07.05.2017 Views

Cinedergi 103

Binder103

Binder103

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

DOSTLARLA BİRLİKTE FES<br />

Ülkemizde düzenlenen<br />

birbirinden önemli film<br />

festivalleri gerek biz<br />

sinema yazarları ve<br />

sektör emekçileri, gerekse<br />

de yerel halk ve öğrenciler<br />

için oldukça faydalı.<br />

FIRAT SAYICI<br />

n Ülkemizde düzenlenen birbirinden önemli film<br />

festivalleri gerek biz sinema yazarları ve sektör<br />

emekçileri, gerekse de yerel halk ve öğrenciler<br />

için oldukça faydalı. En büyük sorun ise çoğunun<br />

birbirinden habersiz belirlediği ve üst üste<br />

çakışan tarihleri. Genelde sonbahar ya da ilkbaharda<br />

art arda gelen festivallerimiz iki ayağımızı<br />

bir pabuca soksa da, keyifli, sanat ve sinema<br />

dolu günler yaşatıyor bizlere. Benimle birlikte<br />

Murat Tolga Şen, Banu Bozdemir, Murat Kızılca,<br />

Alper Turgut ve Serdar Akbıyık da dahil olmak<br />

üzere böylesine keyifli bir koşuşturmacayı Nisan<br />

sonuna doğru yaşadık. Ankara Uluslararası Film<br />

Festivali, Malatya İnönü Üniversitesi Kısa Film<br />

Festivali ve Uluslararası Antalya Sinema Günleri<br />

bizi ve sinemaseverleri ziyadesiyle doyurdu.<br />

28. Ankara Uluslararası Film Festivali<br />

Türkiye’nin en önemli ilk 5 film festivali arasında<br />

rahatlıkla sayabileceğimiz Ankara Uluslararası<br />

Film Festivali İrfan Demirkol ve İnci Demirkol’un<br />

özverili öncülüğünde bu yıl 28. kez Ankaralı<br />

sinemaseverlerle buluştu. 2016 ve 2017 yapımı<br />

önemli Türk filmlerinin yarıştığı festival 10<br />

gün sürdü. Biz, Alper Turgut, Murat Tolga Şen<br />

ve Banu Bozdemir’le festivalin ilk 3 gününde<br />

Ankara’daydık. Kötü talih bizi oldukça soğuk bir<br />

havayla ve hatta karla karşılaştırdı ama olsun.<br />

Güzel filmler, sıcak sinema sohbetleri eşliğinde<br />

dolu dolu üç gün geçirdik. Festivalin kendi adıma<br />

en güzel bölümü İspanyol sineması oldu. Tüm<br />

seçkiyi izleyecek kadar kalamadım Ankara’da<br />

ancak İstanbul Film Festivali’nde teknik sebeplerle<br />

izleyemediğim Carlos Saura ustanın<br />

“Jota”sı bile yetti büyük bir keyif almama.<br />

Yarışma sonuçlarının tartışılması her festival<br />

sonrası bir gelenek haline geldi. Malumunuz,<br />

Onur Ünlü önderliğinde ilginç bir jüriye sahipti<br />

festival. Bu ekip, çok tartışmalı bir birinci çıkardı;<br />

“Genco”... Hiç bir kategoride en iyi olamayıp<br />

en iyi film ödülü alması herkesi şaşırttı. Bu<br />

kararda Onur Ünlü’nün büyük etkisi olduğunu<br />

düşünüyorum. Festivalin kısa film bölümüne ise<br />

küçük bir eleştirim olacak. Bir festivalde 30’dan<br />

fazla kısa ve belgesel filmin yarıştırılması hiç<br />

sağlıklı bir durum değil. Jürilerin aklı o kadar çok<br />

karışır ki, doğru bir sonuca ulaşılamayabilinir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!