Cinedergi 103
Binder103
Binder103
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
BİTMEYEN TÜR<br />
KILIÇ VE SANDALET<br />
Nereden gelirse gelsin, nasıl olursa olsun<br />
kaba tabirler “kılıçlı”, sinema terimi olarak<br />
“sandalet” filmleri hayatımızda büyük önem<br />
taşır ve çoğumuzun suçlu zevki bu filmlerdir.<br />
ONUR KIRŞAVOĞLU<br />
n İtalyan sinemasının<br />
eski Roma’yı anlatan<br />
ilk yükseliş yılları,<br />
Hollywood’un büyük<br />
bütçeli yapımları,<br />
ödüllerin literatüre<br />
girdiği ihtişamlı<br />
filmler ve başta Kurosawa<br />
olmak üzere Japonların çektiği<br />
samuray filmleri... Nereden gelirse gelsin,<br />
nasıl olursa olsun kaba tabirler “kılıçlı”,<br />
sinema terimi olarak “sandalet” filmleri<br />
hayatımızda büyük önem taşır ve<br />
çoğumuzun suçlu zevki bu filmlerdir. Hatta<br />
seviyesi, başarısı ne olursa olsun bu<br />
türün arşivini yapanımız, “bana kılıç sesi<br />
olsun yeter” diyenimiz bile mevcuttur. Bu<br />
tür, artık aynı zamanda bir alışkanlığa da<br />
dönüşmüş durumda.<br />
Elbette saydığımız çıkış noktaları sonrası<br />
da bu filmler hep var oldu ve hep gelişti.<br />
Artık bilim kurgu, fantastik ve bolca komediler<br />
bile yapılır oldu. Zombilerin olduğu<br />
kılıçlı/tarihi filmler bile görür olduk. Ülkemizde<br />
ise Kara Murat, Karaoğlan gibi<br />
örnekler bir dönem aldı yürüdü ama artık<br />
bu tarz bir filme rastalamak neredeyse<br />
mümkün değil. Olanlar ise yeterli seviyede<br />
değil. Neyse, umudumuzu fazla