Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Cannes’da yönetmenine En iyi Yönetmen ödülü<br />
kazandırdı, günlerce konuşuldu, Türkiye’nin Oscar’a<br />
aday adayı oldu ama Antalya jürisinden geçer not alamadı…<br />
Yani adı gibi görülmedi, konuşulmadı, duyulmadı…<br />
Bu seneki Antalya jürisi kimi filmler için ezber bozan<br />
bir tavır içindeydi ve Nuri Bilge Ceylan İmzalı Üç<br />
Maymun da bu bozulan ezberin dışındaydı…<br />
Konu açısından bildik olan film, Türk sinemasının son<br />
yıllardaki ortak konusuna parmak basıyor. Gerçeğin<br />
‘kabak’ gibi ortada olmasına rağmen, herkesin bunu<br />
yok sayıp, uzun uzun kendi iç dünyasını sorgulaması<br />
artık bilindik bir konu fenomeni. Zira Semih<br />
Kaplanoğlu imzalı Süt ve Reha Erdem imzalı Hayat<br />
Var da aynı şekilde bilinip de konuşulmayan temalar<br />
üzerine kurulu… Gittikçe hayatın içinde bir ayrıntı<br />
olarak kalan ve ayrıntılardan uzaklaşan insanların<br />
yaşamı üzerine kurgulanıyor genel yaşam teması…<br />
Ülkenin ve dolayısıyla bireyin durumuyla gayet de<br />
alakalı… Çünkü her şeye rağmen gizem barındıran<br />
şeyler, masumdur. Bu yapay masumiyet mevzusu<br />
gerçekliği ne kadar örter, insanın içindeki var oluş<br />
duygusunu ne kadar sarsar, ne kadar ortadan kaldırır<br />
orası tartışılır tabii… Ama Üç Maymun’un çıkış noktası<br />
tam da burası…<br />
Yine tablo gibi görüntüler, farklı renk ve görüntü<br />
tasarımları ve üzerine düşünülmüş, sanatsallığı sorgulanmış<br />
planlar… Ve etkili bir açılış… Şehrin yalanları<br />
arasında sıkışmayı gayet iyi beceriyor Ceylan… Üç<br />
Maymun’u oynamak bize özgü bir deyim sanırım.<br />
Aslında kökeni Japonya’ya uzanıyor. Cannes’da bu<br />
konuda açıklama yapılmak zorunda kalındığını hatırlıyorum.<br />
Aynı Antalya’da bir seyircinin filmde üç olmasa<br />
da tek maymunun varlığını araması gibi…<br />
Sonuçta Üç Maymun, Cannes’da gördüğü ilgiyi hak<br />
eden bir film... Nur Bilge’yi şehirli insanın klasik ve<br />
kalıplaşmış dertleri arasında fazlaca sıkışmış olmakla<br />
eleştirsem de, kadına yüklediği ısrarcı ve abartılı tavrı<br />
fazlaca absürd bulduğumu söylemeliyim. Ve ailenin<br />
aslında başka bir badire atlattığını küçücük kolunu<br />
babasının omzuna atan görünmez bir evladın varlığından<br />
da anlıyoruz… Adamın baskın şüpheci tavırları da<br />
başka badirelerin atlatıldığının en önemli kanıtı.<br />
Sonuçta Üç Maymun, anlatımı ve görselliği güçlü bir<br />
sinema… Hatice Aslan, Altın Portakal da kadın oyuncu<br />
dalında favori isimdi. Yavuz Bingöl, belki de türkü<br />
tadında bir rol deneyimi yaşadı bu filmde… Rahat<br />
oyunculukların, bildik bir konu üzerinden seyirciye<br />
sunulduğu, güzel karelerin zihinde iz bıraktığı bir film<br />
Üç Maymun… Filme karşı seyircinin tavrı ‘Üç<br />
Maymun’ biçiminde olmaz umuyorum ki…