otogundem-nisan-2017

OTOMOBİLİN DİJİTAL YÜZÜ

www.otogundem.com.tr

NİSAN 2017 YIL: 3 SAYI: 28

KARŞINIZDA

DUSTER EDC

ARTIK DAHA TEKNOLOJİK BU DA SPORCU ATECA KÜÇÜK 508 YOLLARA ÇIKIYOR

TOYOTA COROLLA 50 YAŞINDA

Toyota Corolla, yarım asırlık

serüvenini özel bir versiyonla

kutluyor. Bugüne kadar 44

milyonun üzerinde satışa ulaşan

aracın özel serisinde yeni nesil

güvenlik donanımları yer alıyor

5TEST

Fiat Egea HB 1.6 e-Torq

Kia Cerato 1.6 dizel DCT

Toyota Hilux Hi-Cruiser 4x4

Renault Megane HB GT-Line 1.5 dCi

Peugeot 308 GTi Sport

Merhaba,

Oto Gündem Dergi 28’inci sayısıyla tekrar sahnede. Yeni

sayımızda birbirinden farklı yeni otomobil modelleri ve test

sürüşleri yer alıyor. Bu sayımızda Dacia Duster EDC versiyonunu

sizlere anlattık. Yeni otomatik şanzımana kavuşan

araç, manuel versiyondan az tüketiyor. Peugeot 301 modelini

yeni yüzüne kavuşturdu. Artık daha sert bakan araç

ağabeyi 508’e oldukça benzemiş. Bu sayımızda 5 farklı

otomobil testide sizleri bekliyor.

Geçtiğimiz günlerde otomotiv sektöründe yer alan kur

zammının Nisan 2017’de uygulanacağına dair haberler yer

almıştı. Tabi yüzde 20’lik ani bir zam sektörü olsuz yönde

etkileyebilirdi. Pazarın özellikle 2017’de daralması konusuna

bu haber direkt olarakta belki etki edebilirdi. Nisan ayında

yüzde 20 zam olmadı fakat, zamlı tarife yansıtıldı. Hatta lüks

birçok marka zam yerine indirim bile yaptı.

Gelelim zam konusuna Ocak 2017’den beri zaten

zamlı tarife uygulanıyordu. Nasıl mı?

TÜİK’in tüketici fiyat endeksi verilerine göre, Ocak

ayında ortalama 85 bin 335 lira olan otomobil

fiyatı, şubatta 89 bin 616’ya martta ise 93 bin 613

liraya kadar yükseldi. Benzinli otomobillerde

ise fiyat farkı daha düşük oldu. Ocakta

60 bin 715 lira olan benzinli

bir otomobil fiyatı

martta 65 bin 478’e

kadar çıktı. Bu rakamlarla

zaten fiyatların

yılbaşından beri

yükseldiğini görmek

mümkün. Şimdi

zam oldu mu?

Olmadı mı?

Keyifli

okumalar

dilerim...

OTOMOBİL DÜNYASININ GÜNDEMİ

www.otogundem.com.tr

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Ali YILDIRIM

aliyildirim@otogundem.com.tr

HABER MÜDÜRÜ

GÖKHAN KARA

gokhankara@otogundem.com.tr

GÖRSEL YÖNETMEN

Erhan KAYA

REKLAM KOORDİNATÖRÜ

İbrahim DAVSAN

reklam@otogundem.com.tr

HABER EDİTÖRÜ

Dilek SUNMAN

haber@otogundem.com.tr

otogundem@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Ahmet KALEM

Ahmet DURSUN

HUKUK DANIŞMANI

Mehmet YILDIRIM

YAYIN TÜRÜ: AYLIK DİJİTAL DERGİ

Oto Gündem’in Tüm hakları Ali Yıldırım’a

aittir. Bu dergide yer alan haber, görsel ve

makele izin alınmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz.

Yazı ve fotoğrafların tüm sorumluluğu Oto Gündem’e

ilanların sorumluluğu ise ilan sahiplerine aittir. Oto Gündem

TPE tarafından tescillenmiştir. İzinsiz kullanılması suçtur

LS MEDYA DİJİTAL

Yeni Mahalle Salih Tamcı Caddesi

Sel Sokak No:9/6 Küçükçemece/

İSTANBUL

Mobil: 0507 302 01 22

Sabit: 0212 653 50 55

Mail: otogundem@gmail.com

AVRUPA’NIN PARLAYAN YILDIZI

Honda Motor Avrupa Başkanı Katsushi Inoue, 20’nci yıl töreni

kapsamında Honda Türkiye’yi ziyaret etti. Inoue, Honda Türkiye’nin,

Avrupa’nın parlayan yıldızı haline geldiğini söyledi.

Japon otomotiv üreticisi Honda Motor’un

Avrupa Başkanı Katsushi Inoue ve Honda

İngiltere Fabrikası Başkanı Soichi

Yamamoto, Honda Türkiye fabrikasının

20’nci üretim yılı töreni vesilesi ile ziyaret etti.

Törende konuşan Honda Türkiye Başkanı

Takuya Tsumura, “Ekim 1997 yılında 6’ncı

nesil Civic Sedan ile üretime başlayan tesisimiz

bugün gelinen noktada 10’uncu nesil

Civic Sedan’ı üretiyor” dedi. Türkiye’nin

sergilemiş olduğu performanstan duyduğu

memnuniyeti ifade eden Honda Motor

Avrupa Başkanı Katsushi Inoue ise şubat

ayında C sedan segmentinde pazar paylarının

yüzde 15’e ulaştığını, model sıralamasında

ise üçüncü olduklarını söyledi. Dizel modellerin

hakim olduğu Türkiye pazarında, dizel

motor seçeneği olmadan elde edilen bu

sonuçların takdiri hak ettiğini vurgulayan

Inoue, “ Sadece Türkiye özelinde değil, Honda

Türkiye, Avrupa genelinde de son derece

başarılı bir performans sergiliyor. Honda

Türkiye geçen sene aralık ayında İngiltere

ve Almanya’yı geçerek satılan araç adedinde

birinci sıraya yerleşmişti. Şu anda Honda Türkiye,

Avrupa’nın parlayan yıldızı haline geldi”

dedi. Honda İngiltere Fabrikası Başkanı Soichi

Yamamoto da, Honda Türkiye’yi 300 bininci

araç üretimi için tebrik etti. Yamamoto, şöyle

devam etti: “Avrupa bölgesindeki rekabet

gücümüzü arttırmaya devam edeceğiz. Civic,

Türkiye dışında Avrupa ve Körfez bölgesinde

de satılıyor. Her pazarda talep gördüğünü göz

önüne alırsak, satış adetlerinin artacağı kesin.

Bu yıl planlanan ikinci vardiya ile hedeflerinize

emin adımlarla ulaşacağınıza inanıyorum.”

PARK YERİ

ARAMAYA SON

Yandex Navigasyon, yeni dönem

vizyonunu açıkladı. Şirket,

önümüzdeki dönemde akıllı

navigasyon çözümleriyle park

yerlerini, bilgilerini ve gidiş

güzergahlarını ceplere getiriyor

Türkiye’nin önde gelen navigasyon

uygulamalarından Yandex Navigasyon,

yakın dönem yol haritasını ve odak

alanlarını paylaştı. 2017’nin başından itibaren

pek çok yeniliği kullanıcıların hizmetine sunan

Yandex Navigasyon, park yerleri bilgilerini

uygulamada gösterme, akıllı park asistanı

ile park yerleri arasında rota oluşturma ve boş

park yerlerini kullanıcılara bildirme gibi birçok

yeniliği de yakın zamanda kullanıcılarına

sunulacak. Uygulamanın harita ve kurum

veritabanında da büyük bir güncelleme yapan

şirket, artık sesli yönlendirmede trafik ışıklarını

da referans noktası alarak yol tarif edecek. Yandex

Navigasyon’un Türkiye’de özellikle büyük

şehirlerde yaşayanlar için vazgeçilmez mobil

uygulamalardan biri olduğunu vurgulayan Yandex

Türkiye Ülke Müdürü Zafer Sever, bugün milyonlarca

kullanıcının daha arabanın kontağını

çevirmeden önce ‘Yandex ne diyor’ diyerek

trafiği kontrol ettiğini söyledi. Uygulamanın

ayda 80 milyondan daha fazla kez açıldığını

belirten Sever, “Bu rakam Türkiye nüfusundan

bile fazla. Yandex Navigasyon 2013’te Türkiye

pazarına girdiğinden beri 15 milyondan fazla

indirildi. Bu sayılar servisin Türkiye’de ne kadar

çok sevildiğinin de bir göstergesi” dedi. Navigasyon

teknolojisini yeniden tanımladıklarını

vurgulayan Karahayıt, “Trafikte park problemini

Türkiye’de ilk ele alan ve ilk akıllı park çözümlerini

getiren navigasyon uygulaması olarak, bu

sorunu dört aşamada çözmeyi hedefleyen bir

vizyon geliştirdik” dedi. İlk aşamada İstanbul’da

6 bin 855, Ankara’da ise toplam 445 park alanı

bilgisini haritalarına eklediklerini ifade eden

Karahayıt, şöyle devam etti: “Kısa süre sonra

devreye girecek ikinci aşamada bu park yerleri

hakkında bilgi vermeye başlayacağız. Park yerine

tıklandığında saatlik ücreti, kapasitesi, açık ya da

kapalı olduğu gibi bilgiler ulaşılır hale gelecek.

Üçüncü aşamada Türkiye pazarına ilk kez

‘akıllı park asistanı’ özelliğini getireceğiz. Park

Asistanı özelliği sayesinde varış noktasından

uzaklaşmadan etrafınızdaki park noktalarından

geçecek şekilde bir akıllı rota çizecek. Bu yenilikçi

özelliğimize kullanıcılarımız yaza kadar

kavuşmuş olacak. Dördüncü ve son aşamada ise

rota oluşturduğumuz otoparkta yer alan boş park

noktaları bilgisine de sahip olacağız. Bir Yandex

Navigasyon kullanıcısının boşalttığı park yerini

gerçek zamanlı olarak diğer Yandex Navigasyon

kullanıcısı görebilecek. Bu yenilikçi özelliği 2017

yılı içerisinde Türkiye’de bulunan navigasyon

kullanıcılarına sunmayı planlıyoruz.”

HAYALLERİNİZE ULAŞMAK İÇİN

NE KADAR GÜÇLÜSÜNÜZ?

Yeni Civic Sedan RS

1.5 L VTEC Turbo. 182 PS.

otogundem.com.tr

Kısa Haber

Tourneo Courier’ye özel seri

Ford, ticari araç ailesindeki ürün yelpazesini Blackline serisi ile güçlendiriyor. Şık ve

sportif bir görünüm sunan Blackline serisi, 67 bin 165 liradan başlayan fiyatlarla ve

mayıs ayında teslim edilmek üzere satışa sunuldu. Türkiye’de 1.5 litrelik TDCi motor

seçeneğiyle pazara sunulan araçta kontrast renklerde spor şeritler, manyetik ön ve arka tampon

alt koruma, 16 inç metalik gri alaşım jantlarla dikkat çekiyor. Serinin iç tasarımında ise

parçalı deri koltuklar ve deri kaplama direksiyon simidi öne çıkarken, koltuklar direksiyon

simidi ve vites topuzunda kırmızı rengiyle kontrast oluşturan dikiş detaylar kullanılıyor.

Müşterilerin

kalbini çalıyor

Renault, müşteri deneyimi

alanında aldığı ödüllere bir

yenisini ekledi. Marka, bu

yıl üçüncüsü düzenlenen A.C.E

Awards’ta, üst üste üçüncü kez

otomotiv kategorisinde müşteri

deneyimini en iyi yöneten marka

seçildi. Dacia ise aynı kategoride

3’üncülük ödülünü elde etti. sikayetvar.com’un

400 binden fazla

şikayetçi müşteriye yönelik

gerçekleştirdiği anket sonuçlarına

göre, 2016 yılında kendi sektörlerinde

uyguladıkları başarılı

stratejilerle müşteri deneyimini

en başarılı yöneten firmaların

belirlendiği A.C.E Awards’da

Renault’nun 3. kez aldığı ödül, etkili

ve sürdürülebilir bir müşteri

memnuniyet politikasının

başarısını gözler önüne seriyor.

Porsche 2016’da rekor kırdı

Tarihinin en başarılı mali yılını geride bırakan Porsche AG, otomobil satışı,

faaliyet kârı ve çalışan sayısı bakımından birçok rekora imza attı. 2016

yılında şirket, satışlarını yüzde 6 oranında artırarak, 237 bin 778 otomobil

satışı gerçekleştirdi. Şirketin gelirleri 22,3 milyar euroya ulaşırken, faaliyet

kârı 3.9 milyar euroya yükseldi, istihdam sayısı ise 28 bine yaklaştı. 2016 sonu

itibariyle Porsche AG’nin istihdam sayısı ise, yüzde 13’lük bir genişleme ile 27

bin 612’ye yükseldi. Porsche AG İcra Kurulu Başkanı OliverBlume, yıllık finansal

tablolarındaki başarılarının “memnun müşteri, sağlam kazanç ve istihdam” stratejilerini

onaylar nitelikte olduğunu söyledi.

A470 ile WEC’de yarışacak

Alpine, yeni modeli A470’i ve onunla FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’na katılacak

ekibini tanıttı. Nicolas Lapierre, Gustavo Menezes ve Matt Rao’dan oluşan ve 36

no’lu otomobille yarışacak olan ekip, 2016’da elde edilen dünya şampiyonluklarını

devam ettirmeyi hedefliyor. Nicolas Lapierre, LMP1-H sınıfında yarışan bir üreticinin sürüş

koltuğuna oturduğundan dolayı, Signatech Alpine Matmut ekibinin Spa-Francorchamps

ve 24 Saat Le Mans yarışlarında onun yerine Romain Dumas mücadele edecek. WEC Spa-

Francorchamps 6 Saat yarışının mücadelesinde ise yarış sezonunu no. 35 Alpine A470’in

sürüş koltuğundaki Nelson Panciatici, Pierre Ragues ve André Negrão başlatacak.

Nisan 2017 Sayı 28


Kısa Haber

Honda Türkiye’ye yeni başkan

Ekim 2010’dan bu yana Honda Türkiye’nin Başkanı olan Hideto Yamasaki, 1 Nisan

2017 itibariyle görevini Takuya Tsumura’ya devretti. Yamasaki, görevi devretmesinin

ardından Honda Motor Co. Tokyo merkez ofisinde Amerika Bölgesi Satış

Operasyonları Sorumlusu olarak Japonya’da görevine devam edecek.Yeni başkan Tsumura,

markada uzun yıllar boyunca farklı görev ve sorumluluk alanlarında çalıştıktan sonra

Honda Türkiye’ye gelmeden önce son olarak Tokyo’da bulunan Honda Motor Co. merkez

ofisinde Avrupa’dan Sorumlu Otomobil Planlama Bölümü’nün başında yer almaktaydı.

ABD’ye ihracatın lideri Doblo

Bursa’da geliştirilerek üretilen Fiat Doblo’nun Ram markalı versiyonunu ProMasterCity

ismiyle ABD’ye ihraç eden Tofaş, 2016 yılında ABD’ye en çok ihracat yapanTürk şirketi

oldu. Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, Ram ProMaster City’nin Bursa’dan ABD’ye uzanan

yolculuğunun ülkemiz ihracatı için önemli bir görev üstlendiğini söyledi. 2016’da Türk otomotiv

endüstrisinin ABD’ye 700 milyon dolar ihracat yaptığına değinen Eroldu, “Tofaş olarak

geçen yıl ABD’ye 20 bin adede yakın Ram ProMaster City ihraç ettik. Burakam, Tofaş’ın toplam

ihracatının yüzde 7’sini oluşturuyor. ABD’ye olan ihracatımız 275 milyon dolarla Türkiye’nin,

ABD’ye yaptığı toplam ihracatının yüzde 4.2’sini oluşturarak ilk sırada yer aldı” dedi.

Hayallerdeki araba belli oldu

Toyota tarafından düzenlenen ve dünyanın 5 kıtasından binlerce çocuğun

katıldığı uluslararası “Hayalimdeki Araba Resim Yarışması” nın Türkiye

seçmelerinde dereceye girenler belli oldu. Türk çocuklarının dördüncü kez yer

aldığı yarışmaya, Türkiye’nin 51 ilinden 9 bin 251 çocuk, otomobillerin gelecekte nasıl

olacağını hayal ederek resimleştirdi. Jüri değerlendirmesi sonucunda 8 yaş altı kategorisinde

Samsun’dan Elis Yazıcı, 8-11 yaş kategorisinde İzmir’den Yiğit Karahan Kara

ve 12-15 yaş kategorisinde de İstanbul’dan Baran Yavuz birincilik kazandı. Dereceye

girenler Tokyo’da yapılacak dünya yarışmasında Türkiye’yi temsil edecekler.

OSD Önen’le

devam dedi

Otomotiv Sanayii

Derneği’nin (OSD)

43’üncü Olağan Genel

Kurulu’nda Kudret Önen yeniden

Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.

OSD, Türkiye’nin ihracatta

lokomotif sektöründeki 14 üye

firması ile 43 yıldır Türk Otomotiv

Sanayii’ni geliştirmeye yönelik

çalışmalarını başarı ile sürdürüyor.

OICA (International Organization

of Motor Vehicle Manufacturers)

üyesi olarak ülkemiz otomotiv sanayisini

uluslararası platformda

temsil eden OSD, otomotivde rekabetçilik

açısından son derece

önemli olan özellikle Teknik Mevzuat

konularında AB ve BM/AEK

nezdinde gelişmeleri yakından

takip ediyor.


otogundem.com.tr İstanbul Autoshow 2017

AUTOSHOW İÇİN GERİ

SAYIM BAŞLADI

İstanbul

Autoshow 2017 “Geleceğe Yakından

Bakın” temasıyla 21 Nisan’da kapılarını açıyor

İstanbul Autoshow 2017-Geleceğe Yakından Bakın,

21-30 Nisan 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve

Kongre Merkezi’nde otomobil tutkunlarına geleceğin

teknolojileriyle buluşma fırsatı sunuyor. Otomotiv Distribütörleri

Derneği (ODD) tarafından TÜYAP Fuar ve

Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan İstanbul Autoshow

2017 için artık sayılı günler kaldı. Bugünün ve

geleceğin otomobil teknolojilerinin sergileneceği “İstanbul

Autoshow 2017-Geleceğe Yakından Bakın”da, Türkiye’de

faaliyet gösteren ve ODD bünyesinde yer alan otomotiv

markalarının yanı sıra, teknoloji, inovasyon, bilişim,

aksesuar ve yan sanayi firmaları, Sivil Toplum Örgütleri

ve basın kuruluşları yerlerini alıyor. İstanbul Autoshow

2017’nin kapıları, hafta içi 12:00-21:00, hafta sonu ise 11:00-

21:00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olacak. İstanbul

Autoshow 2017, katılımcılarını bugünün ve de yarının

teknolojileriyle buluşmaya çağırıyor. “Geleceğe Yakından

Bakın” temasının belirlendiği bu yılki fuarda, otomobil

firmalarının yanı sıra, teknolojiye yatırım yapmış, bu alanda

faaliyet gösteren şirketlerin de önemli gösterileri olacak.

“Entegre İletişim Çözümleri”, “Otonom Sürüş”, “Çevreci”

ve “Akıllı Araçlar” gibi konularda yenilikler İstanbul Autoshow

2017’de sergilenecekken, ziyaretçiler yakın gelecekte

hayatlarına dahil olacak bu konuları deneyimleme fırsatını

da yakalayacaklar. Dünya otomotiv gündeminin en popüler

maddelerinden biri olan otonom sürüş, İstanbul Autoshow

2017’nin ana konularından biri oluyor. Kendi kendine

gidebilen otomobiller, yakın gelecekte hayatlarımıza

dahil olacak. Mevcut modellerde yarı-otonom sürüş

teknolojileri sunuluyor ve bu araçların pek çoğu İstanbul

Autoshow 2017’de sergilenecek. Aynı zamanda İstanbul

Autoshow 2017’de çevreci özellikleriyle öne çıkan elektrikli

ve hibrit otomobiller müşterilerin beğenisine sunulacak.

Shell, Generali Sigorta ve Red Bull’un sponsorlukları

ile kapılarını açacak olan İstanbul Autoshow 2017, her

yaştan misafirlerini ağırlayamaya hazırlanıyor. İstanbul

Autoshow 2017’nin lisanslı ürünlerinin satıldığı “Autoshow

Store”’dan, uzun yıllar kullanabileceğiniz ürünlerden

satın alabilecek, arzu ederseniz sevdiklerinize hediye edebileceksiniz.

İstanbul Autoshow 2017’de kurulan “Instawall”

adındaki özel alandan sosyal medya paylaşımlarınızı

gerçekleştirebileceksiniz.


!

VE KARSINIZDA


Lansman-Dacia Duster EDC

DUSTER EDC

Dacia’nın SUV pazarındaki başarılı oyuncusu

Duster, artık çift kavramalı otomatik şanzımanlı

dizel motorla da satın alınabilecek. Sessiz sürüşü

ve düşük tüketimiyle öne çıkan araç, Euro6

motorla sunuluyor

GÖKHAN KARA-İSTANBUL




Otomotiv sektörünün genç markaların Dacia,

geliştirdiği başarılı modellerle kısa sürede önemli

bir ivme yakaladı. Tasarım, ekonomi ve en önemlisi

düşük tüketimli otomobiller üreterek rekabete farklı

bir boyut getiren marka, artık otomatik vites seçeneğini de

ürün gamına eklemeye başladı. İlk olarak Sandero model

ailesinde kullanılan yarı otomatik Easy-R şanzımanın

ardından marka, şimdi de Duster’da çift kavramalı otomatik

şanzıman EDC versiyonu sunmaya başladı. SUV

pazarının zirvesindeki modelin tek eksik tarafı olan otomatik

şanzımanı da artık sunmaya başlayan marka, bu

sayede SUV pazarının lideri olmayı hedefliyor. Marka

EDC ile birlikte, Duster ürün gamına Blackshadow (siyah

gölge) isimli bir özel seri de ekledi.

Dacia’nın 2004’te Renault grubuna dahil olduğunu

hatırlatan Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş,

markanın 3 temel ilkesi olduğunu belirtti. Bu ilkelerin yalın,

sağlam ve ulaşılabilir olmak olduğunu söyleyen Çağdaş,

“2004’te Dacia’nın pazar payı yüzde 0.8’di. Mart sonu itibariyle

payımız yüzde 5.4’e ulaştı. Kısa sürede önemli

başarılar elde ettik ve geçen yılı 47 bin 500’ün üzerinde bir

satış rakamıyla kapattık” dedi. Bu yıl pazarın 850-870 binden

kapanmasını beklediklerini ifade eden Çağdaş, Dacia

olarak bu pazardan yüzde 5’lik payı hedeflediklerini anlattı.




EN ÇOK SATIS YAPAN 5. ÜLKE

Ulaştıkları pazar paylarının yeni

şanzıman ve donanım serisiyle daha

da yükseleceğini belirten Dacia Marka

Yöneticisi Serhat Güngör, mart

sonu itibariyle 8 bin 414 adetlik satışla

6’ncı marka olduklarını anlattı. Dacia

dünyasında Türkiye’nin en çok satış

yapılan 5’inci ülke olduğunu söyleyen

Güngör, 13 yıllık süreçte Türkiye’de 291

bin araç sattıklarını söyledi. Haziranda

300 bin adede ulaşacaklarının altını çizen

Güngör, “C segmentinde SUV’ların

payı yüzde 9.7’ye geldi. 2010’da bu

oran sadece yüzde 4’tü. Otomatik vitesin

payı ise binek araçta yüzde 58, C

sınıfında yüzde 60, C-SUV’da ise yüzde

55 seviyesinde. Duster EDC ile pazarın

tamamına hitap eder hale geldik” dedi.

Duster EDC’nin 82 bin 900 liradan

pazara sunulduğunu açıklayan Güngör,

en yakın dizel-otomatik rakibin 37 bin

lira daha pahalı olduğunu vurguladı.

Güngör, 7 bin lira farkla sunulan EDC

şanzımanın Euro6 motorla satıldığını

kaydetti. Dacia’nın fiyat ekonomisiyle

öne çıktığını hatırlatan Güngör, “Bu

sebeple Duster müşterilerinin yüzde

30’unun EDC şanzımanı seçmesini

bekliyoruz” dedi.




100 KM’DE 4.5 LİTRE

Duster EDC, 1.5 litrelik dCi motorla

sunuluyor. 110 beygir güç ve

250 nm tork (+10 nm) üreten dizel

ünite, 6 ileri çift kavramalı otomatik

şanzıman EDC ile 4.5 litrelik ortalama

(manuelde 4.8 litre) tüketim

değerine sahip. Duster EDC’de Laureate

ve Blackshadow olmak üzere iki

farklı donanım seçeneği sunuluyor.

Laureate’de ABS, ASR, AFU, yokuş

kalkış destek sistemi, 4 hava yastığı,

elektrikli aynalar, elektrikli ön ve arka

camlar, alüminyum alaşım jantlar,

yol bilgisayarı, 1/3-2/3 katlanabilir

arka koltuk, yükseklik ayarlı sürücü

koltuğu ve direksiyon sunuluyor.

Bunların yanı sıra Media Nav, hız ayar

ve sınırlayıcı, dış donanım aksesuar

paketi, arka park sensörü, geri görüş

kamerası, siyah alüminyum jantlar da

opsiyon listesinde. Yeni Blackshadow

versiyonundaysa Laureate’ye ek olarak

Look Paket (Parlak siyah ön ızgara,

ayna kaplamaları ve orta panel, elmas

efektli 16 inçlik siyah alaşımlı jantlar,

siyah kapı eşikleri, krom ön ve arka

koruma plakaları ve tavan barları),

deri direksiyon, hız ayar ve sınırlayıcı

ve Blackshadow özel tasarımları




ARTIK ÇOK DAHA SESSİZ

Yaklaşık 50 kilometrelik test parkurunda

kullanma fırsatını bulduğumuz Duster

EDC, sessizliğiyle ön plana çıkıyor. Tam

gaz hızlanmalar dışında iç mekanda motor

sesini çok çok az duyuluyor. Konforlu

yapısıyla öne çıkan araç, rahat bir sürüş ve

yeterli performansa sahip. Yeni direksiyon

simidi ve şanzıman iç mekan şıklığını

artırmış. Genişlik olarak sınıfının en

iyilerinden olan araç, düşük tüketimiyle de

dikkat çekiyor.


otogundem.com.tr Lansman-Peugeot 301

KÜÇÜK

YOLLARA ÇIKIYOR

Peugeot’nun küçük sınıftaki büyük sedanı

301, yeni yüzüyle çok daha şık bir otomobil

haline geldi. Yeni teknolojilerle desteklenen

araç, tasarruflu dizel motoru ve zengin

donanımıyla iddialı

508

GÖKHAN KARA-YALOVA



Fransız otomotiv üreticisi Peugeot, B sınıfındaki

başarılı sedan modeli 301’i makyajladı. Markanın

orta sınıftaki elit modeli 508’in yüzüne kavuşan yeni

araç, çok daha şık bir tasarıma kavuştu. Küçültülmüş bir

508 gibi görünen yeni 301, tasarımın dışında kullanılan

akıllı teknolojilerle de sınıfının özel modellerinden biri haline

getirilmiş. İspanya’daki Vigo fabrikasında üretilen ve

PSA Grubu’nun en gelişmiş üretim standartlarından yararlanan

yeni 301, 58 bin 900 liradan başlayan fiyatlarla satışa

sunuldu. Peugeot Otomotiv Genel Müdürü Laurent Pernet,

2012’den yollara çıkmaya başlayan 301’in dünya çapında

393 bin adedin üzerinde satışa ulaştığını söyledi. Aracın

yol testlerinin Türkiye’de gerçekleştirildiğini ifade eden Pernet,

“Aracı Türkiye’de üretmesek de, bizim görüşlerimiz ve

önerilerimizle şekillendirildi. Aracımız, ferah yaşam alanı,

geniş bagaj hacmi ve markamıza özgü dinamik sürüş özelliklerini

bir arada sunuyor” dedi.

640 LİTRELIK BAGAJ HACMİ

Aracın sportif çizgilerle şekillendirilen yeni tasarımı,

daha fazla prestij sunuyor. Dik konumlu radyatör ızgarası,

gövde ile aynı düzeyde bulunan farlar ve büyük bir titizlikle

uygulanan değişikliklerle yeni 301 dinamik ve çekici bir

görünüm sunarken markanın imzası niteliğinde olan LED

gündüz farları bünyesinde barındırdığı teknolojiyi gözler

önüne seriyor. Kaliteli ve modern algısıyla dikkat çeken iç

mekan, önde ve arka koltuk sırasında konforlu ve pratik bir

yaşam alanı sunuyor. 2,65 metre uzunluğundaki dingil mesafesinin

de katkısıyla yeni araç, 5 kişiyi rahat ettirecek bir

yaşam alanı sunuyor. Ön koltuk yolcularına 1,41 metrelik

dirsek mesafesi ve arka koltuk yolcularına ise 1,40 metrelik

dirsek mesafesi söz konusu. Arka koltuk yolcularına ön

koltuk pozisyonuna bağlı olarak 12 santim ile 26 santim

arasında değişen bu sınıfın en iyi diz mesafesi sunuluyor.

Kapı cepleri, torpido gözü, ön kol dayama altı ve orta konsolun

alt kısmında olmak üzere yaşam alanına dağıtılan

farklı saklama alanları günlük yaşamı kolaylaştırıyor. Aracın

bagajı da göz ardı edilmeyecek niteliklerle dikkat çekiyor.

Geniş yükleme ağzının ardında 35 litresi bagaj halısının

altında olmak üzere 640 litrelik bir bagaj gizleniyor.



7 İNÇLİK YENİ DOKUNMATİK EKRAN

Teknolojik gelişim iç mekanda da devam ediyor. 7 inç

büyüklüğündeki dokunmatik ekran söz konusu teknolojik

değişimin en önemli yansımalarından biri. Kapasitif

teknolojisi sayesinde hassas ve hızlı çalışan ünite geri görüş

kamerasının görüntüsü kadar 3D TomTom navigasyon sisteminin

haritasını da gösteriyor. Android Auto, Apple CarplayTM

destekli Mirror Screen özelliği sayesinde akıllı telefon

uygulamalarını da kullanabilme imkanı sunandokunmatik

ekran bu sınıftaki nadir özelliklerden biri olarak öne çıkıyor.

Araçta ayrıca donanım seviyesine bağlı olarak geri görüş

kamerası, park sensörü, hız sınırlama/sabitleme sistemi, ESP,

ABS, EBA ve lastik basınç kontrol sistemi, dijital klima, ön ve

yan hava yastıkları gibi uzun bir liste sunuluyor.

GENİŞLİK VE TASARRUF ÖN PLANDA

Yeni 301’de 1.2 litrelik PureTech benzinli ve 1.6

litrelik HDi dizel motor seçenekleri sunuluyor.

3 silindirli benzinli ünite, 82 beygir güç üretiyor

ve 4.9 litrelik ortalama tüketim vadediyor.

Dizel üniteyse 92 beygir güç ve 230 nm tork

üretiyor. 5 ileri manuel şanzımanla sunulan

dizel ünitenin ortalama tüketimiyse 4.1 litre

olarak belirlenmiş. İstanbul-Yalova arasında

gerçekleştirilen lansmanda kullanma fırsatını

bulduğumuz yeni 301, geniş iç hacmi ve tasarruf

potansiyeliyle dikkatimizi çekti. araçta sunulan

bagaj benzerlerinin en iyilerinden. Aracın arka

bölümünde sunulan diz mesafesiyle orta sınıftaki

bazı modellerle bile yarışacak boyutta. Araca

yeni eklenen dokunmatik ekran, Mirror Link ve

akıllı cep telefonları için aplikasyonlar içeriyor. Bu

sayede cep telefonundaki özellikleri dokunmatik

ekran üzerinde kullanmak mümkün. Sistemi

çalışma karakteri başarılı ve mesajları sesli

okuma özelliğine sahip.



Güncel-Audi Q5 2.0 TDI

Audi’nin tüm

dünyada en çok satan

SUV modeli Q5, yeni

nesliyle Türkiye’de.

Alüminyum

kullanımıyla

hafifletilen araç ilk

aşamada 2 litrelik

dizel motorla yollara

çıkıyor

SINIF LİDERİ DİYET YAPTI




İlk nesliyle dünya çapında kendi sınıfının en çok satan

SUV modeli olan Audi Q5 yenilenen nesliyle

Türkiye’de satışa sunuldu. İleri teknolojiye sahip dört

tekerlekten çekiş sistemi quattro ile donatılan araçta, verimli

motorlar, uyarlanabilir amortisörlere sahip havalı

süspansiyon kadar, sürüş destek sistemleri de dikkat

çekiyor. Türkiye’de öncelikle 2.0 litre TDI (190 beygir)

quattro motor seçeneğiyle satışa sunulan yeni Q5’in 2.0

litrelik TFSI (252 beygir) motor seçeneği ise önümüzdeki

günlerde showroomlarda olacak. Yeni neslinde Audi Q5,

Dynamic, Sport ve Design olmak üzere 3 farklı donanım

seviyesiyle sunulan aracın başlangıç fiyatı 363 bin liradan

başlıyor. Çok daha maskülen ve sportif bir karakter ortaya

koyan yeni aracın öncüsüne göre daha alçak tasarlanan

ön bölümü yatay çizgilerle keskinleştirilmiş. Kalın

alüminyum çerçeveyle belirginleştirilen ve ön farlara

kadar uzanan tek çerçeveli ızgara (Audi Single Frame),

aerodinamik tasarımlı ön bölümü daha çarpıcı ve agresif

bir görünüme taşıyor. 4,66 metre uzunluğa, 1,89 metre

genişliğe, 1,66 metre yüksekliğe ve 2,82 metre dingil mesafesine

sahip yeni aracın boyutları, bir önceki nesline

oranla büyümüş. Boyut artışına karşın, Audi’nin hafif

yapı teknolojisiyle zekice uygulanan yüksek dirence sahip

çelik ve alüminyum karışımı maddelerden oluşan

gövde, yeni Audi Q5’in motor seçeneğine bağlı olarak

90 kilograma kadar daha hafif olmasına imkan sağlıyor.

Aracın bagaj hacmi, öncüsü ile kıyaslandığında 10 litre

genişletilmiş. Bu sayede arka koltukların kullanım

şekline bağlı olarak 550 ile 610 litre arası değişen bir hacim

ortaya çıkmış.




Marka yeni araçta, isteğe bağlı olarak

Audi Sanal Kokpiti (Audi Virtual Cockpit)

yüksek çözünürlüklü 12,3 inçlik ekranıyla

dikkat çekici bir seçenek sunuyor. Sürücü,

yuvarlak göstergeli geleneksel görünüm ve

navigasyon ekranı veya listeleri ön planda

tutan görünüm olmak üzere iki farklı

moddan birini tercih edebiliyor. Yine opsiyonel

olarak sunulan Head-up-Display

ile önemli bilgiler ön cama, doğrudan

sürücünün görüş alanına yansıtılıyor.

Merkezi kumanda sisteminin temel yapı

taşını oluşturan MMI (Audi Multimedya

Ara yüzü) ünitesi vites konsolunda kendine

yer buluyor. Öngörülü Verimlilik Asistanı

navigasyon ile birlikte çalışıyor ve uyarlanabilir

hız sabitleyici (Adaptive cruise control)

aktif olduğunda devreye girerek Audi

Q5’in seyir hızını sürüş koşulları, yolun

topoğrafyası, hız limitleri ve önde giden

aracın durumuna göre ayarlıyor. Araçta

sunulan donanımlar arasında Audi Aktif

Şerit Takip Asistanı (Audi Active Lane Assist),

Mesafe Takip Uyarı sistemi, Pre-sense

Şehir ( Pre Sense City), otonom sürüşün ilk

örneklerini sunan Yoğun Trafik Asistanı

(Traffic Jam Assist), Dönüş Asistanı (Turn

Assist), Arka Çapraz Asistanı (Cross Traffic

Assist ) ve Engel Aşma Asistanı (Collision

avoidance assist ) gibi pek çok ilerici

güvenlik destek sistemi yer alıyor.

4.9 lİtre tüketİyor

2 litrelik TDI ünite, 190 beygir güç ve 400 nm tork üretiyor. 7 ileri S Tronic

şanzımanla gücünü 4 tekerleğe birden ileten motor, aracı 0’dan 100 km/s sürate

ise 7.9 saniye ulaştırıyor. 1845 kilogramlık otomobile iyi bir performans sağlayan

dizel ünitenin ulaşabildiği maksimum sürat ise saatte 218 kilometre olarak

belirlenmiş. Marka, aracın ortalama tüketimini ise 4.9 litre olarak açıklıyor.



Test-Fiat Egea HB 1.6 e-Torq

SESSİZ VE

KONFORLU


Egea ailesiyle dikkatleri üzerine çeken Fiat, 3 farklı

karoser ve bolca motor seçeneğine sahip. Araçta

sunulan 1.6 litrelik e-torq motor, otomatik vites

konfour ve makul fiyatıyla iddialı




Türkiye otomotiv sanayi, son yıllarda

geliştirilen birbirinden iddialı modellerle

dünyada adından söz ettirmeye

başardı. Sektörde atılan güçlü adımlar sayesinde

pek çok üretici, yeni modellerini Türkiye

sınırları içerisinde ve Türk mühendisler

eşliğinde tasarlama yolunu seçmeye başladı.

Bu akımın en iddialı temsilcilerinden biri de

Tofaş. Markanın en yeni projesi, mühendislik

çalışmalarının yüzde 70’ini Türkler’in

gerçekleştirdiği Fiat Egea ailesiyle ses getirmeyi

başardı. Daha önce dizel ve turbo

beslemeli benzinli motor seçenekleriyle

deneyimlediğimiz Egea, bu sefer hatchback

(HB) karoseri ve e-torq isimli benzinli-otomatik

vites seçeneğiyle konuğumuz oldu.

7 İNÇLİK TABLET EKRANI

Tofaş’ın Bursa’da ürettiği Egea, kompakt

sınıfın şık temsilcilerinden biri. Sert

bakışları ve sportif çizgileriyle öne çıkan

tasarım, kıvrımlı motor kaputuyla akıcı

bir karaktere sahip. LED gündüz farları,

geniş hava girişine sahip tampon ve marka

logosunu da kapsayan büyük panjur araca

genişlik hissi sağlıyor. Bu his profil ve arka

tasarımda da kendini belli ediyor. Geniş

omuz çizgisi ve yüksek arka bölüm aerodinamik

tasarımın arkada da devam ettiğini gözler

önüne seriyor. Bagaj üstü spoyler, geniş

arka cam ve profile kadar taşan farlar aracın

arkadan da güzel görünmesini sağlıyor.

Aracın iç mekanı sedan kardeşinden biraz

farklı. 7 inçlik HD tablet ekran, HB versiyonun

daha teknolojik görünmesini sağlıyor.

Kalite ve çözünürlüğü başarılı olan sistemle,

araçla ilgili pek çok özelliğe ulaşmak mümkün.

Aracın kokpiti sınıf standartlarının üzerinde

kalite ve işçiliğiyle öne çıkıyor. Hem

ön hem arka bölümde sunulan yaşam alanı

oldukça ferah. Buna rağmen 440 litreyle

oldukça cömert bir bagaj hacmi de ortaya

çıkıyor.




“Fiat

Egea HB

440 litrelik

bagaj

hacmiyle

cömert

bir alan

sunuyor.”

OTOMATİK FREN SİSTEMİ DE VAR

HB versiyonun sedandan farklı

donanımları da bulunuyor. Bunlar

arasında ileri sürücü destek sistemleri,

yeni nesil Uconnect sistemi, Apple Car

Play ve Android Auto bağlantı sistemleri

gibi özellikler var. Bize Lounge Plus versiyonuyla

konuk olan araçta çarpışma riski

tespit ve uyarı sistemi, otomatik acil durum

freni, adaptif hız sabitleyici ve sınırlayıcı

gibi gelişmiş güvenlik donanımları da bulunuyor.

Araçta ayrıca 6 hava yastığı, otomatik

klima, 3.5 inçlik TFT yol bilgisayarı

ekranı, lastik basınç sensörü, park sensörü

ve yokuş kalkış desteğinin de yer

aldığı uzun bir liste sunuluyor.

BENZİNLİ MOTOR ÇOK SESSİZ

Egea’da kullanılan 1.6 litrelik e-torq

isimli benzinli motor, herhangi bir aşırı

beslemeye sahip değil. 110 beygir güç ve

152 nm tork üreten motor, gücünü 6 ileri

otomatik şanzımanla ön tekerleklere iletiyor.

İlk 3 oranı kısa tutulan şanzıman ilk

ivmelenmede seri bir his vadediyor. 1.3

tonluk otomobili 0’dan 100 km/s sürate

11.5 saniyede ulaştıran motor, araca

saatte 192 kilometrelik son hız sağlıyor.

Performans olarak yeterli olan motorun

asıl hüneri sessizlik üzerine. Sakin

kullanımda sadece motorun çalıştığı hissediliyor.

Gaza yüklenilmediği sürece son

derece sessiz bir sürüş sizi bekliyor.




DİZELDEN 16 BİN LİRA

DAHA UCUZ

Fabrika verilerine göre

aracın ortalama tüketimi 6.3

litre. Bu da 50 litrelik depoyla

yaklaşık 800 kilometrelik

menzil anlamına geliyor.

Bizim kullanımımızda yol

bilgisayarına yansıyan

ortalama tüketim rakamı 7.5

litre oldu. 60 bin 900 liradan

başlayan fiyatlarla satılan

aracın bize konuk olan Lounge

Plus donanımlı 1.6 e-torq AT5

versiyonu 83 bin 900 liralık

etiket taşıyor. Aynı donanıma

sahip dizel-otomatik versiyona

göre 16 bin lira daha uygun

fiyata sahip model, rakiplerine

göre de araca önemli bir fiyat

avantajı sağlıyor.



Güncel-Citroen C-Elysee

ARTIK DAHA

TEKNOLOJİK

Citroen’in başarılı sedan modeli C-Elysee yüzünü yeniledi.

Dünya Binek Otomobil Şampiyonası’nda 3 kez şampiyon

olan araç teknolojik donanımlarla da geliştirilmiş

Fransız otomotiv üreticisi Citroen,

B sınıfındaki sedan

modeli C-Elysee’yi maklajladı.

Daha şık bir tasarıma kavuşan otomobil,

artırılan konforu ve teknolojik

yenilikleriyle dikkat çekiyor.

Markanın Türkiye’de en fazla satış

gerçekleştirdiği modeli olan C-Elysee,

2012 yılından bu yana tüm dünyada

400 bin, Türkiye’de ise 46 bin

adetlik satışa ulaştı. Markanın FIA

WTCC’de (Dünya Binek Otomobil

Şampiyonası) de yarıştığı sedan

model, 3 kez şampiyon olmayı da

başardı. Kapsamlı bir makyajdan

geçen araçta yeni bir ön tampon ve

ızgara kullanılıyor. 3 boyutlu arka

LED far grubu, üç boyutlu 16 inçlik

jantlar ve yeni gövde renkleri de diğer

değişiklikler arasında. Donanım seviyesine

göre 3D görünümlü jant

kapakları ya da 16 inçlik “San Diego”

alaşımlı jant seçenekleri Citroën

C-Elysée’nin yenilikleri arasında yer

alıyor. Citroën C-Elysée’de yeni gövde

renkleri olan Lapis Mavi ve Çelik Gri

renk seçenekleri sunulmaya başlandı.

Araçta toplam 6 renk seçeneği sunuluyor.

Aracın iç mekanındaysa Car

Play özellikli mirror screen 7 inçlik

dokunmatik ekran gibi üst donanım

özellikleri yer alıyor.



Segmentinin en geniş arka koltuk mesafelerinden

birini sunan araçta, Citroen Advanced Comfort

Programı çerçevesinde koltukların ergonomisi ve süspansiyonlar

da iyileştirildi. Aracın bagaj hacmi de 506

litreyle sınıfının en iyilerinden. Markanın dünyada

en çok C-Elysee satılan ülkesi olan Türkiye’de yollara

çıkmaya başlayan aracın başlangıç fiyatı ise 59 bin 500

lira olarak belirlenmiş. Yeni C-Elysee’de, 1.2 litrelik benzinli

ve 1.6 litrelik dizel motor seçenekleri sunuluyor. 82

beygir güç ve 117 nm tork üreten benzinli ünite 4.9 litrelik

ortalama tüketim vedediyor. Dizel versiyon ise 92

beygir güç ve 230 nm torka sahip. Bu versiyonun ortalama

tüketimiyse 4.1 litre.

16 İNÇLİK ALAŞIM JANTLAR

3 farklı donanım (Live, Feel, Shine) ile pazara sunulan

aracın baz versiyona bile elektrikli yan aynalar, elektrikli

Güncel-Citroen C-Elysee

arka camlar, ayrı göstergeli radyo/CD/MP3/Bluetooth

ve USB özellikli müzik sistemi eklenmiş. Orta donanım

seviyesinde arka park sensörü, 16 inçlik jantlar ve 3D

görünümlü jant kapakları yeni sunulan özelliklerden.

En üst donanım olan Shine’da ise 16 inçlik alüminyum

jantlar, 7 inçlik kapasitif dokunmatik ekranlı multimedya

sistemi, bluetooth/USB/Mirror Link/AUX ve Wifi

isteğe bağlı olarak satın alınabiliyor.



Test-Kia Cerato Sedan 1.6 DCT

SEDAN

PAZARINA

TAZE KAN

Kompakt sedan pazarının

yeni modellerinden Cerato,

şık tasarımı ve zengin

donanımıyla dikkat çekiyor.

Araçta kullanılan benzinli ve

dizel motorlar, çift kavramalı

otomatik şanzımanla sunuluyor




Türkiye’de rekabetin en yoğun yaşandığı sınıf

kuşkusuz kompakt sedan. Geniş yükleme alanı,

prestijli tasarım ve tasarruflu motor seçeneklerinin

arandığı bu sınıf, filoların da ağırlıklı olarak tercih ettiği

bir alan. Kia, kısa bir aradan sonra yenilediği Cerato Sedan

modeliyle bu pastadan büyük bir payı hedefliyor. Şık

tasarımı ve geniş iç hacmiyle öne çıkan otomobili, 1.6 litrelik

dizel motor ve çift kavramalı otamatik şanzıman DCT

işbirliğiyle konuk ettik. Şık ve spotif tasarım öğelerinin

buluştuğu karoser, 4.56 metrelik uzunluğu ve 2.7 metrelik

aks aralığıyla sınıfının iri modelleri arasında yerini aldı.

Çekik farları ve aerodinamik hatlarıyla Uzakdoğulu genlerini

gizlemeyen araç, sportif arka tasarımıyla da sınıfının

prestijini yansıtıyor. Kızgın bakışlı farları ve artık Kia ile

özdeşleşmeye başlayan çevresi kromaj kaplı ön ızgara

sayesinde oldukça sportif görünen aracın dinamikliği profil

ve arka bölümde de sürüyor. Profile taşan far grubu,

bagaj kapağına da uzanarak farklı bir görüntü oluşturuyor.

Aracın iç mekanı, markanın kaliteli ve sade tasarım dilini

yansıtıyor. Yuvarlak hatların hakim olduğu kokpitte


malzeme kalitesi sınıf standartlarını karşılarken ergonomik

açıdan bir sorun görünmüyor. 7 inçlik dokunmatik

ekran olduğundan küçük hissettirse de kaliteli ve kullanımı

oldukça rahat. Piyano siyahı kaplamalar vites kolu ve konsolunda

yer buluyor. Bu alanda geniş çaplı eşya gözlerine

yer verilmiş. Bol tuşa sahip direksiyon simidi ele iyi oturuyor,

şanzımanın konumu da başarılı. İç mekanda sunulan

yaşam alanı oldukça ferah. Hem ön hem arkada baş ve

diz mesafesi bakımından sorun yok. 482 litrelik bagaj da

ortalamaların üzerinde.




7 İLERİ OTOMATİK VİTES

Yeni Cerato Sedan Türkiye’de 1.6 litrelik benzinli ve dizel motor seçenekleriyle

satılıyor. Bize konuk olan 1.6 litrelik dizel ünite, 136 beygir güç ve 300 nm tork

üretiyor. 7 ileri çift kavramalı otomatik vites DCT ile kombine edilen motor, 1310

kilogramlık otomobile yeterli performansı sağlıyor. 0-100 km/s ivmelenmesini

10.8 saniyede tamamlayabilen araç, saatte 190 kilometre sürate ulaşabiliyor. Ara

hızlanmalarda da beklentileri karşılayan motor sessiz yapısıyla öne çıkarken, DCT

şanzıman da hızlı ve sarsıntısız geçişleriyle konforlu bir sürüş sağlıyor. Fabrika verilerine

göre aracın ortalama tüketimi 4.6 litre olarak belirlenmiş. 50 litrelik depoyla

menzil yaklaşık 1000 kilometre. Bizim kullanımımızda yol bilgisayarına yansıyan

rakamsa 5.7 litre oldu. Yol tutuş konusunda da başarılı bir grafik çizen araç, sportif

kullanıma da karşılık verebiliyor.

FİYAT RAKİPLERDEN CAZİP

Kia, yeni Cerato Sedan’ı 68 bin 900 liradan

başlayan fiyatlarla (1.6 litre benzinli,

Comfort) satışa sunuyor. Bize konuk olan

dizel-otomatik vitesli ve Concept Plus

donanımlı versiyon ise 107 bin 900 liralık

etiket taşıyor. Fiyat seviyesini rakiplerden

bir miktar daha uygun tutan marka,

donanımı da zengin tutuyor. Concept Plus’ta

7 inçlik dokunmatik ekran, navigasyon

sistemi, hız sabitleyici, değiştirilebilir sürüş

modu (Comfort, Sport, Normal), çift bölgeli

otomatik klima, 16 inçlik alaşım jantlar,

ön/arka park sensörleri, sunroof, LED

gündüz farları, 6 hava yastığı. yokuş kalkış

desteği, lastik basınç sensörü gibi uzun bir

liste sunuluyor.



Güncel-Toyota Corolla 50. Yıl

COROLLA EFSANESİ

50 YAŞINDA

Toyota Corolla, yarım asırlık serüvenini özel bir

versiyonla kutluyor. Bugüne kadar 44 milyonun

üzerinde satışa ulaşan aracın özel serisinde

yeni nesil güvenlik donanımları yer alıyor



Dünyanın en çok tercih edilen otomobili

olan Toyota Corolla, 50’nci yaşını

kutluyor. 1966 yılında “insanların

otomobili” olmak üzere tasarlanıp üretilen

Corolla, geçen 50 yıl boyunca 44,1 milyon

adedi aşan bir satış başarısı yakalayarak otomotiv

endüstrisinde adını “efsaneler” arasına

yazdırmayı başardı. Aralarında Türkiye’nin

de bulunduğu 16 Toyota fabrikasında

üretimine devam edilen Corolla, Toyota’nın

80 yıllık tarihi içinde bugüne kadar satılan

her 5 modelden 1’ini temsil ediyor. Dünyada

her 15 saniyede bir Corolla satılıyor.


Efsane doğdu: 1966-1970

Devrim niteliğindeki

Corolla; iki kapılı coupe,

dört kapılı sedan ve iki

kapılı station wagon olmak

üzere üç farklı gövde tipi

ile satışa sunulurken, dört

ileri otomatik şanzıman ve

MacPherson süspansiyonlar

gibi Japon pazarında o güne

kadar görülmemiş birçok öncü

teknolojiye ev sahipliği yaptı.

Daha Verİmlİ Yenİ Corolla: 1974-1979

Üçüncü jenerasyon Corolla’nın doğumu, yeni emisyon düzenlemelerinin

hayata geçtiği döneme denk geldi. Motor ve egzos sistemi, güncel emisyon

düzenlemelerine uyacak şekilde çevreci olarak geliştirildi. Corolla, o dönemin

yeni gelişmelerinden olan rüzgar tüneli teknolojisinden de faydalandı.

Yenİlenen Corolla: 1970-1974

İkinci nesil Corolla’nın dış tasarımı hafif kavisli yüzeylerden oluşurken,

gövdesinin altındaki daha büyük arka süspansiyon, konforunun ve yol

tutuşunun iyileşmesini sağladı. Yenilenen 2T-G motoruyla 1972’de doğan

Levin modeli, spor otomobil tutkunlarının ilk tercihi olacaktı.



AKILLI ÖZELLİKLERLE DONATILDI

Bu kapsamda marka, Corolla’nın 50’nci yılı için

‘Premium 50. Yıl’ versiyonunu piyasaya sundu. Görsel

değişiklikler ve özel logo ile üretilecek Corolla’nın

bu yeni donanımı, aynı zamanda opsiyonel olarak 50.

Yıla özel 17 inçlik alüminyum alaşımlı jantlarla da tercih

edilebilecek. Yeni versiyonda standart olarak Akıllı

Bagaj Açma özelliği sunulacak. Bu bagaj kapağı elektrikli

olarak kontrol edilebilecek. Toyota Safety Sense,

50’nci yıla özel olarak üretilen Corolla’da standart olarak

sunuluyor. Ön Çarpışma Önleyici Sistem, Şerit Takip

Sistemi ve Otomatik Yanan Uzun Farlar Toyota Safety

Sense’in en önemli özellikleri arasında bulunuyor.


Rüzgarı Arkasına Alan

Corolla: 1979-1983

Dördüncü jenerasyon

Corolla, global petrol krizinin

ve yeni yeni toparlanan

Japonya ekonomisinin

ışığında iyimser bir

yaklaşımla tanıtıldı.

Mühendislerin yeni nesil

tasarımını şekillendirmek için

rüzgar tünelinde 400 saatin

üzerinde mesai yaptı.

Gerçek Kalİte Corolla: 1987-1991

6. jenerasyon Corolla’nın üretimindeki ana hedef, yüksek

kaliteydi ve kullanıcıların hisleri bu noktada önemliydi.

Yeni modelin sadece beklentileri karşılamaması,

aynı zamanda yüksek kalitesi ile kullanıcıları

heyecanlandırması amaçlanmıştı.

Bİlgİsayar Çağında: 1983-1987

5. jenerasyon Corolla için de yenilikçi ve ilkleri

gerçekleştiren bir model olması için çalıştı. Bu

vizyon çerçevesinde 5. jenerasyon Corolla, otomotiv

alanında mühendislik çalışmalarının bilgisayar

desteğiyle yapılan ilk model oldu.

Aİlelerİn otomobİlİ: 1991-1995

7. jenerasyon Corolla, stil sahibi tasarımı, sürüş

performansı, güvenlik özellikleri ve dayanıklılığı

ile kullanıcıları etkilemeye odaklanmıştı Ailelerin

kullanımı için geniş iç hacimle, memnuniyeti

sağlamak için bu model üretildi.



REŞAT ALTINI GİBİ

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Ali

Haydar Bozkurt, Corolla’nın kıyasıya bir rekabetin

yaşandığı otomotiv pazarında markalarının itici gücü

olduğunu söyledi. Bozkurt, “Corolla’nın bir özelliği

de ikinci el satışında değerini bulması ve kolayca

satılabilmesi. Corolla’yı bu yüzden ‘ikinci elde reşat

altını’ şeklinde tanımlıyorum” dedi. Son iki yılda perakende

satışlarda Corolla’nın tüm modeller arasındaen

çok satılan araç olduğunu belirten Bozkurt, şunları

söyledi: “Türkiye’de üretilen Corolla ile birlikte filo

satışlarımız 2 katına çıktı. 2016 yılında filo olarak Corolla

satışımız 10 bin 383 adet oldu.”


Tercİh LİDERİ

Corolla: 1995-2000

Çevresel ve ekonomik

konular, 8. jenerasyon

Corolla’yı üreten mühendislerin

daima akıllarındaydı. Corolla,

Japonya’nın en çok satan

otomobili oldu. Aynı Corolla,

22 milyon adetin üstünde

satarak dünyanın da en çok

tercih edilen otomobili olmayı

başardı.

Global Corolla: 2006-2013

Corolla’nın üretiminin 40. yılı, aynı zamanda yeni

bir tasarım dilinin kullanılacağının habercisiydi.

10. jenerasyonun ürün geliştirme lideri, Soichiro

Okudaira, gerçekten global bir otomobil üretmeye

odaklanmıştı.

21. yüzyılda Corolla: 2000-2006

Avrupa’da tasarlanan, 9. jenerasyon Corolla,

21. yüzyıl standartlarını belirleme misyonu

ile şekillendi. sorunsuzluk ve ulaşılabilir olma

konularını hala ön planda tutan modelin asıl ayırt

edici özelliği ise iç mekan kalitesiydi.

2013’ten Günümüze

11. jenerasyon Corolla’nın tanıtımı, 40 milyonuncu

Corolla’nın üretim bandından inmesi ile aynı

döneme rastladı. Yeni Corolla, dünyanın en çok

satan otomobiline yaraşır, kendinden emin duruşu,

stil sahibi ve yüksek kalitesi ile yollara çıktı.



Güncel-SEAT Ateca

BU DA

SPORCU

ATECA

SEAT’ın kompakt SUV modeli Ateca,

daha dinamik bir versiyona kavuşuyor.

FR versiyonu, yılın ikinci yarısında

ürün gamına eklenecek



İspanyol otomotiv üreticisi SEAT, SUV

pazarındaki ilk modeli olan Ateca ile adından

sıkça söz ettiriyor. Markanın kompakt SUV

modeli, standart modelleriyle pazarda boy gösterirken

daha sportif bir otomobil arayanlara özel

FR versiyonu da hazırlandı. Hali hazırda Reference,

Style ve XCellence donanımlarından oluşan

Ateca serisine eklenen FR versiyonu, yılın ikinci

yarısında Türkiye’de satışa sunulacak.

FR’A ÖZEL SİYAH DETAYLAR

Ateca FR versiyonunu dışarıdan ilk bakıldığında

XCellence’tan farklılaştıran unsur ön ve arkada

bulunan FR logosu ve siyah tavan rayları. Ön

kısım daha ayrıntılı incelendiğinde, kendine has

bir tasarıma sahip siyah renk ön ızgara, aşağıda

ise sadece FR versiyonuna özgü olan, kasayla aynı

renge sahip tamponlar göze çarpıyor. Öndeki

LED sis farları da FR için özel olarak yenilenmiş.

Yandan bakıldığında FR versiyonunu ayırt eden

unsurların başında 18 inçlik alüminyum alaşımlı

jantlar, arka spoyler ve FR versiyon için özel olarak

tasarlanan arka tamponlar geliyor. İç kısımda ise,

üzerinde FR logosu bulunan alüminyum kapı

eşik kaplamaları, ön kapılar açılır açılmaz göze

çarpıyor. Ayrıca alüminyum pedallar ve çok

fonksiyonlu deri sportif direksiyon üzerinde parlak

siyah bir kabartma şeklinde yer alan FR logosu

da bu otomobilin sportif karakterini daha sağlam

bir şekilde vurguluyor. Standart olarak sunulan

spor Alcantara döşeme ile direksiyon ve koltuklarda

bulunan kırmızı dikişler SEAT Ateca FR’ın

göze çarpan detayları arasında yer alıyor.

Güncel-SEAT Ateca

SEAT Ateca, 116 bin 700 liradan başlayan

fiyatlarla satışa sunuluyor.



Test-Renault Megane GT-Line

SÜRÜŞ KEYFİ ÖN

PLANDA

Yeni nesil Megane ile

kompakt hatchback

pazarına hareket

getiren Renault, GT

Line ile de sportiflik

dersi veriyor. Dizel-EDC

versiyonu, başarılı sürüş

özellikleriyle tasarrufu

bir arada sunuyor





Fransız otomotiv üreticisi Renault, yeni marka

yüzüyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Farklı tasarımlı LED farlar, gündüz farları ve burun

tasarımıyla yollarda görmeye alışmadığımız türde

otomobiller geliştiren marka, kompakt sınıfta da

yeni nesil Megane HB ile tüm dengeleri değiştirmeyi

hedefliyor. Sportif ve bir o kadarda farklı olan yeni

tasarım, markanın geleceğini de gözler önüne seriyor.

Bu ayki konuklarımızdan olan yeni Megane HB, GT

Line isimli versiyonuyla hem görsel hem donanım

olarak rakiplerine meydan okuyor.

KASLI GÖRÜNÜYOR

Yeni jenerasyonla birlikte canlı renk seçeneklerinin

de sunulması, aracın tasarımının etkin şekilde

kullanılıbilmesini sağlamış. Bize konuk olan aracın mavi

rengi, GT Line versiyonuna özel. Kaslı bir görünüme

sahip olan araç, geniş hava girişli tamponuyla da bunu

destekliyor. Büyük logo artık bir marka kimliği halini

alırken, farların altından uzayan ve virgülü andıran

LED’ler de gelecek tasarımlardan izler sunuyor. Aracın

arka tasarımı da tıpkı ön bölüm gibi rakidal. Ortadaki

marka logosuna kadar uzanan far grubu, 3 boyutlu

tasarlanmış. LED aydınlatmaların kullanılığı farlar, gece

ayrı bir görsel şölen sunuyor.

8.7 İNÇLİK DEV EKRAN

Marka, dış tasarıma verdiği önemi iç mekandan da

esirgememiş. Kapıyı açtığımızda ilk dikkat çeken unsur kuşkusuz

dik konumlandırılan multimedya sistemi. Standartdı 7 inç

olan dokunmatik ekran, 8.7 inçlik versiyonuyla konuğumuzda

yer alıyor. Kadjar ile hayatımıza giren direksiyon simidi, yeni

Megane’da da kullanılıyor. Kalınlığı iyi ayarlanmış direksiyon

simidi, yumuşak bir dokuya sahip. 7 inçlik TFT renkli

LED gösterge ekranı, sunulan 5 farklı sürüş moduna göre

şekil değiştiriyor. Spor, ekonomi, normal, konfor ve kişisel ayar

seçeneklerinin sunulduğu Multi Sense sistemi, motor tepkisinden

direksiyon sertliğine, motor sesinden vites değişim süresine

kadar birçok alanda aracı etkiliyor.



SINIFININ EN İYİLERİNDEN

GT Line’da sunulan yarış koltukları çok başarılı.

Hem konfor hem sportiflik anlamında beğendiğimiz ön

koltuklar gibi, arkadakiler de rahat. Sınıf ortalamalarının

üzerinde bir hacim sunulan iç mekan kadar 434 litrelik

bagaj da kullanışlı. Sportif süspansiyon sistemi, konfor

konusunda da etkileyici. Yol tutuş yeteneği bir hayli

artırılan Megane, sınıfının en iyileri arasında yerini

alıyor. Sert manevralarda bile izinden çıkmayan araç,

sportif sürüşü sevenleri de üzmüyor.

MENZİL 1200 KİLOMETRE

Bize 1.5 litrelik dizel-EDC versiyonuyla konuk olan

aracın bu kombinasyonla daha çok tasarruf yönü ağır

basıyor. 110 beygir güç ve 250 nm tork üreten emektar

dizel, 6 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman EDC ile

uyum içerisinde. 1386 kilogramlık otomobile rahatlıkla


hareket ettiren motor, aracı 0’dan 100 km/s sürate 12.3

saniyede ulaştırabiliyor. Yüksek hızlara çıkmaya istekli

olan motor, saatte 187 kilometre hıza ulaşabiliyor.

Fabrika verilerine göre ortalama tüketim 3.8 litre. Bu

da 47 litrelik depoyla 1200 kilometrenin üzerinde

menzil anlamına geliyor. Bizim kullanımımızda

5.1 litrelik ortalamayı tutturan araç, bu rakamla bile

oldukça cimri.



Güncel-Bentley Mulsanne Hallmark Series

SADECE 50

ŞANSLI ZENGİNE

Bentley, yeni lüks spor sedanı Mulsanne’le özel bir

versiyon hazırladı. Hallmark Series by Mulliner

isimli seriye, sadece 50 kişi sahip olabilecek



İngiliz lüks spor otomobil üreticisi Bentley Motors,

Mulsanne Hallmark Series by Mulliner’in tanıtımını

yaptı. Son derece özel bir sınırlı üretim olan bu sürüm,

en iyi kuyumcuların kullandığı en değerli metaller ve lüks

malzemelerden ilham alıyor. Mulsanne ürün gamının

tamamına yayılan bu sınırlı sürüm, markanın amiral

gemisi modelinin en büyük lüks ifadesini oluşturuyor.

Son derece özel 50 adetlik model serisinin Gümüş ve

Altın versiyonları satışa sunuldu.

Güncel-Bentley Mulsanne Hallmark Series

Bentley’in şipariş görevlerini yerine getiren bölümü

olan Mulliner’in hazırladığı seçkin detaylar arasında, ayar

damgalı bir gümüş veya altın kaplama ‘Uçan B’ maskotu,

aynı malzemeden, gövdenin uzunluğu boyunca giden ince

bir çizgi; bagaj bölmelerinde gümüş veya altın metalik deri

kaplama, uyumlu bir şekilde boyanmış ahşap kaplama ve

çarpıcı bir ahşap üzerine değerli metal kakma yer alıyor.

Her iki modelde elle boyanmış altın veya gümüş bir ince

çizgi kaporta boyunca ilerliyor. Hallmark Series by Mulliner,

iki veya tek renk dış boyalı olarak satın alınabiliyor.

Etkileyici 21 inçlik cilalı alaşım jantlar ve belirgin Mulliner

(veya opsiyonel olarak Serenity) ızgara en üst düzey lüksü

ifade ediyor. Hidden Delights isimli eşya koyma yerlerinin

benzersiz metalik veya altın deriden yapılan iç kaplamaları,

Savile Row takım elbiselerinin dikiminden esinlendi. Koltuk

ve kapı panellerindeki derilerde Mulliner kapitone deseni

bulunurken, ahşap kaplamalar ikincil deri rengiyle uygun

bir renkte boyanıyor.



Güncel-Bentley EXP 12 Speed 6e

YENİ ELEKTRİKLİ SPORCU

Marka, yeni konsept otomobili EXP 12 Speed 6e’yi tanıttı.

Tamamen elektrikli bir otomobil olan yeni sporcu, markaya özgü

kalite, zarafet ve yüksek performans vadediyor. Araçla ilgili teknik

veriler açıklanmasa da, verilen bilgiler arasında şunlar bulunuyor:

“Bir elektrikli Bentley otomobil, Londra-Paris veya Milan-Monako

arasını tek bir şarjla gidebilmelidir. EXP 12 Speed 6e, hızlı endüktif şarj

kullanılamadığında, arka plakanın gerisine zarifçe gizlenmiş olan yedek

doldurma noktası yoluyla bir şebeke AC güç kaynağına bağlanabiliyor.”

Markanın elektrikli otomobil stratejisi, 2018’de Bentayga ile başlayarak,

önümüzdeki birkaç yıl içinde tüm Bentley model serisine PHEV

modellerini eklemeyi içeriyor.



Test-Toyota Hilux Hi-Cruiser 4x4

Toyota’nın başarılı pickup

modeli Hilux, yeni

jenerasyonuyla büyük bir

çıkış yakaladı. Şık tasarımı

ve donanımlarıyla öne

çıkan araç, yoldan çıkmak

isteyenlere çok daha

fazlasını vadediyor

ARAZİDE

KENDİNE

GELİYOR





Japon otomotiv devi Toyota, son

dönemde gerçekleştirdiği tasarım

hamlesiyle hedef kitlesini genişletmeyi

başardı. Sade ve temiz çizgilerden oluşan

önceki nesil otomobillerini dayanıklılık

özelliği ile hiç zorlanmadan satabilen

marka, bir süre önce başlattığı sportif

tasarım felsefesiyle daha fazlasını sunmaya

başladı. Pazardaki tüm modellerini

yenileyen marka, bu felsefesini yeni

nesil Hilux modelinde de uygulamaya

başladı. Dayanıklılığın esas olduğu pickup

pazarında başarılı bir geçmişi bulunan

marka, yeni nesil Hilux ile adeta vites yükseltti.

SUV modelleri aratmayan tasarıma

canlı ve çekici renk seçeneklerini ekleyen

marka, arazide de yoluna emin adımlarla

ilerliyor. Bu ayki konuklarımızdan

olan Hilux, Hi-Cruiser isimli zengin

donanımlı ve güçlü versiyonuyla bize

arazideki hünerlerini sergiledi.

Aracın iç mekanı otomobilleri

aratmıyor. 7 inçlik Toyota Touch

2 dokunmatik multimedya sistemi iç

mekana teknolojik bir hava katarken

kullanılan malzemelerin kalitesi ve ergonomisi

de standart bir Toyota’dan

farklı sayılmaz. Geniş iç mekanda arka

koltukların sırtlıkları biraz dik olsa da

sunulan yaşam alanı oldukça ferah. Sade

gösterge panelinin ortasında 4.2 inçlik

TFT bilgi ekranı yer alıyor. Vites kolunun

çevresinde ve konsolda sürüşle ilgili

modlar ve arazi modları (H2, H4 ve

L4) konumlandırılmış. İç mekanda bolca

eşya gözüne yer veriliyor.

LASTİKLER 52 SANTİM HAREKET EDİYOR

Yeni nesil Hilux, 5.33 metrelik uzunluğu, 1.85 metrelik genişliği ve 1.81

metrelik yüksekliğiyle trafikte görülebilecek en iri araçlardan biri. Aracın

aks aralığı bile 3 metrenin üzerinde. Çift kabinle sunulan Hi-Cruiser, buna

rağmen 700 kilogramlık taşıma kapasitesine sahip. Üstelik yük alanı da 1.55

metre uzunluğu ve 1.54 metrelik genişliğiyle oldukça hacimli. Şık tasarımıyla

SUV modellere bile alternatif olabilen araç, 265 milimetre genişliğindeki

lastikler ve 18 inçlik alaşım jantlar üzerinde yükseliyor. Söz yüksekliğe

gelmişken aracın yaklaşma açısının 31, uzaklaşma açısının da 26 derece

olduğunu belirtelim. Markanın verdiği bilgiye göre tekerleklerin dikey

hareket mesafesi tam 52 santim. Arazi kullanımında oldukça yetenekli olan

araçta eğimde iniş destek sistemi de sunuluyor. Bu sistem, aracın ileri veye

geri inişlerde 5 ila 7 kilometre süratin üzerine çıkmaması için tekerleklere

ayrı ayrı fren uyguluyor ve sürücüye iş bırakmıyor.




İÇ MEKAN OTOMOBİL GİBİ

Aracın iç mekanı otomobilleri aratmıyor. 7

inçlik Toyota Touch 2 dokunmatik multimedya

sistemi iç mekana teknolojik bir hava katarken

kullanılan malzemelerin kalitesi ve ergonomisi

de standart bir Toyota’dan farklı sayılmaz.

Geniş iç mekanda arka koltukların

sırtlıkları biraz dik olsa da sunulan

yaşam alanı oldukça ferah. Sade gösterge

panelinin ortasında 4.2 inçlik TFT bilgi

ekranı yer alıyor. Vites kolunun çevresinde

ve konsolda sürüşle ilgili modlar ve arazi

modları (H2, H4 ve L4) konumlandırılmış. İç

mekanda bolca eşya gözüne yer veriliyor.

DONANIM LİSTESİ ZENGİN

Türkiye’de 4 farklı versiyon ve 2 farklı motorla satışa sunulan Toyota Hilux’lara,

95 bin 650 liradan başlayan fiyatlarla sahip olmak mümkün. Bize konuk olan güçlü

motorlu üst versiyon ise zengin donanımıyla birlikte 132 bin 550 liralık etiket

taşıyor. Bu fiyata anahtarsız giriş ve çalıştırma, VSC, 7 hava yastığı, geri görüş

kamerası, otomatik katlanır aynalar, LED farlar ve LED gündüz farları, otomatik

klima gibi uzun bir liste eşlik ediyor.




177 BEYGİRLİK DİZEL

Yeni nesil Hilux’ta iki farklı dizel motor

kullanılıyor. Bize konuk olan Hi-Cruiser

isimli üst versiyonda sınıfının da en güçlü

ünitelerinden birine görev verilmiş. 2.8 litrelik

turbo beslemeli dizel ünite, 177 beygir

güç ve 450 nm tork üretiyor. Gücünü 6 ileri

otomatik şanzımanla 4 tekerleğe birden ileten

araç, 2155 kilogramlık ağırlığına rağmen

yeterince performanslı. Saatt 175 kilometre

olarak belirlenen maksimum hıza zorlanmadan

ulaşabilen aracın ortalama tüketimi 8.5

litre olarak açıklanıyor. Bizim kullanımızda

9.9 litrelik ortalamaya ulaşan araç, 80 litrelik

deposuyla yeterli bir menzile sahip. Asfaltta

sınıfının en konforlu üyelerinden olan araç,

performanslı sürüşleri sevmiyor. Bunun yerine

direksiyonu kırıp yolun dışına çıkmaya çok

hevesli. Zorlu arazi şartlarında bile rahatlıkla

ilerleyebilen araçta kilitler iyi iş çıkarıyor.

Yüksek tork aracı, çekiş tek lastikteyken bile

ilerlemeyi mümkün kılarken lastiklerin dikey

hareket kapasitesi dikkat çekici seviyede.



Test-Peugeot 308 GTi

HAFTAİÇİ İŞE

HAFTASONU

PİSTE


Peugeot, sporcu ruhunu sonuna

kadar hissettiren GTi modelleriyle

performans arayanlara iki farklı

seçenek sunuyor. Ailesi için spor

otomobilden sevdasından vazgeçenler

bir de 308 GTi’a bakmalı




Otomotiv pazarının sportif yönü ağır

basan markalarından Peugeot, her

yeni modeliyle sürücülere keyifli

araçlar sunmayı başarıyor. Markanın standart

modellerinde bile hissedilen bu sportiflik, performans

düşkünlerine özel modellerdeyse

adeta zirveye çıkıyor. Markanın 205 GTi modeliyle

giriş yaptığı hothatch (ateşli hatchback)

sınıfında kısa sürede başarılı sonuçlar elde etmesi,

birçok devam modelinin de önünü açtı.

Markanın motorsporlarındaki deneyimleriyle

şekillendirilen GTi ruhu, günümüzde de iki

modelle yaşatılıyor. Bu modellerden 208 GTi

modelini yollarda görmeye alışsak da, marka

bir başka efsane modeli 306 GTi’nin yerini uzun

bir aradan sonra yeni 308 GTi by Peugeot Sport

ile doldurmayı başardı. İlk bakışta standart bir

308’den çok da farklı görünmeyen araç, aile

kullanımına da uygun olduğunu haykırıyor.

Bu ayki konuklarımızdan olan 308 GTi, çift

renkli tasarımıyla da ilgi çekici. Araç önden

bakıldığında kırmızıyken arkadan gelenler siyah

bir GTi gördüğüne yemin edebilir.

DAHA GENİŞ VE BASIK

Her ne kadar 308 GTi, standart modeli

andırsa da markanın küçük ve etkili

dokunuşları dikkatli gözlerden kaçmıyor.

Araç standart bir 308’den 59 milimetre daha

geniş ve 11 milimetre de daha alçak. Damalı

ön ızgara, geniş hava girişine sahip ön tampon,

çamurluk ve bagaj kapağına işlenmiş

GTi logoları, 19 inçlik Carbone alaşım jantlar

(ki bunlar 18 inçlik olanlara göre 2 kilogram

daha hafif), jantların arasından görünen

Peugeot Sport imzalı kırmızı fren kaliperleri

(önde 4 pistonlu 380, arkada 268 milimetre),

arka tampon altındaki difüzör ve köşelere

yerleştirilmiş iri egzoz çıkışları araca yeterli

prestiji sağlıyor. Ürün gamının zirvesindeki

araçta Full LED farlar ve LED gündüz farları

da standart olarak sunuluyor.




KONFORDAN ÖDÜN VERMİYOR

Aracın içinde de GTi’a özel farklılıklar

göze çarpıyor. Kırmızı dikişli torpido, kapı

panelleri, vites körüğü, paspaslar ve GTi logolu

direksiyon oldukça çekici bir ambians

oluşturuyor. Peugeot Sport imzası taşıyan

kumaş/alkantra kaplı spor koltuklar vücudu

çok iyi sarıyor ve konfordan da ödün vermiyor.

Pek çok yarış koltuğunun aksine araca

iniş binişte her hangi bir zorluk çıkarmaması

da olumlu özellikleri arasında. Direksiyonun

başlangıç noktasının ralli otomobillerindeki

gibi kırmızı işaretlenmesi de aracın potansiyelini

yansıtan detaylardan. Vites konsoloundaki

Sport tuşuna basıldığında göstergeler

kırmızı renge bürünüyor ve daha net gaz

pedalı tekpileri etkileyici bir boyuta ulaşıyor.

Spor bir otomobile göre geniş bir bagaj (420

litre) ve standart bir 308’den aşağı kalmayan

iç hacim sunuluyor. Markanın i-cockpit

isimli sürücü kabini, küçük direksiyon simidi

ve 9.7 inçlik dev dokunmatik ekranla hemen

marşa basık hareket etmeye teşvik ediyor.




1.6 LİTREDEN TAM 270 BEYGİR

Markanın yeni EMP2 platformunda

geliştirilen araç, bu sayede hafif üretim teknolojisi

ve düşük ağırlık merkezli sürüş gibi yeteneklerle

donatılmış. Bu sayede aracın ağırlığı sadece 1205

kilogram. Araçta kullanılan 1.6 litrelik THP motor,

kendi alanında yılın motoru ödülünün sahibi.

Turbo beslemeli benzinli ünite, araca 270

beygir güç ve 330 nm tork sağlıyor. 6 ileri manuel

şanzımanla gücünü ön tekerleklere ileten motor,

1900 ile 6 bin devir arasında maksimum torkunun

sabit olarak üretiyor. Bu sayede sıkça vites

değişimine gerek bırakmıyor. Araç 6’ncı viteste

70 km/s süratte bile iştahla hızlanabiliyor. 0-100

km/s ivmelenmesini 6 saniyede tamamlayan

aracın ivmelenme isteği saatte 250 kilometre

sürate kadar tükenmiyor. Yüksek torkun özellikle

virajlarda tehlike yaşatmaması için marka

araçta Torsen kilikli diferansiyel sistemine görev

vermiş. Bu sayede viraj öncesi yavaşlamadan yola

devam etmek mümkün. Yola zamp gibi yapışan

Michelin Pilot Super Sport lastiklerle birlikte

aracın yol tutuş yeteneği bizi çok etkiledi. Tabii

aracın sürüş karakterine alışmak şart. Keskin

tepkileriyle yarış otomobili kullanıyormuş hissi

sunan direksiyon sistemi, deneyimli olmayanlar

için tehlikeli bile olabilir. Fakat bu konuda

deneyimli olanlar için marka, mükümmel bir

sürüş deneyimini günlük kullanıma uygun bir

otomobilde sunmayı başarıyor. Burada bir övgü

de frenlere geliyor. Peugeot Sport imzalı fren sistemi

türünün en iyilerinden.




TÜKETİMİ ŞAŞIRTIYOR

Yüksek performanslı otomobillerin yakıt konusunda müsrif olmadığını

da kanıtlayan marka, aracın ortalama tüketimini 6 litre olarak açıklıyor. Sakin

kullanımda gerçekten ekonomik olabilen 308 GTi, bizim kullanımımızda

9.1 litre ile yol almayı başardı. Performansa karşı koyabilenler ise sabit hızlı

otoyol sürüşlerinde 6 litrenin bile altına inebilir. Tüm rakipleri 2 litre ve

üzeri motorla pazarda olan 308 GTi, 1.6 litrenin sağladığı ÖTV avantajı ile

172 bin 900 liralık etiketle satılıyor. Eğer bayilerde 2016 model yılına sahip

bir 308 GTi bulabilirseniz 9 bin lira daha az ödeyebilirsiniz.


otogundem-nisan-2017

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?