13.07.2015 Views

1998 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

1998 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

1998 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kadınlar hakkında buyurdukları mübarek sözleri nereden bilecekler?Peygamber efendimizin bu hususta buyurduğu sözlerden birkaçı şöyle:“Cennet anaların ayağı altındadır.”“Ahirette, kocası tarafından dövülen kadının davacısı benolacağım.”“Müslümanların en iyisi, hanımına karşı iyi ve faydalı olandır.”“Kadınlarınıza eziyet etmeyiniz! Onlar Allahü teâlânınemanetleridir. Onlara yumuşak olunuz, iyilik ediniz!”Şimdi feministlere şunu söylemek lâzım: Siz yanlış yere savaşaçmışsınız. Eğer davanızda samimî iseniz, sizleri sömüren, iki bine iki kalabile her türlü menfaatinde sizleri istismar eden Batı’ya savaş açmalıydınız!Gelin inat etmeyin, zararın neresinden dönülürse kârdır. Bu savaşkararınızı bir daha gözden geçirin!...Vermeye alışmak21 Ağustos <strong>1998</strong>Geçmiş senelerin birinde köye gitmiştim. Evin bahçesinde dolaşırken,birkaç tane tavuk gördüm. Anneme sordum:- Maşallah tavukların pek şirinmiş, yumurtluyorlar mı bari?- Sorma evlâdım, sadece biri her gün yumurtluyordu; 15 gündüro da yumurtlamaz oldu.Ertesi gün yine bahçeyi dolaşıyordum. Baktım, annemin,yumurtlamıyor dediği tavuk, kenardaki taşların arasından geliyor. Neredengeldiğini merak ederek, o tarafa gidip baktım. Bir de ne göreyim? Kuytu biryerde, 15 tane yumurta, toplu olarak duruyor.Hemen gidip, anneme haber verdim. Beraberce yumurtaları almayagittik. Bizim, yumurtalara yaklaştığımızı gören tavuk, hızla yanımıza geldi.Öyle bir gıdaklamaya başladı ki, hatta üzerimize saldırmaya bile teşebbüsetti. Zar zor yumurtaları alıp, oradan uzaklaştık.Eve geldikten biraz sonra, iki yaşlı amca ziyaretime gelmişti.Bunlardan birisi köyümüzün en cimrisi olarak bilinirdi. Hoşbeşten sonra,cimri olmayana dönüp, bu yumurta hâdisesini anlattım. Sonunda da,yumurtaları, tavuğun niçin vermek istemediğini sordum. Şöyle cevap verdi:- Önceleri, tavuk, her gün altından, yumurtalar tek tek alındığı içinvermeye alışmıştı. Daha sonra her gün alınmadığı için vermeyi unuttu.Bunun için de vermek zor geldi. Ayrıca yumurtalar biriktiği için, onlarakarşı sevgi hâsıl oldu. Biriken bir şeyi vermek kolay değildir. Bu sanabir ders olsun. Fazla mal biriktirme! Vermeyi unutma!Ben cevap vermeye yeltenince, diğer yaşlı amca söze katıldı: -Evlâdım, sen üzerine alınma; aslında sözü sana değil, bana... Ama neyapayım, elimde değil... En küçük bir şeyi bile veremiyorum. Sanki canımıisteseler, bunu vermek malımı vermekten daha kolay gelecek. Cimriliğinkötülüğünü ben de biliyorum, fakat kurtulamıyorum.Cimri olanı, “Bundan kurtulmanın yolu yok mu?” diye sormuştu ozaman...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!