undan gerçekten mutsuz oldular; çünkü“Londra’da gerçekleşen Olimpiyatların vergisinibiz de veriyoruz” diye düşündüler veçok büyük eleştiriler yükseldi. Evet, Olimpiyatfaaliyetlerinin bir kısmı başka kentlerdegerçekleşti. Bunun temel nedeni birkaç yılönce İngiltere, Galler ve İskoçya olmak üzereBirleşik Krallık’ın yönetim anlamında yeni biryapılanmaya gidilmiş olması; şimdi hem İngilterehem Galler hem de İskoçya’nın kendimeclisleri var... Londra’daki hükümetin diğertaraflara da iyi görünme çabasıyla, sportif faaliyetlerinbir kısmı da oralarda gerçekleştirdi.İstanbul için hazırlanan dokümanlarda İstanbuldışında herhangi bir kentte bir sportiffaaliyetin yapılacağına dair herhangi bir bilgiyok.Soru: Katılımcı / Ege Yıldırım – ŞehirPlancısı:Teşekkürler, Şehir plancısı ve koruma uzmanıyım.Bir John Bey’e bir de Haydar Bey’esorum olacak. Londra Olimpiyatları’nıngerçekleştiği döneme kadar borçlar nasıl birdeğişim gösterdi? Ayrıca Londra Olimpiyatları’ndaSTK’ların ve diğer önemli aktörlerinbir araya gelerek bir etki oluşturduğundanbahsettiniz. Biliyor olabilirsiniz şu dönemdeTürkiye’de katılım konusu oldukça nahoş birdurumda, oldukça otoriter bir mekanizmahâkim ve insanlar bu durumu eleştiriyorlar vepek çok insan tam olarak ne olacağını bilmiyor.Haydar Bey, karar verici mekanizmalaraulaşmak lazım aslında, bu konuda sizindüşünceleriniz neler? Yapılabilecek gerçekçişeyler ne olabilir?Aslı Odman:Bu konu ile ilgili diğer soruları ve cevaplarınıda beraber alalım mı?Soru: Sena Özfiliz – Mimar:Mimarım ve aynı zamanda UIA Sport & LeisureProgram üyesiyim. Dolayısıyla LondraOlimpiyatları’nı bizzat gözlemle şansım olduve İstanbul’un adaylık kitabını da yakın birzamanda okudum. Sorum tüm panelistlere;adaylık kitabında özellikle TOKİ’nin rolü üzerindeçok fazla durulduğunu, TOKİ bünyesindeoluşturulan Olimpiyatlar Birimi’nin fazlasıylayetkilendirildiğini düşünüyorum. İşte arazininbulunması, alınması, değerlendirilmesi,bütün inşaat sürecinin yönetilmesi ve hattasürdürülebilirlik koşulları dâhil olmak üzeretamamı TOKİ bünyesinde oluşturulacak olanOlimpiyatlar Birimine devredilmiş gözüküyorve TOKİ doğrudan sadece Başbakanlığa bağlı,zaten şu anda da sadece Başbakanlığa hesapveren bir kurum olarak gözüküyor. Dolayısıyla“katılımcılık” anlamında TOKİ’nin isminingeçtiği her yerde hepimiz bir duruyoruz, onaeminim ve yine bu anlamında da çok büyük birengel oluşturduğunu düşünüyorum, bu konudane düşünüyorsunuz? Çünkü TOKİ’ye çokbüyük yetkiler de tanınıyor Olimpiyat Kanunuiçerisinde; kamusallaştırmaları hızlandırmaktanihale süreçlerine doğrudan müdahaleetmek gibi, bunların hepsi adaylık kitabındayazıyor. Yani TOKİ resmen Olimpiyatların tekbelirleyicisi haline getiriliyor.İkinci sorum ise;İstanbul’da biliyorsunuz bir deprem gerçeğivar ve gerek adaylık kitabında gerekse bütünkonuşmalarda İstanbul’u bekleyen depremüzerinde hiç durulmuyor. Az önce konuşmalardanbirinde bahsedilmişti; özellikle 2008sürecinde 1999 Depremi nedeniyle adaylıktanneredeyse vazgeçildiği ve geri planaatıldığı söylenmişti. Önümüzde 7 senelik birsüreç var, Olimpiyatları düzenleme hakkınıalsak bile bu 7 senelik süreç içerisinde birbüyük deprem geçirme olasılığımız hala varve bu konuda hiçbir öngörüde bulunulmuyor,kentsel dönüşüm çalışmaları haricinde bukonuda ne düşünüyorsunuz?Bir şey ekleyeceğim;Az önce İstanbul dışında gerçekleşiyor mudiye bir soru sorulmuştu; İstanbul dışında sadecefutbol turnuvası gerçekleşecek: Antalya,Bursa ve Ankara’da, onun dışında hiçbirspor İstanbul dışında gerçekleşmiyor.Soru: Katılımcı / Erbatur Çavuşoğlu – ŞehirPlancısı:Dört sene önce yine bu Üniversite’nin salonlarındanbirinde Avrupa Kültür Başkentliği birkente ne getirir ne götürür onu tartışıyorduk.Orada da bir İngiltere örneği herhalde Liverpool’ukonu etmiştik, başka örnekleri detartışmıştık ve şimdi Avrupa Kültür Baş-
kentliği’ni geride bıraktık ve doğru düzgünbir bilançosunu bile yapabilmiş değiliz, negetirdi ne götürdü hepsi spekülatif, ama birsürü şeyi meşrulaştırdığını biliyoruz, şimdiOlimpiyatlarda aynı şekilde... Bütün değerlikatılımcıların sunumlarından da anlıyoruz ki;zaten burada Olimpiyat ruhunu yaşatmak yada sportiflik ile ilgili bir kaygı yok daha çokyine bir “kriz erteleme modeli”, “daha çok inşaatyaparak kentsel gelişmeyi yönlendirmemodeline” dayandığını görüyoruz. Dolayısıylaböyle büyük bir ekonomi; bahsedilen rakamlarçok devâsa rakamlar, Türkiye ekonomisinisarsabilecek büyüklükte rakamlar, böylebir ekonominin olduğu bir yerde biz olimpikkaygılarla ya da şehirdeki sosyal kaygılarlaşehirdeki bu projeyi durdurabilmek adınaçok fazla bir şey yapamayız gibi düşündümve kaygılandım. Bir yandan da aklıma şu geliyor;acaba bu işe soyunanlar bu OlimpiyatOyunları hakkında ne kadar bilgiye sahip?Mesela o kitapçığı hazırlayanların bile o 26Olimpik oyun hakkında çok fazla bilgiye sahipolmadığını düşünüyorum. Onun yerine acabaşöyle bir çağrı yapsak: “kentte özümüzedönelim, milli içkimiz ‘ayran’ eşliğinde bir ciritolsun, bir yağlı güreş olsun ya da deve güreşi,horoz dövüşü olabilir, bunu Türkçe Olimpiyatlarıile birleştirebiliriz, gelin böyle bir şeyyapalım daha fazla ilgi çeker” falan diye birşey söylesek buna ikna olabilirler ama başkatürlü iknası zor gibi geldi bana…Soru: Katılımcı / İmre Azem:Sevgili John konuşmanızda, Londra’nınOlimpiyatlara nasıl hazırlandığını ve busüreçte “miras” konusuna nasıl bir vurguyapıldığını; ancak Olimpiyatlardan sonrasonuçlara baktığımızda mirasın gerçektençok fazla hesaba katılmadığını gördüğünüzübelirttiniz. Londra’nın en azından bu vurguyayer verdiğini, denediğini ama sonuçların okadar verimli olmadığını; ancak İstanbul’unadaylık dosyasında bile bu konunun bahsiningeçmediğini açıkladınız. Ama öte yandanişler hale getirmek için çalışmamızı ve elimizdengelenin en iyisini yapmamızı öneriyorsunuz.Ben bunu çok gerçekçi bulmuyorumve bu “miras” kavramının gerçekten gündemealınacağını, adaylık dosyasında bir yeresahip olacağını düşünmüyorum. Size şunusormak istiyorum, gerçekten ne yapılabilir bunoktada? Diğer konuşmacılara da sormak istiyorumyorumları nelerdir? Olimpiyatlar, sadeceİstanbul’da olan bitenin bir uzantısıdır,sadece İstanbul’da olanı hızlandıracaktır. Bunoktada ne yapabiliriz? Alternatiflerimiz nelerdir?Soru: Katılımcı / İnan:Üç paneliste de bu soruyu sormak istiyorum.Anlaşıldığı kadarıyla bu sadece sportif bir faaliyetdeğil ve siyasi aktörlerin içerisinde yeraldığı bir olay ve çok muhtemel ki bir siyasalmantığı var. Acaba bunu hükümet sadecebir kentsel ekonomik-politik gelir olarak mıyapıyor ki; işte Japonya ile yapılacak nükleersantral konusunda bir müzakere aracınadönüştürülüyor yoksa bu uluslararası semboliksiyaset mi? Mutlaka bir mantığı var bumantığı oluştururken de mutlaka geçmiştediğer Olimpiyatların yapılmış olduğu ülkelereve deneyimlere bakılmıştır. Bu kimin siyaseti;müteahhitlerin siyasetinden mi bahsediyoruz,bölgesel bir güç olmaya çalışan birülkenin başbakanının kişisel siyasetinden mibahsediyoruz, bir parti siyaseti mi? Bu konudayorum alırsak iyi olur sanırım.Cevap: John Lovering:Birkaç soruyu birleştirerek; hem TOKİ’nin çokönemli merkezî rolü hem ne yapmamız gerekiyorsorusu ve son soruyu birleştirerek; cevapvereceğim. İngiltere’de uyulması gereken“kurumsal” çoğulculuk var; Londra’da kentselpolitika ve kararların, kentsel yerel organlarla,yeni dönüştürülmüş olan bölgesel sistemleyani Galler, İskoçya ve İngiltere’deki bölgeselorganlarla ve merkezi hükümet ile uzlaşmasıgerekiyor. Bu kurumsal çoğulculuktan geçerekancak yapıldığı için zaten belli noktalarda“çaba” ve “miras” gibi konular öne sürülebildiler.Burada geldiğimiz nokta, Türkiye’de, Türkiyedevletinin merkeziyetçi yapısı ve geçirgenolmama hali sanırım. Bu genel bölgeselve merkezi ölçeklerde uyumu sağlayan, IPPR(Institute for Public Policy Research – KamuPolitikaları Araştırma Enstitüsü) adında birkonsey mevcut; bu konseyde aslında çok somutolarak inşâ edilen altyapının daha sonrakikullanımı ile ilgili – çok da idealize etmekistemiyorum – belli tartışmalar gerçekleştirdi.Bunların da o altyapının yapıldığı alandamuhatap gruplarıyla, temsiliyet gruplarıylabir pazarlık sürecinden geçmesi gerekiyor.