Aslı Odman:Hepiniz hoşgeldiniz. Ben Aslı Odman, MimarSinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve BölgePlanlama Bölümü’nün en yeni üyesiyim. Bugün,düzenleme fikri dönem başından beri yavaş yavaşşekillenmiş ve aciliyet arzettiğine dair hemfikirolduğumuz bir konu hakkındaki panel nedeniile bir aradayız: Bu akşamüstü İstanbul’un 2020Olimpiyat Adalıylığına dair bildiklerimizi, hembaşka Olimpiyat kentleri ile karşılaştırarak hemde İstanbul’un daha önceki adaylık süreçlerinihatırlayarak masaya yatırmak istiyoruz. Öncelikleoditoryumun girişinde BölümümüzdenHaydar Karabey ve Barış Göğüş’ün emekleriylehazırlanan, İstanbul 2020 Olimpiyat Adaylığıprojesine ait adaylık kitapçığından alınmış görselleredikkatinizi çekmek istiyorum.Çok kısa bir zaman önce, bu ‘bidbook’ tabiredilen İstanbul’un 2020 Olimpiyatlarına adaylıkkitapçıkları http://www.istanbul2020.com.tr/ websitesinden kamuoyu ile paylaşıldı.Ancak bu aşamada İstanbul’u ciddi bir şekildedönüştürmeye aday bu devasa etkinliğinkapsamı ve dönüştürüceklerine dair bilgi sahibiolabildik. Diğer meslek gruplarının da durumubelli ki farklı değil. Bu projeler kapalı kapılar ardındahazırlandıktan / hazırlattırıldıktan sonra,neredeyse Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nesunulduğu anda İstanbul sakinleriyle ve Türkiyeile paylaşıldı. Bu andan itibaren de Bölümüzde,“Bu dev ya da devasa etkinliğin İstanbul’a fizikive sosyal etkileri nasıl olacak?” ekseninde birtartışma başladı. Bunun üzerine, umarım yalnızcatartışma seviyesinde kalmayacak etkinliklerinilk adımı olarak, konunun anlaşılmasına eleştirelkatkı sunacak bir ilk faaliyetle işe girişmeyekarar verdik.Ulusararası literatürde ‘mega-event’ adı altındabir hayli kapsamlı analiz edilmiş olan fenomeninTürkçeye en yakın tercümesi bize ‘devasaetkinlik’ olarak gözüküyor. Literatür, özellikledört senede bir yapılan Yaz Olimpiyatlarınınhazırlık süreci ve ardında bıraktığı mekansal vesosyal mirasa yoğunlaşmakta. Fakat Kış Olimpiyatları,Formula 1 araba yarışları, Avrupa KültürBaşkenti ve envai çeşitte kültür veya spor etkinliğide, zamansal ve mekansal kapsamı oranındabu literatür tarafından ele alınmış. İşte bugünbu “devasa etkinlik” adını verdiklerimizden, YazOlimpiyatlarının adaylık süreci ve sonrasındabıraktığı fiziki ve sosyal etkileri tartışıyor olacağız.Aynı zamanda İstanbul’un “2020 Olimpiyatları”adaylık sürecinin, İstanbul’un bu dünyaüzerindeki en uzun adaylık hikayesinin bu beşinciaşamasının, tam olarak nasıl bir güçler dengesine,tarihsel bağlama, aktörler ilişkisine, sosyaldöneme denk geldiğini ele alacağız.Doğrudan panelimizde yer vermediğimiz bir noktaya,daha derin bir tarihsel bakış kazanabilmekiçin şimdiden değinmek gerekiyor; yani 1936-1951 arasında İstanbul’daki kent planlarındaimzası olan Henri Prost’a. İstanbul’u dönüştürenplanlar söz konusu olduğunda ismi farklı nidâlarlasık sık anılan Prost da, İki Dünya Savaşı arasındakisiyasi konjonktörü içerisinde İstanbul’dagerekli olan büyük yapısal dönüşümleri başlatabilmekiçin bir ‘koçbaşı’ olarak Olimpiyat Oyunlarıevsahipliğini önermiş ve bu perspektifle1937 Master planınını hazırlamıştı. Bu konudaCânâ Bilsel ve Halûk Zelef’in çalışmalarını anmakgerekiyor. İki Dünya Savaşı arası dönem ile1980 Küreselleşme sonrası kentlerde planlama,kent imajı, uluslararası sistem, uluslaşma, sermayebirikimi ve devasa etkinlikler arasındakiilişkilere karşılaştırmalı olarak bakmak, ayrıcaverimli ve mânâlı bir araştırma gündemi olmayıvaadediyor. Esasında Prost dünya tarihinde ilkdevâsa etkinlik olarak nitelendirilen Dünya Fuarlarından,özellikle de 1924’deki Paris Fuarı’ndanda etkinlenmişti. İstanbul’u dönüştürmek için,Olimpiyat Köyü dışında, Dünya Fuarına evsahipliğietrafında önemli altyapılar da planlamıştı.Yani devasa etkinliklerin, kent dönüşümü için birmanivela olarak kullanılmasının bu topraklardabir ‘tarihi’ olduğunu hatırlatalım.Aynı zamanda bu panelde misafir edemediğimiz,Türkiye’de ‘devasa etkinliklerin kente etkileri’alanında derinlemesine çalışmaları ve müdaheleleriolan isimlere de, konuyu daha derinleştirmekisteyenlere kılavuzluk adına bu açılışkonuşmasında değinmek istiyorum. 2008 senesindeODTÜ Şehir Bölge Planlama Bölümü’ndeözellikle Atina Olimpiyatları süreci ve sonrasınıinceleyen bir doktora tezi vermiş olan SertaçErten, bir başka İstanbul’da etkileri görünür
KAYNAK: 1943 tarihli 1/2000 ölçekli plandan fotoğraf, Tablo 1, Cânâ Bilsel & Halûk Zelef (2011): Mega Events in Istanbul from HenriProst’s master plan of 1937 to the twenty-first-century Olympic bids, Planning Perspectives, 26:4, 621-634olmuş devasa etkinlik olan Formula 1 hakkındaMimar Sinan Şehir Bölge Bölümü’nde savunduğumaster tezini anacağımız Funda Sönmez,gene Mimar Sinan Sosyoloji’den sevgili SibelYardımcı’nın İstanbul Bienali hakkındaki 2005tarihli kitabı ve son dönemde Uluslararası KonutHakkı Örgütü COHRE ile işbirliği halindezorunlu tahliyeler ile Olimpiyatlar arasındakiilişkiler hakkında çok yönlü faaliyetlerini takipettiğimiz Cihan Uzunçarşılı Baysal, hemenilk akla gelen isimler. Bilemediklerimizden vesayamadıklarımızdan şimdiden peşinen özürdileyelim ve ‘tanışmak üzere’ diyelim. Fakatkenti bu kadar temelli değiştirmeye aday olanbu fenomen, yani İstanbul’un Olimpiyat Adaylığıserencamı hakkında derinlemesine ve sosyalbilimsel,yani sırf teknik olmayan bilimsel faaliyetlerin;panellerin, sempozyumların, yayınlarınne kadar az olduğunu görmek ise, açıkçası bizişaşırttı.Bugün bu hem günceli hem eski Olimpiyatadaylıklarını dünya örnekleriyle karşılaştırmalıolarak ele almak istediğimiz panelde dörtkatılımcımız olacak. Ben hem konuşmacılarımızıkısaca tanıtmak hem de konu içeriklerine kısacadeğinmek istiyorum. İlk konuşmacımız MimarSinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir veBölge Planlama Bölümü’nden yüksek mimarHaydar Karabey. Esasında kendisi bu panelinyapılması ve bu konunun gündemimize alınmasıiçin ilk ivmeyi veren kişi. Haydar Karabey,İstanbul 2020 Olimpiyatları adaylık sürecininbugününü, en güncel olandan başlayarak bizedaha genel, ‘felsefi ve sosyolojik’ bir çerçevedenaktaracak. Hem mimari bina ölçeğinde,