12.07.2015 Views

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 97 (Mart-Nisan 2012) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Merhaba,42. Dönem Yönetim Kurulu olarak, 1 <strong>Mart</strong>’ta gerçekleştirilen devir teslim töreninin ardından, geçmiş dönemlerinbirikim ve deneyimleriyle, önümüzdeki iki yılın zorluklarının farkında olarak, <strong>Ankara</strong>’nın Başkent kimliğine yöneliksosyal, kültürel ve fiziksel saldırılar doruktayken, Başkent <strong>Şubesi</strong>’nde göreve başladık.41.Dönem çalışmaları sonlanırken, “<strong>Ankara</strong>’yı bir kez daha "Direnişin ve Umudun Başkenti" yapmak üzeresözümüzü tutmaya kararlıyız!” çağrısı <strong>2012</strong>–2014 yıllarını kapsayacak 42.Dönem’in çalışma akslarını belirledi.Heyecanla ve “Direnişin ve Umudun Başkenti <strong>Ankara</strong>” söylemiyle iki yıllık çalışma sürecimizi planladık.Göreve geldiğimiz günlere; ülke ve meslek gündeminin yoğunluğu, radikal değişimler, “afet” bahanesiylekentlerin rant odaklı dönüşümünü öngören Afet Yasası, OECD raporlarına uygun bir eğitim sistemi bahanesiyle,28 Şubat sürecinin rövanşının alındığını ifade eden başbakanın sözleriyle özü açığa çıkan ve çocuklarımızıngeleceğinin çalındığı 4+4+4 eğitim sistemi, öğrencilerinin eğitim sürecinin kademeli olarak kesilmesine karşı çıkanöğretmenlere yönelik uygulanan şiddet ve açılan soruşturmalar damgasını vurdu. Elbette böyle devam etmeyeceksüreç… Baskıcı bir rejim ve gericileştirme karşısında direnenler, umudu büyütmeye ve çoğaltmaya çalışanlar hepolacaktır.Güvenpark’a teleferik ve dönme dolap, kentin her yanına “tarihi” saat kuleleri ve kent yaşamını katleden yenialt geçitler yapacağını, Ulus’ta önemli bir çok yapıyı yıkacağını söyleyen, Atatürk Bulvarı’ndaki binalara Selçuklucephesi giydirmek isteyen ve göreve geldiğinden bu yana otomobil sayısının 350 binden 1 milyon 350 bineçıkmasıyla övünen bir belediye başkanı var bu kentin. Bu belediye başkanı, uygulayamadığı projeleri için yargıyoluyla kendisine engel olan <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>’nı ve Belediye’nin kent politikalarını eleştiren akademisyenlerdendolayı üniversiteleri suçlu göstermeye devam etmektedir.Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın 21. maddesi; “23.09.1980 tarih ve2302 sayılı Atatürk Kültür Merkezi Kurulması” hakkında kanunu, 3. maddesi ve eki kroki 11.08.1983 tarih 2876sayılı Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu’nun 104.maddesini yürürlükten kaldırarak” Başkent’in taşıdığıtarihsel değerlerden arındırılıp kimliksizleştirilmesine yol açacak düzenlemelerdir. Cumhuriyet Döneminin kültürelmirası ciddi bir tehdit altındadır.Afet Yasası ile 2302 sayılı Atatürk Kültür Merkezi Kurulması Hakkındaki Kanun’un yürürlükten kaldırılması, 5bölgeden oluşan <strong>Ankara</strong> Atatürk Kültür Merkezi Alanı’nın kanunda tanımlanan kültürel-sosyal özelliklerekavuşturulması yerine <strong>Ankara</strong>’nın ender açık alanlarından birinin daha yok edilmesi ve rantsal kullanıma açılaraktalan edilmesi anlamını taşımaktadır.Böylesi bir süreçte, 42. Dönem Yönetim Kurulu olarak hızlı hareket etmeyi, TBMM‘de bulunan muhalefet partileri,diğer siyasal partiler, belediye başkanları, basın kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile yakın temaslarda bulunarak,geniş bir iletişim cephesi oluşturmayı önemsiyoruz. Mimarlığa dokunan her alanda yer almayı, mimarlığı ilgilendirenher konuya müdahil olmayı, ortamı bilgilendirmeyi, kamu kurumlarıyla ısrarcı bir iletişim kurmayı mesleğimizadına atılmış önemli adımlar olarak değerlendiriyoruz.42. Dönem çalışmaları gündemin sıcaklığına paralel biçimde yoğun başladı, öyle de devam edecek… Bu yoğunluğusizlerle paylaşmayı ve sizlerle birlikte yeni bir dönemi örmeyi istiyoruz…Birlikte, Başkenti umudun yeşerdiği baharlara taşımak üzere…42.Dönem Yönetim KuruluTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> AdınaSahibi ve Yazı İşleri MüdürüAli HakkanYayın KuruluAli H. Alptekin, Sıla Karataş, Orçun Köken,Ali Tolga Özden, Arif Şentek, Ethem Torunoğlu,Y. Yeşim Uysal, Fadime Yılmaz, Özlem Dengiz Uğur, SemihaDugan, Bahriye Öktem, Emel Kefeli,Muteber Osmanpaşaoğlu, Yalçın Gürel,Mürüvvet Ceylan, Ece Yoltay, Ömer Burak Polat,Seçil Binboğa, Meltem Al, Asena Özen,Görkem Demirok, Duygu Tekin, Bülent Batuman, Özge GöncüYayına HazırlayanÖzge GöncüGrafik UygulamaSongül DüzgünÖmer Burak PolattmmobmimarlarodasıANKARA ŞUBESİ<strong>97</strong><strong>Mart</strong>-<strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong>TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> <strong>Bülten</strong>i ayda bir yayımlanmaktadır.7500 adet basılmıştır. Üyelere ücretsiz dağıtılır.Burada yer alan yazıların içeriğinin sorumluluğu yazarına aittir.Kaynak gösterilmek koşulu ile alıntı yapılabilir.Baskı Tarihi: <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong>Konur Sokak No: 4/3 Kızılay, ANKARAT: 312 417 86 65 F: 312 417 18 04e-posta: info@mimarlarodasiankara.orgwww.mimarlarodasiankara.orgBaskı: Desen Ofset A. Ş.,Birlik Mah. 448 Cad. 476 Sk. No:2Çankaya/<strong>Ankara</strong>T: 0312 496 43 43 (pbx)F: 0312 496 43 47


ÖZEL BÖLÜM: 42. OLAĞAN GENEL KURUL• TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> 42.Olağan Genel Kurulu72-84• Direnişin ve Umudun Başkent <strong>Ankara</strong> Forumu’ndan….• 42. Dönem Genel Kurul Programı Kapsamında Forum :• “Direnişin ve Umudun Başkenti <strong>Ankara</strong>” - S.Güven Bilsel, Prof. Dr. (Prof. Emeritus)• <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> Genel Kurulu• 42. Genel Kurul Üzerine Bazı Gözlemler, Bazı Değinmeler - Arif ŞentekMESLEKİ UYGULAMA• Şantiye Şefliği Hakkında Önemli Duyuru - TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>86PROJE UYGULAMA• Devam Eden Yarışmalar88-90• Sonuçlanan YarışmalarBİLİNMEYEN ANKARA• ‘Lale Sitesi’ – Akün Binası92-95VEFAT• Orhan Dikel96-<strong>97</strong>• Zeki Cantimur• Kemal İlisulu• Tevfik Oğuzcan• Ahmet ŞahinKİTAP YORUM• Kamu Hizmetinde Mimarlığa Tanıklık Kitapları Serisinden Üç Kitap Daha Yayınlandı98-99• Özel Sektörde Ücretli Çalışanlar Anketi’nin Ara Sonuçları YayınlandıMESLEKİ DENETİM• Ocak Ayı Mesleki Denetim Tablosu100-102• Şubat Ayı Mesleki Denetim Tablosu• <strong>Mart</strong> Ayı Mesleki Denetim TablosuGELİR-GİDER TABLOSU104<strong>97</strong> 4-15


ŞUBEMİZDEN8 <strong>Mart</strong> Dünya Emekçi KadınlarGünü'nde BirlikteydikKadına yönelik şiddetin evrensel olduğu, sadecekültürel ve ideolojik bir sorun olmadığı, eğer öyle birsorun olsaydı dünyanın her bir tarafından kadınlarıbirleştiren ortak bir sorun haline gelmeyeceği,kadınların var olan sistemin sadece mağdurlarıolmanın yanında aslında başka cinsiyetçi olmayanyeni bir toplumun kurucu özneleri olacakları üzerinegenel bir bilgilendirme ile ilk sözü alan Dünya KadınYürüyüşü Komite Üyesi Yıldız Temurtürkan, başkahareketlerle, ilerici gruplarla; mimarlar, mühendisler,sendikalarla birlikte ittifak oluşturarak yeni bir toplumperspektifinin oluşturmak için işbirliği içinde olmamızgerektiğini, bu hareketi yaparken de kadın sorunununduyarlı hale getirip dönüştürülmesi, bunu da dünyasosyal forumları, “başka bir dünya mümkün” gibimualif yapıların içinde bulunarak elde edilebileceğinidile getirerek bizlere kadın hareketi ile ilgili kısa ve özbilgi verdi.Türkiye ortamında hem mimar hem kadın olmak üzereözel sektörde ücretli çalışan üyemiz Çiğdem Oda,kamu kurumunda ücretli çalışan üyemiz Belma AkalpTekin, büro sahibi serbest çalışan üyelerimiz AyşegülErtunç, Yüksel Er Beşbaş ve Seçkin Sezer Baydar’ınbir araya geldiği, çalışma hayatlarında kadın olarakkarşılaştıkları sorunların, mücadelelerinin paylaşıldığıinformal sohbet ortamı dinleyici olarak katılankonuklarımızın da paylaşımları ile devam etti. ■4 ŞUBEMİZDEN


Acil Barınma YapısıTürkiye’nin en büyük problemlerinden biri; afetler,özellikle de depremler. Üç ana fay hattı ve bizibekleyen tehlikeler... Saros Körfezi’nden başlayan,Marmara Denizi, Sapanca Gölü, Adapazarı, Tosyave Erzincan üzerinden Van Gölü’nün kuzeyine kadaruzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı; Hatay grabenindenbaşlayan, K. Maraş, Adıyaman, Malatya ve Elazığovalarından geçerek Bingöl’e kadar uzanan DoğuAnadolu Fay Hattı; Ege Bölgesi’nde, kuzeyden güneyedoğru uzanan çok sayıdaki fay hatlarından oluşanBatı Anadolu Fay Hattı... Ve bizi bekleyen, ne zamankarşılaşacağımız belli olmayan küçüklü büyüklüdepremler, arkasından gelen üzüntü ve zorlu hayatşartları…Van depremi yaşadığımız ilk deprem değil, son daolmayacak. 17 Ağustos Gölcük Depremi de ilk değildive son olmadı. Anadolu toprakları hep sallandı vesallanacak, olan da hep insanlara olacak. Evleriyıkılacak, enkaz altında kalan insanlar belki ölecekler,belki de kurtulmak için kısa ya da uzun süreler ümitbesleyecekler, sonunda belki hayata dönecekler,belki de hiç sonlanmayacakmış gibi bir bekleyişinardından umut ve ışık sönecek... Belki şans eseriyıkılan evlerinden bir çaba kendileri çıkacak ya daçıkarılacaklar, ya da evleri hiç yıkılmayacak amaiçlerindeki korku onları hep sokağa bağımlı kılacak.Peki ya sonra nerede yaşanacak? Yiyecek, içecekbulunması çözümü görece kolay olan problemler. Pekisoğukta, karda, yağmurda, hatta yaz bile olsa geceninserinliğinde nerede barınılacak? Nasıl korunulacakdoğanın şiddetinden?İşte, deprem felaketlerinden sonra yaşanan en büyüksıkıntı, korunaklı, kapalı, yuva kelimesinin anlamınınyüklenebileceği, sıcak bir mekân bulabilmek. SadeceTürkiye’nin değil afet bölgesi niteliği taşıyan tümülkelerin sıkıntısı. Bütün Dünya bu sorunu çözmek içinuğraşıyor. Konteynırlar, prefabrik yapılar ya da çadırlareksik ve yetersiz kalıyor, daha kötü felaketlere bileyol açabiliyor, çıkan yangınlar, yağmur suyunun bile5


1234566 ŞUBEMİZDEN


içeride küçücük bir göle sebep olması, ya da en basitisoğuk ve sıcak havanın içeride daha sert hissedilmesi,yani yağmurdan kaçarken doluya tutulmak…Yaşanan bütün zorluklara, insanların zorluklara dahakolay göğüs gerebilmesi ve bunlarla daha kolay başedebilmesi için; <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>, kâğıtkatlama sanatı ile ilgilenen Mimar Ertuğrul Ertan’ın, busanatını acil barınma yapılarının çözümü kapsamındabir çalışmaya dönüştürmesi ortaya sonucunda çıkanprojenin hayata geçirilmesi için bir AR-GE çalışmasıkapsamında çalışmalar gerçekleştirdi.Tasarlanan “Acil Barınma Yapısı”nın en temelözellikleri:1. Kolay Kurulum: Bir AR-GE çalışması olarakdevam eden "Acil Barınma Yapısı" projesinde öneçıkan en önemli konu, yapının kolay kurulabilmesinisağlamaktı. Ve tasarımın en temel kriteri de bu oldu,diğer bir çok tasarım sorunu bu kriter baz alınarakçözümlendi. Acil bir durumda “ulaşılabilirlik” ve “hızlıve kolay inşa edilebilirlik” çok önem taşımaktadır.Kolay kurulumdaki amaç yaşanan bir afet durumundansonra hemen en çabuk şekilde duruma müdahaleetmeyi sağlamaktır. Kolay kurulum ise birkaç farklıözelliğin bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur.• Tek Parçalı Tasarım: Kolay kurulabilmeyisağlamak amacı ile parça miktarı azaltılmış veçeşitli menteşeler ile bir araya gelen 2 çatı, 2döşeme ve 4 duvar elemanından oluşanile tekparça bir tasarım gerçekleştirilmiştir.• Katlanıp-Açılabilme: Tasarım, MimarErtuğrul Ertan’ın geliştirmiş olduğu bir katlamayöntemi ile açılıp kapanmaktadır. Bu sayedetek parça olan bu tasarım açıldığında kapalıbir mekan oluştururken, kapandığında ise çokaz yer kaplayan, ince bir dikdörtgen prizmayadönüşmektedir. Bu kapanıp açılma yöntemide profesyonel olmayan kişiler tarafındanrahatlıkla fark edilebilecek ve neredeyse herhangi bir anlatım olmadan kişilerin özgürcekendi başlarına kurabilecekleri bir yapıya olanaksağlamaktadır.• Hafiflik: Hem tek parça, hem de yöntemolarak kolay kurulabilen bir yapının profesyonelolmayan kişiler tarafından ve herhangi birmakineye ihtiyaç duymadan kurulabilmesininve kurulumun gerçekleşeceği alana hementaşınabilmesinin en önemli yolu ise hafifliktir.En hafif malzemeyi bulmak günümüzünteknolojisinde yani bu çeşitlilik içerisindeçok da kolay değildir. Bu nedenle malzemekonusunda tıpkı tasarım için olduğu gibi AR‐GEçalışması devam etmektedir. Kullanılacakmalzeme birçok özelliği bir arada bulundurmakdurumundadır. Yapının hem hafif, hem iklimselkoşulları yumuşatan, hem de yanmayan, yada en azından tutuşma süresi uzun ve hemenerimeyen bir malzemeden yapılması gibibirçok sorunun çözümü için çalışmalar devametmektedir.2. Yaşam Koşullarını Sağlama: Amaç afettenzarar görmüş (az-çok, maddi-manevi…) her türlüinsanın geçici olarak bile olsa barınma ihtiyacınıolabildiğince sağlıklı biçimde sağlayabilmektir.“Yapının ölçüleri, bu ihtiyaca göre belirlenmiştir.Malzeme seçimi yapılırken göz önüne alınmış olanbir diğer konu ise, birçok farklı özelliği aynı andasağlamasıdır. Hem iklimsel koşulları yumuşatabilme,hem hafif olma, hem çabuk kirlenmeme ya da kirlensebile en azından temizlenebilme gibi birçok özellik içinöneriler geliştirilmeye devam edilmektedir. Her nekadar, iklimsel koşullara karşı yalıtımlı malzemelertercih edilse de ısınma ihtiyacı baki kalmaktadır. Bunedenle bir soba bacası deliği ile elektrikli ısıtıcıları vediğer elektrikli aletleri çalıştırmak için yapı içerisindebir elektrik tesisatı ve priz bulunmaktadır.7


Islak mekânları; yapının içerisinde veya dışındaçözümlemek gibi ihtimaller değerlendirilmekte,kalacak kişi sayısına yani aile boyutlarına görebirbirine eklemlenerek çoğaltılabilir olması üzerine deçalışılmaktadır.3. Arazi Eğimlerine Uyumluluk: Acil kurulmasıgereken yapıların genellikle en büyük problemi araziengebeleri ile baş edememektir. Üzerine monte edilmişayarlanabilir ayaklar sayesinde her türlü engebeli veeğimli arazide kurulabilmektedir. Bu durum yerdenyükselme problemi yaratacağı için, giriş kapısı ilezemin arasındaki kot farkı, yapıyla birlikte hareketedebilen bir merdiven ile çözümlenmeye çalışılmıştır.4. Depolanma: Bu durumlarda yaşanan en büyüksıkıntılardan biri de barınma sağlayacak elemanlarınbölgeye ulaştırılmasıdır. Helikopterlerle indirilenkonteynırlar ya da kamyonlarla kilometrelerceöteden getirilmeye çalışan çadırlar maalesef geçkalabilmektedir. Yapı, kalınlığı yaklaşık 30cm olan birdörtgen prizmaya dönüşmektedir. Bu nedenle çokkolaylıkla üst üste ya da yan yana depolanabilecektir.Eğer afet sonrası acil barınma yapılarının kurulabileceğibölgeler belirlenirse, o bölgeler için de depolamatesisleri geliştirerek, “Acil Barınma Yapıları”nın bualanlarda depolanması, böylelikle acil bir durumdahemen kişilerin alana yakın bir noktadan yapı teminedebilmeleri sağlanmış olacaktır.Bu kriterler çerçevesinde geliştirilen “Acil BarınmaYapısı” çalışması, ilk olarak kâğıt katlama sanatı ileilgilenen Mimar Ertuğrul Ertan’ın 2004 yılında acilbarınma yapısı fikri ile katlama sanatını birleştirmesiile başladı. 1/20 ölçeğindeki bir maket ile başlayanbu çalışma 2011 Çocuk Mimarlık Çalışmaları sırasında<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> ile buluştu ve ÇocukMimarlık Çalışmaları Değerlendirme Toplantısındabir AR-GE çalışmasına dönüştürüldü. Bu toplantısonrasında 1/20'lik maket bugünkü prototipin1/10'luk çalışma maketine dönüştü. Projenin bu hali,<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Yönetim Kurulu’ndagörüşüldükten ve AR-GE çalışmasına dönüştürülmesikararlaştırıldıktan sonra 1/1 ölçekte bir dizi çalışmagerçekleştirildi ve prototip bugünkü halini aldı.Projenin kamuoyuna tanıtılması için 21 Şubat <strong>2012</strong>tarihinde bir basın açıklaması gerçekleştirildi vetoplum yararına başlatılan bu çalışma çok farklı birboyuta ulaştı. Artık halk bu “Acil Barınma Yapısı”nıtanımaktadır ve ilgi gösteren katkı koymak isteyenher meslekten insanlar Odamızla bizlerle iletişimegeçmekte ve çalışmayı bir adım daha ileriye götürmekiçin iş birliği yapmaktadır.Özetle; hafif, tek parça, kolay taşınabilen, katlanıpaçılabilen,insan gücü ile kurulabilen, kurulumaşamasında profesyonel bir ekibe ihtiyaç duymayan,içerisinde yaşama, depolama ihtiyaçlarının hatta ıslakhacimlerin bulunduğu, tek seferde birçok birimintaşınabilmesine olanak sağlayan, doğal koşullara karşıkorunaklı, her türlü arazi koşuluna uyumlu, bir acilbarınma yapısı tasarımının çalışmalarına, <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> bünyesinde 41. Dönem içerisindebaşladı ve 42. Dönem ile birlikte, <strong>2012</strong> yılı mart ayınınbaşında kurulan AR-GE MBÇK üyelerimizin ve katkıkoymak isteyen herkesin, fikirlerine açık bir şekilde,devam etmekte ve bugüne kadar yapılan çalışmalarsonucunda elde edilen prototip <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong><strong>Şubesi</strong>’nin Akay Caddesi üzerindeki binasının arkabahçesinde sergilenmektedir. ■AR-GE MBÇK ÇalışmalarıBaşladı<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>, mimarlık ortamındageliştirilebilecek AR-GE projelerini desteklemek, yeniprojeler üretmek, üretilen projelerin ve geliştirilenfikirlerin hayata geçmesini sağlamak amaçlı 42.Dönemde <strong>Mart</strong> ayının başlarında AR-GE MeslekiBilimsel Çalışma Kurulu’nun (MBÇK) oluşturulmasınakarar vermiştir. Kurul içerisinde çalışmaları yürütmekamaçlı farklı konularda deneyimleri ve çalışmalarıolan akademisyenler ve mimar ya da farklı meslekgruplarından olan katkı koymak isteyen kişiler yeralacaktır. Ayrıca Kurul üyesi olma şartı olmadan da8 dışarıdan ŞUBEMİZDENgelen kişilerin, tasarımlarının ve fikirlerinintartışma ortamına sunulması ve hayata geçirilmesiiçin çalışmaların yapılması planlanmaktadır.AR-GE MBÇK, ilk çalışmasına “Acil Barınma Yapısı”ile başlamıştır. Mimar Ertuğrul Ertan’ın tasarımı olankatlanabilir Afet Barınağı, afet durumlarında kolaykurulabilen ve tek parça olması ile öne çıkmaktadır.Yapının çalışmaları AR-GE MBÇK bünyesinde devametmektedir. Ve AR-GE MBÇK toplum yararına olan hertürlü mimari tasarım fikrini geliştirilmek ya da hayatageçirilmek üzere önerilerinizi beklemektedir. ■


<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Çocuk ve Mimarlık ÇalışmalarıMerkezi, UNICEF ve ÇOKAUM BuluşmasıBirleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)ve Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi(ÇOKAUM) ile gerçekleştirilen toplantıya UNICEFİletişim Sorumlusu Sema Hotsa ve İletişim UzmanıDidem Akan ile ÇOKAUM Müdür Yardımcısı Tülin Şenerkatıldı.Toplantıda <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Çocuk veMimarlık Çalışmaları Merkezi, UNICEF ve ÇOKAUM’ninbu dönemde gerçekleştirecekleri ortak projeler veçalışmalar gündemdeydi.Sema Hosta, UNICEF’in çalışma akslarından olan eğitimstandartlarından bahsetti ve çocuklara ait mekanlarınbelirlenmesi sürecinde dikkat edilmesi gerekenhususlar, kullanılması gereken malzemeler ve mekanınçevresiyle olan ilişkilerinin düzenlenmesi kapsamında<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> ile ortak bir çalışmayapılması kararlaştırıldı. ÇOKAUM’un da gündemindeolan eğitim yapılarının kent merkezlerinden şehirdışına taşınması ve bu yapıların apartman-okuladönüşmesi konusunda fikir alışverişinde bulunuldu.Bu kapsamda <strong>Ankara</strong>’da bulunan eğitim yapıları veçevrelerinin standartlarına ait bir anket hazırlanmasıve yapılması konusunda uzlaşıldı. Bu anket çalışmasıkapsamında, <strong>Ankara</strong>’da bulunan okul yapılarınınstandartaları üzerine çalışma yapılmasına, okul durumtespit formları hazırlanarak bir envanter çalışmasıyapılmasına,. <strong>Ankara</strong>’da bulunan okullara gidilmesive sorunların değerlendiren bir rapor hazırlanmasınakarar verildi.Eğitim standartalarına ait sorunların gündemdeolduğu toplantıda UNICEF, ÇOKAUM ve TMMOB<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nın yeni dönemdede bu sorunlara cevap verebilecek ortak projelerüzerinde çalışması hakkında görüş birliğine varıldı vebu doğrultuda çalışma aksları belirlendi. ■Ücretli Çalışan <strong>Mimarlar</strong>ın<strong>2012</strong> Yılı için Asgari ÜcretiBelirlendi<strong>2012</strong> yılında uygulanacak olan ücretli çalışanmimarların asgari ücretinin belirlenmesi <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> Merkez Yönetim Kurulu’nun 26.01.<strong>2012</strong>tarih ve 42/32 sayılı toplantısında görüşülmüşve tam zamanlı olarak ücretli çalışan mimarlarınasgari ücretinin tüm sosyal hakları ile birlikte aylık1.950-TL olmasına karar verilmiştir. ■Yapı MBÇK ÇalışmalarıTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> olarak,yapı sektörü alanında, uzun yıllardır yaptığımızçalışmalara 42. Dönem çalışma aksları içindede yer vererek yapı süreçlerinin daha yakındanizlenmesi ve sektöre yönelen bir perspektifile yaşama geçirilecek çağdaş kavramlarınüretilerek, meslektaşlarımızın ve yapı sektörününönünde duran bir dizi sorunun aşılmasına yönelikyaratıcı önerilerin geliştirilmesi hedeflenmiş veYapı Mesleki Bilmsel Çalışma Kurulu – Yapı MBÇKçalışmalarına başlamıştır. ■10 ŞUBEMİZDEN


Çocuk ve Mimarlık Çalışmaları 10 Yaşındatmmob <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nin2002 yılında başlatmış olduğuÇocuk ve Mimarlık Çalışmaları 10. yaşını kutluyor.10TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nin 10 yıldırsürdürmekte olduğu Çocuk ve Mimarlık Çalışmaları’nıanlatan belgesel filminin gala gösterimini 24 <strong>Mart</strong>Cumartesi günü gerçekleştirildi.Mimarlık, kent ve çevre kültürünü çocuklarlapaylaşmak, çocukların ve mimarlığın yaratıcılığınıharmanlayarak; çocuk kültürü ile mimarlık kültürünübuluşturmak amacıyla okul öncesi, ilk ve orta öğretimçağındaki çocuklara yönelik olarak okullarda veokul dışı buluşmalarda 20.000 çocukla yürütülençalışmalarda; 10 yıldır biriktirdiklerimizden hazırlananbelgeselin 24 <strong>Mart</strong>’ta <strong>Ankara</strong> Sanat Tiyatrosu’ndayapılan gala gösterimine büyük ilgi gösterildi. Yüzünüzerinde üyemizin katılımıyla gerçekleşen filmgösteriminde, çalışmaların mimarı olan çocuklar,<strong>Ankara</strong> İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Gülçin Uysalve Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Ulusoyda gala gösterimine katılanlar arasındaydı.Yaratıcılıklarını özgür bırakarak, düş dünyalarındantasarımlar oluşturan çocuklar, bugüne kadar birçoketkinlikte yer aldı. Çocukların özgür dünyasına adımatan, ve çocukları adım adım özgürleştiren Çocuk veMimarlık Çalışmaları Merkezi, bugüne kadar çocuklardakent ve çevre bilinci oluşturan, farkındalık yaratan birçok atölye çalışmasına ve etkinliğe imza attı. Okullardagerçekleştirilen “1000 Mimar 1000 Okulda” projesiyleve okul dışındaki atölye çalışmaları ile birçok çocuğaulaşıldı. Valilik, İl Milli Eğitim Müdürlükleri ve birçokkurumla ortak çalışmalar düzenledi.Gala gösteriminden sonra, Çocuk ve MimarlıkÇalışmaları Merkezi yürütücüleri söz alırken;konuşmacılardan Özlem Dengiz Uğur, birçok etkinliğeoğlunun katılımını sağladığını ve bu çalışmaların çokverimli sonuçlar verdiğini belirterek son iki yıldırkendisinin de okullarda ve okul dışında gerçekleşençalışmalara katıldığını ve herkesin çocuklardanöğreneceği ve onlarla paylaşacağı çok şey olduğunusöyledi. 22 yaşında bir üniversite öğrencisi olan BarışKarakuş ise 10 yıl önce bu çalışmalara katıldığınıçocukların hayalgüçlerinin gelişmesi ve çocuklarafarklı bakış açıları kazandırması açısından çalışmalarıçok olumlu bulduğunu belirtti. ■11


Merkez Yönetim Kurulu ToplantısıTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> 42. Dönem son genişletilmişMerkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısıAdana’da gerçekleştirildi. Şube Genel Kurullarınıntamamlanmasından hemen sonra 9-10 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>tarihinde düzenlenen toplantıya 26 şubenin yeniyönetim kurulları çok sayıda üyesi ile katıldı.34. MYK toplantısında yeni yasa tasarıları baştaolmak üzere, şantiye şefliği uygulamaları, uluslararasıilişkiler, Mesleğe Kabul Kurulu çalışmaları, TMMOB’ne,Mimarlık Vakfı’na, proje yarışmaları ve yargıyabaşvurulara ilişkin konular tartışıldı.Ev sahibi Adana <strong>Şubesi</strong> Yönetim Kurulu BaşkanıBekir KAMIŞLI’nın konuşmasından sonra diğerşubeler tanıtım ve yöreleriyle ilgili sorunlarını içerenaçıklamalarda bulundular. <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Başkanı AliHakkan, Genel Kurul sürecini ve “Direnişin ve UmudunBaşkenti <strong>Ankara</strong>” temasını anlattı.<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>’nın deprem sonrasında Van’da yaptığıçalışmanın sonuçlarının ve envanterin yakındaaçıklanacağı, 19 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>’de Van’da depremdensonra mimarların karşılaştığı hukuki sorunlara dair birseminer düzenleneceği ifade edildi.“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi HakkındaKanun Tasarısı” en önemli gündem maddesiydi.Başbakanlık-TOKİ'yi “tek imar otoritesi” yapmayıhedefleyen, yerel yönetimleri, şeffaflık ve katılımcılığıdışlayan, imar ve çevre alanında yürürlükte bulunantüm yasaları “uygulanmayacak mevzuat” kılantasarının tüm maddelerinin neler getireceği <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> Avukatı Berna Çelik tarafından ayrıntılı birşekilde anlatıldı.Genel Başkan Eyüp Muhcu, 12 Eylül 2010 AnayasaReferandumu’nun bir darbe olduğunu, KHK’larsüreciyle TBMM’nin yok sayıldığını, özerk kurumlarınbağımsızlığının yok edildiğini, “afete karşı önlem”gerekçesiyle, ülkenin ve kentlerin tamamını “risklialan” ilan etme olanağını sağlayan bu yasanın sosyalbarışı dinamitleyeceğini söyledi.<strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi TezcanKarakuş Candan, Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye14 ŞUBEMİZDEN


aşlanacak tasarının kamuoyuna anlatılması için heryolun denenmesi ve eylem programı oluşturulmasıgerektiğini vurguladı.Önemli bir gündem maddesi de Yapı Denetimi Kanunuidi. Fikret Oğuz ”yetkinlik” kavramıyla mimarlık vemühendislik mesleğine müdahale edilmesini, devletindenetim hizmetlerinden tamamen çekilmesini, teknikmüşavirlik kurumlarının yetkilendirilmesini sağlayanyasanın çelişkilerini anlatarak bu kanununun Afet RiskiAltındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’labirlikte ele alınması gerektiğini söyledi. Konuylailgili söz alan İmran Karaman 2000 yılında çıkanYapı Denetimi Kanunu’nun bir çok ekleme-çıkarmaile delinerek, barındırdığı özelliklerin iptal edildiğinibelirtip “can ve mal güvenliğinin taşeronlaştırılmasınıeleştirdi.<strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Yönetim Kurulu Üyesi Canâ BilselŞubenin ve <strong>Ankara</strong>’da yaşayan mimarların ülkedekimesleğe dair her konuya, kültürel mirasa, kentseldönüşüm adı altında yapılan uygulamalarla TaksimMeydanı ile ilgili gelişmelere olan duyarlılığındansöz etti. Tuğba Arslan da söz aldı ve “genç bir ŞubeYönetim Kurulu Üyesi" olarak beklentilerini, yapmakistediklerini anlattı. Leman Ardoğan ise emlakbilirkişiliğinin ön plana çıkarılarak kamulaştırmabilirkişiliğinin önüne geçmesine dikkati çekti ve yargıkararlarında önemli bir etken olan bu konuyla ilgilitüm şubeleri uyardı.<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> ve diğer meslek kuruluşlarının uzmangörüş ve önerileri ile oluşturduğu raporların, ülkemizingerçekleri ve genel şehircilik ilkeleri çerçevesindesağlıklı bir “kentsel gelişim”in nasıl sağlanabileceğineilişkin görüşlerin dikkate alınması ve “rantın merkezîhükümetten yönetimi” uğruna kendilerini tamamenetkisiz ve yetkisiz kılmaya yönelik “yerelleşme vedemokratikleşme” karşıtı bu tasarının TBMM’dengeçmemesi için çaba gösterilmesi, demokrasi, kentlihakları, tarihsel ve doğal değerlerden yana olanbütün kesimlerin tasarının gündemden kaldırılmasıiçin dayanışma içerisinde olması dileğiyle TMMOB<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> 42. Dönem 34. MYK toplantısı sonaerdi. ■15


Mimar Sinan Haftası <strong>2012</strong> Etkinlik Programı3 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> SalıSöyleşi: “MİMAR SİNAN VE ŞEHİRCİLİK”Konuşmacılar :Yrd. Doç.Dr. Namık Günay ErkalProf. Dr.Filiz YenişehirlioğluYer:TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> ToplantıSalonuKonur Sok.4/5 Yenişehir/<strong>Ankara</strong>Saat :18.306 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> CumaMeslek Yılına Saygı Töreni(Meslekte 30, 40, 50 ve 60 yılını dolduran üyelerimiziçin ödül töreni)Yer: Gazi Kültür MerkeziSaat :18.30* Törene katılım davetlidir7 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> CumartesiKayseri- Ağırnas Kültürel ve Teknik Gezisi ProgramıRehber : Kürşat AÇIKGÖZ, Mimar06.00 : <strong>Ankara</strong>’dan hareket10.00 : Kayseri’ye varış10.00 – 11.00 : Kahvaltı11.00 – 12.00 : Ağırnas’a gidiş12.00 – 14.00 : AğırnasMimar Sinan EviYeraltı ŞehriAgios Prokopios Kilisesi14.00 – 15.00 :Gesi- Nize Köyü Güvercinlikler15.30 – 16.30 :Öğle Yemeği16.30 – 19.30 :Kayseri Kent MerkeziDöner KümbetAlaca KümbetKayseri Kalesi (Yoğunburç)Güpgüpoğlu KonağıHunat KülliyesiSahabiye MedresesiRoma MezarıAvgunlu MedresesiGevher Sultan Tıp Medresesi veDarüşşifasıKurşunlu Camii19.30 :Kayseri’den hareket23.30 :<strong>Ankara</strong>’ya varış9 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> PazartesiMimar Sinan’ı Anma TöreniYer : DTCF Mimar Sinan BüstüSaat : 09.00Engellilerin Yaşamları Kolaylaştırıcı Tedbir Ve Düzenlemeleriİzleme Komisyonu Toplantısı<strong>Ankara</strong> Valiliği, kendi bünyesinde düzenlediği ve çeşitli sivil toplum örgütleri ve kamu kuruluşlarından ilgilipersoneli davet ettiği, engellilerin yaşamlarını kolaylaştırıcı tedbir ve düzenlemeleri izleme komisyonuna,<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’ni de davet etmiş, bu toplantıların 2.si, 29.03.<strong>2012</strong> tarihinde <strong>Ankara</strong> ValiliğiValilik toplantı salonunda gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantılarda engellilerin kamu binalarındaherhangi bir engelle karşılaşmadan ulaşılabilirlikleri tartışılmış ve valilik izniyle bu binalarda ilgilikomisyonun yapacağı denetimlerin programları yapılmıştır. Sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarındanyetkili personellerin yapacağı bu denetimlerin, konuya ilginin artması ve alınacak tedbirlerin önünü açmasıamacıyla, şube olarak yetki ve sorumluluk almaktayız. Yapılacak toplantıların ve denetimlerin ardından bukonuda daha fazla bilgiyi gelecek bültenlerde bulabilirsiniz. ■16 ŞUBEMİZDEN


Devrimci-Halkçı Yerel Yönetimler Sempozyumuve Çalışma GruplarıGüçlü ve demokratik yerel yönetim birimleri sonzamanlarda siyasal söylem düzeyinde birçok kesimiçin önemli bir tema oluşturmaktadır. Özellikle 1980sonrası ekonomik ve politik düzeyde gerçekleşenyapısal dönüşümlerle beraber, siyasal-yönetsel ilişkilerde değişikliğe uğramış ve dolayısıyla yerel yönetimlerinsahip olduğu yetkiler de giderek artmıştır. Şüphesizbu değişimler birden bire olmamış, belirli tarihselkesitlerde, dünyada gerçekleşen sınıf çatışması vekapitalizmin içine düştüğü yapısal krizlere bağlı olarak,ülkemiz tarihinde de farklı şekillerde gelişmiştir.Yerel yönetimler konusundaki benimsediğimizyaklaşım, bu kurumların ne tek başına sistemin basitbir uzantısı ne de sistemden bağımsız demokrasiadacıkları olduğudur. Sermaye birikiminin eşitsizgelişimine bağlı olarak belirli bir mekânsal ölçektetanımlanan yönetsel, sosyal ve ekonomik ilişkilerbütünüdür. Bu ilişki süreçlerinin bağlamı da yinesiyasal mücadelelerin seyrine bağlı olarak Fatsa’dayapılmaya çalışıldığı gibi halktan ve emekten yanadeğişebilmektedir.Kuşkusuz devrimci-halkçı belediyecilik deneyimlerianlamında literatürde ciddi tartışmalar bulunmaktadır.Fakat sahip olunan bu birikim düzeyine rağmen, eldekideneyimlerin sol-sosyalist anlayışla yönetilmeyeçalışılan belediyelerile buluşturulması noktasındaciddi eksiklikler bulunmaktadır.Bu çerçevede 3-4 Aralık 2011 tarihlerinde düzenlenen“Devrimci-Halkçı Yerel Yönetimler Sempozyumu”,sisteme alternatif olma iddiasında olan yerel yönetimmodellerini çok yönlü tartışıldığı, Türkiye ve Dünyaölçeğinde devrimci yerel yönetimlerin tecrübe vedeneyimlerin paylaşıldığı bir platform yaratmıştır.Sempozyumun üç temel amacı bulunmaktadır:1. Neoliberal piyasacılık ve İslamcı muhafazakârlıkanlayışı temelinde kentleri birer şirket gibi yönetenegemen belediyecilik anlayışı karşısında anti-kapitalistbir belediyecilik alternatifinin hangi eksenler üzerindeninşa edilebileceği ve sahip olduğu potansiyelleri yerel,ulusal ve uluslararası deneyimler ışığında tartışmak;2. Halkçı-devrimci-sosyalist anlayışlar temelindeyönetilmeye çalışılan belediyeleri bir araya getirerekalternatif deneyimlerin görünür kılınıp, tartışılmasınısağlamak;3. Emek-meslek örgütlerinin, akademinin ve diğertoplumsal muhalefet kesimlerinin sahip olduğumesleki ve akademik bilginin sermayenin değil halkınyararına kullanılmasının araçlarını yaratmaktır.Sempozyum ardından Devrimci-halkçı yönetimlerin(Mazgirt Belediyesi, Pertek Belediyesi, HozatBelediyesi, Diyarbakır Belediyesi, SamandağBelediyesi, Aknehir Belediyesi) katkısı ile alternatifanti-kapitalist yerel politikaların üretilmesi hedefi ileçalışma grupları oluşturulmuştur. İstanbul, İzmir ve<strong>Ankara</strong>’da çalışmalarını sürdürülen Devrimci-HalkçıYerel Yönetimler Çalışma Grupları aşağıdaki gibidir.1. Şehircilik Atölyesi2. Sosyal ve Kültürel Politikalar Atölyesi3. Katılım ve Özyönetim Atölyesi4. Üretim, Bölüşüm ve Emek Politikaları Atölyesi5. Toplumsal Cinsiyet Atölyesi6. Ekoloji Politikaları AtölyesiAtölye çalışmaları hakkındagerekli bilgi için:www.devrimcihalkciyerelyonetimler.com17


TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> tarafından her yıl Mimar Sinan Haftası kapsamında düzenlenen MeslekYılına Saygı Töreni bu yıl da mesleğinde 30, 40, 50 ve 60 yılını dolduran üyelerimizi bir araya getirdi.Meslek Yılına Saygı Töreni, 6 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> Cuma günü Gazi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Meslekte 30,40, 50 ve 60 yılını dolduran üyelerimiz dönem arkadaşları ile yeniden biraraya gelerek eğlenceli bir gecegeçirdiler, kendileri için hazırlanan ödülleri aldılar.Üyelerimizi meslekte geçirdikleri bir ömür için yeniden kutluyor, mimarlık mesleğine verdikleri katkılar içinteşekkür ediyoruz.18


Meslekte 60 yılını dolduranüyelerimiz:81 GÜLSEREN PAYASLIOĞLU2182 TURAN VURAL2423 ABDULLAH DEMİR411 MEHMET EFDAL ÖNEY1472 VEDAT YALÇINKAYA225 SABAH NAKİ ARPACIOĞLU1081 A.TURHAN TÜZEMENMeslekte 50 yılını dolduranüyelerimiz:1665 TAYYAR ÇİMEN1793 ÇAĞLA YÜCELEN1796 GÖKSEL ÖZTÜRK1805 AYŞE ERTEN ALTABAN1806 METE ATAÇ1811 BAHRİ ARAS1831 MUSTAFA YILMAZ ÖZER2042 SEVGİ AKTÜRE2043 ÖNDER ŞENYAPILI2229 EDİP ÖNDER US2277 ÖMER LÜTFİ IŞIK2341 BİRSEN BATTAL2366 ZEKAİ MUSLUOĞLU2374 İBRAHİM ŞULE2382 CENGİZ BAYRAK2445 HÜSEYİN ERDAL2456 KAYA ŞENTÜRK2567 MUSTAFA ADEM2608 ÜLGEN ARIKÖK2871 ERGUN GÜRPINAR3190 ERKİN KOLLU1939 SAMİ ALPDOĞAN1786 BAYCAN KANCI1778 SELÇUK OKANDANMeslekte 40 yılını dolduranüyelerimiz:1791 ÖZCAN ÇİMİ1835 TURGUT AKMAN1839 GÜLAY ANDAÇ1841 HÜSEYİN BARLAS DOĞU1878 ÖZHAN ELGİN1898 AHMET BAYAR1905 ALPER DOĞAY1827 TANKUT ÜNAL1843 ÖZCAN ERGİYDİREN1838 HAMDİ EMİROĞLU1840 AYŞE GÜLAY AKANSEL1846 ŞENOL YAĞIZ1910 GÜLER YALIM1868 KAZIM DOĞAN SÖZER1870 YAŞAR DUMAN1904 AYSUN BATURAYOĞLU2256 TÜRKAN İNCE2367 HÜSNÜ ŞENEL EMANETOĞLU1854 EROL ÜNAL1862 HİKMET TÜRKDALI1998 RASİM ÖKEER1913 ATİLLA SEL2032 ERGÜN SUBAŞI19


4207 MUSTAFA LEMİ AYATAR4225 MEHMET COŞKUN GÜNEŞTEPE4226 MEHMET DÜLGER4231 RAFET ÇEBİ4250 ZEKİ TAN4254 ZAFER DOĞAN4256 MUSTAFA KEMAL GÜRTEKİN4267 HÜSEYİN YAVUZ ACUN4280 NAZMİYE YALÇIN4281 AZMİYE ÇELİK4299 M.CELAL TOPTANCI4336 SABİHA TORUN4337 GÜLSEL DURGUN4338 MUAMMER YÜKSEL4341 HÜSEYİN MURAT UZMAN4363 TANER İDİKAT4452 AZİZE ECEVİT4485 İLHAN ÖZTÜRK4527 PERİHAN PEKTAŞ4536 KUBİLAY DELME4546 BEYHAN ÖZYÜREK4586 ERCÜMENT HİÇYILMAZ4628 MERAL DOĞAN4636 SEVGİ ÖZBAĞI4647 NAGİHAN YÜCE4650 LÜTFİ ASLAN4668 HÜLYA BESİM4673 RECEP ÇETİN4680 KORKUT BORAN4681 YAVUZ GÜNAL4693 GÜLAY ŞANSAL4694 VURAL ATASAV46<strong>97</strong> ERDAL RIZA ÇELİKEL4826 MEHMET YILMAZ4852 YAVUZ CENGİZ4857 MUSTAFA TEKİN İMİR4858 SERDAR TÜRKOĞLU4860 YAVUZ NARİN4864 MURAT LALECİ4867 TAMAY ÜNSAÇ4924 ERDENER ERTEN4932 KEMAL AKAYDIN4937 HÜSEYİN ULUKANLI4938 MEHMET ZİHNİ EFEOĞLU4943 TURAN KARASU4947 AHMET EPİKMAN4951 BAYRAM TURAN ÖZDEMİR4952 YÜKSEL ÇETİNKALE4953 M. MAZHAR OĞUZ4964 CEMAL ÇAKRAN4<strong>97</strong>0 İSMET KIZILDUMAN4<strong>97</strong>2 LÜTFÜ SAVAŞ4981 HALUK BOZOĞLU4988 YILDIZ MUTLU4993 RAHMİ BESÇELİ4996 NURSEV KARACA5108 HALUK TEMİZİÇLİ5120 TARIK PEKKAN5123 MEHMET GÜNAY5127 KADRİYE FÜGEN ÇETİNER5132 YALÇIN AKÇINAR5134 MEHMET NESLİOĞLU5141 UĞUR MISIRLI5144 CİHAN ALPAY5147 AHMET HİLMİ BATIRBAYGİL5148 İSMAİL ONUR KUKUL5149 ERTAN ALTINTAŞ5150 SABİHA ÖNCÜ5159 MEHMET ERHAN GÖKTEN5164 PAKİZE ERDEM5168 REHA BENDERLİOĞLU5170 ABDULLAH METİN AYÖZCAN5171 VECİHİ GÜVENÇ5175 YÜKSEL ÖLMEZ5177 BELKIS TOKER5184 GÜRBÜZ ERTÜRK20


5185 ÇETİN GÜLKAYA5190 TANJU ERTİNGÜ5193 ATEŞ DOĞAN ÖZÖN5194 ŞÜKÜR GENÇ5195 A.ENGİN BOZKURT5196 HAKKI ARICAN5207 GÜZİN HAMZAKADI5223 ORHAN KURT5237 MEHMET HAZER5351 SABRİ GÜNGÖR KAN5353 YILDIZ CELAYİR AKSOY5358 GÜLÇİN ENGÜREL5359 SALİHA ERPOLAT5360 SEVİL ALAÇAM5364 BÜLENT HATUNOĞLU5369 ANTUVAN GÜNDÜZ5370 NURAY METİNER5371 MEHMET NECATİ METİNER5373 KEMAL İLİSULU5378 DİNÇER ÖZSÜT5380 HALİL BÜLENT ÖZGÜÇ5384 SELAHATTİN PAŞABEYOĞLU5493 AYHAN ÇAKIR5506 NECLA VURAL5509 RAMİZ AKGÜN5525 TAMER ESEMEN5540 AHMET DOĞAN5847 SİNAN SİNANOĞLU6076 ÇETİN ÜNALIN6177 MEHMET ALİ ERTAĞ6191 ERKAL SARAN6371 AYTEN YAYCIOĞLU6895 YAMAN EREN7000 GÜNCÜ ÜNAL7347 ÜNAL MIHÇIYAZGAN7517 H.FARUK TÜMER8250 HALE AYKANAT8575 RUŞEN BİLGİÇ9542 İZZET S. ADEMOĞLU15777 SUNA ÜLKÜ17991 BEHİYE IŞIK AKSULU1<strong>97</strong>56 AHMET TARIK ÖRGEN4288 MEHMET ARIKAN5408 ALİ SEYFETTİN OYGAN7929 M.AYDIN SELÇUK4215 YALÇIN GÜREL4487 KÜRŞAD ÖZGEN4190 SÜLEYMAN KOYUNCUGİL4304 FATOŞ TANSEL4278 ERDAL TETİK4269 VASFİ ULUĞ19991 SÜREYYA TUNA4662 CAFER KINALI4796 MUTLU BAYRAM4874 KAYA ACAR4656 İDRİS KIRMAN4986 ERCAN ÇOBAN5242 AYŞE DUDU KAYSERİLİOĞLU5751 ŞULE İNANKUL KARAASLAN4462 MURAT ÖZLEN4646 BETÜL ŞEREFNUR MERCANGÖZ4960 ATİLLA MEROĞLU6175 SADIK MERCANGÖZ4965 SELÇUK ARKAN4936 İLYAS DOĞAN4362 M.MUZAFFER ÖZKAN5278 AHMET BAŞÇI5361 AHMET ARSLAN TÜRKOĞUL5603 AYDOĞAN ÜNSÜN5092 İSMAİL KAYNAK4999 ŞÜKRÜ AYDIN9469 ERDAL DOĞRUL5156 MUSTAFA ŞARIK KAZAZOĞLU5352 OKTAY VERAL21


Meslekte 30 yılını dolduranüyelerimiz:13122 HAYATİ BİNLER13136 ABDULLAH FİNCANCI13141 SÜHA ORAL13143 YÜKSEL ALTINTAŞ13147 HASAN ŞÜKRÜ UÇAR13149 AHMET BAŞAR13168 MEHMET ALİ KIZILKAN13187 HAKAN SAĞLAM13285 ADNAN BİLGE13459 MEHMET AKKAYA13502 HATİCE SEZGİNER13504 MUSTAFA ILGIN13507 BELMA AKALP TEKİN13512 BABÜR PINAR13526 MAKSUT AYDIN13527 SÜREYYA AKYÜZ13531 ATİLLA DÖNMEZ13569 EKBER BAYRAMLI13570 NECATİ İLGÜN13587 AHMET ZEKİ ATAMAN135<strong>97</strong> MEHMET YAZICIOĞLU13604 BARBAROS LEVENT KARADAĞ13609 EMİN BANCI13612 NECATİ BAHÇECİ13613 ABDULLAH SAHİR CAV13621 NUR ÇİFTLİK13622 AHMET AKSAN13623 RAHİM ERKAN13624 BÜLENT ARKAN13628 MÜKERREM ÖZER13629 BEKİR ÖNAL13630 FİKRET AÇIK13631 İSKENDER ALEMDAR13632 LEYLA GÜRLER13633 VEDAT AĞCA13650 FİLİZ YALÇINKAYA13652 MEHMET ALİ KAKCIOĞLU13653 AHMET SARI13654 LEVENT SADETTİN AĞMAN13656 ŞEFİK ERKAN DEMİRCİ13659 TÜMER ÖNGEN13664 TUĞYAN AYTAÇ DURAL13669 AYDIN ÇELİKCAN13671 HASAN SERDAR BİLİR13672 MERYEM SEMA AKÜNAL13676 ÖZLENİR SÜERDEM ASLANTÜRK13679 NURETTİN ÇAKIR13685 MEHMET TİRYAKİ13687 HASAN CENGİZ13696 SEVİM ALMALI ŞAKAR136<strong>97</strong> GÖKAY DEVECİ13698 DİLEK İNCE ÖZAY13703 MEHMET ASARCIKLI13704 EYÜP KARA13712 BEYTULLAH SOYUER13716 BAHRİ YILMAZ13718 RESMİ BAHA ÜNSAL13720 YAŞAR FERUDUN UTKU13724 NEŞE SANEM YALIM13733 ERDAL SORGUCU13736 İSMAİL ÇAKMAK13740 MUSTAFA MÜRŞİT GÜNDAY13742 RECEP İPEK13744 MEHMET GÜRBÜZ OKSAL13745 YUNUS TURAL13746 AYGÜN SERDAL13747 BERNA IŞIKER13748 MEHMET EMİN YÜCELEN13749 DENİZ ALTUN ÖDEMİŞ13750 YUSUF BEKTAŞ22


13854 KAZIM ÖZCAN13855 SELAHATTİN AYDIN14093 AYŞE ÜLKÜ EZEN14101 AHMET RIFAT BİLGİ14105 AYFER YAVUZ14111 SAADET SAYIN14112 M.CAVİT PEKTÜRK14113 BELKIS REMZİYE YEĞEN14118 ZAFER ŞENGÜL14120 ŞENAY MERTOK14121 İSKENDER AKSOY14124 ALİ KUCAK14125 MÜFİT BİRER14126 HASAN KARATEKİN14133 EYYÜP ŞENOL ŞAHİN14136 E.GONCA ATİLLA14139 MEHMET ULUSOY14141 ORHAN SAĞIN14142 VAHİDE FİRDEVS UŞAN14143 MUSTAFA ATİLLA ERAŞ14149 HALİL UĞUR KORKMAZ14156 NESRİN ÜZÜM14161 NAHİT YAZICI14162 ESMA YEDİÇAM14172 MUSTAFA KEMAL KÜN14173 GÜLHAN SELÇUKHAN14174 TÜLAY AYDIN14178 NAZAN KEKEVİ TAŞKAN14179 IŞIK UÇMAN KILCIOĞLU14180 MEHMET BAŞARAN14186 SERDAR BUYRUK14187 EDİZ GENÇ14190 HİLAL ANGAY KARAGÖZ14191 SEVİL ŞAHİN14194 TÜRKER AKTAÇ14202 HÜLYA YEŞİLBAŞ YALGIN14210 NURİ KURTULUŞ KONUR14212 NİHAL SARAN14215 A.SİM GÜVENÇ14216 ZEYNEP MİNE ÇOBANOĞLU14217 SAVAŞ BOZDAĞ14226 ABİDİN TURHAN14231 FATOŞ BAŞTÜZEL14241 MİNE DURAN14243 GAMZE SÜRAY14270 ÖMER FARUK BÜYÜKÇINAR14281 M.BANU SİLAHŞÖR14516 AYNUR SEL14526 ŞEYDA AKPINAR14540 HİLAL YALÇIN14550 BERRİN SOLAKOĞLU14556 MEHMET HİKMET BOZKURT14557 AYŞE FİTOZ BOZKURT14565 MERİH KARAMETE14581 AYŞE GÜNEŞ CANYURT14593 KAZIM OKTAY GENCELİ14595 AYŞE ZEYNEP SİBEL DEMİR14596 AHMET DEMİR14608 H.MEHMET ARSLANOĞLU14628 AYŞE ERGÜL14638 MEHMET ŞAKİR BOLKOL14663 BERRİN KOÇAŞ14671 ÖZCAN TÜRKOĞLU14727 GÜLŞEN ÖZLEK15036 ZEKİ SARILAR15786 SAVAŞ BAŞPINAR15791 ORHAN TORAMAN15796 ÇİÇEK ÖZMERT15801 UĞUR SELÇUK15804 TAMER ŞAFAK15813 MUHTEREM KOCA15816 EROL KAYMAKÇI15845 MERAL İLBAY15859 ERSİN ERCAN23


15878 R.REHA AKAN15887 NEVZAT TEKİN15903 CEMAL DAMAR15941 RÜKZAN PEKÖZ15989 GÜLÖZ APAYDIN16038 KAMER KÖSEREİSOĞLU16096 MUSTAFA BAŞCI16105 PAKİZE GÜNEL ÜNALDI16141 NECAT KESER16184 MEHMET SEMİH TUNCER16204 HÜSEYİN ERCAN HIZIROĞLU16215 ÜMİT TÜRKOĞLU16346 HAKİME MUTLU16350 A.BÜLENT BENMUTLU16486 NEŞE SALİHOĞLU17782 BAHTİYAR SALİH19356 ÖZCAN KAYA19372 SEZAİ TUĞRUL AGUN23415 FATMA SERAP BARIŞ13571 HASAN KAHRAMANOĞULLARI13549 DERYA TAYMAZ13096 EROL YILMAZ14154 YENER KARATEPE13268 HALİL HULUSİ ŞAHİN14115 NURTEN DOĞAN14211 HADİ MUKADDESİ13121 MERAL SİPAHİOĞLU13124 MEHMET ÖZDEMİR13128 FATMA ÜMİT SÜSOY13162 NURTEN ÖZCAN13169 NİLGÜN TAN DABAN13176 ABDULLAH ÇEZİK13179 HASAN ÇELİK13185 ATİLLA GÖZEN13186 AKGÜL ONUR13188 HABİB BULGUROĞLU13191 ARİF SARIOĞLU13194 MUAMMER KOÇ13198 AZİZ MEHMET TALİ13515 SİMGE YILDIRIM POYRAZ13523 FARUK RIZA DİNİZ13530 DAVUT ŞAHİN13541 MURAT MİLAS13542 HANDAN ÖZDOĞAN13543 HASAN AKYÜZ13555 OĞUZ BAYILI13590 MUSTAFA YÜCEEL15937 ABDULLAH MUTLU16300 MEHMET AYVAT19868 N.NÜKET SAYAN GÜRSU35836 BELKIS ŞİMŞEK13562 VASIF ULUÇLAR13090 EMİN BİCAN ATALA29910 AYHAN TIRPAN13893 FATİH YALÇIN16370 YASEMİN TUNA13561 HATİCE REYHAN KUTLU13153 İHSAN LÜTFİ AKTAŞ13553 RIFAT ÖZOCAKÇIOĞLU13513 MEHMET ÖZBEK13551 ERDAL IRGAT13756 ATİLLA DEMİRURAL14164 YILMAZ TOPAÇ14290 İBRAHİM SÖNMEZOCAK23216 AHMET CENGİZ YARIKTAŞ13573 DOĞAN BAŞER13592 VURAL ALKAN13593 SERVER TUNÇAY13594 MUSTAFA KEMAL YENEL13607 KADİR AKYURT13614 BÜNYAMİN AKKAŞ13618 GÜRHAN SEYHAN13635 NURİYE ÇİÇEK GEDİK13643 YAŞAR ÇANKAYA24


13693 MAHMUT GÜNAY13711 İSMAİL SERDAR KOĞUŞ14102 SADRETTİN ENNELİ13568 M.ARMAĞAN SELÇİK13580 EMİN ÇAKAR13584 CELAL ABDİ GÜZER13585 MÜRÜVVET UTKU13658 ÖZDEN SİPAHİOĞLU13729 KADRİYE FİGEN DUTLU14169 MUALLA ERKILIÇ14195 YÜKSEL ER BEŞBAŞ27014 YUSUF ŞENER13692 KEMAL MÜKREMİN BARUT13627 AYŞEGÜL YETKİN19<strong>97</strong>9 ABDULLAH KALINOĞLU13589 MEHMET ADNAN URAL19323 BETÜL GÜLER GÜLSOY13600 MUSTAFA RAMAZAN13615 CENGİZ DEMİRBAŞ13591 CEMAL FERİT13686 ŞENER BAYRAM13606 MÜGE TEZCAN14232 N.BURÇİN KARAKAŞ25319 PELİN GÜRSEL13657 HİCRAN CİNALİOĞLU13684 ASIM TUNÇ13788 HALUK KARLIK13661 SEYFETTİN ARICAN13559 MEHDİ JABBARİ14030 KERİMAN DİLEK BERBEROĞLU13879 ALİ SEMİH ANIL27126 SAİT RAHMİ ATINÇ14569 OSMAN NADİR ERDEĞER13708 AHMET METİN AKIN13714 MUTTALİP NİHAT KÜLAHLI13727 HARUN GÜNER13738 R.DİNÇER SALAVARLAR14108 TANER DEMİRDAĞ14146 NİLGÜN TUNÇYÜREK14185 ŞERAFETTİN MAVZER14239 GÜLİZ YENİSOY14249 MEHMET ALİ GÜNAL14609 AHMET NURİ GÜLER16349 NURULLAH BALCI1<strong>97</strong>64 AHMET REYHAN MERDOĞLU28<strong>97</strong>6 SABRİ ÇABUK14153 HÜSEYİN HÜSNÜ ALPASLAN13842 DENİZ ERDEMLİ14261 UĞUR TUNÇOK14032 AYDIN ŞENTOP13728 OSMAN YILMAZTÜRK14238 NİHAT İYİCAN19354 MEHMET YILMAZ13739 SİNAN AYAN14137 İLHAN IRMAK14155 NEVZAT ÇİFTÇİ14182 NURHAN KOÇAK14200 TANSEL ŞEN BAYCIK16823 HURİYE HÜLYA KILIÇ17856 VELİ SULU32025 AZİZ YAĞCI14213 LEVENT ZEKAYİ DİRİBAŞ1<strong>97</strong>16 İDİL GÜVEN13887 İSMAİL TANRISEVER14260 FATMA VARDALLI14110 HESNA BİNGÖL17998 İSMAİL ÇAĞLAR14184 AHMET HİLMİ GÜÇLÜ20150 ALİ ASLAN14189 ORHAN ÖZMEN14580 İSMAİL DOĞAN14583 HÜSEYİN ÖZDEMİR25


Kent Yürüyüşçüleri 42.Dönemde de Yürüyor…<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> 42. Dönem çalışmalarıkapsamında Kent Görüntüleme Merkezi bünyesindeoluşturulan ve kente dair görsel dokumanlarınarşivlenmesine olanak sağlayan Kent Yürüyüşçüleri42. Dönem çalışmalarına başladı. İlk toplantısınıFotoğraf sanatçısı Mehmet Özer’in katılımıylagerçekleştiren Kent Yürüyüşçüleri, Şubede KültürMBÇK etkinlikleri kapsamında açılan fotoğrafçılıkkurslarına katılan mimarların da katılımıyla giderekbüyüyecek bir potansiyeli de içerisinde barındırıyor.42. Dönemde kent yürüyüşçüleri kendi programlarınınyanı sıra, Kent İzleme Merkezi’nin çalışmaları ile eşgüdüm içerisinde bir eylem planı sürdürecekler.Öte yandan Kültür MBÇK kapsamında fotoğrafçılıkkursları, Fotoğraf Sanatçısı Mehmet Özer’inyürütücülüğünde devam edecek, kursları tamamlayanmimarlar Kent Yürüyüşçüleri ekibine katılabilecekler.Kent Yürüyüşçüleri yeni dönemde, AtatürkBulvarı'ndaki binaların cephelerinin fotoğraflanmasıeski fotoğraflarının elde edilerek karşılaştırılması,<strong>Ankara</strong>’nın köylerinin görsel envanterinin çıkartılması,temalı çekimler, söyleşiler, fotoğraf öyküleri ve yazıntatile gidecek olanlar için “Tatilden Gömüyle Dön”projesiyle tatil yörelerinde çekilen fotoğrafların daarşivlenmesi, “Sandığında Kalmasın AlbümündeSolmasın” projesiyle <strong>Ankara</strong> fotoğraflarını kampanyaile toplayarak Kent Görüntüleme Merkezi bünyesindearşivleme, sanal sergi açma gibi programları gündeminealırken, foto trekking turları da düzenleyecek.“Fotoğraf çekmeyi seviyorum”, “eğitimini aldım”, “kentçalışmalarının görselleştirmesinde çalışmak istiyorum”diyorsanız, Kent Yürüyüşçüleri sizleri bekliyor. ■26 ŞUBEMİZDEN


Kent Düşleri - 6Sosyal@Sosyalkonut ÖğrenciYarışma Projeleri03-08 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> tarihleriarasında Gazi ÜniversitesiMimarlık Fakültesi’nde…TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> tarafındansosyal mimarlık tartışmalarına katkı sağlamak,sosyal konut kavramını tartışmak, fiziksel ve sosyaldönüşümün aynı anda sağlanacağı mekânsal fikirprojeleri üretmek, sosyal konut kavramı çerçevesindeekonomik ve doğa ile uyumlu özgün fikirlergeliştirmek, sosyal yaşantıyı zenginleştiren mekânlarıtasarlamak, sosyal yönetim anlayışını kurgulamak,Türkiye’deki sosyal konut uygulamalarına alternatifkonut modelleri geliştirmek amaçlarıyla açılan KentDüşleri 6 Sosyal@Sosyalkonut Projefikir ÖğrenciYarışması Şubat <strong>2012</strong>’de sonuçlandı.Yarışmaya katılan tüm projelerden oluşan sergininaçılışı 3 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> tarihinde saat 12.30’da GaziÜniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Gülser Çelebi ve <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Yönetim Kurulu Başkanı Ali Hakkan’ın katılımıylagerçekleştirildi. Sergi, 03-08 nisan <strong>2012</strong> tarihleriarasında Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi MimarlıkBölümü Stüdyo katında gezilebilecek.<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> 42. Dönem çalışmalarıkapsamında Öğrenci Üye Çalışmaları bünyesinde,sosyal@sosyal Konut Yarışma Projeleri 03 – 08 <strong>Nisan</strong><strong>2012</strong> tarihleri arasında Gazi Üniversitesi MimarlıkFakültesi’nde sergilenecek. PROJEFİKİR YarışmaProjeleri, Bina Kimlikleri Envanteri, Mimarlık HaftasıAtölye Sonuçları, ARChild ve Metamorfoz Sergileridönüşümlü olarak Gazi, Üniversitesi, ODTU, AtılımÜniversitesi, Çankaya Üniversitesi, Bozok Üniversitesi,Karabük Üniversitesi ve Abant İzzet Baysal ÜniversitesiMimarlık bölümlerinde öğrenciler ile buluşacak. ■


Mimar Sinan AnmasıÖlümünün 524. ölüm yıldönümünde mimarlar MimarSinan’ı unutmadı. TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong><strong>Şubesi</strong>, <strong>Mimarlar</strong> Derneği 1927, Türk Serbest<strong>Mimarlar</strong> Derneği, Koruma ve Restorasyon UzmanlarıDerneği, Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı tarafındanortaklaşa düzenlenen basın açıklaması kapsamsında<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ndebulunan Mimar Sinan Heykeli önünde yapılan basınaçıklamasının ardından heykel önüne çelenklerbırakıldı. Mimar Sinan’dan günümüze mesleğingelişimi ve dönüşümü konusunda değerlendirmelerinyapıldığı açıklamada, yüzyıllara meydan okuyaneserlerin sahibi Sinan’ın eserlerinin özgünlüğünevurgu yapıldıktan sonra, “Günümüzde iktidar sözcüleriOsmanlı – Selçuk mimarisini geri getirmekten sözetmektedirler. Bir mimari eseri kendi dönemindenkopartarak alıp bugüne kopyalamak, 13. yüzyıldagiyilmiş bir kostüm ile bugünün Türkiye’sindedolaşmak gibidir” değerlendirmesi yapıldı.28 ŞUBEMİZDEN


Bir Mimari Eseri Kendi DönemindenKopartarak Alıp Bugüne Kopyalamak,13. Yüzyılda Giyilmiş Bir Kostüm ileBugünün Türkiye’sinde DolaşmakGibidir.Bugün 9 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong>, Büyük Usta Mimar Sinan’ın anıtıönünde, onu ölümünün 424. yılında bir kere dahaanmak için bir araya geldik.Sinan, sadece ülkemiz mimarlığı için değil tümmimarlık tarihi için önemli bir kişidir. Mimar Sinankendi yaratıcılığını döneminin karakteriyle bir arayagetirerek, özgün ve yüzyıllara meydan okuyanmimari eserlerle tarih sayfalarında yerini almıştır.Onun eserleri dönemin ihtiyaçlarına cevap veren biryaratıcılığın ve mimari dehanın ürünüdür.Mimar Sinan bugün yaşasaydı, elbette ki bugününihtiyaçları üzerinden, evrensel ve ulusal değerlerinbir aradalığı ile eserlerini üretecekti. Günümüzdeiktidar sözcüleri Osmanlı – Selçuk mimarisini gerigetirmekten söz etmektedirler. Bir mimari eseri kendidöneminden kopartarak alıp bugüne kopyalamak, 13.yüzyılda giyilmiş bir kostüm ile bugünün Türkiye’sindedolaşmak gibidir.Mimar Sinan’ı andığımız bugün başkentte ki mimarlıkörgütleri olarak, hem tasarım hem de tekniküstünlükleri ile Mimar Sinan’ın eserleri karşısında birkez daha saygıyla eğilirken, şu soruları sormaktankendimiz alamıyoruz:1. Gündemde olan “Afet Yasası” ve diğer uygulamalarile tüm kentlerimiz küresel sermaye şirketleri ve TOKİeliyle bir rant aracı olarak yeniden yapılandırılmaktave kentsel dönüşüm projeleri ile talana açılmaktadır.Bu süreçte getirilen yeni düzenlemeler eski eserler,doğal ve arkeolojik sit alanları üzerindeki korumayı dakaldırmaktadır. Artık yıkma üzerine kurulu bir kentseldönüşüm söz konusudur. Bu yıkım eski eserleri dekapsadığına göre Mimar Sinan’ın depremden zarargörmüş yapıları da yıkılacak mıdır?2. Mimarlığın yaratıcılığı, mimarların üzerindekisiyasi baskılar ve rant baskısı ile bugün tekdüzeleşerek,kopya eserler üretmeye hapsedilmeye çalışılmaktadır.<strong>Mimarlar</strong> sanattan, kültürden, özgür ve demokratikortamlardan beslenerek eserlerini üretirler. Ürettikleriher eserde, özgünlük, teknoloji ve yaratıcılık,insan ihtiyaçları ile harmanlanarak tasarımın özgürortamında kullanıcıları ile buluşur. Bu buluşma tasarımsürecinin özgürlüğü ile ifadesini bulur. Bugün mimarlıkadına topluma sunulan ise tasarım özgürlüğününkaldırıldığı bir dayatma sürecidir. Bu çılgın dayatmasüreci nereye kadar devam edecektir?3. Her bölgenin ve kentin kendine özgü bir mimarikimliği, kent dokusu vardır. Oysa kentsel dönüşümprojeleri uygulamalarında TOKİ i her yerde aynıtip uygulamalar yaparak bu kültürel zenginliği yoketmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tip projekavramına bir de tip kentler kavramı mı eklemiştir?Bakanlık gerçekten bunun farkında mıdır?4. Günümüzde sanat, kültür ve kamusal alanlarınticari alanlara feda edildiğini görüyor ve hem mimarlıkhem de kent yaşamı adına endişe duyuyoruz. Kentyaşamının kültürel, sanatsal ve fiziksel planlama ilezenginleşmesi için bir program öngörülmekte midir?5. Mimarlık eğitimi, tasarıma dayalı bir eğitimdir.Tasarım da çeşitli kaynaklardan beslenir. Tasarımınkaynaklarını yok ederek iyi mimar yetiştirilemez. Tektip konutların olduğu bir çevre geleceğin mimarlarıiçin nasıl bir yaratıcı kaynak olabilir?Mimarlık örgütleri olarak bu sorularımızın yanıtlarınıilgili kuruluşlardan bekliyoruz.Özellikle <strong>Ankara</strong>’da uygulanmak istenen birbirindençılgın projelerle “<strong>Ankara</strong>’nın başkent kimliği ” yokedilmeye çalışılmaktadır. Cumhuriyet dönemiyapıları ortadan kaldırmaya yönelik yıkım sürecininhızlandırıldığı bu dönemde, sorularımız ülkemizmimarlığında sürekliliği ve yenilikçiliği korumayayöneliktir. Sorularımız, topluma karşı duyduğumuzsorumluluğunun gereğidir.Bugün 9 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> Mimar Sinan’ın aramızdanayrılışının 424.yılı, Sinan anıtının önünde bir kezdaha, ülke yöneticilerine, yerel yönetimlere ve rantuğruna bu ülkeyi yıkmak için uğraşanlara, bu ülkeninsahipsiz olmadığını hatırlatıyor ve ülkesini sevenherkesi kentlerimize ve mimarlığa sahip çıkmayadavet ediyoruz. ■TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>,<strong>Mimarlar</strong> Derneği 1927, Türk Serbest <strong>Mimarlar</strong>Derneği, Koruma Ve Restorasyon UzmanlarıDerneği, Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı29


“KENTİMİ OKUYORUM” ÇOCUK KİTAPLARIYARIŞMASI 3TEMA: “Kültürel Miras”A- YARIŞMANIN KONUSU VE AMACI:Okul öncesi çocuklara ve ilköğretim okullarındaki çocuklara yönelik olarakyürütülen “Çocuk ve Mimarlık” çalışmaları kapsamında, çocuk kitaplarındamimarlık, kent, çevre, kültürel miras konularının çocukların anlayacağı dildeöykü ve masallarla anlatılması amacıyla düzenlenen “Kentimi Okuyorum”Çocuk Kitapları Yarışması’nın üçüncüsü “Kültürel Miras” temalıolarak gerçekleştirilecektir. TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> tarafından“3–6” ve “7–12” yaş grubu hedef kitlesine yönelik olarak düzenlenecek olanyarışmada;• Çocuklarda yaşadıkları çevreye, kente, mimarlığa karşı duyarlılık oluşturulması,• Çocukların kitap okumaya karşı ilgilerinin arttırılması,• Kültürel mirasa karşı duyarlılığın arttırılması, amaçlanmaktadır.B- YARIŞMAYA KATILMA ESASLARI VE BİÇİMİ:Yarışma tek kademeli olarak iki kategoride (3-6 yaş,7-12 yaş) düzenlenmiş olupherkese açıktır. Yarışmaya katılım ücretsizdir. Yarışmaya katılım için aşağıdakibilgi ve belgelerin sağlanması gerekmektedir.•Yarışmaya katılanların http://cocuk.mimarlarodasiankara.orgadresi üzerinden, tek kişi iseler yarışmacı adayının;adı, soyadı, açık adresi,telefon ve faks numaraları, e-posta adresi , yarışmaya bir ekip olarak girilmesidurumunda, ekip liderinin adı, soyadı, açık adresi, telefon faks numaraları,e-posta adresi bilgilerinin olduğu katılım formlarını doldurmuş olmaları gerekmektedir.•Yarışmaya ekip halinde girilmesi durumunda, ekibin içerisinden bir kişininkatılım formunu doldurması yeterlidir.C- YARIŞMA TAKVİMİ VE ESERLERİN TESLİMİ:1- Yarışma Takvimi:Yarışmanın ilanı 25 Ocak <strong>2012</strong>Eserlerin <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’neulaşması veya teslimi için son tarih 7 Eylül <strong>2012</strong>Kazananların açıklanması 3 Ekim <strong>2012</strong>Eserlerin sergilenmesi, kolokyum ve ödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong>2- Eserlerin Teslim Günü, Yeri ve Şartları:•Eserlerin ve kimlik zarflarının en geç 7 Eylül <strong>2012</strong> Cuma günü saat18.30’a kadar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nin aşağıdaki adresineulaşmış olması gerekmektedir:TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARAD- YARIŞMACILARA SAĞLANAN VERİLER:Yarışmacılar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> çocuk ve mimarlık çalışmalarınayönelik bilgi ve belgelere http://cocuk.mimarlarodasiankara.org ve www.mimarlarodasiankara.org adresi üzerinden ulaşabilirler.E- YARIŞMACILARDAN İSTENENLER, KİMLİK ZARFI,AMBALAJ, YARIŞMA DIŞI BIRAKILMA ve GİZLİLİK:1- İstenenler:1) Yarışmaya katılan eserlerde, ana tema mimarlık, kent ve çevre çerçevesinde“Kültürel Miras” olacaktır.2) Eserler 3- 6 yaş grubu için en çok 16 sayfa, 7–12 yaş grubu için en çok 200sayfa olacaktır.3) 3–6 yaş grubuna yönelik eserlerin (max. 16 syf.) hikaye-resim kurgusu yazarıtarafından tanımlanmış olmalıdır. Buna rağmen hikâyenin yazarı tarafından resimlendirilmesizorunlu değildir. Hikâyenin (yazarı ve/veya çizeri) resimlenmesisöz konusu durumlarda kullanılacak format 21x21 cm’dir (karşılıklı iki sayfaolarak çalışma formatı 42x21 cm’dir). Kitapta kullanılacak görsel malzemeler enaz 300 dpi çözünürlükte tif formatında, hikaye metni doc/docx olarak gönderilmelidir.Jüri tarafından ödüle layık görülmüş hikaye’nin yazarı/çizeri tarafındanresimlendirilmesi söz konusu ise; bu çalışma yayımcı kurum (TMMOB <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>) tarafından görsel olarak gerekli kriterleri taşımadığı gerekçesiyle–yazarın tanımladığı hikaye-resim kurgusunu temel alarak– uygungördüğü çizerle hikayeyi yeniden resimlendirme hakkını saklı tutar.ll4)Eserlerin daha önce yayımlanmamış ya da herhangi bir yarışmadan ödül almamışolması gerekmektedir.5)Yarışmaya gönderilecek eserler CD ortamında ve yedi adet çıktı olarak teslimedilecektir. Metinlerin bilgisayarda 12 punto çift aralıklı yazılmış olması gerekmektedir.6) Yarışmaya en çok iki eser gönderilebilir.2- Kimlik Zarfı:Yarışmacılar; eserlerin teslim edildiği ambalajın içine, eser ile aynı rumuzu taşıyan,kategorisi belirtilmiş ve üzerinde “Kentimi Okuyorum ” Çocuk KitaplarıYarışması 3 Kimlik Zarfı” yazılı bir zarf koyacaklardır.• Yarışmaya katılan kişinin, yarışmaya ekip olarak katılınması durumundada ekip liderinin ve tüm ekip elemanlarının tam ve açık kimlikleri ve yazışmaadresleri iki kopya olarak düz bir kâğıda yazılacak, bunlar içini göstermeyenzarfa konulacaktır.3- Ambalaj:Ambalajların üzerine; eser ile aynı rumuz kullanılıp,“Kentimi Okuyorum ” Çocuk Kitapları Yarışması 3”TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARA” adresi yazılacaktır.4- Yarışma Dışı Bırakılma:a- Eserin, CD-ROM’un, ambalajın veya kimlik zarfının herhangi bir yerinde eserinsahibini belirten işaret bulunması halinde eser yarışma dışı bırakılır.b- Kimlik zarfının veya içeriğinin eksik olması halinde eser yarışma dışı bırakılır.c- Rumuzda eksiklik veya yanlışlık yapılması halinde eser yarışma dışı bırakılıd- Aynı eserle birden fazla yarışmaya katılım sağlanamaz. Birden fazla yarışmayagönderilen aynı eser, tüm yarışmalardan değerlendirme dışı bırakılır.F- GİZLİLİK:Yarışmanın tüm aşamalarında, gerek eserlerin teslimi gerekse değerlendirilmesisırasında katılanların kimliği gizli tutulacaktır.• Teslim edilen tüm belgelerde (eser, kimlik zarfı, CD ROM, ambalaj) KİMLİK-LER GİZLİ olacaktır.• Her eserde bir RUMUZ olacaktır. Rumuz, 2 cm. yüksekliğinde iki harf ve dörtsayıdan oluşacak ve teslim edilen bütün belgelerin(eserin, CD-ROM’un, kimlikzarfının, ambalajın) sol üst köşesine yazılacaktır.• Eserlerin tesliminden sonra raportörler tarafından teslim alınan bütün belgelerinüzerindeki rumuzlar kapatılacak ve rumuzun yerine bir sıra numarasıkonulacaktır. Jüri eserleri sadece bu sıra numarası ile tanıyacaktır.G- DANIŞMAN JÜRİ ÜYELERİ, SEÇİCİ KURUL VERAPORTÖRLERİN İSİM VE KİMLİKLERİ:1- Danışman Jüri Üyeleri:Ali Atakan, Mimar • Elvan Altan Ergut, Mimar, Doç.Dr., ODTÜ Mimarlık Fakültesi • EmelAkın, Mimar, Yrd.Doç.Dr., Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlıkve Çevre Tasarımı Bölümü • Seda Karadağ, Mimar • Semra Sanıtürk, Mimar2- Seçici Kurul Üyeleri:Ali Hakkan, Mimar • Atilla Şenkon, Mimar-Yazar • Ayşenur Onat, Mimar • BurcuAtalar, Mimar • Çetin Ünalın, Mimar • Emre Madran, Mimar, Doç.Dr., ODTÜ MimarlıkFakültesi • Gülten Dayıoğlu, Yazar • H. Nilgün Kara Babacan, Yazar-Grafik Tasarımcı •Refik Durbaş, Yazar • Sedat Sever, Prof. Dr., <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi •Semra Atınç, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı3- Raportörler:Evrim Sevinç, Mimar • Fatma Eren, Mimar • Hande Ayaşlı, Mimar • Özge Göncü,MimarH- ÖDÜLLER /HER İKİ KATEGORİ İÇİN AYRI OLMAK ÜZERE:1.Ödül 5000 YTL 2.Ödül 4000 YTL 3.Ödül 3000 YTLI- SONUÇLARIN AÇIKLANMASI:• “Kentimi Okuyorum” Çocuk Kitapları Yarışması 3” sonuçları 3 Ekim <strong>2012</strong>tarihinde açıklanacaktır.• Ödül kazanan, özel ödül grubuna giren ve yarışmaya katılan tüm eserler içinödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong> tarihinde gerçekleşecektir.K- TELİF HAKKI VE ESERLERİN GERİ VERİLMESİ:• Tüm eserlerin telif hakkı müelliflere ait olacak, ancak yarışmayı düzenleyenTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> müellifin veya müelliflerin isimlerinibelirtmek koşulu ile eserleri yayınlama hakkına sahip olacaktır.• Yarışmaya katılan eserler, katılımcılara geri verilmeyecektir.• Yarışmaya katılanlar bu koşulları kabul ederler.“OLCAY ÜNLÜSAYIN Çocuk DostuTasarımlar İyi Uygulamalar Ödülü <strong>2012</strong>”A-YARIŞMANIN KONUSU VE AMACI:<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>, “Çocuk Dostu Şehir” çalışmaları kapsamında,çocukların kullanım alanlarına yönelik olarak uygulanmış başarılı projeler vekentsel planlama-tasarım projeleri ile çocuklara kullanım kolaylığı sağlayan endüstriürünü tasarımları ve uygulamalarının değerlendirilmesi ve ödüllendirilmesiamacı ile “OLCAY ÜNLÜSAYIN Çocuk Dostu Tasarımlar İyiUygulamalar Ödülü ” yarışması düzenlemektedir. Ödüller okul öncesi,ilköğretim ve ortaöğretim okullarındaki çocukların kullanım alanlarına yönelikolarak;• Çocuk dostu proje ve uygulamaların,• Çocuk dostu kent planlaması ve tasarımlarına ait projelerin,• Çocuk dostu endüstri ürün tasarımlarının,tanıtılması ve ödüllendirilmesi amaçlanmaktadır.B- YARIŞMAYA KATILMA ESASLARI VE BİÇİMİ:Yarışma tek kademeli olarak düzenlenmiştir. Yarışmaya katılım ücretsizdir.Yarışmaya katılım için aşağıdaki bilgi ve belgelerin sağlanması gerekmektedir:• Sergiye katılanların http://cocuk.mimarlarodasiankara.org adresiüzerinden, adı, soyadı, açık adresi, telefon ve faks numaraları ile e-posta adresibilgilerinin olduğu katılım formlarını doldurmuş olmaları gerekmektedir.• Sergiye <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>’na kayıtlı her mimar ve endüstri ürün tasarımcısıkatılabilir.• Sergiye ekip olarak katılınması durumunda, ekibin içerisinde <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>üyesinin bulunması zorunludur.• Şirket ya da kurum adına katılan çalışmalarda mimar(lar)ın isminin belirtilmesizorunludur.• Sergiye, her kategoride en fazla 3 ayrı eser ve her biri için en fazla 3 panoile katılınabilir.• Sergiye katılan bir eser, aynı kategoride bir başka dönem katılamaz.• Sergiye katılacak eserler, Sekreterya’ya teslim edildikten sonra geri çekilemez;teslim edilen eserlerin katalogda yayımlanması kabul edilmiş sayılır.• Sergiye katılacak eser, <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> Onur Kurulu’nca verilmiş bir cezanınve <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> tarafından kazanılmış aleyhte bir yargı kararının nesnesiolmamalıdır.C- YARIŞMA TAKVİMİ VE ESERLERİN TESLİMİ:1-Yarışma TakvimiYarışmanın ilanı 30 Ocak <strong>2012</strong>Eserlerin <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’neulaşması veya teslimi için son tarih 7 Eylül <strong>2012</strong>Ödüllerin açıklanması 3 Ekim <strong>2012</strong>Eserlerin sergilenmesi, kolokyum ve ödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong>2-Eserlerin Teslim Günü, Yeri ve Şartları:• Eserlerin ve kimlik zarflarının en geç 7 Eylül <strong>2012</strong> Cuma günü saat18.30’a kadar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nin aşağıdaki adresineulaşmış olması gerekmektedir:TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARAD- YARIŞMACILARA SAĞLANAN VERİLER:Yarışmacılar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Çocuk ve Mimarlık Çalışmalarınayönelik bilgi ve belgelere http://cocuk.mimarlarodasiankara.org ve www.mimarlarodasiankara.org adresi üzerinden ulaşabilirler.E- YARIŞMACILARDAN İSTENENLER, KİMLİK ZARFI,AMBALAJ:1- İstenenler:a) Yarışmaya gönderilen projeler dikey olarak kullanılabilecek en az bir adet80cmx200 cm ebadında fotoğraf kağıdı üzeri folyo kaplama poster formatındaolacaktır. 80x200 cm’de hazırlanacak posterlerin 2 adet A3 ebadındaki kağıdarenkli baskısı da istenmektedir.b) Sunuş biçimi yukarıdaki formata uygun olmak kaydıyla serbesttir ve ele alınankonuya göre yarışmacıların tercihine bırakılmıştır.


c) Sunuşların ölçeği serbesttir ve ele alınan konuya göre yarışmacıların tercihinebırakılmıştır.d) Teslim edilen posterler ile birlikte, önerilerin yayına dönüştürülmesi durumundakullanılmak üzere dijital formatta iki adet CD-ROM teslim edilecektir.Birinci CD-ROM’da posterler 80x200 cm boyutunda en az 150 dpi çözünürlükteve tiff dosya biçiminde olmalıdır. İkinci CD-ROM’da ise posterler yine 80x200cm boyutunda en az 150 dpi çözünürlükte ve katmanları birleştirilmemiş haliyle(layerli olarak) bulunmalıdır. Posterde kullanılan yazılı belgeler ise word dosyasıformatında da teslim edilmelidir.2- Kimlik Zarfı:• Yarışmacılar; projenin teslim edildiği ambalajın içine, proje ile kategorisi(proje, kentsel tasarım-planlama, endüstri ürün tasarımı) belirtilmiş ve üzerinde“Olcay Ünlüsayın Çocuk Dostu Tasarımlar İyi Uygulamalar Ödülü <strong>2012</strong> KimlikZarfı” yazılı bir kimlik zarfı koyacaklardır.• Yarışmacının ve ekip olarak katılım halinde tüm ekip elemanlarının tam veaçık kimlikleri ve yazışma adresleri telefon ve faks numaraları ve e-posta adresleriiki kopya olarak düz bir kağıda yazılacak, bunlar kimlik zarfının içinekonulacaktır. Buna ek olarak zarfa yarışmaya katılım için gerekli olan diğerbelgeler konulacaktır.3- Ambalaj:Proje, CD-ROM ve kimlik zarfı tek ambalaj içine konacak, ambalaj üzerine projeile birlikte,“Olcay Ünlüsayın Çocuk Dostu Tasarımlar İyi UygulamalarÖdülü <strong>2012</strong>” YarışmasıTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARA” adresi yazılacaktır.F- DANIŞMAN JÜRİ ÜYELERİ, SEÇİCİ KURUL VERAPORTÖRLERİN İSİM VE KİMLİKLERİ:1- Danışman Jüri Üyeleri:Arif Şentek, MimarBülent Batuman, Mimar, Yrd.Doç.Dr., Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar,Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı BölümüErtuğrul Ertan, MimarRezzan Önen, MimarTevfik Gürsu, Mimar2- Seçici Kurul Üyeleri:Ali Ulusoy, MimarAysu Akalın, Mimar, Prof.Dr., Gazi Üniversitesi Mimarlık FakültesiBozkurt Gürsoytrak, MimarErkut Sancar, MimarGüven Arif Sargın, Mimar, Doç.Dr., ODTÜ Mimarlık Fakültesi Bölüm BaşkanıIşık Uçman Kılcıoğlu, MimarMelkan Gürsel Tabanlıoğlu, MimarMustafa Yücesan, MimarNesrin Yatman, Mimar3- Raportörler:Aslı Kutlu, MimarGizem Güran, MimarM.Onur Üstün, MimarllG- SONUÇLARIN AÇIKLANMASI• “OLCAY ÜNLÜSAYIN Çocuk Dostu Tasarımlar İyi Uygulamalar Ödülü” sonuçları3 Ekim <strong>2012</strong> tarihinde açıklanacak ve iyi uygulama ödülüne değer görülmüşprojeler, Çocuk Dostu Tasarımlar Proje Kataloğu olarak iki dilde basılacaktır.• Ödül kazanan, özel ödül grubuna giren ve yarışmaya katılan tüm eserler içinödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong> tarihinde gerçekleşecektir.H - TELİF HAKKI VE ESERLERİN GERİ VERİLMESİ• Tüm eserlerin telif hakkı müelliflere ait olacak, ancak yarışmayı düzenleyenTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> müellifin veya müelliflerin isimlerini belirtmekkoşulu ile eserleri yayınlama hakkına sahip olacaktır.• Yarışmaya katılan eserler, katılımcılara geri verilmeyecektir.• Yarışmaya katılanlar bu koşulları kabul ederler.TMMOB<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Çocuk ve Mimarlık Çalışmaları MerkeziYARISMALAR .<strong>2012</strong>“OLCAY ÜNLÜSAYIN Çocuk Dostu Tasarımlar İyi Uygulamalar Ödülü <strong>2012</strong>”l MİMAR KATILIMCILAR“KENTİMİ OKUYORUM” ÇOCUK KİTAPLARI YARIŞMASI 3l KATILIM HERKESE AÇIKTIRGENÇ SEYİRCİ İÇİN OYUN YAZMA YARIŞMASI 2l KATILIM HERKESE AÇIKTIRÇOCUKÇA ÇİZGİ FİLM YARIŞMASI 2l KATILIM HERKESE AÇIKTIRÇOCUKÇA KISA FİLM YARIŞMASI 2l KATILIM HERKESE AÇIKTIRYARIŞMA KOŞULLARI ve ŞARTNAMELERDetaylı Bilgi İçin: www.mimarlarodasiankara.org


KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ<strong>Ankara</strong>’dan Taksim’e DayanışmaÇağdaş ve demokrat bir ülkede kabul edilemez kararmekanizmaları, bilimsel teknik ve demokratik süreçlerçalıştırılmadan kamuoyuna Taksim Projesini sundu.Taksim Projesi ilk olarak seçimlerden önce Başbakantarafından açıklandı ve ardından yapılan plan değişikliğiile İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ve 2 numaralıKültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafındanonaylandı. “Yapılan plan değişikliği, evrenselşehircilik değerleri göz ardı edilerek, ulaşım planlamave projelendirme bilim ve tekniği gözetilmeden,üstelik koruma ve hukuk kurulları ihlal edilerek ilanedildi. İlan edilen, aslında bir “betonlaştırma”,“insansızlaştırma” ve “kimliksizleştirme”projesidir. Bu proje aynı zamanda, araç ve yayagüvenliğini tehdit eden dalış rampaları ve istinatduvarlarıyla, yayaların meydana erişimini engelleyenkoridorlaştırılmış kaldırımlarıyla, tarihi bir ortamıngörsel ve yaşamsal bütünlüğünü yok eden bir “yeraltı” projesidir.”Betonlaştırma, insansızlaştırma, kimliksizleştirmeprojesine karşı meydanımıza, parkımıza, kültürmerkezimiz için, emek, meslek, sanat örgütlerinin vebazı siyasi partilerin birleşimini oluşturduğu TaksimDayanışması 17 <strong>Mart</strong> Cumartesi günü Taksim’de bireylem düzenledi. Taksim Dayanışması birleşenleri saat13.30’da Tünel’de buluşarak Taksim’e yürüyüşe geçti.<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>, Taksim’e 16 <strong>Mart</strong> CumaAkşamı Meşrutiyet Caddesi’nden otobüs kaldırdı.<strong>Ankara</strong>’dan Taksim’e doğru yola çıkan mimarlar,İstanbul’daki kentlilerin mücadelesine destekvermek amacıyla 17 <strong>Mart</strong>’ta Taksim Meydanı’ndameslektaşlarıyla buluştu. Taksim Meydanı’nda okunanortak deklarasyonun ardından Bandista konseri ileeylem son buldu.Taksim Dayanışması Bileşenleriİstanbul Dişhekimleri <strong>Odası</strong>, İstanbul Eczacı <strong>Odası</strong>,İstanbul Tabip <strong>Odası</strong>, TMMOB Çevre Mühendisleri<strong>Odası</strong>, TMMOB Elektrik Mühendisleri <strong>Odası</strong>, TMMOBHarita ve Kadastro Mühendisleri <strong>Odası</strong> İstanbul <strong>Şubesi</strong>,32 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


TMMOB İnşaat Mühendisleri <strong>Odası</strong>, TMMOB MakinaMühendisleri <strong>Odası</strong>, TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>, TMMOBPeyzaj <strong>Mimarlar</strong>ı <strong>Odası</strong>, TMMOB Şehir Plancıları <strong>Odası</strong>İstanbul <strong>Şubesi</strong>, Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği,DİSK, KESK İstanbul Şubeler Platformu, SendikalGüçbirliği Platformu, Eğitim Sen İstanbul 6 NoluÜniversiteler <strong>Şubesi</strong>, Kültür Sanat Sendikası, BeyoğluSemt Dernekleri Platformu, Boğaziçi DernekleriPlatformu, Emekliler Yaşlılar Hareketi, Filmmor KadınKooperatifi (Filmmor), İstanbul Kadın KuruluşlarıBirliği, İstanbul Kültür Forumu, İstanbul SOS Girişimi,Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Kamusal SanatLaboratuvarı, Karadeniz İsyandadır Platformu, Kentve Çevre için Haydarpaşa Dayanışması, Lambdaİstanbul, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Özerk SanatKonseyi, Sanatçılar Girişimi, Sulukule Platformu,Taksim Platformu, Toplumcu Mühendis, Mimar veŞehir Plancıları Meclisi, Üçüncü Köprü Yerine YaşamPlatformu, Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği,Arkeologlar Derneği İstanbul <strong>Şubesi</strong>, Asmalı MescitDerneği, Ataköy Sakinleri Dayanışma ve ÇevreKoruma Derneği, Ayaspaşa Derneği, BedrettinDerneği, Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği, CihangirGüzelleştirme Derneği, Çağdaş Yaşamı DesteklemeDerneği, Denge Ekolojik Yaşam Derneği, GalataDerneği, Gazhane Çevre Gönüllüleri, Gülsuyu GülensuYaşam ve Dayanışma Merkezi Derneği, İstanbul ODTÜMezunları Derneği, Kadının İnsan Hakları-Yeni CözümlerDerneği, Karadeniz Çevre ve Kültür Derneği, KızıldereDerneği, LGBTT Dayanışma Derneği, MülkiyelilerBirliği İstanbul <strong>Şubesi</strong>, Sokak Bizim Derneği, SosyalHaklar Derneği, Tarlabaşı Mülk Sahipleri ve KiracılarıKalkındırma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, TiyatroOyuncuları Derneği, Tokatlılar Derneği, TozkoparanDerneği, Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği,Tüketiciyi Koruma Derneği Beşiktaş <strong>Şubesi</strong>, TÜKODERİstanbul <strong>Şubesi</strong>, Tüm Restoratörler ve KonservatörlerDerneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği İstanbul<strong>Şubesi</strong>, Türkiye Sakatlar Derneği, Uluslararası PlastikSanatlar Derneği, Validebağ Gönüllüleri Derneği, Barışve Demokrasi Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, EmekPartisi, Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Halkın Sesi Partisi,İşçi Partisi, İstanbul Halkevi, Özgürlük ve DayanışmaPartisi, Türkiye Komünist Partisi.33


Türkiye Büyük Sağlık Hakkı MeclisiGenel Sağlık Sigortası ve sağlıkta dönüşüm projelerinekarşı TTB ve sağlık örgütlerinin öncülüğünde illerdeoluşturulan sağlık hakkı meclislerinin katılımıylatoplanan Türkiye Büyük Sağlık Hakkı Meclisi (TBSHM)açılış töreni, 11 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong> Pazar günü <strong>Ankara</strong>’daAhmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.Törene, 38 ilin sağlık hakkı meclisi, TMMOB’ninde aralarında yer aldığı çok sayıda meslek örgütü,sendika, siyasi parti ve hasta hakkı derneklerindentemsilciler katıldı.TMMOB‘yi TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı MehmetSoğancı, Yönetim Kurulu II. Başkanı Selçuk Uluata,Yönetim Kurulu Saymanı Mustafa Erdoğan ve TMMOBGenel Sekreteri N. Hakan Genç‘in temsil ettiği TürkiyeBüyük Sağlık Hakkı Meclisi, sağlık alanında yaşanansürece karşı mücadeleye dönük kararlar aldı. Alınankararlar toplantının sonunda sonuç bildirgesi olarakaçıklandı. Sonuç bildirgesinde, tüm emekçiler, halkınörgütlü kurumları “Herkese Eşit, Parasız Sağlık BirleşikMücadelesi”ne katılmaya davet edildi.Türkiye Büyük Sağlık Hakkı MeclisiSonuç BildirgesiTürkiye Büyük Sağlık Hakkı Meclisi (TBSHM) açılıştöreni, sağlık örgütlerinin çağrısı ile 11 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>tarihinde <strong>Ankara</strong>‘da 38 İl Sağlık Hakkı Meclisi ve çoksayıda meslek örgütü, sendika, siyasi parti, hastahakkı derneği temsilcisinin katılımıyla gerçekleşmiştir.TBSHM;1. Katkı-katılım paylarını,2. GSS primini ödeyemeyen hastaların hastanekapılarından geri çevrilmesini,3. Özel hastanelerde “ilave ücret” adı altında alınanbıçak parasını,4. Vicdanın, ahlâkın, insanlığın sıfır noktası “istisnaisağlık hizmetleri”ni,5. “Yeşil alan uygulaması” adı altında acil servislerinbile paralı hale getirilmesini,6. Sağlık Bakanlığı‘nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile SağlıkBakanlığı‘nın sağlık hizmeti sunumundan çekilereksağlık holdinge dönüşmesini,7. Devlet hastanelerini şirket hastanelerinedönüştüren kamu hastane birliklerini,8. Kamu-özel ortaklığı adı altında riski devletinalıp kârı yerli/yabancı tekellerin/konsorsiyumlarıntoplayacağı, katrilyonlarca liralık soygunu,9. Kamu sağlık bütçesinin özel hastanelere peşkeşçekilmesini,10. Sağlık hizmetlerinin meta haline getirilmesini,sağlık alanının piyasanın vahşi koşullarına terkedilmesini, sağlıkta özelleştirmeyi oylamış vereddetmiştir.TBSHM, sonradan yapılacak katkılarla birlikte hepbirlikte çoğaltmak üzere, sağlıkla ilgili temel görüşlerinişu şekilde belirlemiştir:1. Sağlık, bütün insanların doğuştan kazandığıtemel bir haktır.2. Sağlık hizmetleri herkes için eşit, ulaşılabilir,nitelikli ve parasız olmalıdır.3. Bütün sağlık harcamaları, başkaca hiçbir katkıkatılımpayı, ilave ücret, sağlık primi koşulu olmadangenel vergilerden karşılanmalıdır.4. Odağında kâr değil toplumsal yarar, piyasa değilinsan olan kamu sağlık hizmetleri devletin vazgeçilmezve zorunlu görevidir.34 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


5. Sağlık örgütlenmesinin her düzeyleri toplumkatılımına açık olmalıdır.6. Bedensel, ruhsal ve sosyal bir iyilik hali olansağlığın korunup geliştirilebilmesi için koruyucu sağlıkhizmetlerine öncelik verilmelidir.7. Sağlık için ayrılan bütün kamusal kaynaklar kamusağlık sistemi için kullanılmalıdır.8. Sağlıkta taşeron çalışma yasaklanmalıdır.9. Bütün sağlık emekçileri güvenceli istihdam,insanca yaşayabilecekleri ve emekliliğe yansıyangüvenceli ücret ve grevli, toplu sözleşmeli sendikalhaklara kavuşturulmalıdır.10. Sağlık çalışanlarının mesleki bağımsızlıklarını yokeden her türlü idari-mali kısıtlamalara son verilmeli;kamuda performansa dayalı döner sermaye, özeldeciro baskısı gibi sağlık mesleklerinin insani doğasınaaykırı olan uygulamalardan vazgeçilmelidir.Meclisimiz;• Prim, katkı-katılım payı ve ilave ücretlerin olmadığınitelikli, ulaşılabilir sağlık hakkı ile Türkiye‘dekiherkesin güvenceli iş ve güvenceli gelir hakkı içinimza kampanyaları, referandum, mitingler, grevlerde dahil yerel ve merkezi eylemler yapılmasına, 14<strong>Mart</strong> Sağlık Haftası‘nda illerde sağlık müdürlükleri,<strong>Ankara</strong>‘da Sağlık Bakanlığı önüne yürünerek taleplerindile getirilmesine,karar vermiştir.Bu talepler için emekçileri, halkı, halkın örgütlükurumlarını “Herkese Eşit, Parasız Sağlık BirleşikMücadelesi”ne katılmaya davet ediyoruz. ■http://www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=7983&tipi=2Başta GSS, 663 sayılı KHK ve KHB olmak üzereuygulanan sağlık politikalarından doğan ve doğabilecekmağduriyetler ve politikalara karşı yürütüleceksağlık hakkı mücadelesine ilişkin birlikte mücadelekararlılığını göstermiştir.Bu çerçevede;• İl sağlık hakkı meclislerinin bütün Türkiyesathında kuruluş çalışmalarına hız verilmesine, varolanların genişletilmesine,• Hazırlanmış olan ve hazırlanacak yazılı, görselmateryallerle halkın bilgilendirilmesi için etkin birfaaliyet yürütülmesine,• Mağduriyetlerin izlenerek raporlandırılmasına,belli periyotlarla kamuoyu ile paylaşılmasına,35


Bir Kurultayın ArdındanMühendisler <strong>Mimarlar</strong> Sokağa, Mücadeleye…Emekçi kesimlerin, ücretli çalışanların ülkemizde karşıkarşıya olduğu sorunlar her geçen gün derinleşirken,dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de ekonomikkrizlerin sarmalında genç işsizliğinin aldığı boyutüretimi ve sanayileşmeyi, eşit işe eşit ücret baştaolmak üzere tüm iş ve emek süreçlerini doğrudanetkiler hale gelmiştir. TMMOB ortamında ücretlimühendis ve mimarların durumu ve bir yandan daişsizlik ve sorunlar 10 yıllardır değişik ortamlardatartışmaya açılmıştır.1<strong>97</strong>6 yılında gerçekleştirilen 3. Teknik ElemanlarKurultayı‘nın ardından 22-23 Eylül 2007 tarihlerindeİstanbul‘da gerçekleştirilen "TMMOB Mühendislik,İstihdam ve Ücretlendirme Sempozyumu" ilemühendislik-mimarlık alanlarında yaşanan işsizlik,istihdam, ücret sorunları masaya yatırılırken AKPHükümeti’nin yeni liberal politikaları ve özelleştirmesüreçleri ile yaşananlar, bu süreçle birlikte derinleşensorunlar, anılan Kurultay sürecinde kitlesel bir zemindeele alınmaya çalışılmıştır.14-15 Kasım 2009‘da iseİstanbul‘da, “ TMMOB Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimarve Şehir Plancıları Kurultayı” gerçekleştirilmiştir.TMMOB 40. Olağan Genel Kurulu‘nda alınan karargereği, sekretaryası Elektrik Mühendisleri <strong>Odası</strong> (EMO)İstanbul <strong>Şubesi</strong> tarafından yürütülen Kurultay, iki günboyunca 20 saati aşkın bir sürede yaklaşık 1000 kişininkatılımıyla yapılmıştır. TMMOB örgütü genelinde ciddibir heyecan ve düzenlenen yerel kurultaylarla birlikteönemli bir katılıma sahne olan süreç TMMOB için birmücadele programını içermesi açısından da önemli birmiladı tarif etmekteydi.Bu gelişmelerin ve birikimin ardından , “ TMMOB 2.Ücretli Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları ve İşsizlikKurultayı” 25 Şubat <strong>2012</strong> tarihinde <strong>Ankara</strong>’datoplanmıştır. Yerel Kurultaylar, Oda ve Şubeortamlarındaki tartışmalar, TMMOB İl KoordinasyonKurulları’ nın katkıları, işyeri temsilciliklerinin sürecedahil olması çok daha verimli bir kurultay ortamını vaatederken, 2. Kurultay bu anlamı ile bir ölçüde beklentilerikarşılamaktan uzak kalmıştır. Bir dizi kararın alındığı36 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


kurultayın, bir günlük çalışma ile sonuçlanması ve bazıkararların hızla ve tartışılmaksızın alınması, zamanzaman farklı önerilerin göz ardı edilmesi ise kurultaydelegeleri arasında rahatsızlık yaratmıştır. Sonuçolarak, 2. Kurultayın azalan ilgi ve heyecana rağmen,önümüzdeki günlerde toplanacak olan TMMOBGenel Kurulu’nda kurultay kararların bir kitapçık ileçerçevelenmesinin ötesinde mücadele programınadönüşmesi için hala fırsat bulunduğunu vurgulamakgerekir. Bu noktada, mücadele kararlılığınınve işsizliğe, zamlara, yolsuzluğa, yoksulluğa,özelleştirmeye karşı ilkeli bir mücadele programınındiğer emek, meslek örgütleri ile buluşması için aslındakurultayın kapandığı andan itibaren çalışmalarınbaşlaması gereği ortadadır. Aşağıda 2.Kurultay’ın“Sonuç Bildirgesi”nde öne çıkan konulara yer vermeyeçalıştık. Sonuç Bildirgesi’nin tamamına www.tmmob.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.Tmmob 2. Ücretli Mühendis, Mimar,Şehir Plancıları Ve İşsizlik KurultayıSonuç Bildirisi(Özet)25 Şubat <strong>2012</strong>…Ülkemizde neo-liberal dönüşümü başlatan 24 Ocak1980 ekonomi kararları sonrasında uygulananserbestleştirme politikaları, AKP İktidarıyla doruğaulaşmıştır. 2003‘ten itibaren çalışma yaşamındayapılan yasa/mevzuat değişiklikleri, 12 Eylül‘ünekonomik, sosyal politikaları doğrultusundaemperyalizme bağımlılık ve "yapısal uyum programları"uyarınca gündeme gelmiştir. Çalışma yaşamı, neoliberalpolitikalar uyarınca yapılan değişikliklerile "esnekleştirme, serbestleştirme" anlayışınagöre şekillendirilmiş, sömürünün derinleştirilmesisağlanmıştır. Bu politikalar; özelleştirmeleryoluyla kamunun tasfiyesine, taşeronlaşmaya,örgütsüzleşmeye, tüm emekçi kesimlerin hak ve gelirkaybına yol açmıştır.Milyonlarca çalışan, örgütlenme hakkından mahrum,ekonomik ve sosyal bunalım içindedir. Çalışanlarınbaşta iş güvencesi olmak üzere, kıdem tazminatları,fazla mesai ücretleri ile sendikal hak ve yetkileribudanmaktadır.Kanun Hükmünde Kararnameler, "torba yasalar" vediğer yasalarda yapılan kritik değişikliklerin tümüçalışan mühendis, mimar, şehir plancıları ve tümemekçiler ile işgücü piyasasının yedek deposu olaraktutulan tüm işsizlerin aleyhinedir.Çalışma yaşamının büyük kısmı işçi sağlığı ve işgüvenliği önlemlerinin dışında tutulmuş, iş kazaları/cinayetleri ve meslek hastalıkları ciddi bir toplumsalsorun haline gelmiştir. Emekçiler ve ailelerinin sağlıkve sosyal güvenlik gibi temel haklara erişimi buhizmetler ticarileştirilerek engellenmektedir. ÖzellikleAKP döneminde yapılan müdahalelerle sosyal güvenlikbir kamusal yükümlülük olmaktan çıkarılmış, sağlıkhizmetleri özelleştirilerek bir piyasa faaliyeti halinialmıştır.…Kamu yararı ve kamusal hizmetlerin tasfiyesi,serbestleştirme politikalarıyla birlikte mühendislik,mimarlık, şehir plancılığı alanlarına da yansımıştır.İş güvenliği mühendisliğinin önüne çıkarılanengeller, "uzaktan eğitim" ve teknoloji fakültelerigibi mühendislik eğitimini tasfiye edecek yönelimler,mühendisliği niteliksizleştiren uygulamalar veonlarca yasa ile yapılan düzenlemelerle ülke, meslek,meslektaş çıkarları daraltılmıştır.Plansız bir şekilde yeni üniversite ve bölümlerin peşpeşe açılması, kontenjanlar ile istihdam arasındaoluşan dengesizlikten dolayı meslektaşlarımız37


kendilerini işsizliğe karşı koruyamaz hale gelmiştir.İşsizliği planlı bir biçimde kullanan kapitalist sistem,meslektaşlarımızın ve mesleklerimizin piyasakoşullarının esiri olmasına yol açmıştır. Bu sistematikiçinde doğrudan mühendislik aleyhine yasal düzenlemegirişimleri de söz konusudur.…AKP iktidarı, meslek kuruluşlarının idari, örgütsel, maliyapı ve seçim sistemlerini değiştirme hedefini önünekoymuştur. Bu doğrultuda hazırlanarak alelaceleyürürlüğe sokulan Kanun Hükmünde Kararnameleraracılığıyla, TMMOB ve bağlı meslek odalarının özerkkamu tüzelkişiliği ve üye iradesi yok sayılmaktadır.Odaların asli görevleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığıbünyesinde kurulan Mesleki Hizmetler GenelMüdürlüğü‘ne verilerek en başta Anayasa‘ya ve ilgiliyasalara aykırı bir uygulama oluşturulmaktadır.12 Eylül 2010 referandumuyla birçok kurum gibi, yargıda (var olan yetersiz ve kısmi) bağımsızlığını büyükölçüde yitirmiştir. AKP İktidarının dindar ve itaatkargençlik vb. söylemleri ve yaşanan gelişmeler açık vesivil faşist düzenin göstergeleridir.…AKP iktidarı değindiğimiz iktisadi temeller üzerindediktatoryal bir tarz ile demokrasinin temel gereklerive kurallarını dışlayarak ülkemizi bir bütün olarakyoksullaştırmış; zaten özürlü olan demokrasiyiortadan kaldırmıştır.Kurultayımız, ücretli mühendis, mimar ve şehirplancılarının da yoksullaşmaları, geleceksizleşmelerive işsiz kalmalarının asıl sorumlusunun kapitalizmolduğunu tespit eder. Meslektaşlarımızın sorunlarının,parçası oldukları işçi ve emekçi sınıfların sorunlarıylaayrılamaz olduğunu ve çözümün de ortak olacağınıvurgular.Bu genel ortamda kurultayımız TMMOB ve bağlıOdalarının;• Kapitalizme; serbestleştirme, özelleştirmeleryoluyla kamusal varlıklarımızın elden çıkarılmasına,tüm yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizin, sosyalhizmetlerin, kentlerin ve doğal çevrenin yerli-yabancısermayeye yeni rant alanları olarak açılmasına,• Varlık nedenimiz olan ülke sanayisi ve tarımınıbitiren ranta dayalı ekonomi politikalarına,• Küresel sermayenin direktifleri ile çıkarılan,bankacılık, endüstri bölgeleri, serbest bölgeler,doğrudan yabancı yatırımlar, hazine arazileri, şeker,tütün, enerji, maden, kamu yönetimi vb. ülkesanayisini, tarımını, alt yapısını bitiren yıkım ve talanpolitikalarına,• Emperyalist sömürü, savaş ve işgallere,• Halklar arasında düşmanlık tohumları eken ırkçımilliyetçipolitikalara,• Siyasal ve dinsel gericiliğe, dindar ve itaatkarnesiller yetiştirme hedeflerine,• Gelir bölüşümündeki adaletsizliğe,• Meslek uygulama alanlarımızın daraltılmasına veişsizliğe,kısacası mesleğimiz, halkımız ve ülkemiz aleyhineşekillenen tüm politikalara karşı emekçi halkımızınbir parçası olarak mücadelesini sürdürmeye kararlıolduğunu bir kez daha ilan eder.Kurultay Delegelerihttp://www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=7944&tipi=2038 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


TMMOB Demokrasi Kurultayı Sonuç Bildirisiİlki Mayıs 1998‘de toplanan TMMOB DemokrasiKurultayı‘nın ikincisi 17 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong> tarihinde <strong>Ankara</strong>‘dabaşarıyla gerçekleştirilmiştir. TMMOB İKK‘larınınörgütlediği ve bağlı odaların şubelerinin etkinlikalanlarındaki üyelerinin, 20 kentte 2.244 delegeninkatılımıyla düzenlenen yerel kurultaylardan gelentemel başlıkların değerlendirildiği merkezi kurultayayaklaşık 500 delege katılmıştır.Demokrasi Kurultayı çalışmalarında dünyanın veülkemizin içinde bulunduğu siyasi durum, demokrasi,insan hakları, kadın hakları, Kürt sorunu, ekonomi,çalışma yaşamı, işçi sağlığı ve iş güvenliği, bilim veteknoloji, sanayi, maden, enerji, tarım, gıda, ulaşım,kentleşme, yerel yönetimler, eğitim, deprem ve yapıgibi konular demokrasi ile ilişkisi içinde geniş birşekilde ele alınmış ve tartışılmıştır.Kurultayda yapılan tartışmalardan hareketle aşağıdakisonuç bildirisi TMMOB örgütleri ve kamuoyunundikkatine sunulmaktadır.Kurultay mühendis ve mimarların bilimi ve tekniğihalkın hizmetine sunabilecekleri, insanlarınsömürülmeden, eşit ve özgür yaşayacakları birdüzen hedefini vurgulamış, burjuva demokrasisininsınırlarının çalışanlar lehine genişletilmesini tartışmış,konuyu sınıflararası ilişkiler temelinde ele almış vesorunların çözümünde emek-sermaye çelişkisinin gözönünde bulundurulması zorunluluğunu anımsatmıştır.TMMOB, demokrasiyi “halkın kendi siyasal, ekonomik,toplumsal ve kültürel sistemlerini belirlemek içiniradesinin özgürce ifadesine, kendi yaşamlarınıntüm yönlerine tam katılımına dayanan, temelindeinsana saygı ve hukukun üstünlüğü olan biryapı olduğu” şeklinde tanımlamakta ve sınıflararası ilişkiler temelinde ele alınması gerekliliğinisavunmaktadır. Demokrasi aynı zamanda, barış,düşünce, ifade, örgütlenme özgürlüğü, vb. gibi temelve güncel kavramlar ile birlikte, yaratılan değerlerinbölüşümüyle ve bu bölüşümü belirleyen siyasi yapıylaiç içe bir kavramdır ve bağımsızlık ile insan haklarıylabir bütündür.Ülkemizde ve dünyada 1998 yılından bu yanademokrasi ve temel haklar açısından daha da geriyegidilmiş; yeni liberal politikaların uygulanması ilesermaye sınıflarının sınırsız tahakkümünü pekişmiş,emekçi sınıfların kazanılmış hakları gasp edilmiş,emperyalizmin silahlı örgütü olan NATO‘nungüdümünde uluslararası hukuk kuralları dahi ihlaledilmiştir.Ülkemizde AKP-Cemaat Koalisyonu iktidarı ile daha dahızlanan ve yaygınlaşan düzenleme ve uygulamalarlatoplumun sindirilmesi için her türlü araç kullanılarakesnek istihdam koşulları genişletilmiş, işsizlik,sömürü ve yoksulluğu arttırarak yandaş sermayeninyaratılması amacıyla rant ve talan ekonomisiuygulaması hızlanmış, emekçi sınıfların hak aramamücadelesi her türlü şiddet ve tutuklamalarla veyargının da kontrol altına alınmasıyla, demokratikörgütlenme girişimleri engellenmiştir.12 Eylül faşizmi sonrasında başlayıp günümüzdeartarak sürmekte olan sınıfsal, toplumsal, kitleselörgütlenmeler ve etkinlik alanları daraltılması çabasınındoğal sonucu olarak; siyasal örgütlenmeler ve meslekörgütlerinin işlevsizleştirilmesi ve faaliyetlerininengellenmesi amaçlı düzenlemelerle toplumsalmuhalefetin susturulması hedeflenmektedir. Yasama,yürütme ve yargı erklerinin tek elde toplanarakhalkın yaşamıyla ilgili yasalar anti demokratik biriçerikle belirlenmektedir. 1980 sonrası gerçekleşenneoliberal dönüşüm ile başlayan taşeronlaştırma veözelleştirmeler ile eğitim, sağlık, sosyal güvenlik,altyapı, tarım alanları, ormanlar, sular, kentsel alanlar,yerel hizmetler, haberleşme, ulaştırma, enerji,madenler ve mühendislik hizmetleri dahil hemen heralan uluslararası sermaye ile bütünleşmiş yandaşsermayenin egemenliğindeki piyasa işleyişine ve39


talana açılmıştır. Son olarak genel sağlık sigortasıile yoksul ve dar gelirli halkın sağlık hakkı elindenalınmış, sağlık alanı tamamen güvencesizleştirilmişve piyasa koşullarına terk edilmiştir.Ülkemiz emperyalist güçlerin açık bir sömürü alanıhaline gelmiştir. AKP-Cemaat Koalisyonu gericiliği/faşizmi bu zincir içindeki politikalarla kalkınmaplanlamasına son vermiş, sermaye vesayeti/egemenliği düzenini pekiştirici ve zor yöntemleriylekoruyan bir işlev üstlenmiştir.Türkiye, AKP İktidarı süresince, davalar ve iddianameleryoluyla siyasi bir dönüşüme uğratılmıştır. Son yıllardaülke gündemini meşgul eden tüm davalar, hukuksalzemini olmayan siyasal davalardır. Mahkemelereliyle yürütülen bu siyasi dönüşüm çerçevesinde,12 Eylül‘den beri en yoğun gözaltı ve tutuklamakampanyası son birkaç yıl içinde gerçekleştirilmiştir.Seçilmiş vekiller, belediye başkanları, gazeteciler,yazarlar, aydınlar, öğretim görevlileri, öğrenciler,iktidara muhalif olan içlerinde meslektaşlarımızın daolduğu binlerce kişi tutuklanmıştır.Bugün itibarıyla sisteme muhalif binlerce öğrenci,yüzlerce basın mensubu, 6000‘in üstünde KCKtutuklusu ülkenin içinde bulunduğu antidemokratikortamın en net resmidir.Uludere (Roboski) katliamı Kürt sorunundaki şiddetve tasfiyeye dayalı “çözüm” yaklaşımının son örneğiolmuştur. Cezaevlerindeki koşullar insanlık dışıdır.40 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


Hrant Dink davasında “örgüt yok” kararı alınması veSivas katliamı davasının zamanaşımı gerekçesiyledüşürülmesi iktidarın hukuku siyasallaştırarak heralanda örgütlendiğinin açık delili olarak görülmelidir.AKP İktidarının basın, spor, kadın, aile, gençlik, dineğitimi ve çocuklara ilişkin operasyon ve politikalarıtoplumsal alanların ekonomik çıkar, sömürü vesiyasal-dinsel gericilikle nasıl kuşatıldığını açık birşekilde göstermektedir. Son 7 yılda işlenen kadıncinayetlerinin %1400 artmış olması, her gün 5kadının öldürülmesi, aile içi şiddettin artması, taciz vetecavüz olaylarının erişmiş olduğu düzey bir tesadüfdeğil, kadını sosyal yaşamdan soyutlamaya yönelikpolitikaların somut sonucu olarak değerlendirilmelidir.Son olarak gündeme gelen 4+4+4 eğitim yasatasarısı ile biat eden, dindar ve kindar nesilleryetiştirilmesi projesinin altında, kadınların sosyal veekonomik yaşamdan soyutlanmasının yanı sıra, çocukemeğinin sömürüsü, kız çocuklarının eğitim hakkınınengellenmesi, çocuk gelinlerin meşrulaştırılmasıamaçlanmaktadır.Kitlelerin depolitizasyonunu ve örgütsüzleştirilmesinisiyasal zor ve dinsel kültür ile tahkim eden AKP,yoksullaşma süreçleri içinde bunalan yığınları yenitoplumsal örgütlenmeler, cemaatçi vb. yapılarabağımlılıklara yönlendirmektedir.Türkiye‘nin en büyük sorunlarının başında gelenKürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerleçözülmesi için; anadilde eğitimin önündekiengellerin ortadan kaldırıldığı ve anadilde eğitiminözendirildiği, siyasi genel affın ilan edildiği, seçimbarajının kaldırıldığı, vatandaşlığın ırk üzerindentanımlanmadığı, çatışma ortamının ortadan kalktığı,yerinden yönetimin öne çıkarıldığı, özgürlüğü, barışı,emeği, eşitliği ve halkların kardeşliğini temel alandemokratik ve laik bir düzene olan ihtiyaç her geçengün artmaktadır.Türkiye gericiliğin ve faşizmin egemenliği altındadır.Birliğimize yönelik DDK raporu ile başlayan süreç,KHK‘lar ile devam etmekte, TMMOB‘nin bağımsız,özerk, kamu yararı gözeten yapısı dağıtılmakistenmektedir. Bu saldırının temel nedeni; kamuyararı ve kamusal malların talanının önünde kalan sondirenç noktaları arasında tarihsel görevini yapmaktaolan TMMOB‘nin ortadan kaldırılmasıdır. Böylece;uluslararası talan ile elde edilen rantların arttırılmasıkarşısındaki muhalefet susturulmuş olacaktır.Bugünkü durum, demokrasinin emperyalizm vesermaye sınıfları ile onların siyasi iktidarlarınınsınırsız, kuralsız ve vahşi tahakkümüne dönüşmesiniyansıtmaktadır. Bağımsızlık ile demokrasi ilişkisi bunoktada önem kazanmaktadır. Emperyalizmin sömürüve yayılma politikaları ile yerli işbirlikçilerinin sermayebirikimi ve iç egemenlik politikaları arasında sağlananuyum, aynı zamanda iç ve dış politika bağlarını daoluşturmaktadır.Demokrasi Kurultayı mühendis, mimar ve şehirplancılarının emekçi halkımızla, emek ve demokrasigüçleriyle birlikte, üreten, hakça paylaşan, eşit veözgür bir ülke için mücadelesini sürdürme kararlılığınıkamuoyuyla paylaşır. ■http://www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=8012&tipi=2041


Gençliğini Yaşamayan Bir Kuşağın “Çocukluğa” İhanetiTezcan Karakuş Candan“Çocuklar sizin çocuklarınız değil,onlar hayatın kendine duyduğu hasretin oğulları vekızları,onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil,çünkü onlarında kendi düşünceleri vardır,bedenlerini tutabilirsiniz ruhlarını değil,çünkü ruhları yarındadır.Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz,Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsinizama sakın onları kendiniz gibi olmaya zorlamayın,çünkü geri geri gitmez hayat dünle oyalanamaz.”Onlar “gençliğimizi yaşamadık diyen” bir kuşağınpolitikacıları ve şimdi çocukluğunu yaşayamayacakbir nesil yetiştirmek için kolları sıvadılar. Büyüklertoplandılar, çocuklar için çocukların geleceği için,karar veriyorlar. Eğitim sistemi büyüklerin ellerindeoyuncağa dönüyor. Belli ki gençliğini yaşamayanpolitikacılar çocukluklarını da yaşamamışlar… Eğitimsistemi, evrensel bilginin çocuklarla buluşmasıdeğil de, hükümetin ideolojisinin bir parçası olmayabaşlıyorsa o eğitim değildir, zaten… “Üç dörtlük”olarak önümüze sunulan da budur. Çocuklarımızıngeleceğini ipotek altına almak, bilimsel bilgininevrensel niteliğini unutturmak araştırmacı, sorgulayıcıeğitimin çocuklarımızla buluşmasını engellemek.Hepimiz 10 yaşında olduk, o günlere ait anılarımız,bugünü anlamamıza neden oluyor… 10 yaşındaiken sokakta koşturduk, saklambaç oynadık…Henüz evimizin köşesindeki boş arsaya çok katlıyapılar dikilmemişti. O arsada top oynadık. Yağmuryağdığında toprak kokusunu içimize çektik… Yazgeldiğinde, oyun oynadığımız arkadaşlarımızınkuran kursuna gittiğini görünce merak ettik… Enyakın camiye arkadaşlarımızla gitmeye karar verdik.Anlamadığımız duaları duyduğumuzda, gülmeyebaşladığımız için kuran kursundan atıldık… Ve bizsokağa çıkıp yeniden oynamaya başladık… Çünkü 10yaşındaydık ve çocuktuk…Şimdi 10 yaşında çocukların dini eğitim almasınınönünü açan 4+4+4 eğitim sistemi meclis gündeminegeliyor. Belli ki yasayı gündeme getirenler 10 yaşlarınıhatırlamıyorlar… Ya da 10 yaşında oyunları ellerindenalınarak, dini eğitime yönlendirilenler, çocuklukları ilehesaplaşıyor ve çocukluklarına öfkelenerek, çocukluğaihanet ediyorlar… Çocuklarımızın çocukluklarınıçalmaya yelteniyorlar…“Üç dörtlük” bir senfoni değildir yaşanan. Bir ülkeningeleceğine ipotek koymaktır, geleceksizleştirmektir4+4+4… Her dördün bir anlamı var. En önemlisibirincisi… Birinci dört oyun bitti, çocuk olmadan gelinde olabilirsin işçi de, hatip te… İkinci dört sorgulamabitti… demokrasi bitti… üçüncü dört, olgun meyve…Neiçin? Ucuz iş gücü, sesini çıkartmayan, biat eden birgençlik yaratmak, diplomalı eğitimsizler oluşturmaksaltanatı sürdürmek için…Çocuklarla yaptığımız bir çalışma ile bitirelimsözlerimizi. Çocuklar kendileri için bir kent yapıyorlar…10–12 yaş grubundalar… Yaptıkları kentin etrafınıyüksek surlarla çevirmişler, Neden yüksek duvarlarsorusunun cevabı çok net ve bir kerede açıklanıyor:“Büyükler girmesin, özgürlüğümüzü kısıtlıyorlar”…Büyüklere ve 4+4+4 eğitim sistemini çıkartanlara engüzel cevap... ■42KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


Yapı Denetimi Üzerine…A.İmran KARAMAN2001 yılından bugüne, sürekli değişikliğe uğrayan YapıDenetim Kanunu son günlerde yeniden ama köklübir değişikliğe uğrayarak karşımıza çıkmaktadır. Bugüne nasıl gelindiğine ilişkin, biraz geçmişe giderekhatırlamak gerekiyor.Yeryüzünün en aktif deprem kuşaklarından birisininüzerinde bulunan ve topraklarının yüzde 96’sı farklıoranlarda deprem tehlikesine sahip olan; ayrıca,nüfusunun yüzde 98’inin bu bölgelerde yaşadığıülkemizde yıllardır yürürlükte olan imar ve afetlereilişkin var olan kanun, yönetmelik ve genelgelererağmen, etkili bir yapı denetim uygulanamadığıbilinmektedir. Ülkemizde son çeyrek yüzyıl içerisindemeydana gelen depremlerde karşı karşıya kaldığımızolumsuzluklar bize, planlama, yapım ve denetimkonusunda olumlu bir gelişmenin sağlanamadığınıgöstermiştir. Ayıca, hızlı nüfus artışı, göç, kaçakyapılaşma, özellikle 1984 yılından itibaren başlayan vesıkça başvurulan imar aflarıyla yapıların denetimsizliğidaha da artmıştır.Ülkemizde şehirleşme ve yapılaşmaya ilişkin denetimesaslarını getiren yasal düzenlemeleri kronolojikolarak hatırlamakta fayda var. 1930 yılında yürürlüğegiren 1580 sayılı Belediye Kanunu ve UmumiHıfzıssıhha Kanunu, 1933 yılında yürürlüğe giren Yapıve Yollar Kanunu, yine 1944 yılında yürürlüğe girenYer Sarsıntılarından Evvel ve Sonra Alınacak TedbirlerHakkında Kanun, 1948 yılında yürürlüğe giren BinaYapımı Teşvik Kanunu gibi düzenlemelerle yapıdenetimi sağlanmak istenmişse de, 1950 ve sonrasıyaşanan göç, plansız sanayileşme, çarpık kentleşme,bu yasal düzenlemeleri uygulanamaz hale getirmiştir.1956 yılında, belediye sınırları ve mücavir alanlardayerleşme ve yapılaşmaları disipline etmek ve bir planbütünlüğü içerisinde ele almak amacıyla 6785 sayılıİmar Kanunu yürürlüğe konulmuş ve ülkenin konut,yerleşme, sanayileşme ve yapılaşma sürecini dahaetkili yönlendirmek ve denetlemek amacıyla 1958yılında İmar İskan Bakanlığı kurulmuş olmasınarağmen, yine çarpık kentleşme ve kaçak yapılaşmaengellenememiştir.1<strong>97</strong>2 yılında 1605 sayılı Yasa ve 6785 sayılı İmarKanunu kapsamı, metropol kentler, bölge ve alt bölgeplan kavramlarıyla daha da genişletilerek, denetimsizyapıların, kaçak yapıların, çarpık kentleşmeninengelleneceği düşünülmüş; ancak, bunlar da yetersizkalmıştır. Yine fiziksel planlamanın merkezi yönetiminvesayetine alınarak, imar planlama yetkisini yerelyönetimlere bırakan 3194 sayılı İmar Kanunu 1985yılında yürürlüğe girmiştir.1985 yılı ve sonrası ne olmuştur? 3194 sayılı Kanunda,proje denetimi yerel yönetimlere ve valiliklere, yapıdenetimi ise fenni mesul olan mimar ve mühendislerebırakılmıştır. Ancak, 1999 yılında arka arkayayaşanılan depremlerle, hem planlamanın, hem defenni mesullüğün gereğince yapılamadığı görülmüş ve595 sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanun HükmündeKararname 10 <strong>Nisan</strong> 2000 tarihinde yayınlanmış,10 Temmuz 2000 tarihinde 19 ilde uygulanmasınabaşlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin 24 Mayıs 2001tarihinde 595 sayılı Kanunu iptaliyle, bugün yürürlükteolan; ama genelgelerle, yönetmeliklerle süreklideğişikliğe uğrayan 4708 sayılı Kanun 13 Ağustos 2001tarihinde yürürlüğe girmiş ve 19 ilde uygulanmayabaşlanmış, daha sonra 1 Ocak 2011 tarihinden itibarende 81 ilde uygulanmaya başlanmıştır.Bilindiği gibi, daha önce denetim belgesi alacak olankişilerde 12 yıl şartı aranırdı, tüm ülkede bu denetimiyapacakları için 5’e indirdiler. Çünkü yeterli mimar,mühendis yok. Yeni kurulan denetim firmaları, mimarve mühendis kadrolarını <strong>Ankara</strong>’dan, İstanbul’dan,İzmir’den, diğer büyük illerden bulundukları illeretransfer etmeye başladılar. Hakediş veya projedenetimi veya ruhsat aşaması geldiği zaman birbakıyorsunuz, o bölgede 20 tane mimar, mühendisaynı uçakla geliyor. Böyle bir şey olabilir mi?43


Yapı denetçileri planlı alanda denetim yapıyorlar. 4708sayılı Kanun çıktığında, 19 ilde uygulanmaya başlandı.Yanılmıyorsam, bu illerin tamamı planlı alanlar. 81 ileçıktıktan sonra karşımıza plansız alanlar da çıkmayabaşladı. Plansız alanlarda neyi denetleyeceksiniz?Yapılaşma bir süreç; İmar Planı, arsa, proje, inşaatve iskan. Biliyorsunuz, planlanmamış bir alan tarlavasfındadır. Yapı Denetimi'nin başladığı birçok illerdeplanlı alan bulmak oldukça zordur. Dolayısıyla, her nekadar 01.01.2011’den itibaren başlayacak denilse de,ne o bölgelerde yerel yönetim, ne Çevre ve Şehircilikİl Müdürlükleri bu konuyla ilgili bir altyapı çalışmasıyapmamışlardır. Ne zaman tüm ülkede Yapı DenetimUygulaması başlandı, ondan sonra akılları başınagelmiştir. Dolayısıyla, Yapı Denetiminin başladığıbirçok ilde plansız alanlar var. Plansız alanlarda dayapı denetimi yapmanız mümkün değil.Bunları denetleyecek olan deneticilerin durumunageleceğim; ama ondan önce, denetim şirketlerinindurumu vahimdir. Yapı Denetim Uygulamasının 62 ildeuygulama başlatırken, hangi ilde ne kadar mimar, nekadar mühendis, ne kadar inşaat mühendisi, makinemühendisi, elektrik mühendisi var; bunların kaçıboştadır, kaçı çalışmaktadır, kaçı kamu kurumundadır,bunun tespiti yapılmış mıdır acaba? Bir denetimfirmasında 5 disiplin çalışıyor, her birinden birer tanevar, bunlar da serbest çalışıyorlar. Yerel yönetimlerin,bunları denetleyecek herhangi bir teknik eleman yok.Bu Kanunun amaç maddesi ne diyor: “can ve malgüvenliğini sağlamak...” Kimin canını kime emanetediyorsunuz? Gelip denetleyebiliyor mu acaba?Ne kadar denetim yapıldığı açıktır. Bu arada, İlgilibakanlığın yereldeki birimlerinin dahi bu konuya vakıfolmadığı geçen süre içinde anlaşılmıştır.2011 tarihi itibariyle 62 ilde de uygulanmasınabaşlanan bu kanunun uygulanması da pek mümkünolamamıştır. 4708 sayılı Kanunun ek 62 ildeuygulanması sırasında karşılaşılan sorunlar hiçöngörülmemiştir. Öncelikle bu illerde yeterli teknikelemanın olup olmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca yapıdenetim firma sayısının belirlenmesinde ciddi hatalarolduğu 1 yıl içerisinde görülmüştür. Halen birçokilde yapı denetçisi olan teknik elemanların o ildeolmadığı diğer illerden geldiği bakanlık tarafından dabilinmektedir.Ayrıca yapı denetim şirketleri, asıl işlerinin yapıdenetim değil de ek bir iş olarak görmeleri dekaçınılmaz olmuştur. Yine İllerde bulunan yapıdenetim komisyonlarının da bu konuda yeterli bilgiyesahip olmadığı açıktır.Yine Yapı denetim bedellerinin % 3'den %1.5'edüşürülmesi bir çok yapı denetim şirketini kapatmayaveya iş almamaya yöneltmiştir. Bu yapı denetimşirketleri, genelinde proje hizmeti vererek yaşamlarınıdevam ettirdiği bilinen bir gerçektir.Bu arada, elde edilen Yapı Denetim Kanun tasarısındaise 4708 sayılı Kanunun işlemediği ve bu kanunuişletebilmek için yeni bir tasarı hazırlanmış ve bu tasarıile 4708 sayılı Kanun farklı bir boyut kazanmıştır. Yapıdenetimi şirket ortaklarının 2/3'ünün teknik elemanolması öngörülmüş, gayrı resmi olarak yapılan projehizmeti yasalaştırılmaya çalışılmakta, var olan projeelde edilme süreçleri daha da zorlaştırılmaktadır.Ayrıca, mevcut yapı denetim şirketleri sankibüyük teknik müşavirlik şirketlerinin alt taşeronupozisyonuna getirilmek istendiği görülmektedir. Ancakbu kanun tasarısında açıklanmayan ve yönetmeliklerçıkarılacağı pek çok konulara rağmen “denetimbedelinin” nasıl ödeneceği ve şu anda uygulamadaolan “müteahhitlerin ödemiş olduğu” denetim bedelinekarşın müteahhitlerin nasıl denetleneceğine dair birbelirsizlik vardır.Bu Kanun’un uygulanmasına ilişkin olarak;a) İlgili idarelerin bu Kanun’da belirtilen hususlaradair görevleri ile çalışma usûl ve esasları,44 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


) Teknik müşavirlik kuruluşlarının ve şubelerininsınıflandırılması, sahip olmaları gereken asgarîpersonel ve donanım, teknik müşavirlik kuruluşlarınınve lâboratuar kuruluşlarının faaliyetleri ile çalışmausûl ve esasları,c) Denetçi belgesi verilmesine ilişkin usûl ve esaslarile yapı denetim ve lâboratuar kuruluşlarında görevalan personelde aranacak olan nitelik, tecrübe vebunların istihdam şartları ile görev ve sorumlulukları,ç) Diğer yapı sorumlularının nitelikleri, görevleri ileçalışma usûl ve esasları,d) Merkez ve İl Yapı Denetimi Komisyonu’nun görevleriile çalışma usûl ve esasları,e) Yapı denetimi hizmet sözleşmesinin esaslarıile asgarî hizmet bedelinin belirlenmesi ve hizmetbedelinin ödenmesi ile ilgili usûl ve esaslar,f) Bu Kanun uyarınca denetlenerek inşa edilen yapılarasertifika verilmesi ile ilgili usûl ve esaslar,g) Düzenlenecek meslek içi eğitimler ile ilgili usûl veesaslar,ğ) Müşavirlik ve lâboratuar kuruluşlarından kuruluşsafhasında ve denetim hizmeti sözleşmesi safhasındateminat alınması, teminatın miktarı ve oranına, iadesive gerektiğinde kullanılması ile ilgili usûl ve esaslar,h) Lâboratuarların muayene ve diğer hizmetlerineilişkin usûl ve esaslar,Tüm bu sözü edilen usül ve esaslara dair uygulamayönetmelikleri hazırlanması aşamasında olduğubilinmektedir. Bizde bu yönetmelikleri denetimuygulaması yapabilmek için beklemekteyiz. ■45


“Afet Riski Altındaki Alanların DönüştürülmesiHakkında Kanun Tasarısı” Değerlendirme RaporuKanun tasarısı; “afet” nedeniyle risk altında olanyerlerin “iyileştirme, tasfiye ve yenileme” adı altındadönüştürülmesi amacını taşıyan, ancak uygulanmasıhalinde kendisi “afet” sonucu doğuracak olan birkanundur. Gerçekten de toplumun tamamı veya bellikesimlerinin fiziksel, ekonomik, sosyal kayıplarına herzaman doğal olaylar değil, sonuçlara bazen de insankaynaklı olaylar yol açabilir. İşte bu kanun, fizikselolmasa da, belli bir kesimin ekonomik ve sosyalkayıplarına yol açacak sonuçları düşünüldüğündeböyle nitelendirilebilir.İsmi dışında “afet” vurgusu neredeyse hiç yapılmayankanun tasarının asıl amacının “dönüşüm” olduğubütününe bakıldığında açıkça anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere “dönüşüm” hukuk metinlerine daha önce2005 yılında kabul edilen 5366 sayılı Yasa ile girmişti.“Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz VarlıklarınYenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması”şeklinde uzun bir ismi olan 5366 sayılı Yasa, yıprananve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş sit alanlarındarestorasyon ile konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyaldonatı alanları oluşturulması amacıyla çıkarılmış,ancak bu Kanuna dayalı olarak yapılan uygulamalardaSulukule ve Tarlabaşı örneklerinde olduğu gibi,yenileme ve koruma amacından sapılmıştır.Keza 5104 sayılı Kuzey <strong>Ankara</strong> Girişi Kentsel DönüşümProjesi Kanunu ile “Protokol Yolu” olarak anılanhavalimanı yolu üzerindeki alanın dönüştürülmesiiçin TOKİ’ye verilen yetki ile yapılan uygulamalardahak ihlalleri nedeniyle çok sayıda dava açılmış ve budavaların birçoğu halen sonuçlandırılamamıştır.“Dönüşüm” çalışmalarının, ekonomi, sosyoloji, toplumpsikolojisi, hukuk, finans, siyaset, mühendislik,mimarlık ve kentsel tasarım alanlarını buluşturan birbilim ve uygulama alanı olduğu bilim çevrelerincevurgulanmasına rağmen, mevcut siyasi iktidar dahaönceki uygulamalarda bunun çok karlı bir iş olduğunugörmüş olmalı ki, her alanda uygulanabilmesiiçin “afet” olgusunu bahane ederek, ortayaçıkabilecek tüm engelleri bertaraf etmeyihedefleyen, ulusal ve uluslararası hukukkuralları tarafından güvence altına alınanhakları bile görmezden gelen bir yasa tasarısı ile“dönüşüm” ün hukuk ve finans kısmını kotarıpdiğer yönlerini görmezden gelmektedir.Böylesine önemli bir yasanın hazırlanması sürecindeüniversitelerin, ilgili meslek odalarının ve diğer bilimçevrelerinin görüşlerine başvurulmamış olması,amacın gerçekten afet riskinin azaltılmasıveya bilim ve tekniğe uygun bir dönüşümüngerçekleştirilmesi olmadığını açıkçagöstermektedir.Kanunun hazırlanmasına hâkim olan bu anlayışıntasarının bütünündeki yansıması şu başlıklar altındasıralanabilir:• Bütün yetki 644 sayılı KHK’nın uzantısıolarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ’yeverilmiştir.• Yine yerel yönetimlerin yetkileri ortadankaldırılmaktadır.• Yurttaşların barınma hakkı yok sayılmaktadır.• Mülkiyet hakkı ihlal edilmektedir.• Eşitlik ilkesi göz ardı edilmiştir.• Hak arama özgürlüğü kısıtlanmaktadır.• Tasarının genel gerekçesinde “gönüllülük”esasına gönderme yapılmış ise de, zor kullanmayöntemleri tariflenmiştir.• Son olarak doğal, kültürel ve tarihi varlıklarınkorunmasını amaçlayan bütün hukuk kurallarıbertaraf edilmiştir.46 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


Tasarının “Amaç” maddesi olan 1. maddesinden“riskli alan” ve bu alanlar dışında da “riskli yapılarınbulunduğu arsa ve araziler” in dönüşüme tabitutulacağı anlaşılmaktadır.2. maddede, idare tanımı yapılırken büyükşehirbelediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerinin,Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi halinde, sürecedahil olacağı belirlenmiştir. Büyükşehir belediyesisınırları içindeki ilçe belediyelerinin 5216 ve 5393sayılı Yasalardan gelen yetkileri yok sayılarak Çevreve Şehircilik Bakanlığı’na, Büyükşehir Belediyesınırları içindeki ilçe belediyelerinden dilediğiile çalışıp istemediği ile çalışmama yetkisiverilmektedir.“Rezerv yapı alanı” tanımında yeni yerleşme alanlarıolan bu alanların saptanmasında bir analiz ya daafet riskinin azaltılması amacı gözetilerek çevredüzeni ve diğer plan kararlarıyla bütünlüklü birsaptama yapılmayacağı açıkça görülmektedir. Yinebu alanların TOKİ’nin talebiyle veya re’sen Bakanlıkçabelirlenebileceği görülmekte olup, 648 sayılı KHK’daolduğu gibi yerel yönetimlerin yetkileri bertarafedilmektedir.“Riskli alan” tanımının çok belirsiz olduğu görülüyor.Bilimsel kriterlere dayanmayan sadece yetkisaptaması yapılan bir tanım söz konusu. Yetki yinemerkezde toplanıyor.“Riskli yapı” tanımında bilimsel ve teknik verileredayalı olarak tespit yapılacağı belirtiliyor. Bu yapılarındoğru seçilebilmesi için kullanılacak bilimsel veteknik verilerin ne olacağı açık değildir.3. maddesinin birinci fıkrasında, “tespit, taşınmazdevri ve tescil” düzenlenmektedir. Ancak tespitkonusuna çok ağırlık verilmemiştir.Tespit masrafları kendilerine ait olmak üzereyapı malikleri tarafından Bakanlıkça lisanslandırılacakkuruluşlara yaptırılacaktır. Verilen süre içindeyaptırılmadığı takdirde Bakanlık veya idare tarafındanyaptırılacak, bu durumda masraflar için tapu kaydınaipotek konulacak.Her ne kadar tespitlere 15 gün içinde itiraz hakkıtanınıyor ise de, bu tespitlerin ilgililere hangi yollarlabildirileceği belirsiz ve de itirazı inceleyecek olan“teknik heyet”in dördünün Bakanlığın talebi üzerineüniversitelerce görevlendirilen kişilerden, üçünün iseBakanlıktaki görevlilerden oluşması yani bağımsız birheyet olmaması nedeniyle ilgililerin haklarınınkorunması konusunda ciddi tereddütleruyandırmaktadır.Ayrıca tespitleri yapmak üzere Bakanlıkçalisanslandırılacak kuruluşların nasıl oluşturulacağıve niteliği belli değildir. Bu hususlar yönetmeliğebırakılmıştır.3. maddenin üçüncü fıkrasında, riskli alanlarda verezerv yapı alanlarında (her ikisinde de BakanlarKurulu’na teklif yetkisi Bakanlığa ait) hazinemülkiyetindeki alanların (askeri alanlardahil) tümüyle Bakanlığa tahsis edilmesidüzenlenmiştir. Tasarıya göre bu alanların yerelyönetimlere ya da TOKİ’ye devredilebilmesi Bakanlığınkararına bırakılmıştır.Böylece kamu mülkiyetinde olan alanlaryapılaşmaya açılmış olacaktır.3. maddenin dördüncü fıkrasında ise, riskli alandaolma koşulu dahi aranmadan hazine dışındaki kamukurumlarına ait taşınmazlar da yine Bakanlığın talebiüzerine Bakanlar Kurulu kararıyla ya Bakanlığa ya daTOKİ veya idareye bedelsiz devredilecektir.Kamusal hizmetler için ayrılmış olan eğitim,sağlık, sosyal ve kültürel altyapı alanları üstelik“bu Kanunun amaçları çerçevesinde kullanılmak47


üzere” denilerek belirsiz bir biçimde ve çokgeniş bir yetki ile satılacaktır.Bu düzenleme ile yerel yönetimler yine devre dışıbırakılarak kent planlarıyla çelişen uygulamalarayol açılmış olacaktır.3. maddenin altıncı fıkrasında ise, mera alanlarıhedef alınmıştır.4342 sayılı Mera Kanunu’nun 14 üncü maddesi,tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak vekışlaklardan bu Kanunda gösterilenden başka şekildeyararlanılmayacağına amirdir. Ancak bu Kanuna veyadaha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kışlakolarak tahsis edilmiş olan veya bu amaçla kullanılanarazilerden doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri içinihtiyaç duyulan yerler, maddenin (g) bendi uyarınca,tahsis amacı değiştirilebilir ve tescilleri Hazine adınayaptırılır.Doğal afet bölgeleri için duyulan yerleşim yeri ihtiyacı,bu düzenleme ile “Bakanlıkça ihtiyaç duyulan” gibimuğlak bir takdir yetkisi altında tüm mera alanlarınıtehdit eder hale getirilmektedir.Amacı risk taşıyan yapıların yıkılması ve yenilenmesiolan tasarının 3. maddesinin yedinci fıkrasında yerverilen düzenleme ile risk taşımayan yapılarında “uygulama bütünlüğü” gerekçesiyle kanunhükümlerine tabi olacağı belirtilmiştir. Budüzenleme ile riskli yapıların yanı sıra risk taşımayanyapılar, Bakanlığın belirleyeceği sınırlar içindekalmaları durumunda yıkılabilecektir.Böylesi bir düzenlemeyle, güvenli, risk taşımayanyapılarda oturan, “benim yapım risk taşımıyor,güvendeyim” düşüncesine sahip olan kişilerin hukuksalgüvenceleri, barınma hakları, konut dokunulmazlığı,belirsizlik taşıyan “Bakanlıkça gerekli görülenler”şeklinde bir ifadeyle ve “uygulama bütünlüğü” kavramıardına gizlenerek, ortadan kaldırılmaktadır.Tasarının 4. Maddesi “tasarrufların kısıtlanması”başlığını taşımaktadır. Bu madde sosyal devlet vehukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yurttaşlarınbarınma ve mülkiyet haklarını yok sayan birkapsamdadır.Maddenin birinci fıkrası Bakanlık veya TOKİ veyaİdare, riskli alanlarda, riskli yapıların bulunduğutaşınmazlarda ve rezerv yapı alanlarındauygulama süresince her türlü imar ve yapılaşmafaaliyetini durdurabilecektir.Burada süresi belli olmayan bir durdurma sözkonusudur. Oysa Anayasa Mahkemesi’nin çeşitlikararlarında süresi belli olmayan sınırlamalarla oluşanbelirsizliğin mülkiyet hakkını kullanılamaz halegetirdiği, Anayasa’ nın 13. Maddesine göre; kamuyararı veya diğer amaçlarla temel hak ve özgürlükleregetirilecek sınırlamaların hakkın özüne dokunan,kullanılamaz hale getiren bir nitelikte olmamasıgerektiği gerekçesiyle bu yönlü düzenlemelerhakkında iptal kararları verilmiştir.Maddenin üçüncü fıkrası ise, riskli alanlardaki yapılarile riskli yapılar elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerininverilmeyeceği ve verilen hizmetlerin durdurulacağınıöngörmektedir. Bunu sosyal devlet ilkesiylebağdaştırmak mümkün değildir. Ekonomik ve sosyalyönden özel olarak korunması gereken kişilerinbarınma hakkını güvence altına almadan bu türyaptırımların öngörülmesi temel insan haklarınaaykırıdır.5. madde “tahliye ve yıktırma” başlığı altında herne kadar bu alanlardaki maliklerle anlaşma yolunagidilmesinin esas olduğu belirtiliyorsa da, esasenanlaşma yoluna gitmeyenlerin cezalandırılması sözkonusudur. Anlaşma ile tahliye edilen yapılarınmaliklerine, kiracılarına ve sınırlı ayni haksahiplerine geçici konut ve işyeri tahsisi veyakira yardımı yapılabileceği düzenlenirken,48 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


anlaşmayıp zorla tahliye edilenlere bir yardımsöz konusu olmayacaktır.Ayrıca “kanun” olma özelliği bulunan bir metinde,uygulanıp uygulanmayacağı veya hangi kurallarçerçevesinde uygulanacağını belirsizleştiren“yapılabilir” ifadesine yer verilmiş olması yasanıngüvenilirliğinin ve uygulanabilirliğinin sorgulanmasınayol açan bir durumdur.İkinci fıkrada kastedilen ise gecekondu sahipleridir.Tasarı, bu kişilere, “uygulamanın gerektirmesihalinde” birinci fıkra hükümlerinin uygulanabileceğinive bu kişiler ile yapılacak anlaşmanın, bunlara yardımyapılmasının ve enkaz bedeli ödenmesinin usulve esaslarının Bakanlığın teklifi üzerine BakanlarKurulunca belirleneceği hükme bağlanmaktadır.Kanunun uygulamasından en çok etkilenecekolan dar gelirli kesimler için daha fazla güvencegerekir iken, konut tahsisi veya kira yardımıgibi yardımların dahi uygulanmayabileceğiniöngören düzenleme eşitlik ilkesine aykırı olduğugibi, kişilerin adalet duygularında da büyüktahribat yaratacaktır.Üçüncü fıkrada, yıkım için yapı maliklerine verilensürede yıkım gerçekleştirilmez ise, yapının tahliyeedilerek yıkımın mahalli idareler ve mülki amirlertarafından gerçekleştirileceği, dördüncü fıkrada, buusullerle yıkım gerçekleştirilmez ise tespit, tahliyeve yıkım işlemlerinin Bakanlıkça bizzat yapılacağıdüzenlenmiştir. Beşinci fıkrada ise, yıkım masraflarınınmaliklere ait olduğu ve bunun için tapuya ipotekkonulacağı belirtilmektedir.Görüldüğü üzere bu düzenlemelerde gönüllülükdeğil, zor kullanma söz konusudur. Yanimalikler anlaşsa da anlaşmasa da yıkımgerçekleştirilmektedir.6. madde “uygulama işlemleri”ni tariflemektedir.Arsa haline gelen taşınmaz maliklerinin payları, tapuişlemlerinin nasıl yapılacağı hususları açıklanmaktadır.Buna göre yeniden bina yapılmasına veya satışınakarar vermek için paydaşların üçte ikisinin kararıgerekmektedir. Anlaşmaya katılmayanların paylarınındiğer paydaşlara açık artırma yoluyla satılacağı, busağlanamadığı takdirde bu payların rayiç bedeliödenerek Bakanlığa tahsis edileceği, Bakanlıkça uygungörülenlerin de TOKİ’ye veya idareye devredileceğidüzenlenmiştir.İkinci fıkrada, binası yıkılan malikler kendilerineyapılan tebligatı takip eden 30 gün içinde anlaşmasağlayamazlarsa (3/2 çoğunluk kararı ile) acelekamulaştırma ile taşınmazları alınacaktır. Özetlemülkiyet hakkı yok sayılmaktadır.Üçüncü fıkrada, son bir yıl içinde taşınmazda ikametedenlere, kredi veya konut sertifikası (ne kastedildiğitam olarak anlaşılamamaktadır) verilebileceğidüzenlenmiştir. Yine kanun dilinde olmamasıgereken, ayrımcı uygulamalara yol açabilecekifadeler kullanılmıştır.Dördüncü fıkrada, yapılan konutların bedellerinin“gerekli görüldüğünde”, illerdeki mevcut ekonomikdurum ve uygulama alanında yaşayan kişilerinmalvarlığı veya geliri göz önünde bulundurularakBakanlar Kurulu kararıyla yapım maliyetinin altındatespit edilebileceği düzenlenmektedir. Somut birölçüye dayanmayan, belirsiz ifadeler içerenbu düzenleme ile keyfi uygulamaların önüaçılmaktadır. Ayrıca bu bentten sosyal donatıve altyapı harcamalarının genel olarak uygulamamaliyetine dahil edileceği anlaşılmaktadır. Bunlarıhukuk devleti ve sosyal devlet anlayışıyla bağdaştırmakmümkün değildir.Beşinci fıkrada, Bakanlığa verilen yetkiler sıralanmıştır.Kanunun işleyişini sağlayabilmek için Bakanlık,bu alanlarda her tür plan, proje, arsa düzenleme,toplulaştırma, taşınmazları satın alma, satma, trampa,49


özel sektörle anlaşarak inşaat yapma, yaptırma, arsapaylarını belirleme, ayırma, birleştirme, sınırlı aynihak tesis etme yetkileriyle donatılmıştır.Altıncı fıkrada, Bakanlığa bu alanlarda plan yaparkenözel standart belirleme yetkisi de verilmektedir.Bu, riskli yapıların bulunduğu alanlar ile rezerv yapıalanı olarak belirlenen bölgelerde, İmar Kanunu veyönetmeliklerle belirlenen uyulması zorunlu teknikve sosyal altyapı standartlarına uyulmayabileceğianlamına gelmektedir. Yani bu alanlarda daha az yeşilalan ya da daha az okul alanı ayrılmış olan planlaryapılabilecektir. Planlı ve sağlıklı bir çevredeyaşama hakkının ihlali sonucu doğmaktadır.Dokuzuncu fıkrada, Kanun kapsamında tesisedilecek idari işlemlere karşı otuz gün içinde davaaçılabileceği, bu davalarda yürütmenin durdurulmasıkararı verilemeyeceği ifade edilmektedir. İdari davaaçma süresi olan altmış günlük süre kısaltılarak otuzgünle sınırlandırılmıştır. İdare karşısında eşit güçteolmayan yurttaşın dava açma süresinin daha dakısaltılması hak arama hürriyetini sınırlandıranbir durumdur.Öte yandan madde gerekçesinde, Kanun’un yaşamahakkı ile doğrudan alakalı olduğu açıklanarak,Anayasa’nın 125 inci maddesinin altıncı fıkrasında“Kanun, olağanüstü hallerde, … kamu düzeni, genelsağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararıverilmesini sınırlayabilir” düzenlemesinin yer aldığı,can ve mal emniyetini korumayı temel amaç edinenbu Kanuna göre tesis edilen idari işlemlere karşıaçılan davalarda da yürütmenin durdurulması kararıverilmesini sınırlayan hükmün, Anayasa’ya uygunolduğu ileri sürülmektedir. Ancak Anayasa’nın buhükmü olağanüstü halleri tarif etmektedir. Oysa buyasanın uygulamasını gerektiren durum bu maddedetanımlanan olağanüstü hallerden sayılamaz. Kaldı ki,dönüşüm uygulamalarının en az 10 yıl süresince devamedeceği düşünüldüğünde Anayasa’nın bu hükmünedayandırılmasının anlamsızlığı anlaşılmaktadır.Türkiye’de idari yargı sisteminin zatenoldukça yavaş işlediği ortada iken, mülkiyethakkını tanımayan bu Yasa kapsamında birde yürütmenin durdurulması kararı alınmasıolanağının ortadan kaldırılması, hukuk devletiilkesine taban tabana zıttır.7. maddede, “Dönüşüm gelirleri”nin neler olduğusayılmaktadır. Buna göre en büyük pay, 2-B ormanalanlarından elde edilecek gelir (%90) olarakbelirlenmiştir. 2-B gelirleri yanında, çevre vergisi olarakbilinen vergi ve idari para cezalarının %50‘si, İllerBankası’nın yıllık safi kar tutarının %49‘u, Bakanlığınel koyduğu taşınmazlarda imar uygulamasına tabitutulanların satışından elde edilecek gelirler, dönüşümprojelerinden elde edilecek kredilerin geri ödemelerive gecikme zamları, faizler, genel bütçeden ayrılanpaylar ve sair gelirlerden oluşmaktadır. Bu çok büyükbütçeden Bakanlık, TOKİ’ye ve idareye kaynakaktarabilecektir.8. maddenin birinci fıkrası ile Kanun kapsamındayapılacak her türlü mal ve hizmet alımları ile yapımişlerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21-bmaddesi kapsamına alındığı görülmektedir.4734 sayılı Kanunun 21-b maddesine göre “b) Doğalafetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesigibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından öncedenöngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerineihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.”halinde pazarlık usulüyle ihale yapılabilmektedir. Buihale usulünde ilan zorunlu değildir , en az üç isteklidavet edilir ve teklifleri alınarak ihale sonuçlandırılır.Bütçesi oldukça büyük bir uygulama çerçevesinde,ülke genelinde yapılacak yenileme ve dönüşümçalışmalarındaki alımların ve yapım işlerininihalelerinin katılımı ve rekabeti arttıracak50 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


içimde ilan edilerek yapılması yerine, Bakanlık,TOKİ ya da yerel yönetimler tarafından sübjektifdeğerlendirmelere dayalı firma seçimleri ileyapılması eşitlik ve şeffaflığın gözetilmeyeceğianlamına gelmektedir.Üçüncü fıkrada, riskli yapı olarak tespit edilen yapılarıntespit, tahliye ve yıkımı vb. işlemlerini engelleyenlerhakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleriuyarınca işlem yapılması öngörülmüştür.Böylesi bir düzenleme, bugüne kadar kentseldönüşüm alanlarında genellikle yaşanmış olanbarınma hakkı direnişlerini suç saymakta vetabiî ki zor kullanarak gerçekleştirilen tasfiyeleriolumlamaktadır.9. madde bu tasarının en felaket maddesidir.Birinci fıkrasında, bu Kanun uyarınca yapılacakplanların İmar Kanunu ve imara ilişkin hükümler ihtivaeden diğer kanunlardaki kısıtlamalara tabi olmadığıdüzenlenmiştir.İmar Kanunu ve ilgili mevzuatta plan yapımınailişkin getirilen hükümler sağlıklı yaşam çevrelerininoluşturulması amacıyla belirlenmiş standartlar vekurallardır. Plan yoluyla sağlıklı bir yaşam çevresioluşturmanın ön koşulu olan kurallardanvazgeçilmesi, Anayasa’nın 56. maddesinin“Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevreşartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde,konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, …”hükmüne aykırıdır.İkinci fıkrada ise, en son komisyonda eklenen BoğaziçiKanunu ile birlikte doğal, kültürel zenginlikleri korumayıamaçlayan toplam 12 kanunun bu kanunu engelleyicihükümlerinin ve diğer kanunların bu kanuna aykırıhükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.Yapılan düzenleme ile bugüne kadar oluşturulandoğal ve kültürel çevrenin korunmasına ilişkintüm mevzuat yok sayılmaktadır. Kıyılar, tarımtoprakları, zeytinlikler, meralar, ormanlargözden çıkarılmakta, doğal, kentsel ve arkeolojiksit alanlarında dilediğince tasarrufta bulunmaimkanı tanınmaktadır. Öncelikle yasa tekniğibakımından oldukça sorunlu olan bu düzenleme riskliyapılar gerekçe yapılarak başlatılacak ağır bir talansürecini işaret etmektedir.Tasarının 12. maddesi ile Kamulaştırma Kanunu’nun15. maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Bu maddeyegöre her yıl Odalar tarafından hazırlanarak Valiliklerebildirilen bilirkişi sayısı, illerin nüfuslarına göre 25 ile350 arasında değişerek arttırılmıştır.Ancak bununla birlikte maddenin sonuna eklenenbir fıkra ile gayrimenkul değerleme uzmanlarınınlistesi de SPK tarafından valiliklere gönderilecekve kamulaştırma değer tespitleri bilirkişi sıfatıylagayrimenkul değerleme uzmanlarına yaptırılacaktır.Yani bu alan, mimar ve mühendisler dışında, işletme,iktisat, maliye gibi sosyal bilimlerde eğitim almışdeğerleme uzmanlarına açılmış olmaktadır.Tasarının diğer maddeleri bazı kanun ve kanunhükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasınıöngörmektedir.Bunlardan 5366 sayılı Kanunda yapılan değişiklikyenileme alanlarının belirlenmesinde belediyemeclislerince alınan kararların ancak Çevre veŞehircilik Bakanlığı’nın teklifi ile Bakanlar Kurulu’nasunulabileceğini öngörmektedir. Belediye Kanunu’nun73. maddesinde yapılan değişiklik ise, yinebelediyelerin kentsel dönüşüm alanı ilanı, Çevre veŞehircilik Bakanlığı’nın teklifte bulunması koşuluna veBakanlar Kurulu kararı alınmasına bağlanmaktadır.Yapılan bu düzenlemelerle aslen belediyelere aitolan yetkilerin kullanımının Çevre ve Şehircilik51


Bakanlığı kontrolünde Bakanlar Kurulu’nadevredilmesi, yerel yönetimler üzerinde sınırsızbiçimde merkezi idare kontrolünü getirmesinedeniyle yerel yönetimlerin özerkliği ilkesineaçıkça aykırıdır.Ayrıca 644 sayılı Çevre ve Şehircilik BakanlığınınTeşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun HükmündeKararname’de, Gecekondu Kanunu’nda, İskanKanunu’nda, Toplu Konut Kanunu ile İmar Kanunu’ndadeğişiklikler yapılmıştır.En dikkat çeken ise, Atatürk Kültür Merkezi Alanı ileilgili yapılan düzenlemedir.Tasarının 19’inci maddesinin (n) fıkrası ve 22’incimaddesi ile 2302 Sayılı “Atatürk‘ün Doğumunun100’üncü Yılının Kutlanması ve Atatürk Kültür MerkeziKurulması Hakkında Kanun”un 3’üncü maddesiyürürlükten kaldırılarak, bu alana ilişkin alınmış tümkoruma kararları ortadan kaldırılmakta, tasarrufyetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilmektedir.Kanunun amacı ile hiçbir ilgisi bulunmayan<strong>Ankara</strong>’nın önemli bir açık ve yeşil alanı olanözel bir alanı yapılaşmaya açmayı hedefleyen birdüzenlemeye yer verilmiş olması bu yasanın afetrisklerinin azaltılması amacıyla yapılmadığınınbir diğer kanıtıdır.Sonuç itibariyle;Tasarı, bu haliyle ulusal ve uluslar arası hukuk ilegüvence altına alınan hakları ortadan kaldırmakta,doğal, kültürel, tarihi varlıklarımız ve kentlerimizdeyeni bir yağmanın önünü açmaktadır. Hukuk ve bilimdışı tasarının kanunlaşması halinde asıl afeti yaşayacakolan kentlerimizin bu anlayışa feda edilmemesi vetasarının geri çekilmesi gerekmektedir. ■TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>http://www.mimarlarodasiankara.org/_media/4/3427.pdf52 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


Bir “Afet Yasa Tasarısı” ÜzerineTuğba ARSLANVan ili merkezi ve Erciş ilçesinde yaşanan depremsonrasında meydana gelen ağır can ve mal kaybındansonra ‘Afet Riski Altındaki Alanların DönüştürülmesiHakkındaki Kanun Tasarısı’ TBMM gündemine alınarakgörüşülmeye başlanmıştır. İlk duyulduğunda ismi ilegüvenli ve sağlıklı yaşam çevreleri oluşturmak olarakalgılanan tasarı, kentsel dönüşüm konusunda ümitvermiş ancak içeriğiyle bunu hedeflemediği açık birşekilde kendini göstermiştir.Tasarının amaç ve tanımlar kısmı incelendiğindesadece riskli alanlar değil, bu alanlar dışındakiriskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerden debahsedildiği, dolayısıyla isminin dışında bir alanın datasarı konusu olduğu görülmektedir. Tasarının 2 no’lutanımlar maddesi kapsam olarak yeteri kadar açıklayıcıolamamakla beraber, idare tanımlanırken “BüyükşehirBelediyesi sınırları içindeki ilçe belediyeleri, Bakanlıktarafından yetkilendirilmesi halinde” ön cümlesiyle,yerel yönetimlerin yetkilerini Bakanlık takdirinebağlamaktadır.Kanun tasarısı kapsamında, riskli alanlardaki yapılarve riskli yapılara uygulama esnasında elektrik, su vedoğalgaz hizmetlerinin verilmeyeceği ve ilgili kurumve kuruluşlar tarafından bu hizmetlerin durdurulacağıhükmüne yer verilerek, insan haklarına aykırı birtavır sergilenmektedir. Bununla beraber anlaşma iletahliye edilen riskli yapıların maliklerine, kira yardımıyapılabileceği belirtilmiş, ancak kime hangi koşullardayardım yapılacağı net olarak belirtilmeyerek ucu açıkbırakılmıştır. Tasarının uygulama işlemleri başlıklı6. Maddesinde de “konut sertifikası verilebilir”,“kredi verilebilir”, “borçlandırma suretiyle deverilebilir” cümleleri açıklıktan uzak, uygulamadaayrımcılık yapılmasına neden olabilecek belirsizliklertaşımaktadır.Kentsel ölçekte, önemli olarak üzerinde durulmasıgereken konularından biri de Bakanlığın, tasarının6. Maddesi gereğince her tür ve ölçekteki planlamaişlemlerine esas teşkil edecek standartları belirlemeyeve gerek görülürse plan kararları tayin etmeye, özelstandartlar ihtiva eden planlar yapmaya, onaylamayave kent tasarımları yapmaya yetkilendirilmesidir. Bubağlamda, kentsel yapının deneyim ve birikimlerleoluşmuş İmar Kanunu ve bu kanun uyarınca çıkarılmışstandartların dışında gelişeceği, yeşili barındırmayan,daha az kültürel ve sosyal tesis içeren planlamalaranlamını taşımaktadır. Aynı zamanda tasarının 8no.lu çeşitli hükümler maddesi kapsamında, her türve ölçekte plan yapımı ve imar uygulaması işlerininpazarlık usulü ile yapılması, tüm mimarlar ve şehirplancıları açısından haksız rekabete yol açmaktadır.Tasarının dikkat çekici maddelerinden biri de 9 no.luuygulanmayacak mevzuatlar adlı maddesidir. Bumadde ile kanun uyarınca yapılacak tüm planlar,imara ilişkin hükümler ihtiva eden tüm mevzuatlardabelirtilen kısıtlamalara ve askı ilan sürelerine tabiolmayacaktır. Bu madde çerçevesinde tüm kıyıları,tarım alanlarını, zeytinlik alanlarını, meraları, ormanalanlarını ve sit alanlarını korumaya ilişkin tümmevzuatlar yok sayılacaktır. Bununla beraber askısürelerinin de olmamasından dolayı kamunun haberibile olmadan, kent ve çevre tahribatlarının ortayaçıkacağı anlamı taşımaktadır.Kanun tasarısının en anlaşılmaz kısmı, 18 no.lumaddede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görevleriiçerisinde, Atatürk Kültür Merkezi Alanı ile bu alandabulunan tesis ve binalarla ilgili her türlü tasarruftabulunma yetkisi tanınması ve 22 no.lu maddedede “Atatürk Kültür Merkezi Alanı’na hiçbir yapıyapılamaz” maddesinin kaldırılmasıdır. ‘Afet RiskiAltındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki KanunTasarısı’na Atatürk Kültür Merkezi ile ilgili maddelerinkonulmasındaki yaklaşımın ne olduğu anlaşılamamaklaberaber, <strong>Ankara</strong> için “bir nefes” olan Atatürk KültürMerkezi Alanı korumasız bırakılmaktadır.Kentsel dönüşümün acil bir gereksinim olduğu birdönemde ‘Afet Riski Altındaki Alanların DönüştürülmesiHakkındaki Kanun Tasarısı’nda belirtilen; uygun,sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmeksadece amaç maddesiyle sınırlı kalmış, tasarınınkendisi bir “AFET” olmaktan öteye geçememiştir.53


Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi HakkındaKanun Tasarısı HakkındaHandan ÇakmaklıAfet Riski Altındaki Alanların DönüştürülmesiHakkında Kanun Tasarısı’nı olumsuz yönlerini baz alıpyetersizliklerini sıralamak da; belirsiz, çelişkili ifadelerinmetinde sıkça yer almış olması, tanımlamalarınyetersizliği, anayasa ve diğer kanunlarla tanınanhak ve hürriyetleri yok sayan dayatmacı yaklaşımınavurgu yaparak pek çok açıdan eleştirmek mümkün.Bugünlerde gayrimenkul piyasasının önde gelenaktörlerinin yaptığı gibi ekonomiyi canlandırması,işsizliğe çözüm olması, kentlerin yeni baştanplanlanarak daha güvenli ve yaşanabilir çevreoluşturma gayreti vb. ifadelerle olumlu yönlerini öneçıkarıp methiyeler düzmek de mümkün. Bu kanuntasarısının gerek olumlu gerekse olumsuz yönleri ileilgili meslek odaları, siyasiler, sivil toplum örgütlerigörüşlerini belirten açıklamalarda bulundular bile.Tüzel kişiler adına yapılan bu açıklamaların dışındabireyler yani toplumun fertleri arasında bu tasarı nasılokunmakta?Bu tasarının yasalaşması halinde “riskli alanlar”ıntanımlanması, bu alanların dışında bulunan “riskliyapılar”ın tespiti ile bu yapılarla ilgili karar süreçleritamamlanıncaya dek sizce gayrimenkul sektöründeyatırım yapmak ne derece akıllıca olacaktır?Hangi konut üreticisi firma ya da şahıs şimdilerdesatışa sunduğu konut, işyeri vb. taşınmaz için “risklialan” da olmadığına dair güvence verebilecektir?Tüm kişisel birikiminizi bir anda kaybetmek ya daeritmek riskini göz önüne alabilir misiniz?Yasa tasarısı bu haliyle, geleneksel olarak “güvenilir”tabir edilen gayrimenkul alanında yatırım yapmayıtercih eden küçük yatırımcıların bu alışkanlıklarınıbugünlerde sorgulamalarını gerektirecektir.Zira mülkünüz hakkında idare tarafından mahkemekararı olmaksızın yıkım kararı alındığında, bağımsızyargı erkine itiraz etme koşullarınız erkler ayrılığıilkesine aykırı olarak sınırlandırılmış, İdareye sınırsıztakdir yetkisi tanınmıştır. Böylelikle yasama veyürütmenin yargı üzerinde üstünlüğü koşulu getirilerekanayasaya aykırı bir durum ortaya çıkmıştır. Bilindiğiüzere Montesque’den beri yasama, yürütme ve yargıerkinin ayrılığı hukuk devletinin temel prensibidir.İdare’nin takdir yetkisini aşan ve yine İdare’ye sınırsıztakdir yetkisi tanıyan işlem ve yönetmeliklerin denetimve iptali ise bağımsız yargı yani İdare Mahkemelerinindenetimindedir. Bu Kanun’da ileri sürülen ayrıcalıklarTMMOB MİMARLAR ODASIANKARA ŞUBESİAfet yasası ileTürkiye’de OlağanüstüHal ilan edilecek,OHAL Valisi deTOKİ olacak!54 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


İdarenin iş ve işlemlerini hukukun denetim alanı dışınaçıkararak İdareye sınırsız takdir yetkisi tanımaktadır.“Riskli” tabir edilen mülklerin rayiç bedellerinin tespitiile bu bedellerin ne şekilde hak sahiplerine ödeneceğihususunda ise, kamu hukukunda müktesep hak hükmümevcutken tasarıda içeriği belirsiz tanımlamalarlageçiştirilmiştir. Tasarıda sözü edilen “konut sertifikası”ifadesi net olarak tariflenmemekte; kişilerin mülkiyethakkı egemenlerin insafına bırakılmaktadır.Buna göre Çankaya’nın en eski yerleşim bölgelerinde“ekonomik ömrünü tamamlamış“ olduğu tespit edilenbinaların mülk sahiplerine değer tespiti sonrasındabelirlenen rayiç bedelleri konut sertifikası şeklinde miödenecektir? Bu sertifikalar ile Pursaklar’da veya geneiçeriği belirsiz olan “rezerv yapı alanları” nda bulunanTOKİ inşaatlarında mı mülk sahibi olabileceklerdir? Yada “riskli alanlar” da olmayan ancak “ riskli yapı” olaraktabir edilen binaların yıkımı sonrasında yeniden aynıparselde bina inşa edilebilmesi için bazı teşvikler misalemsal artırımı mı düşünülmektedir? Yasa tasarısındabu kadar belirsizlik ve kısıtlamalar söz konusu iken“yabancılara mülk satışından” Hazine’ye nasıl bir gelirkaynağı olması beklenmelidir? Yoksa yabancılar içinbirtakım imtiyazlar mı düşünülmektedir?planlamadan önce harekete geçme alışkanlığımızdanvazgeçebilecek, kamu kaynaklarının etkin ve verimlikullanımını gerçekleştirebileceğiz?“Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşenmiştir”Umarım herkes için güvenli, herkes için konforlu,herkes için insanca yaşanabilir bir çevreye ulaşılabilirlikyolunda, bireylerin mülkiyet hakları sınırlandırılmış,toplumun tarihi ve kültürel mirası, ormanları,kıyıları, meraları yağmalanmış, kamunun kaynaklarıkontrolsüzce harcanmış ve sade vatandaşın birikimleritüketilmiş dahası borçlandırılmış bir cehennemlekarşılaşmayız. ■1999 Gölcük ve 2001 Düzce depreminden sonrakamu binalarında deprem güçlendirmesi inceleme,projelendirme ve tadilat çalışmalarına hız verilmişbu harcamalara önemli ölçüde kaynak aktarımısağlanmıştı. “Riskli alan” dışında kalan bölgelerde“riskli yapı” tespit edilen binaların güçlendirilerekkullanılabileceği hususu tasarıda yer almaktadır.Son 10 yılda “riskli alan”da oldukları bilinmeksizinkamu binalarında yapılan deprem ön inceleme tespitraporları, güçlendirme projeleri ile tadilatlara harcananödenekler kamu zararı diye geçiştirilebilecek mi? Sonderece iyi niyetli bir amaç için üstelik kamu tarafındanyürütülen bu çalışmaları başarısız ilan etmek bu kadarkolay mı? Ne zaman doğru dürüst etüd etmeden,55


Drina Köprüsü’nden Çaycuma Köprüsü’ne:450 Yıl İçerisinde Ne, Nasıl, Neden Değişti?Ali Tolga Özden, ODTÜ Mimarlık Fakültesi, <strong>Ankara</strong>Şekil 1. Drina Köprüsü: Sinan’ın muhteşem eseri.Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/File:Bridge_on_the_Drina_July_2009.jpgBüyük usta, dahi mimar ve mühendis Sinan ölümünün424. yılında, 9 <strong>Nisan</strong>’da tüm Türkiye’de anılmaktadır.Mimar Sinan’ın yarattığı eserler çağının çok ötesindeanlamlar ve güzellikler taşıyarak günümüze kadarulaşmıştır. Sinan’ın bilgi, deha ve estetiğinin eserleriarasında hem Türkiye’de hem de Avrupa’da inşa ettiğiköprüler de çok önemli yer tutmaktadır. Romanlarabile isim olan bu muhteşem eserler geçen yüzlerce yılarağmen doğaya ve insan oğluna inat ayakta durmakta,sapasağlam birer belge olarak bize hem mimarlığıhem de mühendisliği anlatmakta, tanıtmakta ve hattaöğretmektedir.Bu anlamda belki de en çarpıcı örneklerden birisiKoca Sinan’ın bugün Bosna Hersek Devleti sınırlarıiçerisinde kalan Drina Köprüsü’dür. Köprü, 7 metreyigeçen genişliği ve 180 metreyi bulan uzunluğuile İvo Andriç›in Nobel edebiyat ödülüne layıkbulunan “Drina Köprüsü” isimli romanı ile de tümdünyada tanınmaktadır. Üzerinde kurulan Drinanehri ile birlikte (Şekil 1) bu muhteşem mimarlık vemühendislik eserine bakıldığında aradan geçen 450yıl içerisinde (1577 yılında inşa edilmiştir) Drina’danbugünkü Çaycuma Köprüsüne nasıl gelindiğinianlamak doğrusu zihinleri çok ciddi olarak kurcalamasıgereken bir konudur.6 <strong>Nisan</strong> (<strong>2012</strong>) sabahına uyandığımızda Zonguldak– Çaycuma’dan gelen haber Büyük Usta Sinan’ınölüm yıldönümünde yüzümüzde bir tokat gibi patladı.Çaycuma ilçesinin en önemli bağlantı yolu olanFilyos çayı üzerinde kurulu Çaycuma Köprüsü’nünbir bölümü üzerindeki araç ve yayalar ile birlikteazgın suların içerisine gömülmüştü (Şekil 2). Köprüüzerinden geçen bir minibüs, bir otomobil ve beşyayayı yutan çayın suları 15 canı geri vermedi.56 KENT VE ÜLKE GÜNDEMİ


Şekil 2. Çaycuma Köprüsü: 6 <strong>Nisan</strong>’da kısmen yıkılarak 15 cana mal oldu.Kaynak www.hurriyet.com.trBu köprü felaketi aslında mimarlık ve mühendislikalanında ülkemizde nasıl olur da Sinan’ın bize bıraktığı400 yılı aşkın deneyim ve bilgiyi bırakın geliştirmeyidaha koruyamadığımızı sorgulamamız için önemli birkırılma noktası da olmayacak mı?Burada şunu sormak gerekir belki de; Mimar Sinan’ınDrina Köprüsü’nden Çaycuma Köprüsüne ne değişti?Nasıl geldik? Neden başarısız olduk? Ortada bir ihmalolduğu kesin. Ama bu felaketi yaratan nedenlerisorgularken daha derinlere, felaketin arka planınahatta ülkemizde inşa edilen köprülerin daha kaçınınÇaycuma Köprüsü gibi olduğunu bilip bilmediğimizede bir baksak. Bir tarafta “DÖNÜŞÜM” nidalarıile ortalığı kasıp kavururken elimizde ürettiğimizÇaycuma Köprüsü gibi yapılar ile aslında “GERİYEDÖNÜŞ ve BAKIŞ”ı bile başaramamış olmamız,kentlerimizi beton yığınlarına teslim ederken, Sinan’ınmuhteşem dehasını çok ucuz ve niteliksiz örneklerleancak taklit etmekten öteye gidemediğimizigördüğümüzde vicdanlarımız sızlıyor olacak mı?Bu organize denetimsizliğin, vurdumduymazlığın,sorumsuzluğun sorumluluğunu kimler taşıyor nezaman sorgulayacağız? Daha kaç tane köprünün,binanın yıkılmasını, otoyolun çökmesini, kaç canın yokolmasını bekleyeceğiz? Çözümü “Kentsel Dönüşüm”adı altında ülkeyi çok katlı betonarme apartmankimliksizlikleri ile onların yataydaki benzerleri köprülerinşa ederek bulunacağını iddia edenlere nasıl cevapverilecek?Çaycuma faciasının bize neler hatırlattığını anlamakve geç kalmadan nereden nereye geldiğimizi görmekiçin daha ne kadar beklememiz gerekecek? ■57


GENÇ SEYİRCİ İÇİN OYUN YAZMA YARIŞMASI 2TEMA: “Kültürel Miras”A- YARIŞMANIN KONUSU VE AMACI:Mimarlığın toplumla buluşması kapsamında, çocuklara mimarlık, çevre ve kentkültürünün anlatıldığı “Genç Seyirci İçin Oyun Yazma Yarışması2” ile tiyatro sanatında çocuklara yönelik yaratıcı oyunların ortaya çıkartılması,çocukların kent kültürü ve mimarlıkla iletişimlerinin görsel sanatlar üzerindenkurulması hedeflenmektedir. TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>, buyarışmayı çocuklara yönelik, kent, mimarlık, çevre ve kent duyarlılığı, kültürelmiras bilinci vermek üzere yeni/genç yazarları kent ve mimarlık alanında oyunyazmaya özendirerek, tiyatro edebiyatına yeni çocuk oyunları kazandırmak vebunların hem yayınlanarak hem de oyunlaştırılarak yayınlayarak mimarlığıntoplumla buluşması için düzenlenmektedir. İkincisi düzenlenen yarışmanınteması “Kültürel Miras” olarak belirlenmiştir.B- YARIŞMAYA KATILMA ESASLARI VE BİÇİMİ:Yarışma tek kademeli olarak düzenlenmiş olup herkese açıktır. Yarışmaya katılımücretsizdir. Yarışmaya katılım için aşağıdaki bilgi ve belgelerin sağlanmasıgerekmektedir.•Yarışmaya katılanların http://cocuk.mimarlarodasiankara.orgadresi üzerinden,kayıt yaptıran yarışmacı adayının;adı, soyadı, açık adresi, telefonve faks numaraları, e-posta adresi veya yarışmaya bir ekip olarak girilmesidurumunda, ekip liderinin adı, soyadı, açık adresi, telefon faks numaraları,e-posta adresi bilgilerinin olduğu katılım formlarını doldurmuş olmaları gerekmektedir.•Yarışmaya ekip halinde girilmesi durumunda, ekibin içerisinden bir kişininkatılım formunu doldurması yeterlidir.C- YARIŞMA TAKVİMİ VE ESERLERİN TESLİMİ:1- Yarışma Takvimi:Yarışmanın ilanı 25 Ocak <strong>2012</strong>Eserlerin <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’neulaşması veya teslimi için son tarih 7 Eylül <strong>2012</strong>Kazananların açıklanması 3 Ekim <strong>2012</strong>Eserlerin sergilenmesi, kolokyum ve ödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong>2- Eselerin Teslim Günü, Yeri ve Şartları:•Eserlerin, kimlik zarflarının en geç 7 Eylül <strong>2012</strong> Cuma günü saat 18.30’akadar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nin aşağıdaki adresine ulaşmışolması gerekmektedir:TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARAD- YARIŞMACILARA SAĞLANAN VERİLER:Yarışmacılar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Çocuk ve Mimarlık Çalışmalarınayönelik bilgi ve belgelere http://cocuk.mimarlarodasiankara.org ve www.mimarlarodasiankara.org adresi üzerinden ulaşabilirler.E-YARIŞMACILARDAN İSTENENLER, KİMLİK ZARFI,AMBALAJ VE YARIŞMA DIŞI BIRAKILMA VE GİZLİLİK:1- İstenenler:a) Yarışmaya katılan eserlerde, ana tema mimarlık, kent, kültürel miras, kentkültürü ve duyarlılığı olacaktır.b) Yapıtlar 7+ yaş grubu için oyun senaryosu olarak belirlenmiştir.c) Oyunlar, konuyla ilgili özgün ve yeni çalışmalar olacaktır; daha önce yayınlanmışedebi eserlerden uyarlanmış yapıtlar yarışma dışıdır.d) Yarışmaya katılan oyunlar, hiçbir yerde yayınlanmamış, “ödenekli veya profesyoneltiyatrolarda” oynanmamış, yarışmalarda ödül almamış olmalıdır.2- Kimlik Zarfı:Yarışmacılar; eserin teslim edildiği ambalajın içine, eser ile aynı rumuzu taşıyan,kategorisi belirtilmiş ve üzerinde “Genç Seyirci İçin Oyun Yazma Yarışması2 Şartnamesi Kimlik Zarfı” yazılı bir zarf koyacaklardır.Yarışmacı, zarfın içine eserle birlikte,a) Yarışma başvuru formu (internet sitesinden ulaşılabilir/katılımcı tarafındanimzalanmış olarak teslim edilmelidir.),b) 1 adet yazarın fotoğrafı,c) Yazarın biyografisi (bir sayfayı geçmeyecek) ile başvurur.ll3- Ambalaj:Ambalajların üzerinde; eser ile aynı rumuz kullanılıp,“Genç Seyirci İçin Oyun Yazma Yarışması 2”TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, <strong>Ankara</strong>” adresi yazılacaktır.4- Yarışma Dışı Bırakılma:a-Eserin, CD-ROM’un, ambalajın veya kimlik zarfının herhangi bir yerinde eserinsahibini belirten işaret bulunması halinde eser yarışma dışı bırakılır.b-Kimlik zarfının veya içeriğinin eksik olması halinde eser yarışma dışı bırakılır.c-Rumuzda eksiklik veya yanlışlık yapılması halinde eser yarışma dışı bırakılır.d-Aynı eserle birden fazla yarışmaya katılım sağlanamaz. Birden fazla yarışmayagönderilen aynı eser, tüm yarışmalardan değerlendirme dışı bırakılır.F- GİZLİLİK:Yarışmanın tüm aşamalarında katılanların kimliği, gerek eserlerin teslimi gereksedeğerlendirilmesi sırasında gizli tutulacaktır.•Yarışmaya teslim edilen tüm belgelerde (yapıt, kimlik zarfı, CD ROM, eser ambalajı)KİMLİKLER GİZLİ olacaktır.•Her eserde bir RUMUZ olacaktır. Rumuz, 2 cm. yüksekliğinde iki harf ve dörtsayıdan oluşacak ve teslim edilen bütün belgelerin (eserin, DVD’nin, kimlik zarflarının,ambalajın) sol üst köşesine yazılacaktır.•Eserlerin tesliminden sonra raportörler tarafından teslim alınan bütün belgelerinüzerindeki rumuzlar raportörler tarafından kapatılacak ve rumuzunyerine bir sıra numarası konulacaktır. Jüri projeleri sadece bu sıra numarasıile tanıyacaktır.G- DANIŞMAN JÜRİ ÜYELERİ, SEÇİCİ KURUL VERAPORTÖRLERİN İSİM VE KİMLİKLERİ:1- Danışman Jüri Üyeleri:Afet Baran, Mimar • Bahriye Öktem, Mimar • Betül Vakvak, Mimar • Hakan Alkan,Mimar • Handan Mit, Mimar2- Seçici Kurul Üyeleri:A. Duygu Kaçar, Mimar, Yrd.Doç.Dr., Osmangazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, MimarlıkBölümü • Arzu Temizsoy, Mimar • B. Buğra Gülsoy, Oyuncu-Mimar • BerkanŞal, Oyuncu • Ceyda Er, Mimar • Demet Demirkol Gürol, Mimar • Hare Küçükkılıç,Mimar • Hazeli Akgöl, Mimar • Murat Çidamlı, Oyuncu • Müjdat Gezen, Oyuncu •Nalan Güreş, Oyuncu • Özlem Dengiz Uğur, Mimar • Tülin Sağlam, Doç. Dr., <strong>Ankara</strong>Üniversitesi DTCF, Tiyatro Tarihi ve Teorisi Anabilim Dalı Başkanı3- Raportörler:Elif Coşgun, Mimar • Gökhan Bilgin, Mimar • Şemiye Doğan, MimarH- ÖDÜLLER1.Ödül 3000 YTL 2.Ödül 2000 YTL 3.Ödül 1000 YTLI- SONUÇLARIN AÇIKLANMASI:•“Genç Seyirci İçin Oyun Yazma Yarışması 2” sonuçları 3 Ekim <strong>2012</strong>’ de açıklanacaktır.•Ödül kazanan, özel ödül grubuna giren ve yarışmaya katılan tüm eserler içinödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong> tarihinde gerçekleşecektir.K- TELİF HAKKI VE ESERLERİN GERİ VERİLMESİ VEGÖSTERİMİ:• Tüm eserlerin telif hakkı müelliflere ait olacak, ancak yarışmayı düzenleyenTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> müellifin veya müelliflerin isimlerinibelirtmek koşulu ile birlikte ticari olmayan yaygın gösterimler yapmak üzereoyunu sahneleyebilir; eserleri yayın haline dönüştürebilir.• Yarışmayı düzenleyen kuruluş, yarışmada dereceye giren eserlerin oyunlaştırılmasıve sahnelemesi için amatör tiyatro toplulukları ile çalışabilir.• Dereceye giren eserler TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> tarafındandüzenlenen etkinliklerde okullarda ve mahallelerde ücretsiz olarak gösterimesunulmak üzere sahnelenebilir.• Yarışmaya yollanan eserler, katılımcılara geri verilmeyecektir.• Yarışmaya katılanlar bu koşulları kabul ederler.• Katılımcı, yarışmaya başvurduktan sonra eserini geri çekemez.ÇOCUKÇA ÇİZGİ FİLM YARIŞMASI 2TEMA: “Kültürel Miras”A- YARIŞMANIN KONUSU VE AMACI:Mimarlığın toplumla buluşması kapsamında, çocuklarla mimarlık, çevre vekent kültürünün paylaşılması hedefiyle, “Çocukça Çizgi Film Yarışması2” düzenlenmektedir. Çocukların mimarlıkla, kentle yaşadıkları yapılıve doğal çevreyle iletişimlerinin “Canlandırma Filmler” üzerinden kurulmasıhedefiyle ikincisi düzenlenen çizgi film yarışmasının teması “KültürelMiras” olarak belirlenmiştir.B- YARIŞMAYA KATILMA ESASLARI VE BİÇİMİ:Yarışma tek kademeli olarak düzenlenmiş olup herkese açıktır.Yarışmaya katılım ücretsizdir.Yarışmaya katılım için aşağıdaki bilgi ve belgelerin sağlanması gerekmektedir:• Yarışmaya katılanların http://cocuk.mimarlarodasiankara.orgadresi üzerinden, adı, soyadı, açık adresi, telefon ve faks numaraları ile e-postaadresi bilgilerinin olduğu katılım formlarını doldurmuş olmaları gerekmektedir.• Yarışmaya ekip halinde girilmesi durumunda, yönetmenin katılım formunudoldurması yeterlidir.C- YARIŞMA TAKVİMİ VE ESERLERİN TESLİMİ:1- Yarışma Takvimi:Yarışmanın ilanı 25 Ocak <strong>2012</strong>Eserlerin <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’neulaşması veya teslimi için son tarih 7 Eylül <strong>2012</strong>Kazananların açıklanması 3 Ekim <strong>2012</strong>Eserlerin sergilenmesi, kolokyum ve ödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong>2- Eserlerin Teslim Günü, Yeri ve Şartları:• Eserlerin ve kimlik zarflarının en geç 7 Eylül <strong>2012</strong> Cuma günü saat18.30’a kadar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nin aşağıdaki adresineulaşmış olması gerekmektedir:TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARAD- YARIŞMACILARA SAĞLANAN VERİLER:Yarışmacılar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Çocuk ve Mimarlık Çalışmalarınayönelik bilgi ve belgelere http://cocuk.mimarlarodasiankara.org ve www.mimarlarodasiankara.org adresi üzerinden ulaşabilirler.E- YARIŞMACILARDAN İSTENENLER, KİMLİK ZARFI,AMBALAJ, YARIŞMA DIŞI BIRAKILMA VE GİZLİLİK:1- İstenenler:a) Yarışmaya katılan eserlerde ana tema, mimarlık, kültürel miras ,kent kültürüve duyarlılığı olacaktır.b) Eserler çocuklara yönelik olmalıdır.c) Yarışma bütün canlandırma tekniklerine açıktır.d) Eserler DVD formatında teslim edilmelidir. (2 adet DVD kopyası)e) Başvuruda bulunacak eserlerin sürelerinde bir kısıtlama olmamakla beraber,20 dakikayı aşmaması önerilir.f) Başvuru eserin yönetmeni tarafından yapılmalıdır.g) Eserlerin daha önce yayımlanmamış olması gerekmektedir.h) Filmin ön izlenmesi sırasında teknik sorunlar olursa, yönetmenine haberverilir. Yönetmen en geç 24 saat içinde yeni bir kopyayı jüriye teslim etmekleyükümlüdür. Aksi takdirde film değerlendirme dışı bırakılır.2- Kimlik Zarfı:Yarışmacılar; eserin teslim edildiği ambalajın içine, eser ile aynı rumuzu taşıyanve üzerinde “Çocukça Çizgi Film Yarışması 2 Kimlik Zarfı” yazılı bir zarf koyacaklardır.Yarışmacı zarfın içine eserle birlikte,a) Yarışma başvuru formu (internet sitesinden ulaşılabilir/katılımcı tarafındanimzalanmış olarak teslim edilmelidir.)b) Eserden 2 adet fotoğrafc) 1 adet yönetmen fotoğrafıd) Yönetmenin biyografisi (en fazla 1 sayfa uzunluğunda) ile başvurur.


ll3- Ambalaj:Ambalajların üzerinde; eser ile aynı rumuz kullanılıp,“Çocukça Çizgi Film Yarışması 2”TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARA” adresi yazılacaktır.4- Yarışma Dışı Bırakılma:a- Eserin, CD-ROM’un, ambalajın veya kimlik zarfının herhangi bir yerinde eserinsahibini belirten işaret bulunması halinde eser yarışma dışı bırakılır.b- Kimlik zarfının veya içeriğinin eksik olması halinde eser yarışma dışı bırakılır.c- Rumuzda eksiklik veya yanlışlık yapılması halinde eser yarışma dışı bırakılır.d- Aynı eserle birden fazla yarışmaya katılım sağlanamaz. Birden fazla yarışmayagönderilen aynı eser, tüm yarışmalardan değerlendirme dışı bırakılır.F- GİZLİLİK:Yarışmanın tüm aşamalarında katılanların kimliği, gerek eserlerin teslimi gereksedeğerlendirilmesi sırasında gizli tutulacaktır.• Yarışmaya teslim edilen tüm belgelerde (eser, kimlik zarfı, DVD, eser ambalajı)KİMLİKLER GİZLİ olacaktır.• Her eserde bir RUMUZ olacaktır. Rumuz, 2 cm. yüksekliğinde iki harf vedört sayıdan oluşacak ve teslim edilen bütün belgelerin(eserin, DVD’nin, kimlikzarflarının, ambalajın) sol üst köşesine yazılacaktır.• Eserlerin tesliminden sonra raportörler tarafından teslim alınan bütün belgelerinüzerindeki rumuzlar raportörler tarafından kapatılacak ve rumuzunyerine bir sıra numarası konulacaktır. Jüri eserleri sadece bu sıra numarasıile tanıyacaktır.G- DANIŞMAN JÜRİ ÜYELERİ, SEÇİCİ KURUL VERAPORTÖRLERİN İSİM VE KİMLİKLERİ:1- Danışman Jüri Üyeleri:Alper Kangal, Mimar • Canay Çamur, Mimar • Fatma Başaran, Mimar • GülçinUysal, <strong>Ankara</strong> İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı • Regina De Dominicis, UNICEF Türkiye TemsilciYardımcısı2- Seçici Kurul Üyeleri:Berat İlk, Öğr.Gör., İstanbul Bilgi Üniversitesi VCD Bölümü, Canlandıranlar Yetenek Kampı Yöneticisi• Berna Görgün, Mimar • Can Menteş Karabük, Mimar • Gelengül Haktanır, Prof.Dr., <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi AnabilimDalı • Gün Süer, İlköğretim Öğrencisi • Sabahattin Çalışkan, Yrd.Doç.Dr., Anadolu ÜniversitesiGSF, Çizgi Film Bölümü • Sermin Çakıcı, Mimar, Arş.Gör., ODTÜ Mimarlık Fakültesi •Tezcan Karakuş Candan, Mimar • Tuğba Kutlu, İlköğretim Öğrencisi3- Raportörler:Berna Çapraz, Mimar • Ezgi Aksaray, Mimar • Meva Bilgen, MimarH- ÖDÜLLER:1.Ödül 10000 YTL 2.Ödül 7500 YTL 3.Ödül 5000 YTLI- SONUÇLARIN AÇIKLANMASI:• “Çocukça Çizgi Film Yarışması 2” sonuçları 3 Ekim <strong>2012</strong>’de açıklanacak,• Ödül kazanan, özel ödül grubuna giren ve yarışmaya katılan tüm eserleriçin ödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong> tarihinde gerçekleşecektir.K- TELİF HAKKI, ESERLERİN GERİ VERİLMESİ VEGÖSTERİMİ:• Tüm eserlerin telif hakkı eser sahiplerine ait olacaktır, ancak yarışmayı düzenleyenTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> eser sahibi veya sahiplerininisimlerini belirtmek koşulu ile birlikte ticari olmayan gösterimler yapar ve eserleriOda arşivinde saklar.• Yarışmada ön elemeyi geçen tüm filmlerin gösterimi Dünya Çocuk Günü’nüde içine alan günlerde <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> tarafından düzenlenen“Çocukça Film Festivali’nde” okullarda ve mahallelerde ücretsiz olarak yapılacaktır.• Yarışmaya yollanan eserler, katılımcılara geri verilmeyecektir.• Katılımcı, yarışmaya başvurduktan sonra eserini geri çekemez.• Yarışmaya katılanlar bu koşulları kabul ederler.ÇOCUKÇA KISA FİLM YARIŞMASI 2TEMA: “Kültürel Miras”A- YARIŞMANIN KONUSU VE AMACI:Mimarlığın toplumla buluşması kapsamında, çocuklara mimarlık, çevre ve kentkültürünün anlatıldığı “Çocukça Kısa Film Yarışması 2” ile sinemasanatında çocuklara yönelik yaratıcı fikirlerin ortaya çıkartılması, çocuklarınkent kültürü ve mimarlıkla iletişimlerinin görsel sanatlar üzerinden kurulmasıhedeflenmektedir. Bu kapsamda ikincisi düzenlenen Kısa film yarışmasının teması“Kültürel Miras” olarak belirlenmiştir.B- YARIŞMAYA KATILMA ESASLARI VE BİÇİMİ:Yarışma tek kademeli olarak düzenlenmiş olup herkese açıktır.Yarışmaya katılım ücretsizdir.Yarışmaya katılım için aşağıdaki bilgi ve belgelerin sağlanması gerekmektedir.•Yarışmaya katılanların http://cocuk.mimarlarodasiankara.orgadresi üzerinden, adı, soyadı, açık adresi, telefon ve faks numaraları ile e-postaadresi bilgilerinin olduğu katılım formlarını doldurmuş olmaları gerekmektedir.•Yarışmaya ekip halinde girilmesi durumunda, ekibin içerisinden bir kişininkatılım formunu doldurması yeterlidir.C- YARIŞMA TAKVİMİ VE ESERLERİN TESLİMİ:1- Yarışma Takvimi:Yarışmanın ilanı 25 Ocak <strong>2012</strong>Eserlerin <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’neulaşması veya teslimi için son tarih 7 Eylül <strong>2012</strong>Kazananların açıklanması 3 Ekim <strong>2012</strong>Eserlerin gala gösterimi ve ödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong>2- Eserlerin Teslim Günü, Yeri ve Şartları:• Eserlerin, kimlik zarflarının en geç 07 Eylül <strong>2012</strong> Cuma günü saat18.30’a kadar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’nin aşağıdaki adresineulaşmış olması gerekmektedir:TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARAD- YARIŞMACILARA SAĞLANAN VERİLER:Yarışmacılar TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Çocuk ve Mimarlık Çalışmalarınayönelik bilgi ve belgelere http://cocuk.mimarlarodasiankara.org ve www.mimarlarodasiankara.org adresi üzerinden ulaşabilirler.E- YARIŞMACILARDAN İSTENENLER, KİMLİK ZARFI,AMBALAJ VE YARIŞMA DIŞI BIRAKILMA ve GİZLİLİK:1- İstenenler:a) Yarışmaya katılan eserlerde, ana tema mimarlık, kent, çevre, kültürel mirasve kent kültürü duyarlılığı olacaktır.b) Yapıtlar 7+ yaş grubu için kısa film olarak belirlenmiştir.• Kısa film kategorisinde yarışacak kısa filmlerde tür sınırlaması yoktur. Filmlerkurmaca, canlandırma, deneysel, belgesel, türünde olabilir.• Filmler DVD formatında teslim edilmelidir. (2 adet DVD kopyası)• Başvuruda bulunan eserlerin süresi jenerik dahil 20 dk ile sınırlıdır.• Yarışmaya katılmak üzere başvuran eserler, bir ekip tarafından üretilmişolsa da, başvuru eserin yönetmeni tarafından yapılmalıdır.• Eserlerin daha önce yayımlanmamış ve ödül almamış olması gerekmektedir.• Filmin ön izlenmesi sırasında teknik sorunlar olursa, yönetmenine haberverilir. Yönetmen en geç 24 saat içinde yeni bir kopyayı jüriye teslim etmekleyükümlüdür. Aksi takdirde film değerlendirme dışı bırakılır.2- Kimlik Zarfı:Yarışmacılar; eserin teslim edildiği ambalajın içine, eser ile aynı rumuzu taşıyanve üzerinde “Çocukça Kısa Film Yarışması 2 Kimlik Zarfı” yazılı bir zarfkoyacaklardır. Yarışmacı, zarfın içine eserle birlikte,a) Yarışma başvuru formu (internet sitesinden ulaşılabilir/katılımcı tarafındanimzalanmış olarak teslim edilmelidir.),llb) Eserden 2 adet fotoğraf,c) 1 adet yönetmen fotoğrafı,d) Yönetmenin biyografisi (en fazla 1 sayfa) ile başvurur.3- Ambalaj:Ambalajların üzerinde; eser ile aynı rumuz kullanılıp,“Çocukça Kısa Film Yarışması 2”TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Konur Sokak 4/3 06650 Yenişehir, ANKARA” adresi yazılacaktır.4- Yarışma Dışı Bırakılma:a- Eserin, CD-ROM’un, ambalajın veya kimlik zarfının herhangi bir yerinde eserinsahibini belirten işaret bulunması halinde eser yarışma dışı bırakılır.b- Kimlik zarfının veya içeriğinin eksik olması halinde eser yarışma dışı bırakılır.c- Rumuzda eksiklik veya yanlışlık yapılması halinde eser yarışma dışı bırakılır.d- Aynı eserle birden fazla yarışmaya katılım sağlanamaz. Birden fazla yarışmayagönderilen aynı eser, tüm yarışmalardan değerlendirme dışı bırakılır.F- GİZLİLİK:Yarışmanın tüm aşamalarında katılanların kimliği, gerek eserlerin teslimi gereksedeğerlendirilmesi sırasında gizli tutulacaktır.• Yarışmaya teslim edilen tüm belgelerde (yapıt, kimlik zarfı, CD ROM, eserambalajı) KİMLİKLER GİZLİ olacaktır.• Her eserde bir RUMUZ olacaktır. Rumuz, 2 cm. yüksekliğinde iki harf ve dörtsayıdan oluşacak ve teslim edilen bütün belgelerin(eserin, DVD’nin, kimlik zarflarının,ambalajın) sol üst köşesine yazılacaktır.• Eserlerin tesliminden sonra raportörler tarafından teslim alınan bütün belgelerinüzerindeki rumuzlar raportörler tarafından kapatılacak ve rumuzunyerine bir sıra numarası konulacaktır. Jüri projeleri sadece bu sıra numarasıile tanıyacaktır.G- DANIŞMAN JÜRİ ÜYELERİ, SEÇİCİ KURUL VERAPORTÖRLERİN İSİM VE KİMLİKLERİ:1- Danışman Jüri Üyeleri:Aslı Apaydın, Mimar • Gülseren Oray, Mimar • Nilay Oğultürk, Dr., Sosyal HizmetUzmanı • Şakir Babacan, Mimar • Tülin Şener, Yrd.Doç.Dr., <strong>Ankara</strong> Üniversitesi EğitimBilimleri Fakültesi, ÇOKAUM Müdür Yardımcısı2- Seçici Kurul Üyeleri:Altan Gördüm, Oyuncu • Funda Başaran, Öğr.Gör., <strong>Ankara</strong> Üniversitesi İletişim Fakültesi •Gökhan Ölmez, Konsept Danışmanı • Müge Bahçeci, Mimar, Yrd.Doç.Dr., Başkent ÜniversitesiGüzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü • NimetElmas, Mimar • Oya Karabük, İlköğretim Öğrencisi • Ömer Özgüner, NTV Genel YayınYönetmeni • Selin Baygün, İlköğretim Öğrencisi • Şerif Sezer, Oyuncu • Tansel Öngel,Oyuncu • Tolga Güleç, Oyuncu3- Raportörler:Ayça Emre, Mimar • Fatma Zeynep Özkoçak, Mimar • Zeynep Yıldız, GazeteciH- ÖDÜLLER1.Ödül 5000 YTL 2.Ödül 4000 YTL 3.Ödül 3000 YTLI- SONUÇLARIN AÇIKLANMASI:• “Çocukça Kısa Film Yarışması 2” sonuçları 3 Ekim <strong>2012</strong>’de açıklanacak,• Ödül kazanan, özel ödül grubuna giren ve yarışmaya katılan tüm eserleriçin ödül töreni 16 Kasım <strong>2012</strong> tarihinde gerçekleşecektir.K- TELİF HAKKI VE ESERLERİN GERİ VERİLMESİ VEGÖSTERİMİ:• Tüm eserlerin telif hakkı müelliflere ait olacak, ancak yarışmayı düzenleyenTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> müellifin veya müelliflerin isimlerinibelirtmek koşulu ile birlikte ticari olmayan yaygın gösterimler yapar ve eserlerioda arşivinde saklar.• Yarışmada ön elemeyi geçen tüm filmlerin gösterimi <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong><strong>Şubesi</strong> tarafından düzenlenen etkinliklerde, okullarda ve mahallelerde ücretsizolarak gösterime sunulur.• Yarışmaya yollanan eserler, katılımcılara geri verilmeyecektir.• Katılımcı, yarışmaya başvurduktan sonra eserini geri çekemez.• Yarışmaya katılanlar bu koşulları kabul ederler.


BASIN AÇIKLAMASITürkiye AKP Afeti Riski AltındaTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Van depreminin hemen sonrasında Başbakanınkentsel dönüşüm yasası olarak ifade ettiği AFETRİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİHAKKINDAKİ KANUN TASARISI, 14 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>Çarşamba günü, komisyonlarda bile görüşülmeden,meclis gündemine alınarak ışık hızıyla geçirilmekisteniyor.Türkiye’de 19 Milyon yapı stokunun 9-11 Milyonunuilgilendiren kanun tasarısı, yurttaşın “can ve malkaybını önlemek” gerekçesiyle, yurttaşların mülklerineel koymayı beraberinde getiren Mülksüzleştirmetasarısıdır. Her iki binadan birisini ilgilendiren kanuntasarısı ile ;Bütün yapı ve alanlardaki mülk hakkı TOKİ’ninkullanım ve düzenlemesine verilerek TOKİ tek yetkilikurum haline getirilmektedir.Afet riski altında olan ya da olmayan tüm mülkler,tarihi ve kültürel varlıklar, ormanlar, mera alanlarınınkorunması ile ilgili maddeler geçersiz kalacaktır.Cumhuriyet dönemi yapıları ortadan kaldırılmakistenmektedir.Sağlam yapılarınıza el koyulduğunda, dava açabilirsinizama bu davalarda yürütmenin durdurulmasınakarar verilemez ibaresi ile yargı sürecine müdahaleedilmektedir.Yapınızın yıkılmasına karar verildiğinde, eğeryıkmazsanız, devlet tarafından yıktırılacak ve yıkımmasrafları mal sahibine ödetilecektir.Yapınızı yıktırmamak için direnemeyeceksiniz, aksihalde hakkınızda suç duyurusunda bulunulacakMülkünüzün afet riski altında olup olmadığına ÇevreŞehircilik Bakanlığı’ndaki 5 kişi karar verecek,itirazlarınız da aynı Bakanlığa yapılacak.“Binamız depreme dayanıklı benimki yıkılamaz”diyemeyeceksiniz, Bakanlık gerekli gördüğündeyıkabilecek, kamulaştırabilecek, kamulaştırmadeğerleri, reel değerler üzerinden değil, emlak vergisibedelleri üzerinden yapılacaktır.Bu kanun tasarısı,tam anlamıyla AKPHükümeti tarafındanTürkiye’nin tümmülklerini, değerlerini,anayasal haklarınıyok eden, ilgili tümmevzuatı iptal eden,toplumsal sosyal vehukuksal bir afetyaratacak kanuntasarısıdır.Türkiye AFETRİSKİ ALTINDAKİALANLARINDÖNÜŞTÜRÜLMESİHAKKINDAKİKANUN TASARISIile AKP afeti riskialtındadır, butasarıya karşıtüm kamuoyunu,tasarının geriçekilmesi için,tasarının TBMM‘de görüşülmeyebaşlanacağı günolan 14 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>Çarşamba günüsaat 12.30'da TBMMDikmen Kapısı'ndakibasın açıklamasınadavet ediyoruz. ■60 BASIN AÇIKLAMASI


Türkiye “Kentsel Dönüşüm” ÇılgınlıklarınaKurban Edilemez...!TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>14 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>TBMM gündeminde bugün, hiçbir değerlendirme, katkıve uyarılar dikkate alınmadan “ÂFET RİSKİ ALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUNTASARISI” görüşülmeye başlanmıştır. İmar veçevre alanında yürürlükte bulunan tüm yasaları“uygulanmayacak mevzuat” kılarak, ülkedekihemen tüm yeni yapılaşma ve kentsel dönüşümuygulamalarına ait temel kararları Başbakanlık-TOKİİdaresi’ne bağlamaktadır. Böylece yerel yönetimler,ilgili kurumlar ve toplum katılımı devre dışı bırakılarak“başkanlık sistemi”nin önce imar alanında başlamasıöngörülmektedir.Bir anlamda “imar darbesi” denebilecek uygulamayı“afete karşı önlem” gerekçesi altında düzenleyen kanuntasarısı, ülkenin ve kentlerin tamamını “riskli alan”ilan etme olanağını sağlayarak, bu tanımla belirlenmişalanlarda TOKİ’yi ve dolayısıyla Başbakanlığı “tekimar otoritesi” yapmayı hedeflemektedir.Tasarıya göre, “Bakanlar Kurulunca belirlenecekrezerv alanlar” ve hiçbir bilimsel katılım olmadansaptanabilecek “riskli alanlar” ülkenin her yerindekeyfi olarak ilan edilebilecek.Aynı hukuk ve etik dışı yaklaşım “riskli yapı” tanımındayinelenmekte, teknik ve bilimsel katılımın olmadığısaptamalarla TOKİ’nin dilediği yapıya el koyabilmesiolanağı sağlanmaktadır.O kadar ki, tasarıya göre belediyeler “riskli yapıları”verilen sürelerde belirlemediği takdirde bunu Çevreve Şehircilik Bakanlığı “resen” yapacaktır. Risklialanlarla birlikte aynı yapıların Maliye Bakanlığıaracılığıyla TOKİ’ye devir işlemleri de tasarının ayrıntılıhükümlerini oluşturmaktadır.Bu yöntemle belirlenecek sözde “afet riski bulunan”(!)alanlarda ve yapılarda, tasarının asıl amacınıoluşturduğu anlaşılan “TOKİ’ye ve TOKİ ortaklarınayeni emlak rantı alanları kazandırmak ve pazarlamak”niyetinin “engelsiz” olarak yaşama geçebilmesi için deülkemizde yılların deneyim ve birikimleriyle oluşmuştüm imar, çevre ve kültür yasaları “uygulanamaz”ibaresiyle etkisiz hale getirilmektedir.Bu sayede yeni emlak rantı alanlarına dönüştürülmeküzere el konulan yapıların zorla tahliye işlemleri ileyıkılmalarında tüm yasal engeller kaldırılırken; ülkenindoğal, kültürel ve çevre değerlerinin korunmasınıöngören yasaların da devre dışı bırakılmasıyla aynıdeğerlerin yok olmasına neden olacak yapılaşmalarınönü açılmaktadır.61


Tasarıda bu yöntemlerle hedeflenen “tek imar otoritesi”oluşturulması aynı zamanda merkezî idareye “yağmaözgürlüğü” tanımaktadır.Tasarı bu şekliyle, “Demokrasinin Beşiği” olarak kabuledilen yerel yönetimleri “rantın merkezî hükümettenyönetimi” uğruna tamamen etkisiz ve yetkisiz kılmayayönelik “yerelleşme ve demokratikleşme” karşıtıanlayışın yasalaşması olarak dayatılmaktadır.Bugüne kadar, “Kentsel Dönüşüm Yasası” adıylagündeme gelen tüm yasa tasarıları hakkında, gerek<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> gerekse diğer meslek kuruluşlarınınuzman görüş ve önerileri ile oluşturduğu raporlarda,ülkemizin gerçekleri ve genel şehircilik ilkeleriçerçevesinde sağlıklı bir “kentsel gelişim”in nasılsağlanabileceğine ilişkin görüşleri hiçbir şekilde dikkatealınmadan hazırlanan bu “tasarı”nın yasalaşmasıhalinde, zaten sorunlarla baş başa olan kentlerimizfelaketlere sürüklenebilecek, yoğun ve kapsamlıbir şekilde kamusal, çevresel, sosyal, kültürel veekonomik kayıplar yaşanacaktır.Bu değerlendirmelere bağlı olarak;Duyarlı Milletvekillerimizi, genel olarak sakıncalarınıbelirttiğimiz; ülkemizin tüm değerlerini veanayasal hakları yok edecek olan, kamu yararı ileuzaktan yakından ilgisi olmayan, “yerelleşme vedemokratikleşme” karşıtı ve kentlerimizi “afetlerekarşı güvenli hale getirmek” yerine “kendisi bir afet” ve“çılgınlık” olan “Tasarı”yı reddetmeleri ve “Tasarı”nıngeri çekilmesi için çaba göstermeye davet ediyoruz.Üstlendikleri demokratik sorumluluklar ve kentlerintoplum adına sahipleri olmaları nedeniyle başta“yerel yönetimler” olmak üzere; hakları gasp edilenve demokrasi, kentli hakları, tarihsel ve doğaldeğerlerden yana olan bütün kesimleri “Tasarı”nıngündemden kaldırılması için dayanışma içerisindeolmaya çağırıyoruz. ■62 BASIN AÇIKLAMASI


Sevgili <strong>Ankara</strong>, Sevgilim <strong>Ankara</strong>TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>14.02.<strong>2012</strong>Ne çok sevdik seni her birimiz, taşlarına bakıp gözyaşıdökenleri bağrında avuttuğunu ne çok gördük… Birdost omuz başı gibiydin tüm zamanlarda… Hangimizhaksızlığa uğrasak, sen bütün içtenliğinle açtınmekânlarını bize… TEKEL işçisiydik, kamu emekçisiydik,suyumuza, toprağımıza ve ormanlarımıza sahip çıkanköylülerdik, özerk demokratik üniversite isteyen,YÖK kaldırılsın diyen öğrencilerdik; bizi barındırdın,kaldırım taşınla, asfaltınla ses verdin sesimize. Seninduvarlarından, pencerelerinden yankılandı da duyuldudaha güzel bir ülkede yaşama çağrımız.Kendimize, kentimize, yaşamlarımızayabancılaştığımız, selamlaşmadan, hızlıca, kaçargibievimize gitmeye mahkûm olduğumuz günlerde senbize paylaşmayı, dayanışmayı yeniden hatırlatanev sahibi oldun. Çocuklarımızın doğumuna tanıklıkettin, tıpkı bir ülkenin yeniden doğumuna tanıklıkettiğin gibi… Hoyratça çiğnedik sokaklarını, otomobillastikleriyle ezdik caddelerini, unuttuk bazen senigündelik koşturmacalar içinde. Başkent olduğunu seneksildikçe fark ettik; şaşırarak dönüp baktık yıpranmışyüzüne; gülümsedin geç kalınmış bir baba gibi.“Çılgın” hesaplarla bir büyük kasabaya dönüştürülmekisteniyorsun, kötü makyajla sıvanıyor yüzün, mağrurçizgilerini saklamak istiyorlar sahte cepheler arkasında.Giderek daha çok egzoz dumanı pompalanıyorciğerlerine, giderek daha çok beton akıtılıyor yeşiline.Kimliğin silikleştiriliyor... Biliyoruz, asıl yok edilmekistenen sen değilsin elbette, seni sen yapan modernruhun.Sen <strong>Ankara</strong>’sın; sevdiğimiz, sevildiğimiz, ayrılıklarıile hüzünlendiğimiz, kavuşmalarını özlediğimiz.Sevgilimizsin.Bir kent sevgili olur mu? Olur… Yüreğimizin serinliğineaçılan bir penceredir nefes aldığımız; saflığına,dostluğuna vurulduğumuz aşkımızın kentidir <strong>Ankara</strong>…Sevdik seni; güneşli Mayıs göğünü sevdik, gri-beyazörtünmeni sevdik Ocak ayında, Ekim yapraklarınısevdik okul çocuklarının yollarına serdiğin. Hermevsimde yeniden keşfetmeyi sevdik seningüzelliklerini. Kentliliğini sevdik, başkentliğini.Biz <strong>Ankara</strong>’yı seviyoruz, karşılıksız… Biz <strong>Ankara</strong>’yıseviyoruz, tutkulu… Biz <strong>Ankara</strong>’yı seviyoruz,imkânsız… Biz <strong>Ankara</strong>’yı seviyoruz, öfkeli…Bir kent sevgili olur mu? Olur…Biz <strong>Ankara</strong>’yı seviyoruz, isyanı yürekte hissedişin,derin uykulardan uyanışın, inatla süren mücadeleninkentidir <strong>Ankara</strong>. Biliyoruz, toprağın, suyun, havanın,ateşin uyanışı kadar sancılıdır, bir kentin uyanışı… Busevgili kent, bu güzel sevgili bir kez daha uyanacakuykusundan.Direnişin ve UmudunBaşkenti olacakANKARA…63


4 + 4 + 4= İdeolojik SaldırıDİSK - KESK - TMMOB - TTB14 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>Zorunlu Eğitim İdeolojik Hedefler ÜzerindenDeğil, Pedagojik İhtiyaçlar Göz ÖnündeBulundurularak Düzenlenmelidir!..Bir süredir ülke gündemini meşgul eden 12 yıl kademelizorunlu eğitim tartışmaları, milyonlarca öğrenci baştaolmak üzere, tüm halkı yakından ilgilendirmektedir.Bizler, emek-meslek örgütleri, emek ve demokrasigüçleri olarak, çocuklarımızın ve ülkenin geleceğiaçısından son derece önemli düzenlemeler içeren yasateklifine ilişkin görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmaküzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.4+4+4 düzenlemesi, Başbakan‘ın “dindar nesilyetiştirmek istiyoruz” açıklamalarına paralel olarak,AKP grup başkanvekillerinin imzasıyla “kanun teklifi”olarak Meclis‘e sunulmuştur. Ancak tüm toplumuyakından ilgilendirmesine rağmen, düzenlemenin asılmuhatabı olan eğitim sendikaları, eğitim alanındafaaliyet yürüten kurum ve dernekler, üniversiteler,bilim çevreleri dışlanmış, çocuklarımızın geleceğiniyakından ilgilendiren böylesine önemli bir konudatamamen ideolojik amaçlarla hareket edilmiştir.Geçtiğimiz yıllar içinde uyguladıkları piyasacıpolitikalarla eğitimi yap-boz tahtasınaçevirenler, bu teklifle gerçek niyetlerinigizleyerek, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaracaklarınıiddia etmektedirler. Zorunlu eğitimin süresininarttırılması çocuklarımız açısından elbette çokönemlidir. Ancak böylesine önemli bir konudadüzenleme yapılırken siyasal amaçlar üzerindendeğil, eğitim biliminin gerektirdiği ihtiyaçlarüzerinden hareket edilmesi gerektiği açıktır.Kanun teklifi TBMM Milli Eğitim Komisyonu‘ndagörüşülürken, sendikaların, eğitim örgütlerinin vebilim insanlarının tüm itirazları görmezden gelinmiş;muhalefetin sesi adeta boğazlarına basılarakkısılmıştır. Basına da yansıyan şiddet görüntüleriarasında, kanun teklifi sadece iktidar partisi üyelerinindesteğiyle komisyondan geçebilmiştir. Önümüzdekigünlerde Meclis Genel Kuruluna gelmesi beklenen sondeğişikliklerle birlikte;• Kanun teklifinde yer alan, “ilköğretimdevlet okullarında parasızdır” ifadesi komisyon64 BASIN AÇIKLAMASI


görüşmelerinde metinden çıkarılarak, ilköğretimintamamen paralı hale getirilmesinin ilk adımları atılmakistenmektedir.• 4 yıl süreli birinci kademe “ilkokul”, ikinci 4 yılsüreli kademe ise “ortaokul” olarak tanımlanmıştır.Değişiklik yürürlüğe girdiği zaman, 5. sınıf öğrencileriniokutan bütün öğretmenler “norm fazlası” halinegelecek ve bakanlık tarafından başka görevlerdegörevlendirilebilecektir.• 12 yıllık kademeli zorunlu eğitimi meşrulaştırmakiçin 5. sınıftan itibaren çocukları “mesleğeyönlendirme” gibi gerekçeler ileri sürülmektedir.Bütün dünya ülkelerinde mesleğe yönlendirmenin dahaileri yaşlarda yapıldığı gerçeği ortadayken, Türkiye‘de10 yaşına çekilmesi pedagoji bilimine aykırı olduğukadar, Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi‘ne deaykırıdır.• Daha önce 4. sınıftan sonra getirilmek istenen“açık öğretim” sistemi, komisyonda yapılandeğişikliklerle 8. sınıf sonrası için öngörülmüştür.Böylece kız çocukları eğitim süreci dışına itilmektedir.Ülkemizde çocuk gelinlerin ağırlıklı olarak 13, 14, 15yaşında olduğu düşünüldüğünde mevcut düzenlemeile “çocuk gelinler” uygulamasına resmen onayverilmek istenmektedir.• Temel eğitimin en önemli aşaması olan okulöncesi eğitim, yasa teklifinde yer almamaktadır.• Yıllardır toplumsal bir talep olan zorunlu dindersinin kaldırılması ve anadilinde eğitim taleplerikarşılanmamaktadır. Aksine, getirilmek istenendüzenleme ile zorunlu din derslerine ek olarak seçmelidin dersleri gündeme getirilmektedir.• Arapça ve Kur‘an dersleri ikinci kademede seçmelihale getirilerek, bütün okullarda fiilen imam hatipmodeline geçilmek istenmektedir.• Okulların yeterli altyapı ve donanıma sahipolmadığı gerçeği gözardı edilerek, ilkokul ve ortaokuleğitiminin “bağımsız binalarda” gerçekleştirileceğiiddia edilmektedir.• 4+4+4 şeklindeki kademeli eğitim ile hedeflenen“açık öğretim” sistemi ile zorunlu eğitimin“esnekleştirilmesi” arasında bağ kurularak,eğitim sisteminin piyasa ile ilişkilendirilmesi vesermayeye ucuz işgücü sağlar duruma getirilmesiamaçlanmaktadır.• Bir taraftan uzun vadede seçme sınavlarınınkaldırılacağı iddia edilirken, diğer taraftan kademelieğitim uygulaması ile çocuklarımızın daha erkenyaşlarda dershaneye gitmeleri teşvik edilmektedir.Eğitim sisteminin ve çocuklarımızın ihtiyaçlarındançok, tamamen siyasal ve ideolojik amaçlarlahazırlanan kanun teklifi ile eğitimde çok başlılığın önüaçılmakta, kelimenin tam anlamıyla çocuklarımızıngeleceği ile oynanmak istenmektedir. Yasa teklifiylemurat edilen düzenlemenin, zorunlu eğitimin 12 yılaçıkarılmasından çok, AKP‘nin “kendine taraftaryetiştirmek” üzere, arka bahçesi olarak gördüğüİmam Hatip Okullarının önünü açmak olduğuortadadır. AKP Hükümetinin ilk döneminde imam hatipokullarında 71 bin öğrenci okurken, 2011 yılında busayı yüzde 450 artışla 300 binlere ulaşmış durumdadır.Esasında yasa teklifinde bütün okulları imam hatipokullarına dönüştürme niyeti yattığı görülmelidir.Paralı hale getirilen eğitim hizmetlerinden tümyurttaşlar eşit ve parasız olarak yararlanmalı,eğitim sistemi her yaştan öğrencinin özgürdüşüncesini geliştireceği, nitelikli, laik, bilimsel,demokratik ve anadilde bir eğitim sürecindengeçmesini sağlayacak biçimde yenidendüzenlenmelidir.Bizler, emek ve demokrasi güçleri olarak,Bütün bu nedenlerden dolayı, eğitimin ve geleceğimiziniktidar partisinin siyasal hedeflerine kurban edilmesine65


izin vermeyeceğiz. Herkesin eğitim hakkından eşitve parasız olarak yaralanması için çocuklarımızıngeleceğine sahip çıkacağız.Bunun için;Eğitim Sen‘in 15 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong> Perşembe günüyapacağı sevk eylemini destekleyecek, alanlaraçıkan eğitim emekçileri ile yan yana olacağız.Yine 15 <strong>Mart</strong>‘ta her ilde, “okulumuza, çocuklarımızave geleceğimize sahip çıkıyoruz” teması ileeğitimciler, öğrenciler ve veliler olarak el ele verecek,okullarımızın etrafında zincir oluşturacağız.Aynı tema ile 17 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong> Cumartesi günü bütünillerde kitlesel eylemler gerçekleştireceğiz.Toplumun ve eğitim sisteminin gerçek ihtiyaçlarınıntamamen dışında gündeme getirilen bu yasa teklifi,asıl muhatapları olanları dışlayan bir şekilde Meclisgündemine geldiğinde, Eğitim Sen‘in yapacağı grevedestek olacağız. Başta <strong>Ankara</strong> olmak üzere tüm illerieylem alanına çevireceğiz.Emek ve demokrasi güçleri olarak, Siyasalİktidarı bir kez daha uyarıyoruz.Hangi amaçlarla gündeme getirildiği açıkça belli olanyasa teklifi derhal geri çekilmelidir. Bir düzenlemeyapılacaksa, bilim insanlarının, sendikaların ve eğitimörgütlerinin katılımıyla, eğitim sisteminin gerçekihtiyaçları doğrultusunda yapılmalıdır.Tüm anneleri, babaları, velileri, sadece eğitim alanındadeğil toplumsal yaşamın her alanında yaşanangelişmelerden kaygı duyan herkesi, örgütlü örgütsüztüm kesimleri çocuklarımızın geleceğine, ülkemizingeleceğine sahip çıkmaya, bu eylemde bizimle birlikteolmaya çağırıyoruz. ■66 BASIN AÇIKLAMASI


“İş Kazalarında Avrupa Birincisi, Dünya Üçüncüsüyüz”Bu Sonuç Karşısında Övünmeli Miyiz, Düşünmeli Miyiz?TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>16 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>• 2007 – <strong>2012</strong> Tuzla Tersanelerinde yaşanankazalarda yaklaşık 500 işçi,• 31 Ocak 2008 İstanbul Davutpaşa kaçak işyerindemeydana gelen patlama sonucu 23 işçi,• 3 Şubat 2011 <strong>Ankara</strong> Ostim OSB’de meydanagelen patlama sonucu 20 işçi,• 11 Şubat 2011 Kahramanmaraş Afşin kömürsahasında toprak kayması sonucu 10 işçi,• 24 Şubat <strong>2012</strong>’Adana Kozan Baraj inşaatındabaraj kapağının patlaması sonucu 10 işçi,ve son olarak...11.03.<strong>2012</strong> İstanbul Esenyurt AVM inşaatındaçıkan yangında 11 işçi hayatını kaybetti.Kamuoyuna yansıyanlar dışında son on yılda işkazaları sonucu hayatını kaybeden işçilerin sayısıonbinin üzerindedir.Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) TürkiyeTemsilcisinin ”İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası” nedeniile düzenlenen bir toplantıda “İnşaat sektöründe heryıl atmışbin ölümcül kaza olmakta ve her on dakikadabir kişi inşaatlarda hayatını kaybetmektedir” söylemiçarpıcıdır. Ülkemizde de özellikle kent içi inşaatlarda;gerek çalışanların güvenliği gerekse şantiyelerinçevresinde yarattığı güvensizlik göz ardı edilemeyecekboyutlardadır. Ülkemizde en büyük sorunlardan biriolan kayıt dışı isdihdam nedeniyle kayda geçmeyen işkazalarında hayatını kaybedenlerin sayısını ise tahminetmek bile çok zordur.İnsan yaşamına, insan emeğine değer vermeyenbir anlayışın çalışma alanına yansımalarını ibretleizliyoruz. İş sağlığı ve güvenliği konusundakiduyarsızlığa ne yazık ki en fazla inşaat sektöründerastlamaktayız. Güvenlikle ilgili yapılması gerekenharcamalar, gereksiz masraf olarak görülmekte ve işinciddiyetinden uzak yaklaşımlar tercih edilmektedir.Oysaki tüm dünyada olduğu gibi özellikle emeğe dayalıçalışmanın ve iş gücünün yoğun olduğu ülkemizde işsağlığı ve iş güvenliği üzerinde durulması gerekenöncelikli konudur. Ulusal ve uluslararası mevzuatta“iş güvenliği ve sağlığı” ile ilgili düzenlemeler yapılmışolmasına karşın gerekli denetimlerin yapılmamasınedeniyle karşılaşılan iş kazaları kamu vicdanını sonderece rahatsız eden önemli bir toplumsal sorunhaline gelmiştir.İş yerlerinin denetimi ve gözetimi devletin asligörevlerindendir. Sosyal Güvenlik ve ÇalışmaBakanlığı bu anayasal görevini 2004 yılından bu yanaözel sektöre devretmek için elinden geleni yapmakta,açılan davalarda verilen kararları etkisiz kılmak içinsürekli yasa ve yönetmelik değişikliği yapılmaktadır.Bugün ülkemizde en önemli eksiklik, kamu hizmetindenolan işyerlerinin denetlenmesiyken; iş güvenliği veiş sağlığı hizmetini yerine getirmeyen kurumlarıylaülkemizde “sosyal devlet”ten söz edilebilir mi?İş kazalarında Avrupa birincisi, Dünya üçüncüsüyüz. Buistatistiklerden çıkan sonuç; ülkemizde sağlıklı ve güvenli birortamda yaşama ve çalışma hakkının olmadığıdır. İnsanınyaşama ve beden sağlığı en temel, evrensel haklarındandır.Devlet bunun teminatı olmalıdır. Bakanlık tüm bu kazalarınsonuçlarını birkaç kişiye yükleyerek işin içinden çıkma yolunutercih etmemelidir. Öncelikle Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı denetlenmeyen iş yerlerinde yaşanan iş kazalarınınsorumluluğunu kabullenerek, bu alanı özel sektöre devretmekyerine, yeni düzenlemelere gitmelidir. Bu süreçde demokratikkatılım yöntemiyle, meslek odaları ile birlikte insana yaraşırişyeri ortamının yaratılması yolları oluşturulmalıdır.. ■67


Afet Yasa Tasarısı İle AKM Alanları Tehdit AltındaTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>21 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>AKP’nin Afet Riski Altındaki Alanların DönüştürülmesiHakkındaki Kanun Tasarısı TBMM Genel Kurulundagörüşülmeye başladı. AKP Hükümeti Afet durumundariskli yapıları bahane ederek geçirmeye çalıştığı buyasa tasarısıyla halkın malına göz dikmiştir. Tasarının21 ve 22 maddeleri ise Hükümetin gerçek niyetiniaçığa çıkartmaktadır.Hükümet herhangi bir yasa içerisine ilgili ilgisiz maddelerekleyerek hem yasama süreçlerini altüst etmekte,hem de yangından mal kaçırmaya çalışmaktadır.Afet yasa tasarısı içerisine yerleştirilen 21.ve 22maddeler ile <strong>Ankara</strong>’nın kalbine hançer saplamayacüret etmektedir. Tasarının 21 ve 22 maddesinde;2302 SAYILI ATATÜRK‘ÜN DOĞUMUNUN 100‘ ÜNCÜYILININ KUTLANMASI VE ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİKURULMASI HAKKINDA KANUN 3. Maddesini 2876sayılı Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kanunun104. maddesini yürürlükten kaldırarak Atatürk KültürMerkezi Alanlarının yok edilmesinin önünü açmaktadır.Afet Yasa Tasarısının 21. Maddesi <strong>Ankara</strong> için tambir afet yaratacak alanları içermektedir. AtatürkKültür Merkezi alanı olarak belirlenen beş bölgedeCumhuriyet Döneminin yapıları ve kamusal alanlarıtehdit altındadır.Birinci BölgeEski Hipodrum Alanı – Kültür ve Sanat Bölgesi (AtatürkKültür Merkezi, Devlet Opera ve Tiyatro Binası veKongre Kompleksi);İkinci BölgeSpor Yapıları Alanı (19 Mayıs Stadyumu, AtatürkKapalı Spor Salonu, vs.) – Spor ve Rekreasyon Alanı(doğal-yeşil alan);Üçüncü BölgeGençlik Parkı – Rekreasyon Alanı;Dördüncü BölgeSanat ve Kültür Alanı (CSO ve Çağdaş SanatlarMüzesi),Beşinci BölgeUlus Meydanı-Gençlik Parkı Arası – Müzeler Alanı(Cumhuriyet Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi, vb.).Afet Yasa tasarısı ile AKP afetle değil, halklahesaplaşmakta ve gerçek yüzünü ortaya çıkartmaktadır.Türkiye toprağının her metrekaresini satılacak mal,dönüşecek alan olarak görerek, kamusal alanlar,kültür merkezleri, spor alanları, Gençlik Parkı, UlusMeydanı, Müzeler alanı yok edilmek istenmektedir. Herkent kendi kimliğiyle vardır ve bu kimlik onun tarihselsüreci ile anlam kazanır. Bu tarihi silmeye çalışmak,yok etmeye kalkışmak bir ülkeye yapılacak en büyükkötülüktür. Köksüzleştirmedir. <strong>Ankara</strong>’ya yönelik hertürlü köksüzleştirme ve kimliksizleştirmeye karşı,<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> bir Başkent <strong>Şubesi</strong>olarak bu mücadelenin örgütleyeni olacaktır. ■68 BASIN AÇIKLAMASI


Çifte Zam, Tüketicileri Çifte KavurduTÜDEF5 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong>AKP Hükümeti'nce, 4x3 "Eğitim Reformu"tartışmalarının, TBMM'ndeki oldu bittinin ardından,henüz Kızılay'daki biber gazı bulutları dağılmadan,Suriye'ye yönelik savaş çığlıklarının gölgesindeelektriğe, doğal gaza, petrol ve ürünlerine yapılanzamlar ülke ekonomisinin içine düşmekte olduğudurumu göstermesi açısından ciddi olarak elealınması gereken bir olaydır. Zamlar, hükümetindeğişik bakanları tarafından "Arap Baharı" nın doğalsonucu olarak sunulurken, zamların yandaş medyadahaber değeri bile taşımaması bizleri hiç şaşırtmadı.Emekçilere, toplumun yoksul kesimlerine yeni vebüyük bir yük olarak yansıyan son zamlar, "12 EylülTiyatro Davası" nın sürdüğü şu günlerde, "24 Ocak1980 Ekonomik Kararlarını" hatırlattı...Aşağıda, Tüketici Hakları Federasyonu'nun Kızılay'dayaptığı basın açıklamasına ve tepkiye yer veriyoruz:Çifte Zam, Tüketicileri Çifte Kavurdu.1 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> tarihinden itibaren geçerli olmak üzere,Doğalgaz’a yüzde 18,72 konutlarda kullanılan elektriğeise yüzde 9,26 oranında zam yapıldığı açıklandı. <strong>2012</strong>yılının enflasyon oranı ise merkez bankasınca yüzde6,5 olarak hesaplanmaktadır.Yapılan hesaplamalara göre doğalgaz zam oranınıntüketicilere yansıması KDV dahil yüzde 22,09 olacaktır.Tüketicilerin konutlarda kullandıkları elektriğiyseyapılan zammın yansıması yüzde 12.76 olacaktır. Buarada tüketicilerden hukuka aykırı olarak alınan, kayıpkaçak oranıda yüzde 9,93 zamlanmıştır. Elektriğeyapılan bu zam aynı zamanda elektrik faturalarında ki9 kelem vergi ve fonların da artmasını sağlayacaktır.Ayrıca 1 <strong>Nisan</strong>da itibaren geçerli olan zamlar; Elektrikfaturalarında ve mekanik sayaç kullanan doğalgaztüketicilerinin fatura dönemleri 1 <strong>Nisan</strong> öncesinedenk gelenlerin 1 <strong>Nisan</strong> öncesi tüketimlerinin zamlıtarifeden ödemelerini gerektirmektedir.Bu zamlarla birlikte “Bir ailenin elektrik faturası 70TL‘den 76 TL‘ye, doğalgaz faturası ise 100 TL’den 123TL’ye yükselmektedir.”Tüketicilerden elektrik kullanım bedeli üzerinden tahsiledilen dağıtım sistemi kullanım bedeline, bu yılınbaşında yüzde 15,2, perakende satış hizmet ve iletimsistemi kullanım bedeline yüzde 3.5 zam yapılmıştı.Bu zamlarla birlikte 9 çeşit “vergi ve fonlar hariç” 1kilovat saat elektriğin bedeli 23.7 kuruştan katmadeğer vergisi oranı da dahil 33 kuruşa yükselmektedir.Bir ailenin aylık ortalama tüketimi yaklaşık 234 kWh69


olarak düşünüldüğünde, elektrik tüketim bedeli 70liradan 76 TL‘ye yükselecektir.Konutlarda tüketilen Doğalgazın yıllık olarakortalamasının 1500 metreküp olduğu dikkatealındığında ise zamdan öncesi 1268 lira ödeyenaileler, zam sonrası 1473 lira lık bir fatura bedelineödemek zorunda kalacaktır. Bu veriler ışığında 12aylık doğalgaz faturası farkı 123 lirayı bulacaktır.Zamlar 1 <strong>Nisan</strong> öncesine de uygulanıyor. Kayıp kaçakharacı artıyor.Özelleştirmenin kayıp ve kaçak oranını düşüreceğiiddia edilirken; EPDK‘nın yeni 5 yıllık tarife dönemindehedef kayıp ve kaçak oranlarını yükseltmesi, özelşirketlere haksız kazanç vesilesi olmuştur. Tüketicilerolarak soruyoruz? Enerji hatlarındaki kayıp ve kaçağıönlemek bizim görevimiz mi? Vatandaştan yasadışıaldığınız kayıp kaçak bedeline de zam yapmaktasınız?Soruyoruz;Yapılan zamlar 1 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> den itibaren geçerliolacak dediniz! Peki 1 <strong>Nisan</strong> öncesi yapılan tüketimiölçebilen sisteminiz var mı? Sayaçlarımızda 1 <strong>Nisan</strong>akadar yapılan tüketimi okudunuz mu? Zam öncesi vesonrası elektrik ve doğalgaz tüketimini ayıracak teknikalt yapınız var mı? Tüm bu soruların cevabının “Hayır”olduğuna eminiz!Bu nedenle zamlar, 1 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> tarihi itibariyle değilfiilen 1 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> öncesi başlatılmış olmaktadır.Doğalgaz ve elektrik dağıtım şirketlerine bu yolla dahaksız kazanç sağlanmaktadır.Zamlar Devam Edecek.AKP yaptığı zam ayıbını geçmişte ABD bankacılık krizineve Irak işgaline bağlarken, bu günlerde taşeronluğunuüstlendiği Suriye krizine bağlamaktadır. Yarın ise birparçası olduğu İran krizine bağlayacaktır.İktidar bu gerekçelerin arkasına sığınarak tüketicileriuyutmaya çalışmaktadır. Enerji fiyatlarının sürekliartmasının asıl nedeni AKP iktidarının enerji alanındauyguladığı yanlış politika, enerji piyasasının özelsermayeye peşkeş çekilmesi, enerjide yüzde yüzdışa bağımlılık yaratılmasıdır. Zamların asıl sebebitüketicilerin sermeye ye kurban edilmesidir. Buzamlar zam sağanağının kaynağıdır. Yapılan çiftezammın etkisi, nakliye, diğer girdiler olarak tüm mal,hizmet alımlarına ve ulaşım fiyatlarını da artıracaktır.Bu durum bir zam sağanağı doğuracaktır.Tüketiciler çifte zamlarla çifte kavrulmuş veyakılmışlardır. Zamlara karşı tüketicileri örgütlümücadeleye, demokratik direnme haklarını kullanmayaçağırıyoruz. ■70 BASIN AÇIKLAMASI


ÖZEL BÖLÜMTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>42. Olağan Genel Kurulu23-24-25 Şubat <strong>2012</strong>TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>, 42. OlağanGenel Kurulu'nu “Direnişin ve Umudun Başkenti<strong>Ankara</strong>” teması ile 23-24-25 Şubat <strong>2012</strong> tarihlerindegerçekleştirdi. 4 günlük bir takvim doğrultusunda,hem örgüt içi hem de kent ve ülke gündemine dairtartışma alanları yaratmayı amaçlayan 42. OlağanGenel Kurul, 23 Şubat <strong>2012</strong> açılışı yapılan sergiler ilebaşladı. Genel kurulun ikinci günü olan 24 Şubat günüdüzenlenen “Direnişin ve Umudun Başkenti <strong>Ankara</strong>Forumu çeşitli sivil toplum örgütlerinin, sanatçıve aydın dostlarımızın katılımıyla gerçekleştirildi.Program, 25 Şubat günü yapılan TMMOB <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Genel Kurulu ve 26 Şubatgünü yapılan seçimler ile son buldu.23 Şubat <strong>2012</strong> tarihinde 41.Dönem boyunca yürütülenŞube Çalışmaları, hazırlanan yayınlar ve 2010- <strong>2012</strong>yıllarında basında yer almış olan Şube Haberlerisergilerinin yer aldığı bir sergi üyelerimiz ve <strong>Ankara</strong>lılarile buluştu. Ek olarak, Kent Düşleri 5 EGO Hangarlarıve Alanı, Kent Düşleri 6 Sosyal@Sosyalkonut ProjefikirYarışmaları Sergileri, Bina Kimlikleri Bulvar ve EğitimYapıları Sergileri, Kültür MBÇK Fotoğrafçılık Kursu veÇocuk- Mimarlık Çalışmalarının da sergilendiği etkinlik23 Şubat – 2 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong> tarihlerinde Çağdaş SanatlarMerkezi’nde açık kalan serginin açılış töreni kokteyl vemüzik dinletisi eşliğinde gerçekleşti.24 Şubat günü, “Direnişin ve Umudun Başkenti<strong>Ankara</strong>” teması ile gerçekleştirilen Forum, çeşitlisivil toplum örgütlerini, aydın ve sanatçı dostlarımızınkentliler ile buluşmasına olanak sağlaması açısındadikkate değer bir etkinlikti. Forumun başlangıcındasöz alan 41. Dönem <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Sekreter Üyesi Bülent Batuman’ın geçtiğimiz 2 yılı veTürkiye’nin genel durumuna Oda’nın bakışını özetleyensunuşunun ardından, foruma Koleksiyoncular Derneğiadına Prof. Dr. Yalçın Memluk, Kavaklıderem Derneğiadına Nevin Apaydın’ın sunuşları ile devam edildi.Ayrıca Birlik Parkı mücadelesindeki kentliler adına İşçiBlokları Mahallesi Muhtarı Hasan Sarıkaya, Devrimci78’liler Derneği adına Hüseyin Esentürk, TüketiciHakları Derneği adına Turan Çakar, Altınokta KörlerDerneği adına Hasan Tatar, Dikmen Barınma HakkıBürosu adı na Tarık Çalışkan, Mamak Barınma Bürosuadına Candaş Türkyılmaz, Halkevleri adına SamutKarabulut sabah oturumuna katkı koyanlardı. Etkinliğinikinci kısmı, bu kısmın kolaylaştırıcılığını yapan Prof. Dr.Aziz Konukman’ın genel değerlendirmesi ile başladı.Ardından, şair Ahmet Telli, Fotoğraf Sanatçısı MehmetÖzer, TOBAV adına tiyatro sanatçısı Tamer Levent, TıpDoktoru-Karikatürist Hatay Dumlupınar, YönetmenYusuf Kenan Beysülen, mimar-şehir plancısı ErhanÖncü ve gazeteci-yazar Metin Yeğin bizlerle direnişinve umudun başkentini nasıl hangi güçle öreceğimizkonusunda fikirlerini paylaştı.25 Şubat <strong>2012</strong> tarihinde toplanan TMMOB<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Genel Kurulu41. Dönem çalışmalarının yer aldığı filmin gösterimiile başladı. 41. Dönem Yönetim Kurulu SekreterÜyesi Bülent Batuman ve Sayman Üyesi Ali Atakantarafından Çalışma Raporu ve Mali Rapor’un sunuşugerçekleştirildi. Daha sonra genel kurul katılımcılarınınrapora ilişkin değerlendirmeleri ve yeni dönem çalışmaprogramı için önerilerinin tartışılmasına geçildi. 42.Dönem adaylarının belirlenmesi ve dilek - öneriler ileson buldu.26 Şubat <strong>2012</strong> tarihinde Mimar Kemal İlköğretimOkulu’nda gerçekleşen seçimler ile <strong>2012</strong>–2014yıllarında görev alacak TMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong><strong>Şubesi</strong> 42. Dönem Yönetim Kurulu ve organlarıbelirlendi.Mevcut koşulların yarattığı karamsarlığa karşı, sadeve yaşamın içerisinden bir duruşla, ülkede, kentte,meslekte yaşam alanlarını zenginleştirmek, Başkentin<strong>Odası</strong> olmanın anlamını bilerek, <strong>Ankara</strong>’nın Başkentkimliğini öne çıkarmak, <strong>Ankara</strong>’yı Direnişin ve UmudunBaşkenti yapmak için 42. Dönemde görev üstlenenkurul üyeleri ve görev paylaşımı aşağıdaki şekildedir:72 ÖZEL BÖLÜM: 42. Genel Kurul


Yönetim Kurulu Asıl ÜyelerBaşkan: Ali HakkanIı. Başkan: Hazeli AkgölSekreter Üye: Tezcan Karakuş CandanSayman Üye: Ali AtakanÜye: F.Cana BilselÜye: Bülent BatumanÜye: Tuğba ArslanYönetim Kurulu Yedek ÜyelerTomris Elvan ErgutAli Haydar AlptekinY.Yeşim UysalSongül ÜzgünÖzlem Dengiz UğurMuteber OsmanpaşaoğluGörkem DemirokDenetleme Kurulu Asıl ÜyelerKamil BüyüktortopZahide ErdalMehmet ErdoğanÜnal KaraNamık Kemal KayaEmel Kefeliİlknur SayınDenetleme Kurulu Yedek ÜyelerMurat AslanOlcay Karaton DeğerliYüksel KantarGökşen MızrakÇiğdem OdaH.Gülseren OrayBurhan ÖzçelikSoruşturma Ve Uzlaştırma KuruluAsıl ÜyelerGülfer ArıkoğluSerpil EcevitAtilla GözenNurşen PehlivanoğluAtilla TürkoğluSoruşturma Ve Uzlaştırma KuruluYedek ÜyelerSerap AkıncıAdnan ÖztürkCemile SakıncıRaziye ŞahanFatih Yalçın73


Direnişin ve Umudun Başkenti <strong>Ankara</strong> Forumu’ndan….Prof. Dr. Yalçın Memlûk(Koleksiyoncular Derneği)“… Ancak Atatürk’ün bilinen devrimleri yanında,bilinmeyen pek çok devrimi de vardır ya da farkedilemeyen pek çok devrimi vardır. Bu devrimlerdenbence en önemlisi, bizim de içinde bulunduğumuz grubuçok yakından ilgilendiren bir devrimidir. Atatürk’ün yeşilve şehircilik devrimi vardır.…Atatürk döneminde ilk defa olarak şehir plancıları,şehir tasarımcıları ve peyzaj mimarları neredeyseTürkiye’nin bütün kentlerinde mutlaka bir meydan,yol, park ve benzeri unsurları inşa etmişlerdir vebunlar günümüze kadar pek çok şehrimizde, o şehrinteması, ana nüvesi, ana merkezi olarak gelmiştir. Yanikimliksiz olan kentler, Cumhuriyet ile birlikte kimliklerkazanmaya başlamışlardır ki……Örneğin, bir tek gençlik parkı yoktur. Atatürk vearkadaşlarının bu yeşil devrimi içinde gençlik parklarıprojesi vardır. Örneğin, Adana Gençlik Parkı vardır,Aydın Gençlik Parkı vardır. Bu bir kültür politikası olarak,bir sosyalleşme politikası olarak, bir çağdaşlaşmapolitikasıdır…Bu politikaların en belirgin görüldüğü yer ise umudunbaşkenti olan <strong>Ankara</strong>’dır…Atatürk Orman Çiftliği olgusuna geldiğimiz zaman…Çiftlik hakkında bazı yanlışlar bize öğretilmiştir. Meselaçiftliğin çok çorak bir arazi olması, bilim insanlarınınAtatürk’e “Burada ya zamanınızı yitirirsiniz, ya paranızıyitirirsiniz.” gibi tavsiyelerde bulunması, yani bu alanınbir çiftlik olarak düzenlenmemesi gerekliliği üzerinesöylemler….Ancak ben size şöyle tarihe doğru giderek, bazıhususları bir-iki kez daha hatırlatmak istiyorum. ŞimdiAtatürk Orman Çiftliği arazisini o zaman çok bataklık,devamlı su basan, işte dolayısıyla bataklık olduğuiçin sivrisinek yuvası olan, insanların çok fazla rağbetetmediği bir arazi olarak biliriz. Evet bu doğrudur, amaher bataklığın bir nedeni vardır. Bu bataklığın nedenide <strong>Ankara</strong>’nın kolyesi olarak adlandırdığım <strong>Ankara</strong>Çayı’na, tam Orman Çiftliği hizalarında kuzeydenÇubuk Çayı’nın karışmasıdır. Tabi o kuzeydeki dikmeyilli araziden güneye doğru inen Çubuk Çayı, eğerkontrole alınmazsa, Atatürk Orman Çiftliği ve onunyakın çevresindeki arazide bir sel olayına, bir bataklıkolayına neden olacaktır.Bunu gören yetkililer, 1925 yılında Çubuk Barajı’nın daAtatürk Orman Çiftliği’yle birlikte temelini atmışlardır.Dolayısıyla suyu kontrol altına aldığınız zaman, kontrolaltına alınmış suyun getirdiği topraklar, birinci sınıfalüvyon arazi topraklarıdır. Dolayısıyla da birinci sınıfalüvyon topraklara sahip oluyorsunuz.Atatürk’ün ilk yapmayı düşündüğü reformlardanbir tanesi toprak reformudur. 1927’li yıllarda bunateşebbüs edilmiş, fakat değişik isyanlar vesaireunsurlarla bu birazcık geri kalmıştır. Atatürk’ün 1937yılında ortaya koyduğu eserini halka emanet etmesi, butoprak reformuyla özdeşleşe giden bir başka unsuruntezahürüdür, yani bir başka mesajdır, ama ömrü vefaetmemiştir…Atatürk Orman Çiftliği, 1925 yılında yapımına başlanmış,1933 yılında iki tane İstanbul’da, beş tane <strong>Ankara</strong>’daolmak üzere yedi mağazayla endüstriyel ya da sanayiyedayalı tarım ürünlerini satan bir organizasyon halinegelmiştir.Bugün dahi Atatürk Orman Çiftliği büyüklüğündeki birarazideki ağaçlandırma çalışmasını, Türkiye CumhuriyetiOrman Bakanlığı hâlâ gerçekleştiremedi. Yani o rekorhâlâ Atatürk Orman Çiftliği’nde bulunmaktadır. Birmilyonun üstünde süs bitkisi ya da o zamanki tabiriyleziynet ağaçları dikimi ve meyve ağaçları dikimi, TürkiyeCumhuriyeti’nde o büyüklükteki bir arazide ondansonra bir daha gerçekleştirilememiştir. Tabi bu unsurungetirdiği bir şey var: ‘kent ormanı’ kavramı. Bugünçok lafı edilen bu kavram,1925 yılında bu arazininağaçlandırılmasıyla gündeme gelmiştir.75


Dünyanın hiçbir yerinde bir çiftlik yaparken siz içindeyüzme havuzları olsun, bira parkları olsun, eğlencemerkezleri olsun diye bir düşünce içine giremezsiniz.Klasik anlayışa göre, “çiftlik, bir tarımsal üretimmerkezidir.” AOÇ, aslında kentsel tarım ve kentçiftlikleri kavramının özünü oluşturuyor. 1947 yılındaİsrail devleti kurulduğunda, Atatürk Orman Çiftliğininkuruluşu esas alınarak, İsrail’de halk çiftlikleri tesisedilmiştir.Ayrıca, Atatürk Orman Çiftliği’nde üretilen damızlıkarpalar, Avustralya’da şu anda üretilmekte olan biranınana unsurunu teşkil etmiştir. Yani yıllarca AvustralyaAtatürk Orman Çiftliği’nin ürettiği arpaları memleketineithal etmiştir. Atatürk Orman Çiftliği sanayi için de,özellikle Türkiye sanayisi için de bir öncüdür. Çünkübizim tarıma dayalı sanayi dediğimiz sanayinin ilknüvesi, ilk temelleri Atatürk Orman Çiftliği içindeatılmıştır.AOÇ, Kentsel tasarım açısından da çok önemli dir.İçinde yer alan sosyal tesisleriyle, projesi olan tekçiftliktir. Biliyorsunuz merkez projesi de Egli tarafındanhazırlanmıştır.AOÇ, Atatürk’ün ölümünden itibaren yontulmayabaşlanmıştır. Yavaş yavaş, bugünkü haline gelmiştir.Çiftliğin <strong>Ankara</strong>’ya kazandırdıklarını ortaya koyup,<strong>Ankara</strong>’ya daha neler kazandıracaklarını da ortayakoyup bir şeyler yapmak gerek.…Atatürk Orman Çiftliği, toplumun sosyalleşmesi adınatesis edilmiş unsurlardan bir tanesidir. Yani bir sosyaldevrimin parçasıdır. AOÇ içindeki Karadeniz YüzmeHavuzu biliyorsunuz bugün devlet büyükleri mezarlığı.Marmara Köşkü MİT’in elinde……Son olarak biliyorsunuz Atatürk Orman Çiftliği tekbaşına bir unsur değildir. Bir gerdanlığın üç pandantifidir,yani üçlemesidir. Onun yanında hipodrom vardır,Gençlik Parkı vardır. Yani birbirinin devamı ve uzantısıolan bir yapı arz eder ki, bu bir kentin gerdanlığınınüstünde parlayan çok önemli, çok değerli taşlar olaraknitelendirilmelidir. Maalesef bugün değişik yol veyöntemlerle Atatürk Orman Çiftliği ortadan kaldırılmakistenmektedir. Biliyorsunuz bugün bu alanın için altıncıya da yedinci plan değişikliği belediye tarafındandeğiştiriliyor. Odalar tekrar mahkemeye başvurdular.Bundan yılmamak gerekiyor. Hatta sadece mahkemebaşvurularının ötesinde; daha çok gündeme getirmek,mimarlık, şehircilik ve peyzaj mimarlığı öğrencilerineözel bir ders olarak verilmeli.”Hüseyin Esentürk (Devrimci 78’liler Derneği)“…Biz mimarlar ve mühendislerle önce aynı okullarıpaylaştık, sonra aynı düşleri, aynı sevdaları paylaştık,daha sonra cezaevlerinde aynı ranzaları paylaştık,yollarımız hayatın birçok alanında kesişti ve kesişmeyede devam ediyor. 12 Eylül mitinglerinde hepyanımızdaydılar, 12 Eylül utanç müzesinde desteklerinibizden esirgemediler. <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>yle2007 yılında Ulucanlar Cezaevinin rant alanındankurtarılarak, biri kültür kompleksi ve müzeyedönüştürülmesi çalışmalarında birlikteydik. Odamızınısrarlı çalışmaları her türlü olumsuzluklara rağmengünümüze kadar devam etti.Eğer Ulucanlar Cezaevi şu anda bir otopark, birayakkabıcılar sitesi ya da ünlü bir iş merkezi değilse,bu <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>nin ısrarlı çalışmalarınedeniyledir. Ancak toplumsal belleğimizin korunması,cezaevinin ruhuna uygun olmayan yaklaşımlarınengellenmesi, siyasi rant peşinde koşanlarındurdurulması konularında çabaların devam etmesigerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca Konur Sokak’ta üç günboyunca federasyonumuzun standına yapılan saldırılarıbizimle birlikte göğüslediklerini unutmadık, tekrarteşekkür ediyoruz.“Umudun ve Direnişin Başkenti <strong>Ankara</strong>”, Devrimci78’liler Federasyonunun bir kent düşüdür. Hem degerçeğe dönüştürmeye çalıştığı bir kent düşü. Darbelerinilk bildirileri hep <strong>Ankara</strong>’dan duyuruştur kamuoyuna.76 ÖZEL BÖLÜM: 42. Genel Kurul


Saldırı yasaları hep <strong>Ankara</strong>’dan hazırlanmıştır. Bütünsaldırılar için düğmeye hep <strong>Ankara</strong>’dan basılmıştır.Saldırıların merkezi <strong>Ankara</strong> ise, direnişin başkentide <strong>Ankara</strong> olmalıdır. Nerede bir saldırı zulüm varsa,orada bir direniş vardır. Demir Çelik işçileri, topraksızköylüler, kentsel dönüşüm mağdurları, işçiler, memurlar<strong>Ankara</strong>’yı direnişin başkenti ilan etmişlerdir.12 Eylül karanlığına karşı örgütlenme hakkını savunanmemurların 89 bahar eylemlilikleri dün gibi aklımızda.Zonguldak maden işçileri <strong>Ankara</strong>’yı direnişin başkentiilan etmişlerdir. Tekel işçileri <strong>Ankara</strong>’yı direnişinbaşkenti ilan etmişlerdir. Yaşasın halkın mühendisleri,HES’lerin mühendisi olmayacağız, rantların mimarıolmayacağız, güvenceli iş, insanca yaşam, AKP’ye kulköle, sermayeye köle olmayacağız sloganlarıyla TMMOB<strong>Ankara</strong>’yı direnişin başkenti ilan etmiştir…”Metin Yeğin (Gazeteci-Yazar)“…Ben biraz kentlerden bahsetmek istiyorum. Aslınabakarsanız ben bazı şeylere katılmıyorum. Meselaulaşım sorununun planlamayla çözülebileceğinidüşünmüyorum. ‘Kent’ kavramını bütünüyle yenidentartışmamız gerektiğini düşünüyorum… Kentin içeriğini,formunu, kentsel dönüşümü……Kentsel dönüşüme gelince, burada asıl sorumuz şuolmalı: “Sen kimsin? Kimsin ki benim 40 yıldır, 50 yıldıryaşadığım bir yerde, ‘Sen artık burada yaşamayacaksın,hadi çek kentin dışına git!’ diyorsun. Böyle bir hakkınvar mı? Bize kentsel dönüşüm diye dayattıkları ve buiktidarların, egemenlerin bütün dünyada, ne zaman kialçakça bir şey yaptığında güzel isimler verdikleri bukentsel dönüşüm diye tanıttıkları şey, aslında tamamenbir sürgün.Bir sürü kişi, “Çirkin gecekondular bulunur o güzelmodern kentlerin sırtında” der. Aslında tam tersi, ogecekonduların sırtında yaşayan modern kentler vardır.Çünkü o gecekondularda yaşayan insanlar, o tekinolmayan gecekondu bölgelerinde yaşayanlar, ‘o modernkent’i var edenlerdir, güvenliğini sağlayan, bahçelerinigüzelleştiren, otlarını biçen, camlarını silenlerdir.Eğer sizin altın kredi kartınız yoksa, eğer sizin platinkredi kartınız yoksa; siz yetersiz bakiyesiniz. Hepinizkentin dışına çıkın, hepiniz. Bütün dünyada bu durumböyle. Rio de Janeiro’da daha bir ay önce gecekondularıboşaltmak için roketatar kullandılar! Porta Alegre veyine Rio Janeriro’da dünya kupası için, hani bizlerinçok önemsediği ‘Olimpiyatlar’ için yoksullar kapıdışarı ediliyor. Örneğin, bir ‘rezidans’ta bir dairenizolsa… Bu dairelerin aidatı bazı yerlerde 1.250 lira’yakadar çıkmakla beraber, minimum 400 lira. Eğer‘yetersiz bakiye’ iseniz, kendi evinizde bile bu parayıödeyemezsiniz! Yoksulların kapı dışarı edilmesindenbaşka bir şey değil zaten kentsel dönüşüm…İngiliz sendikacı Scargill’in çok güzel bir lafı var: “Benimbabamın bir lafı vardı, zenginler bir şey istiyorsa, onuntersini istemek iyi fikirdir!” Bunun için zenginlerinistediklerini tersine çevirmek istiyorum ben, onun içino büyük gökdelenleri istemiyorum! Sadece Türkiye’yeözgü değil, şimdi bütün dünyada yeni neoliberalkentler inşa ediliyor. Demokrasi dediğiniz şey,egemenlerin karikatür demokrasisi gibi üç-beş yılda biroy kullanma demokrasisi demek değildir. Demokrasidediğiniz şey toprağın paylaşımında demokrasi,iletişimde demokrasi, eğitimde demokrasi, zenginliğinpaylaşımında demokrasi demektir. Onun için siz sadecegüzel konutlar yapıp, insanları oraya tıktığınız zamanhiçbir şey değişmez.Bu yüzden bize kent dedikleri hikâyeyi biz başkatürlü örgütlemek zorundayız. Yani kapitalistlerinbize önerdiklerinden farklı olarak, cüretli bir şekildeörgütlemek zorundayız. Bana kalırsa, yeni bir kent inşaedeceksek, barınma sorununu kesinlikle ve kesinlikleradikal inşaat tekellerinin yöntemleriyle çözemeyiz.Dünyanın hiçbir yerinde bu olmadı, hiçbir yerinde deolmayacak. Başka türlü bir şey yapacağız...“ ■77


78 ÖZEL BÖLÜM: 42. Genel Kurul


42. DönemGenel Kurul ProgramıKapsamında Forum:“Direnişin Ve UmudunBaşkenti <strong>Ankara</strong>”S. Güven Bilsel, Prof. Dr. (Prof. Emeritus)Bu yıl <strong>Mimarlar</strong> Odamız <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> YönetimKurulu, 41. Dönem çalışmalarını sergilediği ve iki yıllıkbu çalışmaları ile üyelerinden onay beklediği OlağanGenel Kurul için düzenleme yaparken, kapsamıoldukça geniş tuttu; etkinlik ve çalışma programınıbirbirini izleyen günlere yaydı; iyi de etti.Böylece, Genel Kurul’a davet edilen konukkonuşmacıların, konularında uzman çağrılıakademisyenlerin ve sanatçı dostların, zamankısıtlaması olmaksızın rahat bir ortamda sunuşyapabilmeleri sağlandı. Genel kurul çalışmaları,sonraki güne bırakılarak, zamana karşı yarış baskısıaltına girilmeden konuşmaların yine rahat bir ortamdayapılması sağlanmış oldu.Gerçekte <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>, genel kurulprogramını belirlerken dört güne yayılan bir düzenlemeyapmış; ilk gün (perşembe akşamı), KavaklıdereÇağdaş Sanatlar Merkezi’nde dönem çalışmalarınıanlatan bir sergi açılışı tasarlamış; ikinci gün (Cumagünü) sabahtan kongre açılışı ile başlayacak,katılımcıların sunuşlarına ve özgün bir foruma zamanayırarak, akşam bir kokteyl ile sonlanacak olan biretkilikler günü ön görmüş; bunu izleyen (cumartesi)günde, M.O. Ank.Şb. genel kurulunun tüm gerekleriyerine getirilerek tamamlanacağını düşünmüştü.Pazar günü de her zaman olduğu gibi yeni dönem içinyapılacak seçimlere ayrılmıştı.Tasarlanan program, iyi bir organizasyonla, tümüylebaşarılı olarak gerçekleşti. Ben bu yazımda sizlerle,büyük çoğunluğunu izleme fırsatı bulabildiğim bukongre-genel kurul çalışmaları ile ilgili olarak, doğrudancuma günü programında yer alan sunuşlar, etkinliklerve düzenlenen foruma ilişkin bazı izlenimlerimi vedeğerlendirmelerimi paylaşmak istiyorum.79


Önce ‘Forum’ ve ‘Genel Kurul’ toplantıları için seçilenmekâna ilişkin bir eleştiri ile başlayalım dilerseniz. İlkgün programındaki sergi Kavaklıdere Çağdaş S.M.’ndedüzenlenmiş iken, izleyen etkinlik olan kongre açılışı,sunumlar ve forumun, İ.M.O.’nın Necatibey’dekibinasında olması biraz karışıklık yarattı. Özellikle,üçüncü günde genel kurul sırasında, sergiden bazıpanoların Kavaklıdere’den Necatibey’e taşınmalarıilginç bir hareketlilik oluşturdu.Açılış ve forum, İnşaat M.O. binasının, sevgili TeomanÖztürk’ün adını taşıyan büyük salonunda düzenlendi.Ancak bu salonda koltuklar, oturanları yutup, içinehapseden bir rahatsızlıkta; sinema girişinden bozmafoyer (fuaye), parçalı yapısıyla dar-sıkışık ve dağınık,algılanması ve kullanımı zor bir mekân...Salon, her iki günün programına uygun olarak iyidüzenlenmişti doğrusu. Kırmızı ve beyaz renklerinbaskın olduğu tasarımda “Umudun ve DirenişinBaşkenti <strong>Ankara</strong>” özdeyişi çok iyi algılanıyordu. Budüzenlemede Atatürk’e ilişkin bir imge arayanlar,aradıklarını bulamadılar ama zaten, “Başkent”,“<strong>Ankara</strong>”, “Direniş” ve “Umut” sözcükleri, ayrı ayrı vebir arada bütünleşik bir kavram olarak Gazi MustafaKemal Atatürk’ü ve onun “Milli Mücadele Ruhu”nucanlandırmıyor mu idi ki?Salonda kürsünün gerisindeki sağlı, sollu iki büyükekranın yanı sıra, foyer’in (fuaye) üst katındakiekrandan da konuşmacılar izlenebiliyordu. Ses düzenimuhteşemdi; öyle ki, wc.lere bile konulan hoparlörlerle,konuklar ve üyeler nerede olurlarsa olsunlar, kürsüdenyapılan konuşmaları dinleyebilirlerdi. Ancak önemli birsorun vardı: fazla bir dinleyicimiz yoktu! Üyelerimiz -mimar dostlar, odamızın özene-bezene hazırladığı buönemli etkinliğe katılmak istemediler nedense; …Bir önceki dönem genel kurulunun yapıldığı mekanıister istemez anımsadık: Milli Kütüphane, konforlusalonu, foyer (fuaye) ve sergi holleri ile çok dahaiyi bir mekan, İ.M.O.’nın sinemadan bozma yapısınagöre; öyle değil mi?<strong>Ankara</strong>’lı mimarların bu günkü etkinliğe katılmamanedenleri arasında acaba, mekân ve erişim sorunuvar mıydı; sanmıyorum. Bence üyelerimizin, böylesiönemli bir etkinliğe katılmamalarının gerçek nedeniiletişim eksikliği olmalı.Eğer programda: ‘Sanatçı Sunuşları’ ve sadece‘Forum’ demek yerine, uzman konukların kimliklerive irdelenecek güncel sorunlara yönelik konuşma vetartışma konuları önceden bilinerek açıklanabilseydi,belki, cuma gününü bu işe ayırmayı düşünenlerdenoluşan gönüllü katılımı arttırabilirdik.Ben bu değerlendirmemi, sözünü ettiğim bukonuşmalardan sadece ikisine değinerek bitirmekistiyorum.Peyzaj Mimarı Prof. Dr. Sayın Yalçın Memluk,geçmişten günümüze sürekli farklı kullanım veyapılanmaya açılma tehditleri altında kalan “AtatürkOrman Çiftliği”nin öyküsünü çok akıcı, anlaşılır birdille anlattı. Atatürk’ün <strong>Ankara</strong>’ya bıraktığı kalıtın(mirasın) belki de en önemlisi olan Orman Çiftliği..Kentin dışından içine doğru bir yeşil kama gibi uzananbu değerli toprak parçasının, neden Atatürk’ünistediği gibi korunamadığı… Çok şey öğrendik değerlidostumuzun konuşmasından.Üyemiz, Mimar ve Ulaşım Plancısı Dr. Erhan Öncüde, <strong>Ankara</strong>’nın kentsel ulaşım sorunlarından söz ettioldukça geniş kapsamlı olarak. Kent planlama ileentegre, bütüncül bir ulaşım planlamasının bu günedek elde edilememiş olmasını; <strong>Ankara</strong>’nın güncelulaşım sorunlarının bütüncül yaklaşım yerine, parçacıyaklaşımlar, noktasal - tekil çözümlerle, yanlışkararlar ve tüm dünyada vazgeçilmiş olan günügeçmiş yöntemlerle üstesinden gelinmeye çalışıldığınıanlattı. Kent içi ulaşımda, yol mekânının araç ve80 ÖZEL BÖLÜM: 42. Genel Kurul


<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> Genel Kuruluyayalar arasında paylaşımında, güncel yaklaşımlarınhız arttırma değil, artık hız yavaşlatma doğrultusundaolduğuna ve yaya üstün- yaya egemen mekânlarınönemine değindi.Yetkili ve etkin çevrelerce mutlak dinlenmesi ve dersalınması gereken çok önemli iyi konuşmalardı, değerliarkadaşlarımızın yaptıkları.Forum’a gelince: çok değerli, seçkin bir yöneticisi vardıforumun. Prof. Dr. Aziz Konukman, engin bürokrat veakademisyen deneyiminin yardımıyla, ‘Direnişin veUmudun Başkenti <strong>Ankara</strong>’yı tartışmaya açtı. Ne yazıkki salonda tartışmaya katılacak fazlaca kişi yoktu.Yapılan özgün değerlendirmelerden yola çıkılaraksanırım, <strong>Ankara</strong>’nın ‘Başkentlik Kimliği’ yanında,‘Cumhuriyetin kazanımlarından olan Mimari Mirası’nında giderek yitirilmesi olgusuna karşı, savunma güdüsügeliştirme misyonuna ilişkin çıkarımlar yapılmış olsagerektir.Önümüzdeki çalışma dönemlerinde nice başarılı genelkurullara, ve onunla birlikte ya da ondan bağımsız niceetkinlik ve forumlara… <strong>Ankara</strong>’da bizleri ilgilendirenöylesine önemli ve güncel sorunlar var ki, her biriözgün forumlarda çözüme yönelik tartışma ortamlarıyaratacak zenginlikte. ■<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> 43. Olağan Genel Kurulu çoğunlukluolarak 30-31 <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong> tarihlerinde saat 10.00’da<strong>Ankara</strong>’da Oda Genel Merkezi’nde (Konur SokakNo:4 Kızılay, <strong>Ankara</strong>) toplanacak, seçimler 1 <strong>Nisan</strong><strong>2012</strong> Pazar günü aynı yerde yapılacak. Bu toplantıdaçoğunluk sağlanamadığı takdirde Genel Kurul veseçimler çoğunluk aranmaksızın aşağıda belirtilen günve yerde, belirtilen gündem ile yapılacak.Genel Kurul13 -14 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong>AÇILIŞ: 13 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong>, 10.00YER: ODTÜ, KKM, Kemal Kurdaş Salonu, ANKARASeçimler15 <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong> PazarSÜRE: 9.00 – 17.00YER: Mimar Kemal İlköğretim Okulu, Yüksel Caddesi,Kızılay, ANKARAGündem:1. Yönetim Kurulu adına açılış, Başkanlık Divanıseçimi, saygı duruşu2. Açılış konuşması3. Konuk konuşmaları4. Genel Kurul komisyonlarının seçimi5. 42. Dönem Yönetim Kurulu çalışma raporu, malirapor ve Denetleme Kurulu Raporunun görüşülmesive Yönetim Kurulunun aklanması6. Yeni Dönem bütçesinin görüşülmesi ve kararabağlanması7. Yeni dönem çalışmalarına ilişkin öneriler ve karartaslaklarının görüşülerek karara bağlanması8. Genel Kurul bildirisinin görüşülmesi ve kararabağlanması9. Oda Yönetim Kurulu, Oda Onur Kurulu, OdaDenetleme Kurulu asil ve yedek üyeleri ve BirlikYönetim, Denetleme ve Yüksek Onur Kurulu ileBirlik Genel Kuruluna katılacak asil ve yedek delegeadaylarının belirlenmesi ve duyurulması10. Seçimler81


Genel Kurula Katılım OranıGenel Kurul sırasında <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>’ne kayıtlımimar sayısı 7.649 olarak veriliyordu. Genel kurulabu mimarların çok sınırlı bir oranı katıldı. GenelKurul sonunda yapılan seçimlerde ise 1389 üyeoy kullandı, yani seçimlere katılım oranı yüzde 18dolayında oldu. Özellikle büyük kentlerde görülen bukatılım düşüklüğüne ilişkin değişik yorumlar yapmakmümkün. Üyelerin ilgisizliği diyebileceğiniz gibi mevcutyönetimlerden hoşnut olma, bir değişikliğe gereksinimduymama anlamı da çıkarabilirsiniz. Yönetime talipgruplar arasında, özellikle Oda’nın temel politikalarınayönelik kritik çekişmelerin yaşandığı genel kurullardave seçimlerde katılımın daha yüksek olduğu görülüyor.Genel seçimlerde katılım oranı en düşük yüzde60’lar dolayında olmaktadır ve genellikle yüzde80-85 gibi oranlar söz konusudur. 12 Eylül öncesiOda’larda seçimler genel kurul günü, genel kurultoplantısı sırasında yapılmaktaydı. O dönemlerdesağ iktidarlar, seçimlere katılım oranın düşüklüğünüörgütlü sol grupların genel kurullar üzerindekibaskısına bağlamaktaydı. Onlara göre ‘masum’ üyelerböyle bir baskı ortamında genel kurullardan uzakdurmaktaydılar.12 Eylül sonrası 19.4.1983 tarih ve 66 sayılı KanunHükmünde Kararname ile TMMOB yasasında ayrıntılıdeğişiklikler yapıldı. Seçimlerin, genel kurulunertesinde pazar günü saat 9-17 arasında yapılmasızorunluluğu getirildi. Bir bakıma üyelerin daharahat bir ortamda ve bütün bir gün boyunca oykullanabilmesi sağlanıyordu. Aslında amaç ‘sol’ eğilimliOda yönetimlerini desteklemedikleri varsayılançoğunluğun seçimlere katılımını sağlamaktı. Fakatuygulamada gerçeğin hiç de böyle olmadığı görüldü.Katılım her ne kadar belirli bir ölçüde arttıysa daseçim sonuçları Oda’lardaki genel eğilimi pek fazladeğiştirmedi.Siyasal İktidar Ve Oda YönetimleriGeçmişte çoğu kez iktidar yandaşlarının Odayönetimlerini ele geçirmeye, bu alanlardakimuhalefeti etkisizleştirmeye çalıştıklarına tanık olduk.Bu girişimler yerel düzeyde belediye çevrelerindengeldiği gibi, bazı bakanlık personelinin Oda genelkurullarına neredeyse görevli olarak gönderildiğidönemler de olmuştur. Günümüzde, özellikle <strong>Ankara</strong><strong>Şubesi</strong> genel kurulunda böyle kararlı bir kalkışmanınyaşanmamasını irdelemekte yarar vardır. Bu durumu,iktidarın demokratik bir yaklaşım içinde olmasınaveya Oda çalışmalarından hoşnut olduğuna bağlamakelbette mümkün değildir.Günümüzde iktidar, parlamentodaki çoğunluğunadayanan politik gücü ile rejim değişikliği düzeyindeönemde değişiklikler getirmektedir. Anayasadeğişikliğine de gerek kalmaksızın, Anayasa’nın temelilkeleri geçersiz hale getirilmekte, farklılaştırılmaktadır.Dayanağını Anayasa’dan alan ve Anayasa’da“kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu” olaraktanımlanan TMMOB ve bağlı Oda’lar bu gidişatındışında değildir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’naolağanüstü yetkiler tanıyan Kanun HükmündeKararname ve bu doğrultudaki uygulamalarla iktidarartık Oda’lara istediği ayarı verebilecek olanaklarasahiptir. Dolayısıyla Oda yönetimlerini ele geçirmeğeuğraşmasına gerek kalmamıştır demek yanıltıcıolmayacaktır.Genel Kurullarda Eleştiri Ve ‘Gösteri’Genel kurullar iki yılda bir üyelerin en geniş katılımlagörüşlerini açıklama olanağı buldukları ortamlar.Üyelere genel kurullarda geniş bir eleştiri özgürlüğütanınması Oda’nın geleneklerindendir. Ancak zamanzaman ‘nutuk atmanın dayanılmaz çekiciliği’ndenolacak kantarın topuzu kaçırılabiliyor. Gençmeslektaşlarımızın, özellikle usul gereği kendilerinegenel kurul kararıyla söz verilen iki mimarlık83


öğrencisinin konuşmaları bu açıdan da olumlu birörnek oluşturuyordu.Eleştiri çoğu kez olumsuz suçlama olarak anlaşılıyortoplumumuzda. Politik partiler arasında eleştiriadabının aşağı düzeylerde olmasının da mutlakabunda etkisi vardır. Mimari eleştiri konusunda bilebaşarılı örnekler ne yazık ki fazla yaygın değil.Oysa değerlendirmesini bilenler için eleştiriler veeleştirilere getirilen yanıtlar çok yararlı birer kaynakolabilir. Genel kurullardaki eleştiriler sadece toplantıgündeminin bir maddesi olarak geçiştirilmemeli,toplantı tutanaklarında unutulup gitmemelidir. Odaçalışmaları üzerine fikir geliştirenler, yeni çalışmaeksenleri oluşturmak isteyenler, genel kurullardakieleştirilerden mutlaka yararlanmalı, hatta daha genişve sürekli eleştiri ortamları oluşturmaya çalışmalıdırlar.Guy Debord’un 1968’de yazdığı “Gösteri Toplumu”,mimarların itibar ettikleri kitaplardandır. Son yıllardagenel kurulları izlerken, giderek bizde de ‘gösteri’ninönem kazanmaya başladığını düşünmemek mümkündeğil. Toplantıları artık organizasyon firmalarıdüzenliyor. Bir örnek giydirilmiş hoş görünümlühanım kızlar, geniş ekranlara yansıtılan görüntüler;sanki evinizde televizyon izler gibisiniz. Bir taraftanda dağıtılan kilolarca ağırlıkta basılı malzeme vepromosyon malzemeleri. Yeni edindiğiniz çantanınhangi gözünde ne var diye bakınırken elinizdekikitapları düşürmemeğe çalışıyorsunuz; bir gözünüzekranlarda, bir kulağınız orada yıllar sonrakarşılaştığınız sınıf arkadaşınızın anlattıklarında…Zor bir durum doğrusu. Acaba ‘biçim’ gene ‘işlev’inötesine geçmeye devam mı ediyor?Merkez Genel Kurulu Toplanırken<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>’nda şube genel kurulları tamamlandı.Şube yönetimleri ile birlikte şube delegeleri dekesinleşti. Şimdi delegelerin katılımıyla Oda GenelKurulu yapılacak. Merkez Yönetim Kurulu’nun çalışmaraporu vakitlice kargo aracılığıyla delegelere ulaştırıldı.Lakin rapor iri cüssesiyle kolay kolay okunabilecek birdoküman gibi görünmüyor ilk bakışta. Bizim köşedekimarkette tarttırdım, 2 kilo 55 gram geldi. Birileri iyilikyapsa da bir ‘raporu okuma kılavuzu – el kitabı’ gibimütevazı hacimli bir çalışma hazırlasa veya biri banabunu anlatsa çok yararlı olacak diyorsunuz. Acaba buazmanlaşmış raporlar da ‘gösteri’nin bir parçası mı?<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> yasal açıdan merkezi yanı ağırbasan bir örgütlenme. Ancak, yaşanan pratikteesas gücün şubelerde olduğu görülüyor. Şubelerlesağlıklı bir diyalog kurabilen merkez yönetimleri etkinolabiliyorlar. Merkez genel kurulunda ve yeni dönemmerkez yönetiminin oluşturulmasında umarız bugerçeklik dikkate alınır.Kuşkusuz bu yazının amacı geçmiş dönem OdaMerkez çalışmalarının eleştirisi veya yeni dönemçalışmalarının tartışılması değil. Ülkede yaşanan genelsiyasal rejim kaymasına paralel değişikliklerin meslekörgütlenmemizi ve ilgi alanlarımızı giderek dahayakından etkilemeye başladığını, Oda’nın geleceğineilişkin girişimlerde bu belirleyici durumun gözdenkaçırılmaması gerektiğini belirtmekle yetinelim. ■84 ÖZEL BÖLÜM: 42. Genel Kurul


MESLEKİ UYGULAMAŞantiye Şefliği Hakkında Önemli DuyuruTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong>13.01.<strong>2012</strong> tarih, 04/271 sayılı yazı ile T.C. Çevre veŞehircilik Bakanlığı’ndan alınan görüş doğrultusundaşantiye şefliği üstlenecek üyelerimize yönelik5 adet sınırlamasının 1 Ocak <strong>2012</strong> tarihindenitibaren geçerli olacağı, bu tarihten önce üstlenilmişolan şantiye şefliği sayısının dikkate alınmayacağı;ancak 1 Ocak <strong>2012</strong> öncesi ve sonrasındaüstlenilen şantiye şefliği hizmetinde toplam30.000m 2 sınırlamasının dikkate alınacağı veancak bir ilde şantiye şefliği üstlenilebileceğiduyurulmuştu.Bir önceki duyuruda bahsedilen hususların, ruhsatveren idarelerce dikkate alınmadığı bilgisi ile konuhakkında T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndantekrar görüş istenmiştir.Şantiye şefliğine ilişkin Bakanlık mevzuatında belirtilenkonuyla ilgili hükümlerin uygulanmasında tereddütoluşmaması için;a) 01.01.<strong>2012</strong> tarihinden sonra düzenlenen yapıruhsatına tabi yeni yapım işlerinde şantiye şefi olarakgörev üstlenilecek ise; yönetmelikte belirtilen “aynıanda beş ayrı yapım iş” sınırlandırılmasında, belirtilentarihten önce şantiye şefi olarak görev üstlenilenyapıların sayısının dikkate alınmayacağı ve sadece01.01.<strong>2012</strong> tarihinden sonrakilerin dikkate alınmasıgerektiği,b) 01.01.<strong>2012</strong> tarihinden önce şantiye şefi olarakgörev üstlenilen yapıların inşaat alanları toplamı ilebu tarihten sonra şantiye şefliği üstlenilen yapılarıninşaat alanları toplamının 30.000m 2 ’yi geçemeyeceği;c) Tek ruhsata bağlı veya toplu konut niteliğindeolan yapılarda birden fazla bina blok söz konusu olsabile, bunların tek bir yapım işi olarak dikkate alınmasıgerektiği;d) Şantiye şefi olarak görev üstlenilen yapım işinintek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olmasıdurumunda; yönetmelikte belirtilen 30.000m 2 üstsınırının aranmayacağı, ancak belirtilen büyüklüktebir yapım işinde görev üstlenilmesi durumundaaynı anda başka bir yapım işinin şantiye şefliğininüstlenilemeyeceği;Yönünde görüş bildirilmiştir.Şantiye şefliği uygulamalarının; 1 Ocak <strong>2012</strong>tarihinde yürürlüğe giren TMMOB <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> Şantiye Şefliği Hizmetleri Şartnamesi’nin,“üstlenilebilecek şantiye şefliği hizmetlerisınırı” nı düzenleyen 6 ncı maddesi paralelindebelirtilen ekli Bakanlık görüşü doğrultusundadevam ettirilmesi konusunda gerekli hassasiyetingösterilmesini dileriz.86 MESLEKİ UYGULAMA


PROJE UYGULAMADevam Eden YarışmalarOPPTA Competition 2011 - <strong>2012</strong>02.04.12http://concurso.oppta.org/en/competitionYenikapı Transfer Noktası veArkeopark Alanı Uluslararası MimariAvan Projesi Davetli Hizmet Alımı06.04.12http://www.yenikapiurbandesign.com/tr/TMMOB Peyzaj <strong>Mimarlar</strong>ı <strong>Odası</strong> KısaFilm Yarışması06.04.12http://www.peyzajmimoda.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=4895Marmara Belediyeler Birliği ÖrnekBelediyecilik Projeleri Yarışması10.04.12http://www.marmara.gov.tr/Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli ParkıAğadere Hastanesi ve Şehitliği FikirProjesi Yarışması13.04.12<strong>Mimarlar</strong> Derneği 1927 FotoğrafYarışması <strong>2012</strong>: “İnsan Yapısı Çevreve Doğa”29.04.12http://www.md1927.org.tr/?icsayfa=1&SayfaID=29Schindler <strong>2012</strong> Uluslararası MimarlıkYarışması30.04.12http://www.schindleraward.com/Hidro-Mak 50. Yıl Katı Atık ToplamaEkipmanı Tasarım Yarışması30.04.12http://www.hidromak.com/yarisma/Domus Academy Interior DesignYarışması04.05.12http://www.domusacademy.it/site/it/home/masterprograms/interior-and-living-design/introduzione/articolo2435.htmlDomus Academy Architectural DesignYarışması04.05.12http://www.domusacademy.it/site/it/home/masterprograms/urban-vision-and-architectural-design/fillthe-city-ita.html“Doğal Taş Kullanımında EzberleriBozmak” Öğrenci Tasarım Yarışması11.05.12http://www.dogaltaslatasarliyorum.com/5. Uluslararası Beton TasarımYarışması,14.05.12http://www.concretedesigncompetition.com/88 PROJE UYGULAMA


Ödemiş Belediyesi Kent Merkezi veYakın Çevresi Ulusal Mimarlık VeKentsel Tasarım Fikir Proje Yarışması17.05.12www.odemis.bel.trKent Belleğine Yönelik SanatsalÇalışma Yarışması25.05.12http://www.eskisehir-bld.gov.tr/ebb.php“Gülümse - Gülümset” FotoğrafYarışması28.05.12http://www.neksav.com/New York CityVision Competition11.06.12http://www.cityvision-competition.com/newyork/Gelecek İstanbul: “İstanbul’unGeleceği için Alternatif Öneriler”15.06.12www.gelecekistanbul.netPeyzaj Mimarlığı Bölümü ÖğrencileriBitirme Projesi Yarışması 2011 - <strong>2012</strong>22.06.12http://www.peyzajmimoda.org.tr/<strong>2012</strong> Adobe Design AchievementAwards27.06.12http://www.adobeawards.com/us/8. Ambalaj Tasarımı Ulusal ÖğrenciYarışması04.07.12http://www.ambalaj.org.tr/Sayfa-12-Ambalaj-Yarismalari.htmTMMOB <strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong>Çocuk ve Mimarlık Çalışmaları Merkezi“Yarışmalar <strong>2012</strong>”07.09.12http://cocuk.mimarlarodasiankara.org/index.php?Did=27Türkiye Hazır Beton Birliği <strong>2012</strong>Mimarlık Ödülleri30.09.12http://www.thbb.org/Content.aspx?ID=132Mimarlıkta Eleştirel Okumalar – YazıYarışması: “İmge mi Mimarlık mı? /İmge – Kent – Meta”01.10.12http://www.md1927.org.tr/?icsayfa=1&SayfaID=29Elazığ Fotoğraf Festivali ÇerçevesindeÖdüllü Fotoğraf Yarışması03.10.12http://www.elazigfotofest.net/89


Sonuçlanan YarışmalarKent Düşleri Proje Fikir Yarışması 6:Sosyal@Sosyal Konut27.01.12http://sosyalkonut.mimarlarodasiankara.org/Bursa Büyükşehir Belediyesi OrhangaziMeydanı ve Çevresi Kentsel TasarımProje Yarışması07.02.12http://www.bursa.bel.tr/“Changing the Face” (SuretiDeğiştirmek) Uluslararası Mimari FikirYarışması08.02.12http://www2.dupont.com/Changing_The_Face/en_GB/Uşak Şehirlerarası Otobüs TerminalKompleksi Kentsel Tasarım ve MimariProje Yarışması10.02.12http://www.usak.bel.tr/Kartepe için Düşünüyorum - 30.Meridyen Özgün Fikir Proje TasarımıYarışması14.02.12http://www.kartepe.bel.tr/tr/duyuru/1/2278/yarisma-ilani.aspxUluslararası Genç <strong>Mimarlar</strong> FikirProjesi Ödülleri ve Sergisi: “GeleceğinOfis Yapılarında Dinamizm”26.03.12http://www.gencmimarlarbulusmasi.org/ana.cfm?PgID=105Kayseri Mimar Sinan Araştırma,Uygulama ve Tanıtım Faaliyetleriniİzleme Komisyonu Logo TasarımYarışması27.03.12http://www.kaymimod.org/HDEVAM.ASP?BASLIK=173Mobilicity - Tirana Multimodal Station30.03.12www.awrcompetitions.com2011 Open Architecture Challenge –[un]restricted access31.03.12http://openarchitecturenetwork.org/competitions/unrestrictedaccessBraunPrize <strong>2012</strong>31.03.12http://www.braun.com/global/world-of-braun/braunprize.html90 PROJE UYGULAMA


BİLİNMEYEN ANKARA‘Lale Sitesi’ – Akün BinasıHilal AYCI, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık BölümüKÜNYE:Tasarım ve Uygulama: Emek İnşaatProje ekibi:Mimar: Adnan Unaran; Yardımcı Mimar: AdnanYücel; Şantiye Şefi: Nafiz Erkalİnşaat Tarihi: 1968İşlev: Sinema, tiyatro salonu, SGK ÇağrıMerkezi, Dükkân, OfisAdres: Atatürk Bulvarı No: 227, Kavaklıdere,<strong>Ankara</strong>Gündelik hayatta AKÜN Binası olarak bilinen özgünadıyla ‘Lale Sitesi’, Atatürk Bulvarı üzerindeki yüksekyapıların sonuncusudur (Şekil 1). Emek İnşaattarafından 1968 yılında yaptırılmıştır. Emek İnşaatEmekli Sandığı’na bağlı bir inşaat şirketidir. 1950’lerdeII. Dünya Savaşı sonrası ekonomik durum Türkiye’dede iyi değildir. Bu nedenle geniş bütçeli projelergenelde devlet kurumları aracılığıyla yaptırılmaktadır.Bu kurumlardan biri olan Emekli Sandığı, 1950’lerdeİstanbul’daki Hilton Otelini çok kısa bir süredetamamlamıştır. Hilton Otel’inin başarısı, EmekliSandığı’nın bu tür girişimlerini cesaretlendirmiş,daha sonrasında Paul Bonatz’a Büyük Efes Otel’ininprojesi hazırlatılmıştır. Bu projeler ise daha sonraEmekli Sandığı’nın inşaat yaptıracağı bir şirket olanEmek İnşaatı kurmasını gerektirmiştir. 1 Fakat 2003yılında kamu ihale kanununda yapılan değişiklikile kamu kurumlarının işveren sıfatı ile direk Emekİnşaat’a iş verme olanağı ortadan kalkmış, diğerinşaat şirketlerinin de ihaleye katılabileceği bir ortamoluşmuştur. 2Yapı ile ilgili belgeler Emekli Sandığı arşivlerinde ilkolarak 1968 yılında ‘Lale Sineması ve Tiyatro İnşaatı’çizimleri olarak yer alır (Şekil 2). Yapı ‘Lale Sitesi’ismini içerdiği Lale Sineması’ndan alır. İnşaatın otarihte şantiye şefliğini yapan Nafiz Erkal, ilk öncealçak sinema ve tiyatro bloğunun inşa edildiğinibelirtir. 3 1<strong>97</strong>0’lere ait cephe çizimlerine bakıldığında dayalnızca alçak sinema ve tiyatro bloğu görülmektedir(Şekil 3). Erkal’ın da belirttiği gibi, sonradan eklenenyüksek blok Emek İnşaat çalışanları için ofis ihtiyacıarayışının bir sonucudur.Yüksek kütlesi ofis kullanımına ayrılan yapıkompleksinin alçak kütlesi, sinema ve tiyatrogösterimleri için kullanılan iki sahneden oluşmaktadır.1 Anon., Başarının Tarihçesi, 2008, 19-20.2 Ayaz, A., 2009, Kişisel Söyleşi, <strong>Ankara</strong>.3 Erkal, N., 2009, Kişisel Söyleşi, <strong>Ankara</strong>.92 BİLİNMEYEN ANKARA


İlk yapıldığı yıllarda ‘<strong>Ankara</strong> Lale Sineması’ 4 olarakişletilen büyük sahne, tam olarak bilinmeyen birtarihte el değiştirir ve sahipleri İrfan Ünal ve RecaiAkçaoğlu’nun 5 soyadlarının son iki hecesinin birleşimiolan AKÜN ismini alır. Alçak kütlede yer alanküçük sahne ise o yıllarda Çağdaş Sahne ismi ileişletilmektedir.Emekli Sandığı arşivlerindeki çizimlerde iki mimaradına yer verilmiştir. Sorumlu mimar olarak adıgeçen Adnan Unaran (1915-1985) İstanbul <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong>’na kayıtlıdır. Yardımcı mimar olarak adı geçenAdnan Yücel ile ilgili hiçbir bilgiye ulaşılamamıştır.Emekli Sandığı mimarlarından Hikmet Büyüktaşkın,Adnan Unaran’ın İstanbul’da vefat ettiğini ve Emekİnşaat bünyesinde başka projelerde de çalıştığınıbelirtir. “Prensipli bir mimardı” diye de Unaran’ınmimarlığını özetler. 6‘Lale Sitesi’ bünyesinde birçok fonksiyonu barındırır.Bulunduğu parsel itibari ile iki girişi ve iki ana cephesivardır. Bulvar üzerindeki girişin yanı sıra nispeten4 Ulus Gazetesi Arşivi, 1<strong>97</strong>5.5 Çapanoğlu, İ. 2009, Kişisel Söyleşi, <strong>Ankara</strong>6 Büyüktaşkın, H., 2009, Kişisel Söyleşi, <strong>Ankara</strong>.ikinci giriş olarak kalan Tunus Caddesi girişi de kendiiçerisinde ana giriş karakterine sahiptir. GünümüzdeTunus Caddesi’nde Şinasi Sahnesi Girişi, binanın garajgirişi ve Emek İnşaat çalışanlarına ait yemek salonunungirişi bulunmaktadır. Atatürk Bulvarı üzerinde iseAKÜN Sahnesi’nin girişi, Varan otobüs firmasının satışofisi, Sosyal Güvenlik Kurumu Çağrı Merkezi Girişi veyüksek blok olan Emek İnşaat çalışanlarının girişi yeralmaktadır.İnşa edildiği günden 2002 tarihine kadar sinemaolarak kullanılan yapının alçak kütlesi, bu tarihte ÖzgürEcevit tarafından tiyatroya dönüştürülmüştür. ÖzgürEcevit bu dönüşümü restorasyon değil iç mekânınyeniden üretilmesi olarak tanımlar. Yapının dışınave belleklerdeki yerine dokunmadan, iç mekândaistenilenin yapılabileceğini de sözlerine ekler. İki katlısinema salonunu yatayda ikiye bölerek ve üstte kalanparçanın koltuk sayısını arttırarak tiyatro salonunadönüştürmüş; altta kalan kısımda ise teknik hacimlerive vestiyer hacmi yerleştirmiştir. Böylece salon sinemasalonundan koltuk sayısının ve sahnenin yerinindeğişebilir olduğu bir tiyatroya dönüştürülmüştür. 77 Ecevit Lale Sitesi’nin plan düzleminde oldukçaiyi işler bir yapı olduğunu, fakat bulvar üzerinde yer alan93


AKÜN Sineması’ndan Devlet Tiyatroları AKÜNSahnesi’ne dönüşümdeki değişimler şu şekildesıralanır: Fuayenin üst döşemesinde bulunan ahşapelemanlar, akustik amaçlarla alçıpan ile değiştirilmiştir(Şekil 4-5). Aydınlatma elemanları da bu değişimsürecinden etkilenmiştir. Giriş holünde yer alan ahşapbilet gişesi, cam bilet gişesi halini almıştır (Şekil 6-7).Zeminde kullanılan Elazığ taşı muhafaza edilirken,bütün ahşap merdiven korkulukları metal elemanlarladeğiştirilmiştir. Özgür Ecevit merdiven basamaklarınımetal taşıyıcı ile desteklemiştir. Salonda bulunankoltukların taşıyıcı ahşap kısımları aynı şekildekorunurken, kumaş kısımları yenilenmiştir. Fuayeyüksek yapılar arasında en az profesyonel olan olduğunuda sözlerine eklemiştir. Ecevit, Ö., 2009, Kişisel Söyleşi,<strong>Ankara</strong>.duvarlarında yer alan doğal taş ise temizlemeişleminden sonra orijinal haliyle kullanılmıştır.1<strong>97</strong>0’lerdeki yapıların karakteristik özelliği olan içmekânda, özellikle duvarlarda sanat eseri bulundurmaözelliğini bu yapı da taşımaktadır. AKÜN Sineması’nda1<strong>97</strong>2 tarihli Cemil Erem’e ait duvarda yer alan boyamave diğer sanat eserleri de korunmuştur.Diğer yandan Devlet Tiyatroları Şinasi Sahnesiolarak kullanılmaya başlanan diğer salonun TunusCaddesi’ndeki cephesinde giriş kapısının çerçevesi gibidetayların dışında, iç mekân tamamıyla korunmuştur.Şinasi Sahnesi’nin iç mekânında da 1<strong>97</strong>3 tarihliHamiye’ye ait sanat eserleri yer almaktadır.94 BİLİNMEYEN ANKARA


Emekli Sandığı arşivlerinden elde edilen 1<strong>97</strong>5tarihli resimden de anlaşılacağı gibi, yapının komşuparsellerinde inşa edildiği tarihte konut yapılarıbulunmaktadır (Şekil 1). Bulvardaki büyük dönüşümbu tarihte henüz yaşanmamıştır. Bulvar tam olaraksakin, ağaçlarla çevrili geniş kaldırımları olan konutdokusuna sahiptir. 1<strong>97</strong>0’lerden itibaren <strong>Ankara</strong>’nınsosyal hayatı Kızılay’dan Kavaklıdere’ye akmayabaşlamıştır. Bu bağlamda ticaretin ve sosyal hareketinKızılay’dan <strong>Ankara</strong>’nın kuzeyine taşınmasında‘Lale Sitesi’ – AKÜN Binası’nın önemli rolü olduğusöylenebilir. AKÜN Sineması’na <strong>Ankara</strong>’nın farklıbölgelerinden insanlar gelmektedir. 8 AKÜN, 1<strong>97</strong>0’lerde8 Dinçer, G., “<strong>Ankara</strong> Atatürk Bulvarı’nınÖyküsü”, Cumhuriyet Devriminin Yolu, Atatürk Bulvarı,Koleksiyoncular Derneği, <strong>Ankara</strong>, 27 (2009).<strong>Ankara</strong>’nın en prestijli sinemasıdır. Bu yıllarda sinemagirişinin hemen yanında - şu anda Varan’ın olduğualanda - sinemanın pastanesi yer almakta, filmdençıkan insanlar bu pastanede oturmaktaydılar. Öyleki, pastanenin sandalyeleri bulvara taşar, bulvardaoturulurdu. 9 ‘Lale Sitesi’nin 1<strong>97</strong>0’lerdeki bir başka ünlümekânı sinemanın üst katında yer alan - şu an SosyalGüvenlik Kurumu’nun iletişim merkezinin bulunduğuyer’deki - <strong>Ankara</strong>’nın üst sınıfının eğlenceye geldiğigece kulübüdür. Tunalı Hilmi Caddesi’nin henüz dahasonra gelişen sosyal rolünü kazanmadığı bu yıllarda‘Lale Sitesi’, sahip olduğu eğlence ve kültür mekânlarıile, kentteki sosyal hareketin Ulus ve Kızılay’danKavaklıdere’ye akmasında öncülük etmiştir.9 Ecevit, Ö., 2009, Kişisel Söyleşi, <strong>Ankara</strong>95


VEFATZeki Cantimur3630 sicil numaralı üyemiz Zeki Cantimur, 17.01.<strong>2012</strong>tarihinde vefat etmiştir.1946’da <strong>Ankara</strong>’da doğan Zeki Cantimur, İstanbulDevlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi mezunuydu.Tüm ailesine, yakınlarına, üyelerimize ve mimarlıkcamiasına başsağlığı ve sabır dileriz.Kemal İlisulu5373 sicil numaralı üyemiz Kemal İlisulu, 26.02.<strong>2012</strong>tarihinde vefat etmiştir.1950’de <strong>Ankara</strong>’da doğan Kemal İlisulu, 1<strong>97</strong>2 yılıOrtadoğu Teknik Üniversitesi mezunuydu.Tüm ailesine, yakınlarına, üyelerimize ve mimarlıkcamiasına başsağlığı ve sabır dileriz.Ahmet Şahin1<strong>97</strong>80 sicil numaralı üyemiz Ahmet Şahin, 04.03.<strong>2012</strong>tarihinde vefat etmiştir.1966’da Artvin’de doğan Ahmet Şahin, OrtadoğuTeknik Üniversitesi mezunuydu.Tüm ailesine, yakınlarına, üyelerimize ve mimarlıkcamiasına başsağlığı ve sabır dileriz.96 VEFAT


Orhan Dikel648 sicil numaralı üyemiz Orhan Dikel, 25.01.<strong>2012</strong>tarihinde vefat etmiştir.1929’da Konya’da doğan Orhan Dikel, 1952 yılı GüzelSanatlar Akademisi mezunuydu.Tüm ailesine, yakınlarına, üyelerimize ve mimarlıkcamiasına başsağlığı ve sabır dileriz.Tevfik Oğuzcan5832 sicil numaralı üyemiz Tevfik Oğuzcan, 14.01.<strong>2012</strong>tarihinde vefat etmiştir.1947’de Tarsus’ta doğan Tevfik Oğuzcan, <strong>Ankara</strong>Devlet Mühendislik-Mimarlık Akademisi mezunuydu.Tüm ailesine, yakınlarına, üyelerimize ve mimarlıkcamiasına başsağlığı ve sabır dileriz.<strong>97</strong>


KİTAP YORUMKamu Hizmetinde Mimarlığa TanıklıkKitapları Serisinden Üç Kitap Daha Yayınlandı“Kamu Hizmetinde Mimarlığa Tanıklık Projesi”mimarlığın toplumsallaştırılması, kamu kurumve kuruluşlarında yapılan mimarlık hizmetlerininmimarlık ortamıyla paylaşılması hedefiyle <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> İşyeri Temsilciliklerinin biretkinliği olarak 30 <strong>Nisan</strong> 2004 tarihinde başladı. Projekapsamında, dönemin mimarlık hizmetleri, sosyal,siyasal ve ekonomik yaklaşımları, kurumlarda görevalan mimarlar ve diğer uzmanların tanıklıklarıyla günışığına çıkartılması amaçlanıyor.Kapatılmaya çalışılan kurumların toplumsalbelleğimizden silinmesine karşı mimarlık kültürü vehizmetleri üzerinden bir karşı çıkış anlamındaki KamuHizmetinde Mimarlığa Tanıklık Projesi belgeleme,arşivleme, sözlü tarih ve yayın çalışmalarını kapsıyor.Bu projenin yayın kısmında yapılan tüm çalışmalarınüyelerimiz ve kamuoyu ile paylaşılması hedefleniyor.Serinin ilk yedi kitabı olan 2006 – <strong>2012</strong> yılları arasındayayınlanmıştı. Sekizinci kitap olan Kültür ve TurizmBakanlığı, dokuzuncu kitap olan Milli Eğitim Bakanlığıve onuncu kitap olan Adalet Bakanlığı kitapları ise<strong>2012</strong> yılının şubat ayında yayınlandı.Kitap 8 : Kültür ve Turizm BakanlığıKitap 9 : Milli Eğitim BakanlığıKitap 10 : Adalet Bakanlığı98 KİTAP YORUM


Özel Sektörde Ücretli Çalışanlar Anketi’ninAra Sonuçları YayınlandıKrize ve mevcut sömürü düzenine karşı daha güçlüve örgütlü mücadele verebilmek TMMOB <strong>Mimarlar</strong><strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> bünyesinde yürütülen İşyeriTemsilcilikleri Özel Sektörde Ücretli ÇalışanlarÖrgütlenmesi’nin hayata geçirilmesinin önemi açık vebüyüktür. Unutulmamalıdır ki, Oda ve tüm TMMOB’abağlı odaların bünyesindeki üyelerin büyük bir kısmıücretli çalışan emekçilerdir ve bu arkadaşlarımızınher geçen gün artan sorunlarına meslek odaları çatısıaltında çözümler bulmak, bunları hayata geçirmekzorunlu bir hal almıştır.Özel Sektörde Ücretli çalışan üyelerimizin çalışmakoşulları hakkında daha fazla bilgi edinebilmekiçin, Şubemiz tarafından 18 Ocak <strong>2012</strong> tarihindebaşlatılan ‘Özel Sektörde Ücretli Çalışan <strong>Mimarlar</strong>Anketi’nin ara sonuçları yayın haline getirildi. Gelecekgünlerde yapılacak İşyeri Temsilcilikleri Özel SektördeÜcretli Çalışanlar Örgütlenmesinin çalışmalarındayol gösterici olacağını düşündüğümüz bu dökümana<strong>Mimarlar</strong> <strong>Odası</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> web sitesi üzerindenulaşabilirsiniz.işyeri temsilcilikleriÜcretli Çalışan <strong>Mimarlar</strong> Anketiilk sonuçları16ŞUBAT<strong>2012</strong>Özel Sektörde Ücretli Çalışanlar Örgütlenmesitmmob mimarlar odası ankara şubesi99


MESLEKİ DENETİM01.01.<strong>2012</strong> - 31.01.<strong>2012</strong> Tarihleri Arası MeslekiDenetim Verileri<strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Ve Temsilcilikleri Mesleki DenetimPROJE-TUS-ŞANTİYEŞUBELER Proje Tus ŞantiyeAdet m2 Adet AdetANKARA ŞUBE 298 882213.58 8 40ZONGULDAK TEMSİLCİLİĞİ 8 53027.9 0 1KDZ. EREĞLİ TEMSİLCİLİĞİ 10 <strong>97</strong>77.35 8 0KARABÜK TEMSİLCİLİĞİ 12 6439.96 9 2BARTIN TEMSİLCİLİĞİ 5 14242 0 3KASTAMONU TEMSİLCİLİĞİ 14 31209.3 8 0BOLU TEMSİLCİLİĞİ 14 17519.58 9 14KIRŞEHİR TEMSİLCİLİĞİ 12 19025.8 1 2ÇAYCUMA TEMSİLCİLİĞİ 4 2<strong>97</strong>5.47 3 0NEVŞEHİR TEMSİLCİLİĞİ 7 3284 4 1ÇORUM TEMSİLCİLİĞİ 55 84038 7 3SİVAS TEMSİLCİLİĞİ 3 5603 3 1DÜZCE TEMSİLCİLİĞİ 56 99426.84 4 0YOZGAT TEMSİLCİLİĞİ 9 10826 5 5ERZİNCAN TEMSİLCİLİĞİ 6 6157.6 0 0TOPLAM 513 1245766.38 69 72Ocak'ta Mesleki Denetimden Geçen Projelerin <strong>Ankara</strong>Belediyelerine Göre Dağılımı (Tadilat/İlave Dahil)YENİMAHALLEYENİKENTTEMELLİŞEREFLİKOÇHİSARSİNCANPURSAKLARPOLATLIMAMAKKIZILCAHAMAMKEÇİÖRENKAZANGÜLHÜYÜKGÖLBAŞIETİMESGUTELMADAĞÇUBUKÇANKAYABÜYÜKŞEHİRBEYPAZARI111113567788ALTINDAĞ 2712121429303450Ocak Ayı'nda <strong>Ankara</strong> Şube MeslekiDenetimden Geçen Projelerin KullanımAmacına Göre DağılımlarıKULLANIM AMACI ADET ALAN m2AHIR 3 3054AKARYAKIT İSTASYONU 1 660ALIŞVERİŞ MERKEZİ,İŞ VETİCARET MERKEZ1 22769.53ATÖLYE 11 23073.83BAĞEVİ 1 64.4BANKA BİNASI 1 1170BEKÇİEVİ 1 90CAMI 1 5395.73DEPO 2 2020.74DÜĞÜN SALONU 1 1326.55DÜKKAN 4 6100.5DÜKKAN,KONUT 63 151412.4FABRİKA 3 10291.57HAVUZ 1 2383.5IMALATHANE 7 17799.56İKSA İŞLERİ 1 4500İSTİNAT DUVARI 1 111İŞ VE TİCARETMERKEZ,RESTAURANT1 34276İŞYERİ 2 4216.91İŞYERİ,KONUT 4 12246.55İŞYERİ,SPOR MERKEZİ 1 1409.4KONUT 165 462771.81KÜMES HAYVANLARI ÜRETİMTESİSİ2 3637.38LOKANTA 1 240MÜSTAKİL KONUT 2 211.81OKUL 1 19117.76OTEL 1 2889SANAYİİ YAPISI 3 10893.72SATIŞ VE SERGİ BİNASI 1 22<strong>97</strong>.26SİLO 1 125SOSYAL TESİS 1 543.51TARIM YAPISI 1 2243TİCARİ VE SANAİ 1 9844.52ÜRETİM TESİSİ 2 8560.38VİLLA 15 5987.47YURT 3 44086.34YÜKSEK ÖĞRENİM YURDU 1 4392.45TOPLAM 312 882213.58100MESLEKİ DENETİM


01.02.<strong>2012</strong> - 29.02.<strong>2012</strong> Tarihleri Arası MeslekiDenetim Verileri<strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Ve Temsilcilikleri Mesleki DenetimPROJE-TUS-ŞANTİYEŞUBELER Proje Tus ŞantiyeAdet m2 Adet AdetANKARA ŞUBE 343 1335720.9 10 57ZONGULDAK TEMSİLCİLİĞİ 9 41115.87 1 2KDZ. EREĞLİ TEMSİLCİLİĞİ 14 13<strong>97</strong>2.31 12 1KARABÜK TEMSİLCİLİĞİ 24 52765.73 9 2BARTIN TEMSİLCİLİĞİ 21 24575.04 6 5KASTAMONU TEMSİLCİLİĞİ 15 11834.2 9 0BOLU TEMSİLCİLİĞİ 19 17922.62 5 11KIRŞEHİR TEMSİLCİLİĞİ 17 24863.<strong>97</strong> 1 3ÇAYCUMA TEMSİLCİLİĞİ 3 2200.86 2 0NEVŞEHİR TEMSİLCİLİĞİ 28 28935 17 10ÇORUM TEMSİLCİLİĞİ 48 70340 11 12SİVAS TEMSİLCİLİĞİ 6 4925 5 0DÜZCE TEMSİLCİLİĞİ 60 54083.86 5 3YOZGAT TEMSİLCİLİĞİ 10 16061.47 2 2ERZİNCAN TEMSİLCİLİĞİ 3 3535 2 2TOPLAM 620 1702851.83 <strong>97</strong> 110Şubat'ta Mesleki Denetimden Geçen Projelerin <strong>Ankara</strong>Belediyelerine Göre Dağılımı (Tadilat/İlave Dahil)YENİMAHALLETEMELLİŞEREFLİKOÇHİSARSİNCANPURSAKLARPOLATLINALLIHANMAMAKKIZILCAHAMAMKEÇİÖRENKAZANHAYMANAGÖLBAŞIETİMESGUTELMADAĞÇUBUKÇANKAYAÇAMLIDEREÇAĞABEYPAZARIAYAŞALTINDAĞ1111122234AKYURT 5688131430303941484858Şubat Ayı'nda <strong>Ankara</strong> Şube MeslekiDenetimden Geçen Projelerin KullanımAmacına Göre DağılımlarıKULLANIM AMACI ADET ALAN m2AHIR 2 1790AKARYAKIT İSTASYONU 2 1949.74ALIŞVERİŞ MERKEZİ 2 6500.19ALIŞVERİŞ MERKEZİ,BÜRO 1 38643.1ALIŞVERİŞ MERKEZİ,OFİS 2 319686ATÖLYE 6 13983.29ATÖLYE,DEPO 1 1302.5BENZIN ISTASYONU 1 82.96BETON SANTRALİ 1 141.66BÜRO 1 11047.49BÜRO,DÜKKAN 4 85876.47CAMI 1 2134ÇOK AMAÇLI SAL. 2 2450DEPO 8 14389.75DERSANE 1 2147.38DÜKKAN 3 6960.37DÜKKAN,DÜĞÜN SALONU 1 1779.74DÜKKAN,KONUT 62 157563.89ENDÜSTRİ YAPISI 1 14860FABRİKA 4 18890.02HAVAALANI 1 33150IMALATHANE 3 2255.94İŞYERİ 1 7306.32İŞYERİ,KONUT 1 1655.76KONUT 198 450744.86KONUT,RESTAURANT 1 4774KÜLTÜR MERK. 1 4434LABORATUAR 1 9455.93LOJMAN 1 168.9MÜSTAKİL KONUT 1 42MÜŞTEMİLAT 1 4<strong>97</strong>.25OFİS 1 250.52OTEL 4 5414.34OTOPARK 1 1899.04RESTAURANT 1 2474.08SANAYİİ TESİSİ 1 5863.39SANAYİİ YAPISI 1 14750.5TIP MERKEZİ 1 3080TİCARET 3 51264.67ÜRETİM TESİSİ 2 14847.6VİLLA 34 14651.87YURT 1 4567.38TOPLAM 366 1335720.9101


01.03.<strong>2012</strong> - 26.03.<strong>2012</strong> Tarihleri Arası MeslekiDenetim Verileri<strong>Ankara</strong> <strong>Şubesi</strong> Ve Temsilcilikleri Mesleki DenetimPROJE-TUS-ŞANTİYEŞUBELER Proje Tus ŞantiyeAdet m2 Adet AdetANKARA ŞUBE 541 2351946.63 7 83ZONGULDAK TEMSİLCİLİĞİ 16 36572.42 2 3KDZ. EREĞLİ TEMSİLCİLİĞİ 8 11130.39 7 3KARABÜK TEMSİLCİLİĞİ 18 33073.58 9 4BARTIN TEMSİLCİLİĞİ 14 8440.62 5 4KASTAMONU TEMSİLCİLİĞİ 25 23633.06 8 4BOLU TEMSİLCİLİĞİ 26 35114.79 6 1KIRŞEHİR TEMSİLCİLİĞİ 14 36964.58 2 4ÇAYCUMA TEMSİLCİLİĞİ 7 20251.87 3 0NEVŞEHİR TEMSİLCİLİĞİ 38 49504 18 5ÇORUM TEMSİLCİLİĞİ 45 54365 11 6SİVAS TEMSİLCİLİĞİ 16 16170 8 3DÜZCE TEMSİLCİLİĞİ 51 70623.91 4 5YOZGAT TEMSİLCİLİĞİ 16 325<strong>97</strong>6.46 3 2ERZİNCAN TEMSİLCİLİĞİ 11 13781 5 1TOPLAM 846 3087548.31 98 128<strong>Mart</strong>'ta Mesleki Denetimden Geçen Projelerin <strong>Ankara</strong>Belediyelerine Göre Dağılımı (Tadilat/İlave Dahil)YENİMAHALLEYENİKENTŞEREFLİKOÇHİSARSİNCANPURSAKLARPOLATLINALLIHANMAMAKKEÇİÖRENKAZANKALECİKHASANOĞLANGÜDÜLGÖLBAŞIETİMESGUTELMADAĞÇUBUKÇANKAYABÜYÜKŞEHİRBEYPAZARIAYAŞALTINOVAALTINDAĞAKYURT 101111222241012121717172439416163648083<strong>Mart</strong> Ayı'nda <strong>Ankara</strong> Şube MeslekiDenetimden Geçen Projelerin KullanımAmacına Göre DağılımlarıKULLANIM AMACI ADET ALAN m2AÇIK ALAN DÜZENLEMESİ 1 4270AHIR 3 7240.26AKARYAKIT İSTASYONU 2 5865.29ALIŞVERİŞ MERKEZİ 2 111180.01ANAOKULU 1 1927.15ARAŞTIRMA MERK. 5 134356.02ATÖLYE 4 20808.79BANKA1 12000BİNASI,KONUT,OFİSBEKÇİEVİ 3 447.43BÜRO 3 22773.22CAMI 1 2685DEPO 7 17410.45DEPO,IMALATHANE 1 2104.14DÜKKAN 10 25113.94DÜKKAN,IMALATHANE 2 3636.16DÜKKAN,KONUT 101 280952.95DÜKKAN,YURT 1 1806.65EXPOSITION CENTER 1 1223FABRİKA 6 89398.75GUNDUZ BAKIM EVI 1 2182.81GÜVENLİK BİNASI 1 618.19IMALATHANE 9 23<strong>97</strong>7.15İDARİ YAPILAR 5 25558.19İKSA İŞLERİ 1 1392.55İSTİNAT DUVARI 2 31.2İŞYERİ 4 39291.31İŞYERİ,KONUT 2 2850.86İŞYERİ,SPOR MERKEZİ 1 1872.46KONUT 324 94<strong>97</strong>58.29KONUT,LOKANTA 1 3078.6KONUT,OFİS,TİCARET 1 35000KULE 4 1684.98LOJMAN 1 1836.13LOKANTA 1 292.8MÜSTAKİL KONUT 5 727.36MÜŞTEMİLAT 2 388.12OFİS 9 166678.93OTEL 4 7764.68SAĞLIK TESİSİ 1 43.29SHOWROOM 1 62100SOSYAL TESİS 1 1174.2SPOR MERKEZİ 2 82843.15SU DEPOSU 1 67.86ÜNİVERSİTE KAMPÜSÜ 1 139000ÜRETİM TESİSİ 1 6792VİLLA 31 13468.57YEMEKHANE 1 2480.52YÖNETİM YAPILARI 2 31377YURT 2 3754.7TOPLAM 577 2353285.11102 MESLEKİ DENETİM


103


GELİR GİDER10401.01.<strong>2012</strong> / 29.02.<strong>2012</strong> ARASI GELİR - GİDER DURUMUDUR5,420.00Belge SatışlarıKayıt Ödentisi 980.0024,150.00SMHBÜye ödentisi 177,441.00339,494.00Mesleki denetimMesleki denetim 339,494.00177,441.00Üye ödentisiSMHB 24,150.00980.00Kayıt ÖdentisiBelge Satışları 5,420.000 100,000.00 200,000.00 300,000.00 400,000.00Faiz 17,117.12Gelirler Toplamı 564,602.12Genel KurulDemirbaş Alımları 11,218.1393,668.48Yönetici Ödemeleri Oda İştirakleri 1,178.00300.00Yönetici yollukları Yayın giderleri303,003.721,242.00Temsil Hukuki giderler 7,068.6914,764.07Konferans sempozyum Bina işletme25,766.06200,946.55Organlar Harçlar 1,456.15331.50Komiteler Basılı Kağıt 5,439.807,521.52Personel ücretleri(İkramiyeli+Sos.Yrd) Yayın Satın Alma 861.00203,011.36Personel Tazminatları 3,658.08Kırtasiye 4,179.24Hizmet alımlarıPTT64,484.8410,056.51Personel Yollukları Demirbaş bakım onarım 958.601,046.00Demirbaş bakım onarım Personel Yollukları 1,046.00958.60PTT Hizmet alımları 10,056.5164,484.84Kırtasiye Personel Tazminatları 3,658.084,179.24Yayın Satın Alma Personel ücretleri(İkramiyeli+Sos.Yrd)203,011.36861.00Basılı Kağıt Komiteler 7,521.525,439.80Harçlar Organlar 331.501,456.15Bina işletme Konferans sempozyum200,946.5525,766.06Hukuki giderler Temsil 14,764.077,068.69Yayın giderleri Yönetici yollukları 1,242.00303,003.72Oda İştirakleri Yönetici Ödemeleri 300.001,178.00Demirbaş Alımları Genel Kurul93,668.4811,218.13Giderler Toplamı 962,160.300 100,000.00 200,000.00 300,000.00 400,000.00Kasa(29.02.<strong>2012</strong>) 1,613.26 Merkez Borçları(29.02.<strong>2012</strong>) 3,550,709.59Bankalar(29.02.<strong>2012</strong>) 1,000,432.51 Piyasa Borçları, Kiralar,Mali Müş.Vergiler,Ücretler v.b(29.02.<strong>2012</strong>)) 326,147.19Kredi Kartları 252,220.85Altbirimlerden Ala. 225,836.60 Toplam Borç 3,876,856.78BORÇ-ALACAK FARKI -2,396,753.56Toplam 1,480,103.22 GELİR-GİDER FARKI -3<strong>97</strong>,558.18

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!