13.07.2015 Views

Kur'ân-ı Kerîm Işığında GÜVEN DUYGUSUNUN KAYNAĞI ... - Portal

Kur'ân-ı Kerîm Işığında GÜVEN DUYGUSUNUN KAYNAĞI ... - Portal

Kur'ân-ı Kerîm Işığında GÜVEN DUYGUSUNUN KAYNAĞI ... - Portal

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Fırat Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 13:2 (2008)207____________________________________________________________________________eğer Allah'a olan imanlarını kaybedecek noktaya gelseler, hayatlarında hiçbirhuzur ve rahatın kalmayacağını ifade etmişlerdir. 53 Yüce ve kudretli bir tekAllah'a iman eden mü'min, imanından aldığı emniyet duygusuyla, kendigüç ve yeteneklerini kullanabilecek enerjiyi kendisinde bulabilir. Allah'agönülden bağlılık ve O'na karşı minnettarlık duymak, kişiyi rahatlatarakgüven duygusuna ulaştırır.Farklı bir açıdan konuya bakacak olursak; insanlarınacımasızlıklarının, zalimliklerinin ve ahlaksızlıklarının nedenlerinden biri,dünyaya olan aşırı sevgi ve tutkulu bağlılıklarıdır. Bu yapıdaki insanlardünyada fakir kalma, geleceğini garanti altına alamama endişesi taşırlar.Bundan dolayı pek çok insan haksızlık, rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, yalancışahitlik, fuhuş gibi yollara başvurarak servet biriktirmeye çalışırlar. Bu türsuçları alışkanlık haline getirenler bile vardır. Hatta bu yoldan elde edilenkazançlar “köşe dönme” adıyla meşrulaştırılma eğilimine bile girilmişolabilir. Oysa iman eden bir insan için “Allah'ın rızası” her şeyinüzerindedir. İmanlı bir insan Allah'ın hoşnutluğunu kaybedeceği endişesiylezararlı şeylerden sakınır. Sadece Allah'tan korkar; ne istikbal endişesi, neölüm, ne açlık, ne de başka bir korku onu doğru bildiği yoldan ayıramaz.Dolayısıyla Allah korkusu olan bir insan, şartlar ne olursa olsun Kur’ânahlakından taviz vermez. Her zaman vicdanlı tavırlar gösterir. Tek başınaolduğunda bile, Allah'ın kendisini gördüğüne ve işittiğine inandığı için,hiçbir zaman vicdansızca, zalimce davranmaya kalkışmaz. Müslüman belliprensipler çerçevesinde hareket edeceğinden son derece güvenilir olmakdurumundadır.Mü'min, ümit ile korku arasındaki dengesini sağlam tutar vekarşılaştığı hadiselerde bir hayır unsuru arar. Hoşlanmadığı şeylerde hayır,hayırlı gördüğü hususlarda da bazı şerlerin olabileceğinin 54 bilincindedir. Buanlayış otomatik olarak ona Rabbine güven ve olayların perde arkasınıgörmeyi sağlar. O sahip olduğu her şeyin kaybolabileceğinin şuurundadır.Çünkü baki olanın sadece Allah olduğuna inanmış ve bunu benliğinenakşetmiştir. Her an en sevdiği insanı, eşyayı, malını ve servetinikaybedebileceğinin bilincinde olan kişi, kaybettikleri karşısında isyankârolmaz. Bilinçli müslüman gücünü sahip olduğu mal, makam, aile-efratve çevresinden değil gönlündeki imanından alır. İmanı sayesinde en üstünkişinin 55 kendisi olduğunu bilir. Müslüman dost ve yardımcısının Allaholduğunu bilerek doğru bildiklerini gerçekleştirme hususunda güçlüdür.535455Hökelekli, a.g.e, s. 96, 113.Bakara, (2): 216Hucurat, (49): 13. ayetteki “takva” vurgusu iman ile erişilebilecek en üst seviyelere atıftabulunmaktadır; Ayrıca, “Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız, mutlaka siz üstüngeleceksiniz” Âl-i İmrân (3): 139, âyeti, iman edenlerin bu imanlarına uygun bir tarzdadavrandıklarında, ism-i tafdilin kattığı anlam ile en üst seviyelere gelebileceklerine deişaret etmektedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!