ANARŞININDÜNÜ,BUGÜNÜ, YARINIAnarşizm, felsefî manâsıyla, devletin ortadan kaldırılması ve her şeyinserbest bırakılmasıdır. Düzene karşı çıkarak, düzensizlik demek olan tamserbestliği getirmektir. İnsanların böylece mutlu olabileceği kabul edilir.Bunun için de, Anarşizmin anayasasında iki madde var; biri, herşey serbesttir;ikincisi, bu anayasa iki maddeden ibarettir derler. Nerede kurulu birdüzen var, onunla mücadele etmek gerekir. Böyle yapanlara da anarşistdenir.Felsefî manâsıyla anarşizm, çağımızda yoktur. Bir kısım ruh hastalarınınsapıklıkları dışında, böyle bir cereyanla karşılaşılmamıştır. Komünizm,bazı safhalarda anarşizmle özdeşleşir. Devleti ortadan kaldırmak bahsindehedef birliği içindedirler. Ama bu hedefe ulaşmada komünizm, karşıt düzenleresaldırırken, anarşizmin metodlarmı kullanır. Ancak bu kullanış bazıfarklılıklar taşır. Meselâ; rastgele düzene karşı çıkmak yerine, sistemli veeğitimli ve eğitimli yaygın bir organizasyon ve sürekli propaganda ile devletiçökertmek ister.Nükleer silahların korkunçluğu muhtemel bir dünya savaşının çıkmasınıönlemektedir. Ama, süper güçlerin dünya üzerindeki emelleri değişmediğiiçin, eskiden savaş yoluyla vardıkları hedeflere şimdi başka yollardanvarmaya çalışmaktadırlar. Nitekim ülkeleri içinden çökertmek ve kendi iradelerinetâbi yeni düzenler kurmak suretiyle hakimiyet sağlama yolundabüyük mesafeler alınmıştır. Ülkeleri içinden çökertmek, denince, çeşitliyollar önümüze çıkmaktadır. Anarşi ve tedhiş, zamanımızda en çok başvurulanve millî bağımsızlıklar kadar, insanlık için de ciddi tehlikeler oluşturmaktadır.15
ayın <strong>konusu</strong>Hedef seçilen bir ülke, önce ideolojik saldırıya uğruyor. Şartlara göre«Eylem»e geçme gününe kadar; ideolojik kadrolaşma-eğitim-propagandakitleleşmeve organizasyon safh&ları geçiriliyor. Bunlar tamamlanınca, kuruludüzeni yıkmak için, bazılarının «basık ihtilal» dediği yıllara yayılacakbaşkaldırmalar ve tedhiş olayları başlatılıyor. Yaygınlaşan tedhiş; bir köprüdebomba patlarsa, bütün köprülerin; bir sinema kundaklanırsa, bütün sinemaların;bir santral havaya uçurulursa, bütün santralların korunması gibibir noktada devlet güçlerinin sayı yetmezliğini ve moral çöküntüsünü getiriyor.Bu mantık esasına dayalı olarak yapılan ve kitle eylemleriyle, ((bireyselterör» denilen vur-kaç saldırılarıyla, devlet güçleri yorulup iş yapamaz halegetiriliyor. Hele bir de, bu sapıklığa kapılanlar devlet güçleri içine de sızmışsa,işler daha da kolaylaşıyor. Bütün bu işler yapılırken, bir yandan da,basın ve diğer kitle iletişim araçlarda, her 24 saatte tekrarlanan başdöndürücüyoğun propaganda ile kurulu düzen ve taraftarlarını tahrip edici sistemligayretlerle yıkıcı eylemler desteklenince, işler hayli kolaylaşıyor.Emperyalist ve yıkıcı komünizmin bilinen ve pek çok ülkede uygulananbu metodunu, yurdumuzda da gördük. Özetleyecek olursak :1. 1960-1967 yıllarında, ideolojik kadrolaşma, eğitim, şartlandırma,sızma ve organize olma işleri başarıyla yürütülmüştür. Bu döneme «Kuluçka»dönemi de denebilir.2. 1967-1971 yıllarında, kitleleri aldatma ve eyleme geçirerek, tedhişyoluyla sindirme ve devleti işlemez hale getirme çabaları sürdürülmüştür.3. 1971-1974 yıllarında devlet tarafından düzen düşmanları cezalandırılmışve bir duraklama devri yaşanmıştır.4. 1974-1978 yıllarında yeniden toparlanma, örgütlenme, yayılma, kitleleşme,eyleme hazırlanma ve geçme dönemi yaşanmıştır.5. 1978-1980 yıllarında, neticeye ulaşmak için; kitle katliamlar», sabotajlar;üretimin düşürülmesi ve devlet çarkının işleyemez hale getirilmesisuretiyle bunalımın doruk noktaya çıkarılması; içtimai, kültürel, iktisadive siyasi bünyenin zayıflıklarını çalışma alanları haline getirerek devletinçökertilmesi dönemi.Kitaplarda anlatılan ve pek çok ülkede görülen bu safhaları Türkiyeiki defa yaşadı. Hem de; devleti, ülke ve millet bütünlüğünü korumaklagörevli bütün kurumların seyirci kaldıkları bir faciayı yaşadı. Şimdi 12 Eylülmüdahalesiyle silahlardan arındırılan ve Türkiye çapındaki sayılarınagöre pek az bir kısmı cezalandırılabilen düzen yıkıcılarının aktif anarşikeylemleri durmuştur. Ancak, cezai tedbirlerin ideolojik çalkantılar için hiçbirehemmiyeti olmadığı tecrübelerle sabittir. Adi vak'alarda caydırıcı olanceza, kültürel ve ideolojok zeminler yaratılarak ciddi ve tutarlı tedbirlerle
- Page 1: aylık fikir ve sanat dergisi 14ANA
- Page 6 and 7: t..,, î ffîi •; ı rt,'- •,-:
- Page 9 and 10: ,.,l|.ı|,J.I|,l|.l|.IH,H,N,IIH.It
- Page 11 and 12: 10runmakta ve bunlara zarar verici
- Page 13 and 14: Hatta bunlar: Örnek gösterdikleri
- Page 15: Demokrasinin bir fazilet rejimi old
- Page 19 and 20: ayın konusuProf. Dr. İ. KAFESOĞL
- Page 21 and 22: ay m konusumakine farz eden gerçek
- Page 23 and 24: ayın konusuber, yakından ilgilend
- Page 25 and 26: ayın konusuÖZER RAVANOĞLU«Sadec
- Page 27 and 28: ayın konusuMUZAFFER ERİŞ :«Anar
- Page 29 and 30: ayın konusuSELÂHADDİNANÇIBAY«A
- Page 31 and 32: . ' , . . ';-.•'• i ' . . - ' '
- Page 33 and 34: Daha da kısacası, kitaba uymayano
- Page 35 and 36: «İbrahim Telemen'in mektubunu oza
- Page 37 and 38: NATO TÜRKİYE'DENE ARIYOR ?..( ı
- Page 39 and 40: Avrupasında Yugoslavya ve Arnavutl
- Page 41 and 42: RDF için ABD Bütçesinden 1981 m
- Page 43 and 44: 42Koro halinde bir, «Yoo olmaz, ya
- Page 45 and 46: olursa, şok tarzında bir Sovyet s
- Page 47 and 48: Dışişleri Bakanı'nın, Alman D
- Page 49 and 50: Meselâ Brejnev'in ölmesiyle hemen
- Page 51 and 52: Gazâlî, üçüncü hâle hased ad
- Page 53 and 54: SELÂM— Hocam Hasan Burkay'a —S
- Page 55 and 56: Nazarî olarak, sosyal tarih, 1. bi
- Page 57 and 58: halk kütüphanelerinin muhtevasın
- Page 59 and 60: BİR BAŞKA ÖMER'İN ÇOCUKLUĞUMe
- Page 61 and 62: îeri doğurması, şeklinde açık
- Page 63 and 64: ŞARKIArtık yetişir ey sevgi gül
- Page 65 and 66: si'nin rolü büyüktür. Edebiyat
- Page 67 and 68:
2 — Dünya edebiyatının klâsik
- Page 69 and 70:
— Bu söz doğru olabilir ama bir
- Page 71 and 72:
70Babası Kıbrıs'ın Magosa Kazas
- Page 73 and 74:
YUNUS'U TAHMtSBenden bunca zaman so
- Page 75 and 76:
«Manif yalnız Allah-ı Vâhid'e (
- Page 77 and 78:
IHOPHOPNAMEVEProf, Dr. A. Mecit DO
- Page 79 and 80:
hir'in bunlarla olan dâvasını an
- Page 81 and 82:
Muhterem Okuyucu1982, her sayımız
- Page 83:
xÖÖZBEL AŞ.İNŞAAT TURJZM VE T