teşkilatZEKERİYA KOCAGenel Teşkilatlanma Sekreterigts@hizmet-is.org.trKayıtsız Şartsız Örgütlenme...Sendikal harekette aktif rol almak ve varlığımızıidame ettirebilmemizin tek bir yoluvardır. O da; kayıtsız şartsız örgütlenme’dir.Sendikal mücadele tarihi göstermiştir ki;örgütlenmenin önünde her zaman engeller var olmuş,her zaman da bu engellerle mücadele edecekörgütlü yapılar var olmuştur.Sendikamız HİZMET-İŞ de kurulduğu günden butarafa örgütlenmenin önündeki engellere rağmenher gün bir önceki günden daha ileri adımlar atmayaçabalamış, şartlar ne olursa olsun mücadeleetmeye çalışmış ve sonuçta ülkemizin ikinci büyüksendikası ve iş kolumuzun en büyük sendikasıseviyesine yükselmiştir.Bugün, yerel yönetimlerde giderek yaygınlaşantaşeronlaşma ile örgütlenmenin önünde önemlihandikaplar vardır. Ancak hiçbir sorun çözümsüzdeğildir. Yeter ki sorun çözme irade ve kabiliyetimizolsun.7 Kasım 2012 tarihinde Sendikal harekette yenibir dönem başlamıştır. Örgütlenmede noter şartınınkaldırılıp bir yıl sonra e-devlet uygulamasınageçilmesiyle birlikte sendikamız Hizmet-İş, taşeronşirketlerde örgütlenmesini hızlandırmıştır. Butarihten itibaren gece gündüz demeden, şartlar neolursa olsun bir bütün olarak koşturan sendikamızŞube Başkanlarından en son üyesine kadar adetaseferber olmuşlardır. 2014 yılında gerçekleştirdiğimizkuruluş yıldönümümüzde 81 ilden 5 bin taşeronişçisinin katılımıyla ortaya koyduğumuz tablove başlattığımız “Hakkın Bize Emanet” kampanyasındanbu tarafa üye sayımız hızla artmaktadır.Son yayınlanan resmi istatistikler de gösteriyor ki100 bini aşan üye sayımızla daha ileriye sıçrayarakişkolumuzdan sonra Türkiye genelinde de zirveyiyakalayabileceğiz. Yeter ki azmimiz, gayretimizdevamlı olsun.Genel İş kolunda örgütsüz olan % 80 civarındakiişçi arkadaşlarımız bizi beklemektedir. Bu tablogösteriyor ki; hiçbir ânımızı boşa geçirmememizgerekiyor.Hedefimiz: İş kolumuzda çalışan örgütsüz en sonYerel Yönetim işçisi geleceğinden emin olana kadarçabalarımızı sürekli kılmalıyız. Bu hedefe ulaşıncayakadar gece-gündüz demeden tüm teşkilatolarak teyakkuz halinde var gücümüzle çalışacağız.İşkolumuzun oldukça yaygın bir işyeri ağına sahipolması bizim için önemli bir avantajdır. Nereyegidersek gidelim, hangi devlet kuruluşuna uğrarsakuğrayalım orada mutlaka bizim iş kolumuza girenişçi arkadaşlarımızı görmemiz mümkündür. Meselâbu konuda yaşadığım küçük bir olayı anlatmakistiyorum.Geçtiğimiz günlerde Ankara’da ameliyat olacak birüyemiz vesilesiyle bir hastaneye uğradım. Hastayıiçeriye aldılar. Ameliyathanenin önündeki bürodamasada oturan bir arkadaşa “işçi misiniz memurmu?” diye sordum. “İşçiyim” dedi. “E-devlet şifrenvar mı?” diye sordum. Evet, var dedi. Arkadaşımızlaayak üzeri olan diyaloğumuz sonucu o arkadaşımızhemen bilgisayarına girin sendikamıza üyeoldu. Örgütlenmenin önündeki zorluklara rağmen,e-devlet sayesinde böylesine kolaylıklar da var.Yeter ki hassas davranalım, örgütlenme bilincinikaybetmeyelim.Biz HİZMET-İŞ ailesi olarak yapmamız gereken;7/24 uyanık olmamız, “nasıl daha çok üye yapabiliriz”sorumluluğumuzu kaybetmemizdir. Bütünteşkilatımız bu yönde hassastır diye düşünüyoruz.24 Ocak 2015’te gerçekleştirdiğimiz 36. Kuruluşyıldönümümüzün de tek maddesi olan“Örgütlenme”de mesafe almak, vardığımız noktayıher an daha ileriye götürmek için yapmamız gerekentek şey: Örgütlenme seferberliğini sürdürmekve kayıtsız şartsız örgütlenme’dir.Konuşmamız, taştırmamız gereken tek konu,tek gündem maddesi Örgütlenme olmalıdır. Zatenbizim Sendika olarak varlık nedenimiz de budur.30hizmet-iş sendikası
hak-iş’tenArslan: “Artık topraklar değil zihinler işgal altında”Genel Başkanımız Mahmut Arslan 7Kasım 2014 tarihinde ESAM tarafındandüzenlenen, I. Dünya Savaşı’nın 100.Yıldönümü: “Emperyalizm ve İslamDünyası” konferansına katıldı.Konferansa Genel Başkanımızın yanısıra, Ekonomik ve Sosyal AraştırmalarMerkezi (ESAM) Genel Başkanı M. RecaiKutan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek,Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz,Saadet Partisi Genel Başkanı MustafaKamalak, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileriile çok sayıda akademisyen,yazar ve araştırmacı katıldı.Açılış konuşmasını ESAM GenelBaşkanı M.Recai Kutan’ın yaptığıkonferansın ikinci bölümünde GenelBaşkanımız, TBMM Başkanı, Milli SavunmaBakanı ve Saadet Partisi GenelBaşkanı tarafından protokol konuşmalarıgerçekleştirildi.Genel Başkanımız Arslan, tarihinanlamlandırılması bağlamında toplantınınçok önemli gerçekleri gün yüzüneçıkardığını ifade etti.Konferansın başında I. Dünya Savaşınınbelgelerinden oluşan bir sergisininyapıldığını ve tarihimize yabancıkalmanın acısını yaşadığını belirtenArslan, “Aslında Osmanlının tarihsahnesinden çekilmesinin ve emperyalizminOsmanlının üzerindeki sonuçlarınabakarsanız, şahsım adına bugün,burada bunu çok hüzünlü bir şekildeyaşadım. Biraz evvel devlet arşivlerigenel müdürümüzün huzurunda da birsergi açtık. I. Dünya savaşının belgelerininoluşturduğu bir sergi. O sergidekibelgeleri ben ne yazık ki okuyamadım.Gerçekten insana hüzün veriyor. Burada10 asır önceki belgeden bahsetmiyoruz.Henüz bir asrı doldurmuşbir belgeden bahsediyoruz. Bizim 6asırlık medeniyetimizin, imparatorluğumuzundili ile yazılmış bir belgeyiben okuyamıyorum. Benim gibi belkibu salondaki bir sürü insan okuyamıyor.İşte emperyalizmin bize giydirdiğimaalesef bu acı tablo” dedi.20 Yüzyıldaki ulus devleti projelerininherkesi cezbettiğini ve yakın coğrafyamızdayaşanan işgallerin, katliamların,savaşların altında yatan sebeplerin debunlar olduğunu vurgulayan Arslan, “I. Dünya Savaşı’ndaki ulus devleti projesi,20. yüzyıldaki gerçekten herkesicezbeden, bizim ittihatçıları da büyükölçüde cezbeden o yaklaşımların, bugünbize hangi acıları yaşattığını görmekadına önemli. Suruç ile Kobani’yiayıran sınırların hiçbir gerçekliği olamazdı,olmadığını da gördük. Reyhanlıile Halep’i Kilis ile Halep’i birbirindenayıran hiçbir gerçeklik yoktu, olmadığınıda gördük. O yüzden 1. Dünyasavaşının sonuçlarını bizim ülkemizadına bugün daha doğru analiz etmeimkânı kuşkusuz var” dedi.Tarihin bugüne taşınamayacağınıama tarihte yaşamlardan ders alınmasıgerektiğine değinen Arslan, bu türtoplantıların tarihten yaralanma adınaönemli adımlar atacağını ve önemlikatkılar sağlayacağını belirtti.Dilin ne kadar önemli olduğunu vebir milletin yapısını oluşturduğunu belirtenArslan, Necip Fazıl Kısakürek’inbir hatıratını örnek verdi. Arslan, “ÜstatNecip Fazıl Kısakürek, merhumunbir konferansında, Suriyeli bir gençFransızca bir soru soruyor. Üstadadiyor ki Osmanlı emperyalist ve sömürgecimiydi? Üstadın cevabı ilginçoluyor. Eğer ki Osmanlı sömürgeci veemperyalist olsaydı sen bugün Fransızcadeğil Türkçe konuşuyor olurdundiyor. Bu açıdan, Osmanlının bıraktığıbu coğrafyada bugün yaşanan acılardanders alarak, acaba bununla nasılbir mücadele yapabiliriz olgusunusorgulamamız gerekiyor” dedi.Artık işgallerin topraklara değil zihindünyasına yapıldığını vurgulayanArslan, “ Mescid-i Aksa’yı Siyonistaskerler ve Siyonist gruplar işgalediyor. Kimsenin sesi çıkmıyor. Yinebir tek Türkiye’den ses çıkıyor. Dolayısıylabence bu yüzyılın sonunda, 21.Yüzyılda artık emperyalizmin gidiptoprakları işgal etmediğini, aslında 21.Yüzyılda emperyalistlerin daha çağdaşyöntemler bularak insanlarımızı nasıldönüştürdüğünü, nasıl bir yere alıpgötürdüğünü unutmamalıyız. Esas işgallerzihin dünyamızda. Bugün bütündünyada, bölgemizde olup bitenler,bunca yaşananlar, acı, gözyaşı ve haksızlıklararağmen bizler, bizimle birliktebir medeniyet dünyasında yaşayaninsanlar, ortak hareket edemiyorsak,birlikte mücadele yapamıyorsak vebunlara karşı ne yazık ki başarısız isekbu herhalde bizim topraklarımızınişgalinden değil, zihin dünyamızınişgalinden geçiyor” dedi.Medeniyet değerlerimizin işgalaltında olduğunu ve bunun zihin dünyasındanbaşlayarak bütün hücrelerekadar inen bir işgal olduğunu ifadeeden Arslan, “Buna yönelik mücadeleetmek hepimizin olduğu gibi her kurumun,her örgütün sorumluluğudur.Ama hepimizin oturup şunu sormasıgerekiyor; “ben kendi adıma yapabileceklerimiyaptım mı” kendi adımıza birözeleştiri yapabiliyor muyuz? Eksiklerimiz,yanlışlarımız, nerede hata yaptık,bunu bir daha yapmamamız gerektiğiniitiraf edebiliyor muyuz? Bence buözeleştiriyle, geleceğimize ait, medeniyettasavvurumuzdan, hedeflerimizden,değerlerimizden vazgeçmedenyeni bir dünya inşa etme konusundakararlılığımızı, inancımızı ve geleceğeyönelik umutlarımızı kaybetmedenkendimizi sorgulamalıyız” dedi.hizmet-iş sendikası 31