsiyon azaltılır ve kolesterol kısıtlanması yapılır.Kolesterolün tam kısıtlanmasında ise vücutta kompansatris kolesterolsentezi başlar. Bu nedenle tamamen kısıtlanma olmaz.SİTOSTEROL (CYTELLİN) Preparatından günde üç defa 3 mgr.verilir.2. Yöntem: Kolesterolün vücuttan atılmasını hızlandırmadır.Bu tiroid hormonu ve benzerleriyle linolenik asid ve heparin'le yapılır.Tiroid analogları (tiroksin benzerleri) şu şekilde etkir. Hipotiroididekolesteıol artar. Tiroidin normal insanlarda tek olarak kolesterol üzerindekietkisi açık değildir. Ancak tiroidi yeterli çalışanlarda kolesterolünnormal seviyede kalmasından ve Hipotiroidi de kolesterol yükselmesiolduğundan aşağıda yazılı tiroid analogları kolesterin azaltıcıolarak verilmektedir.1- Choloxin (Sod. Dextrotiroxine): Tiroksinin dekstro izomeridir.Hem kolesterin hem de lipid azaltıcıdır. Trigliseridlerde etkisizdir.% 50 oranında kolesterolü azaltır. Yan etkileri nadirdir. Fakat anginanöbetleri de yapabilir. Doz: Ağız yolundan günde 2-16 mg dır.175


coenzyme -A - SHv,nıcot ı ni c acidO /II /CH3C-CTacetateOCH3C-S-C0A-tS-acetyl-CoACOOHCH2HOC- C-OHJ ICHCH 2 OHmevalonik acid r.CH3CHJCH2CH2C-CH31 JCHÇH2CH2C- CHOn 3CHCH2-Desmosterol^TriparanolSqualeneDietCholesterol'uîSitosterol sCholesterolLinoleicacidKolesterol'un vucuttaki metobilizması176


OHNH2CH CHCOOH2Beta-sıtosterolDeki trc-tri-ıyodotı ronın(DETROTHYRONINE)2- Detrotironin (Dekstra triiodotironin): Lipid ve kolesterol seviyesinidüşürür, angina nöbeti de yapabilir. Doz: günde ağız yoluyla 1.5-2mgr. dır.3- Tiropropik asit (Tri-iodotiropropionik asit): T3 PROP, Triopron,ürik asit ve serum kolesterolünü düşürür. Doz: günde ağız yolundan1-4 mgr. dır.3. Yöntem: Kolesterol sentezini azaltmaKolesterol sentezini azaltıcı kabul edilen lipotropik maddelerdenkolin, metiyonin, lesitin, inositol'un ateroskeıozda kullanılması gereksizgörülmektedir. Fakat aşağıda yazılı bazı maddelerin faydalı etkileri debilinmektedir.1- Nikotinik AsitNN i kot i nik asidNikotinik asidin etkisi: a) Kolesterol yapımında gerekli olan koenzimA yı nikotin alır ve nikotinik asite dönüşür. Böylece koenzim A yıtüketerek kolesterol yapımına engel olur.b) Nikotinik asit direkt olarak damar genişleticidir. Arteryosklerozdada direkt olarak damar genişleterek faydalı olur.Nikotinik asit preparatı (NÎACtN) dir. Dozu: günde ağız yoluyla1 mgr. dan 3-6 defa verilir.177


OHC —CHCl2 2 \Trı paranol2- Triparanol:Karaciğerde kolesterol yapımında son etapta muhtemelen desmesterolsafhasında durdurup kolesterol yapımını azaltıı. Aynı zamandakortizon ve aldosteroıı yapımını da azaltarak hipotansif etkir.Yan etkileri: Bulantı, kusma yapar. Yüksek dozda öfori, alopesi,saç rengi değişmesi, katarakt yapabilir. Bu yan etkilerden dolayı MER29 adlı triparonol preparatı piyasada satıştan menedilmiştir.C lKlofıbratl rı-ıyodotıropropıomk asid( THYROPROPIC ACİD . TRıOPRON)Diğer Kolesterol Azaltıcılar: (Antilipemik'ler)1- Clofibrate: Kolesterol, ürik asit ve trigliserid azaltıcıdır. Dozu:Günde ağız yolundan 4 defa 0.4-0.6 gr. dır. Birkaç ay kullanılabilir.Fenoksibütirik asit türevidir. Yağ asitlerinden kolesterol veya trigliseridsentezini inhibe eder. Plazma trigliseridlerini kolesterolden dahafazla inhibe eder. Böbrekten glukuronid şeklinde atılır.178


Yan etkileri: Sindirim bozukluğu, alopesi, kas güçsüzlüğüdür.2- Nikotinik Asit: Kolesterol üzerine etkidiği gibi, lipemiye de etkir.Doku serbest yağ asitlerinin liberasyonunu azaltır. Bu etki nikotinikasit dietilamid (niketamid) de yoktur.Preparat: (Nikotinil alkol) (ronicol)3- Koletiramin (Culmid): Sindirim kanalından absorbe olmayaniyon değiştirici reçinedir. Karaciğerdeki safra tuzlarının yapım ve yıkımınıdeğiştirir. Bunlardan oluşacak kolesterinin sentezine engel olur.Yan etki: Konstipasyon ve sindirim kusurlarıdır.GlomsrUlDistal tubulusKollektör tüplerHsnle kavsi179


Böbreklere Etkiyen İlaçlar:DİÜRETİKLERBöbrekler içinde glomerül denen, afferent arter olarak gelen ve efferentarter olarak çıkan damarların oluşturduğu bir yapı mevcuttur. Vücuttakalpten her defasında atılan kan 1/5 oranında böbrekten geçer.Hergün normal olarak 1.5-2 litreye yakın idrar meydana gelir. İdrarglomerül denen yumakcıklar ile bunların devamı olan tubuluslardatoplanan damlacıklardır. Glomerüllerin yüzeyi 2m 2 , tubulusların boyu50-60m. dir.Süzülen maddenin % 99'u reabsorbe olur. Eger oran % 98'e inerseşahıs günde 20 litre kadar idrar çıkarır (diabetes inspidus), günde süzülensıvı 170-180 litredir. Dakikadaki idrar hacmi ise 1 cm 3 dür.Tubulusların proksimal kısmından şeker ve diğerleri resorbe edilir.Distal tubuluslarda da % 35 elekti olitler geriye resorbe edilir.Böbreklerden atılan su miktarı, otonom sistemi ve çevre temparatürününetkisine tabidir. Fazla su içilirse saatte 750 cc. idrar çıkarılabilir.Diüretik İlaçlar:Bunlar mevcut glomerülleıden süzülmeyi ve dolayısıyla idrarı arttırırlar.Bu ya çalışan glomerül sayısını arttırma veya reabsorbsiyonuazaltma yoluyla olur veya bunlardan her iki faktörün beraberetkisi ile de idrar miktarı artar. Süzülmede; kanın böreklere fazlagelmesi, böbreklerin süzecek nitelik ve sayıda glomerüle sahipolması, önemli şarttır. Kalp yetersizliği sonucu böbreklere yeterlikan gönderilmezse oliguri meydana gelir. Böbreklerin yetersizliğiya idrarın azalması (oligüri) veya yok olması (anuri) şeklinde kantitatifdeğişiklikle veya idrarın kalitatif değişiklikliğinin saptanmasıylabelli olur. Ureterin sıkışması veya teşekkül eden taşla idrar azalmasıcerrahi müdahaleyi gerektirir.Diüretikler şu şekilde sınıflandırılır:1- Su: Fazla içilince diüretik etkir, diürezi kamçılar. Suyun alındıktansonra böbreklere gelip glomerüler filtrasyonu arttırmasından değil,vücuda mide yoluyla ve buradan damarlar yoluyla geçtikten sonraintra ve ekstraselüler bölümlerdeki suyun hacım itibarıyla artmasınınozmo-regülatör hücreler tarafından hissedilmesiyle beyin ve nöro hi-180


pofiz aracılığıyla hipofiz arka lobuna duyunun iletilmesinden sonra salgılanan,ADH (adiüıetik hormon)'un inhibisyonu veya ADH konsantrasyonununazalması sonucu diürez oluşur.Su diüretik olarak, böbrekleri sağlam olanlar tarafından kullanılabilir.Kalp yetersizliği ve tansiyon yüksekliği olanlarda su zararlı etkiyeceğindendiüretik olarak tavsiye edilmez.2- Osmotik diüretikler:a) Elektrolitler: NaCI, KC1, KN03 gibi nötr tuzlar.Asidoz Yapanlar: NH4C1 organizmada NH,'e değişir, CI kısmıyedek kaleviye bağlanır. Böylece yedek kalevi azalır ve nisbi bir asidozmeydana gelir. Asidoz halinde böbreğe giden anyonların reabsorbsiyonuazalırken yanında suyu da sürüklediklerinden (osmotik dengeyisağlamak için) diürez oluşur. Asidoz 1-2 gün devam eder.Asidoz halinde vücuttaki proteinlerin baz tutma yeteneği de azalır.Bu halde böbreklerde damar genişlemesi görülür. Böbreğe fazlakan gelir. Glomerüler filtrasyon artarak diürez olur.S04 iyonları reabsorbsiyonu olmadığından S04 iyonları suyu daberaberinde sürükleyerek itrah edilir. Diüretik etkir. Birdenbire oluşananuri hallerinde % 6'lık S04 tuzları çözeltisinden 200-250 cc. çokyavaş (10-15 dakikada) I.V. olarak verilirse diüıez görülür. K tuzları-KC1, KNOj, K asetat, K sitrat da aynı tarzda diüreze neden olur.Na tuzları-NaCl ve diğer sodyum tuzları (NaN03,NaN02) de diüretikdir.Osmotik Aktif Moleküller:b) Osmotik aktif moleküllerden üre, glukoz, laktoz, mannitol,sorbitol ve diğer metabolize olmayan maddeler su çekerek etkir. Fakattubuluslarda zararlı etkirler.b.l. Glukoz: Dekstrozun % 5 lik izotonik ve % 30 luk hipertonikolmak üzere iki solüsyonu vaıdır. % 5lik solüsyon kan hacminiartırmak için kullanılır. % 30 luk serum glukoz hipertonik solüsyon isei.v. verilerek diürez için kullanılır. Hipertonik olan solüsyonun dilüeolması için vücutta toplanan ödem sıvısı geri çekilerek diüretik etkigörülür.181


.2. Laktoz: Bir litre suda 100 g eritilerek ağız yoluyla verilirsediüretik olarak etkir. Eğer konsantrasyon daha artırılırsa laksatif etkigörülür.b.3. Üre: Sağlam organda toksik değildir. Çabuk etkir fakat fazlakullanılmaz. Dozu: % 50 solüsyondan 20-30 g olarak günde 2-3 defaağız yolundan veya 40 g i.v. verilir.c) Onkotik basınç üzerine etkiyenler: Dekstran, G. arabikumd) Asidoz yapanlar: CaCl2, NH4C1 1-2 g dozda birkaç kez ağızdanverilebilir.3- Tubuluslarda İnhibisyon Yapanlar:a) Ksantin Türevleri: Bunlardan teofillin en etkilidir. Aminofillinde i.m., supposituvar ve i.v. olarak verilir.Ksantin türevleri damar genişlettiğinden böbreğe fazla kan gelmesive artan filtrasyonla diüretik etkirler.-C-O.NaC11-NH-CH -CH-CH -Hq-CH52 i 20(Salirgan) Mersalilb) Cıvalı Diüretikler: Reabsorbsiyonu inhibe ederler. Bunlarcıva, kolomel ve organik tuzlardan Salirgan, Novurit, Neptal ile Esidron'dur.Salirgan, Novurit, Neptal, Gorlutin ve Sodyum merkurofillin (Mercuzanthine)1-2 ml i.v. verilir. Klormerodrin (neohydrin) ise 50-100mg ağız yoluyla verilir.Bunlar böbrek hücresindeki enzimleri ve bunların sulfidril gruplarınıbloke ederek reabsorpsiyonu azaltma sonucu diüretik etkir. Cıvalıdiüretiklerle amonyum klorür beraber verilirse daha fazla diüretiketki görülür (sinerjik etki).182


Cıvalı diüretikler hiç bir zaman i.v. verilmez, i.m. kullanılır. Aksihalde kalpte fibrilasyon ve ölüm yapar. Cıvalılar böbrekleri sağlam olanlardakullanılır. Kullanıldıklarında bazı böbrek bozuklukları; albuminuri,slendiruri, kanama gibi olaylarla ayrıca stomatitis ve aşırı duyarlılıkfenomeni yaratarak zararlı olurlar. Ayrıca cıva zehirlenmesi deyaparlar. Bu halde BAL (dimerkaptopropanol) kullanılır. Cıvalı ilaçkesilir. Cıvalı diüretikler kullanılırken Na atılması sonucu bulantı,kusma, kas güçsüzlüğü, karın ağrıları (kolik abdominal) ve koma tablosugörülür.CH 3 .C O.NH^/ S-. SO 2 .NH 2N—rsc) Sulfonamid Yapılılar:c.l. Diamoks, asetazolamid (2-asetil amino 1, 3, 4, tiadiazol-5-sulfonamid).DiamoksDiamoks (Asetazolamid): 250 mg lık tabletler halinde ağız yoluylaalınır. Diamoks tansiyon düşürücü ilaçlarla beraber verildiğindedamarlar genişlediğinden, damarlara dolan bol kan idrar fazlalaşmasıyapar. Böylece tansiyon düşürülerek rahatlık sağlanır. Diamoks, glokomve epilepside de kullanılır. Karbonik anhidraz inhibitörü asetazolamid(Diamoks) ile klortiazid, hidroklortiazid ve diğerleri enzim inhibisyonuile etkirler.Ethoxzolamidf Cardra.se )c.2. Etoksizolamid (Cardrase): Günde 125-250 mg doz birkaç kezverilir.183


H3COC~N•NMethazolarnideSO2NH2c.3. Metazolamid (Neptazene): Ağız yoluyla günde 50-100 mg2-3 kez verilir.c.4. Diklorfenamid (Daranide): 25-50 mg dozda ağız yoluyla birkez verilir.rıC [l A / S 0 2 ^ H 2SO2NH2Dicnlorphenamide(Daranide)d) Saliüretikler: Bunlar da sulfamit türevleridir. Bu grupta aşağıdayazılı maddeler vardır:d.l. Triazidler:d.1.1. Klortiazid (Diüril): Doz: Günde 1-2 defa 500 mg lık tabletler.d.1.2. Hidroklortiazid (Hidrodiüril): Doz: 100 mg dozda ağız yoluyla1-2 kez verilir.184


NH2O2Ss02Chlorthiaz ide(DiuriUHMH2O2SHydr oehlorthiaz sd€Ircdiuril .Esidri x)d.1.3. Flumetiazid (Ademol): Diüıilden etki farkı yoktur. Dozu1 g olarak birkaç kez ağız yoluyla verilir.d.1.4. Hidroflumetiazid (Di-Adenil): Doz: 25 mg -50 mg ağız yoluylabirkaç kez verilir.d.1.5. Benzhidroflumetiazid (Naturetin-K): Uzun etkilidir. 5 mgtiazid ile 500 mg K bulunan tabletlerden birkaç tane verilir.Fî xr>NH202S'0 2Elumethiazide (Ademol)185


d.1.6. Politiazid (Renese): Doz: 1 mg lık tabletlerden birkaç taneverilir.d.2. Diğer Sulf amitler:d.2.1. Klortalidon (Higroton): Molekülündeki ftalimidin grubuyladiğer sulfamit diüretiklerden ayrılır. Etkisi uzundur, aynızamanda antienflamatuvar etkir. Bulantı, kusma yapabilir.Dozu: ağız yoluyla 50-100 mg günde birkaç kez verilir.NH 2 0 2 S 02Hydrof lumethiazîde (Di -A demi l)N H 2 0 2XX*F3CH0 2CH-Bendroflumethiaz ide (Naturetin)F rY N tKAS-NNH2O2S O2 CH3Polythiazide (Renese )186


cı/ V ^ HNNH 2 O 2 SChlorthalidone (Hygrotone)d.2.2. Klopamid (Brinaldix): Diüretik ve hipotansifitr.d.2.3. Furosemid (Lasix): 40 mg lık tabletlerden 1-2 tane kullanılır.H3CV»CONH—Nl \N MClopamide (Brinsldıx)HoC 7CI11NH 2 O 2 S" ^ ^ C O O HFurosemide (Lasix)e) Aminourasil türevleri:Aminometradin (Myctine): Doz: 0.2 g 1-2 defa ağız yoluyla veri-187


c2H 5 -N-oİtO* x N H 2CH2~CH=CH2A mınometradıne( Mi ct ine, Mincard)Triaz i ne(Chlorazanıl)f) Triazin ve Pteridin Türevleri: Triazin (Klorozanil) ve Pteridin(Triamteren) bunlara örnektir. Muhtemelen aldosteron antagonistiolarak etkirler.Triamteren(Dyıenium)188


f.l. Triamteren (Dyrenium): Doz ağız yoluyla 150-200 mg dır.f.2. Tıiamteıil: Kombine bir preparattır. İçinde 50 mg triamterenve 25 mg hidroklortiazid bulunur. 1-4 kapsül verilir.g) Aldosteron: Aldosteron sürrenal korteksinde glomerüloza tabakasındansalgılanır. NaCl(tuz) tutucudur. Hormon yetersizliği Addisonhastalığına, hormon fazlalığı ise Conn sendromu (hiperaldosteronism)denen ödemlere neden olur.ALDOSTERONCHoOHIC=0•s- C-CHQİl i0 oSpironolakton (Aldactone)189


Aldosteron antagositleri ise tuz (NaCl) atıcıdır. Bunlar arasındaSpirolakton (Aldakton, Aldakton A) ve Amilorid (Midamor) vardır.Bunlar yavaş diüretik etkiıler. Diğer ilaçlara direnç gösteren ödemlerekarşı kullanılrlar. Spironolakton 100-200 mg olarak ağız yolundan birkaçkez verilir. Amilorid aldosteronun fizyolojik antagonistidir. Spironolaktongibi aynı yerlerde kullanılır.4- İndirekt Diüretikler: Kalbin itici potensini artırmakla birikmişolan ödem sıvısını boşaltan ilaçlardır (digital ve diğer kardiyotonikilaçlar).5- Dokuların Su Tutmasını Azaltan Maddeler:Tiroksin: Bu hormonun yetersizliği halinde miksödem denenhastalık ortaya çıkar. Vücudun her yerinde şişme olur. Tiroid hoımonuverilirse dokuların su tutma veteneği kalkar ve diürez olur.6- Doğal Diüretikler:Mısır püskülüKiraz çöpüAnasonArdıç meyvasıArdıç tohumuReseneMeyan kökü: Steyle de mais: Pedoncule de cerise: Anise: Juniperi fructus: Baie de genievre: Fenouil: ReglisseHercai menekşe : Pensçe sauvageDiüretik Espece: Anason, harcai menekşe, ardıç tohumu, meyan kökü.bunlardan 10 g 1 litre sıcak suda içilir. Diüretik etkir. Uva ursifolium-feuilled'ouva % 10 dekoksiyonu, diüretik ve antiseptiktir. Arbutinve hidrokinona ayrılarak bu etkileri gösterir.7- Katyon Değiştirici Reçineler:Bunlar erimez, polikarboksilik veya sulfonik reçinelerdir. Barsaktaetkilidirler, fakat diüretik etki de gösteriıler. Ancak yan etkilerinden dolayısınırlı kullanılırlar.Preparat: Korbo-Resin: Günde 3 defa 15 g verilir. Sulfonik katyondeğiştirici reçine Catonium 15 g dozda 3 kez verilir.190


CO-C-CH2CH3Ethacrynicacid7) Diğer Diüretikler:Etakrinik asit oksalasetik asidin doymamış ketonudur. Diüretikve hipotansiftir. Ağızdan kolay absorbe olur.Doz: Edecrin adlı preparattan 50 mg birkaç defa verilir.ANTİDlÜRETİKLER:İdraı azaltan ilaçlardır. Bunlar arasında hipofiz arka lop hormonlarındanolan vazopresin adı ile de bilinen polipeptid yapılı, antidiüretikhormon ADH en önemlisidir.I- Antidiüretik Hormon (ADH): Hiposekresyondur ve nörohipofizdetoplanır. Vücutta, böbreklerdeki kollektör tüplere adenil siklazenzimi yoluyla, tüplerin permeabilitesini artırarak reabsorpsiyonu sağlar.Böbreklere gelen ve filtre olan suyun % 99 u ADH ile reabsorbeolur. Bu polipeptidin yarılanma süresi kısadır, yıkıldıktan sonra yenilenerekdevamlı etkir. Yapılma kusuru veya bilinmeyen nedenle etkisizolunca diabetes inspidus denen hastalık meydana gelir. Bu hastalıktareabsorpsiyon % 99 dan % 98 e inmiş kabul edilir. Günlük atılanidrarın birimi 10 litreden fazla olur. Bu duruma karşı şu sentetik vazoprcsinlerkullanılır:1) Lypressin (Lizin-8-vazopressin): Burundan enfiye tarzında kullanılır.2) Desmopressine: Uzun etkilidir, aşırı dozlarında dilüsyondan dolayıhiponatremi görülür.191


3- Klorpropamid (Diabinese): Oral antidiyabetik (hipoglisemiyan)bir maddedir. Böbrek tübuluslarındaki hücrelerin ADH (vazopressin)a duyarlığını artırarak etkir. 500 mg lık tabletlerinden kullanılır.4- Klortiazid (Diüril): Tuz atıcı bir maddedir. Bilinmeyen nedenleveya klorpropamiddeki gibi Diürilin tubulus hücrelerinde ADH a duyarlığınıartırarak diüretik (saliüretik) bir madde paradoksal olarakdiabetes inspidusda adiüretik etkir.5- Nikotin: Etki mekanizması bilinmediği halde adiüretiktir. Diyabetesinspiduslu hastalara bu nedenle sigara içmeleri tavsiye edilir.192


ANTİKOAGÜLANLARTromboz tedavi edici, koagülasyonu önleyici maddelerdir. Değişiketkilerle koagülasyon önlendiğinden dolayı bu grup ilâçlar şu şekildesıralanabilirler:1- Heparin ve benzerleri, 2- Kumarin ve türevleri. 3- İndandiontürevleri, 4- Proteolitik enzimler, 5- Diğer Antikoagülanlar:Antikoagülanlar, klerifian ve lipemi azaltıcı etkiler de gösterirler.1- Heparin: 1906 da Howell tarafından karaciğerde bulundu.Mc. Lean (1916) da karaciğerden elde edilen heparin'in(anlikoagülan)etkisini gösterdi. Protrombinden trombin'e dönüşe engel olarakpıhtılaşmayı önlediği bilinir. 1933 de Scott bütün dokularda bulunduğunugösterdi. Jorpes (1935) de heparini saf halde elde etti. Murray,Best ve Crawford (1937) deklinikde kullanılmasını tavsiye etti, bildirdi.ClToluidineMavisiToluidin mavisiyle Erlich'nin mast hücrelerinin boyanmasınd an sonrabugün heparin'in mast hücrelerden (mast celi) salgılandığı bilinmektedir.Heparinin ticari kaynağı: Akciğer ve karaciğer'dir.Histamin liberatöı-leri histamin yanında heparin ve 5 HT (serotonin)de salgıtlatırlar.Heparin'in kimyasal yapısı, kesin olarak bilinmemekle berabermukoitin sülfirik asit veya mukoitin polisakkarid olduğu kabul edilmektedir.Heksoazminlerin sülfirik asit esteridir. Suda çok erir. Baryumve sodyum tuzları da vardır.193


Heparin 20.000 mol ağırlıkta, asit karakterli ve negatif yüklüdür.Kimyaca kondroitin sülfürik asit ve mukoitin sulfirik aside benzer.Etki: Hem invivo hem invitro etkir. Protrombiııden trombin'edönüşe engel olur. Protamin ve toluidin mavisi heparinin (—) elektrikselyüklerini nötralize eder.Emilme: Sindirim kanalında parçalanır. Parenteral I. travenöz, 10dakikada, ciltaltı 1-6 saatte en yüksek düzeye ulaşır. Bugün mide barsaksalgısına resistan olan ve ağızdan alman heparin preparatları da geliştirilmektedir.Parçalanma lıeparinaz enzimi aracılığıyla olur.Atılma: Uroheparin şeklinde idrarla atılır. Feçeste görülmemiştir.Heparin preparat: Esmer toz 1 mg. = 100 ü dir. doz: 3000-5000ü ve 24 saatte 24 bin ü dir. 5000 ü (45 mg) dır. 2-4 saatte bir ( lmg=100ü) intravenöz verilebilir. Heparin sodium: 20.000 ü (180 mg) ciltaltıyoluyla haftada 2 defa verilir.1500 ü (15 mg) dilaltında eritilir (yemekten sonra).Heparin standardizasyonu: 24 saat sürede 1 ml kedi kanının pıhtılaşmasınaengel olan birim 1 ü dir. Standart tuzunun 1 mg. ı 130 ü dir.Kullanma yeri: Trombus, emboli sonucu tromboflebit, koronerlerdegörülen damar tıkanmalarına karşı kullanılır.Kullanılışı: I.V. olarak damla damla veya depo şeklinde bir defalıken fazla 10.000-20.000 ü verilir. 4-6 saatte yinelenebilir.gerekir.Duyarlığın kontrol edilmesi: Heparin testi denen testin uygulanması194


Depo Heparin: 40.000 ü (yaklaşık 360 mg.) 2-3 günde bir defa veya48 saatte bir 200-400 mg. I.M. olarak verilir.Kontrol: Koagülasyon zamanı incelenerek kontrol edilir. (Normali4-7 dakikadır.) Bunun 3 misli süre heparin yapılanlarda normal sayılır.Heparin Ântagonistleri: Bunlar yüksek bazik bileşiklerdir. Heparininasit özelliğini vücutta nötralize ederler. 100 ü heparin için 1-15 gr.protamin zerki veya kan transfüzyonu yapılarak heparin kanamasıönlenir. Protamin yüksek dozda verilirse şok yapabilir. Heksadimetrinise yapmaz. Blutene (Toluidine mavisi) ise ağız yolundan da verilebilir.Toluidin mavisi dozu, ağız yolundan günde 0.2-0.3 gr. intravenözdoz, yavaş olarak 5 mg / kg dır. Heksadimetrin bromür (polybrene)yapılan heparinin her mg'ı kadar ve 1 mililitrede 1 mg doz'da intravenöz15 dakikada zerkedilir.HEXADıMETHRıNEBrom ide CPolybrene)/ İ H3—^CH2>6—N —(CH2>3—N ]\ CH3 CH3Ti—0-CHo—CSHOOH-CH9\OH-0--CH2OHV0H-0 \1)HvOHHO OH -•EKSTRAN-195


Heparin Benzerleri: (Dekstransulfat): 40.000-500.000 mol. ağırlıktamaddedir. Heparin gibi lipemiyi azaltır. Antikoagülan etkisi de vardır.Etkisi 1/7 heparindir.r- CCOHALJiNiK ASİTParitol (aljinik asit sülfat): Heparinden 7 kez zayıf etkilidir. Şok'abenzer reaksiyon yapar.COOHCOOH1C-H-H-oHI ¥»i 1-o-c—c— c—c—o—c-c—c—c-o-I I I I İ l l iH OH OH H H OH OH HPEKTINnTreburon (pektin sülfat): Heparinden 3 defa az etkilidir. Diyare,alopesi yapabilir.Hemoklar: Pentosan'ın sulfirik poliesteridir. Antikoagülan değil,klerifiandır. Muskular veya ağızdan 100 mg. olarak verilir.Heparinin lipoproteinlere etkisi: Büyük moleküllü beta lipoproteinlerküçük moleküllü alfa lipoproteinlere çevrilir.Lipemiyi azaltıcı klerifiyan faktördür. Büyük lipoproteinlerin molekülleriaterom yapıcı kabul edilir.Klerifian (clearing) faktörle aterom (damar tıkacı) yapımı azalır.Bu etki bazı heparin benzerlerinde de vaıdır.Emilme: Ağız yolundan parçalandığından injeksiyon suretiyle IV,IM yolla verilir. Sentetik heparin benzerleri olan THREBURON,196


paritol, dekstran sülfat, antikoagülan ve klerifian etkisinden dolayıoral yolla veya IM verilir. Tolüidin mavisi ve protaminin ikisi deantikoagülandır ve klerifriyan etkiye do antagonisttirler.Arterioskleroz oluşmuşsa heparin'in klerifian etkisi görülmez. Ancakskleroz oluşumuna engel olur.COUMARİN2- Kumarin Türevleri: Bunlar protrombin sentezine engel olurlar.Suda erimez 25-50-100 mg. tablet halinde ağızdan alınır. 1933-1940 da Link, bishidroksikumarin'i izole etti ve toksik etkilerini gösterdi.1949 da Butt ve Ailen tıomboz tedavisinde kullandı.ETH YLB1SC0UMACETATE


HOHBISHYDROXYCOUMARIN (dicoumarin. Dicumarol)ONa XH 2 COCH 3WARFARIN SODİUM (Coumadin:Ath.rombin)•o^oAcenocoumarin (Sîntrom)198


kumarin) da kumarin türevidir. Dozu ağızdan önce 15-25 mg. la başlanır,1-2 mg. la devam edilir.Bunların etkileri ani değildir, 2-3 gün sonra başlar fakat sürekli etkir.Bunlar protrombin sentezine engel olarak etkir. Hipoprotrombinemiyapar. Prokonvertini inhibe eder. Aktivite yalnız invivodur.Invitro etkimez, etkisi büyük bir olasılıkla K vit ile kompetisyonsuretiyle olur. Bu maddelere antagonist K vitaminidir.Kumarol yonca yiyen hayvanlarda kanama görülmesi sonucubulunmuştur. Bunların sadece antikoagülan etkileri vardır. Invitroetki görülmez. Ancak invivo ve canlı olan organizmada etkirler. Sik-Jokumaıol (kumopiran) dozu: ağızdan 1 gr. başlanır, 25-50 mg'la devamedilir. Bu grup antikoagülanların toksik etkileri:Cyclocumaro!Kusma, bulantı, ishal, ürtiker, hematuri, hemorajidir. Bu grubunkullanılma alanı tromboflebit, pulmoner emboli ve koroner trombozudur.3- îndandion Türevleri: Bunlar da kumarin türevleri gibi protrombinsentezine engel olur, ağız yoluyla alınır. Yavaş, uzun etkilidir.Toksisiteleri: Hemoraji ve sansitivite artması ile yapabilirler.199


İNDANDİONOPhenindione(Danilone)Preparat: Danilon (danilone) (2-fenil 3-indandion) ve dipaksinbunlardandır. Bunlar yalnız protrombin sentezine engel olur.(kumarin gibi) ve lipemie'ye etkisi yoktur. Antagonistleri K vitaminidir.Kontrol protrombin zamanının incelenmesiyle yapılır. Doz: 100-150mg. ağız yoluyla başlanır, 25-50 mg. la devam edilir. Difenadion (Dipaxin)20-30 mg. la ağız yoluyla başlanır, 15 mg. la devam edilir. Anisindione(Mirodon) fenindion'a benzer etkilidir. 300 mg. la başlanır.Bromindion (Halinone) uzun etkili fenindion türevidir. Doz, ağızyolundan 10-15 mg la başlanır, günde 2-3 mg veya her 3 gün için 6mg'la devam edilir.4- Protein eritici (Proteolitik) enzimler:Enzimlerin pıhtıyı, cerahati erittikleri ve iltihapta şişlik yanındakidiğer etkileri de azalttıkları bilinir. Bu enzimler insandan, diğer200


Diphenadione(Dipaxin)ANISINDIONE (Miradon)OCH'BROMINDIONE (Halinone)201


Kullanılması: Hipedermoklisis için absorbsiyon hızlandırıcı olarakkullanıhı.Preparat: Hyaluronidase (Alidase, Diffusioıı)Doz: 150 ü olarak kullanılır.V— Diğer antikoagülanlar: Laboratuvarda kullanılan sitrat, oksalatbenzeri antikoagülanlar.KOAGÜLANLAR - PIHTILAŞTIRICILAR - HEMOSTATİKLERKoagülasyon (Pıhtılaşma):Kanamanın durması kendiliğinden olan ve bugün için bilinen 13faktör yardımıyla gelişen bir olaydır. Bu faktörler şunlardır:Faktör 1 - FibrinojenII - ProtrombinIII - TbromboplastinIV - KalsiyumY - ProakselerinVI - AkselerinYI I - Prokonvertin, KonvertinVIII -.Antihemofilik globulin A (Prothrombokinase)IX - Plazma Tromboplastin Komponent (Christmas)(Antihemofilik globulin B)X - StuartXI - Plazma Tromboplastin Antesedant (Rosenthal)(Protrombo plastik C faktör)XII - HagemanXIII - Fibrin Stabilizan FaktörTromboplastin (Trombokinaz) 167.000 mol ağırlıkta, lipoproteinenzimidir. Kanda, dokuda, sütte, tükrükte, idrarda bulunur, Câ + + .yanında protrombini trombine değiştirir.Protrombin, 170.000 mol ağırlıktadır. K vitamininden karaciğerdeyapılır. Dikumarin bu yapıma engel olur.Tıombin 90.000 mol ağırlıktadır.204


I- Protrombin aktivatörünün teşkili:(Tromboplastin + Ca ++ )II- Aktivatör etkisiylePROTROMBİN'DEN Trombin teşkiliIII- Trombin etkisiyle •> FİBRİNOJENDENFİBRİN OLMASIIV- FİBRİNOLİZİN (PLAZMİN) etkisiyle fibrinin erimesi (lizizi)Fibrinolizin (Plazmin.) fibrin eritici enzimdir. Hücre yıkılması sonucuhücreden çıkan enzimle veya streptokinaz, ürikaz gibi enzimlerleaktive edilir.Antifibrinolizin ise plazmada bulunan başka bir enzimdir. Bazıenfeksiyonlarda ve kanserde plazmada artmış olarak bulunur.Koagülanlar: Kullanılış ve etki şekline göre, sistemik ve lokal olarakikiye ayrılırlar.1- Sistemik koagülanlar: Bunlar, ağız yoluyla veya injeksiyonla vücudagirdikten sonra kanamayı bilinen faktörler (etkenler) yoluyla durdururlar.A- Kalsiyum Preparatları: Eskiden beri bilinen kanama durduruculardandır.Etkinin damar permeabilitesine (poruslarda geçirgenliğiazaltarak) olduğu kabul edilir.o09 H 3 | -€ H-C H=C-(C HK H-(C H)-C H-(C H )~C H2Vitamin K (Phytonadione)'1205


B- K vitamini: genellikle yağda eriyen bir vitamin olmasına karşınsuda eriyen türevleri de yapılmıştır.1935 de DAM tarafından alfalfadan izole edildi. 1938 de Thayertarafından kimyas&l yapısı, Butt tarafından 1938 de klinik kullamlmasıaçıklandı.Kimyasal yapısı: Naftakinon türevleridir. Yeşil sebzelerde ve hayvansalgıdalarda doğal olarak bulunur. Sentetik şekli Menadion'dur.Etkisi: Karaciğerde, gerekli enzimlere prostetik grup sağlayıp protrombinoluşumunu kamçılamak suretiyle olur.Kullamlması: Hipopıotrombinemi yapan kumarin tipi antikoagülanlarınyaptığı kanamalara karşı kullanılır.0MENAD10NE206MENADSONE SODIUMBİSULFİTE (HYKİNONE)


Preparat: Menadione'dur. Dozu oral 1 mg. dır.Menadion sodyum bisulfit (Hykinon) suda eıir.Doz: 1-2 mg, cilt altı veya damar içi yapılır.Menadion sodyum difosfat (Synkavite) suda erir.Doz: Ağız yoluyla cilt altı veya damardan 3-6 mg dır.Menadıone Sodıum DıphosphateNaO .ONa (Synkavite)0-P=00-P=0Phytanadione (Yit K, Mephyton)Doz: Intramusküler 5-50 mg. dır.C- Kan'dan elde edilen antikoagülanlar:a) Antihemofilik Globulin: Noksanlığı hemofili yapar. Tromboplastinoluşumuna yardım ederek kanamayı durduıur.Preparat: Antihemofilik Globulin dozu intravenöz olarak 200mg. dır.b) Human Fibrinojen: Fibrinojen azlığı veya yokluğu sonucu görülenkanamalara karşı kullanılır.Doz: 2-6 mg, damar içi yapılır.D- Diğer Koagülanlar: Aminokaproik asit (Amicar):Plazminojenden plazmin oluşumunu inhibe ederek etkir.Doz: Ağız yoluyla günde 10 gram, damar içi.207


! 2 2C H 2 " " C H r C H 2 " N H 2AMİNO CAPRÖIC ASID (AMÎCAR)Etki Mekanizması ve Etkileri Şüpheli Olanlar:Coagulen (Trombositlerden elde edilir) amp. şekliyle kas içi yapılır.yapılır.Manethol (Medulla Spinalisden elde edilir) amp. olarak kas içiClauden (Koyun akciğerinden elde edilir) amp. olarak kas içi zerkedilir.Lokal Koagülanlar:1- (Okside sellüloz) (Hemopak, Oxycel)N02 li pamuk veya gaz bezdir. Yapay pıhtı sağlar.2- Absorbabl Jelatin: Sponge (Gelfoam)Yara üzrine konmak suretiyle 3-5 haftada absorbe edilir. Kanamayıdurdurur.3- Fibrin foam: Yara üzerinde ağ yaparak kanamayı durdurur.4- Tromhin (Preparatı: Tlırombase) Sığır protrombin, tıomboplastinile kalsium karışımıdır. Yara üzerine konur, sızma tarzında kanamayıönler.208


ANALJEZİK ANTİPİRETİKLER:Bunlar hem yükselen vüeut ısısını düşürücü hem de ağrı kesici olduklarındananaljezik antipretik adıyla adlandırılırlar.Ağrı duyusu çeşitli nedenlerden ileri gelebilir. Örneğin normal dokununiltihap denen hücrelerle veya artıklarıyla dolması sonucu, dokunungerilmesi, duyarlığının artması ağrı yaptığından, antiseptikler,kemoterapötikler, antibiyotikler iltihabı önleyerek ağrı kesici rol oynayabilirler.Ağrı bazan sinirsel spazmla da ilgili olabilir. Antispazmodikilaçların ağrıyı kesmesi veya antiseptiklerin, antienflamatuar ilaçlarınbu etkileri analjezik etki sayılmaz.Ağrı, asetilkolin, histamin, serotonin ve bradikinin ile slow reactingsubstances denen kinin'lerden veya kateşolamin ve prostaglandin'lerile diğer etkenlerden oluşan hoş olmayan bir duyudur. Ağrıda adı geçenmaddenin iltihaplı dokuda fazla bulunmalarından iltihap yaptırıcı o-lanların yanında ağrıya da neden olabileceği düşünülmüş, deneysel olarakbradikinin köpeklerin dalak venasına zerkedilerek köpeğin davranışındanağrı meydana getirdiği ve aspirinle ağrının hafifletilmesiyle ağrıdakirolü gösterilmiştir.Analjezik ilaçların birçoğu antitermik etkilidir. Bu grup ilâçların,ateş düşürücü (antitermik) karekterleri, ateş yüksekliğinde gösteıilebilir.Antitermikler (ısı düşürücüler) hipotalamustaki termoreseptörlerinduyarlığının değişmesi ve duyarlılığın artmasıyla, oluşan piresisdenen ateş yükselmesi olayında etkilidir. Normal ısıyı düşürmez.Isı Yükselmesi:Isı: Mikroplar, toksinler, bakteri artığı proteinler veya başka yabancımaddelere karşı vücudun doğal reaksiyonudur. Soıı incelemelerleısı yükselmesinde prostaglandinlerin (PG) de rolü olduğu anlaşılmıştır.Bu değişik ısı yapıcı maddelerin 3. ventrikül'e injeksiyonundan sonra,aspirin verilirse ısının düştüğü görülür. Bu nedenle vücut ısısına ilişkinolayların ısı merkezi aracılığıyla düzenlendiği anlaşılır. Prostaglandinzerkinden sonra aspirinin gerek ateş yükselmesini gerekse kandakiPG seviyesini düşürdüğü gösterilmiştir. Bu olay PG'lerin ateş yapışınıve buna karşı etkiyen aspirinin PG'lere ters etkisini kanıtlamaktadır.Analjezik antipiretik maddelerden bazıları, enflanıasyon, iltihap(yangı) denen olaya karşı (antienflamatoire) bir etki de gösterirler.Analjezik antipiretiklerin bazılarında bulunan bu iltihap giderici (antienflamatuvar)etki önemlidir. Antienflamatuvar etki içeren analjezikantipiretik ilaçların verilmesi sonucu iltihabın kardinal belirtisi olan,DOLOR, CALOR, RUBOR, TUMOR giderilmiş olur. Söz konusuilâçlardaki antitermik, analjezik ve antienflamatuar etkiler, birliktebulunabildiği gibi, yalnız analjezik veya analjezik ve antienflamatuvargibi ikili etki şeklinde de bulunabilir.209


Ağrının Duyulması:Hoş olmayan bir duyu olan ağrı duyusu kas, deri, iç organ ve eklemlerdekiduyu sinirleri reseptörleri aracılığı ile alınarak beyindeki ağrı merkezineiletilir. Ağrı bu merkezde duyulur. Bu duyunun iletimi medullaspinalis yanındaki spinal ganglionların sentripetal lifleri ile yapılır.Spinal gangliona protonöron denir. Protonöron gelen duyuyu medullaspinalise iletir. Medulla spinalisten başlayan II. yolla (spinotalamikyolla) duyu talamusa iletilir. 3. nöron III. yol talamustan başlar. Bunatalamokortikal yol adı verilir. Bu parietal loptaki gyrus centralise, yanikorteks'e ağrı duyu merkezine ulaşır. Bu suretle duyu, ağrı merkezineiletilmiş olur. Sinirde myelinli lifler, iletiyi myelinsiz liflerden daha hızlıiletirler. Myelinli (A) lifi 100 m / sani, myelinli (B) lifi 3-12 m / sanive myelinsiz lif 1-2 m / sani hızla duyuyu iletirler.Ağrı duyusu medulla spinalise, oradan talamusa ve kortekse iletilerekağrı idrak edilmiş (algılanmış) olur.Ağrı oluşumunda adı geçen biyolojik maddeler yanında şimik,fizik, termik etkenler de rol oynar. Kontraktürün (spazm) kaldırılmasıveya iltihabın tedavisiyle ağrının giderilmesi, analjezik etki değildir.Ağrının, özellikle merkeze etkili ilaçlarla giderilmesi analjezidir.Ağrı duyusu, duyu sinirleri, duyu yollarıyla iletilir.insanda Duyu Yolları Şunlardır:1- Bilinçli Derin Duyu2- Bilinçsiz Derin Duyu3- Yüzeysel Duyu1- Bilinçli Derin Duyu:Medulla spinalis'in GOLL, BURDACH hüzmeleriyle beyne ulaştırılır.Bu duyular tendon, karın organları duyuları ile stereognosisduyularıdır.2- Bilinçsiz Derin Duyu:GOWERS ve FLECHSIG hüzmeleri ile beyne iletilen denge,tönüs, koordinasyon ile ilgili duyulardır.3- Yüzeysel Duyu:Dokuda oluşan ağrı, ısı vücudun deri ve dil gibi kısımlarındakireseptörleıiyle alınan ve beyindeki merkezlere sinirlerle iletilen duyu-210


lardır. Bu yüzeysel duyular medulla spinalis'in Canalis Epandimalisdenen kısmının ön yüzünde çaprazlaşırlar. Sirengomiyeli denen hastalıktadokunun duyusu mevcut olduğu halde ağrı ve ısı duyusu alınmaz.Canlılarda Isı:Alınan gıdaların yanması, yıkılmasıyla meydana çıkan veya kas,barsak ve diğer iç organların çalışmasıyla ve fizikokimyasal olaylar sonucuoluşan enerji ile vücut ısısı hasıl olur. Bu enerji sonsuz olarak teşekkületmez ve bir seviyede sabitleşerek durur. Isıyı belirli temparatürdetutma olayı, meydana gelen enerjinin vücut için gerekli yenimaddelerin yapılmasında harcanması ile veya dışkı ve solunum havasınınısınması gibi ısıtma işlemlerinde harcanması sonucu düzenlenir.Bu ayarlama olayı, orta beyindeki Corpus striatum'da Tuber Cinereumcivarındaki termorogülatör merkez tarafından yapılır. Periferden gelenkanın sıcaklığı veya damara kalsiyum injeksiyonları veya tifo aşısı vepirojen maddeler gibi ajanlar bu merkez aracılığıyla ısıyı yükseltir.Vücut da yükselen ısıyı terleme ile düşürmeye çalışır.Bazı soğukkanlı canlılarda enerji ayarlanması olayı metabolizmanınyavaşlatılması ile olur. Bunlar kış uykusuna yatarak vücut ısısınıdüşürürler. Metabolizmayı yavaşlatma olayı, vücut ısısını düşürme(HIBERNATION) denen teknikle gerçekleştirilerek insanlarda ameliyatlarınyapılmasında yararlanılır. Hibernasyona (kış uykusuna)giren soğuk kanlı hayvan titremelerle ve madde kaybıyla vücut ısısını10 °C civarına indirir. Periferdeki olaylarla ilgilenmez. Bu ilgisizlik ameliyattaistendiğinden, vücut ısısını indiren ve Lytic Cocteil denen Chlorpromazin(Largactil), Phenergan, Pethidin karışımı kullanılarak33° ye indirilen insan vücut ısısında, duyusuzluk ve diğer metabolikfaliyetlerinin yavaşlaması ile tam bir anestezi yapılmış olur.Antipiretiklerin etkileri ısı merkezine direkt etkimek suretiyle olur.Analjeziklerin etkileri de ağrı merkezine etki suretiyle olur. Bu şekildeiki merkeze de etkiyerek ateş düşüren ve ağrı kesen ilaçlar analjezikantipiretik ilâçlar adı altında toplanır.Isının Fizyolojik Olarak Düzenlenmesi:1- Canlı, ısı metabolizmasını azaltarak veya2- Terlemekle ısı düşmesini sağlar.Terleme olayı damar genişlemesi (kapiller vazodilatasyon) ile berabergörülür. Terleme yanında akciğer solunum havasının (ekspirasyonhavasının) ısınmasıyla da ısı kaybı sağlanır.211


Isı merkezi, soğuk lıavada ise şu şekilde ısıyı düzenler:1- Isının dışarı kaybına kapiller vazokonstriktör etki engel olur.2- Yazokonstriksiyon olurken frisson denen titremeyle de ısıyapımını artırarak ısınmayı sağlar.Hipertiroidi gibi patolojik olaylarda veya belladon, kokain, dinitrofenolgibi kimyasal maddelerin kullanımında oksidasyonla metabolikısı artışı meydana gelir. Antipiretik analjezik veya antitermik analjeziklerbu tür ısı artışına etkimezler.Ateş nedeninin bilinmeden, antipiretik analjezik maddenin kullanılmasısonucunda birden bire ateş düşmesiyle kollaps ve ölüm olabilir.Antipiretik analjezikler ateş meydana getiren etkenin teşhis edilipbilinmesinden sonra ve buna karşıt etkili madde kullanılırken yanispesifik tedavi uygulanırken yardımcı olarak verilirse faydalı olurlar.Aksi halde ateşin etkeni düşünülmeden yalnız ateşin giderilmesine çalışılırsaateş düşüren ilacın etkisi kalkınca esas etkenin yarattığı ateşortaya çıkacağından antipiretik analjeziklerin faydası geçici olur.Vücut ısısı yönünden canlılar 2 gruba ayrılırlar:1- Hemeoterm: Vücut ısısı sabit olanlar (insanlar ve diğer canlılar).2- Poikiloterm: Vücut ısısını ortama göre ayarlayanlar (kurbağave sürüngenler).Antipiretik analjezikler denen bu grupda anilin, pirazolon türevleri,salisik asit, çinkofen, atofan, fenil butazon, kinin zoksazolaminve seıüikarbazidler (Cryogenin) ve 5 hidroksiindol türevi prostaglandinantagonisti yeni bir madde olan indometasin ile fenotiazin türevlerindenmetiazinik asit, soripal, soridermal (Isripal) ve diğer maddelerbulunur.Santral sinir sistemine karışık etkiyen akonitin, kolşisin, koniinde ağrı kesme yönünden burada mütalaa edilebilir.Antipiretiklerin ve Analjeziklerin Farmakolojik Etüdü:1- Diş pulpasının köpekte elektrikle uyarılması ile meydana getirilir.2- Fenilbenzokinon 1,4 zerkedilirse ağrı görülür.212


3- Fare kuyruğuna elektrik ampulu yakından tutulursa, ampulsıcaklığının fare kuyruğunu yakması ile rahatsızlık ve ağrı oluşturmasıgözlenir.4- Bir elektrik ocağı üzerine konan deney hayvanı (fare) 55 °C denfazla ısıya maruz kaldığında sıçramaya başlar. Isının 55 °C ye çıkmasıise ayrı bir kaba konulan ve kaynama noktası 55 °C olan aseto(n-etilformiat karışımının kaynaması yardımıyla ölçülür.5- Fare, sıçan rektum mukozasının stimüle edilmesi ile ağrı yaratılır.6- Fare, sıçan, kedi kuyruğunun çimdiklenmesi veya sıkılması ileağrı oluşturulur.Yukarıda açıklanan tarzda ısı veya ağrı yaratan maddeler önce ilaçverilerek ısı veya ağrının görülmemesi ile profilaktik olarak veya ateşve ağrı oluşumundan sonıa ilaç veıilerek ateşi ve ağrıyı giderici, yaniterapötik olarak etkili veva etkisiz olup olmadığı şeklinde değerlendirilir.Bu deneylerde yalnız hayvanlaıda görülen çekilme, kaçma, bağılınaşeklindeki reaksiyonlar aranmaktadır. Ağrının algılanması vl ne tarzdaoluşup geliştiği hayvanlardan anlaşılmamaktadır. Yani sübjektif özelliklerbilinmektedir. Insandakinin hisleri ve ifadeleri noksan kalmaktadır.Analjezik madde etkileri; placebo'nun aspirin gibi bilinen bir analjezikmaelde ile karşılaştırılarak istatistik değerlere göre aktivite veyaiııaktivite şeklinde sonuca bağlamı.Analjezik (ağrı kesici) ilaçlar iki grupta incelenir. Narkotik olmayananaljezikler ve narkotik analjezikler. Birinci grup narkotik olmayananaljezikler, bağımlılık yaratmadan (toksikomanojen, toksikomanijenetkimeden), şuur kaybı ile narkoz yapmadan etkimeleri nedeniyleikinci gruptan daha sık kullanılırlar. İkinci grup, narkotik analziklerise şiddetli ağrılarda güvenilir ağrı kesicilerdir. Ancak, bunlar dafaydalı ve zararlı etkileri göz önüne alınarak kullanılmalıdır. Narkotikolmayan (nonstupefiant) analjezikler, sedasyon ve mental gerilikyaratmaz. Ayrıca şuur kaybı da yapmadıklarından tercih edilirler. Bunlarınetkisi beyin korteksine olmayıp daha çok subkortikal alanadır.Bu grup ilaçlar genellikle ağrı duyusunu ve ateşi de düşürürler.Baş ağrısı, migren, nevralji, romatizmal ağrılar gibi etkeni bilinenlerveya orijini bilinmeyen ağrılı durumlarda ağrı kesici ilaçların ağrıkesme özelliğinden faydalanılır. Bazan GOUT'ta olduğu gibi ürik asit213


krislalleri oynaklarda oturarak şekil bozukluğu yapar. Bu suretle şişmeyanında iltihabın diğer semptomlaıı da tedavi edilirken yalnız ağrınıngiderilmesiyle yetinilmeyip ürik asit kristallerinin de atıldığı görülür.Burada hem ateş düşürme, hem ağrı kesme hem de ürik asitatılımı gibi çeşitli etkiler birlikte bulunur. Bu tarz faydalı etkiyen ilaçlarda vardır.Antitermik analjezikleri kimyasal yapılarına veya suda erirliklerinegöre ayırmak mümkündür. Suda eriyen antipiretikler antipirin vepiramidon'dur. Diğerleri ise suda az erirler. Diğer ayırma kimyasalyapıya göre yapılır.Kimyasal Sınıflama:1- Anilin Deriveleri:a) Anilin: Çok kuvvetli bir antipiretiktir. Fakat çok toksiktir.Toksisitesi hemoglobini methemoglobin haline getirmesinden ileri gelir.% 40 oranında methemoglobin olunca ölüm görülür. Suda az eriyen analjezikantipiretiklerden, asetanilid ile fenasetin vardır.AsetanilidNHCOCH3b) Asetanilid: Vücuda girdiği zaman asetilparaaminofenol'e yıkılır.Bunun da methemoglobin yapma özelliği tamamen kaybolmamıştır.Uzun süre kullanılırsa methemoglobinemi yapar.Doz: 0.3-1 gr. dır. Tedavide çok nadir olarak ve ancak 0.05-0.20g dozda kullanılır.c) Fenasetin (Asetofenetidin): Asetanilidden çok daha az toksikolduğundan en yaygın kullanılan analjezik antipiretiklerdendir.0.25-0.50 gr. dozda kaşe içersinde verilir. Doz 1-3 gr. dır. Suda 1 / 100oranında erir. Beyaz kristalize bir tozdur. Analjezik etki, antipiretiketki ile beraber görülür.214


d) Asetaminofen (Parasetamol)Formül: HO—C6H5—NH.CO.CH,Fiziksel özellikleri ve kimyasal yapısı: Beyaz, kokusuz, kristalizetozdur. Suda çok çözünür ve çok stald bir maddedir. Asetanilid ve fenasetininmajör metabolitidir.Farmakolojik etkileri: Analjezik etkisi aspirinle eşdeğerdir. Antipiretiketkisi ise aspirininkinden daha düşük olup antienflamatuvar etkisiyoktur. Beyin prostoglandin sentetaz enzimini aspirinden daha kuvvetliinhibe eder. Solunum, dolaşım sistemi ve asit-baz dengesi üzerineetkisizdir. Midede irritasyon ve kanama yapar. Protrombin sentezinietkilemez.Yan etkileri: Methemoglobinemi yapması zayıftır. Ciltte ürtikergibi allerjik döküntüler ve yüksek dozda akut karaciğer nekrozu ileböbreklerde akut tübüler nekroz yapar.Dozaj: Tablet, eliksir, süspansiyon gibi şekilleri vardır. Doz 0.32.6 gramdır.2- Pirazolon Sınıfı:a) Antipirin (Fenil dimetil pirazolon): Methemoglobinemi yapmaz.Suda kolay erir. 0.5-1 gr. dozda kaşe, solüsyon, posyon olarakkullanılır. Lokal olarak antiprin'in yoğun solüsyonları yaygın vazokonstriktöretkir. % 3-5 solüsyonları, hemostatik olarak kullanılır.Süt salgısını azalttığından emziklide kontrendikedir. Anaflaktik fenomenlerverebilir. Bunlar arasında ciltte erııpsiyon, prurit, ödem gögörülür.Ayrıca nefritlilerde de kontrendikedir.215


Antipirin Türevleri:a) Antipirin salisilat: Analjezik ve antiromatiz mal etkir.b) Piramidon (Aminopirin): Dimetilamino dimetilpirazolon'dur.Antipirinden 2-3 kez daha etkilidir. Dozu: 0.5-1.5 gr. dır. Barbituratlarile sinerjik etkir. Hipnotiklerin uyku etkisini antagonize eder.Kemik iliğinde lökosit yapımını inhibe eder. Bu agranülasitoz'a kadaıgider. 0.25-0.40 gr. olarak kaşede verilir. Piramidon, hipnotiklerle beraberverilirse analjezik etkisi kuvvetlenir. Antipirin gibi piramidonda anaflaktik reaksiyonlar yapabilir.Piramidon Türevleri: En önemlilerindendir ve spesialite birleşiminegirer. Bu ilaçlardan eibalgine, dial ve piramidon karışımıdır. Bundan ayrıbirçok karışım daha vardır. Örneğin: Veramon, veronal ile piramidonkarışımıdır.e) Butazolidin (Fenil Butazon): 3-5 diokso 1-2 difenil butil prazolidin'dir.Butazolidin ile İzopirin (İzopropil amino prazolon) karırışımı,Tomanol adını alır.Butazolidinin, salisilatlar gibi antiflojistik etkisi ve ayrıca aminopiringibi analjezik etkisi de vardır. Antipiretik doz: 0.60-1 gr. dır.d) Irgapirine: Romatizma tedavisinde kullanılır. Yan etkileıivardır. % 15 butazolidin ve % 15 aminopirin karışımı ile hazırlananpreparatdır. Bazı bünyeler buna çok duyarlıdır. En önemli yan etkisitrombosilopeni yapmasıdır. (Trombositler pıhtılaşmayı sağlarlar vckanda milimetreküpte 100.000-300.000 olarak bulunurlar).216


ÇH2CH2CH2CH3PHENYLBUTAZONE(Butazolidin)Irgapirine, ulkus ventriküli ve ulkus duodeni de zararlıdır.e) Tanderil (Oksifenil butazon): Analjezik etkisi az fakat butazolidingibi antienflamatuar etkilidir. 100 mg lık drajeleri vardır.OHOKYPHNBUTAZONE(Tandearil)217


f) Novalgin (Dipyron):1- Fenil -2,3 dimetil 5 pirazolan -4- metilaminometan sulfonatmonohidrat sodyum yapısında sentetik bir maddedir.Ç6H5NaS03CH2N CH :CH3Dı'pı'ron (Novalgine)Kullanılması:Analjezik, spazmolitik, antiromatizmal, şiddetli ağrılı safra kesesiveya böbrek koliklerine karşı, kas ve mafsal romatizması, lumbago venöralji'de 0.5 gr. lık tabletlerinden günde 3-4 defa 1-2 tablet, 20-40damla, 1-2 ampul veya 1 supposituvar olarak çeşitli galenik şekillerindenalınabilir.Yan Etki:Yüksek dozları, bulantı, kusma ve granulositopeni ve kan diskrazileriyapabilir. Kullanılırken kan kontrolü yapılmalıdır.Hyaluronidaz: Dokularda iltihabın yayılmasını kolaylaştıran yüksekmoleküllü bir polisakkarittir. Hyaluronidaz, damar açar, yayılmayıhızlandırır. Hyaluronik asit ise aksine hücreyi yapıştırıcı, dokuyu bağlayıcıözelliği olan maddedir. Aspirin ve kortizon ise antihyaluronidazikyani hyaluronidaza engel olucu etkir. Hyaluronidaz, hyaluronikasidi depolimerize eder. Enzim etkisi ile damarlar genişler ve iltihapyayılma özelliği gösterir. Salisilatlar bu yayıcı etkiye engel olarak, önlemeyeçalışır. Salisilat, hyaluronik asit gibi tıkayıcı ve iltihap önleyicidir.Salisilat gut hastalığında ürik asit itıahını sağlar. Gut (damla218


hastalığı) kulak memeleri ile el, ayak, parmak uçlarında ürik asit kristallerinintoplanması ile oluşur. Guta karşı, salisilatlar ve probenesidverilir. Her ikisi de ürik asit ıtrah ettiricidir. İkisi arasında geçimsizlikvardır. Bu nedenle birlikte kullanılmazlar.3- Salisilatlar: Salisilik asit türevleridir. Doğada söğüt yapraklarındabol miktarda bulunur. Romatizmada, halk söğüt yaprağınıbunun için ağrılı yere sararak kullanılır. Salisilik asit haricen deride irritandır.Mukozayı da irrite eder. Göze damlatılırsa konjonktiva vediğer tabakaları bozar. Bu irrıtan etkisinden dolayı, keratoz denen ciltdekisertleşmelere (nasıra) karşı keratilitik olarak 1/10 oranında kullanılır.Ayrıca antiseptik etkiden dolayı bal, bira, reçel, ve şurup içindeküf mantarı üretmemek için kullanılır. Salisilik asid solüsyonlarıFe + + tuzlarıyla menekşe renk verir. Salisilik asit vücuda girdikten sonrasodyum salisilata döner.Absorpsiyon: Ağızdan alınan salisilik asit türevleri mideyi ekşiticietkir. Midede mevcut asit sekresyon üzerine eklenen salisilik asitlesindirim yolundan çabuk emilir, kana karışır ve bunun sonucu sindirimbozulur, ishal yapabilir. Sindirim yolundan çabuk emilir, kana karışırve gastroentestinal mukozayı irrite eder. İrritasyona mani olmak üzerebikarbonatla nötralize edilerek verilir. Salisilat, plazmanın albuminfraksiyonuna bağlanarak vücutta gereken yere gider. Serebrospinalsıvıya ve eklemlere ulaşır.Sodyum solisilatSodyum bikarbonatP.l paquet No: 1 günde1 gr.2 gr.6 tane.Salisilatların analjezik etkisi üstündür. Antipiretik etkileri tersinedaha zayıftır. Antipiretiklerden, etkilerinin kısa süreli olması ile ayıılır.Ateş, terleme ile düşer. Cild üzerinden pomad olarak sürülmekle de vücudagirer. Absorbe olduktan sonra plazma proteinlerine bağlanaraktaşınır, böbreklerden atılır. Atılma vücuda girmesinden 1/2 saat sonrabaşlar.Salisilemi denen kandaki salisilat düzeyi önemlidir. Bu seviyeyibulduktan sonra antiflojistik, analjezik ve antienflamatuar etkir.Analjezik etki, ağrı merkezine santral etkiyle olur. Romatizmada ağrıyakarşı kullanılır. Az dozları zararlı olmadığı halde, artan dozlarınkalp ve böbrekte zararları görülebilir. Romatizmada salisilatların etkisi,kana geçtikten sonra hipotalamus üzerinden lıipofize etkiyerek219


ACTH çıkarmak, bunun da böbrek üstü bezine etkisiyle kortizon salgılanmaklaortaya çıkar.Salisilatların Kalbe Etkisi: Bunlar küçük dozda kalbin çalışma gücünüarttırırlar. Yüksek doz toksik etkir, fonksiyonları engeller. Sadyumsalisilat safraya etkir, salgıyı ayarlar, ayrıca protrombin sentezinede engel olarak kanamalar yapar.Salisilatların Santral Sinir Sistemine Etkisi: Bunlar da diğer antipiretiklergibi normal vücut ısısını düşürmez, ancak yüksek ısıyı düşürürler.Deriden uyandırılan deneysel ağrıyı giderirler. Bu etki ağrı merkezindekidepresyonla olur. Periferik vazodilatasyon yapar ve radyasyonlaartan ısıyı giderek düşürürler.Yüksek dozlarda solunum merkezine etkiyerek solunumu durdururlar.Salisilat zehirlenmesi başlangıcında solunum derin ve hızlıdır.Diabet asidozundaki gibi kusmaul tipi solunum görülür. Ateşli hastalıklarsırasında, kandaki su karaciğer, adele ve dokulara yayılır.Isı düşerken bu tekrar dokulardan kana geri verilir.Kalp ve Damara Etkisi: Normal dozlarda kalbe ve damara etkimez.Yüksek dozda dolaşımdaki damar düz kaslarını gevşeterek vazodilatasyonyapar. Salisilattan sonra fibrinojen azalır. Geniş dozları pıhtılaşmazamanını uzatır.Metabolizmaya Etkileri: Renal, ürik asit seviyesini alçaltarakürat atılımını artırır. Bunun için gout'ta iyi edici olarak kullanılır.Yüksek doz salisilat KC de glikojen deplesycnu yapar. Yüksek salisilatmiktarı pıoteı'n katabolizmasım arttırarak C02 artması yapar vealkaloz meydana getirir. Salisilat, diabetlide glikozuriyi azaltarakinsuline benzer etkir.Yüksek Salisilat Dozu Yan Etkileri:1- Salisilizm: Baş dönmesi, kulak çınlaması, anoreksi, deride eritenive deskuamasyon'dur.2- Alkaloz veya asidoz görülür. C02 nin birikmesi ile asidoz veyasık sık nefes alıp C02 atmakta (nisbi) alkaloz yapabilir. Asidozda alkali,alkalozda ise asit maddeler verilir.3- Kalp damar sistemine etkisi: Salisilatlar bazan kalbe uyarıcıolarak etkirler. Kalp atımını ve işini hızlandırırlar. Aşırı dozda dahabelirginleşir ve bu da özellikle kalp hastalarında zararlı olur. Salisilatın220


daha yüksek birimleri hipopotaseıni yaparak EKG değişmeleri ve kalpçalışma kusurları gösterirler. Tedavi ilacın kesilmesidir.4- Kanamalar: Salisilat ve aspirin karaciğerde protrombin ve fibrinojenyapılmasını azaltarak kanamalara neden olur. Kliıik ve laboratuvarmuayenesinde protrombin zamanı yükselmiş bulunur. Hipoprotrombinemi'yekarşı K vitamini verilmelidir.5- Allerjik reaksiyonlar: Ciltte eıupsiyonlar olabilir. Nadiren epiglot,larinks ödemi ile ciddi allerjik reaksiyonlara neden olabilir.6- Salisilat vücuttan ürik asit itrah ettiricidir. Diğer ürik asit atıcıProbenesid ve sulfin pirazon ile beraber verilirse bu sonuncuların ürikasit atıcı etkisini ilaç geçimsizliği sonucu antagonize eder.7- Normal insanda yüksek salisilat dozu sürrenalden kateşolam.insalgılatarak hiperglisemi ve glikozüri yapar. Tersine diabetlilerde yüksfk salisilat kan şekerini düşülür. Glukoz utilazasyonuııa yardım eder.Salisilatlar, hipoprotıombinemi yaptığından dolayı kanamayameyil yapar. Buna menadion kullanılır.Salisilat zehirlenmesinde 3 araz görülür.1- Alkaloz: C02 in çok meydana gelişi (tetani yapar)2- Asidoz, (bikarbonat zerki)3- Hipoprotrombinemi (K vitamini verilir)Zehirlenmede kusturma; parmakla veya CuS04, tartarik asit, ipekaile yapılırTedavide Kullanılmaları:1- Aspirin: Römatik fever ve gripal enfeksiyonlara karşı kullanılır.2- Salisilamid: Beyaz tozdur, suda erimez, alkolde erir. Midedenemilir, böbrekten atılır. Salisilatlara duyarlı olanlara verilir.3- Salol, fenol salisilat4- Metil salisilat5- Sodyum salisilat6- Sodyum gentisatSodyum salisilat: Daha az antiseptik etkili beyaz biı tozdur. Diğersalisilat özelliklerine de sahiptir. Cild üzerinde kullanılması halinde221


salisilik asit gibi etkir. IV olarak kullanılır. Hemoroidlerde genişleyenvenlerin büzüşmesini sağlar. Vena içine direkt zerk edilir.Ağızdan alındığında mide-barsak kanalı ile kolayca rezorbe olur.1.5 saatte kanda istenen en yüksek seviyeyi bulur. Vücuttan atılması% 50 oranında değişmeksizin olduğu gibi, geri kalanı da glikokol veyasulfirik asit ile birleşerek olur. Ağızdan alındıktan sonra kana geçer.Salisilatlar, plazmanın albumin fraksiyonuna bağlanır ve organizmanınher yerine taşınır. Organizmada iltihaplı eklem alalarına ve serebrospinalsıvıya yayılır.Trombin oluşumuna engel olarak kanamalar meydana getirir. Safratemizleyici olarak safra kesesi iltihaplarına karşı kesin etkili ilâç yoksasalisilatlar da kullanılır. Sodyum salisilat tedavisi romatizmada6 hafta günde 8-9 gr. alınmayı gerektirir. Bir kür esnasında mide bozukluklarıve diare gibi yan etkiler görülür. Tek doz olarak fazla alınırsakanda seviyenin yükselmesi ile kulakta çınlama, gözde uçan sinekhissi veren bozukluklar görülür. Böbrekleri bozarak albuminüıi yapar.Yine böbreklere etkiyerek kanlı idrar yaptırır. Asidoza kadar götürür.Bu da kendisini anormal solunum ile gösterir. Bazı insanlarda salisilatlaraduyarlılık görüldüğünden ihtiyatla kullanılmalıdır. Sodyum benzoatile kombine edilmiş salisilat safra itıahmı arttırır ve safıa yollarınıtemizler. 6 haftalık tedavide doz her haftada 1 gr. indirir. Salisilatlarlavman yoluyla verilmez. Rektum mukozasını tahriş eder.Aset i isalisilı'kAsitCOOHb) Aspirin: Asetilsalisilik asittir. Salisilatlar gibi etki eder. Antipiretiketkisi sodyum salisilattan daha az, antiflojistik etkisi ise fazladır.Bazı kimselerin aspirine duyarlılığı vardır. Kulak, burun, deri vebaşka organlarda ödemler görülebilir. Aspirin rutubette kalırsa asetikasit ve salisilik asite paıçalanır. Bu, renk değişikliği ile belli olur. Ürotropin,piramidon, antipirin, Gom arabicum ile geçimsizdir. 5-6 gr.bir defada alınırsa ölüm meydana getirmez, az toksiktir.222


Sal isi la m idÖ 0Nc) Salisilamid: Salisilatlar gibi etkir. Mideden rezorpsiyonla kanageçerek böbrekten atdır. Aspirine allerjisi olanlara verilebilir. 1.0-3.6gr. kullanılabilir. Beyaz tozdur, suda erimez, alkolde erir.d) Metil salisilat: Dıştan, ağrılı eklem yüzüne sürülür. Sürülenyerde konjestion (kırmızılık) yapar, bu içerdeki sirkülasyonun yüzeyeçekilmesidir.e) Fenol salisilat: (Salol) dür. içeriğinde fenol bulunduğundan antiseptikve antipiretik analjezik etki birlikte görülür. Barsak ve idraryolu iltihaplarında 2-6 gr. alasında kaşe içerisinde verilir.f) Sodyum Gentisat: Sodyum salisüata OH grubu ilave edilerekelde edilir. Antiromalizmal etkisi daha azdır. Ampulleri vardır. Salisilatlarafazla duyarlılık gösteren kimselere verilir.g) Kinin sülfat: 0.25-0.50 gr. dozda sıtmaya karşı spesifik etkisidışında antipiretik analjezik etkir.5- Aril Asetik Asit Türevleri:a) İndometasinb) İbuprofena) indometasin:Analjezik, antipiretik ve antieııflaıııatuar etkilidir. Ağızdan 50-600mg. aspirin'in ağrı kesici etkisine eşit değerde etkir. Fakat aynı birim,aspirinden daha fazla antienflamatuar etkilidir. Yan etkileri çok olduğundanosteoartrit, romatizmal artrit, ankilozlu splondilit gibi hallerdekullanılmalıdır. Günde 3 X 25-50 mg. kullanılır.Yan Etkiler:Artan dozlarda yan etkiler görülmeye başlar. Bazan günde 75 mg.la bile yan etkiler görülür. Mide barsak bozuklukları, kemik iliği depres-223


ıNDOMETHACIN( İndocin)CH2COOHc=oyonu, kan basıncı yükselmesi, hepatit hallusinasyon ve konvülziyon yapabilir.Özellikle epileptiklerde, epilepsi nöbetini sıklaştırabilir.b) İbuprofen (Ibufinak):Aspirinden daha kuvvetli analjezik, antienflamatuar, antipiretiktir.Fakat hepatotoksiktir. Günde 1/4 gr. dan birkaç kez verilebilir.MEFENAMİC ACİÜ (Ponstan)COOH224


6- Mefenamik Asit ve Türevleri:Bu madde analjezik, antipiretik ve antienflamatuaar etkilidir. Osteoartrit'tede kullandır. 250 mg. aspirine eşdeğer ağrı kesici etkir.Önce 500 mg. sonra 6 saat ara ile 250 mg. alınabilir. İyi bir ağrı kesicidir.Dispepsi ve diare, nadiren mide kanaması ve üre yükselmesi yapabilir.idrarla albumin, eritrosit, lökosit çıkartır. Ayrıca kemik iliği depresyonuile cilt döküntüleri yapması önemli yan etkisidir.a) Flufenamik asit: Mefanamik asitten daha kuvvetli antienflamatuaretkiye sahiptir. Analjezik etkisi mefenamik asitten zayıftır.400-600 mg. dozda kullanılır.FLUFENAMIC ACİD (Artef)7- Çeşitli Analjezikler:a) Dekstropropoksifen (Darvon): Beyaz kristal tozduı, suda erir.b) Levopropoksifen (Novrad): Darvon gibi 30-60 mg. olarak her4 saatte ve aspirin, kafeinle beraber verilebilir.c) Metotrimeprazin: Bu yalnız analjeziktir. Antienflamatuar, antipiretikdeğildir. 20 mg. metotrimeprazin, 10 mg. morfinin analjeziketkisine eşdeğerdir. Largagtil gibi sedasyon ve ortostatik hipotansiyonyaratır. Fakat antiemetik değildir. Solunumu deprese etmez. Günde 3defa 15-50 mg. dozda kullanılır.d) Baralgine:Sentetik bir maddedir. Tabletinde 0.5 gr. novalgin ile 5 mg. 4(beta - piperidino-atoksi) benzofenon-karbonik asit -(2)- metd ester-HCI, ve 0.1 mg, 2.3 -difenil -4- piperidinobutiamid-brommetilatbulunur. Ampul, supposituvar şekilleri de vardır.225


Kullanılması:Kolik ve kas romatizması gibi ağrılı hallerde 1-2 tablet, 2-3 supposituvar,5 cc lik ampul'den 1-2 tane kullanılabilir.e) Cryogenin (Fr): Semikarbasid türevlerindendir. Analjezikten çokantipiretiktir. TBC tedavisinde antibiotiklerden önce çok kullanılmıştır.Doz: 0.25-1 gr. dır. 0.25-0.50 dozda tüberkülozda ateş düşürücü olarakkaşe içerisinde verilir.GOUTTE HASTALIĞI:Damla hastalığı, nükleoprotein metabolizması bozukluğudur. Pürin,adenin, guanin radikallerinin eklem yüzeyinde oturması, kulakkıkırdaklarında yerleşmesi sonucu yerel, tahammülü olanaksız ve özelliklesabaha karşı artan ağrılarla karakterize bir hastalıktır. Ürik asiddenyoksun gıda alınarak ve ürik asit salgılatıcılar verilerek bir rejimuygulanır.OHGoutte (Damla, Gut) Hastalığına Karşı Kullanılan İlaçlar:1- Allopurinol:Antineoplastik etkili bir ilaç olan merkaptopürin'in inaktivasyonunugeçiktirerek daha uzun süreli etki göstermesini sağlamak amacıylaüzerinde çalışmalar yapılırken ürik asit ıtrah edici özelliği görülerekbu alana girmiştir. Günde 3 defa 100 mg. dozda kullanılır.H00C-so2 -Probenesid (Benemide)CH2 - " CH^CHşN\CH2-CH2-CH3226


2- Probenesid (Benemide):Dipropil sulfamil benzoik asittir. Böbrek tüplerinden ürik asitıtrah ettiricidir. Penisillin ise ıtrahma engel olur. Doz: Günde 0.5 gr.dan 2 kez alınır. Aylarca kullanılabilir.SULFINPY RAZONE (Anturane)3- Sulfinpirazon (Anturan):Antienflamatuar etkiye sahip değildir. Yalnız renal tüplerden ürikasit reabsorpsiyonunu azaltıp, itrahını çoğaltıcı etkir. Salisilat ve sitratlarbu etkisini azalttıklarından dolayı bu maddelerin beraber verilmesindenkaçınılmalıdır. Doz: 24 saatte 0.3-0.4 gr. dır. Kullanılması esnasındabol su ile sodyum bikarbonat alınarak ürat kristallerinin çökerektaş teşekkülüne engel olunmalıdır.4- Klorobezoksazol Türevleri (Delfaxol, Zoxine):Amino 2- kloro 5- bezoksazol kimyasal yapısındadır. Zaksazolaminolarak da adlandırılır. Ürik asit salgılatıcıdır. Bu etkisi salisilatlarlaazaltılır. Doz: Günde ağız yolundan 0.40 gr. dır. Bol alkali ile alınmasıönerilmektedir. Uzun kullanılması halinde karaciğerin kontrolü gerektir.5- Sinkofenik asid türevleri:Sinkofen (Atophane):Antiromatizmal ve antigut etkilidir. Suda erimez, alkol ve sodyumsalisilatta erir. Safra yollarına da etkir. Etkisi safra salgılatıcıdır227


(Cologoque). Bundan dolayı karaciğer ve safra yolu, safra keseci hastalıklarındakullanılır. Atopfane kimyaca fenilsinkolin karboksilik asittir.Doz 0.5 gr. lık tabletlerinden 2-4 tane verilir. Birkaç günden sonrakesilir.6- Âkonit ve Akonitin:Akonitum'un yaprak ve köklerinden elde edilen çok zehirli birekstredir. Kaplan boğan yumrusu (Tüber d'aconit) bahçeleri süslemekiizere yetiştirilen, mora çalan mavi renkli bir bitkidir. 1 mg. ile şiddetlitoksik etkir. 2 mg. ile öldürür. Akonitin ağrı kesici olarak nevralji veağrılı hastalıklarda kullanılır. 1 cc. 57 gts. teinture d'aconit 10-20 defakullanılır. Nitrat d'aconit; 0.1-0.2 mg. 2-3 defa kullanılır.Aconit bitkisi Nappelus cinsindendir. Bunlardan elde edilen akonitinsuda erir. Aconiti tuber (kaplan boğan yumrusu) alkaloidi akoni-1 in ve bunun nitratı çok zehirlidir. Akonitin cildden girmez, mukoza-1 ardan absorbe olur. Genellikle idrar, tükrük ve feçesle atılır. Çok azmiktarı dil üzerine konunca bir kaç dakika sonra uyuşma ve dilde batmaduyulur. Bu karıncalanma, faradik akım ile uyarmaya benzer. Karıncalanma,dudak ve larinkste tahrişe, öksürüğe ve sonra ağız içindelokal anesteziye dönüşür. Burun mukozasına konunca az veya çok şiddetlihapşırık krizi yaratır. Organizmaya girip kanda dolaşan akonitinde aynı etkileri gösterir. Önce dil, farinkste sonra üst taraf ve onutakiben alt tarafta ayak ve sonra parmak sinirlerinde uyuşukluk, duyusuzlukyaratır. Etkisi yalnız duyu sinirine değil aynı zamanda motorsinirler üzerinde de görülür (paralizi yapar).Trigeminus uçlarına önce eksitan sonra paralizan etkir. Tedavidozlarında sinir sistemi üzerine etkisizdir, fakat toksik dozlarda termoregülatörmerkezi paralize ederek hipotermi yapar. Bulbustaki solunummerkezine etkiyerek önce yavaşlama ve sonra solunum durması yapar.Farmakolojik olarak akonitin kalp zehiridir. Köpek sağ ventrikülündefibrilasyon yapar.228


NARKOTİK ANALJEZİKLERAz dozları ile analjezi sağlayan bu grup maddelerin artan dozlarıbilinç kaybıyla narkoz yapıcı olarak etkidiklerinden narkotik analjezikolarak adlandırılırlar. Bu grup analjezikleri kullanımdan sonrasedasyon (stupor) lıali görülür. Bu nedenle morfin uyku ilacı olarakda kabul edilmektedir. Narkotik analjeziklerin analjezik etkileri kortekstekiağrı merkezine depressör etki nedeniyle görüldüğünden bugruba santral analjezikler de denir. Ayrıca opiaceae, opoid veya stupefianadları da verilir.Ağrılı halde iki durum söz konusudur.1- Kısa, uzun, şiddetli veya şiddetsiz genel bir ağımın duyulması,2- Ağrımn yarattığı korku, endişe ve panik.Narkotik analjezikler ağrı eşiğini yükselterek ağrı giderirken bupanik haline de engel olurlar.Narkotik analjeziklerin kullanılması:Narkotik analjezikler kolik tarzındaki ağrılara, miokard infarktüsüağrılarına, kanser, yanık, kemik kırılması, adele kopması ağrılarınakarşı kullanılır. İlaç bağımlılığı (dependens) ve abstinans (ilâç özlemi)yaratması kullanımındaki sakıncalardır. Bu sakıncaları olmadığı veideal olduğu zannedilen fakat sonradan bağımlılık yaptığı anlaşılanpentazosin (FORTALGESlG) R de ağrı giderirken solunum depresyonugibi istenmeyen etkilerde yapar. Bu nedenle ideal narkotik analjezik henüzelde edilememiştir. İdeal narkotik ise ağrıyı çabuk ve şiddetli kesiciolmalı, narkoz ve iptila yapmamalı, kusma, bulantı, solunum depresyonu,konstipasyon gibi yan etkiler yaratmamalıdır.Opium ve bunun alkaloidi olan morfin analjezi yanında uyku sağladığındanveya uykuyu kolaylaştırdığından bazı kitaplarda uyku ilâçlarıarasına da alınmıştır. Bu gruba Santral Sinir Sistemi Depressanlarıda denir. Bu grupta bulunanlar şunlardır:Opium:Papaver somniferum bitkisinin haşhaş başı (PAVOT) kısmınınyeşil haldeyken çizilerek salgıladığı özsu opiumdur. Bu özsu, koyu kestanerenkli, özel aromatik kokuludur.Opium M.O. 23-79 yıllarında yaşamış Plinus tarafından tababetesokulmuştur. 131-200 yıllarında yaşayan Galenos tarafından da çocuklardakizehirliliği araştırılmıştır. 16. yüzyılda Araplar, 17. yüzyılda Çinlileıtarafından tanınan opium bu dönemlerde antidiareik ve ağrı kesiciolarak kullanılmıştır. 1650 de Sydenham ve Trousseau tarafından diğer229


özellikleri incelenmiştir. Nihayet 1817 de Serturner tarafından opiumdanağrı kesici özellikte biı alkaloid izole edilmiş, bu maddeye, Yunanlılarınuyku ilahı Morpheus adına izafeten Morfin denmiştir.Opium, aromatik kokulu, acı lezzetli, esmer kahverengi olması gibifiziksel, oksidazlar ve bilhassa gummi arabikum ile geçimsiz olmasıgibi kimyasal özelliklere sahiptir. Opium en az % 10 morfin içermelidir.Türkiye opiumu ortalama % 14 morfin içermekte olup bu oran İran,Yugoslavya, Çin, Hint ve diğer memleket ortalamalarından daha yüksektir.Bu nedenle Türk afyonu tercihan Avrupa pazarlarında aranır.Opium, antidiareik ve öksürük kesici olarak da kullanılmaktadır.Alışkanlık yaptığından dolayı ihtiyatla kullanılması gerekir. 3 yaşındanküçük çocukların opiuma aşırı duyarlığı nedeniyle, bu yaş grubunda,ancak çok gerekli ise kullanılmalı aksi halde kullanılmamalıdır.Kronik zehiılenme: Öfori yanında tasarlama ve hayal gücü artmasıyapar. Ham olarak veya saflaştırılmadan alındığında bünyesindebulunan alkaloidlerin karışım etkileri ile en fazla morfinin etkisi belirginolarak gözlenir.Opium'da kimyasal yapıya göre 2 cins alkaloid bulunur:1- Fenantren grubu alkaloidler: Morfin, Kodein, Tebain2- Benzilizokinolein grubu alkaloidler: Papaverin, Narkotin, NarseinÖnemli olan bu alkaloidlerden başka opiumda sayıları 25 e yükselenbaşka alkaloidler de vardır. Bunlardan fenantren grubu santral etkili;izokinolein grubu ise periferik etkilidir.Fenantren grubunun kimyasal yapısı incelendiğinde bazı foımülözellikleri ortaya çıkarılmıştır. Bu grupta,3- nolu karbona bağlı OH grubu (fenolik OH)•4-5 nolu karbonlar arasındaki oksidik köprü6- nolu karbona bağlı OH grubu (alkolik OH)7-8 karbonlar arasında çift bağ9 ve 13 nolu karbonlar arasında piperidinik radikal (etenamin radikali)içerdiği anlaşılmıştır. Burada fenolik OH'ın analjezik, hipnotik,respiratuvar depressör, barsakta spazmodik etkidiği bilinir. BuOH m değişerek CH3 olması ile analjezik, hipnotik, respiratuvar depressöretkiler azalır, öksürük kesici etki çıkar (kodein). Alkolik OH, fe-230


nolik OH ın analjezik, respiratuvar depressör etkilerine antagonistetkir. Her iki OH grubunun bulunuşu konvülziyon yaptırıcı etkiyi kaldırır.Kodeindeki gibi CH3 gelirse konvülzif etki görülür. Hem fenolikhem de alkolik OH ların metillenmesi ile meydana gelen tebain'de isekonvülzif etki daha fazladır. Her iki OH emetik etkir. Biri bulunmazsaemetik etki kalkar. Formüldeki bu radikallerin değerleri yalnız fenantrençekirdeğini içeren solüsyonun injekte edilmesinden sonra morfinetkilerinin görülmemesi ile ve ancak morfinde bulunan yukarıda yazızılıkimyasal grubları ilave ederek, yani morfinin sentezinden sonra kusturucu,konvülzif ve diğer etkilerin görülmesiyle anlaşılmıştır.1- Fenantran Grubu:Morfin:Etkisi sinir sisteminedir. Bu etki eksitasyon ve depresyon karışımıdır.Yani yukarı merkezleri deprese eder, aşağı merkezleri de eksiteeder. Burada bir dualiteden bahsedilir ve depresyon ile eksitasyon yanyanadır.Canlı organizmaların ileri şekillerinden insan ile daha aşağı kurbağave diğer canlılarda morfin farklı etkir ve ancak olgunlaşmış canlı varlıklarınmorfin'e duyarlı olduğu görülür. Kurbağa gibi varlıklar ise dahaaz duyarlıdır. 20 gramlık bir kurbağayı öldürmek için 70 kg. lık inşamöldüren morfinin dozunu vermek gerekir. Köpek, kurbağa gibi hayvanlardamorfin önce depresyon, sonra strikninle zehirlenme gibi eksitasyonve kasılma meydana getirir. Kadın ve erkeklerde de değişik etkilergösterir. Morfinle sakinleştirilmeye çalışılan kadınların bazan çılgınlıklargösterdiği gözlenmiştir. Bu etki eksitasyon fazının kadınlarda231


daha belirgin bir hal almasıdır. Kedilerde de böyledir. Yani depresyonkaybolur, eksitasyon çoğalır. Kediyi çıldırtan bütün opium deriveleriinsanlarda alışkanlık yapar. Önemli alışkanlık yapıcılar arasında morfin,dihidromorfinon, diasetilmorfin (heroin) bulunur. Kodein bir opiumtürevi olduğu halde kediyi çıldırtmaz ve insanlarda alışkanlık yapmaz.Morfin korteksteki ağrı merkezlerinde fonksiyon azalması ve duyusuzlukyapar. Orta beyin ve bulbusa etkir. Özellikle pupilin uzağa,yakına ve ışığa, karanlığa uyumunu (akkomadasyon) ayarlayan III.kafa çifti N. occulomotorius'a etkir. Morfin bu merkezi eksite ederekpupilin küçülmesini (miyosis) sağlar. Korteks depresyonuyla hatırlama,düşünce ve dikkatin azalması gözlenir. Daha sonra bulbus üzerindekimerkezlere (vagus 10. kafa çifti) merkezine eksitan solunum ve öksürükmerkezine de depresan etkir. Vagusun uyarılması ile vagusun inerveettiği organlardan kalp üzerinde bir yavaşlama görülür. Kusma merkezineise uyarıcı etkidiğinden kusturur. Kusma, morfinin santral eksitanetkisidir. Ayrıca bulantı merkezinin eksitasyonu sonucunda bulantıolur. Morfin insanda öfori yaratır. Libido ye seksüel performansı azaltır.İnsan, köpek, maymun ve sıçanı deprese eder, fare, domuz, at vekedide eksitasyon yaratır. Morfin zehirlenmesinde miyosis diğer hipnotiklerleolan zehirlenmelerde ise midriazis olur. Bu ayırdedici bir belirtidir.Periferik etki: Barsaklara düz kas totıusünü artırarak etkir. Bu olaykendisini konstipasyonla gösterir. Morfine alışan (habitüe) kimselerdeve addikt'lerde (müptela) analjezik ve respiratuvar depresör etki zamanlakaybolur. Fakat miyosis ve konstipasyon olayına alışılamaz.Solunuma etkisi: Solunum merkezine etkisi depressördür. Solunumdüzensizdir. Apne-hiperpne 9] arak görülen periodik solunum, Cheyne-Stoke solunumu veya Biot tipi solunumda görülür. Apne halinde karbondioksitkanda birikir.Vazomotor merkeze etkisi: Vazomotor merkezlere etkiyerek eksitasyonmeydana getirir ve bunun sonucu vazodilatasyon görülür. Morfinlezehirlenenlerde vücudun üst kısmı bu nedenle kırmızı olur.Metabolizmaya etkisi: Bazal metabolizmayı % 10 azaltır. (Bazalmetabolizma uyku halindeki bir insanın kas hareketleri yapmadan kalp,damar, barsak gibi organların çalışması için gerekli kalori miktarıdırve 1600-1800 kaloridir.) Morfin etkisiyle iç organların çalışmalarınınyavaşladığı anlaşılır. Morfin adrenalin salgılanması yaparak kan şe-232


kerini yükseltir (hiperglisemi). Anus sfinkterini kasar. Farenin kuyruksokumuna zerk edildiği zaman kuyruk dikleşir ('Straub testi).Öksürük merkezine etkisi: Öksürük merkezine uyuşturucu, termoregülatörmerkeze bozucu etkir.Endokrinolojik etkisi: Yazopressin ve adrenalin salgdanmasını arttırıcı,ACTH ve TSH azaltıcı etkir. Adrenalinden dolayı kan şekeriniarttırıcıdır.Gastrointestinal sisteme etkisi: Mide, pankreas ve safra salgılarınıarttırır. Pilor ve oddi sfinkterleıini kontraksiyona zorladığından safrakesesinde basınç artması ve gerilme yapar. Barsak peristaltizmini azaltır.Kardiovasküler sisteme etkisi: Hipotansiftir.Diğer etkileri: Mastositlerden histamin libere eder.Absorbsiyon, vücutta değişmesi ve atılımı: Morfin genellikle oralveya parenteral yolla vücuda girdikten sonra kolayca rezorbe olarak etkir.Karaciğerde yıkılır. Mideden rezorbsiyonla doz ayarlaması güçtür.Bu nedenle genellikle oral alınma yerine injektabl ampul şeklinde kullanılır.Sülfat ve HCI tuzları vardır. Büyük kısmı böbrekler yoluylabir kısmı da feçes yoluyla vücuttan atılır. Vücutta yıkılması karaciğerdeolur. Morfinin % 80 i olduğu gibi, % 20 si konjugc şekilde atılır. Glukuronikaside bağlanır ve böbrek yoluyla atılıma uğrar. Atılma 3-6günde biter. Ağız yoluyla alındığında kana karışması düzensiz olduğundanSSS ne olan etki de düzensizdir.Yan etkileri: Bu etkiler solunum depresyonu, bulantı, kusma, kabızlık,idrar retansiyonudur.Akut zehirlenme: Koma, Cheyne-Stokes tipi düzensiz solunummiyosis genel belirtilerdir. Straub testi ile bir derivenin Opiaceae sınıfındanolup olmadığı anlaşılabilir. 0.05 gr. toksik etki gösterir. Zehirlenmebelirtileri görülür. 0.40 gr. ı öldürücüdür. Hamile kadınlarda plasentayave buıadan fetusa geçer. Bu surette çocukta arızalar yapabilir.Doğuma yakın günlerde verilmez. Fetusun solunum merkezinin durmasısonucu çocuk ölür. Süt vasıtasıyla emzikli kadından geçip, geçmediğitam anlaşılmış değildir. Akut morfin zehirlenmesinde görülenmiyosis, letarji (uyuklama) hali, doz arttıkça solunum merkezinin depresyonuylakoma, kollaps içinde ölümle sonuçlanır. Ağız yolu ile ve diğeryollarla da alındığında barsaklarda daralma, konstipasyon görülür.233


Mesane spazmı da meydana getirerek idi ar atılışını engeller, yani retansiyonyapar.Tedavi: Ağız yoluyla ve 4 saat içinde alınmışsa mide Na2S203 solüsyonuile yıkanır. Önce Na2S203 o dilue edilir ve mideye sonda ile verilir.Bu morfini indirger. Sonra hastaya (sonda midede iken) 20 gr. MgS04verilir. MgSÖ4° barsak pasajının hareketini arttırarak kolayca mornifinvücuttan atılmasını sağlar. Hastada uyuklama hali varsa karbojengazından (% 95 02 ve % 5 C02) dakikada 5-8 İt. verilir. Hasta dışaııdanbazı uyarılarla da (çimdik atmak, ayaklara sıcak koyma gibi) uyarılabilir.Hastadaki kollaps durumunu gidermek üzere efedrin injeksiyonuyapılır. Bunlara rağmen hasta açılımyorsa N-Allil nor morfin (Nailin,Nalorfin) 40 mg. deri altı yoluyla verilir. Diğer benzerleri Naloksan veLevalorfan'dır. Naloksan, Nallin'den 30-40 defa daha kuvvetlidir. Injeksiyondansonra respiratuvar depressör etki hemen kalkar. Normalsolunum 2-4 saatte yeniden başlar. Striknin hiç bir zaman yapılmaz. Çünküstıiknindeki medulla spinalisi uyarma özelliği morfinde de mevcuttur.Morfinizm Tablosu:Morfine karşı aşırı istek ve morfinsiz kalma korkusu içinde yaşayanmorfinist, kendisine keyif veren morfini bulmak için her çareyebaşvurur. Çalma, gayri meşru yoldan elde etme, doktoru, eczacıyı,hemşireyi kandırma veya tehdit etme gibi ahlaki düşkünlük yapar,cinayet işleyebilir. Morfin alanda, zeka bir müddet normal kalır, sonrakarakter değişir. Morfinist daima yorgun bitkin ve ihtiyar görünür./234


Esasen çabuk çöktürür. Bunda iştahsızlık, kabızlık, beslenmeye para veolanak bulamama gibi değişik etkenler de rol oynar. İştahsızlık (anoreksi)yapması nedeniyle (anemi) kansızlık ve her hastalığa ve özellikleTBC ye yakalanma eğilimi görülür. Morfinmanın bacak ve kol cildindepikür yerleri ve apseler görülür.Morfinmanın birden morfini kesilince abstinans sendi omu denilenbelirti görülür. Bu sendromda; ajitasyon, bulantı, kusma ve terleme gibiSSS'ne morfinin ikinci etkisi yani stimülan etkisi ortaya çıkar. Uykuuyuyamaz ve huzursuz olur, yeme içmeyi reddeder, şuur kaybı ve hattakollaps bayılma olabilir. Bu hal morfin vermekle geçer 8-10 gün sürenmorfin abstinansı vücuttan tamamen morfin atılınca kaybolur. Alışma(tolerans) kaybolur. Tekrar morfin almaya başlayınca, önce gösterdiğirespiratör depressör, hipnotik etkiye tolerans kaybolduğundan tekraryeni almış gibi zehirlenme belirtisi yapar. Tedavi psikiatri kliniklerindeönce morfin vererek yapılır. Tedavi süresinde morfin azaltılır ve sonrakesilir. Yerine kodein ve sonraları uyku ilacı uygulanarak, tedavi tamamlanır.Morfinmanlardaki miyosis ve konstipasyon olayları gizlenemez,Nailin tekıerlanarak zehirlenmeye karşı kullanıldığında Nallin'e karşıda abstinans görülür.Tcrapötik Dozu: 0.01-0.03 gr dır. Kodeksteki dozu 0.03-0.1 gr dır.Morfin öfori vericidir. Hasta ağrıdan kurtulunca öfori görülür. Bu maskelenmişeksitan etkidir.235


Kodein:1 /100 oranında suda çözülen beyaz tozdur. Öksürük kesici bir maddedir.Etkileri morfinden çok daha azdır. Fosfat tuzu halinde kullanılırve bu 1 / 3 oranında suda erir. Kolayca rezorbe olan bir maddedir.Analjezik etkisi morfinden daha azdır. Analjezik antipiretiklerle verildiğizaman onları potansiyalize eder.Esas öksürük ilacıdır. Alışkanlık yapmaz (uzun zaman çok yüksekdozda kullanılırsa olabilir). Hipnotik etkisi yoktur. Bir defa da 10 cgr.ın üzerinde alınıısa medulla spinalise eksitan etkiyerek konvülziyonlaryaptırır.Kodekste bir defada 0.05-0.15 gı, fosfat tuzunun ise 0.10-0.30 grverileceği yazılıdır. Morfin gibi feçes ve idrarla atılır, Opiumun diğeralkaloidleri Narsein, Narkotin, Tebain, Papaverindir.Naı-kotin(Noskapin):Narkotik kelimesine benzer ismine rağmen narkoz yapısı etkisiyoktur. Analjezik etkiyi potansiyalize eder.Narsein:Oldukça zayıf hipnotik ve analjezik bir maddedir. Az kullanılır.Doz: 0.02-0.1 gı. dır.236


TebainTebain: (Dimetilmorfin):Spinal konviilsion yapar, striknin gibi etkir fakat tedavide kullanılmaz.ApomorfınApomorfin:Fenantren grubundaki morfin'den 1 molekül su çıkarılarak eldeedilir. Beyaz veya gri bir tozdur, 50 kısım suda, 40 kısım alkolde erir.Eter ve kloroform da erimez. Dozu 0.02-0.06 gr dır. Tedavide kusturucuolarak 5-6 mg la yetinilir.tzokinolein Grubu:Papaverin spazmolitik etkir. BaCİ2 ve histaminin spazmına engelolur. Hipertansiyonda arteryol genişletici etkir.237


İzokinolein grubu düz kas üzerine genişletici (gevşetici) etki eder.Spazmolitiktir. Asetilkolinin yaptığı kontraksiyondan çok BaCİ2 ve Histamininyaptığı düz kasdaki spazmı kaldırır. Damaı çeperindeki,safra kesesindeki, ağızdan anüse kadar devam eden ve sindirim kanalınıteşkil eden düz kas spazmını kaldırır. (Düz kas istek dışı olarak, çizgilikas ise istekle çalışır).Papa verin arteıyol civarındaki düz kasları gevşetici olarak etkidiğindenarteryol sıkışması ile kendini gösteren hipertansiyonu normal halegetirir. Normal kimselerdeki tansiyona ise etkisizdir. Ancak yüksektansiyonu düşürür.Solunum yollaıının iç yapısını teşkil eden kasların spazmıyla oluşanbronş spazmını da (bronkospazm) giderir ve bunun klinik görüntüsüolan astım bronşial'e benzer tarzdaki solunum güçlüklerinde de etkinolur.Aynı şekilde safra kesesi ve mide barsak spazmlarında, kurşun zehiılenmesiile oluşan kurşun koliklerinde de spazm kaldırıcı olarak kullanılır.Dozu: 0.08-0.20 gr dır. Tedavi dozu ise daha düşüktür, 0.02gr dır. izokinolein deriveleri solunuma depressif etkidiğinden ve diğeristenmeyen yan etkileri de gösterdiğinden sentetik yeni maddeleregeçilmiştir. Fakat bunlarla da alışkanlık olmaktadır. Papaverin periferiketkilidir. Papaverinin bu etkisi morfinden sonra görülen spazmodikintestinal etkiyi, yani artan düz kas toniisünü azaltmak, gidermeksuretiyle antispazmodik etki şeklinde görülür. Bundan dolayı safrakesesi kontrasiyonunda safra kesesi koliklerinde de kullanılır. Safraatımına yardım eder.Bazan ağrılar, bir yerin iltihaplanması veya mevcut bir boşluğun birdiğer madde ile dolup baskı yapması sonucu olduğundan antibiyotiklerleveya spazmolitik diğer maddelerle de ağrı giderilir.238


Papaverin: Antispazmodik, spazmolitik etkir. Bu antispazmodiketkisinden ayrı olarak zayıf analjezik de etkiyebilir. Morfinden az toksikolup, birikme (akkütümans) belirtileri yapmaz.Morfin Türevleri:Morfinin tedavide kullanılan türevleri Kodein, Dionin, Heroin'dir.Heroin, morfin etkilerine sahipdir. Mutlaka toksikomani yapar,heroinomani meydana gelir. Dionin ve Kodein ise morfinden daha daaz toksiktir, öksürük giderici olarak kullanılır. Başka bir morfintürevi olan Apomorfin ise kusturucudur.Morfin etkili ve kısmî sentezle elde edilenler:Alışkanlık yapma ve solunumu depresse etme özelliği görülmüştür.Bunlar:1- Esterleşme ürünleri2- Oksidasyon ürünleri3- Okside olmuş ve indirgenmiş maddelerin esterleşme ürünleriolarak 3 gruptur.I- Esterleşme Ürünleri:a) Etil morfin (Dionin)Etilmorfin 0.01 gr ile öföri ve uykuya meyil yapar. 0.05 gr ilederin uyku yapar. Ağrı duyusu kalkar fakat dokunma, görme, işitme,tat alma duyuları normal kalır.Etilmorfin (Dionin)239


ob) Diasetilmorfin (Eroin)Morfinin asetik asitle esterleştirilmesiyle elde edilir. Morfinden dahafazla analjezik etkiye sahiptir. Morfinden daha fazla solunum merkezineuyuşturucu etki yapar. Öföri verir, kediyi çıldırtır, insanlardaalışkanlık yapar. Kodekste yoktur. Fakat ingiltere'de ilaçtır.II- Oksidasyon Ürünleri:Okside edilerek kısmî sentezle elde edilirler.240


a) Dihidromorfin (Dilaudid):Beyaz kristalize bir toz olup, suda kolay erir. Opiumdan 5 defa dahafazla analjezik etkiye sahiptir. Aynı şiddette solunum merkezinidepresse eder. Opium deriveleri gibi bulantı, kabızlık, kusma yapar.Kediyi çıldırtır ve insanda alışkanlık yapar.Ağızdan ve cilt altı injeksiyon olarak kullanılır. 2.5 mg lık tabletlerinden2 tane alınır.b) Dihidrokodeinon:5-10 mg tablet, 2-5 mg ampullerden 2 tane alınır. Bitartarat tuzudikodiddir. Kodeinden daha fazla öksürük kesicidir. Kediyi çıltırtır,alışkanlık yapar.241


c) Dihidrokodein hidroklorür: (ökodal)Bu da alışkanlık yapar, daha az emetiktir. 5 mg tablet, 10 mg ampul1-2 tane.III- Okside ve Redükte Olmuş Maddelerin Esterleri:HC0N-CH3CH3Metildihidro morfinon(Metopon)a) Metilhidromcrfinon (Metopon):Bugün en iyi analjezik etkiye sahip ilaçtır. Morfinden 2 defa dahaanaljeziktir. Solunumda depresör, alışkanlık yapıcı ve hipnotik etkisi. morfinden daha azdır. Öfori yapmaz.b) 3-Hidroksi-N-metilmorfinan, (Dromoran, Metorfinan):Morfinden biıaz daha kuvvetli ve uzun analjezik etkiye sahiptir.Metopon ve dromoran her ikisi de 2-5 mg dozlarda kullanılır.Sentetik Stupefiantlar:Alkolik, fenolik OH'ların fonksiyonunu yapan sentetik maddelerdir.Total sentezle elde edilen ve opium derivesi etkisi gösteren maddelerdir.1930 dan sonra keşfedilmiştir.1- Petidine (Meperidine, Dolantine):Morfin gibi analjezik etkir, fakat morfin türevlerinden farklı morfinderivelerinde olmayan şu özellikleri gösterir:242


CH3CH2-0-ÇMeperidin (Petidin)(Dolantin)a) Atropin etkisi: Asetilkolinin yaptığı spazma antagonist etkiyerekkaldırır.b) Papaverin etkisi: BaCl2 ve hislamin spazmını kaldırır.c) Morfin etkisi: Ağrı keser, sedasyon yapar.Bu özellikler Straub testi ile de anlaşılabilir. Solunum üzerine depressöretkisi yoktur. Öksürük kesmez, kediyi çıldırtır. Spazmı kaldırıcıetkisinden dolayı mide, barsak, bornş spazmlarında kullanılır. Morfinden10—15 defa daha az etkilidir.Bu zayıf analjezik etkisine rağmen düz kasdaki spazm kaldırıcıetkisinden dolayı doğumlarda ağrı giderici olarak çok kullanılır. 1 cgr.morfinin yaptığı etkiyi petidin 10 cgr ile yapar. Yan etki olarak da kusma,bulantı ve nadiren de senkop yapar.CH3Ketobemidon (Kliradon)243


2- Ketobemidon (Kliradon):Morfin'den 2 defa daha etkilidir. Ağrı kesici özellikleri dolayısıylaçok kullanılır. Uzun ağrılı hastalıklarda (kanser) ağrı kesici olarak verilir.Alışkanlık yapar. 5 mg lık tabletleri vardır.2 .CH3CH2C-C ?-CH2-CH-CH-/ \CH 3XMethadon(Amidon)3- Metadon (Amidon, Fisepton):Kediyi çıldırtır, alışkanlık yapar, vagus üzerine eksitan etkiyerekkusmayı uyarır, kusturur.Ç-ÇHCH2-rçH-ÎDekstromoramid4- Dekstromoramid (Palfium, jetrium, R. 875):Tartarat tuzu kullanılır, suda erir. Böbrek ve beyine morfinden 10defa daha etkilidir. Ağızdan alındıktan 30-60 dakika sonra analjezi244


aşlar, 6 saat sürer. Uykuyu potansiyalize eder. Antitussif'tir. Kansergibi muannit ağrılara karşı kullanılır. 0.005 gr. dozda 3x5 defa verilebilir.Yan etki olarak ortostatik hipotansiyon yapabilir. Hastayı yatırmalıdır.Bulantı, kusma yaparsa nalorfin'le bu belirti giderilir. Toksikomaniyapması daha çabuktur.Morfinistleri morfinden uzaklaştırmak için 3-4 gün metadon verilir,sonra kodein'e geçilir. Böylece hastada morfinin uyarıcı etkisikalkar ve medulla spinalisteki etki de hafifleyerek iyileşir.HOF enazosin5- Benzomorfan Türevi Analjezikler: Fenazosin (Phenazocine):Morfinden 3 defa kuvvetli analjezik olmakla beraber solunumadepressör etkisi de fazladır.CICH3PentazosinN-CH2-CH=Cc h 3245


Pentazosin (Fortalgesic) morfinden zayıf etkilidir. Miyosis yapmaz.Kısa etkilidir.0ııCH3CH2-C-OCH3AlfaprodinCH36- Alfaprodin (Nisentil)7- Fentanil: Bu da dekstramoramid gibi difenilpropilamin türevidir.Morfinden 80 defa kuvvetli ağrı kesicidir. Kısa etkilidir. Parenteraluygulanır. Droperidal ile beraber verilerek yalnız nörilep anestezidekullanılır.HO,N-CH3Leverfan (Rasemorfan)8- Morfinan Türevi: Levo - Dromoran (Rasemorfan):Morfinden 5 defa daha etkilidir. Ayrıca morfin gibi respiratör depresör ve alışkanlık yapıcı istenmeyen etkileri de vardır.246


c H j c r9- Dekstrometorfan (Romilar):Analjezik etkisi yoktur, öksürük kesicidir.0C-O-C2H5ICH2CH2NH2Ani i e r idi n10- Anileridin:Meperidin gibi etkilidir. Ayrıca antitussif etkisi de vardır.11- Difenoksilat:Antidiareik olarak ağız yolu ile alınır.Opium'un Galenik Preparatları1— Poudre ıVopiımı: Opium tozuToz içindeki opium alkaloidleri moıfini potansiyalize veya aksine antagonize edebilir.Opium, haşhaş nitkisinin çizilmesi sonucu dışarı çıkan özsudan elde edilir. Bu haldeki opiumtoz şeklinde kullanılır. % 10 morfin kapsar. Doz: 0.15-0.50 gr dır. Pratikte 0..03-0.05 gr kullanılır.247


C H 3 c h 2 - O - Çö\Difenoksılat2- Opvura Ekstresi:Burada morfin etkisi görülür. % 20 morfin kapsar. 0.075-0.25 gr kullanılır. Pofyon, sirop,pilul, supposituvar olarak kullanılabilir.3- Ektrait d'opium concentre (Pontapon):% 50 morfin içerir, 3-10 cgr arasında verilir.4- Teinture d'opium:38 gtts: lcm 3 %1 morfin içerir. 2-6 cm 3 kullanılır.5- Teinture d'opium safrane (Laudanum):% 1 morfin içerir. 35 gtts: lcm 3 lavman veya yakı olarak da kullanılır.6- Elisir Paregorique (Teinture d'opium benzoica):%0.05 gr morfin içerir. 50 gtts: 1 cc Bir çok defalar 10-30 gtts verilir.7- Sirop d'opium:% 0.05 gr morfin içerir. Çorba kaşığı ile 30-100 gr verilir.8- Sirop de codein:% 0.2 kodein içerir 1 çorba kaşığında 4 cgr kodein vardır.9- Morfin klorür:3-10 cgr verilir,10- Kodein:0.05-0.20 gr kullanılır.11- Kodein fosfat:0.10-0.30 gr kullanılır.12- Dionin:0.05-0.20 gr kullanılır.13- Dihidromorfinons (Dilaudid HCI)2.5 mg'lık tablet ve 2 mg'lık ampul halinde bulunur.14- Dihidrokodeinon birtartarat: (Dicodid)5-10 mg'lık tabletler halinde kullanılır.248


15- Dihidrokodeinon Hidroklorür: (Dicodid)5 mg'hk tabletler halinde kullanılır. 2x5 mg verilir.16- Poudre Dover sBej renklidir. Sedatif, ekspektorandır.1. K Poudre d'opiuml.K İpeka8. K Laktoz içerir.0.5-6 gr arasında kullanılır. Tedavide 0.10-0.30 gr verilir.17- P?thidine (Dolantine):50-100 mg lık ampulleri vardır.18-Kliradon: (Ketobemidon)5 mg'lık tabletler halinde 1-3 adet kullanılır.19- Methadon (Amidon):5 mg lık tabletlerden 1-2 adet kullanılır.Opium ve Derivelerinin Kullanılışları:1- Ağrı kesici olarak kullanılır. 1 / 2-3 saatte ağrıyı giderir.2- Ameliyat olacak kimselere narkotik premedikasyon olarakverilir. Fakat bu halde pupil reaksiyonları ameliyat esnasında gözlenemez.3- Artmış olan barsak peristaltizmini yatıştırır. İshali giderir.Kontrendikasyonları:Kafa travmalarında, bronşial astım, ağrı bilinmeden, gebede, MAOinhibitörleri alanlarda kullanılması morfinin depressör etkisini artırır.Morfinin Etki Tarzı: Morfin reseptörleriyle olur. Morfin reseptörleri1973 de açıklandı. Morfinin reseptörle bağlanması ve diğer özelliklerikesin açıklanamadı. Reseptörlerin SSS'nde beyin ve medulla spinalisinbilhassa heyecanlanma, sakinleşme fonksiyonlarıyla ilgili kısımlarındabol bulunduğu, ayrıca barsaklardaki Auerbach pleksusunda bulunduğubilinmektedir.Morfin Reseptörleri: Bu reseptörlere (Endorfin) ile eksojen morfinve türevleri etkilidir.Endorphin denen hu maddeler son zamanlarda bulunmuşlardır.Bunlar şu özelliklere sahiptir:1- Endojen morfin benzeri morfinomimetik polipeptitlerdir.2- Morfin reseptörlerine oturarak etkir.3- Tolerans, bağımlılıkk da dahil morfin'in aynı etkilerini gösterir.249


4- Morfin antagonisti naloksan ve benzerleriyle etkisizleşir,antagonize olur.iki peptid grubu, olarak bilinirler:1- Enkefalin'ler, küçük polipeptidlerdir. Met-enkefalin: H-Tyr-Gly-Phe-Met-OH.a) Kısa etkilidir, sentetik analogları ise uzun etkilidir.b) SS de bol bulunur.2- Endorfin'ler: Büyük moleküllü polipeptilerdir. Örneğin betaendorfin 92 amino asit taşır.a) Ancak hipofizde bulunur, bu enkefalin'in stok şeklidir. Rollerikesin bilinmiyorb) Enkafalin prekürsörüdür ve enkefalin depolanmasında rol oynadıklarıkabul edilir.Opiyum derivelerine tahammül (tolerans):1- Doza ve uygulama sıklığına göre opyum derivelerine toleransgösterir.2- Miyozise ve konstipasyona tolerans olmaz.3- Etki tarzı bilinmez.Bağımhlık: Alışkınlarda kesilmesiyle, diare, kusma ve terleme ileaşırı siniı duyarlılığı., kas, mafsal ağrıları ve angoise görülür.tııdikasyon:1- Infarktus, had akciğer ödemi, safra ve böbrek koliği travma ağrılarıgibi şiddetli ve ani görülen ağrılarında kulanılır.2- Kronik CA ağrılarında.3- Preanestezi'de, post operatuar ağlılarla doğum sonu ağrılarındakullanılır.Kontrendikasyon: Amfizem, astım gibi kronik solunum yolu hastalıklarıdır.250


UYKU İLAÇLARIAz dozda sedatif, uygun dozda kullanıldığı zaman uyku sağlayanve yüksek dozda narkoz yapan maddelerdir.Uyku Fizyolojisi: Uyku periyodik olarak uyanma ve dinlenme ve yineuyuma şeklinde devam eden canlıların fizyolojik olayları arasmdadadır.Uykusuz bir hayvan, aç hayvandan daha çabuk öldüğünden vücutiçin uykunun önemi kolayca anlaşılır.Yetikde EEG de alfa dalgaları saptanır; frekansı 8-12 / san. amplitüd50-100 mv dur. Uykuda amplitüd azahr. Gözünü açarak dikkatinitoplarsa veya hesap yaparsa amplitüd azalır, frekans artar (frekans15-30 /san, amptitüd 15-20 mv olur). İlaçh r doza bağlı olarak sedasyon,uyku ve genel anestezi yaparlar.Uyku İlaçlarının özellikleri: Absorbsiyondaıı 1/2 saat sonra uykuyapmalıdır. Uykusuzlukta bunun için çabuk etkili ilaçlar aranır.Uyku Merkezi: Uyku, orta beyindeki bazı merkezleı tarafındandüzenlenir. Bu merkezler hipotalamik bölgede 3. ventrikül arkaduvarında infundibulum ve aquaductus silvii arasındadır. Uyku merkezininverlığı 1923-1927 seneleıinde milyona yakın insanın ölümünesebep olaıı Encephalitis letaı-gica denen uyku hastalığından ölenlerinbeyinlerinin otopsilerinde, yukarıda tanımlanan kısımlaıda lezyon görülmesindendolayı anlaşılmıştır. Bu bölgenin tümöıleri de uyku hastalığıyapmaktadır. Aynı zamanda bu bölgenin elektrikle uyarılması yorgunlukoluşturur ve uyutur. Kalsiyum zerki, yoğurt yenmesinden veyasüt içilmesinden sonra uyku görüldüğü gibi Arteria Carotis'lerin ısıtılmasıve bu merkeze sıcak kan gelmesi ile ele uyku görülür. Uykununetkeni yalnız yorgunluk maddelerinin ve toksinlerin birikmesi ise, monotonineden uyutul ? Bu problem tam anlaşılmamıştır. Uyku için yer,yatak, yastık, ışıksızlık, sessizlik gibi koşulların sağlanması gerekir. Değirmenciyigürültü uyuttuğu halde, gürültünün durması uyandırır. Bazanfazla yorgunluk, yer, yatak aratmadan da uyutabilir, bu zaman dışuyarılara duyarlık eşiği yükselmiştir.Uyku Esnasında Vejetatif Fonksiyonlar:Sirkülasyon, respirasyon, sudasyon, vazodilatasyon, gastrik sekresyon,tükrük salgısı ve uriner sekresyon ve genel deyimle bazal metabolizmaazalır. Şahsın çevresi ile ilgisi ve kas fonksiyonları azalır. Reflekslerkalkar, bunun yanında sfinkterler, maSseter ve orbikuler okulikasları kasılır. İnsan uykudan kaçınamaz, uyku esnasında aktivite vebilinç kaybı meydana gelir.25


Uyku nörofizyolojik bir olaydır ve bazı beyin kısımlaıının uyarılmasıile deneysel olarak da meydana getirilebilir. Uyku, retiküler dokutarafından toplanan ve kortekse ulaşması gereken eksitasyon transferinindurmasıdır. Uykuda şu periyodlar birbirini izler; aynı şekildeuyku ilaçları da bu periyodları normal uykudaki gibi kısa veya uzunolarak oluştururlar.1- Hipnosis safhası: Bu safhada şiddetli uyaranla uyanılabilir.2- Refleks depresyonu safhası: Bilinç ve ağrı duyusu bulanık olarakvardır.3- Sarhoşluk safhası: Bu safha narkozdaki eksitasyon periodunauyar, bu safhada ağrı duyusu vardır.4- Anestezi safhası: Bilinç tam kaybolmuştur. Kornea refleksiyoktur. Uyku ilacı zehirlenmesinde görülen bu periodda solunum merkezifelci ile ölüm olur.Uyku ilaçlarının etki yeri ile fiziksel özellikleri:1- Kloral hidrat ve paraldehit kortekse, barbitüratlar orta beyineetkir.2- Suda erimesi az olanlar (sulfoıılar) geç eridiğinden 1 saat sonraetkili olurlar.3- Eliminasyonu geç olanlar uzun etkir. Yan zincir arttıkça eli mi -nasyon da çabuklaşır.Uyku ilacının üstünlüğü için gerekli şartlar:1- Terapötik marjı geniş olmalı (uyku dozu ile solunum merkezinifelç eden dozu farklı ve geniş olmalı).2- Alışkanlık yapmamalı.3- 24 saatten evvel elimine edilmeli.4- Birikmemelidir.Farmakolojik Yöntem: Bunun için köpekte istatistik hesap yapmak,kobay ve tavşanda ise çok duyarlı olmalarından, az dozla hemen uykugörüldüğünden sedatif ve hipnotik ayrımı yapmak uygun değildir.Ancak sıçan ve fare uygundur. Aynı amaçla balık, kurbağa ve kuşlaıkullanılabilir. Sıçan ve farede şu 3 karekteri saptanabilir:1- Uykuya başlama zamanı2- Uyku süresi3- Uyku şiddeti.


Deney aynı cins ve aynı yaştaki 24 hayvanda yapılarak sonuçlandırılır.Uyku ilaçları genel olarak itiyat (habituation, alışkanlık) ve iptila(addiction) yapabilir.Uyku ilaçlarının sınıflandırılması:I- Barbitürat olmayanlar:Bunlar, iptila ve aşırı duyarlılığa (idiosenkrazi) bağlı semptomlaryapmaması istenen ilaçların oluşturduğu gruptur.II- Etan grubu:A- Halojensizler: 1) Etil alkol2) Paraldehit3) Hidrat d'amilenB- Halojenliler: Kloral hidrat, klorbutol (Chloreton): Beyaz iğnelerhalindedir, suda az erir. 0.3-1.2 gr kaşeler içinde verilir.III- Üre bileşikleri:A- ÜreB- Ürethan, etil üıetan, üreidlerC- Barbitürik asit türevleriI- Barbitürat Olmayan Uyku İlaçları:1- Tersiyer karbinoller:a-3-metil-l-pentin-3-ol (Dormison, metilparafinol):Acı lezzetli, hoş kokulu, kalıcı, tesirli bir maddedir. Diğer uykuilaçlarından faıklı olarak daha düşük dozda tesir eder (0.25-0.50 grj:b- Etklorvinol (Placidyl):OHıHC=C-C-CH~CHClCH2CH3Placidyl (Ethklorvinol)25


2- Piperidindionlar: Bu grupta,a- Glutetimid (Doriden): Barsaktan absorbsiyonu gayri muntazamdır.Orta sürede uyku verir. Karaciğerde mikrozomal sistemi uyarır.Tolerans ve dependens yaratır, bilhassa porfirie'de konrendikedir. Talidomidformülüne benzer yapıdadır, fakat teratojen etkimez.C 2 h 5b- Piritildione (Persedon)c- Metipirilon (Noludaı - )DORİDEN (Glutetimid)d- Metakualoıı (Methasedil): Tolerans ve dependens yaratır, zehirlenmededepresyon veya eksitasyonlar'a neden olur. Antihistaminiklerleberaber verilirse sedatif etki ranforse olur, şiddetlenir.0CH 3 ! Â.C2H5H-1 rC 2 Hc3- Benzdiazepin türevleri:Methypyrolon(Neludar)a- Nitrazepam (Mogadon), diazepam (Valium) 5-10 mg dozdakullanılır.25b- Fluıazepam (Dalmadorn): uyku dozu 15-30 mg dır.


c- Flunitrazepam (Rohypnol): Kuvvetli hipnotikdir. 1-2 mg lauyutur.CH2 CH2 N(C2H5)2N-2 HCIMethaquanolFlurazepam hıdrokloridBenzdiazepinlerin riskleri: Dependens yaratır. Paradoksal santraleksitasyon yaratır (bilhassa ihtiyarlarda).Üstünlüğü: Dozunda en iyi hipnotiklerdir, terapotik endeksleri enuygun olanıdır, en az risklidir.d- Talidomid ise hipnotik analjezik etkilidir, barbitürat olmayanfekomel ve teratojen etkili olduğundan kullanılması yasaklanmış birilaçtır.0IIX"N'H'0-NXC'dThal idomideTalidomid barbitürat olmayan hipnotiklerdendir. Hamile kadınlartarafından alındığı zaman çocukların hatalı yapıda doğduğu görülmüştür.Bozukluklar arasında kalbin sağ atıium ile sol atrium arasındakiforamen ovale ile ductus arteriosus botalli'nin açık kalması gibi arızalaryanında radius ve ulna kemiklerinden birinin olmaması veya kalçaçıkıklığı gibi belirtiler sayılabilir.25


vetli dozları medulla spinalise depressif elkidiğinden eklampsi ve tetanozdaveya striknin zehirlenmesinde 3-5 gramlık dozlar halinde verilir.Lavman olarak verilecekse kloralin mukozaya irritan etkisini gidermekiçin yumurta sarısı ile karıştırılarak verilir.Sulfonal = diethylsulfondimethylmethanC H 3 v / S 0 2 ' c 2 H 5CCH3SO2-C2H5Sulfanol: Suda güç eridiğinden ağızdan 8 gr alınınca 1 saat sonraetkisi başlar. Her gün alınınca akümülasyon olur. Yan etki olarak polinevritve döküntüler yapar. Kloretondan daha fazla kalıcı ve zararlı etkir.Ayrıca lokal anestezik etkisi de vardır. Genellikle uyku ilacı olarakkullanılır.III- Üre Bileşikleri:A- Üre: Böbrekleri sağlam kimselere üre hipnotiktir.B- Uretan: Karbamik asidin el il esteridir.Alınma: Ağızdan alınınca kolay absorbe olur. 1-15 dakika sonraetki başlar. Suda koLy eridiğinden sindirim kanalından kolayca emilir.URETHAN0 = C/ C j H sXNH2UrethanumYıkılma: Üre şeklinde vücuttan atılarak olur.Doz: 3-4 gr dır. Posyon ve kaşe içinde verilir. Bu doz kalbe vesolunuma zararsızdır. Çocuklara 0.05gr / Kg dozda verilir. Myeloblastiklösemide de kullanılır.253


- Üreitler:Ürenin yağ asitleri ile meydana getirdiği bileşiklerdir.1- Bromadalum (Adalin): 1-3 grNH 2o=c v / C 2 H 5NH—CO—CBrBr oma d alC 2 H 52- Bromisovalum (Bromüral): 1-3 gr/NH 2°- c xNH-CO-CHBrCH\BromisovalCH 33— Sedormid: Trombopenik purpurea yapar. Allerjik etkimesindendolayı az kullanılır. 1-3 gr verilir. Depresyon meydana getirmez. Bazıyan etkilerinden, özellikle tıombosit azalmasına bağlı trombopenik purpureadenen kanamaya ve ölümlere neden olabilir.0 < N H 2NH-CO-CHSedormidC H 2 - C H^ C H 225


C- Barbitürik Asit Türevleri:Malonik asidin üre ile kondenzasyonu sonucu oluşan malonil üredir.2 nolu C atomuna S eklenirse ti o şekilleri meydana gelir. 5 nolu Catomuna metilden başka radikal eklenerek yeni türevler elde edilir. Dimetilliolan türevi hipnotik değildiı.BarbituratlarınGenel formülü\1 6/Barbitürik Asit:Suda az erir. uyutucuBarbitüriketkisi yoktur.asitMineral veya organik tuzlarısuda çok iyi erir. Bu maddeye eklenen allil, alkil türevleriyle birçokyeni barbitüıik asit türevleri elde edilir.Veronal: Barbital (Dietilbarbitürik asit) Yeramon://,0/NH—C t \ /C2 0 H50Na Barbital260


0.30 gr uyutmak için yeterlidir. Ağızdan geç resorbe olur. Uzunradikaller eklenirse, uyutucu etkisi ve atılmaları çabuklaşlırılır.Luminal: Fenobarbital (Feniletilmalonilüre) (Gardenal)HIHPhenobarbıtal (Luminal)0.10-0.80 gr normal dozdur. 0.01-0.02 gr dozları ile önce bir sedasvonyapılır, 0.02-0.03-0,12 gr lık dozlarla uyku sağlanır. Orta derecederesorbe olur. Kuvvetli doz, bulbustaki merkezlere etkiyerek, kalptekronotrop ve inotrop negatif etkir. Solunuma da kalpteki gibi depressifetkir. Düz kas tonüsünü azaltır. Accoutumance (itiyat) yapar.Luminal'in farmakokinetiği: Absorbsiyonu sindirim yolundan hızlıdır.Plasanter bariyeri aşdığmdan ana karnındaki çoçuğa da geçer.Karaciğer mikrozomal enzimleriyle okside olduktan sonra glukuronikasidle birleşerek atılır. Enzimlere etkiyerek tolerans ve diğer ilâçlarlaetkileşme yapar. % 90 değişmeden olduğu gibi idrarla, % 10 u yıkılmış,değişmiş olarak vücutu bırakır.Dial: (Diallilbarbitürat)olur.0.10-0.20 gr miktarı uyutucu etki gösterir. Ağızdan çabuk resorbeNumal: Allilizopropilb arbitürat 'dır.Sandoptal: 0.20 gr kullanılır. Allilizobutilbarbitürattır.2


i rCH2CH2CH2CHoHN.T,SNaCH3CH2 11OSodyum TıyopentalFanodorm: (etilsiklohekzenilbarbitiirat) 0.10 gr uyutucu dozdur.Nembutal: (Pentobarton, Pentobarbital, etilmetilbutilbarbitürattır).0.10 gr dozda kullanılır.Prominal: Mefobarbital (Femiton) N-metil£eniletilbaıbitürat'dır.0.10-0.40 gr. lık miktarı kullanılır.H0,^f 0c 2 H 5C 2 H 5 > Sr / N v c H 3oPROMİNALEvipan: Hekzobarbital (N-Metil-etil siklohekzenil metil barbitürat,N-metilli fanodorm'dur). Katı narkotiklerdendir. 0.1 gr. kullanılır.2Evipan (Heksabarbital)


Tiopental: Tio-barbitrüik asittir, Nembutalin tio şeklidir.H(CH^CH* "RCH2 = "CHCH2'NHYApobarbital (Numal)Kemital: Allilsiklohekzeniltiobarbitürattır. 0.3-1 gr dozda kullandır.Nembutal'e S eklenmiştir. Katı narkotiklerdendir. 0.1 gr ve dahayüksek dozlarda kullanılır.Tioamital: Bu grupta bu ilaç da mevcuttur. Katı narkotik olarak kullanılır.0.30-1 gr doza çıkarılabilir. Tioamital (etilisoamil tiobarbitürat)0.5 gr dozda kullanılır.Uyku ilaçlarının kullanıldığı yerler:1- Uyku sağlamak için kullanılır. Birçok olaylar sonucu ve muhtelifnedenlerden olan uykusuzluk (insomni) da kullanılır.2- Psişik ajitasyona mani olucudur.3- Epilepside konvülsiyonlara antagonisttir.Santral sinir sistemi depressanları adını alan ve epilepsi tedavisindespesifik olarak kullanılan hidantoin ve benzerlerine uyku ilaçlarıeklenerek bunların temin ettiği sakinlik arttırılır (özellikle Luminal).Genel anestezik maddeleri potansiyelize eder. (bazal narkoz).4- Analjezik antipiıetikleıi potansiyalize etmekte kullanılır.5- Sedatif olarak kullanılır.6- Antihipertansif etkilidir.7- Barbitürat porfiride kontrendikedir.8- Uyku ilaçlarının 2 önemli etkisi vardır:a) Sedatifb) Hipnotik etkilerdir. Sedasyon, bedeni ve kısmen ruhi gerginliğikaldırmadır. Hipnotik etki uykudur.2


9- Narkotik premedikation hallerinde kullanılır.10— Boğmaca öksürüklerinde ve gebelik kusmalarına karşı uykuilaçları da kullanılır.11- Doğumda ağrı giderici olarak da kullanılır.Barbitüratlar asit reaksiyon veıir. Na tuzları şiddetli alkali reaksiyonverir ve suda kolay erirler.Barbitüıatlar, cilt altından irritan etkir. Onun için kas içi enjekteediliıleı.Barbitüratlara ait genel bilgiler:1- Kısa yan zincirliler, geç absorbe olur. (dietil barbitürat, barbitalgibi). Uzun zincirli Dial (diallil barbitürat). Fanodorm (etilsiklohekzenil barbitürat) ise 15-30 daikikada etkimeye başlar. Luminal buiki madde arasında etkir.2- Suda erimeyi kolaylaştırıcı olarak yapılan Na deriveleri her zamanverilmez. Faydasızdır. HCI ve Na tuzu, NaCl yaparak uyku ilacıNa suz ve tekrar erimez şekle döner.3- Dietil barbitürat, % 70 olduğu gibi, parçalanmadan itrah edilir.Parçalanma için sikloheksenil gibi siklik halkalar kolay yıkılır.Örneğin tio barbitürat tamamen yıkılarak atılır.4- Yan zincirde fenil halkası içerenler (fenobaıbital gibi) epilepsideuyarılma eşiğini yükselterek faydalı olur.5- Barbitürat IV verilince analjezi yapar. Ağız yoluyla uygulandığındaböyle etkimez.Akut Barbitürat Zehirlenmesi:Yanlışlıkla veya intihar kastı ile alınınca görülür. Şuur kaybı vekoma olur. Dokuda anoksi yaratır. Ölüm sebebi solunum merkezi felcive aspirasyon pnömonisidir. Anoksi, solunum ve vazomotor merkezlerifelceder. Vazomotor felci neticesinde santral kollaps olur. Bunu periferikpermeabilite artması ile lıemokonsantrasyon artması ve şoktablosu takip eder. Kollapsa karşı noradıenalin, simpatol uygulanır.Akut zehirlenme tedavisi:Mide lavajı ile henüz midede olanlar atılır. Komada lavaj yapılmaz.Nabız, solunum, tansiyon kontrol edilir. Leptazol, kafein sodyum2


enzoat, koramin ayrıca perifcıik etkili noradıenalin ve simpatolyapılır. Efedrin, amfetamin (5-10 nıg IV) ve dakikada 6-8 litre 02inhale edilir. Günde 1 litre Ringer veya plarma infüzyonu elektrolit balansınıayarlar. Daptazol ve megimid kornea, patella refleksleri görülünceyekadar injekte edilir. Pikrotoksin % 0.1 strum fizyolojikte solüsyonyapıldıktan sonra 1-2 cc zerkedilir. Gerekiıse striknin de yapılır.Pnömoniye mani olmak iizeıe de penisillin yapılır.Kronik Zehirlenme: Barbital, fenobarbital yavaş atıldığındanbirikir. Birikince devamlı asteni ve uyku bozukluğu olur. Bu bozuk uykununtanzimi için uyku ilacı alınır. Yan etki olarak deride kaşıntılı,eritemli döküntüler ve febris olur. Öfori ve keyif versin diye alışanlartarafından alındığı gibi yüksek doz kullananlarda bazen zehirlenmeleryapar. Böyle kronik zehirlenmede ilk çare ok cali ilaç kesilir. Tedavidiğer semptomatik müdahalelerle tamamlanır.Uyku ilâçları alışkanlık, isteksizlik ve mahmurluk hali yapabilir.İstenmeyen etki olarak ayrıca da Eufori (eksite edilmiş olma hali) yapar.Öfori neticesi insan kendini iyi olmuş hisseder. Bu halin devam etmesiiçin ilacın tekrar alınmasıyla alışkanlık meydana gelir. Bu hal opiumve alkaloidi olan morfinde de mevcuttur. Morfine olan alışkanlık(toxicomaııie) dipsomanie halinde morfin alınmazsa çılgınlık, saldırmave diğer hayati tehlikeler görülebilir. Uyku ilacı alışkanlığında da tedaviönce azaltılarak aynı maddenin verilmesi soma kesilmesi ile yapılır.Uyku ilaçlarının istenmeyen ve yan etkilerini gidermek için yeni tipuyku ilaçları aranmıştır. Bunlar barbitürat olmayan uyku ilaçlarıdır.Bunların da öfori ve alışkanlık yapmadığı tam olarak ispat edilmişdeğildir.Uyku İlaçlarının Denenmesi:Her uyku ilacı önce deney hayvanları üzerinde denenir. Bulada önceetkisi (uykuya başlama, uyku deıinliği, uyku süresi) sonra yan etkisiolup olmadığı incelenir. Ayrıca uzun müddet kullanıldığında veyahamile olanlarda fötusa yaptığı etkiler (teratojeni) araştırılır. Uyku ilacıönce hayvanda damar, derialtı, kas içi, periton zarı gibi muhtelifyollardan injekte edilerek incelenir. Uyuması veya bazı belirli reflekslereetkisi araştırılır. Balık akvaryumlarına konan uyku ilaçları sayesindebalığın vereceği cevap ve ilaçsız olan bir diğer balıkla karşılaştırmayapılır. Rat (sıçan) a I.P. verilen uyku ilaçlarından sonra ince birtüyle kulak içine değilince refleks hafifler. Rat uyanmaz.25


Preparatlar: ve Dozları:Barbital (Dietilbaıbitürat)0.5-1.5 grFenobarbital (Gardcnal, Luminal)0.40-0.0.80 grFenobarbital Soluble0.40-0.80 grDial (Diallil barbital)0.10 grPhanadorm (Etil sikloheksinil barbitürat)0.20 grMefobarbital: Prominal: Phemiten (FeniletilN-metil barbitürat: Metilli Luminal) 0.10-0.20 X 2Pentobarbital Na (Nerr.butal sodyum)0.10 grHeksobarbital (Evipan)0.5-1 grHeksobarbiton solubl (Evipan sodique)' 0.2-1 grTiopental sodyum0.3-1 grSommiphene gtt: 1 cc 43 gtt. 1 defa 20-40 gtt ağızdan ve IVBarbitiiratlann Formülleri, Yapı Üzerindeki Farkları ve AdlanBarbitürat Ticari Adı R ! R2Allobarbital Dial aliyi aliyi H 0Âmobarbital Âmytal ethyl isopentyl H0Âprobarbital Alurate ally isopropyl H Baroital Veronal ethyl ethyl HButabarbital Butisol ethyl sec-butyl H0Butalbital Sandoptal tllyl isobutyl H0Butallylonal Pernoston sec-butyl 2-bromoalljI H0Butethal Neonal ethyl butyl H0Cyclobarbital Phanodorn ethyl cyclohexen-l-yl H0Cyclopentyl .-»llylbarbituricacid Cylopal aliyi 2-cyclopenten-l -y 1 H0Heptabarbital Medomin ethyl 1 -cy clohepten-1 -yl H0Hexethal Ortal ethyl n-heıtyl fl0Hexobarbital Evipal methyl l-cyclohexen-1 -yl CH-0Mephobarbital Mebaral ethyl phenyl CH-0Metharbital Gemonil ethyl ethyl CH-02-methyl-Methitural Neraval thioethyl 1-methy lbutyl HsMethohexital Brevital aliyi l-methyl-2-pentynyl CH- Pentobarcital Nembutal ethyl 1-methylbutyl H Phenobarbital Luminal ethyl phenyl H Probarbital Ipral ethyl isopropyl H Secobarbital Seconal aliyi 1-methylbutyl H Talbutal Lotusate aliyi sec-butyl H0Thiamylal Surital aliyi 1-methylbutyl H s.Thiopental Pentotlıal ethyl l-methvlbutyl HsVinbarbital Delvinal ethyl 1 -methyl-1 -buteny 1 H0(genel Formül sahife 260 da dır).X2


Uzun Uyku SürelilerFenobarbitalMefobarbitalMetarbitalKısa-Orta SürelilerAmobarbitalAprobarbitalSodyum ButabarbitalSodyum PentobarbitalSekobarbitalHeptabarbital (Medomin)Allobarbital (Dial)Kısa sürelilerSodyum TioamitalSodyum TiopentalHeksobarbital (Evipan)MOTOR FONKSİYON DEPRESSÖRLERİ (ANTİEPİLEPTİKLER)Antiepileptikler: AntikonvülzanlarEpilepsi, Hipokrat zamanından beri tanınır. "Mal sacre = gizlihastalık", "mal eaduque = Kısa, kısır, zamansız hastalık" veya "hautmal = yüksek hastalık", gibi çeşitli tanımlamaları yapılan ve büyük,küçük titremelerle (konvülziyonlarla) kendini gösteren bir hastalıktır.5 cins olarak bilinir:1- Grand mal: Kulakta uğultularla (aura), değişikliklerle hastatarafından nöbetin önceden geleceğinin büinmesi ile tanınan şeklidir.Tonik ve klonik konvülziyonlarla şahsı nerede olursa olsun ateşe, suyayatırıp, bilinçsiz titremelerle hastanın kendini bilmeden yatıp nöbetinsonuna kadar çırpınması, sarsılması, idrar, dışkı, meni boşaltması, tükrük,salya saçması şeklinde devam eden belirtiler kompleksidir. Etrafakolunu veya başını çarpmadan dolayı yaralanmalar görülür (ateşe düştüğündeyanık, suya düşmede boğulma gibi). Bilinç olmadığından hastakurtulmaya çalışamaz, ve acı sonuçlar ortaya çıkar.2


2- Epilepsi epifokal (Jacksoııienme) granel mal'e benzer. Temporal,psikomotris frontale, oksipital, paıietal şekiller gösterebilir.3- Petit mal: Nöbet daha kısa sürelidir. Miyoklonik kriz de denir.4- Ekivalan mal: Kriz psikomotris. Bu şekilde şahıs gezer, konuşur,herşeyi yapar, fakat sonunda hatırlamaz. Hatıralarında büyük birkopukluk farkedilir. Ruhsal değişik etkiler şeklinde belirti yapar.5- Etat de mal epilepticpıe: Sık sık krizler gelmesi veya krizin devamlıolması halidir.Etkeni: Beynin Rolanda yarığına vakm girus presentralis'deki bölgeninmeninkslerindeki bir iltihap nedbesi veya o bölgenin kansız kalmasıveya kanın pH bakımından asiditeye veya kaleviliğe kayması veyabilinmeyen birçok sebeplerelen dolayı epilepsi krizleri görülür.Antiepileptikler: Bunlar epileptiklerele görülen kısmi veya genel titremeveya hareketlerle görülen, yukarda bahsedilen değişik sar'a kıizlerindefrekans azaltarak engel olmaya yarayan ilaçlardır. Daha genelolarak profilaktik kullanılırlar. Antikonvülzifler, konvülziyonları önler,azaltır. Benzdiazepin'ler ve diğerleri gibi Antikonvülzivan'lar deyimiyle,hem profilaksi hem de tedavi ifade edilir. Genellikle, antiepileptikdenince, aynı adlarla adlandırılan ve profilaktik \eya tedavidekullanılan ilaçlar ifade edilir.Bunlar arasında 1851 elen beıi kullanılan brom.ürler başta gelir.Sonra fenobarbital daha etkili bulunarak bromüılerin yerini almıştır.Epilepsinin farmakodinamik deneme metodları:Tecıübe hayvanlarımla insanlardaki epilepsi krizlerine benzer krizlerkimyasal, elektrik, travmatik, akustik eksitasyonlarla ve aşağıdakiyöntenderle meydana getirilir.1- Dokunun soğutulnıasıyla yalatılan eksitasyon: Meninksler üzerinekarbonik kar tatbiki.2- Meııinksler üzerinde sikatıizasyon yapma (yapılması zor birmetoddur).3- Pikrotoksin, Kokain, Prokain, Striknin, Insulin, Kafur, Leptazol,Koıamiıı ve diğerleri gibi. İnjekte edilebilen etken maddenin injeksiyonundansonra beklenen konvülziyon etkiler.4- Anoksenıi yaratma veya absinth (pelin otu) ile veya diğerleriylekonvülziyon meydana getirme. Bu maksatla kolay bulunmasından tav-2


şana IV tetrazol verilir. Tonik, klonik konvülziyon sağlanır. Tetrazolkısa süreli, etkili ve güvenli olmasından dolayı en fazla kullanılır. Antiepiletiketkisi düşünülen maddenin epilepsi nöbetinde etkisi incelenir.Tavşana konvülzivan etkiyen tetrazol dozu, EEG da insan petit malinitaklit eder.5- Elektrik eksitasyonuyla elektroşok yapılarak kedide, tavşanda,kobayda, rat (sıçan) ve fare gibi kemiricilerde kolay denenir. Elektroşoktatemporal loba elektrotlar tatbik ediliı. Ayrıca göz üzerine, kulaklararasına veya uygun yerlere alternatif cereyr.nla şiddet ve dozdaayarlanır.6- Audiogen-stimulus ile sıçanda kriz yapılır. Antiepileptik maddeile tonik, klonik ve diğer etaplar incelenir.GrandmalPetit malPsikomotorakseBromürler 0- 0Fenobarbital + + + 0- 0Faentoin + + + 0- -fTrimetadion 0+ + +0Fenuron +' + + + +Amid++— _j—{_Pirimidin++— —Şuksinimid++—_Diamoks — + —Antiepileptikler:A-Doğal Olanlar: Alkali ve toprak alkali bromürlerdir.Alkali bromür: NH4Br, Na, K bromürlerdir.Toprak alkali bromürler: Ca, St, Br dür.Ayrıca serbest Br vermeyenler CHı Br (lomoform) ve bromüreidlervardır.Sodyum Bromür: Beyaz, kristal havada nemlenerek erir, 1-2 kısımsuda ve 16 kısım alkolde erir. Absorpsiyon: Çabuktur. Mide, barsaktanemilir. Böbrekten yavaş atılır. 20-30 gün de tamamen atılmış olur.Br-Cl dengesi 1/50 dir. Vücutta total 150 gr. klorür ve 3 gr. bromürbulunur. Bromür beyin üzerine yorgunluk yapıcı etkir. Bromür, kafein,kokain konvülziyonunu antagonize eder. Striknin'e etkimez (medullsr).3 gr. Br. verilince Br çıkmayıp 3 gr. Klor çıkar. Böylece 1/50 olan(3 Br / 150 Cl: 1 / 50) klor oranı sonunda Br artmış olur ve Bıomismolur.2


Brom deniz bitki ve hayvanlarında, deniz suyunda ve doğada bolbulunan alkali ve toprak alkali brom tuzlarından brom açığa çıkarılmasıylaoluşturulur. Halbuki, (NaBr03) sodyum bromat, NaBrO (sodyumhipobromid),bromat, bromform, bromüreidlerde brom serbest olmadığındanbrom etkisi görülmez ve yalnız moleküllerinin tüm etkisi şeklindeolur. Bromürler santral sinir sistemine motor ve bilhassa psişikmerkezlere depressör etkir. Uyutucu etkisi zayıf veya yok denecek kadarazdır. Ancak dışarıdan gelen uyarıları azaltarak uykuya lıazıılık yapar.Lüzumundan fazla alınırsa, kandaki brom konsantrasyonu % 50-100mg olan optimal dozun üzerine çıkarsa apati ve sersemlik görülür. Dozdaha artarsa, 150-250 mg. la Bıomism denen brom entoksikasyonuolur. Bu durumda şahısta uyku yoktur. Hafıza bozuklukları, hafızazaafı, zeka merkezi zayıflaması görülür. Bu hale çare olmak üzere boliçilecek likit verilerek bromür atılması sağlanır. Ayrıca diüretikler de eklenerekbromürlerin eliminasyonu hızlandırılır. Uzun kullanılması gereklibromür tedavisi halinde, diüretik, bol su ve klor verilir. K tuzuyerine Na tuzu verilerek K'un birikmesine mani olunur. Bazen de aksineNa tuzu su tutacağı için onun yerine K tuzu vermek gerekir. Bıomürlerin1-2 gr.ı sedatif ve antispazmodik etkir. Mukoza üzerine vebilhassa mide mukozasına irritan etkiyerek kusturucu veya bulantıyapıcı etkir. Buna mani olmak için bromürler solüsyon, posyon veya siropşeklinde verilir. Bromürler diğer sedatif ve antispazmodiklerle beraberde verilebilir. Bromürler epilepside ve hipereksitabilite olaylarında0.5-1 gr. dozda kullanılırlar.Preparat: NH4 Br, KBr, CaBr2, tribıom efervesan (NaBr, KBr,StBr2), NaBr (Sedobrol) ve kalsibronat'dır (kalsiyum bromidlaktobionat).B- Sentetik Antiepileptikler:Farmakolojik etki ile kimyasal yapı arasındaki ilgi:Barbitüratların, hidantoin ve oksazolidionların antiepileptik etkilerininhepsinde oıtak olan -CO-NH-CO=ıadikalinden ileri geldiğikabul edildi. Bu iadikal açilüre ve imidde bulunur. Buna karşın pirimididionve amidler bu gruba sahip olmadıkları halde yine antiepileptiketkiye sahiptir. Burada sentetik antiepileptiklerde müşterek radikal-CO-NH-C= kalmaktadır. Bu ilaçlar arasında şunlar bulunur:I- Barbitürikler:1- Luminal (Fenobarbital, Gardenal) ve N-metil luminal (mefobarbital)grand male etkilidir. Fakat petit maldeki etkileri münakaşalıdır.20


Phenobarbital (Luminal)Luminal verilerek tetrazol veya elektroşokla meydana getirilen,biıbirini takip eden kasılma ve gevşemelerin meydana getirdiği krizlerineşiği yükseltilir. Grand mal ve leptazol konvülziyonuna iyi gelir.0.10-0.20 gr. tetrazolle meydana getirilen krizler luminal verildiktensonra 0.05 gr. tetrazolle meydana getirilemez. Luminal, epilepsili hastadaağızdan verilir. Luminal birden kesilirse krizler daha artar. Luminalalınırken ödem adenit, erüpsiyon gibi yan etkiler görülünce dozarttırılmaktan vazgeçilir.2- Mefobarbital (Prominal): Fenobarbitalin metillisidir. Onunyerine 0.20-0.40 gr. dozda verilir. Daha az toksik fakat daha zayıf sedatiftir.Luminal, grand mal ve leptazol konvülziyonuna iyi gelir.II- Hidantoin Deriveleri:Hidantoin 5 zincirli olmasına rağmen barbitürikler 6 zincirlidir.Fenilelilhidantoin (Nirvanol) sedatiftir. Toksisitesinden dolayı terkC2H5Phenyl ethyl hydantoine(N irvanoH2


edilmiştir. Hidantoin deriveleri grand mal ve efcivalan psişik üzerinesedatif etkir ve zeka değişiklikleri yapmadan etkilidir. Ancak can sıkıcıyan etkiler bu avantajı önler. Bu grupta bulunanlar şunlardır:1- Fenitoin (Difenilhidantoin): Elektroşokla yapılan konvülziyonlaramani olur. (Antisaser, Dilantin, Epanutin) Fenitoine eş isimlidir.Fenitoin, tavşana ağızdan verilince kolay rezorbe olur. Karaciğer ve beyinetesbit edilir. Fenitoin, tetrazol konvülziyonlarına etkisizdir. Luminalise tetrazol şokuna etkilidir.Diphenylhydantoın(Phenîtoin)Kinetiği: Doz: 0.20-0.40 gr. dozda ağızdan alınır. Plazma proteinlerinekuvvetle bağlanarak taşınır, vücutta beyin hücrelerine ulaşırve plasenta bariyerini de aşar. Kandaki oranı 10-20 mikrogram [ ml. dir.2- Mefenitoin (Mesantoin): Metilli Nirvanol'dür. Nirvanol, sedatiffakat toksiktir. Elektroşok ve tetrazol konvülziyonlarıııı önler. Fakatcilt ve kana ait birçok sekonder yan etkiler doğurur. Mefenitoin 0.60gr. dozda kullanılır. 0.10 gr. lık fraksiyonlarda kullanılır.HMefenitoin2


III- Oksazolidin-dionderiveleri:0TrimetadionRj.R2.R3 =-CHjHidantoin analoğu gibi kabul edilen oksazolidindion radikalineNH yerine O girer. Bu gruptan,1- Trimetadion: Tiritmetil 3.5.5 oksazolidindiondur. Ancak petitmale iyi fakat grand male agrave edici etkir. Sindirim sisteminden rezorbeolur. Itrahı yavaştır. Elektroşok ve tetrazol konvülziyon eşikleriniyükseltir. Tetrazol konvülziyonunu önler. Luminal uyutur. Trimetadion(Tridion) uyutmaz. Luminal grand male iyi, tridion ise petitmale iyi etkir. Doz: 0.30 gr. dozda 3 defa verilir.2- Paradion: (3,5 dimetil 5 etil oksazolidin 2,4 dion)Rj,R3 =R2 =— CH,C2H5Paradion (Parametadion), trimetadiondan az etkili fakat az toksiktir.0.30 gr. dozda 3-4 defa verilir. Tridion gibi yan etkiler gösterebilir.3- Suksinutin (Etosuksimid):Petit mal için kullanılır, grand mal'de fenobarbital ve fenitoin'lekombine edilir. Yan etki olarak bulantı, kusma, somnolens, ataksidiskrazileri yaratır.IV- Açiliire grubu (Asetilüre grubu):Bu grupta fenil asetilüre (Fenuron) fenasemid bulunur.OC x ^ 0 0NIHFenuron2


Siklik değildir. Fenilhidantoinin açık şekildedir. Suda az erimesinerağmen barsaktan kolay emilir. Karaciğerde metabolize olur. Petit malve ekivalan malde daha fazla olmak üzere grand male de etkilidir. Hayvandatetrazol, elektroşok konvülziyonlarına mani olur. Fakat toksiktir.Ancak diğer ilâçların etkisiz kaldığı hallerde faydalı olabilir (risk gözealınarak).V- Amidler grubu:N-benzil kloıopropionamid(Posedrin):\ VCH2-NH-CO-CH2-CH2CIPosedrinSiklik değildir. CO-NH-CO grubu ihtiva etmez. Sindirim sistemindenrezorbe olur. Karaciğerde metabolize olur. Hidantoinlere yakınantiepileptik etkisi vardır. Grand mal ve ekivalan malde etkilidir.Doz: 0.5 gr. dozda 3 defa alınır. 2-3 grama çıkarılabilir.VI- VI- Pirimidin deriveleri:H 5 C 2X c / C 6 H 5IHNı^.NHCH2PirimidinCO-NH-CO grubu ihtiva etmez, suda az erir. Fenobarbital'den azaktiftir. Grand male etkilidir.Doz: 0.25 gr. dozda 3-4 defa verilir.Yan etki: Uykuya meyil, akomodasyon bozukluğu, nistagmus.Bu etkiler ilacı kesmeden hafifçe azaltarak giderilebilir.2


VII- Süksinimid deriveleri:Milontin:ÇH3oo\Milonti nAğız yoluyla alınır. Sindirim sisteminden kolay emilir.Doz: 0.30 gr. 3-4 defa. Hidantoin yapıda ve onun gibi grand maleetkilidir.Yan etki: Albuminüri, baş ağrısı, hematürü yapar. Milontin adlıpreparatı mevcuttur.VIII- Tiyodiyazol Sulfonamıd deriveleri:Asetazolamid (Diamox): Tiyodiazol sulfonamidBu bir diüretiktir. Bu petit malde kullanılır. Karbonik anhidrazinhibitörüdür. Beyinde C02 in birikmesi kondiiksiyon süratini azaltır,eksitabilite eşiğini artırır ve spontan kriz deşarjlarını önler.H2CO3DiamoxH2O+CO2Doz: 0.25 gr. komprime 0.008 gr. 0.025 gr / kg verilir.Hidantoin verilmesi: Fenobarbital'den yararlanılmayan vakalardahidantoin eklenir ve bu suretle kullanılır.25


XI- Valproik asit (Depaltine): Yeni antiepileptiklerdendir. Kuvvetlebağlanır. Fenobarbital'in yıkılmasını azaltarak etkisini uzatır.Başka bir mekanizmayla da beyin GABA konsantrasyonunu yükseltir.Alopesi, trombositopeni, asidoz yapar.PARKİNSON HASTALIĞINA KARŞI KULLANILANİLAÇLARBeyin tabanında buıunan ekstrapiramidal sisteme ait gri çekirdeklerdenCorpus striatum'un değişikliğe, dejenereresansa uğraması ilegörülen, hap yapma tarzında hareketlerle belirlenen (paralysie agitan)hareketlerle kendini gösteıen felç veya TREMBLEMENT DE REPOSda denen bir hastalıktır. Burada kasların tonüsünün artması (ıijidite)sertlik ortaya çıkar. Kas rijiditesiyle sonuçlanan ve bunun yanında titremeve parmakların para sayar hareketler yapması ile kendisini bellieden bu hastalık, arteryoskleroz, çeşitli ansefalitleı sonucu veya karbonmonoksit ile mangan zehirlenmelerinde veya lifo, sifilis, tüberküloz'unbeyindeki sekelle rinde veya bilinmeyen sebeplerle hipotalamikekstrapiramidal çekirdeklerin dejeneresansıyla meydana gelir.Nukleus ruber ve diğerleri üzerindeki globus pallidu, 'un yavaşlatıcı,inhibe edici etkisi kalkınca bu ekstrapiramidal merkezlerin etkileri ortaya,artmış olarak çıkar. Korpus striatum gibi gri çekirdeklerle dopaminseviyesinin azalması iııhibe edici etkinin azaltılmasına neden olur. Kaslarınkasılması ile titreme ve diğer belirtiler göıülür. Kasların sertliğisonucu, kolun açılması ve hareketi zorlaşır, yüz kaslarının kasılmasıylada yüz sabit, donuk bir ifade taşır.Vücudun, kolun, parmakların istemsiz dururken titremesine karşıhasta iradesiyle buna engel olmak ister. Kısmen engel olursa da bukendisini çok yorar.Parkinson 3 belirtiyle karekterlenir:1- Titreme (Tremor)2- Koordinasyon bozukluğu3- Sialore ve Rigidite, terleme, larmoiment, (gözyaşı akması), defekasyon,dışkının kaçması, miksiyon (idrar kaçırma).2


Bu hastalık 1820 senesinde İngiliz hekimi Parkinson tarafındanaçıklanmıştır. Hastalıkta, Corpus striatumu teşkil eden nukleus lentiformisindejeneransı görülür. Nukleus lentiformis, dış kısmı (putamen),iç kısmı globus pallidus olarak iki kısımdır. İç kısımdaki globus pallidus'unnukleus ruber ve niger üzerindeki inhibe edici etkisi kalkarsakas sertliği ile titreme tarzında hareketler ortaya çıkar. Globus pallidusunharabiyeti neticesi motor aktivitede harmonizasyon bozulur,hareketlerde inkoordinasyon, hipertoni önce raideur sonra rijite, adeleserleşmesine döner. Kaslarda titremeler meydana gelir. Bu etkiler globuspallidus'un dopaminle sağlanan nukleus ruber üzerindeki inhibitöretkisinin dopaminin azalmasıyla kalkmasından ve nukleus ruber'mbizzat kendi başına otonom hareket etmesinden doğar. Bazan kullanılanşu ilaçlardan sonra da parkinson hastalığı görülmektedir:1- Nöroleptikler: Dopamimerjik reseptörleri bloke ederek.2- Reserpin: Dopamini stok yerinden boşaltarak dopamin'indepressör etkisini azaltarak parkinson titremelerine neden olur.Parkinson titreme ve diğer belirtilerine karşı kullanılan Antiparkinsoniyenilaçlar, globus pallidusun zayıflayan inhibitör etkisini artırarakfaydalı olur.Farmakolojik Deııeme Usulleri:1- 1941 de Bovet, nikotin tatbikatından sonra konvülziyonlar vetremblement'ler (titremeler) tesbit etti. Bunlara karşı 1-h.iyosiyamin kullandı.Atropin d'l-hiyosiyanıin karışımıdır. 1-hiyosiyaminin titremeleriönleyip önlemediği incelenir.2- Tremoı-in (l,4-dipirolidin-2-butin): 20 mg/ kg fareye ınjeksiyonundan1/2 saat sonra sialore, tremblement, adele sertliği görülür.Antiparkinsoniyen etkisi düşünülen ilaç önceden verilerek prevantif,önleyici etkinin veya tremblement husule geldikten sonra verilerekküratif (tedavi edici) etkinin olup olmadığına hükmedilir.3- Hipotalamus nahiyesindeki retiküler dokunun travmatik tahribisonucu deneysel olarak kas titremeleri yaptırılabilir. Bu şekilde yapılandeneysel parkinson hastalığında antipaıkinson ilaç etkileri gerekprevantif gerek küratif olarak incelenir.2


Başlıca Antıparkinsoniyen ilaçlar:1- Atropin, Skopolamin2- Ester amin grubu: Bu grupta karamifen (panparnit) denen ilaçbulunur. Bu madde nikotinle husule getirilen konvülziyonlara ve deserebreedilen sıçanlardaki rijiditeye mani olur.Doz: 0.30-0.30 gr. dozda kullanılır.Yan etki: Mide yanması, bulantı, kusmadır. Kontrendikasyon glokomve baş dönmesidir.3- Fenil amino propanol: (Fenil-l-sikloheksil-l-amino-3-propanol)deriveleri: Bu grupta iki ilaç bulunur.a) Triheksifenidil (Artan): Bu madde parasempatolitikdir. Uzunkullanılırsa midriatik etki görülür. Bu önemlidir. Etkisi atropindenaz değildir. Nikotinle husule getirilen tremoru ve maymunda retikülerdokuya yapılan lezyonu önler. Periferik etkisi zayıftır. Ağız yoluylave dozu gerekirse artırarak kullandır.Q ^HO—C-CHo CHo-N )O wTRIHEXYPHENİDYL HYDR0CHL0RIDE( Artane )Doz: 0.001-0.015 gr. olarak verilir. Atropinden az toksiktir.Yan etki: Bulanık görme, bulantı, restlessnes (rahatsızlık), huzursuzluk,prostat hipertrofisi ve bunun sonucu yaşlılarda idrar retansiyonudur.Hepatolentikular dejenerasyon (Wilson disease). Bu hastalıkta idrardabakır ve amino asit artması yanında, kanda seruloplazmin azal-2


ması, serebrum, serebellum arazları ile tremor ve KC yetersizliği görülür.b) Prosiklidin veya Kemadrin: Artan gibi etkilidir ve aynı dozlarda kullanılır.HO— C-CH2CH2-NPROCYCLIDINE HYDROCHLORIDE(Kemadrin)4- Fenotiazin deriveleri: Bunların antihistaminik, parasempatolitik,sempatolitik, hipotermisan, analjezik, hafif sedatif ve lokal anesteziketkileri de vardır.Antihistaminikolanlar ise dört tanedir:1- Dietazin (Diparcol): 0.25 gr komprimelerden 1.5 grama kadararttırılır. Uykuya meyil yapma gibi yan etkisi vardır.CH.CHDiethazine(Diparcol)2


2- Difenhidramin (Benadryl): Antihistaminik etkisi yanındaparkinson hastalığında da etkilidir. Orta derecede atropin etkisinesahiptir.Yan etki: Uyku eğilimi ve baş dönmesidir.Doz: 25-50 mg. lık tabletlerinden günde 3 tane verilebilir.3- Orfenadrin (Disipal): Benadryl'e benzer (kimyasal bünye veetkiyle) 50 mg'bk tabletlerinden günde 3 tane kullanılır.4- Profenamin (Parsidol HCI, Etopropazin): Nikotinle meydanagetirilen konvülziyonu önler. 0.05-0.10 gr dozda kullanılır. Tremorakaışı etkilidir. Bu dört madde antihistaminiklerdendir./ \CHqı JN-CH2CH/ C 2 H 5-N\C 2H5ETHOPROPAZINE HYDROCHLORIDE (Parsidol)v5- Benztropine metansulfonat (Cogentine): 2 mg lık tabletleri vardır.Hem atropin hem antihistaminik etkilidir.T / CH2—CH CH2/ ^TH-O-CHN-CH3!:H2-CH— CH2BENZTROPİN METHANSULFONATE(Cogentin)20


Yan etki: Görme bozukluğu, ağız kuruluğu, uykuya meyil, uzunalınınca birikmedir. Genel olarak antiparkinsoniyenlerin yan etkilerişöyle özetlenebilir: Antiparkinsoniyen ilaçlar atropin ve antihistaminiketki yanında ağız kuruluğu, konfüzyon, idrar retansiyonu, glukom,uykuya meyil, gece duyulan ağrılar ve kramplar yaparlar.6- Parkinson tedavisinde yeni ilaçlar: Parkinsonlularda gri çekirdeklerdekidopamiıı seviyesinin düşüklüğü görüldüğünden dopaminpreparatları, parkinsoııda görülen santral kolinerjik etkilere karşı kullanılmayabaşlamışdır. Dopamin hematoensefâlik bariyerden geçemediğindendopamin prekürsöru olan DOPA verilir. Reserpin'in kateşolamin(Dopamin) tüketici olduğu hatırlanmalıdır.Dopa preparatlarının 2-16 gr arasında kullanılmasıyla parkinsonarazı giderilebilir.Bunlar arasında:Levodopa (L-Dopa) (Dopar, Laıodopa, Dopasoıı, Brocadopa, Sobiodopa,Speciadopa) Benserazid gibi preparatlar vardır.Levodopa: Tremordan daha fazla rigiditeye etkilidir. 250 mg. lıkkapsülden 3-4 günde verilen en yüksek doz 4-8 gr. dır.Yan etkileri: Poliüri, iştahsızlık, kemoreseptif trigger zon'dakidopaminerjik reseptörlerin uyarılmasından bulantı ve kusma yapar,dopaminden ileri gelen kardiak aritmi postural duruşa ait ve santral etkidenhipertansiyon, depresyon ve deliıium gibi farklı bozukluklar ile koreikhareketler görülür. Koreik hareketler Cavalı dönsözleıin hareketinigösteren ritmik hareketlerle görülen hastalıktır. HUNTİNGTON Choıeasıve SYDENHAM Choreası olarak Chorea'nın 3 şekli bilinir. Hastalıkekstrapiramidal bir lezyondur. Piıidoksin etki mekanizması belliolmamakla beraber dopa antagonistidir.Amantadiıı HCI (Symmetrel):Asya nezlesine karşı antiviral olarak kullanılırken sonraları parkinsonrijiditesine ve tremoruna etkidiği görülerek ve bunun dopaminsalgılanmasından olduğu anlaşılarak etkisi öne çıkmıştır. Günde 2 X100mg dozda kullanılır.Yan etki: Insomni, hallusinasyon depresyon veya aşırı sinirlilikgibi motor, psişik aktivite değişiklikleri yapar.İncelenmekte olan diğer dopaminerjik agonistler:1. Bunlar dopaminerjik reseptörlere direkt etkilidir.2. Aşırı dozları zararlıdır.2


Bunlar arasındaa- Apomorfin deriveleri.b- Ergot derivelerinden bromokriptidin vaıdır. Bromokriptidin,dopamineıjik reseptörleri stimüle ederek prolaktin sekıesyonunu inhibeederler.AUTACOİDLER (OTAKOİDLER)Canlılarda bulunan hislamin gibi bazı maddelerin farmakolojiketkileri bilindiğinden beri, canlılaıdaki bu maddelerin artmasıyla görülenpatolojik olayların açıklanması kolaylaşmaktadır. Allerjik rereaksiyonlardenen olaylarda histaminin 10lü bilinmektedir, Histaminyanında vücudumuzda 5 HT (5-Hidroksitriptam ; n, Enteramin, Serotonin)gibi endojen aminler ile Angiotensin, Bradikinin ve Kallidin gibipolipeptid maddeler ve yağ asitlerini içeren Prostaglandin denen biyolojikürünler de vardır. Otakoidler vücutta kendiliğinden oluşan maddelerdir.Bunlardan bu bilinenlerin yanında bilinmeyenlerin de rollerivardır. Bunlar normal dozlarda sağlıklı vücutta normal fonksiyonusağlarlar. Hasta vücutta ise aşırı dozdan dolayı değişikliğe neden olurlar.Otakoid: kelime anlamında, (Autos=kendiliğinden ve Akos=ilaçveya etkili madde anlamına gelen) kendiliğinden oluşan etken maddeleradıyla toplanan bir gruptur. Bunların etkileri, zararları, antagonistleride anlaşıldığından, bu grup bugün önemli kabul edilmektedir. Genelliklefarmakolojik incelemede basit bir amino asit olan glikokol (glisin)ile amino butirik asidin depresör, glutamat, aspartat gibi aminoasitlerinise eksitatör etkidikleri bilinir.Aminoasit kadar polipeptid yapılaıın da etkili olduğu anlaşıldığındanbeıi, hormonların da rolleri açıklanabilmektdir. Hormon denen,Yunanca Hormein-harekete getiren madde olarak salgılanıp etkileribilinen glukoprotein veya basit proteinler olan bu maddelerin etkileriyanında lokal hormon veya otofarmakolojik etkili ajanlar denen otakoidmaddelerin de önemi ortaya çıkmıştır.HİSTAMİN YE ANTİHİSTAMİNİKLERHistamin histidin'in dekarboksilasyonuyla meydana gelir. Organlarımızınbir çoğunda inaktif halde bulunur. Yüksek organizmalaıda2


H-C —— C — CH2-CH — NH2COOHi. JÇHHİ st idineH-C=C — CHj-CHJ— NH2C ^HıstamıneıHve ergot de seigle (çavdar mahmuzu) gibi ilkel organizmalarda da bulunur.(Barger ve Dale 1910).HFLiHHC=C-CH 2— T~NH2(Histidi n)FCÖOL HtH i s 11 d i ndeka r b o ks ı laıOrijin:Oluşum: Gerek eksojen (gıda ile alınan) ve gerek endojen (dokulardaki)amino asitleıden olan histidin'den histidin dekarboksilaz enzimetkisiyle hasıl olur. Bu karbon 14 le işaretlenmiş histidin verildiktensonra vücutta izlenerek seyri ortaya çıkarılmıştır.Bulunduğu yerler: Memelilerin her organında bulunabildiği gibibilhassa akciğer, karaciğer ve deride hayvan cinsine göre değişen oranlardadaha fazla bulunur. Fötüste yoktur. Doğumdan sonra ve bilhassasüt emzirmeden sonra artar. Doku histamini dokuya bağlı bulunur.Serbest halde olsa idi insan öldürdü. Dokuda 2 cins histamin vardır.1- Kolayca libere olan 2- Kuvvetli reaklifle tesbit edilebilen. Büyük2


kısmı inaktif şeklinde bulunmasından histamin etkisizdir. Bazı bakterileretkisiyle histidin barsakta parçalanarak histamin olur. Histamin heparin,5HT ile birlikte bulunur. Daha sıklıkla da histamin ve heparinbirlikte bulunur. Histamin kobay ileumunu kasar. Yüksek heparinlekarıştırılıp veıilince kasılma görülmez. Histaminin, gama globulinebağlanıp inaktif olmasına histaminopeksi denir. Histamin, salgdanırkeııbradikinin (slow reacting substance) ve benzerleri de salgılandığı kabuledilir. Bu son maddelerin iltihaptaki etkileri kısmen antihistaminiklerlegiderilir.Kinetiği, Alınma ve Atılma: Oral veya parenteral yolla vücuda girebilir.Giriş yerinden çabuk emilir. Emildikten soma sıçan ve tavşandaarteriol daraltıcı hipertansif, insan, maymun ve köpekte damar genişleticihipotansif etkir. Tansiyon düşürür.Farmakolojik Etkiler: Tansiyon düşmesi kısa sürebilir. Kısa olması,lıistaminaz enzimi karşısında histaminin çabuk parçalanması sonucuetkinin kısa sürmesinden ve histamin etkisiyle sürrenal medullasındansalgılanan adrenalinle düşen tansiyonu çabuk düzenleıımesindendir.Ayrıca histaminin etkileri şöyle özetlenebilir:1- Ciltteki Etkiler: Kaşıntı, döküntü ve diğer etkiler2- Akciğerdc astım bronşial tipi nefes darlığı yapmak3- Kan hücrelerine etkileri (eozinofili)Bronşlara etkisi: Bıonkokonstıiktördür.SS ne etkisi: Periferik sisteme etki ile kaşıntı ve yanma duyusuyaratır.Santral etkilerde: Sinapslarda iletici rol oynadığı var sayılır.Deriden Emilmesi: Histamin fosfat % 0.1 solüsyonundan 1 damlacilt altına injekte edildiği zaman injeksiyon yeri etrafında 20-30 saniyedekırmızılık görülür. Bunun sebebi kapiller genişlemesidir. Bu ilkkırmızılığın etrafında refleks yolla arteriol genişlemesinden olan ikincikırmızılık görülür. 1-3 dakika içinde ilk kırmızılık yerinde cilt altınasu sızması ile papül (şişme, ödem) görülür. Bu tablo trible responsdö Loevis denen Levis'in 3 lü cevabıdır. Damaılardaki etkiler, damardakiHj ve H2 reseptörüne etkisiyle açıklanır. Beyin damarlarındaki genişlelemeden(Hj ve H2 üzeıindeki etkiden) başağrısı ve öelem olur. Ödempermeabilite artırmasından ileıi gelir.2


Mide, barsak üzerine etkisi: Midede sekıesyon arttırdığından kafefein,priskol ve diğer maddeler gibi mide salgısını kontrol etmek içinkullanılır. Mide sekresyonu H2 reseptörlüyle artar. Barsak kaslarınıkastırır, bunun sonucu diare görülür. Bu H2 reseptörüne etkisidir.Kalp üzerine etkisi: Histamin sürrenal medullasından kateşolaminsalgılattığından, kalbe (damarlara) sempatik etkir. Bu kalpteki H2 üzelineetkiyle açıklanır.Toksikoloji: Histamin, vücutta histamin liberatöıü denen ve aşırıdozda histamini serbest hale getiren maddelerden sonra zararlı etkileryapar. Histamini serbest yapıcı maddeler alasında dekstran, ovomukoid,polivinil prolidon, yılan zehiri ve diğer zehirler gibi toksinlerled-tubokürarin ve 48 / 80 denen paıa metoksifeniletilamin terkipli maddeile striknin, morfin, sulfamid, penisillin, safra, tripsin, lizolesitin gibikimyasal maddelerle soğuk, sıcak, UV ve X ışını gibi fizik ajanlar dabulunur. Bunların etkisiyle mastositlerin membranı erir ve buradanalınan kanda histamin çoğalır. Bu önce deride kaşıntı ile bunun yanındaönce geçici olan hipotansiyon sonra da geçici olmayan kollaps görülür.Histamin duyar kimselerde kafa içi damar genişlemesi ve pülzasyonartması yaparak baş ağrısına neden olur. Fazla doz injeksiyonun sonucuolan ve deneysel olarak gösterilebilen ve muhtelif nedenlerden dolayısık görülen zehirlenme halinde injeksiyon yerinde şişme, kızartı, kaşıntıyanında baş ağrısı, yüz ve boyun kızarması, sistolik basıncın 90 mm denaşağı olması (hipotansiyon), hızlı nabız, dispne, tiraj kornaj (bronşlardamukus ifraz fazlalığı ve spazmdan), kusma, diare (mide ve barsakkasılmasından) kanlı konjonktiva yanında en önemli olarak kollapslaeksitus görülür. Histaminin yaptığı histamin şoku denen hipotansiyonhali yanında kanın, kapiller permeabilite artmasından dolayı kapiller -den dışarı sızarak el, yüz şişmesi şeklinde şişlik görülür. Bu olay oluşurkenkanın dışarı sızması ile azalan kan hacmından, kalbe dönen kan miktarıda azalarak şokun vahamet derecesi de artar. Histamin şoku yanındaproteinli madde zerkinden veya yılan zehiri ve arı sokması gibi yabancıproteinlerin hasıl ettiği zehirlenmeleıde görülen protein şoku ileaşı, serum uygulamasında görülen antijen-antikoı- birleşmesi sonucuolan yine protein tabiatlı maddelerin yarattığı anaflaktik şokun ve travmatikşokun da bilinmesi gerekir. Anaflaksi şoku kanda histaminin artmasıyanında heparinin de artmasına bağlı kan pıhtılaşmasında gecikmeyaptığından, diğer şoklardan ayrılabilir. Allerji denen ve kesinlikleizahı mümkün olmayan olaylarda, histaminin veya H substans denenmaddenin artması düşünülmektedir.25


H Substans: Histamin, heparin, 5 HT olarak üçlü bulunur. Histaminkanda litıede normalde 20-50 gama dozda bulunur. Kan hücrelerindenlökositler ve özellikle bazofil lökositler fazla heparin ihtiva eder.Mast hücreleri denen bir cins lökositler ise heparinle beraber histaminde ihtiva eden hücrelerdir. Mast hücreler bazofil lökositlere benzerler.Histaminin sebep olduğu kapiller genişlemesi sonucu kalbe az kan geldiğindenbunu telafi için kalp hızlanır. Bu taşikardi dahili sızmaya,kanamaya karşı kompansatris, önleyici reaksiyondur.Histamin etkilerinin oluşuna göre 2 cins leseptör kabul edilir:1- Hj reseptörleri ile ileum, bronş düz kaslarına konlraksiyonyaptırır ve kapiller permeabiliteyi arttırır.2- H2 reseptörleri ile mide salgısı artar. Kalpte taşikardi görülür.Histaminin fizyolojik fonksiyonu: Damara etkiyerek enflamasyom ngelişiminde rol oynar. Buna karşıt ön hipofizden ACTH salgılanır.Bu da sürrenal korteksinden iltihaba mani olucu antienflamatuarkortikosteroid salgılatır. Bu surettle iltihap yapacak mikrop veya zehirlimaddenin histamin ve benzeri maddeleri ortaya çıkarmasıylabaşlayan yangı (iltihap) denen değişmelere karşı vücut tedbirler almışolur.Histamin'in Patolojik Rolü: Patolojik veya deneysel olaylardanallerji, sensibilizasyon, anaflaksi olaylarında histamin rol oynar. Allerjideciltte prürit, ekzama, sindirim kanalında diaıe, kusma, solunumyolunda astım, saman nezlesi, kanda eozinofili gibi olaylar görülür.Bütün bu olaylardan histamin tek olarak mesul tutulanız.Duyarlılık: Deney hayvanlarından en duyar kobay, sonra tavşan,kedi ve köpektiı.Histaminin Kimyasal Kontrolü: Histamin'in kromatografik olarakaranmasıyla veya imidazol çekirdeğinin tespitiyle yapılır.Histaminin Biyolojik Kontrolü:1- Kobay ile umunda kontraksiyon2- Köpekte, miele salgısının artmasının kontrolü3- Kedi ve köpekte hipotansiyon4- Duyar insanlarda Levis üçlü cevabının görülmesiyle, histaminetkileri teyid edilir.2


5- Kobaylarda astım krizleri gözlenerekPreparat: Klorhidrat ve fosfat histamin tuzları kullanılır.Histaminin Kullanıldığı yer:A) Teşhiste:1- Sinir felcini taklid eden paraplejinin, histerik veya organik olduğununteşhisi için.2- Gangrenli bölgenin amputasyonundan önce dolaşım kabiliyetiniölçmek için3- Mide sekresyonunu ölçmek (asit, pepsin aranması için)4- Feokromositom teşhisinde 0.01-0.05 mg. histamin IV. zerktensonra 1-2 dakika içinde hipertansiyon krizi yapar.B) Tedavide:1- Periferik vasküler hastalıkları damar genişleterek tedavi içiniontoforesis'le.2- Kronik kas, mafsal romatizmaları soncu miyalji, nevralji,artralji, lumbago veya zonada ya ionizasyonla veya pomad şeklindekullanarak damar genişletmek için.3- Küçük dozlarla desansibilizasyon için.ALLERJEN MADDELERSindirim yoluyla alınanlarInhalasyonla alınanlarGıda: Yumurta, süt, balık, midye, istiridyeİlaç: İyot, sulfam.it, barbitürikler, salisilat,penisillin.Hayvani tozlar: Kıl, tüyBitkisel tozlar : Polen, sporînjeksiyonla alınanlar İlaç: Serum., antibiotik, lokal anestezikler.Hayvani zehir: Arı ve diğer böcek zehirleriCilde dokunma Güzellik müstahzarları olan boyalar,renkli maddeler, kremler.Vücutta Histamin Kaynağı: A- Alınan gıdalardan barsak bakterileritarafından yapılır. Karaciğerde yıkılır.B- Bazafil kan hücreleri olan mastasitlerdenen hücrelerden salgılanır.2


Betazol (Histalog): Bu H2 reseptörleri uyarır ve mide sekresyonunuartırır. Pentag&strin'den önce mide sekresyonu inceleme testi için kullanıldı.Pentagastrin gastrit denen mide sekresyon maddesinin aktifkısmıdır. Molekül yapısında Ala-Try-Met-Asp-Plıe-NH2 veya modifiyeN-butil-oksi-karbonilbeta şekli bulunur. Mide sekresyonunu ve pankreassekresyonunu kamçılar. Bu nedenle ve histamin ve Betazol'den yan etkileride az olması nedeniyle 6 gama / kg cilt altı yolla injekte edilerektercihen kullanılır.•CH 2 -CH 2 -NB>2HCl^-NBatazoKHistalog)DihidroklorürAntihistaminikler:Antijen ve protein tabiatında olan sayılamıyaeak kadar fazla maddedenileri gelen histamin ve benzerlerinin hasıl ettiği allerjik reaksiyonlarakarşı kullanılan maddeler antihistaminiklerdir. Önceleri histamin'ekarşı kanda bulunan histaminazın kullanılması düşünülmüştür. Diaminoksidazda denen histaminazın yabancı bir protein (polipeptid) olmasından,yapacağı reaksiyonlardan ağızdan alındığında mide suyundaetkisiz olmasından dolayı histaminaz kullanılamaz.R 1V H H R\ I ı /X-C-C-NH H X RA nt i h i» t a miniklerin genelf ormüluHistaminaz domuz böbreğinden izole edilmiş anlatılan nedenlerdenbaşarılı olamamıştır. Histaminin yaptığı tansiyon düşmesi ve bronşdaralması reaksiyonlarına adrenalin de kullanılmış iyi gelmesine rağmen,adrenalin özellikle bilinen antihistaminik değildir. Histamin arasında2


aynı reseptöre otuımak için bir yarış konudur. Reseptöre antihistaminikmadde histaminden önce oturmakla histamini etkisiz kılmaktadır.Adrenalin ise teşekkül etmiş tansiyon düşüklüğü veya bronşdaralmasını tamir etmektedir.Histaminazın allerjik reaksiyonlar yapması sonucu araştırmalarlaetkili olarak etilen diamin (N-CH2-CH2-N) bulundu, bu yapıya radikallerilavesiyle çok yeni sentetik aııtihistaminikler elde edildi. Bunlarhistamine en duyar olan kobayda histamin şokuna veya insanda Levis'in31ü cevabına (papül, ödüm husulüne, permeabilite artmasına, kızarmahusulüne) mani olduklarından antishistaminik grup olarak sımflaııdıdırılırlar.Antihistaminik Maddenin Denenmesi:1) Kilo başına 0.5 mg 1/2 saat önce verilen antihistaminik bronşspazmına mani oluısa (prevention).2- Bir grup kobaya histamin zerkedilir beşer dakika ara ile kobaylaraantihistaminik zerk edilir. Kobayların antihistaminik madde ilehistamin etkisinden (bronkospazm) dan kurtulup kurtulmadığı incelenir.3- Kobaya, öldürücü dozda histamin verilmeden önce, antihisyaminikmadde verilerek, histaminin öldürücü dozuna engel olup olmadığıincelenir.4- Histaminin kobay ileumuna kontraksiyon yaptıran etkisineantihistaminik maddenin engel olup olmadığı tesbit edilir.Antihistaminik Etki Gösterenler:F 883, F 933 gibi sentetik sempatolitikler kobay ileumu üzerine histaminkontraksiyonuna antagonist etkirler. Fakat insan için bu maddelerinyüksek dozları toksisite gösterdiği için tedavi amacı ile kullanılmaz.Vitaminlerden C, D vitaminleri ile ACTH ve Adrenalin histaminin damarladakipermeabilite artırıcı etkisine engel oıur. Antihistaminiklerise reseptörler üzerine histaminle yarışarak etki eder. Bunlar çoğğunluklaH, reseptörüne antagonist etkirler. Bunlardan ilk bulunanAntergandır. H, reseptörleri, damar, bronş ve barsak üzerinde bulunur,ayrıca permeabiliteyi de artırır. Madde salgısına ise etkimez.Antergan: Bu antazolin (antistine) e benzer formüldedir. Histamininkobay öldürücü dozunu 20 mg / kg dozda önler. Yan etki olaraksindirim sistemi bozukluğu ve baş dönmesi yapar.2


Bildirilen hu yan etkileri olmayan maddeler elde etmek üzere yapılanaraştırmalar sonucu aşağıdaki antihistanıinikler elde edildi:Neoantergan: (Mepiramine)Mepiramine : Kobayı, histaminin 220 öldürücü dozuna karşı veaynı zamanda daha az zehirli olarak korur. Neoantergandan sonra bulunanBenadryl (Difenhidramin) Amerikalıların bulduğu ve Anteıganayakın formülde bir maddedir. Bu maddeler antihistaminik etkileryanında santral sinir sistemine sedatif ve depressör etkiyerek uyuklamave dalgınlık yapar. Antikolinerjik, antispazmodik etkisinden dolayı,rijidite ile kendini gösteren parkinsonda rijidite ve spazm gidericiolarak kullanılır. Aynı zamanda lokal anestezi de yaparlar. Benadril,novokainden 10 defa daha lokal anestezik etkir. Benadril, göze damlatılıncasempatomimetik etki ile midriyaz yapar. Benadril (difenhidramin)in kloroteofillinle karışımı Dramamine ismi ile gebelik kusmalarınave ulaşım araçları tutmalarına karşı kullanılan bir preparattır.N-CH2-CH2-N (etilendiamin) iskeletindeki N lardan biri fenotiyaziniskeletindeki N la birleştirilerek psikosedatif veya antiparkinsoniyenilaçlar elde edilir. Bunların psikosedatif antiparkinsoniyen etkileri yanındaetilendiamin radikalinin antihistaminik etkileri de görülür. Diğerfenotiyazin derivelerinde antihistaminik etki gizlidir. Yalnız Promethazine(Phenergan) histaminin 1500 öldürücü dozuna karşı koruyucuetkisinden başka deneysel akciğer egü ödemi husulüne mani olucuve sedatif etkilidir. Ayııca hipnotik, lokal anestezik etkileri de vardır.Uyku vermesinden dolayı antihistaminik (energan) akşam alınmalıdır.Sandostene: (Thenalidine) Thenopheno piperidin'dir.Histamin'in yaptığı kapiller permeabilite artmasına azaltıcı hattaempermeabl yapıcıdır. Antikolinerjik ve kuvvetli atropin etkilidir. Sedatif,fakat hipnotik olmayan ve orta derecede antihistaminik etkilibir maddedir. 0.025 gr lık tabletleri vardır.Phenindamine: (Thephorine)Antihistaminik etkisine sempatolitik ve parasempatolitik ve analjeziketkiler de katılır. Ayrıca prometazinden farklı olarak hafifçeeksitandır. Synopene ve Allercur, Soventol, Diparaleıı, İncidal ise yeniantihistaminiklerdendir.20


Phenergan (Promethazin):Fenotiyazin radikali ihtiva eden antihistaminiktir. Çok ve uzun etkilidir.Kobayda histaminin letal dozunun 1000 misline tahammül ettirerekölüme mani olur.Pripelenamine (Prybenzamine): Kuvvetli antihistaminiktir.Antihistaminiklerin Etkileri:Histaminin düz kasta yaptığı kasılmaya, bronş, barsak spazmlarınave histamini (0.5 mg IV) kobaya zerkedince meydana gelecek ölüme,önceden antihistaminik madde verilmek suretiyle preventif, önleyicietkisi gösterilebilir. Aynı zamanda, histaminin yaptığı damar genleşmesi(hipotansiyon) arazlarıyla ve ödem husulü de önlenebilir. Antihistaminiklerde,antianaflaktik etki de vardır. Bu önce yabancı proteininjekte edilerek lıassaslaştırılmış kobaya, aynı proteini 20 gün kadarsonra zerketmekle oluşan anaflaktik arazların (anaflaksi şokunun) antihistaminikverilen ve verilmeyen kobaylarda mukayese edilmesiyleanlaşılır. Antihistaminiklerin en etkilisi fenergandır. Sonra piribenzamin,neoantergan, benadril ve diğerleri sıralanarak en zayıf olarakantistin (antazolin) gelir.Antihistaminiklerin Diğer Etkileri:1- Birkaçı stimülan fakat çoğu sedatiftir. Çocuklarda hipno-sedasyonve öksürük kesici olarak kullanılırlar. (Oksomemazin: fenotiazinderivesidir.)2- Bulantı kesici olduklarından ulaşım araçları hastalıklarına karşıda etkilidirler.3- Hafif atropinik etki de gösterirler.4- Ciltte kaşıntıya karşı sürülürlerse, lokal anestezik etkilerden dolayıfaydalı olurlar.Yan etkileri:Bulantı, kusma, baş dönmesi, uykuya meyil, nadiren agranülos±tozyüksek dozda psikomotor eksitasyon ve epileptıform konvülsiyonlaı -yapar. Atropinik etkiden dolayı ağız kuruluğuna sebep olur. Nadirenkendileri de deriye sürülürken allerji yaratabilir. Cyolizin gibi, gebelikkusmasına karşı kullanılırken teratojen etki görülmüştür.2


Etki Tarzı:Antihistaminikler histamiııi tahrip etmez. Histaminle yarışarakhistaminin yapıştığı reseptörlere önceden oturup histamini açıkta bırakırlar.Allerjik reaksiyonlarda, vücudu immünize etmez. Ancak semptomlarakarşı (semtomatik) etkir. Fenarganın etkisi 4-12 saat sürer.Teforinde santral sedatif etki yok, aksine stimülandır.Kinetik, Alınma ve Atılma: İsteı ağızdan, ister parenteral yollakolay absorbe olur. Etki 4-6 saat sürer, karaciğerde tahrip olarak atılır.Kullanma Yeri:Allerjik hastalıklar denen ürtiker (kurdeşen), quinke edemi, vazomotorrinitis, saman nezlesi, ilaç duyarlılığı, kaşıntı, serum hastalığı,temas dermatiti, eksema dermografizm de oldukça iyi neticeler verir.Astımda zayıf netice verir. Parkinson rijiditesine ve bulantı, kusmayaiyi gelir. Hibeınasyonda litik kokteyl denen, fenargan largagtil, pethidinekarışımı vücut hararetini 33 ° ye indirerek, ameliyatı ağrısız halegetirir.Antihistaminikler, ağızdan 50-100 mg. dozda 3-4 defa tekrarlanabilir.Prurit ve diğer cilt reaksiyonlarında, multipoten antihistaminikleriııantihistaminik ve lokal anestezik etkileri sinerjik etkiyerek dahaçabuk ve kolay tedavi edici olur. Saman nezlesi, quinke ödemi gibi durumlardamukozalara efedrin gibi vazokonstriktör etkili maddeler antihistaminiklerleberaber verilince daha iyi neticeler abnır. Astım bronşialveya migren gibi allerjik veya muhtelif nedenlerden olabilen hastalıkveya semptomlarda etkenlerin fazla veya karışık olmasından dolayıantihistaminiklerle diğer ilaçlar birlikte verilir. Mide salgısının hipersekresyonunaantihistaminikler atropin gibi antisekretuar etkir. Anesteziyolojidelitik kokteyl vermekle ameliyat esnasında libere edilecekhistamin ve reaksiyonlar da önlenmiş olur. Oto kullananların antihistaminiktekihipnotik etkiden dolayı antihistaminik almamaları tavsiyeedilir. Pomadlar antistaminik olarak iyi netice verirken bazan da tekrarlananpomad sürme sonu paradoksal olarak duyarlılık yaratabilir.Yan etkilerinden dolayı antihistaminiklerin reaksiyonları kontrol edilip,denendikten sonra kullanılır.Etki Özelliği:1- Antihistaminiklerin geçici olan etkileri bunların yıkılmasıylave eliminasyonla kaybolur.2


2- Antijen-antikor birleşmesinde, histamin liberasyonuna mani olmazlar.3- Antihistaminikler histamini tahrip etmez veya histaminazı arttırmazlar.Aynı zamanda organizmada birikebilirler. Tedaviyi kesmekgerekebilir.4- Sempatolitik veya parasempatolitikler gibi antistaminikler de,yalnız organı uyaran histamin'e organı duyarsız kılarlar.Antihistaminik ve histamiııik madde arasındakiformül benzerliğine bağlamak mümkündür:kompetisyonuHj Reseptörüne Etkili Aıılilıist.ıminiklc ı:Kimyasal yapı Adı ÖzelliğiAlkilaminPolaramine (deXclılorphenizamine)Kuvvetli antistamik azsedatif etkiliEtanolaminBenadryl (Diphenhydramine)Antigistaminik sedatif,,antikolinerjikEtilendiamine Antazoline (Antistin) (Zayıf) AntihistaminikPhenotiazinePromethazine (Pherneıgan)AntihistaminikSedatifkuvvetli,Karışık yapılılarCyproheptadin (Periactin)Phenindamine (Tephorıne)Thenalidin (Sandosten)Antihistaminik,SedatifH2 Reseptörüne Etkiyen Antihistaminik:Cimetidine (Tagamet):Yeni bir maddedir. H2 reseptörüne histaminle yarışarak etkir. Pentagastrin'instimulan etkisine de antagonisttir.2


CHjIINCNCH2-8"CH2-CH2-NH-C-NH-CH3Cimetidine (Tagamet)Kullanılma Yeri: Duodeııum ve mide ülserine kaışıdır. Bu tarzetkiyen burinamid ve metilamid de vardır. Metiamid agranülositozyaptığmdan bugün terkedilmiştir./—\ CH 2~ CH 2 ~ CH 2 _CH 2 - NH - C -NH -CH3:N. NH SBurimamideCH3 || -CH2-S-CH2-CH2-NH-C-NH-CH3HN N : Met iamidKromoglisik asit: IIt ve H2 reseptörlerine etkimeden mastosidlerdenhistamin liberasyonuna engel olan yeni bir madde de kromoglisikasittir. Bunun (Lomudal) adlı prepratı, allerjik renitisleri önleyiciveya astım tedavisine yardımcı olarak kullanılır.COONa0 COONa0'CH2*CH • CH2 • 0OHAcidc chromoqiycique(LomuJal)2


SEROTONİNE (5HT)Kan serumunun izole barsak üzerindeki konstraksiyon yaptırıcıH5-Hydroxy tryptamıne(5 HT- SEROTONINEÎSerotonin, barsakta bol bulunmasından Enteramin adı da alır.Sürüngenlerin derisinde, sümüklü böcek gibi mollüsklerin tükrük salgılarındada 5 hidroksitriptamin benzeri etkili madde elde edildiğindenEnteramin yerine Serotonin adı daha çok kullanılır.Oluşumu: Serotonin triptofandan hasıl olur.5 TH (5- Hydroxytriptamine)25


Alınan 1 gr triptofandan 10 mg serotonin meydana gelir. Sentez295. sahifedeki tablodan takip edilebilir.Serotonin barsaktaki enterokromaffin hücrelerinde % 90 oranındabulunur.Ayrıca santral sinir sisteminde bilhassa kortekste az olmak üzerebeyinde de bulunur. Trombositlerde enterokromaffin hücrelerden hasılolan serotonin'in bir kısmı tutulur. Bundan dolayı bu hücrelerde debulunur.Farmakolojik Etkiler:1- Kalp-Damar Sistemine: Doza ve denenen hayvan türüne tabideğişik etkiler görülür.Damarlar Üzerinde: Böbrek damarlarını daraltır. Bazı damarlardada önce daraltıcı sonra genişletici etkir. Ayrıca damar permeabilitesiniarttırır. Venler üzerinde ven trombozu gibi daraltıcı etkir. Kalp üzerindeise inotrop ve kronotrop pozitif etkir.Tansiyona Etkisi: Önce hipotansiyon sonra kısa süre hipertansiyon,sonpa tekrar hipotansiyon yapar. Hipotansiyon atropinle giderildiğindenvagus etkisinden meydana geldiği anlaşılır. Serotinin daha çok hayvanlardapulmoner damar daraltıcıdır.2- Düz Kaslara Etkisi: Uterus, bronş, barsak üzerinde daraltıcıetkir. Enterokromaflin tümörlerinde bu nedenle bronş daraltıcı etkigörülür. Bronş kaslarına direkt etkiden ileri gelir. Bronşların kasılmasınafenoksibenzamin ve lizerjic asit antagonisttir.Sindirim Kanalına Etkisi: Barsak hareketlerini hızlandırır. Bununsonucu diare görülür (karsinoid'de). Ayrıca ülser yapıcı etkir. Vücuttaki5HT'in % 90 i gastro-entestinal sistemde bulunur. Fizyolojik rolükesin.3- Allerjik Reaksiyonlara Etkisi: Kapiller permeabiliteyi arttııdığındaniltihapta rol oynar.4- Trombositlerin toplanmasını sağlar. Kanamayı önler.5- SSS'de uykuyu ve termoregulasyonu sağladığı kabul edilir.Degradasyon (Yıkılması): MAO la okside olur. Sonra, aldehid redüktazenzimiyle 5- OH-indol asetik aside (5HIAA) dönüşür. Karsinoidhalinde idrarla 5HIAA halinde atılır.2


Karsinoid tümörler 5HT i fazla salgıladığı gilıi muz ve benzerimeyvalarda da fazla 5HT olmasından yenmesinde idrarla fazla 5HT atılir.Etki Tarzı: Etkisi kompleks olmakla beıaber,1- Reseptörlere etkidiği, 2- Asetilkolin, kateşolamin, histaminve kinin libeıasyonunu sağladığı kabul edilir.Patolojik Etkileri:a) Karsinoid denen barsak tümörlerinde çok salgılanır. Budadiareye,astmoid dispne'lere sebep olur. Ayrıca önce kırmızılığa (damargenişlemesinden) sonra damar daralmasıyla solukluğa neden olur.b) Dumping sendromu denen, gastrektomi sonucu mide ve barsaklarınçabuk boşalması ile bulantı, kusma, soğuk ter, hipotansiyonbelirtileriyle belirlenen bu sendromda ıolü vardır. Buna, sendrom'apostpaıandial gastrektomise adı verilir.Anti-Serotonin Maddeler:I) Reseptörü inhibe eden ilaçlar:a- Desernil (Methysergide), lizerjik asit içeren Ergot derivesidiı1 . Uterustaki serotonin etkilerini önler.COOHTTHb- Periaktin: Siproheptadin, antihistaminik ve iştah açıcı etkir.Binotiazin derivesidir.c- Migristen (Dimetotiazin): Antihistaminik, antiemetik etkilidir.II) Senteze Mani Olanlar: Paıaklorofenilalanin (PCPA): TriptofandanSerotonin oluşunu engeller.LYSERGfÇ ACİD2


KİNİNLER (BRANDİKİNİN-KALLİDİN-KALLİKREİN)Bıadikinin endojen vazodilatatör polipeptiddir. 9 amino asit(nona.peptidden) yapılıdır. Plazmanın, alfa 2 glubulin fraksiyonundakibradikininojen ve kininojenden elde edilir. Bradikinin deyimi yavaşhareket eden anlamına gelir. Bu etki kobay ileumu ve sıçan uterusunudiğer kastırıcılardan daha yavaş kastırmasıdır.Plazmin, tripsin ve yılan zehiri etkisiyle veya cam tüpte kanı çalkamakla(enzimlerin aktive edilmesiyle) Bradikininojenden bradikininelde edilir.Kininler (bradikinin, kallikrein, kallidin) alfa 2 globulin'lerdenenzimatik yıkılmayla elde edilen polipeptidlerdir. İltihap oluşumunda,vılan, böcek ısırmasında veya kanama sonucu gelişen pıhtılaşma esnasındakanda çoğalır ve kininazla ağrının oluşumunu, bıonş kasılmasını,kapiller permeabilite artması gibi olayları yıkılırken ya doğrudandoğruya ve P G leıle beraber yapar.Bradikininin Farmakolojik Özellikleri:1- Damar Genişletici Etkisi: İnjekte edilen bradikinin etkisiylekapiller genişler bunun neticesi dolaşan kan perilerde ve bilhassa yüzdetoplanarak kırmızılık ve ateş bas^nası duyusu yapar.2- Kapiller Permeabiliteyi Artıran Etkisi: Bu etkiyle ödem, iltihapyapıcı ve ağrı yapıcı etkir.3- Kalbe Damara Etkisi: Tansiyon düşürür, bunu taşikardi ilekalpteki debi artması takibeder. Koroner genişletir. İzole kalpde bradikinininotrop pozitif etkir.4- Düz Kaslar Üzerine Etkisi: Organ ve cinse göıe bradikinin'inetkileri değişiktir. Kobay ileumu üzerine yavaş kontraksiyon yaptırır.Kasın gevşemesi de yavaş olur.Bronş daraltıcıdır. Bronş daralmasına karşı Aspirin ve fenilbutazonantagonisttir.5- Bradikinin, Antidiüıetik hormon liberasyonunu stimüle eder.Bradikinin tükrük damarlarını genişleterek tükrük salgısını artırır.Kallikrein: Hageman Faktörü etkisiyle prekallikreinden veyabradikinojenden oluşur ve iki şekilde bulunur.2


A) Doku Kallikreini (Kallidin, dekapeptid)B) Plazma Kallikreini.Bunlara etkiyen amino peptidazlarla bunlardan, da kininler (bradikinin)meydana gelir. Hangi suretle oluşursa oluşsun etkiler aynıdır.ANGİOTENSİN:1898 de Tigersted ve Bergman, tavşan tansiyonunu yükselten maddeyiböbrekten elde ettiler.Bu iyi anlaşılamayan maddeye 1920 ye kadar "RENİN" adı verildi.1934de Goldblatt, hipertansiyonu renal arteri daraltarak meydanagetirdi. Foreman ve Page de sempatektomize köpekte de Goldblatt'ıntecrübesini gösterdi.Angiotensinin, nefrektomi ve hipofizektomiden sonra ela kandabulunmasından böbrekle ilgisi ve renin'in aktive olmasıyla meydanageldiği anlaşıldı. Plazmada hipertansinojen'den hipertensine döndüğübilinmektedir.Angiotensin at, sığır, domuz plazmasından yarı saf elde edilipincelendi ve termostabl, 8-10 amino asidden ibaret polipeptid olduğuanlaşıldı.Angiotensin 2 şekilde bulunur: Angiotensin I ve Angiotensin II.Angiotensin IIhaline gelir.aktif şekilelir. Plazma enzimleriyle Angiotensin IIAngiotensin'in etkileri:a) Vazokonstriktörb) 8 amino asitden ibaıetc) Plazma alfa 2 globulin fraksiyonundan enzimle salgılanır.Angiotensin'in Etki Tarzı:Düz kas üzerinedir. Sıçan, kedi, köpek, kobay, tavşan uterusuna,köpek, sıçan, kobay, kedi barsağına, idrar ve safra kesesine, bronşkasma, izole ureter, köpek retraktör penis kasına, dorsal sülük sırtkasma, kedi pupillasına, membran niktitans'a etkir. Bu etkiler atropin'lede görülür. Bunun için angiotensin muskulotrop ajandır.Ne sempatik ne de parasempatik etkiyen madele grubunda eleğildir.2


Angiotensin düz kasa stimulan etkir, bu adrenerjik veya kolinerjikmekanizmayla olmaz.Angiotensin, kobay ileuınu ve sıçan uterusunda direk ve indirek2 mekanizmayla etkir.1- indirek etki asetilkolin çıkararak etkir. Bu etki atropiıı'legiderilir.2- Uterusu kastırıcı etki ise atropinle giderilemeyen angiotensin'indirekt etkisidir.Angiotensin'in Organa Etkisi:Kardiovasküler sisteme: IV verilince tansiyon yükselticidir. Bu4-6dakikada normale döner, pressor etki süresince bradikardi de görülür.Deri altı, IM, IP angiotensin verilse tansiyon yükselmez. Bu yoldanyavaş absorpsiyon dozajı tansiyon yükseltmeye kafi gelmez. Tekrarlanandozları angiotensin'de taşiflaksi yapmaz.Angiotensinin pressor etkisi: Adrenerjik blokad veya kolinerjik blokadlagiderilemez. TEA, bir ganglion blokeridir. Angiotensinin pressoretkisini arttırır. Bu etki, ganglion blokadmdan sonra epinefrin'inartan etkisine benzer, insanda angiotensin takriben norepine frinden10 kere daba pressor etkilidir. Yalnız angiotensin'in kalptekibradikardi yapan etkisi atropinle giderilir. Norepinefrine ve angiotensin'inpulmoner dolaşıma etkisi mukayese edilince norepinefrinpulmoner elolaşıma vazokonstriktör etkidiği halde angiotensin etkimez.Böbrekte: Normal tansiyonlu kimsede angiotensin böbrek damarrezistansını arttırır.Uygıdama Yolları: Angiotensin IV olarak yavaş verilir. Serumfizyolojik veya glukoze injektabl solüsyon olarak dakikada 3-10 grIM ve subkütan ela verilir.Norepinefrin'den 10 defa daha fazla vazokonstriktördür. Norepinefrin3 dakikada azami olur. Kestikten sonra 4 dakikada etkisibiter, Angiotensin 2-6 dakikada azami olur, 2 dakikada etkisi biter.Angiotensin taşiflaksi yapmaz. Damar dışına sızması da zararsızdır.Absorpsiyon-Akibet ve Atılma:Meçhuldür. Hipertansiyonlularda normotansiflerelenfazla angiotensinbulunur.0


Preparatları:1-1- asparagin.il 5-1- valilangiotensin oktapeptid (sentetik angiotensin)dir. Bir fialde 2.5 mg liyofilize toz halinde bulunur. Özel vialde 38"F de yalnız 1 ay saklanabilmektedir.Angiotensin'in, nonspesifik inhibitörü papaverin ve nepressoldur.Halen incelenen bazı oligopeptidlerin de spesifik etkidikleri bilinmektedir.Bunlar ya angiotensin II nin reseptöre etkisini veya angiotensinII ye dönüşmesini enzim üzerine etkiyerek engeller, inhibeeder.PROSTAGLANDİNLER:Kurzrok ve Lieb ile Golbdlatt ve Von Euler, vesikül seminal veyaprostat sıvısının uterusu kastırdığını ve damar genişlettiğini gösterdiler.Prostaglandinler 20 atomlu yağ asitlerinden yapılıdır. Vücutta muhtelitorganlar tarafından da sentezi yapılır.Kimyasal Yapısı: İsveçli Bergstrom tarafından prostanoik asitoldukları siklik polienik yapılı oldukları gösterildi. Prostaglandinlersiklopentanik halkaya göre isimlenir. 2 OH grubu (alkol grubu) F,bir alkol ve bir ketonlu E, çift bağlı olanlar ise A veya B prostaglanlandinadı alır. Bunlar serileri gösterir. 1, 2, 3 rakamları ise çift bağları,izomeri veya alt grupları da alfa ve beta gösterir. Buna göre PGE, PGF,PGA gibi adlar alır.Biyosentez: Dokuda veya hücre membranında arakidonik asitgibi doymuş yağ asitlerinden komplike bir tarzda meydana gelir.Dağılım:a) Erkek ve kadında cinsel organ ve sıvılarında (vesikül seminalsıvısında, amnios sıvısında, endometriumda) bulunur.b) Santral sinir sistemindec) Mide, karaciğer, barsak gibi sindirim organlarındad) PGEj, PGE2, PGA, böbrektee) Yağ dokusunda bulunur.Farmakolojik Özellikler:1- Kalp-Damar Üzerine: PGE ve PGA intravenöz verilince tansiyondüşürür. PGF ise önce hipotansiyon sonra hipertansiyon yapar.0


Damar genişletici etki periferik düz kas üzerine etkiden ileri gelir.Hipotansiyonu giderici refleks yolla (inotrop ve kronotrop pozitif etkilerlede) kalp debisi artar.2- Böbrek Üzerine: PGE ve PGA, böbreğe gelen kan akımını ve böbrektensüzülmeyi yani diürezi artırır. Aynı zamanda Na atılışımda arttırır.3- Düz Kaslara Etkisi:a) Sindirim Sistemine: Stimülan etkir. Bunun neticesi bulantı,kusma ve diareye sebep olur. Mide sekresyonunu azaltır, ülser teşekkülünemani olur.b) Bronşlara Etkisi: PGE bronş kaslarını gevşetir, PGF ise daraltır.PGE2 ve PGE2 bronş genişletici olarak aerosol olarak verilir. Buisoprenalin'den daha etkilidir. Fakat etki süresi kısadır. PGE'in bronkodilatatöretkisi beta adrenolitikleıle süprime edilmez.c) Doğuma etkisi:PGE ve PGF doğum esnasında kanda ve amnios sıvısında bulunmasıylauterusu kastırırken kollumu açar ve doğuma yardımcı olur.Burada PGE, PGF den daha kuvvetlidir. Uteru»a bu kastırıcı etkisindendolayı:1- Doğum esnasında doğumu kolaylaştırıcı2) Doğumdan önce, düşük yaptırıcı olarak etkir.Prostaglandin IV veya oral kullanılır. PGFa DinoprostFa) ve PGE2 dinoproston adlı preparatları vardır.(Prostin4- Proenflammatuar Etkisi: Prostaglandinler iltihapta ve ısı regülasyonundarol oynarlar. Aspirin ve fenilbutazon PG lerin yapımınıazaltarak iltihabı da önlemiş olur.5- Gözde: PG 1er göz içi baskısını arttırır. Glokomda tehlikelidir.6- Sinir Sistemine Etkisi: PG 1er sinapslara etkiyerek hayvandasedatif etki veya hareket azalması yapar.7- Salgılama Etkisi:Gastrik salgılanmaela (gastrin) ve renin salgılanmasında rolükabul edilmektedir.Yan Etkileri: Bulantı, kusma, ağrı, diaıe, broııkospazmdır.PG İnhibitörleri: P G sentetaz enzimi üzerine indometasin ve salisilatlarinhibitör etkirler.0


KAS GEVŞETÎCİLER:Çizgili (istemli) kaslarda, kas kontraksiyonunun bloke edilmesisonucu kas gevşemesi olur. Bu gevşeme şu nedenlerden olabilir:1- Kas için gerekli (glikozun) monoiyodoasetik asitle parçalanmasınındurdurulmasıyla kimyasal olarak.2- Kolinerjik reseptörlerin bulunduğu plakmotris'e etkiyen kiirarizanetkililerde görüldüğü gibi iletimin değiştirilmesiyle fiziko-kimyasalolarak. Bu da iki şekilde görülür:a) Nondepolarizan (asetilkolinokompetitif etkililer) veya kürarimimetiklerdekietki.b) Depolarizan (asetilkolinomimetik etkililer) veya asetilkolinomimetiklerdekietki3- Sinir ucunda meydana gelen asetilkolin'i enzimatik yolla etkisizbırakarak kas gevşemesi gizlenir.Bu da iki tipte açıklanabilir:a) Lokal anesteziklerle veya bazı toksinlerle, iletimin bloke edilmesiyleb) Asetilkolin yapımı ve liberasivonuna etkiyen kolin asetilaz enzimininblokaj'yla4- Mefenesin (Myanesin) ve diğerleri gibi bulbo-meduller olaıaksantral blokajla kas gevşemesi. Bu maksatla kullanılan ilaçların sınıflandırılmasıaşağıdaki tarzda da yapılabilir.Kas Gevşeticilerin Sınıflandırılması:A- Santral etkililer:1- Propandiol deriveleri:a) Mefenesineb) Metakarbamolc) Karizoprodold) Stiramate) Meprobamat2- Benzoksazol deriveleria) Klorzoksazon (Paraflex)b) Zoksazolamin (Zoxine)0


3- Tiazanon deri v eleri:Kloımezanon (Trancopal)B- Önemli diğer etkileri yanında Kas Gevşetici etkisi olanlar:1- Karamifen (Panparnit)2- Orfenadıin (Disipal)3- Prosiklidin (Kemadrine)4- Klordiazepoksid (Librium)5- Librium, Diazepam (Valium) GABA'minerjik sisteme etkir vebunun presinaptik inhibitcr etkisini kuvvetlendirir.6- Baklofen (Liaresal) santral inhibitör, nöron mediatörlerindenolan GABA'nın form.ülüne benzer yapıda bir maddedir.C- Kürar ve benzerleri gibi nöromüsküler jonksiyona etki sonucukas gevşetenler.D- Dantrolene (Dantrium) gibi direkt kasa etkiyerek kas gevşetenler.SANTRAL KAS GEYŞETİCİLER:Bunlar yeni maddeler olup, kas rijiditesi, santral kas spazmı,Miyosit tortikolis, akut sırt ağrısı ile paralizi ajitan daki kas sıkışmalarınakarşı etkilidir.(Skletal-muscle relaxants) santral kas gevşeticiler, müsküler hipotoniyapıcılar da denen bu grup ilaçlar spinal ve mezensefalik inter mediernöronlara ve bazıları da miyönöroal elemente depıessan etkirler.Bunun sonucu spontan hareketler ile kas tonusu azalır. Bunların etkisiylenöromüsküler transmisyon azalmadan da bazan geçici gevşek kaspazalizisi de meydana gelir. Sarhoşlarda görülen kas gevşetisi etkisi gibi.Alkol ilk kas gevşeticisi olarak bilinir. Bunun gibi eter ve benzergenel anestezik maddelerde kas gevşetme amacıyla kullanılır.Fakat bunların hepsi ideal ve tam kas gevşetmezler. Araştırcılar tarafındanfarmakolojik denenmesi yapılan, incelenen maddeler arasıntri-ortokrezil fosfat da (TCP) vardır. Bu madde petrol ürünlerindendir.Bu ürünü içeren tenekede bakiye kalarak içine zeytin yağı konmasıylazeytinyağına karışması ve yenmesi neticesi 1959 da Kuzey Afrika'dazehirlenmeler ve zehirlenmelerden de kas gevşemeleri gözlendi. GevşemelerinS.S.S. üzerine selektif depressant etkiden ileri geldiği anlaşıldı.0


Yapılan incelemeler, benzoksazol derivelerinden benzimidozolünde gevşetici etkidiğini ve bunun etkisinin de propandiol derivelerineprototip (örnek) mefenesin gibi etkili olduğunu gösterdi.Propandiol deriveleri:A-l-a- Mephenesin (Myanesin, Tolserol): metilfenoksipropandiolyapısındadır. Suda az eriyen beyaz kristalize toz olan mefenesin'intavşanlara intravenöz zerkinden sonra karın kaslarını gevşettiği gösterildi.Kilogram başına 50 mgr dozda verilince iskelet kasında kürar tarzındafelç meydana getirir. Bu felç kurardan farklıdır. Kürar nöromuskülerblokaj yaptığı halde miyanesin intermedier nöronları bloke eder.Mianesinde bu etkiden ayrı diğer bir etki daha vardır. Bu etki beyin tabanındakinükleuslardan çıkan impulsların yayılmasına da engel olucuetkidir. Bu suretle paralizi ajitanlı hastalardaki tremor ve rijiditeyive teterazol konvülziyonlarını kaldırır. Aynı zamanda:VC-OHIH-C- OHMefenezın H 3 C 01- Strikninin yaptığı spinal konvülziyonlar.2- Tetanusdaki konvülziyonlar kalkar.Ancak barbitüratların yaptığı kas gevşemesinde, beraber verilincegevşemeyi artırıcı etkir. Mefenesin, barbitüratların uyku süresini depotansiyalize eder. Yüksek dozlarda mefenesin EEG da uykudaki gibideğişmeler yapar.Mefenesin önceleri, analjezik, antipiretik ilâç olarak kabul edildive anodin adıyla kullanıldı. Gliserolun i'enolik esterlerinin denenmesiesnasında kobay ve tavşanda geçici felç gözlendiğinden bunun nedeniintermedier nöıon blokajından olduğu anlaşıldıktan sonra kas gevşeticiözelliğiyle kullanılmaya başlandı. Daha sonra yüksek dozların felç edici(muscle paraliaan) olduğu da anlaşıldı.


Mefenesiıı'nin Etkileri:Solunum ve Dolaşıma Etkisi: Orta dozları solunum ve dolaşıma etkisizdir.Yüksek dozları santral depressif etkiyle tansiyon düşürür vesolunumu yavaşlatır.Periferik sinirler ve kasa etkisi: Prokain gibi lokal anestezik etkişinden bahsedilir. Fakat bu şüphelidir.Mefenesin'ln vücuda alınışı: Mide, rektum, periton boşluğu, ciltaltıdokular yoluyla vücuda girer. 1 saatte maksimal seviyede olur.3 saatte etkisi azalmaya başlar.Toksisite: Yorgunluk, kas yetersizliği ve sersemlik, baş dönmesiyanında karaciğere zararlı etkileri de görülebilir. IV verilirse santral görmeve işitme kusurları yapan yüksek doz, total paralizi ve hemoglobinüriyaratır. Ayrıca gastrointestinal bozukluk meydana getirir.Talamus ve talamus altından gelen serebral (kortikal) uyarıları veyastrikninden ileri gelen meduller konvülziyonları önler.Multiple skleroz, parapleji, spastik kas felci ve parkinsonda 1 gramgünde 3-5 defa verilir, 1 gram Tolserol, IV tenatus konvülziyonunu kaldırır.Fakat yüksek dozu, hemoglobinürik nefroz yapar.Mefenesin karbamat (Tolseram): 0.5 gr. lık tabletlerinden 1-2 gr.dozda mephenesin yerine kullanılabilir.H2-Ç-O-CONH2H-C-OHIH2-C-0iH3CMefenesin KarbomatA-l-b- Metokarbamol (Robaxin): Beyaz kristal tozdur. Suda%4 erir. IV kullanılır. 2-3 gr. verilir.0


H^-C — O — CONH2H-C-OHH3COMetokarbamolA-l-c- Karisoprodol (Soma) (Propanodiol dikarbamat): Beyazkristal tozdur, acı lezzetlidir. Suda az erir. 250 mg. lık kapsül, 350 mg.tabletleri vardır. Günde 3 defada kullanılır. Analjeziklerle beraber verilenbir drogdur.O Ç3 H7 Ç CJH3H2N-C- 0-CH2- C-Ch^-O-C - NH -CH-CH3CH3Karısoprodol (Rela, Soma)A-l-d- Stiramat (Sinaxar): Karizoprodol gibi etkir. Kontraktürhalinde olan kas spazmlarında kullanılır. Analjeziklerle birlikte verilebilir.200 mg. lık tabletleri vardır. Ağızdan 2-3 tablet verilebilir.A-l-e- Meprobamat: (Equanil, Pertranquil, Miltown).Yan etkileri: Barbitürat ve alkolü potansiyalize eder. Uyku basması,alışkanlık ve özlem yaratır. Yüksek dozda fazla görülen bu araz her dozda0


yapar. O zaman sinirden asetilkolin çıktığına göre ve kas da elektriklekasılabildiğine göre meydana gelen asetil kolinin, kasa gidemeyip reseptöreetkiyemediği anlaşılmaktadır. Bu da nöromuskular kavşak myeneuralelementte olmaktadır, dendi. Böylece kürar etkisinin periferikolduğu anlaşıldı. Kürar'ın motor sinir üzerine ve aynı zamanda motorsinirin sonlandığı kasa etkimediği ve yalnız myoneural element denenorta (ara) kısma etkidiği anlaşılmış oldu.Sinirden kasa geçen uyarıda şu 5 olay olmaktadır:1- Sinirsel akımın doğuşu2- Asetilkolinin veziküllerden serbest hale gelişi3- Plak motrisin (myeneural elementin) depolarizasyonu4- Kasın kontraksiyonu5- Myeneural elementin repolarizasyonuYukarda anlatıldığı gibi kürar ve benzeri etkiyen, myneural elementibloke edenler yanında, diğer kürarizan grup maddelerin ise başkaşekilde etkidiği anlaşıldığından, küraıizanlarm sınıflanması da şu şekildeyapılmaktadır.A) Depolarizasyona mani olanlar: (Asetilkolinokompetitif etkiyenler)Kompetisyonla Etkiyenler:1- d-tubokürarin: Bu grupta bulunan tek doğal kaynaklı maddedir.Diğerleri sentetiktir.2- Gallamin (Flaxedil): Tubokürarin'den kısa süreli etkir. Ganglionlarüzerine ve histamin liberasyonuna kürardan daha az etkilidir. Yanetkisi: Atropin gibi vagolitik etkir ve taşikardiye neden olur.0


•CH^CHjN(CjH^-I.-O-CH^CH 2 N-^H^It^>L -0-CH 2-CH 2-'N-(C 2H 5)3l-Benzkurin = Flaxedil (Gallamine)(Benzcurini iodidum)3- Mytolan (Benzokinonium)Benzokinonyum (Mytolan)C h^ O *


(CH^(CH3)3//N -(CH^o — N^BrDekametonyumBromidTubokürarin HCI:Beyaz \eya sanmsı beyaz tozdur. Suda erir. Etki, kuaterner amonyumkökünden ileri gelir. Tubokürarinde 2 kuaterner amonyum köküaralarında 14 A° lük mesafede bulunur, d-tubokürarın, ağız yolundangayet yavaş absorbe olur ve absorbe olan bu doz etkimeden hemenidrarla atılır. Bu nedenle kürar Intravenöz yolla vücuda verilir. IV yapılankürarın 1 / 3 ü değişmeden atılır, geri kalan ise etki ederken metabolikdeğişmeye uğrar.*Etki tarzı: Kürar çizgili kasları felç eder. Ampulleri % 1 liktir.1 cc de 10 mg olan kürar içeren 5 cc lik küçük şişelerde de bulunur.IV 5-10 mg kuıar (d-tubokürarin) verildikten sonra önce göz kaslarındaptosis görülür. Bu göz kapağı kasının felci neticesi olur. Dimetil tutokürarin(Mecostin) 3 defa daha etkilidir. Göz kaslarından sonra yutmakonuşma kaslarının felci ve bunu da diyafragmanin felci takip eder. Gallamine(Flaxedil), d-tubocurarin gibi 50-150 mg dozda ve aynı gaye ilekullanılır. Isocurine, kas gevşmesi yapar. Nörolojik hastalıklardan ilerigelen kas kontraksiyonunu giderici olarak kullanılır.Antagonistleri: D-tubocurarin'in antagonisti, neostigmin ve edrophoniumHCI (Tensilon) ve potasyumdur. Neostigmin ve edrophoniumIV 10-20 mg dozda verilir.Eter, vinileter, halotan ve mekamilaminle neomisin ve bazı antibibiyotiklerden,hipopotasemi veya hiperkalemi gibi elektrolit bozukluğuyapanlar kürar etkisini de arttırırlar.Süksinilkolin grubuna ise d-tubokürarin antagonisttir. Antikolinesterazolan neostigmin, prostigmin, eserin, physostigmin, edrophoniumve K antagonist değildir. Kürar, myastenia gravisi taklit eder.2


edicidir.Kürar'da yan. etki: 1) Solunum felci 2) Histamin liberasyonudur.Kurarın Tıpta Kullanılması:1- Cerrahide kas gevşetici, diğer genel anestezikleri potansiyalize2- Endoskopide bronş spazmını ve bunun meydana getirdiği sıkıntıyıgiderir.sağlar.3- Ortopedide arızalı ayağın gevşetilerek ameliyatla düzeltilmesini4- Konvülziyonlara karşı tedavide, konvülziyon şiddetini kırmakiçin (Şok, insulin, kardiazol).5- Tetanozdaki konvülziyonlarda tedavi içine myastenia gravisteteşhis için kullanılır.Âsetilkolinomimetikler:Suksinilkolin (Anectine): Süklinilkolin'de iki molekül asetilkolinbulunur. 3-5 dakikalık kısa süreli ameliyatta kullanılır ve plazma psödokolinesterazıtarafından hemen tahrip olur. IV 10-30 mg histamin deşaıjıyapmaz. Salgı arttırır. Salgı artması atropinle giderilir. Yüksek,aşırı dozu kasda ağrı yapar.Etkisi: Asetilkolin reseptörleri üzerine etkir, reseptörde önce depolarizasyonyapar sonra reseptörü desansibilize eder. Kaslardaki gevşemeneostigmin ve benzeri antikolinesterazlarla daha kötüye gider. Antagonistolarak antilkolinesterazlar kullanılmaz.Kontrendikasyon: Hepatit olanlarda psödokolinesteraz azalmasındandolayı etki daha uzar, paralize duruma bazan hiç bir çare bulunamaz.Dekametonyum: (Syncurine)1 cc de 2 mg içeren ampulleri mevcuttur. Tedavi 2-3 mg la yapılır.Dekametonium, suksinil kolin'den daha uzun etkili fakat, tubokürar vebenzerlerinden daha kısa etkilidir.Doz ayarlaması:Head drop metod: M.Rectus abdominus, tibialis, soleus, civciv öldürendoz, fare diaframında kürar ile frenik sinirin kastırma gücündeki etkisizliğinsaptanmasıyla kürarizan maddenin etkisi ve dozu tesbit edilir.


D-Dantirolenc (Dantrium) tipi direkt kasa etkiyerek kas gevşetenler:HDantrolene (Dantrium)Hydantoin derivesidir.Direk çizgili kasa etkir.Endoplazmik retikulum'da kalsiyum libere ederek etkir.Endikasyon: Hemipleji, spastik felçlerdir.Yan etki: Uyku, bulantı, kusma, karaciğer bozukluğu ve diyaredir.İstemli kas çalışmasının durdurulması ve bloke edilebilme tipleri:1- Kasın enerji kaynağı olan glukozun monoidoasetik asille parçalanmasıdurdurulursa kas için gerekli enerji sağlanamaz ve kas kasılmamadangevşek durur.2- Kolinerjik reseptörlerin plakmotris'deki kasılması önlenerek kasgevşek kalır. Bu iki mekanizma ile açıklanır.a) Asetilkolinokompetitif (non-Depolarizan) etkiyerekb) Asetilkolinomimetik (Depolaıizan) etkiyerek3- Sinir ucunda meydana gelen asetilkolin'in etkisine ve dolayısıylakasın kasılmasına engel olarak kasın gevşemesi. Bu da iki tarzdagörülür.a) Kondüksiyonun, iletinin, lokal anestezik veya bazı toksinlerle,blokajıylab) Asetilkolin yapan veya liberasyonunu sağlayan kolinasetilazınblokajıyla4- Bulbomeduller blokaj yapıcılardan, Mephenesine, Myanesine,Tolserol gibi intermedier nöronların blokajıyla da kas kasılması önlenir.Çizgili kasların kasılmasına yukarda açıklanan tiplerden, plak matriseetkiyerek kasılmayı önleyen kürardır.


GASTROİNTESTİNAL SİSTEME ETKİLİ İLÂÇLARSindirim sistemi canlının vücuduna enerji sağlayan sistemdir. Çoğunluklanormal olarak besinlerden enerji ağız-mide-barsak sistemindekisindirimle sağlanır. Ağızdan başlayan sindirimde dişler ve pityalininyetenekli etkisi yanında gerek salgı bezi gerek sindirim kaslarının armonikfonksiyonu ile sistemin her kısmının çalışma gücünün artması yanındaazalması da sindirime etkir. Artan mide-barsak hareketinden dolayırezorbsiyon ve kimyasal değişmeler için yeterli zaman sağlanamadığındanalınan gıda hızla barsakları terkeder, gıdadan yarar yani sağlayacağıenerji sağlanamamış olur. Mide-barsak hareketlerinin normaldenazalmasıyla barsak geçidinde artık, posa maddelerin geçişi yavaşlar.Barsakta beklemek suretiyle, yıkım ürünlerinden belirli seviyede kalacaklarınseviyelerinin artmasına ve zehirli etkilerin yüksek seviyede kanageçmesine olanak yaratılmış olur. Artan, azalan mide-barsak hareketleriyleolan bu değişiklikler, mide-barsak salgılarının yetersiz veya aşırıolmasıyla da görülebilir. Mide asiditesinin artması hiperasiditeye, azalmasıise hipoasiditeye neden olur. Az asidite ile gıdaların gerekli yıkılmalarıile bunun sonucu beklenen enerji sağlanamaz. Artan hiperasiditeyle degereksiz ve diğer enzimleri ve ortamı yok eden zemin hazırlanıl. Busuretle hem asit artmasından şahsın şikayeti, ızdırabı ve bunun giderilmesiçarelerinin aranması, zararı yanında hem de midedeki beklenendeğişmelerden hasıl olacak enerji (metabolik ürünler) elde edilemez.Artan, azalan barsak hareketleri ile sindirim salgılarını normal seviyeleregetirme sindirim sistemine etkili ilaçlarla mümkün olur.Mide-barsak hareketlerini arttırıcı parasempatikomimetik ilâçlaryanında bu hareketlen ve bunun yaptığı ağrıyı azaltan parasempatikolitiklerve narkotik analjezikler vardır.Midedeki aşırı fonksiyondan meydana gelen ekşimeye (asit fazlalığına)antasid ilaçlar etkir. Bunun gibi barsakların yitirilen fonksiyonundanileri gelen konstipasyon (kabızlık) denen barsağın yavaş hareketlerleçalışmasına kaışı da laksatifler etkilidir.I. Artan Mide Salgısına Karşı Etkili İlaçlar:Midede hidroklorik asid, alınan tuz, C02 ve sudan midedeki fundushücreleri tarafından yapdır.H2O + co 2 ...H2C03 +NaClH20 + NaCl .> H2CO> NaHCOj + HCI> HCI + NaOH35


HCI asid yapımı artarsa kimyasal ana maddeleri başka yöne kaydırarakbunun ya yapımının azltılmasma, ya meydana gelen asidi nötralizeederek, ya kolinerjik sinire antikolinerjiklerle etkimek suretiylesinirin salgısını azaltarak asit fazlalığı meydana getirmesini önler. Busuretle HCI asidin değişik yöntemlerle artan yapımı normale getirilmeyeçalışılır. Bunun aksi olan HCI noksanlığında da bunun yapımı sağlanmayaçalışılır.Hiperasiditeye, mide salgı fazlalığına etkili ilaçlar (Antiasitler-Antasitler):Bunlar zayıf baz etki li maddelerdir. Mide sekresyonunu notralizeettiği gibi pH yı 4-5.5 a değiştirdiğinden, mide pH sında etkili olan pepsin'inetkisini de inhibe ederler. Antiasitler 2 gruptur:1- Sistemik etkililer: Sodyum bikarbonat gibi, absoıbe olduktansonra alkolaz'a neden olurlar.2- Yerel etkililer: Bunlar insolubl olmaları veya absorbe edilmeyenkatyon olmaları nedeniyle vücuda geçemez, bulunduğu yerde etkirler.1- Sistemik Antiasidler:Sistemik etkili sodyum bikarbonatın mide asidiyle, aşağıdaki denklelemdegösterildiği gibi topik etkisi vardır. Bunun sonucu karbondioksitçıkarır. Bu suretle, midedeki gaz, geğirmekle atılarak rahatlık sağlanır.Soda olarak çeşitli maksatlar için yaygın kullanılan ve evlerde bulunansodyum bikarbonatın midedeki etkisi budur.NıHC03 • HCI * NaCl * H20 • CC^Gaz çıkması süratli meydana gelir. Midedeki asidin nötralizayonundansonra absorbsiyonla kana ve ekstrasellüler sıvıya geçer, ayrıca idrarınalkalileşmesiyle idrara da geçtiği görülür. Bikarbonat midede asidiazaltınca hemen yeniden asit yapımını hızlandırır, kamçılar bundandolayı geçici bir nötralizasyon yaparken asit yapımım da hızlandırır.Böylece önce asit azaltma, sonra çoğaltma gibi ikili etkidiğinden dolayıiyi bir antiasit değildir. Hiperklorhidriye karşı 1-2 gr. dozda bildirilenbu etkisine rağmen gerektiğinde kullanılır. Bu etki topik (yerel) asit gidericietkidir. Bikarbonat ince barsaktan kolayca kana geçer ve metabolikalkolaz yapar. Diyabet komasına kaışı 10-20 gr. dozda ağızdanverilir. Kanda aseton, aseto asetik asit, beta oksi bütirik asit gibi mad-


delerin çoğalmasıyla ortaya çıkan asıdoz komasına karşı, bikarbonat sıstemikantiasit etkisiyle alkolaz yaparak engel olmaya çalışır. Pek acildurumlarda da binde 12.5 gr. olarak 500-1000 cc. bikarbonatlı serumdamara alkaloz sağlamak, kan asidozunu nötralize etmek için verilir.2- Yerel Ântiasitler:Bunlar ya:>a- Midedeki asit ortamda, hidrojeni değiştirerek veya ince barsak -taki alkali ortama hidrojen atarak etkirler.b- Mide mukozasında ülser, gastrit neticesi yaralı dokuya pansumanyaparak etkirler. (Aluminyum hidroksit kolloidal gibi).c- Zayıf antiasit olan, doğal ve midenin pansuman yaptırıcısı mükoitinsülfürik asit (musin) salgılatırlar (Reglisse, Bizmut subnitratgibi).d- Hafif antienflamatuvar, yerel iltihabı önleyici ve sikatrizan etkirler(Reglisse gibi).2.1- Aluminyum hidroksit:AK0H>3 • 3HCI t midede » Al Cl3 *3H20BarsaktaPreparatları:a- Aluminyum hidroksit jel süspansiyon (Amphogel, Creamalin):Aluminyum hidroksit ve oksit taşır. Doz 0.6 gr. dır. Her dört saatte tekrarlanabilir.b) Aluminyum fosfat (fosfoaljel): Dozu 0.8 ml. dir. Her 2-4 saattetekrarlanabilir. Konstipan etkilidir.c) Aluminyum karbonat (Basaljel): Dozu 8 ml. dir. Her 2-4 saattetekrarlanabilir.2.2- Magnezyum trisilikat:M92 Sİ 3 c fe * »2Mg* SSiOj* 2H20Doz: Her 4 saatte 1 gr. gerekirse verilebilir.2.3- Kalsiyum karbonat:CaC03+ 2H + *Ca + + H20 + CC^


Bu olay asit ortamda olur. pH 8 olunca tekrar CaC03 olur. Dozu2 gr. dır. Gerekirse tekrarlanır. Konstipan etkilidir.2.4- Magnezyum Oksit:Süspansiyon halinde ise magnezyum hidroksidin hidratı veya (milkof magnesia) adını alır. Bunun avantajı 1 gr. MgO in 50 mEq H + iyonununötralize etmesidir. Yukarıda adı geçenlerden aluminyum hidroksit ilekalsiyum karbonat insolubl ve konstipasyon yapıcıdır. Az solubl olanlardanmagnezyum tuzları ise laksatif etkilidir. Aluminyum, magnezyumhidroksit ve magnezyum trisilikatın kolloidal şekilleri antiasit etkiyanında adsorban etki de gösterirler.2.5 Bizmut tuzları:Bizmutun tuzları (ağır metal tuzları) antiasit olarak etkirler. Bunlararasında bizmutun salisilat, sub-gallat, fosfat, bazik nitrat ve subnitrattuzları vardır. Bunlar nötralizan etkirler. Bizmut tuzları bazı kimselerdebaş ağrılarına neden olur. Ayrıca kostipasyondan şikayet edenlerle,süt çocuklarında nitrit zehirlenmelerine neden olduklarından ihtiyatlakullanılması gerekmektedir.2.6- Kolloidal gümüş preparatları:Argent colloidale, gastritlerde veya sistit, uretrit gibi iltihaplardayaraları topik etkiyle iyileştirir. % 0.2 lik solüsyonlar halinde kullanılır.% 3 lük solüsyonları mukozalarda yeşil, mavi renklenmelerle belli olan arjinizimdenen zehirlenmelere neden olduğundan ihtiyatlı kullanılmasıgerekir.2.7- Reglisse (Meyan kökü):Midedeki gastrit gibi yerel iltihaplanmalarda, antienflamatuvarve kabuk bağlayıcı (sikatrizan) etkili olarak kullanılır. Yapısındaki gliserizinikasidin DOCA gibi etkiyerek antienflamatuvar etkinin de meydanagelen kortizondan ileri geldiği kabul edilir. Bu türde bir kortikosteroidetkinin ortaya çıkması ve kortikosteroidlerin birçok istenmeyen etkiyeneden olmasından dolayı meyan kökünü ihtiyatla kullanmak gerekmektedir.2.8- Talk:Magnezyum hidrosilikatın toz edilmiş şeklidir. Yanında az olarakaluminyum silikat da bulunabilir. Suda, asit veya dilue alkalide erimez.Midede pansuman yaptırıcı etkisinden dolayı 20-30 gr. ı suyla yapılansüspansiyon şeklinde diğer maddelerin etkisizliğinde verilebilir.


2.9- Kil (IJolus alba):Arjin, kaolen, aluminyum silikat hidratın toz şeklidir. Talk gibi etkir.2.10- Karbon vejetal:Toz edilmiş odun kömürü, gaz adsorbanı olarak kullanılır.2.11- Karbon medisinal (Devai-Tıbbi karbon):İnce toz edilmiş, kokusuz, lezzetsiz kömür adsorban olarak kullanılır.Adsorbe eden kömürün atılması için ise ayrıca müshil verilir.2.12- Karbon animal:Odun kömüründen ayrı, kemiklerin ısıtılmasıvla elde edilen ve adsorbanetkili kemik kömürüdür.II. Mide Salgısı Noksanlığım Tamamlayan İlaçlar:Hidroklorik asit yetersiz salgılanır veya hiç salgılanmazsa, asit noksanlığıve bunun yarattığı pepsin etkisizliğine bağlı sindirimsizliğiyleilgili belirtiler görülüı. Proteinlerin sindirilmediği, dışkının muayenesiylegörülebileceği gibi protein yetersizliği kan albumin fraksiyonlarınınincelenmesiyle de görülür. En önemli olarak HCI noksanlığı biermeranemisi denen demir noksanlığı anemilerine neden olur. Bu durumugidermek için şunlar kullanılır:1- Seyreltik hidroklorik asit:Dilüe HCI, HCI in % 12.4-12.4 lık sudaki solüsyonudur. SeyreltikHCI den 5 gr., 10 gr. pepsinle 100 cc. saf suda karışık bulunursa busolüsyondan yemeklerde bir çay kaşığı verilir.2- Klorhidrik asit limonatası:Burada 8 kısım HCI, 892 kısım su ve 100 kısım basit şurup bulunuı.Yemeklerde 1 / 4-1 / 2 su bardağı içilir.3- Pepsin:Proteazları, pepton ve peptidlere yıkarak protein sindiriminde yardımcıolan önemli enzimdir. 0.10 gr. pepsin, HCI asitli suda pişmiş,ufalanmış 10 gr. yumurta akını 2-3 saatte eritir. Pepsin noksanlığıylaprotein sindirimi azalıı. Bunu telafi için koyun, keçi, sığır mielelerindekipepsin kurutularak kullanılır.


c) Çiııko sülfat (Sulfate de Zinc):0.10 gr. yarını bardak suyla verilir. 0.30-0.50 gr. doza kadar artabilir.% 1 lik solüsyondan 50 ml. verilir.KUSMAYA KARŞI KULLANILAN İLAÇLAR: ANTÎEMETİKLER,ANTİYOMİTİFLER:Mideden gelen kusma duyularını, duyu sinirlerini anesteziye etmeksuretiyle kaldırmak mümkündür. Bunun için karbonik gaz çıkarıcı madensuları, sodyum sitrat ve kloroformlu su yanında kokain, amilen vediğerleri gibi lokal anestezikler de kullanılabilir.Metoklopranıid (Primperan): Trigger zon üzerinden etkir. Kusmayıönler, uyku yapmaz. Yüksek dozları çocuklarda renal ve ekstrapiramidalsistemde zararlı etkir. Doz: Günde 15-30 mg. verilir.Nöroleptiklerden proklorperazin (Tementil) ile haloperidol sinirsistemindeki diğer santral etkileri yanında trigger zon üzerine de depressifetkiyle antiemetik etki gösterirler.Fenotiazinler, kusma ve baş dönmesini de önleyici etkirler. Bunlararasında Trietilperazin, Torecan, Paratiazin (Mediamer), Metopimazin(Vogaleıı) bulunur. Somnolance (uykuya meyil) ve ekstrapiramidalbelirtiler yapabilirler. Bunun yanında etanolaminlerden Dramamin gibitaşıt tutmalarında kullanılan ilaç da yer alır. Ayrıca piperazin türevlerindenSiklizin (Marzine) ve Sulpirid (Dogmatil) de antiemetiktir. Siklizingebelik başlangıcında alınınca malformasyona neden olmasından dolayıkontrendikedir. Gebelik dışında alınabilir.LAKSATİFLERHalk arasında çeşitli sebeplerle laksatifler alınır. Bunların barsaktakanama yapma gibi zararlı etkileri ve şiddet farkları olmasından dolayıbilinmeleri önemlidir. Bunlar mekanizmaları açıklandığından beri mekanizmalarınagöre sınıflandırılırlar. Etki şiddetleri farklarına göre katartik,purgatif, laksatif ve drastik gibi adlarla adlandırılırlar. Buradabarsaktan sıvının atılmasmdaki şiddet ve hız ifade edilir.1- İrritan veya Stimülan Laksatifler:a) Hint yağı (Huile de Ricin, Castor oil):Hoş olmayan lezzettedir. Ricinus communislerden elde edilir. İncebarsakların üst kısmında hidrolize olarak çıkan risinoleik asidin irritanetkisiyle lokal barsak motilitesi artar. Daha fazla irritan olan ve dras-2


tik olarak adlandırılan kroton yağı (Huile de croton) ve kalomel bugünkullanılmayan maddelerdir.b) Antrakinon veya Emodin Alkaloidleri:Kaskara, senna, rubarb, aloes, emodin alkaloidleridir. Bunlar alındıktan6-8 saat sonra kolonlara stimülan etkir.c) Fenolftalein:OHOHAPHEN0LPHTHALE1NKalın barsaklara stimülan etkir. Barsaktan absorbe edilir. Ve safraylabarsağa atılır, tekrar barsaktan absorbe olup yine barsağa dönmekle(enterobepatik siklusla) etkisi uzar.2- Şişme suretiyle Laksatif Etkiyenler:Gerilme barsakta kuvvetli bir stimulustur. Gıdalarımız arasındasindirilmeyen ve şişen maddeler de barsak hareketlerini arttırırlar. Bunlararasında:a) Hidrofilik kolloidler: Bunlar meyvalarm, gıdaların posalarıdır.Kepek, agar bu suretle etkir.b) Tuzlu Mühsiller veya Absorbe Olmayan Tuzlar: Magnezyum sülfat,magnezyum sitrat, magnezyum hidroksid gibi tuzlar yumuşatıcıetkirler. Bunlar tuzlu olmaları nedeniyle barsağa suyu çekerek etkirler.e) Yumuşatıcılar: Hastalık esnasında barsakta normalden değişenabsorbsiyo/na bağlı olarak dışkı pekişmesi olur. Bu pekişmeye engel olmakiçin gliserin supposituvarları rektuma bırakılarak veya anal sfinketeremadeni yağ (vazelin) sürülerek veya dioktil sodyum sulfasüksi-2


Cascara sagrada: Aktif maddesi kaskarin'dir. 0.25-1 gr. dozda kullanılır.Podofillin: Podophyllum peltatum rizomundan elde edilen reçinedir.Aktif maddesi Podofillotoksin'dir. Belladonlu podofillin hapları davaıdır. Bu galenik şekilde her pilül 0.03gr. podofillin ve 0.01 gr. belladoniçerir. Bundan yatarken bir pilül alınır,Beure de cacao (Kakao Yağı): Theobromo caeao'dan elde edilir.29-35 0 de erir. Mekanik müshil etkisi gösterir.Bunlar dışında laktoz, likid parafin, magnezyum sülfat, magnezyumkarbonat, magnezyum oksit, sodyum sülfat, potasyum fosfat, potasyumsodyum tartarat, potasyum bitartarat gibi maddelerin diğer etkileri yanındalaksatif etkileri de vardır.ANTİHELMENTİKLERHelmentleıe karşı Antihelmentik ilaçlar kullanılır. Genellikle helmentdenen çeşitli muhtelif canlılar; insanların mide barsak kanalındangiderek, ya gastroentestinal sistemde oturur ve barsak lumeninitıkar veya kan hücreleri gibi diğer hücre ve dokulara yerleşip oturduğusistemlerde yerel veya salgıladığı maddelerle genel bozukluklara nedenolurlar.Helment (makıo parazit) adıyla bilinen, canlılarda ortak yaşayan,insan veya diğer canlılara zarar veren varlıklara karşı kullanılan ilaçlarAntihelmentiklerdir. Bugün dünyada 800 milyon insanda helment bulunduğukabul edilmektedir. Helment, parazit, solucan veya kurt adıylabilinen ve ev sahibi organizmanın zararına çalışan bu canlıların zararlıetkileri şu şekilde özetlenir.1- Canlıda kansızlık yaratmaları,2- Canlıda yabancı protein reaksiyonları, yani allerji yaratmalarıdır.Bunun dışında oinir sisteminin, solunum, üriner ve hareket sistemlerininarızalarını da yaratabilirler.İnsanda gaita ile dışarı atılan yumurtalarla veya helmentin diğervücut parçalarıyla başkalarına yayılarak enfeksiyon denen helmintiaz'a(helmentiazis'e) neden olur. Helmintlere etkiyen ilaçlar ya helminti öldürür(Helmintisid) veya helminti barsaktan dışarı atar (Helmintifüj)adını alır. Bazen bu iki etki beraber bulunabilir.326


Helmitlerin yaşamları, tanınmaları bilindikten sonra bunlara karşıtedbir alınması da kolaydır. Antihelmentik de denen etkili ilaçlarla helmentmücadelesi yapılır.Antihelmentik ilaçlarda esas, antihelmentik maddenin yalnız helmenteetkimesi, ev sahibi organizmaya etkimemesidir. Bunun yanındaşu özellikler de antihelmentiklerde aranır.1- Antilmentik maddenin absorpsiyonunun minimal olması2- Absorbe edilmişse toksisitesinin az olması3- Mukozalar üzerine helmentten daha az toksik olması4- Antihelmentik maddenin ağızdan alınınca kusma, bulantı veyadaha başka yan etki yapmaması ve ucuz olmasıdır.Antihelmentiklerin etkimesinin incelenmesi:1- Helmentin bulunduğu, yaşadığı kuş, koyun ve sığır gibi hayvanlarüzerinde invivo denenerek etkili veya etkisizliği kıymetlendirilir.2— In vitro olarak da etkisi hakkında hüküm verilebilir.Antilıelm.entikleıi, helmint sınıflanmasına gc're şu şekilde gruplandııabiliriz:1- Nematod'lar denen yuvarlak solucanlar: (Askaris lumbricoides,Oxyuris vermicularis, Antilostona duadenale, Necator americanus,Trichuris trichura, Stıongyloides, Stercoralis)e etkiyenler.2- Yassı kordela şeklinde olanlar: (Taenia saginate, Taenia solium,Hymenolopis nana, Diphylobotıium latum) etkiyenler.3- Trematod'Iar: (Schistosoma hematobium, Schistosoma mansoni,Schistosoma japonicum, Schistosoma hepatica) etkiyenler.4- Filaria'lar: (Wucheraria banerofti, Dracunculus medinensis)'eetkiyenler.Bu sınıflandırmada bazı ilaçlar, bir gruba etkir gibi yazılırsa da diğergruplara da etkidiği hatırlanmalıdır. Örneğin Piperazin yalnız Nenatod'laradeğil diğer gruplara da etkir.1- Yassı solucanlar:Tenya Solium, tenya saginata, bortriocophalulatus, Hymenolepisnana bunlardandır.Bu Gruba Etkiyen ilaçlar:Fujermal (Dryopteris Filix-Mas): Aspidium oloresin de denen fujermal,yarı sıvı yeşilimsi renkli, ekşi kokuludur. Eteıli ekstresi kullanılır.Erkek aspidum ribozomlarından elde edilir.


Oksijen (02): Tenyalar (yassı solucanlar) anerobik yaşadıklarındaninsulasyonla dakikada 100-200 cc oksijen 1 saat süre verilerek tenyalarıöldürür ancak bu ilaçlara etkisiz kaldığı zaman verilebilir.Stannoksil: SnO, kalay oksit. Günde 2 gr. verilir. Parazitleri eritir.Gaitada un gibi ufalanmış görülür. Karaciğer rahatsızlığı, barsak bozukluğuolanda ihtayatla alınmalıdır.Yomesan (Klorsalisilamid): klorohidroksibenzamidniklosamide. 500mg. tabi.tONH / S^OHYomesanClQuinacrine (Mepacrine-Atebrine): Malaryaya karşı ve şizontisid etkisindendolayı kullanılır. Bu arada Taenia solium, T. Saginata, Diphylobotriumlatum ve Hymenolepis nana tedavisinde de kullanılır. Doz:Quinacrine hidroklorid (Atebrine), ağız yolundan 0.8 gr dır. Kusmayıönlemek için 0.10 gr dan başlayıp 0.8 gr'a ulaşılarak verilir. Ilaçın verilmesinden2 saat sonra tuzlu mushil verilir. Tenyanın baş kısmı görülmemişseenema (lavman) yapılır. 0.8 gr'la sarılık yapmadan parazitleriöldürür sindirim bozukluğu, baş dönmesi yapabilir. Kontrendikasyon,grossedir.2- Yuvarlak Solucanlar: Askaridler, oxyure, tricocephale ile ankilastomnekator ve filariadır. Bunlara karşı kullanılanlar:A- Santonin (Semen contra): Beyaz kokusuz tozdur. Suda az, kaleviortamda iyi eıir. Arthmisia synnavarum antihelmentica veya Arthemisiamaritima'dan elde edilir. Toksiktir. Ascaris, Oxiur (kıl kurdu) ların spesifikilacıdır. Çocuklara 1 cgr / yaş verilir. 2 yaşından küçüklere verilmez.Santonin, 0,08 gr laktoz 0.25, pour un paquet No: 8. İlaç bittikten sonra330


A ta brine(Mepacrine)C HÇHCH2CH2CH2


2) Heksilresorsiııol: Tiraol'dan daha etkili, fakat lokal irrilandır.Askarislere piperazinden etkilidir. Doz: ağız yolundan lgr. dır. 1 saatsonra tuzlu müshil gerekir.Heksilresorsinol üriner antiseptik olarak tedaviye girdi. Askarislereetkisi bulundu. Büzücü lezzetli, dilde uyuşukluk yapıcı, deriyi irrite edicidir.Büyüklere 1 gı. 1-6 yaşındaki küçüklere 10 cg. / yaş veriliı. % 2lik sulu sol. halinde 30/40 cc / 1 gr. lavman yapılır.Yomesan: 2'-5-Dikloro-4'-nitrosalisilanilid; 5-kloro-N-(2'-kloro-4'-nitrofenil) salisilamid. (Antiphen)Doz: 2 gün arka arkaya 6 gr ağız yoluyla verilir.E- Sianin Boyaları (Ditiazanin):Sianin, fotoğrafçılıkta boyadır. Bünyesinde kuaterner N taşır.Etkisi: Askaris, Strongilordes, trekosefalo üzerindedir. Sianin boyaları,oksijen uptake'ini azaltır. Aerobik glikolizisi artırarak solucan solunumenzimlerine etkir.Tokisitesi: Ağızdan az absorbe edildiğinden toksisitesi azdır, çokabsorbe edilirse nefrotoksikdir. Dietazin gaitayı mavi, pirivinium isekırmızıya boyar.Preparatlar:a) Ditiazanin iyodür (Delvex):Doz: ağız yoluyla günde 3 defa 200 mg. dozda alınır. Bu 5 gün veyadaha fazla da tekrarlanabilir.Dithiazarîine İodide (Delvex)b) Pirivinium Pamoat (Vanquin, Povaıı, Poquil):Doz: Kg başına 0.5 mg / günde 3 defa 1 hafta veya 5 mg / kg tekdoz olarak kullanılır.


Ç6 H 5CH3H 3 C V^jLlN^CH 3PYRVİNİUMPAMOATEF- Piperazin'ler:Absorpsiyonu minimaldir. Tamamen parazitlere etkir. Toksisitesinadiren ürtiker ve bulantı, kusma, başağnsı yapar. Aşııı dozlar tremor,hafıza kusurları yapar.Pıeparat: Piperazin sitrat (Antepar)NHAntepar,H2-C-COOH2 HO-T-COOHHO-C~C0GHDoz: Kıl kurtlarına karşı günde 1 gr/ağız yoluyla 7 gün verilir.Askarislere karşı ağız yoluyla 2 gün 3 gr verilir.5


ClHALOXONCH3Papain: Bitkisel Lir enzimdir.CCI4: Uçucu ağır sıvıdır, genel protoplazma zehiridir. Yakıcıdır.Daha çok nelcator Americanus'lara etkilidir. Deriye sürülürse irrite eder.Barsak mukozasını da irrite eder. Mide, barsaktan değişmeden resorbeolur. Alkol veya yağlı yemek veya yağlı müshiller rezorbsiyonu artırdığındanverilmez. CHCI3 gibi anestezik ve irritandır. Karaciğer için çoktoxictir. Aminoasidlerin yapımına engel olur. Baş dönmesi hematuri,ağrı, şuur kaybı görülür. 2,5 gr. bir defalık ve bir günlük dozdur. Çocuklara0,2 ml / yaş.Trifenilmetan Deriveleri:1- Malaşit yeşili: Barsak solucanlarından daha çok bakteri veyamikotik enfeksiyonlarda antiseptik etkisinden bu maksatla kullanılır.Doz: 0,05-2 % Solüsyon halinde.2- Fuksin: Pararosanilin klorür veya asetat, topik jermisit etkilidir.Oksiyürlere 5-10 mg / kg dozda ağız yoluyla verilir.3- Brilliant yeşili: Vert de Brillant (Malaşit yeşili G) Lokal antiseptikolarak kullanılır.Doz: Solüsyon halinde 0,05 -0,1 %, merhem halinde 1-2 % kullanılır.4- Gentiant Violet: Jansiyan Moru, Chlorhydrate de Hexamethylpararosanilid (Methylrosaniline chlorid): Koyu yeşil tozdur, suda erir.Hem antiseptik hem antihelmetik etkilidir. Antihelmentik olarak strongiloidleıeve oksiyürlere karşı kullanılır. Oksiyürlere en iyi piperazin etkimesinerağmen gentian violet de kullanılır. Adult dozu 30 mg. dır. Gün-


de üç. defada verilir ve 10 gün süre ile yemekten önce verilerek tedaviuygulanır. Çocuk dozu 10 mgr. dir.Yan etkiler: Bulantı, kusma, diare, karın ağrılarıdır. Dozu azaltmaklaşikayet giderilir.Fenotiyazinleı- de antilhelmentik etkilidir, suda erir. Oksiyüreviolet de gentian dan daha etkilidir. 4 günde verilen 7 gr. doz toksiktir.Hemoliz ve fotosaıısibilite yaratır.YARARLANILANESERLER1- L.S.GOODMAN and A.GİLMAN., The Pharmacological Hasis of Therapeutics. 5th edition,MacMillan Company., 19742- Joseplı R.Dıpalma., Drill's Pharmacology in Medicine. 4 th edition. McGraw-Hill BookCompany., 19713- S.Tavat, R.Garan, N. Kastarlak, S. Artunkal., Farmakoloji ve Tedavi. Hak kitabevi, İstanbul.,19554- R.Hazard, J.Cheymol, J. Lcvy, J.R.Boissıer, P.Leclıat., Manuel de Pharmacologie. Massonet co., 19635- W.C. Cutting., Handbook of Pharmacology, 2th edition. Appleton-Centruy-Crofts, NewYork., 19626. A.Goth., Medical Pharmacology, Principles and Concepts. 7th edition, The C.V. MosbyCompany, Saint Louis., 19747- P.Lechat., Abrege de Pharmacologie Medicale. Masson et Co., 19758- A.G. Karezmar., Int. Encyclopedia of pharmacology and Therapeuticr. Sectioıı 13 vol. Anticholinesterasagents Pergamon Press (1970)


Barbital 260 Corynanthine 98Barbitürik asit 260 Cryogeııin 226Befenium 336 Culmid 179Bellergal 92 Curare 34, 309Bemegrid 157 Cvclocoumarol 199Benadryl 280Benaktizin 48Benemide 227 Çinko sülfat 322Benodanin 96Benzedrin 73,81VDBenzhidroflumetiazid 185 Dacoıene 96Benzodioksanlar 96 Dalmadorm 254Benzokinonyum 311 Daııilone 200Benzpropin metansulfonat 280 Dantrium 304Betanechol 15,24 Dantrolene 304Betanidin 100, 109 Daptazol 158Betazol 288 Daramide 184Bluteııe 195 Darvon 225Bradikinin 298 Deprisoquine 100, 109Bretylium 100, 109 Declinax 100, 109Brinaldix 187 Dekstrometorfan 247Bromadalum 259 Dekstromoramid 244Bromindion 200 Dekstropropoksifen 225Bromisovalum 259 Desktrotriiodotiromn 177Burimamid 294 Delfaxor 227Buromural 259 Delvex 334Butazolidin 216 Dcmecarium 31Depakin 276c Depo Heparin 195Camphre 153 ' Desernil 297Carbachol 15,25 Desmopressine 191Carbochromen 171 Detrotironin 177Cardiazol 154 Diabinese 192Cardrase 183 Diadenil 185Carena 172 Dial 261Catapres 109 Diallilbarbitürat 261Catecholamitıe 57 Diamoks 183, 275Cedilanid 142 Diasetilmonoksim (DAM)Chlopamide 187 Diasetilmorfin 240ChoIoxin 175 Diazepam 254,309Cimetidine 293 Diazoksid 99, 110Clofibrate 178 Dibenzilin 96Codein 236 Dietazin 297Cogentin 280 Difenadien 200Coniine 116 Difenhidramin 280Coramine 156 Difenilhidaııtion 272Cordarone 174 Difenoksilat 247Corflaziu 171 Digital 1342


Digitalis lauata 134Digitalis purpurea 134Digitoxin 131Digoksin 142Dihidrokodeinoıı 241Dihidromorfinon 241Diisopropilflorofosfat (DFP) 32Diklorfenamid 184Dikumarin 197Dilantin 272Dilaudid 241Dimetilmorfin 237Dimetil tübokürariu 311Dionin 239Dipaksin 200Diparkol 279Difilin 172Dipiridamol 171Dipyron 218Disipal 280Ditiazanin 334Diüril 184,192Dogmatil 322Dolantin 242Dopa 281Dopason 281Doriden 254Dormison 253Dornovac 203Doryl 25Dramamine 322Dromoraıı 242Dyrcnium 189F,Ecothiopate 32Edecrin 191Edrophonium 31Efedrin 70, 71, 81Emodin 324Endorfin 250Enkefalin 230Epanutiıı 272Epinefıin 11,58,61,81Equanil 307Ergometrin 91Ergonoviıı 92Ergotamin 88Ergotoksiıı 88Eritrat fort 169Eritriltetranitrat 169Eroin 240Es],atal 109Eserin 15Esidron 182Etakrinik asit 191Ethamivan 158Etilalkol 256Etilbiskumasetat 197Etilmorfin 239Etklorvinol 253Etoksizolamid 183Etopropazin 280Etosuksimid 273Eucatıopine 45Euphylline 152,172Evipan 262FFanadorm 262Feroiton 262Fenasemid 273Fenasetin 214Fenazosin 245Fenilbutazon 216Feniletilhidantoiıı 271Fenitoin 163, 272Fenobarbital 270Fenolftalein 323Fenol salisilat 223Fenotiyazin 279,322Fentanil 246Fenuron 273Fibrinolizin 202Filisik asit 328Fisepton 244Fizostigmin 15,28,33Flaxedil 310Flufenamik asit 225Flumetiyazid 185Flunitrazepam 255Flurazepan 254Fujermal 327Furaseınid 187Furtretouium iyodür 15,25îuksin 338


Trimetadioıı 273Trimetaphaıı 121Trinitrin 166Trioksifenedil 50Triparanol 178Tripsin 203Tromexan 197d-Tubokürarin 310, 312Tyramine 70UVeramon 260Verapamil 163Yeratrin 99Veridase 203Veritol 75Veronal 260Visken 106Vitamin K 207Vogalen 322Vonedrine 74Ustimon 171Üre 182, 258Üretan 258ÜVWarfarin sodyumYohimbin 98Yomesan 330, 334Valium 254, 309Valproik asit 276Vanquin 334Zoksazolamin 308Zoksin 227, 308


NHOCH-CHCH2CH2CH2K 2 5LCO HCA ta brine CH32 B(Mepacrine)tuzlu müshil alınır. İlk ilaç akşam, son ilaç 4 gün sonra sabah alınır. Etkimekanizması bilinmemektedir. Ancak enzimlere etkidiği söylenir. Az yağlıyemek yenmelidir. Toksisitede saıı görme yapar (xantopsie). Toksikdozda epileptiform hareketler veya SSS ve solunum depresyonu ileöldürür.cSantonınB- Kenapod Yağı (Ascaridol), Oleum chemapodi anthelmentici:Kenopodium antilmenticum'dan elde edilir. Etkili maddesi askaridol'dür.Terpenik peroksiddir. 1 gr. 50 damladır. Toksik tesiri vardır. Cil-


de sürülünce irritandır. Midede bulantı, kusma yapar. Karaciğer ve böbreğede toksik etkilidir. Bitki % 60 askaridol ihtiva eder. Zararlı etki olarakgeçici sağırlık % 20 vakada görülür. Kalbe, solunum sistemine depresanetkir. Kalp hastalıkları ve gebelere verilirken dikkatli olmalıdır. Bezorbsiyonçabuk olur, alınmadan önce birkaç gün karaciğeri koruyucuKH den bol gıda verilir. Kontrendikasyon, grosses ve böbrek, KC bozukluğuhalidir.AscaridolC- Klorlu Hidrokarbon DeriveleriTetrakloretilen: CI2C = CCI2 Berrak, renksiz sıvı, kendine özelkokulu irritan olmayan ve az toksiktir. 0.06 ml / kg veya total olarak 5ml, dozda sabahleyin kullanılır. Yumuşak jelatin kapsülde 5 ml. dan fazlaverilmez, purgatif gerekmez.Genel anestezik etkili H2C — CH2 etilen ve HC = CH asetilen gibiparazitlere de uyuşturarak etkir.Yağ ve alkolle alınırsa absorbe olur. Etkisi Ankiloktama duodenale'dendaha fazla Nekator amerikanus üzerindedir.2


Yan etkileri: Absorbe olmaz. Olunca narkotik etkilerle bas dönmesi,uyuşukluk, uyuklama ve sendeleme yapar. Nadiren hepatitis yapabilir.D- Fenol Deriveleri:1- Timol: Krist alize uçucu yağdır. Bitkiden elde edilir, irritaııdeğildir. 1-5 gr. alınır. Toksiktir, konvulzionlar meydana getirir. Barsakperistaltizmini artırır. Santral sinir sistemine önce stimülan sonra paralizanetkir. Direkt olarak kalbe veıilirse negatif inotrop etkir. Böbrekleriirrite eder. Albuminüri yapar. Alkol ve yağla alınmaz, tuzlu miishil alınır.2 inci kür bir hafta sonra yapılır.PYROGALtOLClDICHLOROPHENCl(Anthsphen)


2) Heksilresorsiuol: Timol'dan daha etkili, fakat lokal irritandır.Askarislere piperazinden etkilidir. Doz: ağız yolundan lgr. dır. 1 saatsonra tuzlu müshil gerekir.Heksilresorsinol üriner antiseptik olarak tedaviye girdi. Askarislereetkisi bulundu. Büzücü lezzetli, dilde uyuşukluk yapıcı, deriyi irrite edicidir.Büyüklere 1 gı. 1-6 yaşındaki küçüklere 10 cg. / yaş veriliı. % 2lik sulu sol. halinde 30 / 40 cc / 1 gr. lavman yapılır.Yomesan: 2'-5-Dikloro-4'-nitrosalisilanilid; 5-kloro-N-(2'-kloro-4'-nitrofenil) salisilamid. (Antiphen)Doz: 2 gün arka arkaya 6 gr ağız yoluyla verilir.E- Sianin Boyaları (Ditiazanin):Sianin, fotoğrafçılıkta boyadır. Bünyesinde kuaterner N taşır.Etkisi: Askaris, Strongilordes, trekosefalo üzerindedir. Sianin boyaları,oksijen uptake'ini azaltır. Aerobik glikolizisi artırarak solucan solunumenzimlerine etkir.Tokisitesi: Ağızdan az absorbe edildiğinden toksisitesi azdır, çokabsorbe edilirse nefrotoksikdir. Dıetazin gaitayı mavi, pirivinium isekırmızıya boyar.Preparatlar:a) Ditiazanin iyodür (Delvex):Doz: ağız yoluyla günde 3 defa 200 mg. dozda alınır. Bu 5 gün veyadaha fazla da tekrarlanabilir.Dithiazanine İodida (Delvex)VCH-CH-CH«CH^CH-C /S 11C2H5b) Pirivinium Pamoat (Vanquin, Povan, Poquil):Doz: Kg başına 0.5 mg/ günde 3 defa 1 hafta veya 5 mg / kg tekdoz olarak kullanılır.


PYRVİNİUMPAMOATEF- Piperazin'ler:Absorpsiyonu minimaldir. Tamamen parazitlere etkir. Toksisitesinadiren ürtiker ve bulantı, kusma, başağrısı yapar. Aşııı dozlar tremor,hafıza kusurları yapar.Pıeparat: Piperazin sitrat (Antepar)HNHAntepar,H2-C-CQOHHO-Ç-COOHHO- CH •COOHDoz: Kıl kurtlarına karşı günde 1 gr / ağız yoluyla 7 gün verilir.Askarislere karşı ağız yoluyla 2 gün 3 gr verilir.5


Piperazin Grubu: Askaris adelesi kasılmasına yarayan suksinallarınyapılmasına engel olur. Az pahalı, az toksiktir. 75 mg / kg. doz uygun dozdur.Pipeıazin daha önceleri gut hastalığına karşı kullanılmıştır. Piperazinsitrat, piperazm tartarat ve dietilkarbamazin 1-dietıl karbamil4-metil piperazin (Hetıozan) adıyla piyasada satılan pıeparalı vardır,kolay kullanışlıdır. Çocuklar Tarafından da alınması kolay oluı.Hetrazan: Oxyurlere karşı etkisiz kalman hallerde verilir. Doz:2 mg/kg dır. 1-3 hafta günde 3 defa verilebilir.IG- Dietilkarbamazinler:Piperazin karbamat derivesidir. Ağız yolundan absorbe olabilir,mikrofilarialara karşı etkisi, onları inhibe etmek suretiyle görülür. Toksisitesi:dermatit, bulantı, kusma, ateş ve baş dönmesi yapabilir.Preparat, Dietilkarbamazin sitrat (HETRAZAN) Doz: gündeağız yoluyla 3 hafta günde 3 defa 100 mg dır.V- Befenium:HetrazanÇH,ı + JCHj-îjJ-CH^CHj-OCH3Bephenium hydroxynaphthoate (Alcopar)


Kuaterner ammonyum derivesidir, ağızdan alınır, az miktaıda barsaktanabsorbe edilir.Genellikle toksik değildir. Kusma, bulantı yapar.Preparat: Befenium hidraksinaftoat (Alcopar) Doz: günde ağızdan5 mg verilir.Tenium klosilat (Banearis) Denenmekte olan bu preparat hayvanlardakiparazitlerde etkili olmakla beraber insanlar için kesin sonuçaulaşmamıştır.THENIUM CLOSYLATE (Banearis)YI- Diğer Antihelmentikler:Tiabendazol (Mintezol) Yuvarlak solucanlara karşı kullanılır. Dozağız yoluyla 50 mg / kg dır. 24 saatte tekrar alınabilir.HTHIABENDAZOLE (Mintezol)Halokson:Barsak solucanlarının kolinesteraz aktivitesini azaltır. Genellikleintk ve koyundaki parazitlere kargı kullanılır.


CI-C2H5-0 o - ^ ^X o ^ ^CHHAL0X0N 3Papain: Bitkisel bir enzimdir.CCI4: Uçucu ağır sıvıdır, genel protoplazma zehiridir. Yakıcıdır.Daha çok nekator Americanus'lara etkilidir. Deriye sürülürse irrite edeı.Barsak mukozasını da irrite eder. Mide, barsaktan değişmeden resorbeolur. Alkol veya yağlı yemek veya yağlı müshiller rezorbsiyonu artırdığındanverilmez. CHCI3 gibi anestezik ve irritandır. Karaciğer için çoktoxictir. Aminoasidlerin yapımına engel olur. Baş dönmesi hematuri,ağrı, şuur kaybı görülür. 2,5 gr. bir defalık ve bir günlük dozdur. Çocuklara0,2 mi / yaş.Trifenilmetan Deriveleri:1- Malaşit yeşili: Barsak solucanlarından daha çok bakteri veyamikotik enfeksiyonlarda antiseptik etkisinden bu maksatla kullanılır.Doz: 0,05-2 % Solüsyon halinde.2- Fuksin: Pararosanilin klorür veya asetat, topik jermisit etkilidir.Oksiyürlere 5-10 mg / kg dozda ağız yoluyla verilir.3- Brilliant yeşili: Vert de Brillant (Malaşit yeşili G) Lokal antiseptikolarak kullanılır.Doz: Solüsyon halinde 0,05 -0,1 %, merhem halinde 1-2 % kullanılır.4- Gentiant Violet: Jansiyan Moru, Chlorhydrate de Hexamethylpararosanilid (Methylrosaniline chlorid): Koyu yeşil tozdur, suda erir.Hem antiseptik hem antihelmetik etkilidir. Antihelmentik olarak strongiloidleıeve oksiyürlere karşı kullanılır. Oksiyürlere en iyi piperazin etkimesinerağmen gentian violet de kullanılır. Adult dozu 30 mg. dır. Gün-


de üç defada verilir ve 10 gün. süre ile yemekten önce verilerek tedaviuygulanır. Çocuk dozu 10 mgr. dir.Yan etkiler: Bulantı, kusma, diare, karın ağrılarıdır. Dozu azaltmaklaşikayet giderilir.Fenotiyazinler de antilhelmentik etkilidir, suda erir. Oksiyüreviolet de gentian dan daha etkilidir. 4 günde verilen 7 gr. doz toksiktir.Hemoliz ve fotosansibilite yaratır.YARARLANILANESERLER1- L.S.GOODMAN and A.GİLMAN., The Pharmacological Jiasis of Therapeutics. 5th edition,MacMillan Company., 19742- Joseph R.Dıpalma., Drill's pharmacology in Medicine. 4 th edition. McGraw-Hill BookCompany., 19713- S.Tavat, R.Garan, N. Kastarlak, S. Artunkal., Farmakoloji ve Tedavi. Hak kitabevi, İstanbul.,19554- R.Hazarı], J.Cheymol, J. Levy, J.R.Boissıer, P.Leclıat., Manuel de Pharmacologie. Massonet co., 19635- W.C. Cutting., Handbook of Pharmacology, 2th edition. Appleton-Centruy-Crofts, NewYork., 19626. A.Goth., Medical Pharmacology, Principles and Concepts. 7th edition, The C.V. MosbyCompany, Saint Louis., 19747- P.Lechat., Abrege de Pharmacologie Medicale. Masson et Co., 19758- A.G. Karczmar., Int. Encyclopedia of Pharmacology and Therapeulic. Sectioıı 13 vol. Anticholinesterasagents Pergamon Press (1970)


İ N D E K SAAcetylcholine 11, 12, 15, 16, 20, 34Adalin 259Adalate 174Ademol 185Adenozin trifosfat 173ADH 191Adifenin 49Adonis vernalis 147Adrenalin 11, 58,61,81,Agar 325Ajmalisin 94Akonit 228Akonitin 228Alcopar 336Alcuronium 311Aldoktan 190Aldomet 104, 109Aldosteron 189Alfaprodin 246Alidase 204Alloferin 311Allopurinol 226Aloe 325Alprenolol 106Amantadin 281Amfetamin 73,81Amicar 207Amidon 244Amilnitrit 166Amilorid 190Aminofillin 152, 172, 182Aminokaproik asit 207Aminometradin 187Aminopentamid 50Aminopirin 216Amiodaron 174Anectine 311, 313Ângiotensin 299Anileridin 247Anilin 214Anisindione 200Antepar 335Antihemofilik globulin 207Antipirin 215Antisaser 272Antrasen 324Antrenil 48Anturan 227Apomorfin 237, 321Apresolin 98Aprotinin 203Aptin 106Arekolin 15,19,329Arlef 225Artan 278Ascaridol 331Asetaminofen 215Asetanilid 214Asetazolamid 183,275Asetilkolin 11, 12, lb, 16, 20, 34Asetofenetidin 214Aspirin 222Atebrin 330Atophane 227Atropin 34, 36, 112, 278Azepetin fosfat 102BBakır sülfat 321Baklofen 304Bancaris 337Bantin 48Baralgine 225


Barbital 260 Corynanthine 98Barbitürik asit 260 Cryogenin 226Befenium 336 Culmid 179Bellergal 92 Curare 34, 309Bemegrid 157 Cyclocoumarol 199Benadryl 280Beııaktizin 48Benemide 227 Çinko sülfat 322Beııodanin 96Benzedrin 73,81Benzhidroflumetiazid 185 Dacorene 96Benzodioksanlar 96 Dalmaflorm 254rVDBenzokinonyum 311 Danilone 200Benzpropin metansulfonat 280 Dantrium 304Betanechol 15,24 Dantrolene 304Betaııidin 100, 109 Daptazol 158Betazol 288 Daramide 184Blutene 195 Darvon 225Bradikinin 298 Deprisoquine 100, 109Bretylium 100, 109 Declinax 100, 109Brinaldix 187 Dekstrometoıfan 247Bromadalum 259 Dekstromoramid 244Bromindion 200 Dekstropropoksifen 225Bromisovalum 259 Desktrotriiodotironin 177Burimamid 294 Delfaxor 227Buromural 259 Delvex 334Butazolidin 216 Demecarium 31Depakin 276C Depo Heparin 195Camphre 153 < Desernil 297Carbachol 15,25 Desmopressine 191Carbochromen 171 Detrotironin 177Cardiazol 154 Diabinese 192Cardrase 183 Diadenil 185Carena 172 Dial 261Catapres 109 Diallilbarhitürat 261Catecholamine 57 Diamoks 183, 275Cedilanid 142 Diasetilmoııoksim (DAM)Chlopamide 187 1 Diasetilmorfin 240Choloxin 175 Diazepam 254,309Cimetidine 293 Diazoksid 99, 110Clofibrate 178 Dibenzilin 96Codein 236 Dietazin 297Cogentin 280 Difenadien 200Coniine 116 Difeııhidramin 280Coramine 156 Difenilhidaııtion 272Cordarone 174 Difenoksilat 247Corflazin 171 Digital 1342


Digitalis lauata 134 Ergotoksin 88Digitalis purpurea 134 Eritrat fort 169Digitoxin 134 Eritriltetranitrat 169Digoksin 142 Eroin 240Dihidrokodeinon 241 Esbatal 109Dihidromorfinon 241 Eserin 15Diisopropilflorofosfat (DfT) 32 Esidron 182Diklorfenamid 184 Etakrinik asit 191Dikumarin 197 Etlıamivan 158Dilantiu 272 Etilalkol 256Dilaudid 241 Etilbiskumasetat 197Dimetilmorfin 237 Etilmorfin 239Dimetiltübokürariıı 311 Etklorvinol 253Dionin 239 Etoksizolamid 183Dipaksin 200 Etopropazin 280Diparkol 279 Etosuksimid 273Difilin 172 Eueatropine 45Dipiridamol 171 Euphylline 152,172Dipyron 218 Evipan 262Disipal 280Ditiazanin 334FDiüril 184,192Fanadorm 262Dogmatil 322Femiton 262Dolantin 242Fenasemid 273Dopa 281Fenasetin 214Dopason 281Fenazosin 245Doriden 254Fenilbutazon 216Dormison 253Feniletilhidantoin 271Dornovac 203Fenitoin 163, 272Doryl 25Fenobarbital 270Dramamine 322Fenolftalein 323Dromoran 242Fenol salisilat 223Dyrenium 189Fenotiyazin 279,322Fentanil 246F.Fenuron 273Ecothiopate 32 Fibrinolizin 202Edecrin 191 Filisik asit 328Edrophonium 31 Fisepton 244Efedrin 70, 71, 81 Fizostigmin 15,28,33Emodin 324 Flaxedil 310Endorfin 250 Flufenamik asit 225Enkefalin 250 Flumetiyazid 185Epanutin 272 Flunitrazepam 255Epinefıin 11,58,61,81 Flurazepan 254Equanil 307 Fujermal 327Ergometrin 91 Furasemid 187Ergonoviıı 92 Furtretonium iyodürErgotamin 88 Fuksin 338


GGallamin 310Gardenal 370Gliserin 325Glukoz 181Glutetimid 254Guanetidin 100, 104, 108IIHalinoıı 200Halokson 337Heksadimetrin 195Heksaetiltetrafosfat 32Heksilrezorsinol 329, 334Hekiobarbital 262Hetrazan 336Hexamethonium 112,120Hexanium 112,120Hexobendine 171Hidantoin 271Hidralazin 98Hidraüüril 184Hidroflumetiazid 185Hidroklortiazid 184.Higrotoıı 186Hint yağı 322Histalog 288Histamin 282Histidin 282Homatropin 45Human fibrinojen 207Hyaluronidase 203,218Hydergine 102Hykinon 207Hyoscin 34, 43Hyoscyamin 34, 35Hyoscyamus niger 35Hyperstat 110İbufinak 224Ibuprofen 224İlidar 102Inderal 102indometasin 223întensain 171İnversin 103İîpeka kökü 321îproveratril 172trgapyrine 216Ismelin 100Isoksicurine 311îsoprenaline 76, 82îsopropamid 50îsoproterenol 77İsoptiu 172, 174Isorlitdinitrat 169Isordil 170Jctrium 244KKafein 149Kafur 153Kallidin 298Kallikrein 298Kalomel 323Karamifen 278Karisoprodol 307Kateşolaminler 57Kemadrin 279Kemital 263Ketobemidon 244Khelline 173Kimotrıpsin 203Kinidin 162Kinin sülfat 223Klonidin 102, 109Klonitrat 169Klopamid 187Kloral 257Kloralhidrat 257Kloraloz 265Klordiazepoksit 304, 309Klorizondamin 122Klormerodil 182Klormezanon 308Klorozanil 188Klorpropamid 192Klortalidon 186Klortiazid 184,192Kodein 236Koletiramin 179J


Kolin 15,20Kolin asetilaz 34Kolinesteraz 25, 31,33Kromoglisik asit 294Kromonlar 173Kroton yağı 325Kumarol 199Kurar 309LLaktoz 182Lanatozit C 142Lasix 187Leptazol 154Levarterenol bitartarat 70Levodopa 281Levodromoran 246Levopropoksifen 225Liaresal 304Libıium 304,309Lidoflaziıı 171Lidokain 163Lobelin 112, 116Lomidal 294LSD 92Luminal 270Lypressin 291MMalaşit yeşili 338Malathion 32Manna 325Mannitol heksaııitrat 169Marcoumar 197Marzine 322Maxitate 169Mecamylamine 103, 122Mecostrine 311Mediamer 322Mefenemik asit 225Mefenesin 305Mefenitoin 272Mefobarbital 271Megimid 157Menadion sodyum bisülfit 207Menadion sodyum difosfat 207Mentol 154Mepacrine 330Meperidin 242Mephenesin 305Mephenesin carbamate 306Mephyton 207Mepiramin 290Meprobamat 307Mercuzantlıine 182Mesantoin 272Metakolin 23Metantelin 48Metakualon 254Metazolamid 184Meterjin 92NNaphazoline 75,81Narkotin 236Narsein 236Naturetin K 185Nembutal 262Neontergan 290Neolıydrin 182Neostişçmin 29, 33Neosvnephrine 74Neptal 182Neptazene 184Nerprun 324Niacin 177Nifedipine 172, 174Niketamid 156Nikotin 112, 114, 192Nikotinik asit 177, 179Nirvanol 271Nitranitol 169Nitrazepam 254Nitrit d'anıyl 166Nitrogliserin 167Noradrenalin 11,12,68Noludar 254Noskapin 236Novalgine 218Novatropin 45Novrad 225Novurit 182Numal 261


oObidoxime 33Oksifenilbutazon 217Oksprenolol 106Opium 229Orfenadrine 280Oxypropanium iodür 15, 25Ökodal 242Palerol 47Palfium 244Pancuronium 310ÖPPankreatik dornase 203Panparnit 47, 278Papain 203, 338Papaverin 56, 172, 239Paradion 273Paraf!ex 308Paraldehit 256Parasetamol 215Parathiaziue 322Paraijıion 32Parsidol 280Pavıılon 311Pentaerythrol tetranitrate 169Pentametonyum 119Pentobarbital 262Pentobarbiton 262Pentolynium 121Pentril forte 169Periaktin 297Peritrat 169Persantin 171Persedoıı 254Pertranquil 307Pervitin 74Pethidine 242Phenergan 291Phenindamine 290Phentolamine 97Phenytoine 163PJıytanadione 207Pikrotoksin 157Pilokarpin 15, 18Pindolol 106Pipenzolat 50Piperazin sitrat 335Pipcroxane 96Pirivinium pamoat 334Placidyl 253Plazmin 202Podophyllin 526Poqııil 334Polybrene 195Polythiazide 186Posedrin 274Potasyum antimon tartaratPoudre d'opium 247Povan 334Pralidoksim 33Prenilamin 172Pridostigmin 31Primidin 271Primperan 322Pripelenamin 291Priscol 75, 97Pritildion 254Privin 81Probenecide 227Prochlorperazin 322Profenamin 280Prokainamid 163Proktalol 106Promethazin 291Prominal 271Propanodiol dikarbamat 307Propatil nitrat 169Propivane 47Propraııolol 102, 105Prosiklidin 279Prostaglandinler 301Prosympal 95Prybenzamine 291Pteridin 188Pyrethre 320Quinacrine 330Rasemorfan 246QRRauvolfia alkaloidleri 93


Regitin 9• Suksiııilkolin 311, 313Renese 186 buksinutiıı 273Reserpin 94, 104, 108 Sülfinpirazon 227Rhubarbe 324 Sülfonal 258Robaksin 306 Sulpride 322Rohympol 255 Symmetrel 281Romilar 247 Syncurine 311, 313Ronicol 179 Synephrine 74Synkavite 207S Syntrome 197Salirgan 182Salisilamid 222TSalol 223 Tagamet 293Sandoptal 261 Talidomid 255Sandostene 290 Tanderil 217Santonin 330 Tebain 237Scille 146 Tementil 322Scopin 34 Tenium klosilat 337Scopolamin 34, 43, 278 Tensilon 31Sedormid 259 Tetraetilamonyum 118Segontin 172, 174 Tetrakloretilen 332Semen de Lin 32d Tetrametilamonyum 118Serotonin 295 Tetrazol 155Serpasil 108 Tevetium neriifolia 148Siklizin 322 Thenaldine 290Siklokumarol 199 Theobromine 152Siııaxar 307 Teofilin 152, 182Sinkofen 227 Thephorine 290Siprolıeptadin 297 Thioamital 263Sitosterol 175 Tiabendazol 337Skopin 34 Timol 333Skopolamin 34, 43, 278 Tiropıopik asit 177Sodyum gentisat 223 Tolazolin 97Sodyum nitrit 167 Tolseran 306Sodyum nitroprussiat 99, 110 Tolserol 305Sodyum salisilat 221 Toluidin mavisi 195Soma 307 Torecan 322Spartein 117, 163 Toxogenin 33Spironolakton 190 Trancopal 304, 308Stannoksil 330 Trasicor 106Stiramat 307 Trasylol 203Streptodoı-nase 202 Tremorin 19Streptokinase 202 Triaınteren 188, 189Striknin 158 Triamteril 189Strophantus gratus 142 Triazin 188Strophantus hispidus 142 Trietilperazin 322Strophantus kombe 142 Triheiylphenidyl 278Suavitil 48 Triiodoıiropropionik asit 177


Triraetadioıı 273Trimetaphaıı 121Trinitrin 166Trioksifenedil 50Triparanol 178Tripsin 203Tromexan 197d-Tubokürarin 310, 312Tyramine 70Veramoıı 260Verapamil 163Veratrin 99Veridase 203Veritol 75Veronal 260Visken 106Vitamin K 207Vogalen 322Vonedrine 74Ustimon 171Üre 182, 258Üretan 258Valiunı 254, 309Valproik asit 276Vanquin 334UÜVWWarfarin sodyum 197YYohimbin 98Yomesan 330, 334ZZoksazolamin 308Zoksin 227, 308

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!