Binder108
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Yavuz Turgul-Şener Şen ikilisinin “Anca<br />
beraber kanca beraber” mottosuyla yıllar<br />
yılı beraber çalışma isteği çok yazıldı,<br />
fazlasıyla konuşuldu. Çünkü karşımızdaki<br />
iki isim, sinema tarihimize adını altın harflerle<br />
yazdıran ve alanlarının en iyilerinden<br />
olarak öne çıkan duayenler… Evet, Yavuz<br />
Turgul’un hikayelerini özenle hazırlaması<br />
anlayışla karşılanabilecek bir durum.<br />
Ancak Şener Şen’in kendisini Turgul<br />
Sineması’na böylesine hapsetmesi, ne<br />
yazık ki usta oyuncunun kendisini sevenlerinden<br />
uzak tutması hasebiyle tepki<br />
çeken bir husus olarak öne çıkıyor.<br />
Yavuz Turgul’un hikâyelerini yaratırken,<br />
başa Şener Şen’i yazdığı ve ona göre<br />
anlatısını şekillendirdiği de su götürmez<br />
bir gerçek. Nitekim Turgul’un bırakın<br />
yönetmenliğini yaptığı filmleri, Fahriye<br />
Abla’dan sonra yazdığı tüm senaryoların<br />
başrolünde de Şener Şen’i görmek mümkün.<br />
Evet, bu iki duayenin yarattığı uyum<br />
ve biz sinemaseverlere armağan ettikleri<br />
paha biçilemez hediyeler. Ancak bu noktada<br />
insan sormadan da edemiyor: Gelişen<br />
ve değişen sinema evreninde, Turgul’suz<br />
Şen ya da Şen’siz Turgul, ne gibi eserler<br />
ortaya koyardı? Ne yazık ki bu sorunun<br />
cevabını çok büyük bir sürpriz olmaması<br />
durumunda bulamayacağız ve yıllar<br />
sonra dahi tartışmaya devam edeceğiz.<br />
Ancak bu iki isme, üretkenliklerini bu<br />
denli kısıtladıkları ve sevenleri ile arayı<br />
böylesine açtıkları için kızsak da, ortaya<br />
koydukları ve Türk Sineması’na kattıkları<br />
için de her daim saygı duyacağımız karşı<br />
konulmaz bir gerçek.<br />
Yavuz Turgul-Şener Şen ikilisi,<br />
birçoklarının üzerinde hem fikir olduğu<br />
şekilde, filmografilerinin en zayıfı Av<br />
Mevsimi’nden yedi yıl sonra, bir kez daha<br />
beyazperdeye dönüş hazırlığı yapıyor.<br />
Film çekmeyi, bisiklete binmeye benzeten<br />
ve eline kamera aldı mı ilk günkü<br />
heyecanla işine sarıldığını deklere eden<br />
Turgul’un nasıl bir dönüş yapacağı büyük<br />
bir soru işaretini de beraberinde getiriyor.<br />
Ancak gerçekliği tartışılmaz bir şey var<br />
ki, o da Turgul’un bir kez daha usta işi bir<br />
senaryoyla karşımıza geleceği. Hele hele<br />
o senaryoyu süsleyen en nadide detayın<br />
da Şener Şen olduğunu varsayarsak, Yol<br />
Ayrımı için heyecanlanmak kaçınılmaz bir<br />
süreç halini alıyor. Her daim oyunculara<br />
tanıdığı özgürlükle bilinen ve samimiyetinden<br />
zerre ödün vermeyen anlatım diliyle,<br />
sinemamızın en büyük ustalarından biri<br />
haline gelen Yavuz Turgul, 1984 itibariyle<br />
start verdiği yönetmenlik kariyerinin<br />
8.uzun metrajı ile karşımızda. Mazhar<br />
Kozanlı isimli acımasız bir iş adamının<br />
geçireceği değişimi odak noktasına alan<br />
film, Şener Şen’in oyunculuğuyla olduğu<br />
kadar Yavuz Turgul’un anlatımıyla da<br />
merak uyandırıyor. Bakalım, beklentileri<br />
pek fazla karşılamayan Av Mevsimi<br />
sonrası araya giren 7 koca sene, Yavuz<br />
Turgul-Şener Şen ikilisine neler katmış,<br />
neler götürmüş. 10 Kasım’da hep birlikte<br />
tanıklık etmek dileğiyle.