12.07.2015 Views

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN'ün Değerlendirmesi ...

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN'ün Değerlendirmesi ...

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN'ün Değerlendirmesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞIVERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜNAYLIK YAYIN ORGANIDIRARALIK 2012 YIL: 24 SAYI: 288Bu dergi 6.000 adet basılmaktadır.ISSN: 1300-2414Yayın Türü: Yerel SüreliTürkçe - İngilizceSAHİBİT.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞIVERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINAGENEL MÜDÜRAnıl YILMAZGENEL KOORDİNATÖRDilek BİRBİLSORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜCangül TOSUNYAZI KURULUCangül TOSUN - Bahadır AVŞARİNGİLİZCE SAYFA SORUMLUSUGülçin MANZAK AYDIN - Şirin Müge KAVUNCUFOTOĞRAFLARHakan CANBAKIŞCüneyt OLGAÇABONEMehtap EMRE(312) 467 55 90 / 331mehtap.emre@sanayi.gov.trAnahtar Dergisi’nin PDF dosyalarının her aydüzenli olarak e-posta hesabınıza gönderilmesiniistiyorsanız, konu alanına “Anahtar”yazıp abone@sanayi.gov.tr adresine boş bire-posta atabilirsiniz.Dergide yayımlanan yazılardaki görüşleryazarlarına aittir.YÖNETİM YERİT.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞIVERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜGelibolu Sokak No: 5Kavaklıdere 06690 ANKARATel: (312) 467 55 90 (10 Hat)Faks: (312) 427 30 22Faks (Dergi): (312) 467 47 79e-posta: vgm@sanayi.gov.trinternet: http://vgm.sanayi.gov.trGRAFİK TASARIM <strong>ve</strong> UYGULAMATorna TASARIMBASKIKORZA YAYINCILIKBASIM SAN. <strong>ve</strong> TİC. LTD. ŞTİ.Büyük <strong>Sanayi</strong> 1. Cad. 95 / 1 İskitler - AnkaraTel: (312) 342 22 08 Faks: (312) 341 14 27BASILDIĞI TARİH:Anahtar Dergisi’nin Aralık 2012 sayısı30.11.2012 tarihinde basılmıştır.Konusunu Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) <strong>ve</strong>bu kapsamda Bakanlığımızca sürdürülmekte olan BölgeselRekabet Edebilirlik Operasyonel Programının (BROP)oluşturduğu bu sayımızda, IPA <strong>ve</strong> BROP hakkında ayrıntılıbilgilerin yanı sıra proje sahipleriyle gerçekleştirilen söyleşilereyer <strong>ve</strong>rdik. Ayrıca konunun farklı açılardan irdelendiği makaleler dedergimizde yer aldı.Ülkemizde çeşitli alanlarda <strong>ve</strong>rilmekte olan desteklerin daha çok tanıtılmasıgerektiği, ilgili kesimler tarafından sıkça dile getirilen bir talep olarakkarşımıza çıkıyor. Dergimizin bu sayısıyla, Bakanlığımızca yürütülenBROP’un daha yaygın olarak tanıtılmasına katkıda bulunmayı umuyoruz.BROP, IPA’nın Bölgesel Kalkınma Bileşeni altında yer alıyor. Program, rekabetedebilirlik yaklaşımıyla <strong>ve</strong> hedef bölgesi itibarıyla bölgeler arası gelişmişlikfarklarının ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynama potansiyelinesahip. BROP <strong>ve</strong> benzeri IPA uygulamaları, esas amaçları yanında bir başkaamaca daha hizmet ediyor; bunun da sorunların proje mantığıyla elealınarak, uzun vadeli düşünce yapısıyla, kalıcı değişim yaratmaya yönelikçözümleri üretme becerisinin geliştirilmesi olduğu söylenebilir. Sorunlarıdoğrudan yaşayan kesimlerin, bu becerileri geliştirmesi başlı başına birkazanımdır.Anahtar Dergisi’nin “Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı”temalı Aralık sayısına katkılarıyla destek olan <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong>Bakanı Sayın <strong>Nihat</strong> ERGÜN’e, Müsteşar Sayın Prof. Dr. Ersan ASLAN’a <strong>ve</strong>Mardin Valisi Sayın Turhan AYVAZ’a şükranlarımızı sunuyor, AB 2020Stratejisi <strong>ve</strong> BROP’a yönelik AB desteklerine ilişkin değerlendirmesiniokuyucularımızla paylaşan AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik <strong>ve</strong> SosyalKalkınma Bölüm Başkanı Sayın Javier Menendez BONILLA’ya, programdesteği ile geliştirdikleri projeleri aktaran Kastamonu Ticaret BorsasıBaşkanı Sayın Sedat İŞERİ’ye <strong>ve</strong> Rize Ticaret <strong>ve</strong> <strong>Sanayi</strong> Odası Başkanı SayınÖmer Faruk OFLUOĞLU’na <strong>ve</strong> makaleleriyle konuyu çeşitli yönleriyle ortayakoyan Bakanlığımız uzmanlarına teşekkür ediyoruz.Yılın son sayısı olması <strong>ve</strong>silesiyle; yeni yılınızı kutlar, sağlık, mutluluk <strong>ve</strong>başarı dolu nice yeni yıllar dilerim…Anıl YILMAZGenel Müdür


BAKANLIĞILÜĞÜANKARAks (Dergi): (312) 467 47 79vgm.sanayi.gov.trEYLÜL 2012 YIL: 24 SAYI: 285KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287TEMMUZ 2012 YIL: 24 SAYI: 283YIL: 24 SAYI: 286İçindekiler4Verimlilik Genel Müdürlüğü’nünDanışmanlık <strong>ve</strong> Eğitim HizmetleriYönetim DanışmanlığıKOSGEB Tarafından KOBİ’lere SağlananEğitim <strong>ve</strong> Danışmanlık HizmetleriÇankaya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya B.GÜVENÇ ile RöportajVerimlilik Yönetim Sisteminin Bir Standart OlarakEndüstriyel İşletmelerde UygulanmasıÜni<strong>ve</strong>rsiteVErimlilikDünyada <strong>ve</strong> Türkiye’de Sürdürülebilir KampüsUygulamalarıÜni<strong>ve</strong>rsitelerdeVerimlilikÇalışmaları4 <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanı<strong>Nihat</strong> ERGÜN'ün Değerlendirmesi6 <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı MüsteşarıProf. Dr. Ersan ASLAN'ın Değerlendirmesi7 AB Perspektifinden Türkiye'nin Bölgesel RekabetEdebilirlik Operasyonel ProgramıJavier Menendez BONILLAKALKINMADA ANAHTAR VERİMLİLİK AĞUSTOS EYLÜL 2012 2012 YIL: YIL: 24 24 SAYI: SAYI: 285 284 T.C. T.C. BİLİM, BİLİM, SANAYİ SANAYİ VE TEKNOLOJİ VE BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ISSN ISSN 1300-2414KALKINMADA ANAHTAR M K KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287 T ANAY VE TEKNOLO AKA I V K GENEL MÜDÜRLÜ Ü ISSN 1300-2414“Türkiye’deki Yönetim DanışmanlığıSektörünün Sorunlarının Belirlenmesi <strong>ve</strong>Çözüm Önerilerinin Geliştirilmesi” AraştırmasıEğitim <strong>ve</strong>DanışmanlıkSektörüKDördüncü Avrupa Kftası<strong>ve</strong><strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanı<strong>Nihat</strong> ERGÜN’ün Değerlendirmesi<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı MüsteşarıProf. Dr. Ersan ASLAN’ın DeğerlendirmesiAB Perspektifinden Türkiye’nin BölgeselRekabet Edebilirlik Operasyonel ProgramıBROP’un Uygulama Ortaklarından Biri:Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu11Avrupa Birliği ile Mali İşbirliği KapsamındaBölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı14 Örnek Projeler: Mardin Kültürel Turizm Projesi16 Örnek Projeler: Kastamonu Ağaç İşleri Projesi18 Örnek Projeler: Rize Çay Araştırma <strong>ve</strong> Uygulama MerkeziProjesi21 Avrupa Birliği Yolsuzlukla Mücadele PolitikasıRıdvan ERBAŞ24 Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı <strong>ve</strong>AB Üyelik Sürecinde KOBİ Finansman AraçlarıZeynep MALTAŞ


Bölgesel Kalkınmada Yeni Perspektif:IPA <strong>ve</strong> Bölgesel Rekabet Edebilirlik<strong>Nihat</strong> ERGÜN<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> BakanıKurulduğu günden bu yana çağdaşmedeniyetler seviyesine ulaşma yolundauluslararası gelişmeleri her zaman yakındantakip eden Türkiye Cumhuriyeti, OECD<strong>ve</strong> NATO gibi uluslararası oluşumlardakendini konumlandırmıştır. Bu hedefdoğrultusunda, Avrupa Birliği (AB)-Türkiye ilişkilerinin geçmişi de 1950’lerekadar uzanmaktadır. Avrupa EkonomikTopluluğu'nun (AET) 1958 yılındakurulmasından kısa bir süre sonra TürkiyeTemmuz 1959'da Topluluğa tam üye olmakiçin başvurmuş, 1999 Helsinki Zir<strong>ve</strong>si ileaday ülke statüsüne kavuşmuştur. 17Aralık 2004 tarihli Brüksel Zir<strong>ve</strong>si’nde ise,AB-Türkiye ilişkilerinde bir dönüm noktasıyaşanmış <strong>ve</strong> Türkiye'nin gerekli şartlarıyeterli ölçüde karşıladığı belirtilerek 3 Ekim2005 tarihinde müzakerelere başlanmasıönerilmiş <strong>ve</strong> bu tarihte ülkemiz ile ABarasında tam üyelik için müzakerelerbaşlamıştır.AB ile ülkemiz arasındaki ilişkilerinönemli bir boyutunu da “Mali İşbirliği”oluşturmaktadır. Temeli 1999 yılındaki üyelikperspektifini takip eden yıllara dayananmali işbirliği süreci; yaşanan gelişmelereparalel olarak Birlik tarafından 2007 yılındagerçekleştirilen değişimle bugün artıkKatılım Öncesi Yardım Aracı (Kısaca IPA)adı altında yürütülmektedir. IPA, AvrupaBirliği ile ekonomik <strong>ve</strong> sosyal bütünleşmeyolunda önemli bir yere sahip şemsiyebir programdır. Katılım Öncesi YardımAracı’nın “Bölgesel Kalkınma” bileşenialtında yer alan programlardan birisi deBakanlığımızca 2007 yılında hazırlanan <strong>ve</strong>halen yürütülmekte olan Bölgesel RekabetEdebilirlik Operasyonel Programı'dır (BROP).Bakanlık olarak “Program Otoritesi” sıfatıylayürütmekte olduğumuz Bölgesel RekabetEdebilirlik Operasyonel Programı merkezi<strong>ve</strong> bölgesel düzeydeki ortaklarımızınaktif katkıları ile hazırlanmıştır. Program 9.Kalkınma Planı <strong>ve</strong> bu Planın Orta VadeliProgramı, Türkiye için <strong>Sanayi</strong> PolitikasıDokümanı, KOBİ Stratejisi <strong>ve</strong> Eylem Planıile Bilgi Toplumu Stratejisi gibi kalkınmayayönelik diğer ulusal dokümanların yanısıra Avrupa Komisyonunca hazırlanan“Çok Yıllı Endikatif Planlama Dokümanı”gibi uluslararası dokümanlarla da uyumlubir şekilde hazırlanmıştır. Stratejik Çerçe<strong>ve</strong>Belgesi <strong>ve</strong> Operasyonel Programlar içinoluşturulan kurumsal mekanizmalar <strong>ve</strong>hazırlık süreçleri, mevcut sistemde üyeülkelerin yararlanmakta olduğu, Türkiye’ninde üyelik sonrasında yararlanmayabaşlayacağı Yapısal Fonlar için sağlam birzemin <strong>ve</strong> altyapı oluşturacaktır.Programın 2007-2013 dönemi için bütçesiyaklaşık 565 milyon Avro’dur. Bu kaynağınyüzde 85’lik dilimi yani yaklaşık 480milyonu AB tarafından, yüzde15’lik dilimiyani yaklaşık 85 milyon Avro’luk kısmı iseBakanlığımız bütçesinden karşılanmaktadır.Programın amacı, Birliğin uyum politikasını<strong>ve</strong> uygulamaları kapsamında Türkiye’yekatkı sağlamak <strong>ve</strong> ülkemizi Avrupa Birliğiüyeliğine hazırlamaktır.Programımız, sanayi alanındaki tecrübe <strong>ve</strong>birikimiyle ülkemizin sanayi stratejisini4 ARALIK 2012


Bölgesel KalkınmadaBakanlığımızın Rolü:Bölgesel RekabetEdebilirlik OperasyonelProgramıProf. Dr. Ersan ASLAN<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> BakanlığıMüsteşarıBölgeler arası eşitsizlikler, yalnızcagelişmekte olan ülkelerin değil,sanayileşmiş ülkelerin de yaşadığı enönemli sorunlardan biridir. Ülkemiz,hem bölgesel kalkınmaya yönelikizlediği iç politika hem de Avrupa Birliğiüyelik sürecinde yürütülen dış politikaçerçe<strong>ve</strong>sinde bölgesel kalkınmaya büyükönem <strong>ve</strong>rmektedir. Bu doğrultuda, gerekulusal kaynaklardan gerekse Avrupa Birliğibütçesinden önemli miktarlarda kaynağınaktarıldığı bölgesel kalkınma, önümüzdekidönemde de önceliğimiz olmaya devamedecektir.Bölgesel kalkınmanın üç önemli bileşeniolan ulaştırma, çevre <strong>ve</strong> bölgesel rekabetedebilirlik konuları, “Katılım Öncesi YardımAracı” (IPA-Instrument for pre-accessionassistance) adı altında tanımlanmıştır.<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı olarak,bölgesel rekabet edebilirlik bileşenininsorumluluğunu üstlenmiş durumdayız.Bu kapsamda, 2001 yılı <strong>ve</strong>rilerine görekişi başı milli geliri Türkiye ortalamasınınyüzde 75’inin altında kalan 43 ilimizdefaaliyet gösteren imalat sanayi <strong>ve</strong> turizmKOBİ’lerimizin sorunlarını çözmeye yönelikprojeleri, yereldeki paydaşlarımızla berabergeliştirmekte <strong>ve</strong> hayata geçirmekteyiz.Bölgesel Rekabet Edebilirlik OperasyonelProgramı (BROP) kapsamında sağlanan budesteğin temel amacı, Türk ekonomisininrekabet edebilirliğini artırmak <strong>ve</strong> AvrupaBirliği ekonomisine yakın seviyeleregelmesini sağlamaktır. Bölgeler arasındakisosyo-ekonomik farklılıkları azaltmaksuretiyle az gelişmiş bölgelerimizi diğerbölgelerimize yaklaştırmak programınönemli hedefleri arasında yer almaktadır.Bu hedeflere ulaşmak amacıyla, BROPkapsamındaki kaynaklar, programınetkisinin <strong>ve</strong> katkısının en yüksek düzeyde6 ARALIK 2012olacağı sektör, bölge <strong>ve</strong> önceliklereyönlendirilmektedir.Bakanlığımız, bu amaçları doğrultusundabölgedeki KOBİ’lerin rekabet koşullarınailişkin sorunları, program kapsamındaayrıntılı olarak analiz etmekte <strong>ve</strong> eldeedilen <strong>ve</strong>rilere bağlı olarak birtakımmüdahale alanları ortaya koymaktadır.Buradaki yaklaşımımızın amacı, bölgeninsorunlarını doğru şekilde belirleyip busorunlara doğru çözümler üreterekKOBİ’lerimizin rekabet edebilirliklerini enüst seviyelere çıkarabilmektir. Bu minvalde,Bakanlığımızca sanayi altyapısınıngeliştirilmesi, yeni finansal araçlaroluşturulması, Ar-Ge <strong>ve</strong> inovasyona dayalıbilgi-iletişim altyapısının geliştirilmesi,turizm altyapısı ile pazarlama <strong>ve</strong> tanıtımfaaliyetlerinin desteklenmesi yoluylasanayi sektörleri arasında işbirliğiningüçlendirilmesi gibi alanlarda yaşanansorunlara çözüm üretecek projelerdesteklenmekte <strong>ve</strong> hayata geçirilmektedir.Projeleri hayata geçirirken, Bakanlığımız,diğer birçok programdan farklı olarak,tek bir KOBİ’nin değil, o sektördeki tümKOBİ’lerin ulaşacağı <strong>ve</strong> yine KOBİ’lerin eşitşekilde erişebileceği eğitim <strong>ve</strong> danışmanlıkhizmetleri, ortak kullanım atölyeleri,laboratuvar, iş geliştirme merkezlerigibi ölçek ekonomisinin sunacağıavantajları ortaya çıkaracak faaliyetlergerçekleştirmektedir. Bütün faaliyetlerimiz,bölgenin rekabet edebilirliğini artırırken,sektördeki rekabet edebilirliği bozmamayagösterilen büyük özenle şekillenmektedir.BROP kapsamında destek sağlanacakprojeler Bakanlığımızca dönemsel olarakaçılan proje teklif çağrıları sonucunda yada merkezi kamu kurum <strong>ve</strong> kuruluşlarıylagerçekleştirdiğimiz doğrudan müzakereleryoluyla belirlenmektedir. Bu yolla seçilenprojelere, yüzde 85’i AB <strong>ve</strong> yüzde 15’i ulusalkaynaklı mali destek sağlanmaktadır.Programı yürütmekten sorumlu birimimiz,Avrupa Birliği <strong>ve</strong> Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüaltında faaliyet gösteren Bölgesel RekabetEdebilirlik Programı Koordinasyon <strong>ve</strong>Uygulama Dairesi Başkanlığı'dır. 2007 yılındabir çalışma grubu olarak kurulmuş olanBaşkanlık, şu anda 60’a yakın personeliyledört ayrı bölümden oluşan bir birim halinegelmiştir. Bu yılın Şubat ayındaysa AvrupaKomisyonu tarafından akredite edilerek,yönetmekte olduğu projelerin ihale, sözleşme<strong>ve</strong> ödeme işlemlerini yürütme yetkisiniüstlenmiştir. Başkanlık genel olarak yaklaşık260 inşaat, tedarik, müşavirlik <strong>ve</strong> inşaatsözleşmesinden oluşan 66 projenin, ihale<strong>ve</strong> ödeme işlemlerini yürütmekte, yaklaşık570 milyon Avro'luk bir fonun yöneticiliğiniüstlenmektedir. Söz konusu projelerhâlihazırda planlama, tasarım, teknik hazırlık<strong>ve</strong> uygulama gibi farklı süreçler içinde yeralmaktadır. Bahse konu projeler vasıtasıylahedef bölgemizde yer alan 43 ilimizin 38’ine,yani hedef bölgemizin yüzde 88’ine ulaşmışbulunmaktayız. Bu süreçte temel hedefimizbu projeleri tüm unsurlarıyla en geç 2017yılına kadar tamamlayıp genelde sektörlerin<strong>ve</strong> sektörün, özelde ise işletmelerimizinhizmetine sunmaktır.Hedef bölgemizde, gelişmiş bölgelerdeolduğu gibi bilgi <strong>ve</strong> teknolojiye dayalıekonomiye geçişin temelini oluşturanprojeler önümüzdeki dönemde deönceliğimiz olacaktır.Bakanlık olarak çalışanlarımızın gayretleri <strong>ve</strong>yereldeki ortaklarımızın işbirliğiyle büyük birsinerji oluşturacağımıza, hedef bölgemizi <strong>ve</strong>nihayetinde ülkemizi, gelişmişlik seviyesininyükseltilmesi <strong>ve</strong> farklılıkların azaltılmasıbakımından çok daha iyi bir noktayataşıyacağımıza inanıyorum.


AB Perspektifinden Türkiye'nin Bölgesel RekabetEdebilirlik Operasyonel ProgramıJavier Menendez BONILLAAvrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik <strong>ve</strong> Sosyal Kalkınma Bölümü BaşkanıEkonomi alanındaki küreselleşmedikkat çekecek kadar kısa süre içerisindedünyadaki ekonomik düzeni değiştirerekyeni zorluk <strong>ve</strong> fırsatları beraberindegetirmiştir.Avrupa’nın, daha yenilikçi olamadığı,tüketici ihtiyaç <strong>ve</strong> tercihlerine daha etkilibiçimde karşılık <strong>ve</strong>remediği sürece, buyeni ortamda rekabet de edemeyeceğiortaya çıkmıştır. Bu nedenle, Komisyon“Avrupa 2020” stratejisini oluşturmuş <strong>ve</strong>bu strateji 2010 yılında kabul edilmiştir.Bu Stratejide, Avrupa ekonomisininyapısal zayıflıklarının aşılması, rekabetedebilirliği <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimliliğinin artırılması<strong>ve</strong> sürdürülebilir bir sosyal piyasaekonomisine zemin hazırlamasının biryolu olarak; “akılı”, “sürdürülebilir” <strong>ve</strong>“kapsayıcı” büyümeye vurgu yapılmıştır.AB tarafından finanse edilen “BölgeselRekabet Edebilirlik OperasyonelProgramı” (BROP) AB 2020 stratejisininTürkiye’deki yansıması olarak görülebilir.Bu operasyonel program aracılığıylaTürkiye, AB stratejisine daha iyi uyumsağlayacak <strong>ve</strong> katılım sürecine daha iyihazırlanacaktır.AB 2020 STRATEJİSİAB’nin 2020 stratejisi, süreciyönlendirecek <strong>ve</strong> ulusal hedefleredönüştürülebilecek ölçülebilir beş ABhedefi ortaya koymaktadır; istihdam,iklim değişikliği, enerji, eğitim;yoksullukla mücadele <strong>ve</strong> araştırma <strong>ve</strong>inovasyon.AB’nin Ar-Ge <strong>ve</strong> inovasyon hedefi“Ar-Ge harcamalarının, AB’ninGSMH’sının yüzde 3’üne ulaşmasıdır.”Ar-Ge harcamalarının GSMH’daki payı2000-2006 yılları arasında yüzde 1.83 ilayüzde 1.88 arasında kalmıştır. 2007-2009 yılları arasında bu oran ciddi birartışla yüzde 1.85’ten yüzde 2.01’eyükselmiş, 2010 yılındaysa yaklaşıkyüzde 2.0 oranında seyretmiştir.Avrupa Birliği Konseyi yeni stratejiyibütünüyle sahiplenerek bu stratejininodak noktası olacaktır. Komisyon,hedeflere yönelik ilerlemeyi izleyecek,politik görüş alış<strong>ve</strong>rişine imkânsağlayacak <strong>ve</strong> atılacak adımlar <strong>ve</strong>AB’nin öncü girişimlerinin ilerlemesiiçin gerekli önerileri sunacaktır.Avrupa Parlamentosu bu girişimlerçerçe<strong>ve</strong>sinde kanun yapma sürecinekatılarak vatandaşların hareketegeçirilmesinde itici güç olacaktır.Vizyonun gerçekleştirilmesine herkesinkatılımının sağlanabilmesi için buortaklık yaklaşımının AB komitelerine,ulusal parlamentolara <strong>ve</strong> ulusal, yerel,bölgesel yetkililere, sosyal ortaklara,paydaşlara <strong>ve</strong> sivil topluma kadaruzanmasına karar <strong>ve</strong>rilmiştir.Avrupa’nın yapısal zayıflıkları ortayaçıkarıldıKrizden çıkmak önümüzde aşılmasıgereken ilk güçlüktür. Bunu yaparken,kriz öncesi duruma dönme refleksinekapılmamamız gerekir. Krizdenönce bile Avrupa’nın, dünyanın gerikalanıyla kıyaslandığında yeterincehızlı ilerleme kaydetmediği birçokalan bulunmaktaydı. Bunlardan biriside Ar&Ge <strong>ve</strong> inovasyonla yakındanilişkilidir:–Avrupa’nın ortalama büyümehızı ekonomik alandaki başlıcaortaklarımızınkinden yapısal olarakdaha düşüktür. Bunun başlıca sebebide son 10 yıl içerisinde bu ülkeler ilearamızdaki <strong>ve</strong>rimlilik farkının artmasıdır.Bu da, Ar&Ge <strong>ve</strong> inovasyona daha azyatırım yapılmasının yanı sıra; ticaretyapılarındaki farklılıklar, bilgi <strong>ve</strong> iletişimteknolojilerinin yetersiz kullanılması,toplumlarımızın bazı kesimlerindeinovasyon konusunda görülenisteksizlik, piyasa erişimi önündekiengeller <strong>ve</strong> ticaret ortamının zayıflayandinamizmi ile açıklanabilir.Küresel zorluklar artıyorAvrupa’nın kendi yapısal zayıflıklarınaçözüm bulması gerekirken, hızladeğişmekte olan dünya da önümüzdeki10 yılın sonunda çok farklı bir halalacaktır:–Ekonomilerimiz giderek daha birbirinebağlı hale gelmektedir. Avrupadünyanın en açık ekonomilerindenbir tanesi olma avantajını kullanmayadevam edecektir. Ancak, küreselrekabet de giderek artmaktadır. Çin yada Hindistan gibi ülkeler sanayilerinideğer zincirinin üst kademelerinetaşımak <strong>ve</strong> küresel ekonomiye“sıçramak” için araştırma <strong>ve</strong> teknolojiyebüyük ölçüde yatırım yapmaktadır. Budurum ekonomimizin bazı sektörlerinderekabet baskısı yaratsa da her tehditaynı zamanda fırsatları da beraberindegetirmektedir. Bu ülkeler geliştikçebirçok Avrupalı şirket için yeni pazarlarda açılacaktır.–Küresel finans sorununun çözümekavuşturulması gerekmektedir.Dünyadaki finansal piyasalardakredi kolaylığı imkânı, kısa vadecilikARALIK 20127


<strong>ve</strong> aşırı risk alma eğilimi spekülatifdavranışları artırmış, ekonomide bazıbalonların <strong>ve</strong> önemli dengesizliklerinoluşmasına yol açmıştır. Avrupa <strong>ve</strong>rimli<strong>ve</strong> sürdürülebilir bir finansal sisteminoluşturulabilmesi için küresel çözümbulunması hedefine bağlıdır.Avrupa düşüşü önlemek üzere hareketegeçmelidirBu krizden çıkarabileceğimiz çeşitlidersler vardır:–27 AB ekonomisi büyük ölçüdebirbirine bağımlıdır: Kriz, özellikleAvro bölgesinde olmak üzere, ulusalekonomilerimiz arasındaki yakınilişkileri <strong>ve</strong> birbirleri üzerindeki etkilerinigün yüzüne çıkarmıştır. Yakın zamandayaşanan olayların da gösterdiği gibibir ülkedeki reformlar ya da reformeksikliği diğerlerinin de performansınıetkilemektedir.–AB içerisinde koordinasyon sonuç<strong>ve</strong>riyor; krize müdahale biçimi birliktehareket etmemiz halinde çok dahaetkili olabileceğimizi göstermiştir.Küresel dünyada hiçbir ülke tek başınahareket ederek güçlüklerle etkin şekildemücadele edemez;–AB, ancak ortak adımlar atmaksuretiyle küresel politika kararlarıüzerinde etkili olabilir.Avrupa başarabilirAvrupa’nın pek çok güçlü yanı vardır;özellikle, insanımızın beceri <strong>ve</strong>yaratıcılığına, güçlü sanayi tabanımıza,canlı hizmet sektörümüze, giderekbüyüyen kaliteli tarım sektörüne, güçlüdenizcilik geleneğine, tek pazara <strong>ve</strong>ortak para birimine, dünyanın en büyükticaret bloğu <strong>ve</strong> dış ticaret yatırımı içinbaşlıca merkez olarak konumumuzagü<strong>ve</strong>nmekteyiz Öte yandan güçlü8 ARALIK 2012değerlerimiz, demokratik kurumlarımız,ekonomik, sosyal <strong>ve</strong> bölgesel uyum<strong>ve</strong> dayanışmaya <strong>ve</strong>rdiğimiz önem,çevreye saygımız, kültürel çeşitliliğimiz,toplumsal cinsiyet eşitliğine saygımızgüçlü yanlarımızdan sadece bazılarıdır.Üye devletlerimizin birçoğu dünyanınen yenilikçi <strong>ve</strong> kalkınmış ekonomileriarasında yer almaktadır. AncakAvrupa’nın başarılı olabilmesi için eniyi yol, Birlik olarak kolektif biçimdehareket etmesidir.Avrupa Birliği çok ciddi bir inovasyonpotansiyeline sahiptir. Avrupa’nın çığıraçan buluşlarla dolu köklü bir geçmişivardır; zengin bir yaratıcılığa sahiptir<strong>ve</strong> kültürel çeşitliliğini temel alarakgelişebilir.Avrupa Komisyonu, Avrupa’nınyenilikçiliğini artırmak için politika<strong>ve</strong> programlar oluşturmakta,etkinleştirmekte <strong>ve</strong> uygulamayakoymaktadır. Komisyon, inovasyonunkapsamlı olarak anlaşılması <strong>ve</strong>yaklaşılması yoluyla rekabetedebilirliğin, sürdürülebilirliğin <strong>ve</strong>istihdam imkânlarının geliştirilmesiyönünde çalışmalar yürütmektedir.İnovasyon politikasının etkinliği sadeceinovasyona yönelik (<strong>ve</strong>rgi teşvikleri,kamu/özel ortaklık programları gibi)bireysel politika araçlarının tasarlanması<strong>ve</strong> uygulanmasından ibaret değildir.Aynı zamanda bu araçların ulusalinovasyon sistemlerinin birbirlerinitamamlayıcı <strong>ve</strong> güçlendirici bir etkiyaratmasına da olanak sağlayacakkarma politikalar geliştirilmesi ile deilgilidir.2020’de nerede olmak istiyoruz?Çabalarımıza rehberlik etmek <strong>ve</strong>ilerlemeye yön <strong>ve</strong>rmek için, AB’nin 2020için kısıtlı sayıda hedef başlığı üzerindeortak mutabakata varması gerektiğinedair geniş bir uzlaşma mevcuttur.Bu hedefler akıllı, sürdürülebilir <strong>ve</strong>kapsayıcı büyüme konusunu dayansıtır nitelikte olmalıdır. Bu hedeflerayrıca ölçülebilir olmalı, üye ülkelerinfarklı durumlarını yansıtabilmeli <strong>ve</strong>kıyaslamaya imkân <strong>ve</strong>recek yeterincegü<strong>ve</strong>nilir <strong>ve</strong>rilere dayalı olmalıdır.Daha önce de belirttiğim gibi, Ar-Ge<strong>ve</strong> İnovasyon ile ilgili olarak, AB’nin şuandaki hedefi GSYH’sinin yüzde 3’ünüAr-Ge’ye yatırmaktır.Büyümeye yatırım: uyum politikası, ABbütçesinin <strong>ve</strong> özel finansmanın seferberedilmesiEkonomik, sosyal <strong>ve</strong> bölgesel uyum,var olan tüm enerji <strong>ve</strong> kapasiteninseferber edilmesi <strong>ve</strong> önceliklerinhayata geçirilmesini sağlamak üzere2020 stratejisinin ana bileşeni olmayadevam edecektir. Uyum politikası<strong>ve</strong> yapısal fonlar da kendi başlarınaönemli olmakla birlikte, üye ülkelerde<strong>ve</strong> bölgelerde akıllı, sürdürülebilir<strong>ve</strong> kapsayıcı büyüme öncelikleriningerçekleştirilmesi için temel araçlardır.Finansal krizin, Avrupalı işletmelerin <strong>ve</strong>hükümetlerin yatırımları <strong>ve</strong> inovasyonprojelerini finanse etme kapasitesiüzerinde önemli etkisi olmuştur.Avrupa 2020 hedeflerine ulaşmak için,finansal piyasaları hem etkin hem degü<strong>ve</strong>nli bir hale getirecek düzenleyiciortam şarttır.Avrupa, aynı zamanda, kamu-özelortaklıkları (KÖO) da dahil olmak üzeregerekli yatırımları finanse etmek içinyenilikçi araçların yaratılması <strong>ve</strong> özelfinansman <strong>ve</strong> kamu fonlarının birarada kullanılması gibi yeni arayışlaragirmek <strong>ve</strong> finansal imkânları ile kaldıraçetkisi yaratmak için de elinden geleniyapmalıdır.Avrupa Yatırım Bankası (AYB) <strong>ve</strong>Avrupa Yatırım Fonu (AYF) da “<strong>ve</strong>rimlidöngü”nün desteklenmesine katkıdabulunarak ulusal düzeyde halenyürütülmekte olan birçok kamu girişimi<strong>ve</strong> mekanizması ile ortaklaşa birşekilde, inovasyonun <strong>ve</strong> girişimciliğinilk aşama yatırımlarından borsadakote edilmesine kadar geçen süreçtekifinansmanlardan faydalanabilmesineyardımcı olabilir. Komisyon Avrupa 2020hedeflerinin desteklenmesi için yenilikçifinansman çözümlerinin bulunmasıkonusunda aşağıda sıralanan eylemleriönermektedir;- AB bütçesinin etkinliğinin <strong>ve</strong><strong>ve</strong>rimliliğinin geliştirilmesi;- Özellikle de AYB/AYF ile işbirliğiiçerisinde, yenilikçi finansmanaraçlarının tasarlanması;


- Verimli bir Avrupa girişim sermayesipiyasasını gerçeğe dönüştürmek<strong>ve</strong> böylece kuruluş aşamasındakişirketlerin <strong>ve</strong> yenilikçi KOBİ’lerinfinansman sağlayan özel sektörfonlarına erişmesini sağlamak.Öncü Girişimler:Avrupa büyümeye <strong>ve</strong> istihdama ivmekazandırmak için yeni lokomotiflertespit etmiştir. Bu alanlar yedi öncügirişim altında ele alınmaktadır.Her bir girişim içinde, hem AB hemde ulusal kurumlar daha iyi birkoordinasyon sağlayarak birbirlerinegüç <strong>ve</strong>rmeye çalışacaklardır. Bugirişimlerin çoğu Komisyon tarafından2010 yılında açıklanmıştır.Bunlardan ikisi BROP ile doğrudanilişkilidir.Öncü Girişim: “Yenilikçilik Birliği”Bu girişimin amacı Ar-Ge <strong>ve</strong> inovasyonpolitikasının, iklim değişikliği, enerji<strong>ve</strong> kaynak <strong>ve</strong>rimliliği, sağlık <strong>ve</strong>nüfus değişimi gibi toplumumuzunkarşılaştığı sorunlara odaklanmasınısağlamaktır. Teorik araştırmasından(Blue sky), ticarileşmeye kadar olaninovasyon zincirindeki her halkanıngüçlendirilmesi gerekmektedir.AB düzeyinde, Komisyon’un yapacaklarıaşağıda sıralanmıştır:- Avrupa Araştırma Alanı’nıntamamlanması, enerji gü<strong>ve</strong>nliği,ulaşım, iklim değişikliği <strong>ve</strong> kaynakların<strong>ve</strong>rimli kullanımı, sağlık <strong>ve</strong> yaşlanma,çevre dostu üretim yöntemleri <strong>ve</strong> araziyönetimi gibi sorunlara odaklananbir stratejik araştırma gündemigeliştirilmesi;- İşletmeleri inovasyona teşvik etmekiçin gerekli olan genel koşullarıniyileştirilmesi (tek AB patenti <strong>ve</strong> Patentİhtisas Mahkemesinin kurulması, telifhakkı <strong>ve</strong> tescilli marka çerçe<strong>ve</strong>sininmodernize edilmesi, KOBİ’lerin FikriMülkiyet Koruma sistemine erişimininkolaylaştırılması, ortaklaşa işletilebilenstandartların oluşturulmasınınhızlandırılması; kamu ihalesi <strong>ve</strong> akıllıdüzenlemeler gibi yollarla sermayeyeerişimin iyileştirilmesi <strong>ve</strong> talep yönlüpolitikalardan tam istifade edilmesi);- Tespit edilen zorlukların üstesindengelinmesi için gereken teknolojileringeliştirilmesi amacıyla AB <strong>ve</strong> ulusalkuruluşlar arasında “Avrupa YenilikçilikOrtaklığı”nın başlatılması;- AYB ile daha yakın çalışılmasıda dahil olmak üzere inovasyonudesteklemek için AB araçlarının rolününgüçlendirilmesi <strong>ve</strong> bunların daha dageliştirilmesi, özellikle KOBİ’ler içinfinansmana erişimin kolaylaştırılmasıiçin idari prosedürlerin modernizeedilmesi;- Bilgi ortaklığının teşvik edilmesi<strong>ve</strong> eğitim, işletmeler, araştırma <strong>ve</strong>inovasyon arasındaki bağların EIT(Avrupa Yenilikçilik <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong>Enstitüsü) imkânlarını da kullanmaksuretiyle güçlendirilmesi,Ulusal seviyede, üye ülkelerin yapmasıgerekenler aşağıda sıralanmıştır:- Mükemmeliyet <strong>ve</strong> akıllıihtisaslaşmanın geliştirilmesi için ulusal(<strong>ve</strong> bölgesel) Ar-Ge <strong>ve</strong> inovasyonsistemlerinde reform yapılması,üni<strong>ve</strong>rsiteler, araştırma dünyası <strong>ve</strong>işletmeler arasındaki işbirliğiningüçlendirilmesi,- Matematik <strong>ve</strong> mühendislikmezunu arzının sağlanması <strong>ve</strong> okulmüfredatlarının yaratıcılık, inovasyon<strong>ve</strong> girişimcilik odaklı bakış açısıyladüzenlenmesi,-Vergi teşvikleri <strong>ve</strong> diğer finansalaraçların da kullanılması yoluyla özelAr-Ge yatırımlarının artmasını sağlamakiçin bilgi harcamasına öncelik <strong>ve</strong>rilmesi.Öncü Girişim: "Sınaî rekabet edebilirlik"Küreselleşmenin yoğunlaştığı buçağda, ulusal sektörler <strong>ve</strong> endüstrilerkonsepti artık eskimiştir. KoordineliAvrupa politika müdahalelerineihtiyaç vardır. Avrupa ayrıca altyapı <strong>ve</strong>hammaddelerden satış sonrası servisekadar değer zincirinin tamamını dikkatealan bir yaklaşıma ihtiyaç duymaktadır.Yaratıcılığın yaygınlaştırılması <strong>ve</strong>KOBİ'lerin büyümesinin sağlanmasıAB sanayi politikasının temel bileşeniolmak zorundadır. Ayrıca, sürdürülebilirekonomiye geçiş rekabet edebilirliğingüçlendirilmesine yönelik bir fırsatolarak kullanılmalıdır. Ancak rekabetedebilirlik <strong>ve</strong> sürdürülebilirlikodaklı bir Avrupa <strong>Sanayi</strong> Politikasıbaşarı için gereken kritik değişim<strong>ve</strong> koordinasyon büyüklüğüneulaşılmasına imkân <strong>ve</strong>rebilir. Rekabetgücü olmadan sürdürülebilirlik olmaz<strong>ve</strong> sürdürülebilirlik olmadan uzunömürlü bir rekabet söz konusu olamaz.Dahası, inovasyon konusunda büyük birsıçrama olmadan bunların hiçbiri olmaz.Dolayısıyla, bütünleşmiş bir sanayipolitikası gerekmektedir.Bu öncü girişimin öncelikleri arasındaşunlar bulunmaktadır:- "Rekabet edebilirlik denetimi", yanihangi alanda olursa olsun bütünpolitika tedbirlerinin rekabet edebilirliküzerindeki etkisi,- Avrupa'da işletme maliyetlerinidüşürmek için mevzuatın birikmişetkilerinin azaltılmasına yönelikolarak mevcut mevzuatın "uygunlukkontrolü"nden geçirilmesi,- KOBİ'lerin krediye erişimininkolaylaştırılması <strong>ve</strong> dünyayaaçılmalarına yardımcı olunması,- İleri imalat teknolojileri, inşaat, biyoyakıtlar,karayolu <strong>ve</strong> demir yolu ulaşımıgibi alanlarda özellikle kaynakların<strong>ve</strong>rimli kullanımını geliştirmeye yöneliksomut faaliyetler ile sektör bazındainovasyon performansının ele alınması.TÜRKİYE'NİN BÖLGESEL REKABETEDEBİLİRLİK OPERASYONELPROGRAMINA AB DESTEĞİTürkiye'de 2007 yılında "BölgeselRekabet Edebilirlik" operasyonelprogramı uygulanmaya başlanmıştır.Operasyonel Program geçtiğimizyıllarda AB'nin 2020 Stratejisini daha iyiyansıtacak şekilde bir kaç kere gözdengeçirilmiştir. Programın toplam malitutarı 565 milyon Avro olup, 2007ila 2013 mali yıllarını kapsamaktadır.ARALIK 20129


programın IPA Uygulama Tüzüğü'ne uygun olarak, etkinbir şekilde hayata geçirilmesi; Program Otoritesi <strong>ve</strong>programın uygulamasına dâhil olan diğer kuruluşlarınidari kapasitelerinin oluşturulması; programın yönetimi,uygulanması, izlenmesi, değerlendirilmesi, kontrolü <strong>ve</strong>tanıtımının desteklenmesi ön görülmüştür.Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel ProgramıHangi Projeleri Destekliyor?İki temel öncelik kapsamında, ortak kullanım atölyeleri,laboratuvarlar, araştırma merkezleri, atölyeler, tasarımerkezleri, ortak işleme/paketleme tesisleri, danışmanlıkofisleri, İŞGEM <strong>ve</strong> benzeri iş destek merkezleri, teknolojigeliştirme bölgeleri, kuluçka merkezleri kurularak, bölgedebelli sektörde faaliyet gösteren KOBİ’lerin ortak kullanımınasunulmaktadır. Program, hedef bölgenin rekabet edebilirlikgücünü diğer bölgelere yaklaştırmayı hedeflerken,sektördeki rekabeti de bozmamaya özen göstermektedir.Ayrıca kurulacak olan tesislerden tüm KOBİ’lerin eşitşekilde faydalanması sağlanmaktadır. Turizm alanında dapeyzaj <strong>ve</strong> altyapı yatırımları, turizm KOBİ’lerine eğitim <strong>ve</strong>danışmanlık, tanıtım <strong>ve</strong> pazarlama faaliyetleri, sergi, fuargibi yerel turistik organizasyonlar desteklenerek bölgeninmevcut turizm kapasitesinden en üst seviyede faydalanılmasıhedeflenmektedir. Ayrıca, kredi garanti fonları, risk sermayesifonları gibi finansal araçların oluşturulması, bölgeye uygunfinansal mekanizmalarının belirlenmesi için ihtiyaç analiziçalışmaları, finansal desteklerin tanıtılması <strong>ve</strong> duyurulmasıgibi faaliyetlerle bu programın en etkin şekilde sürdürülmesisağlanmaktadır.Proje portföyümüzde yer alan 66 projenin 41 tanesi AvrupaKomisyonu tarafından kabul edilmiştir. Kabul edilen projelerinyaklaşık bütçe büyüklüğü 320 milyon Avro’dur. Bu itibarla,Programa aktarılan kaynağın yaklaşık yüzde 57’si resmi olarakprojelendirilmiştir.Kabul edilen projeler kapsamında ise, bugüne kadar yaklaşık88 milyon Avro tutarında 24 sözleşme imzalanmıştır. Buçerçe<strong>ve</strong>de, Programa aktarılan kaynağın yaklaşık yüzde 16’sısözleşmeye bağlanmıştır. Harcamalar açısından bakacakolursak, Program kapsamında bugüne kadar yaklaşık 55milyon Avro harcanmıştır. Bu itibarla, sözleşmeye bağlanantutarın yüzde 62’si harcanmıştır. Programa aktarılan toplamkaynak açısından dikkate alındığında ise, bugün itibariylePrograma aktarılan kaynağın yüzde 10’u harcanmışbulunmaktadır.Tüm projelerimiz hakkında daha detaylı bilgi içinhttp://www.ipa.sanayi.gov.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.Projelerin Seçimi <strong>ve</strong> YararlanıcılarıBROP çerçe<strong>ve</strong>sinde mali destek sağlanan projeler iki farklıyöntemle belirlenmektedir:- Merkezi kamu kurumlarıyla doğrudan müzakere yöntemiyle,- Hedef bölgedeki sektör temsilcisi kurum/kuruluşlarınsunacakları proje önerileri arasında yapılacak değerlendirmeyöntemiyle.Program kapsamında proje sunacak kuruluşların kar amacıgütmeyen kuruluş olması gerekliliği aranmaktadır. BROPkapsamında proje sunmaya uygun kuruluşlar şu şekildesıralanabilir:• Kamu Kurumları,• Sivil Toplum Kuruluşları,• Oda, Birlik <strong>ve</strong> Borsa Benzeri İş Dünyası Temsilcisi ÇatıKuruluşlar,• Dernekler, Vakıflar, Kooperatifler,• Üni<strong>ve</strong>rsiteler,• KSS – OSB Yönetimleri,• Araştırma Merkezleri,• Belediyeler,• Kaymakamlıklar vb. kâr amacı gütmeyen kuruluşlardır.Söz konusu kurum <strong>ve</strong> kuruluşlar tarafından sunulan projelere<strong>ve</strong>rilen mali desteğin, yüzde 85’i AB <strong>ve</strong> yüzde 15’i ulusal katkıolarak gerçekleşmektedir.Projelerin Uygulamaya Geçmesi<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı bünyesinde yer alan AB<strong>ve</strong> Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Bölgesel Rekabet EdebilirlikOperasyonel Programı Koordinasyon <strong>ve</strong> Uygulama DairesiBaşkanlığı bünyesinde projelerin seçimi tamamlanmasıardından projelerin olgunlaştırılmasına yönelik karşılıklı öneri<strong>ve</strong> uygulamalar başlar. Bu süreç sonrasında, proje sahipleri<strong>ve</strong> Bakanlık arasında karşılıklı hukuki yükümlülüklerinbelirlendiği Operasyonel Anlaşma imzalanır.BROP kapsamında yürütülen projeler İnşaat, Müşavirlik,Mal Alımı <strong>ve</strong> Teknik Yardım bileşenlerinden oluşmaktadır.Bu bileşenlerin ihaleleri Avrupa Birliği İhale Kurallarına(PRAG <strong>ve</strong> FIDIC) göre yapılmaktadır. İhale dokümanlarıBakanlık koordinasyonunda proje sahiplerinin işbirliğiylehazırlanmaktadır. İhale sürecini ise Program Otoritesi olan<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı’nın bünyesindeki Finans<strong>ve</strong> İhale Bölümü yönetmektedir.İhalesi tamamlanan proje bileşenlerinin kontratlarınınuygulanması <strong>ve</strong> son ödemelerin gerçekleşmesine kadar tümişlemler Bakanlık tarafından gerçekleştirilmektedir.PRAG Kuralları için bkz.http://ec.europa.eu/europeaid/work/procedures/implementation/practical_guide/index_en.htmARALIK 201213


ÖRNEK PROJELERMardin Kültürel Turizm Merkezi Projesi<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı tarafından yürütülen Bölgesel Rekabet Edebilirlik OperasyonelProgramı çerçe<strong>ve</strong>sinde, öncelikli birçok bölgede ekonomik <strong>ve</strong> sosyal kalkınmaya yönelik projeler hayatageçiriliyor. Bu kapsamda Mardin’de çalışmaları başlayan Turizmde Sürdürülebilir Kalkınma başlıklı projeyiMardin Valiliği yürütüyor. 30 ay sürmesi planlanan Proje'yle Mardin’de turizm alanında faaliyet gösterenKOBİ’lere yönelik bir dizi kalkınma atağı gerçekleşirken, kentin altyapısında da iyileştirme çalışmalarıplanlanıyor. Mardin Valiliği’nden Füsun KARABOĞA, Mardin Valisi Turhan AYVAZ ile proje <strong>ve</strong> beklenensonuçları hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi.Mardin, MÖ 4500 yıllarına dek uzanantarihi <strong>ve</strong> ev sahipliği yaptığı birçokmedeniyetin günümüze kadar korunankültürel mirasıyla, sadece Türkiye’nindeğil, tüm dünyanın ilgisini çekenbir kent. Ancak bildiğimiz kadarıylabeklenenin çok altında ziyaretçialabiliyor. Bunun nedenlerini nasıldeğerlendiriyorsunuz?E<strong>ve</strong>t, Mardin sahip olduğu kültürmirasıyla ilgi çeken bir kent ancak turizmsektöründen hak ettiğimiz payı ne yazıkki alamıyoruz. Turizmin ilin öncelikliekonomik kaynağı olması gerektiğininfarkındayız <strong>ve</strong> çalışmalarımızı bu yöndesürdürüyoruz. Kentte turizm altyapısıhenüz istediğimiz seviyede değil, yatakkapasitesinde önemli artışlar söz konusuancak hizmet kalitesi, tanıtım gibikonularda halen kapatılması gerekeneksiklikler olduğunu görüyoruz.UNESCO Kültür Mirası Listesi'ne girmekonusunda Mardin’de bazı çalışmalaryapılıyor, bize biraz bundan bahsedebilirmisiniz?2002 yılında Dünya Anıtlar <strong>ve</strong> SitlerKonseyi’nin hazırlamış olduğu <strong>ve</strong>eksiklikleri içeren raporu doğrultusunda,bunları tamamlamak üzere başvurudosyamızı geri çektik. Valiliğimiz tarafındanbelirtilen bu eksikliklerin tamamlanmasıiçin 2009 yılında Mardin Tarihi DönüşümProjesi'ni başlattık. Bu kapsamda yoğunbir şekilde, altyapı <strong>ve</strong> üstyapı çalışmaları,restorasyon çalışmaları, tespit <strong>ve</strong>iyileştirmeye yönelik çalışmalar, KorumaAmaçlı İmar Planı'nın yenilenmesi gibiçalışmalar yürütüyoruz. Mardin KültürelTurizm Merkezi Projesi kapsamındayapılacak faaliyetler de tamamlandığında2014 yılında UNESCO Dünya Kültür MirasListesi'ne girebilmek için başvuru yapmayıplanlıyoruz.Proje'nin çıkış noktası da kente hakettiği ilgiyi kazandırmaya yönelikbir dizi çalışma gerçekleştirmek <strong>ve</strong>daha da önemlisi bu çalışmalarınsürdürülebilirliğini sağlamak. Proje'denbiraz bahsedebilir misiniz, Mardin’e nekatması bekleniyor, neler değişecek, netür sonuçlar hedefleniyor?Proje'nin, Mardin Kentsel Sit alanındaValilik olarak yürüttüğümüz çalışmalaraönemli katkılar sağlayacağını <strong>ve</strong> büyük birçarpan etkisi yaratacağını düşünüyorum.Proje kapsamında kentin tarihi bölümündeyer alan 1. Cadde üzerindeki yapılarıncephe iyileştirilmelerinin gerçekleştirilmesisöz konusu. Ancak Valilik olarak bizbu çalışmaların, sadece dekoratif birçalışmayla sınırlı kalmaması, kente daha14 ARALIK 2012


ÖRNEK PROJELERRize Çay Araştırma <strong>ve</strong> Uygulama Merkezi ProjesiDünyada, sudan sonra en popüler ikinci içecek olan çay üretiminde Türkiye küresel ekonomide önemlibir yere sahip. Çin dünyanın en büyük çay üreticisiyken, Türkiye 77 bin hektarlık alanla altıncı sırada yer alıyor.Türk çayı, her ne kadar Doğu Karadeniz Bölgesi ekonomisinin kilit sektörü olsa da, tüketim coğrafyası çoğunluklaiç piyasayla sınırlı kalıyor. Türk çayını dünya pazarlarına açmak <strong>ve</strong> bu yolla bölgesel kalkınmayı hızlandırmakisteyen Rize Ticaret <strong>ve</strong> <strong>Sanayi</strong> Odası, tasarladığı proje kapsamında Rize’de Çay Araştırma <strong>ve</strong> Uygulama Merkezikuruyor. <strong>Bilim</strong> <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı çerçe<strong>ve</strong>sindedesteklenen bu projenin detaylarını <strong>ve</strong> bölgeye kazandıracaklarını, Rize Ticaret <strong>ve</strong> <strong>Sanayi</strong> Odası BaşkanıÖmer Faruk OFLUOĞLU ile değerlendirdik.Rize Ticaret <strong>ve</strong> <strong>Sanayi</strong> Odası, geliştirdiğiyenilikçi projeyle kentin ekonomisindebüyük role sahip çay sektörüne yeni birvizyon kazandırıyor. Kentte inşa edilmesiplanlanan Çay Araştırma <strong>ve</strong> UygulamaMerkezi, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong>Bakanlığı’nın yürütmekte olduğu BölgeselRekabet Edebilirlik Operasyonel ProgramıKapsamında Desteklenen Bir Proje.Ticaret Odası olarak, proje fikrinin çıkışnoktasını <strong>ve</strong> genel hedeflerinizi anlatabilirmisiniz?Projede çıkış noktamız, Rize <strong>ve</strong> civarındayoğunlaşmış olan çay sektörünün rekabetgücünü <strong>ve</strong> üretilen çayın kalitesiniartırmaktı. Tarıma dayalı tüm sektörlerdeolduğu gibi çay sektörünün rekabetçiliğide gerek tarımsal gerekse sınai üretimdenetkilenmekte. Dolayısıyla, çay üretimininbilinçsiz yapılması, bitki kalitesi <strong>ve</strong>nihayetinde de ürün kalitesi üzerindeolumsuz etkiye sahip. Rekabetçiliğiolumsuz etkileyen ana sorunlar, imalatçıKOBİ’lerin rekabet güçlerinin düşük olması<strong>ve</strong> sektör aktörleri arasında işbirliği <strong>ve</strong>koordinasyonun yeterince güçlü olmaması.Rize Çay Araştırma <strong>ve</strong> Uygulama MerkeziProjemiz <strong>ve</strong> Proje kapsamında yürütülecekuygulamalı araştırma yöntemiyle busorunların kimilerine doğrudan, kimilerinedolaylı çözüm oluşturmayı hedefliyoruz.İmalatçı KOBİ’lerin rekabet güçlerinindüşük olmasına neden olan unsurlaranaliz edildiğinde, öncelikle çayürünlerinin imalatına yönelik kalite<strong>ve</strong> ürün standartlarının olmadığınıgörüyoruz. Aynı zamanda, üretimmaliyetlerinin yüksek olması da üretimdeoptimizasyon sağlanamamasına nedenoluyor. Son olarak, Türk çayı, özellikleyurtdışı piyasalarda yeterince tanınmıyor.Dolayısıyla çay imalatçılarının hem<strong>ve</strong>rimlilik <strong>ve</strong> kalite, hem de pazara giriş ileilgili sıkıntıları bulunuyor.Proje, imalatçı KOBİ’lerin rekabet güçlerininartırılması amacıyla yukarıda özetlenensorunların bir kısmına çözüm oluşturmak,bir kısmının da çözümüne katkıdabulunmak amacıyla tasarlandı.İmalatçı KOBİ’lerin pazara girişolanaklarının çoğaltılması <strong>ve</strong> çayıntanınırlığının artırılmasına yönelikyapılacak faaliyetlerse temel olarakpazara giriş ile ilgili sıkıntıların çözümünekatkıda bulunacak, sektör aktörleriarasında işbirliği <strong>ve</strong> koordinasyonungüçlendirilmesine zemin oluşturacak diyedüşünüyoruz.Proje kapsamında kurulacak merkezinuygulamalı araştırma yöntemiyle bir dizisoruna çare bulacağından bahsettiniz.Nasıl bir merkez olacak, ne tür faaliyetler18 ARALIK 2012


gerçekleştirecek? Yurt dışında benzerörnekleri var mı?Merkezin, yukarıda özetlenen sorunlaraçözüm üretecek şekilde üç ana birimdenoluşması öngörülüyor. UygulamalıAr-Ge biriminde çay ürünlerinin daha<strong>ve</strong>rimli <strong>ve</strong> daha kaliteli bir şekilde imaledilebilmesi için uygulamalı araştırma<strong>ve</strong> geliştirme faaliyetleri yapılacak.Eğitim <strong>ve</strong> Danışmanlık Birimi ile Ar-Gesonuçları KOBİ’lere ulaştırılacak, kalitedenetimi hizmeti <strong>ve</strong>rilecek. Pazarlama<strong>ve</strong> Dış Ticaret Birimi de, ortak paketlemetesisini işletecek, pazara giriş olanaklarınıarttırmak amacıyla araştırmalar yapacak.Merkezimizin geniş faaliyet yelpazesini şuşekilde aktarabilirim:- Merkezimiz ile çay literatürüoluşturulması planlanıyor. Dünya çayının,Türk çayının dünü-bugünü-yarını, çayıntoprağa atılan ilk tohumundan- tüketicininbardağına ulaşıncaya kadar ki süreçleri buliteratür kapsamında olacak.- Bölgede çay üretiminde etkinkurumların bir araya getirilmesi ileÇay Tanıtım Grubu oluşturulmasıplanlanıyor. Burada amacımız, Rizeçayı markasını yurtiçi <strong>ve</strong> yurtdışıpazarlarda tanıtmak için gerekli olanreklam, bilinçlendirme gibi çalışmalarınkoordinasyonu <strong>ve</strong> öncülüğünüyapmaktır.- Projemiz kapsamında dizaynı yapılan <strong>ve</strong>yine Merkezimiz bünyesinde yer alacakmobil <strong>ve</strong> sabit çayhanelerde, üretimiyapılan çay çeşitlerimiz, müşterilerimizinbeğenisine sunularak, ürünlerimizininsanlar üzerinde oluşturacağı damaktadı gözlemlenebilecek. Elde edilensonuçlar, Ar-Ge çalışmalarımızdakullanılarak, yeni ürün geliştirilmesinekatkı sağlayacak.- Kurulacak Pilot Gübre ÜretimTesisimiz ile çay üretimi sonucundaoluşan çay atıklarının doğaya olanetkisinin azaltılması <strong>ve</strong> sürdürülebilir çayüretimi sağlanması planlanıyor. Bununiçin çay atıkları organik gübre olarakkullanılmasıyla oluşan çevre kirliliği <strong>ve</strong>atıkların kötü niyetli kullanılmasındankaynaklanan sorunların önüne geçilmesinedestek olunacak. Organik gübre üretimininbaşarılı bir şekilde yapılabilmesi içinöncelikle organik gübrenin uygulanacağıçaylıklardan numune (100 adet) teminedilecek <strong>ve</strong> Merkezdeki labaratuvarlardagerekli toprak analizleri yapılacak. Toprakanalizi sonuçlarına göre, toprağıın ihtiyaçduyduğu maddeleri sağlayacak olanorganamineral gübrenin üretilmesi içingerekli olan formülasyon geliştirilecek.Geliştirilen formülasyon pilot çaylık <strong>ve</strong>diğer gönüllü mühtahsillerin çaylığınauygulanarak, üretime olan katkısıgözlenecek. Her yıl yapılacak analizlersonucunda gübre formülasyonununbölgenin ihtiyaçlarına uygun olarakgüncellenmesi <strong>ve</strong> toprağın ihtiyaçlarınıkarşılayacak yapıya sahip olmasısağlanacak.- Yapılacak teknik çalışmalar neticesindeRize Çayı Coğrafi İşareti alınarak, çayımızınüretimi, kalitesi tescillenecek.- Diğer bir stratejik tanıtım faaliyetimizise, geliştireceğimiz reklam kampanyasıolacak. Tasarlanacak logo, kısa film, postergibi araçlarla, ulusal medya organlarındatanıtım yapılacak.- Proje çıktılarının belirli bir olgunlukkazanacağı 2014 yılında, Rize çayınınuluslararası tanınırlığını <strong>ve</strong> görünürlüğünüarttırmak amacıyla UluslararasıÇay Sempozyumu <strong>ve</strong>ya gereklişartlar olgunlaşırsa 2014 Dünya ÇayForumu yapılması da planlanan projefaaliyetlerimiz arasında yer alıyor..Proje, Bölge üreticilerine nelerkazandıracak, biraz da bundanbahsedebilir misiniz?Projemiz ile Bölgemizde üretim yapanKOBİ’lerimizin, kurumsal altyapılarıgüçlendirilecek, <strong>ve</strong>rimlilikleri <strong>ve</strong>ürün kaliteleri arttırılacak, pazarlamaolanaklarını güçlendirecek teknik destekARALIK 201219


Makale Avrupa Birliği Yolsuzlukla Mücadele PolitikasıAVRUPA BİRLİĞİ YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASIRıdvan ERBAŞ / <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Uzman YardımcısıEkonomik , sosyal <strong>ve</strong> siyasiyönden birçok olumsuzgelişmeye neden olanyolsuzluk; Avrupa KonseyiYolsuzlukla Mücadele Medeni HukukSözleşmesi'nin 2. Maddesi'nde,görev <strong>ve</strong>ya gerekli davranışlarınyasalara uygun bir şekilde yerinegetirilmesinde sapmalara yol açacakşekilde rüş<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong>ya başka her türlüyasadışı menfaatin talep <strong>ve</strong> teklifedilmesi, <strong>ve</strong>rilmesi ya da kabuledilmesi olarak tanımlanmaktadır.Kısaca yolsuzluk, kamu gücününözel çıkarlar amacıyla kötüyekullanılmasıdır.Siyasi özgürlüklerin <strong>ve</strong> idarikapasitenin sınırlı olduğu otoriterpolitik sistemler <strong>ve</strong> serbest piyasanındevlet müdahalelerinden <strong>ve</strong> şeffafolmayan mevzuattan dolayı zarargördüğü ekonomiler ile özdeşleştirilenyolsuzluk, toplumun refah <strong>ve</strong> istikrarınıtehlikeye düşüren, toplumsal,ekonomik <strong>ve</strong> siyasi gelişmeyi tehditeden, demokratik <strong>ve</strong> etik değerlerizayıflatan en büyük hastalıklardanbiri olarak kabul edilmektedir.Yolsuzluk <strong>ve</strong> ekonomik gelişmearasında çift yönlü bir ilişki mevcutolup öncelikle yolsuzluk ekonomikgelişmeyi olumsuz yönde etkilerken,diğer tarafta ekonomik gelişme debir ülkedeki yolsuzluk seviyesinibelirlemektedir. Yolsuzluk kamukurumlarına, idarecilere, devlete olangü<strong>ve</strong>ni azaltırken ülkelerin gelişmesinide olumsuz yönde etkilemektedir.Ortak pazarın kurulmasının ardından,Avrupa Birliği'ndeki yolsuzluk, yenipolitika alanları <strong>ve</strong> genişleme ilebirlikte büyük ölçüde artmıştır.İnsanlar, hizmetler, mallar <strong>ve</strong>sermayenin serbest dolaşımı, Birliğisınır aşan suçlara <strong>ve</strong> yolsuzluğa karşıdaha açık hale getirmiştir. Siyasibütünleşme süreci başladıktan sonrayolsuzluk sadece ekonomik çıkarlarakarşı değil Avrupa Birliği'nin kuruluştemel değerlerine karşı da bir tehditolarak görülmeye başlanmıştır. Busebeple yolsuzluk olgusu AvrupaBirliği’nin sürekli gündeminde olupöncelikli mücadele alanları arasındayer almaktadır.Avrupa Birliği Antlaşması’nın 29.Maddesi, Avrupa’da özgürlük,gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> adaleti sağlamak <strong>ve</strong>korumak için örgütlü suçlar ya dabaşka sebeplerden dolayı ortayaçıkan yolsuzluğun önlenmesini <strong>ve</strong>bununla mücadeleyi bir hedef olarakbelirlemiştir.Avrupa Birliği (AB) Bakanlar Konseyitarafından, 28 Nisan 1997 tarihindekabul edilen “Organize Suçla Mücadeleİçin Eylem Planı”, yolsuzluğa karşıkapsamlı bir politika ortaya koymuş <strong>ve</strong>AB ülkeleri ile Avrupa Komisyonu’nu,dış yardım <strong>ve</strong> işbirliği de dahil olmaküzere iç piyasanın <strong>ve</strong> diğer dahilipolitikaların düzgün işlemesinebağlı olan tüm durumları ele almayaçağırmıştır.Bunun üzerine Avrupa Komisyonu21 Mayıs 1997 tarihinde, Topluluksınırları içinde <strong>ve</strong> dışında yolsuzluğakarşı bir strateji oluşturma gayesiylebir dizi önlem öneren <strong>ve</strong> AvrupaParlamentosu ile AB BakanlarKonseyi’ne çağrı niteliğinde olanYolsuzlukla Mücadelede AvrupaBirliği Politikası Hakkında AvrupaParlamentosu <strong>ve</strong> Konseyi Belgesiniyayımlamıştır. Söz konusu belgederüş<strong>ve</strong>tin <strong>ve</strong>rgiden indirilmesininyasaklanması, kamu ihaleprosedürlerine ilişkin tedbirler,yeni muhasebe <strong>ve</strong> denetlemestandartlarının getirilmesi, yolsuzluğabulaşmış firmaların kara listeyealınması gibi tedbirleri içeren ABYolsuzlukla Mücadele Stratejisi'ninoluşturulması çağrısı yapılmıştır.26 Mayıs 1997 tarihinde ise yolsuzluklamücadele alanında bir adım dahaatılarak Avrupa Birliği Üye Ülke KamuGörevlilerinin Karıştığı Yolsuzluğa KarşıMücadele Sözleşmesi kabul edilmiştir.Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, 3Aralık 1998 tarihinde kabul ettiğiViyana Eylem Planı'nda yolsuzluğuorganize suç kapsamındaki suçlardankabul edip, yolsuzluk suçlarının<strong>ve</strong> buna <strong>ve</strong>rilecek cezaların asgarişartlarına dikkat çekmiştir.27 Mart 2000 tarihli “Organize SuçlarınÖnlenmesi <strong>ve</strong> Kontrolüne İlişkinMilenyum Stratejisi” ile yolsuzluğakarşı daha genel bir AB politikasıgeliştirilmesi <strong>ve</strong> bu konuda uluslararasıorganizasyonların da yolsuzluklamücadele araçlarını kullanmasıgerektiği vurgulanmıştır. Söz konusustrateji ile AB <strong>ve</strong> Avrupa Konseyi,yolsuzlukla mücadele alanındaki yasaldüzenlemeleri hâlâ onaylamayanüye ülkeleri uyarmış <strong>ve</strong> belirli birsüre içerisinde bunları onaylamalarıkonusunda zorlamıştır.Daha önce 21 Mayıs 1997 tarihindeyayımlanan Yolsuzlukla MücadeledeAvrupa Birliği Politikası HakkındaAvrupa Parlamentosu <strong>ve</strong> Konseyi BelgesiAvrupa Komisyonu tarafından 28Mayıs 2003 tarihinde güncellenmiş<strong>ve</strong> söz konusu belgenin ekindeAvrupa Birliği’ne Üye <strong>ve</strong> Aday ileARALIK 201221


Makale Avrupa Birliği Yolsuzlukla Mücadele PolitikasıDiğer Üçüncü Ülkelerde YolsuzluklaMücadelenin Güçlendirilmesineİlişkin 10 İlke belirlenmiştir. Belgede,yolsuzluğu azaltmak <strong>ve</strong> önlemekiçin, cezai yaptırım araçlarınınyürürlüğe konması, halka açık olmaprosedürleri konusundaki kurallar,hesap <strong>ve</strong> denetleme standartlarınınbelirlenmesi, rüş<strong>ve</strong>tçi şirketlerin karalisteye alınması, yolsuzlukla mücadeleedecek kurumların kurulması<strong>ve</strong> Topluluğun dış yardım planıhakkında önlemlerin belirlenmesigibi konularda değerlendirmelerdebulunulmuş <strong>ve</strong> birtakım önerilerortaya konmuştur. Belge, şeffaf<strong>ve</strong> hesaplanabilir kamu idaresistandartlarının yerleştirilmesivasıtasıyla özel sektörü de kapsayacakşekilde bütün yolsuzluk faaliyetlerinintespit edilmesi <strong>ve</strong> cezalandırılmasını,yasadışı gelirlere el konulmasını<strong>ve</strong> yolsuzluk yapma olanaklarınınazaltılmasını talep etmektedir.Güncellenen yeni belge AvrupaParlamentosu tarafından Aralık2003'te, Avrupa Konseyi tarafındanise Nisan 2005'te kabul edilmiştir.Belgenin ekinde yayımlanan 10 ilkekısaca aşağıdaki gibidir:1. Yolsuzlukla mücadele alanındaUlusal Strateji Belgeleri hazırlanmalıdır.2. AB’ye üye <strong>ve</strong> aday ülkeler ABmüktesebatına tam uyum sağlamalı<strong>ve</strong> taraf oldukları temel uluslararasısözleşmeleri (Birleşmiş Milletler,Avrupa Konseyi <strong>ve</strong> OECD Sözleşmeleri)onaylayıp uygulamalıdır.3. Yolsuzlukla ilgili kanunlar, yetkili <strong>ve</strong>gerekli idari kapasiteye sahip mücadelebirimleri tarafından uygulanmalıdır.4. Devlet memuriyetine giriş bütünvatandaşlara açık olmalı, işe alınma <strong>ve</strong>yükselme objektif kriterler <strong>ve</strong> liyakatesasına göre düzenlenmeli, maaş<strong>ve</strong> sosyal haklar yeterli olmalı, kamugörevlilerine mal varlıklarını bildirmezorunluluğu getirilmelidir.5. Kamu yönetiminde bütünlük, hesap<strong>ve</strong>rebilirlik <strong>ve</strong> şeffaflık geliştirilmelidir.6. Kamu sektöründe davranış kurallarıoluşturulmalı <strong>ve</strong> denetlenmelidir.7. Yolsuzlukla ilgili ihbar prosedürlerineilişkin ayrıntılı kurallar <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>ncelergetirilmelidir.8. Toplumda yolsuzluk konusundafarkındalık oluşturmaya yönelikçalışmalar yapılmalı <strong>ve</strong> yolsuzluğuncezalandırılan bir suç olduğu mesajı<strong>ve</strong>rilmelidir.9. Siyasi partilerin finansmanına ilişkinaçık <strong>ve</strong> şeffaf kurallar getirilmelidir.10. Özel sektörün yolsuzlukuygulamalarından kaçınmalarısağlanmalıdır.Bunun yanı sıra, 4 Mayıs 2010tarihinde kabul edilen StockholmProgramı, Mali Suç <strong>ve</strong> Yolsuzlukbaşlığı altında üye ülkelerden malisoruşturma kapasitelerini artırmalarını,suç gelirlerinin tespit edilerek elkonulmasını <strong>ve</strong> müsaderesinin dahaetkin bir şekilde yapılmasını <strong>ve</strong>malvarlığı geri alım birimleri arasındakiişbirliğinin güçlendirilmesiniöngörmektedir.Son olarak 6 Haziran 2011 tarihliAvrupa Birliği’nde Yolsuzlukla Mücadelebaşlıklı Komisyon Bildirisindehâlihazırda yolsuzlukla mücadeleyeyönelik mevcut değerlendirmemekanizmaları belirtilmiş, AvrupaBirliği içerisinde de yolsuzluklamücadelede periyodik değerlendirmemekanizmasının kurulacağınadeğinilmiştir. Sonrasında da 6Haziran 2011 tarih <strong>ve</strong> C(2011)3673sayılı Komisyon Kararı ile de AB’ninyolsuzlukla mücadelesinde periyodikdeğerlendirmeler yapacak raporlamamekanizmasının aracı olan “ABYolsuzlukla Mücadele Raporu”na ilişkinyasal altyapı oluşturulmuştur.Yukarıda adı geçen sözleşme <strong>ve</strong>belgelerin yanı sıra emredici nitelikteolmayan, ancak Birlik tarafındanbenimsenen uluslararası sözleşme <strong>ve</strong>belgeler de bulunmaktadır. Bunlarınarasında Avrupa Konseyi YolsuzluğaKarşı Ceza Hukuku Sözleşmesi,Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla MücadeleSözleşmesi <strong>ve</strong> OECD Uluslararası Ticariİşlerde Yabancı Kamu GörevlilerineVerilen Rüş<strong>ve</strong>tin Önlenmesi Sözleşmesiyer almaktadır.Öte yandan Avrupa Birliği'ninfinansal çıkarlarının korunması<strong>ve</strong> AB kaynaklarının en iyi şekilde22 ARALIK 2012


Makale Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı <strong>ve</strong> AB Üyelik Sürecinde KOBİ Finansman AraçlarıBÖLGESEL REKABET EDEBİLİRLİK OPERASYONEL PROGRAMIVE AB ÜYELİK SÜRECİNDE KOBİ FİNANSMAN ARAÇLARIZeynep MALTAŞ / <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Uzman YardımcısıToplam işletmelere oranları,ortaya çıkarttıkları katma değer,ülkede yaratılan istihdamakatkıları ile Küçük <strong>ve</strong> Orta Boyİşletmeler (KOBİ), tüm dünyada olduğugibi ülkemizde de ekonominin temelunsurlarından biridir. Küreselleşmeningetirdiği artan rekabet sonucuKOBİ’ler, pazarlamadan üretimebirçok alanda sorunlar yaşamakta,bu sorunların temelinde de finansalyetersizlikler yatmaktadır.Bölgesel Rekabet EdebilirlikOperasyonel Programı KOBİ’leri temelalan, onların ihtiyaçlarına yönelikolarak hazırlanmış bir programdır.Türkiye’de oldukça geniş bir alanayayılmış olmaları <strong>ve</strong> bölgeselfarklılıkların ortadan kaldırılmasındaoynadıkları önemli rol, kuşkusuzKOBİ’lerin Bölgesel Rekabet EdebilirlikOperasyonel Programı için taşıdıklarıönemi arttırmıştır.KOBİ’lerin finansmana erişimininkolaylaştırılması, ihtiyaç duyduklarıyatırımları yapmaları <strong>ve</strong> böylece<strong>ve</strong>rimliliklerini yükselterek rekabetgüçlerini arttırmalarını sağlayacaktır.Bu yönde atılacak adımlar, KOBİ’leringirişimcilik <strong>ve</strong> yenilikçilik kapasitesinide geliştirecek <strong>ve</strong> bu işletmeleriekonomik büyümenin itici gücü halinegetirecektir.Türkiye, 2002 yılında Avrupa Küçükİşletmeler Şartını imzalayarak KOBİ’lereözel bir önem atfedeceğini taahhütetti. 25 Haziran 2008 tarihi itibariyle iseAvrupa Birliği Küçük İşletmeler Yasasıyürürlüğe girdi <strong>ve</strong> Küçük İşletmelerİçin Avrupa Şartının yerini aldı. Sözkonusu sözleşmenin altıncı maddesiKOBİ’lerin finansmana erişimlerininkolaylaştırılmasına ayrılmıştır. Bukonuda yaşanan sorunlara çözümamacıyla Avrupa Komisyonu, yabancıyatırımları teşvik ederek Avrupa risksermayesi piyasalarını güçlendirecekbir sistem oluşturmayı <strong>ve</strong> üyeülkelere çeşitli yatırım programlarıoluşturmaları için destek sağlamayıhedeflemektedir.KOBİ’ler, kredilerin <strong>ve</strong> likiditenindaralmasına bağlı olarak 2009 finansalkrizinden büyük ölçüde etkilenmiştir.Türkiye’de reel ekonomi hızlı birşekilde büyümeye devam ederken,pazardaki belirsizlik kredilerin büyümeoranında <strong>ve</strong> sermaye çıkışında biryavaşlamaya neden olmuştur. Katılımöncesi ülkelerde, mikro finans <strong>ve</strong>finansal kiralama (leasing) bankacılıksektöründen sonra en gelişmişfinansman yöntemleri olarak karşımızaçıkmaktadır. Risk sermayesi <strong>ve</strong> özelsermaye gibi finansal araçlar çokyaygın olarak kullanılmamaktadır.Mali bilgi <strong>ve</strong> finansman araçları ileilgili ulusal stratejiler konularındaişletmeleri bilgilendirmek içindüzenlenen devlet destekli programlarbirçok ülkede uygulanmaktaykenTürkiye, Sermaye Piyasası Kurulu <strong>ve</strong>Merkez Bankası'nın başlatmış olduğuçok yeni bir girişimle bu ülkelerden birihaline gelmiştir. Sözleşmenin ülkemiz<strong>ve</strong> Balkanlar'daki uygulamasınındeğerlendirilmesine ilişkin OECDtarafından hazırlanan raporda Türkiye,KOBİ’lerin finansmana erişimlerininkolaylaştırılması konusunda Sırbistanile birlikte bölgede en iyi durumdaolan ülkeler arasında yer almıştır.KOBİ’lerin finansmana erişimiiçin, Bölgesel Rekabet EdebilirlikOperasyonel Programı içerisindetamamen ayrı bir tedbiroluşturulmuştur. AB’ye girişöncesi mali yardımların toplanmışolduğu programda, KOBİ’lereağırlık <strong>ve</strong>rilmesinin sebebi, Türkiyeekonomisi için taşıdıkları öneminyanı sıra, Avrupa Birliği'ne girişsürecinde başarılı olabilmeleri için2008 yılı <strong>ve</strong>rilerine bakıldığında, Bölgesel Rekabet EdebilirlikOperasyonel Programı’nın hedef bölgesinin (kişi başınadüşen milli geliri ülke ortalamasının yüzde 75’inin altındaolan 43 il) toplam şube ağının yüzde 19’una sahip olduğuancak kullanılan kredi portföyünün yüzde 10,18 seviyelerindekaldığı görülmektedir.24 ARALIK 2012


Makale Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı <strong>ve</strong> AB Üyelik Sürecinde KOBİ Finansman Araçlarıuluslararası rekabete hazır olmalarıgerekliliğidir. Küçük <strong>ve</strong> esnek olmagibi özelliklerini piyasadaki fırsatlarıdeğerlendirerek avantaja çevirebilenKOBİ’ler ayakta kalabilecekken, bunubaşaramayan KOBİ’ler için bu birazzor görünmektedir. Programın hedefbölgelerinde finansmana erişime ait2008 yılı <strong>ve</strong>rilerine bakıldığında, bölgetoplam şube ağının yüzde 19’unasahip olsa da, bölgede kullanılan krediportföyünün yalnızca yüzde 10,18olduğu görülmektedir. bölgede eniyi durumda olan ülkeler arasında yeralmıştır.Bölgesel Rekabet EdebilirlikOperasyonel Programı KapsamındaFinansman AraçlarıBölgesel Rekabet EdebilirlikOperasyonel Programı, üç öncelik <strong>ve</strong>bu öncelikler altında belirlenen sekiztedbir ekseninde oluşturulmuştur. Butedbirlerden biri de finansal araçlarınınoluşturulması <strong>ve</strong> geliştirilmesidir.Tedbirin amacı, kredi garanti fonları,mikro kredi fonları <strong>ve</strong> çekirdek<strong>ve</strong> start-up sermayesi gibi risksermayesi fonları dahil olmak üzeresermaye tedariki fonlarının <strong>ve</strong> diğerfinansal enstrümanların kurulması<strong>ve</strong> mevcutların desteklenmesi yoluile hedef bölgede faaliyet gösteren<strong>ve</strong> finansman araçlarına ulaşmaktagüçlük çeken KOBİ’lerin erişimkoşullarının iyileştirilmesidir. Bukapsamda şu ana kadar iki önemliproje hayata geçirilmiştir.Büyüyen Anadolu’ya KrediKolaylıkları ProjesiBüyüyen Anadolu’ya KrediKolaylıkları (BAKK) Projesi Türkiye’dekibölgeler arası gelişmişlik farklarınıazaltmak amacıyla, az gelişmişbölgelerdeki mikro, küçük <strong>ve</strong> ortaölçekli işletmelerin ihtiyaç duyduğufinansmana erişim imkânlarınıartırmaya yönelik bir programdır.Proje kapsamında IPA’dan sağlanan32 milyon Avro'luk kaynak AvrupaYatırım Fonu tarafından aracıbankalara toplam garanti olarakdağıtılacaktır. Bu şekilde toplamda500 milyon Avro'luk bir kredi hacmiyaratılması planlanmaktadır. 22 Ekim2010 tarihinde başlanan projeninEkim 2012 tarihi itibarıyla ortaya çıkansonuçlarına bakıldığında, 320 milyonAvro'luk kredi hacmi oluşturularakhedeflenen portföyün yüzde 80’ineulaşıldığını görüyoruz. Toplam kredisağlanan KOBİ sayısı 4 bin 300’eulaşmış <strong>ve</strong> bu kapsamda hedeflenenrakamın yüzde 172’sine ulaşarakbüyük bir başarı yakalamıştır. Projeningöstermiş olduğu bu başarı sonucu,süresinin uzatılmasına karar <strong>ve</strong>rilmiş<strong>ve</strong> aktarılacak 19.1 milyon Avro'lukek kaynak ile toplamda 900 milyonAvro'luk bir kredi hacmine ulaşılacağıöngörülmektedir.Proje sonucunda,KOBİ’lere <strong>ve</strong>rilen kredilerin geridönüş riskini azaltmak üzere garantisağlanması üzerine kurulan sistemsonucu;- Risk primi düşen kredilerin vadeleriuzamıştır- Uygulanan faiz oranlarında düşüşgerçekleşmiştir.- Kredi onayları daha esnek halegelmiştir.- Ekstra garanti sağlanmadan bankalarınkredi miktarını arttırması sağlanmıştır.Gelişen43 Anadolu GirişimSermayesi Fonu ProjesiAvrupa Yatırım Fonu, IPA <strong>ve</strong>danışmanlığı AYB tarafından yürütülenTürkiye’nin ilk Fonlar Fonu İstanbulVenture Capital Initiati<strong>ve</strong> (iVCi)işbirliği ile yine hedef bölgedekiKOBİ’leri destekleyecek yeni birgirişim sermayesi fonu oluşturulmasıplanlanmaktadır. EIF tarafındandanışmanlığı yürütülen <strong>ve</strong> kamu<strong>ve</strong> özel sektör ortaklığında biryatırımcı tabanına sahip olan iVCi,G43 Fonu’nda IPA fonları ile birlikteeş yatırımcı olarak yer alacaktır. IPA<strong>ve</strong> iVCi tarafından fona sağlanacakkaynak 16 milyon Avro’ya ulaşacaktır.Projenin, diğer yatırımcıları daçekerek G43 Fonu’nu 30 milyonAvro büyüklüğüne ulaştırmasıbeklenmektedir. Fonun, hedefbölgede geleneksel <strong>ve</strong> yenilikçisektörlerde faaliyet gösteren 8 ila 12KOBİ’ye yatırım yapması <strong>ve</strong> projenintoplamda bin 250 kişiye iş imkânısağlaması beklenmektedir. Projeninresmi açılışı bu yılın ilk ayındayapılmış olup çağrıya çıkılmış <strong>ve</strong>yedi adet uygun başvuru alınmıştır.İçinde bulunduğumuz yılsonunakadar da sürecin tamamlanmasıhedeflenmektedir.Kaynakça• OKTAY E. <strong>ve</strong> GÜNEY A. (2002), 21. YüzyıldaKOBİ’ler: Sorunlar, Fırsatlar <strong>ve</strong> ÇözümÖnerileri Sempozyumu, 03-04 Ocak 2002,Doğu Akdeniz Üni<strong>ve</strong>rsitesi, KKTC• KINAYTÜRK Zuhal.(2006) 1990 Yılındansonra yaşanan ekonomik krizlerin Küçük<strong>ve</strong> Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ)üzerindeki etkileri. Süleyman DemirelÜni<strong>ve</strong>rsitesi Yüksek Lisans Tezi.• Türkiye <strong>Sanayi</strong> Stratejisi Belgesi 2011-2014 (AB Üyeliğine Doğru)• Bölgesel Rekabet Edebilirlik OperasyonelProgramı.• Balkan Ülkeleri <strong>ve</strong> Türkiye'de Küçükİşletmeler Yasa'sının Uygulanması ProjesiTaslak Raporu.ARALIK 201225


Makale Türkiye'nin Sürdürülebilir Rekabet Edebilirlik Politikalarına Çevre <strong>ve</strong> Enerji Perpektifinden BakışTÜRKİYE’NİN SÜRDÜRÜLEBİLİR REKABET EDEBİLİRLİKPOLİTİKALARINA ÇEVRE VE ENERJİ PERSPEKTİFİNDEN BAKIŞMehmet EKİNCİ / <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Uzman YardımcısıDünya tarihinde ekonomiderekabetin artmasıyla ortayaçıkan önemli olaylardanbiri de <strong>Sanayi</strong> Devrimidir. <strong>Sanayi</strong>devrimi ilk dönemlerde, tüm dünyadaüretim kapasitesini <strong>ve</strong> ekonomikbüyümeyi tetikleyen bir olay olarakdeğerlendirilmişti. Ancak özellikle1950’lerden sonra gözlenmeyebaşlanan çevre <strong>ve</strong> sosyal hayatüzerindeki olumsuz etkileri nedeniyletoplumların sanayileşmeye bakış açısıda değişmeye başladı. Özellikle çevreşartları <strong>ve</strong> ekosistemde meydanagelen gözle görülür değişmelerinsanların dikkatini çekmeye başladı.Bunun bir uzantısı olarak, rekabetinkontrol altında tutulmasınıngerekliliği anlaşıldı. Bu farkındalıksonucu ortaya çıkan arayışlar yeni birkavramı ortaya çıkardı. Her alandageleceğin konsepti olarak varsayılanbu kavram sürdürülebilirlikti. Sonyıllara kadar ön planda olan vahşirekabet, günümüzde yerini yavaşyavaş sürdürülebilir rekabet kavramınabırakmaktadır. Öte yandan, bunungerçekleşebilmesi için henüz yolunbaşında olunduğu <strong>ve</strong> çok ciddiadımların atılması gerektiği de güngeçtikçe daha fazla kabul görmektedir.Uluslararası alanda sürdürülebilirrekabet edebilirlik adına atılanadımlardan en önemlisi <strong>ve</strong> bilineniKyoto Protokolüdür. Plansız <strong>ve</strong> hızlısanayileşme, atmosfere salınansera gazı miktarını ciddi miktardaarttırmıştır. Atmosferde asılı kalansera gazları güneş ışığının daha fazlasoğurulmasına sebep olarak sera etkisiyaratmaktadır. Sera etkisinin nedenolduğu küresel ısınmaysa son yıllardaçok net gözlenen iklim değişikliğineyol açmıştır. Bugün dünyanın önündebekleyen en büyük sorun olan iklimdeğişikliğiyle mücadele anlamındaKyoto Protokolünün uygulanmasıbüyük önem taşımaktadır. KyotoProtokolü esas itibari ile ülkelerin,sera gazı salınımlarını 1990 yılındayaptıkları sera gazı salınımının yüzde5,2 altına çekmelerini öngören biranlaşmadır. Kyoto Protokolü 2011tarihi itibariyle 191 ülke tarafındanimzalanmıştır. Türkiye 5386 SayılıBirleşmiş Milletler İklim DeğişikliğiÇerçe<strong>ve</strong> Sözleşmesine Yönelik KyotoProtokolüne Katılmamızın UygunBulunduğuna Dair Kanun’un 5Şubat 2009’da Türkiye Büyük MilletMeclisince kabulünün ardından,26 Ağustos 2009 tarihinde KyotoProtokolüne taraf olmuştur. Her nekadar Protokolün etkinliği tartışılmayadevam edilse de, uluslararasıplatformda böyle bir mutabakatavarmak sürdürülebilirliğin küreselölçekte ne kadar önemsendiğinin enbüyük göstergesidir.Konvansiyonel üretim teknikleriincelendiğinde, uygulanan kar <strong>ve</strong>üretim kapasitesi odaklı üretimdekullanılan hammaddelerden alınan<strong>ve</strong>rimin önemsenmediği, çevrekirliğini önleyici tedbirlerinseya dikkate alınmadığı ya dauygulanmadığını görmekteyiz. Budurum her ne kadar mali perspektiftekârlı görünse de, doğurduğu çevreselsorunlar <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimsiz hammaddekullanımı sebebiyle ekonomikanlamda maliyeti oldukça fazladır.Ancak özellikle 2000’li yıllarageldiğimizde, çevre koşullarındakibozulmanın öngörülenden hızlıgerçekleşmesi, doğal kaynakların hızlatükenmesi; yeni üretim tekniklerinin<strong>ve</strong> yönetim anlayışlarının ortayaçıkmasına zemin hazırlamıştır. Temelinisürdürülebilirliğin oluşturduğu buyeni üretim konseptinde; mali kârlılıkanlayışı yerini sürdürülebilir büyümeye<strong>ve</strong> yaşam kalitesine, çevreye zararlıürünlerse yerini çevre dostu,dönüştürülebilir ürünlere bırakmayabaşlamıştır. Bunun yanında doğalkaynakların sınırlı olmasının etkisiyle,hammadde <strong>ve</strong> enerji <strong>ve</strong>rimliliği önplana çıkmaktadır.Türkiye’de ise sürdürülebilirlik,yenilenebilir enerji, enerji <strong>ve</strong>rimliliği,temiz üretim gibi kavramlar henüzyeni yeni kullanılmaya başlanmışolup Avrupa ile kıyaslandığındagerek mevzuat gerekse teşvikprogramları bakımından geçkalındığı görülmektedir. Örneğin5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunuancak 2007 tarihinde yürürlüğegirmiştir. Bunun yanı sıra 2008 yılındaenerji kaynaklarının <strong>ve</strong> enerjininkullanımında <strong>ve</strong>rimliliğin artırılmasınadair bir yönetmelik çıkarılmıştır.Yine 2005 yılında Yenilenebilir EnerjiKaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi26 ARALIK 2012


Makale Türkiye'nin Sürdürülebilir Rekabet Edebilirlik Politikalarına Çevre <strong>ve</strong> Enerji Perpektifinden BakışAmaçlı Kullanımına İlişkin Kanunçıkarılmıştır. Ancak her üreticinin lisansalması gerekliliği <strong>ve</strong> belirlenen birimfiyatların düşük kalması nedeniylepiyasada fazla hareketlenmeyaşanmamıştır. Bunun üzerine 2010yılında kanunda değişikliğe gidilerek,lisans alma alt limiti 500 kW olarakbelirlenmiş <strong>ve</strong> farklı yenilenebilirkaynaklardan üretilen elektrik birimfiyatları arttırılmıştır. Yasada yapılanbu değişiklikler yenilenebilir enerjipiyasasına biraz ivme kazandırmıştır.Belirtilen yasaların dışında farklıkanun <strong>ve</strong> yönetmelikler de yürürlüktebulunmaktadır.Yasal altyapının hazırlanmasısürdürülebilir rekabet adına atılanadımlardan yalnızca birisidir, ancaktek başına yeterli değildir. Yasalaltyapının güçlendirilmesinin yanı sıra,teşvik programlarının oluşturulmasısürdürülebilirliğin desteklenmesiadına çok büyük önem arz etmektedir.Avrupa Birliği 2014-2020 dönemindeyenilenebilir enerji <strong>ve</strong> enerji<strong>ve</strong>rimliliğini desteklemek için mevcutfonlara ayırdığı bütçeyi iki katınaçıkararak 17 milyar Avro’ya çıkarmayıplanlamaktadır. Ayrılan miktarınbüyüklüğü Avrupa’nın sürdürülebilirrekabet edebilirliğe, sürdürülebilirbüyümeye ne kadar önem <strong>ve</strong>rdiğinigöstermektedir. Türkiye’de özellikleenerji <strong>ve</strong>rimliliği <strong>ve</strong> yenilenebilirenerji alanında teşvik sayısı güngeçtikçe artmaktadır. YenilenebilirEnerji Genel Müdürlüğü (eski EİE),KOSGEB, TTGV, Kalkınma Bankası, TSKBoluşturduğu teşvik programlarıylabu konuda öncülük eden kuruluşlararasındadır. Bunların yanı sıra TURSEFF(Turkey Sustainable Energy FinancingFacility) programı, sağladığı kredikolaylıklarıyla sürdürülebilir enerjisektörüne ciddi katkılar sağlamaktadır.Tüm bu çalışmalara rağmensürdürülebilirlik yolunda göz ardıedilmemesi gereken en önemlifaktörse, insanların bu konudabilinçlendirilmesidir. Avrupa Birliği,yasal altyapı <strong>ve</strong> teşvik anlamındaçok ciddi adımlar atmasına rağmenbeklediği <strong>ve</strong>rimi alamamıştır.Enerji fonlarının kullanım oranıbeklenenin altında kalmıştır. Bununen önemli sebebi, insanların enerjiyatırımlarını gereksiz görmesi <strong>ve</strong> öteyandan enerji yatırımlarının kendiniuzun sürede amorti etmesi olarakdeğerlendirilebilir. Türkiye bu noktadaAvrupa’nın yaşadığı tecrübelerdençıkaracağı derslerle kendi stratejisinibelirlemelidir. Sürdürülebilir çevre<strong>ve</strong> enerji yatırımlarının uzun vadedegetirdiği mali <strong>ve</strong> ekonomik yararlarıntoplum tarafından yeteri kadaranlaşılması <strong>ve</strong> benimsenmesi, dahahızlı yol alınmasını sağlayacaktır.Dolayısıyla insan faktörüsürdürülebilirlik yatırımlarının odaknoktasını oluşturmalıdır.Görüldüğü üzere sürdürülebilirrekabet edebilirlik; sürdürülebilirüretimin, sürdürülebilir büyümenin,sürdürülebilir çevrenin <strong>ve</strong> enerjinintemelini oluşturmaktadır. Dünyanıngelişmiş ülkeleri vahşi rekabetşartlarında oluşturdukları sanayialtyapılarında ciddi değişiklikleregiderek, çevre <strong>ve</strong> yenilenebilir enerjiodaklı yatırımları arttırmaktadır.Ancak gelişmekte olan ülkelerinde büyüme stratejilerindesürdürülebilirlik kavramını ilksıraya almaları elzemdir. Açıkçasıçevre <strong>ve</strong> enerji konusu gündemegeldiğinde genellikle gönüllülükesasının benimsendiği görülmektedir.Ancak bugün yaşadığımız iklimdeğişikliğinin <strong>ve</strong> doğal afetlerinboyutu düşünüldüğünde, bu işingönüllülük esasından çok, olağanüstühal şartları gibi önemsenmesi <strong>ve</strong> hemülkelere, hem de ülke vatandaşlarınaciddi yaptırımlar uygulanmasıgerekmektedir. Parça bütününhabercisidir mantığıyla, bireysel,bölgesel, toplumsal <strong>ve</strong> küreseladımların zaman kaybedilmedenatılması insanlığın sürdürülebilirbir hayata kavuşmasının anahtarıolacaktır.ARALIK 201227


Makale FIDIC Sözleşme Esasları <strong>ve</strong> Türkiye UygulamalarıFIDIC SÖZLEŞME ESASLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARICem AKTEMUR / <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Uzman Yardımcısıİnşaat sektörü özellikle kalkınmaktaolan ülkeler için lokomotif sektör olarakdeğerlendirilmektedir. Zira bu sektöreyapılacak yatırımlar, istihdam rakamlarını<strong>ve</strong> büyüme oranlarını doğrudanetkilemektedir. Bu sebeple sektör, ülkeekonomilerinde adeta bir kaldıraç göreviüstlenmektedir.Öte yandan, inşaat sektöründeki kamuyatırımlarında gerçekleşen artışlar ya daazalışlar hem istihdam rakamlarını hemde büyüme oranlarını ciddi derecedeetkileyebilmektedir. Kamu yatırımlarınınfinansmanıysa bütçe kaynaklarından,fonlardan <strong>ve</strong>ya dış borçlanma yoluylasağlanmaktadır. Her yıl bütçenin el<strong>ve</strong>rdiğiölçüde ayrılan ödeneklerle finanse edilenkamu yatırımları, olası bir ekonomikdurgunluk <strong>ve</strong>ya kriz dönemlerindedurabilmekte ya da yavaşlama eğilimiiçerisinde olabilmektedir. Bu dönemlerde,kamu yatırımları yerine daha çok özelsektör finansmanı temin edilecekyöntemlere yönelmenin gerekliliği ortayaçıkmaktadır. Son yıllarda benimsenenyaklaşım sadece ekonomik kriz ya dadurgunluk dönemlerinde değil, kamununfaaliyet gösterdiği alanlarda da özelsektör dinamizminden <strong>ve</strong> finansmangücünden yararlanmaktır. Bu şekildeyatırımlar zamanında <strong>ve</strong> istenilen kalitedetamamlanabilecektir. Uzun vadede, inşaatsektöründe yapılacak tüm yatırımlarınözel sektör tarafından gerçekleştirilmesi <strong>ve</strong>özel sektörün bu konuda teşvik edilmesiamaçlanmaktadır.Özellikle büyük ölçekli projelerde, kamukaynakları her zaman yeterli olmamakta<strong>ve</strong> dış finansman ihtiyacı ortaya çıkmakta<strong>ve</strong> bu ihtiyaç büyük oranda ticarikuruluşlardan <strong>ve</strong> çok uluslu kalkınmaörgütlerinden karşılanmaktadır. Özel sektörtarafından çok kârlı bulunmayan ya dafinanse edilebilecek bütçenin üzerindeolan projelerde, kalkınma örgütlerindenyararlanılmaktadır. Bu kuruluşlarca <strong>ve</strong>rilenkrediler, özel sektör kredilerine göre dahauzun geri ödeme süresine <strong>ve</strong> daha düşük28 ARALIK 2012faiz oranına sahiptir. Öte yandan kalkınmaörgütleri için kredinin geri dönüşündenziyade, projenin amacı daha önemligörülmektedir. İslam Kalkınma Bankası,Avrupa Yatırım Bankası, Asya KalkınmaBankası, Uluslararası İmar <strong>ve</strong> KalkınmaBankası, Avrupa İmar <strong>ve</strong> Kalkınma Bankası,Uluslararası Para Fonu <strong>ve</strong> Dünya Bankasıgeniş finansman sağlayan bölgesel <strong>ve</strong>evrensel kalkınma örgütlerinin başlıcalarıarasında yer almaktadır. Finansmanısağlayan kreditörler, projelerin kendilerininbelirlediği sözleşme şartlarına göre ihaleedilmesini <strong>ve</strong> uygulanması istemekte<strong>ve</strong> bu süreç içerisindeki her aşamadaonaylarının aranmasını şart koşmaktadır.4734 sayılı Kamu İhale Kanununun3’üncü maddesinin (b) bendi, uluslararasıanlaşmalar gereğince sağlanan dışfinansman ile yaptırılacak işlerle ilgiliolarak yapılan sözleşmelerde farklı ihaleusullerinin uygulanabileceğini açıkşekilde belirtmiş olup, ulusal mevzuattayaşanılabilecek sorunlar bu şekildeaşılmıştır. Kreditörlerce kullanılmasışart koşulan <strong>ve</strong> dünyada yaygın olarakbilinen sözleşmelerin başında FIDIC (TheFederation Internationale des Ingėnieurs-Conseils) gelmektedir.FIDIC Kara Avrupası uluslararası meslekbirliği olup, Müşavir/Mühendislertarafından kurulmuş tüzel kişiliğe sahipbir dernektir. 1913 yılında İsviçre’ninLozan kentinde üç Avrupa ülkesininMüşavir Birlikleri tarafından kurulmuşolup günümüzde dünyanın her tarafından60’dan fazla Müşavir Birliği bu federasyonuoluşturmaktadır. Kuruluş amacı buBirliklere mesleki çıkar sağlamak, haklarınısavunmak <strong>ve</strong> gelişmelerden haberdarolmalarını sağlamaktır. Her ülkedenyalnızca tek bir üye kabul eden FIDIC’in1987 yılından bu yana Türkiye TemsilciliğiniTMMMB (Türk Müşavir Mühendisler <strong>ve</strong>Mimarlar Birliği) yürütmektedir.Uluslararası inşaat projelerinin yaklaşıkyüzde 30’unda FIDIC kurallarınınuygulanması, Federasyonun dünyaçapında ne kadar kabul gördüğününbir göstergesidir. Milletler arası ticaret<strong>ve</strong>rilerine göre ise bu kuruma yapılantahkim başvurularının yaklaşık yüzde 21’iFIDIC kurallarına göre yapılan sözleşmelersonucunda olmaktadır. FIDIC örnekolarak sunduğu sözleşme hükümlerininbirebir uygulanmasını zorunlu kılmamaklaberaber; tarafların anlaşmalarına göre busözleşme hükümlerinin özel şartlar altındadeğiştirilebileceğini de belirtmiştir.1957 yılından itibaren FIDIC standartsözleşmelerinin çeşitli baskıları yapılmış,uygulamada yaşanılan sorunları aşmakadına sözleşmeler birçok kez yenilenmiştir.1999 yılında yapılan önemli değişikliklerlestandart sözleşmeler nihai halini almışolup, dört örnek standart sözleşmeyayınlanmıştır.Farklı içeriğe sahip olan bu dört ayrıstandart sözleşmenin hükümleri defarklı olup bu doğrultuda tarafların hak<strong>ve</strong> yükümlülükleri değişmektedir. Bufarklılıklardan en önemlisi de, büyükölçüde birçok durumda riskin deüstlenilmesi anlamına gelen tasarımsorumluluğunun kime ait olduğudur.FIDIC standart sözleşmeleri; genel şartlar,özel şartlar, teklif mektubu, iş programı<strong>ve</strong> ödeme programından oluşmaktadır.Özel şartlar, genel şartların içerdiklerihükümlerin tamamını <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya birbölümünü değiştirebilir, silebilir ya daekleme yapabilir. Sözleşme dokümanlarısıralamasında her zaman özel şartlar genelşartlara göre önceliklidir. Türkiye’de yaygınolarak kullanılmakta olan standart FIDICsözleşmeleri şunlardır:•FIDIC Kırmızı Kitap [İnşaat İşleri SözleşmeŞartları –İş<strong>ve</strong>ren Tarafından Planlanan Bina<strong>ve</strong> Mühendislik İşleri]•FIDIC Sarı Kitap [Tesis <strong>ve</strong> Tasarım-YapımSözleşme Şartları]•FIDIC Gümüş Kitap [Anahtar TeslimiProjelerine Yönelik Sözleşme Şartları]


Makale FIDIC Sözleşme Esasları <strong>ve</strong> Türkiye UygulamalarıTürkiye’de kamu kurumlarınınbüyük çoğunluğu teknik müşavirlikhizmetini kendi personeli aracılığıylasağlamaktadır. Ancak FIDIC sözleşmehükümleri gereği bu hizmetin bağımsızbir teknik müşavir tarafından <strong>ve</strong>rilmesizorunlu kılınmaktadır. 1999 yılındanönce yayınlanan FIDIC Kırmızı <strong>ve</strong> SarıKitap işlerde işin denetlenmesi <strong>ve</strong>yönetilmesinden sorumlu olan müşavirinherkese eşit şekilde davranma zorunluluğubulunmaktaydı. 1999 yılında yayınlananson standart sözleşmelerde Fıkra 3.1[Mühendisin Ödev <strong>ve</strong> Yetkileri] yenindentanımlanmış olup, Fıkra 3.1’in a) bendinde,“Mühendisin kendisine sözleşmeyle açıkbir şekilde ya da zımni olarak <strong>ve</strong>rilenbir ödevin yerine getirmesi esnasındaiş<strong>ve</strong>ren için hareket ettiği varsayılacağı”belirtilerek, mühendisin tarafsız yönetimsorumluluğu kaldırmıştır. Mühendisolarak görevlendirilecek teknik müşavirinseçiminde FIDIC tarafından önerilen ayrıbir ihale prosedürü uygulanmaktadır.İş<strong>ve</strong>ren ihale değerlendirmesi sonucundabaşarılı olan müşavir firma ile sözleşmeimzalamakta <strong>ve</strong> müşavir firmanın ücretiniödemektedir. Ücretini iş<strong>ve</strong>renin ödediğibir teknik müşavirin, işlerin uygulanmasısırasında ne kadar bağımsız olabileceği herzaman tartışma konusu olmuştur.FIDIC sözleşmeleri kapsamındamühendis, zaman programının kontrolü,değişiklik talimatlarının <strong>ve</strong>rilmesi, yenifiyat bedellerinin belirlenmesi, süreuzatılması, inşaat ilerlemesinin kontrolü,ödeme taleplerinin değerlendirilmesi,kusurların tespiti, taşeron yetkilendirmeonaylarının <strong>ve</strong>rilmesi, testleriningerçekleşmesi gibi hususlardan sorumlututulmuştur. Mühendisin sözleşmeyideğiştirme ya da müteahhidin sözleşmeyükümlülüklerini kaldırma gibi bir göreviyoktur. FIDIC sözleşmelerine göre ihaleedilen <strong>ve</strong> uygulanan projelerde iş<strong>ve</strong>renpozisyonunda olan kamu kurumlarının,FIDIC ihale prosedürlerine <strong>ve</strong> uygulamaaşamasında sözleşme içeriklerine yeterikadar hâkim olamamaları durumunda,mühendise sözleşme kapsamındakigörevleri dışında ek görevler deyüklemektedir. İş<strong>ve</strong>ren ile iş ilişkilerininbozulmaması adına mühendis, buek görevleri de yerine getirmeyeçalışmaktadır. Mühendis, FIDIC KırmızıKitap Fıkra 3.5 [Kararlar] uyarınca birdurum hakkında uzlaşma sağlamaya yada bir kadar almaya yönelik davranmasıöngörüldüğü durumlarda, her bir tarafauzlaşmayı sağlamaya yönelik tavsiyelerdebulunmalıdır. Eğer uzlaşma sağlanamazsa,mühendis tüm ilgili durumları dikkatealarak, sözleşmeye uygun karar almakzorundadır. Müteahhidin Fıkra 20.1[Müteahhidin Talepleri] uyarınca kararaitiraz etme hakkı mevcuttur. Ülkemizde,özellikle yerel inşaat firmaları, çok büyükmali kayıpları olmadığı sürece, kamukurumları ile karşı karşıya kalmamakadına genelde mühendisin almışolduğu kararlara uymaktadır. İnşaatişinin tamamlanma süresi sözleşmeninteklif ekinde belirtilmelidir. Zira FIDICgenel şartları içerisinde kesin bir inşaatsüresi öngörülmemekte <strong>ve</strong> projeninuygulanabilirliğine göre bu süre tespitedilmektedir. FIDIC Sözleşmeleri genelolarak bütçe artışı <strong>ve</strong> işin tamamlanmasüresinin uzaması konusunda kısıtlayıcıhükümlere sahiptir. Buna rağmen, çokiyi planlama yapılsa bile, her zamanistenilen zamanda <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya bütçede projetamamlanamayabilmektedir. FIDIC, bu riskiminimum düzeye indirmeyi amaçlamakta<strong>ve</strong> müteahhidden iş programı sunmasınıbeklemektedir. İyi bir planlama, işlerin doğruyerde, doğru zamanda <strong>ve</strong> doğru biçimdetüm üretim kaynaklarının maksimumetkinlikte <strong>ve</strong> faydada kullanılmasını sağlar.Ne yazık ki, özellikle yerel inşaat firmalarınınhazırladığı iş programlarının FIDICsözleşme maddelerinde istenilen şekilde <strong>ve</strong>ayrıntıda olmadığı sunulan programlardananlaşılmaktadır. Uygulanabilirliği olan işprogramı yapabilmek için program yapankişi <strong>ve</strong>ya grubun, programlama teknik <strong>ve</strong>yöntemlerini iyi bilmesi <strong>ve</strong> uygulamayadönük geniş iş tecrübesinin bulunmasıgerekmektedir. Kamu yatırımlarında dışfinansman ihtiyacının ortaya çıkmasınaparalel olarak, FIDIC sözleşmelerininkullanımı da ülkemizde artmaya başlamıştır.İşin uygulama aşamasında yaşanansıkıntıların sebebi olarak; tarafların sözleşmekapsamındaki hak <strong>ve</strong> yükümlülüklerini tamolarak bilmemeleri <strong>ve</strong> sözleşme şartlarınagöre hareket etmemeleri gösterilebilir.Taraflar uyuşmazlıkları, mühendisin dearabulucu olarak görev yapmasının sonucuolarak müzakere <strong>ve</strong> uzlaşıyla çözmelidir.Aksi takdirde tahkime gidecek her biruyuşmazlık, projenin tamamlanma süresinigeciktirmekte, amaçlarda sapmalar meydanagetirmekte <strong>ve</strong> kreditörleri projenin geleceğihususunda endişeye sokmaktadır.Kaynakça1. C.Gökhan Erbaş LL.M.Köln, (2009) FIDIC Red Book(Kırmızı Kitap) 1999 Hakkında Açıklamalar2. Yakup Aydın, (2010) FIDIC Sözleşmeleri, Dış DenetimDergisi3. İbrahim Helvacı, (2001) Türkiye’de FIDIC Uygulamaları,TMH- Türkiye Mühendislik Haberleri4. Axel Volkmar Jaeger, Götz Sebastian Hök, (2010)FIDIC- A Guide for Practitioners5. Nael Bunni, (2005) The FIDIC Forms of Contract6. Y. Doç. Dr. Elçin Taş, Y. Mimar Derya Kutlu, (2007)Dünya Bankası Finansmanlı İnşaat Projeleri içinUygulanan İhale Prosedürlerinin İncelenmesi, İstanbulARALIK 201229


Makale Rekabet Edebilirlik Çerçe<strong>ve</strong>sinde Avrupa Birliği <strong>ve</strong> Türkiye'nin Ar-Ge Politikalarının KarşılaştırılmasıREKABET EDEBİLİRLİK ÇERÇEVESİNDE AVRUPA BİRLİĞİ VETÜRKİYE’NİN AR-GE POLİTİKALARININ KARŞILAŞTIRILMASIEnder ŞEN / <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Uzman YardımcısıGünümüzde dünyadabilgi toplumu olma <strong>ve</strong>küreselleşmeye yönelik çok hızlıdeğişimler yaşanmaktadır. Bir ülkenin buhızlı değişime ayak uydurabilmesi içindünya ekonomi liginin üst sıralarındaolması, bu üst sıralara çıkabilmek içinsesürdürülebilir bir ekonomik büyümeyesahip olması gerekmektedir. Budoğrultuda bir ekonomik büyümeninsağlanmasını için üzerinde durulmasıgereken temel kavramlardan biri derekabet edebilirlik kavramıdır.Son 10 yıldır sıklıkla kullanılan bukavramın üzerinde uzlaşmaya varılmışkesin bir tanımı bulunmasa da, “orta<strong>ve</strong> uzun vadede bir ülkede yaşayanherkesin yaşam kalitesini arttıracakşekilde rakiplere kıyasla uluslararasıstandart, kalite <strong>ve</strong> tercihlere uygunmal <strong>ve</strong> hizmet üretebilme yeteneği” 1yapılan tanımlamalardan biridir. Rekabetedebilirlik firma, ülke <strong>ve</strong> bölge düzeyindeolabilmektedir.Rekabet edebilirliğin sağlanabilmesiiçinse Ar-Ge <strong>ve</strong> inovasyonun önemibüyüktür. Öyle ki Avrupa Birliği’ninüye ülkelerdeki bölgesel gelişmişlikfarklılıklarını azaltmak için uyguladığı2007-2013 uyum politikasında, üzerindedurduğu öncelikler arasında Ar&Ge <strong>ve</strong>inovasyon önemli bir yer tutmaktadır.Yenilikçiliğe <strong>ve</strong> bilgiye yapılan yatırımınarttırılması öncelikli eylem alanlarındanbiri olup, 2007-2013 uyum politikasıkapsamında koyulan hedeflerden biri de,2010 yılına kadar Ar&Ge faaliyetleri içingayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde3’ü kadar kaynak ayrılması olmuştur.Dünyada son dönemde yaşananekonomik kriz sonrası, Avrupa Birliğitarafından hazırlanan Avrupa 2020strateji belgesinde üç temel öncelikbelirlenmiştir:Akıllı Büyüme: Bilgi <strong>ve</strong> yeniliğe dayalıbir ekonomiSürdürülebilir Büyüme: Daha <strong>ve</strong>rimlikaynak kullanan yeşil <strong>ve</strong> rekabet edebilirbir ekonomiKatılımcı Büyüme: Ekonomik, sosyal <strong>ve</strong>sınırsal anlamda bütünleşmeyi sağlayanyüksek istihdam ekonomisiBu önceliklerin kapsamında ortayakonulan beş hedeften bir tanesi de,GSYİH’nin yüzde 3’ünün Ar-Ge’yeayrılması hedefinin gerçekleştirilmesi,hem kamu kurumlarının hem de özelsektörün Ar-Ge’ye yatırım yapmasınınsağlanması, özel sektörün Ar-Ge’yeyatırım yapması için koşullarıniyileştirilmesi <strong>ve</strong> Ar-Ge <strong>ve</strong> yenilikçiliktakibinin gerçekleştirilmesi için yeni birgösterge oluşturulmasıdır.Öte yandan, Avrupa Birliği’nin 2020stratejisi çerçe<strong>ve</strong>sinde belirlenenöncelikler altındaki hedeflere ulaşmakiçin belirlediği yedi girişimden biriYenilikçilik Birliği girişimidir. 2014-2020 döneminde uygulanmayabaşlanacak Yenilikçilik Birliği girişiminintemel uygulama aracı ise Ufuk 2020programıdır. Avrupa parlamentosu <strong>ve</strong>konseyi tarafından 2013 yılı sonunakadar onaylanması planlanan buprogramın bütçesi 80 milyar avro olarakbelirlenmiştir. Ufuk 2020 programı ile2007-2013 programlama dönemindeAr-Ge’ye yönelik uygulanan 7. Çerçe<strong>ve</strong>Programı (7FP), inovasyona yönelikuygula-an Rekabet Edebilirlik <strong>ve</strong> YenilikProgramı (CIP) <strong>ve</strong> Avrupa Yenilik <strong>ve</strong><strong>Teknoloji</strong> Enstitüsü (EIT) tarafındanuygulanan programların tek bir çatıaltında birleştirilmesi öngörülmüştür.Bu sayede Ar-Ge <strong>ve</strong> inovasyona yönelikdestek sağlayacak basitleştirilmiş tek birprogram uygulamada olacaktır. Ufuk2020 programı ile Avrupa Birliği’ninküresel rekabet edebilirliğinin artırılmasıhedeflenmektedir.Türkiye’de ise bölgesel gelişmeye yönelikpolitikalar Cumhuriyet’in ilk yıllarındanberi uygulanmaya çalışılsa da, 1960yılından itibaren günümüze kadar 5 yıllıkdüzenli kalkınma planları ile bölgeselpolitikalar oluşturulmuştur.2001-2005 yılları arasında uygulanansekizinci kalkınma planında, bilim <strong>ve</strong>teknoloji yeteneğinin geliştirilmesiylerekabet gücünün artırılmasıamaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusundaAr-Ge <strong>ve</strong> teknoloji desteklerininsağlanması, Ar-Ge’ye GSYİH’danayrılan payın, plan dönemi sonunakadar yüzde 1,5 seviyesine çıkarılması,üni<strong>ve</strong>rsitelerin araştırma <strong>ve</strong> geliştirmefaaliyetlerinde öncü olmaları dikkatealınarak, üni<strong>ve</strong>rsite-kamu-özel kesimortak Ar-Ge girişimlerinin özendirilmesi<strong>ve</strong> desteklenmesi, biyoteknoloji <strong>ve</strong>gen mühendisliği, bilgi <strong>ve</strong> iletişimteknolojileri, yeni malzemeler, uzaybilim <strong>ve</strong> teknolojileri, nükleer teknoloji,deniz bilimleri; denizlerden <strong>ve</strong>30 ARALIK 2012


Makale Avrupa Birliği Bölgesel Politikası Yapısal Fonlar – AB Uyum FonuFonlara ilişkin gerekli kurumsal yapınınoluşturulmasını <strong>ve</strong> idari yapınıngüçlendirilmesini hedeflemektedir.Türkiye üyelik sonrasında, AvrupaBirliği’nin bölgesel politikaya yönelikmevcut düzenlemeleri altında, YapısalFonlardan önemli ölçüde kaynaksağlayacaktır. Büyüklüğü, ekonomikgelişmişlik düzeyi <strong>ve</strong> bölgesel farklılıklarıdikkate alındığında Türkiye, YapısalFonların en önemli kullanıcısı olmayaaday durumdadır.Kaynakça:2. Bölgesel Rekabet Edebilirlik<strong>ve</strong> İstihdam: Yakınsama bölgeleridışındaki bölgelerde, rekabetgücünün, yatırımcılar içinçekiciliğin <strong>ve</strong> istihdamın arttırılmasıhedeflenmektedir.3. Avrupa Bölgesel İşbirliği:Uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi,bölgelerarası işbirliğiylebütünleştirilmiş bölgesel gelişimin;deneyimlerin paylaşımı yoluyla dasınır ötesi işbirliğinin sağlanmasıamaçlanmaktadır.2007-2013 döneminde YapısalFonların kullanılacağı üç hedefe ilişkinaraçlar, uygulama bölgeleri <strong>ve</strong> tahsisedilen AB fonu miktarları yukarıdatabloda gösterilmektedir. Söz konusubu üç hedef çerçe<strong>ve</strong>sinde kullanılacakolan Yapısal Fon miktarı, AB bütçesininüçte birinden daha fazla olup, yaklaşık350 milyar Avro tutarındadır.Türkiye Açısından Bir Değerlendirme10-11 Aralık 1999 tarihinde, Avrupa BirliğiHelsinki Zir<strong>ve</strong>sinde aday ülke ilan edilen<strong>ve</strong> 3 Ekim 2005 tarihinden bu yana tamüyelik müzakereleri devam etmekte olanTürkiye, Avrupa Birliği üyesi olmadığı içinYapısal Fonlardan yararlanamamakta,sadece aday ülke olarak Katılım ÖncesiMali Yardım Aracı (IPA) fonlarından malikaynak sağlamaktadır. Katılım ÖncesiMali Yardım Aracı; aday ülkelerdeüyelik sonrası kullanılacak olan Yapısal• Avrupa Komisyonu, Cohesion Policy2007-13, Commentaries and Official Textshttp://ec.europa.eu/regional_policy/sources/docoffic/official/regulation/pdf/2007/publications/guide2007_en.pdf• Avrupa Komisyonu, General provisionsERDF - ESF - Cohesion Fund (2007-2013)http://europa.eu/legislation_summaries/agriculture/general_framework/g24231_en.htm• Avrupa Komisyonu, Regional Policy-Inforegio http://ec.europa.eu/regional_policy/thefunds/funding/index_en.cfm• Can Ergüder, Avrupa Birliği BölgeselPolitikaları <strong>ve</strong> Yapısal Fonlar: Uyumsürecinde Türkiye için bir değerlendirme,Ankara: Asil Yayınevi, 2004.• Eurostat, http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page/portal/eurostat/home/• 11 Temmuz 2006 tarih <strong>ve</strong> 1083/2006sayılı Konsey Tüzüğü.ARALIK 201233


Makale İklim Değişikliğinin Türkiye’nin Doğu Bölgelerindeki Su Kaynaklarına EtkisiİKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TÜRKİYE’NİN DOĞU BÖLGELERİNDEKİSU KAYNAKLARINA ETKİSİAbdülkadir GÜVENTÜRK / <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Uzman Yardımcısıİklimi oluşturan parametrelerin başındasıcaklık, yağış, rüzgar, nem, basınç gibiöğeler yer alır. İklim olayların gerçekleştiğiatmosferin özellikleri iklim sisteminin temeletkenidir. Atmosferi oluşturan gazlardaniklim üzerindeki en etken iki gaz su buharı <strong>ve</strong>karbondioksit (CO 2) olup bölgeden bölgeyefarklılık gösterir. Su buharı oranı yer <strong>ve</strong> zamanagöre en çok değişen gaz olup yeryüzününaşırı ısınıp, soğumasını engeller, yağış, bulut,sis gibi hava olaylarının oluşumunu sağlar.Karbondioksit ise atmosferin güneş ışınlarınıemme <strong>ve</strong> saklama yeteneğini artırır. Havadakarbondioksit (CO 2) miktarının artması sıcaklığıartırıcı, azalması ise sıcaklığı düşürücü etkiyesahiptir.İklim hidrolojik döngüyü kontrol eden başlıcaetken olduğundan çeşitli sebeplerle ortayaçıkan iklim değişikliği de hidrolojik döngüyüdoğrudan etkilemektedir. Hidrolojik döngününtemel elemanları olan sıcaklık <strong>ve</strong> yağış,mekan <strong>ve</strong> zaman içinde, su dengesindekideğişkenliğin belli başlı kaynaklarıdır. Sıcaklık<strong>ve</strong> yağışlardaki değişmeler, hidroloji <strong>ve</strong> sukaynakları için çok önemli sonuçlar doğurabilir.Çok miktardaki yağışlar taşkınlara nedenolurken az miktarda yağışla beraber yükseksıcaklıkların görülmesi kuraklığa neden olur.İklim değişikliğinin hidroloji <strong>ve</strong> su kaynaklarıüzerindeki etkisini inceleyen pek çok çalışmayapılmıştır. Bunların arasında, bir su havzasındakuraklık riski <strong>ve</strong>ya bu havzanın sel riskininincelenmesi de yer alır.İklim değişiminin su kaynakları üzerinde butür önemli bir etkisi olduğundan, su kaynaklarısistemlerinin planlanması <strong>ve</strong> yönetilmesineyönelik kararlar alınırken, bu değişimin iyi <strong>ve</strong>doğru şekilde değerlendirilmesi gerekir. Buhüküm özellikle su temini, taşkın kontrolü <strong>ve</strong>hidroelektrik enerji üretimi amaçlarına hizmeteden su kaynağı sistemleri için geçerlidir. Trend,rastgele bir değişkenin değerlerinde zamanabağlı olarak azalma <strong>ve</strong>ya artma yönünde birdeğişimin olmasıdır. Sıcaklık <strong>ve</strong> yağış gibi iklimparametrelerinin değişken olması nedeniylesu kaynaklarının trendinin bilinmesi yapılacakolan çalışmalar sırasında en önemli etkenolacaktır.Türkiye'nin su kaynakları politikasınıyönlendirmek amacıyla, bu kaynaklarbakımından zengin olan doğu bölgelerindekiakımların trend analizini yapma ihtiyacıhissedilmiştir. Bu amaçla, su kaynakları trendanalizlerinin birçoğunda başarılı bir şekildekullanılan <strong>ve</strong> parametrik olmayan Mann-Kendall <strong>ve</strong> Spearman's Rho testleri, 4 havzaüzerindeki 15 akarsu gözlem istasyonundanelde edilen 1970 – 2010 yılları arası günlükgözlem <strong>ve</strong>rilerine olası trendleri belirlemeküzere uygulanmıştır. Bu havzalar Fırat, Dicle,Aras <strong>ve</strong> Çoruh havzalarıdır. Akarsu gözlemistasyonlarının haricinde bu istasyonlaraen yakın şehirlerin meteoroloji gözlemistasyonlarından alınan sıcaklık <strong>ve</strong> yağış <strong>ve</strong>rileriincelenmiştir. Bu bölgedeki nehirler coğrafikonumlarından dolayı kar erimelerindenbeslendiğinden, buna bağlı olarak akımzamanlarındaki değişimler incelenmiştir.İnsan elinin değmediği bu ıssız coğrafyadakinehir akım istasyonlarının, erken kar erimesisonucunda akım zamanının öne çekilmişolması, bölgede gerçekten bir ısınma yanisıcaklık artışının var olduğunu göstermektedir.Kar erimelerine bağlı nehir akımlarının erkeneçekilip çekilemediğini görebilmek için günlüknehir akım <strong>ve</strong>rileri ile center time yani merkezzaman metodu kullanılarak analizler yapılmıştır.Bu metoda göre seçilen istasyonlardan 5tanesinde merkez zaman günlerinde öneçekilme eğilimi olduğu yüzde 90 anlamlılıkseviyesinde tespit edilmiştir. Anlamlılıkseviyesi yüzde seksenlere çekildiğindeyse,seçilen istasyonların birçoğunda trend tespitetmek mümkün olmaktadır. Bu istasyonlar<strong>ve</strong> bu istasyonlara en yakın meteorolojigözlem istasyonları sıcaklık, yağış <strong>ve</strong> akım<strong>ve</strong>rileri trend analiz metotları ile incelenmiştir.Bu istasyonlarda son 40 yılda günlükortalama sıcaklıkların 1.60 C arttığı tespitedilmiştir. Yıllık ortalama yağış trendleriincelendiğinde sonuçlar anlamlı bir trendolduğunu göstermese bile, kış yağışlarındaartış gözlemlenmektedir. Bu noktada, yıliçerisinde sıfır derece altında kalan gün sayısı daincelenmiştir. Bu trend sonucunda da anlamlıbir azalma olduğu ortaya çıkmıştır. Bunaila<strong>ve</strong>ten sıfır derece altı günlerdeki yağışın son40 yıldaki değişimi analiz edilmiştir. Bu analizsonucunda 3 istasyonda da beklendiği gibianlamlı bir azalış olduğu gözlenmiştir.Analiz sonuçları anlamlı çıkan bu istasyonlardaakım erimelerinin erkene çekilmesi, yıllıktoplam yağışta önemli bir değişim olmazkenkar yağışında azalma olması <strong>ve</strong> yıllık ortalamasıcaklıkların ciddi oranda artması birbirinitamamlamaktadır. Bölgede ısınmadan kaynaklıkardan yağmura doğru bir dönüşüm olduğugerçeği ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucundakar erimesinden beslenen nehir akımlarında dadeğişimler olmaktadır.40 yıla yakın bir süredir ısınma eğilimi içerisindeolan Türkiye'nin, doğu bölgelerindekinehirlerin akım zamanlarındaki öne çekilme,bu ısınma periyodunun sadece şehirlerdedeğil kırsal arazide de gerçekleştiğini doğrularniteliktedir. Ancak ısınma eğilimi belirgin olsabile Türkiye’de iklim değişimini anlayabilmek<strong>ve</strong> su kaynakları planlamasını daha sağlıklı birşekilde yapabilmek için, uzun süreli <strong>ve</strong> dahaçok bölgeyi kapsayan nehir havzalarına yönelikçalışmalar yapılması gerekmektedir.34 ARALIK 2012


BROP’UN UYGULAMA ORTAKLARINDAN BİRİ:AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE DELEGASYONUAvrupa Birliği Türkiye Delegasyonu1974 yılında Ankara’da Basın<strong>ve</strong> Enformasyon Merkezi olarakkurulmuştur. 1987'de imzalanan'Avrupa Toplulukları Komisyonu'nunTürkiye Delegasyonu'nun Kurulması<strong>ve</strong> Onun Dokunulmazlık <strong>ve</strong> İmtiyazlarıHakkında Anlaşma' temelinde tamdiplomatik statü tanınmış olan 'AvrupaKomisyonu Türkiye Temsilciliği'nedönüştürülmüştür.1999 yılının Aralık ayında Türkiye’ninAvrupa Birliği Konseyi tarafındanaday ülke ilan edilmesinden buyana Ankara ile Brüksel arasındakiilişkiler mütemadiyen gelişmektedir.Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonubu yoğun <strong>ve</strong> çok yönlü ilişkilerdendoğan ihtiyaçları karşılamak üzereçalışmaktadır.Bu amaçla, Avrupa Birliği TürkiyeDelegasyonu, şu anda 140’dan fazlaTürk <strong>ve</strong> Avrupa Birliği ülkelerindenuzmanıyla hizmet <strong>ve</strong>rmektedir <strong>ve</strong>dünyada tek ülkeye hizmet <strong>ve</strong>ren enbüyük AB temsilciğidir.Avrupa Birliği TürkiyeDelegasyonu’nun başlıca üç görevivardır:• Dış ilişkiler alanında Türkiye’nin dışpolitikasına ilişkin rapor hazırlamak <strong>ve</strong>Avrupa Birliği’ni diplomatik düzeydetemsil etmek.• Türkiye ile AB arasındaki GümrükBirliği’ne ilişkin olarak, Türkiye’dekiekonomik, mali <strong>ve</strong> ticari gelişmelerinyanı sıra Gümrük Birliği hükümlerininuygulanmasını izlemek.• AB’ye katılım müzakereleriçerçe<strong>ve</strong>sinde, siyasi kriterler <strong>ve</strong>müktesebata uyum konusundaTürkiye’nin kaydettiği ilerlemeyiizlemek <strong>ve</strong> müzakerelerin açılmasınayardımcı olmak. Bu bağlamdaDelegasyon, Komisyon’un her yılyayınladığı İlerleme Raporu dolayısıylagelişmeleri günlük bazda Merkez’erapor eder.Ayrıca, Delegasyon Katılım-ÖncesiMali Yardım Aracı (IPA) bağlamında <strong>ve</strong>özellikle Bölgesel Rekabet EdebilirlikOperasyonel Programı (BROP)çerçe<strong>ve</strong>sinde BROP'un uygulanması;projelerin seçilmesi, uygulanması <strong>ve</strong>izlenmesi; ihale <strong>ve</strong> sözleşme süreci <strong>ve</strong>finansal yönetim konularında <strong>Bilim</strong>,<strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı ile yakınişbirliği içerisinde çalışmaktadır.AB Delegasyonu'nun özel olarakBROP'un uygulanması konusundaçalışan bir ekibi bulunmaktadır.Bu ekip Javier Menendez Bonilla'nınbaşkanlık ettiği Ekonomik <strong>ve</strong> SosyalKalkınma Bölümüne bağlıdır.AB Delegasyonunun BROP ekibindeMelek Erman, Füsun Çiçekoğlu,Burcu Gökçe, Özgür Altınoklar,Mustafa Fazlıoğlu <strong>ve</strong> Marco Ferraroyer almaktadır. Bu çekirdek grubaila<strong>ve</strong>ten, Delegasyon'un diğerbölümlerinde çalışan personel deBROP'un genel hedeflerine ulaşılmasıiçin Bakanlığa destek <strong>ve</strong>rmektedir.Avrupa Birliği TürkiyeDelegasyonu İletişim BilgileriAdres: Uğur Mumcu Cad. No:88,Kat: 4, GOP AnkaraTelefon: (+90) (312) 459 87 00Faks: (+90) (312) 446 67 37E-posta:delegation-turkey@ec.europa.euARALIK 201235


EN AZ HATAYA DOĞRU: SÜRECE BİR BAKIŞNereden Nereye?AB-Türkiye ilişkileri çerçe<strong>ve</strong>sinde ABtarafından ülkemize, hibe olarak tahsisedilen kaynakların etkin kullanılıpkullanılmadığı son zamanlardakamuoyunun gündeminde olankonulardan biri. Öte yandan buhibelerin etkin şekilde yönetilmesi içinkurumlarımızın bu fonları yönetebilecekyetkinliğe sahip olmaları şart koşulmaktadırki bunun karşılığı literatürde akreditasyonolarak yerini almaktadır.Akreditasyonun hangi kriterlere göre <strong>ve</strong>kim tarafından <strong>ve</strong>rileceği sorusunun cevabıda yine AB tarafından <strong>ve</strong>rilmektedir. AB’ninyayımlamış olduğu katılım öncesi yardımaracı kısa adıyla IPA’yı oluşturan 1085/2006sayılı Konsey Tüzüğünün Uygulanmasınaİlişkin 12 Haziran 2007 tarih <strong>ve</strong> 718/2007sayılı Komisyon Tüzüğü’nün ekinde,akreditasyon kriterleri sıralanmakta <strong>ve</strong>bu yetkinliğe ilişkin nihai kararın da ABtarafından <strong>ve</strong>rileceği belirtilmektedir.Bölgesel Rekabet Edebilirlik OperasyonelProgramı’nın (BROP) yönetimindensorumlu Program Otoritesi Bakanlığımız,23 Temmuz 2009 tarihinde alınanakreditasyon <strong>ve</strong> yönetim yetkisinin devri36 ARALIK 2012kararlarıyla Operasyonel Programınyürütülmesine ilişkin finans <strong>ve</strong> ihale yetkileridışında kalan tüm konularda AvrupaKomisyonu tarafından ilk kez akrediteedilmiş, bünyesinde oluşturduğu yapı <strong>ve</strong>geçirmiş olduğu zorlu süreçler sonrasındada 15 Şubat 2012 tarihinde yine ABtarafından, ihale <strong>ve</strong> sözleşme yapmak dadâhil olmak üzere, tüm fonksiyonlar içinakredite edilmiştir. Bakanlığımızca yerinegetirilecek IPA Uygulama Tüzüğünün 28.Maddesinde yer alan fonksiyonlar kısaca;• Bölgesel Rekabet Edebilirlik OperasyonelProgramının (BROP) hazırlanması,• Projelerin BROP’da öngörülen kriterlereuygun olarak seçilmesi,• Gerekli tüm prosedürlerin oluşturulması,• İhalelerin gerçekleştirilmesi <strong>ve</strong>gerçekleştirilecek faaliyetlerin sözleşmelerebağlanması,• Ayrı bir muhasebe sistemi ya da ayrı birmuhasebe kodlaması oluşturulmasınınsağlanması,,• Beyan edilen harcamaların <strong>ve</strong> nihaifaydalanıcıların ödeme taleplerinin mevcutkurallara göre, ürün <strong>ve</strong> hizmetlerin onaykararına uygun olarak gerçekleştirildiğinindoğruluğunun denetlenmesi,• Nihai yararlanıcılara ödemelerin yapılması,• Programın uygulamasının izlenmesi,• Yıllık <strong>ve</strong> nihai uygulama raporlarınınhazırlanması,• Gerekli iç denetimin sağlanması,• Usulsüzlüklerin tespiti ile raporlanması <strong>ve</strong>• Görünürlük gerekliliklerinin karşılanarakBROP’un <strong>ve</strong> ilgili faaliyetlerinin kamuoyunatanıtımının yapılması şeklinde özetlenebilir.Söz Uçar, Yazı kalır: Yazılı ProsedürlerYukarıda sıralanan hususlar incelendiğindebu sorumlulukları <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong><strong>Teknoloji</strong> Bakanlığı bünyesinde yerinegetirecek yapının, özel sektör kuruluşlarınınuzun zamandır etkin olarak kullandığı,kamu kurum-kuruluşlarınınsa yeni yeniuygulamaya başladığı kalite odaklı çalışma<strong>ve</strong> yönetim sistemlerini kullanmasıgerektiği anlaşılmaktadır. Buna paralelolarak da bir organizasyonda kalitedenbahsedildiğinde, yazılı prosedürlerolmazsa olmaz bir gereklilik olarakkarşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle DaireBaşkanlığımız bünyesinde BROP’a ilişkinolarak yukarıda sıralanan görevler yerinegetirilirken izlenecek iş süreçleri, standartprosedürlerle <strong>ve</strong> dokümanlarla net birbiçimde belirlenmiştir. Program UygulamaRehberi olarak adlandırılan bu doküman<strong>ve</strong> ekleri, daha önce belirtilen görevler<strong>ve</strong> ilişkilerin, her bir basamak dahil olmaküzere tüm detaylarıyla belirtildiği <strong>ve</strong> gereklitüm dokümantasyonu da bünyesindebarındıran bir referans niteliğindedir.Bu Rehber doküman da, diğer tümbenzer süreçler için olduğu gibi, yaşayan<strong>ve</strong> yaşayarak öğrenilen bir döngüyütanımladığından, zaman içerisinde birtakımrevizyonlara tabii olabilmekte <strong>ve</strong> burevizyonlar da tıpkı sürecin tamamındaolduğu gibi, belirli kurallara bağlı olaraksistematik olarak yapılabilmekte <strong>ve</strong> hayatageçirilebilmektedir.Olmazsa Olmaz: RiskElbette her süreçte olduğu gibi, yapmayaçalıştığımız bu iş için de, hele hele bu denli


TEMİZ ÜRETİM (EKO VERİMLİLİK)Kopenhag, 2014 YılıYeşil Başkenti seçildiDanimarka’nın Kopenhag kenti 2014 yılıiçin Avrupa Yeşil Başkent ödülüne layıkgörüldü. Ödül, AB Çevre Komiseri JanezPotočnik tarafından, ödülün 2012 yılısahibi İspanya’nın Vitoria-Gasteiz kentinde29 Haziran’da düzenlenen bir törenle<strong>ve</strong>rildi.Avrupa Yeşil Başkent Ödülü, Avrupakentlerinin daha cazip <strong>ve</strong> sağlıklı halegetirilmelerini desteklemek amacıyla,çevre dostu kent yaşamının önde gelenşehirlerine <strong>ve</strong>rilmektedir. Başvuranşehirler 12 gösterge üzerindendeğerlendirilmektedir; iklim değişikliği,yerel ulaşım, sürdürülebilir arazikullanımını içinde barındıran yeşil alanlar,doğanın <strong>ve</strong> biyo çeşitliliğin desteklenmesi,yerel hava kalitesi, gürültü kontrolü, atıküretimi <strong>ve</strong> yönetimi, su tüketimi, atık suarıtımı, eko-inovasyon <strong>ve</strong> sürdürülebiliristihdam, yerel otoritelerin çevre yönetimi<strong>ve</strong> enerji performansı.Avrupa Yeşil Başkent Ödülü 15 Avrupakentinin (Talin, Helsinki, Riga, Vilnius,Berlin, Varşova, Madrid, Lubliyana, Prag,Viyena, Kiel, Kotka, Dartford, Tartu <strong>ve</strong>Glasgov) <strong>ve</strong> Estonya Şehirleri Birliği’nin15 Mayıs 2006 tarihinde Estonya’nın Talinkentinde biraraya gelmeleri <strong>ve</strong> çevredostu kent hayatı konusunda öncülükeden şehirlerin ödüllendirilmesi amacıylaimzaladıkları bir Mutabakat Belgesininsonucunda ortaya çıkmıştır. Ödül ilkdefa 2010 yılında Stokholm’e, takip edenyıllarda, 2011’de Hamburg’a, 2012’deVitoria Gasteiz’e, 2013 yılında ise Nantes’e<strong>ve</strong>rilmiştir.2014 yılı ödülünün sahibi Kopenhag, ekoinovasyon<strong>ve</strong> sürdürülebilir hareketlilik,yeşil ekonomiler için bir rol modelioluşturması <strong>ve</strong> iletişim stratejisi gibikonularda özel övgü almıştır. Kopenhag,kamu-özel sektör ortaklıklarını, ekoinovasyon<strong>ve</strong> sürdürülebilir istihdamkonularındaki yaklaşımının merkezineoturtmuştur.Kopenhag yeşil büyümenin gelişmesiiçin şirketlerle, üni<strong>ve</strong>rsitelerle <strong>ve</strong> çeşitlikuruluşlarla birlikte çalışmaktadır. ÖrneğinKuzey Liman projesi eko-teknolojilereodaklanacak bir “Yeşil Laboratuar”içerecektir; üstelik bu modelin diğerkasaba <strong>ve</strong> şehirlere transfer edilmesimümkündür. Juri, Kopenhag’ı şehirplanlaması <strong>ve</strong> dizaynı konusunda iyibir model olarak göstermiştir. Ayrıcaulaşım konusunda da öncüdür; bisikletkullananlar için dünyanın en pratik şehriolmayı hedef olarak belirlemiştir. 2015yılına kadar, Kopenhag nüfusunun %50’sinin işyerine <strong>ve</strong> okula gitmek içinbisikleti tercih etmeleri hedeflenmiştir.2010 yılı için bu oran % 35 olarakgerçekleşmiştir. Bu hedef ayrıcaKopenhag’ın 2025 yılına gelindiğindekarbondioksit salınımını nötr halegetirilmesine de yardımcı olacaktır.2015 yılı Yeşil Başkent Ödülü içinise AB Komisyonu 15 Haziran 2012tarihinde başvuru sürecini başlatmıştır.Başvurular, AB ülkelerinin yanı sıra,Türkiye Makedonya, Hırvatistan, Karadağ,Sırbistan <strong>ve</strong> İzlanda gibi AB aday ülkeleriile Nor<strong>ve</strong>ç <strong>ve</strong> Lihtenştayn gibi AvrupaEkonomik Alanı (EEA) ülkelerine açıktır.Değerlendirme süreci şu şekildeişleyecektir: Başvuruların, 15 Ekim2012 tarihine kadar kabul edilmesiaşamasından sonra, adaylar yukarıdaaçıklanan 12 kriter üzerinden jüritarafından değerlendirilecek <strong>ve</strong> kısaliste açıklanacaktır. Kısa listeye girenadaylar, eylem planlarını <strong>ve</strong> iletişimstratejileri hakkında bilgi <strong>ve</strong>rmek üzereda<strong>ve</strong>t edilecekler <strong>ve</strong> Haziran 2013tarihinde de kazanan aday Yeşil BaşkentÖdülü’nü düzenlenecek bir törenlealacaktır. En az 200.000 nüfuslu şehirlerinbaşvuru yapabildiği Ödül Programınabaşvuru yapmanın, söz konusu şehrinAvrupa’daki diğer şehirlerle kıyaslanması,kaydedilen gelişmelerin ölçülmesi, iyiuygulamaların paylaşılması, kurumiçindeki departmanlar <strong>ve</strong> yerel otoritelerleiletişimin güçlendirilmesi, başvurusonucunda uzmanlarca yapılacak geribildirimlerin şehrin güçlü <strong>ve</strong> zayıf yanlarınıbelirlemede kullanılması gibi pek çokalanda faydalı olacağı belirtilmektedir.ARALIK 201239


Verimlilik Stratejisi <strong>ve</strong> Eylem Planı(2014-2017) BelgesiHazırlık Çalışmaları SürüyorTürkiye <strong>Sanayi</strong> Stratejisi Belgesi (2011-2014) kapsamında, 2013 yılı sonunakadar <strong>ve</strong>rimlilik politika <strong>ve</strong> stratejisininoluşturulması yönünde alınan karar<strong>ve</strong> belgede konuya ilişkin tanımlananeylem (Eylem 43) doğrultusundabaşlatılan çalışmalar sürüyor. Ülkemizinson dönemde yakaladığı ekonomikperformansın sürdürülebilir kılınmasında<strong>ve</strong> yüksek katma değerli teknolojiüretimine dayalı sanayi yapısınınoluşmasında belirleyici <strong>ve</strong> yönlendiriciolması öngörülen Verimlilik Stratejisi<strong>ve</strong> Eylem Planı (2014-2017) (VSEP)Belgesi hazırlık çalışmaları, VerimlilikGenel Müdürlüğü (VGM) bünyesindeAhmet Emre Çoban, Dilek Birbil,Umut Demirtaş, Faik Yücel Günaydın<strong>ve</strong> Gülçin Manzak Aydın’dan oluşanYürütme Ekibi <strong>ve</strong> bu ekibe çeşitliaşamalarda destek sağlayan diğersanayi <strong>ve</strong> teknoloji uzmanları tarafındansürdürülüyor.Belgenin Kapsamı <strong>ve</strong> Genel AmaçlarıVSEP, başta Türkiye’nin 2023 Vizyonu <strong>ve</strong>Türkiye <strong>Sanayi</strong> Stratejisi olmak üzere,ulusal düzeyde belirlenen politika <strong>ve</strong>stratejiler ile yine bu bağlamda ortayakonan plan, program <strong>ve</strong> strateji belgeleritemel alınarak hazırlanıyor. Hazırlıklarsürecinde öncelikle belgenin kapsamına,yoğunlaşacağı sektörlere <strong>ve</strong> bu eksendetemel alacağı üst plan, program vb.40 ARALIK 2012belgelere ilişkin sorgulamalardabulunularak belgenin, ağırlıklı olarakimalat sanayi bünyesinde <strong>ve</strong>rimlilikdüzeyinin yükseltilmesine yönelikolarak hazırlanmasına karar <strong>ve</strong>rildi.Oluşturulacak stratejiler ile belirlenecekamaç <strong>ve</strong> hedeflerin ise, <strong>ve</strong>rimliliğibütün boyutlarıyla kuşatması, bir başkaifadeyle, işgücü <strong>ve</strong> sermayenin <strong>ve</strong>rimlilikdüzeylerine ilişkin parametrelerin yanısıra, yatırım ortamının, doğal kaynaklarile çevresel faktörlerin, teknik birikimin,bilgi - <strong>ve</strong>ri altyapısının <strong>ve</strong> bilhassa dateknolojinin temel birer bileşen olaraksöz konusu belgede yer alması kararınavarıldı.Bunun yanında, ülkemizde <strong>ve</strong>rimlilik artışısağlayacak öğelerin gelişmeleri bir aradadeğerlendirilerek bu alanlarda başarılı birgelişme patikasına ulaşıldığı sonucunavarıldı. Bununla birlikte, gelişmişekonomiler düzeyine ulaşmak için bubaşarının sürdürülmesi <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimlilikartış oranının arttırılarak bu gelişmesürecinin istikrarlı bir yapıya ulaştırılmasıgerekliliği de saptandı. Buradan hareketle,hazırlanacak belgeyle, ülkemizin sondönemde yakaladığı yüksek ekonomikperformansın sürdürülebilirliğininsağlanmasına <strong>ve</strong> yüksek katma değerliteknoloji üretimine dayalı sanayi yapısınınoluşmasına katkı sağlanması amaçlanıyor.VSEP, adı geçen konularda tümpaydaşların üstleneceği eylemlerle dörtyıllık dönemde teknolojik gelişmelerinüretime yansımasını hızlandırarakToplam Faktör Verimliliği’nin büyümeyekatkısını arttırmayı, kayıtlı <strong>ve</strong> sürekli biristihdamın sağlanması gereğini gözeterekişgücü <strong>ve</strong>rimliliğinin yükselmesini,yatırım atmosferinin etkinleşmesini<strong>ve</strong> sermaye <strong>ve</strong>rimliliğinin artmasını <strong>ve</strong>bunların yanında ekonomik performansınçevresel performansla bütünleştirilmesiniamaçlayacak.Gerçekleştirilen ÇalışmalarNisan ayı içinde başlayan VSEP hazırlıkçalışmalarında öncelikle Belgeninkapsamı, yaklaşımı, genel kabulleri <strong>ve</strong>amacına dair bir metin olan KavramsalÇerçe<strong>ve</strong> Belgesi hazırlandı. Hazırlananbelge, kamu kurum <strong>ve</strong> kuruluşlarındanyetkililerin görüşüne sunuldu.Ekim ayı başlarından bu yana ise VGMuzmanlarının moderatörlüğünde,başlıca sanayi kuruluşları, kamukurumları, üni<strong>ve</strong>rsiteler <strong>ve</strong> sivil toplumörgütlerinin değerlendirmelerinin toplucaalınmasına <strong>ve</strong> böylece Belgenin içeriğininoluşturulmasına yönelik bir dizi çalıştaygerçekleştiriliyor.Büyük ölçekli sanayi kuruluşlarınınorta düzey yöneticilerinin katılımıylagerçekleştirilen Hedef Kitle Çalıştaylarındaöncelikle küresel ölçekte, daha sonraTürkiye ölçeğinde <strong>ve</strong> son olarak işletmeölçeğinde <strong>ve</strong>rimliliği olumsuz yöndeetkileyen faktörler belirleniyor. Dahasonra, söz konusu belirlemelerinyapıldığı oturumlarda üretilen bilgileredayanılarak işgücü <strong>ve</strong>rimliliği, istihdam,iş mevzuatı, insan kaynağı potansiyeli,yatırım atmosferi <strong>ve</strong> finansmana erişimolanakları, sermaye <strong>ve</strong>rimliliği, teşvikler,destekler hammadde, doğal kaynaklar


<strong>ve</strong> çevre, enerji, lojistik, ara girdiler,fiziksel altyapı, Ar-Ge <strong>ve</strong> yenilik, bilim,teknoloji, teknik donanım, fikri <strong>ve</strong> sinaimülkiyet hakları gibi konularda öncelikligörülen sorunlara ilişkin çözüm önerilerigeliştiriliyor. Geliştirilen çözüm önerileri,katılımcıların ilgili sorun alanlarında neyapılması gerektiğinin yanında kiminsorumluluk alması <strong>ve</strong> ne zaman yapılmasıgerektiğine ilişkin görüşlerini de içeriyor.Dolayısıyla bu çalıştaylarda taslakniteliğinde de olsa eylem planı düzeyindeayrıntılı sorgulamalar gerçekleştiriliyor.Bu kapsamda, Ankara, Adana, Samsun,Kayseri, Bursa, Diyarbakır, Kocaeli,Gaziantep, Denizli, İzmir <strong>ve</strong> İstanbul’da 13çalıştay gerçekleştirildi.Kamu kurumları, üni<strong>ve</strong>rsiteler <strong>ve</strong> siviltoplum örgütlerinin temsilcilerininkatıldığı İlgili Taraflar Çalıştaylarında isekatılımcılar tarafından, öncelikle belirliana başlıklar altında <strong>ve</strong>rimlilik sorunlarıbelirleniyor <strong>ve</strong> bu sorunlardan öncelikligörülenlere ilişkin çözüm önerilerigeliştiriliyor. İlgili Taraflar Çalıştaylarında,Hedef Kitle Çalıştaylarından farklı olarakVSEP’te yer alması gerektiği düşünülenamaç ifadesi önerileri de oluşturuluyor.Bu kapsamda, 13 <strong>ve</strong> 15 Kasım 2012tarihlerinde Ankara HiltonSA otelinde,kamu kurumları, üni<strong>ve</strong>rsiteler <strong>ve</strong> siviltoplum örgütlerinin temsilcilerininkatılımıyla tüm gün süren iki çalıştaygerçekleştirildi. Verimlilik GenelMüdürü Anıl Yılmaz’ın açış konuşması<strong>ve</strong> sunumuyla başlayan çalıştaylardakatılımcılar gruplara ayrılarak işgücü<strong>ve</strong>rimliliği, sermaye <strong>ve</strong>rimliliği, temizüretim <strong>ve</strong> teknoloji gibi ana başlıklaraltında öncelikli sorunları ortaya koydular,çözüm önerileri geliştirdiler <strong>ve</strong> taslakamaç ifadeleri oluşturdular.Gerçekleştirilecek ÇalışmalarÖnümüzdeki dönemde öncelikleKOBİ’ler açısından mevcut durumunortaya konması <strong>ve</strong> konuya ilişkin görüş<strong>ve</strong> değerlendirmelerinin toplanmasıamacıyla geniş katılımlı bir anketçalışmasının yürütülmesi planlanıyor.Hedef kitleye dönük VSEP hazırlıkçalışmaları kapsamındaki tasarlanmış olananket, ülkemiz ekonomisinde önemliyeri bulunan KOBİ’leri temsil edecekgerekli <strong>ve</strong> yeterli büyüklükte bir örneklemoluşturularak uygulanacak.Ulusal düzeyde hazırlanmaktaolan diğer tüm politika <strong>ve</strong> stratejibelgelerinde olduğu gibi, VSEPhazırlıklarında da çalışmalar, gerekşeffaflığı artırmak gerekse belgeninniteliğini <strong>ve</strong> uygulanabilirlik düzeyiniyükseltmek açısından katılımcılığın enyoğun düzeyde sağlanması yönündetasarlanıp yürütülüyor. Bu doğrultudaçalışmaların, sanayi kuruluşları, kamukurumları, üni<strong>ve</strong>rsiteler <strong>ve</strong> sivil toplumörgütlerinin görüşlerinin Belgeye enüst düzeyde yansıtılabilmesine dönükçeşitli uygulamalar, analizler <strong>ve</strong> araştırmaçalışmalarıyla sürmesi planlanıyor.anket, ülkemiz ekonomisinde önemliyeri bulunan KOBİ’leri temsil edecekgerekli <strong>ve</strong> yeterli büyüklükte bir örneklemoluşturularak uygulanacak.Ulusal düzeyde hazırlanmaktaolan diğer tüm politika <strong>ve</strong> stratejibelgelerinde olduğu gibi, VSEPhazırlıklarında da çalışmalar, gerekşeffaflığı artırmak gerekse belgeninniteliğini <strong>ve</strong> uygulanabilirlik düzeyiniyükseltmek açısından katılımcılığın enyoğun düzeyde sağlanması yönündetasarlanıp yürütülüyor. Bu doğrultudaçalışmaların, sanayi kuruluşları, kamukurumları, üni<strong>ve</strong>rsiteler <strong>ve</strong> sivil toplumörgütlerinin görüşlerinin Belgeye enüst düzeyde yansıtılabilmesine dönükçeşitli uygulamalar, analizler <strong>ve</strong> araştırmaçalışmalarıyla sürmesi planlanıyor.ARALIK 201241


İstanbul’da 22 Kasım 2012 tarihindedüzenlenen 1. Üni<strong>ve</strong>rsite-<strong>Sanayi</strong> İşbirliğiZir<strong>ve</strong>si’nin açılışında konuşan <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong><strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanı <strong>Nihat</strong> Ergün, Türkiye'nin,son yıllarda gerçekten de çok önemli birdeğişim <strong>ve</strong> gelişim süreci yaşadığını kaydetti.Bakan <strong>Nihat</strong> Ergün, San-Tez projesi ileKocaeli Üni<strong>ve</strong>rsitesi <strong>ve</strong> Teklas Kauçukişbirliği sayesinde yüksek performanslısürüşlere uygun bir fren hortumuüretildiğini belirterek, “BMW'nin kendiklasik tedarikçilerinin üretemediği bu frenhortumları, BMW’nin 2013 yılında piyasayasüreceği iki ayrı modelinde kullanılacaktır”dedi.Gelişmekte olan ülkelerin belli bir seviyeyiyakaladıktan sonra orta gelir tuzağınadüşebildiklerini gördüklerini dile getirenErgün, kendilerinin bu konuda son derecedikkatli olacaklarını <strong>ve</strong> bu tuzağa kesinlikledüşmeyeceklerini ifade etti. Ergün,üni<strong>ve</strong>rsitelerde üretilen bilginin, kütüphaneraflarından, kampus alanından çıkartılaraknihai ürünlere dönüşmesi <strong>ve</strong> pazarlardayerini alması gerektiğine işaret ederek,bilginin üretilmesi kadar önemli olan birdiğer hususun da bilginin kullanılmasıolduğunu söyledi. Ergün, kullanılmayanbilginin ise belki bilgiyi üretene kariyernoktasında tatmin sağlayacağını, ancaktopluma bir fayda getirmeyeceğinivurguladı.Bilgi <strong>ve</strong> iletişim teknolojilerindekigelişmelere bağlı olarak ortaya çıkansürecin, ülkeleri sanayi toplumundan bilgitoplumuna geçmeye zorladığını vurgulayanErgün, bir ülkenin sanayisinin üretimedayanmaması durumunda gerçek birekonomi olmadığını söyledi.<strong>Bilim</strong>, toplum içindirBakan Ergün, uzun bir zaman süresince,sanayicilerin üni<strong>ve</strong>rsitenin hayattan <strong>ve</strong>pratikten kopuk olduğunu düşündüğünü,üni<strong>ve</strong>rsitelerde de sanayiciler için de bazıolumsuz görüşlerin olduğunu, “Bunlarıngözünü para bürümüş, bilimden, sanattananlamıyorlar” düşüncesi bulunduğunuanlattı. Bu eski anlayışın yıkılması gerektiğinedeğinen Ergün, burada bir orta yol bulmakgerektiğinin açık olduğunu, zira sanayininbilgi olmadan, üni<strong>ve</strong>rsitenin desteğini1. Üni<strong>ve</strong>rsite-<strong>Sanayi</strong> İşbirliği Zir<strong>ve</strong>siİstanbul’da Gerçekleştirildialmadan, el yordamıyla, deneme-yanılmayöntemleriyle gidebileceği mesafenin sınırlıolduğunu kaydetti.Hükümet olarak, üni<strong>ve</strong>rsitelerin daha niteliklibir kimliğe bürünmeleri <strong>ve</strong> sanayiyle dahayakın bir temas sağlamaları için yoğun birgayret içinde olduklarını belirten Ergün,<strong>Bilim</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Yüksek Kurulu'nun sontoplantısında da özellikle üni<strong>ve</strong>rsitelerdemüfredat gelişimini sağlamaya yönelikönemli kararlar aldıklarını söyledi.Bakan Ergün, dünyada üni<strong>ve</strong>rsite-sanayiişbirliğinin en önemli platformlarından biriolan teknoparklarla ilgili çalışmalara da hız<strong>ve</strong>rdiklerini dile getirerek, 10 yıl önce sadeceiki adet teknopark bulunduğunu, bugün isebu sayının 33 tanesi aktif olmak üzere 47'yeçıktığını kaydetti. Ergün, teknoparklarlada ilgili bir endeks oluşturduklarınıbildirdi. Ergün, bugün <strong>Teknoloji</strong> GeliştirmeBölgelerinde kurulan firma sayısının 2 binigeçtiğini, istihdam edilen personel sayısınınise 18 bine yaklaştığını belirtti.Gebze'deki teknoparkta arazi tahsisleribaşladıBir ihtisas teknoparkı dönemi de başladığını,teknoparkları ihtisaslaştıracaklarını anlatanErgün, “Şu andakiler karma teknoparklar,her türlü şirketin bulunabildiği teknoparklar.Bilgi <strong>ve</strong> iletişim teknolojilerinin yoğunolduğu bilişim teknoparklarını da kuruyoruz.Bunlardan bir tanesi Gebze’de kuruluyor.Yönetici şirket kuruldu <strong>ve</strong> yakında araziplanlaması <strong>ve</strong> şirketlere yer tahsisi yapılacak.Savunma sanayi teknoparkında da ağırlıklıolarak bilişimle ilgili şirketler yer alacak. İkiteknoparkı da birbiri ile entegre bir şekildeçalıştırmış olacağız” diye konuştu. BakanErgün, Bakanlıklarının yürüttüğü San-Tez programı ile üni<strong>ve</strong>rsitelerde yapılanbilimsel çalışmaların ticarileşmesine katkısağladıklarını ifade ederek, 2006 yılındabaşlatılan bu program ile bugüne kadar 602projeyi desteklediklerini ifade etti.''San-Tez projesi ile BMW'ye fren hortumuüretildi''<strong>Nihat</strong> Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:''Burada sizlerle tamamlanan bazı San-Tezprojelerini de paylaşmak isterim. KocaeliÜni<strong>ve</strong>rsitesi ile Teklas Kauçuk işbirliğisayesinde yüksek performanslı sürüşlereuygun bir fren hortumu üretilmiştir.BMW'nin kendi klasik tedarikçilerininüretemediği bu fren hortumları, yüksekbasınç <strong>ve</strong> sıcaklıklara dayanıklı olmanınyanı sıra, yeni nesil hibrit araçlara uyumluolmasıyla da öne çıkıyor. BMW''nin 2013yılında piyasaya süreceği iki ayrı modelindebu fren hortumları kullanılacaktır. BuSan-Tez projesi ile ortaya çıkan bir ürün.Bakanlığımız bu önemli projeye 152bin lira destek sağlamıştır. Proje ortağıfirmanın katkısı ise 51 bin liradır. Bir başkaürün, Anadolu Üni<strong>ve</strong>rsitesi ile BORTEKişbirliğiyle, sürtünmeyi yüzde 14 azaltan<strong>ve</strong> sıfır motorlarda yüzde 5'e varan yakıttasarrufu sağlayan motor yağı üretilmiştir.Bakanlığımızın 140 bin lira destek sağladığıbu proje, bir teknopark projesi olmaözelliğiyle de dikkati çekmektedir. Buproje bir teknopark firmasında üretilmiş.Bir üni<strong>ve</strong>rsite hocasının kurduğu şirketteüretilmiş. Bu önemlidir.''YÖK ile TPE arasında işbirliği protokolüimzalandı<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Teknoloji</strong> Bakanı <strong>Nihat</strong>Ergün, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) <strong>ve</strong>Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) işbirliği<strong>ve</strong> koordinasyon içinde çalışmasının,üni<strong>ve</strong>rsitelerin sınai mülkiyet sistemininönemli birer aktörü haline gelmelerindeçok büyük bir rol oynayacağını bildirdi. 1.Üni<strong>ve</strong>rsite-<strong>Sanayi</strong> İşbirliği Zir<strong>ve</strong>si'nde YÖK ileTPE arasında işbirliği protokolü; YÖK BaşkanıProf. Dr. Gökhan Çetinsaya ile TPE BaşkanıHabip Asan tarafından imzalandı. BakanErgün, Türk Patent Enstitüsü ile YÖK arasındaimzalanan protokolün üni<strong>ve</strong>rsite sanayiişbirliği adına önemli bir adım olduğunukaydetti.Bakan Ergün, törende Türkiye'nin ilk yerliuçağını yapan Nuri Demirağ'ın anısına,Demirağ'ın yeğeni Bilge Kut'a da onurödülünü takdim etti. Zir<strong>ve</strong>’de ayrıcaüni<strong>ve</strong>rsite-sanayi işbirliği alanındaki başarılıüni<strong>ve</strong>rsitelerle, San-Tez projelerinde başarılıolan firmalar da ödüllendirildi.ARALIK 201243


SANAYİ GÖSTERGELERİ / INDUSTRY INDICATORSKaynak: TÜİK- Source: TURKSTAT76,0İmalat <strong>Sanayi</strong> Kapasite Kullanım Oranı (%)Capacity Utilization Rate of Manufacturing Industry (%)75,575,475,074,774,7 74,774,674,874,974,574,374,074,073,573,072,973,172,572,572,071,571,02010 Ortalama 2011 Ortalama Ocak 2012 Şubat 2012 Mart 2012 Nisan20122010 A<strong>ve</strong>rage 2011 A<strong>ve</strong>rage January 2012 February2012March 2012April2012Mayıs 2012 Haziran 2012 Temmuz 2012 Ağustos 2012 Eylül 2012 Ekim 2012May 2012 June 2012 July 2012 August 2012 September2012October 2012Kaynak: Merkez Bankası- Source: Central Bank of the Repuclic of Turkey46 ARALIK 2012


BİLİM <strong>ve</strong> TEKNOLOJİ GÖSTERGELERİ / SCIENCE and TECHNOLOGY INDICATORSGross domestic expenditure on R&D (GERD) at current prices and PPPs (million dollars)Ülke - Country 2000 2006 2007 2008 2009 2010Avustralya - Australia 7.942,2 15.449,4 - 19.028,9 - 9.254,2Avusturya - Austria 4.475,7 7.378,6 7.921,0 8.854,1 8.839,3 -Belçika - Belgium 5.572,3 6.713,0 7.171,7 7.799,3 8.031,4 8.154,2Kanada - Canada 16.689,7 24.075,7 24.794,8 24.722,3 24.568,4 24.066,9Şili - Chile - - 753,9 963,5 - -Çek Cumhuriyeti - Czech Republic 1.863,9 3.555,5 3.894,8 3.793,9 3.977,9 4.151,7Danimarka - Denmark - 4.855,8 5.314,1 6.235,8 6.478,6 6.816,0Estonya - Estonia 81,4 290,3 313,1 379,1 378,3 444,4Finlandiya - Finland 4.446,0 6.065,7 6.640,1 7.487,9 7.496,3 7.588,7Fransa - France 32.967,0 41.995,9 44.035,4 46.547,8 49.143,5 49.990,8Almanya - Germany 52.357,7 70.200,4 74.056,0 81.970,7 83.297,2 86.299,4Yunanistan - Greece - 1.748,9 1.867,8 - - 2.382,8Macaristan - Hungary 977,0 1.852,2 1.871,7 2.058,2 2.358,5 -İzlanda - Iceland 216,5 326,3 310,8 333,6 - -İrlanda - Ireland 1.222,7 2.252,9 2.541,0 2.749,8 3.138,5 3.197,6İsrail - Israel 6.313,6 7.896,3 9.214,3 9.614,7 9.156,8 9.589,2İtalya - Italy 15.251,2 20.199,0 22.327,2 24.075,9 24.534,5 24.269,2Japonya - Japan 98.896,4 138.497,6 147.585,1 148.719,2 137.314,2 140.832,8Kore - Korea 18.558,5 35.293,2 40.722,5 43.906,4 47.168,5 53.184,9Lüksemburg - Luxembourg 387,3 616,4 640,2 682,8 684,5 713,1Meksika - Mexico 3.359,7 5.576,2 5.682,1 - - -Hollanda - Netherlands 9.065,1 11.722,7 12.067,5 12.467,8 12.374,1 12.968,7Yeni Zelanda - New Zealand - - 1.438,1 - 1.646,4 -Nor<strong>ve</strong>ç - Norway - 3.711,9 4.192,0 4.630,5 4.693,5 4.741,6Polonya - Poland 2.605,4 3.196,0 3.622,3 4.150,9 4.871,1 5.587,8Portekiz - Portugal 1.324,5 2.398,2 2.991,2 3.981,9 4.349,2 4.304,6Slovak Cumhuriyeti - Slovak Republic 384,4 482,2 518,2 594,1 590,3 799,6Slo<strong>ve</strong>nya - Slo<strong>ve</strong>nia 482,2 796,0 795,7 972,6 1.031,2 1.162,0İspanya - Spain 7.791,8 16.063,8 18.324,7 20.414,9 20.546,6 20.386,1İs<strong>ve</strong>ç - Sweden - 11.944,4 11.958,0 13.496,1 12.488,7 12.535,5İsviçre - Switzerland 5.766,8 - - 10.525,2 - -Türkiye - Turkey 2.823,8 5.193,4 7.051,9 7.744,5 8.815,7 9.582,5Birleşik Krallık - United Kingdom 27.863,3 37.030,7 38.752,2 39.396,9 39.537,8 39.137,8ABD - United States 268.121,0 350.923,0 377.594,0 403.668,0 401.576,0 -AB27 - EU27 184.181,4 253.657,1 270.379,1 293.393,5 298.966,4 305.036,0OECD Toplam - OECD-Total 615.141,2 848.267,4 914.024,0 971.359,0 968.394,7 -Kaynak: OECD, MSTI 2012/1Source: OECD, MSTI 2012/1ARALIK 201247


ULUSAL <strong>ve</strong> ULUSLARARASI VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİNATIONAL and INTERNATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICSProductivity Changes in Manufacturing Industry (Annually and Quarterly) and Trends for Quarterly Data1251201151101051009590851.Ç - Q12.Ç - Q23.Ç - Q34.Ç - Q41.Ç - Q12.Ç - Q23.Ç - Q34.Ç - Q41.Ç - Q12.Ç - Q23.Ç - Q34.Ç - Q41.Ç - Q12.Ç - Q23.Ç - Q34.Ç - Q41.Ç - Q12.Ç - Q23.Ç - Q34.Ç - Q41.Ç - Q12.Ç - Q23.Ç - Q34.Ç - Q41.Ç - Q12.Ç - Q23.Ç - Q34.Ç - Q41.Ç - Q12.Ç - Q22005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012Yıllık Çalı an Ki i Ba ına Katma De er Endeksi(2005=100) / Annual Value Added Per Person WorkedÜç Aylık malat <strong>Sanayi</strong> Çalı an Ki i Ba ına ÜretimEndeksi (2005 Ort.=100) / Quarterly Index ofManufacturing Production Per Person WorkedE ilim; Üç Aylık malat <strong>Sanayi</strong> Çalı an Ki i Ba ına Üretim Endeksi(2005 1.Ç-2008 2.Ç) / Trend; Quarterly Index of ManufacturingProduction Per Person Worked (2005 1.Q-2008 2.Q)E ilim; Üç Aylık malat <strong>Sanayi</strong> Çalı an Ki i Ba ına Üretim Endeksi(2009 1.Ç-2012 2.Ç) / Trend; Quarterly Index of ManufacturingProduction Per Person Worked (2009 1.Q-2012 2.Q)Kaynak: Ulusal Verimlilik U L İstatistikleri U S L A R A R A S I V E R İ M L İ L İ K İ S T A T İ S T İ K L E R İ / INTERNATIONALSeçilmiş Source: Avrupa National Ülkeleri Productivity Son Statistics Dört of Çeyrek Turkey Çalışan PRODUCTIVITY Kişi Başına Üretim STATISTICSEndeksi Ortalaması <strong>ve</strong> Ortalama Yıllık Değişim Oranları /Index of Production Per Person Employed; A<strong>ve</strong>rage of Last Four Quarters and Annual A<strong>ve</strong>rage Rate of Growth For Selected European CountriesIndex of Production Per Person Employed; A<strong>ve</strong>rage of Last Four Quarters and Annual A<strong>ve</strong>rage Rate of Growth For Selected European Countriesİmalat <strong>Sanayi</strong> Son Dört malat Çeyrek <strong>Sanayi</strong> (2011 Son D II - rt 2012 Çeyrek II) (2011 Çalışan II -2012 Kişi Başına II) Çalışan Üretim Kişi Endeksi Başına (2005 retim Endeksi Ort=100)Ortalamaları / Manufacturing (2005 Ort.=100) Industry Ortalamaları Index of / Production Manufacturing Per Person Industry Employed Index of Production A<strong>ve</strong>rage of Per Last Person FourQuarters (2011 II -2012 Employed II) (2005 A<strong>ve</strong>.=100) A<strong>ve</strong>rage of Last Four Quarters (2011 II -2012 II) (2005 A<strong>ve</strong>.=100)Slovakya-Slovakia- SlovakiaRomanya-Romania- RomaniaLetonya-Latvia - LatviaPolonya-Poland- PolandMalta-Malta - Çek Cum.-Czech - Czech Rep.Macaristan-Hungary- Slo<strong>ve</strong>nya-Slo<strong>ve</strong>nia- Slo<strong>ve</strong>niaBirleşik Krallık-UK - TÜRKİYE YE-Turkey - Finlandiya-,Finland- İmalat <strong>Sanayi</strong> Çalışan Kişi Başına Üretim EndeksiAvusturya-Austria- AustriaBelçika-Belgium- BelgiumMakedonya-Macedonia- Macedoniaİs<strong>ve</strong>ç s<strong>ve</strong>ç-Sweden - Almanya-Germany- Danimarka-Denmark- DenmarkPortekiz-Portugal- PortugalHırvatistan-Croatia- Ortalama Yıllık Verimlilik Değişim işim Oranı OranıFransa-France- Franceİspanya spanya-Spain - Lüksemburg - LuxembourgOrtalama Yıllık Ortalama Verimlilik Yıllık Verimlilik Değişim De Oranları işim Oranları (2005 II-2012 (2005 II-2012 II) / II) /Avarage Rate A<strong>ve</strong>rage of Annual Rate of Productivity Annual Productivity Change Change (2005 II-2012 (2005 II-2012 II) II)Kaynak: Ulusal Verimlilik İstatistikleri, EUROSTAT.Source: National Productivity Statistics of Turkey and EUROSTAT48 ARALIK 2012


Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2005 Ort.=100) / Index of Production Per Person Employed (2005 A<strong>ve</strong>.=100)2006 2007 2008 2009 2010 2011Toplam <strong>Sanayi</strong> / Total Industry 104,5 107,7 107,4 107,0 115,8 119,8 114,4 119,3<strong>Sanayi</strong>nin KısımlarıSections of IndustryMadencilik <strong>ve</strong> Taşocakçılığı / Mining and Quarrying 97,0 95,0 101,3 105,7 102,7 94,4 94,4 100,1İmalat / Manufacturing 104,5 107,6 106,3 104,6 117,9 110,9 110,9 118,0Elektrik, Gaz, Buhar <strong>ve</strong> İklimlendirme/ Electricity, Gas, Steam And Air Conditioning Supply 119,0 128,4 136,5 136,5 130,8 156,9 156,9 140,7ARM - Aramalı / IG - Intermediate Goods 104,6 106,2 104,3 104,8 117,2 110,5 110,5 119,6Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları DLT - Dayanıklı Tüketim / DCG - Durable Consumer Goods 101,4 106,0 110,7 116,1 130,1 119,1 119,1 126,4Main Industrial DZT - Dayanıksız Tüketim / UCG - Non-Durable Consumer Goods 104,9 106,7 105,7 111,0 114,7 109,1 109,1 112,8Groups (MIGs) ENJ – Enerji / E- Energy 102,9 107,0 112,7 112,9 135,3 141,5 141,5 130,2SEM - Sermaye Malı / CG - Capital Goods 102,1 108,5 106,2 90,6 116,6 106,7 106,7 116,2Gıda ürünlerinin imalatı / Manufacture of food products 101,0 98,5 97,5 95,1 97,5 99,6 91,0 84,2İçeceklerin imalatı / Manufacture of be<strong>ve</strong>rages 102,0 109,2 117,1 116,1 103,1 99,9 86,8 119,9Tütün ürünleri imalatı / Manufacture of tobacco products 117,4 127,2 155,9 137,3 146,2 137,0 152,2 161,0Tekstil ürünlerinin imalatı / Manufacture of textiles 103,9 98,8 94,5 97,1 102,9 98,8 95,0 100,3Giyim eşyalarının imalatı / Manufacture of wearing apparel 101,3 107,1 99,0 105,4 111,9 108,6 103,6 109,3Deri <strong>ve</strong> ilgili ürünlerin imalatı / Manufacture of leather and related products 109,3 95,1 92,7 95,8 104,7 104,1 100,8 101,5Ağaç, ağaç ürünleri <strong>ve</strong> mantar ürünleri imalatı …Manufacture of wood and of products of wood and cork…115,6 131,2 153,7 184,7 212,7 247,3 230,3 284,9Kağıt <strong>ve</strong> kağıt ürünlerinin imalatı / Manufacture of paper and paper products 105,7 106,7 105,6 114,7 117,2 121,9 122,5 128,7Kayıtlı medyanın basılması <strong>ve</strong> çoğaltılması / Printing and reproduction of recorded media 107,2 114,3 116,0 127,4 126,8 139,9 124,2 134,3Kok kömürü <strong>ve</strong> rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı / Manufacture of coke and refined petroleum products 107,4 106,2 99,4 82,3 85,9 95,8 86,5 87,5Kimyasalların <strong>ve</strong> kimyasal ürünlerin imalatı / Manufacture of chemicals and chemical products 112,6 116,6 109,3 112,9 122,9 123,7 119,8 125,3Temel eczacılık ürünlerinin <strong>ve</strong> eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatıManufacture of basic pharmaceutical products and pharmaceutical preparations109,3 119,4 123,5 129,1 127,9 131,1 136,6 161,1Kauçuk <strong>ve</strong> plastik ürünlerin imalatı / Manufacture of rubber and plastic products 98,4 100,6 95,6 94,8 104,0 108,2 98,8 102,1Diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı / Manufacture of other non-metallic mineral products 103,1 102,2 103,0 104,0 113,4 116,8 96,9 121,1Ana metal sanayi / Manufacture of basic metals 109,8 113,5 107,3 100,1 105,7 104,0 105,8 108,5Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine <strong>ve</strong> teçhizat hariç)Manufacture of fabricated metal products, except machinery and equipment102,4 108,5 100,5 91,9 103,7 112,5 110,5 118,2Bilgisayarların, elektronik <strong>ve</strong> optik ürünlerin imalatıManufacture of computer, electronic and optical products20121. Ç.1st. Q.20122. Ç.2nd Q.80,1 74,3 69,9 64,7 84,7 91,5 78,0 90,4Elektrikli teçhizat imalatı / Manufacture of electrical equipment 107,2 107,2 100,0 102,9 119,9 130,6 122,0 125,7Başka yerde sınıflandırılmamış makine <strong>ve</strong> ekipman imalatı / Manufacture of machinery and equipment n.e.c. 104,8 105,2 95,6 85,4 107,2 114,5 112,6 119,6Motorlu kara taşıtı, treyler (römork) <strong>ve</strong> yarı treyler (yarı römork) imalatı102,4 103,7 102,8 90,4 113,3 117,8 109,4 113,3Manufacture of motor <strong>ve</strong>hicles, trailers and semi-trailersDiğer ulaşım araçlarının imalatı / Manufacture of other transport equipment 110,1 188,5 197,7 122,5 126,1 162,3 125,5 221,0Mobilya imalatı / Manufacture of furniture 92,4 116,0 133,6 137,0 136,4 154,1 130,4 141,2Diğer imalatlar / Other manufacturing 126,6 119,4 141,8 149,2 171,1 174,3 159,2 182,5Makine <strong>ve</strong> ekipmanların kurulumu <strong>ve</strong> onarımı / Repair and installation of machinery and equipment 91,4 128,8 95,0 91,8 99,1 89,5 85,9 90,4Kaynak: Ulusal Verimlilik İstatistikleriSource: National Productivity Statistics of Turkey

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!