OKUMALARTürkiye’nin Yirminci YüzyılıToplum, İktisat, Siyaset/Prof. Dr. Sabahattin Zaim“Hocaların Hocası” ünvanını ziyadesiylehakeden, ülkemizin yetiştirdiği önemliilim adamlarından Prof. Dr. SabahattinZaim hacamız 10 Aralık 2007 tarihindevefat etti. 81 yıllık hayatında tam birbilge, bilim adamı, hoca, eğitimci vebasiretli bir duruş adamı olarak binlerceöğrenci yetiştirdi.Çoğu kesim Sabahattin ZAİM hocanınSosyal Siyasetçi, Çalışma Ekonomisi veEndüstriyel İlişkiler Hocası olduğunubilmez. O, “iktisatçı” kimliğiyle bilimadamlığı öne çıkmış bir şahsiyetti.İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeuzun süren bilim adamlığısırasında verdiği konferanslar, derslerve yayınladığı kitaplar hâlâ zihinlerdehatırlanan, etkileri devam eden niteliktedir.O’nun ders kitabı olarak hazırladığı“Çalışma Ekonomisi” kitabı bugün bilealanında temel referans niteliğindedir.Hoca’nın vefatından sonra 3 cilt halindeyayınlanan yazıları “Türkiye’nin YirminciYüzyılı” başlığı altında işaret yayınlarıncabir araya getirildi ve ilgililerin istifadesinesunuldu. Üç ciltlik muazzam nitelikte buset kitap, bugünün ve yarının İktisat veÇalışma Ekonomisi alanlarına ışık tutacakniteliktedir.Sözkonusu kitabında Sendikacılığa yenitanımlar, yaklaşımlar ve ufuklar getirenHoca’dan bazı alıntılar:“Cumhuriyet devrinde Batı’nın prototipibenimsenmiştir. Evvela Cumhuriyetinkalıbı kurulmuş, 1945’te çok partilisisteme geçilerek Cumhuriyetin siyasidemokrasi safhası tamamlanmış, 1963’tede grev hakkı, hür sendikacılık kabuledilerek özel teşebbüs içinde kudretdengesini sağlayıcı iktisadi demokrasisafhası tamamlanmıştır. Bugün içinülkemizde demokrasinin müesseseleritamdır. Şimdi bütün mesele bu müesseseleriniyi işlemesini sağlamaktır Sendikacılıkbu demokratik müesseselerdenbir tanesidir. ŞÜKRANLA BAHSETMEKGEREKİR Kİ, ÜLKEMİZDE, SENDİKAL-AR OLGUNLUK GÖSTERMİŞLER, MİLLİMEFKURE VE MENFAATLERİMİZ BAKI-MINDAN, KENDİLERİNE DÜŞEN GÖREVİYAPMIŞLARDIR.… Burada önemli olan nokta, sendikalarınmilliyetçi ve imanlı elemanların, yaniTürk-İslam mefkûresine sahip olan işçilerimizingirmesi ve sendikaların idarelerinikendi ellerine geçirmesi lüzumudur.(HAK-İŞ’i bu kategoride ele almak uygunolur.)Sendikalar çağımızdaki düzenin ortayaçıkardığı lüzumlu bir müessesedir.Bütün dava o MÜESSESEYİ İYİ ŞEKİLDEKULLANMAKTIR…“ (Türkiye’nin YirminciYüzyılı III. C. S. 571)Konfederasyonumuz HAK-İŞ’le ilgilibu önemli tesbitlerinin altını çizmekgerekiyor.Zaim Hoca, Sendikal Grevlere ilişkin iseşunları söyler: “GREV HAKKININ VERİL-MESİNDEKİ ESAS FELSEFE; İŞÇİLERİNBU HAKKI KULLANMASI İÇİN DEĞİL,İŞVERENİN TAHAKKÜMÜNÜ ÖNLEY-EREK ONUN KENDİLERİYLE MÜZAKER-EYE OTURMASINI SAĞLAMAK İÇİNDİR.Başka bir ifade ile maddi bakımdantarafları eşit silahlarla teçhiz edip, kudretdengesini maddi sahada temin etmektir.Çağımızdaki düzen ancak bu maddikudretler dengesini sağlayabilmektir.”“Sendikacıların ve işverenlerindemokrasinin gerektirdiği eğitim sistemiiçinde yetiştirilmiş olması lazımdır. Busistemden de kastımız şudur: BİLGİVE AHLAK… ‘Demokrasi bir teşkilat veişbirliği düzenidir’ derler. Demokrasininmuvaffak olması için grupları yönetenkişilerin olgun olması kendi sahasındaBİLGİLİ OLMASI, İMANLI, İNANÇLI, AHL-AKLI VE KARAKTERLİ OLMASI lazımdır.İşverenlerimizi ve Sendikacılarımızı buaçıdan iyi yetiştirebildiğimiz, yani diğerbütün grupların liderleri gibi bunlar dabilgili ve ahlaklı yetiştiği zaman cemiyetteişbirliği imkanları artacaktır. O zamangrev, sendika, toplu sözleşme sistemiişçi ve işveren münasebetleri dengeliahenkli işleyebilecektir ..Ülkemizdeki İşverenlerin tavırlarınailişkin ise şunları söyler:“Netice olarak, sendikalar kendi mahiyetleriicabı işveren idaresinin etkisiniazaltıcı bir organ değildir. Sendikalarındaha mutedil ve ileri görüşlü hareketedebilmesi mümkündür. Fakat İŞVEREN-LERİN DE HER ŞEYDEN EVVEL “KENDİEVİNİN EFENDİSİ” olmak ZİHNİYETİNİTERK EDİP, işletmenin aynı zamanda sosyalbir organizma olduğunu ve sendikalarında bu organizmanın lüzumlu, zarurive yapıcı bir rüknü olabileceğini kabulETMESİ GEREKİR.”Sabahattin ZAİM Hoca’ya Cenab-ıHak’tan rahmet diliyoruz. O’nun makaleleribugünün ve yarının sendikal hareketiiçin rehber kitap niteliğindedir. İşaretYayınlarını bu önemli metinleri bir arayagetirdiği için tebrik ediyoruz.76hizmet-iş sendikası
TEBESSÜMBEN HENÜZ ACEMİYİMTemel Almanya’ya işçi olarak çalışmaya gider.Uçaktaki koltuğunun hemen yanında dünya tükürükşampiyonu oturmaktadır. Adam bir tükürür ve tükürükTemelin kulağının yanından mermi gibi geçer.-Adam: “Ben 96 olimpiyatları dünya şampiyonuAlmanya’dan Hans” der. Temel tabi şaşırır. Bir müddetsonra adam bir daha tükürür ve tükürük Temelin kafasınısıyırarak gider.-Hans: “Ben 2000 dünya tükürük şampiyonu Hans”der. Temel artık dayanamaz ve Hans’ın suratının ortasınatükürür.-Temel: “Daha acemiyim” der.ZAM İSTİYORUMMemur, patronuna giderek,-Zam istiyorum efendim... Yoksa peşimde koşuşturan üçşirket var yakında beni bulamayacaksınız, bilesiniz...!-Hangi şirketler onlar? diye sormuş patronu..-İnanmıyorsanız söyleyeyim efendim..-Elektrik şirketi, doğalgaz şirketi ve su şirketi!..TEMBELLERBir yerde işçi olarak çalışan Temel, diğer işçiler üçer üçertuğla taşırken, bizim Temel tek tek tuğla taşıyormuş.Bu olayı gören ustabaşı Temel’e sorar:-”Diğerleri üçer tuğla taşırken sen neden tek tuğla taşıyıptembellik yapıyorsun?”Temel gülümseyerek: -”Asıl tembel onlar. Üç defada yapacaklarıişi bir defa da yapıyorlar.”hizmet-iş sendikası 77