NEOLACAK?AYVAZ GÖKDEMİRBaşlıktaki sual, yalnız bir günün, yalnız bugün'ün değil, bütünzamanların suâlidir. İnsanın ve insanlığın ömrü, bir bakıma busuâlin peşinden, aralıksız bir atılış ve arayış, bu suâlde düğümlenenbir merak ve bekleyiş olarak ifâde edilebilir. Yeniden demokratiksivil nizâma dönüş hazırlığında bulunan Türkiye'de, şu andaen çok sorulan suâl de şüphe yok ki budur, içinde bulunduğumuzvu,öat ve şartlarda suâlin hedefi, elbette siyâsîdir.Siyâset, katı gerçeklerin hükümrân olduğu gibi faaliyet sahasıdır.Bu sahada, gönüllere hoş gelse de, fala ve falcılığa yer yoktur.Öyleyse, gerçeklerden kopmadan, münevverlerin ve kitlelerinufkunda asılı duran «Ne olacak?» suâline nasıl cevap vermeli?Bu satırlar yazılırken, Türkiye'de siyâset yasağı henüz kalkmışdeğildir. Dergi okuyucuya ulaştığı zaman da muhtemelen henüzkalkmış olmayacaktır. Öyle ise, ancak yasağın ihlâli sayılamıyacakbir kısım temennilerimizi ifâde edebilecek durumdayız, demektir.Şu anda, memleket hayrından başka maksadı olmayan temennilerinifâdesi yasak değildir. Ancak, bir kısım temennileri veya temennilerinbir kısmını ifâde ederek de çok esâsî bir suâli cevaplandırmayaimkân yoktur. Tesbit ve ifâde edilmesi gereken birincigerçek budur. Bu gerçeğin içinden çıkan tabiî sonuç da BEKLE-MEK'tir. Bekleyeceğiz...Hiçbir durumda memleket meselelerinde taraf sayılamıyacakkötüler bir yana, hepimizin vatan, millet ve devletimiz için hayırlıolanı istediğimizde şüphe yoktur. Ne var ki herkesin hayrı kendinegöre. Demokrasi farklı görüş ve teklifleri tabiî sayan ve saygı ilekarşılayan bir rejimdir. Bu rejimde, herkesin kendi hayırlı bildiğininarkasında durması, vatandaş topluluklarının meşru görüşleretrafında serbestçe toplanıp eşit ve serbest olarak temsil edilebilmesiesastır. Eşit ve serbest olarak siyâsî kanaatlerin ifâdesine,temsiline, teşkilâtlanmasına imkân vermeyen bir rejime, hangi faydave faziletler yakıştırılırsa yakıştırılsın, o demokrasi değildir.Demokrasi, herkesin kendi hür iradesiyle, serbest tercihiyle güdüldüğürejimdir. «Güdümlü demokrasi», demokrasi değildir. Umuyoruzki Türkiye'nin yeni demokrasisi de bir güdümlü demokrasiolmayacaktır.13
Demokrasinin bir fazilet rejimi olduğu söylenir ve böyle olmasıelbette temenni edilir; ancak, demokratik de olsa, siyâset bir evliyaoyunu değildir. Her türünde olduğu gibi, demokraside de siyâsetkuvvetle yapılır. Küvet, lüzumlu ve meşru her türlü maddî imkânlarlabirlikte, halkın ve aydınların, ortaya atılacak görüşlereinanmasından; inandığı, beğendiği görüşlerin arkasında saf tutmasındanibarettir. Sâdece iyi niyet ve iyilikçi temennilerden ibaretkalan taraftarlıkların kıymet-i siyâsîyesi yoktur. Herkes inandığının,beğendiğinin yükünü omuzlamaya da, kendi kudreti nisbetinde,hazır olmalıdır. Niyetimiz halisane ve hakperestâne, fakat amelimizve fiilyâtımız hesabi ve menfaatperestâne olursa, hiçbir hayrıayakta tutmaya, demokraside geçerli bir irâde ortaya koyabilmeyeimkân bulunamaz. Bu bakımdan, rahatlıkla, kimseyi ve hiçbir şeyiincitmeden, ihlâl etmeden diyebiliriz ki, yarınki demokratik tablodaherkes kuvveti kadar yer alacaktır. Bir küvet olamıyanların,kuvvetini toplayamıyanlarm esef ve şikâyetleri de fazla bir mânâifâde etmiyecektir. Çünkü nihâyetinde o da bir güçsüzlüktür. Hareketegeçirilemiyen potansiyel, fiiliyatta yok hükmündedir. Kimsekendi beceriksizlik ve aczinin mes'ûliyetini, başkalarında aramamalıdır.Fikirler, insanlarla temsil edilir; programlar, insanlar eliyleuygulanır; mes'eleler insanların bilgisi, irâdesi, çalışması ve liyâkatiyleçözülür. Doğru fikir, eğri insanla temsil edilemez. İyi program,kötü personelle uygulanamaz. Bilgi, irâde, gayret, ahlâk veliyâkatçe yetersiz insanlar hiçbir mes'eleyi çözemez. Bu itibarla yinediyebiliriz ki, iyi insanlar, iyi fikirlerle çıkar da halktan kâfî destekbulurlarsa, Türkye'de işler iyiye gidecektir. Vasat ve şartlar,iyilerin zuhuruna imkân vermez, halkımız iyilerin sırtını sıvazlayıponları gönlünün en mu'tenâ yerinde taşırken, reyini, desteğini kötülereverirse, işlerde iyilik beklemekde ham hayâl olur.Şu şartlarda, böyle böyle ço kumûmî ve mücerret temenni vetahminleri uzatmak mümkündür, fakat yazılmasa da olur; çünküherkes, bu istikamette istediği kadar düşünüp olması gerekenlerleolabileceklerin mücerret tablosunu kendi kendine tamamlıyabilir.Gerçekte ne olacağını bilmek için ise görmek, görmek için de birsüre daha beklemek gerekiyor.İnancımız, samimiyetimiz, fedâkârlığımız, ferasetimiz, birlik vebütünlüğümüz ve nihayet bütün bunların hâsılası, bileşkesi olarakortaya çıkacak gücümüz kadar, yerimiz, söz hakkımız ve irâdemizolacaktır. Başka ne denir?Allah'tan hayırlısı...(8 Şubat 1983)14
- Page 1: aylık fikir ve sanat dergisi 14ANA
- Page 6 and 7: t..,, î ffîi •; ı rt,'- •,-:
- Page 9 and 10: ,.,l|.ı|,J.I|,l|.l|.IH,H,N,IIH.It
- Page 11 and 12: 10runmakta ve bunlara zarar verici
- Page 13: Hatta bunlar: Örnek gösterdikleri
- Page 17 and 18: ayın konusuHedef seçilen bir ülk
- Page 19 and 20: ayın konusuProf. Dr. İ. KAFESOĞL
- Page 21 and 22: ay m konusumakine farz eden gerçek
- Page 23 and 24: ayın konusuber, yakından ilgilend
- Page 25 and 26: ayın konusuÖZER RAVANOĞLU«Sadec
- Page 27 and 28: ayın konusuMUZAFFER ERİŞ :«Anar
- Page 29 and 30: ayın konusuSELÂHADDİNANÇIBAY«A
- Page 31 and 32: . ' , . . ';-.•'• i ' . . - ' '
- Page 33 and 34: Daha da kısacası, kitaba uymayano
- Page 35 and 36: «İbrahim Telemen'in mektubunu oza
- Page 37 and 38: NATO TÜRKİYE'DENE ARIYOR ?..( ı
- Page 39 and 40: Avrupasında Yugoslavya ve Arnavutl
- Page 41 and 42: RDF için ABD Bütçesinden 1981 m
- Page 43 and 44: 42Koro halinde bir, «Yoo olmaz, ya
- Page 45 and 46: olursa, şok tarzında bir Sovyet s
- Page 47 and 48: Dışişleri Bakanı'nın, Alman D
- Page 49 and 50: Meselâ Brejnev'in ölmesiyle hemen
- Page 51 and 52: Gazâlî, üçüncü hâle hased ad
- Page 53 and 54: SELÂM— Hocam Hasan Burkay'a —S
- Page 55 and 56: Nazarî olarak, sosyal tarih, 1. bi
- Page 57 and 58: halk kütüphanelerinin muhtevasın
- Page 59 and 60: BİR BAŞKA ÖMER'İN ÇOCUKLUĞUMe
- Page 61 and 62: îeri doğurması, şeklinde açık
- Page 63 and 64: ŞARKIArtık yetişir ey sevgi gül
- Page 65 and 66:
si'nin rolü büyüktür. Edebiyat
- Page 67 and 68:
2 — Dünya edebiyatının klâsik
- Page 69 and 70:
— Bu söz doğru olabilir ama bir
- Page 71 and 72:
70Babası Kıbrıs'ın Magosa Kazas
- Page 73 and 74:
YUNUS'U TAHMtSBenden bunca zaman so
- Page 75 and 76:
«Manif yalnız Allah-ı Vâhid'e (
- Page 77 and 78:
IHOPHOPNAMEVEProf, Dr. A. Mecit DO
- Page 79 and 80:
hir'in bunlarla olan dâvasını an
- Page 81 and 82:
Muhterem Okuyucu1982, her sayımız
- Page 83:
xÖÖZBEL AŞ.İNŞAAT TURJZM VE T