Binder108
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
üstlenir. Sonrasında sinemaya olan ilgisi<br />
onun yolunun Arzu Film ile kesişmesine<br />
vesile olur ve bu dakikadan itibaren de Türk<br />
Sineması’nın kaderi, deyim yerindeyse baştan<br />
yazılmaya başlar. Evet, belki bu fazlasıyla<br />
iddialı bir tanım. Ancak Yavuz Turgul’un karakter<br />
yaratmadaki başarısını yahut izleyicinin<br />
nabzını yoklayan hikâye anlatma becerisini,<br />
sinemamız içerisinden çıkarsak, geriye kocaman<br />
bir karanlığın kalacağı da aşikâr. Bu<br />
nedenle, zaman zaman kızsak dahi onun<br />
yazar kimliğinin her daim alkışı hak ettiğini de<br />
defaatle vurgulamak gerekir.<br />
Yavuz Turgul hikâyelerine genel çerçeveden<br />
baktığımızda, lümpenlikten uzak bir anlatım<br />
dilini ve toplumda yeri olan karakterlerin<br />
devamlı olarak karşımıza çıktığını görürüz.<br />
Sultan filminde topluca sinema salonuna<br />
giden köy ahalisi, Banker Bilo’da kurulan<br />
hayallerin her defasında yıkılması, Çiçek<br />
Abbas’da sergilenen rekabet ve Züğürt<br />
Ağa’daki taşlama dönemin ruhunu yansıtan,<br />
bununla da yetinmeyerek ekran başına geçen<br />
herkesin kendisi ile yakın bir ilişki kurmasını<br />
sağlayacak hadiseleri beraberinde getirir.<br />
Esasen bu durum, Yavuz Turgul anlatılarının<br />
da toplumun adeta aynası şeklinde<br />
değerlendirilmesinin önünü açar. Bu nedenle<br />
Turgul hikâyelerini ve karakterlerini realist<br />
olarak tanımlamak ve amiyane tabirle bizden<br />
biri olarak lanse etmek de hayli mümkün.<br />
Tabii Yavuz Turgul’un Arzu Film ile başlayan<br />
yazarlık kimliği yalnızca sinema ile sınırlı<br />
değil. Aksine o, televizyon tarihine adını altın<br />
harflerle yazdırmış iki dizinin de mimarı.<br />
Biri Süper Baba diğer ise İkinci Bahar…<br />
Esasen bu iki dizinin isimlerini dahi zikretmek,<br />
insanın yüzüne doğal bir tebessüm<br />
yerleştiriyor dersek hata etmiş olmayız. Nitekim<br />
hem Süper Baba hem de İkinci Bahar,<br />
aile olabilmenin önemine eğilen, her daim<br />
birlik olmayı öğütleyen ve bunu yaparken<br />
de Yeşilçam ekolüne asla sırtını dönmeyen<br />
melodramları ekranlarımıza taşımıştır. Turgul<br />
önderliğinde doğan bu iki dizi, aradan geçen<br />
onca seneye rağmen kalıcı ve öncü projeler<br />
olarak her daim güncelliğini koruyacaktır.<br />
Çünkü Ali Haydar Usta da, içimizi ısıtan