13.07.2015 Views

mimarlar odası mimarlar odası - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlar odası mimarlar odası - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlar odası mimarlar odası - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tmmob<strong>mimarlar</strong><strong>odası</strong>ANKARA ŞUBESİ107Haziran-Temmuz 2013


062013TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Adına Sahibi ve Yazı İşleri MüdürüAli HakkanYayın KuruluAli H. AlptekinMeltem AlBülent BatumanSeçil BinboğaMürüvvet CeylanGörkem DemirokSemiha DuganBerrak ErdalÖzge GöncüYayına HazırlayanPelin ÖzgümüşGrafik Tasarım* ve Kapak TasarımıÖmer Burak PolatZeynep GüneşSıla KarataşEmel KefeliOrçun KökenMuteber OsmanpaşaoğluBahriye ÖktemAli Tolga ÖzdenAsena ÖzenÖmer Burak Polat*Tasarımhane firmasının Ağustos 2010'daki çalışması baz alınarak yapılmıştır.Arif ŞentekDuygu TekinEthem TorunoğluÖzlem Dengiz UğurY. Yeşim UysalFadime YılmazEce Yoltaytmmob<strong>mimarlar</strong><strong>odası</strong>ANKARA ŞUBESİ107Haziran-Temmuz 2013TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Bülteni ayda bir yayımlanmaktadır.Burada yer alan yazıların içeriğinin sorumluluğu yazarına aittir.Kaynak gösterilmek koşulu ile alıntı yapılabilir.Yayınlanma Tarihi: Temmuz 2013Konur Sokak No: 4/3 Kızılay, ANKARAT: 312 417 86 65 F: 312 417 18 04e-posta: info@<strong>mimarlar</strong>odasiankara.orgwww.<strong>mimarlar</strong>odasiankara.org


gezi parkı özel bölüm13kent ve ülke gündemibasın açıklamalarışubemizdenİÇİNDEKİLER 107


4gezi parkı özel bölümEvet, Her ŞeyBir Ağaçla Başladı…Tezcan Karakuş CandanGünlerdir bir isyanı yaşıyoruz, Taksim Geziparkında başlayan ve ülkenin her yanınadalga dalga yayılan, geceleri gündüze,gündüzleri isyana dönüştüren ve çoğalansesler, demokrasiye olan ihtiyacımızın enaçık şekilde söylenmesidir.Umutsuzluğa doğru sürüklenen bir toplumunyeniden kendine gelmesidir. İşle evarasında, bir transit geçit olan, yaşamayan,paylaşmayan, selamlaşmayan, üst kattakikomşusunu tanımayan, yabancılaşan bir kentinölü halinin, hayata döndürülmesi, yenidennefes almasıdır.Sokaklarda, trafiğe kapatılmış meydanlarda,yürüyerek dolaşmayı, evlerimize yürüyerekgitmeyi, hiç tanımadığımız insanlarla kolkola girerek aynı türküleri söylemeyi, aynıisyanları haykırmayı, birlikte koşmayı, neçok özlemişiz meğer…Bir kez bile karşılaşmadığız insanlarla,selamlaşmaya, dost sıcaklığına ne çokihtiyacımız varmış meğer. Saatler 21.00’ivurduğunda bir mahallede yaşadığımızıhatırlamak, dizi seyretmek yerineellerimizde tencerelerle tavalarla, özgürlükdizisinin çekimlerinin başrol oyuncularıolmak, mahallemizdeki toplanma alanlarınıkeşfetmek, evlerimizdeki ışık oyunlarınıyürek atışlarımızın heyecanlarıylaritimlendirmek, nasıl iyi geldi bize birbilseler.Sonra en çok onlar için dertlenirdik,çocuklarımız için. Akşamları bizimle sohbetetmeden bilgisayarlarının başına geçen,biz "a" yazmadan onlarca kelimeler yazıpcep mesaj gönderebilen, parmakları ileakıllarının hızlarına yetişemediğimiz, hızlıkonuşan hızlı düşünen çocuklarımızı yenidentanıdık. Onlar Y kuşağı çocukları, bizimçocuklarımız, özgürlüklerine düşkünlükleribirey olmalarını en çok isteğimizyavrularımız. Nasıl da bir günde, küçücükyaşlarında, bir ülkenin en büyük sorumluğunusırtında taşıyan büyük bir umuda dönüştüler…Kendilerine hayat veren annelerinebabalarına ve dahi bir topluma yeni birhayat verdiler… Nefes oldular, umut oldular…Düşen birini kaldırırken, yaralananlarıtaşırken, klavyelere mahkûm olduğunudüşündüğümüz ellerinin, yüreklerinin,insan ve özgürlük sevgisiyle dolu olduğunusokakta gördük. İnandıkları değerler uğrunaçocuk kararlığında mücadele ettiklerini,teknolojinin bütün olanaklarını isyanınörgütlenmesinin en önemli argümanı halinegetirdiklerini sokakta gördük…Günlerdir yükselen seslerle kentimizegeldik, kendimize geldik, gençlerimizegüvendik.Evet, her şey bir ağaçla başladı…Asırlardır toprağa tutunmuş köklerintopraktan çekip çıkartılmasına,köksüzleştirilmesine karşı bir isyana,demokrasi talebine dönüştü…SONUÇ NE OLURSA OLSUN,YARIN DÜN GİBİ OLMAYACAK...


Meydan, Sokak, Park:Direnişle Yeniden Üretilen Kamusal MekânBülent Batumanbilmiyor musundevrimden konuşuyorlarfısıltı gibi geliyor kulağa...koşsan iyi edersinsana söylüyorumkaçsan iyi edersinsonunda işler tersine dönüyordevrimden konuştukçaT. Chapman,Talkin’ bout a RevolutionÜç yıl önce, Mimarlığın Sosyal Forumu’nayönelik gerçekleştirdiğimiz hazırlıktoplantısında çevirmenlik yapan yaşlıbir bayan, verilen ara sırasında yanımayaklaştı ve İngilizce konuşurken “kamusalmekânın savunulmasını” ifade etmek içinkullandığım “defend” sözcüğünün yanlışolduğunu, bunun “topla, tüfekle savunma”anlamına geldiğini söyledi. Kendinden eminbir öğretmen edasıyla bunları söyleyenhanıma ukalalık yapmak istemediğimden sadeceteşekkür etmekle yetindim. Sonrasında daaynı kelimeyi aynı anlamda kullanmaya devamettim. Zira kamusal alanın savunulması birsiyaset konusudur ve von Clausewitz’invurguladığı gibi, topla tüfekle yapılansavaş da “siyasetin başka araçlarlasürdürülmesinden” başka bir şey değil. 11Haziran akşamı emniyet güçlerinin TaksimMeydanı’nda sergilediği şiddeti ve GeziParkı’nı savunmakta kararlı bir avuç insanındirenişini görünce, çevirmen hanımın –kendisi farkında olmasa da– alt üst olankelime dağarcığı geliverdi aklıma.Gezi Parkı’ndaki ağaçların savunulmasıkonusu politikleşip bir kentsel toplumsalharekete evrildikten sonra, hızla, kamusalyaşantıya yapılan onca müdahalenin birikmişöfkesiyle bir halk ayaklanmasına dönüştü.Kent mekânının, siyasal eylemin hem yeri hemde konusu olduğu bu özgül durum, mekânsalboyutunu göz ardı etmeden tartışmayıgerektiriyor. Mayıs ayının son haftasındanberi yaşananlar, geçtiğimiz birkaç yıldaOrta Doğu, Avrupa ve Kuzey Amerikakentlerinde yaşanan isyanlara benzetiliyorsada, bu açıdan bakıldığında önemli bir farksöz konusu. Zira küçük bir kıvılcımlaateşlenen onca ayaklanmanın hiç biriTaksim Meydanı http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Taksim_Square.jpgkent mekânını konu alan bir eylemliliğinyükselişiyle ortaya çıkmadı.Öyleyse tüm yurdu saran Gezi Parkıdirenişini üç düzeyde anlamak gerekiyor: Birparkı savunmak üzere başlayan bir protestoeylemi, kentlilerce politik bir konuolarak sahiplenilen ve yaygınlaşan direniş(kentsel toplumsal hareket) ve son aşamadaulusal siyasetin düzeyine “yükselen” halkayaklanması hüviyetindeki yaygın eylemler.Burada “yükselen” ifadesini tırnak içinealmam boşuna değil. Maalesef kentselsiyasetin “gerçek” siyasetten dahaaz önemli olduğuna dair bir önyargı,tüm siyasal kurumlarımızda ve dahasımuhalif örgütlenmelerin büyük kısmındahâkimiyetini sürdürüyor. Oysa Geziİsyanı’nın gücü, sadece örgütsüz genç birkitlenin taşıyıcılığını yapıyor olmasındandeğil, (belki daha çok) kentsel toplumsalkarakterinden geliyor. Yani kentselsiyaseti, kurumsal siyasetin altında birdüzey olarak görmek yerine özgül birmücadele alanı olarak kavramak, Geziİsyanı’ndan öğreneceğimiz ilk şey belki de.Peki park protestosunun hızla bir kentseltoplumsal harekete evrilmesini nasılaçıklamalı? Burada konuyu Gezi Parkıile Taksim Meydanı arasındaki ilişkiyebakmadan kavramak mümkün değil. Tarihselgeçmişini detaylandırmak için yerimizin


6gezi parkı özel bölümuygun olmadığı bu ilişki, aslında TaksimMeydanı’nın üç farklı mekânsal durumu biraraya getirmesiyle oluşuyor. Cumhuriyetinilk yıllarında sembolik bir odakla düzenelentrafik ve etrafında canlanmakta olan sosyalyaşantı (Taksim Meydanı), 30’larda yapılanve aslında tören alanı olup 50’lerden sonrapolitikleşen siyasal mekân (CumhuriyetMeydanı) ve kentin önemli bir yeşilkuşağının (Park no:2) meydana ulaştığırekreasyon alanı (Taksim Gezisi). Yayave araç trafiğinin rekreasyonla buluşuppolitikleştiği bir alandan söz ediyoruzyani; kamusal mekân tarifini iyi örnekleyenbir alandan. Bunun üzerine kolektif bellekteyer bulmuş, 1 Mayıs’la özdeşleşmiş politikderinlik eklendiğinde, Taksim Meydanı’nıntüm kenti –hatta ülkeyi– ilgilendiren birodak olduğu açık hale gelir.Şimdi de dönüp, 2011 seçimlerinden buyana somutlaşmaya başlayan ve Siyasalİslamın geleneksel mekânsal tahayyüllerinineoliberal kentleşme dinamikleriylebuluşturan kapsamlı projeye yakındanbakalım. Seçimlerin “çılgın proje” paketikapsamında gündemimize giren yayalaştırmaprojesi, çeşitli örgütlerin eleştiri veprotestolarına aldırmadan hızla BelediyeMeclisinden geçirilip uygulamaya kondu. Buproje bir yandan Taksim Meydanı’na fizikselmüdahalenin başlangıcı iken, bir yandanda 2011 sonlarında Taksim DayanışmasıPlatformu’nun kurulmasına sebep oldu. Bununardından aynı planın notları içinde yer alanTopçu Kışlası’nın “ihyası” gündeme geldi.Aynı şekilde Kışla projesi de tartışmayaaçık değildi; Kurul kararlarına, hattamahkeme kararına rağmen Başbakan hâlâyapılacağını söylemekte. Bu iki proje,kent merkezini seçkinleştirmeye dönük birmüdahalenin unsurları. Söz konusu olan,artık politik mekânsal pratiklerin yerbulamayacağı (bunu Başbakan 1 Mayıs’ın hemenardından açıkça ifade etti), küresel kentinturistik merkezi haline gelecek olan birTaksim. Dalış tünelleri yüzünden tleselhareketin mümkün olmayacağı arterlerleparçalanan, Meydana ulaşım için kullanılanbir yöntem olarak “yürüyüşçülüğün” değil,araçla buraya taşınmış turuistik “yayalığın”mümkün olacağı bir alan. Gezi’nin, TopçuKışlası’nın avlusuna dönüşmesi de paralelbir disipline etme operasyonu aslında;aykırı davranışların, kağıda sarılıkutularda içki içmelerin, banklardaTopçu Kışlası http://www.yapi.com.tr/Haberler/topcu-kislasi-yeniden-can-buluyor_88144.htmluyuklamaların, sevgiliyle kuytuluktaöpüşmelerin tekinsiz mekânı olan park, nezihbir avluya dönüştüğünde hem kullanıcılar,hem de eylemleri sınırlanmış ve denetlenmişolacaktır.Kışlanın mimarisini ise, Taksim’e önerilenve aslında İslamcı imgelemin önemliunsurları olan başka iki projeyle birliktedüşünmek gerekli: AKM’nin yıkılması veTaksim’e cami yapılması. Başbakan’ın,tescilli olmasına karşın yıkma kararlılığınıson günlerin öfkesi ile ifade etmektenkaçınmadığı AKM’nin yerine “Barok” birkültür merkezi yapılacağını açıklaması,ilk anda insanda Başbakan’ın Barokkonusundaki bilgisinin ne düzeyde olduğumerakını uyandırıyor. Ancak bu fantezi,Topçu Kışlası’nın Oryantalist mimarisiile birlikte düşünüldüğünde tutarlı halegeliyor. Söz konusu olan mimari dillerintutarlılığı değil elbette; ideolojiyi,tarihin mimari deformasyonu üzerindenüretmek yönündeki tutarlılık. Aynı şeyi,50’li yıllardan beri İslamcıların, birihtiyaçtan ziyade kamusal mekânda iz bırakmadürtüsüyle talep ettikleri Taksim’e camiprojesinde de görmek mümkün (geçerken,Başbakan’ın, İstanbul Büyükşehir Başkanıolduğu dönemde camiyi Gezi Parkı’na yapmayıönerdiğini de hatırlayalım). Kamusal birtartışmaya konu olup olmaması bir yana,geçtiğimiz aylarda Ahmet Vefik Alp’in,milliyetçi ve muhafazakar ideolojikmotifleri eklemleyen postmodern camiönerisinin Başbakan’ca reddedildiğinedair gazete haberleri, hem Başbakan’ınmimari zevki, hem de Taksim için düşünülentarihselci-Oryantalist imge açısından, yinetutarlı bir karar olarak görülmeli. Zirahem Başbakan klasik camilerin taklitlerinigörmekten hoşlanıyor (ve her konuda olduğu


gibi mimari konusunda da farklı görüşlerdenhiç hoşlanmıyor) hem de tarihi ihya edecekOryantalist-Barok-Neoklasik repertuvarıniçinde Alp’inki gibi bir arayış uygundüşmeyecek.Öyleyse hükümetin Taksim tahayyülünün, biryandan seçkinleştirilip nezihleştirilmişbir kent merkezi, bir yandan da küreselbir satış aracı (markası) olarak modernöncesi mimari dillerden oluşan bir imgedenoluştuğunu görüyoruz. Ama kamusal mekân,bir sosyal mekân olarak Meydan’ın bizeiki haftadır hatırlattığı gibi, devletintekelinde değildir; aksine, aşağıdan yukarıtaleplerin devlete rağmen, hatta devletekarşı dillendirildiği özgürlük mekânıdır.Ve bu özgürlük mekânlarının savunulması,ısrarlı kullanımlarıyla ve disiplinegelmeyen aşırılıkları bağrına basankimliklerinin yeniden üretilmesiyle sözkonusu olabilir. Dahası, düzenli, tertiplibir siyasal etkinlik olarak miting alanıolan meydan, bu kimliği reddedildiğinde,30-31 Mayıs günlerinde gördüğümüz gibi“sokak” halini alır. Geçtiğimiz yılların 1Mayıs’larında hep gördüğümüz gibi polisinTaksim Meydanı’nı işgal edip, eylemcilerekarşı savunması hali, bu kez eylemin bir tekgünle sınırlı olmayışı yüzünden, beklenmedikbiçimde boşa çıktı. Emniyet güçlerininGezi Parkı’nı şiddet kullanarak boşaltıpalanı işgal etmesi üzerine tüm Beyoğludireniş sahasına döndü. Sadece çatışmaanlamında değil, direniş halinin yarattığıtüm sosyal ilişkilerle birlikte Beyoğlu’nayayılan olağanüstü hal, böylece, polisinalanı boşaltması ve eylemcilerin zaferiylesonuçlandı.Burada, kamusal mekânı yaygınlaştıran birmekânsal araç olarak gaz bombasına dikkatetmek elzem görünüyor. Polisin bu tipeylemleri dağıtmak üzere “eski zamanlarda”kullanmakta olduğu cop, beden bedeneçarpışmanın bir aracı iken, gaz bombası,geçici de olsa, içindeki bedenlere toplucaetki ettiği mekânsal bir tarif sağlıyor.Üstelik aşırı kullanımı yüzünden ortamasinen kokusuyla bu araç, bugün tüm büyükkentlerde şehir merkezine inen ilgiliilgisiz herkesi, bir savaş alanına girdiğiuyarısı ile karşılıyor. Biber gazının bumekânsal boyutu, süreksizliği nedeniyleeylemcilerle polis arasında tamamen yokedilemeyen sınırsallıklar yaratırken(bunun örnekleri merkezi meydanlara çıkantüm sokaklarda mevcuttur), kontrolsüzlüğünedeniyle de binaların ve evlerin içinekadar sızmakta, bir bakıma buraları dahikamusal mekân haline getirmektedir. Ziraevinde hiç bir şeye karışmayan insanlar bilegazı soludukça kamusal mekâna hâkimiyetkurmaya çalışan şiddete maruz kalmakta, bumücadelenin tariflediği kamusal mekânıniçindeki özneler haline gelmektedir. Yinevon Clausewitz’e dönersek, kendisininaskeri jargona kazandırdığı “savaşın sisi”(savaş halindeki belirsizliği anlatır)kavramı, biber gazının, bir siyaset alanıolarak kamusal mekâna örttüğü belirsizlikve denetlenemezlik halini anlatmak içinkullanışlı görünüyor. Hem çatışma alanınınsınırlarını ve dolayısıyla içi ile dışını,hem de çatışmanın öznelerini beklenmedikolasılıklara açacak şekilde belirsizleştirenbiber gazının, sokaklarda gördüğümüz vedevrimci anların yaratıcılığını örnekleyenmizahi sloganların (Başbakan’la birlikte)başlıca konusu olması üzerine düşünmekgerekli.Meydan ve sokak yanında, Gezi Parkıiçinde yerleşen ve gelişen protesto kampıhakkında da bir şeyler söylemek gerekiyor.Böylesi kamplar, kamusal alanı yenidenüreten, özgür yaşam pratiklerine olanakverecek ve hatta –geçici de olsa– onlarıkurumsallaştıracak kadar sürekliliktaşıyan mekânlar olduklarından, özel önemesahiptir. TEKEL kampından bu yana –ve başkaülkelerde görülenlere benzer direnişleringerçekleşmesini engellemek kaygısıile– ısrarla ve şiddetle önlenen benzergirişimlerden sonra (bütün bu eylemleresebep olanın aslında parkta kurulan mütevazikampın şiddetle dağıtılması olduğunu dahatırlamakta fayda var) Gezi Parkı’ndakikamp, bir özgürlük vahası olarak yaşamayıbaşarmıştır. Parkın kentsel yaşantınınrutininden ve hızından farklı deneylenen birmekân oluşu, böylesi aykırı kullanımlarınkolay yer tutabilmesine ve otoritelerinde bunları yıkmak için daha zor bahanebulmasına sebep olur. Bu açıdan da parkınkamusal mekân olarak meydan ve sokaktanfarklılaştığına ve farklı politikleşmeolasılıkları barındırdığına dikkatedilmelidir.Son olarak birkaç söz de <strong>Ankara</strong> üzerine:meydan, sokak ve parkın çakıştığı Taksim’ekıyasla <strong>Ankara</strong>’da 10 gündür süren direnişindurumu, bu mekânların parçalı hali ile göze


8gezi parkı özel bölümçarpıyor. Başbakanlık ve hükümet binalarınayakınlığından ötürü göz açtırılmayanGüvenpark bir kamp alanına dönüştürülemiyor.Buna karşılık, Kızılay Meydanı yürüyüşlerinyöneldiği bir odak olmayı sürdürürken,ilk günlerde meydana çıkan sokaklardakieylemler (özellikle Ziya Gökalp, Yüksel veMeşrutiyet Caddeleri), Kennedy ve TunalıHilmi Caddeleri ile Tunus ve BestekârSokaklara (yani sokak yaşantısının canlıolduğu yerlere) kaymış gibi görünüyor.Kuğulu Park ise kendi mütevazi olçeğindebir kampı, sürekli müdahalelere rağmenyaşatmaya çalışıyor. Ancak bu parçalıdurum, her bir mekâna ve ve buralarınkendi ritmlerinden ötürü farklı zamanlardayoğunlaşan eylemlere kolay ve yıkıcı birbiçimde müdahale edilmesini mümkün kılıyor.Kuşkusuz her gece Dikmen ve Tuzluçayır gibibölgelerden Kızılay’a doğru yürüyüşlerdüzenlenmesi farklı bir siyasal-mekânsalpratik yaratıyor ve otoriteyi, boşalmış birmerkezi, yani merkezi bir boşluğu savunmakdurumunda bırakan ironik bir hâle yolaçıyor. Batıkent ve Çayyolu gibi yerlerdeise daha küçük ölçekli kamusal mekânlarprotestolara ev sahipliği yapmaya devamediyor. Ama İstanbul ile <strong>Ankara</strong> arasındakien önemli karşılaştırma, kamusal mekânınşiddetle imtihanı konusunda göze çarpıyor.<strong>Ankara</strong>’daki parçalı mekânsal örüntünün yolaçtığı durum, aslında “yüksek” siyasetinbelirleyici olduğu bir duruma tekabületmekten kurtulamıyor. Kızılay Meydanı’ndadüzenlenen birkaç mitingin görece sönüklüğü,hem direnişin mekânı olarak meydanı, hemde örgütlülük ve eylemlilik açısındankurumlaşmış siyasetin hakimiyetinisorgulamayı gerektiriyor. 11 Haziran günüpolisin Taksim’de kullandığı stratejinin demeydan-park ayrımı üzerinden şekillendiğigözlerden kaçmamalı: “parkı” (kuşkusuzşimdilik) hedef dışı tutan ve “meydanıtemizlemeyi” amaçlayan müdahale, park ilemaydan arasındaki farklı mekânsallıklara veTekel İşçileri Direnişişiddetin meşruiyetinin bu iki mekânda farklıolmasına dayanmaktaydı.Burada sokak ile park arsındaki ayrım,bizi başlangıçtaki meseleye, kentseltoplumsal hareket ile “yüksek” siyasetarasındaki ayrıma götürüyor. Bu kadarartan siyasal tansiyon koşullarında“yüksek” siyasetle ilgilenmeyip “masum”kentsel toplumsal mücadeleyi sürdürmeyidüşünmek, hayalcilikten öte bir anlamtaşımayacaktır kuşkusuz. Ancak (konu olarak)kent mekânından ve kamusal alandan kopanmücadelenin de, ısrarla provoke edilenbir şiddet sarmalına hapsolması ciddi birtehlike. Unutmamak gerekir ki, iki haftadırkent merkezlerinde gözlemlediğimiz şiddetile “kent merkezinde ne yapılacaksa bentek başıma karar veririm” diyen otorite,kamusal mekân üzerindeki baskının ikiyüzüdür. Bu yüzden, kamusal mekânlarınözgürleşmesi talebi, “az politik” birtalep olarak görülmemeli, aksine, somuttaleplerle yükseltilmelidir. İki siyasetdüzeyi arasındaki diyalektik ilişkiyikurabilmek için de mekânlarda somutlaşantaleplere tutunmak, gerçek kamusal mekânları“savunmak” gerekiyor. Kentsel toplumsalhareketin özgüllüğünün ihmali ve “yükseksiyasete” feda edilmesi, Castells’invurguladığı gibi, hareketin yalnızcabir “kentsel gölgeye” dönüşmesine sebepolacaktır. Oysa bu özgüllüğün farkındalığıüzerine inşa edilecek bir eylem programı,Gezi’nin ağaçları arasında dolanan ve umudunrüzgârıyla <strong>Ankara</strong> sokaklarına ulaşıp,şimdiye kadar üzerimize çökmüş bulunanboğucu sessizliği yırtan fısıltıyı canlıtutacaktır.12.06.2013


Gezi Direnişi Güncesi27 Mayıs 2013 PazartesiTaksim Gezi Parkında Divan Oteli tarafındaki ağaçlar, yolu genişletme adı altındakesilmeye başlandı. Kepçe, parka girdi. 30-40 kişi ağaçları korumak için kendiniiş makinelerinin önüne siper etti.28 Mayıs 2013 SalıÇevik kuvvet, Gezi Parkı'ndaki çadırları söktü.Gruptakiler ise ağaçları sökmek için gelenkepçenin önüne geçerek çalışmasına engel olmayaçalıştı. Kalabalık ile polis arasında arbedeyaşandı. Kepçe insanların üzerinde durduğuplatformu yıktı. BDP İstanbul milletvekili SırrıSüreyya Önder, çalışmakta olan iş makinesiniönüne geçerek durdurdu.Herkesi bekliyoruz, parkımıza hep birliktesahip çıkıyoruz. YIK-TIR-MI-YOR-UZ!29 Mayıs 2013ÇarşambaGezi Parkı’nda çadırlartekrar kuruldu. Yıkıma karşıimza kampanyası başlatıldı.Kökünden koparılan ağaçlaryerine yeni fideler ekildi.Taksim Dayanışması tarafındanyapılan açıklamada GeziParkı’ndaki mücadeleninkıyıları, ormanları, kamusalalanları yok eden tümuygulamalara karşı olduğubelirtildi. Herkes GeziParkı’na, tüm yetkililer degöreve çağrıldı.30 Mayıs 2013 PerşembeSabah 5'te, Gezi Parkında nöbet tutan, ağaçlarını korumak isteyenhalka polis sert müdahelede bulundu. Parkta nöbet tutanlarınçadırları yakıldı. Polis, gaz bombası ile müdahale etti. SırrıSüreyya Önder, ikinci kez kepçenin önüne geçti ve iş makinesinidurdurdu. Haydi Gezi Parkı'na! Halk dağılmadı, direniş devametti!10


31 Mayıs 2013 CumaDireniş tüm Türkiye’ye yayıldı. Saat 19.00’da tüm kentlerdebinlerce kişi parklarda Gezi Parkı için buluştu.İstanbul 6. İdare Mahkemesi Gezi Parkı’yla ilgili yürütmeyidurdurma kararı verdi.ANKARAHalk, mahallelerde Taksim’de yaşananları sloganlarla, tenceretavayla protesto etti. Kızılay’da Mithatpaşa ve Meşrutiyetcaddeleri ile Konur ve Karanfil sokaklarında çatışmalar yaşandı.İSTANBULTaksim’de İstiklal ve bütün ara sokaklar tıklım tıklım doldu.TOMA İstiklal’e girdi. Eylemcilere tazyikli su ve gaz bombası ilemüdahale etti. Pangaltı’ya yığılan binlerce kişinin üstüne gazbombaları yağdı.01 Haziran 2013 CumartesiANKARAYüksel’de toplananlar gaz bombası yağmuruna tutuldu. KızılayMeydanı, dört koldan çevrildi. Polis <strong>Ankara</strong>’nın merkezini gazbulutuna çevirdi. Onlarca yaralı ambulanslarla ve araçlarlahastanelere taşındı.İSTANBULKadıköy’de binlerce kişi E-5'i trafiğe kapatarak BoğaziçiKöprüsü’ne doğru yürüyüşe geçti.Yüz binler Taksim’e aktı. Halk, Gezi Parkı’nda toplandı. GeziParkı’nda Çav Bella söylendi. Taksim, gaz dumanı altında kaldı.Tarlabaşı’nda gaz bombaları fırlatıldı. Polis Tünel’e girenleregaz attı.


04 Haziran 2013 SalıANKARAZiya Gökalp Caddesi’ne çıkarak barikatlar kuran liselilerakrepler ve çevik kuvvet polislerinin saldırısına uğradı.Dikmen, İlker, Sokullu, Keçiören, Batıkent, Tuzluçayır,Saimekadın, Yıldız, Küçükesat, Tunalı Hilmi, Ayrancı, 100. Yıl,Çukurambar, Bahçelievler, Eryaman ve TOKİ Turkuvaz Evleri’nde debinlerce kişi gürültü eylemlerinde bir araya geldi.İSTANBULGezi Parkı’nda parke taşlarından kütüphane kuruldu. Polisler,sırt çantalıları aradı.05 Haziran 2013ÇarşambaANKARAKESK’in daha önce duyurduğugrev kararı direnişeylemleriyle birleştirildi.Kızılay meydanında, halaylarçekilirken, türkülersöylenirken polis gazbombalarıyla miting alanınasaldırdı. Gözaltına Evlerinbalkonlarına gaz bombalarıatıldı.İSTANBULDİSK’e bağlı sendikalar, KESK,Tabip <strong>Odası</strong> Taksim’de. GeziParkı’nda direniş karnavalıhavası…Gezi Parkı’n dayanışmayıbüyüdü, direnişe gelenleryanlarında fazla yiyecek,içecek ve diğer ihtiyaçmalzemelerini getirdi. Gazi’debinlerce kişi sokakta polisleçatıştı.Çapul TV yayında.06 Haziran 2013 PerşembeANKARAAvukatlar, demokratik hak kullanımınınengellenmesini protesto etmek için <strong>Ankara</strong> BarosuEğitim Merkezi’ne bir yürüyüş gerçekleştirdi.Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye gelmesini eylemlekarşılayan Halkevleri’nin çağrısıyla KızılayMeydanı’nda yaklaşık bin kişi buluştu.07 Haziran 2013 CumaDireniş kentlerde mahallelerde devam etti.RedHack - Halk Tv’ye Skype ile bağlanarak canlı yayında konuştu.ANKARADikmen, Tuzluçayır, Çiğdem, Batıkent’te binlerce kişi yürüdü.Kuğulupark’ta “Burada pasif direniş var” pankartıyla çadır kuran eylemcilere öğle saatlerinde polissaldırdı.İSTANBULTüm mahalleler yürüdü.


08 Haziran 2013 CumartesiANKARATayyip Erdoğan’ın İstanbul’a indiği dakikalarda <strong>Ankara</strong> muhalefeti de Güvenpark’ta buluştu.Kızılay, Akay, Meşrutiyet, Kurtuluş, KonurSokak, Kennedy, her yer Taksim. Çarşı Tunalı'da yürüdü.TOMA’lar, akrepler ve çevik kuvvet polisleri gaz ve ses bombalarıyla saldırıya geçti. Çok sayıdakişi gözaltında.Halk "hükümet istifa" sloganları attı.İSTANBULTaksim Dayanışması SBS’ye girecek öğrencileri Beyoğlu’ndaki sınav merkezlerine güvenli bir şekildeulaştırdı.Taksim Dayanışması bir açıklama yaparak “Taleplerimiz karşılanana kadar buradayız” dedi.On binlerce Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarı Taksim’deydi.10 Haziran 2013 PazartesiANKARAKennedy caddesinde çatışma devam etti. Dikmen,Keçiören, Saimekadın, Seyranbağları, Batıkent,Anıttepe, Eryaman, Etimesgut’ta da tenceretavalı eylemler gerçekleşti.İSTANBULÇarşı, Gezi Parkı’nda…11 Haziran 2013 SalıANKARAKızılay'da helikopter, akrepler ve yüzlercepolis meydanı işgal etti. Kennedy Caddesi’ndegece yarısında polis saldırısı başladı. Tazyiklisu, gaz ve ses bombalarıyla yapılan saldırı arasokaklarda da devam etti.İSTANBULPolis sabah Taksim Meydanı’nda bulunan insanlaragaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı.İstanbul Valisi İstanbul Valisi Hüseyin AvniMutlu müdahale olmayacağını söyledi ama yinemüdahale yapıldı. Taksim Meydanı’na çıkan yollarpolis tarafından tutuldu. Çağlayan Adliyesi'nde49 avukat gözaltına alındı.09 Haziran 2013 PazarAdana’da kendisini karşılayan kalabalığahitap eden Başbakan Erdoğan, Gezi Parkıdirenişçilerini eleştirerek “Biz birkaççapulcunun yaptıklarını yapmayız. Onlaryakarlar, yıkarlar. Çapulcunun tanımı budurzaten” dedi.ANKARAPek çok mahallede halk yine sokaklara çıkarken,İlker, Dikmen, Sokullu, Seyranbağları halkıKennedy’ye yürüdü. Kennedy’ye gece yarısındansonra polis saldırdı. Onlarca kişi gözaltınaalındı.İSTANBULTaksim’de milyonlarca insanın katılımıyla birmiting düzenlendi.14


12 Haziran 2013 ÇarşambaANKARA<strong>Ankara</strong> Adliyesi’nden çıkan yaklaşık 5 bin avukatAtatürk Bulvarı’nı tamamen kapatarak KızılayMeydanı’na yürüdü. Buradan <strong>Ankara</strong> Barosu EğitimMerkezi’ne giden avukatlar, “Savunma hakkınadokunulamaz, ayağa kalkıyoruz” dedi.1 Haziran’da <strong>Ankara</strong>’daki eylemlerde bir poliskurşunuyla başından vurulan Mehmet EthemSarısülük (26) hayatını kaybetti.İSTANBULTaksim bölgesindeki çatışmalar öğlene kadarsürdü. Polis geri çekildi. Halk Gezi Parkı’ndayeniden bir araya gelmeye başladı, parkta hayatnormale döndü. Polis ablukası altındaki TaksimMeydanı’nda gece saatlerinde piyano sesleriyükselmeye başladı.13 Haziran 2013 PerşembeANKARAGüvenpark’ta kitap okuma eylemlerine devamedildi. Yüzlerce kişi polis ablukası altındakitap okudu, şiirler paylaştı, şarkılar söyledi.Kennedy’deki çatışmalar, saat 2’ye doğrusonlandı. 5 kişi gözaltına alındı.İSTANBULİstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun GeziParkı’ndaki annelere “çocuklarınızı parktanalın” çağrısı üzerine binlerce anne parkagitti. Anneler “Abdullah Cömert çocuğumuzdur”sloganıyla el ele parka girdi.Akşam saatlerinde Taksim Dayanışması ve heyetiile sanatçılar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanile görüştü.15 Haziran 2013CumartesiANKARADirenişin adreslerindenbiri haline gelen KennedyCaddesi’ne de ilk günlerdebu yana en kitlesel buluşmagerçekleşti. 10 bini aşkın<strong>Ankara</strong>lı bir araya geldi veoturma eylemi yaptı.İSTANBULİstiklal Caddesi’nde kitle“Hükümet istifa” sloganıattı. Polis Gezi Parkı’nagirdi. Çadırları söktü, gazbombası attı. Divan Otel’iniçine de gaz bombası atıldı.Çocuklar gazdan yoğun şekildeetkilendi. Alman Hastanesi veTaksim İlkyardım Hastanesi degaz altında kaldı.14 Haziran 2013CumaANKARAMahalleliler de yürüyüşleriniEthem Sarısülük için yaptılar.Güvenpark’ta kitap okumaeylemi vardı.Kennedy caddesinde en sertpolis saldırısı, 28 kişigözaltına alındı.İSTANBULGezi Parkı’nda 7 ayrı noktadaforum alanı oluşturdu. TaksimDayanışması bir önceki günBaşbakan’la yapılan görüşmeninayrıntılarını direnişçilereanlattı.Sağlık Bakanlığı’nınkendilerine yöneliktehditlerine karşıyüzlerce hekim Gezi Parkımerdivenlerindeydi.Gezi Parkı’nda Taksimdirenişinde hayatınıkaybedenler için anmadüzenlendi.16 Haziran 2013PazarTürk Tabipleri Birliği 15-16Haziran’da yaşanan olaylarüzerine Dünya Sağlık ÖrgütüGenel Merkezi ve TürkiyeTemsiciliği ile DünyaTabipleri Birliği'ne bir acilçağrı yaptı.ANKARAKızılay’daki cenaze törenipolis saldırısına uğramasınakarşın Batıkent’te yaklaşık30 bin kişi buluştu. Ethem’incenazesi önce Cemevi’neburadan da memleketi Çorum’agitti ve Sarısülük yıldızlarauğurlandı.İSTANBULGaz bombalarından kaçaninsanların, yaralılarınbulunduğu revirlere,hastanelere, Divan Otel’e gazbombaları atıldı. Yaralılaramüdahale eden doktorlar vegörevlerini yapmaya çalışangazeteciler bile şiddetuygulanarak gözaltına alındı


17 Haziran 2013PazartesiANKARADİSK-KESK-TMMOB-TTB veTDHB’nin aldığı iş grev kararıdoğrultusunda saat 12.30’daKolej Meydanı’nda buluşuldu.İSTANBULErdem Gündüz, saat 18.00'deTaksim Metro çıkışındahareket etmeden ve konuşmadanbeklemeye başladı.18 Haziran 2013 SalıANKARASabah yapılan baskınlarda 26 kişi gözaltına alındı.Başkent Dayanışması-Ben <strong>Ankara</strong> bileşenleri saat 17.00’da polisablukasını protesto etmek için Güvenpark’ta “5 çayı” etkinliğindebuluştu. Öğrenci Kolektifleri de bir haftadan bu yana sürdürdüğükitap okuma eylemine devam etti. Taksim’deki “duran adam” eylemiKızılay’da da çok sayıda kişi tarafından gerçekleştirildi.Ethem’in katledildiği yere gün boyu karanfiller bırakıldı.19 Haziran 2013 ÇarşambaANKARAGüvenpark’ta Ethem Sarısülük’ün katlediliğiyerde başlayan oturma ve durma eylemlerinegün içerisinde onlarca insan katılırken,üniversitelilerin çağrısıyla yapılan kitap okumaeylemine katılım da yine arttı.Kennedy Caddesi’nde ise yine polis saldırısıvardı.İSTANBULTaksim Gezi Parkı eylemleriyle ilgili gözaltınaalınan 100 kişi bu sabah adliyeye getirildi.20 Haziran 2013 PerşembeANKARA<strong>Ankara</strong>’da da sokak direnişiyle başlatılanözgürlük ve demokrasi mücadelesi, parklardadüzenlenen forumlarla devam etti. KızılayÇaldıran Parkı’nda, Dikmen Ziraat Bankasıönünde, Mamak Doğukent Caddesi’nde, KeçiörenDanişment Meydanı’nda, Çayyolu Arcadium önünde,Eryaman 3. Etap’ta, 100. Yıl Migros önünde,Anıtpark’ta ve Kuğulupark’ta…İSTANBULTaksim Dayanışması yayımladığı basınaçıklamasıyla “Dayanışma toplantılarındaortaklaşıyoruz, taleplerimizin arkasındayız”dedi. Parklarda forumlar devam etti (Saat 21.00)21 Haziran 2013 CumaANKARA<strong>Ankara</strong>'da duruşmada karar açıklandı. Mahkeme,3 kişiyi serbest bırakırken 22 kişiyi GeziParkı eylemlerini organize ettikleri ve örgütadına şiddet eylemine katıldıkları suçlamasıylatutukladı.16


02 Temmuz 2013 PerşembeTaksim Gezi Parkı Koruma ve GüzelleştirmeDerneği’nin Gezi Parkı ile ilgili başvurususonucu yürütmeyi durdurma kararı verenİstanbul 6. İdare Mahkemesi, Kültür ve TurizmBakanlığı'nın söz konusu karara karşı yaptığıitirazı reddetti.08 Temmuz 2013 PazartesiİSTANBUL15 Haziran’dan bu yana halka kapalı olan TaksimGezi Parkı, çalışmaların ardından yenidenaçıldı. Vali Mutlu: “Parklar halk içindir, 14milyon İstanbullunun istifası içindir. Parkımızaçıktır. İstanbullulara hayırlı olsun.”dedi.2.5 saat sonra park yeniden kapandı. TaksimDayanışması saat 19.00'da Taksim'de buluşmakiçin çağrı yapmıştı.Polis, Park’tan başlayarak Taksim bölgesindehalka saldırdı ve aralarında Taksim Dayanışmasıüyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyigözaltına aldı. (Taksim Dayanışması üyeleri:<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> Sekreteri Mücella Yapıcı, mimarCansu Yapıcı, <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> 2. Başkanı SabriOrcan, İstanbul Tabipler <strong>Odası</strong> Genel SekreteriAli Çerkezoğlu, TMMOB İKK temsilcisi SüleymanSolmaz, Şehir Plancıları <strong>Odası</strong> Sekreteri AkifBurak Atlar, şehir plancısı Sezi Zaman, HDKMerkez Yürütme Üyesi Ender İmrek, Hakan Dilmeç,TKP MK Üyesi Erkan Baş, EMO İstanbul Şb. Bşk.Beyza Metinler, İclal Bozkaya, Aral Demircan,EHP Yöneticisi Emre Öztürk, Kamil Tekerek,Ongun Yücel, İsmail Sürücüoğlu, Halit Güven,Haluk Ağabeyoğlu, Elçin Fırat, Ali Akgün Ekici,Murat Sezin, İsmail Bozkaya, Ayşe Adanalı, EMEPyöneticisi Ercüment Akdeniz, FKF Sözcüsü ErçinFırat, Sevil Kahraman, Ahmet Aktaş)ANKARABaşkent Dayanışması'nın acil çağrısı ileYüksel Caddesindeki İnsanlık Anıtı önündebir araya gelen TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong><strong>Şubesi</strong> üyeleri, Türk Tabipleri Birliği,<strong>Ankara</strong> Tabip <strong>Odası</strong> ve Halkevleri aynı gün birbasın açıklaması gerçekleştirerek gözaltınaalınanların serbest bırakılmasını talep etti.09 Temmuz 2013 SalıTürkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nidevreden çıkarmak ve Gezi'nin intikamınıalmak için gece yarısı operasyonu yapıldı.AKP Meclis'te son anda torba kanuna meslekodalarının vize ve onay yetkilerini kaldıracakönergeyi onayladı.10 Temmuz 2013Çarşamba2 Haziran’da Eskişehir’de elisopalı ve coplu kişilerceağır darpa uğrayan, 30 gündüryoğun bakımda yaşam mücadelesiveren 19 yaşındaki Ali İsmailKorkmaz yaşamını yitirdi.


gezi parkı özel bölüm18Başbakan Devlet TerörüneSon Versin OtoriterTutumlarından DerhalVazgeçsin Demokrasi veÖzgürlük TaleplerineKulak Versin<strong>Ankara</strong> Tabip <strong>Odası</strong>, Başkent Dayanışması,DİSK, KESK <strong>Ankara</strong> Şubeler Platformu,Mülkiyeliler Birliği ve TMMOB <strong>Ankara</strong> İKK11 Haziran 2013Günlerdir Türkiye’de süren devlet terörününfotoğrafını bu sabah Taksim Meydanındayeniden gördük.Gezi Parkından yükselen talepler bizim detaleplerimizdir:1. Gezi Parkı, Park olarak kalmalıdır.Taksim Gezi Parkına Topçu Kışlası adıaltında ya da başka herhangi bir yapılaşmaolmayacağını, projenin iptal edildiğine dairresmi bir açıklamanın yapılmasını, AtatürkKültür Merkezinin yıkılmasına ilişkingirişimlerin durdurulmasını,2. Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşıdirenişten başlayarak halkın en temeldemokratik hak kullanımını engelleyen,şiddetle bastırma emrini veren, buemri uygulatan ve uygulayan, binlerce,insanın yaralanmasına, iki yurttaşımızınölmesine neden olan tüm sorumlularıngörevden alınmasını, Gaz bombası vebenzeri materyallerin kullanılmasınınyasaklanmasını,3. Ülkenin dört bir yanında direnişekatıldığı için gözaltına alınanyurttaşlarımızın derhal serbestbırakılmasını, haklarında hiçbir soruşturmaaçılmayacağına ilişkin açıklama4.1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılaybaşta olmak üzere Türkiye’deki tümmeydanlarımızda, kamusal alanlarımızdatoplantı, gösteri, eylem yasaklarına vefiili engellemelere son verilmesini;ifade özgürlüğünün önündeki engellerinkaldırılmasını5. Atatürk Orman Çiftliği’nde sürenyapılaşmanın, ağaç kesilmelerinin,satışların ve talanın acilen durdurulmasınıTALEP EDİYORUZ.DEVLET TERÖRÜNE SON, DEMOKRASİ HEMEN ŞİMDİ!Gücünüz HalkıSindirmeye YetmeyecekDevlet TerörünüDurdurun, ZorbalığaSon VerinTMMOB`ye bağlı 22 oda5 Haziran 2013İktidar olanaklarına tutunan AKP‘ningücü, halkı biber gazı ile sindirmeyeyetmeyecektir. Biz TMMOB‘ye bağlı bütünOdalar olarak iktidarın bu terör vezorbalığını kınıyor, protesto ediyorve halkımızla birlikte artık durun, buzorbalığı durdurun diyoruz. İktidarı veemniyet yetkilerini, halkımıza karşıgeliştirilen acımasızca saldırılara sonvermeye çağırıyoruz.Metnin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz:http://www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=9098&tipi=3Doğal Kültürel ve MimarîMirasımız, Kentsel YeşilAlanlarımız İktidarınRant PolitikalarınınHedefi OlmaktanÇıkarılmalıdırTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>05 Haziran 20135 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Türkiye’deçevresel değerlerin korunması vegeliştirilmesi bugün daha fazla önemkazanmış, ekonomik politikaların, sosyalyaklaşımların çevre ile uyumunda gelinennokta, endişe verici bir hal almıştır<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> olarak, bilimin ve hukukunyol liğinde doğal varlıklarımızı koruyarak,bugünden yarına taşıma tavrımızın, meslekisorumluluğumuz olduğu bilinciyle, ülkemizintüm doğal ve yapılı çevresini sermaye olarakdeğerlendiren, var olan doğal ve kültürelmirasımızın yok edilmesi anlayışına karşımücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizideğerli kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.Metnin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz:http://bit.ly/19OvnkW


Basın ve KamuoyunaDuyuruTaksim Dayanışması19-21 Haziran 2013Taksim Meydanı ve Gezi Parkında yarattığımızdemokrasi ve dayanışma cennetinden yayılanözgürlük şarkısı bütün engellemelere karşıntüm dünyaya dalga dalga yayılmaktadır.Yurdumuzun dört bir yanında parklarımız vemeydanlarımızda yeşeren ve ortak irademizioluşturmak için gerçekleştirilen forumlar;demokrasi, dayanışma ve barış içinde yenibir yaşam için zifiri karanlıkta yolgösteren umut ışıklarımız olmuştur.Unutturmak isteyenler ve varsa haladuymayanlar için bir kez daha kez dahahatırlatalım.• Taksim ve Kızılay başta olmak üzereTürkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusalalanlarımızda, toplantı, gösteri, eylemyasaklarına ve fiili engellemelere sonverilmesini; ifade özgürlüğünün önündekiengellerin kaldırılmasını,• Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşıdirenişten başlayarak, halkın en temeldemokratik hak kullanımını engelleyen,şiddetle bastırma emrini veren, bu emriuygulatan ve uygulayan; binlerce, insanınyaralanmasına, beş yurttaşımızın ölmesineneden olan sorumluların, başta İstanbul,<strong>Ankara</strong>, Hatay ve Adana Valileri ve EmniyetMüdürleri olmak üzere tüm sorumlularıngörevden alınmasını,• Gaz bombası ve benzeri materyallerinkullanılmasının yasaklanmasını,• Ülkenin dört bir yanında direnişekatıldığı için gözaltına alınanyurttaşlarımızın derhal serbestbırakılması, haklarında hiçbir soruşturmaaçılmayacağına ilişkin açıklamayapılmasını,• Afet zamanlarında da toplanma ve korunmayerlerimiz olan Gezi Park’ı başta olmaküzere halkın kullanımına kapalı bütünparklarımızın bir an önce kullanımaaçılmasını, önemle ve acilen talepediyoruz.Metnin tamamına ve Taksim Dayanışması’nıntüm basın açıklamalarına şuradanulaşabilirsiniz:http://taksimdayanisma.org/Devlet TerörüDurdurulsun…Demokrasi İstiyoruz,Hemen Şimdi…Başkent Dayanışması-“Ben <strong>Ankara</strong>” Bileşenleri5 Haziran 2013Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlasıyapılması ile gündeme gelen, günlerdirülkeyi baştan başa saran ve dünyadailk haber olarak gündeme oturan isyançığlığının ortak noktası açıktır. Hükümetinherkesi ve her şeyi “ben diyorum ki”yaklaşımıyla, demokratik ortamlardan,bilimsel kriterlerden uzaklaşarak, tek akılyaklaşımıyla kendi isteği doğrultusundabiçimlendirmeye çalışmasıdır.Bu demokrasi ve yaşamımıza, yaşamalanlarımıza dair verilecek kararlardakatılım talebi haykırışlarının, gazla,baskıyla, şiddetle, gözaltı ile bastırılmaniyeti, ortamı terörize etmektedir. Buterörize etme hali bizatihi devlet eliylegerçekleşmektedir.Bu kapsamda somut taleplerimiz vardır.1. Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapmaktanVazgeç2. AOÇ’deki Başbakanlık Sarayından ve AOÇtopraklarının talanından Vazgeç3. Kentlerimizdeki kamusal alanları,doğal ve kültürel mirasımızı talan edenuygulamalardan Vazgeç4. Hayatımıza ve kentimize dair alınacakkararlarda “ben diyorum ki” tavrından Vazgeç5. Bizi biçimlendirmekten, çevremizibiçimlendirmekten Vazgeç6. Ulaşım ve haberleşme özgürlüğümüzüengellemekten Vazgeç7. Sokaklarımızı gazla doldurmaktan Vazgeç8. İnsanların ölmesine, yaralanmasına nedenolan kişileri korumaktan Vazgeç9. Kentlerdeki rant projelerinden Vazgeç10. Cinsiyet, din dil ırk ayrımcılığındanVazgeçÖzgürlüklerimizden Ve Kentte Özgür YaşamaHakkımızdan Vazgeçmiyoruz.Demokrasi İstiyoruz…Hemen Şimdi!


gezi parkı özel bölüm20Savaşta bile yapılmaz!Sağlık Hizmeti VerenlerGözaltına AlındıTürk Tabipleri Birliği, Türk Diş HekimleriBirliği, <strong>Ankara</strong> Tabip <strong>Odası</strong>, Sağlık veSosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, TürkiyePsikiyatri Derneği3 Haziran 2013Ne türden olursa olsun hiçbir çatışmaortamında hiçbir şekilde sağlık birimlerine,sağlık personeline, sağlık araçlarınamüdahale edilemez.Metnin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz:http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/gozalti-3835.htmlSavunma, Adalet YakaPaça Gözaltında,Toplumsal Barış TehditAltında<strong>Ankara</strong> Barosu Başkanlığı12 Haziran 2013Biz avukatlar adalet istiyoruz dedik.Biz avukatlar şiddet mağdurlarınınyaralarını sardık.Şiddet gösteren her kimse cezalandırılsın,kanunsuz emirleri verenler bulunsun istedik.İşte <strong>Ankara</strong> Adliyesinden, Çağlayanadliyesinden ve pek çok Adliye’den yükselenses budur.İnsan haklarını, hukukun üstünlüğünükorumaya yemin etmiş olan avukatların sesi.Adalet isteyen avukatları üstlerindekicüppelere yerlerde sürüklediler,kelepçelediler, gözaltına aldılar.Onlara göre düşüncesini açıklayan, konuşan,eleştiren herkes terörist.Çünkü ayaklar altına aldıkları hukuk,milletin hukuku, yerde sürükledikleri avukatmilletin avukatıdır.İşte buradan Başkent barosundansesleniyoruz.Cüppelerimizi sırtımızdançıkaramayacaksınız.Metnin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz:http://www.ankarabarosu.org.tr/Detay.aspx?SYF=8090Taksim YayalaştırmaProjesi Davası İptalKararıTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>İstanbul Büyükkent <strong>Şubesi</strong>TMMOB Şehir Plancıları <strong>Odası</strong> İstanbul <strong>Şubesi</strong>TMMOB Peyzaj <strong>Mimarlar</strong>ı <strong>Odası</strong> İstanbul <strong>Şubesi</strong>3 Temmuz 2013Bildiğiniz üzere, Başbakan tarafındanseçimlerden önce “Taksim YayalaştırmaProjesi” adı altında, Taksim Meydanıile Taksim Gezisi’ni betonlaştırmayı,insansızlaştırmayı ve kimliksizleştirmeyihedefleyen bir “dönüşüm projesi” ilanedilmişti. Söz konusu proje doğrultusundahazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli korumaamaçlı nazım plan değişikliği, İstanbulBüyükşehir Belediyesi tarafından 19 Eylül2011 tarihinde kabul edilerek 14 Şubat 2012tarihinde askıya çıkartılmıştır.Projenin acil olarak durdurulması istemiyle11 Mayıs 2012 günü; 17.01.2012 tasdiktarihli “Beyoğlu İlçesi, Taksim MeydanıYayalaştırma Projesi’ne ilişkin 1/5000ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım veUygulama İmar Planı Değişikliği hakkındaTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> İstanbul Büyükkent<strong>Şubesi</strong>, TMMOB Şehir Plancıları <strong>Odası</strong>İstanbul <strong>Şubesi</strong> ve TMMOB Peyzaj <strong>Mimarlar</strong>ı<strong>Odası</strong> İstanbul <strong>Şubesi</strong> tarafından davaaçılmıştır.Sonrasında hepimizin yakından takip ettiğihukuksuzluklar devam ederken, yargı sürecide beraberinde sürdürülmüştür. Bu süreçsonucunda gelinen noktada, İstanbul 1. İdareMahkemesi’nin 06 Haziran 2013 tarihindealdığı karar ile İmar Planı Değişiklikleriiptal edilmiş ve Mahkeme tarafındanalınan gerekçeli karar tarafımıza bugüniletilmiştir.Mahkeme kararında dalış tünellerineilişkin plan kararlarının koruma ilke vekararlarına aykırılığı, plan notlarındayer alan Gezi Parkı’nda Topçu Kışlası’nınihyası ile ilgili hükmün çağdaş şehircilikilkelerine ve planlama tekniklerine uygunolmadığı, kamu yararı gözetmediği sonucunavarılmıştır.Metnin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz:http://taksimdayanisma.org/


Basına ve KamuoyunaTaksim Dayanışması9 Temmuz 2013Yaklaşık bir buçuk aydır, tüm polisşiddetine, göz altılara, her türlü baskıya,karalamaya, yalan ve dolana karşı sürdürülenhaklı, meşru ve kararlı mücadelemizsonucunda Gezi Parkı’nın Park olarakkalmasını sağlayanlar, Vali tarafındanseremoniyle açılan parka gitmek isterlerkentamamen hukuksuz bir şekilde engellenmiştir.8 Temmuz Pazartesi akşamı hiçbir uyarıolmadan, İstiklal Caddesi girişinde emniyetgüçleri tarafından halkımıza, yine gaz,su, plastik mermi ile saldırılmış veTaksim Dayanışmasını oluşturan emek/meslekörgütleri, demokratik kitle örgütleri,siyasi parti temsilci ve yöneticileride olmak üzere birçok arkadaşımız, yinevalinin talimatıyla ve hukuksuz bir şekildegözaltına alınmıştır. Hukuk ve yargıkararları, yok sayılmak suretiyle suçişlenmiştir.“Gezi Parkı” sizlerin doğa, bilim vedemokrasi karşıtı, rantçı projelerinizekarşı halkın, kullandığınız her türlüinsafsız şiddetinize rağmen, kararlı veonurlu mücadelesi ile Park olarak kalmıştır.Orayı var eden de, güzelleştiren de sizlerdeğil, halkın ta kendisidir.Taksim Dayanışması bileşenleri ve Gezi Parkısürecinde Taksim Dayanışması’na destek verentüm yurttaşlarımızca sürdürülen mücadeleninhaklılığı kamuoyunda, yargıda ve diğertüm alanlarda defalarca kanıtlanmıştır.Her türlü baskı, engelleme, karalama vezorbalık bizleri, mücadelemizden bir adımbile olsa geriye düşürmeyecek, dayanışmamızıyıldıramayacaktır. Taleplerimizin yanipolisin ve idarecilerin ısrarla çiğnedikleriAnayasal haklarımızın takipçisiyiz.Emek, alınteri ve acı ile elde ettiğimizkazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bugün vebundan sonra, yaşam alanlarımıza dair sözsöyleme hakkımız için burada ve her yerdeolmaya devam edeceğiz.Metnin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz:http://taksimdayanisma.org/İktidara Sesleniyoruz,Arkadaşlarımızı SerbestBırakın, Polis ZulmünüDurdurun, Hukuka Uyun!TMMOB’ye Bağlı Odaların Başkanları9 Temmuz 2013Bilindiği üzere AKP iktidarı bir ayıaşan bir süreden beri hukuku ihlal edenuygulamalar eşliğinde terör uygulamaktadırİktidarın Taksim’de yapmak istediğidüzenleme mahkeme kararıyla durdurulmuş veiçinde Odalarımızın da bulunduğu TaksimDayanışması’nın toplumsal direnişininmeşruiyeti yargı kararıyla da teyitedilmiştir. İstanbul Valisi, Emniyet Müdürüve Belediye Başkanı tarafından açılan park,akşamüstü halka yine kapatılmıştır.Mahkeme kararını açıklamak üzere GeziParkı’na gitmek isteyen Taksim Dayanışmasıbileşenleri İstiklal Caddesi’ndeengellenmiş, polis yine halka saldırmışve dayanışmayı oluşturan emek, meslek,demokratik kitle örgütleri, siyasi partitemsilci ve yöneticilerinden çok sayıdakişiyi gözaltına almıştır. Gözaltınaalınanların işlemleri dün akşam ve geceyapılmamış, keyfi bir şekilde bugünebırakılmıştır.İktidar bilmelidir ki, hiç bir baskı,TMMOB ve Odalarımızın, mühendislik,mimarlık, şehir plancılığının bilimselteknikgerekliliklerini savunmamızı ve budoğrultuda davranmamızı engelleyemeyecektir.Biz TMMOB’ye bağlı Odaların YönetimKurullarının Başkanları olarak iktidarıuyarıyoruz. Anayasa’ya aykırılık oluşturanhukuksuz uygulamaları, göz altıları ve polisterörünü durdurun, yönetici arkadaşlarımızıve bütün gözaltına alınanları serbestbırakın, hukuka uygun davranın!Metnin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz:http://www.<strong>mimarlar</strong>odasi.org.tr/index.cfm?sayfa=belge&sub=detail&bid=44&mid=44&recid=14628


gezi parkı özel bölümAvrupa Parlamentosu (AP)Yeşiller Grubu:Türkiye'de demokrasinindaha fazla geriyegitmemesi için uzlaşmaruhunun galip gelmesigerektiğini bildirdi.22


Avrupa Parlamentosu:İstanbul Gezi Parkı protestolarındapolisin aşırı güç kullanmasını kınayanbir karar tasarısını 13.06.2013’teonayladı.“Türk Hükümetine protestoculara karşıuyguladığı şiddeti hemen durdurulmasıve gözaltında bulunan barışçılprotestocuların tamamının serbestbırakılması çağrısında bulunuyoruz.lerin demokrasiye, demokratik haklar,insan hakları ve özgürlüklerine saygıtaleplerinin yanında olduğumuzu ifadeediyor ve vatandaşlık hakları, kadınhakları ve sosyal ve ekonomik haklarınhiçbir dini inanış tarafından göz ardıedilmemesi gerektiğine inanıyoruz.Gezi Parkı'nın olayları tetikleyen durumolması dolayısı ile Türk Hükümetine,halkın ayaklanmasının asıl sebebi olan;sosyal, politik, kültürel ve ekonomikyapılarını gözden geçirmesi çağrısıyapıyoruz.”


gezi parkı özel bölümAlmanya:Başbakan AngelaMerkel protestolarıdeğerlendirirken, hukukdevleti anlayışının,güvenlik makamlarınınher zaman orantılıve uygun hareketetmesini gerektirdiğinibelirterek, taraflarıitidale çağırdı. Aynısaatlerde AlmanyaDışişleri Bakanlığı'ndanyapılan açıklamada davatandaşlara, "Türkiye'degösterilerin yapıldığıyerlerden ve kalabalıkgruplardan uzak durun"uyarısı yapıldı.24


gezi parkı özel bölümMehmet Ali Alabora (Oyuncu):Ben savaş karşıtı, doğa savunucusu, ifadeözgürlüğünü ve demokrasiyi savunan ve herfırsatta her türlü darbeye karşı olduğunudile getiren bir sanatçıyım. Siyasetçiolmayı hiç düşünmedim, düşünmüyorum.Gezi Parkı’nda 30 Mayıs’ta sabahçadırların yakılmasının ardından,haksızlığa uğramışlığın verdiği his veyaşanan olayın yoğun duygusal etkisiylebir tweet attım. Söz konusu tweettemesele “sadece” Gezi Parkı değil derken,benim için meselenin Gezi Parkı kadarEmek Sineması’nın yok edilişi, ŞehirTiyatroları’ndaki yönetmelik değişikliği,Devlet Tiyatroları’nın kapanmaküzere oluşu, Kadıköy’deki KuşdiliÇayırı, Haydarpaşa Garı gibi meselelerolduğunu 10 Haziran 2013 tarihindeyapmış olduğum basın toplantısında daifade etmiştim. Tweetimin, o sıradakiduygularımı yansıtmak dışında bir amaçla,siyasi bir hedef için atılmadığını birkez daha belirtmek isterim.26


Fatih Akın (Yönetmen):Şu anda Ürdün’deyim, birfilm çekimindeyim. Sizleberaber olamıyorum amagönlüm sizlerle beraber.Sizlerle beraber mücadeleveriyorum. Sakın pesetmeyin.


gezi parkı özel bölümDavid Harvey (İngiliz ünlü düşünür ve dilbilimci):Sokaklarda birleştik, bizim mücadelemiz galip gelecek.Kimsenin Gezi Parkı'na dokunmasına müsade etmeyeceğiz.Kimsenin emeğimizi, doğamızı, yaşam alanımızı sömürmesineizin vermeyeceğiz.28


Noam Chomsky (ABD'li ünlüdüşünür ve dilbilimci):Devlet otoritelerininİstanbul'un merkeziTaksim'de barışçılgösterilere karşıacımasız tedbirlerebaşvurmasını kınayan,temel insan haklarınıkoruyan Af Örgütü vediğer protestolarakatılıyorum. Son günlerdegelen haberler Türktarihinin, son yıllardakiTürkiye ve insanlarınakarşı en iyiyi dileyenbizlerce de selamlananilerlemelerle geçmiştekaldığı zannedilenutanılmaz anlarındangeriye kalanlardır.


gezi parkı özel bölümABD:ABD Dışişleri Bakanı John Kerry: "Polistarafından aşırı güç kullanımına dairhaberlerden kaygı duyuyoruz" dedi.30


Bulgaristan:Dışişleri BakanıKristiyan Vigenin, “Komşudost Türkiye’de şiddettendolayı endişeliyiz” dedi.


Beyaz Saray:Beyaz Saray’dan olayların ilk günü olanCuma gecesi yapılan açıklamada itidalçağrısı yapıldı. Daha sonra yenidenbir açıklama yapan Beyaz Saray itidalçağrısını yineledi “Türkiye’nin uzundönem istikrarı, güvenliği ve refahınınifade, toplantı ve yürüyüş gibi temelhaklarının güvence altına alınmasındaolduğunu” belirtti.gezi parkı özel bölüm32


Roger Waters – PinkFloyd:Türkiye sizin ülkeniz vebiz sizi destekliyor veözgürlüğünüzü arzuluyoruzancak aynı zamanda siz vemücadeleniz dünyanın gerikalanı için çok önemli.Duruşunuzu alkışlıyoruzçünkü kolay olmadığınıbiliyoruz. Bugünyaptığınız şeyden dahaönemli hiçbir şey yok.


Paolo Coelho (ünlüBrezilyalı yazar):Kendimizden utanalım.Türkiye’de protestocularakarşı kullanılan bibergazı Brezilya malı.gezi parkı özel bölüm34


Sırrı Süreyya Önder:Halkların ilk defa beraber mücadele edebileceği,birbirinin derdini anlayabileceğine dönük somut birçokolaya şahit olduk. Gezi olaylarında itiraz edilen şeymerkeziyetçi, 'ben bilirim', 'ben belirlerim', 'benistediğim kadar yaparım', 'istediğim şekilde yaparım'tavrıdır. Ekolojik sistem söz konusu olduğunda, bu birhükümet sorunu değildir. Bu başta o bölgede yaşayanlarolmak üzere bütün insanlığın ve hatta bütün canlılarınsorunudur. Siz kendi dar perspektifinizle bakamazsınız.


36Sivas Katliamı 20. Yılında2 Temmuz 2013Teoman Öztürk Anması11 Temmuz 2013kent ve ülke gündemiSivas Katliamı ya da diğer adıyla Madımak Olayı, 2 Temmuz1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneğitarafından organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenliklerisırasında Madımak Oteli’nin yakılması ve 33 yazar, ozan,düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandanboğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanmıştı.Sivas Katliamı, <strong>Ankara</strong>’da her yıl olduğu gibi TorosSokak’tan başlayan yürüyüş ve Kolej Meydanı’ndakimiting ile gerçekleşti. Sendikalar, meslek örgütleri vesivil toplum kuruluşu üyelerinin de katılımıylayaklaşık 3 bine yakın kişinin katıldığı mitingdeHaziran Direnişi’ne yönelik pankart, sloganve dövizler büyük bir yoğunluktaydı. Sivas’tayakanların halkı gaza boğanlar, EthemSarısülük’ü katledenler, Ethem’in katiliniaklayanlar ve AKP’yi kuranlar olduğuna dikkatçekilen kortej konuşmalarında Madımak’ınmüze olması, 4+4+4 ve zorunlu din derslerininkaldırılması gibi talepler de dillendirildi. “Katildevlet hesap verecek”, “Her yer Taksim, heryer direniş”, “Bu daha başlangıç mücadeleyedevam” sloganlarının atıldığı mitingte Sivas‘tayaşamını yitirenlerin adlarının okunması vesaygı duruşuyla başlandı. Mitingde DüzenlemeKomitesi adına ortak açıklamayı Pir SultanAbdal Kültür Derneği Genel Sekreteri HasanCem Yılmaz okudu.Sivas’ta ise Türkiye’nin birçok kentindengelenler Sivas’ta katledilenlerin hesabını sormakiçin Madımak Oteli’nin önünde bir aradaydı.Bu katliamın ardından tam 20 yıl geçmesinerağmen katliamın sorumluları hâlâ serbest.Sivas davası için13 Mart 2012 günü zaman aşımıkararı alınmış durumda. Katliamı yaratan ve buinsanlık suçunu işleyen zihniyet bugün de işbaşında.TMMOB’nin 1973-1980 yılları arasında başkanlığını yapan,mühendis-mimar hareketinin toplumcu bir çizgiye sahipolmasını sağlayan ve tarihe önemli bir iz bırakan TeomanÖztürk, ölümünün 19. yılında çeşitlik etkinliklerle anıldı.Şehir, bölge, ülke ölçeklerinde planlı kalkınmayısavunan ve kentsel ranttan beslenen politikacıların imarsömürüsüne karşı çıkan Teoman Öztürk, “Sorunlarımız ülkesorunlarının bir parçasıdır” demişti.“Meslek örgütlenmesinde geçirdiği yaklaşık on yıl, özgünbir yaşam biçimine sahne oldu. Doğup büyüdüğü yerin,yaşadığı toprağın, mimarlık mesleğinin sosyal ekonomikkültürel, sanatsal ve estetik boyutlarının ve dönemininülke ve dünya koşullarının beslediği bir yaşam biçimidir buözgün yaşam. Bu nedenle onu anmak, insanlığı, yurttaşlığı,meslektaşlığı, dostluğu, dayanışmayı, düşünce berraklığını,yandaşlığı yaşamaktır, bir uğraşı ve mücadeleyianımsamaktır.” 1Karşıyaka‘daki Anıt Mezarı başında yapılan törendekonuşma yapan TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi Ayşe IşıkEzer, Taksim Dayanışma Platformu üyesi TMMOB‘ye bağlıodaların İstanbul şubelerinin yöneticilerinin gözaltınaalınmalarını hatırlatarak, olağanüstü günlerden geçildiğinisöyledi. Daha aydınlık, özgür ve demokratik bir Türkiye içinmücadelesini sürdüren TMMOB‘nin darbe dönemlerindebile görülmemiş bir baskı ve saldırıyla karşı karşıyaolduğunu ifade eden Ezer, “Gezi Parkı ile başlayan vetüm Türkiye‘ye yayılan bir buçuk ayı aşkın süredir devameden, ‘AKP‘nin ben yaptım oldu‘ anlayışını sarsan direnişinfaturası örgütümüze, AKP‘nin kent yağmasının, orman,mera, doğa yağmasının önünde duran örgütümüzeçıkarılmak isteniyor. Gözaltılarla, tutuklamalarla, geceyarısı operasyonuyla Meclis‘ten geçirilen düzenlemelerleörgütümüz sindirilmek, yok edilmek isteniyor. Bilinmelidirki; tüm bunlar TMMOB‘nin kamu yararı mücadelesini asladurduramayacaktır. Mesleğimize, örgütümüze, ülkemizinkamusal zenginliklerine sahip çıkmaya devam edeceğiz”diye konuştu.1. ) Yavuz Önen. “<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>nda Bir Simge Teoman Öztürk”. “Bülten 23”(2004) :3tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


37Başka Bir Mimarlık İçin:Dünyadan Farklı Örgütlenme Örnekleri –4Arc-“Devrimci <strong>Mimarlar</strong> Konseyi”Arif Şentek“Devrimci <strong>Mimarlar</strong> Konseyi” (Architects’ RevolutionaryCouncil) kısa adıyla ARC, 40 yıl öncesi İngiltere’de yaşanmışbir örgütlenme girişimi. ARC, dönemin toplumsal ve siyasalgelişmelerinin ve özellikle 1968 gençlik hareketlerininizlerini taşıyor.Paris’te 1968 olaylarının mimarlık okullarından başladığısöylenir. Yapılı çevredeki somut durum ve sorunlar ilemimarlık okullarda verilen eğitim ve yaşanan meslekpratiği arasındaki çelişki ve tutarsızlıklar nedeniylemimarlık öğrencilerinin diğer kesimlere göre daha“muhalif” olduğu anlatılır. ARC bu doğrultuda, öğrenci vegenç <strong>mimarlar</strong>ın başlattığı, meslek pratiğine ve meslekörgütlenmesine de yönelik radikal, hatta “anarşizan” birhareket.ARC hareketini, İngiltere’nin uluslararası üne sahip AAMimarlık Okulundan bir grup öğrenci ve mimar, hocalarıBrian Anson ile birlikte 1974’te başlatıyorlar. İlginçtir, AA(Architects’ Assocation) “<strong>Mimarlar</strong> Derneği”nin 1847’dekuruluşu da düzene karşı bir girişim özelliğini taşıyor.Meslekte “usta çırak ilişkisi” içinde sürdürülen eğitime vedevlet tarafından tanımlanmak istenen mesleki yeterlilikkoşullarına tepki duyan <strong>mimarlar</strong>, eğitimlerini kendielleriyle yürütecekleri özerk bir yapı olarak kurmuşlar AA’yı.ARC hareketinin 100 yılı aşkın bir süre sonra yine böyle birkurumdan çıkması bir anlamda mesleğe yönelik ciddi birözeleştiri anlamını pekiştiriyor.ARC, varolan mimarlık düzenine kökten karşı çıkıyor vetoplumdan yana yeni bir mimarlık anlayışının birliktegeliştirilecek uluslararası bir kitle hareketinden doğmasınıöngörüyor. ARC’ın kuruluş bildirisinde özetle şu görüşlereyer verilmiş:• ARC, sadece zengin iktidar sahipleri ile merkezi veyerel yönetimlerin bürokratik diktatörlüğüne hizmetetmeye artık son vermemiz gerektiğine inanan, bilgi vebecerilerimizi <strong>mimarlar</strong>la ve mimarlıkla doğrudan ilişkikurma olanakları çok az olan yerel topluluklara sunmakisteyen bütün <strong>mimarlar</strong>a ve meslekle ilgili bütüninsanlara seslenmektedir.bülten 107haziran 2013• Sadece zengin bir azınlığa hizmet eden bir mimarlıkbugün için bir lükstür. Meslek dar ekonomik çıkarlarıntuzağına düşmüştür.• RIBA meslekteki bu olumsuz durumu sürdürerekyaygınlaştırmaktadır ve bu nedenle mimarlığın içindebulunduğu sağlıksız koşullardan ve kentlerimizinbugünkü durumundan sorumludur.• Mimarlık öğrencileri, bugün okullarda verilen vedoğrudan sonuçta elde edilecek kâra odaklanmış birmimarlık eğitimine karşıdırlar ve bu eğitim sisteminindeğiştirilmesini istemektedirler.• Çevremiz <strong>mimarlar</strong>ın çözmesi gereken sorunlarlakuşatılmıştır. Ancak bu sorunların olumsuz sonuçlarınıyaşayan insanların <strong>mimarlar</strong>a iş verebilme olanağıyoktur. <strong>Mimarlar</strong> ise bu sorunları çözmeye yönelikçalışma ortamı bulamamaktadırlar. ARC işte buçaresizlik tuzağını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.• Sonuç olarak <strong>mimarlar</strong>ın bugün içinde bulunduğuçalışma koşullarını belirleyen toplumsal sistemindeğişmesi gerekmektedir. Ama öncelikle <strong>mimarlar</strong> vemimarlık öğrencileri kendi mesleklerinde köklü birdeğişim istediklerini ortaya koymalıdırlar.• ARC, <strong>mimarlar</strong>ı ve <strong>mimarlar</strong>la birlikte olanları yeni biruluslararası harekette birleşmeye ve dayanışma içindemimarlıkta bir devrimi gerçekleştirmeye çağırmaktadır.Kuruluş bildirisinde belirttikleri gibi ARC’ın karşı çıktığıbaşlıca hedeflerden biri İngiltere’nin klasikleşmişmimarlık örgütü RIBA (Royal Institute of British Architects)“Britanya <strong>Mimarlar</strong>ı Kraliyet Enstitüsü”dür. Yaptıklarıafişlerden birinde RIBA’yı, ünlü “Sahibinin Sesi” gramafonmarkasındaki sahibini dinleyen uysal köpeğe benzetiyorlar.Seslerin sahiplerini ise, “yatırımcılar, bankalar, inşaatsektörü ve çokuluslu şirketler” diye tanımlamışlar.ARC’ın bir başka afişinde RIBA iriyarı bir zorba olarak tasviredilmiş. Ayaklarında postal, boynunda papyon kravat,kent ve ülke gündemi


38tabancasını çapraz kuşanmış, havaya kaldırdığı te cetvelinetakılı bayrakta RIBA’nın harflerine gönderme yapılarak“duyarsız”, “baskıcı”, “acımasız”, “kendini beğenmiş”nitelemeleri yazılmış.İddialı başlangıcına karşın ARC çok kısa ömürlüolmuş. Anarşizan niteliğine uygun, dolayısıyla bilinenörgütlenme biçimlerine benzemeyen bu hareketiçinde ARC üyeleri muhalif eylemler gerçekleştirmişler.Örneğin 1975‘te RIBA’nın yıllık konferansındaki korsangösteri bunlardan biri. Başkanın konuşmasını keserek,“Yoksul halkın sorunlarını görmezden geliyorsunuz, sizinbu konferansınız kendi aranızda sürdürmekten keyifaldığınız bir muhabbetten başka bir şey değil” diyorlar.Ayrıca dönemin ilerici görünümlü fütürist tasarımcılargrubu Archigram’a ve özellikle bu gruptan AA’da dersvermekte olan Peter Cook’a bir dizi eylemle karşı çıkarakonları “burjuva mimarlığı” yapmakla suçluyorlar. ARC’ıneleştirilerinden ‘reel sol’ da nasibini alıyor, “bunlar halkınsadece ekmek yiyerek yaşadığını sanıyorlar ve güzel şeylerdüşünecek yetenekleri yok” diyorlar.ARC üyeleri somut sonuçlar veren eylemlere degirişmiş, örneğin ana akım mimarlığa karşı toplumayönelik “mahalle mimarlığı” (community architecture)uygulamalarına aktif olarak katkı vermişler. ARC 1980’leredoğru sönümleniyor ancak ayrıntılarını bilmesek dehareket ajitatif etkileri ile kuşkusuz mimarlık ortamındabelirli izler bırakmıştır. En azından sonraki yıllarda RIBAyönetiminde görev alanların toplumsal sorunlara dahaduyarlı programlar izlemelerinde ARC’ın herhalde bir payıvardır.Hareketin ‘hoca’sı Brian Anson ise bir süre sonra AA’dakigörevinden ayrılıyor ve gezici bir ofise çevirdiği minibüsüile İrlanda ve İngiltere’nin değişik kentlerini dolaşarak yerelprojelere katkılarda bulunuyor. Brian Anson son yıllarınıgönüllü bir sürgün hayatı yaşadığı Fransa’da geçiriyor veAvrupa’da toplumsal mimarlık sorunlarını tartışan çevreleriçinde yer alıyor.kent ve ülke gündemitmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


Şube GözündenKent Gündemi39bülten 107haziran 2013kent ve ülke gündemi


40kent ve ülke gündemitmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


41Reyhanlı KatliamınıGerçekleştiren İnsanlıkDüşmanlarını Kınıyoruz!TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>14 Mayıs 2013Gazi Üniversitesi’ndeKilise Maketinin ParçalanmasıTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Öğrenci Komisyonu10 Mayıs 2013Son yıllardaOrtadoğu’dagörülenbomba yüklükamyonlarınpatlamasınabenzer birşekilde, Hatay’ınReyhanlıilçesindebombalı saldırılargerçekleşmiş ve bunun sonucunda onlarca yurttaşımızyaşamını yitirmiş ve çok sayıda insanımız yaralanmıştır.Acımız büyüktür! Kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygı ileanıyor; ailelerine, yakınlarına ve bütün toplumumuzabaşsağlığı diliyoruz. Yaralıların en kısa sürede iyileşmesinitemenni ediyoruz.basın açıklamalarıİnsanlık düşmanları tarafından gerçekleştirilen bukatliamın boyutları hakkında “yayın yasağı”nedeniyle sağlıklı bilgi alınamamaktadır.İktidarın basına koyduğu sansürle en temelinsan haklarından olan “haber alma özgürlüğü”engellenirken, halktan gizlenmekte olan nedir?Bu bağlamda, <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> olarak, neredengelirse gelsin bu alçakça katliamı yapanlarıkınıyor; Reyhanlılı yurttaşlarımızın acılarınıpaylaşıyor ve yanlarında olduğumuzu önemlevurguluyoruz.Reyhanlı’da insanlık suçu işleyen karanlıkodakların ve savaş kışkırtıcılarının mutlakahesap vereceği inancıyla değerli kamuoyumuzasaygı ile duyurulur.Metnin tamamınaşuradan ulaşabilirsiniz:http://www.<strong>mimarlar</strong>odasi.org.tr/index.cfm?sayfa=belge&sub=detail&bid=44&mid=44&tip=0&Recid=14618http://bit.ly/114I0S8Gazi Üniversitesi’nde kilise maketinin parçalanmasımimarlık öğrencilerinin tepkilerine neden oldu. GaziMimarlık Fakültesi’nde geçtiğimiz hafta öğrencilerinyaptığı kilise maketleri üniversite yönetimi tarafındanyine öğrencilere yıktırıldı. Gazi Üniversitesi mimarlıköğrencileri Yüksel caddesinde bir araya gelerek Üniversiteyönetiminden bilimsel, çağdaş eğitim istedi. Maketleryıkılmadan önce bir profesörün “neden cami maketiyapmıyorsunuz?” kıyaslaması ise tepki çekti.“10 Mayıs 2013 Cuma günü Gazi Üniversitesi MimarlıkFakültesi’nde 2013 yılı 1. sınıf öğrencileri tarafından 1/10ölçeğinde yapılan kilise ve konut maketleri, resmi biraçıklama yapılmaksızın öğrencilerin kendileri tarafındanyıkılmak sorunda bırakılmıştır. Mimarlık öğrencileriolarak bu ölçekte yapılan bir maketin ne kadar masrafve emekle yapıldığını çok iyi biliyoruz. Arkadaşlarımızınböyle bir dayatmayla kendi emeklerini yok etmekzorunda bırakılmalarına karşı çıkıyoruz. Bilimin, tekniğinve sanatın kalesi olması gereken üniversitelerin özgürbir eğitim platformu olması için yaratmak istediğimizve desteklenmesi gereken aydınlık üniversite ortamınınve çağdaş mimarlık eğitiminin engellenmesine şiddetlekarşı çıkıyoruz. Bu durumun örneklerini yıllardır pek çoküniversitede görebilirken, yaşanan bu son olay da artıkyapılan maketlere dahi katlanılamadığının kanıtıdır ve GaziÜniversitesi Mimarlık Fakültesi yönetimi de bu gericiliğinbir parçası olmuştur.Bizler, TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> ÖğrenciKomisyonu olarak 6 gündür herhangi bir resmi açıklamayapmayarak olaya kayıtsız kalan okul yönetimini acilenbu olayı açıklığa kavuşturmaya ve kamuoyunu doğrubilgilendirmeye davet ediyoruz. Bizler üniversitelerdebilimsel ve özgür bir eğitim isteyen öğrenciler olarak buolayın takipçisi olacağımızı bildiririz.”bülten 107haziran 2013


42Emek SinemasıTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> İstanbul Büyükkent <strong>Şubesi</strong>22 Mayıs 2013İstanbul`da 3. HavalimanıProjesiÇevre Mühendisleri <strong>Odası</strong>21 Mayıs 2013Sayın Bakan Binali Yıldırım,Çukur dediğiniz alan bir "sulak alandır." Bakanı olduğunuzülkemizin RAMSAR Sözleşmesine imza atması ve mevcutçevre mevzuatına göre bu alanlara inşaat yapılamaz,hafriyatla ve atıkla doldurulamaz.Emek Sineması'nın yıkılması TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>'ndadüzenlenen basın toplantısıyla protesto edildi. Yapılanaçıklamada, yıkımın geri dönüşü mümkün olmayacakzararlara neden olduğu belirtildi.“Bugün Emek Sineması'nın yaşatılması için verilentoplumsal mücadele, sadece Emek Sineması içindeğil geleceğimizi ipotek altına alan bu tür kentseluygulamalara son verilebilmesi adına da son dereceyaşamsal ve simgesel bir anlam kazanmıştır.Zira bugün kamu adına kentimize dünya mirası niteliğikazandıran tüm değerleri, kentsel topoğrafyayı, silueti,tarihi, kültürel-mimari miras alanlarını korumak vegeleceğe aktarmakla görevli olan yerel ve merkeziotoriteler; ulusal ve uluslar arası bilim ve meslekçevrelerinden gelen bütün uyarılara, devam eden yargısüreçlerine karşın bu alanları yenileme projeleri ve/ veyadönüşüm projeleri adı altında yıkıma terk etmektedirler.İstanbul gibi dünya mirası eşsiz bir kentin çekimnoktasındaki bir sit alanında böylesine toplumlabütünleşmiş; başta sanat ve sinemaseverler olmak üzereİstanbulluların kültürel simgesi, toplumun ortak malıve değeri olan Emek Sineması, Beyoğlu ve tüm İstanbulsermayenin sonu gelmeyen tüketim ve metalaşmapolitikalarına kurban edilmektedir.Emeği ve yıkım sürecini unutacaklar diyenler yanılıyorlar.Kentimize, emeğimize, mesleğimize ve değerlerimizeyapılan hiç bir saldırıyı unutmadık unutmayacağız vesonuna kadar takipçisi olacağız.”Metnin tamamına şuradanulaşabilirsiniz:Çukur dediğiniz alan "orman alanıdır." %80‘i orman arazisiolan, endemik türlerin ve kökü yıllara dayanan ağaçlarınbulunduğu bir alandır.Çukur dediğiniz alan "kuş göç yolundadır." Dünyadaki 4büyük kuş göç yolundan 2‘si ülkemizden geçmektedir. Bugöç yolu da "çukur" dediğiniz bölgededir.Çukur dediğiniz alan "deprem bölgesidir."3. Derecedeprem bölgesi olarak tanımlanmaktadır ve 7‘den büyükşiddette depremlerin olma olasılığı vardır.Çukur dediğiniz alan "İstanbul‘a su sağlayan bölgedir."Çukur dediğiniz alan "havalimanı yapımına uygundeğildir." Kuş göç yollarının, rüzgar etkisinin yoğun olduğubu alan, havalimanı yapımına uygun değildir.Sayın Bakan, keşke paradan söz ettiğiniz kadar,doğadan da, yaşamdan da, orman alanlarından da sözedebilseydiniz. Ne yazık ki, açıklamalarınız da "milyardolarlar" dışında cümlelere rastlayamıyoruz.Size Sayın Başbakan‘ın Birleşmiş Milletler OrmancılıkŞurası‘ndaki konuşmasını hatırlatmak isteriz. Kızılderiliatasözünü ("Bütün ağaçlar kesildiğinde, bütün hayvanlaravlandığında, bütün sular kirlendiğinde, hava solunamazhale geldiğinde, işte o zaman paranın yenilebilir bir şeyolmadığını anlayacaksınız" )okuyan Sayın Başbakan, ormanve sulak alanların önemini, korunmasını vurgulamıştı.Başbakan‘ın konuşmaları ile hükümet tarafındanyapılanların birbiriyle uyuşmadığı açıktır.Metnin tamamına şuradanulaşabilirsiniz:http://www.<strong>mimarlar</strong>odasi.org.tr/index.cfm?sayfa=belge&sub=detail&bid=44&mid=44&recid=14576http://www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=9059&tipi=9http://bit.ly/XDLoTFhttp://bit.ly/11FRZ6rbasın açıklamalarıtmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


43AKM Hukuken Yıkılamaz!TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> İstanbul Büyükkent <strong>Şubesi</strong>7 Haziran 2013• AKM, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararıile 1. derece anıtsal yapı olarak tescil edilmiş ve 9. İdareMahkemesi'nin aldığı kararla "korunması ve aslınauygun olarak restore edilmesi", yargının güvencesialtına alınmıştır.• AKM’nin Türkiye’nin 1970’li yıllarda, kültüreletkinliklerin en yoğun olduğu kentinde, toplumunkültürel gereksinmelerinin karşılanması için tasarlananbir yapı olması, bir tasarım anlayışını yansıtması,dönemin yapım teknolojilerine sahip olması, özetletoplumun kültürel yaşamını mekâna yansıtmasınedeniyle Belge Değeri vardır.• AKM’nin fiziki olarak İstanbul kentinin belleğinin birparçası olarak Kimlik Değeri vardır. AKM ayrıca sadeceİstanbul kent sakinlerinin değil, tüm ülke insanlarınınbelleğinde olan, şu veya bu nedenle tüm toplumkatmanları tarafından kullanılan ve bilinen bir yapıdır.• AKM, yapıldığı dönemin tasarım, mimari ve teknolojianlayışını yansıtması açısından Mimari Değer’e sahiptir.• AKM, toplumun gereksinimlerini halenkarşılayabilmesi açısından İşlevsel ve Ekonomik Değer’esahiptir.• AKM’nin yapıldığı 40 yıldan fazla süredir kendisineçağdaş toplumda bir yer bulabilmesindenkaynaklanan Süreklilik Değeri vardır.• AKM’nin kültür varlığı olması tartışılmayan birçokyapıdan çok daha fazla belleğimizdeki değişik olaylarlailişkisi bakımından Anı Değeri vardır.• AKM, bunun da ötesinde çok önemli bir SimgeDeğeri’ne sahiptir.• AKM’nin Özgünlük Değeri vardır.Metnin tamamına şuradanulaşabilirsiniz:YÖK Teknik ÖğretmenlereMühendislik Unvanı VermePeşinde...TMMOB12 Haziran 2013Taksim‘de Gezi Parkı‘nı korumak için yapılan itiraz sesininşiddet ile bastırılması sonucu ülke geneline yayılanprotestoların tamamına, son olarak da dün özellikle Taksimalanına yönelik uygulanan acımasız tutum hepimizingözleri önünde sürüyor.Ülkemizde bu toz duman sürerken YÖK, "28 Şubatmağduriyetini gideriyoruz" söylemleri arasında 20 yılönceki yönetmeliği uygulamaya karar vererek, dalgageçer gibi hazırlanan sınav sorularıyla 100 TL bedellemühendislik unvanı dağıtmaya hazırlanıyor.Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) karar almış ve kararınıweb sitesinde "Teknik Öğretmenler için MühendislikTamamlama Programı Başlıyor" şeklinde duyurmuştur.ÖSYM web sitesinde de "Teknik Öğretmenlerİçin Mühendislik Tamamlama Programları GirişSınavı (2013-Mühendislik Tamamlama): Başvuru İşlemlerive Örnek Sorular" başlığı ile bir duyuru yapılmıştır. Buduyurunun altında da örnek soru tipleri verilmiştir. Buduyuruya göre, 21 Temmuz 2013 tarihinde bugün sayıları72 bini bulan teknik öğretmenler, ortaokul öğrencileriningirdiği seviye belirleme sınavlarının da altında kalanbasitlikte sorulara yanıt verdiklerinde mühendisliktamamlama programlarına alınacaklardır.Bu "bedava unvan" dağıtımı uygulaması bilime aykırılığınınyanı sıra; bırakınız ülkemizdeki mühendisleri, mühendislikfakültelerine girmeye hazırlanan öğrencilere yapılmışbüyük bir haksızlıktır.TMMOB uyarıyor: YÖK, bu bilim dışı kararını gerialmadığı takdirde, karşısında hem mühendisleri hem demühendislik fakültelerinde eğitim gören öğrencilerimizi"örgütlü" olarak görecektir.Metnin tamamına şuradanulaşabilirsiniz:http://www.mimarist.org/odadan/3147-kamuoyuna-duyuruakm-hukuken-yikilamaz.htmlhttp://www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=9120&tipi=3http://bit.ly/15xvRJkhttp://bit.ly/14n6fOTbülten 107haziran 2013basın açıklamaları


44MESLEKYILINASAYGI3 Mayıs 2013TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> tarafından her yılMimar Sinan Haftası kapsamında düzenlenen MeslekYılına Saygı Töreni bu yıl da mesleğinde 30, 40, 50 ve60 yılını dolduran üyelerimizi bir araya getirdi.Meslek Yılına Saygı Töreni, 3 Mayıs 2013 Cuma günüsaat:18.30’da Şahhane Restaurant’ta gerçekleştirildi.Törende açılış konuşmasını <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> ŞubeBaşkanı Ali Hakkan yaptı. Açılış konuşmasının ardındanmeslektaşlarımıza plaketleri takdim edildi.Bilindiği gibi meslekte 30, 40, 50 ve 60 yılı dolduranüyelerimize verilecek anı nesnesinin belirlenmesi amacıyla,2013 yılı ve sonraki yılları kapsayacak ödüller için yenidenyarışma açılması 42. Dönem Yönetim Kurulu tarafındankarar altına alınarak 27 Eylül 2012 tarihinde “DoğrudanYarışması” ile ilan edilmişti.Yarışma Şartnamesi gereği, TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong><strong>Şubesi</strong> üyeleri 1-15 Şubat 2013 tarihleri arasında internetüzerinden yaptıkları oylama sonucunda Meslek Yılına SaygıTöreninde verilecek anı nesnelerini belirlemişlerdi.Meslekte 60 yılını dolduran üyelerimize “Cetvel”, 50yılını dolduran üyelerimize “Yansıma”; 40 yılını dolduranüyelerimize “Katman” ve 30 yılını dolduran üyelerimize de“2 Üzerinden 3” adlı anı nesneleri yönetim kurulu üyeleritarafından verildi.Üyelerimizi meslekte geçirdikleri bir ömür için yenidenkutluyor, mimarlık mesleğine verdikleri katkılar içinteşekkür ediyoruz.Meslekte 60. Yılını Dolduran Üyelerimiz0962 Erol AsMeslekte 50. Yılını Dolduran Üyelerimiz2027 Kaya Gönençen2035 İrem Acaroğlu2062 Ayhan Azzem Aydınöz2069 Yurdanur Sepkin2081 Üstün Bayar2087 Suna Erdoğan2094 Orhan Kuntay2115 Ülker Duman2137 İlhan Taşdelen2156 Gürbüz Bıkmaz2164 Tülin Altuğ2213 Uğur Koçaker2231 Hilmi Bayramoğlu2262 Ünal Akpınar2264 Hasan Aydınlı2605 İ. Enver Bilos2753 İbrahim Şahin2822 Tunca EkinMeslekte 40. Yılını Dolduran Üyelerimiz5375 Saim Hacıhabiboğlu5379 Mehmet Fikri Aktan5386 Hatice Güvenç5511 Tevfik Şenlet5535 Mahir Kemal Gürçel5555 Tahir Tiniş5610 Bekir Göksoy5613 Erhan Öncü5621 Ferit Müderrisoğlu5623 Mustafa Atıf Şavkılıoğlu5642 Ali Rıza Balkaya5643 Salih Kaan5644 Cemal Bahri Mollaoğlu5650 Osman Yılmaz5717 N. Uğur Gökselşubemizden tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong> ankara şubesi


455819 Ertan Esen5838 Mehmet Feridun Gürgünoğlu5839 Mehmet Gömcü5848 Bilal Yakut5850 Ersan Arıcı5864 Erol Güvenç5868 İbrahim Yurttutan5875 Aleks Bero5877 Hürkan Özlen5878 Mehmet Kemal Onur5882 Taner Çuğlan5883 Mehmet Başaran5893 Sezer Yıldır6025 Medeni Soydan6027 Mehmet Erol Atagün6036 Veli Doğan6037 Cengiz İbrahim Yakut6046 Sabahattin Arslan6049 Ahmet Can Aynagöz6066 Vedat Aykaç6072 Seniha Koçman6078 Yavuz Gökhan6079 Yaşar Tandoğan Karabulat6084 Hayati Sarı6086 Tülin Akman6088 Süleyman Ertan6163 Ali Artun6517 Necdet Çınar6568 Ali Fuat Tek6702 Saadet Armutlu7699 Yaşar Bahri Ergen7936 Bilgin ÖzgenMeslekte 30. Yılını Dolduran Üyelerimiz14077 Muammer Ünlüsoy14198 Musa Gökoğlu14482 Adnan Yaşar Tığdaş14507 Halil Aydemir14508 Mehmet İsmet Kavçiner14509 Murat Saran14512 M. Erdal Tekin14519 Ahmet Güdücü14532 Ömer Öztürk14534 Aydın Özdemir14537 Yusuf Aygar14544 Mehmet Tüvel14558 Erol Kırklareli14559 Mehmet Güner14560 Sema Çorakçı14563 Ömer Tuncel Astarlıoğlu14566 Ali Hakkan14571 Nermin Çelik14576 Ali Danacı14579 Ruhi Sonat14584 Mehmet Ali Özgün14585 Aydanur Yenel14589 Raif Öztürk14591 Mehmet Soylu14594 Kasım Aslan14597 Perihan Hoşer14612 Nuray Kumbaroğlu14615 Gülden Karaca Ateşman14622 Tayyibe Nur Çağlar14626 Nuran Hazan14639 Fikri Coşkunoğlu14641 Mehmet Tayfun Yıldırım14647 Gülseven Bulut14649 Adnan Köprülü14658 Tahsin Yıldoğan14659 Cemal Selim Karakaş14668 Fatma Gülcan Öztürk Kucak14674 Tamay Baran Tokmaklı14684 Mete Öz14694 Nizamettin Çakır14697 Adnan Öztürk14698 Hasan Hüseyin Keçeci14699 Ayşenur Onat Tüfekçi14700 Sonay İlbay14702 Haluk Alpuğan14705 Zehra Handan Arslan14707 Kemal Nalbant14709 Suzan Esirgen14712 Nurullah Taşpınar14716 Murat Yıldız14723 Adnan Mungan14724 Yüksel Güler14725 Nurten Yalçın14745 İbrahim Tevfik Parabakan14747 Recep Eren14914 Afet Baran15373 Seher Alaybeyoğlu15539 İnci Kaya Pakdil15792 Yusuf Ziya Şimşek15809 Hülya Daş15829 Nevzat Yanmaz15833 Levent Kocakara15839 Nehir Karatutlu Öztürk15854 Orhan Bağdat15885 Başol Tosun15894 Akın Önder15932 Müjdat Mert Özdamar16048 Neriman Mutlu16098 Recep Enis Belgin16181 Nahide Tan16365 Ertan Dedeoğlu16435 Ahmet Tamdemir16574 Emel Akın19310 Ahmet Ozan37901 Burhan Tüvanbülten 107haziran 2013şubemizden


46Özel Sektörde Çalışan<strong>Mimarlar</strong> Ofis GezileriA Tasarım Mimarlık24 Nisan 2013<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>, meslek örgütlülüğüdüzeyinde yürüttüğü çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.İşyerlerine kadar giderek, <strong>mimarlar</strong>ı ofislerinde ziyaretediyor. Oda yöneticileri son ziyareti mimar Ali OsmanÖztürk’ün ‘A Tasarım Mimarlık’ ofisine yaptı.Çalışan <strong>mimarlar</strong>ın sorunları ve kent gündemininkonuşulduğu toplantıda ofis çalışmaları hakkında bilgiveren Ali Osman Öztürk; “Çalışma grupları oluşturduk. Bugruplar çiziminden anahtar teslimine kadar hangi projeyialdıysa yürütüyor. Çok daha katılımcı bir yöntem olduğunugördük. Verimli bir çalışma ortamımız var. Çalışma ortamınıve çalışanlarımızın motivasyonunu önemsiyoruz” şeklindekonuştu. Öztürk” Odamızın Saraçoğlu için açtığı biryarışma var, yarışmanın projesini desteklemenin değerliÇocuk ve MimarlıkÇalışmalarıKazan Buluşmaları<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Çocuk ve MimarlıkÇalışmaları Merkezi, atölye çalışmalarını <strong>Ankara</strong>’nın Kazanilçesine taşıdı. Kazan Kaymakamlığı’nın daveti üzerineNisan ve Haziran ayında Kazan’lı çocuklar ile yapılançalışmalar, okul bahçesi ve parklar üzerine kurgulandı.<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Yönetim Kurulu Sekreterüyesi Tezcan Karakuş Candan, “11 yıldır çocuklarlakent çevre ve mimarlık farkındalığı çalışmalarıyapıyoruz, Türkiye’nin her yanından gelen işbirliğitaleplerini gönüllülerimizin desteği ile karşılıyoruz.Kazan Kaymakamlığı ile işbirliği içerisinde çalışmaktanmutluyuz” dedi.olduğunu düşünüyoruz“ diyerek Çevre ve ŞehircilikBakanlığı’na ilettikleri Saraçoğlu projesini geri çektiklerinide söyledi.“Okul Bahçemi Düşlüyorum” Atölyesi25 Nisan 2013şubemizden<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> Şube Başkanı AliHakkan, Oda çalışmaları hakkında bilgilendirmeyaparak “ <strong>Mimarlar</strong>la, meslektaşlarımızladiyalogumuzu güçlendirmek istiyoruz, hergittiğimiz işyerinde <strong>mimarlar</strong>ın sıkıntılarınıdinliyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz.Oda’ya dair eleştirilerini alıyoruz. Hattabirlikte çalışabileceğimiz yeni projeler deçıkartabiliyoruz.” dedi. <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong>Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ise“<strong>Mimarlar</strong>, nasıl mekânlarda mimarlık üretimininiçindeler ve nasıl ofislerde çalışıyorlar? görmekistiyoruz. Bu ziyaretler, kendi mesleğimizedokunmanın ve yakın durmanın bir aracı.Gittiğimiz işyerlerinde Oda ile <strong>mimarlar</strong>ındiyalogunu güçlendirecek temsilcilik göreviniyapacak gönüllü <strong>mimarlar</strong>ı Oda’da temsilciliktoplantılarına davet ediyoruz” şeklinde konuştu.Kazan İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullardanyaklaşık 60 kadar altıncı sınıf öğrencilerinin katıldığı “OkulBahçemi Düşlüyorum” temalı bir atölye çalışmasındaçocukların yapılı çevrelerine farkındalıklarının artırılmasıhedeflendi.Kazan Yazıbeyli Köyü’nde bulunan Ütopya KültürMerkezi'nde yapılan atölye çalışmaları gönüllü<strong>mimarlar</strong>dan Ece Yoltay, Fatma Tuna Gürlek ve PelinÖzgümüş yürütücülüğünde gerçekleştirildi. İlk etaptaçocuklar ile mahalle oyunları oynayan <strong>mimarlar</strong>, dahasonra “Oyun, Doğa, Okul, Kent” üzerine konuştular.Gruplara ayrılan çocuklar okul bahçeleri üzerine farklıhikâyeler yazdılar. Ardından çocuklar, düş dünyalarınıharekete geçirerek, okul bahçeleri tasarlayarak maketleriniyaptılar.şubemizden tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong> ankara şubesi


47Okul bahçelerinde spor sahaları, çim zemin, ağaçlık alanlar,trombolin, kum havuzu, su havuzu, oturma bankları (açıkve gölgelikli), trafik eğitim sahası, okul bahçesinde satrançve sek sek oynamak için zemin çizgileri yapan çocuklareğlenerek öğrendi. Çocukların okuldan okul bahçesineçıkmak için kaydırak istekleri <strong>mimarlar</strong>ın ilgisini çekentasarımlardan oldu.“Parkımı Düşlüyorum” Atölyesi20-25 Haziran 2013Çocuk ve Mimarlık Çalışmaları Merkezinin ikinci durağı,Kazan Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve DayanışmaVakfı’nın düzenlediği yaz okulu oldu. Çocuklarınkente, doğaya sahip çıkmak, çocukların yaratıcılık vekeşfetme becerilerinin artırılması amacıyla yapılan atölyeçalışmalarının başlığı “Parkımı Düşlüyorum” oldu.Kazan Ütopya Bilim ve Sanat Merkezi’nde iki farklı gündegerçekleştirilen etkinlikte atölye çalışmalarını gönüllü<strong>mimarlar</strong>dan Muteber Osmanpaşaoğlu, Elif Coşkun, Fatma<strong>Ankara</strong> ValiliğiÇocuk Dostu Şehir ProjesiÇocuk Dostu İl Meclisi Toplantısı30 Nisan 2013UNICEF ve <strong>Ankara</strong> Valiliği ile işbirliği içinde yürütülmekteolan “Çocuk Dostu Şehir <strong>Ankara</strong>” projesinde de aktif görevüstlenen TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> ÇocukDostu Şehir çalışma grubu üyeleri, İl Genel Meclisi ToplantıSalonunda yapılan 2013 Nisan toplantısına katıldı.<strong>Ankara</strong>’nın ilçelerinden Çocuk Meclisine seçilen 121çocuğun katıldığı toplantıda açılış konuşmasını <strong>Ankara</strong>Valisi Alâaddin Yüksel yaptı. Vali Yüksel, konuşmasında<strong>Ankara</strong> ilinde çocuklar için ve çocuklar ile birlikte çocuksorunlarının çözümüne yönelerek, çocuk hakları kültürünedayalı bir çocukluğun yaşanacağı, çocukların talep, ihtiyaçve önceliklerinin, kamu politikalarının ve uygulamalarınınayrılmaz bir parçası haline geldiği bir Başkent olmakadına “<strong>Ankara</strong> Çocuk Dostu Şehir” projesini başarıylaTuna Gürlek ve Pelin Özgümüş yürüttü. Kaymakam VeyselBeyru ve ilçe yöneticileri de çalışmaları izledi.Yaklaşık 130 çocuğun katılımıyla yapılan atölyelerdeçocuklarla doğa, oyun, park ve kent üzerinde konuşularaktarihte değişik zamanlarda geçen bir park hikâyesiyazmaları istendi. Daha sonra gruplara ayrılan çocuklarhayallerindeki parkları tasarladılar ve maketlerini yaptılar.Tamamen doğal malzemelerle çalışan çocuklar, hayalgüçleriyle <strong>mimarlar</strong>ı da şaşırtmayı başardı. Çocuklar,tasarladıkları parklara “barış”, “özgürlük”, “hayal” ve “sevgi”isimlerini verdiler. Bir parkın isminin “Gezi Parkı” olmasınıistemeleri de ayrı bir hayranlık ve şaşkınlık yarattı. Bunundışında çocukların yaptığı maketlerde yeşil alanlardanvazgeçmediler ve değişik park elemanları tasarladılar. Kumhavuzunda biten kaydırak, su havuzunda biten sek sek veağaç müzesi en ilgi çekici olanları arasındaydı.sürdürdüklerini söyledi.Konuşmaların ardından toplantı, çocukların oluşturduğukomisyon (Kent ve Çevre, Trafik, Bilişim, Eğitim, Basın-Yayın,Kültür-Sanat, Turizm, Engelli Hakları, Sağlık, Çocuk Hakları,Spor)çalışmaları ile devam etti. Çocuklar bu komisyonlardaÇocuk Dostu Şehir <strong>Ankara</strong> için öneriler hazırladılar. Dahasonra hazırladıkları raporları İl Meclisi’nde sundular.Komisyonların raporlarının okunması Serkan Kırmızı,çocuklarla bir ritim atölyesi gerçekleştirdi. Kırmızı’nınanlattığı masala çocuklar ellerindeki çubuklarla, ayaksesleri, el çırparak yaptıkları ritimlerle eşlik ettiler.TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>nden Afet Baran,Can Karabük, Mehmet Erdoğan ve Pelin Özgümüştoplantıya katıldılar.bülten 107haziran 2013şubemizden


48Bir Yapı Bir MimarEsenboğa HavalimanıMimar: Ercan Çoban4 Mayıs 2013Genç Yarışanlar 4 ve 5Okullarından mezun olan genç meslektaşlarımızyarışmalar sürecine katılarak idealleriyle ürettikleriprojelerden ödüller alıyorlar. <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>genç meslektaşlarımızın yarışmalar sürecindeki başarısınımimarlık ortamıyla buluşturmaya devam ediyor. Gençyarışanlar etkinliği, sadece bir proje sunumu süreci değil,genç meslektaşlarımızın, heyecanlarının, hazırlıklarının,ideallerinin ortamla buluşmasıdır.TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Öğrenci Komisyonuolarak, tasarlanan yapıları <strong>mimarlar</strong>ıyla gezebilme hayaliüzerine düzenlenen “1 Yapı 1 Mimar” etkinliklerinin üçüncüdurağı olan Esenboğa Havalimanı’nı, mimarı Ercan Çobanile birlikte gezildi.Ercan Çoban ile Esenboğa Havalimanı’nda bir araya gelenöğrencilere, Çoban’dan yarışma sürecini ve yapının tasarımaşamalarına dair bilgilendirme alıyorlar. 1998 yılındaDevlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) tarafındanaçılan yarışma sonucu ile elde edilen proje 60 eserarasından birinci seçilmiş. 2004’te yapılan ihale sonrası TAVhavalimanını yapım ve işletme hakkını elde ediyor.2006 yılında hizmete açılan Esenboğa Havalimanı, 2009yılında (AC I EUROPE) Avrupa Uluslararası HavalimanlarıKonseyi tarafından en iyi havalimanı seçilmiş. 10 milyonyolcu kapasiteli havalimanı, Türkiye’de iç ve dış hatlarterminallerinin ilk kez birlikte kullanımı ile bir örnek teşkiletmekte.Gezi sırasında havaalanı görevlileri, öğrencilere eşlikediyor. Grup, yapıya öncelikle iç hatlar önünden girişyapıyor ve ardından dış hatlar ve bagaj bölümlerinigeziyor. İnsan faktörünün ön plana çıkarılarak tasarlananyapıda gün ışığının kullanımına önem verilerek doğanınuzantısı olan su, ağaç ve taş öğelerinin de oldukça özenlikullanıldığı dikkat çekiyor.Türkiye’nin en büyük dördüncü havalimanına yapılangezi, Gazi Üniversitesi, ODTÜ, Çankaya Üniversitesi, AtılımÜniversitesinden öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşiyor.Son beş yıl içerisinde mezun olan ve yarışmalara katılaraködül kazanan <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> üyelerinindeneyimlerinin paylaşılması ve yarışmalar sürecine gençbakışın açığa çıkartılması kapsamında düzenlenen “GençYarışanlar” etkinliği Mayıs ayında iki ayrı yarışmanın ödülsahiplerini ağırladı.Ödemiş Belediyesi Kent Merkezi ve YakınÇevresi Ulusal Mimarlık ve Kentsel Tasarım FikirProje Yarışması 2.’lik ÖdülüEmrah Akpınar10 Mayıs 2013“Genç Yarışanlar” etkinliğinin dördüncüsünün konuğu“Ödemiş Belediyesi Kent Merkezi ve Yakın Çevresi UlusalMimarlık ve Kentsel Tasarım Fikir Proje Yarışması”ndaİkincilik Ödülü alan projesiyle Emrah Akpınar oldu.Emrah Akpınar, sunumunun başında yarışmalar ile bir dizietkinlik düzenlendiğini ancak Genç Yarışanlara yönelikböyle bir etkinlik düzenlemesinden dolayı <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong><strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’ne çok teşekkür etti.Akpınar, öncelikle 2005 yılından bu yana meslek hayatısürecini ve girdiği yarışmalardan bahsetti Akpınar,yarışmaların bellekleri tazelediğini, okuduğumuzokullarda, meslek hayatımızda karşılaşamadığımız projelerile yarışmalar yolu ile karşılaştığımızı ve orada bir sözsöylemeye çalışmanın çok önemli olduğunu vurgulayarak“Kendimi mimarlığa yarışan biri olarak görüyorum” dedi.Ödemiş’in 1800’lerdeki haritası ile bugünükarşılaştırdığında, kent çeperindeki yol ağı içerisindekalmış, dışarı çıkmamış ve bütün doku aynı kalmış. Dahasonradan Ödemiş’in içinden geçen İzmir-Ödemiş yolukenti tam ortadan ikiye ayırmış. Ödemiş’e gittiklerindekentin en önemli olan bu aksın hiç yaşamadığınıgörmüşler.şubemizden tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong> ankara şubesi


49Projede; Tarihi Arasta kent merkezi (Kentin DÜN’ü),Yeni Hükümet Meydanı Bölgesi (Kentin BUGÜN’ü) veYeni Belediye Meydanı (Kentin YARIN’ı) doğu-batı aksıbirleştirilerek, bu aksı kesen kuzey güney güzergâhınıboydan boya saran yeşil koridorun Kentsel Aralık(Kentsel Yaşam Koridoru) ile birbirini kesen bir yaşamalanı kurgulanmış. Doğu-batı aksında bulunan HükümetÖneri projede ortaya konulan bütüncül tasarım anlayışıylaUşak‘ın kent kimliğine katkı sağlanması amaçlanırken,alanın nitelikli fiziksel ve sosyal dönüşümününgerçekleşmesi amaçlanmış.Tarihi kent merkezini; kültür, turizm potansiyeli ve sit alanıiçerisindeki anıtsal-tescilli yapılar dikkate alınarak, alanınMeydanı farklı noktalardan kırılarak alt zeminde ticarimekânlar önerilmiş. Yeni yapılacak belediye binasınınhemen yanında istenen kültür merkezini ise “eteklerinitoplamış ve orada var olmaya çalışan” bir yapı olaraktasarlanmış.Emrah Akpınar, 2005’ten bu yana 43 yarışmaya girmiş.Ekip olarak katıldıkları bu yarışmaya tam da yarışmasürecini bırakmak istedikleri anda katılmaya vermiş.Akpınar, bu yarışma sonrası girdiği, “Mersin Ticaretve Sanayi <strong>Odası</strong> Hizmet Binası ve İş Merkezi MimariFikir Yarışması”nda eşdeğer ödülü, “Uşak Belediyesi HizmetBinası” yarışmasında ikincilik ödülü ve “Borusan NeşeFabrikası” / Organize Sanayi Bölgeleri’nde Kreş ve GündüzBakımevi Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda da eşdeğersatın alma ödülü almış.Uşak Belediyesi İsmetpaşa Caddesi ve ÇevresiUlusal Mimarlık-Kentsel Tasarım Fikir ProjesiYarışması 3.’lük ÖdülüAslı Özbek, Nihat Eyce22 Mayıs 2013“Uşak Belediyesi İsmetpaşa Caddesi ve Çevresi UlusalMimarlık-Kentsel Tasarım Fikir Projesi Yarışması”ndaüçüncülük ödülü alan projeleriyle Aslı Özbek ve Nihat Eycede “Genç Yarışanlar” etkinliğinin beşincisinin konuklarıoldu.bütüncül bir anlayışla kentlinin ve turistlerin ihtiyaçlarıdoğrultusunda, gece-gündüz yaşayan bir mekân olarak elealınmış.Alan içerisindeki peyzaj stratejisi odak noktalarınınniteliğine göre şekillenerek kentsel mekânları, işlevleribağlamında etkinleştirilmiş.Aslı Özbek ve Nihat Eyce Düzce Ticaret ve Sanayi <strong>Odası</strong>Hizmet Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda da ikinciliködülü almışlar.Her ay bir projeyle, genç meslektaşlarımızın deneyimleriniüyelerimizle paylaşması kurgulanan Genç Yarışanlaretkinliği, yıl sonuna kadar devam edecek.bülten 107haziran 2013şubemizden


50Atatürk BulvarıCephelerindekiKimliksizleştirmeyeKarşı ÇıkıyoruzBaşkent Dayanışması- Ben <strong>Ankara</strong> Bileşenleri26 Nisan 2013Büyükşehir Belediyesi’nin Atatürk Bulvarı’ndakibinalarda cephe değişikliğine başlaması BaşkentDayanışması’nın tepkisini çekti. Bileşenler MilliPiyango binasından başlayan ve binaları Selçuklumimarisi ile sıvayan cephe değişikliklerini protestoetti. Başkent Dayanışması bileşenleri “Çehrelerimiz,taşıdığı birikimlerden ve deneyimlerden kopartılarakdeğiştiriliyor, kimliksizleştiriliyor, tektipleştiriliyor”diyerek ‘kimliksizleştirmeye’ karşı bir basın açıklamasıyaptı. Açıklamayı Başkent Dayanışması bileşenleri adına<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> Şube Sekreter Üyesi Tezcan KarakuşCandan okudu:“ Her birimizin bir kimliği var... Yaşadıklarımızı ifade edenyüzümüz var… Yüzümüzdeki bir her çizginin bir anlamıvar… Kimliğimiz bizi özel kılıyor… Farklı kimliklerinzenginliği bizim çok kültürlüğümüzü oluşturuyor.90 yıldır bu ülkenin başkenti olan <strong>Ankara</strong>’nın da bir kimliğivar. <strong>Ankara</strong>’nın üniversite kenti kimliği var, memur kentikimliği var, yönetim kenti kimliği var, direniş kenti kimliğivar. Onun en özel kimliği bir devrimin başkenti kimliği var.Binlerce yıllık birikimle yoğrularak bugüne taşınan Başkent<strong>Ankara</strong>’nın kimliği değiştirilmeye çalışılıyor.Güç ve baskı arttıkça çevrelerimiz o baskıcı değişmezlikolan tektiplerle donatılıyor, yaşam mekânlarımıztektipleştiriliyor, kimliksizleştiriliyor… Konutlarımıztektipleşti… Adliye Saraylarımız tektipleşti, Okulyapılarımız tektipleşti, kentlerimiz tektipleşti.Kimliksizleşti…<strong>Ankara</strong> bizim 90 yıllık başkentimiz, Atatürk Bulvarı bu 90yıllık efsanenin bir film şeridi gibi okunduğu yapılı çevreninender tanık mekânı…Önce kentimizin en önemli meydanını sönükleştirdiler,bakımsız bıraktılar, AVM kültürü ile yaşamlarımızıticarileştirdiler. Sonra en saygın mağazalar terk ettiKızılay’ı, Atatürk Bulvarı’nı. Pasajlar bir bir boşaldı. İşyerlerigiderek niteliksizleşti. Bir zamanlar kapılarında kuyruklarbeklenen sinemalar bir bir kapatıldı, <strong>Ankara</strong>’ya gelenyabancı turistler, ziyaretçiler artık uğramaz oldu Kızılay’a.Önce kentin kalbini söküp alacaksınız, ruhsuzlaştırıpöldüreceksiniz, sonra onun bütün çehresini değiştirerekkendi ruhsuzluğunuzu bize yenileme diye yutturmayaçalışacaksınız. Şimdi bu sürecin baş aktörü olan <strong>Ankara</strong>Büyükşehir Belediyesi Kızılay’daki tüm bu olumsuzgelişmelerin günahını Atatürk Bulvarı üzerindeki yapılarıncephelerine yüklemek istemektedir. Kızılay’ın ve AtatürkBulvarı’nın canlandırılmasını en çok “BEN ANKARA”istiyor. Bina cephelerinin tabela kirliğinden kurtulmasını,yayalaştırılmasını, meydanlaştırılmasını, yapı cephelerininözgün kimliğine kavuşturulmasını en çok biz istiyoruz.Ancak <strong>Ankara</strong> Büyükşehir Belediyesi tarafından AtatürkBulvarı üzerinde başlayan 15 kamu yapısının binacephelerinin tektipleştirilmesini, kimliksizleştirilmesinireddediyoruz.Kızılay’da tek tipleştirilmek istenen binaların sahte yüzlerinikabul etmiyoruz. Atatürk Bulvarı üzerindeki kimliğideğiştirilerek, “Heil Hitler” diye sıraya girmesi istenenyapılara özgürlük istiyoruz.”KİMLİĞİMİZİ, KENTİMİZİN KİMLİĞİNİ, ÇOKKÜLTÜRLÜLÜĞÜMÜZÜ,BAŞKENTLİĞİMİZİ, YAŞAMLARIMIZI ASLA TESLİMETMEYECEĞİZ!şubemizden tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong> ankara şubesi


51SanatçılarNasıl Bir <strong>Ankara</strong> İstiyor?Başkent Dayanışması- Ben <strong>Ankara</strong> Bileşenleri13 Mayıs 2013Uyanık, nasıl bir <strong>Ankara</strong> istediğini şu sözlerle dile getirdi:“Gölbaşı bir sanat mekânına çevrilebilir. Gölbaşı’nın etrafısanatsal mekânlar dönüştürülmesini isterdim, bunu içinuygun bir yer. Tabi ki spor da yapabilmeyi isterdim artıkbale yapamıyorum ama kent merkezine bisikletle gelmeyikim istemez ki?”“Sanat, insanı insana anlatmaktır” diyen Erdal Duman ise “<strong>Ankara</strong>’da kalmayı arkadaşlarımla çok tartıştık ve <strong>Ankara</strong>’dakalmaya karar verdik ama <strong>Ankara</strong>’da sanat yapacak birmekân yok. Mesela Cer Modern bizi umutlandıran bir yerolmuştur. Sakarya’da heykel yapıyorduk, heykel yaptığımızısöylediğimiz de insanlara; çoğu “Atatürk heykeli mi?sorusunu soruyordu. Şimdi bu insana ne diyebilirsiniz kigördüğü şey bu <strong>Ankara</strong>’da. Aklına başka bir şey gelmiyor.Mekân ile bir ilişkisi de var sanatın” şeklinde konuştu.<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nin sekretaryasını yürüttüğüBaşkent Dayanışması yerel seçimlere yönelik “<strong>Ankara</strong> içinbir şey yapmalı” etkinliklerine devam ediyor. Toplumundeğişik kesimlerinin yerel yönetimlere yönelik nasıl bir<strong>Ankara</strong> istediklerini açığa çıkartacak bir yerel yönetimprogramı oluşturmayı hedefleyen Başkent DayanışmasıNasıl bir <strong>Ankara</strong> istediklerini önce akademisyenlere, sonrakadınlara ve çocuklara son olarak ise sanatçılara sordu.Başkent Dayanışması bileşenlerinin organize ettiği“Sanatçılar Nasıl Bir <strong>Ankara</strong> İstiyor?” söyleşisi <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong>’nda yapıldı. Yapılan söyleşiye, oyuncu ve TOBAVGenel Başkanı Tamer Levent, Dil Derneği Genel Başkanıve yazar Sevgi Özel, ressam Önder Aydın, koreografve ADOB Çocuk Balesi Bölüm Başkanı E. Ömür Uyanık,heykeltıraş Erdal Duman katıldı. Katılımcılar, nasılbir <strong>Ankara</strong> istediklerini anlattı. Sanatçılar, özledikleri<strong>Ankara</strong>’nın eski zamanlarını da kentin geleceğine dairisteklerini de paylaştı. TOBAV müdürü Makbule Kanaç iseBaşkent Dayanışması’nın etkinliklerini anlatan bir sunumgerçekleştirdi.TOBAV Genel Başkanı Tamer Levent, <strong>Ankara</strong>’nın sanatile dolu günlerini anlattı. Levent: “ Yapılacak bir tiyatro,festival veya sanat kentlerle bütünleştiği zaman anlamlıoluyor. Kentlerle sanat bütünleştiği zaman kent insanınınyaşam kalitesi artıyor. Sanat, bir şeyi, kafaya koyduğunuzbir felsefeyi özenle bir insana anlatabilmektir. O kişininde özenle düşünmesini sağlarsınız. Ama sanatçıları657’ye tabi devlet memuru yapmaları aslında sanatçılarınkonuşmaması için susması içindir. Sanatçının memuru olurmu?” dedi.<strong>Ankara</strong> Devlet Opera Balesi Çocuk Balesi Bölüm Başkanı veaynı zamanda koreograf olan Ömür Uyanık ise artık baleyapamadığını bunun yerine spor yapmak istediğini belirtti.Birleşmiş Ressamlar Derneği Başkanı Önder Aydın sanatayönelik uygulanan politikaların genel ülke politikasındankopartılamayacağını, sanatı ve sanatçıları desteklemeyenbir anlayışın varlığına dikkat çekti. Yerel yönetimlerin dahafazla sanat etkinlikleri yapması gerektiğini, sanat kurullarıoluşturarak bu süreci katılımcı hale getirilmesini önerdi.Başkent Dayanışmasının Sekretaryasını yürüten <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> Şube Yönetim Kurulu Sekreter ÜyesiTezcan Karakuş Candan’da söz alarak sanatın toplumlabuluşması ve sanatın sanatçının dönüştürücü rolününönemi üzerine görüş bildirdi. Candan ”<strong>Ankara</strong>, artık kültürve sanattan uzaklaşarak yoksun bir kent haline getirildi.Nefes alamayan, işle ev arasına sıkışan yaşamlar yaşıyoruz.Tiyatroya, sinemaya gitmez olduk. Akşam saatlerindeevinin dışında kent mekânında bir etkinliğe katılanlarınsayısı gün geçtikçe azalıyor. Kentli, kenti bir transit geçişmekânı olarak kullanıyor. Sanatçıların toplumla buluşması,sanatın dönüştürücü rolünün toplumun kılcal damarlarınakadar gitmesi gerekir. Kızılay kent merkezine sıkışmışbir sanat toplumla kucaklaşamaz. Mamak’ta Sincan’da,Bademlidere’de, Cevizlidere’de toplumun katılımcıyöntemlerle ürettikleri sanatsal mekânların ve karşılaşmaanları yerel yönetimlerden tarafından yaratılmalıdır.Programınız, inancınız ve enerjiniz var ise çok kısazamanda her şeyi değiştirebilirsiniz, dönüştürebilirsiniz.Salvador Allende, 1970 -1973 yıllık kısa iktidarında kocabir Şili’yi değiştirdi. Sanatçıları seferber ederek tüm Şili’yiduvar resimleriyle donattı. Sanatın dönüştürücü gücünü,kültür trenleri ile ülkenin dört bir yanına yaydı. Bugün yerelyönetimlerde ihtiyacımız olan şey budur! Halk katılımınıarttıran, verdiği sözü yerine getiren yerel yöneticilere olanihtiyaç hâlâ kendisini hissettirmektedir.” dedi.Etkinlikte çıkan öneriler Başkent Dayanışması “BENANKARA” etkinlikleri kapsamında eylem programınadönüştürülecek. Başkent Dayanışması, bir sonrakietkinliğine üniversite öğrencileri ile devam edecek.bülten 107haziran 2013şubemizden


52ABD Büyükelçiği AOÇArazisinden Vazgeçsin!Başkent Dayanışması- Ben <strong>Ankara</strong> Bileşenleri6 Haziran 2013- 20 Haziran 2013elçilik önüne sarı çelenk bıraktılar. Gerçekleştirileneylemde bileşenler adına söz alan <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong><strong>Şubesi</strong>, Kavaklıderem Derneği, Tiyatro Pembe Kurbağa,Makina Mühendisleri <strong>Odası</strong> ve KORDER temsilcileri “ABDBüyükelçiliği’ni kaynağı AOÇ olan Çukurambar’da bulunanhülle yoluyla Gazi Üniversitesi’ne oradan da TOKİ’yedevredilen araziden vazgeçmeye davet ediyoruz” diyerektaleplerini yinelediler.ABD <strong>Ankara</strong> Büyükelçiliği’nin Açıklaması7 Haziran 2013ABD’nin <strong>Ankara</strong> Büyükelçiliği, Atatürk Orman Çiftliği(AOÇ) arazisinin büyükelçiliğe satılacağına ilişkin iddialarhakkında, “Satışa ilişkin süreç, arazinin sahibi ve bir Türkkurumu olan TOKİ’ye sorulmalıdır” açıklamasını yaptı. ABDBüyükelçiliği Basın Sözcüsü T.J. Grubisha, büyükelçiliğinTürk hükümeti ile uzun süredir yeni bir elçilik arazisininsatışı için görüşme halinde olduğunu belirtti.İstanbul’da Taksim Gezi Parkı’nın park olarak kalması içinmücadele yürütülürken <strong>Ankara</strong> da AOÇ mücadelesinedevam ediyor. Atatürk Orman Çiftliği’ne ait arazilerinyapılaşmasına karşı tepki gösteren Ben <strong>Ankara</strong> Bileşenleri,bu kez AOÇ kaynaklı Çukurambar’daki araziye ABDBüyükelçiliği binası yapılacak olmasını eylemlerle protestoediyor.Siyah Çelenk6 Haziran 2013’te ABD Büyükelçiliği önüne siyah çelenkbırakan bileşenler yaptıkları açıklamada;Atatürk Orman Çiftliği AKP hükümetinde en büyüktalanını yaşıyor. Başbakanlık Hizmet Binasının binlerceağaç kesilerek Atatürk Orman Çiftliği arazisine yapılmasıideolojiktir. AOÇ arazisine TBMM sosyal tesisinin yapılması,AOÇ arazilerinin parçalanarak tahsis edilmesi ve satılmasıideolojiktir. Son olarak Çukurambar’da AOÇ arazisi ikenGazi Üniversitesine, oradan TOKİ’ye devredilen 6.400metrekarelik arazinin ABD Büyükelçiliği’ne satılmasıkonusunda mutabakat sağlanmıştır. ABD’nin, kaynağıAOÇ olan topraklarda Büyükelçilik binası yapmasına,araziyi satın almasına asla izin vermeyeceğiz. AtatürkOrman Çiftliği; bizim yaşam alanımız, nefisimiz, mirasımız,geçmişimiz, geleceğimiz. Atatürk Orman Çiftliğinin herkarışına sahip çıkıyoruz. Siyah çelengimiz, öfkemizinsessiz tepkisidir, ABD Büyükelçiliğini AOÇ topraklarındanvazgeçtiğini açıklamaya davet ediyoruz.” ifadelerine yerverildi.Sarı Çelenk6 Haziran 2013’te ABD Büyükelçiliği’ne siyah çelenkbırakan Ben <strong>Ankara</strong> Bileşenleri 20 Haziran 2013’te de“Basında, hali hazırda bir Türk kurumu olan TOKİ’ye aitbir arazinin ABD hükümetine satışının planlandığınadair haberler yer almaktadır” hatırlatmasını yapanGrubisha, “Söz konusu arazinin şu andaki sahibi hakkındakitüm sorular Türk yetkililerine sorulmalıdır” dedi. Grubisha,yeni büyükelçilik yerleşkesi için arazi alımının tüm Türkve Amerikan kanun ve yönergelerine uygun olarakgerçekleşeceğini kaydetti.ABD <strong>Ankara</strong> Büyükelçiliği’nin Açıklaması(resmi Twitter hesabı)11 Haziran 2013“ABD hiçbir zaman Türk Hükümeti ile Atatürk OrmanÇiftliği’nin sahip olduğu bir araziyi satın alma konusunugörüşmemiştir.”ABD Büyükelçiliği ile Görüşme1 Temmuz 2013<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> Şube Başkanı Ali Hakkan ve ŞubeSekreteri Tezcan Karakuş Candan, ABD Büyükelçiliği’ndekonuya ilişkin misyon şef ve altı kişilik heyetle görüşerekAOÇ arazisine ABD Elçiliği yapmaktan vazgeçmelerineyönelik taleplerini ilettiler. Tezcan Karakuş Candan,görüşmede toplumsal hassasiyetleri anlattıklarını, arazininkamusal alan olarak kullanılması gerektiğini ve farklı biryerde elçilik binası yapmalarını önerdiklerini söyledi.ABD Büyükelçiliği yetkilileri ise toplantıda konuya ilişkin;yeşili çok sevdiklerini, AOÇ ürünlerini de çok sevdikleriniama şu andaki ABD konsolosluğuna sıkıştıklarını, kentinortasında kaldıklarını söyleyerek araziyi satın almaktanvazgeçmeyeceklerini belirtti. Elçiliğin buranın kendileriiçin çok güvenli bir yer olarak gördüklerini ve çok paraödediklerini söylediğini ifade etti.şubemizden tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong> ankara şubesi


53Durmak YasaklandıysaArtık DurabilirizBaşkent Dayanışması- Ben <strong>Ankara</strong> Bileşenleri18 Haziran 2013Brezilya BüyükelçiliğiÖnünde Biber GazıProtestosuBaşkent Dayanışması- Ben <strong>Ankara</strong> Bileşenleri26 Haziran 2013“Başkent Dayanışması, durmak yasaklandıysa artıkdurabiliriz!” diyerek yaptığı eylem çağrısıyla Güvenpark’tatoplandı. Taksim Gezi Park’ı ve AOÇ’deki ağaçlar içindirenenleri ve halkın haklı taleplerini destekleyenbir eylemde “Dur <strong>Ankara</strong>lı, geçtiğin bu yol, bu parksenindir!” , “ Dur <strong>Ankara</strong>lı, şiddete, ölüme, aymazlığa karşıdur” dövizleri taşıyan grup, yarım saat kıpırdamadandurduktan sonra, protestosuna alkışlarla devam etti.Başkent Dayanışması - Ben <strong>Ankara</strong> bileşenlerinin durmaeylemini gerçekleştirenlerin tek gözlerini sargı bezleriile kapatmaları da dikkat çekiciydi. Eyleme yoldangelip geçenlerde katılınca, büyük bir kalabalıkla duruşgerçekleşti.Grup adına açıklama yapan <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> ŞubeSekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan: "AKP Hükümeticopuyla, toması ile gazıyla üstümüze geliyor. Oysa bukentin, tüm parkları, sokaklar yeşil alanlar bizim. AKPhükümeti içinse bütün bu alanlar bir rant alanı, TaksimGezi Parkı rant alanı, AOÇ bir rant alanı, Güvenpark bir rantalanı. Biz tüm bunlara karşı yaşamımızı sınırlandıran neyediğimize, ne içtiğimize, kaç çocuk yapacağımıza karşı birrant geliştiren AKP hükümetini protesto ediyoruz. Tüm buprotestolar başladığından beri barışçıldı, AKP hükümetipolisiyle, gazıyla üstümüze gelene kadar. Üç beş ağaçmevzusu denilen şey, köklü bir demokrasi ve özgürlükmücadelesidir. Her gün kentin sokaklarında bu kentiyaşamaya, özgürlüklerimiz ve demokrasi taleplerimiziyinelemeye devam edeceğiz" dedi.Başkent Dayanışması olarak her gün bu kentinsokaklarında demokrasi taleplerini yinelemeye, devamedeceklerini söyleyen Candan, grup üyelerini ve tümGüvenpark sakinlerini çay içmeye davet etti. Grup,Güvenpark’ta barışçıl eylemlerinin kanıtı olarak beş çayıiçti. Havuz başından ayrılan dayanışma bileşenleri EthemSarısülük’ün vurulduğu yerde tekrar durdu.bülten 107haziran 2013Gezi Parkı olaylarında polisin çok sayıda biber gazıkullanması tartışma konusu olurken, Başkent Dayanışması,Brezilya Büyükelçiliği önünde bir araya gelerek, Türkiye’yebiber gazı satışını durdurmasını istedi. Elçilik önüneiçinde karanfiller olan biber gazı kapsülleri bırakan grupBrezilya’yı kendi dilinde protesto etti. Eyleme, Kuğuluİnisiyatifi ve Kızılay Direniş Platformu da destek verdi.Basın açıklamasını Başkent Dayanışması adına okuyanTiyatro Oyuncuları Meslek Birliği ve TOBAV temsilcisiMehmet Nurkut İlhan “Taksim Gezi Parkı direnişleritüm ülkeye yayıldı. Türkiye günlerdir gaz altında,gaz bombasıyla yaralananların sayısı 7000’i buldu.Dünyanın dört bir yanında süregelen bu başkaldırılar,kent ve doğa haklarının artan bir şekilde ihlaline,kaynaklara erişimdeki eşitsizliklere, emek sömürüsüne,ifade özgürlüğü ve bağımsız yargı süreçlerinin önündekiengellere karşı dünya halklarının yükselen ortak sesidir.Türkiye’de hukuka aykırı bir şekilde kullanılan bibergazını temin edenlere sesleniyoruz. Cinayete varanhukuksuzluğun suç ortağı olmayın” dedi.Basın açıklamasının ardından Brezilya Elçilik yetkilileri,Başkent Dayanışması kurum temsilcilerinden <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan,EMO <strong>Ankara</strong> Şube Başkanı Ebru Akgün Yalçın, TOBAVtemsilcisi Mehmet Nurkut İlhan ile görüştü. Görüşmeninardından Tezcan Karakuş Candan yaptığı açıklamada;“Büyükelçilik müsteşarına biber gazının insan sağlığınazararlı olduğu hakkında hazırlanmış bir dosya ilettik.Türkiye hükümetinin bu direnişi bastırma yönünde bibergazı kullanımı hakkında bilgi verdik ve Türkiye’ye bibergazı satmamalarını istedik. Elçilik yetkilileri, Brezilyahükümetine taleplerimizi ileteceklerini söylediler. Protestoamacıyla buraya gelmemize rağmen bizimle görüşmelerialışık olmadığımız bir iletişim tarzı. Türk politikacıları builetişimi örnek almalı” dedi.şubemizden


54İşyeri Temsilcileri Çanakkale Seramik Fabrikası Gezisi24-25 Mayıs 2013TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> tarafından,“Nerede Mimar Varsa Oda Oradadır” yaklaşımıyla, meslekisorunların mimarlık ortamına aktarılması, meslektaşlararası dayanışmanın sağlanması, Oda ile işyeri arasındadoğrudan iletişiminin sağlanması amacıyla kurulan Kamu,Özel Sektör ve Üniversitelerdeki İşyeri Temsilcilikleriçalışmaları 42. Dönemde de devam etmektedir.Çalışma yaşamındaki sorunların mimarlık ortamınaaktarılması, meslektaşlar arası dayanışmanın ve Odaile işyeri arasında doğrudan iletişiminin sağlanmasıanlamında Oda örgütlülüğünde çok değerli bir yer tutanİşyeri Temsilcilikleri ile her dönem gerçekleştirilen İşyeriTemsilcilikleri Etkinliklerine bir yenisi eklendi.Son yıllarda inşaat sektöründe yaşanan değişimler sonucu,yapı malzemeleri sektörü de farklı özellik ve tarzdakiürünleri ile sürekli bir gelişme göstermektedir. Bu kadarzengin içeriğe sahip yapı malzeme ürününün seçimi veyapılarda doğru kullanılması konusunda etkin rol oynayan<strong>mimarlar</strong>, karar verme ve uygulama noktasında büyükönem taşımaktadırlar.Bu kapsamda, Çanakkale Seramik ile yapılan görüşmelersonucunda planlanan İşyeri Temsilcililerine özel FabrikaGezisi ve Kent Gezisi 24-25 Mayıs 2013 tarihlerindeÇanakkale’de gerçekleştirildi.Sabah erken saatlerde Güzelyalı’da başlayan gezide ilkdurak Semedeli Vitrifiye Fabrikası oldu. Vitrifiye ( hela taşı,banyo küveti, duş teknesi, lavabo) ürünlerinin yapıldığıfabrikanın gezisi sırasında yetkililer, imalatların nasılaşamalardan geçtiğini anlattılar.Ardından Çan ilçesindeki Kalebodur ve KalesinterflexFabrikaları ile Ar-Ge merkezi gezildi.Yetkililerin verdiği bilgilere göre; Avrupa’nın tek çatı altındakurulu 3. büyük fabrikası olan ana fabrika 1.5 milyon m2alan üzerine kurulmuş. 1957 yılında kurulan fabrikadabugüne kadar 26. 000 çalışanın emekli olmuş ve halen3.000 çalışanı bulunmakta. Ana fabrikada seramik üretimiiçin gerekli enerji, fabrika bünyesindeki doğalgaz çevrimünitesi ile sağlanmakta. Bu fabrikada ARGE çalışmalarınaoldukça büyük önem veriliyor. Dünyada yalnız üç ülkedeüretilen bir seramik türü olan 1m x 3m boyutlarındabükülebilen bir malzeme olan Kalesinterflex ise Türkiye’desadece Kale tarafından üretiliyor. 3mm kalınlığında olan buporselen seramik levhanın inceliği ürüne esneklik, hafiflikve uygulama kolaylığı sağlamakta.Çanakkale Seramik Fabrikası gezisi, Çanakkale’de ŞehitlikAnıtı ile Truva antik kentini gezisi ardından sona erdi.şubemizden tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong> ankara şubesi


55Kent MekanlarınınKadın Cinayetlerindeki Rolü SöyleşisiElif Aydın, Bahar Yalçın<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>28 Mayıs 2013<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> ve Kadın CinayetleriniDurduracağız Platformu ortak bir etkinliğe imza attı. “KentMekânlarının Kadın Cinayetlerindeki Rolü ” konusu ile birsöyleşi düzenlendi. Söyleşinin açılış konuşmasını <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candanyaptı. Mimar Bahar Yalçın ve Sosyolog Elif Aydın’ınkonuşmacı olarak katıldığı etkinlik büyük ilgi gördü.<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> Şube Sekreter Üyesi TezcanKarakuş Candan, konuşmasında; “kent mekânlarınınkadın cinayetlerindeki rolünü konuşuyoruz. Çünkü kadınolarak, güvenli mekânlara ihtiyacımız var. Karanlık biryolda yürürken tedirgin oluyoruz ya da belli bir saattensonra bir yerden bir yere ulaşamıyoruz bu problemleribizlere kentleri yönetemeyen kötü yöneticiler taşıyor”dedi. Candan, tüm katılımcıları 1 Haziran’da MakineMühendisleri <strong>Odası</strong>’nda yapılacak olan TMMOB 3. KadınKurultayı’na davet etti.Elif Aydın, kadın cinayetlerini ve cinayet oranlarınıanlattı. Aydın,“Bir kadını kim öldürür?” başlığı altındayaptığı sunumda, “%88’i en yakını ya da tanıdığı erkeklertarafından, aile içinde öldürülen kadınlar ise %71oranında kocaları tarafından öldürülüyor.” İfadelerinikullandı. Aydın, öldürülen kadınların ailelerine ulaştıklarınıbelirterek, “ Ailelerle omuz omuza mücadele ediyoruz.Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarakkurulduğumuzdan bu yana çok fazla aşama kaydettik.Herkesin bize katılması ve destek vermesi çok önemli.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın şiddeti önlememerkezleri doğru düzgün işlemiyor, doğru düzgünişlemesini ve Türk Ceza Kanunu’nda değişikliklerinyapılması yönünde taleplerimiz var. Bu taleplerimizigerçekleştirmek için herkesi göreve çağırıyoruz” dedi.“Kentlerin kadın cinayetlerinde payı var”toplumsal ilişkileri belirliyoruz, Kentlerde artık, maddikazanca göre gidilebilecek yerler, maddi kazanca göreoturulabilecek güvenli siteler ve karşısında güvenliolmayan yerler oluşturuluyor. Bir yerde alanlar terk edilincealanda olası tehlikelerin olması, sosyal hayatı da sınırlıyor.Kentlerin güvenli olması gerekiyor” dedi.<strong>Ankara</strong> için ise ulaşım probleminden bahseden Yalçın, “<strong>Ankara</strong>’daki belli bir saatten sonra ulaşımın olmaması birulaşım problemi ve <strong>Ankara</strong>’nın ulaşım problemi sokaklarıtenhalaştırıyor. Ulaşım probleminin giderilmesi, sokaklarınaydınlatılması kadın ve erkeğin kentlerdeki eşit temsilininsağlanması gerekiyor. Kentlerin güvenliğinin kadıncinayetlerinde payı var” şeklinde konuştu.Aydın’ın ardından söz alan mimar Bahar Yalçın, kentmekânları ve kadın cinayetlerini değerlendirdi. Kentlerdekadınların ve erkeklerin eşit temsilinin sağlanmasıgerektiğini vurgulayan Yalçın, “<strong>Mimarlar</strong> olarak kentlerdekibülten 107haziran 2013şubemizden


56Metin Lokumcu Hopa’da Anıldı31 Mayıs 201331 Mayıs 2011 tarihinde Artvin’in Hopa ilçesinde BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan’ın mitingi öncesinde HES’lernedeniyle yapılan protestoda polis tarafından kullanılanbiber gazı sonucu fenalaşıp kalp krizi geçiren ve kaldırıldığıhastanede kurtarılamayan emekli öğretmen yaşamınıyitiren Metin Lokumcu, ölümünün 2. yılında Hopa`dayapılan törenle anıldı.Metin Lokumcu anısına TMMOB`ye bağlı ElektrikMühendisleri <strong>Odası</strong>, İnşaat Mühendisleri <strong>Odası</strong>, MakinaMühendisleri <strong>Odası</strong>, Harita Mühendisleri <strong>Odası</strong> ve <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> Şubeleri tarafından yaptırılan anıt mezarınaçılışı da Lokumcu’nun ailesi, yakınları, Hopalılar veTMMOB’ye bağlı odalardan çok sayıda yönetici ve üyeninkatılımıyla yapıldı.Anma, Hopa Çay Fabrikası önünde toplanan yüzlercekişinin Lokumcu ailesiyle birlikte “Metin LokumcuOnurumuzdur” pankartı arkasında Hopa Meydanı‘nayürüyüşüyle başladı. Hopa Meydanındaki program isesaygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardındanLokumcu ailesi adına Mete Lokumcu konuşma yaptı. MeteLokumcu konuşmasına Taksim Gezi Parkı‘nda direnenlereMetin Lokumcu‘nun selamını göndererek başladı.Lokumcu‘nun ardından anıt mezarın yapım masraflarınıüstlenen TMMOB‘ye bağlı EMO, HKMO, İMO, MMO, MOadına MMO Genel Sekreteri Ercümet Çervatoğlu birkonuşma yaptı. Metin Lokumcu‘nun öldürülmesinin AKPiktidarının baskıcı, yasakçı ve faşizan uygulamalarınınbir sonucu olduğunu ifade eden Çervatoğlu, yürütülensoruşturmaların, tutuklamaların, haksız yargılamalarınLokumcu‘nun dostlarını, yoldaşlarını ve Hopa ve Karadenizhalkını sindiremediğine vurgu yaptı.Konuşmaların ardından grup anma töreni için KemalpaşaDereiçi Köy Mezarlığı’nda Lokumcu için yaptırılan anıtmezar önünde toplandı. Anıt mezara karanfiller bırakangrup daha sonra saygı duruşunda bulundu.Daha sonra Kemalpaşa Belediye Parkı’nda Artvin`deyaşamını yitiren devrimcileri anmak için “Onurumuzdur”adlı sergi açılışı ve çevre mücadelesini anlatmak için de“Sudaki Suretler” belgeselinin gösterimi yapıldı. Gösterimsonrası anıt mezar tasarımcıları Füsun Kavakçı ve HüseyinErol’a plaketleri verildi. Etrafı dere yatağı şeklinde çakıltaşlarıyla döşenen mezarın üzerinde Lokumcu’ nunöğretmen, doğa aşığı, paylaşımcı, uzlaşmacı ve insansevgisi yönlerini simgeleyen 5 kalem figürü bulunuyor.Mezarda ayrıca bu kalemlerden mezarın üzerindeki çiçekbahçesine akan bir dereyi temsil eden metal levha gözeçarpıyor.Anma töreni, plaket töreni sonrası yapılan panel-forum ileson buldu.şubemizden tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong> ankara şubesi


57St. Petersburg – MoskovaKültürel ve Teknik GezisiKültür MBÇK8 – 14 Haziran 2013Güneş DanışmanTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Kültür MBÇKtarafından düzenlenen St. Petersburg – MoskovaKültürel ve Teknik Gezisi 8-14 Haziran 2013 tarihlerindegerçekleştirildi.St. Petersburgİstanbul aktarmalı uçakla St. Petersburg'a vardık ve 4 günorada kaldık. Şansımıza tur zamanı güzel ayarlanmıştıbeyaz gecelere denk geldik. Beyaz geceler nedir derseniz;St. Petersburg coğrafi olarak kutuplara yakın bir bölgede.Bu sebeple Mayıs Temmuz ayları arasında güneş sadece 1-2 saatliğine batıyor, onda da hava aydınlık kalmaya devamediyor.St. Petersburg, Çarlık Rusya’sının uzun süreler boyuncabaşkentliğini yapmış. Barok ve klasik dönem mimariyedüşkün olan Çarlar ve Çariçelerin altınlarla bezenmiş birsürü sarayını, sayfiye evini, bahçelerini, tur sayesindegezme fırsatı bulduk.St. Petersburg Rusya’nın liman kentlerinden biri. İçindengeçen Neva nehri sayesinde Baltık denizine bağlanankestirme bir yol oluşturuyor. Neva Nehri şehrin içindengeçtiği için üzerine açılan kapanan bir çok köprüyapmışlar. Köprüler saat 1.00’de açılmaya başlanıyor,5.00’te tekrar kapanarak trafik ve insan taşımaya devamediyorlar. Tura dahil edilmeyen bu etkileyici etkinliği, geceyarısından sonra isteyenler kendileri gerçekleştirmiş oldu.St. Petersburg’da gezimiz sırasında eski Liman, Kışlık Saraymeydanı, Kazan Katedrali, St. İshak Katedrali, NevskyCaddesi, Hermitaj müzesini ve Katarina Sarayı’nı görmeimkanı bulduk.Moskova4. gün Moskova’ya geçtik. Bu kadar altınlı, yaldızlışeylerden sonra Sovyet mimarisi ilaç gibi geldi. Biz<strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>na özel uzatılmış metro istasyonları turubenim için gezinin en güzel zamanlarından biriydi... Birde bizim otelin karşısında fuar alanı vardı. Bu fuardaSovyetlere bağlı her ülke kendi ürünlerini sergiliyorlarmış.Yine otelin karşısında bulunan Cosmos müzesi sayesindeRusya tarihinde uzaya duyulan merakı ve atılan adımlarıgözlemleme şansımız oldu.Moskova’dayaptığımızpanoramikşehir turunda;Kızıl Meydan,St. Basil Kilisesi,Gum alışverişmağazası ,KGBBinası, Tverskayacaddesi, NazımHikmet’inmezarınınbulunduğuNovadevichiMezarlığı görmeşansımız oldu.ArdındanSerçe Tepesiile MoskovaÜniversitesi’ndenşehri kuşbakışı izleyerek, Zafer Parkı’nı gezdik.Kremlin Sarayı Katedralleri ve bahçesi, Moskova’nınen güzel caddesi olan Arbat Caddesi de duraklarımızarasındaydı.Rusya gibi devasa bir alana sahip ülke için yedi gününyetmeyeceğini farkederek, gördüğümüz şeylere sevinip,göremediklerimiz için üzülerek, yeni arkadaşlıklarımızıcebimize koyup Türkiye’ye döndük.Odaya, bu imkânı sağladığı için tekrar teşekkür ederiz.bülten 107haziran 2013şubemizden


58Suat Ağralı ve Sadık Apartmanı 1Y. Yeşim UysalODTÜ Mimarlık Tarihi Doktora Öğrencisiyesimuysal@gmail.comTürkiye’de Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan arsaspekülasyonları, çok partili sisteme geçişle birlikte,1950’li yıllardan itibaren konut üretiminin serbestpiyasa mekanizmalarına uyarlanması ile önemli artışlargöstermiştir. Bu durum kentsel nüfusun 1950’li yıllardanitibaren giderek artması ile yakından ilişkilidir. 2 1940-1950yılları arasında %20,1 olan kentsel nüfus artışı, 1950-1960yılları arasında %80,2’yi bulmuştur. 3 <strong>Ankara</strong>başkent olması ve kamu yatırımlarının kentteyoğunlaşması nedeniyle hızlı nüfus artışını vebuna bağlı olarak ortaya çıkan konut sorununu1950’li yıllardan itibaren yoğun bir biçimdedeneyimlemiştir. Bu yazının konusu olan SadıkApartmanı <strong>Ankara</strong>’da konut üretimi ve buüretimin tasarım yaklaşımını ortaya koymasıbakımından ele alınabilecek bir örnektir.ankara'da sivil mimari bellekKonut sorununun çözümü için Cumhuriyettarihi boyunca hükümetler farklı dönemlerdebir dizi kararlar üretmiş, ancak bu kararlarınçoğu hayata geçirilirken problemleryaşanmıştır. Bu süreçte genel eğilim konutsorununu serbest piyasa mekanizmalarıiçinde çözmek olmuştur. 4 Kamu kesimidenetim mekanizmasında ve alt yapıtemininde rol almış, karar mekanizmalarınınoluşmasında mülkiyetten kaynaklananbaskı mekanizmalarına karşı duramamıştır. 5“Kentlerin düzen ve işleyişinin serbest piyasamekanizmalarına bırakılmış olması” konutsorununun önemli bir ayağını oluşturmaktadır. 61960’lı yıllarda hızlı kentleşmenin sonucuolarak konut açığı büyük rakamlara ulaşmıştır. 7Bu tarihlerde, konut sorununa devletin etkinmüdahalesi ancak 1. Kalkınma Planındamümkün olmuştur. 1. Kalkınma Planında lükskonut üretiminin özel vergiler ile güçleştirilmesive orta ve alt gelir gruplarına yönelik konutüretiminin teşvik edilmesi için bazı önemleröngörülmüştür. Sonuçta halk konutlarıstandartları belirlenmiş, bu standartlarauyanlara vergi indirimi sağlanmıştır. 8 Ancakbu durum 2. Kalkınma Planında değişmiş,serbest piyasa mekanizmaları konut sorunununbelirleyicisi durumuna gelmiştir. 9Sadık Apartmanı’nın inşa edildiği 1964 yılında ülkede217 483 olan konut ihtiyacının ancak 33 392’sikarşılanabilmiştir. 10 Bu yılda <strong>Ankara</strong>’da “iyi mesken oranı%46,1 iken, orta mesken oranı % 18,7, fena meskenoranı ise %35,2’dir”. 11 Devlet İstatistik Enstitüsü’nün1964 yılında yaptığı Mesken Şartları Anketine göre<strong>Ankara</strong>’da kiracı oranı %60, ev sahibi oranı ise %37,6’dır.Aynı ankete göre İstanbul’da kira ortalaması 166 Liraiken, <strong>Ankara</strong>’da kira ortalaması 169 Liradır. 12 1960 yılıistatistiklerine göre ise İstanbul’da 95 m2, İzmir’de 97 m2olan ortalama konut alanları, <strong>Ankara</strong>’da 123 m2’dir. Tümveriler değerlendirildiğinde, <strong>Ankara</strong>’da konutun sosyal veekonomik yaşam içindeki rolü açığa çıkmaktadır. SadıkApartmanı’nın inşa edildiği yıllar boyunca <strong>Ankara</strong> giderekartan konut ihtiyacı ile yüz yüze gelmiştir. Bu dönemdekentte hızlı bir apartmanlaşma süreci yaşanmış, öyle kiapartmanlaşma gündelik hayatı belirleyen bir yaşamtarzı oluşturmuştur. Günümüzde halen <strong>Ankara</strong> en çokapartmanın bulunduğu illerin başında gelmektedir.Sadık Apartmanı bu çerçevede serbest piyasamekanizmaları içinde, mülkiyet alanı geniş tutularak,kullanıcıların uygun koşullarda ikamet edebileceklerişekilde planlanmış; yapı standartlarına uygun biçimde, imar kuralları, dönemin hakim planlama ve tasarımanlayışı harmanlanarak üretilmiştir. Yapı bir dönem <strong>Ankara</strong>konutlarının belirgin özelliklerini taşıyan bir yapı olarakönem taşımaktadır.Suat Ağralı tarafından tasarlanmış 13 (Resim 1) olanyapının cephe düzeni oldukça sadedir. Yapıda kullanılanyatay balkonlar tasarımın ana öğesidir. Bu yataylığıdik kesen merdiven kovası ve pencere düzenleri ilecephelerde denge yakalanmıştır. (Resim 2) Genişpencereleri ve balkonları ile yapı <strong>Ankara</strong>’da bu dönemdeinşa edilen apartman bloklarının bir örneği olarakdeğerlendirilmektedir. Yapıda bodrum ve zemin katlarıüzerine iki kat bulunmaktadır. Sadık Apartmanı dokuzbağımsız bölümden oluşmaktadır ve toplamda 886m2’dir. Yapının <strong>Ankara</strong> genelinde yaygın olan kırma çatıyerine terasla sonlandırılması, imar hakları çerçevesindeyapı sahibinin bir daire daha edinmek istemesindenkaynaklanmaktadır. İnşa edildiği dönemde yapıyıçevreleyen bahçe duvarlarının projesi de Belediyeceonaylanmıştır. 14tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


59Resim 1: Genel GörünüşResim 2: Yapının Ön ve Yan CephesiResim 3: Daire GirişleriResim 4: Normal Kat PlanıResim 5: Çatı Katı PlanıResim 6: Yapının Girişibülten 107haziran 2013Resim 7: Yapının Giriş Kapısından Detayankara'da sivil mimari bellek


60Yapının planlaması oldukça yalındır. Merdiven kovası yancepheye alınmış, merdiven kovasının iki yanına birer daireyerleştirilmiştir. (Resim 3) Her daire diğerinin simetriğidir.Bu dairelerden yalnızca biri ana yola bakmakta (Resim 4),diğeri ise yapının arka bahçesini görmektedir. Çatı katındaise tek bir daire bulunmaktadır. Bu dairenin planlamasıdiğerlerinden farklıdır, ancak yine de diğer dairelerdekihacimler gözetilerek şekillendirilmiştir. (Resim 5)Sadık Apartmanı Mamak Caddesi’ne paralel uzanan DüğünSokak’ta yer almaktadır. Bu bölge 3-4 katlı apartmanlarınbulunduğu bir konut bölgesidir. Bölgede konut üretimiCumhuriyetin ilk yıllarından itibaren başlamış, 1950’liyıllarda katlanarak artmıştır. 15 Cumhuriyetin ilk yıllarındaYenişehir semtinin kurulması ve bölgede başlayan imarfaaliyetleri sonucunda Mamak-Kayaş yönünde 1930yılında banliyö tren seferleri başlamıştır. 16 Aynı yıl hemSamanpazarı’ndan Cebeci’ye yol düzenlenmiş, hem deCebeci İstasyonu kullanıma açılmıştır. 17 1946 yılındaBelediye’nin dolmuşçuluğu bölgeye getirmesi ile birliktebölge kolay ulaşılabilir olmuştur. Bu tarihten itibarenCebeci ve Mamak yerleşimlerinde yoğun bir nüfusartışı yaşanmış, 18 nüfus profilinin belirlediği biçimde buyerleşimlerde orta ve alt gelir grubuna yönelik inşaatfaaliyetleri söz konusu olmuştur.Bu çerçevede Sadık Apartmanı orta- alt gelir gruplarınınyerleşim bölgesi olan bir semtte, imar kuralları vekullanıcının talepleri doğrultusunda şekillenmiş bir yapıdır.Ancak yine de yapının planlaması ve cephe düzenleriincelendiğinde, sınırlı olanaklar çerçevesinde tasarımilkelerinin tutarlı bir biçimde açığa çıktığı yapılardan birisiolduğu görülmektedir. Yapı <strong>Ankara</strong>’daki apartmanlaşmasürecini anlamak için veri olarak değerlendirilebileceknitelikte olup, konut tarihi açısından da önemli bir örnekoluşturmaktadır.DIPNOTLAR1. ) Bu yazı Doç. Dr. Nuray Bayraktar’ın yürütücü, Doç. Dr. Bülent Batuman,Dr. Umut Şumnu ve Tezcan Karakuş Candan’ın araştırmacı, Ece Akay, ElifSelena Ayhan, Y. Yeşim Uysal ve Didem Bahar’ın bursiyer olarak görev aldığı<strong>Ankara</strong>’da 1930-1980 Yılları Arasında Sivil Mimari Kültür Mirası: AraştırmaBelgeleme, ve Koruma Ölçütleri Geliştirme adlı TÜBİTAK projesi kapsamındayapılan araştırmalar ve elde edilen veriler sonucunda yazılmıştır.2. ) Sey, Yıldız, 1998. “Cumhuriyet Döneminde Konut”, 75 Yılda Değişen Kentve Mimarlık, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ve Tarih Vakfı Ortak Yayını,İstanbul, s.285.3. ) A.g.e.4. ) 1946 yılında konut yapımı için kredi vermek üzere Emlak ve EytamBankası kurulmuş, Bina Yapımı Teşvik Kanunu ile boş arsaların konutsuzvatandaşa tahsisi sağlanmaya çalışılmış, ancak bu konuda önemli birilerleme kaydedilememiştir. Aynı kanun ithal malzemelerin temininde vergiindirimleri ile de konut üretimini desteklemiştir. A.g.e.5. ) Balamir, Murat, 1975. “Kat Mülkiyeti ve Kentleşmemiz”, ODTÜ MimarlıkFakültesi Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, Sonbahar 1975, <strong>Ankara</strong>, ss.295-318.6. ) Balamir, Murat, 1975. “Kat Mülkiyeti ve Kentleşmemiz”, ODTÜ MimarlıkFakültesi Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, Sonbahar 1975, <strong>Ankara</strong>, ss.295-318.7. ) Sey, Yıldız, 1998. “Cumhuriyet Döneminde Konut”, 75 Yılda Değişen Kentve Mimarlık, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ve Tarih Vakfı Ortak Yayını,İstanbul, s.285.8. ) A.g.e. s. 287.9. ) Balamir, Murat, 1975. “Kat Mülkiyeti ve Kentleşmemiz”, ODTÜ MimarlıkFakültesi Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, Sonbahar 1975, <strong>Ankara</strong>, ss.295-318.10. ) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, 1964. “1964 Yılında Türkiye’de İnşaatFaaliyetleri”, Arkitekt, Cilt 35, Sayı 319, İstanbul, ss.51-52.11. ) A.g.e.12. ) A.g.e.13. ) Bu dönemde disiplinlerarası ayrışma olmadığından, <strong>mimarlar</strong>ındışında, inşaat mühendisleri ve teknik elemanlar mimari projelere imzaatabilmektedir. Suat Ağralı da mimarlık formasyonu almamıştır. Ancak yine debu dönemde tasarımın ve projenin sorumluluğunun farklı teknik elemanlartarafından üstlenilmesi oldukça yaygındır. Bu sebeple Sadık Apartmanınıntasarımının kime ait olduğu net bir biçimde ortaya çıkamamaktadır. Bknz.Şumnu, Umut, 2013. “Adnan Canbek ve Boylu Apartmanı”, Bülten Nisan 2013,Sayı: 105, TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Yayınları, <strong>Ankara</strong>, ss. 25-28.14. ) Bu dönemde <strong>Ankara</strong>’da bahçe duvarlarının da projesi hazırlanarak, buprojeye ruhsat alınmaktadır. Aydın, S., K. Emiroğlu, Ö., Türkoğlu, E. & D. Özsoy,2005. Küçük Asya’nın Binyüzü: <strong>Ankara</strong>, Dost Kitabevi, <strong>Ankara</strong>,15. ) Bu durum <strong>Ankara</strong>’da 1930-1980 Yılları Arasında Sivil Mimari KültürMirası: Araştırma Belgeleme, ve Koruma Ölçütleri Geliştirme Projesonuçlarından anlaşılmaktadır.16. ) Aydın, S., K. Emiroğlu, Ö., Türkoğlu, E. & D. Özsoy, 2005. Küçük Asya’nınBinyüzü: <strong>Ankara</strong>, Dost Kitabevi, <strong>Ankara</strong>, s. 446.17. ) A.g.e., s. 402.18. ) A.g.e., s. 551.KAYNAKÇA• ------, 1963. “1. Beş Yıllık Kalkınma Planında Konut Sektörü”, Arkitekt, Cilt32, Sayı 312, İstanbul, ss.135-139.• Aydın, S., K. Emiroğlu, Ö., Türkoğlu, E. & D. Özsoy, 2005. Küçük Asya’nınBinyüzü: <strong>Ankara</strong>, Dost Kitabevi, <strong>Ankara</strong>.• Balamir, Murat, 1975. “Kat Mülkiyeti ve Kentleşmemiz”, ODTÜ MimarlıkFakültesi Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, Sonbahar 1975, <strong>Ankara</strong>, ss.295-318.• Sey, Yıldız, 1998. “Cumhuriyet Döneminde Konut”, 75 Yılda Değişen Kentve Mimarlık, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ve Tarih Vakfı Ortak Yayını,İstanbul, ss.273-300.• Şumnu, Umut, 2013. “Adnan Canbek ve Boylu Apartmanı”, Bülten Nisan2013, Sayı: 105, TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Yayınları, <strong>Ankara</strong>, ss.25-28.• Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, 1964. “1964 Yılında Türkiye’de İnşaatFaaliyetleri”, Arkitekt, Cilt 35, Sayı 319, İstanbul, ss.51-52.ankara'da sivil mimari bellektmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


Leman Cevat TomsuTürk Mimarlığında Bir Öncü 1913-1988Mimarlığa Emek Verenler Dizisi, No: 6Yazar:Neslihan Türkün Dostoğlu, Özlem Erdoğdu ErkarslanYayınevi:Yayın Yılı: Nisan 2013Sayfa Sayısı: 118<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> Yayınları61Mimarlığa Emek Verenler Dizisi’nin altıncı sayısı olan bukitap Leman Cevat Tomsu’nun yüzüncü yıl dönümünderaflardaki yerini alıyor.7 Haziran 1913 tarihinde doğan Tomsu, 1934 yılında GüzelSanatlar Akademisi Mimarlık <strong>Şubesi</strong>’ni bitiren iki kadınmimardan birisi olarak 1941 yılında Yüksek MühendisMektebi’ne (İTÜ) asistan olarak giriyor. Projeleri arasındaCerrahpaşa Poliklinik Binası, Samsun Merkez Bankası ProjeMüsabakası, Tozkoparan’da Bir Gazino Projesi, ŞehreminiHalkevi Projesi, Kayseri Halkevi Binası Projesi, <strong>Ankara</strong>Etlik’te Ev Projesi ve Gerede Halkevi Projesi bulunuyor.“Erkek egemen bir meslekte kadın olmak başlı başınazor bir durum iken, bu alanda ilk olmak daha büyüksorumluluk, cesaret ve özveri ister. Mimarlık mesleğininyapı ustalığına dayanan kökenleri, yaratıcı düşünceninfiziksel güçle veya başka bir deyişle, eril dünya ileözdeşleşmesinin en önemli gerekçesidir. Leman CevatTomsu’nun, 1934 yılında Münevver Belen ile birlikteGüzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olarak mesleğegiriş öyküsü, Avrupa ve Amerika’daki diğer öncü kadın<strong>mimarlar</strong>ın öyküleri ile karşılaştırılırsa, Türkiye’deCumhuriyet ideolojisinin kadınların kamusal alanagirişlerini destekleyici politikalarının ne denliönemli bir ayrıcalık yarattığı görülebilir.kitap yorumBu kitapta Leman Tomsu yalnız ilk kadın mimarolma özelliği ile değerlendirilmemektedir.Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerineözgü toplumsal dinamiklerin okunması içinbireylerin, ailelerin geçmişleri eşsiz bir alandır.Leman Tomsu’nun biyografisi TanzimattanCumhuriyete, Anadolu’dan İstanbul’a uzananbir aile öyküsü ile Cumhuriyet dönemi ailetarihi çalışmaları açısından anlam taşımakta,aynı zamanda kadın tarihi açısından daCumhuriyet Türkiye’sinde kadınların kamusalyaşama girişlerinin özgün koşullarını ortayakoymaktadır”.(kitap arka kapağından)bülten 107haziran 2013kitap yorum


62Devam Eden Tasarım YarışmalarıTAK (Tasarım Atölyesi Kakdıköy) Kıyı Köşe Programı:Canlanan Mekanlar22temmuz2013Çanakkale Belediyesi Kent Meydanı ve ÇevresiDüzenlenmesi "Yeşil" Kentsel Tasarım Proje Yarışması12eylül2013http://www.kadikoytasarim.org/kiyi-kose-programi/DesignNext 2013 Autodesk Ulusal Öğrenci TasarımYarışması30temmuz2013http://www.canakkale.bel.tr/bpi.asp?caid=212&cid=17525TAK (Tasarım Atölyesi Kakdıköy) 3x3 Stratejik TasarımProgramı: Ada-Mahalle-Kent15eylül2013http://www.designnext.orghttp://www.kadikoytasarim.org/3x3programi/proje uygulamaKent için Dönüşüm Ulusal Mimarlık FikirYarışması01ağustos2013http://www.adanamimod.org.trKurbağalıdere Vadisi Fikir Projesi Yarışması29ağustos2013http://www.kadikoy.bel.trÇerkeş LSV Doğal Yaşam Merkezi Ulusal Fikir Yarışması30eylül2013http://www.losev.org.tr/cerkes.htmlÇuhadaroğlu Alüminyum 2013 Öğrenci Proje Yarışması30eylül2013http://www.cuhadaroglu.com/SocialResponsibility.aspxproje uygulamatmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


vefat63Semih Göğüş7904 sicil numaralı üyemiz Semih Göğüş, 10 Mayıs 2013günü vefat etmiştir.1953’de Gaziantep’de doğan Semih Göğüş, 1976yılında A.D.M.M.A’ dan mezun olmuştu.Tüm ailesine, yakınlarına, üyelerimize ve mimarlıkcamiasına başsağlığı ve sabır dileriz.bülten 107haziran 2013


6401.04.2013-31.05.2013 Tarihleri ArasıMesleki Denetim VerileriGenel Proje, Şantiye, Tus ve Telif Bilgilerikarabük19erzincan37düzce01kırşehir74kastamonu30çorum76çankırı35nevşehir48bolu50bartın29sivas14tunceli25yozgat01zonguldak35toplam proje1147ankara673kırşehir39nevşehir06toplam TUSkastamonu20zonguldak09ankara12146karabük15bartın11bolu02erzincan07çankırı07çorum18çorum08çankırı02bartın06erzincan22karabük09kastamonu03kırşehir06nevşehir01toplam şantiye241ankara184Genel Kullanım Amacına Göre Proje Bilgilerimesleki denetimProje Kullanım Amacıahır 5akaryakıt istasyonu 3apart 1atölye 5bekçievi 1belediye binası 1büro 9cami 2depo 14dersane 01dükkan 138eğitim yapıları 3emniyet binası 1fabrika 8hastane 4imalathane 20iş merkezi 1idari yapılar 17ilköğretim yapıları 1istinat duvarı 1işyeri 3kafeterya 1kantin 1konut 538kreş 1kültürel yapılar 1lojman 2müstakil konut 6ofis 6orta öğretim yapısı 1otel 5otopark 1pansiyon 1restaurant 2sanayi tesisi 4satış ve sergi binası 1silo 1sosyal tesis 3spor salonu 1su deposu 1ticaret 8üretim tesisi 1villa 66Toplam Sayıyurt 2150 300 450 6000tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


65gelir-gider 01.04.2013-31.05.2013 Arası Gelir-Gider Durumu<strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>gelirler toplamı384,520.41kayıt ödentisiüye ödentisimesleki denetimSMHBbelge satışlarıbilirkişilikhizmetyayın satışfaizSMGMyönetici yolluklarıtemsilkonferans-sempozyumorganlarkomitelerpersonel ücretleriSMGMhizmet alımları690.00128,823.00211,600.0016,800.0015,560.001,337.501,086.00145.005,018.913,420.00giderler toplamı412,367.23060.000 120.000 180.000 240.000 300.00081.006,849.8467,550.752.406.093,734.67185,009.64personel tazminatları 8,986.911,723.814,111.96personel yollukları 344.00demirbaş bakım-onarım 131.00iletişim hizmetlerikırtasiyeyayın satın alma33,608.943,234.021,438.99basılı kağıt 400.00harçlar 353.25bina işletme 26,407.90hukuki giderler 38,426.40yayın giderleri 26,073.67oda iştirakleri 514.99demirbaş alımları 979.40040.000 80.000 120.000 160.000 200.000gelirler toplamı384,520.41temsilcilikler toplam varlıklar gelir-gider farkıgelirler toplamı384,520.41526,591.25 -27,846.82gelir-gider farkı-27,846.82giderler toplamı412,367.23giderler toplamı412,367.23ankara şube toplam varlıklar1,134,431.24ankara şube toplam varlıklartoplam borç1,134,431.244,078,948.65borç alacak farkı-2,944,517.41toplam borç4,078,948.65borç alacak farkı-2,944,517.41toplam borç4,078,948.65tmmob <strong>mimarlar</strong> <strong>odası</strong>ankara şubesi


çapulcu müzikleri için:http://capulcular.bandcamp.comgezi parkı direnişi fotoğraf albümü için:http://occupygezipics.tumblr.comgezi parkı direnişi ingilizce ve türkçe haberleri için:http://everywheretaksim.net


#occupyturkey #occupygezi #direngeziparki #bubirsivildirenis #direngezi #direnturkiye #direnankara#direnbesiktas #direntaksim #direnizmir #direneskisehir #direnhatay #duranadam #durankadin#TMMOBaDokunma #direnTMMOB

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!