HOTEL_GAZETESİ_NİSAN_14_sayi_2018
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Farklı bakış...<br />
www.hotelgazetesi.com<br />
Prof. Dr. Muharrem TUNA<br />
‘Profesyonellerle çalıştık’<br />
Sayfa 4-5<br />
TURİZM - OTELCİLİK - TATİL - ETKİNLİK - KÜLTÜR - SANAT Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / NİSAN <strong>2018</strong><br />
Dilek YETKİN<br />
KALİFİYE ELEMAN MI,<br />
PATRON MU ?<br />
Sayfa 28<br />
Özkan HACIOĞLU<br />
Sayfa 10-11<br />
Mehtap TOPÇU<br />
Rekabetçi Ortamda<br />
Sayfa 23<br />
KATiD SATIŞIN iPLiĞiNi<br />
PAZARA ÇIKARDI!<br />
Sayfa 22 5<br />
MOĞALİSTAN<br />
CEM<br />
POLATOĞLU<br />
Sayfa 16-17<br />
CUNDA<br />
Ömer Koray<br />
ÜNAL<br />
Sayfa 12-13<br />
Yusuf<br />
Bayırlı<br />
ONE NIGHT IN<br />
BANGKOK!<br />
Sayfa 22-23<br />
Zeynep Boneval<br />
iLKBAHAR’DA<br />
ALAÇATI<br />
Sayfa 18<br />
hotelrunner.com/hotelgazetesi<br />
%15 indirim ve hotelrunner avantajlarından<br />
faydalanmak için QR Barkodu cep telefonunuzla<br />
okutun ve çıkan formu doldurun.
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong><br />
www.hotelgazetesi.com<br />
editörden<br />
2<br />
Aliye<br />
ÜÇBAŞ<br />
Turizm sektöründe Nisan ayı,<br />
beklendiği gibi geçti. Yani<br />
hareketli.. Sezon hazırlıkları,<br />
fuarlar, festivaller ve festival hazırlıkları.<br />
Geçtiğimiz ayın sektörü etkileyecek<br />
en önemli olayı, şüphesiz<br />
Ankara’da 3.sü düzenlenen Travel<br />
Expo Ankara ve paralelinde düzenlenen<br />
Gastronomi Zirvesiydi. Sektörü<br />
ilgilendiren her önemli olayda<br />
olduğu gibi burada da hazırlık aşamasından<br />
organizasyonun gerçekleşmesine<br />
kadar tüm süreci takip<br />
ettik.<br />
Baştan belirteyim, henüz 3.sü düzenleniyor<br />
olmasına rağmen tüm<br />
dünyanın bu kadar ilgisini çekecek<br />
bu organizasyona katkısı bulunan<br />
herkes büyük bir alkışı hak etti. 4<br />
gün boyunca sanki Türkiye’nin değil<br />
dünyanın Başkentiydi Ankara.<br />
Sektörün sesi olarak gerek destek<br />
vermek, gerekse bir basın kuruluşu<br />
olarak sorumluluğumuzu yerine getirmek<br />
amacıyla hazırlık aşamasını<br />
tüm ayrıntılarıyla sayfamıza taşımış,<br />
hatta kapağı da bu fuara ayırmıştık.<br />
Nisan sayımızın önemli konusunun<br />
da yine Travel Expo Ankara Turizm<br />
Fuarı ve Gastronomi Zirvesi olduğunu<br />
göreceksiniz. Ancak benim bizzat<br />
buradan teşekkür etmek istediğim<br />
bazı isim ve kurumlar var.. Öncelikle,<br />
organizasyonu düzenleyen ATİS<br />
Fuarcılık. Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Bilgin Aygül ve Proje Koordinatör<br />
Yardımcısı Zümrüt Sipariş’e özellikle<br />
teşekkür etmek isterim. Bu iki isim<br />
ziyaretçilerden, fuar katılımcılarına<br />
neredeyse tüm herkesle tek tek ilgilendiler,<br />
evsahipliği yaptılar.<br />
Anadolu Ankara Turizm İşletmecileri<br />
Derneği ATİD de evsahibi olarak ihtiyaç<br />
duyulan her yerde kendini hissettirdi.<br />
Bir teşekkür de bu derneğe<br />
ve yönetenlerine..<br />
Travel Expo Ankara <strong>2018</strong> ve paralelinde<br />
düzenlenen Gastronomi Zirvesi’ni,<br />
51 bin kişi ziyaret etti. Fuar<br />
kapsamında 21 ülkeden 250 turizm<br />
firması ile Türkiye’den 45 il, ziyaretçilere<br />
tatil planları için birbirinden<br />
Ankara, Ankara..<br />
uygun seçenekler sundu. Bu fuarın<br />
turizmimize, özellikle Anadolu turizmine<br />
etkilerini önümüzdeki süreçte<br />
hep birlikte göreceğiz. Ancak bu fuar<br />
şunu gösterdi ki Türkiye’nin Başkenti<br />
Ankara’nın artık bir fuar alanına<br />
ihtiyacı var.. İlgililer hemen kolları<br />
sıvayıp bu konuyla ilgili girişim ve<br />
çalışmalara başlamalılar.. Çünkü gelecek<br />
sene Travel Expo Fuarı bırakın<br />
bu alana kanımca Ankara’ya bile zor<br />
sığar.<br />
Buradan Gastronomi Zirvesi’nin en<br />
görkemli şovu baklava rekorundan<br />
söz etmeden geçmek olmaz. Bu<br />
zirvenin en etkin ismi Turizm Akademisyenleri<br />
Derneği Başkanı Prof. Dr.<br />
Muharrem Tuna, özellikle gastronomi<br />
zirvesinin hazırlık aşamalarını,<br />
bize verdiği röportajda ayrıntılarıyla<br />
anlattı. Bir teşekkür de buradan hocamıza,<br />
hem zirvenin amacına ulaşmasındaki<br />
becerisi, hem de bizimle<br />
daha doğrusu siz okurlarımızla paylaştığı<br />
ayrıntılar için..<br />
Okumadan geçmeyin.<br />
Gazetemiz sadece bu fuardan mı<br />
ibaret? Elbette hayır. Başlanığıçta<br />
24 sayfa olarak yayın hayatına başlayan<br />
Hotel Gazetesi, artık 32 sayfa..<br />
Bunun sebebi, sektörde yaşanan<br />
olumlu gelişmeler, gazetemizin her<br />
geçen gün büyümesi ve sektörde<br />
daha etkin bir role sahip olmamız..<br />
Bunun için de sektörün dinamiklerine<br />
teşekkür etmeden geçemeyeceğim.<br />
Kapak konumuz Dosso Dossi Fashion<br />
Show’un bu yılki sürprizi Paris<br />
Hilton. Her yıl düzenlediği defilelerle,<br />
dünyanın dikkatini ülkemiz üzerine<br />
çekmeyi başaran Dosso Dossi,<br />
bu yıl da dünyada Antalya merkezli<br />
bir deprem yaratacak. Erken seçim,<br />
yaz ayları için hazırlıklarını yapan<br />
dostlarımızı bir anlamda ters köşeye<br />
yatırdı. Bu kararın kimi nasıl<br />
etkileyeceğini yaz sonunda birlikte<br />
göreceğiz. Tabi kimlerin vatandaşlık<br />
görevi tatil aşkına baskın çıkacağını<br />
da..<br />
Yaz geliyor. Festivaller sokakları cıvıl<br />
cıvıl bir görünüme kavuşturacak..<br />
Bizler de yetişebildiğimiz her yerde<br />
olacağız. İlk istikamet Ayvalık…<br />
Sözün kısası, sektörde ne varsa, sadece<br />
Nisan ayı ile sınırlı kalmadan,<br />
geçmiş, gelecek ve bugünü ile hepsi<br />
bu gazetenin içinde.<br />
Peki siz nerdesiniz?<br />
Gelecek sayıda siz de burada olun..<br />
Bekleriz..<br />
Esentepe Mahallesi Köprülü Sk. 31/A Levent<br />
34394 Şişli / İstanbul<br />
Tel:0212 343 5522 Fax: 0212 343 5521<br />
www.hotelgazetesi.com<br />
info@hotelgazetesi.com<br />
Nisan <strong>2018</strong> Yıl:2 Sayı: <strong>14</strong><br />
Aylık Süreli Yayın<br />
Turizm Otelcilik<br />
Tatil Etkinlik Kültür ve Sanat Gazetesi<br />
‹mtiyaz Sahibi & Genel Yayın Yönetmeni<br />
Mustafa ÜÇBAŞ<br />
mustafa@hotelgazetesi.com<br />
Sorumlu Yazı işleri Müdürü<br />
Aliye ÜÇBAŞ<br />
aliye@hotelgazetesi.com<br />
Yayın Danışmanı<br />
Remzi YILMAZ<br />
editor@hotelgazetesi.com<br />
Danışma Kurulu<br />
Prof. Dr. Muharrem TUNA<br />
Dr. Nebil ‹LSEVEN<br />
‹hsan TÜRKUS<br />
Sevda YILGAZ<br />
Ankara Temsilcisi<br />
Aliihsan ÜÇBAŞ<br />
ankara@hotelgazetesi.com<br />
Avrupa Temsilcisi<br />
Ömer Koray ÜNAL<br />
ömer@hotelgazetesi.com<br />
Grafik Tasarım Uygulama<br />
Nirvana Tanıtım Hizmetleri<br />
Fotograf - Video<br />
Mustafa ÜÇBAŞ - Ahmet Oğuz ÇELiK<br />
Karikatür<br />
Emre Can ÜÇBAŞ<br />
Abone - Reklam<br />
Burcu DENKTEN<br />
hotelgazetesi@nirvanatanitim.com<br />
Dağıtım: Etkin Dağıtım<br />
Baskı: Dünya Süper Veb A.Ş.<br />
100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar/‹stanbul<br />
Gazetemizde yayımlanan haber ve görseller<br />
yasal iznimiz alınmadan kullanılması yasaktır.<br />
yayımlanan köşe yazılarının ve yorumların<br />
sorumluluğu yazarına aittir. İçeriklerinden,<br />
Hotelgazetesi sorumlu tutulamaz.<br />
Hotel Gazetesi’ne<br />
abone olun<br />
Turizm sektöründeki<br />
gelişmelere<br />
uzak kalmayın<br />
Yıllık abonelik:<br />
120 TL (KDV dahil)<br />
Banka Hesap Numaramız:<br />
Hesap Adı: Mustafa Üçbaş<br />
Yapı Kredi Bankası Şb:<br />
Bayrampaşa / Çarşı / 1276<br />
Hesap No: 47403318<br />
İBAN:<br />
TR27 0006 7010 0000<br />
0047 4033 18<br />
Bize yazın!<br />
Kurumunuzda düzenlenen<br />
organizasyon, aktivite ve yaşanan<br />
gelişmeleri bize gönderin,<br />
yayınlayalım. Fotoğraf eklemeyi<br />
unutmayın
stk 4<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
TÜRSAB’DAN<br />
ERDOĞAN’A ZiYARET<br />
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip<br />
Erdoğan, 23. Olağan Genel Kurul<br />
sonucunda göreve gelen TÜRSAB<br />
Yönetim Kurulu’nu, Cumhurbaşkanlığı<br />
Külliyesi’nde kabul etti.<br />
Görüşmede; TÜRSAB Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya<br />
ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Cumhurbaşkanı<br />
Erdoğan’a 1618 Sayılı<br />
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />
Kanunu’nun günümüz şartlarına<br />
göre revize edilmesi hususundaki<br />
destek taleplerini arz ettiler. Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı<br />
Ömer Arısoy’un da katıldığı toplantıda;<br />
Cumhurbaşkanı Erdoğan<br />
turizm konusundaki önerilerini<br />
TÜRSAB heyeti ile paylaştı.<br />
UKRAYNA iLE ViZESiZ<br />
GEÇiŞ MEYVELERiNi<br />
UKRAYNALILARIN 1.3 milyon<br />
kişiyle tatil turizminde en fazla<br />
tercih ettiği ülke Türkiye olurken,<br />
geçen yıl Türkiye’den Ukrayna’ya<br />
giden turist sayısı 270<br />
bin kişi gibi önemli bir düzeye<br />
ulaştı. Türkiye Otelciler Birliği’nin<br />
(TÜROB) Ukrayna raporunda,<br />
bu yıl Ukraynalı turist sayısının<br />
1.5 milyona ulaşmasının,<br />
Türkiye’den gidişlerde de en az<br />
yüzde 20 artış öngörüldüğü belirtildi.<br />
Türkiye ile Ukrayna arasında<br />
vizelerin kaldırılması, pasaport<br />
yerine kimlik belgeleri ile<br />
seyahat olanağı ve havacılık<br />
alanında yürürlüğe konulan<br />
sözleşmeler gibi uygulamaların<br />
turizm alanında sunduğu<br />
önemli fırsatlar meyve vermeye<br />
başladı. Ukraynalıların 1 milyon<br />
284 bin kişiyle tatil turizmi<br />
için en fazla tercih ettiği ülke<br />
Türkiye olurken, geçen yıl Türkiye’den<br />
Ukrayna’ya giden turist<br />
sayısı 270 bin kişi gibi önemli<br />
VERiYOR<br />
bir düzeye ulaştı. Türkiye Otelciler<br />
Birliği (TÜROB), Türkiye’ye<br />
en fazla turist gönderen ülkeler<br />
arasında yer alan Ukrayna<br />
turizm pazarını inceledi. Bu<br />
pazara ilişkin öngörü ve beklentilere<br />
yer verilen TÜROB raporunda,<br />
Ukrayna’dan ülkemize<br />
gelen turist sayısının istikrarlı<br />
bir şekilde arttığına işaret edilerek,<br />
“Ukrayna’da en popüler<br />
yurt dışı destinasyonu Türkiye”<br />
denildi. Raporda, Ukraynalı turistlerin<br />
fiyat odaklı beklentilerinin<br />
karşılanması, her şey dahil<br />
sistemine yönelim ve ulaşım<br />
alternatifleri dikkate alınarak<br />
<strong>2018</strong> yılında Ukrayna’dan Türkiye’ye<br />
gelecek turist sayısının 1.5<br />
milyonu aşmasının beklendiği<br />
kaydedildi. Türkiye’den bu ülkeye<br />
gidişlerde de en az yüzde 20<br />
artış öngörülüyor.<br />
ZAFTODER KURULDU<br />
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli<br />
bir yer tutan Zafer Bölgesi’ni oluşturan Afyonkarahisar,<br />
Kütahya ve Uşak’taki otelciler güçlerini birleştirdi.<br />
Zafer Turistik Otelciler ve İşletmecileri Derneği (kısa<br />
adıyla ZAFTODER) çatısı altında birleşen otelciler bu<br />
birleşmenin hem bölge hem de kuruluşları için yararlı<br />
olacağına inanıyor. ZAFTODER Kurucu Başkanı<br />
aynı zamanda İkbal Termal Hotel Genel Müdürü Ali<br />
Gümüşhan, amaçlarını şöyle anlattı: “Afyonkarahisar,<br />
Kütahya ve Uşak illeri Milli<br />
Kurtuluş mücadelesinde<br />
önemli bir rol oynadılar. Bu<br />
yüzden burası artık ‘Zafer<br />
Bölgesi’ olarak anılıyor. Bölgedeki dokuz termal otelin<br />
genel müdürü olarak ülkemizin kaderini değiştiren<br />
zafer ruhundan esinlenerek Zafer Turistik Otelciler<br />
ve İşletmecileri Derneği’ni kurduk. Kurucu otellerin<br />
yatak kapasitesi toplamda 6 bine ulaşıyor. Bölgemizdeki<br />
yatak kapasitesi ise 24 bini aşıyor. Önümüzdeki<br />
dönemde turistik otel ve işletmecilerden üye sayımızı<br />
50’ye çıkarıp Türkiye Otelciler Federasyonu’na (TÜ-<br />
ROFED) katılmayı hedefliyoruz.
5<br />
Sayı:<br />
stk<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
TURIZM SEKTÖRÜNÜN STK’LARI TEK ÇATI ADLINDA TOPLANDI<br />
TURiZM iSTiŞARE KURULU<br />
TURİZM sektör temsilcileri<br />
arasındaki iş birliğini arttırmak,<br />
sektörün gelişimini<br />
desteklemek amacıyla hayata<br />
geçirilen Turizm İstişare<br />
Kurulu’nun (TİK) imza<br />
töreni, Kültür ve Turizm<br />
Bakanı Numan Kurtulmuş<br />
ve sektör temsilcilerinin katılımıyla<br />
Lütfi Kırdar Kongre<br />
Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />
TÜRSAB, THY, TÜROFED,<br />
TTYD, TÜROB, TÖSHİD,<br />
TUREB, DTB ve TURYİD’in<br />
katılımcıları arasında yer aldığı<br />
Turizm İstişare Kurulu;<br />
turizm sektörünün sürdürülebilir<br />
gelişimi ve istikrarlı<br />
büyümesini sağlamak, yurtdışında<br />
yapılan ülke tanıtımı<br />
ve pazarlama faaliyetlerini<br />
birlikte gerçekleştirmek, turizmde<br />
‘Türkiye’ markasını<br />
oluşturmak, sektördeki sorunların<br />
çözümü için ortak<br />
hareket etmek, kültürel mirasımızı<br />
korumak ve tanıtmak, Türkiye<br />
turizminin geleceğinin ve<br />
vizyonunun ortak akıl ve çözümlerle<br />
birlikte çizmek amacıyla hayata<br />
geçirildi.<br />
Toplantının açılışında bir konuşma<br />
yapan Kültür ve Turizm<br />
Bakanı Numan Kurtulmuş, Turizm<br />
İstişare Kurulu’nun turizm<br />
sektörünün gelişimi açısından<br />
önemli bir platform oluşturacağını<br />
ifade etti. Kültür ve Turizm<br />
Bakanı Numan Kurtulmuş’un<br />
konuşmasının ardından Turizm<br />
İstişare Kurulu imza töreni gerçekleştirildi.<br />
Törende; TÜRSAB Başkanı Firuz<br />
B. Bağlıkaya, THY Yurtiçinden Sorumlu<br />
Pazarlama ve Satış Başkanı<br />
Halil İbrahim Polat, TÜROFED<br />
Başkanı Osman Ayık, TTYD Başkanı<br />
Oya Narin, TÜROB Başkanı<br />
Timur Bayındır, TÜREB Başkanı<br />
Zeki Apalı, TÖSHİD Başkanı Teoman<br />
Tosun, DTB Başkanı Erkan<br />
Özdağ ve TURYİD Başkanı Kaya<br />
Demirer Turizm İstişare Kurulu<br />
Protokolüne imza attılar. İmza<br />
töreninin ardından teşekkür plaketleri<br />
takdim edildi.<br />
KATiD SATIŞIN iPLiĞiNi PAZARA ÇIKARDI!<br />
KARADENİZ Turistik İşletmeciler Derneği’<br />
nin organize ettiği ve Venta Professional<br />
Eğitim Danışmanlığı’nın desteği ile North<br />
Point Hotel’de gerçekleştirilen eğitimde<br />
satış teknikleri farklı bir bakışla işlendi.<br />
Bu sene ulusal anlamda lider eğitim firmaları<br />
ve eğitmenlerle gerçekleştirilen<br />
çalışmaların 4. programının konusu: Satış<br />
Teknikleri Samsun ve çevre illerden<br />
gelen 40’ a yakın otel yöneticileri ve satış<br />
elemanlarının katılımıyla “Satışın ipliğini<br />
pazara çıkartıyoruz” mottosu ile gerçekleşen<br />
eğitim programı hakkında görüşlerini<br />
aldığımız Karadeniz Turistik İşletmeciler<br />
Derneği KATİD Başkanı Murat Toktaş<br />
”Her şeyi devletten ve yerelden beklemek<br />
haksızlık olur. Bizler STK olarak<br />
taşın altına elimizi koymalıyız. Bölgedeki<br />
otelcilerin çatı örgütü olan KATİD<br />
üzerine düşeni yerine getirmeye çalışıyor.<br />
Sadece bu sene 4 ayda 4 eğitim<br />
programı ile ihtiyacımız olan konularda<br />
tesislerin eksikliklerini sektörde<br />
lider firmalardan aldığımız eğitimlerle<br />
kapatmaya çalışıyoruz. Bu günkü organizasyona<br />
destekleri için Venta Professional<br />
Eğitim Danışmanlığa teşekkür<br />
ederim.” dedi.<br />
Venta Professional Eğitim Danışmanlık<br />
kurucusu Eğitmen/Danışman Esra Baş ve<br />
Yazar/Eğitmen İlker Taner Uzun<br />
tarafından keyifli ve eğlenceli<br />
geçen eğitim sonrası yorumlarını<br />
aldığımız Esra Baş “Farklı<br />
destinasyonlarda çalışmalar<br />
yapmak her zaman keyif vermiştir.<br />
Samsunda da çok güzel<br />
bir katılımla karşılaşmak bizi<br />
mutlu etti. Eğitime gelenlerin<br />
istekli oluşu keyifli bir programın<br />
geçmesine neden oldu.<br />
Bizde Venta Professional Eğitim<br />
Danışmanlık olarak sadece<br />
büyükşehirlerde değil<br />
Anadolu’nun birçok şehrinde<br />
verdiğimiz eğitimlerle sektörlerin<br />
yanında oluyoruz.” diye<br />
açıkladı.<br />
Grand Sheraton Hotel Genel müdürü<br />
Savaş Türkay ”En büyük<br />
sorunumuz donanımlı personel.<br />
Tesislerimizin fiziki olarak<br />
hiçbir eksiği olmamasına karşılık<br />
donanımlı personel konusunda<br />
çok sıkıntı yaşıyoruz.<br />
Bu tarz eğitim çalışmaları personelin<br />
motivasyonunu arttırdığı<br />
gibi sektöre yatkınlığınıda<br />
artırmaktadır.” diye ifade etti.
öportaj 6<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong><br />
RÖPORTAJ<br />
ALiYE<br />
ÜÇBAŞ<br />
Ankara’nın uluslararası alanda verdiği başarılı<br />
sınavın arkasındaki beyin, Prof Dr. Muharrem Tuna<br />
başarının sırrını Hotel Gazetesi’ne anlattı<br />
Bir yerde başarılı bir organizasyon<br />
varsa, o organizasyonun ardında<br />
bir emek ve o emeği organize<br />
eden bir beyin vardır. Ankara’da bu yıl<br />
3.sü düzenlenen ve kırılan rekorla tüm<br />
dünyada adından söz ettiren Ankara<br />
Turizm Fuarı ve Gastronomi Zirvesi’nin<br />
arkasında da Gazi Üniversitesi Öğretim<br />
Üyesi ve Turizm Akademisyenleri Derneği<br />
Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna<br />
vardı. Biz de bu emeklerin teri kurumadan<br />
kendisini yakaladık ve A’dan Z’ye<br />
fuarı ve zirveyi konuştuk.<br />
Sayın Muharrem Tuna, 3.<br />
Uluslararası TravelExpo Ankara<br />
Turizm Fuarı ve Gastronomi<br />
Zirvesi mimarlarındansınız. Başarı<br />
hikayenizi anlatır mısınız?<br />
Türk gastronomisi gerçekten çok değerli,<br />
dünyada söz sahibi olması gereken<br />
mutfaklardan bir tanesi. Türkiye<br />
bu alanda çokça değere sahip. Ancak<br />
ben bu potansiyelin yeterince kullanılamadığına<br />
inananlardanım. Bu konuyla<br />
ilgili bir turizm akademisyeni olarak<br />
yazıp çizdiğimiz, dile getirdiğimiz şeyler<br />
vardı. Bu kez konuşmakla, yazmakla<br />
kalmayıp mutfağımızı dünya gündemine<br />
taşımayı düşündük ve Travel Expo<br />
Fuarı çerçevesinde Gastronomi Zirvesini<br />
tasarladık. Özellikle hem turizm<br />
şurasında hem de kalkınma planlarında<br />
Türk gastronomisi adına geliştirilen<br />
önerilere bir katkı sunmak istedik. Bu<br />
kapsamda da geniş bir konsorsiyum ile<br />
‘Profesyonellerle çalıştık’<br />
Sorularımızı<br />
mütevazı<br />
kişiliğiyle<br />
yanıtlayan<br />
Prof. Dr. Tuna,<br />
başarıyı kendine<br />
maletmek<br />
yerine, ekip<br />
çalışmasına<br />
bağladı.<br />
bu zamana kadar gastronomi alanında<br />
yapılmış belki de en kapsamlı etkinliği<br />
düzenlemiş olduk<br />
3. Uluslararası Ankara Turizm Fuarı<br />
ve Gastronomi Zirvesi mimarı olarak<br />
bize hem fuarı hem de zirveyi değerlendirir<br />
misiniz?<br />
Biz Turizm Akademisyenleri Derneği<br />
olarak Türk gastronomisini ön plana<br />
çıkaran bir atılım içerisine girelim diye<br />
bundan yaklaşık bir yıl kadar önce TAŞ-<br />
PAKON ile bir istişarede bulunmuş, onlarla<br />
ortak bir organizasyon düzenleme<br />
konusunda mutabakata varmıştık. İçeriğini<br />
de Genel Başkan Sayın Gökhan<br />
Tufan Bey ile planlamaya başlamıştık.<br />
Bunun içerisinde başlangıçta paneller,<br />
akademik kongre ve gastronomi temalı<br />
şovlar olmasını düşünmüştük. Sonrasında<br />
bu etkinliklere ilave olarak bir de<br />
uzun süre medya ile paylaşmadığımız<br />
bir baklava dünya rekorunu gerçekleştirme<br />
kararı aldık ve Guinness yetkilileri<br />
ile temasa geçtik. Başlangıçta tüm faaliyetler<br />
TAŞPAKON, Turizm Akademisyenleri<br />
Derneği (TUADER) ve etkinliğin<br />
üniversite ortağı olan Gazi Üniversitesi<br />
tarafından gerçekleştirilmişti. Süreç içerisinde<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığının,<br />
Ankara Valiliğini ve Büyükşehir Belediye<br />
Başkanlığının yoğun desteğiyle etkinliğin<br />
çapı büyüdü. Burada özellikle başta<br />
Ankara Valisi Sayın Ercan Topaca Bey ve<br />
Sayın Numan Kurtulmuş Bey’e özellikle<br />
teşekkür etmek istiyorum. Gastronomi<br />
Zirvesinde Dünyanın en büyük baklavası<br />
rekorunun kırılmasında teknik ve<br />
finansal destek sağlayan Kristal Endüstriyel<br />
Mutfak firması ve MADO Dondurmanın<br />
katkıları da oldukça fazla oldu.<br />
Gastronomi zirvesinde dünyanın en<br />
büyük baklava rekoru kırıldı. Bu fikir<br />
nasıl oluştu? Nasıl bir hazırlık süreci<br />
geçirdiniz?<br />
Şimdi şöyle bir şey var. Aslında, herkes<br />
bu Guinness Dünya Rekorlarına sadece<br />
ortaya çıkan ürün olarak bakıyor<br />
ancak işin arka planında çok ciddi bir<br />
AR-GE çalışmasına ihtiyaç duyuluyor<br />
ve işin belki de en önemli kısmı burası.<br />
Şöyle ki bir dünya rekoru kıracaksanız,<br />
o dünya rekoruna uygun mutlaka ve<br />
mutlaka çeşitli makinelere, araç ve gereçlere<br />
vs. ihtiyacınız oluyor. Çünkü bu<br />
üretmiş olduğunuz şey her neyse ona<br />
uygun makine, araç-gereç veya yöntem<br />
hali hazırda belki de dünyada yok,<br />
çoğu zaman yeniden bir şey tasarlamak<br />
zorundasınız. Biz de baklava dünya<br />
rekorunda ihtiyaç duyulan ekipmanları<br />
üretmek için AR-GE çalışmalarını<br />
TAŞPAKON ve MADO’nun ustaları ile<br />
Kristal Endüstriyelin mühendislerinin<br />
ortak çalışmasıyla yürüttük. Yaklaşık 1<br />
yıl önce başlamıştık planlama aşamasına,<br />
ondan sonra yavaş yavaş, adım<br />
adım çalışmamızı nihayete erdirdik. Bu<br />
süreçte özellikle Mahmut Dolmacı Usta<br />
ve Mado Yönetim Kurulu Başkanı Sayın<br />
Mehmet Kanbur’un ciddi katkılarına<br />
şahit olduk. Rekor için hazırlanan fırın,<br />
tepsi ve diğer yardımcı malzemeler etkinlik<br />
tarihinden bir hafta kadar önce<br />
tamamlandı ve Fuar alanına kuruldu.<br />
Bu süreçte gerçekten ekip olarak ciddi<br />
başarı sağladık ve sıfır hata ile rekor<br />
günü gerekli hazırlıkları tamamladık.<br />
Tepsi ve fırın yaklaşık 7 metre uzunluk<br />
ve 3 metre genişliğe sahip ve yaklaşık 20<br />
m2 büyüklükte. Fırın, tepsi ve rekorda<br />
kullanılan diğer ekipmanların tamamı<br />
sadece bu rekor için özel olarak üretildi.<br />
O nedenle aslında bu rekorun baklavanın<br />
pişirilmesinden ziyade AR-GE tarafı<br />
çok önemli. Tabi baklavanın pişirilmesi<br />
tarafı da çok önemli, burada pişirme<br />
nasıl bir yöntemle yapılacak? Çok kolay<br />
bir şey değil.. Düşünsenize uzunluğu<br />
7 metre, eni 3 metre olan bir tepsiden<br />
bahsediyoruz. Herkes küçük baklava<br />
tepsilerinde dahi baklavanın pişirilmesi-
7<br />
Sayı:<br />
röportaj<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
nin ne kadar zor olduğunu bilir, biz ekip<br />
olarak bunun onlarca misli büyüklükteki<br />
bir tepside baklava pişirmeyi başardık.<br />
Dolayısıyla rekorda işin ekipman ve<br />
yöntem AR-GE’si gerçekten önemliydi<br />
ve büyük bir başarı elde edildi.<br />
Rekorun elde edilmesinde Ankara İl<br />
Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Bilim<br />
Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’ne<br />
de verdikleri destekten dolayı teşekkür<br />
ediyorum. Baklava rekorunda sadece<br />
pişirip kenara koymak değil, bunun ölçümü,<br />
belgelendirilmesi vs. birçok süreç<br />
var. Prosedürleri çok var. Bunu başarırken<br />
özellikle, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl<br />
Müdürlüğü’nün katkıları oldu. Baklavayı<br />
sadece üretmek değil, tartmak da başlı<br />
başına bir iş, çünkü net baklava ağırlığı<br />
513 kg olarak tescil edildi. Bunun üzerine<br />
tepsi ile bu tepsinin üzerine oturduğu<br />
sehpayı da eklediğimizde yaklaşık 1<br />
ton 200 kg civarında bir ağırlığı havaya<br />
kaldırarak tarttık. Baklavanın mobil<br />
vinçlerle havaya kaldırılarak tartılması<br />
işin görsellik kısmına büyük değer kattı<br />
ve sadece bu bile üzerinde çok kafa yorulması<br />
gereken bir işti.<br />
Dünya ve Türk Basınının dikkatini<br />
çekmeyi başardınız. Bunu yaparken<br />
de Türkiye’nin başarılı ve en iyi markalarıyla<br />
çalıştınız. Bunun içinde bir<br />
riski göze aldınız. Ne gibi sıkıntılar<br />
yaşadınız, ortaya ne gibi sorunlar<br />
çıktı ve nasıl aştınız?<br />
Öncelikle neden baklava seçtiğimize<br />
değinmek istiyorum. Dünya genelinde<br />
Türkiye’yi tanıyan yabancılar arasında<br />
Türk’ün yemeği kebap, tatlısı da baklava<br />
olarak bilinir. Baklava dünya çapında<br />
da bilinen ve sevilen bir tatlıdır. Türklerin<br />
dışında en çok Ortadoğulular, Yunanlılar<br />
ile diğer Balkan ülkeleri, Çekler<br />
ve hatta ABD’liler baklavayı en çok tüketen<br />
ve bu tatlılının kendilerine ait olduğunu<br />
iddia eden ülkelerdir. Bu kadar<br />
popüler olan bir tatlının en büyüğünü<br />
yaparak bir anlamda bunu Türk tatlısı<br />
olarak tescil etmek dünya genelinde<br />
ses getirdi ve çeşitli polemiklere yol açtı.<br />
Özellikle dünya genelinde sosyal medyada<br />
bu konuda tartışmalar başladı ancak<br />
rekoru kıran biz olduk. Zaten bu işe<br />
başlarken medyada da kullandığımız<br />
sloganımız “Baklava Türk’tür Türk kalacak”<br />
idi ve sanırım işe de yaradı.<br />
Guinness çok katı prosedürlere sahip<br />
bir kuruluş. Yapacağınız bir hata o zamana<br />
kadar yapmış olduğunuz tüm<br />
masraf ve emeğin boşa gitmesine<br />
neden olabilir. Bu nedenle ekibimizle<br />
sıfır hata sloganı ile ciddi bir çalışma<br />
yürüttük. Tüm riskleri değerlendirdik<br />
ve meydana gelebilecek sorunlara karşı<br />
gerekli tedbirlerimizi aldık. Dolayısıyla<br />
bu süreçte çok büyük sıkıntılarla karşı<br />
karşıya kalmadık.<br />
Burada en büyük avantajımız sizin de<br />
bahsettiğiniz gibi hep en iyilerle çalışmamız<br />
oldu. Öncelikle Ankara Valimizin<br />
etkinliğe katkısı ve desteği oldukça<br />
önemliydi. Makine ve teçhizatın üretilmesinde<br />
Kristal Endüstriyel ile hatasız<br />
bir üretim gerçekleştirdik. Baklavanın<br />
pişirilmesinde TAŞPAKON VE MADO<br />
Dondurma’nın ustaları ile birlikte çalıştık.<br />
İşin doğrusu genel kanı odur ki ustalar<br />
zor insanlardır. Ancak bizler orada<br />
öyle bir takım ruhu oluşturduk ve herkesin<br />
ortak amacımız olan dünya rekoruna<br />
odaklanmasını sağladık ki baklava<br />
üretim sürecinde birbirini tanımayan<br />
çok sayıda usta sorunsuz bir biçimde<br />
üretim sürecini tamamladı. Baklava piştikten<br />
sonra havaya kaldırma ve tartım<br />
işlemlerini ise Bilim Sanayi ve Teknoloji<br />
İl Müdürlüğü, Atalay Elektronik ve Tümpet<br />
işbirliği ile gerçekleştirdik. Bu kadar<br />
büyük bir tepsiyi havaya kaldırarak tartmak<br />
gerçekten zor bir işti ancak sizin<br />
de bahsettiğiniz gibi bir hep en iyilerle<br />
çalıştık. Anadolu Turizm İşletmecileri<br />
Derneği ve TÜRSAB’da organizasyonumuza<br />
destek vererek başarı sağlamamıza<br />
katkı sağladılar. Bana birçok<br />
kişi baklavanın lezzetli olup olmadığını<br />
sordu. İşin doğrusu ben yoğunluktan ve<br />
misafirleri ağırlamaktan tadına dahi bakamadım.<br />
Ancak yaklaşık 12 bin civarında<br />
baklava diliminin Travel Expo Fuarı<br />
katılımcısı tarafından bir buçuk saat içerisinde<br />
tüketilmesi sanırım baklavanın<br />
lezzeti hakkında da bir fikir veriyordur.<br />
Tadına bakma fırsatı bulanlar da tadına<br />
doyamadıklarını bana bildirdiler. Bu da<br />
beni ve ekibimizi ziyadesiyle mutlu etti.<br />
Gastronomi zirvesi TRAVELEXPO Fuarı<br />
ile eş zamanlı yapılmıştı. İki etkinlik birbirini<br />
destekledi ve Türkiye medyasında<br />
hemen hemen tüm televizyon kanallarında<br />
ve gazetelerde yer buldu. Bizim<br />
açımızdan daha da önemlisi etkinliğin<br />
dünya medyasında yer bulması idi.<br />
Dünya rekoruna; Washington Post’tan<br />
The New York Times’a, The Independent’tan<br />
Reuters’a, Euronews’a, Çin’den<br />
Hindistan’a, Avusturalya’dan Kanada’ya<br />
dünyanın her bölgesinden medya kuruluşlarında<br />
yer verildi. Dolayısıyla etkinlik<br />
amacına fazlasıyla ulaşmış oldu.<br />
MUHARREM TUNA KİMDİR ?<br />
Kilis’te doğdum, Ankara’da büyüdüm. Gazi Üniversitesi Turizm<br />
Bölümü’nü bitirdim. Sonrasında yine aynı üniversitede<br />
yüksek lisans ve doktoram eğitimimi tamamladım. Halen<br />
Gazi Üniversitesi Turizm Fakültesinde Öğretim Üyesi olarak<br />
çalışmalarıma devam ediyorum. Ayrıca Turizm Akademisyenleri<br />
Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyorum.<br />
Üniversitede Turizm İşletmeciliği, Risk ve Kriz Yönetimi,<br />
Yönetim ve Organizasyon, İnsan Kaynakları Yönetimi<br />
gibi dersleri vermekteyim. Geçtiğimiz yıl içerisinde gerçekleştirilen<br />
3. Turizm Şurasının bilim kurulu başkanlığı ve<br />
Eğitim İstihdam, Turist Rehberliği Komisyon başkanlıkları<br />
görevlerinde bulundum. 11. Kalkınma Planı Turizm Özel İhtisas<br />
Komisyonu Başkan Vekilliği ve Raportörlük görevlerini<br />
üstlendim. Turizme yönelik çok sayıda projede yer aldım.<br />
Gastronomi Zirvesinde çok sayıda<br />
paneller yapıldı. Panellerde hep<br />
uzman ve üst düzey konuşmacılar<br />
yer aldı. İzleyici olarak katılım da<br />
yüksekti. Bu noktada nelere dikkat<br />
ettiniz?<br />
Çok planlı bir şekilde çalıştık. İyi bir ekip<br />
çalışması oldu. Fuar katılımcıları açısından<br />
doyurucu konuşmalar yapıldı ve<br />
bilgiler paylaşıldı. Yaklaşık 20 belediye<br />
başkanı panellerde konuşmacı olarak<br />
yer aldı. Bölgelerinin gastronomi değerlerini<br />
bizlerle paylaştılar ve projelerini<br />
izleyicilere anlattılar. Ayrıca gurme<br />
ve şeflerin konuşmaları da oldukça ilgi<br />
çekti. Başta Arda Türkmen olmak üzere<br />
panelistlere ilgi büyüktü. Panelistleri<br />
belirlerken alanında en iyi olanları seçmeye<br />
gayret gösterdik. Panelistlerin<br />
başarılı performansları ve bu kimselere<br />
gösterilen büyük ilgi de tercihlerimizin<br />
isabet derecesini doğruluyor. Sonuç<br />
olarak Fuar ve Gastronomi zirvesi Ankara<br />
açısından büyük önem taşıyordu.<br />
Sonraki yıllarda hem Fuarın hem de<br />
zirvenin büyüyerek devam edeceği kanaatindeyim.<br />
Ayrıca TAŞPAKON tarafından gerçekleştirilen<br />
7 Bölge <strong>14</strong> Lezzet etkinliği de büyük<br />
ilgi çekti. Her bölgeden belirlenen<br />
ikişer lezzet ustalar tarafından pişirilerek<br />
Travel Expo Fuarı kapsamında ziyaretçilere<br />
tattırıldı. Aldığımız geribildirim<br />
oldukça olumluydu.<br />
Fuarın ve zirvenin yetkin ismi olarak,<br />
organizasyon sizce hedefine<br />
ulaştı mı ? Bundan sonraki yol haritası<br />
nasıl olmalıdır?<br />
Atis Fuarcılık 3 yıldan beri Travelexpo’yu<br />
Ankara’da organize ediyor. Başladığı ilk<br />
yıldan bu yana ziyaretçi ve katılımcı sayısını<br />
arttırıyor. Bu yıl geçtiğimiz yıllara<br />
oranla gerek ziyaretçi sayısı gerekse<br />
katılımcılarıyla son derece başarılı bir<br />
fuar geçirildiğini düşünüyorum. Bundan<br />
sonraki yıllarda Travelexpo’nun<br />
Ankara Turizmine çok şey katacağına<br />
inanıyorum. Bu açıdan da Atis Fuarcılık<br />
Genel Müdürü Sayın Bilgin Aygül Beye<br />
de teşekkür ediyorum.<br />
Ankara ve Türkiye Turizmi için gelecek<br />
dönemlerle ilgili de projelerimiz<br />
var. Gastronomi Zirvesini önümüzdeki<br />
dönemlerde de büyüterek organize<br />
edeceğiz. Bunun dışında Türkiye’yi<br />
yurt dışında tanıtacak, ses getirecek<br />
çalışmaları da yapmayı planlıyoruz. Şu<br />
anda projelerimiz tasarım aşamasında<br />
olduğundan paylaşmam doğru olmaz.<br />
Ancak çok ses getirecek başka işlerin<br />
de altına imzamızı atacağız. Faaliyetlerimizi<br />
herhangi bir karşılık bekleyerek<br />
yapmıyoruz. Biz ekip olarak, arkadaşlarımızla<br />
beraber bu ülkeyi seviyoruz. Turizmi<br />
seviyoruz. Bu amaçla güzel şeyler<br />
yapmaya gayret ediyoruz.<br />
Muharrem Bey, tanıdığımız ilk günden<br />
bu yana turizm ile ilgili yurt içinde<br />
yurt dışında aktif rol oynuyorsunuz.<br />
Bu yoğun tempo özveri ister…<br />
Nasıl motive oluyorsunuz?<br />
İşin doğrusu çalışmalarımızı tamamen<br />
gönüllülük esaslı yürütüyoruz. Benim<br />
işim akademisyenlik, hayatımı üniversitede<br />
ders vererek kazanıyorum. Aynı<br />
zamanda bir gönüllü hareketi olan<br />
Turizm Akademisyenleri Derneği’nin<br />
Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapıyorum.<br />
Yaptığımız çalışmalarda temel<br />
amacımız ülkenin turizmde çok daha iyi<br />
noktalara gelebilmesi, elindeki potansiyelini<br />
daha iyi kullanabilmesi. Bu amaçla<br />
yapmış olduğumuz çalışmalarda elde<br />
etmiş olduğumuz başarılar bizi motive<br />
ediyor. Bu başarılar başka çalışmalar<br />
yapmamız konusunda gerçekten bize<br />
yol gösteriyor.
haber 8<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Her yıl düzenlediği moda defilesi ile dünyanın en önemli top modellerini<br />
ülkemizde ağırlayan Dosso Dossi’nin bu yılki süperstarı belli oldu<br />
PARiS<br />
HiLTON<br />
TÜRKiYE’YE<br />
GELiYOR<br />
Her yıl Antalya’da düzenlediği<br />
defile ile moda<br />
dünyasının dikkatlerini<br />
Türkiye’ye çeviren Dosso Dossi,<br />
bu yıl da oldukça iddialı bir<br />
şova harızlanıyor. Geçen yıl Victoria’s<br />
Secret’in ünlü Brezilyalı<br />
modelleri Adriana Lima, Isabeli<br />
Fontana, Izabel Goulart ve Ana<br />
Beatriz Barros’u aynı anda podyuma<br />
çıkararak dünyayı adeta<br />
yerinden oynatan Dosso Dossi<br />
Fashion Show, 7-12 Haziran tarihleri<br />
arasında düzenlenecek<br />
defilede yine dünyaca ünlü<br />
isimleri Antalya’da ağırlayacak.<br />
The Land of Legends Theme<br />
Park’ta 10 Haziran’da düzenlenecek<br />
defilede podyumda<br />
yürüyecek ilk isim Hilton otellerinin<br />
varisi olan sosyetik güzel<br />
Paris Hilton oldu. Defilede<br />
dört kıyafet sergileyecek Paris<br />
Hilton, özel hazırlanacak podyumda<br />
yaklaşık 50 mankenle<br />
birlikte yürüyecek.<br />
10 Haziran’da Antalya’da<br />
düzenlenecek büyük şovun<br />
yıldızı, Hilton otellerinin varisi<br />
Paris Hilton; podyumda dört<br />
kıyafet sergileyecek<br />
HiKMET ERASLAN<br />
HİÇ DÜŞÜNMEDEN<br />
KABUL ETTİM<br />
Ünlü yıldız, konuyla ilgili verdiği<br />
demeçte, Dosso Dossi Fashion<br />
Show’u defileye katılan yıldızlardan<br />
dolayı yakından takip<br />
ettiğini ve bu yüzden kendisine<br />
yapılan teklifi hiç düşünmeden<br />
kabul ettiğini söyledi. Hilton,<br />
“Türkiye’yi çok seviyorum. Antalya’da<br />
olacağım için çok mutluyum.<br />
Hem iş hem tatil fırsatı<br />
bulacağım” dedi. Dosso Dossi<br />
Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Hikmet Eraslan ise Brezilyalı<br />
dört top modeli podyuma çıkararak<br />
geçen yıl büyük bir başarı<br />
elde ettiklerini hatırlatarak,<br />
“Bu yıl da çok iddialıyız. Uzunca<br />
süre konuşulacak bir şova<br />
hazırlanıyoruz. İlk meleğimiz<br />
Paris Hilton oldu. Yakın bir<br />
zamanda yeni isimlerimiz<br />
de netleşecek.<br />
Podyumumuzda<br />
dünya starları<br />
yürümeye devam<br />
edecek.<br />
Dünyanın<br />
gözü yine Türkiye’de,<br />
Antalya’da<br />
olacak”<br />
diye konuştu.<br />
Dosso Dossi otelleri<br />
Kendini yeniliyor<br />
İstanbul’un en iddialı şehir otelleri arasında gösterilen ve Politur bünyesinde<br />
yer alan Dosso Dossi Downtown ile Dosso Dossi Old City,<br />
büyük bir dönüşüme hazırlanıyor. Şehir otelciliği konseptinde kendi<br />
özgün kulvarını yaratan Politur, büyük bölümü yabancılardan oluşan<br />
konuklarına daha kaliteli hizmet verebilmek için beş yıldızlı<br />
iki otelde yenileme çalışmaları başlattı. Proje çerçevesinde<br />
ikisi de tarihi yarımadada yer alan Dosso Dossi<br />
Downtown ile Dosso Dossi Old City’nin dekorasyonu,<br />
sağlık ve SPA donanımı ile konsiyerj hizmetleri, baştan<br />
aşağıya yenilenecek. Çalışmalar tamamlandığında<br />
Dosso Dossi Downtown ve Dosso Dossi Old City,<br />
konuklarına yeni ve farklı deneyimleri bir arada yaşama<br />
imkânı sunacak. Politur’un 5 yıldızlı kalitesini<br />
taçlandıracağı otellerini tercih eden konuklarına ayrıca<br />
çeşitli sürprizleri de olacak.
9<br />
Sayı:<br />
stk<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
İşte 2017 yılında<br />
Ankara’nın En’leri<br />
OTELLER<br />
Misafir Memnuniyeti Ödülü:<br />
Monec Hotel<br />
En Yenilikçi Otel Ödülü:<br />
Doktorun Oteli<br />
Sosyal Sorumluluk Faaliyet Ödülü:<br />
Bera Ankara Hotel<br />
Kongre Oteli Ödülü:<br />
Bilkent Otel<br />
Spa Oteli Ödülü:<br />
Grannos Termal Hotel<br />
İnternet Sitesi Olan Otel Ödülü:<br />
Sergah Hotel<br />
ANADOLU TURİZM<br />
İŞLETMECİLERİ DERNEĞİ<br />
Bu yıl ilki<br />
düzenlenen<br />
yarışmanın her<br />
yıl yapılmasının<br />
planlandığı<br />
ve Ankara’nın<br />
turizmden<br />
önemli pay<br />
alan Avrupa<br />
Başkentleri<br />
arasında yer<br />
almasına katkı<br />
sağlamasının<br />
beklendiği<br />
belirtildi.<br />
TURiZMDE<br />
ANKARA’NIN EN’LERi<br />
Törene katılan Ankara Vali Yardımcısı<br />
Fatih Ahmet Kurt, bu tür<br />
etkinliklerin yapılmasının turizm<br />
sektöründe önemli bir yer tutuğunu<br />
ve aynı zamanda turizmciler<br />
için teşvik edici olduğunu<br />
söyledi. İlki yapılan bu ödül tö-<br />
ÖDÜLLENDiRiLDi<br />
Anadolu, Ankara Turizm İşletmecileri<br />
Derneği (ATİD) dıklarını kaydeden Kurt, turizme<br />
renin devam etmesini arzula-<br />
tarafından düzenlenen büyük katkı sağlayan ATİD’e teşekkür<br />
Turizmde Ankara’nın En’leri<br />
etti. Vali Yardımcısı Kurt,<br />
Ödül Töreni’nde, Ankara’nın turizmine<br />
değer katan turizmciler<br />
ödüllendirildi. ATİD Başkanı Birol<br />
Akman, Ankara’yı turizmde<br />
turizm için önem arz eden bu<br />
tür organizasyonların devamı<br />
için Valilik olarak her türlü desteğe<br />
hazır olduklarını kaydetti.<br />
önemli pay alan Avrupa’nın başkentleri<br />
arasına sokmanın en büyük<br />
amaçları olduğunu kaydetti.<br />
DEVAMI GELECEK<br />
Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />
ATİD Başkanı Birol Akman,<br />
ilk yapılan bu ödül töreninin<br />
devamının geleceğini bildirdi. Ankara’daki<br />
turizmcileri Türkiye’de<br />
hak ettikleri yerlere getirmek için<br />
Sheraton Hotel’de gerçekleştirilen<br />
ödül törenine, Ankaralı<br />
turizmciler büyük ilgi gösterdi.<br />
Yurtdışı programı nedeniyle törene<br />
katılamayan Kültür ve Turizm<br />
Bakanı Numan Kurtulmuş,<br />
bir telgraf gönderdi. Ödül anları<br />
tebrik eden Kurtulmuş, başarıların<br />
devamını diledi.<br />
VALİLİKTEN TEŞEKKÜR<br />
çalışmalarına devam edeceklerini<br />
belirten Akman, bunun için<br />
büyük çaba sarf ettiklerini dile<br />
getirdi. Ödül törenini seçici kurulunda<br />
yer alan Gazi Üniversitesi<br />
Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi<br />
olan Prof. Dr. Muharrem Tuna,<br />
Ankara’nın Türkiye’nin başkenti<br />
olmasından dolayı avantajlı bir<br />
kent olduğunu, ama bu avantajını<br />
kullanamadığını dile getirdi.<br />
Ankara’nın turizm potansiyelini<br />
harekete geçirmek gerektiğini<br />
anlatan Tuna, başta farkındalık<br />
olmak üzere alt yapı, üst yapı, tanıtım,<br />
eğitim gibi birçok konuda<br />
ciddi çaba sarf edilmesi gerektiğini<br />
söyledi. Kurum, kuruluş ve<br />
şahısların ortak çalışmalarıyla turizmde<br />
Ankara’ya dikkatlerin çekilmesi<br />
gerektiğini belirten Tuna,<br />
ödül törenin Ankara’ya değer<br />
katan işletmeler arasında tatlı bir<br />
rekabet oluşmasını sağlayacağını<br />
söyledi. Gecede, desteklerinden<br />
dolayı Gazi Üniversitesi Öğretim<br />
Üyesi Prof. Dr. Muharrem Tuna,<br />
Ankara Life Dergisi ve Sheraton<br />
Otel’e teşekkür plaketi takdim<br />
edildi.<br />
RESTORANTLAR<br />
Türk Muftağı Ödülü:<br />
Trilye Restoran<br />
Ankara Tava Yapan Restoran Ödülü:<br />
Behzat Restoran<br />
ATİD ONUR ÖDÜLLERI<br />
Müze Ödülü:<br />
Satranç Müzesi<br />
Havayolu Ödülü:<br />
Anadolu Jet<br />
Etkinlik Ödülü:<br />
Travel Expo Ankara Fuarı<br />
ATİD Özel Ödülü:<br />
Doğan ACAR<br />
En Çok Katkı Veren Acenta Ödülü:<br />
Valör Turizm<br />
En İyi Rehber Ödülü:<br />
Emel Şıklaroğlu<br />
En İyi Gazeteci Ödülü:<br />
Erdal İpekeşen<br />
Yılın Şefi Ödülü:<br />
Zeki Açıköz<br />
ÜNIVERSITELER ARASI<br />
PROJE YARIŞMASI<br />
ANKARA’NIN TANITIMI KATEGORiSi<br />
Ankara’yı Tanıtmada “Etkileyici<br />
Sosyal Medya”:<br />
Onur Çelen ve Ayşe Eren<br />
Sağlığın ve Kültürün Başkenti Ankara:<br />
Cafer Türkseven<br />
Ankara Tanıtım Festivali Projesi:<br />
Sabiha Koçakgöl<br />
TURIZM HIZMETLERININ<br />
GELIŞTIRILMESI VE PAZARLAMASI<br />
Herkes için Müzeler:<br />
Nazik Çelikkanat ve Mehmet Mert Paslı<br />
Ankara’nın Kırmızı Hatları:<br />
Yasemin Sergen<br />
Ankara’nın Havası TV Programı:<br />
Yasemin Sergen<br />
ANKARA’NIN KISA FILM<br />
ILE TANITIMI<br />
Başkentin Trendleri:<br />
Fatih Yaman<br />
Bir Koşu Ankara:<br />
Mehmet Balcı<br />
Ankara Burası mı?:<br />
Mustafa Gönen
öportaj 10<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Digital teknolojinin son 10 yıldaki gelişim<br />
hızına ayak uyduran turizm şirketi<br />
2007 yılında yayın hayatına başlayan<br />
turizm portalı, hem abone<br />
otellere hem de seyahat edeceklere,<br />
rakiplerine göre çok daha farklı<br />
avantajlar sunuyor. İnternet kullanımının<br />
bugünkü ile kıyaslanamayacak<br />
kadar az olduğu bir dönemde Bursa’da<br />
kurulan şirket, 2012 yılında İstanbul’a<br />
taşındı. 2017’de 10. Yılını kutlayan neredakal.com,<br />
bugün alanında Türkiye’nin<br />
en çok ziyaret edilen sitesi. Biz<br />
de bu kadar kısa sürede bu gelişi gösteren<br />
neredekal.com’un Genel Müdürü<br />
Özkan Hacıoğlu ile yaptığımız röportajla,<br />
hem kurumu, hem rakiplerine göre<br />
farkını ve kullanıcıya sunduğu avantajları<br />
okuyucalırımaz aktarmak istedik..<br />
RÖPORTAJ<br />
MUSTAFA<br />
ÜÇBAŞ<br />
ÖZKAN HACIOĞLU<br />
GENEL MÜDÜR<br />
Neredekal.com hakkında<br />
okuyucularımıza bilgi<br />
verebilir misiniz?<br />
Neredekal.com’un bu yıl sektördeki<br />
11. yılı. 2007 yılından<br />
bu yana Türkiye’deki bölgeleri,<br />
otelleri tek tek gezen Neredekal.<br />
com yola küçük ve butik otelleri<br />
tanıtmak üzere çıktı. Yıllar içerisinde<br />
gösterdiği büyümenin<br />
getirisi olarak, 2010 yılında iLab<br />
Holding iştiraki ile sektörde kendine<br />
güçlü bir yer edindi. Büyümesine<br />
paralel olarak etkin<br />
olduğu iş alanlarına da yenileri<br />
eklendi.Neredekal.com bugün,<br />
Türkiye’de en çok otel listeleyen<br />
ve bu oteller için fiyat karşılaştırma<br />
imkanı sunan bir platforma<br />
evrilmiş durumda. Web sitemizde<br />
veya mobil uygulamamızda<br />
gezinen bir kullanıcı, tatil bölgesindeki<br />
otellerin neredeyse her<br />
birini görüntüleyebilir ve hatta<br />
fiyatlarını karşılaştırarak, tercih<br />
ettikleri tarih aralığı için otele<br />
rezervasyon yapabilirler. Neredekal.com’u<br />
en iyi tanımlayan<br />
cümle, sloganımızda da olduğu<br />
gibi: En çok otel, en uygun fiyat…<br />
Çalıştığınız oteller ve OTA’lere<br />
(online travel acentaları)<br />
ne tarz ilave değerler<br />
katıyorsunuz?<br />
Neredekal.com’un bu yıl sektördeki<br />
11. yılı. 2007 yılından<br />
bu yana Türkiye’deki bölgeleri,<br />
otelleri tek tek gezen Neredekal.<br />
com yola küçük ve butik otelleri<br />
tanıtmak üzere çıktı. Yıllar<br />
içerisinde gösterdiği büyümenin<br />
getirisi olarak, 2010 yılında<br />
iLab Holding iştiraki ile sektörde<br />
kendine güçlü bir yer edindi.<br />
Büyümesine paralel olarak etkin<br />
olduğu iş alanlarına da yenileri<br />
eklendi.Neredekal.com bugün,<br />
Türkiye’de en çok otel listeleyen<br />
ve bu oteller için fiyat karşılaştırma<br />
imkanı sunan bir platforma<br />
evrilmiş durumda. Web sitemizde<br />
veya mobil uygulamamızda<br />
gezinen bir kullanıcı, tatil bölgesindeki<br />
otellerin neredeyse her<br />
birini görüntüleyebilir ve hatta<br />
fiyatlarını karşılaştırarak, tercih<br />
ettikleri tarih aralığı için otele<br />
rezervasyon yapabilirler. Neredekal.com’u<br />
en iyi tanımlayan<br />
cümle, sloganımızda da olduğu<br />
gibi: En çok otel, en uygun fiyat…<br />
Ziyaretçi profiliniz hakkında<br />
bilgi verir misiniz?<br />
Türkiye’de en çok konaklama
11<br />
Sayı:<br />
röportaj<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
tesisi listeleyen portal şu anda<br />
Neredekal.com. Bizim pansiyon,<br />
küçük veya butik otel, her<br />
şey dâhil otel gibi bir ayrımımız<br />
yok, bu nedenle her otelin bizde<br />
yeri var. Bu yaklaşımımız ve<br />
iş modelimiz nedeniyle, rakip<br />
olarak bize en yakın platforma<br />
kıyasla, neredeyse iki kat fazla<br />
tesis listeliyoruz diyebilirim.<br />
<strong>14</strong>.000’den fazla otel listelediğimizden<br />
ve otel kategorilerinin<br />
de birbirinden farklı<br />
olmalarından dolayı, geniş bir<br />
ziyaretçi kitlemiz var. Üniversiteli<br />
gençlerden tutun da, Türkiye’yi<br />
keşfetmek isteyen emeklilere<br />
kadar toplumun değişik<br />
kesimlerinden kullanıcılarımız<br />
olduğunu belirtmeliyiz. Yaz döneminde<br />
her ne kadar en çok<br />
deniz kenarı tesisler aranıyor<br />
olsa da, özellikle şehir merkezi<br />
ve çevresindeki otelleri arayan,<br />
tatili sadece beş yıldızlı herşey<br />
dahil otellerden ibaret görmeyen,<br />
pansiyon, küçük-butik otel<br />
gibi alternatif konaklama arayan<br />
ziyaretçiler de sıklıkla Neredekal.com’u<br />
tercih ediyorlar.<br />
Sizden hizmet almak<br />
isteyen oteller ve OTA’ler<br />
için nasıl bir çalışma modeli<br />
sunuyorsunuz?<br />
Neredekal.com üyesi olan otellerin<br />
en avantajlı olduğu kısım<br />
her otelin kendine özel, 0850’li<br />
bir telefon numarasına sahip<br />
olmasıdır. Yönetim panelinde<br />
kayıtların tutulmasını sağlayan<br />
bu sistem ile oteller Neredekal.<br />
com’dan ne kadar çağrı aldıklarını,<br />
hangi telefondan arandıklarını<br />
görüntüleyebiliyorlar.<br />
Pansiyonlar ve küçük oteller<br />
için de adeta bir dijital sekreter<br />
yarattığımızı söyleyebiliriz.<br />
Öyle ki, misafirden gelen ancak<br />
o esnada otel tarafından<br />
yanıtlanamayan/kaçan çağrılar<br />
görüntülenebiliyor ve misafire<br />
bu şekilde geri dönüş de sağlayabiliyorlar.<br />
Neredekal.com<br />
üyelik paketleri ise her otelin<br />
ihtiyacına göre şekilleniyor. Neredekal.com<br />
sözleşmeli üyeleri,<br />
paketleri dâhilinde kendilerine<br />
verilen reklam alanlarının<br />
kullanımını, otellerinin doluluk<br />
oranına göre kendileri belirleyebiliyorlar.<br />
Neredekal.com portalında<br />
otel tanıtımı dışında hizmet<br />
sunuyor musunuz?<br />
Neredekal.com otel tanıtımı<br />
yapmasının yanı sıra, kullanıcıya<br />
sunduğu kapsamlı seyahat<br />
içeriği ile birlikte, aynı zamanda<br />
bir seyahat rehberi. Kullanıcı<br />
otel seçiminden önce gideceği<br />
bölgeler ve konaklama esnasında<br />
gezeceği yerler hakkında<br />
da en donanımlı bilgiye Neredekal.com<br />
web sitesi ve Neredekal<br />
mobil uygulaması ile her<br />
an ulaşabiliyor.<br />
Serkan<br />
Gümrükçü<br />
GM Ramada Old City /<br />
POYD İstanbul<br />
Fiyatlarınızı mı<br />
arttırmak istiyorsunuz?<br />
Dolulukların arttığı konusundaki seslerin yükselmeye<br />
başladığı bu günlerde, herkeste bir bahar iyimserliği,<br />
oldukça mutluluk verici. 2016’da dip yapmış turizmin<br />
2017’nin iyimserliği ve yılın ilk yarısına yaklaştığımız<br />
bu dönemdeki olumlu yansımaları, herkesi tatmin eder<br />
umarım.<br />
Bu süreçte herkesin dikkat etmesi gereken çok önemli<br />
adımlar var. Ürün yelpazemizin çeşitlendirilmesinin ne kadar<br />
önemli olduğu en net bu aşamada görülecektir. Bu da<br />
gelir yönetiminin ne kadar önemli bir konu başlığı olduğunu<br />
tekrar bize göstermektedir.<br />
Oteller temel olarak geçici konaklama yapılan işletmelerdir.<br />
Gelirler bazında odaların yanında diğer gelir kalemlerinin<br />
de geliştirilmesi gerekmektedir. Zira günümüzde<br />
modern otelcilik, yatacak yer bulamayan insanlara bir oda<br />
vermekten ziyade; birçok rakibin oda verebildiği çetin piyasa<br />
koşullarında, konforlu bir konaklamayı sağlayacak<br />
çeşitli olanakları sunan otelleri öne çıkaran bir seviyeye<br />
ulaşmıştır.<br />
KiMDiR?<br />
Çalışma hayatına üniversite<br />
sonrası Bursa’da bir finans<br />
şirketinde yatırım planları satarak<br />
başladı. Yaklaşık 18 ay<br />
sonra bu şirkette satış müdürü<br />
oldu ve yine 1 yıl boyunca<br />
bu görevde çalıştı. Akabinde,<br />
askerlik vazifesi sebebi ile işten<br />
ayrıldı. Askerlik sonrası<br />
Kariyer.net’te Bursa Bölge<br />
Satış Müdürü olarak çalışmaya<br />
başladı. O dönem Bursa<br />
ofisi, Kariyer.net’in İstanbul<br />
merkez ofisi sonrası açılan ilk<br />
ofisi idi ve Özkan Hacıoğlu da<br />
dışarıdan alınan ilk profesyonel<br />
yönetici oldu. Kısa bir süre<br />
sonra bölgenin hızlı bir şekilde<br />
kara geçmesi ile bölge müdürü<br />
ve bu bölgeden cesaretle<br />
Anadolu’da açılan diğer<br />
ofislerin yönetimi için İstanbul’a<br />
yerleşik olarak bölgeler<br />
grup müdürlüğüne terfi etti.<br />
2006 son çeyreğinde Kariyer.<br />
net’teki görevinden ayrıldı.<br />
Neredekal.com, 01 Mart 2007<br />
tarihinde yayına girdi. O dönem<br />
internetin kesinlikle bu<br />
kadar yoğun kullanılmadığı,<br />
evlerde internetin görece lüks<br />
olduğu ve düşük hızlı, düşük<br />
kotalı paketlerin kullanıldığı<br />
bir dönemdi. Şubat ayında<br />
daha henüz siteyi bile yayına<br />
almadan hazırladığı bir Power<br />
Point sunum üzerinden satış<br />
yapmaya başlayan şirket,<br />
Bursa’da son derece küçük<br />
ve mütevazı bir ofiste ilk çalışmalarına<br />
başladı. . Mart<br />
başında Özkan Hacığlu’nun<br />
kardeşi satış tarafında ve bir<br />
de asistan ile şirket kadrosu<br />
şekillenmeye başladı. O dönem<br />
ziyaret edilen otellerde<br />
kablosuz internet bağlantısı<br />
bulmak, dahası internet bağlantısı<br />
bulmak bile çok düşük<br />
bir ihtimaldi. Özellikle de gidilen<br />
bölgelerin genel yapısı,<br />
ziyaret edilen otellerin küçük<br />
oteller olduğu göz önüne<br />
alındığında bu çok şaşılacak<br />
bir durum değildi.<br />
Facebook’un, Twitter’ın Türkiye’de<br />
neredeyse hiç bilinmediği,<br />
WhatsApp’in henüz<br />
olmadığı, Steve Jobs’ın müthiş<br />
sunumu ile henüz iPhone’un<br />
tanıtılmadığı bir dönemden<br />
bahsediyoruz. Telefondan<br />
internet kullanımının hemen<br />
hemen olmadığı bir dönem...<br />
Bu son 10 yıl iletişim kanalları<br />
ve internet sektörü için<br />
inanılmaz derecede hızlı bir<br />
dönem oldu. İnternet, artık<br />
çok büyük bir kitle tarafından<br />
başında her gün saatlerin<br />
geçirildiği bir kanal artık.<br />
Tüm bunlara paralel olarak,<br />
Neredekal.com Türkiye’de<br />
en fazla ziyaret edilen seyahat<br />
sitelerinden birisi, kendi<br />
kanalında ise Türkiye’nin açık<br />
ara en fazla ziyaret edilen ve<br />
tercih edilen internet yatırımı<br />
olmayı başardı. İlk zamanlar<br />
günde 1.000 – 1.500 ziyaretçisi<br />
bulunurken, şu an günde<br />
350.000 tekil ziyaretçiye ulaşmış<br />
durumdalar.<br />
Fiyata dayalı kalite algısı da artık sadece en üst segment<br />
otellerde geçerliliğini korumaktadır; o da sektörün küresel<br />
bazda kabul görmüş, standartlarıyla herkesin malumu<br />
olan zincir otellerinin franchise dışında kalan, en üst<br />
kategorileriyle sınırlıdır. Oysaki kaliteyi, son kullanıcıya<br />
yansıtan en net gösterge olarak, artık müşteri yorumları<br />
belirleyici olmaktadır. Bunun yanı sıra online pazarlama<br />
ve satış ağlarının çeşitlenmesi, dijital olanakların müşteriye<br />
kıyaslama olanağı verdiği, satış platformlarının da<br />
eklenmesiyle, karar süreçlerindeki kriterler ciddi anlamda<br />
değişmiştir.<br />
Yani satın alma algısı, artık otelin satışa sunduğu bir odasından,<br />
menüdeki portakal suyuna, otoparktaki yıkama<br />
servisinden, hamamdaki kese hizmetine kadar misafir yorumlarının<br />
belirleyiciliği ile oluşmaktadır. Fiyatların belirleyiciliği<br />
ortadan kalkmıştır; çünkü herkesin fiyatı bilinmekte<br />
ve rekabetten dolayı aynı alt çizgide sıkışmaktadır.<br />
Arkadaşlar, rekabeti fiyata indirgeyerek ucuzlaştırdığınız şey,<br />
herkesin kalite ve standardına emin olduğu ürünler değildir.<br />
Hizmet sektöründeki birçok şeyin içinde insan vardır ve fakat<br />
insanın olduğu her yerde de güler yüzle kabul gören,<br />
mutsuzlukla reddedilen bir hizmet anlayışı kaçınılmazdır.<br />
Fiyatlarınızı arttırmak mı istiyorsunuz?<br />
Gülmesini bilmiyorsanız dükkan açmayın derim.<br />
“Herkesin 1 Mayıs işçi bayramını kutlar, nice 19 Mayıs bayramlarına<br />
ulaşmamızı dilerim..”
geziyorum 12<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Zihninizde çalmaya başladı<br />
değil mi MFÖ’nün bu efsane<br />
şarkısı. Bodrum özelinde<br />
tüm Ege’ye ithaf edilmiş bir şarkı<br />
olsa gerek.<br />
Ege...<br />
Koylar, körfezler, adalar, zeytinlikler,<br />
çamlıklar, yarımadalar,<br />
dağlar...<br />
Balığın her türlüsü, enginar, çeşit<br />
çeşit otlar, incirler, mandalinalar,<br />
zeytinler, türlü türlü mezeler,<br />
zeytin yağlılar, içkiler...<br />
Ege’nin serin, tertemiz suları...<br />
Uzandığınızda içinizi ısıtan kumsallar...<br />
Sapsarı bir güneş...<br />
Tertemiz bir gökyüzü...<br />
Soluduğunuzda kupkuru, tertemiz<br />
bir Ege havası...<br />
Güneşin balkabağı gibi denize<br />
düştüğünü gözlemlediğiniz o canım<br />
akşam üzeri sofraları... Bir<br />
yerlerden gelip masanıza üşüşen<br />
anason kokusu...<br />
Tepenizde ay varken dahi çıplak<br />
ayaklarınızın altında sıcacık kumlar...<br />
Az evvel boğazınızdan geçen<br />
buzlu içkilerinizin ardından içinize<br />
ayaktabanlarınızdan işleyen<br />
sıcaklık...<br />
Ege’den esen tertemiz rüzgar...<br />
Ay ışığında olabildiğine gizemli,<br />
olabildiğine davetkar o güzel<br />
kumsalda konaklayan Ege...<br />
Pek çok akşamında hiç çekinmeden<br />
davetine iştirak ettiğim<br />
Ege’nin serin suları ile bu kez<br />
Herodot’un coğrafyasındaki Cunda’da<br />
buluşmuştuk. Ada’nın Kuzeydoğusundaki<br />
Hasır Adası’nın<br />
tam karşısında salaş bir deniz<br />
lokantasının kumsalındayım. Çadırım<br />
restaurantın arkabahçesindeki<br />
çimenlik alanda kurulu. Ay<br />
ışığında Ege’de yüzdükten sonra<br />
işte o çadırda en güzel sabahlarımdan<br />
birine uyanacağım...<br />
Masadan kalkarak Ege’ye koştuğumda<br />
Onurcan’ın üşüteceksin<br />
deli misin oğlum! dediğini anımsıyorum.<br />
Bütün gün, yarın sabah<br />
erkenden uyanarak zıpkınla balık<br />
avına gidecek olmanın planlarını<br />
yapıp durmuştuk ‘masa’da.<br />
Alibey Adası’na evvelsi gün misafir<br />
olmuştuk. İlk gün adada<br />
çadırımızı kuracak bir kamping<br />
bulamadığımızdan bizim evi bir<br />
kumsala kondurmuştuk. Alibey<br />
adası tamamen doluydu. Bizim<br />
gibi plansız, kafasına estiği gibi<br />
Nasıl anlatsam...<br />
Nerden<br />
başlasam...<br />
Ömer Koray ÜNAL<br />
Türkiye’yi geziyor<br />
CUNDA’DA<br />
gelenler için bu doluluk büyük<br />
süpriz olmuştu.<br />
4 gün kadar evvel Batı Karadeniz’de<br />
güneşin doğar doğmaz Karadeniz<br />
Ereğlisi üzerinden çadırımı<br />
rahatsız etmesi ile uyandığım<br />
sabahlardan, zıpkınla balık avına<br />
çıkmak için vücudumuza bulaşık<br />
detarjanı sürdüğümüz sabahlara<br />
gelmiştik. Cunda’yı ve koylarına<br />
yapacağımız keşfin iki temel eğlencesi<br />
vardı bizim için: bisiklet<br />
ve zıpkınla dalış!<br />
Ada’ya İstanbul’dan sırası ile Kocaeli-<br />
Yalova-Bursa-Balıkesir-Edremit ve Aycalık<br />
üzerinden geldik. İstanbul’dan çıkarken aç<br />
çıkar ve Yalova üzerinden Orhangazi ilçesine<br />
giderseniz. Yol üzerinde bu zamana kadar<br />
kesinlikle yemediğiniz Tandır’ı yiyebilirsiniz.<br />
İstanbul – Balıkesir yolunun en güzel tarafı,<br />
duraklayabileceğiniz onlarca lezzet dükkanı<br />
olması... Tandırcıdan sonra Bursa’da<br />
Mustafa Kemal Paşa ilçesinde durup ‘kemal<br />
paşa’ tatlısı yemenizi salık vererim. Buranın<br />
devamında Susurluk’u geçtiğinizde eskiden<br />
Varan otobüslerinin mola noktası olan<br />
VARAN’da bir susurluk tostu yiyip ayranından<br />
kana kana için. Bu yolun tadı böyle çıkar!<br />
Edremit’ten sonra Ayvalık’a geldiğinizde<br />
Cunda’ya girişin tek bir<br />
yolu vardır: Türkiye’nin ilk boğaz<br />
köprüsünden geçmek zorundasınız<br />
(1964) Ayvalık’tan Cunda’ya<br />
bir gonca gibi uzanan Lale Adası’ndan<br />
Cunda’ya işte bu köprü<br />
ile bağlanırsınız.<br />
Dedim ya plansız çıkmıştık yola<br />
ve o kadar yolu gelip de koskocaman<br />
adada kalacak bir yer bulamamıştık.<br />
Sonunda adanın kuzey<br />
doğusunda Hasır adasına bakan<br />
Burcu Restaurant’ın sahibinden<br />
özel izin aldık. Kahvaltılarımızı<br />
orada yapmak şartı ile bizi arka<br />
bahçedeki çimlik alanda misafir<br />
etti. Sağolsun.<br />
Cunda’da daldığımız günlerde<br />
balık bulmak umudu ile Ada’nın<br />
en kuzeyine kadar çıktık. Maden<br />
caddesi üzerinde ‘Bıyıklının Yerini’<br />
geçerek Rum Köylerine ilerledik.<br />
Zeytinlikler içindeki bu üç<br />
köy taş evleri, terk edilmiş manastırları<br />
ile beni büyülemişti.<br />
EGE DENİZİNİ YÜRÜYEREK<br />
GEÇEN KOYUNLAR<br />
Her ıssız koya vardığımızda ümitle<br />
dalıyor balık bulamıyorduk. Bu<br />
böyle gün boyu devam etti... Sonunda<br />
adanın kuzeybatısındaki<br />
Maden adasına doğru hareket<br />
ettik. Maden adasını ile Cunda<br />
arasında 50 kulaçlık bir mesafe<br />
vardır. Buraya vardığımızda<br />
hayatımda gördüğüm en ilginç<br />
manzaralardan birine rastladım.
13<br />
Sayı:<br />
geziyorum<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Bir çoban önüne koyun sürüsünü<br />
katmış denizin üzerinden tek<br />
sıra halinde geçiriyordu. Onur<br />
ile o manzarayı hala konuşuruz.<br />
Tüm gün balık bulma umudu<br />
ile sonunda halüsinasyon gördüğümüzü<br />
sandık ama gerçekti.<br />
Çoban bakir bir ada olan Maden<br />
adasında koyunlarını otlatmış,<br />
gün sonuna doğru denizin altına<br />
döşenmiş taşlardan dikkatlice<br />
koyunlarını geçiriyordu. Bu manzara<br />
uzaktan bakınca denizin<br />
üzerinde yürüyen koyunlar gibi<br />
duruyordu. O kadar şaşırmıştık<br />
ki bir fotoğraf dahil çekmek aklımıza<br />
gelmedi.<br />
CUNDA’DAN SARIMSAKLI<br />
PLAJINA BİSİKLETLE...<br />
Hemen şunu belirteyim ki Cunda<br />
ne kadar sakin ve güzel ise Ayvalık<br />
da o kadar keşmekeş içinde ve<br />
şehirleşmiş geldi bana. Lale adasına<br />
indiğimden itibaren atmosfer<br />
büyüsünü kaybetti... Klasik bir<br />
tatil kasabasına dönüştü heryer...<br />
Koca koca tabelalar, çirkin dükkanlar.<br />
Kokoreççiler, tostçular,<br />
dürümcüler...<br />
Sarımsaklı’ya doğru her pedalımda<br />
güneşin tepemden süzüldüğü<br />
ve sıcaktan sürekli bir kenarda<br />
mola verip denize atladığım bir bisiklet<br />
turu olmuştu. Zavallı brooks<br />
selem heralde en çok o yolculukta<br />
ızdırap çekti.<br />
Şimdi yolun mesafesini tam hesaplayamasam<br />
da beş saatlik bir<br />
bir gezinti ile Sarımsaklı Plajı’nın<br />
buz gibi sularına attım kendimi.<br />
Yollarda en fazla dikkatimi çeken<br />
ise fotograflarda da gördüğünüz<br />
buz gibi karadut şerbeti idi. Bu<br />
şerbetçileri her görüşümde bisikletimi<br />
sapa çektip ve kana kana<br />
karadut şerbeti içtim.<br />
Sarımsaklı Plajı için çok detaya girmeyeceğim<br />
ama buz gibi bir suyu<br />
olan, turistten geçilmeyen, yüzünü<br />
tamamen güneye dönmüş,<br />
yaklaşık yedi kilometre uzunluğunda<br />
bir plaj. Cunda’nın bakir<br />
koylarından sonra açıkçası benim<br />
hiç ilgimi çektiğini söyleyemem.<br />
TEKRAR CUNDA’YA DÖNÜŞ<br />
Sarımsaklı Plajı için çok detaya girmeyeceğim<br />
ama buz gibi bir suyu<br />
olan, turistten geçilmeyen, yüzünü<br />
tamamen güneye dönmüş,<br />
yaklaşık yedi kilometre uzunluğunda<br />
bir plaj. Cunda’nın bakir<br />
koylarından sonra açıkçası benim<br />
hiç ilgimi çektiğini söyleyemem.<br />
KARADENİZ PASTANESİNDE<br />
SAKIZLI KURABİYE<br />
Taş sokaklarda ilerlerken gözüme<br />
sevimli bir pastane çarpıyor.<br />
Karadeniz Pastanesi. Burayı görür<br />
görmez bisikletimden indiğim<br />
gibi kendimi mekanın Arnavut<br />
kaldırımlar üzerindeki tahta sandalyesine<br />
atıveriyorum. Daracık<br />
sokağın üzeri asmalarla kaplı.<br />
Asmaların arasına asılmış onlarca<br />
ters şemsiyeden süzülen ışık<br />
kümesi sokağa rengarenk bir<br />
hava katıyor. Mutlu oluyorsun.<br />
Garson kıza soruyorum ne yiyeyim<br />
burada diye. Tatlı istiyorsam<br />
Lor tatlısı tavsiye ediyor. Hemen<br />
sipariş ediyorum. Ben Balıkesir’de<br />
de Karadeniz’de de peynir tatlısı<br />
yedim. Fakat, Cumba’daki bu lor<br />
tatlısını apayrı bir yere koymak lazım.<br />
Hızımı alamayarak tezgahta<br />
gördüğüm portakal ve sakız kurabiyelerinden<br />
de sipariş ediyorum.<br />
Her biri enfes... İşte haz tam olarak<br />
bu!<br />
TAKSİYARHİS KLİSESİ’NDE<br />
EFSANE LİMONATA<br />
Adanın arnavut kaldırımlı dar<br />
sokakları sizi bir şekilde ufak bir<br />
tepeye yönlendiriyor. Bu tepeye<br />
çıkarken kaldırım taşları arasındaki<br />
boşluklar öyle fazlalaşıyor ki<br />
bisikletimden iniyorum. Tepenin<br />
sahibi adanın en güzel taş yapısı<br />
olan Taksiyarhis Klisesi. 1873 yılında<br />
inşa edilen klise koruyucu<br />
baş melekler Mikhail ve Cebrail’e<br />
ithaf edilmiş... Bu yıllarda adada<br />
10.000 dolaylarında hristiyan vatandaşımız<br />
yaşarmış. 1928 yılında<br />
ise Ada’daki hristiyan nüfüs<br />
yerini Girit’ten gelen müslümanlara<br />
bırakınca kilise minaresiz bir<br />
camiye çevrilmiş. 2011’e kadar<br />
harap halde kalan bina Rahmi<br />
Koç Müzecilik tarafından onarıma<br />
alınmış ve müze statüsüne geçmiş.<br />
Müzede endütriyel tarihin<br />
gelişimine ait çeşitli objeler var.<br />
Müzecilikle ile ilgilenenlerin ilgisini<br />
çekeceğini düşündüğüm bir<br />
yer. Müze içinde çok şık bir kafe<br />
bulunuyor. Bu kafenin manzarası<br />
ise enfes... Fakat benim unutamadığım<br />
ise bu kafede içtiğim enfes<br />
limonata. Bir daha Cunda’ya<br />
gidersem ilk iş bu limonatayı tatmak<br />
olacak.<br />
ŞEYTAN SOFRASI<br />
Değerli okurum, yazımı yarı anı<br />
ve özlem ile harmanlayıp; genelde<br />
dikkatlerden kaçan detaylara<br />
değinerek yazmak istedim. Bu<br />
sebeple gerek şeytan sofrası,<br />
gerek taş kahve ve de gerek<br />
Sarımsaklı plajı gibi herkesin<br />
bildiği, hele ki siz turizmcilerin<br />
ezberlediği yerleri kaleme almak<br />
istemedim. Sadece şunu<br />
belirtmek isterim; ‘Şeytan sofrası<br />
dedikleri bu alanın manzarası<br />
o kadar güzel ki, o anı gerçekten<br />
yaşadım mı, yoksa rüya mı gördüm<br />
ayırt edemiyorum.‘<br />
Begonvil kokulu, sarmaşıklı sokakarı... Sütunlu kemerli kesme taş evleri...<br />
Koyları, zeytinlikleri ve enfes balıkları ile Cunda demek Ege demek. Eminim<br />
siz de bu gizemli ve sarhoş edici destinasyonda inanılmaz keşifler yapacak,<br />
sevdiklerinize anlata anlata bitiremeyeceğiniz hoş bir tatil yapacaksınız.
egitim <strong>14</strong><br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Profesyonel Otel Yöneticileri<br />
Derneği POYD’un İstanbul<br />
yönetimi, turizmin geleceğine<br />
yön verecek projelere imza<br />
atmaya devam ediyor. Mart<br />
ayında İstanbul Kültür Üniversitesi<br />
Ataköy Yerleşkesinde gerçekleşen<br />
“Turizm Akademisyenleri<br />
ve Turizm Profesyonelleri”<br />
başlıklı çalıştayla turizm sektörünün<br />
çalışanları, akademisyenleri<br />
ve öğrencileri bir araya getirildi.<br />
Profesyonel Otel Yöneticileri<br />
Derneği (POYD) İstanbul YKB<br />
Muhammet Cüntay Başkanlığındaki<br />
çalıştaya konuşmacı olarak;<br />
Boğaziçi Üniversitesi’nden Yrd.<br />
Doç. Dr. Burçin Hatipoğlu, Medeniyet<br />
Üniversitesi’nden Prof.<br />
Dr. Salih Kuşluvan ve TÜRSAB<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Nezih Hacıalioğlu<br />
katıldı.<br />
Yaklaşık 2,5 saat süren çalıştayda,<br />
turizmin güncel sorunları,<br />
turizmdeki yeni trendler ve<br />
<strong>2018</strong> beklentileri, sektörün eğitimli<br />
iş gücünden beklentileri,<br />
akademilerle sektörün işbirliği<br />
ve sektörde kadının rolü başlıklı<br />
konular ele alındı.<br />
SORUNLAR MASAYA<br />
YATIRILDI<br />
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Nezih Hacıalioğlu; asıl anlatılması<br />
gerekenin otellerden ziyade tüm<br />
POYD’dan turizmin geleceğine<br />
yönelik yeni çalışma<br />
Turizmin<br />
Akademisyenleri<br />
ve Profesyonelleri<br />
Geleceğin<br />
Turizmcileriyle<br />
buluştu<br />
Kültür Üniversitesi’nde düzenlenen<br />
“Turizm Akademisyenleri ve Turizm<br />
Profesyonelleri” başlıklı çalıştay ile<br />
sektörün çalışanları, akademisyenleri<br />
ve öğrencileri bir araya getirildi.<br />
tarihi ve doğal değerlerimiz ile turistik<br />
çekiciliklerimizin olduğunu<br />
belirtti. Yurt dışındaki fuarlarda<br />
katılımcıların kendi otellerini, tesislerini<br />
anlatıp diğer tüm güzelliklerimizi<br />
es geçtiğini vurgulayan<br />
Hacialioğlu, örneğin Perge gibi<br />
bir güzelliğin yeteri kadar değer<br />
görmediğini sözlerine ekledi.<br />
Hacıalioğlu, her dönem eleştiri<br />
konusu olan Her Şey Dahil sisteminin<br />
Güney otelciliği için vazgeçilmez<br />
olduğunu ama bunun<br />
yanı sıra çeşitlendirme yapılması<br />
gerektiğini de anlattı.<br />
KOMİSYON KURULMASI<br />
İÇİN BAŞVURDUK<br />
Hacıalioğlu, tur operatörlerinin<br />
tek başına inisiyatifli olmasından<br />
ziyade herkesin katıldığı ve<br />
söz hakkının olduğu bir turizm<br />
komisyonu kurulması için TÜR-<br />
SAB olarak Turizm Bakanlığı ile<br />
görüşmelere başlandığını açıkladı.<br />
Bu komisyonun acentalar, tur<br />
operatörleri, oteller, bakanlık,<br />
STK’lar ve üniversiteleri kapsayan<br />
herkesin katıldığı bir oluşum<br />
olması gerektiği belirten Hacıalioğlu,<br />
ayrıca TÜRSAB akademi<br />
ile sektör için gerekli katkıları ve<br />
eğitim desteğini sağlamak için<br />
girişimleri olduğunu söyledi.<br />
TURİZM ÖĞRENCİLERİ<br />
SEKTÖRDEN ÜMİTSİZ<br />
Boğaziçi Üniversitesi’nden Yrd.<br />
Doç. Dr. Burçin Hatipoğlu ise;<br />
özellikle kültür turizmine değinerek<br />
bunun gelişmesinin planlı<br />
ve zaman gerektiren bir süreç<br />
olduğunu belirtti. Turizm bölümünde<br />
okuyan öğrencileri için<br />
özellikle son 2 yılda öğrencilerin<br />
sektörle alakalı moral bozukluğu<br />
olduğu ve sektör dışına çıkmak<br />
isteği gözlemini paylaşan<br />
Hatipoğlu; üniversitelerin, tüm<br />
turizm dinamik ve kuruluşları ile<br />
koordineli olup birbirlerine yardımcı<br />
olması gerektiğini , böylelikle<br />
turizm bölümünde okuyan<br />
öğrencilerin sektöre daha iyi<br />
hazırlanacağı görüşünü ortaya<br />
attı. Hatipoğlu, Boğaziçi Üniversitesi<br />
Turizm öğrencileri için Hilton<br />
ve Le Meridien ile sıkı bir iş<br />
birliği içinde olduklarını belirtti.<br />
EĞİTİM SEKTÖRÜN<br />
İHTİYACINA<br />
YETİŞEMİYOR<br />
Prof. Dr. Salih Kuşluvan,<br />
turizm bölümündeki<br />
ders müfredatlarının<br />
sektörün ihtiyacına göre<br />
değil, mevcut öğretmenleri<br />
kapasitesine göre<br />
belirlendiği için sektörün<br />
beklentisi ve eğitimde örtüşme<br />
olmadığını belirtti.<br />
Buna ek olarak da Yrd.<br />
Doç. Dr. Burçin Hatipoğlu<br />
yurtdışındaki sektör ve<br />
üniversitelerin iş birliğini<br />
örnek göstererek, teori<br />
ile birlikte öğrencilerin<br />
sağlam bir pratiğe ulaşabilmesi<br />
için bu iş birliğininin<br />
ön plana çıktığını<br />
vurguladı.<br />
SEKTÖRDE ÇALIŞAN<br />
KADIN SAYISI<br />
ARTMALI<br />
Toplantının konu başlıklarından<br />
biri de ‘Sektörde<br />
kadının rolü’ idi. Bu konuda<br />
ise; tüm katılımcılar turizm<br />
sektöründe çalışan<br />
kadın sayısının artması<br />
gerektiği bunun da sektöre<br />
değer katacağı görüşünde<br />
hem fikir oldular.<br />
Yrd. Doç. Dr. Burçin Hatipoğlu;<br />
istatistiklere göre<br />
kadın çalışan sayısında<br />
artış olduğunu belirterek<br />
kaliteli bir İnsan Kaynakları<br />
Yönetimi anlayışı ile<br />
otellerin çalışan kadınların<br />
şartlarını iyileştirip,<br />
sıkıntılarını yok etmek için<br />
çaba sarf ettiğini söyledi.<br />
Prof. Dr. Salih Kuşluvan<br />
ise; kadınların turizm sektöründe<br />
çalışması için önlerinde<br />
bir takım kültürel<br />
engeller çıktığını anlattı.<br />
Bunun da değer yargıları<br />
odaklı olduğunu söyleyen<br />
Kuşluvan, “Aile baskısı ya<br />
da talebi ile çok istemesine<br />
rağmen sektörde<br />
çalışma şansını kaybedebiliyorlar.”<br />
dedi.<br />
Çalıştayın son bölümünde<br />
ise konuklar öğrencilerden<br />
gelen sorulara cevap<br />
verdiler
15<br />
Sayı:<br />
haber<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
TURiZMiN OSCAR’I<br />
DiYARBAKIR’IN<br />
Diyarbakır’da, Valilik, Büyükşehir<br />
Belediyesi, Karacadağ Kalkınma<br />
Ajansı, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi<br />
Odası, Diyarbakır Borsası,<br />
Dicle Üniversitesi, Türkiye Seyahat<br />
Acentaları Birliği (TURSAB),<br />
Diyarbakır İl Kültür ve Turizm<br />
Müdürlüğü öncülüğünde ’İnsanlığın<br />
uygarlığa ilk büyük adımı<br />
Diyarbakır’ konulu etkinlik düzenlendi.<br />
Etkinliğe, FIJET Başkanı ve Tunus<br />
Turizm eski Bakanı Tijani Haddad,<br />
Türkiye Turizm Yazarları ve<br />
Gazetecileri Derneği (Arturjet)<br />
Başkanı Delal Tahsin Atamdede,<br />
Arturjet Başkan Yardımcısı Nilgün<br />
Şirin, Dünya Seyahat Acenteleri<br />
Birlikleri Federasyonu Başkan<br />
Yarımcısı Çetin Gürcün, Skal<br />
Genel Sekreteri Can Arınel, MHR<br />
Genel Sekreteri Andrew Agius<br />
Muscat, Şanlıurfa Yeniden Canlanıyor<br />
Turizm Projesi üyelerinden<br />
Mary Mckeon’un yanı sıra Almanya,<br />
İsveç, Mısır, Fransa, İtalya,<br />
Rusya, Ukrayna’nın bulunduğu<br />
11 ülkeden 19’u yabancı toplam<br />
39 yazar ve gazeteci katıldı.<br />
ALTIN ELMA DİYARBAKIR’A<br />
Dünya Turizm Yazarları ve<br />
Gazetecileri Derneği (FIJET)<br />
tarafından verilen ve turizm<br />
sektörünün Oscar ödülü olarak<br />
adlandırılan ‘Altın Elma’ ödülü<br />
bu yıl medeniyetler şehri<br />
Diyarbakır’a layık görüldü<br />
Etkinlik sonrası davetliler kentin<br />
tarihi ve turistik yerlerini gezerek<br />
kent hakkında bilgi edindi.<br />
Sonrasında yapılan toplantı neticesinde<br />
FIJET tarafından turizm<br />
sektöründe tarihi ve kültürü koruma<br />
anlamında başarı gösteren<br />
şehirlere, bölgelere veya ülkelere<br />
verilen, turizm sektörünün Oscar<br />
ödülü olarak nitelendirilen ‘Altın<br />
Elma’ ödülünün Diyarbakır’a verilmesi<br />
kararlaştırıldı.<br />
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan<br />
Türkiye Turizm Yazarları<br />
ve Gazetecileri Derneği ve FIJET<br />
Türkiye Başkanı Delal Tahsin<br />
Atamdede, “Tarihi yerlerin çok iyi<br />
korunmuş olması ve kültürünü<br />
bugüne kadar çok iyi muhafaza<br />
etmesinden dolayı yaptığımız<br />
toplantı neticesinde Diyarbakır’a<br />
Altın Elma Ödülünü verme kararı<br />
aldık” dedi.<br />
‘’AMACIMIZ TEKRAR<br />
DİYARBAKIR’I DÜNYAYA<br />
TANITMAK’’<br />
Delal Tahsin Atamdede, Diyarbakır’daki<br />
yanlış algıdan kaynaklanan<br />
turizm sektöründeki düşüşü<br />
bir nebze de olsa yukarıya<br />
çekebilmek amacıyla dünyadaki<br />
turizm örgütleri aracılığıyla Diyarbakır’ı<br />
dünyaya tekrar tanıtmak<br />
ve tekrar kapılarını turizme<br />
açmak amacıyla böyle bir panel<br />
gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek,<br />
“FIJET’in Yönetim Kurulu olarak,<br />
Diyarbakır’da gördüğümüz<br />
davranış tarzından, tarihi yerlerin<br />
çok iyi korunmuş olmasından,<br />
kültürünü bugüne kadar çok iyi<br />
muhafaza etmesinden dolayı<br />
yaptığımız toplantı neticesinde<br />
Diyarbakır’a ‘Altın Elma’ ödülünü<br />
verme kararı aldık. Ekim ayı başı<br />
gibi burada gerçekleştireceğimiz<br />
toplantıyla ödülü Diyarbakır’a<br />
takdim edeceğiz. Türkiye’de bundan<br />
önce Nemrut, Ankara Altındağ<br />
Hamamönü, Antalya Kaleiçi,<br />
Konya’ya ‘Altın Elma’ ödülü getirdik.<br />
Bu sene Türkiye bu konuda<br />
çok büyük bir çalışma ve başarı<br />
gösterdi ve iki sene arka arkaya<br />
‘Altın Elma’ ödülünü aldı” diye konuştu.<br />
ALTIN ELMAYI HAKETTİ<br />
Diyarbakır’ın kendilerine anlatıldığı<br />
ve akıllarında oluşturulmak<br />
istenen imajın tamamıyla tersinde<br />
mükemmel bir memleket<br />
olduğunu vurgulayan Atamdede,<br />
“Birisinden bir şey talep ediyorsunuz<br />
‘başım gözün üstüne’<br />
diyor. Yani sizi başının üstünde<br />
taşımaya kadar giden bir anlayış.<br />
Bir teşekkür ettiğiniz zaman ’başımın<br />
tacısın’ diyor. Bunlar muazzam<br />
olaylar. Gerek tarihi, gerek<br />
kültürel gerekse sosyal hayat olarak<br />
bence ‘Altın Elma’yı fazlasıyla<br />
hak ediyor” diye ifade etti.<br />
İstanbul protokolü<br />
Matbah Restaurant’ta Buluştu<br />
iSTANBUL’UN resmi protokolü<br />
ve turizm sektörü temsilcileri, Turizm<br />
Haftası’nın açılış töreninin<br />
ardından Matbah Restaurant’ta<br />
bir araya gelerek, Osmanlı Saray<br />
Mutfağı’nın birbirinden lezzetli yemeklerini<br />
tattılar. Matbah Osmanlı<br />
Saray Mutfağı’ndaki yemekte, İstanbul<br />
Valisi Vasip Şahin, İstanbul<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt<br />
Uysal, Kültür ve Turizm Bakanlığı<br />
Müsteşarı Ömer Arısoy, İstanbul<br />
Vali Yardımcısı İsmail Gültekin,<br />
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya,<br />
TTYD Başkanı Oya Narin, TÜROB<br />
Başkanı Timur Bayındır, İstanbul<br />
İl Kültür Turizm Müdürü Coşkun<br />
Yılmaz ve Büyükşehir Belediyesi<br />
Genel Sekreteri Hayri Baraçlı hazır<br />
bulundular. İstanbul Valiliği’nin organize<br />
ettiği yemeğin ardından Ottoman<br />
Hotel Imperial ve Matbah<br />
Restaurant Genel Müdürü Serdar<br />
Balta, konuklarına Osmanlı’da gelenek<br />
olan yemek sonrası diş kirası<br />
hediyesini takdim ederek, teşekkürlerini<br />
iletti.
geziyorum 16<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
CEM POLATOĞLU:<br />
MOĞOLiSTAN<br />
iZLENiMLERiM<br />
SEN-BEN-O? = Nasılsın<br />
ULAN = Kırmızı.<br />
BAYAN = Bereketli, Doğurgan, Zengin, Değerli<br />
HANIM = Han’ım.<br />
Hikaye şu; Cengiz Han<br />
kendisine bağlı Hanlara<br />
karısını tanıtırken; Merhaba<br />
Hanlarım, İşte bu da benim<br />
“Hanım” demiş.<br />
Moğolca, Türkçe gibi Ural Altay<br />
ailesinden. Gramer aynı. Birçok<br />
ortak kelimelerimiz mevcut. Alfabe<br />
Ruslardan geçme; Kril.<br />
YAZLARI SICAK VE KURAK,<br />
KIŞLARI SOĞUK VE YAĞIŞLI<br />
Okulda böyle öğrendik. Gobi<br />
çölünde bizzat yaşadık. Çöl,<br />
gündüz 35-40 gece 5-8 derece.<br />
Kışları -40’ları görüyorlar. Benim<br />
gibi hazırlıksız gidenler için o çölde<br />
konaklanılan kıldan yapılma<br />
“Ger” adı verilen Moğol çadırlarında<br />
geceler bitmiyor. Çölde,<br />
çadırlarda Tuvaletler dışarıda.<br />
Gece yarısı ihtiyaç halinde buz<br />
gibi çadırda giyinip, o karanlık<br />
gecelerde, ıslık çalan rüzgar ve<br />
sadece hayvan seslerinin duyulduğu<br />
bir ortamda dışarı çıkıp<br />
50 metre ilerideki tuvaletin yönünü<br />
bulmaya çalışmak insana<br />
zul geliyor. Şeytana uymak içten<br />
değil…<br />
ÇÖLDE DIKKATIMIZI<br />
ÇEKENLER;<br />
Gobi Çölü Dünyanın 2. büyük sıcak<br />
çölü. Bozkır ve kumullardan<br />
oluşuyor. Bu çölü 4×4 lerle 4<br />
günde geçiyoruz, Dört gün boyunca<br />
da Moğol çadırlarından<br />
(Ger) oluşan Lodge’larda kalıyoruz.<br />
Çölde yol yok, bazı çadırlara<br />
güneş enerjisi ile elektrik sağlanıyor.<br />
Ancak bu yeterli değil ve<br />
çoğu Lodge’larda elektrik yok.<br />
Tabi internet de yok, telefon hiç<br />
çekmiyor.<br />
Çöl, Özgür atlar diyarı. Burada<br />
Atlar sadece binek veya çekçek<br />
olarak değil, eti ve sütü için de<br />
besleniyor. Çölde Çobanlar motosikletli.<br />
O kadar büyük arazide<br />
ne yaya, ne atlı olarak hayvanları<br />
gütme şansları yok. Çare<br />
Motosiklet.<br />
Tavuk yok, Sebze yok. Kışlar,<br />
-40’larda bunlara yaşam hakkı<br />
vermiyor. Ancak seracılık başlamış.<br />
Sebze yetiştiriyorlar. Aklımıza<br />
takılıyor, Tavuk da sera<br />
gibi kapalı alanda yetişemez<br />
mi? Madenler ve Ruslardan<br />
kalma fabrikalar özelleştirilmiş.<br />
Çoğunu Almanlar almış. Türkiye<br />
ve Türkler Moğolistan’a<br />
girmek için biraz geç kalmışlar.<br />
Ancak Başbakanlığa bağlı Türk<br />
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı<br />
– TİKA – burada güzel işler yapıyor.<br />
Orhun anıtlarına giden<br />
yolları yapmış, camiler, okullar<br />
açmış. TİKA’yı Namibia, Senegal<br />
dahil birçok ülkede gözlemledim.<br />
Takdir etmemek, gurur
17<br />
Sayı:<br />
geziyorum<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
duymamak mümkün değil.<br />
Başkent Ulan Batur yani Kızıl Şehir’de<br />
ülke nüfusunun yarısı yaşıyor.<br />
1,4 milyon. Moğolistan’ın<br />
yüzölçümü Türkiye’den büyük,<br />
ancak nüfus Bakırköy’den az.<br />
İlk bakışta trafik ilgimizi çekiyor.<br />
Trafik, bizde ki gibi sağdan ilerliyor.<br />
Ama buna mukabil araçların<br />
yüzde doksanı sağdan direksiyon.<br />
Nedenini bilene rastlamadık.<br />
Şehirlerarası yollarda levha<br />
yok, gerçi ihtiyaç da yok. Çünkü<br />
kesişen yol yok, yaya geçidi yok,<br />
alt-üst geçit yok aa pardon, asfalt<br />
da yok! Sabah ve akşam saatlerinde<br />
trafik adım adım. Ne<br />
gariptir ki burada trafik sıkışıklığını<br />
medeniyet ölçüsü olarak görenler<br />
var. NewYork’da, Paris’te<br />
de böyle diyorlar. Kendilerini bu<br />
ülkelerle özdeşleştiriyorlar.<br />
Moğolistan<br />
hakkında<br />
kısa bilgiler;<br />
Başkent Ulanbatur, Resmi dil<br />
Moğolca, Parlamenter Cumhuriyet<br />
ile yönetiliyor, 1.561.115<br />
km2 yüzölçümü var. Nüfus<br />
2,820.000. Kişi başına gelirleri<br />
9.800 dolar. Denize kıyısı yok.<br />
Bu topraklar geçmişte Hunlar,<br />
Cücenler, Göktürkler tarafından<br />
yönetilmiş, Moğol İmparatorluğu<br />
ise 1206 yılında Cengiz Han<br />
tarafından kurulmuştur. 17.YY<br />
Qing Hanedanı altına girip<br />
1911 yılında bağımsızlığını ilan<br />
etmiştir. 1924 Yılında Sovyetler<br />
Birliğinin politikasını takip eden<br />
Moğol Halk Cumhuriyeti kurulmuş<br />
1990 yılındaki demokratik<br />
devrim sonrası serbest piyasa<br />
ekonomisine geçilip çok partili<br />
sistem kabul edilmiştir.<br />
Moğolistan gezimizde,Bayanzag<br />
bölgesinde Dinozorların fosillerine<br />
rastlıyoruz. Onların yaşadıkları<br />
bölgelerde, dağlarda ayak<br />
izlerini, yumurtalarını, kemiklerini<br />
görmek heyecan veriyor.<br />
Yine Khongorin bölgesinde akan<br />
Khongor kumulların zirvesine<br />
tırmanmak, kumlarda yüzercesine<br />
kaymak, koşmak, Yazın ortasında<br />
Buzullar Yoliin Am Kanyonu’da<br />
dolaşmak ve nihayet<br />
yeşillikler arasında Trelj National<br />
Park’da bir gece geçirmek heyecan<br />
verici. Karakurum Yüzler Manastırı,<br />
yazılış tarihleri 8. yüzyıla<br />
dayanan 2. Göktürk krallığına ait<br />
Orhun ve Tonyukuk Anıtları ise<br />
dağarcıklarımıza kazınıyor.<br />
Ülke 16 yüzyıla kadar Şaman ve<br />
Tengricilik inancında. Daha sonra<br />
bölgeye Budizm hakim oluyor.<br />
Ancak ülkede halen birçok<br />
Şaman geleneği mevcut. Gece<br />
tırnak kesmenin uğursuzluğu, at<br />
nalının uğuru, tahtaya vurmak,<br />
çaput bağlamak, çadırların ve<br />
birçok eşyanın sekizgen olması<br />
bunlardan bazıları. Her yerde<br />
çaput bağlanan Ovo’ları görmek<br />
mümkün. Buralarda taş taş üstüne<br />
konup büyük koniler oluşturuyorlar.<br />
Çaputları da bu taşlara<br />
bağlıyorlar. İnanç şu, taş al,<br />
Ovo’nun tepesine taşı koy, çaputu<br />
bağla, üç kere saat yönünde<br />
dön. Dileğin yerine gelsin.<br />
Ülke hayvancılıkta bir numara,<br />
dağları, ovaları, kırları doğal kekik<br />
tarlası. Hayvanlar buralarda<br />
otlanıyorlar. Bu nedenle etler<br />
lezzetli. Özellikle koyun eti çok<br />
seviliyor. Tabi dinlendirilmişi.<br />
Taze etin tadı da farklı. Elektrik<br />
ve tabi buzdolabı olmadığı için<br />
yazın etleri saklama şansları yok.<br />
Bu nedenle çölde etler çok taze<br />
hatta kesilir kesilmez yeniyor.<br />
Bekletilmeden, dinlendirilmeden<br />
kesilen etler nedeni ile restoranlar<br />
ağır taze et kokusu içerisinde.<br />
Çölde bir eve yani çadıra misafir<br />
olduk. Bu sayede bazı Moğol<br />
adetlerini öğrendik. Örneğin;<br />
Saygı duyulan misafire içki ikram<br />
ediliyor. Ancak önce ev sahibi içki<br />
tasından bir yudum alıyor daha<br />
sonra misafire uzatıyor. Misafir,<br />
ikram edilen içkiyi sağ elle almak<br />
zorundadır. Kase de elden ele<br />
dolaşır. İkrama bazen şarkı ile<br />
eşlik edilir. İkramlar genelde sütten<br />
yapılmış Selinerk veya Hark<br />
adı verilen içkilerdir.<br />
Çölde Turisler için at ve deve<br />
safari etkinlikleri bulunuyor. Burada<br />
yaşayan Baktriyan Develeri<br />
çift hörgüçlü. 30 yıllık bel fıtığıma<br />
rağmen her iki safariye de katılıyorum.<br />
Özellikle at binmeyi çok<br />
severim. Ancak deve çok kötü<br />
sarsıyor. Safarinin yarısında,<br />
yani çölün ortasında deveden<br />
inip Lodge’a yürüyerek 2 saatte<br />
dönebiliyorum. Şükür, kutup ayısına<br />
da rastlamıyorum.<br />
TUR ve TURiST<br />
ismi nereden gelir?<br />
İlk kez 1672 yılında Fransa’da bir gezi<br />
rehberi düzenlenmiştir. Bu amaçla hazırlanan<br />
rehber, sadece Fransızlar için<br />
değil, Fransa’ya başka ülkelerden gezi için<br />
gelenlere de yardımcı olmaya başlamıştır.10<br />
En önemlisi, bu rehber ile birlikte artık<br />
“tur” (tour) sözcüğü, o dönemde, ilk kez,<br />
Paris merkez olmak üzere, başka yörelere<br />
de yolculuk anlamına gelmekteydi.<br />
“Tur” sözcüğü, ilk kez İngiltere’de kullanılmaya<br />
başlanmıştır. Ancak orada, sadece<br />
İngiltere’den Avrupa’ya yapılan yolculuklar<br />
için söylenmiştir. Hatta o kadar ki,<br />
İngiltere dışına gidenleri ülke içinde yolculuk<br />
edenlerden ayırmak için, dışarıya<br />
gidenlere turist denilmesi, “turist” (tourist)<br />
sözcüğü nün de ilk kez ortaya çıkmasına<br />
neden olmuştur. Ortaya çıkan yeni<br />
yeni terimler de dünyanın artık turizme<br />
hazırlanmakta olduğunu göstermekteydi.<br />
1789 yılında Fransa’daki ihtilalden sonra<br />
Yeniçağ kapanıp, Yakınçağ’a girilmiştir, İlk<br />
çağlarda başlayan ticari ve askeri amaçlı<br />
yolculuklar Yeniçağ’la birlikte turistik özellikler<br />
de kazanmış, ya da başka bir deyişle,<br />
insanlar artık gezmek amacıyla da yolculuk<br />
etmeye başlamışlardır.<br />
1830’larda demiryolu taşımacılığının gelişmesi<br />
ve buhar gücü ile çalışan gemilerin<br />
hizmete girmesi, zevk amacıyla seyahatin<br />
geniş kitleler arasında yaygınlaşmasında<br />
önemli rol oynamıştır. Seyahatin ucuzlaması,<br />
düşük gelir gruplarının da turizm<br />
olayına katılmasına ve büyük bir seyahat<br />
talebinin doğmasına yol açmıştır.<br />
1841 yılında İngiltere’de Thomas Cook’un<br />
Leicester’den 12 mil uzaklıktaki Lougborough<br />
kentinde düzenlenen bir festivale<br />
570 kişilik bir grubu götürmesi, ticari<br />
amaçla yapılan ve reklam yoluyla halka<br />
duyurulan ilk toplu tren seyahati olarak<br />
kabul edilir. Bunun doğal sonucu olarak<br />
da Thomas Cook, ilk turizm seyahat<br />
organizatorü olarak bilinir. 1840 yılında<br />
Londra’da ilk seyahat acentasını açan<br />
J.Cook’un firması hızla büyümüş ve günümüzün<br />
en büyük turizm şirketlerinden<br />
biri olmuştur…
geziyorum 18<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
ZEYNEP BONEVAL<br />
www.yolculukterapisi.com<br />
iLKBAHAR’DA ALAÇATI<br />
Doğa’nın uyanışına şahit olduğumuz<br />
İlkbahar ayları plajı ve deniz, sezon dışında size<br />
yazın mayın tarlasına dönüşen<br />
Alaçatı’nın en muhteşem kalır. Akşamüstü sörf yolunda<br />
zamanıdır. Papatyalar, sardunyalar,<br />
begonviller, mor salkımlar çekerek yapılan bisiklet turunda,<br />
taze kokan mis gibi havayı içinize<br />
ile bezenmiş, sakin ve huzurlu hem yeşilden sarıya dönen manzaraları<br />
hem de gün batımınını<br />
sokaklar, köyün gerçek güzelliklerini<br />
yaşamanıza imkan tanır. izlemek ‘İşte hayat bu!’ dedirtir.<br />
Geceleri ise mutlak sessizlik hakim<br />
olur, çıt çıkmaz, en huzurlu<br />
uykunuzu uyursunuz Alaçatı’da.<br />
Şose parkeli daracık sokaklarda<br />
yürüken, sabır, emek ve özen<br />
ürünü olan taş evlerin farklı mimarilerinin,<br />
kapıların, pencerelerin<br />
ve cumbalarının tadına<br />
varabilir, renk renk begonvilleri<br />
ve sardunyaları izleyebilirsiniz.<br />
Alaçatı’nın her daim rutubetsiz ve<br />
serin havası, sokaklarda rahatça<br />
yürümenize ve baharların ve kışın<br />
eğik ışığı, renkleri tüm canlılığı<br />
ile algılamanıza izin verir. Rüzgarlı<br />
günlerde denizin üstü boş<br />
iken sörf yapmanın keyfi ayrıdır,<br />
ALAÇATI PAZARI<br />
Alaçatı’ya gönül verenler, asıl<br />
keyfinin sezon dışında çıktığını<br />
bilirler ve yaz haricinde de sürekli<br />
gelirler kasabamıza. Daha çok<br />
misafirimizin dört mevsim boyunca<br />
Alaçatı’nın tadına varabilmesi<br />
için, Alaçatı Turizm Derneği<br />
olarak 12 ay boyunca köyümüzde<br />
keyifli deneyimler, aktiviteler<br />
ve etkinlikler üretmek üzere çalışıyoruz.<br />
ALAÇATI iLKBAHAR ROTALARI<br />
Cumartesi günleri kurulan<br />
Alaçatı pazarı dillere destan.<br />
Pazarda yok yok. Taze sebze,<br />
meyve, peynir, zeytin, ceviz,<br />
fındık, lavanta ve karadut reçeli,<br />
damla sakızlı kahve ve<br />
macun gibi yiyecekler, çeşit<br />
çeşit kıyafetler, keten yatak örtüleri,<br />
havlular ve peştamaller,<br />
seramik ve ahşap ev eşyaları,<br />
çeşit çeşit çiçekler hepsi bu pazarda.<br />
Eğer ot meraklısıysanız<br />
yöreye özgü karabaş otu, radika,<br />
arap saçı, turpotu, çibrika,<br />
mercan köşkü, reyhan, ıtır<br />
otları tam size göre. Yöre enginar<br />
ve kavunu ile ünlü. Son<br />
senelerde o kadar ünlendi ki<br />
etraftaki kasaba ve şehirlerden<br />
otobüsler ile alışveriş<br />
için gelenler var. Yörenin diğer<br />
pazarlarının günleri ise:<br />
Çeşme-Pazar günü, Ildırı –<br />
Pazartesi günü, Çeşmealtı<br />
– Cuma günü, Urla-Cumartesi<br />
günü, Seferihisar Organik<br />
Pazarı ise Cumartesi<br />
günleri.<br />
ALAÇATI BALIK MEZATI<br />
Alaçatı’da şahit olabileceğiniz<br />
başka bir orjinal deneyim ise<br />
Balık Mezatı. Pazar yolunun<br />
üzerindeki mezat binasında<br />
her sabah 11:00’de taze balıklar<br />
açık arttırma ile sahiplerini<br />
buluyor. Çekişmeli açık arttırmayı<br />
seyretmek gerçekten çok<br />
heyecanlı.<br />
ALAÇATI MARİNA<br />
Alaçatı Marina, Çeşme yarımadasının<br />
Güney Ege’ye açılan<br />
yüzü oldu. Ev sahipliği yaptığı<br />
yelkenliler ve tekneler burayı<br />
üs alarak Seferihisar, Samos,<br />
Furni, İkarya, Patmos, Arki,<br />
Lipsi, Leros rotasını gerçekleştirebiliyor.<br />
Ayrıca civardaki ıssız<br />
koylarada günübirlik deniz<br />
keyfi yapabilmeyi de mümkün<br />
kılıyor Alaçatı Marina.<br />
PAZAR YERI CAMII’NIN<br />
GIZLI KÖŞESI…<br />
Alaçatı’nın bir başka cevheri de<br />
kiliseden dönüştürülen Pazar<br />
Yeri Camii. Cami 3 sene önce<br />
restore edildi. Ancak içindeki<br />
ikonalar aynen muhafaza edildi.<br />
Namaz kılarken araya konan<br />
perde çekilince ikonaları<br />
görmüyorsunuz, ancak perde<br />
açılınca köyün asıl yaratıclarının<br />
eserleri olan ikonlar, Rumlara<br />
saygı duruşu sergiliyor.<br />
Caminin bir başka güzelliği ise<br />
tüm avlusunu kaplayan siyahbeyaz<br />
çakıl taşından bezenmiş<br />
mozaikler. Podima ya da<br />
krokalia (timsah sırtı) olarak<br />
adlandırılan bu 100 yıllık taş<br />
işçiliği takdire şayan.
19<br />
Sayı:<br />
tanıtım<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
ALAÇATI İLKBAHAR ETKİNLİKLERİ<br />
TASTING ALAÇATI FESTİVALİ<br />
11-13 Mayıs tarihlerinde Alaçatı’da uluslararası bir lezzet ve yaşam<br />
festivali olarak organize edilen Tasting Alaçatı, gurme lezzetler, sohbetler,<br />
etkinlikler ile müzik ve sanatı buluşturuyor. Alaçatı Turizm<br />
Derneğinin de destek verdiği festival, gustosuna düşkün olanları,<br />
keşfetmeyi sevenleri, gastronomi çevrelerini, önde gelen şefleri, yerel<br />
üreticileri, işletmecileri, tedarikçileri, halkı, gazetecileri bir araya<br />
getirerek global bir lezzet deneyimi sunuyor. Festival kapsamında,<br />
Alaçatı Yek’te gerçekleşecek Peak Talks konuşmalarında Pere Planamuga,<br />
Christopher Dologh, Dr. Levent Köstem, Nedim Atilla, Turgut<br />
Tokgöz, Serkan Çakır, Kemal Demirasal, Can Ortabaş, Korcan Korar,<br />
Başak Cankeş, Banu Maga, Mehmet Ali Akbulut, Haluk Özyavuz, Aylin<br />
Yazıcoğlu, Emre Kolburan, Gabriele Sponza, Cihan Anadoloğlu<br />
gibi Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şefleri, tadım uzmanları,<br />
Ege’nin, Çeşme’nin, Alaçatı’nın başarı hikayesi haline gelmiş isimleri<br />
sıradışı hikayelerini anlatarak ilham verecek. Sohbetlerde Ege’de yaşamak,<br />
Ege’de yaşlanmak, Ege’den ilham almak, Ege’den beslenmek<br />
ve rüzgârı, denizi, kokusu, bereketi ile yosun ve yeşilin iç içe geçtiği<br />
bu coğrafyanın güzellikleri ve sürdürülebilirliği konuşulacak.<br />
TERRA COTTA’DA SERAMIK:<br />
Hacı Memiş yolunda Paşadayı meydanıda yer alan sıcacık seramik<br />
atölyesi, hem seramik kaseler, kupalar, dekoratif aksesuarlar<br />
bulabileceğiniz, hem de seramik atölyelerine katılabileceğiniz<br />
son derece keyifli bir mekan. Seramik sanatçısı Gül Alper’in<br />
yarattığı bir vaha olan Terra Cotta, cennet avlusunda saatlerin<br />
nasıl aktığını fark etmeden seramik yoğurup boyayıp, bir nevi<br />
meditasyon yaşayacağınız sıcacık bir atölye. Terra Cotta’dan<br />
sokak hayvanlarını destekleyen seramik objeler de alabilirsiniz.<br />
BAZEN ATÖLYE:<br />
12000 Sok. No:<strong>14</strong>, Hacımemiş /Bazen Atölye sanat, tasarım ve<br />
lezzet kavramlarını ürünleri, sohbet ve atölyeler ile günlük hayatın<br />
içine entegre eden bir mekan. Sanat ve tasarıma lezzet<br />
katan Bazen’de, kahvenizi yudumlayabilir, sağlıklı yaşam ve hayata<br />
dair atölyelere, seyahat ve ilham üzerine sohbetlere, kitap<br />
imza günleri ve söyleşilerine, belgesel ve film gösterimlerine<br />
katılabilirsiniz.<br />
ZEYTIN KONAK OTELDE KEYIFLI ATÖLYELER…:<br />
Zeytin Konak Otel – Alaçatı’nın en yeşil ve geniş bahçelerinden<br />
birisinde, İlknur ve Ertuğrul İçingir’in yarattığı bir cennet köşesi<br />
olan Zeytin Konak Otel’de, Girit ve Ege Mutfağı, Teraryum kaktüs<br />
tasarım, yoga ve balıkçılık atölyeleri gibi harika etkinlikler<br />
yer alıyor. Onlarca yıllık zeytinleri, çamları, leylandileri, begonvilleri,<br />
sardunyaları ile Alaçatı’nın ortasında bir vaha adeta olan<br />
otelin programını takibe almanızı tavsiye ediyoruz.<br />
ATÖLYE YAĞHANE’DE KEYIFLI ATÖLYELER…<br />
Alaçatı’da yaz kış açık olan başka bir cevher ise Atölye Yağhane.<br />
Tarihi bir zeytinyağı yağhanesi etkinlik merkezine dönüştürüldü.<br />
Alaçatı’nın yerlisinin ve de misafirinin katılabildiği bu harika<br />
mekanda yemek seramik, çömlek, çini, tokat yazma ve müzik<br />
atölyelerine katılabilirsiniz.<br />
ALAÇATI’NIN BAŞKA BIR HAZINESI ISE ALAÇATI KITABEVI...<br />
Doğma büyüme Alaçatı’lı bir aydın olan Ömer Abi’nin 20 yıllık kitabevi,<br />
Alaçatı’nın en önemli kültür hazinesi. Zamanında rahmetli<br />
Aziz Nesin ile başlayan imza günleri geleneği devam ediyor ve<br />
her sene Kemal Anadol’dan Uğur Dündar’a, Ayşe Kulin’den Muazzez<br />
İlmiye Çığ’a, Aret Vartanyan’dan Elif Şafak’a, Türkiye’nin<br />
değerli yazarları Alaçatı’da okurları ile buluşuyor. Herhangi bir<br />
etkinlik olmasa da mutlaka Alaçatı Kitabevi’ne uğramanızı, bir kitap<br />
bahanesi ile Ömer Abi ile sohbet etmenizi tavsiye ediyoruz.<br />
Huzurun adı<br />
Adresi ise Reisdere<br />
Sakin bir köy olan Residere’de yer alan “Safi Otel”, her şeyin çok sade ve<br />
basit düşünüldüğü bir yapıda. Tatil denince önce huzur aklına gelenlerin<br />
tercih edeceği otel size umduğunuzdan fazlasını vaat ediyor.<br />
Çeşme’nin henüz keşfedilmemiş<br />
sakin ve keyifli bir<br />
göçmen köyü olan Reisdere’de<br />
yer alan Safi Otel, ortak<br />
bahçe avlusuyla ve yaşam<br />
alanlarıyla bağlanan ikiz taş<br />
binadan oluşuyor. Safi Defne<br />
ve Safi Zeytin olarak adlandırılan<br />
ikiz taş binadan oluşan<br />
otelin 13 odası bulunuyor.<br />
Tamamen sadelik üzerin kurulmuş<br />
otel, sevdiklerinizle<br />
dingin, karmaşadan uzak,<br />
bambaşka bir tatil deneyimi<br />
yaşatacak.<br />
Safi Otel, Reisdere köyünün<br />
bu dingin atmosferinin içinde<br />
ama bulunduğu yarım adanın<br />
avantajlı noktasında olması<br />
nedeniyle oldukça geniş bir<br />
keşif ve başka bir Ege yaşamanızı<br />
sağlıyor. Sabah uyandıktan<br />
sonra Ege kahvaltısı ile<br />
güne başlamanızı sağlarken,<br />
Alaçatı ya da Ilıca bölgesinde<br />
deniz ve güneş keyfi, Karaburun’da<br />
dalış, deniz ve deniz<br />
ürünleri keşfi, Urla’da şarap<br />
bağlarını ve liman bölgesini,<br />
Germiyan’da ise yöresel tatları<br />
keşfedip Ildırı’da Türkiye’nin<br />
en güzel gün batımını izleme<br />
imkanı sunuyor.<br />
Reisdere Köyü Hakkında:<br />
Çeşme’nin henüz bakir, keşfedilmemiş,<br />
eski taş binalardan<br />
oluşan, Arnavut kaldırımlı, en<br />
eski modern göçmen köyü<br />
olan Reisdere; Ege yarımadasının<br />
en yeni keşif bölgesi.<br />
Lokasyonu itibariyle Alaçatı<br />
ve Ilıca bölgesine 5dk., Ildırı’ya<br />
10dk., Germiyan’a 5dk., Karaburun’a<br />
20dk ve Urla’ya ise<br />
30dk. mesafede.<br />
www.safiotelcesme.com Rezervasyon 90 850 333 02 20<br />
Reisdere Mah. 6086 Sok. No:10/12 İzmir / Çeşme<br />
Yöreyi ikiye bölen derenin<br />
adını verdiği Reisdere, Rumeli’den<br />
gelen göçmenlerin oluşturduğu<br />
bir köy. Göçenlerin,<br />
Rumeli’den beraberinde getirdiği<br />
sıcaklığı, mimari yapısı ve<br />
yöre sakinlerinin güler yüzü<br />
olarak konuklarıyla paylaşan<br />
bu küçük şirin köyde gezinirken,<br />
Çeşme’nin dünyaca ünlü<br />
Gerence rüzgarının Arnavut<br />
kaldırımlı dar sokaklarda dolaştığı<br />
ayrıcalıklı bir coğrafyada<br />
olmanın tadına varabilirsiniz.<br />
İç içe geçtiği Şifne bölgesiyle<br />
denizin çarşaf gibi serildiği<br />
koylarla buluşan Reisdere,<br />
ilçenin zengin termal kaynaklarından<br />
da fazlasıyla nasibini<br />
almış. Şifne Termal havuzları<br />
da bölgeye gidenlerin mutlaka<br />
ziyaret etmesi gereken<br />
yerlerin başında geliyor. Burada,<br />
deniz ile şifalı termal<br />
su havuzları birbirine birkaç<br />
metre uzaklıkta, 10 saniyelik<br />
yürüyüşle ulaşabiliyorsunuz.<br />
Reisdere’ye gitmişken sakin<br />
sularda doyasıya yüzüp stres<br />
attıktan sonra birçok hastalığa<br />
iyi gelen şifalı termal sularda<br />
rahatlamayı es geçmeyin.<br />
Şifalı termal suyun ardından<br />
zamanınız varsa hem cildiniz<br />
hem bedeniniz hem de ruhunuz<br />
için çamur banyosu ve<br />
masaj da mutlaka denenmeli.
inceleme 20<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Dünyayı güzellik kurtaracak..<br />
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey<br />
REMZi YILMAZ<br />
TMOK Fair Play Komisyonu,<br />
Türkiye’deki sporda ve normal<br />
yaşamda fair play bilincini<br />
artırmak için çalışmalarını<br />
sürdürüyor.<br />
Nedir bu çalışmalar, antalalım.<br />
Öncelikle yıllardır süre gelen her<br />
yıl toplumda ve sporda Fair Play<br />
ödülleri devem ediyor. Örneğin<br />
2017 yılının ödüllerini kazananlar<br />
Nisan ayı sonunda açıklandı<br />
ve Davranış dalında büyük ödülü<br />
Olimpiyat Şampiyonu haltercimiz<br />
Naim Süleymanoğlu’nun<br />
cenazesine katılarak onun bayrağımıza<br />
sarılı tabutunu öpen<br />
rakibi Yunan Halterci Valerios<br />
Leonidis’e verildi. Bu ödülün<br />
dünya çapında ne kadar ses getireceğini<br />
tahmin etmek zor değil.<br />
Ama getireceği sesten öte,<br />
bu olayı duyanların kalplerine<br />
nasıl tesir edeceği, bunun da<br />
dünya barışına katkı sağlayacağını<br />
düşününce, bu organizasyonun<br />
içinde yer almaktan bir<br />
kez daha mutluluk duydum.<br />
Fair Play Konseyi’nin yıllardır<br />
süre gelen yine dünya çapında<br />
ses getiren bir yarışması daha<br />
var: Dünya Fair Play Karikatür<br />
Yarışması. Geçen yıl Karşıyaka<br />
Belediyesi’nin katkıları ile yapılan<br />
TMOK Uluslararası Fair Play<br />
Karikatür Yarışmasının 11.sinde<br />
41 ülke ve 4 kıtadan gönderilen<br />
473 eseri büyük bir titizlikle değerlendirildi<br />
ve ödül kazanlar<br />
belirledi. 55 eserin sergilenmeye<br />
değer görüldüğü yarışmada<br />
kazananlara Kasım ayında Olimpiyatevi’nde<br />
düzenlenen törenle<br />
ödülleri takdim edildi.<br />
Komisyonun çalışmaları bununla<br />
da sınırlı değil. Başkan Erdoğan<br />
Arıpınar’ın önderliğindeki<br />
komisyonun 4 yıldır sürdürdüğü<br />
bir çalışması daha var ki, o<br />
da Fair Play Karikatür Yarışması<br />
gibi dünya çapında ödüle layık<br />
görülen ve Avupa Fair Play Birliği<br />
tarafından Kutlama Mektubu<br />
ile taltif edilen TMOK Fair Play<br />
Üniversiteler Kervanı. Bunca yıldır<br />
yazarım, çizerim, anlatırım..<br />
Ama bu Fair Play Kervanı’nı anlatmak<br />
da çizmek de yazmak da<br />
zor. Düşünün, 4 yıl içinde Edirne’den<br />
Kars’a, Sinop’tan Antalya’ya<br />
tam 44 ili gezerek Üniversitelerin<br />
BESYO Öğrencilerine<br />
Fair Play’i anlattık. Örneklerle,<br />
sunumlarla, videolarla.. Her üniversitede<br />
panelin düzenlenediği<br />
salonun girişine kurulan Dünya<br />
Fair Play Konulu karikatür Sergisi<br />
Dünya Fair Play Büyük Ödülü’ne<br />
layık görüldü. Dünyada bu<br />
kadar üst üste ödül alan başka<br />
bir kurum var mıdır bilemiyorum..<br />
Varsa kutlarım..<br />
Gittiğimiz üniversitelerde gerek<br />
yönetimden gerekse öğrencilerden<br />
bir ilgi, bir sevgi gösteriliyor<br />
ki anlatılmaz yaşanır. Seyahatlerimize<br />
yaz tatilinde ara verip,<br />
Eylül ayında üniversitelerin açılmasıyla<br />
yeniden başlayacağız ve<br />
yıl sonunda 50’yi aşkın üniversite<br />
ziyaret edilmiş olacak..<br />
İllere yaptığımız ziyaretlerde<br />
önce kentin valisi ve belediye<br />
başkanını ardından da üniversitenin<br />
rektörünü ziyaret ederek,<br />
kente geliş amacımızı anlatıyoruz.<br />
Bu kutsal görev, sadece<br />
ulaşılması kolay, havaalanı olan<br />
yerlere değil, ülkenin en ücra<br />
köşesinde bile olsa davet aldığımız<br />
üniversiteye mutlaka gidiyoruz.<br />
Yorucu olmuyor mu?<br />
Tabii ki oluyor.. Ama o gençlerin<br />
ilgisi ve yüreklerindeki umut insanda<br />
yorgunluk falan bırakmıyor..<br />
Son olarak gittiğimiz Gümüşhane<br />
için önce Erzurum’a,<br />
ordan minibüs ile Bayburt’a<br />
ve nihayetinde Gümüşhane’ye<br />
ulaştık. Onca yeri dolaşıp bölgenin<br />
tarihi ve turistik yerlerini<br />
dolaşmadan olmaz tabi.. Son<br />
olarak gittiğimiz Gümüşhane<br />
Üniversitesi yönetimi, bize kenti<br />
tanıtmak amacıyla Eski Gümüşhane’nin<br />
merkezi olan Süleymaniye<br />
Mahallesi ve Karaca Mağarasına<br />
götürdü. Gümüşhane, şu<br />
ana kadar gezdiğimiz 44 şehir<br />
arasında yüzölçümü en küçük<br />
illerden biri. ‘Pestil ve köme’siyle<br />
ünlü bu ilimize vardığımızda<br />
bizi en çok şaşırtan şey, kentin<br />
adeta bir şantiyeye dönmüş olması<br />
oldu.. Nereye baksanız ya<br />
düzenlenmiş, ya da bir vinç veya<br />
dozer çalışıyor. Coğrafi koşulları<br />
oldukça zor olan kentte neredeyse<br />
kazma vurulmamış yer<br />
kalmamış desek abartmış olmayız.<br />
Uzun bir yolculuktan sonra<br />
ulaştığımız Karaca Mağarası’nın<br />
gerek yolunu ve gerekse içerisinin<br />
düzenini görünce, şehri yönetenleri<br />
takdir etmemek mümkün<br />
değil. Tahminimize göre<br />
bundan 5 yıl sonra Gümüşhane’ye<br />
giden biri İsviçre’nin dağ<br />
kasabasına vardığını sanabilir.<br />
Kars’a gittiğimizde Ruslardan<br />
kalma taş binaların yok olmaya<br />
yüz tuttuğunu, bazılarının da taşlarının<br />
boyandığını görmüş, üzülmüştük.<br />
Bingöl’de ise kentin baştan<br />
aşağı yeni binalar ve düzgün<br />
yollarla donatılmış olduğunu<br />
görünce sevinmiştik. Her köşesi<br />
cennet ülkemin güzellikleri bizleri<br />
mutlu ediyor.. Hele Üniversite<br />
gençliğinin Fair Play’i anladığını<br />
görmek, çok daha huzur veriyor.<br />
TMOK Fair Play Komisyonu’u<br />
olarak son çalışmamız da bu yıl<br />
Bornova Belediyesi sponsorluğunda<br />
ilkini düzenleyeceğimiz<br />
Fair Play Fotoğraf Yarışması.<br />
Diğer çalışmalarımızda olduğu<br />
gibi Fair Play Fotoğraf yarışmasının<br />
da dünya çapında ses getireceğinden<br />
hiç kuşkumuz yok.
21<br />
Sayı:<br />
haber<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
EN TATLI REKOR<br />
Murat<br />
TOKTAŞ<br />
Bu yıl 3.sü düzenlenen Travel Expo Ankara hedefine ulaştı<br />
Karadeniz Turistik<br />
İşletmeciler Derneği<br />
KATİD Başkanı<br />
Travel Expo Ankara <strong>2018</strong> Turizm<br />
Fuarı ve Gastronomi<br />
Zirvesi çerçevesinde gerçekleştirilen<br />
Guinness Dünya’nın<br />
En Büyük Baklava Rekoru kırıldı.<br />
Tek tepside ve tek seferde 513 kilogram<br />
olarak pişirilen Türk Baklavası,<br />
böylelikle taçlanmış oldu.<br />
ATO Congresium Konferans ve<br />
DÜNYANIN KALBiNi FETHETTi<br />
Travel Expo Ankara <strong>2018</strong><br />
Turizm Fuarı, tüm dikkatleri<br />
Ankara’ya çekti. Birbirinden<br />
ilginç şovlarla dünyanın<br />
ilgisini çekmeyi başaran organizasyon<br />
komitesi hedefine ulaştı.<br />
Fuarı düzenleyen ATİS Fuarcılık<br />
yetkililerinden alınan bilgilere<br />
göre, ATO Congresium Kongre<br />
ve Sergi alanında 22-25 Mart’ta<br />
düzenlenen “Travel Expo Ankara<br />
<strong>2018</strong> Turizm Fuarı ve Gastronomi<br />
Zirvesi’ni 51 bin kişi ziyaret<br />
etti. Fuar kapsamında 21 ülkeden<br />
250 turizm firması ile Türkiye’den<br />
45 il, ziyaretçilere tatil<br />
planları için birbirinden uygun<br />
seçenekler sundu.<br />
Farklı kültürlerin renkli etkinliklerinin<br />
de sergilendiği fuar sırasında<br />
Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />
Konfederasyonu’na (TAŞPAKON)<br />
Sergi Alanı’nda gerçekleştirilen<br />
Zirve kapsamında, 20 metrekare<br />
dev bir tepside hazırlanan<br />
Türk Baklavası’nın yapımına,<br />
saat 05.00’de başlandı. Mado ve<br />
Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu<br />
(TAŞPAKON)’dan<br />
olmak üzere toplamda 18 baklava<br />
ustasının emek harcadığı<br />
baklava, başarıyla bitirilerek fırına<br />
verildi. Guinness tarafından<br />
canlı olarak takibi yapılan rekor<br />
denemesinde cevizli baklava<br />
kullanıldı. Alt sınır olarak 210 kilogram<br />
belirlenen baklava, 513<br />
kilograma ulaşarak, tarihi bir rekora<br />
imza attı. Baklava yapımında<br />
100 kilogram un, 80 kilogram<br />
ceviz ve 80 kilogram tereyağı<br />
kullanıldı.<br />
bağlı farklı illerden gelen butik<br />
pasta ustaları, Ürgüp, İzmir Saat<br />
Kulesi, İstanbul Kız Kulesi, Trabzon<br />
Sümela Manastırı’na, Mardin<br />
Kasimiye Medresesi ve Erzurum<br />
Palandöken Dağı’nı şeker hamuruyla<br />
tasvir etti. 7 bölgenin kültürel<br />
ve tarihi değerlerini simgeleyen<br />
ve “Adım Adım Türkiye” adı<br />
verilen şeker hamuru kolajları<br />
ziyaretçilerden tam not aldı.<br />
Türkiye ve Dünyada<br />
Sağlık Turizmi<br />
Dünya turizm örgütü tarafında sağlık turizmi şu şekilde<br />
tarif ediliyor “İkamet edilen yerden başka bir yere sağlık<br />
hizmeti almak için yapılan planlı seyahate sağlık turizmi,<br />
seyahat edene de sağlık turisti denir.”<br />
Sağlık Turizmini 3 bana başlıkta toplayabiliriz;<br />
n Medikal (tıbbi sağlık) turizmi<br />
n Sağlıklı yaşam turizmi (spa-wellness, yaşlı ve engelli turizmi)<br />
n Termal Turizmi<br />
Avrupa’da yaşlı nüfusun hızla artması ülke ekonomilerine<br />
yük olmaya başladı. Almanya, İtalya, İspanya, Yunanistan ve<br />
Fransa gibi birçok ülke yaşlı bakımı için ayırdıkları bütçelerini<br />
ciddi oranda daralttı. Şartlar böyle olunca sağlık sigortaları ile<br />
hastalar sağlık sorunlarını kendi ülkeleri haricinde en güvenilir<br />
ve en düşük maliyetle çözebilecekleri ülkeleri araştırmakta<br />
ve tercih etmektedir. Bu durum dünya sağlık turizminin hızla<br />
büyümesine neden olmakta ve sadece turizm değil büyük bir<br />
sektör olmaktadır.<br />
Bu konuda coğrafi, altyapı ve ekonomik anlamda hem Avrupa<br />
ülkeleri için hem de Arap yarım adası için en avantajlı ülke<br />
olarak öne çıkıyoruz. Eksiklikleri tamamlayıp yapılacak teşvikler<br />
ve yasal düzenlemelerle birlikte yatırımcının ve verilecek<br />
hizmetin önü açmalıyız.<br />
Markalaşmayalıyız<br />
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2015 verileri her yıl 30 milyon insanın<br />
sağlık için ülke dışına çıktığını gösteriyor. Sağlık turizmine<br />
harcanan yıllık para yaklaşık 500 milyar dolar. Bu da Kişi başı<br />
15 bin dolara denk geliyor.<br />
Ülke olarak 2016 yılın da sağlıklı bir veri olmamakla birlikte<br />
bu pastadan tahminen 5,6 milyar USD gelir elde ederken,<br />
750 bin e yakın hasta sayısına ulaştık. Ortalama kişi başı gelir<br />
7,500USD. Bunun yüzde 90’ı medikalden, kalanı da estetik<br />
operasyonlarından sağlandı. Aslında Türkiye’nin çok daha<br />
büyük bir kapasitesi var. Türkiye önümüzdeki yıllarda sağlık<br />
turizmi alanında çok ciddi gelir elde edebileceğine inanıyorum.<br />
Birçok avantajımızı kullanmalı en önemlisi de bu yeni<br />
gelişen pazarda sağlık konusunda marka olmalıyız ve en<br />
önemlisi de bu konuda bir devlet politikamız olmalı.<br />
Yeni Düzenlemelere ihtiyacımız var<br />
Sektör hızla büyürken bizim de bu konularla ilgili yeni düzenlemelere<br />
ihtiyacımız var.<br />
Yapılacak yasak bir düzenleme ile sezonluk resort otellerin<br />
atıl kalan 4-5 aylık dönemleri geçici olarak fizik tedavi ve rehabilitasyon<br />
merkezi olarak kullanılabilir.<br />
Bir çok tesisimizin altyapısı fizik tedavi ve rehabilitasyon olarak<br />
hizmet vermeye müsait olması büyük avantaj. Böyle bir<br />
düzenleme sektöre nefes aldıracaktır. Hızlı hareket edip doğru<br />
sağlık turizmi politikaları ile gerekli yasal düzenlemeleri bir<br />
an evvel hayata geçirmek, hızlı büyümemize büyük katkı sağlayacaktır.
geziyorum 22<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
ONE NIGHT IN<br />
BANGKOK!<br />
Sabah kahvaltısına kızarmış<br />
muz ile başlayıp elinizde<br />
taze dilimlenmiş ve şekerli<br />
çili biberi ile harmanlanmış bebek<br />
anansı poşetini sokak satıcısından<br />
alıp afiyetle ballandıra<br />
ballandıra yiyorsanız ve kahve<br />
standı da hemen yanıbaşında<br />
size güzel bir davetli bakış atıyorsa,<br />
evet ‘’Hoş Geldiniz Thailand’a”<br />
Acıyı çok seviyorsanız sokak yemekleri<br />
hep tercihiniz olsun. En<br />
iyi lezzeti en uygun fiyata sokakta<br />
bulursunuz. Tayland ve Uzakdoğu’da<br />
olan farklı ülkeler için insanların<br />
kafalarında hijyen hep<br />
sorun olmuştur. Gerçek olan şu<br />
ki herhangi bir hijyenik görünmeyen<br />
bir durum ile sokakta<br />
karşılaşsanız bile o gıdada olma<br />
ihtimali çok düşük! Tüm dünyada<br />
olduğu gibi risk hep var ama<br />
o wok tavasının sıcağı ile mücadele<br />
etme şansı asla yok, bu çok<br />
net! Er ya da geç o gıda wok ile<br />
buluştu mu olay bitmiştir ve<br />
‘’Lezzet’’ oluşmuştur. TomYum<br />
yemeden, bir sokak satıcısından<br />
Hindistan cevizini kırdııp elinize<br />
alıp sahilde dolaşmadan dönmenizi<br />
tavsiye etmiyorum. Ülkenin<br />
her yerinde herhangi bir mekana<br />
oturduğunuzda, yandaki boş<br />
sandalyeye gülümseyerek oturan<br />
yerliler veya diğer turistler<br />
görürüseniz şaşırmayın. Çünkü<br />
Yusuf Bayırlı<br />
Tayland denince hemen herkesin aklına seks turizmi gelir. Herkes oraya odaklanıp, turları<br />
o şekilde pazarlayıp ülkeye asıl hak ettiği değeri vermiyorlar! Uçsuz bucaksız sahilleri, güzel<br />
adaları ile ‘’Gulf of Thailand’’a, doğu ve batı kısmını Bangkok üzerinden bağlayan körfezi<br />
ile Tayland’ın incisi ve göz bebeği diyebiliriz. Chiang Mai, Chiang Rai ve Golden Triangle’ı<br />
ziyaret etmediyseniz Tayland’ı tam olarak gezmediniz demektir.<br />
bunlar normal şeyler, kimse size<br />
orası musait mi diye sormaz, boş<br />
görünüyor ise kadın veya erkek<br />
hiç fark etmeden yanınıza oturur<br />
ve hatta yemek olarak farklı<br />
birşey yiyor ise ve siz de merak<br />
gösterirseniz, tabağından ikram<br />
bile ederler. Acıyı sevdiğimiz gibi<br />
cesaretimiz de var. Siz bir markete<br />
viski şisesinden motorunuz<br />
için yakıt almaya yanaştığınızda<br />
tatlı bir amca ağzında sigarası ile<br />
kimseyi havaya ucurmadan yakıtı<br />
motora doldurma girişimde<br />
bulunur ve başarılı da olur. Samimiyet<br />
ve Saygı bakidir !<br />
Tayland’a birçok farklı havayolu<br />
ile bizden aktarmalı yada aktarmasız<br />
ulaşma şansınız var. İklim<br />
olarak Kasım ayından Nisan ayına<br />
kadar daha az yağmur yağar,<br />
Mayıs ayından Ekim ayına kadar<br />
olan dönem de ise genelde daha<br />
nemli ve yağmurludur ancak<br />
sıcaklık çok farketmez. Tatilinizi<br />
en az 6 ay önceden planlayıp<br />
uçak biletini uygun fiyatlı olarak<br />
kenarda bulundurmanızda fayda<br />
var. Oteli bir şekilde tatile iki<br />
üç ay kala halledebilirsiniz ancak<br />
uçak bileti fiyatı ciddi anlamda<br />
çok yükseliyor.<br />
Chiang Mai, Chiang Rai ve Golden<br />
Triangle’ı ziyaret etmediyseniz<br />
Tayland’ı tam olarak gezmediniz<br />
demektir. Chiang Mai; Asyanın<br />
göbeğinde, tropikal bir bölgede<br />
konumlanmıştır. Bangkok’tan bir<br />
saat uçuş mesafesi olan çok Avrupayi<br />
küçük bir şehir ve Asya ile<br />
Avrupa’nın özgün havasını burada<br />
yaşamak bir farklı güzel. Çok<br />
kozmopolit bir yapıya sahip olup<br />
kendi kültürünü, samimiyetini,<br />
sıcaklığını korumuş olan yerdir<br />
Chiang Mai. Kraliyet ailesinin dağ<br />
eteklerinde olan gül ve orkide<br />
bahçeleri içerisindeki malikhanesini<br />
de burada bulabilirsiniz.<br />
Dilerseniz bir ‘’Jungle Trip’’ yapıp<br />
geceyi dağların tepesinde geçirip<br />
sabah dağın eteğine doğru muz<br />
ormanları ve kahve tarlaları arasından<br />
gezinerek geçirme şansını<br />
tercih edebilirsiniz. Buraya otobüs<br />
ile gece yolculuğu yaparak da<br />
ulaşma şansınız var. Tayland’da<br />
otobüs koltuk seçenekleriniz<br />
mevcut, koltuklar çok konforlu<br />
ve neredeyse yatak haline getirilebiliyor.<br />
Ancak siz siz olun sakın<br />
ince ve kısa kıyafetlerle gece bu<br />
otobüsler ile uzun yola çıkmayın!<br />
Battaniye veriyorlar ancak Taylandlılar<br />
klimayı çok sevdikleri için<br />
çok üşüyebilir, hatta donarsınız...<br />
Bu ülke hem iklim olarak sıcak<br />
hem de sıcak kanlı insanlarla<br />
dolu Tarihi çarpışmaların<br />
büyük izler bıraktığı Ayutthaya...<br />
Bangkok’un kuzeyinde kalan bu<br />
şehre bir saatlik otobüs yolculuğu<br />
ile ulaşabilirsiniz. Tarihin ne<br />
kadar acımasız olduğunu, tapınakların<br />
ne kadar çok yakıldığını<br />
ibretle izleyebilirsiniz. Ayyuthaya<br />
geçmişinde sürekli bir savaş halinde<br />
kalmış ve neredeyse tüm<br />
tapınaklar en az bir kere ateşten<br />
nasibini almış. MS. 1350 yılında<br />
Sukotay’dan sonra Siam ülkenin<br />
başkenti olmuş ve Hindu,<br />
Budist, Hristiyan ve Müslüman<br />
alemi burada inanılmaz derecede<br />
konsantre ortam yaratarak<br />
alan savaşı vermişler. Tayların<br />
nelere sahip çıkmaya çalıştığını<br />
anlamak için gezip görülmesi gereken<br />
ve mutlak olarak olmazsa<br />
olmazlardan sayılacak bir yerdir<br />
Ayutthaya.<br />
PARADISE ISLAND’I YAŞAYIN<br />
Uçsuz bucaksız sahilleri, güzel<br />
adaları ile ‘’Gulf of Thailand’’a,<br />
doğu ve batı kısmını Bangkok<br />
üzerinden bağlayan körfezi ile<br />
Tayland’ın incisi ve göz bebeği diyebiliriz.<br />
Doğa ile iç içe olmak demek<br />
Krabi’de amaçsızca zaman<br />
geçirmek demek. İster kendinizi<br />
Phuket adasının Patong sahili<br />
kısmında eğlencenin dibine vurun<br />
ister kendinizi tercihen Nai<br />
Yang sahiline konumlandırın ve<br />
gerçek ‘’Paradise Island’’ı yaşayın...<br />
Bu noktada köprüden sırtınızı<br />
Phuket’e verip yürüyerek bile<br />
adadan yol alabilirsiniz... Gücünüz<br />
yeterse yürüyerek on günde
23<br />
Sayı:<br />
geziyorum<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Bangkok’a ulaşırsınız. Tercih size<br />
kalmış ama bana sorarsanız ülkenin<br />
doğasına ve insanlarına<br />
ve her birisinin tebessümüne<br />
aşık olduğumu söyleyebilirim.<br />
Bangkok konaklamaları harici<br />
diğer konaklama tercihlerim her<br />
zaman gezilen yerin en sakin kısmıdır.<br />
Ko Samui adasını da tercihinize<br />
göre öyle veya böyle yaşayabilirsiniz.<br />
Buradaki tercih başta<br />
Lamai sahilidir tabiiki. Chaweng<br />
bölgesinden uzak ve adanın en<br />
batı kısmında konumlanmış olan<br />
bu bölge oldukça sessiz, sakin ve<br />
dingin. Bangkok’tan sadece bir<br />
buçuk saatlik otobüs mesafesi<br />
ile Cha Am ya da Hua Hin’e ulaşabilirsiniz.<br />
Deniz tatili için mükemmel<br />
olan bu yerlerde hem<br />
metropolden de uzak değilsiniz.<br />
Buralardan Bangkok’a ister otobüs<br />
ister tren ile sürekli ulaşım<br />
var. Tercih neden buraları olabilir<br />
diye soracak olursanız buralar<br />
çok bakir bölgeler ve lüks otelelleri<br />
olduğu gibi aynı zamanda<br />
yanı başınızda bulunan balıkcıların<br />
ve ıstakoz avcıların marifetlerini<br />
izleyebilir ve öğrenebilirsiniz.<br />
TAYLAND TROPİKAL BİR BAHÇE<br />
Tayland’ın % 30’undan fazlası<br />
korunmuş doğal yaşam ortamı<br />
ve milli parklardan oluşuyor ve<br />
tahminimce eşi benzeri dünyada<br />
başka yoktur. Diğer taraftan bakınca<br />
Tayland zaten toplam olarak<br />
da bir tropikal bahçe sayılır.<br />
Kraliyet ailesi buna çok özen gösterip,<br />
doğayı ve dengeyi korumak<br />
için büyük uğraşlar vermektedirler.<br />
Aynı şekilde şehirde bir sigara<br />
izmaritini yere atmanız size<br />
yaklaşık iki bin baht’a yani bizim<br />
para ile 225 TL gibi bir rakama<br />
mal olabilir. Özellikle şehirlerde<br />
yerde sigara izmariti bulmanız<br />
oldukça zor bir ihtimaldir.<br />
Bangkok için küçük bir veri paylaşımı<br />
yapmak isterim. Dünyanın<br />
en çok turist gelen metropolü değil<br />
ancak turizm verilerine göre<br />
son yıllarda en çok gecelemeyi<br />
alan dünya şehridir. Bu durum<br />
da aslında birçok şeyi anlatıyor.<br />
Bu durumun tabii ki belli başlı<br />
nedenleri var. Bir kısmı Bangkok’u<br />
aktarma noktası olarak<br />
Pattaya’ya gitmek için kullanır...<br />
Evet dünyanın en büyük açık<br />
hava genel evi burada ama Pattaya<br />
belki Tayland’ın yer olarak<br />
yüzbinde biri bile değil. Ancak<br />
nedense seks turizmi insanların<br />
kafasında yer etmiş. Aslında oraya<br />
odaklanıp, turları o şekilde pazarlayıp<br />
ülkeye hak ettiği değeri<br />
vermiyorlar. Yani Saygıyı! Bir de<br />
Sukotay. Evet Sukotay, Tayland’ın<br />
eski Siam rejimi döneminde başkentiydi.<br />
Bir saatlik kısa bir uçak<br />
mesafesi ile gidebileceğiniz ve<br />
doğanın içerisinde bisiklet ile<br />
gezmeyi sevenler için tasarlanmış<br />
bir tapınak ve doğa cenneti.<br />
Tayland’ı çok seçenekli yaşama<br />
şansınız var... Parti kurdu olarak<br />
gece lüks otellerin zirvelerinde<br />
‘’One night in Bangkok’’ dinleyerek,<br />
Hua Hin’de iki palmiye arasında<br />
kurulmuş hamakta sallanıp<br />
coconut içerek, Bangkok’da<br />
sayısız yüzen pazarları gezerek,<br />
diğer sayısız pazarlardan oldukça<br />
ekonomik alışverişler yaparak,<br />
kaplanlar diyarında bizzat<br />
kendilerine sarılıp severek , fil<br />
sürüsü ile birlikte banyo yaparak,<br />
timsahlar ile birlikte maceralı bir<br />
tur gerçekleştirerek, budistlerin<br />
yaşamlarını izleyerek muhteşem<br />
bir deneyim yaşayabilirisiniz.<br />
Tanımadığıız biri yanınızdan geçerken<br />
gülümseyerek selam mı<br />
verdi? Evet burası Tayland!<br />
Saygı & sağlıcakla kalın ve<br />
gezin diyorum.<br />
Sevgilerle,<br />
Mehtap<br />
TOPÇU<br />
Co-Founder<br />
Tripedia<br />
Rekabetçi Ortamda<br />
Otelinizin Konumu<br />
Günümüzde otellerin listelendiği, satışa çıktığı binlerce<br />
kanal bulunmakta; bazıları geleneksel kanallar<br />
olup bazıları ise teknolojik alt yapısı olan kanallardır.<br />
Otelcilerimiz doğru zamanda, doğru kanalda, doğru bir fiyatlandırmayla<br />
pazarda yer almalıdır. Bu sebeple burada<br />
otelcilere büyük bir iş düşmektedir. Pazarda yer almaya<br />
devam edebilmek, karlılığı ve doluluğu artırmak, misafir<br />
memnuniyetini maksimize edebilmek için kesinlikle ve<br />
kesinlikle teknolojiye yatırım yapılmalı, yeni trendler takip<br />
edilmelidir.<br />
Öncelikle otelinizi listeyebileceğiniz B2B ve B2C kanalları<br />
iyice bir araştırın; hedef pazarınız bu kanalları seçerken<br />
size yardımcı olacaktır. Bu kadar çok kanalı nasıl yöneteceğinizden<br />
gözünüz korkmasın. Channel Manager’lar yardımıyla<br />
bu konuyu kolayca halledebiliriz. Bundan iki yıl önce<br />
RateGain’ın Ülke Müdürlüğünü yaparken bir Satış Direktörü<br />
otelci arkadaşımıza telefonda Channel Manager hakkında<br />
görüşmek istiyorum dedikten sonraki “böyle bir pozisyon<br />
arayışımız yok teşekkürler” cevabını aldıktan sonra<br />
ben Channel Manager nedir kısaca bir bilgi vermek istiyorum.<br />
Channel Manager otelinizi onlineda listelediğiniz tüm<br />
kanalların yönetiminde size yardımcı olan bir yazılımdır.<br />
Bu yazılımlar sayesinde tüm B2B, B2C, GDS, booking engine,<br />
sosyal medya gibi birçok satış kanalını tek bir program<br />
üzerinden yönetebilir, mevcut odalarınızı daha fazla kanalda<br />
daha doğru biçimde listeyebilirsiniz. Tek bir tıkla bağlı<br />
olduğunuz tüm kanalları günceller; havuz kontenjanlar sayesinde<br />
kontenjan yönetiminizi kolaylıkla sürdürebilirsiniz.<br />
Uyumlu bir PMS kullanıyorsanız eğer entegrasyon gerçekleştirip<br />
gelen tüm rezervasyonları otomatik PMS’e alabilirsiniz<br />
böylelikle rezervasyon departmanının işini hafifletip<br />
hem de kontenjanınızı PMS üzerinden çekebilirsiniz.<br />
Peki ya hangi fiyattan satış yapacaksınız? Öncelikle rakipleriniz<br />
kimler ona bir karar vermelisiniz. Kategori, lokasyon,<br />
oda sayısı kararlarımızı etkileyen baş faktörler diyebiliriz.<br />
Rakip otellerin hangi kanallarda ne fiyatlar sunduğunu<br />
otelinizin fiyat stratejisini belirlerken kullanabileceğiniz<br />
Rate Shopper ( Rakip otel fiyat analiz) programları mevcut.<br />
Bu yazılımlarla birlikte rakip otellerin ve kendi otelinizin<br />
gerçek zamanlı fiyat analiz raporlarını alıp karşılaştırabiliriz.<br />
İyi bir Rate Shopper’dan beklentiniz gerçek zamanlı<br />
data verebiliyor ve oda tiplerini karşılaştırıp analiz yapabiliyor<br />
olmasıdır. Rakip otellerin pazardaki fiyatlarını ve fiyat<br />
değişikliklerini bu programlar aracılığıyla kolaylıkla takip<br />
edebilir ve fiyat stratejinize önemli katkı sağlayabilirsiniz.<br />
Bunun gibi sizlere otelinizi konumlandırma stratejilerinizde<br />
yardımcı olacak iş yükünüzü hafifletip, doğru kararlar<br />
almanızı sağlayacak birçok teknolojik sistem ve yazılımlar<br />
mevcuttur. Yazımın başında da belirttiğim gibi pazarda<br />
yer almaya devam edebilmek için teknolojiye yatırım yapmalıyız,<br />
yaptırmalıyız.
festival 24<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Bu organizasyon Ayvalık’ı özüne döndürecek<br />
1. AYVALIK<br />
DOĞA FESTiVALi<br />
Balıkesir’in Ayvalık ilçesi, bugünlerde<br />
bambaşka bir etkinliğe ev sahipliği<br />
yapmaya hazırlanıyor. Mayıs<br />
ayında düzenlenecek Ayvalık Doğa<br />
Festivali, ziyaretçilerine tarihi kentin<br />
tüm güzelliklerini bir arada sunma hedefiyle<br />
organize edilecek. Kapılarını 3<br />
Mayıs’ta ziyaretçilerine açacak festivali<br />
3 gün boyunca, 3 farklı noktada hayat<br />
bulacak.<br />
TABİAT OLMA BİLİNCİ YERLEŞECEK<br />
3 gün boyunca sürecek festivalde, otları<br />
tanıma ve toplama gezilerinden,<br />
yemek atölyelerine, yabani ot ve bitkilerle<br />
beslenme ve tedavi söyleşilerine,<br />
mübadele sergilerinden, el işi atölyelerine,<br />
sokak sanatçılarından, konserlere<br />
yöresel kıyafetlerle hazırlanmış defilelerden,<br />
farklı kültür halk danslarına<br />
lezzet yarışmalarında tohum ekmeye,<br />
kadar birçok etkinliğin gerçekleşeceği<br />
festivalde misafirler keyifli zaman geçirmelerinin<br />
yansıra ekolojik hayata<br />
farkındalık, doğayı ve kentimizin yüzlerce<br />
yıllık kültür birikimini de yakından<br />
tanıma fırsatı bulacak. Ayvalık Esnaf<br />
Odası tarafından Ayvalık Belediyesi’nin<br />
desteğiyle düzenlenen Doğa festivali<br />
beş ana tema dan oluşmakta: Gastronomi,<br />
Mübadele, Fitoterapi, El sanatları<br />
ve Tabiat Parkı Olma Bilinci.<br />
KÜLTÜR VE SANATA YOLCULUK<br />
Etkinlik çerçevesinde, İki yaka yarım<br />
aşk Mübadele film gösterimi, Çevre<br />
duyarlı AB sürdürülebilirlik ödüllü Sıradışı<br />
İnsanlar Belgesel filmi gösterimi,<br />
Orhan Kural ve Serap Yenici’nin sunumuyla<br />
Dünya için bir şey yap temalı şiir<br />
ve müzik dinletisi, Serap yenici konseri,<br />
AIMA Tarafından organize edilen<br />
Clarisemble Klarnet grubu dinletisi<br />
(Taksiyaris Kilisesi) festivalin önde gelen<br />
aktiviteleri arasında.<br />
n Farklı kültürlerin (Girit, Midilli,<br />
Makedon) halklarının halk oyunları,<br />
n Yöresel kıyafetler ile düzenlenecek<br />
Defile<br />
n Ege ve Akdeniz Mutfağının örnekleri<br />
ile süslenecek mutfak atölyeleri ve<br />
tadım gezileri<br />
n Ayvalık kadınlarının el emeği ile<br />
yaptıkları yemeklerden oluşacak<br />
tamamen organik Pazar<br />
n Ayvalık Cunda El sanatları atölyesi<br />
ve stantları<br />
n Ayvalık tarihi sokakların da Atatürk<br />
ün yürüdüğü yollarda gezi, mimari<br />
özellikli binaların incelenmesi,<br />
n Açılışı yeni yapılan ayazma gezisi,<br />
n Üniversite öğrencilerden oluşan<br />
sokak sanatçıları.<br />
n Ayvalık Tabiat Parkı vurgusunda<br />
Ayvalık – Cunda -Ayvalık arası tekne<br />
gezi ve transferleri<br />
n Birçok farklı mekanda<br />
akademisyenler tarafından<br />
düzenlenen özel söyleşiler yer alıyor.<br />
AYVALIK’I AYVALIK YAPAN<br />
DEĞERLER...<br />
Söyleşiye katılacak konularında<br />
uzman akademisyenler<br />
arasında Prof Dr. Murat KAR-<br />
TAL, Doçent Dr Murat DOĞDUBEY,<br />
Yrd. Dr Nuri ADIYEKE, Prof. Dr Nükhet<br />
ADIYEKE, Yrd. Dr. Nurdan Tümbek TE-<br />
KEOĞLU, Yrd. Doçent Doktor Figen ER-<br />
DOĞDU, Mehmet Şirin YALVAÇ ,Seda<br />
YALVAÇ, Nazım TANRIKULU , Mehmet<br />
Ali ALTIOKKA gibi önemli isimler yer<br />
alacak. Ayvalık, Küçük köy veya Cunda<br />
florasında yenilebilir otların keşfi<br />
ve floraya zarar vermeden atölye için<br />
ot toplama etkinliğinin yanı sıra Ayten<br />
KODAK tarafından moderne tekniklerle<br />
ve çeşitli bitkisel yağlarla ,cilde<br />
uyumlu PH’ta soğuk sabun yapımı ele<br />
alınacak. Bunun yanı sıra Türkiye Florası<br />
ressamı Nihan ŞİŞLİ, Bilimsel Bitki<br />
ressamlığı üzerine bir sunum yapacak.<br />
Turgut Alp Can’ın El sanatlarmeı üzerine<br />
söyleşisi, Rehber Taylan KÖKLEN’in<br />
Ayvalık’ın Tarih Kokan Sokaklarını tanıtması,<br />
Ayrıca Çocuklar için Doğa<br />
bilincini vurgulamak adına hazırlanan<br />
“Geri Dönüşüm’’ atölyesi, festivali diğer<br />
festivallerden ayıracak etkinliklerden<br />
birkaçı.
25<br />
Sayı:<br />
haber<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
TÜRSAB<br />
GÖNÜLLERİNİ<br />
ALDI<br />
TÜRSAB yetkilileri, Japon<br />
turistleri kaldıkları otelde<br />
ziyaret ederek yaşanan tatsız<br />
olaydan dolayı üzüntülerini<br />
dile getirdi. Turistlerin<br />
maddi zarar da TÜRSAB’ın<br />
girişimiyle telafi edildi.<br />
TÜRSAB heyeti tarafından<br />
Reiko EGUCHI ve Michiko<br />
FUKUZUMİ’ye TÜRSAB Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Firuz<br />
B. Bağlıkaya’nın kaleme aldığı<br />
Japonca’ya çevirilen ve<br />
yaşanan olaydan duyulan<br />
üzüntüyü bildiren mektuplar<br />
verildi. TÜRSAB, bu tip<br />
olayların yaşanmaması adına<br />
denetimlerini sıklaştırdı.<br />
İki Japon turisti Yeşilköy’den<br />
Sultanahmet’e 1.550 TL’ye getirdiler<br />
Tatil fiyatına<br />
havaalanı<br />
transferi<br />
!<br />
Turizm sektörünün en büyük<br />
sorunlarından biri de büyük<br />
şehirlerde, yabancı turistlere<br />
astronomik rakamlar ödeten<br />
açgözlü dolandırıcılar. Gün geçmiyor<br />
yok artık dedirtecek bir<br />
olay yaşanmasın. Bunlardan biri<br />
de Nisan ayında yine İstanbul’da<br />
yaşandı. Türkiye’ye yurt dışından<br />
turist getiren MSİ Turizm aracılığıyla<br />
Japonya’dan İstanbul’a gelen<br />
iki turist, firma temsilcisi ile buluşamayınca,<br />
havaalanından bir<br />
lüks transfer hizmeti veren Azade<br />
Turizm ile anlaştılar. Sabaha karşı<br />
olduğu için trafik sorununun<br />
da olmaması nedeniyle havaalanından<br />
Sultanahmet’e 20 dakika<br />
süren yolculuk için 1550 TL ödediler.<br />
İki turist sabah ilk iş oyarak<br />
MSİ Turizm’i arayarak durumu<br />
ilettiler. Firma sahibi Ertan Demirbaş<br />
konuyu şöyle anlatıyor: “Tokyo’dan<br />
İstanbul gelen iki Japon<br />
turist havalimanında bizim asistanımızla<br />
buluşamıyor. Bu yüzden<br />
söz konusu transfer firması<br />
ile anlaşıyor. Ancak yaklaşık 20<br />
dakika süren yolculuk için 1550<br />
TL’yi turistlerin kredi kartlarından<br />
çekiyorlar. Gelen Japonlardan biri<br />
1946 diğeri ise 1949 doğumlu iki<br />
kadın. Bir gariplik olduğunu anlıyorlar.<br />
İmzaladıkları evrakları bize<br />
gönderdiler. Biz de transferi yapan<br />
firma ile görüştük. Görüştüğümüz<br />
kişi bize ‘35 bin dolar kira<br />
ödüyoruz. Kaç liraya transfer yapacağımızı<br />
size mi soracağız’ diye<br />
cevap verdi.<br />
TÜRSAB’A ŞİKAYET ETTİK<br />
Biz de bu cevap üzerine Türkiye<br />
Seyahat Acenteleri Birliği<br />
TÜRSAB’A firmayı şikâyet ettik.<br />
Japon turistlere bu turu uçak<br />
dahil, 2 gün Kapadokya gezisi ve<br />
rehber hizmetiyle birlikte 380<br />
Euro’ya satmıştık. Yani yaklaşık<br />
1900 TL. Biz bu fiyata böyle<br />
bir turu satıyoruz. Ancak tek<br />
transferle 1550 TL alıyorlar. Eğer<br />
benim anlaşmalı olduğum firma<br />
ile bu transfer yapılmış olsaydı<br />
ödenecek rakam 120 TL artı<br />
KDV’ydi. Zaten Japon turisti zor<br />
getiriyoruz. Böyle olaylar olunca<br />
işler iyice içinden çıkılmaz bir hal<br />
alıyor.”<br />
ANLAŞARAK GÖTÜRDÜK<br />
İki turistin havalanından Sultanahmet’e<br />
transferini yapan Azade<br />
Turizm’in yetkilileri ise fiyatın<br />
normal olduğunu söylüyor. Firma<br />
yetkilisi; “Biz VIP transfer hizmeti<br />
veriyoruz. Araçlarımız çok lüks.<br />
Ayrıca şoförlerimiz İngilizce biliyor.<br />
Takım elbise ile hizmet veriyor.<br />
Biz fiyatı açıkça söyledik.<br />
Onlar da kabul etti. Herhangi bir<br />
şekilde gizli bir iş yapmadık. Bu<br />
konu şöyle değerlendirilebilir:<br />
‘Bakırköy’de bir balık yiyorsunuz.<br />
Aynı Balığı Ortaköy’de yediğiniz<br />
zaman daha fazla ödeme yapıyorsunuz.<br />
Biz aynı zamanda<br />
helikopter ile de transfer imkânı<br />
veren bir firmayız.” Söz konusu<br />
yolculuk taksi ile yapılmış olsaydı<br />
ödenecek ücret 60 ile 70 TL arasında,<br />
lüks araçlarla hizmet veren<br />
Careem ve Uber gibi uygulamalar<br />
kullanılsaydı eğer ortalama 85-90<br />
TL olacaktı.<br />
Orhan<br />
Genceli<br />
Tryp & Hawthorn Suites<br />
By Wyndham<br />
Genel Müdür<br />
TURİZM POLİTİKALARI<br />
VE TURİZM KALKINMA<br />
PLANLARINDA TURİZM<br />
PROFESYONELLERİNİN YERİ<br />
Efendim turizm politikaları gerek ürün çeşitliliği ve gerekse<br />
ülkede hizmet ve ürün dağılım politikaları ile ilgili,<br />
yaşanan birçok kriz ve yanlış yatırımlardan sonra<br />
nihayetinde devlet baba olaya bir düzen vermeye karar<br />
verdi. Biliyorsunuz Kalkınma Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı<br />
tarafından çeşitli eylem planları hazırlandı, şuralar düzenlendi.<br />
Etkin politikada proje üretmek veya politikaya katkıda<br />
bulunmak için asıl rol alanlar bu işin içinde yoktu. Kalkınma<br />
bakanlığı sağlık turizmi eylem planı yaptı yine çalışan kesimden<br />
hatta yatırımcılardan hiç kimse yoktu.<br />
Barselona 1992 Olimpiyatlarına hazırlanırken şehir yılda<br />
300 – 500 bin civarında turist anca alıyordu. Olimpiyatlara<br />
hazırlanırken başta ticaret odası olmak üzere kurulan komiteye<br />
ilgili tüm birimler çağrıldığı gibi sokak sanatçılarından<br />
tutun, seyyar satıcıya kadar şehrin tüm sahipleri komitede<br />
yer aldı. Yoktan bir marka şehir yaratılar. Yılda 5 milyon turist<br />
hedeflenmişti, durum ortada 2017 yılı resmi olmayan<br />
kaynaklara göre 12 milyon yabancı turist en az bir gece şehirde<br />
konakladı. Geri dönüş tüm turizm yatırımcısı, çalışanı<br />
ve yan sektörleri ihya etti.<br />
Bizim politikalarımız ise rant üzerinden döndüğü için köşe<br />
taşlarını genellikle o pastanın en çok kremasını kim yemek<br />
istiyorsa bu tür politikalarda gerekli masada yada koltukta<br />
onlar yer alıyor. Durum ortada, İstanbul gibi bir şehir Paris –<br />
Londra ve LA ile rekabet etmemiz gerekirken, maalesef Barselona<br />
ile bile rekabet edemiyoruz. Sonrada şikâyet ediyoruz<br />
alt kadro personel bulamıyoruz diye. Arkadaşlar yatırım<br />
sadece binaya olmaz, personele yatırım yapmaz, bütçenize<br />
eğitim giderlerini ilave etmezseniz durum ortada.<br />
En küçük krizde personeli işten çıkarır Genel Müdürü çıkarıp<br />
yeğeninizi yada muhasebecinizi otelin başına koyarsınız,<br />
sonra da şaşırırsınız fiyatlar neden düştü diye. otel neden<br />
kâr etmiyor diye. Aslında söylemek istediğim her şeyde olduğu<br />
gibi her ne kadar özel sektörün önünü açmak adına<br />
sektöre destek olsa da, devletin bir plan ve programı olmayınca<br />
turizmimiz de birkaç idealistin çabalarıyla anca bu kadar<br />
kontrol altında tutulabilmektedir.<br />
Yani işin neresinden tutsam bir eksik görmemek mümkün<br />
değil. Sağlık Turizmi Kalkınma Planı yapılmış, bu komisyonda<br />
ne turizm yatırımcıları ne de TUROYD gibi otel profesyonelleri<br />
yer almış. Hatta davet bile edilmemişler.<br />
Özet olarak bir Turizm politikamız olacak, Turizm kalkınma<br />
planımız olacak ama bu programlar hazırlanırken işin içerisinde,<br />
bu işin sahipleri kimler ise mutlaka temsilcileri yer<br />
alacak. Hatta Taksiciler Federasyon Başkanı bile komisyonda<br />
yer alabilirse Turizmde Taksicilerin bile ne kadar önemli<br />
rol aldıklarını kavramış oluruz.
stk 26<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Olağanüstü Genel Kurulu yapıldı<br />
ALi CAN AKSU GÜVEN TAZELEDi<br />
Turizm Otel Yöneticileri<br />
Derneği TUROYD, Olağanüstü<br />
Genel Kurul’a gitti.<br />
Tek aday olarak seçime giren<br />
başkan Alican Aksu, yeniden<br />
başkanlığa seçilerek güven tazeledi.<br />
Genel kurul’da kürsüye<br />
çıkan Başkan Aksu, konuşmasında<br />
Bakanlığa ve turizm sektörünün<br />
önde gelen STK’larına<br />
sert eleştirilerde bulundu.<br />
ÖNÜMÜZÜ TIKIYORLAR<br />
Az bir zaman içerisinde 81 il 16<br />
ülke bin 700 üye sayısına ulaşan<br />
TUROYD’ un bir durum değerlendirmesine<br />
ihtiyacı olduğunu<br />
söyleyen Ali Can Aksu ortak<br />
amacın mesleki dayanışma ve<br />
Türk turizmine katkıda bulunmak<br />
arzusu olduğunu ifade etti.<br />
TUROYD Başkanı şöyle konuştu.<br />
“Biz nitelikli büyüyoruz. Bu davaya<br />
inana arkadaşlar bu davaya<br />
inanıyor dayanıyorsa doğru<br />
yolda olduğumuzu gösteriyor.<br />
Bizim mesleğimiz kimliksizleştiriliyor<br />
böyle bir algı yaratılıyor.<br />
Bazı taraflara ne kadar adım<br />
atarsak elimizi ne kadar uzatırsak<br />
o kadar kaçıyorlar. Bizlerden<br />
ürktükleri şey nedir anlamış<br />
değilim, üreten insanlardan korkuyorlar.<br />
Omuz omuza yürüdüğümüz<br />
insanlar o STK’lar gidip<br />
hükümete sendikalaşıyor diye<br />
önümüzü tıkıyorlar.”<br />
80 milyar dolarlık tesis var. 2<br />
milyon çalışan insan var.3 bin<br />
yatırımcının 2 dudak arasında<br />
mı olacaksınız yoksa “TUROYD”<br />
çatısı altında mı olacaksınız karar<br />
verin. Turizm STK’larının<br />
kendilerini “Sendikalaşıyorlar”<br />
iddiasıyla Hükümete şikayet ettiklerini<br />
ileri süren Aksu, “Biz sadece<br />
haklarımızı istiyoruz” dedi.<br />
Bizim siyasi kirlilikle işimiz yok<br />
arkadaşlar.<br />
ŞURA FASA FİSO<br />
OLMUŞTUR<br />
Ali Can Aksu, Kültür ve Turizm<br />
Bakanı Numan Kurtulmuş’un<br />
“Türk turizminin geleceğinin belirlendiği<br />
şura” olarak nitelendirdiği<br />
3. Turizm Şurası’nı sonuçları<br />
itibariyle “fasa fiso” olarak<br />
nitelendirdi. Şura’ya 21 madde<br />
sunduklarını ve “meslek yasası”<br />
beklentisi içinde olduklarını anlatan<br />
Ali Can Aksu, önerilerinin<br />
sonuç kararlarında yer almadığını<br />
belirterek, “Kim kaldırıyor,<br />
niye kaldırıyor?” diye sordu. Kontrol<br />
edilmeyen edilemeyen bir<br />
mekanizma olduğunu belirten<br />
Aksu, “Hindistan’da o görevde<br />
kalabilmek için 3 yıl gerekiyor ve<br />
devlet sınav yapıyor. Bu derece<br />
kontröllü bir turizm anlayışı var.<br />
Hal böyle olmuşken Türkiye’deki<br />
otellerin %60’ı amatör insanlar<br />
tarafından yönetiliyor. Profesyonel<br />
yöneticiler tarafından yönetilen<br />
otellere bakın zaten farkı<br />
ortaya çıkıyor.” dedi.<br />
Her geçen gün kimliksizleştirilen<br />
mesleğe sahip çıkılması gerektiğini<br />
vurgulayan Aksu, meslek<br />
yasası olmayan bir sektöre, çalışanların<br />
ve özellikle genç neslin<br />
güven duymasının mümkün<br />
olmadığını belirterek “Turizm<br />
Genel Kurul’da<br />
kürsüye çıkan<br />
Başkan Aksu,<br />
son dönemlerde<br />
yaşanan<br />
gelişmelerle<br />
ilgili çok sert<br />
açıklamalarda<br />
bulundu.<br />
şuraları ve komisyonları inandırıcılığını<br />
yitirmiştir. Ağzımıza bir<br />
parmak bal çalınıp gönderiliyoruz”<br />
dedi.<br />
TUROYD Hareketinin kısa zaman<br />
içerisinde büyük bir ivme<br />
kazanmasının haklı gururunu<br />
yaşayan Aksu şunları kaydetti:<br />
‘’Yaklaşık bir yıl önceydi biz bu<br />
kuruluşa ön ayak olduğumuz<br />
zaman. Biz açıkçası böyle büyük<br />
bir çoğunluğa, kitleye hitap edeceğimizi<br />
ummuyorduk. Küçük<br />
bir kitleyle hareket edeceğimizi<br />
gözlemliyorduk. Fakat bir anda<br />
öyle bir hareket yayıldı ki, Türkiye’nin<br />
hatta Dünya’nın her tarafına<br />
yayılan bir hareket oldu.’’<br />
ÖZGÜNDOĞDU VE TÜRKUS’A<br />
ONURSAL BAŞKANLIK<br />
Kuruluştan bu yana TUROYD’a<br />
destek olan Ersin Özgündoğdu<br />
ve İhsan Türkus Onursal Başkanlık<br />
ile onurlandırıldı. Özgündoğdu<br />
teşekkür konuşmasında<br />
derneğe sımsıkı bağlanılması gerektiğinin<br />
üzerinde durdu. Dinleyicilere<br />
anılarını aktaran Özgündoğdu,<br />
güncel bir durum<br />
değerlendirmesi de yaptı.<br />
TUROYD’un yeni Yönetim<br />
Kurulu listesi ise şu<br />
isimlerden oluşuyor:<br />
YÖNETİM KURULU ASİL<br />
1. ALI CAN AKSU<br />
Turizoom & Hedef Holding Genel<br />
Koordinatör<br />
2. MURAD YUMAK<br />
Hotel Suadiye Genel Müdür<br />
3. ÇIÇEK MAYDA<br />
Rescate Hotels Genel Müdür<br />
4. SAVAŞ ÇOLAKOĞLU<br />
Limak Ambassadore Hotel G.Müdür<br />
5. MURAT TOKTAŞ<br />
North Point Hotel Samsun Genel<br />
Koordinatör<br />
6. AYKUT BAKAY<br />
Crowne Plaza Istanbul Oryapark<br />
Genel Müdür<br />
7. ERDAL KURTULUŞ<br />
Royal Hotel Genel Müdür<br />
8. EDIP ÇELIK<br />
CVK Park Bosphorus Hotel<br />
İstanbul Genel Müdür<br />
9. BIROL YALÇIN<br />
Swissotel The Bosphorus Satış<br />
Direktörü / Müdürü<br />
10. TURGAY SOLMAZ<br />
Genel Müdür<br />
11. BURÇAK ATAK<br />
Lionel Hotel Istanbul Pazarlama<br />
ve Satış Direktörü<br />
12. SONER METIN<br />
Sheraton Grand Istanbul Ataşehir<br />
Genel Müdür<br />
13. HATICE COŞKUN<br />
Ramada Soma Genel Müdür<br />
<strong>14</strong>. TARKAN AKYÜZ<br />
Grand Ant Hotel Genel Koordinatör<br />
15. UĞUR ŞAHBAZ<br />
Anemon Turizm A.Ş Genel<br />
Koordinatör<br />
16. HATICE ŞULE GÖKIRMAK<br />
Rescate Hotels Genel Koordinatör<br />
17. HALIL DURU<br />
Gilan Turizm Genel Koordinatör<br />
18. TANER DURMUŞ<br />
Mavigöl Otel Genel Müdür<br />
19. AHMET GÜNER GÜNEY Ramada<br />
Encore İzmir G. Müdür<br />
20. KADIR VARÇIN<br />
Plaza Hotel Diyarbakır G.Müdür<br />
21. ERTUĞRUL UZAK<br />
Hilton Garden Inn Beylikdüzü<br />
Genel Müdür<br />
DENETİM KURULU ASİL<br />
1. NADIR KADAKAL<br />
Dedeman Bostancı Genel Müdür<br />
2. AKIN OKYAY<br />
Von Resort Hotels Operasyon<br />
Müdürü<br />
3. MUSTAFA ADIL MERT OKAN<br />
Genel Müdür<br />
DİSİPLİN KURULU<br />
1. İHSAN TÜRKUS<br />
2. ERSIN ÖZGÜNDOĞDU<br />
3. EMINE BOZKURT
27<br />
Sayı:<br />
zirve<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
’dan<br />
bir başarı daha Dünya Çapındaki<br />
Halal in Travel Zirvesi Türkiye’de<br />
Kasım Ayında Uzak Rota<br />
Summit içinde gerçekleşecek<br />
olan Halal in Travel<br />
zirvesi için Türkiye’ye Gelecek<br />
Olan Crescent Rating ve Master<br />
Card Global Müslüman Seyahat<br />
Endeksini Yayınladı.<br />
Müslüman turistlerin gezdikleri<br />
ülkelerde aradığı seyahat kolaylığı,<br />
“helal” yiyecekler, ibadet<br />
yerlerinin çokluğu ve fiyatlar gibi<br />
kriterlerin 130 ülkede değerlendirildiği,<br />
Mastercard’ın “Müslümanların<br />
Seyahat Tercihleri”<br />
araştırmasının sekizincisi yayımlandı.Türkiye<br />
kriterler toplamında<br />
4. sıradaki yerini ve “ulaşım<br />
kolaylığı” kriterinde 130 ülke<br />
arasındaki liderliğini korudu.<br />
Araştırmaya göre <strong>2018</strong> yılında<br />
131 milyon Müslüman turistin<br />
dünyayı gezdiği tespit edilirken,<br />
nüfusunun çoğunluğu Müslüman<br />
olmayan ülkelerin, gelişen<br />
Müslüman turist pazarına yönelik<br />
olarak İslami ihtiyaçlara<br />
göre yaptıkları düzenlemeler ile<br />
gelişim içinde olduğu görüldü.<br />
Çoğunluğu Müslüman olmayan<br />
Singapur, Tayland ve Birleşik<br />
Krallık gibi ülkeler ise Müslüman<br />
turistlerin tercih listesinde ilk<br />
dokuz ülkeden sonra geliyor.<br />
TÜRKİYE ULAŞIM<br />
KOLAYLIĞI İLE İLK TERCİH<br />
Türkiye, havayolu bağlantılarının<br />
bulunması, ulaşım kolaylığı<br />
ve vizesiz ulaşım imkanları açısından<br />
en üst sırada yer alırken,<br />
Türkiye’yi sırasıyla Malezya, Tayland,<br />
Birleşik Arap Emirlikleri ve<br />
Katar takip etti. Türkiye aynı<br />
zamanda Müslüman iş insanlarının<br />
da ziyaret ettiği ülkelerin<br />
başında geliyor. Araştırmada,<br />
Türkiye, Malezya ve Endonezya<br />
gibi gelişen ekonomilerin, Müslüman<br />
iş insanlarını giderek<br />
daha fazla çektiği ve önümüzdeki<br />
yıllarda bu rakamın artacağı<br />
belirtiliyor.<br />
Öte yandan, Türkiye’nin geliştirmesi<br />
gereken alanlara bakıldığında,<br />
ülke içindeki ulaşım ağı,<br />
yemek ve otel kriterleri dikkat<br />
çekiyor. Bununla birlikte Türkiye,<br />
“İletişim” ana başlığında<br />
yer alan İletişim’in Kolaylığı, Dijital<br />
Görünürlük ve Müslüman<br />
turistlerin ihtiyaçlarına destek<br />
olma kriterlerinde ilk 10 ülke<br />
arasında yer almaması, genel<br />
sıralamada 4. sırada kalmasının<br />
en önemli nedeni olarak gösteriliyor.<br />
UZAK ROTA İLE<br />
ORTAKLIĞIMIZ UZUN<br />
SOLUKLU OLACAK<br />
Crescent Rating Türkiye Müdürü<br />
Emin Çakmakcı yaptığı açıklamada<br />
“Uzak Rota sadece Türkiye’de<br />
değil aynı zamanda farklı<br />
ülkelerde de başarılı organizasyonlar<br />
gerçekleştiren bir ekip.<br />
Biz Crescent Rating olarak partnerimiz<br />
Master Card ile beraber<br />
Uzak Rota ile sadece Türkiye’de<br />
değil farklı destinasyonlarda da<br />
ortak çalışmalar yapmayı planlıyoruz.<br />
Halal In Travel etkinliği<br />
şuanda Berlin’de ITB Berlin ile,<br />
Singapur’da ITB Asia ile, Malezya’da<br />
MIHAS ile ve Türkiye’de<br />
Uzak Rota ile gerçekleştiriyoruz.<br />
Baktığımızda her bölgenin en<br />
güçlü fuar ve etkinliğiyle çalışmalar<br />
yapıyoruz. Bu bağlamda<br />
Uzak Rota ile hem Türkiye’de<br />
hem de farklı destinasyonlarda<br />
birlikte çalışma konusunda niyetimiz<br />
var.” dedi.
yorum 28<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
KALiFiYE<br />
eleman mı,<br />
patron mu<br />
Turizmde Kalifiye personele<br />
ihtiyaç var kalite çok düşük;<br />
çözüm ya kalifiye personel<br />
ya kalifiye başka yolu yok!” söylemleri<br />
sektörde çokça gündeme<br />
gelir oldu..<br />
“Personel eskisi gibi değil canım<br />
kardeşim bizim zamanımızda<br />
öyle miydi? Özel yetişmiş protokol<br />
servis personeli, dört yabancı<br />
dil bilen Ön büro personeli vardı<br />
otellerde.. Yurtdışında Turizm<br />
okumuş yetişmiş şu üniversiteden<br />
mezun olmuş çalışanlar vardı..<br />
Hem de bizim zamanımıza<br />
inanılmaz bir disiplin vardı, şimdi<br />
öyle mi? Müdürümüz bir bakardı<br />
böyle mum gibi dururduk, nefes<br />
alamazdık! Bla bla bla.. Yılların<br />
emektarı minimum iki kişi bir araya<br />
gelir efendim tabir-i caiz ise<br />
gömer gömer dururlar zamane<br />
turizmcileri..<br />
Sektöre yirmi senedir hizmet<br />
eden, naçizane çalıştığı süre<br />
boyunca da kendini mesleğini<br />
hakkıyla yerine getirebilmek için<br />
donatmaya çalışmış bir hizmet<br />
sektörü çalışanı olarak beklentim<br />
bu yönde değil ne personelden<br />
ne de değerli yöneticilerimizden..<br />
Hemfikir değilim bu söylemlerin<br />
sahibi arkadaşlarımla.<br />
Kanaatim tek taraflı olmamalı hiçbir<br />
şey bu dünyada; değerlendirilen<br />
noktayı tüm sebep ve sonuçlarıyla<br />
ele almalı.. Nedir mevzunun<br />
can alıcı yeri, nedir sorunumuzun<br />
kaynağı diye bakmak gerekir. Malum<br />
empati yapamamak çağımızın<br />
hastalığı gibi..<br />
Kalifiye personel elbette en güzel<br />
üniversitelerimizde yetiştirilsin,<br />
mezun olur olmaz en az iki dil<br />
bilen, teorik bilgisi tam, sadece<br />
bilgisini pratiğe dökmek için hazır,<br />
son derece istekli, kendine güvenen,<br />
inisiyatif kullanabilen pratik<br />
zekalı, çalışkan, canavar gibi personel<br />
aksın gelsin sektöre gümbür<br />
gümbür, gönlümüzden geçen<br />
bu elbet..<br />
Ancak atladığımız önemli bir<br />
nokta var ki; bu saydığımız özelliklere<br />
sahip iş göreni, bu işi bu<br />
donanımla sadece Türkiye’de değil<br />
dünyanın her bir yerinde yapabileceğine<br />
kanaat getirdiğimiz<br />
dünya insanını ne kadar mutlu<br />
edebiliyoruz? Verdiğimiz maaş,<br />
otellerin ol-a-mayan personel<br />
politikaları, davranış biçimimiz,<br />
kendini geliştirmeye imkan sağlamayışımız,<br />
eğitim vermekten bilgimizi<br />
paylaşmaktan çekindiğimiz<br />
bu tavırlarımızın tümü, personelimizi<br />
elde tutmayı zorlaştırıyor.<br />
Neden efendim? Çok basit, öncelikli<br />
ihtiyacımız olan kalifiye personelden<br />
ziyade, kalifiye işletme<br />
sahipleri ve kalifiye işletme yöneticileridir<br />
de ondan efendim!<br />
Bu saydığımız ve muhtemelen<br />
fazlası özelliklere sahip personel<br />
zaten kendini eğitim alırken bir<br />
noktaya getirmiş mi? Getirmiş..<br />
Donanımıyla işe kabul edilmiş mi?<br />
Edilmiş.. Çalışırken bunu daha üst<br />
noktaya taşıyacak mı? Elbette!..<br />
Çünkü görüldüğü üzere eğitimi<br />
tamamlamış, yabancı dillerini<br />
öğrenmiş, kendini donatmış ve<br />
mezun olur olmaz en uluslararası<br />
zincirinden bir otelin kapısını kariyer<br />
planlamasını yaparak en güzel<br />
hayalleriyle donattığı dünyasını<br />
da yanına alarak çalmış.. Yani zaten<br />
mayasında var yönetici olacak<br />
geleceğin genel müdürü, koordinatörü,<br />
uluslararası önemli bir<br />
zincirin önemli bir parçası olacak<br />
ve sektöre şüphesiz katacakları,<br />
yarına bırakacakları olacak besbelli.<br />
Bırakın olsun.. Ama nasıl?<br />
Sorumuz ve sorunumuz kalifiye<br />
olmasını, profesyonel hareket etmesini<br />
istediğimiz personelimizi<br />
istihdam edecek vizyonu açık, eli<br />
açık, şeffaf yönetim taraftarı, işi<br />
uzman kadrosuna teslim etmiş<br />
kaç tane patronumuz var? Ve o<br />
personelin önünü açacak, kariyerini<br />
planlayacak kendi koltuğunu<br />
kaybetmekten korkmayacak, bilgisini<br />
paylaşacak yüreklilikte kaç<br />
tane lider yönetici var bunu bir<br />
irdelemek gerekir..<br />
DiLEK<br />
YETKiN<br />
Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Görevlisi<br />
Asgari ücretliden hallice verdiğimiz<br />
maaşla, yok gibi davrandığımız,<br />
adını hikayesini bilmediğimiz,<br />
aidiyet duygusunu hissettiremediğimiz,<br />
mesai saati kavramının<br />
işletme tarafından sıkça ihlal<br />
edildiği, şeffaf ve modernize yöntemlerle<br />
yönetilmekten mahrum<br />
bıraktığımız personelimizin söylenilen<br />
her şeye biat etmesini,<br />
tatmin etmeyen maaşı, alamadığı<br />
primleri, zamları ile kariyerini<br />
planlayamayan, yarınını yönetici<br />
olarak göremeyen personelin<br />
kendini bu tesislerde uzun süre<br />
konumlandırmasını beklemek<br />
pek akıl karı değil..<br />
Ve sonuç arkasına bakmadan sektörü<br />
terk eden kalifiye ancak işsiz<br />
turizmciler, kalifiye personelden<br />
yoksun oteller.. Asgari ücrete tabii<br />
donanımı tam da istenildiği<br />
gibi olmayan, hizmet kalitesi ve<br />
kurum kültüründen bihaber personel<br />
istihdamı (ki sonuçları oldukça<br />
pahalıdır kalifiye personeli<br />
adamakıllı maaşla işe alıp çalıştırmaktan<br />
) ve tabii kaçınılmaz son;<br />
kalitesiz hizmet.. kısır döngü suçlamalar..<br />
Gençler için önünden geçilmeye<br />
yemin edilmiş bu tesisler kariyer<br />
hayallerinde hazin son oluyor..<br />
Bu noktada şok ve umutsuzluk<br />
evrelerini atlattıktan sonra sektör<br />
değiştirme eğilimi oldukça yüksek<br />
oluyor haliyle çaresizlikten.<br />
Turizm işletme eğitimini almış dil<br />
bilen insanlar ilaç sektöründe,<br />
otomotiv sektöründe, eğitimi ile<br />
alakalı olmayan başka sektörlerde<br />
iş bulma ümidi ile yeniden başlama<br />
çabaları içinde sıfır noktasında<br />
buluyor kendini. Yazık, hem de<br />
çok!.<br />
Neyse ki bugün sektörde farkındalığı<br />
olan ve sorunun kaynağına<br />
inme cesaretini gösteren yönetici<br />
arkadaşlarım da varlar; sağ olsunlar<br />
var olsunlar.. Bu farkındalığı<br />
kazanmak için sahip olunası en<br />
önemli özellik empati yapabilmek;<br />
mücadele etmek için de<br />
değişime cesaretli olmaktır. Otellerin<br />
özellikle son üç yılda ciddi<br />
zorluklar yaşadığı, bir takım imkanlarının<br />
kısıtlandığı doğrudur;<br />
?<br />
hepimiz tarafından bıkmadan<br />
mücadele edilen gerçeklerdir. Yarına<br />
olan inancımız bizleri ayakta<br />
tutarak daha fazla bir şeyler yapmaya<br />
yönlendiriyor ve biz bu mücadeleyi<br />
gerek üyesi bulunduğum<br />
dernek POYD çatısı altında; gerek<br />
satış ve pazarlama müdürü olarak<br />
görev yaptığım otelimde, gerekse<br />
ders verdiğim üniversitede tecrübelerini,<br />
birikimlerini, doğrusuyla,<br />
yanlışıyla aktarma imkanına sahip<br />
öğretim görevlisi olarak, sonuna<br />
kadar vermeye ve sektörüme sahip<br />
çıkmaya çalışıyorum naçizane.<br />
Şükürler olsun..<br />
Bugünleri elbette aşacağız, gençlerimize<br />
umut salalım. Yarının yöneticilerini<br />
yüreklendirelim, yoksa<br />
vebalimiz büyük olacak. Her bir<br />
karışı değerli, denizi, kumu, güneşi,<br />
kültürü, tarihi, mutfağıyla oldukça<br />
zengin topraklarda, turizm<br />
için kalifiye personelden önce<br />
vizyon sahibi, kalifiye turizm işletmecilerine,<br />
patronlara, üst düzey<br />
yönetime ve hatta devlet erkanına<br />
ihtiyaç vardır; duyurulur!.<br />
Yaşadığımız her krizde ilk aklımıza<br />
gelenin personeli işten çıkarmak,<br />
ücretsiz izine göndermek,<br />
efendim SGK’sını yarım yatırmak<br />
gibi kötü çözümlerin üretilmediği;<br />
gerçek turizmcilerin eğitimli,<br />
donanımlı personelin sektörden<br />
ısrarla uzaklaştırılmadığı, işletme<br />
sahibi sözünü ve tavrını her şeyin<br />
üzerinde tutan, sadece kendi<br />
çıkarlarına ve koltuğuna odaklanan<br />
üst yönetimin olmadığı;<br />
misafir memnuniyetini yanlış<br />
anlayıp girdiği bütün otellerde<br />
sadece başta patron ve akrabaları<br />
olmak üzere memnun etmek<br />
için canla başla çalışan ve korkuları<br />
tarafından yönetilen yöneticilerin<br />
olmadığı; personelini<br />
yıpratan, ağzı dolu küfürler savuran<br />
vizyon yoksunu patronların<br />
hiç otel açmadığı, aidiyet duygusunu<br />
hissettiremeyen paragöz<br />
patronların otelleri varsa hiç iş<br />
yapmadığı ve otellerinin bir bir<br />
kapandığı bir dünya diliyorum…<br />
Bu da benim yarışma dileğim<br />
gibi oldu ama idare edin bence!<br />
Bir derdimiz var sonuç olarak kalifiye<br />
personelden öte!
29<br />
Sayı:<br />
kültür&sanat<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
Türkiye Sağlık Türizmini Geliştirme<br />
Konseyi Gastronomi Turizmi Grup<br />
Başkanı SK Berfend Ber’in<br />
Türk Gastronomisine armağanı<br />
Gastronomi Turizmi Türkiye<br />
Culinary Tourism Turkey<br />
THer geçen gün gelişen Türk Gastronomisi,<br />
yeni bir eser kazandı.<br />
THTC Türkiye Sağlık Turizmini<br />
Geliştirme Konseyi Gastronomi Turizmi<br />
Grup Başkanı SK Berfend Ber tarafından<br />
hazırlanan ve yiyecek ve içecek<br />
kültürel mirasımızın tarihsel süreci ile<br />
günümüz bölüm başlıklarını içeren, ülkemiz<br />
Gastronomi Turizminin adeta bir<br />
yol haritası özelliği taşıyan “Gastronomi<br />
Turizmi Türkiye / Culinary Tourism<br />
Turkey” adlı kitap, İngilizce ve Türkçe<br />
olmak üzere iki farlı dilde yayınlandı.<br />
Berfend Ber tarafından THTC Türkiye<br />
Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Kurucu<br />
Başkanı, Hestourex Dünya, Sağlık,<br />
Spor, Alternatif Turizm Kongre ve Fuarı<br />
Danışma Kurulu Başkanı Emin ÇAK-<br />
MAK ile birlikte planlanıp, titiz bir ekip<br />
çalışması ile hazırlanan eser, HESTOU-<br />
REX-<strong>2018</strong> 2. Dünya, Sağlık, Spor, Alternatif<br />
Turizm Kongre ve Fuar’ı sürecinde<br />
yazarı tarafından imzalanarak dağıtıldı.<br />
THTC Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme<br />
Konseyi, Gastronomi Turizmi<br />
Gurup Başkanı Berfend Ber’in kaleme<br />
aldığı araştırma, inceleme yazı ve görsellerle<br />
7 bölge, 81 ilin gastronomisi<br />
ile coğrafyamızın süre gelen günümüz<br />
beslenme alışkanlığının, öğün beslenmesine<br />
etki eden Türk topluluklarının<br />
yansıması. Kardeş mutfakları ( Komşu<br />
Türk Mutfakları) ile Selçuklu ve Osmanlı<br />
mutfaklarımızın kurgusu ve tanıtımından<br />
oluşan 288 sayfalık İngilizce<br />
ve Türkçe kitap, toplam 20.000 adet<br />
basıldı.<br />
Kitap, soyut kültürel mirasın somut bir<br />
yansıması olan yiyecek ve içecek kültürel<br />
mirasımızın tarihsel süreci ile güncel<br />
bölüm başlıkları ile ülkemiz Gastronomi<br />
Turizminin adeta bir yol haritası niteliğinde.<br />
DEVAMI GELECEK<br />
Kitabın yazarı Berfend Ber, eseri<br />
hakkında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye<br />
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı<br />
himayelerinde; THTC Türkiye Sağlık<br />
Turizmini Geliştirme Konseyi ile HES-<br />
TOUREX Dünya, Sağlık, Spor, Alternatif<br />
Turizm Kongre ve Fuar Kurulunun<br />
desteğinde hazırlanmıştır. Kitap marketlerinde<br />
satılmamaktadır. “ Gastronomi<br />
Turizmi Türkiye / Culinary Tourism<br />
Turkey “ Türk gastronomisine<br />
armağanımızdır. Gastronomi Turizmine<br />
başlangıç kitabımdır. İkincisinin<br />
çalışmaları devam etmektedir. Kitabımız,<br />
yıl içerisindeki yurt içi ve yurt dışı<br />
Turizm Etkinliklerimizde dağıtılma süreci<br />
ile de planlanmıştır.”<br />
Uzakdoğu’da Türkiye’yi tanıtan kitap yazdı<br />
‘Türkiye’den Gelen<br />
Davetiye’<br />
Tayvan’da yapmış olduğu televizyon<br />
ve sahne şovları ile<br />
Çince konuşulan coğrafyada<br />
oldukça fazla kişiye ulaşan Rıfat Karlova’nın<br />
Türkiye’den Gelen Davetiye<br />
isimli Çince kitabı Tayvan’da Book<br />
Republic Yayınlarından piyasaya çıktı.<br />
Şubat ayında Taipei Uluslararası<br />
Kitap Fuarında ilk kez standa çıkan<br />
kitabın ilk basımı 3500 adet olarak<br />
planlandı ve piyasaya çıkmasından<br />
çok kısa bir süre sonra 600 ek baskı<br />
ile toplamda 4100 adet kitap okuyuculara<br />
sunuldu. Bu kitabın en büyük<br />
özelliği Tayvan’da bir Türk tarafından<br />
yazılmış olan ilk Türkiye kitabı olması<br />
ve Türkiye’yi sade bir dille anlatması.<br />
İnternet üzerinden Malezya ve Singapur<br />
gibi ülkelere de satılan kitap çıktığı<br />
ilk hafta yaklaşık 1000 adet sattı.<br />
ONLARA BİZİ ANLATIYOR<br />
Kitapta Türkiye’nin tarihi, gelenek<br />
görenekleri, yemeklerimiz, turistik<br />
yerler ve birçok ilgi çekici bilgileri<br />
akıcı bir dille anlatan Karlova<br />
ayrıca kendi kişisel gezi ve aile<br />
hikayelerini de kitaba ekledi. Pamukkale,<br />
Kapadokya, Safranbolu,<br />
İstanbul, Efes, Antalya, Konya gibi<br />
turistik yerler ayrı bölümler halinde<br />
anlatılan kitapta ayrıca Trakya,<br />
Truva ve Karadeniz yaylaları da<br />
unutulmadı. Ülkemizin kurucusu<br />
Mustafa Kemal Atatürk’e özel bir<br />
bölüm ayrılması da kitabın içerisinde<br />
göze çarpan diğer detaylar<br />
arasında. Yaklaşık 2 yıl süren hazırlığın<br />
ardından 250 sayfa olarak<br />
piyasaya çıkan kitap Türkiye’nin<br />
Uzakdoğu’da tanıtılması açısından<br />
büyük bir öneme sahip. <strong>2018</strong> yılında<br />
Çin’de Türkiye turizm yılı olması<br />
da kitap için önemli bir fırsat olduğunu<br />
belirten ve bunun da değerlendirilmesi<br />
gerektiğini vurgulayan<br />
Karlova, amacının bu kitabın daha<br />
çok Çinli okuyucuya ulaşması olduğunun<br />
altını çiziyor.<br />
İLGİSİZLİKTEN YAKINDI<br />
Kitabın yazarı Rıfat Karlova, Türkiye’yi Uzakdoğu’da tanıtmak için yazdığı<br />
bu kitaba kendi ülkemizde ilgi gösterilmemesinden yakındı. Tayvan’da<br />
Türkiye’yi tanıtan konferanslar verdiğini belirten Karlova Tayvan’ın kendisine<br />
vatandaşlık teklif ettiğini ama buna rağmen memleketinin kendisinden<br />
ve yaptıklarından haberi olmadığını söyledi.
ik 30<br />
Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
TURIZM sektörünün deneyimli<br />
isimlerinden Erhan Çakay,<br />
Eresin Topkapı Hotel’in<br />
genel müdürlüğüne getirildi.<br />
Uludağ Üniversitesi Balıkesir<br />
Turizm ve Otelcilik Bölümü<br />
mezunu Çakay, İngilizce, İspanyolca,<br />
Almanca biliyor.<br />
TÜROB, İH&RA, TÜROFED ve<br />
SKAL gibi STK’larda çeşitli görevler<br />
üstlenmekte olan Çakay,<br />
geçtiğimiz 10 yıl boyunca<br />
TÜROB Genel Sekreterliğini<br />
yürüttü. Şu an Disiplin Kurulunda<br />
görev yapan Çakay,<br />
İstanbul Üniversitesi Turizm<br />
Bölümünde 18 yıldır öğretim<br />
üyesi olarak derslere giriyor<br />
Erhan Çakay<br />
Eresin<br />
Topkapı<br />
Hotel’in Genel<br />
Müdürü oldu<br />
Mesleki kariyerinde en son<br />
bir acentada genel müdürlük<br />
görevinde bulunan Erhan<br />
Çakay, bundan böyle ünlü<br />
Eresin Topkapı Hotel’in Genel<br />
müdürlük görevini yürütecek.<br />
Hotel Gazetesi, Erhan<br />
Çakay’a yeni görevinde başarılar<br />
diler<br />
Veli ÇiLSAL’dan<br />
dostlarına tavsiye<br />
BENİM kim olduğumun gerçekten<br />
bir önemi yok, ne yaptığımın<br />
çok önemi var! Benim kim<br />
olduğumu önemli kılan yaptıklarımdır<br />
!!! Birisine yol verdiğinizde,<br />
kendinize yol açıyorsunuzdur.<br />
Size yardım ediyorsam,<br />
kendime yardım ediyorumdur.<br />
Yaşam o kadar zincirleme bir<br />
reaksiyonla birbirine bağlı ki.<br />
Belki bir saniye sonra size geri<br />
dönmüyor ama eninde sonunda<br />
dönüyor. Hayat dikenli bir<br />
daldan bal yalamak gibidir Güçlü<br />
olmak değil güçlü hissetmek<br />
önemlidir. Gücünüzün gerçek<br />
bir mucize olduğunu farkına<br />
varmanız dileğiyle.<br />
Selamlar Saygılar<br />
Veli Çilsal / Anı Tur<br />
Alişen Akyol<br />
Piya Sport Hotel’in yeni Genel Müdürü<br />
SEKTÖRÜN, başarılı isimlerinden<br />
Alişen Akyol, İstanbul<br />
Beyazıt’ta bulunan<br />
Piya Sport Hotel’in genel<br />
müdürlüğüne getirildi.1990<br />
yılından bu yana 3 ve 4 yıldızlı<br />
otellerde çeşitli görevlerde<br />
bulunan Akyol, bundan<br />
böyle Beyazıt’ta açılan<br />
Piya Sport Hotel’in Genel<br />
müdürlük görevini yürütecek.<br />
Şehir Otelciliği konusunda<br />
uzmanlaşmış ve bu<br />
anlamda her türlü donanıma<br />
sahip olan Akyol, ilk ve<br />
orta öğrenimini İstanbul’da<br />
tamamladıktan sonra yüksek<br />
öğrenimini Almanya’da<br />
gördü. Bir süre Almanca<br />
öğretmenliği yapan Akyol<br />
daha sonra geçtiği turizm<br />
sektöründe ilerledi.Alişen<br />
Akyol’a yeni görevinde başarılar<br />
dileriz.<br />
Hilton Garden Inn Beylikdüzü’ne bir ödül daha<br />
ERTUĞRUL UZAK, ‘YILIN GENEL MÜDÜRÜ’ SEÇiLDi<br />
MERKEZİ ABD’de bulunan uluslararası<br />
oteller zinciri Hilton’un<br />
bünyesindeki Hilton Garden<br />
Inn Oteli, dünya genelindeki<br />
otel yöneticileri arasından en<br />
başarılı yöneticisini seçti.<br />
Bu ödülle birlikte Hilton<br />
Garden Inn Istanbul<br />
Beylikdüzü, Hotel<br />
Succsess Award<br />
(Otel Başarı Ödülü)<br />
ve Most Improved<br />
Overall<br />
Experıence Award<br />
(Genel misafir<br />
memnuniyetinde<br />
en çok gelişim gösteren<br />
otel ödülü)’nün ardından<br />
üçüncü kez uluslararası alanda<br />
önemli bir ödül kazanmış oldu.<br />
ERTUĞRUL UZAK’I KUTLARIZ<br />
Ertuğrul Uzak turizm sektörüne<br />
1990’lı yıllarda Kuşadası’nda<br />
başladı. 20 yılı<br />
aşkın süredir turizm<br />
sektöründe hizmet<br />
veren Uzak; 2010<br />
yılına kadar resort<br />
otellerde, önbüro,<br />
satış ve pazarlama<br />
yöneticiliği, yiyecek<br />
ve içecek yöneticiliği,<br />
operasyon müdürlüğü<br />
gibi pozisyonlarda<br />
çalıştı. 2011 yılından itibaren<br />
şehir otelciliğine geçen ve Karadeniz<br />
bölgesinde, açılışından<br />
itibaren üç marka otelde genel<br />
müdür olarak görev yapan<br />
Uzak, 2016 yılının şubat ayında<br />
Hilton Garden Inn Istanbul<br />
Beylikdüzü otelinde genel müdür<br />
olarak transfer olmuştu.<br />
Hotel Gazetesi, Hilton Garden<br />
Inn Beylikdüzü Oteline bu ödülü<br />
kazandıran tüm personelini<br />
ve aynı zamanda TUROYD Yönetim<br />
Kurulu Üyesi olan otelin<br />
Genel Müdürü Ertuğrul Uzak’ı<br />
bu başarısından dolayı kutlar,<br />
bundan sonraki kariyerinde<br />
başarılarının devamını dileriz.
31<br />
Sayı:<br />
ik<br />
<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />
İhsan<br />
TÜRKUS<br />
Amethyst Hotel<br />
Genel Müdürü<br />
TUROYD Yön. Krl. Üyesi<br />
32 yıllık tecrübe, önemli bir görev<br />
üstlendi. Cemal Dalkıran, Antalya’nın<br />
Manavgat ilçesindeki 5 yıldızlı<br />
Pemar Beach Resort’a İşletme<br />
Müdürü oldu. Ankara Otelcilik ve<br />
Turizm Meslek Lisesi’nin bitirdikten<br />
sonra, staj dönemlerinin ardından<br />
1986 yılında İstanbul Pera Palace’ta<br />
resepsiyon görevlisi olarak sektöre<br />
adım atan Cemal Dalkıran, o günden<br />
bugüne farklı otellerde, çeşitli<br />
Adil GÜRKAN<br />
kademelerde görev yaparak, hem<br />
kendini geliştirdi hem de sektörün<br />
aranılan isimlerinden biri haline geldi.<br />
İngilizce, Almanca ve Fransızca<br />
bilen, görev yaptığı otelleri gerek<br />
yurt içinde devlet yönetimi nezdinde,<br />
gerekse yurt dışında uluslararası<br />
arenada başarıyla temsil eden tecrübeli<br />
turimci, son olarak Elazığ’daki<br />
Marathon Otel’in genel müdürlüğü<br />
görevini yürütmekteydi. Dalkıran<br />
Genç Turizmciye Notlar<br />
bundan böyle, toplam 536 oda 1101<br />
yatak (458 Standart oda, 36 Deluxe<br />
oda, 33 Aile odası, 4 Kral Dairesi, 5<br />
Bedensel Engelli odası) ile Türkiye’nin<br />
sayılı turizm tesisleri arasında<br />
yer alan Pemar Beach Resort’un İşletme<br />
Müdürlüğünü yürütecek, 32<br />
yıllık tecrübesini bu tesis için değerlendirecek.<br />
Hotel Gazetesi, tecrübeli<br />
turizmci Cemal Dalkıran’a yeni<br />
görevinde başarılar diler.<br />
YA Bosch’un patronu gibi düşün; ‘ Müşteri kaybetmektense para kaybetmeyi<br />
tercih ederim’ Ya da günümüzün birçok turizm patronu gibi;<br />
‘Otelim mutlaka dolmalı. Bunun için 2-3 değil, gerekirse 5 kat fazla<br />
kontenjan veririm. Yüksek sezonda otel shorta düşsün, hiç önemli değil.<br />
Benim yöneticilerim işini bilir. Gerekeni yapar ve çözerler.” Türkçesi;<br />
‘ Nasıl olsa arkada bitmez, tükenmez bir müşteri kaynağı var. Ben<br />
her yıl gelenleri kaybetsem bile, gerisi gelir. Umurumda bile olmaz’<br />
Nasıl, güzel hayal değil mi?<br />
Olmaz.<br />
Üst yönetime geldiğinde bu çirkinliğe bir son ver. Doğru planlama<br />
yap. Akdeniz’in normaline dönüşmüş olan ve artık FO çalışanlarının<br />
pişkinlikle gülerek seslendirdiği şu ‘ SHORT’ kavramını bu ülke turizminin<br />
lugatından sil. İnsanlara tatilini zehir etmeye bir son ver. Böylece<br />
insanlara yalan söyleme utancından da kurtulursun. Unutma,<br />
bu kaynak sonsuz değil. Bir gün elin böğründe kalakalırsın. Benden<br />
söylemesi.<br />
BAŞSAĞLIĞI<br />
Ne diyeyim?<br />
Bizim meslek bu...<br />
Daha inşaattan alırsın..<br />
Ekibi toplarsın...<br />
Ne gece dinlersin, ne de gündüz..<br />
Tek derdin vardır....<br />
EKSİKSİZ BU OTEL AÇILACAK...<br />
Açarsın...<br />
Özenle...<br />
Emekle..<br />
Terle...<br />
İlk konukların, ailenin ,uzaktan gelen , yıllarca<br />
görmediğin büyüklerin gibidir...<br />
Ne yapacağını, nasıl hizmet edeceğini bilemezsin...<br />
Üzerlerine titrersin...<br />
Heryer pırıl pırıl olmalı...<br />
Tuvaletlere peşpeşe girersin..<br />
Biri bir kenarda kağıt mı bıraktı?<br />
Koltuklar, iskemleler,<br />
aman yerleri bozulmasın!<br />
Personelin tiril tiril giyinmeli...<br />
Tertemiz...<br />
Elbiseler ütülü..<br />
Göğüslerinde isimlikler...<br />
Yüzleri kesin gülecek...<br />
Onlar gülecek ki,<br />
konuklar mutlu olacak...<br />
Ne kadar profesyonel olsan da,<br />
bu amatör heyecan bitmeyecek...<br />
Böyle bir 7 buçuk yıl bitti,<br />
Amethyst Hotel’ de...<br />
15 mayıs gibi ayrılıyorum..<br />
Veda...<br />
ETS Tur’un sahibi Mehmet Nuri Ersoy’un ve Atlas<br />
Holidays Turizm’in sahibi Ali Murat Ersoy’un babası<br />
ALI HAYDAR ERSOY<br />
VEFAT ETMIŞTIR<br />
Merhuma Allah’tan rahmet, kederli Ersoy Ailesi’ne<br />
Hotel Gazetesi olarak başsağlığı ve sabırlar dileriz<br />
Rotana Turizm’in sahibi<br />
SAMI FEVZIOĞLU<br />
VEFAT ETMIŞTIR<br />
Merhuma Allah’tan rahmet, kederli Fevzioğlu Ailesi’ne<br />
Hotel Gazetesi olarak başsağlığı ve sabırlar dileriz.<br />
Ardımda güzel şeyler bıraktıysam, ne ala?<br />
Otelcilik mi?<br />
Her zaman duyulması gereken<br />
güzel bir heyecan!<br />
İçinizde yaşattığınız sürece...<br />
Teşekkürler Amethyst...<br />
Yürüdüğünü gördüğüm çocuk..
NEHİRLAND COUNTRY CLUB<br />
“Mutluluk Kampüsü”<br />
Sakarya da Sakarya Nehri kenarında kurulu tesisimizde;<br />
Keyfinize keyif, Mutluluğunuza mutluluk katıyoruz.<br />
Alakart Restoran bölümünde; Dünya mutfağından seçme<br />
lezzetleri, sizin için özenle seçtiğimiz; en taze, en lezzetli<br />
ürünleri hazırlayıp size sunuyoruz.<br />
Karabdiler Mahallesi Abdibey Caddesi<br />
No: 31/33 Arifiye 54580<br />
Nehirkent / ADAPAZARI<br />
Telefon : 0 264 276 69 28 - 29<br />
E-mail: nehirland@nehirland.com<br />
İstanbul’a 1 saat mesafede<br />
www.nehirland.com<br />
nehirland Country Clup