02.05.2018 Views

HOTEL_GAZETESİ_NİSAN_14_sayi_2018

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Farklı bakış...<br />

www.hotelgazetesi.com<br />

Prof. Dr. Muharrem TUNA<br />

‘Profesyonellerle çalıştık’<br />

Sayfa 4-5<br />

TURİZM - OTELCİLİK - TATİL - ETKİNLİK - KÜLTÜR - SANAT Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / NİSAN <strong>2018</strong><br />

Dilek YETKİN<br />

KALİFİYE ELEMAN MI,<br />

PATRON MU ?<br />

Sayfa 28<br />

Özkan HACIOĞLU<br />

Sayfa 10-11<br />

Mehtap TOPÇU<br />

Rekabetçi Ortamda<br />

Sayfa 23<br />

KATiD SATIŞIN iPLiĞiNi<br />

PAZARA ÇIKARDI!<br />

Sayfa 22 5<br />

MOĞALİSTAN<br />

CEM<br />

POLATOĞLU<br />

Sayfa 16-17<br />

CUNDA<br />

Ömer Koray<br />

ÜNAL<br />

Sayfa 12-13<br />

Yusuf<br />

Bayırlı<br />

ONE NIGHT IN<br />

BANGKOK!<br />

Sayfa 22-23<br />

Zeynep Boneval<br />

iLKBAHAR’DA<br />

ALAÇATI<br />

Sayfa 18<br />

hotelrunner.com/hotelgazetesi<br />

%15 indirim ve hotelrunner avantajlarından<br />

faydalanmak için QR Barkodu cep telefonunuzla<br />

okutun ve çıkan formu doldurun.


Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong><br />

www.hotelgazetesi.com<br />

editörden<br />

2<br />

Aliye<br />

ÜÇBAŞ<br />

Turizm sektöründe Nisan ayı,<br />

beklendiği gibi geçti. Yani<br />

hareketli.. Sezon hazırlıkları,<br />

fuarlar, festivaller ve festival hazırlıkları.<br />

Geçtiğimiz ayın sektörü etkileyecek<br />

en önemli olayı, şüphesiz<br />

Ankara’da 3.sü düzenlenen Travel<br />

Expo Ankara ve paralelinde düzenlenen<br />

Gastronomi Zirvesiydi. Sektörü<br />

ilgilendiren her önemli olayda<br />

olduğu gibi burada da hazırlık aşamasından<br />

organizasyonun gerçekleşmesine<br />

kadar tüm süreci takip<br />

ettik.<br />

Baştan belirteyim, henüz 3.sü düzenleniyor<br />

olmasına rağmen tüm<br />

dünyanın bu kadar ilgisini çekecek<br />

bu organizasyona katkısı bulunan<br />

herkes büyük bir alkışı hak etti. 4<br />

gün boyunca sanki Türkiye’nin değil<br />

dünyanın Başkentiydi Ankara.<br />

Sektörün sesi olarak gerek destek<br />

vermek, gerekse bir basın kuruluşu<br />

olarak sorumluluğumuzu yerine getirmek<br />

amacıyla hazırlık aşamasını<br />

tüm ayrıntılarıyla sayfamıza taşımış,<br />

hatta kapağı da bu fuara ayırmıştık.<br />

Nisan sayımızın önemli konusunun<br />

da yine Travel Expo Ankara Turizm<br />

Fuarı ve Gastronomi Zirvesi olduğunu<br />

göreceksiniz. Ancak benim bizzat<br />

buradan teşekkür etmek istediğim<br />

bazı isim ve kurumlar var.. Öncelikle,<br />

organizasyonu düzenleyen ATİS<br />

Fuarcılık. Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Bilgin Aygül ve Proje Koordinatör<br />

Yardımcısı Zümrüt Sipariş’e özellikle<br />

teşekkür etmek isterim. Bu iki isim<br />

ziyaretçilerden, fuar katılımcılarına<br />

neredeyse tüm herkesle tek tek ilgilendiler,<br />

evsahipliği yaptılar.<br />

Anadolu Ankara Turizm İşletmecileri<br />

Derneği ATİD de evsahibi olarak ihtiyaç<br />

duyulan her yerde kendini hissettirdi.<br />

Bir teşekkür de bu derneğe<br />

ve yönetenlerine..<br />

Travel Expo Ankara <strong>2018</strong> ve paralelinde<br />

düzenlenen Gastronomi Zirvesi’ni,<br />

51 bin kişi ziyaret etti. Fuar<br />

kapsamında 21 ülkeden 250 turizm<br />

firması ile Türkiye’den 45 il, ziyaretçilere<br />

tatil planları için birbirinden<br />

Ankara, Ankara..<br />

uygun seçenekler sundu. Bu fuarın<br />

turizmimize, özellikle Anadolu turizmine<br />

etkilerini önümüzdeki süreçte<br />

hep birlikte göreceğiz. Ancak bu fuar<br />

şunu gösterdi ki Türkiye’nin Başkenti<br />

Ankara’nın artık bir fuar alanına<br />

ihtiyacı var.. İlgililer hemen kolları<br />

sıvayıp bu konuyla ilgili girişim ve<br />

çalışmalara başlamalılar.. Çünkü gelecek<br />

sene Travel Expo Fuarı bırakın<br />

bu alana kanımca Ankara’ya bile zor<br />

sığar.<br />

Buradan Gastronomi Zirvesi’nin en<br />

görkemli şovu baklava rekorundan<br />

söz etmeden geçmek olmaz. Bu<br />

zirvenin en etkin ismi Turizm Akademisyenleri<br />

Derneği Başkanı Prof. Dr.<br />

Muharrem Tuna, özellikle gastronomi<br />

zirvesinin hazırlık aşamalarını,<br />

bize verdiği röportajda ayrıntılarıyla<br />

anlattı. Bir teşekkür de buradan hocamıza,<br />

hem zirvenin amacına ulaşmasındaki<br />

becerisi, hem de bizimle<br />

daha doğrusu siz okurlarımızla paylaştığı<br />

ayrıntılar için..<br />

Okumadan geçmeyin.<br />

Gazetemiz sadece bu fuardan mı<br />

ibaret? Elbette hayır. Başlanığıçta<br />

24 sayfa olarak yayın hayatına başlayan<br />

Hotel Gazetesi, artık 32 sayfa..<br />

Bunun sebebi, sektörde yaşanan<br />

olumlu gelişmeler, gazetemizin her<br />

geçen gün büyümesi ve sektörde<br />

daha etkin bir role sahip olmamız..<br />

Bunun için de sektörün dinamiklerine<br />

teşekkür etmeden geçemeyeceğim.<br />

Kapak konumuz Dosso Dossi Fashion<br />

Show’un bu yılki sürprizi Paris<br />

Hilton. Her yıl düzenlediği defilelerle,<br />

dünyanın dikkatini ülkemiz üzerine<br />

çekmeyi başaran Dosso Dossi,<br />

bu yıl da dünyada Antalya merkezli<br />

bir deprem yaratacak. Erken seçim,<br />

yaz ayları için hazırlıklarını yapan<br />

dostlarımızı bir anlamda ters köşeye<br />

yatırdı. Bu kararın kimi nasıl<br />

etkileyeceğini yaz sonunda birlikte<br />

göreceğiz. Tabi kimlerin vatandaşlık<br />

görevi tatil aşkına baskın çıkacağını<br />

da..<br />

Yaz geliyor. Festivaller sokakları cıvıl<br />

cıvıl bir görünüme kavuşturacak..<br />

Bizler de yetişebildiğimiz her yerde<br />

olacağız. İlk istikamet Ayvalık…<br />

Sözün kısası, sektörde ne varsa, sadece<br />

Nisan ayı ile sınırlı kalmadan,<br />

geçmiş, gelecek ve bugünü ile hepsi<br />

bu gazetenin içinde.<br />

Peki siz nerdesiniz?<br />

Gelecek sayıda siz de burada olun..<br />

Bekleriz..<br />

Esentepe Mahallesi Köprülü Sk. 31/A Levent<br />

34394 Şişli / İstanbul<br />

Tel:0212 343 5522 Fax: 0212 343 5521<br />

www.hotelgazetesi.com<br />

info@hotelgazetesi.com<br />

Nisan <strong>2018</strong> Yıl:2 Sayı: <strong>14</strong><br />

Aylık Süreli Yayın<br />

Turizm Otelcilik<br />

Tatil Etkinlik Kültür ve Sanat Gazetesi<br />

‹mtiyaz Sahibi & Genel Yayın Yönetmeni<br />

Mustafa ÜÇBAŞ<br />

mustafa@hotelgazetesi.com<br />

Sorumlu Yazı işleri Müdürü<br />

Aliye ÜÇBAŞ<br />

aliye@hotelgazetesi.com<br />

Yayın Danışmanı<br />

Remzi YILMAZ<br />

editor@hotelgazetesi.com<br />

Danışma Kurulu<br />

Prof. Dr. Muharrem TUNA<br />

Dr. Nebil ‹LSEVEN<br />

‹hsan TÜRKUS<br />

Sevda YILGAZ<br />

Ankara Temsilcisi<br />

Aliihsan ÜÇBAŞ<br />

ankara@hotelgazetesi.com<br />

Avrupa Temsilcisi<br />

Ömer Koray ÜNAL<br />

ömer@hotelgazetesi.com<br />

Grafik Tasarım Uygulama<br />

Nirvana Tanıtım Hizmetleri<br />

Fotograf - Video<br />

Mustafa ÜÇBAŞ - Ahmet Oğuz ÇELiK<br />

Karikatür<br />

Emre Can ÜÇBAŞ<br />

Abone - Reklam<br />

Burcu DENKTEN<br />

hotelgazetesi@nirvanatanitim.com<br />

Dağıtım: Etkin Dağıtım<br />

Baskı: Dünya Süper Veb A.Ş.<br />

100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar/‹stanbul<br />

Gazetemizde yayımlanan haber ve görseller<br />

yasal iznimiz alınmadan kullanılması yasaktır.<br />

yayımlanan köşe yazılarının ve yorumların<br />

sorumluluğu yazarına aittir. İçeriklerinden,<br />

Hotelgazetesi sorumlu tutulamaz.<br />

Hotel Gazetesi’ne<br />

abone olun<br />

Turizm sektöründeki<br />

gelişmelere<br />

uzak kalmayın<br />

Yıllık abonelik:<br />

120 TL (KDV dahil)<br />

Banka Hesap Numaramız:<br />

Hesap Adı: Mustafa Üçbaş<br />

Yapı Kredi Bankası Şb:<br />

Bayrampaşa / Çarşı / 1276<br />

Hesap No: 47403318<br />

İBAN:<br />

TR27 0006 7010 0000<br />

0047 4033 18<br />

Bize yazın!<br />

Kurumunuzda düzenlenen<br />

organizasyon, aktivite ve yaşanan<br />

gelişmeleri bize gönderin,<br />

yayınlayalım. Fotoğraf eklemeyi<br />

unutmayın


stk 4<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

TÜRSAB’DAN<br />

ERDOĞAN’A ZiYARET<br />

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip<br />

Erdoğan, 23. Olağan Genel Kurul<br />

sonucunda göreve gelen TÜRSAB<br />

Yönetim Kurulu’nu, Cumhurbaşkanlığı<br />

Külliyesi’nde kabul etti.<br />

Görüşmede; TÜRSAB Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya<br />

ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Cumhurbaşkanı<br />

Erdoğan’a 1618 Sayılı<br />

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />

Kanunu’nun günümüz şartlarına<br />

göre revize edilmesi hususundaki<br />

destek taleplerini arz ettiler. Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı<br />

Ömer Arısoy’un da katıldığı toplantıda;<br />

Cumhurbaşkanı Erdoğan<br />

turizm konusundaki önerilerini<br />

TÜRSAB heyeti ile paylaştı.<br />

UKRAYNA iLE ViZESiZ<br />

GEÇiŞ MEYVELERiNi<br />

UKRAYNALILARIN 1.3 milyon<br />

kişiyle tatil turizminde en fazla<br />

tercih ettiği ülke Türkiye olurken,<br />

geçen yıl Türkiye’den Ukrayna’ya<br />

giden turist sayısı 270<br />

bin kişi gibi önemli bir düzeye<br />

ulaştı. Türkiye Otelciler Birliği’nin<br />

(TÜROB) Ukrayna raporunda,<br />

bu yıl Ukraynalı turist sayısının<br />

1.5 milyona ulaşmasının,<br />

Türkiye’den gidişlerde de en az<br />

yüzde 20 artış öngörüldüğü belirtildi.<br />

Türkiye ile Ukrayna arasında<br />

vizelerin kaldırılması, pasaport<br />

yerine kimlik belgeleri ile<br />

seyahat olanağı ve havacılık<br />

alanında yürürlüğe konulan<br />

sözleşmeler gibi uygulamaların<br />

turizm alanında sunduğu<br />

önemli fırsatlar meyve vermeye<br />

başladı. Ukraynalıların 1 milyon<br />

284 bin kişiyle tatil turizmi<br />

için en fazla tercih ettiği ülke<br />

Türkiye olurken, geçen yıl Türkiye’den<br />

Ukrayna’ya giden turist<br />

sayısı 270 bin kişi gibi önemli<br />

VERiYOR<br />

bir düzeye ulaştı. Türkiye Otelciler<br />

Birliği (TÜROB), Türkiye’ye<br />

en fazla turist gönderen ülkeler<br />

arasında yer alan Ukrayna<br />

turizm pazarını inceledi. Bu<br />

pazara ilişkin öngörü ve beklentilere<br />

yer verilen TÜROB raporunda,<br />

Ukrayna’dan ülkemize<br />

gelen turist sayısının istikrarlı<br />

bir şekilde arttığına işaret edilerek,<br />

“Ukrayna’da en popüler<br />

yurt dışı destinasyonu Türkiye”<br />

denildi. Raporda, Ukraynalı turistlerin<br />

fiyat odaklı beklentilerinin<br />

karşılanması, her şey dahil<br />

sistemine yönelim ve ulaşım<br />

alternatifleri dikkate alınarak<br />

<strong>2018</strong> yılında Ukrayna’dan Türkiye’ye<br />

gelecek turist sayısının 1.5<br />

milyonu aşmasının beklendiği<br />

kaydedildi. Türkiye’den bu ülkeye<br />

gidişlerde de en az yüzde 20<br />

artış öngörülüyor.<br />

ZAFTODER KURULDU<br />

Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli<br />

bir yer tutan Zafer Bölgesi’ni oluşturan Afyonkarahisar,<br />

Kütahya ve Uşak’taki otelciler güçlerini birleştirdi.<br />

Zafer Turistik Otelciler ve İşletmecileri Derneği (kısa<br />

adıyla ZAFTODER) çatısı altında birleşen otelciler bu<br />

birleşmenin hem bölge hem de kuruluşları için yararlı<br />

olacağına inanıyor. ZAFTODER Kurucu Başkanı<br />

aynı zamanda İkbal Termal Hotel Genel Müdürü Ali<br />

Gümüşhan, amaçlarını şöyle anlattı: “Afyonkarahisar,<br />

Kütahya ve Uşak illeri Milli<br />

Kurtuluş mücadelesinde<br />

önemli bir rol oynadılar. Bu<br />

yüzden burası artık ‘Zafer<br />

Bölgesi’ olarak anılıyor. Bölgedeki dokuz termal otelin<br />

genel müdürü olarak ülkemizin kaderini değiştiren<br />

zafer ruhundan esinlenerek Zafer Turistik Otelciler<br />

ve İşletmecileri Derneği’ni kurduk. Kurucu otellerin<br />

yatak kapasitesi toplamda 6 bine ulaşıyor. Bölgemizdeki<br />

yatak kapasitesi ise 24 bini aşıyor. Önümüzdeki<br />

dönemde turistik otel ve işletmecilerden üye sayımızı<br />

50’ye çıkarıp Türkiye Otelciler Federasyonu’na (TÜ-<br />

ROFED) katılmayı hedefliyoruz.


5<br />

Sayı:<br />

stk<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

TURIZM SEKTÖRÜNÜN STK’LARI TEK ÇATI ADLINDA TOPLANDI<br />

TURiZM iSTiŞARE KURULU<br />

TURİZM sektör temsilcileri<br />

arasındaki iş birliğini arttırmak,<br />

sektörün gelişimini<br />

desteklemek amacıyla hayata<br />

geçirilen Turizm İstişare<br />

Kurulu’nun (TİK) imza<br />

töreni, Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Numan Kurtulmuş<br />

ve sektör temsilcilerinin katılımıyla<br />

Lütfi Kırdar Kongre<br />

Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

TÜRSAB, THY, TÜROFED,<br />

TTYD, TÜROB, TÖSHİD,<br />

TUREB, DTB ve TURYİD’in<br />

katılımcıları arasında yer aldığı<br />

Turizm İstişare Kurulu;<br />

turizm sektörünün sürdürülebilir<br />

gelişimi ve istikrarlı<br />

büyümesini sağlamak, yurtdışında<br />

yapılan ülke tanıtımı<br />

ve pazarlama faaliyetlerini<br />

birlikte gerçekleştirmek, turizmde<br />

‘Türkiye’ markasını<br />

oluşturmak, sektördeki sorunların<br />

çözümü için ortak<br />

hareket etmek, kültürel mirasımızı<br />

korumak ve tanıtmak, Türkiye<br />

turizminin geleceğinin ve<br />

vizyonunun ortak akıl ve çözümlerle<br />

birlikte çizmek amacıyla hayata<br />

geçirildi.<br />

Toplantının açılışında bir konuşma<br />

yapan Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Numan Kurtulmuş, Turizm<br />

İstişare Kurulu’nun turizm<br />

sektörünün gelişimi açısından<br />

önemli bir platform oluşturacağını<br />

ifade etti. Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Numan Kurtulmuş’un<br />

konuşmasının ardından Turizm<br />

İstişare Kurulu imza töreni gerçekleştirildi.<br />

Törende; TÜRSAB Başkanı Firuz<br />

B. Bağlıkaya, THY Yurtiçinden Sorumlu<br />

Pazarlama ve Satış Başkanı<br />

Halil İbrahim Polat, TÜROFED<br />

Başkanı Osman Ayık, TTYD Başkanı<br />

Oya Narin, TÜROB Başkanı<br />

Timur Bayındır, TÜREB Başkanı<br />

Zeki Apalı, TÖSHİD Başkanı Teoman<br />

Tosun, DTB Başkanı Erkan<br />

Özdağ ve TURYİD Başkanı Kaya<br />

Demirer Turizm İstişare Kurulu<br />

Protokolüne imza attılar. İmza<br />

töreninin ardından teşekkür plaketleri<br />

takdim edildi.<br />

KATiD SATIŞIN iPLiĞiNi PAZARA ÇIKARDI!<br />

KARADENİZ Turistik İşletmeciler Derneği’<br />

nin organize ettiği ve Venta Professional<br />

Eğitim Danışmanlığı’nın desteği ile North<br />

Point Hotel’de gerçekleştirilen eğitimde<br />

satış teknikleri farklı bir bakışla işlendi.<br />

Bu sene ulusal anlamda lider eğitim firmaları<br />

ve eğitmenlerle gerçekleştirilen<br />

çalışmaların 4. programının konusu: Satış<br />

Teknikleri Samsun ve çevre illerden<br />

gelen 40’ a yakın otel yöneticileri ve satış<br />

elemanlarının katılımıyla “Satışın ipliğini<br />

pazara çıkartıyoruz” mottosu ile gerçekleşen<br />

eğitim programı hakkında görüşlerini<br />

aldığımız Karadeniz Turistik İşletmeciler<br />

Derneği KATİD Başkanı Murat Toktaş<br />

”Her şeyi devletten ve yerelden beklemek<br />

haksızlık olur. Bizler STK olarak<br />

taşın altına elimizi koymalıyız. Bölgedeki<br />

otelcilerin çatı örgütü olan KATİD<br />

üzerine düşeni yerine getirmeye çalışıyor.<br />

Sadece bu sene 4 ayda 4 eğitim<br />

programı ile ihtiyacımız olan konularda<br />

tesislerin eksikliklerini sektörde<br />

lider firmalardan aldığımız eğitimlerle<br />

kapatmaya çalışıyoruz. Bu günkü organizasyona<br />

destekleri için Venta Professional<br />

Eğitim Danışmanlığa teşekkür<br />

ederim.” dedi.<br />

Venta Professional Eğitim Danışmanlık<br />

kurucusu Eğitmen/Danışman Esra Baş ve<br />

Yazar/Eğitmen İlker Taner Uzun<br />

tarafından keyifli ve eğlenceli<br />

geçen eğitim sonrası yorumlarını<br />

aldığımız Esra Baş “Farklı<br />

destinasyonlarda çalışmalar<br />

yapmak her zaman keyif vermiştir.<br />

Samsunda da çok güzel<br />

bir katılımla karşılaşmak bizi<br />

mutlu etti. Eğitime gelenlerin<br />

istekli oluşu keyifli bir programın<br />

geçmesine neden oldu.<br />

Bizde Venta Professional Eğitim<br />

Danışmanlık olarak sadece<br />

büyükşehirlerde değil<br />

Anadolu’nun birçok şehrinde<br />

verdiğimiz eğitimlerle sektörlerin<br />

yanında oluyoruz.” diye<br />

açıkladı.<br />

Grand Sheraton Hotel Genel müdürü<br />

Savaş Türkay ”En büyük<br />

sorunumuz donanımlı personel.<br />

Tesislerimizin fiziki olarak<br />

hiçbir eksiği olmamasına karşılık<br />

donanımlı personel konusunda<br />

çok sıkıntı yaşıyoruz.<br />

Bu tarz eğitim çalışmaları personelin<br />

motivasyonunu arttırdığı<br />

gibi sektöre yatkınlığınıda<br />

artırmaktadır.” diye ifade etti.


öportaj 6<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong><br />

RÖPORTAJ<br />

ALiYE<br />

ÜÇBAŞ<br />

Ankara’nın uluslararası alanda verdiği başarılı<br />

sınavın arkasındaki beyin, Prof Dr. Muharrem Tuna<br />

başarının sırrını Hotel Gazetesi’ne anlattı<br />

Bir yerde başarılı bir organizasyon<br />

varsa, o organizasyonun ardında<br />

bir emek ve o emeği organize<br />

eden bir beyin vardır. Ankara’da bu yıl<br />

3.sü düzenlenen ve kırılan rekorla tüm<br />

dünyada adından söz ettiren Ankara<br />

Turizm Fuarı ve Gastronomi Zirvesi’nin<br />

arkasında da Gazi Üniversitesi Öğretim<br />

Üyesi ve Turizm Akademisyenleri Derneği<br />

Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna<br />

vardı. Biz de bu emeklerin teri kurumadan<br />

kendisini yakaladık ve A’dan Z’ye<br />

fuarı ve zirveyi konuştuk.<br />

Sayın Muharrem Tuna, 3.<br />

Uluslararası TravelExpo Ankara<br />

Turizm Fuarı ve Gastronomi<br />

Zirvesi mimarlarındansınız. Başarı<br />

hikayenizi anlatır mısınız?<br />

Türk gastronomisi gerçekten çok değerli,<br />

dünyada söz sahibi olması gereken<br />

mutfaklardan bir tanesi. Türkiye<br />

bu alanda çokça değere sahip. Ancak<br />

ben bu potansiyelin yeterince kullanılamadığına<br />

inananlardanım. Bu konuyla<br />

ilgili bir turizm akademisyeni olarak<br />

yazıp çizdiğimiz, dile getirdiğimiz şeyler<br />

vardı. Bu kez konuşmakla, yazmakla<br />

kalmayıp mutfağımızı dünya gündemine<br />

taşımayı düşündük ve Travel Expo<br />

Fuarı çerçevesinde Gastronomi Zirvesini<br />

tasarladık. Özellikle hem turizm<br />

şurasında hem de kalkınma planlarında<br />

Türk gastronomisi adına geliştirilen<br />

önerilere bir katkı sunmak istedik. Bu<br />

kapsamda da geniş bir konsorsiyum ile<br />

‘Profesyonellerle çalıştık’<br />

Sorularımızı<br />

mütevazı<br />

kişiliğiyle<br />

yanıtlayan<br />

Prof. Dr. Tuna,<br />

başarıyı kendine<br />

maletmek<br />

yerine, ekip<br />

çalışmasına<br />

bağladı.<br />

bu zamana kadar gastronomi alanında<br />

yapılmış belki de en kapsamlı etkinliği<br />

düzenlemiş olduk<br />

3. Uluslararası Ankara Turizm Fuarı<br />

ve Gastronomi Zirvesi mimarı olarak<br />

bize hem fuarı hem de zirveyi değerlendirir<br />

misiniz?<br />

Biz Turizm Akademisyenleri Derneği<br />

olarak Türk gastronomisini ön plana<br />

çıkaran bir atılım içerisine girelim diye<br />

bundan yaklaşık bir yıl kadar önce TAŞ-<br />

PAKON ile bir istişarede bulunmuş, onlarla<br />

ortak bir organizasyon düzenleme<br />

konusunda mutabakata varmıştık. İçeriğini<br />

de Genel Başkan Sayın Gökhan<br />

Tufan Bey ile planlamaya başlamıştık.<br />

Bunun içerisinde başlangıçta paneller,<br />

akademik kongre ve gastronomi temalı<br />

şovlar olmasını düşünmüştük. Sonrasında<br />

bu etkinliklere ilave olarak bir de<br />

uzun süre medya ile paylaşmadığımız<br />

bir baklava dünya rekorunu gerçekleştirme<br />

kararı aldık ve Guinness yetkilileri<br />

ile temasa geçtik. Başlangıçta tüm faaliyetler<br />

TAŞPAKON, Turizm Akademisyenleri<br />

Derneği (TUADER) ve etkinliğin<br />

üniversite ortağı olan Gazi Üniversitesi<br />

tarafından gerçekleştirilmişti. Süreç içerisinde<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığının,<br />

Ankara Valiliğini ve Büyükşehir Belediye<br />

Başkanlığının yoğun desteğiyle etkinliğin<br />

çapı büyüdü. Burada özellikle başta<br />

Ankara Valisi Sayın Ercan Topaca Bey ve<br />

Sayın Numan Kurtulmuş Bey’e özellikle<br />

teşekkür etmek istiyorum. Gastronomi<br />

Zirvesinde Dünyanın en büyük baklavası<br />

rekorunun kırılmasında teknik ve<br />

finansal destek sağlayan Kristal Endüstriyel<br />

Mutfak firması ve MADO Dondurmanın<br />

katkıları da oldukça fazla oldu.<br />

Gastronomi zirvesinde dünyanın en<br />

büyük baklava rekoru kırıldı. Bu fikir<br />

nasıl oluştu? Nasıl bir hazırlık süreci<br />

geçirdiniz?<br />

Şimdi şöyle bir şey var. Aslında, herkes<br />

bu Guinness Dünya Rekorlarına sadece<br />

ortaya çıkan ürün olarak bakıyor<br />

ancak işin arka planında çok ciddi bir<br />

AR-GE çalışmasına ihtiyaç duyuluyor<br />

ve işin belki de en önemli kısmı burası.<br />

Şöyle ki bir dünya rekoru kıracaksanız,<br />

o dünya rekoruna uygun mutlaka ve<br />

mutlaka çeşitli makinelere, araç ve gereçlere<br />

vs. ihtiyacınız oluyor. Çünkü bu<br />

üretmiş olduğunuz şey her neyse ona<br />

uygun makine, araç-gereç veya yöntem<br />

hali hazırda belki de dünyada yok,<br />

çoğu zaman yeniden bir şey tasarlamak<br />

zorundasınız. Biz de baklava dünya<br />

rekorunda ihtiyaç duyulan ekipmanları<br />

üretmek için AR-GE çalışmalarını<br />

TAŞPAKON ve MADO’nun ustaları ile<br />

Kristal Endüstriyelin mühendislerinin<br />

ortak çalışmasıyla yürüttük. Yaklaşık 1<br />

yıl önce başlamıştık planlama aşamasına,<br />

ondan sonra yavaş yavaş, adım<br />

adım çalışmamızı nihayete erdirdik. Bu<br />

süreçte özellikle Mahmut Dolmacı Usta<br />

ve Mado Yönetim Kurulu Başkanı Sayın<br />

Mehmet Kanbur’un ciddi katkılarına<br />

şahit olduk. Rekor için hazırlanan fırın,<br />

tepsi ve diğer yardımcı malzemeler etkinlik<br />

tarihinden bir hafta kadar önce<br />

tamamlandı ve Fuar alanına kuruldu.<br />

Bu süreçte gerçekten ekip olarak ciddi<br />

başarı sağladık ve sıfır hata ile rekor<br />

günü gerekli hazırlıkları tamamladık.<br />

Tepsi ve fırın yaklaşık 7 metre uzunluk<br />

ve 3 metre genişliğe sahip ve yaklaşık 20<br />

m2 büyüklükte. Fırın, tepsi ve rekorda<br />

kullanılan diğer ekipmanların tamamı<br />

sadece bu rekor için özel olarak üretildi.<br />

O nedenle aslında bu rekorun baklavanın<br />

pişirilmesinden ziyade AR-GE tarafı<br />

çok önemli. Tabi baklavanın pişirilmesi<br />

tarafı da çok önemli, burada pişirme<br />

nasıl bir yöntemle yapılacak? Çok kolay<br />

bir şey değil.. Düşünsenize uzunluğu<br />

7 metre, eni 3 metre olan bir tepsiden<br />

bahsediyoruz. Herkes küçük baklava<br />

tepsilerinde dahi baklavanın pişirilmesi-


7<br />

Sayı:<br />

röportaj<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

nin ne kadar zor olduğunu bilir, biz ekip<br />

olarak bunun onlarca misli büyüklükteki<br />

bir tepside baklava pişirmeyi başardık.<br />

Dolayısıyla rekorda işin ekipman ve<br />

yöntem AR-GE’si gerçekten önemliydi<br />

ve büyük bir başarı elde edildi.<br />

Rekorun elde edilmesinde Ankara İl<br />

Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Bilim<br />

Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’ne<br />

de verdikleri destekten dolayı teşekkür<br />

ediyorum. Baklava rekorunda sadece<br />

pişirip kenara koymak değil, bunun ölçümü,<br />

belgelendirilmesi vs. birçok süreç<br />

var. Prosedürleri çok var. Bunu başarırken<br />

özellikle, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl<br />

Müdürlüğü’nün katkıları oldu. Baklavayı<br />

sadece üretmek değil, tartmak da başlı<br />

başına bir iş, çünkü net baklava ağırlığı<br />

513 kg olarak tescil edildi. Bunun üzerine<br />

tepsi ile bu tepsinin üzerine oturduğu<br />

sehpayı da eklediğimizde yaklaşık 1<br />

ton 200 kg civarında bir ağırlığı havaya<br />

kaldırarak tarttık. Baklavanın mobil<br />

vinçlerle havaya kaldırılarak tartılması<br />

işin görsellik kısmına büyük değer kattı<br />

ve sadece bu bile üzerinde çok kafa yorulması<br />

gereken bir işti.<br />

Dünya ve Türk Basınının dikkatini<br />

çekmeyi başardınız. Bunu yaparken<br />

de Türkiye’nin başarılı ve en iyi markalarıyla<br />

çalıştınız. Bunun içinde bir<br />

riski göze aldınız. Ne gibi sıkıntılar<br />

yaşadınız, ortaya ne gibi sorunlar<br />

çıktı ve nasıl aştınız?<br />

Öncelikle neden baklava seçtiğimize<br />

değinmek istiyorum. Dünya genelinde<br />

Türkiye’yi tanıyan yabancılar arasında<br />

Türk’ün yemeği kebap, tatlısı da baklava<br />

olarak bilinir. Baklava dünya çapında<br />

da bilinen ve sevilen bir tatlıdır. Türklerin<br />

dışında en çok Ortadoğulular, Yunanlılar<br />

ile diğer Balkan ülkeleri, Çekler<br />

ve hatta ABD’liler baklavayı en çok tüketen<br />

ve bu tatlılının kendilerine ait olduğunu<br />

iddia eden ülkelerdir. Bu kadar<br />

popüler olan bir tatlının en büyüğünü<br />

yaparak bir anlamda bunu Türk tatlısı<br />

olarak tescil etmek dünya genelinde<br />

ses getirdi ve çeşitli polemiklere yol açtı.<br />

Özellikle dünya genelinde sosyal medyada<br />

bu konuda tartışmalar başladı ancak<br />

rekoru kıran biz olduk. Zaten bu işe<br />

başlarken medyada da kullandığımız<br />

sloganımız “Baklava Türk’tür Türk kalacak”<br />

idi ve sanırım işe de yaradı.<br />

Guinness çok katı prosedürlere sahip<br />

bir kuruluş. Yapacağınız bir hata o zamana<br />

kadar yapmış olduğunuz tüm<br />

masraf ve emeğin boşa gitmesine<br />

neden olabilir. Bu nedenle ekibimizle<br />

sıfır hata sloganı ile ciddi bir çalışma<br />

yürüttük. Tüm riskleri değerlendirdik<br />

ve meydana gelebilecek sorunlara karşı<br />

gerekli tedbirlerimizi aldık. Dolayısıyla<br />

bu süreçte çok büyük sıkıntılarla karşı<br />

karşıya kalmadık.<br />

Burada en büyük avantajımız sizin de<br />

bahsettiğiniz gibi hep en iyilerle çalışmamız<br />

oldu. Öncelikle Ankara Valimizin<br />

etkinliğe katkısı ve desteği oldukça<br />

önemliydi. Makine ve teçhizatın üretilmesinde<br />

Kristal Endüstriyel ile hatasız<br />

bir üretim gerçekleştirdik. Baklavanın<br />

pişirilmesinde TAŞPAKON VE MADO<br />

Dondurma’nın ustaları ile birlikte çalıştık.<br />

İşin doğrusu genel kanı odur ki ustalar<br />

zor insanlardır. Ancak bizler orada<br />

öyle bir takım ruhu oluşturduk ve herkesin<br />

ortak amacımız olan dünya rekoruna<br />

odaklanmasını sağladık ki baklava<br />

üretim sürecinde birbirini tanımayan<br />

çok sayıda usta sorunsuz bir biçimde<br />

üretim sürecini tamamladı. Baklava piştikten<br />

sonra havaya kaldırma ve tartım<br />

işlemlerini ise Bilim Sanayi ve Teknoloji<br />

İl Müdürlüğü, Atalay Elektronik ve Tümpet<br />

işbirliği ile gerçekleştirdik. Bu kadar<br />

büyük bir tepsiyi havaya kaldırarak tartmak<br />

gerçekten zor bir işti ancak sizin<br />

de bahsettiğiniz gibi bir hep en iyilerle<br />

çalıştık. Anadolu Turizm İşletmecileri<br />

Derneği ve TÜRSAB’da organizasyonumuza<br />

destek vererek başarı sağlamamıza<br />

katkı sağladılar. Bana birçok<br />

kişi baklavanın lezzetli olup olmadığını<br />

sordu. İşin doğrusu ben yoğunluktan ve<br />

misafirleri ağırlamaktan tadına dahi bakamadım.<br />

Ancak yaklaşık 12 bin civarında<br />

baklava diliminin Travel Expo Fuarı<br />

katılımcısı tarafından bir buçuk saat içerisinde<br />

tüketilmesi sanırım baklavanın<br />

lezzeti hakkında da bir fikir veriyordur.<br />

Tadına bakma fırsatı bulanlar da tadına<br />

doyamadıklarını bana bildirdiler. Bu da<br />

beni ve ekibimizi ziyadesiyle mutlu etti.<br />

Gastronomi zirvesi TRAVELEXPO Fuarı<br />

ile eş zamanlı yapılmıştı. İki etkinlik birbirini<br />

destekledi ve Türkiye medyasında<br />

hemen hemen tüm televizyon kanallarında<br />

ve gazetelerde yer buldu. Bizim<br />

açımızdan daha da önemlisi etkinliğin<br />

dünya medyasında yer bulması idi.<br />

Dünya rekoruna; Washington Post’tan<br />

The New York Times’a, The Independent’tan<br />

Reuters’a, Euronews’a, Çin’den<br />

Hindistan’a, Avusturalya’dan Kanada’ya<br />

dünyanın her bölgesinden medya kuruluşlarında<br />

yer verildi. Dolayısıyla etkinlik<br />

amacına fazlasıyla ulaşmış oldu.<br />

MUHARREM TUNA KİMDİR ?<br />

Kilis’te doğdum, Ankara’da büyüdüm. Gazi Üniversitesi Turizm<br />

Bölümü’nü bitirdim. Sonrasında yine aynı üniversitede<br />

yüksek lisans ve doktoram eğitimimi tamamladım. Halen<br />

Gazi Üniversitesi Turizm Fakültesinde Öğretim Üyesi olarak<br />

çalışmalarıma devam ediyorum. Ayrıca Turizm Akademisyenleri<br />

Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyorum.<br />

Üniversitede Turizm İşletmeciliği, Risk ve Kriz Yönetimi,<br />

Yönetim ve Organizasyon, İnsan Kaynakları Yönetimi<br />

gibi dersleri vermekteyim. Geçtiğimiz yıl içerisinde gerçekleştirilen<br />

3. Turizm Şurasının bilim kurulu başkanlığı ve<br />

Eğitim İstihdam, Turist Rehberliği Komisyon başkanlıkları<br />

görevlerinde bulundum. 11. Kalkınma Planı Turizm Özel İhtisas<br />

Komisyonu Başkan Vekilliği ve Raportörlük görevlerini<br />

üstlendim. Turizme yönelik çok sayıda projede yer aldım.<br />

Gastronomi Zirvesinde çok sayıda<br />

paneller yapıldı. Panellerde hep<br />

uzman ve üst düzey konuşmacılar<br />

yer aldı. İzleyici olarak katılım da<br />

yüksekti. Bu noktada nelere dikkat<br />

ettiniz?<br />

Çok planlı bir şekilde çalıştık. İyi bir ekip<br />

çalışması oldu. Fuar katılımcıları açısından<br />

doyurucu konuşmalar yapıldı ve<br />

bilgiler paylaşıldı. Yaklaşık 20 belediye<br />

başkanı panellerde konuşmacı olarak<br />

yer aldı. Bölgelerinin gastronomi değerlerini<br />

bizlerle paylaştılar ve projelerini<br />

izleyicilere anlattılar. Ayrıca gurme<br />

ve şeflerin konuşmaları da oldukça ilgi<br />

çekti. Başta Arda Türkmen olmak üzere<br />

panelistlere ilgi büyüktü. Panelistleri<br />

belirlerken alanında en iyi olanları seçmeye<br />

gayret gösterdik. Panelistlerin<br />

başarılı performansları ve bu kimselere<br />

gösterilen büyük ilgi de tercihlerimizin<br />

isabet derecesini doğruluyor. Sonuç<br />

olarak Fuar ve Gastronomi zirvesi Ankara<br />

açısından büyük önem taşıyordu.<br />

Sonraki yıllarda hem Fuarın hem de<br />

zirvenin büyüyerek devam edeceği kanaatindeyim.<br />

Ayrıca TAŞPAKON tarafından gerçekleştirilen<br />

7 Bölge <strong>14</strong> Lezzet etkinliği de büyük<br />

ilgi çekti. Her bölgeden belirlenen<br />

ikişer lezzet ustalar tarafından pişirilerek<br />

Travel Expo Fuarı kapsamında ziyaretçilere<br />

tattırıldı. Aldığımız geribildirim<br />

oldukça olumluydu.<br />

Fuarın ve zirvenin yetkin ismi olarak,<br />

organizasyon sizce hedefine<br />

ulaştı mı ? Bundan sonraki yol haritası<br />

nasıl olmalıdır?<br />

Atis Fuarcılık 3 yıldan beri Travelexpo’yu<br />

Ankara’da organize ediyor. Başladığı ilk<br />

yıldan bu yana ziyaretçi ve katılımcı sayısını<br />

arttırıyor. Bu yıl geçtiğimiz yıllara<br />

oranla gerek ziyaretçi sayısı gerekse<br />

katılımcılarıyla son derece başarılı bir<br />

fuar geçirildiğini düşünüyorum. Bundan<br />

sonraki yıllarda Travelexpo’nun<br />

Ankara Turizmine çok şey katacağına<br />

inanıyorum. Bu açıdan da Atis Fuarcılık<br />

Genel Müdürü Sayın Bilgin Aygül Beye<br />

de teşekkür ediyorum.<br />

Ankara ve Türkiye Turizmi için gelecek<br />

dönemlerle ilgili de projelerimiz<br />

var. Gastronomi Zirvesini önümüzdeki<br />

dönemlerde de büyüterek organize<br />

edeceğiz. Bunun dışında Türkiye’yi<br />

yurt dışında tanıtacak, ses getirecek<br />

çalışmaları da yapmayı planlıyoruz. Şu<br />

anda projelerimiz tasarım aşamasında<br />

olduğundan paylaşmam doğru olmaz.<br />

Ancak çok ses getirecek başka işlerin<br />

de altına imzamızı atacağız. Faaliyetlerimizi<br />

herhangi bir karşılık bekleyerek<br />

yapmıyoruz. Biz ekip olarak, arkadaşlarımızla<br />

beraber bu ülkeyi seviyoruz. Turizmi<br />

seviyoruz. Bu amaçla güzel şeyler<br />

yapmaya gayret ediyoruz.<br />

Muharrem Bey, tanıdığımız ilk günden<br />

bu yana turizm ile ilgili yurt içinde<br />

yurt dışında aktif rol oynuyorsunuz.<br />

Bu yoğun tempo özveri ister…<br />

Nasıl motive oluyorsunuz?<br />

İşin doğrusu çalışmalarımızı tamamen<br />

gönüllülük esaslı yürütüyoruz. Benim<br />

işim akademisyenlik, hayatımı üniversitede<br />

ders vererek kazanıyorum. Aynı<br />

zamanda bir gönüllü hareketi olan<br />

Turizm Akademisyenleri Derneği’nin<br />

Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapıyorum.<br />

Yaptığımız çalışmalarda temel<br />

amacımız ülkenin turizmde çok daha iyi<br />

noktalara gelebilmesi, elindeki potansiyelini<br />

daha iyi kullanabilmesi. Bu amaçla<br />

yapmış olduğumuz çalışmalarda elde<br />

etmiş olduğumuz başarılar bizi motive<br />

ediyor. Bu başarılar başka çalışmalar<br />

yapmamız konusunda gerçekten bize<br />

yol gösteriyor.


haber 8<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Her yıl düzenlediği moda defilesi ile dünyanın en önemli top modellerini<br />

ülkemizde ağırlayan Dosso Dossi’nin bu yılki süperstarı belli oldu<br />

PARiS<br />

HiLTON<br />

TÜRKiYE’YE<br />

GELiYOR<br />

Her yıl Antalya’da düzenlediği<br />

defile ile moda<br />

dünyasının dikkatlerini<br />

Türkiye’ye çeviren Dosso Dossi,<br />

bu yıl da oldukça iddialı bir<br />

şova harızlanıyor. Geçen yıl Victoria’s<br />

Secret’in ünlü Brezilyalı<br />

modelleri Adriana Lima, Isabeli<br />

Fontana, Izabel Goulart ve Ana<br />

Beatriz Barros’u aynı anda podyuma<br />

çıkararak dünyayı adeta<br />

yerinden oynatan Dosso Dossi<br />

Fashion Show, 7-12 Haziran tarihleri<br />

arasında düzenlenecek<br />

defilede yine dünyaca ünlü<br />

isimleri Antalya’da ağırlayacak.<br />

The Land of Legends Theme<br />

Park’ta 10 Haziran’da düzenlenecek<br />

defilede podyumda<br />

yürüyecek ilk isim Hilton otellerinin<br />

varisi olan sosyetik güzel<br />

Paris Hilton oldu. Defilede<br />

dört kıyafet sergileyecek Paris<br />

Hilton, özel hazırlanacak podyumda<br />

yaklaşık 50 mankenle<br />

birlikte yürüyecek.<br />

10 Haziran’da Antalya’da<br />

düzenlenecek büyük şovun<br />

yıldızı, Hilton otellerinin varisi<br />

Paris Hilton; podyumda dört<br />

kıyafet sergileyecek<br />

HiKMET ERASLAN<br />

HİÇ DÜŞÜNMEDEN<br />

KABUL ETTİM<br />

Ünlü yıldız, konuyla ilgili verdiği<br />

demeçte, Dosso Dossi Fashion<br />

Show’u defileye katılan yıldızlardan<br />

dolayı yakından takip<br />

ettiğini ve bu yüzden kendisine<br />

yapılan teklifi hiç düşünmeden<br />

kabul ettiğini söyledi. Hilton,<br />

“Türkiye’yi çok seviyorum. Antalya’da<br />

olacağım için çok mutluyum.<br />

Hem iş hem tatil fırsatı<br />

bulacağım” dedi. Dosso Dossi<br />

Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Hikmet Eraslan ise Brezilyalı<br />

dört top modeli podyuma çıkararak<br />

geçen yıl büyük bir başarı<br />

elde ettiklerini hatırlatarak,<br />

“Bu yıl da çok iddialıyız. Uzunca<br />

süre konuşulacak bir şova<br />

hazırlanıyoruz. İlk meleğimiz<br />

Paris Hilton oldu. Yakın bir<br />

zamanda yeni isimlerimiz<br />

de netleşecek.<br />

Podyumumuzda<br />

dünya starları<br />

yürümeye devam<br />

edecek.<br />

Dünyanın<br />

gözü yine Türkiye’de,<br />

Antalya’da<br />

olacak”<br />

diye konuştu.<br />

Dosso Dossi otelleri<br />

Kendini yeniliyor<br />

İstanbul’un en iddialı şehir otelleri arasında gösterilen ve Politur bünyesinde<br />

yer alan Dosso Dossi Downtown ile Dosso Dossi Old City,<br />

büyük bir dönüşüme hazırlanıyor. Şehir otelciliği konseptinde kendi<br />

özgün kulvarını yaratan Politur, büyük bölümü yabancılardan oluşan<br />

konuklarına daha kaliteli hizmet verebilmek için beş yıldızlı<br />

iki otelde yenileme çalışmaları başlattı. Proje çerçevesinde<br />

ikisi de tarihi yarımadada yer alan Dosso Dossi<br />

Downtown ile Dosso Dossi Old City’nin dekorasyonu,<br />

sağlık ve SPA donanımı ile konsiyerj hizmetleri, baştan<br />

aşağıya yenilenecek. Çalışmalar tamamlandığında<br />

Dosso Dossi Downtown ve Dosso Dossi Old City,<br />

konuklarına yeni ve farklı deneyimleri bir arada yaşama<br />

imkânı sunacak. Politur’un 5 yıldızlı kalitesini<br />

taçlandıracağı otellerini tercih eden konuklarına ayrıca<br />

çeşitli sürprizleri de olacak.


9<br />

Sayı:<br />

stk<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

İşte 2017 yılında<br />

Ankara’nın En’leri<br />

OTELLER<br />

Misafir Memnuniyeti Ödülü:<br />

Monec Hotel<br />

En Yenilikçi Otel Ödülü:<br />

Doktorun Oteli<br />

Sosyal Sorumluluk Faaliyet Ödülü:<br />

Bera Ankara Hotel<br />

Kongre Oteli Ödülü:<br />

Bilkent Otel<br />

Spa Oteli Ödülü:<br />

Grannos Termal Hotel<br />

İnternet Sitesi Olan Otel Ödülü:<br />

Sergah Hotel<br />

ANADOLU TURİZM<br />

İŞLETMECİLERİ DERNEĞİ<br />

Bu yıl ilki<br />

düzenlenen<br />

yarışmanın her<br />

yıl yapılmasının<br />

planlandığı<br />

ve Ankara’nın<br />

turizmden<br />

önemli pay<br />

alan Avrupa<br />

Başkentleri<br />

arasında yer<br />

almasına katkı<br />

sağlamasının<br />

beklendiği<br />

belirtildi.<br />

TURiZMDE<br />

ANKARA’NIN EN’LERi<br />

Törene katılan Ankara Vali Yardımcısı<br />

Fatih Ahmet Kurt, bu tür<br />

etkinliklerin yapılmasının turizm<br />

sektöründe önemli bir yer tutuğunu<br />

ve aynı zamanda turizmciler<br />

için teşvik edici olduğunu<br />

söyledi. İlki yapılan bu ödül tö-<br />

ÖDÜLLENDiRiLDi<br />

Anadolu, Ankara Turizm İşletmecileri<br />

Derneği (ATİD) dıklarını kaydeden Kurt, turizme<br />

renin devam etmesini arzula-<br />

tarafından düzenlenen büyük katkı sağlayan ATİD’e teşekkür<br />

Turizmde Ankara’nın En’leri<br />

etti. Vali Yardımcısı Kurt,<br />

Ödül Töreni’nde, Ankara’nın turizmine<br />

değer katan turizmciler<br />

ödüllendirildi. ATİD Başkanı Birol<br />

Akman, Ankara’yı turizmde<br />

turizm için önem arz eden bu<br />

tür organizasyonların devamı<br />

için Valilik olarak her türlü desteğe<br />

hazır olduklarını kaydetti.<br />

önemli pay alan Avrupa’nın başkentleri<br />

arasına sokmanın en büyük<br />

amaçları olduğunu kaydetti.<br />

DEVAMI GELECEK<br />

Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

ATİD Başkanı Birol Akman,<br />

ilk yapılan bu ödül töreninin<br />

devamının geleceğini bildirdi. Ankara’daki<br />

turizmcileri Türkiye’de<br />

hak ettikleri yerlere getirmek için<br />

Sheraton Hotel’de gerçekleştirilen<br />

ödül törenine, Ankaralı<br />

turizmciler büyük ilgi gösterdi.<br />

Yurtdışı programı nedeniyle törene<br />

katılamayan Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Numan Kurtulmuş,<br />

bir telgraf gönderdi. Ödül anları<br />

tebrik eden Kurtulmuş, başarıların<br />

devamını diledi.<br />

VALİLİKTEN TEŞEKKÜR<br />

çalışmalarına devam edeceklerini<br />

belirten Akman, bunun için<br />

büyük çaba sarf ettiklerini dile<br />

getirdi. Ödül törenini seçici kurulunda<br />

yer alan Gazi Üniversitesi<br />

Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi<br />

olan Prof. Dr. Muharrem Tuna,<br />

Ankara’nın Türkiye’nin başkenti<br />

olmasından dolayı avantajlı bir<br />

kent olduğunu, ama bu avantajını<br />

kullanamadığını dile getirdi.<br />

Ankara’nın turizm potansiyelini<br />

harekete geçirmek gerektiğini<br />

anlatan Tuna, başta farkındalık<br />

olmak üzere alt yapı, üst yapı, tanıtım,<br />

eğitim gibi birçok konuda<br />

ciddi çaba sarf edilmesi gerektiğini<br />

söyledi. Kurum, kuruluş ve<br />

şahısların ortak çalışmalarıyla turizmde<br />

Ankara’ya dikkatlerin çekilmesi<br />

gerektiğini belirten Tuna,<br />

ödül törenin Ankara’ya değer<br />

katan işletmeler arasında tatlı bir<br />

rekabet oluşmasını sağlayacağını<br />

söyledi. Gecede, desteklerinden<br />

dolayı Gazi Üniversitesi Öğretim<br />

Üyesi Prof. Dr. Muharrem Tuna,<br />

Ankara Life Dergisi ve Sheraton<br />

Otel’e teşekkür plaketi takdim<br />

edildi.<br />

RESTORANTLAR<br />

Türk Muftağı Ödülü:<br />

Trilye Restoran<br />

Ankara Tava Yapan Restoran Ödülü:<br />

Behzat Restoran<br />

ATİD ONUR ÖDÜLLERI<br />

Müze Ödülü:<br />

Satranç Müzesi<br />

Havayolu Ödülü:<br />

Anadolu Jet<br />

Etkinlik Ödülü:<br />

Travel Expo Ankara Fuarı<br />

ATİD Özel Ödülü:<br />

Doğan ACAR<br />

En Çok Katkı Veren Acenta Ödülü:<br />

Valör Turizm<br />

En İyi Rehber Ödülü:<br />

Emel Şıklaroğlu<br />

En İyi Gazeteci Ödülü:<br />

Erdal İpekeşen<br />

Yılın Şefi Ödülü:<br />

Zeki Açıköz<br />

ÜNIVERSITELER ARASI<br />

PROJE YARIŞMASI<br />

ANKARA’NIN TANITIMI KATEGORiSi<br />

Ankara’yı Tanıtmada “Etkileyici<br />

Sosyal Medya”:<br />

Onur Çelen ve Ayşe Eren<br />

Sağlığın ve Kültürün Başkenti Ankara:<br />

Cafer Türkseven<br />

Ankara Tanıtım Festivali Projesi:<br />

Sabiha Koçakgöl<br />

TURIZM HIZMETLERININ<br />

GELIŞTIRILMESI VE PAZARLAMASI<br />

Herkes için Müzeler:<br />

Nazik Çelikkanat ve Mehmet Mert Paslı<br />

Ankara’nın Kırmızı Hatları:<br />

Yasemin Sergen<br />

Ankara’nın Havası TV Programı:<br />

Yasemin Sergen<br />

ANKARA’NIN KISA FILM<br />

ILE TANITIMI<br />

Başkentin Trendleri:<br />

Fatih Yaman<br />

Bir Koşu Ankara:<br />

Mehmet Balcı<br />

Ankara Burası mı?:<br />

Mustafa Gönen


öportaj 10<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Digital teknolojinin son 10 yıldaki gelişim<br />

hızına ayak uyduran turizm şirketi<br />

2007 yılında yayın hayatına başlayan<br />

turizm portalı, hem abone<br />

otellere hem de seyahat edeceklere,<br />

rakiplerine göre çok daha farklı<br />

avantajlar sunuyor. İnternet kullanımının<br />

bugünkü ile kıyaslanamayacak<br />

kadar az olduğu bir dönemde Bursa’da<br />

kurulan şirket, 2012 yılında İstanbul’a<br />

taşındı. 2017’de 10. Yılını kutlayan neredakal.com,<br />

bugün alanında Türkiye’nin<br />

en çok ziyaret edilen sitesi. Biz<br />

de bu kadar kısa sürede bu gelişi gösteren<br />

neredekal.com’un Genel Müdürü<br />

Özkan Hacıoğlu ile yaptığımız röportajla,<br />

hem kurumu, hem rakiplerine göre<br />

farkını ve kullanıcıya sunduğu avantajları<br />

okuyucalırımaz aktarmak istedik..<br />

RÖPORTAJ<br />

MUSTAFA<br />

ÜÇBAŞ<br />

ÖZKAN HACIOĞLU<br />

GENEL MÜDÜR<br />

Neredekal.com hakkında<br />

okuyucularımıza bilgi<br />

verebilir misiniz?<br />

Neredekal.com’un bu yıl sektördeki<br />

11. yılı. 2007 yılından<br />

bu yana Türkiye’deki bölgeleri,<br />

otelleri tek tek gezen Neredekal.<br />

com yola küçük ve butik otelleri<br />

tanıtmak üzere çıktı. Yıllar içerisinde<br />

gösterdiği büyümenin<br />

getirisi olarak, 2010 yılında iLab<br />

Holding iştiraki ile sektörde kendine<br />

güçlü bir yer edindi. Büyümesine<br />

paralel olarak etkin<br />

olduğu iş alanlarına da yenileri<br />

eklendi.Neredekal.com bugün,<br />

Türkiye’de en çok otel listeleyen<br />

ve bu oteller için fiyat karşılaştırma<br />

imkanı sunan bir platforma<br />

evrilmiş durumda. Web sitemizde<br />

veya mobil uygulamamızda<br />

gezinen bir kullanıcı, tatil bölgesindeki<br />

otellerin neredeyse her<br />

birini görüntüleyebilir ve hatta<br />

fiyatlarını karşılaştırarak, tercih<br />

ettikleri tarih aralığı için otele<br />

rezervasyon yapabilirler. Neredekal.com’u<br />

en iyi tanımlayan<br />

cümle, sloganımızda da olduğu<br />

gibi: En çok otel, en uygun fiyat…<br />

Çalıştığınız oteller ve OTA’lere<br />

(online travel acentaları)<br />

ne tarz ilave değerler<br />

katıyorsunuz?<br />

Neredekal.com’un bu yıl sektördeki<br />

11. yılı. 2007 yılından<br />

bu yana Türkiye’deki bölgeleri,<br />

otelleri tek tek gezen Neredekal.<br />

com yola küçük ve butik otelleri<br />

tanıtmak üzere çıktı. Yıllar<br />

içerisinde gösterdiği büyümenin<br />

getirisi olarak, 2010 yılında<br />

iLab Holding iştiraki ile sektörde<br />

kendine güçlü bir yer edindi.<br />

Büyümesine paralel olarak etkin<br />

olduğu iş alanlarına da yenileri<br />

eklendi.Neredekal.com bugün,<br />

Türkiye’de en çok otel listeleyen<br />

ve bu oteller için fiyat karşılaştırma<br />

imkanı sunan bir platforma<br />

evrilmiş durumda. Web sitemizde<br />

veya mobil uygulamamızda<br />

gezinen bir kullanıcı, tatil bölgesindeki<br />

otellerin neredeyse her<br />

birini görüntüleyebilir ve hatta<br />

fiyatlarını karşılaştırarak, tercih<br />

ettikleri tarih aralığı için otele<br />

rezervasyon yapabilirler. Neredekal.com’u<br />

en iyi tanımlayan<br />

cümle, sloganımızda da olduğu<br />

gibi: En çok otel, en uygun fiyat…<br />

Ziyaretçi profiliniz hakkında<br />

bilgi verir misiniz?<br />

Türkiye’de en çok konaklama


11<br />

Sayı:<br />

röportaj<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

tesisi listeleyen portal şu anda<br />

Neredekal.com. Bizim pansiyon,<br />

küçük veya butik otel, her<br />

şey dâhil otel gibi bir ayrımımız<br />

yok, bu nedenle her otelin bizde<br />

yeri var. Bu yaklaşımımız ve<br />

iş modelimiz nedeniyle, rakip<br />

olarak bize en yakın platforma<br />

kıyasla, neredeyse iki kat fazla<br />

tesis listeliyoruz diyebilirim.<br />

<strong>14</strong>.000’den fazla otel listelediğimizden<br />

ve otel kategorilerinin<br />

de birbirinden farklı<br />

olmalarından dolayı, geniş bir<br />

ziyaretçi kitlemiz var. Üniversiteli<br />

gençlerden tutun da, Türkiye’yi<br />

keşfetmek isteyen emeklilere<br />

kadar toplumun değişik<br />

kesimlerinden kullanıcılarımız<br />

olduğunu belirtmeliyiz. Yaz döneminde<br />

her ne kadar en çok<br />

deniz kenarı tesisler aranıyor<br />

olsa da, özellikle şehir merkezi<br />

ve çevresindeki otelleri arayan,<br />

tatili sadece beş yıldızlı herşey<br />

dahil otellerden ibaret görmeyen,<br />

pansiyon, küçük-butik otel<br />

gibi alternatif konaklama arayan<br />

ziyaretçiler de sıklıkla Neredekal.com’u<br />

tercih ediyorlar.<br />

Sizden hizmet almak<br />

isteyen oteller ve OTA’ler<br />

için nasıl bir çalışma modeli<br />

sunuyorsunuz?<br />

Neredekal.com üyesi olan otellerin<br />

en avantajlı olduğu kısım<br />

her otelin kendine özel, 0850’li<br />

bir telefon numarasına sahip<br />

olmasıdır. Yönetim panelinde<br />

kayıtların tutulmasını sağlayan<br />

bu sistem ile oteller Neredekal.<br />

com’dan ne kadar çağrı aldıklarını,<br />

hangi telefondan arandıklarını<br />

görüntüleyebiliyorlar.<br />

Pansiyonlar ve küçük oteller<br />

için de adeta bir dijital sekreter<br />

yarattığımızı söyleyebiliriz.<br />

Öyle ki, misafirden gelen ancak<br />

o esnada otel tarafından<br />

yanıtlanamayan/kaçan çağrılar<br />

görüntülenebiliyor ve misafire<br />

bu şekilde geri dönüş de sağlayabiliyorlar.<br />

Neredekal.com<br />

üyelik paketleri ise her otelin<br />

ihtiyacına göre şekilleniyor. Neredekal.com<br />

sözleşmeli üyeleri,<br />

paketleri dâhilinde kendilerine<br />

verilen reklam alanlarının<br />

kullanımını, otellerinin doluluk<br />

oranına göre kendileri belirleyebiliyorlar.<br />

Neredekal.com portalında<br />

otel tanıtımı dışında hizmet<br />

sunuyor musunuz?<br />

Neredekal.com otel tanıtımı<br />

yapmasının yanı sıra, kullanıcıya<br />

sunduğu kapsamlı seyahat<br />

içeriği ile birlikte, aynı zamanda<br />

bir seyahat rehberi. Kullanıcı<br />

otel seçiminden önce gideceği<br />

bölgeler ve konaklama esnasında<br />

gezeceği yerler hakkında<br />

da en donanımlı bilgiye Neredekal.com<br />

web sitesi ve Neredekal<br />

mobil uygulaması ile her<br />

an ulaşabiliyor.<br />

Serkan<br />

Gümrükçü<br />

GM Ramada Old City /<br />

POYD İstanbul<br />

Fiyatlarınızı mı<br />

arttırmak istiyorsunuz?<br />

Dolulukların arttığı konusundaki seslerin yükselmeye<br />

başladığı bu günlerde, herkeste bir bahar iyimserliği,<br />

oldukça mutluluk verici. 2016’da dip yapmış turizmin<br />

2017’nin iyimserliği ve yılın ilk yarısına yaklaştığımız<br />

bu dönemdeki olumlu yansımaları, herkesi tatmin eder<br />

umarım.<br />

Bu süreçte herkesin dikkat etmesi gereken çok önemli<br />

adımlar var. Ürün yelpazemizin çeşitlendirilmesinin ne kadar<br />

önemli olduğu en net bu aşamada görülecektir. Bu da<br />

gelir yönetiminin ne kadar önemli bir konu başlığı olduğunu<br />

tekrar bize göstermektedir.<br />

Oteller temel olarak geçici konaklama yapılan işletmelerdir.<br />

Gelirler bazında odaların yanında diğer gelir kalemlerinin<br />

de geliştirilmesi gerekmektedir. Zira günümüzde<br />

modern otelcilik, yatacak yer bulamayan insanlara bir oda<br />

vermekten ziyade; birçok rakibin oda verebildiği çetin piyasa<br />

koşullarında, konforlu bir konaklamayı sağlayacak<br />

çeşitli olanakları sunan otelleri öne çıkaran bir seviyeye<br />

ulaşmıştır.<br />

KiMDiR?<br />

Çalışma hayatına üniversite<br />

sonrası Bursa’da bir finans<br />

şirketinde yatırım planları satarak<br />

başladı. Yaklaşık 18 ay<br />

sonra bu şirkette satış müdürü<br />

oldu ve yine 1 yıl boyunca<br />

bu görevde çalıştı. Akabinde,<br />

askerlik vazifesi sebebi ile işten<br />

ayrıldı. Askerlik sonrası<br />

Kariyer.net’te Bursa Bölge<br />

Satış Müdürü olarak çalışmaya<br />

başladı. O dönem Bursa<br />

ofisi, Kariyer.net’in İstanbul<br />

merkez ofisi sonrası açılan ilk<br />

ofisi idi ve Özkan Hacıoğlu da<br />

dışarıdan alınan ilk profesyonel<br />

yönetici oldu. Kısa bir süre<br />

sonra bölgenin hızlı bir şekilde<br />

kara geçmesi ile bölge müdürü<br />

ve bu bölgeden cesaretle<br />

Anadolu’da açılan diğer<br />

ofislerin yönetimi için İstanbul’a<br />

yerleşik olarak bölgeler<br />

grup müdürlüğüne terfi etti.<br />

2006 son çeyreğinde Kariyer.<br />

net’teki görevinden ayrıldı.<br />

Neredekal.com, 01 Mart 2007<br />

tarihinde yayına girdi. O dönem<br />

internetin kesinlikle bu<br />

kadar yoğun kullanılmadığı,<br />

evlerde internetin görece lüks<br />

olduğu ve düşük hızlı, düşük<br />

kotalı paketlerin kullanıldığı<br />

bir dönemdi. Şubat ayında<br />

daha henüz siteyi bile yayına<br />

almadan hazırladığı bir Power<br />

Point sunum üzerinden satış<br />

yapmaya başlayan şirket,<br />

Bursa’da son derece küçük<br />

ve mütevazı bir ofiste ilk çalışmalarına<br />

başladı. . Mart<br />

başında Özkan Hacığlu’nun<br />

kardeşi satış tarafında ve bir<br />

de asistan ile şirket kadrosu<br />

şekillenmeye başladı. O dönem<br />

ziyaret edilen otellerde<br />

kablosuz internet bağlantısı<br />

bulmak, dahası internet bağlantısı<br />

bulmak bile çok düşük<br />

bir ihtimaldi. Özellikle de gidilen<br />

bölgelerin genel yapısı,<br />

ziyaret edilen otellerin küçük<br />

oteller olduğu göz önüne<br />

alındığında bu çok şaşılacak<br />

bir durum değildi.<br />

Facebook’un, Twitter’ın Türkiye’de<br />

neredeyse hiç bilinmediği,<br />

WhatsApp’in henüz<br />

olmadığı, Steve Jobs’ın müthiş<br />

sunumu ile henüz iPhone’un<br />

tanıtılmadığı bir dönemden<br />

bahsediyoruz. Telefondan<br />

internet kullanımının hemen<br />

hemen olmadığı bir dönem...<br />

Bu son 10 yıl iletişim kanalları<br />

ve internet sektörü için<br />

inanılmaz derecede hızlı bir<br />

dönem oldu. İnternet, artık<br />

çok büyük bir kitle tarafından<br />

başında her gün saatlerin<br />

geçirildiği bir kanal artık.<br />

Tüm bunlara paralel olarak,<br />

Neredekal.com Türkiye’de<br />

en fazla ziyaret edilen seyahat<br />

sitelerinden birisi, kendi<br />

kanalında ise Türkiye’nin açık<br />

ara en fazla ziyaret edilen ve<br />

tercih edilen internet yatırımı<br />

olmayı başardı. İlk zamanlar<br />

günde 1.000 – 1.500 ziyaretçisi<br />

bulunurken, şu an günde<br />

350.000 tekil ziyaretçiye ulaşmış<br />

durumdalar.<br />

Fiyata dayalı kalite algısı da artık sadece en üst segment<br />

otellerde geçerliliğini korumaktadır; o da sektörün küresel<br />

bazda kabul görmüş, standartlarıyla herkesin malumu<br />

olan zincir otellerinin franchise dışında kalan, en üst<br />

kategorileriyle sınırlıdır. Oysaki kaliteyi, son kullanıcıya<br />

yansıtan en net gösterge olarak, artık müşteri yorumları<br />

belirleyici olmaktadır. Bunun yanı sıra online pazarlama<br />

ve satış ağlarının çeşitlenmesi, dijital olanakların müşteriye<br />

kıyaslama olanağı verdiği, satış platformlarının da<br />

eklenmesiyle, karar süreçlerindeki kriterler ciddi anlamda<br />

değişmiştir.<br />

Yani satın alma algısı, artık otelin satışa sunduğu bir odasından,<br />

menüdeki portakal suyuna, otoparktaki yıkama<br />

servisinden, hamamdaki kese hizmetine kadar misafir yorumlarının<br />

belirleyiciliği ile oluşmaktadır. Fiyatların belirleyiciliği<br />

ortadan kalkmıştır; çünkü herkesin fiyatı bilinmekte<br />

ve rekabetten dolayı aynı alt çizgide sıkışmaktadır.<br />

Arkadaşlar, rekabeti fiyata indirgeyerek ucuzlaştırdığınız şey,<br />

herkesin kalite ve standardına emin olduğu ürünler değildir.<br />

Hizmet sektöründeki birçok şeyin içinde insan vardır ve fakat<br />

insanın olduğu her yerde de güler yüzle kabul gören,<br />

mutsuzlukla reddedilen bir hizmet anlayışı kaçınılmazdır.<br />

Fiyatlarınızı arttırmak mı istiyorsunuz?<br />

Gülmesini bilmiyorsanız dükkan açmayın derim.<br />

“Herkesin 1 Mayıs işçi bayramını kutlar, nice 19 Mayıs bayramlarına<br />

ulaşmamızı dilerim..”


geziyorum 12<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Zihninizde çalmaya başladı<br />

değil mi MFÖ’nün bu efsane<br />

şarkısı. Bodrum özelinde<br />

tüm Ege’ye ithaf edilmiş bir şarkı<br />

olsa gerek.<br />

Ege...<br />

Koylar, körfezler, adalar, zeytinlikler,<br />

çamlıklar, yarımadalar,<br />

dağlar...<br />

Balığın her türlüsü, enginar, çeşit<br />

çeşit otlar, incirler, mandalinalar,<br />

zeytinler, türlü türlü mezeler,<br />

zeytin yağlılar, içkiler...<br />

Ege’nin serin, tertemiz suları...<br />

Uzandığınızda içinizi ısıtan kumsallar...<br />

Sapsarı bir güneş...<br />

Tertemiz bir gökyüzü...<br />

Soluduğunuzda kupkuru, tertemiz<br />

bir Ege havası...<br />

Güneşin balkabağı gibi denize<br />

düştüğünü gözlemlediğiniz o canım<br />

akşam üzeri sofraları... Bir<br />

yerlerden gelip masanıza üşüşen<br />

anason kokusu...<br />

Tepenizde ay varken dahi çıplak<br />

ayaklarınızın altında sıcacık kumlar...<br />

Az evvel boğazınızdan geçen<br />

buzlu içkilerinizin ardından içinize<br />

ayaktabanlarınızdan işleyen<br />

sıcaklık...<br />

Ege’den esen tertemiz rüzgar...<br />

Ay ışığında olabildiğine gizemli,<br />

olabildiğine davetkar o güzel<br />

kumsalda konaklayan Ege...<br />

Pek çok akşamında hiç çekinmeden<br />

davetine iştirak ettiğim<br />

Ege’nin serin suları ile bu kez<br />

Herodot’un coğrafyasındaki Cunda’da<br />

buluşmuştuk. Ada’nın Kuzeydoğusundaki<br />

Hasır Adası’nın<br />

tam karşısında salaş bir deniz<br />

lokantasının kumsalındayım. Çadırım<br />

restaurantın arkabahçesindeki<br />

çimenlik alanda kurulu. Ay<br />

ışığında Ege’de yüzdükten sonra<br />

işte o çadırda en güzel sabahlarımdan<br />

birine uyanacağım...<br />

Masadan kalkarak Ege’ye koştuğumda<br />

Onurcan’ın üşüteceksin<br />

deli misin oğlum! dediğini anımsıyorum.<br />

Bütün gün, yarın sabah<br />

erkenden uyanarak zıpkınla balık<br />

avına gidecek olmanın planlarını<br />

yapıp durmuştuk ‘masa’da.<br />

Alibey Adası’na evvelsi gün misafir<br />

olmuştuk. İlk gün adada<br />

çadırımızı kuracak bir kamping<br />

bulamadığımızdan bizim evi bir<br />

kumsala kondurmuştuk. Alibey<br />

adası tamamen doluydu. Bizim<br />

gibi plansız, kafasına estiği gibi<br />

Nasıl anlatsam...<br />

Nerden<br />

başlasam...<br />

Ömer Koray ÜNAL<br />

Türkiye’yi geziyor<br />

CUNDA’DA<br />

gelenler için bu doluluk büyük<br />

süpriz olmuştu.<br />

4 gün kadar evvel Batı Karadeniz’de<br />

güneşin doğar doğmaz Karadeniz<br />

Ereğlisi üzerinden çadırımı<br />

rahatsız etmesi ile uyandığım<br />

sabahlardan, zıpkınla balık avına<br />

çıkmak için vücudumuza bulaşık<br />

detarjanı sürdüğümüz sabahlara<br />

gelmiştik. Cunda’yı ve koylarına<br />

yapacağımız keşfin iki temel eğlencesi<br />

vardı bizim için: bisiklet<br />

ve zıpkınla dalış!<br />

Ada’ya İstanbul’dan sırası ile Kocaeli-<br />

Yalova-Bursa-Balıkesir-Edremit ve Aycalık<br />

üzerinden geldik. İstanbul’dan çıkarken aç<br />

çıkar ve Yalova üzerinden Orhangazi ilçesine<br />

giderseniz. Yol üzerinde bu zamana kadar<br />

kesinlikle yemediğiniz Tandır’ı yiyebilirsiniz.<br />

İstanbul – Balıkesir yolunun en güzel tarafı,<br />

duraklayabileceğiniz onlarca lezzet dükkanı<br />

olması... Tandırcıdan sonra Bursa’da<br />

Mustafa Kemal Paşa ilçesinde durup ‘kemal<br />

paşa’ tatlısı yemenizi salık vererim. Buranın<br />

devamında Susurluk’u geçtiğinizde eskiden<br />

Varan otobüslerinin mola noktası olan<br />

VARAN’da bir susurluk tostu yiyip ayranından<br />

kana kana için. Bu yolun tadı böyle çıkar!<br />

Edremit’ten sonra Ayvalık’a geldiğinizde<br />

Cunda’ya girişin tek bir<br />

yolu vardır: Türkiye’nin ilk boğaz<br />

köprüsünden geçmek zorundasınız<br />

(1964) Ayvalık’tan Cunda’ya<br />

bir gonca gibi uzanan Lale Adası’ndan<br />

Cunda’ya işte bu köprü<br />

ile bağlanırsınız.<br />

Dedim ya plansız çıkmıştık yola<br />

ve o kadar yolu gelip de koskocaman<br />

adada kalacak bir yer bulamamıştık.<br />

Sonunda adanın kuzey<br />

doğusunda Hasır adasına bakan<br />

Burcu Restaurant’ın sahibinden<br />

özel izin aldık. Kahvaltılarımızı<br />

orada yapmak şartı ile bizi arka<br />

bahçedeki çimlik alanda misafir<br />

etti. Sağolsun.<br />

Cunda’da daldığımız günlerde<br />

balık bulmak umudu ile Ada’nın<br />

en kuzeyine kadar çıktık. Maden<br />

caddesi üzerinde ‘Bıyıklının Yerini’<br />

geçerek Rum Köylerine ilerledik.<br />

Zeytinlikler içindeki bu üç<br />

köy taş evleri, terk edilmiş manastırları<br />

ile beni büyülemişti.<br />

EGE DENİZİNİ YÜRÜYEREK<br />

GEÇEN KOYUNLAR<br />

Her ıssız koya vardığımızda ümitle<br />

dalıyor balık bulamıyorduk. Bu<br />

böyle gün boyu devam etti... Sonunda<br />

adanın kuzeybatısındaki<br />

Maden adasına doğru hareket<br />

ettik. Maden adasını ile Cunda<br />

arasında 50 kulaçlık bir mesafe<br />

vardır. Buraya vardığımızda<br />

hayatımda gördüğüm en ilginç<br />

manzaralardan birine rastladım.


13<br />

Sayı:<br />

geziyorum<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Bir çoban önüne koyun sürüsünü<br />

katmış denizin üzerinden tek<br />

sıra halinde geçiriyordu. Onur<br />

ile o manzarayı hala konuşuruz.<br />

Tüm gün balık bulma umudu<br />

ile sonunda halüsinasyon gördüğümüzü<br />

sandık ama gerçekti.<br />

Çoban bakir bir ada olan Maden<br />

adasında koyunlarını otlatmış,<br />

gün sonuna doğru denizin altına<br />

döşenmiş taşlardan dikkatlice<br />

koyunlarını geçiriyordu. Bu manzara<br />

uzaktan bakınca denizin<br />

üzerinde yürüyen koyunlar gibi<br />

duruyordu. O kadar şaşırmıştık<br />

ki bir fotoğraf dahil çekmek aklımıza<br />

gelmedi.<br />

CUNDA’DAN SARIMSAKLI<br />

PLAJINA BİSİKLETLE...<br />

Hemen şunu belirteyim ki Cunda<br />

ne kadar sakin ve güzel ise Ayvalık<br />

da o kadar keşmekeş içinde ve<br />

şehirleşmiş geldi bana. Lale adasına<br />

indiğimden itibaren atmosfer<br />

büyüsünü kaybetti... Klasik bir<br />

tatil kasabasına dönüştü heryer...<br />

Koca koca tabelalar, çirkin dükkanlar.<br />

Kokoreççiler, tostçular,<br />

dürümcüler...<br />

Sarımsaklı’ya doğru her pedalımda<br />

güneşin tepemden süzüldüğü<br />

ve sıcaktan sürekli bir kenarda<br />

mola verip denize atladığım bir bisiklet<br />

turu olmuştu. Zavallı brooks<br />

selem heralde en çok o yolculukta<br />

ızdırap çekti.<br />

Şimdi yolun mesafesini tam hesaplayamasam<br />

da beş saatlik bir<br />

bir gezinti ile Sarımsaklı Plajı’nın<br />

buz gibi sularına attım kendimi.<br />

Yollarda en fazla dikkatimi çeken<br />

ise fotograflarda da gördüğünüz<br />

buz gibi karadut şerbeti idi. Bu<br />

şerbetçileri her görüşümde bisikletimi<br />

sapa çektip ve kana kana<br />

karadut şerbeti içtim.<br />

Sarımsaklı Plajı için çok detaya girmeyeceğim<br />

ama buz gibi bir suyu<br />

olan, turistten geçilmeyen, yüzünü<br />

tamamen güneye dönmüş,<br />

yaklaşık yedi kilometre uzunluğunda<br />

bir plaj. Cunda’nın bakir<br />

koylarından sonra açıkçası benim<br />

hiç ilgimi çektiğini söyleyemem.<br />

TEKRAR CUNDA’YA DÖNÜŞ<br />

Sarımsaklı Plajı için çok detaya girmeyeceğim<br />

ama buz gibi bir suyu<br />

olan, turistten geçilmeyen, yüzünü<br />

tamamen güneye dönmüş,<br />

yaklaşık yedi kilometre uzunluğunda<br />

bir plaj. Cunda’nın bakir<br />

koylarından sonra açıkçası benim<br />

hiç ilgimi çektiğini söyleyemem.<br />

KARADENİZ PASTANESİNDE<br />

SAKIZLI KURABİYE<br />

Taş sokaklarda ilerlerken gözüme<br />

sevimli bir pastane çarpıyor.<br />

Karadeniz Pastanesi. Burayı görür<br />

görmez bisikletimden indiğim<br />

gibi kendimi mekanın Arnavut<br />

kaldırımlar üzerindeki tahta sandalyesine<br />

atıveriyorum. Daracık<br />

sokağın üzeri asmalarla kaplı.<br />

Asmaların arasına asılmış onlarca<br />

ters şemsiyeden süzülen ışık<br />

kümesi sokağa rengarenk bir<br />

hava katıyor. Mutlu oluyorsun.<br />

Garson kıza soruyorum ne yiyeyim<br />

burada diye. Tatlı istiyorsam<br />

Lor tatlısı tavsiye ediyor. Hemen<br />

sipariş ediyorum. Ben Balıkesir’de<br />

de Karadeniz’de de peynir tatlısı<br />

yedim. Fakat, Cumba’daki bu lor<br />

tatlısını apayrı bir yere koymak lazım.<br />

Hızımı alamayarak tezgahta<br />

gördüğüm portakal ve sakız kurabiyelerinden<br />

de sipariş ediyorum.<br />

Her biri enfes... İşte haz tam olarak<br />

bu!<br />

TAKSİYARHİS KLİSESİ’NDE<br />

EFSANE LİMONATA<br />

Adanın arnavut kaldırımlı dar<br />

sokakları sizi bir şekilde ufak bir<br />

tepeye yönlendiriyor. Bu tepeye<br />

çıkarken kaldırım taşları arasındaki<br />

boşluklar öyle fazlalaşıyor ki<br />

bisikletimden iniyorum. Tepenin<br />

sahibi adanın en güzel taş yapısı<br />

olan Taksiyarhis Klisesi. 1873 yılında<br />

inşa edilen klise koruyucu<br />

baş melekler Mikhail ve Cebrail’e<br />

ithaf edilmiş... Bu yıllarda adada<br />

10.000 dolaylarında hristiyan vatandaşımız<br />

yaşarmış. 1928 yılında<br />

ise Ada’daki hristiyan nüfüs<br />

yerini Girit’ten gelen müslümanlara<br />

bırakınca kilise minaresiz bir<br />

camiye çevrilmiş. 2011’e kadar<br />

harap halde kalan bina Rahmi<br />

Koç Müzecilik tarafından onarıma<br />

alınmış ve müze statüsüne geçmiş.<br />

Müzede endütriyel tarihin<br />

gelişimine ait çeşitli objeler var.<br />

Müzecilikle ile ilgilenenlerin ilgisini<br />

çekeceğini düşündüğüm bir<br />

yer. Müze içinde çok şık bir kafe<br />

bulunuyor. Bu kafenin manzarası<br />

ise enfes... Fakat benim unutamadığım<br />

ise bu kafede içtiğim enfes<br />

limonata. Bir daha Cunda’ya<br />

gidersem ilk iş bu limonatayı tatmak<br />

olacak.<br />

ŞEYTAN SOFRASI<br />

Değerli okurum, yazımı yarı anı<br />

ve özlem ile harmanlayıp; genelde<br />

dikkatlerden kaçan detaylara<br />

değinerek yazmak istedim. Bu<br />

sebeple gerek şeytan sofrası,<br />

gerek taş kahve ve de gerek<br />

Sarımsaklı plajı gibi herkesin<br />

bildiği, hele ki siz turizmcilerin<br />

ezberlediği yerleri kaleme almak<br />

istemedim. Sadece şunu<br />

belirtmek isterim; ‘Şeytan sofrası<br />

dedikleri bu alanın manzarası<br />

o kadar güzel ki, o anı gerçekten<br />

yaşadım mı, yoksa rüya mı gördüm<br />

ayırt edemiyorum.‘<br />

Begonvil kokulu, sarmaşıklı sokakarı... Sütunlu kemerli kesme taş evleri...<br />

Koyları, zeytinlikleri ve enfes balıkları ile Cunda demek Ege demek. Eminim<br />

siz de bu gizemli ve sarhoş edici destinasyonda inanılmaz keşifler yapacak,<br />

sevdiklerinize anlata anlata bitiremeyeceğiniz hoş bir tatil yapacaksınız.


egitim <strong>14</strong><br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Profesyonel Otel Yöneticileri<br />

Derneği POYD’un İstanbul<br />

yönetimi, turizmin geleceğine<br />

yön verecek projelere imza<br />

atmaya devam ediyor. Mart<br />

ayında İstanbul Kültür Üniversitesi<br />

Ataköy Yerleşkesinde gerçekleşen<br />

“Turizm Akademisyenleri<br />

ve Turizm Profesyonelleri”<br />

başlıklı çalıştayla turizm sektörünün<br />

çalışanları, akademisyenleri<br />

ve öğrencileri bir araya getirildi.<br />

Profesyonel Otel Yöneticileri<br />

Derneği (POYD) İstanbul YKB<br />

Muhammet Cüntay Başkanlığındaki<br />

çalıştaya konuşmacı olarak;<br />

Boğaziçi Üniversitesi’nden Yrd.<br />

Doç. Dr. Burçin Hatipoğlu, Medeniyet<br />

Üniversitesi’nden Prof.<br />

Dr. Salih Kuşluvan ve TÜRSAB<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Nezih Hacıalioğlu<br />

katıldı.<br />

Yaklaşık 2,5 saat süren çalıştayda,<br />

turizmin güncel sorunları,<br />

turizmdeki yeni trendler ve<br />

<strong>2018</strong> beklentileri, sektörün eğitimli<br />

iş gücünden beklentileri,<br />

akademilerle sektörün işbirliği<br />

ve sektörde kadının rolü başlıklı<br />

konular ele alındı.<br />

SORUNLAR MASAYA<br />

YATIRILDI<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Nezih Hacıalioğlu; asıl anlatılması<br />

gerekenin otellerden ziyade tüm<br />

POYD’dan turizmin geleceğine<br />

yönelik yeni çalışma<br />

Turizmin<br />

Akademisyenleri<br />

ve Profesyonelleri<br />

Geleceğin<br />

Turizmcileriyle<br />

buluştu<br />

Kültür Üniversitesi’nde düzenlenen<br />

“Turizm Akademisyenleri ve Turizm<br />

Profesyonelleri” başlıklı çalıştay ile<br />

sektörün çalışanları, akademisyenleri<br />

ve öğrencileri bir araya getirildi.<br />

tarihi ve doğal değerlerimiz ile turistik<br />

çekiciliklerimizin olduğunu<br />

belirtti. Yurt dışındaki fuarlarda<br />

katılımcıların kendi otellerini, tesislerini<br />

anlatıp diğer tüm güzelliklerimizi<br />

es geçtiğini vurgulayan<br />

Hacialioğlu, örneğin Perge gibi<br />

bir güzelliğin yeteri kadar değer<br />

görmediğini sözlerine ekledi.<br />

Hacıalioğlu, her dönem eleştiri<br />

konusu olan Her Şey Dahil sisteminin<br />

Güney otelciliği için vazgeçilmez<br />

olduğunu ama bunun<br />

yanı sıra çeşitlendirme yapılması<br />

gerektiğini de anlattı.<br />

KOMİSYON KURULMASI<br />

İÇİN BAŞVURDUK<br />

Hacıalioğlu, tur operatörlerinin<br />

tek başına inisiyatifli olmasından<br />

ziyade herkesin katıldığı ve<br />

söz hakkının olduğu bir turizm<br />

komisyonu kurulması için TÜR-<br />

SAB olarak Turizm Bakanlığı ile<br />

görüşmelere başlandığını açıkladı.<br />

Bu komisyonun acentalar, tur<br />

operatörleri, oteller, bakanlık,<br />

STK’lar ve üniversiteleri kapsayan<br />

herkesin katıldığı bir oluşum<br />

olması gerektiği belirten Hacıalioğlu,<br />

ayrıca TÜRSAB akademi<br />

ile sektör için gerekli katkıları ve<br />

eğitim desteğini sağlamak için<br />

girişimleri olduğunu söyledi.<br />

TURİZM ÖĞRENCİLERİ<br />

SEKTÖRDEN ÜMİTSİZ<br />

Boğaziçi Üniversitesi’nden Yrd.<br />

Doç. Dr. Burçin Hatipoğlu ise;<br />

özellikle kültür turizmine değinerek<br />

bunun gelişmesinin planlı<br />

ve zaman gerektiren bir süreç<br />

olduğunu belirtti. Turizm bölümünde<br />

okuyan öğrencileri için<br />

özellikle son 2 yılda öğrencilerin<br />

sektörle alakalı moral bozukluğu<br />

olduğu ve sektör dışına çıkmak<br />

isteği gözlemini paylaşan<br />

Hatipoğlu; üniversitelerin, tüm<br />

turizm dinamik ve kuruluşları ile<br />

koordineli olup birbirlerine yardımcı<br />

olması gerektiğini , böylelikle<br />

turizm bölümünde okuyan<br />

öğrencilerin sektöre daha iyi<br />

hazırlanacağı görüşünü ortaya<br />

attı. Hatipoğlu, Boğaziçi Üniversitesi<br />

Turizm öğrencileri için Hilton<br />

ve Le Meridien ile sıkı bir iş<br />

birliği içinde olduklarını belirtti.<br />

EĞİTİM SEKTÖRÜN<br />

İHTİYACINA<br />

YETİŞEMİYOR<br />

Prof. Dr. Salih Kuşluvan,<br />

turizm bölümündeki<br />

ders müfredatlarının<br />

sektörün ihtiyacına göre<br />

değil, mevcut öğretmenleri<br />

kapasitesine göre<br />

belirlendiği için sektörün<br />

beklentisi ve eğitimde örtüşme<br />

olmadığını belirtti.<br />

Buna ek olarak da Yrd.<br />

Doç. Dr. Burçin Hatipoğlu<br />

yurtdışındaki sektör ve<br />

üniversitelerin iş birliğini<br />

örnek göstererek, teori<br />

ile birlikte öğrencilerin<br />

sağlam bir pratiğe ulaşabilmesi<br />

için bu iş birliğininin<br />

ön plana çıktığını<br />

vurguladı.<br />

SEKTÖRDE ÇALIŞAN<br />

KADIN SAYISI<br />

ARTMALI<br />

Toplantının konu başlıklarından<br />

biri de ‘Sektörde<br />

kadının rolü’ idi. Bu konuda<br />

ise; tüm katılımcılar turizm<br />

sektöründe çalışan<br />

kadın sayısının artması<br />

gerektiği bunun da sektöre<br />

değer katacağı görüşünde<br />

hem fikir oldular.<br />

Yrd. Doç. Dr. Burçin Hatipoğlu;<br />

istatistiklere göre<br />

kadın çalışan sayısında<br />

artış olduğunu belirterek<br />

kaliteli bir İnsan Kaynakları<br />

Yönetimi anlayışı ile<br />

otellerin çalışan kadınların<br />

şartlarını iyileştirip,<br />

sıkıntılarını yok etmek için<br />

çaba sarf ettiğini söyledi.<br />

Prof. Dr. Salih Kuşluvan<br />

ise; kadınların turizm sektöründe<br />

çalışması için önlerinde<br />

bir takım kültürel<br />

engeller çıktığını anlattı.<br />

Bunun da değer yargıları<br />

odaklı olduğunu söyleyen<br />

Kuşluvan, “Aile baskısı ya<br />

da talebi ile çok istemesine<br />

rağmen sektörde<br />

çalışma şansını kaybedebiliyorlar.”<br />

dedi.<br />

Çalıştayın son bölümünde<br />

ise konuklar öğrencilerden<br />

gelen sorulara cevap<br />

verdiler


15<br />

Sayı:<br />

haber<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

TURiZMiN OSCAR’I<br />

DiYARBAKIR’IN<br />

Diyarbakır’da, Valilik, Büyükşehir<br />

Belediyesi, Karacadağ Kalkınma<br />

Ajansı, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi<br />

Odası, Diyarbakır Borsası,<br />

Dicle Üniversitesi, Türkiye Seyahat<br />

Acentaları Birliği (TURSAB),<br />

Diyarbakır İl Kültür ve Turizm<br />

Müdürlüğü öncülüğünde ’İnsanlığın<br />

uygarlığa ilk büyük adımı<br />

Diyarbakır’ konulu etkinlik düzenlendi.<br />

Etkinliğe, FIJET Başkanı ve Tunus<br />

Turizm eski Bakanı Tijani Haddad,<br />

Türkiye Turizm Yazarları ve<br />

Gazetecileri Derneği (Arturjet)<br />

Başkanı Delal Tahsin Atamdede,<br />

Arturjet Başkan Yardımcısı Nilgün<br />

Şirin, Dünya Seyahat Acenteleri<br />

Birlikleri Federasyonu Başkan<br />

Yarımcısı Çetin Gürcün, Skal<br />

Genel Sekreteri Can Arınel, MHR<br />

Genel Sekreteri Andrew Agius<br />

Muscat, Şanlıurfa Yeniden Canlanıyor<br />

Turizm Projesi üyelerinden<br />

Mary Mckeon’un yanı sıra Almanya,<br />

İsveç, Mısır, Fransa, İtalya,<br />

Rusya, Ukrayna’nın bulunduğu<br />

11 ülkeden 19’u yabancı toplam<br />

39 yazar ve gazeteci katıldı.<br />

ALTIN ELMA DİYARBAKIR’A<br />

Dünya Turizm Yazarları ve<br />

Gazetecileri Derneği (FIJET)<br />

tarafından verilen ve turizm<br />

sektörünün Oscar ödülü olarak<br />

adlandırılan ‘Altın Elma’ ödülü<br />

bu yıl medeniyetler şehri<br />

Diyarbakır’a layık görüldü<br />

Etkinlik sonrası davetliler kentin<br />

tarihi ve turistik yerlerini gezerek<br />

kent hakkında bilgi edindi.<br />

Sonrasında yapılan toplantı neticesinde<br />

FIJET tarafından turizm<br />

sektöründe tarihi ve kültürü koruma<br />

anlamında başarı gösteren<br />

şehirlere, bölgelere veya ülkelere<br />

verilen, turizm sektörünün Oscar<br />

ödülü olarak nitelendirilen ‘Altın<br />

Elma’ ödülünün Diyarbakır’a verilmesi<br />

kararlaştırıldı.<br />

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan<br />

Türkiye Turizm Yazarları<br />

ve Gazetecileri Derneği ve FIJET<br />

Türkiye Başkanı Delal Tahsin<br />

Atamdede, “Tarihi yerlerin çok iyi<br />

korunmuş olması ve kültürünü<br />

bugüne kadar çok iyi muhafaza<br />

etmesinden dolayı yaptığımız<br />

toplantı neticesinde Diyarbakır’a<br />

Altın Elma Ödülünü verme kararı<br />

aldık” dedi.<br />

‘’AMACIMIZ TEKRAR<br />

DİYARBAKIR’I DÜNYAYA<br />

TANITMAK’’<br />

Delal Tahsin Atamdede, Diyarbakır’daki<br />

yanlış algıdan kaynaklanan<br />

turizm sektöründeki düşüşü<br />

bir nebze de olsa yukarıya<br />

çekebilmek amacıyla dünyadaki<br />

turizm örgütleri aracılığıyla Diyarbakır’ı<br />

dünyaya tekrar tanıtmak<br />

ve tekrar kapılarını turizme<br />

açmak amacıyla böyle bir panel<br />

gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek,<br />

“FIJET’in Yönetim Kurulu olarak,<br />

Diyarbakır’da gördüğümüz<br />

davranış tarzından, tarihi yerlerin<br />

çok iyi korunmuş olmasından,<br />

kültürünü bugüne kadar çok iyi<br />

muhafaza etmesinden dolayı<br />

yaptığımız toplantı neticesinde<br />

Diyarbakır’a ‘Altın Elma’ ödülünü<br />

verme kararı aldık. Ekim ayı başı<br />

gibi burada gerçekleştireceğimiz<br />

toplantıyla ödülü Diyarbakır’a<br />

takdim edeceğiz. Türkiye’de bundan<br />

önce Nemrut, Ankara Altındağ<br />

Hamamönü, Antalya Kaleiçi,<br />

Konya’ya ‘Altın Elma’ ödülü getirdik.<br />

Bu sene Türkiye bu konuda<br />

çok büyük bir çalışma ve başarı<br />

gösterdi ve iki sene arka arkaya<br />

‘Altın Elma’ ödülünü aldı” diye konuştu.<br />

ALTIN ELMAYI HAKETTİ<br />

Diyarbakır’ın kendilerine anlatıldığı<br />

ve akıllarında oluşturulmak<br />

istenen imajın tamamıyla tersinde<br />

mükemmel bir memleket<br />

olduğunu vurgulayan Atamdede,<br />

“Birisinden bir şey talep ediyorsunuz<br />

‘başım gözün üstüne’<br />

diyor. Yani sizi başının üstünde<br />

taşımaya kadar giden bir anlayış.<br />

Bir teşekkür ettiğiniz zaman ’başımın<br />

tacısın’ diyor. Bunlar muazzam<br />

olaylar. Gerek tarihi, gerek<br />

kültürel gerekse sosyal hayat olarak<br />

bence ‘Altın Elma’yı fazlasıyla<br />

hak ediyor” diye ifade etti.<br />

İstanbul protokolü<br />

Matbah Restaurant’ta Buluştu<br />

iSTANBUL’UN resmi protokolü<br />

ve turizm sektörü temsilcileri, Turizm<br />

Haftası’nın açılış töreninin<br />

ardından Matbah Restaurant’ta<br />

bir araya gelerek, Osmanlı Saray<br />

Mutfağı’nın birbirinden lezzetli yemeklerini<br />

tattılar. Matbah Osmanlı<br />

Saray Mutfağı’ndaki yemekte, İstanbul<br />

Valisi Vasip Şahin, İstanbul<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt<br />

Uysal, Kültür ve Turizm Bakanlığı<br />

Müsteşarı Ömer Arısoy, İstanbul<br />

Vali Yardımcısı İsmail Gültekin,<br />

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya,<br />

TTYD Başkanı Oya Narin, TÜROB<br />

Başkanı Timur Bayındır, İstanbul<br />

İl Kültür Turizm Müdürü Coşkun<br />

Yılmaz ve Büyükşehir Belediyesi<br />

Genel Sekreteri Hayri Baraçlı hazır<br />

bulundular. İstanbul Valiliği’nin organize<br />

ettiği yemeğin ardından Ottoman<br />

Hotel Imperial ve Matbah<br />

Restaurant Genel Müdürü Serdar<br />

Balta, konuklarına Osmanlı’da gelenek<br />

olan yemek sonrası diş kirası<br />

hediyesini takdim ederek, teşekkürlerini<br />

iletti.


geziyorum 16<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

CEM POLATOĞLU:<br />

MOĞOLiSTAN<br />

iZLENiMLERiM<br />

SEN-BEN-O? = Nasılsın<br />

ULAN = Kırmızı.<br />

BAYAN = Bereketli, Doğurgan, Zengin, Değerli<br />

HANIM = Han’ım.<br />

Hikaye şu; Cengiz Han<br />

kendisine bağlı Hanlara<br />

karısını tanıtırken; Merhaba<br />

Hanlarım, İşte bu da benim<br />

“Hanım” demiş.<br />

Moğolca, Türkçe gibi Ural Altay<br />

ailesinden. Gramer aynı. Birçok<br />

ortak kelimelerimiz mevcut. Alfabe<br />

Ruslardan geçme; Kril.<br />

YAZLARI SICAK VE KURAK,<br />

KIŞLARI SOĞUK VE YAĞIŞLI<br />

Okulda böyle öğrendik. Gobi<br />

çölünde bizzat yaşadık. Çöl,<br />

gündüz 35-40 gece 5-8 derece.<br />

Kışları -40’ları görüyorlar. Benim<br />

gibi hazırlıksız gidenler için o çölde<br />

konaklanılan kıldan yapılma<br />

“Ger” adı verilen Moğol çadırlarında<br />

geceler bitmiyor. Çölde,<br />

çadırlarda Tuvaletler dışarıda.<br />

Gece yarısı ihtiyaç halinde buz<br />

gibi çadırda giyinip, o karanlık<br />

gecelerde, ıslık çalan rüzgar ve<br />

sadece hayvan seslerinin duyulduğu<br />

bir ortamda dışarı çıkıp<br />

50 metre ilerideki tuvaletin yönünü<br />

bulmaya çalışmak insana<br />

zul geliyor. Şeytana uymak içten<br />

değil…<br />

ÇÖLDE DIKKATIMIZI<br />

ÇEKENLER;<br />

Gobi Çölü Dünyanın 2. büyük sıcak<br />

çölü. Bozkır ve kumullardan<br />

oluşuyor. Bu çölü 4×4 lerle 4<br />

günde geçiyoruz, Dört gün boyunca<br />

da Moğol çadırlarından<br />

(Ger) oluşan Lodge’larda kalıyoruz.<br />

Çölde yol yok, bazı çadırlara<br />

güneş enerjisi ile elektrik sağlanıyor.<br />

Ancak bu yeterli değil ve<br />

çoğu Lodge’larda elektrik yok.<br />

Tabi internet de yok, telefon hiç<br />

çekmiyor.<br />

Çöl, Özgür atlar diyarı. Burada<br />

Atlar sadece binek veya çekçek<br />

olarak değil, eti ve sütü için de<br />

besleniyor. Çölde Çobanlar motosikletli.<br />

O kadar büyük arazide<br />

ne yaya, ne atlı olarak hayvanları<br />

gütme şansları yok. Çare<br />

Motosiklet.<br />

Tavuk yok, Sebze yok. Kışlar,<br />

-40’larda bunlara yaşam hakkı<br />

vermiyor. Ancak seracılık başlamış.<br />

Sebze yetiştiriyorlar. Aklımıza<br />

takılıyor, Tavuk da sera<br />

gibi kapalı alanda yetişemez<br />

mi? Madenler ve Ruslardan<br />

kalma fabrikalar özelleştirilmiş.<br />

Çoğunu Almanlar almış. Türkiye<br />

ve Türkler Moğolistan’a<br />

girmek için biraz geç kalmışlar.<br />

Ancak Başbakanlığa bağlı Türk<br />

İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı<br />

– TİKA – burada güzel işler yapıyor.<br />

Orhun anıtlarına giden<br />

yolları yapmış, camiler, okullar<br />

açmış. TİKA’yı Namibia, Senegal<br />

dahil birçok ülkede gözlemledim.<br />

Takdir etmemek, gurur


17<br />

Sayı:<br />

geziyorum<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

duymamak mümkün değil.<br />

Başkent Ulan Batur yani Kızıl Şehir’de<br />

ülke nüfusunun yarısı yaşıyor.<br />

1,4 milyon. Moğolistan’ın<br />

yüzölçümü Türkiye’den büyük,<br />

ancak nüfus Bakırköy’den az.<br />

İlk bakışta trafik ilgimizi çekiyor.<br />

Trafik, bizde ki gibi sağdan ilerliyor.<br />

Ama buna mukabil araçların<br />

yüzde doksanı sağdan direksiyon.<br />

Nedenini bilene rastlamadık.<br />

Şehirlerarası yollarda levha<br />

yok, gerçi ihtiyaç da yok. Çünkü<br />

kesişen yol yok, yaya geçidi yok,<br />

alt-üst geçit yok aa pardon, asfalt<br />

da yok! Sabah ve akşam saatlerinde<br />

trafik adım adım. Ne<br />

gariptir ki burada trafik sıkışıklığını<br />

medeniyet ölçüsü olarak görenler<br />

var. NewYork’da, Paris’te<br />

de böyle diyorlar. Kendilerini bu<br />

ülkelerle özdeşleştiriyorlar.<br />

Moğolistan<br />

hakkında<br />

kısa bilgiler;<br />

Başkent Ulanbatur, Resmi dil<br />

Moğolca, Parlamenter Cumhuriyet<br />

ile yönetiliyor, 1.561.115<br />

km2 yüzölçümü var. Nüfus<br />

2,820.000. Kişi başına gelirleri<br />

9.800 dolar. Denize kıyısı yok.<br />

Bu topraklar geçmişte Hunlar,<br />

Cücenler, Göktürkler tarafından<br />

yönetilmiş, Moğol İmparatorluğu<br />

ise 1206 yılında Cengiz Han<br />

tarafından kurulmuştur. 17.YY<br />

Qing Hanedanı altına girip<br />

1911 yılında bağımsızlığını ilan<br />

etmiştir. 1924 Yılında Sovyetler<br />

Birliğinin politikasını takip eden<br />

Moğol Halk Cumhuriyeti kurulmuş<br />

1990 yılındaki demokratik<br />

devrim sonrası serbest piyasa<br />

ekonomisine geçilip çok partili<br />

sistem kabul edilmiştir.<br />

Moğolistan gezimizde,Bayanzag<br />

bölgesinde Dinozorların fosillerine<br />

rastlıyoruz. Onların yaşadıkları<br />

bölgelerde, dağlarda ayak<br />

izlerini, yumurtalarını, kemiklerini<br />

görmek heyecan veriyor.<br />

Yine Khongorin bölgesinde akan<br />

Khongor kumulların zirvesine<br />

tırmanmak, kumlarda yüzercesine<br />

kaymak, koşmak, Yazın ortasında<br />

Buzullar Yoliin Am Kanyonu’da<br />

dolaşmak ve nihayet<br />

yeşillikler arasında Trelj National<br />

Park’da bir gece geçirmek heyecan<br />

verici. Karakurum Yüzler Manastırı,<br />

yazılış tarihleri 8. yüzyıla<br />

dayanan 2. Göktürk krallığına ait<br />

Orhun ve Tonyukuk Anıtları ise<br />

dağarcıklarımıza kazınıyor.<br />

Ülke 16 yüzyıla kadar Şaman ve<br />

Tengricilik inancında. Daha sonra<br />

bölgeye Budizm hakim oluyor.<br />

Ancak ülkede halen birçok<br />

Şaman geleneği mevcut. Gece<br />

tırnak kesmenin uğursuzluğu, at<br />

nalının uğuru, tahtaya vurmak,<br />

çaput bağlamak, çadırların ve<br />

birçok eşyanın sekizgen olması<br />

bunlardan bazıları. Her yerde<br />

çaput bağlanan Ovo’ları görmek<br />

mümkün. Buralarda taş taş üstüne<br />

konup büyük koniler oluşturuyorlar.<br />

Çaputları da bu taşlara<br />

bağlıyorlar. İnanç şu, taş al,<br />

Ovo’nun tepesine taşı koy, çaputu<br />

bağla, üç kere saat yönünde<br />

dön. Dileğin yerine gelsin.<br />

Ülke hayvancılıkta bir numara,<br />

dağları, ovaları, kırları doğal kekik<br />

tarlası. Hayvanlar buralarda<br />

otlanıyorlar. Bu nedenle etler<br />

lezzetli. Özellikle koyun eti çok<br />

seviliyor. Tabi dinlendirilmişi.<br />

Taze etin tadı da farklı. Elektrik<br />

ve tabi buzdolabı olmadığı için<br />

yazın etleri saklama şansları yok.<br />

Bu nedenle çölde etler çok taze<br />

hatta kesilir kesilmez yeniyor.<br />

Bekletilmeden, dinlendirilmeden<br />

kesilen etler nedeni ile restoranlar<br />

ağır taze et kokusu içerisinde.<br />

Çölde bir eve yani çadıra misafir<br />

olduk. Bu sayede bazı Moğol<br />

adetlerini öğrendik. Örneğin;<br />

Saygı duyulan misafire içki ikram<br />

ediliyor. Ancak önce ev sahibi içki<br />

tasından bir yudum alıyor daha<br />

sonra misafire uzatıyor. Misafir,<br />

ikram edilen içkiyi sağ elle almak<br />

zorundadır. Kase de elden ele<br />

dolaşır. İkrama bazen şarkı ile<br />

eşlik edilir. İkramlar genelde sütten<br />

yapılmış Selinerk veya Hark<br />

adı verilen içkilerdir.<br />

Çölde Turisler için at ve deve<br />

safari etkinlikleri bulunuyor. Burada<br />

yaşayan Baktriyan Develeri<br />

çift hörgüçlü. 30 yıllık bel fıtığıma<br />

rağmen her iki safariye de katılıyorum.<br />

Özellikle at binmeyi çok<br />

severim. Ancak deve çok kötü<br />

sarsıyor. Safarinin yarısında,<br />

yani çölün ortasında deveden<br />

inip Lodge’a yürüyerek 2 saatte<br />

dönebiliyorum. Şükür, kutup ayısına<br />

da rastlamıyorum.<br />

TUR ve TURiST<br />

ismi nereden gelir?<br />

İlk kez 1672 yılında Fransa’da bir gezi<br />

rehberi düzenlenmiştir. Bu amaçla hazırlanan<br />

rehber, sadece Fransızlar için<br />

değil, Fransa’ya başka ülkelerden gezi için<br />

gelenlere de yardımcı olmaya başlamıştır.10<br />

En önemlisi, bu rehber ile birlikte artık<br />

“tur” (tour) sözcüğü, o dönemde, ilk kez,<br />

Paris merkez olmak üzere, başka yörelere<br />

de yolculuk anlamına gelmekteydi.<br />

“Tur” sözcüğü, ilk kez İngiltere’de kullanılmaya<br />

başlanmıştır. Ancak orada, sadece<br />

İngiltere’den Avrupa’ya yapılan yolculuklar<br />

için söylenmiştir. Hatta o kadar ki,<br />

İngiltere dışına gidenleri ülke içinde yolculuk<br />

edenlerden ayırmak için, dışarıya<br />

gidenlere turist denilmesi, “turist” (tourist)<br />

sözcüğü nün de ilk kez ortaya çıkmasına<br />

neden olmuştur. Ortaya çıkan yeni<br />

yeni terimler de dünyanın artık turizme<br />

hazırlanmakta olduğunu göstermekteydi.<br />

1789 yılında Fransa’daki ihtilalden sonra<br />

Yeniçağ kapanıp, Yakınçağ’a girilmiştir, İlk<br />

çağlarda başlayan ticari ve askeri amaçlı<br />

yolculuklar Yeniçağ’la birlikte turistik özellikler<br />

de kazanmış, ya da başka bir deyişle,<br />

insanlar artık gezmek amacıyla da yolculuk<br />

etmeye başlamışlardır.<br />

1830’larda demiryolu taşımacılığının gelişmesi<br />

ve buhar gücü ile çalışan gemilerin<br />

hizmete girmesi, zevk amacıyla seyahatin<br />

geniş kitleler arasında yaygınlaşmasında<br />

önemli rol oynamıştır. Seyahatin ucuzlaması,<br />

düşük gelir gruplarının da turizm<br />

olayına katılmasına ve büyük bir seyahat<br />

talebinin doğmasına yol açmıştır.<br />

1841 yılında İngiltere’de Thomas Cook’un<br />

Leicester’den 12 mil uzaklıktaki Lougborough<br />

kentinde düzenlenen bir festivale<br />

570 kişilik bir grubu götürmesi, ticari<br />

amaçla yapılan ve reklam yoluyla halka<br />

duyurulan ilk toplu tren seyahati olarak<br />

kabul edilir. Bunun doğal sonucu olarak<br />

da Thomas Cook, ilk turizm seyahat<br />

organizatorü olarak bilinir. 1840 yılında<br />

Londra’da ilk seyahat acentasını açan<br />

J.Cook’un firması hızla büyümüş ve günümüzün<br />

en büyük turizm şirketlerinden<br />

biri olmuştur…


geziyorum 18<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

ZEYNEP BONEVAL<br />

www.yolculukterapisi.com<br />

iLKBAHAR’DA ALAÇATI<br />

Doğa’nın uyanışına şahit olduğumuz<br />

İlkbahar ayları plajı ve deniz, sezon dışında size<br />

yazın mayın tarlasına dönüşen<br />

Alaçatı’nın en muhteşem kalır. Akşamüstü sörf yolunda<br />

zamanıdır. Papatyalar, sardunyalar,<br />

begonviller, mor salkımlar çekerek yapılan bisiklet turunda,<br />

taze kokan mis gibi havayı içinize<br />

ile bezenmiş, sakin ve huzurlu hem yeşilden sarıya dönen manzaraları<br />

hem de gün batımınını<br />

sokaklar, köyün gerçek güzelliklerini<br />

yaşamanıza imkan tanır. izlemek ‘İşte hayat bu!’ dedirtir.<br />

Geceleri ise mutlak sessizlik hakim<br />

olur, çıt çıkmaz, en huzurlu<br />

uykunuzu uyursunuz Alaçatı’da.<br />

Şose parkeli daracık sokaklarda<br />

yürüken, sabır, emek ve özen<br />

ürünü olan taş evlerin farklı mimarilerinin,<br />

kapıların, pencerelerin<br />

ve cumbalarının tadına<br />

varabilir, renk renk begonvilleri<br />

ve sardunyaları izleyebilirsiniz.<br />

Alaçatı’nın her daim rutubetsiz ve<br />

serin havası, sokaklarda rahatça<br />

yürümenize ve baharların ve kışın<br />

eğik ışığı, renkleri tüm canlılığı<br />

ile algılamanıza izin verir. Rüzgarlı<br />

günlerde denizin üstü boş<br />

iken sörf yapmanın keyfi ayrıdır,<br />

ALAÇATI PAZARI<br />

Alaçatı’ya gönül verenler, asıl<br />

keyfinin sezon dışında çıktığını<br />

bilirler ve yaz haricinde de sürekli<br />

gelirler kasabamıza. Daha çok<br />

misafirimizin dört mevsim boyunca<br />

Alaçatı’nın tadına varabilmesi<br />

için, Alaçatı Turizm Derneği<br />

olarak 12 ay boyunca köyümüzde<br />

keyifli deneyimler, aktiviteler<br />

ve etkinlikler üretmek üzere çalışıyoruz.<br />

ALAÇATI iLKBAHAR ROTALARI<br />

Cumartesi günleri kurulan<br />

Alaçatı pazarı dillere destan.<br />

Pazarda yok yok. Taze sebze,<br />

meyve, peynir, zeytin, ceviz,<br />

fındık, lavanta ve karadut reçeli,<br />

damla sakızlı kahve ve<br />

macun gibi yiyecekler, çeşit<br />

çeşit kıyafetler, keten yatak örtüleri,<br />

havlular ve peştamaller,<br />

seramik ve ahşap ev eşyaları,<br />

çeşit çeşit çiçekler hepsi bu pazarda.<br />

Eğer ot meraklısıysanız<br />

yöreye özgü karabaş otu, radika,<br />

arap saçı, turpotu, çibrika,<br />

mercan köşkü, reyhan, ıtır<br />

otları tam size göre. Yöre enginar<br />

ve kavunu ile ünlü. Son<br />

senelerde o kadar ünlendi ki<br />

etraftaki kasaba ve şehirlerden<br />

otobüsler ile alışveriş<br />

için gelenler var. Yörenin diğer<br />

pazarlarının günleri ise:<br />

Çeşme-Pazar günü, Ildırı –<br />

Pazartesi günü, Çeşmealtı<br />

– Cuma günü, Urla-Cumartesi<br />

günü, Seferihisar Organik<br />

Pazarı ise Cumartesi<br />

günleri.<br />

ALAÇATI BALIK MEZATI<br />

Alaçatı’da şahit olabileceğiniz<br />

başka bir orjinal deneyim ise<br />

Balık Mezatı. Pazar yolunun<br />

üzerindeki mezat binasında<br />

her sabah 11:00’de taze balıklar<br />

açık arttırma ile sahiplerini<br />

buluyor. Çekişmeli açık arttırmayı<br />

seyretmek gerçekten çok<br />

heyecanlı.<br />

ALAÇATI MARİNA<br />

Alaçatı Marina, Çeşme yarımadasının<br />

Güney Ege’ye açılan<br />

yüzü oldu. Ev sahipliği yaptığı<br />

yelkenliler ve tekneler burayı<br />

üs alarak Seferihisar, Samos,<br />

Furni, İkarya, Patmos, Arki,<br />

Lipsi, Leros rotasını gerçekleştirebiliyor.<br />

Ayrıca civardaki ıssız<br />

koylarada günübirlik deniz<br />

keyfi yapabilmeyi de mümkün<br />

kılıyor Alaçatı Marina.<br />

PAZAR YERI CAMII’NIN<br />

GIZLI KÖŞESI…<br />

Alaçatı’nın bir başka cevheri de<br />

kiliseden dönüştürülen Pazar<br />

Yeri Camii. Cami 3 sene önce<br />

restore edildi. Ancak içindeki<br />

ikonalar aynen muhafaza edildi.<br />

Namaz kılarken araya konan<br />

perde çekilince ikonaları<br />

görmüyorsunuz, ancak perde<br />

açılınca köyün asıl yaratıclarının<br />

eserleri olan ikonlar, Rumlara<br />

saygı duruşu sergiliyor.<br />

Caminin bir başka güzelliği ise<br />

tüm avlusunu kaplayan siyahbeyaz<br />

çakıl taşından bezenmiş<br />

mozaikler. Podima ya da<br />

krokalia (timsah sırtı) olarak<br />

adlandırılan bu 100 yıllık taş<br />

işçiliği takdire şayan.


19<br />

Sayı:<br />

tanıtım<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

ALAÇATI İLKBAHAR ETKİNLİKLERİ<br />

TASTING ALAÇATI FESTİVALİ<br />

11-13 Mayıs tarihlerinde Alaçatı’da uluslararası bir lezzet ve yaşam<br />

festivali olarak organize edilen Tasting Alaçatı, gurme lezzetler, sohbetler,<br />

etkinlikler ile müzik ve sanatı buluşturuyor. Alaçatı Turizm<br />

Derneğinin de destek verdiği festival, gustosuna düşkün olanları,<br />

keşfetmeyi sevenleri, gastronomi çevrelerini, önde gelen şefleri, yerel<br />

üreticileri, işletmecileri, tedarikçileri, halkı, gazetecileri bir araya<br />

getirerek global bir lezzet deneyimi sunuyor. Festival kapsamında,<br />

Alaçatı Yek’te gerçekleşecek Peak Talks konuşmalarında Pere Planamuga,<br />

Christopher Dologh, Dr. Levent Köstem, Nedim Atilla, Turgut<br />

Tokgöz, Serkan Çakır, Kemal Demirasal, Can Ortabaş, Korcan Korar,<br />

Başak Cankeş, Banu Maga, Mehmet Ali Akbulut, Haluk Özyavuz, Aylin<br />

Yazıcoğlu, Emre Kolburan, Gabriele Sponza, Cihan Anadoloğlu<br />

gibi Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şefleri, tadım uzmanları,<br />

Ege’nin, Çeşme’nin, Alaçatı’nın başarı hikayesi haline gelmiş isimleri<br />

sıradışı hikayelerini anlatarak ilham verecek. Sohbetlerde Ege’de yaşamak,<br />

Ege’de yaşlanmak, Ege’den ilham almak, Ege’den beslenmek<br />

ve rüzgârı, denizi, kokusu, bereketi ile yosun ve yeşilin iç içe geçtiği<br />

bu coğrafyanın güzellikleri ve sürdürülebilirliği konuşulacak.<br />

TERRA COTTA’DA SERAMIK:<br />

Hacı Memiş yolunda Paşadayı meydanıda yer alan sıcacık seramik<br />

atölyesi, hem seramik kaseler, kupalar, dekoratif aksesuarlar<br />

bulabileceğiniz, hem de seramik atölyelerine katılabileceğiniz<br />

son derece keyifli bir mekan. Seramik sanatçısı Gül Alper’in<br />

yarattığı bir vaha olan Terra Cotta, cennet avlusunda saatlerin<br />

nasıl aktığını fark etmeden seramik yoğurup boyayıp, bir nevi<br />

meditasyon yaşayacağınız sıcacık bir atölye. Terra Cotta’dan<br />

sokak hayvanlarını destekleyen seramik objeler de alabilirsiniz.<br />

BAZEN ATÖLYE:<br />

12000 Sok. No:<strong>14</strong>, Hacımemiş /Bazen Atölye sanat, tasarım ve<br />

lezzet kavramlarını ürünleri, sohbet ve atölyeler ile günlük hayatın<br />

içine entegre eden bir mekan. Sanat ve tasarıma lezzet<br />

katan Bazen’de, kahvenizi yudumlayabilir, sağlıklı yaşam ve hayata<br />

dair atölyelere, seyahat ve ilham üzerine sohbetlere, kitap<br />

imza günleri ve söyleşilerine, belgesel ve film gösterimlerine<br />

katılabilirsiniz.<br />

ZEYTIN KONAK OTELDE KEYIFLI ATÖLYELER…:<br />

Zeytin Konak Otel – Alaçatı’nın en yeşil ve geniş bahçelerinden<br />

birisinde, İlknur ve Ertuğrul İçingir’in yarattığı bir cennet köşesi<br />

olan Zeytin Konak Otel’de, Girit ve Ege Mutfağı, Teraryum kaktüs<br />

tasarım, yoga ve balıkçılık atölyeleri gibi harika etkinlikler<br />

yer alıyor. Onlarca yıllık zeytinleri, çamları, leylandileri, begonvilleri,<br />

sardunyaları ile Alaçatı’nın ortasında bir vaha adeta olan<br />

otelin programını takibe almanızı tavsiye ediyoruz.<br />

ATÖLYE YAĞHANE’DE KEYIFLI ATÖLYELER…<br />

Alaçatı’da yaz kış açık olan başka bir cevher ise Atölye Yağhane.<br />

Tarihi bir zeytinyağı yağhanesi etkinlik merkezine dönüştürüldü.<br />

Alaçatı’nın yerlisinin ve de misafirinin katılabildiği bu harika<br />

mekanda yemek seramik, çömlek, çini, tokat yazma ve müzik<br />

atölyelerine katılabilirsiniz.<br />

ALAÇATI’NIN BAŞKA BIR HAZINESI ISE ALAÇATI KITABEVI...<br />

Doğma büyüme Alaçatı’lı bir aydın olan Ömer Abi’nin 20 yıllık kitabevi,<br />

Alaçatı’nın en önemli kültür hazinesi. Zamanında rahmetli<br />

Aziz Nesin ile başlayan imza günleri geleneği devam ediyor ve<br />

her sene Kemal Anadol’dan Uğur Dündar’a, Ayşe Kulin’den Muazzez<br />

İlmiye Çığ’a, Aret Vartanyan’dan Elif Şafak’a, Türkiye’nin<br />

değerli yazarları Alaçatı’da okurları ile buluşuyor. Herhangi bir<br />

etkinlik olmasa da mutlaka Alaçatı Kitabevi’ne uğramanızı, bir kitap<br />

bahanesi ile Ömer Abi ile sohbet etmenizi tavsiye ediyoruz.<br />

Huzurun adı<br />

Adresi ise Reisdere<br />

Sakin bir köy olan Residere’de yer alan “Safi Otel”, her şeyin çok sade ve<br />

basit düşünüldüğü bir yapıda. Tatil denince önce huzur aklına gelenlerin<br />

tercih edeceği otel size umduğunuzdan fazlasını vaat ediyor.<br />

Çeşme’nin henüz keşfedilmemiş<br />

sakin ve keyifli bir<br />

göçmen köyü olan Reisdere’de<br />

yer alan Safi Otel, ortak<br />

bahçe avlusuyla ve yaşam<br />

alanlarıyla bağlanan ikiz taş<br />

binadan oluşuyor. Safi Defne<br />

ve Safi Zeytin olarak adlandırılan<br />

ikiz taş binadan oluşan<br />

otelin 13 odası bulunuyor.<br />

Tamamen sadelik üzerin kurulmuş<br />

otel, sevdiklerinizle<br />

dingin, karmaşadan uzak,<br />

bambaşka bir tatil deneyimi<br />

yaşatacak.<br />

Safi Otel, Reisdere köyünün<br />

bu dingin atmosferinin içinde<br />

ama bulunduğu yarım adanın<br />

avantajlı noktasında olması<br />

nedeniyle oldukça geniş bir<br />

keşif ve başka bir Ege yaşamanızı<br />

sağlıyor. Sabah uyandıktan<br />

sonra Ege kahvaltısı ile<br />

güne başlamanızı sağlarken,<br />

Alaçatı ya da Ilıca bölgesinde<br />

deniz ve güneş keyfi, Karaburun’da<br />

dalış, deniz ve deniz<br />

ürünleri keşfi, Urla’da şarap<br />

bağlarını ve liman bölgesini,<br />

Germiyan’da ise yöresel tatları<br />

keşfedip Ildırı’da Türkiye’nin<br />

en güzel gün batımını izleme<br />

imkanı sunuyor.<br />

Reisdere Köyü Hakkında:<br />

Çeşme’nin henüz bakir, keşfedilmemiş,<br />

eski taş binalardan<br />

oluşan, Arnavut kaldırımlı, en<br />

eski modern göçmen köyü<br />

olan Reisdere; Ege yarımadasının<br />

en yeni keşif bölgesi.<br />

Lokasyonu itibariyle Alaçatı<br />

ve Ilıca bölgesine 5dk., Ildırı’ya<br />

10dk., Germiyan’a 5dk., Karaburun’a<br />

20dk ve Urla’ya ise<br />

30dk. mesafede.<br />

www.safiotelcesme.com Rezervasyon 90 850 333 02 20<br />

Reisdere Mah. 6086 Sok. No:10/12 İzmir / Çeşme<br />

Yöreyi ikiye bölen derenin<br />

adını verdiği Reisdere, Rumeli’den<br />

gelen göçmenlerin oluşturduğu<br />

bir köy. Göçenlerin,<br />

Rumeli’den beraberinde getirdiği<br />

sıcaklığı, mimari yapısı ve<br />

yöre sakinlerinin güler yüzü<br />

olarak konuklarıyla paylaşan<br />

bu küçük şirin köyde gezinirken,<br />

Çeşme’nin dünyaca ünlü<br />

Gerence rüzgarının Arnavut<br />

kaldırımlı dar sokaklarda dolaştığı<br />

ayrıcalıklı bir coğrafyada<br />

olmanın tadına varabilirsiniz.<br />

İç içe geçtiği Şifne bölgesiyle<br />

denizin çarşaf gibi serildiği<br />

koylarla buluşan Reisdere,<br />

ilçenin zengin termal kaynaklarından<br />

da fazlasıyla nasibini<br />

almış. Şifne Termal havuzları<br />

da bölgeye gidenlerin mutlaka<br />

ziyaret etmesi gereken<br />

yerlerin başında geliyor. Burada,<br />

deniz ile şifalı termal<br />

su havuzları birbirine birkaç<br />

metre uzaklıkta, 10 saniyelik<br />

yürüyüşle ulaşabiliyorsunuz.<br />

Reisdere’ye gitmişken sakin<br />

sularda doyasıya yüzüp stres<br />

attıktan sonra birçok hastalığa<br />

iyi gelen şifalı termal sularda<br />

rahatlamayı es geçmeyin.<br />

Şifalı termal suyun ardından<br />

zamanınız varsa hem cildiniz<br />

hem bedeniniz hem de ruhunuz<br />

için çamur banyosu ve<br />

masaj da mutlaka denenmeli.


inceleme 20<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Dünyayı güzellik kurtaracak..<br />

Bir insanı sevmekle başlayacak her şey<br />

REMZi YILMAZ<br />

TMOK Fair Play Komisyonu,<br />

Türkiye’deki sporda ve normal<br />

yaşamda fair play bilincini<br />

artırmak için çalışmalarını<br />

sürdürüyor.<br />

Nedir bu çalışmalar, antalalım.<br />

Öncelikle yıllardır süre gelen her<br />

yıl toplumda ve sporda Fair Play<br />

ödülleri devem ediyor. Örneğin<br />

2017 yılının ödüllerini kazananlar<br />

Nisan ayı sonunda açıklandı<br />

ve Davranış dalında büyük ödülü<br />

Olimpiyat Şampiyonu haltercimiz<br />

Naim Süleymanoğlu’nun<br />

cenazesine katılarak onun bayrağımıza<br />

sarılı tabutunu öpen<br />

rakibi Yunan Halterci Valerios<br />

Leonidis’e verildi. Bu ödülün<br />

dünya çapında ne kadar ses getireceğini<br />

tahmin etmek zor değil.<br />

Ama getireceği sesten öte,<br />

bu olayı duyanların kalplerine<br />

nasıl tesir edeceği, bunun da<br />

dünya barışına katkı sağlayacağını<br />

düşününce, bu organizasyonun<br />

içinde yer almaktan bir<br />

kez daha mutluluk duydum.<br />

Fair Play Konseyi’nin yıllardır<br />

süre gelen yine dünya çapında<br />

ses getiren bir yarışması daha<br />

var: Dünya Fair Play Karikatür<br />

Yarışması. Geçen yıl Karşıyaka<br />

Belediyesi’nin katkıları ile yapılan<br />

TMOK Uluslararası Fair Play<br />

Karikatür Yarışmasının 11.sinde<br />

41 ülke ve 4 kıtadan gönderilen<br />

473 eseri büyük bir titizlikle değerlendirildi<br />

ve ödül kazanlar<br />

belirledi. 55 eserin sergilenmeye<br />

değer görüldüğü yarışmada<br />

kazananlara Kasım ayında Olimpiyatevi’nde<br />

düzenlenen törenle<br />

ödülleri takdim edildi.<br />

Komisyonun çalışmaları bununla<br />

da sınırlı değil. Başkan Erdoğan<br />

Arıpınar’ın önderliğindeki<br />

komisyonun 4 yıldır sürdürdüğü<br />

bir çalışması daha var ki, o<br />

da Fair Play Karikatür Yarışması<br />

gibi dünya çapında ödüle layık<br />

görülen ve Avupa Fair Play Birliği<br />

tarafından Kutlama Mektubu<br />

ile taltif edilen TMOK Fair Play<br />

Üniversiteler Kervanı. Bunca yıldır<br />

yazarım, çizerim, anlatırım..<br />

Ama bu Fair Play Kervanı’nı anlatmak<br />

da çizmek de yazmak da<br />

zor. Düşünün, 4 yıl içinde Edirne’den<br />

Kars’a, Sinop’tan Antalya’ya<br />

tam 44 ili gezerek Üniversitelerin<br />

BESYO Öğrencilerine<br />

Fair Play’i anlattık. Örneklerle,<br />

sunumlarla, videolarla.. Her üniversitede<br />

panelin düzenlenediği<br />

salonun girişine kurulan Dünya<br />

Fair Play Konulu karikatür Sergisi<br />

Dünya Fair Play Büyük Ödülü’ne<br />

layık görüldü. Dünyada bu<br />

kadar üst üste ödül alan başka<br />

bir kurum var mıdır bilemiyorum..<br />

Varsa kutlarım..<br />

Gittiğimiz üniversitelerde gerek<br />

yönetimden gerekse öğrencilerden<br />

bir ilgi, bir sevgi gösteriliyor<br />

ki anlatılmaz yaşanır. Seyahatlerimize<br />

yaz tatilinde ara verip,<br />

Eylül ayında üniversitelerin açılmasıyla<br />

yeniden başlayacağız ve<br />

yıl sonunda 50’yi aşkın üniversite<br />

ziyaret edilmiş olacak..<br />

İllere yaptığımız ziyaretlerde<br />

önce kentin valisi ve belediye<br />

başkanını ardından da üniversitenin<br />

rektörünü ziyaret ederek,<br />

kente geliş amacımızı anlatıyoruz.<br />

Bu kutsal görev, sadece<br />

ulaşılması kolay, havaalanı olan<br />

yerlere değil, ülkenin en ücra<br />

köşesinde bile olsa davet aldığımız<br />

üniversiteye mutlaka gidiyoruz.<br />

Yorucu olmuyor mu?<br />

Tabii ki oluyor.. Ama o gençlerin<br />

ilgisi ve yüreklerindeki umut insanda<br />

yorgunluk falan bırakmıyor..<br />

Son olarak gittiğimiz Gümüşhane<br />

için önce Erzurum’a,<br />

ordan minibüs ile Bayburt’a<br />

ve nihayetinde Gümüşhane’ye<br />

ulaştık. Onca yeri dolaşıp bölgenin<br />

tarihi ve turistik yerlerini<br />

dolaşmadan olmaz tabi.. Son<br />

olarak gittiğimiz Gümüşhane<br />

Üniversitesi yönetimi, bize kenti<br />

tanıtmak amacıyla Eski Gümüşhane’nin<br />

merkezi olan Süleymaniye<br />

Mahallesi ve Karaca Mağarasına<br />

götürdü. Gümüşhane, şu<br />

ana kadar gezdiğimiz 44 şehir<br />

arasında yüzölçümü en küçük<br />

illerden biri. ‘Pestil ve köme’siyle<br />

ünlü bu ilimize vardığımızda<br />

bizi en çok şaşırtan şey, kentin<br />

adeta bir şantiyeye dönmüş olması<br />

oldu.. Nereye baksanız ya<br />

düzenlenmiş, ya da bir vinç veya<br />

dozer çalışıyor. Coğrafi koşulları<br />

oldukça zor olan kentte neredeyse<br />

kazma vurulmamış yer<br />

kalmamış desek abartmış olmayız.<br />

Uzun bir yolculuktan sonra<br />

ulaştığımız Karaca Mağarası’nın<br />

gerek yolunu ve gerekse içerisinin<br />

düzenini görünce, şehri yönetenleri<br />

takdir etmemek mümkün<br />

değil. Tahminimize göre<br />

bundan 5 yıl sonra Gümüşhane’ye<br />

giden biri İsviçre’nin dağ<br />

kasabasına vardığını sanabilir.<br />

Kars’a gittiğimizde Ruslardan<br />

kalma taş binaların yok olmaya<br />

yüz tuttuğunu, bazılarının da taşlarının<br />

boyandığını görmüş, üzülmüştük.<br />

Bingöl’de ise kentin baştan<br />

aşağı yeni binalar ve düzgün<br />

yollarla donatılmış olduğunu<br />

görünce sevinmiştik. Her köşesi<br />

cennet ülkemin güzellikleri bizleri<br />

mutlu ediyor.. Hele Üniversite<br />

gençliğinin Fair Play’i anladığını<br />

görmek, çok daha huzur veriyor.<br />

TMOK Fair Play Komisyonu’u<br />

olarak son çalışmamız da bu yıl<br />

Bornova Belediyesi sponsorluğunda<br />

ilkini düzenleyeceğimiz<br />

Fair Play Fotoğraf Yarışması.<br />

Diğer çalışmalarımızda olduğu<br />

gibi Fair Play Fotoğraf yarışmasının<br />

da dünya çapında ses getireceğinden<br />

hiç kuşkumuz yok.


21<br />

Sayı:<br />

haber<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

EN TATLI REKOR<br />

Murat<br />

TOKTAŞ<br />

Bu yıl 3.sü düzenlenen Travel Expo Ankara hedefine ulaştı<br />

Karadeniz Turistik<br />

İşletmeciler Derneği<br />

KATİD Başkanı<br />

Travel Expo Ankara <strong>2018</strong> Turizm<br />

Fuarı ve Gastronomi<br />

Zirvesi çerçevesinde gerçekleştirilen<br />

Guinness Dünya’nın<br />

En Büyük Baklava Rekoru kırıldı.<br />

Tek tepside ve tek seferde 513 kilogram<br />

olarak pişirilen Türk Baklavası,<br />

böylelikle taçlanmış oldu.<br />

ATO Congresium Konferans ve<br />

DÜNYANIN KALBiNi FETHETTi<br />

Travel Expo Ankara <strong>2018</strong><br />

Turizm Fuarı, tüm dikkatleri<br />

Ankara’ya çekti. Birbirinden<br />

ilginç şovlarla dünyanın<br />

ilgisini çekmeyi başaran organizasyon<br />

komitesi hedefine ulaştı.<br />

Fuarı düzenleyen ATİS Fuarcılık<br />

yetkililerinden alınan bilgilere<br />

göre, ATO Congresium Kongre<br />

ve Sergi alanında 22-25 Mart’ta<br />

düzenlenen “Travel Expo Ankara<br />

<strong>2018</strong> Turizm Fuarı ve Gastronomi<br />

Zirvesi’ni 51 bin kişi ziyaret<br />

etti. Fuar kapsamında 21 ülkeden<br />

250 turizm firması ile Türkiye’den<br />

45 il, ziyaretçilere tatil<br />

planları için birbirinden uygun<br />

seçenekler sundu.<br />

Farklı kültürlerin renkli etkinliklerinin<br />

de sergilendiği fuar sırasında<br />

Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />

Konfederasyonu’na (TAŞPAKON)<br />

Sergi Alanı’nda gerçekleştirilen<br />

Zirve kapsamında, 20 metrekare<br />

dev bir tepside hazırlanan<br />

Türk Baklavası’nın yapımına,<br />

saat 05.00’de başlandı. Mado ve<br />

Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu<br />

(TAŞPAKON)’dan<br />

olmak üzere toplamda 18 baklava<br />

ustasının emek harcadığı<br />

baklava, başarıyla bitirilerek fırına<br />

verildi. Guinness tarafından<br />

canlı olarak takibi yapılan rekor<br />

denemesinde cevizli baklava<br />

kullanıldı. Alt sınır olarak 210 kilogram<br />

belirlenen baklava, 513<br />

kilograma ulaşarak, tarihi bir rekora<br />

imza attı. Baklava yapımında<br />

100 kilogram un, 80 kilogram<br />

ceviz ve 80 kilogram tereyağı<br />

kullanıldı.<br />

bağlı farklı illerden gelen butik<br />

pasta ustaları, Ürgüp, İzmir Saat<br />

Kulesi, İstanbul Kız Kulesi, Trabzon<br />

Sümela Manastırı’na, Mardin<br />

Kasimiye Medresesi ve Erzurum<br />

Palandöken Dağı’nı şeker hamuruyla<br />

tasvir etti. 7 bölgenin kültürel<br />

ve tarihi değerlerini simgeleyen<br />

ve “Adım Adım Türkiye” adı<br />

verilen şeker hamuru kolajları<br />

ziyaretçilerden tam not aldı.<br />

Türkiye ve Dünyada<br />

Sağlık Turizmi<br />

Dünya turizm örgütü tarafında sağlık turizmi şu şekilde<br />

tarif ediliyor “İkamet edilen yerden başka bir yere sağlık<br />

hizmeti almak için yapılan planlı seyahate sağlık turizmi,<br />

seyahat edene de sağlık turisti denir.”<br />

Sağlık Turizmini 3 bana başlıkta toplayabiliriz;<br />

n Medikal (tıbbi sağlık) turizmi<br />

n Sağlıklı yaşam turizmi (spa-wellness, yaşlı ve engelli turizmi)<br />

n Termal Turizmi<br />

Avrupa’da yaşlı nüfusun hızla artması ülke ekonomilerine<br />

yük olmaya başladı. Almanya, İtalya, İspanya, Yunanistan ve<br />

Fransa gibi birçok ülke yaşlı bakımı için ayırdıkları bütçelerini<br />

ciddi oranda daralttı. Şartlar böyle olunca sağlık sigortaları ile<br />

hastalar sağlık sorunlarını kendi ülkeleri haricinde en güvenilir<br />

ve en düşük maliyetle çözebilecekleri ülkeleri araştırmakta<br />

ve tercih etmektedir. Bu durum dünya sağlık turizminin hızla<br />

büyümesine neden olmakta ve sadece turizm değil büyük bir<br />

sektör olmaktadır.<br />

Bu konuda coğrafi, altyapı ve ekonomik anlamda hem Avrupa<br />

ülkeleri için hem de Arap yarım adası için en avantajlı ülke<br />

olarak öne çıkıyoruz. Eksiklikleri tamamlayıp yapılacak teşvikler<br />

ve yasal düzenlemelerle birlikte yatırımcının ve verilecek<br />

hizmetin önü açmalıyız.<br />

Markalaşmayalıyız<br />

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2015 verileri her yıl 30 milyon insanın<br />

sağlık için ülke dışına çıktığını gösteriyor. Sağlık turizmine<br />

harcanan yıllık para yaklaşık 500 milyar dolar. Bu da Kişi başı<br />

15 bin dolara denk geliyor.<br />

Ülke olarak 2016 yılın da sağlıklı bir veri olmamakla birlikte<br />

bu pastadan tahminen 5,6 milyar USD gelir elde ederken,<br />

750 bin e yakın hasta sayısına ulaştık. Ortalama kişi başı gelir<br />

7,500USD. Bunun yüzde 90’ı medikalden, kalanı da estetik<br />

operasyonlarından sağlandı. Aslında Türkiye’nin çok daha<br />

büyük bir kapasitesi var. Türkiye önümüzdeki yıllarda sağlık<br />

turizmi alanında çok ciddi gelir elde edebileceğine inanıyorum.<br />

Birçok avantajımızı kullanmalı en önemlisi de bu yeni<br />

gelişen pazarda sağlık konusunda marka olmalıyız ve en<br />

önemlisi de bu konuda bir devlet politikamız olmalı.<br />

Yeni Düzenlemelere ihtiyacımız var<br />

Sektör hızla büyürken bizim de bu konularla ilgili yeni düzenlemelere<br />

ihtiyacımız var.<br />

Yapılacak yasak bir düzenleme ile sezonluk resort otellerin<br />

atıl kalan 4-5 aylık dönemleri geçici olarak fizik tedavi ve rehabilitasyon<br />

merkezi olarak kullanılabilir.<br />

Bir çok tesisimizin altyapısı fizik tedavi ve rehabilitasyon olarak<br />

hizmet vermeye müsait olması büyük avantaj. Böyle bir<br />

düzenleme sektöre nefes aldıracaktır. Hızlı hareket edip doğru<br />

sağlık turizmi politikaları ile gerekli yasal düzenlemeleri bir<br />

an evvel hayata geçirmek, hızlı büyümemize büyük katkı sağlayacaktır.


geziyorum 22<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

ONE NIGHT IN<br />

BANGKOK!<br />

Sabah kahvaltısına kızarmış<br />

muz ile başlayıp elinizde<br />

taze dilimlenmiş ve şekerli<br />

çili biberi ile harmanlanmış bebek<br />

anansı poşetini sokak satıcısından<br />

alıp afiyetle ballandıra<br />

ballandıra yiyorsanız ve kahve<br />

standı da hemen yanıbaşında<br />

size güzel bir davetli bakış atıyorsa,<br />

evet ‘’Hoş Geldiniz Thailand’a”<br />

Acıyı çok seviyorsanız sokak yemekleri<br />

hep tercihiniz olsun. En<br />

iyi lezzeti en uygun fiyata sokakta<br />

bulursunuz. Tayland ve Uzakdoğu’da<br />

olan farklı ülkeler için insanların<br />

kafalarında hijyen hep<br />

sorun olmuştur. Gerçek olan şu<br />

ki herhangi bir hijyenik görünmeyen<br />

bir durum ile sokakta<br />

karşılaşsanız bile o gıdada olma<br />

ihtimali çok düşük! Tüm dünyada<br />

olduğu gibi risk hep var ama<br />

o wok tavasının sıcağı ile mücadele<br />

etme şansı asla yok, bu çok<br />

net! Er ya da geç o gıda wok ile<br />

buluştu mu olay bitmiştir ve<br />

‘’Lezzet’’ oluşmuştur. TomYum<br />

yemeden, bir sokak satıcısından<br />

Hindistan cevizini kırdııp elinize<br />

alıp sahilde dolaşmadan dönmenizi<br />

tavsiye etmiyorum. Ülkenin<br />

her yerinde herhangi bir mekana<br />

oturduğunuzda, yandaki boş<br />

sandalyeye gülümseyerek oturan<br />

yerliler veya diğer turistler<br />

görürüseniz şaşırmayın. Çünkü<br />

Yusuf Bayırlı<br />

Tayland denince hemen herkesin aklına seks turizmi gelir. Herkes oraya odaklanıp, turları<br />

o şekilde pazarlayıp ülkeye asıl hak ettiği değeri vermiyorlar! Uçsuz bucaksız sahilleri, güzel<br />

adaları ile ‘’Gulf of Thailand’’a, doğu ve batı kısmını Bangkok üzerinden bağlayan körfezi<br />

ile Tayland’ın incisi ve göz bebeği diyebiliriz. Chiang Mai, Chiang Rai ve Golden Triangle’ı<br />

ziyaret etmediyseniz Tayland’ı tam olarak gezmediniz demektir.<br />

bunlar normal şeyler, kimse size<br />

orası musait mi diye sormaz, boş<br />

görünüyor ise kadın veya erkek<br />

hiç fark etmeden yanınıza oturur<br />

ve hatta yemek olarak farklı<br />

birşey yiyor ise ve siz de merak<br />

gösterirseniz, tabağından ikram<br />

bile ederler. Acıyı sevdiğimiz gibi<br />

cesaretimiz de var. Siz bir markete<br />

viski şisesinden motorunuz<br />

için yakıt almaya yanaştığınızda<br />

tatlı bir amca ağzında sigarası ile<br />

kimseyi havaya ucurmadan yakıtı<br />

motora doldurma girişimde<br />

bulunur ve başarılı da olur. Samimiyet<br />

ve Saygı bakidir !<br />

Tayland’a birçok farklı havayolu<br />

ile bizden aktarmalı yada aktarmasız<br />

ulaşma şansınız var. İklim<br />

olarak Kasım ayından Nisan ayına<br />

kadar daha az yağmur yağar,<br />

Mayıs ayından Ekim ayına kadar<br />

olan dönem de ise genelde daha<br />

nemli ve yağmurludur ancak<br />

sıcaklık çok farketmez. Tatilinizi<br />

en az 6 ay önceden planlayıp<br />

uçak biletini uygun fiyatlı olarak<br />

kenarda bulundurmanızda fayda<br />

var. Oteli bir şekilde tatile iki<br />

üç ay kala halledebilirsiniz ancak<br />

uçak bileti fiyatı ciddi anlamda<br />

çok yükseliyor.<br />

Chiang Mai, Chiang Rai ve Golden<br />

Triangle’ı ziyaret etmediyseniz<br />

Tayland’ı tam olarak gezmediniz<br />

demektir. Chiang Mai; Asyanın<br />

göbeğinde, tropikal bir bölgede<br />

konumlanmıştır. Bangkok’tan bir<br />

saat uçuş mesafesi olan çok Avrupayi<br />

küçük bir şehir ve Asya ile<br />

Avrupa’nın özgün havasını burada<br />

yaşamak bir farklı güzel. Çok<br />

kozmopolit bir yapıya sahip olup<br />

kendi kültürünü, samimiyetini,<br />

sıcaklığını korumuş olan yerdir<br />

Chiang Mai. Kraliyet ailesinin dağ<br />

eteklerinde olan gül ve orkide<br />

bahçeleri içerisindeki malikhanesini<br />

de burada bulabilirsiniz.<br />

Dilerseniz bir ‘’Jungle Trip’’ yapıp<br />

geceyi dağların tepesinde geçirip<br />

sabah dağın eteğine doğru muz<br />

ormanları ve kahve tarlaları arasından<br />

gezinerek geçirme şansını<br />

tercih edebilirsiniz. Buraya otobüs<br />

ile gece yolculuğu yaparak da<br />

ulaşma şansınız var. Tayland’da<br />

otobüs koltuk seçenekleriniz<br />

mevcut, koltuklar çok konforlu<br />

ve neredeyse yatak haline getirilebiliyor.<br />

Ancak siz siz olun sakın<br />

ince ve kısa kıyafetlerle gece bu<br />

otobüsler ile uzun yola çıkmayın!<br />

Battaniye veriyorlar ancak Taylandlılar<br />

klimayı çok sevdikleri için<br />

çok üşüyebilir, hatta donarsınız...<br />

Bu ülke hem iklim olarak sıcak<br />

hem de sıcak kanlı insanlarla<br />

dolu Tarihi çarpışmaların<br />

büyük izler bıraktığı Ayutthaya...<br />

Bangkok’un kuzeyinde kalan bu<br />

şehre bir saatlik otobüs yolculuğu<br />

ile ulaşabilirsiniz. Tarihin ne<br />

kadar acımasız olduğunu, tapınakların<br />

ne kadar çok yakıldığını<br />

ibretle izleyebilirsiniz. Ayyuthaya<br />

geçmişinde sürekli bir savaş halinde<br />

kalmış ve neredeyse tüm<br />

tapınaklar en az bir kere ateşten<br />

nasibini almış. MS. 1350 yılında<br />

Sukotay’dan sonra Siam ülkenin<br />

başkenti olmuş ve Hindu,<br />

Budist, Hristiyan ve Müslüman<br />

alemi burada inanılmaz derecede<br />

konsantre ortam yaratarak<br />

alan savaşı vermişler. Tayların<br />

nelere sahip çıkmaya çalıştığını<br />

anlamak için gezip görülmesi gereken<br />

ve mutlak olarak olmazsa<br />

olmazlardan sayılacak bir yerdir<br />

Ayutthaya.<br />

PARADISE ISLAND’I YAŞAYIN<br />

Uçsuz bucaksız sahilleri, güzel<br />

adaları ile ‘’Gulf of Thailand’’a,<br />

doğu ve batı kısmını Bangkok<br />

üzerinden bağlayan körfezi ile<br />

Tayland’ın incisi ve göz bebeği diyebiliriz.<br />

Doğa ile iç içe olmak demek<br />

Krabi’de amaçsızca zaman<br />

geçirmek demek. İster kendinizi<br />

Phuket adasının Patong sahili<br />

kısmında eğlencenin dibine vurun<br />

ister kendinizi tercihen Nai<br />

Yang sahiline konumlandırın ve<br />

gerçek ‘’Paradise Island’’ı yaşayın...<br />

Bu noktada köprüden sırtınızı<br />

Phuket’e verip yürüyerek bile<br />

adadan yol alabilirsiniz... Gücünüz<br />

yeterse yürüyerek on günde


23<br />

Sayı:<br />

geziyorum<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Bangkok’a ulaşırsınız. Tercih size<br />

kalmış ama bana sorarsanız ülkenin<br />

doğasına ve insanlarına<br />

ve her birisinin tebessümüne<br />

aşık olduğumu söyleyebilirim.<br />

Bangkok konaklamaları harici<br />

diğer konaklama tercihlerim her<br />

zaman gezilen yerin en sakin kısmıdır.<br />

Ko Samui adasını da tercihinize<br />

göre öyle veya böyle yaşayabilirsiniz.<br />

Buradaki tercih başta<br />

Lamai sahilidir tabiiki. Chaweng<br />

bölgesinden uzak ve adanın en<br />

batı kısmında konumlanmış olan<br />

bu bölge oldukça sessiz, sakin ve<br />

dingin. Bangkok’tan sadece bir<br />

buçuk saatlik otobüs mesafesi<br />

ile Cha Am ya da Hua Hin’e ulaşabilirsiniz.<br />

Deniz tatili için mükemmel<br />

olan bu yerlerde hem<br />

metropolden de uzak değilsiniz.<br />

Buralardan Bangkok’a ister otobüs<br />

ister tren ile sürekli ulaşım<br />

var. Tercih neden buraları olabilir<br />

diye soracak olursanız buralar<br />

çok bakir bölgeler ve lüks otelelleri<br />

olduğu gibi aynı zamanda<br />

yanı başınızda bulunan balıkcıların<br />

ve ıstakoz avcıların marifetlerini<br />

izleyebilir ve öğrenebilirsiniz.<br />

TAYLAND TROPİKAL BİR BAHÇE<br />

Tayland’ın % 30’undan fazlası<br />

korunmuş doğal yaşam ortamı<br />

ve milli parklardan oluşuyor ve<br />

tahminimce eşi benzeri dünyada<br />

başka yoktur. Diğer taraftan bakınca<br />

Tayland zaten toplam olarak<br />

da bir tropikal bahçe sayılır.<br />

Kraliyet ailesi buna çok özen gösterip,<br />

doğayı ve dengeyi korumak<br />

için büyük uğraşlar vermektedirler.<br />

Aynı şekilde şehirde bir sigara<br />

izmaritini yere atmanız size<br />

yaklaşık iki bin baht’a yani bizim<br />

para ile 225 TL gibi bir rakama<br />

mal olabilir. Özellikle şehirlerde<br />

yerde sigara izmariti bulmanız<br />

oldukça zor bir ihtimaldir.<br />

Bangkok için küçük bir veri paylaşımı<br />

yapmak isterim. Dünyanın<br />

en çok turist gelen metropolü değil<br />

ancak turizm verilerine göre<br />

son yıllarda en çok gecelemeyi<br />

alan dünya şehridir. Bu durum<br />

da aslında birçok şeyi anlatıyor.<br />

Bu durumun tabii ki belli başlı<br />

nedenleri var. Bir kısmı Bangkok’u<br />

aktarma noktası olarak<br />

Pattaya’ya gitmek için kullanır...<br />

Evet dünyanın en büyük açık<br />

hava genel evi burada ama Pattaya<br />

belki Tayland’ın yer olarak<br />

yüzbinde biri bile değil. Ancak<br />

nedense seks turizmi insanların<br />

kafasında yer etmiş. Aslında oraya<br />

odaklanıp, turları o şekilde pazarlayıp<br />

ülkeye hak ettiği değeri<br />

vermiyorlar. Yani Saygıyı! Bir de<br />

Sukotay. Evet Sukotay, Tayland’ın<br />

eski Siam rejimi döneminde başkentiydi.<br />

Bir saatlik kısa bir uçak<br />

mesafesi ile gidebileceğiniz ve<br />

doğanın içerisinde bisiklet ile<br />

gezmeyi sevenler için tasarlanmış<br />

bir tapınak ve doğa cenneti.<br />

Tayland’ı çok seçenekli yaşama<br />

şansınız var... Parti kurdu olarak<br />

gece lüks otellerin zirvelerinde<br />

‘’One night in Bangkok’’ dinleyerek,<br />

Hua Hin’de iki palmiye arasında<br />

kurulmuş hamakta sallanıp<br />

coconut içerek, Bangkok’da<br />

sayısız yüzen pazarları gezerek,<br />

diğer sayısız pazarlardan oldukça<br />

ekonomik alışverişler yaparak,<br />

kaplanlar diyarında bizzat<br />

kendilerine sarılıp severek , fil<br />

sürüsü ile birlikte banyo yaparak,<br />

timsahlar ile birlikte maceralı bir<br />

tur gerçekleştirerek, budistlerin<br />

yaşamlarını izleyerek muhteşem<br />

bir deneyim yaşayabilirisiniz.<br />

Tanımadığıız biri yanınızdan geçerken<br />

gülümseyerek selam mı<br />

verdi? Evet burası Tayland!<br />

Saygı & sağlıcakla kalın ve<br />

gezin diyorum.<br />

Sevgilerle,<br />

Mehtap<br />

TOPÇU<br />

Co-Founder<br />

Tripedia<br />

Rekabetçi Ortamda<br />

Otelinizin Konumu<br />

Günümüzde otellerin listelendiği, satışa çıktığı binlerce<br />

kanal bulunmakta; bazıları geleneksel kanallar<br />

olup bazıları ise teknolojik alt yapısı olan kanallardır.<br />

Otelcilerimiz doğru zamanda, doğru kanalda, doğru bir fiyatlandırmayla<br />

pazarda yer almalıdır. Bu sebeple burada<br />

otelcilere büyük bir iş düşmektedir. Pazarda yer almaya<br />

devam edebilmek, karlılığı ve doluluğu artırmak, misafir<br />

memnuniyetini maksimize edebilmek için kesinlikle ve<br />

kesinlikle teknolojiye yatırım yapılmalı, yeni trendler takip<br />

edilmelidir.<br />

Öncelikle otelinizi listeyebileceğiniz B2B ve B2C kanalları<br />

iyice bir araştırın; hedef pazarınız bu kanalları seçerken<br />

size yardımcı olacaktır. Bu kadar çok kanalı nasıl yöneteceğinizden<br />

gözünüz korkmasın. Channel Manager’lar yardımıyla<br />

bu konuyu kolayca halledebiliriz. Bundan iki yıl önce<br />

RateGain’ın Ülke Müdürlüğünü yaparken bir Satış Direktörü<br />

otelci arkadaşımıza telefonda Channel Manager hakkında<br />

görüşmek istiyorum dedikten sonraki “böyle bir pozisyon<br />

arayışımız yok teşekkürler” cevabını aldıktan sonra<br />

ben Channel Manager nedir kısaca bir bilgi vermek istiyorum.<br />

Channel Manager otelinizi onlineda listelediğiniz tüm<br />

kanalların yönetiminde size yardımcı olan bir yazılımdır.<br />

Bu yazılımlar sayesinde tüm B2B, B2C, GDS, booking engine,<br />

sosyal medya gibi birçok satış kanalını tek bir program<br />

üzerinden yönetebilir, mevcut odalarınızı daha fazla kanalda<br />

daha doğru biçimde listeyebilirsiniz. Tek bir tıkla bağlı<br />

olduğunuz tüm kanalları günceller; havuz kontenjanlar sayesinde<br />

kontenjan yönetiminizi kolaylıkla sürdürebilirsiniz.<br />

Uyumlu bir PMS kullanıyorsanız eğer entegrasyon gerçekleştirip<br />

gelen tüm rezervasyonları otomatik PMS’e alabilirsiniz<br />

böylelikle rezervasyon departmanının işini hafifletip<br />

hem de kontenjanınızı PMS üzerinden çekebilirsiniz.<br />

Peki ya hangi fiyattan satış yapacaksınız? Öncelikle rakipleriniz<br />

kimler ona bir karar vermelisiniz. Kategori, lokasyon,<br />

oda sayısı kararlarımızı etkileyen baş faktörler diyebiliriz.<br />

Rakip otellerin hangi kanallarda ne fiyatlar sunduğunu<br />

otelinizin fiyat stratejisini belirlerken kullanabileceğiniz<br />

Rate Shopper ( Rakip otel fiyat analiz) programları mevcut.<br />

Bu yazılımlarla birlikte rakip otellerin ve kendi otelinizin<br />

gerçek zamanlı fiyat analiz raporlarını alıp karşılaştırabiliriz.<br />

İyi bir Rate Shopper’dan beklentiniz gerçek zamanlı<br />

data verebiliyor ve oda tiplerini karşılaştırıp analiz yapabiliyor<br />

olmasıdır. Rakip otellerin pazardaki fiyatlarını ve fiyat<br />

değişikliklerini bu programlar aracılığıyla kolaylıkla takip<br />

edebilir ve fiyat stratejinize önemli katkı sağlayabilirsiniz.<br />

Bunun gibi sizlere otelinizi konumlandırma stratejilerinizde<br />

yardımcı olacak iş yükünüzü hafifletip, doğru kararlar<br />

almanızı sağlayacak birçok teknolojik sistem ve yazılımlar<br />

mevcuttur. Yazımın başında da belirttiğim gibi pazarda<br />

yer almaya devam edebilmek için teknolojiye yatırım yapmalıyız,<br />

yaptırmalıyız.


festival 24<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Bu organizasyon Ayvalık’ı özüne döndürecek<br />

1. AYVALIK<br />

DOĞA FESTiVALi<br />

Balıkesir’in Ayvalık ilçesi, bugünlerde<br />

bambaşka bir etkinliğe ev sahipliği<br />

yapmaya hazırlanıyor. Mayıs<br />

ayında düzenlenecek Ayvalık Doğa<br />

Festivali, ziyaretçilerine tarihi kentin<br />

tüm güzelliklerini bir arada sunma hedefiyle<br />

organize edilecek. Kapılarını 3<br />

Mayıs’ta ziyaretçilerine açacak festivali<br />

3 gün boyunca, 3 farklı noktada hayat<br />

bulacak.<br />

TABİAT OLMA BİLİNCİ YERLEŞECEK<br />

3 gün boyunca sürecek festivalde, otları<br />

tanıma ve toplama gezilerinden,<br />

yemek atölyelerine, yabani ot ve bitkilerle<br />

beslenme ve tedavi söyleşilerine,<br />

mübadele sergilerinden, el işi atölyelerine,<br />

sokak sanatçılarından, konserlere<br />

yöresel kıyafetlerle hazırlanmış defilelerden,<br />

farklı kültür halk danslarına<br />

lezzet yarışmalarında tohum ekmeye,<br />

kadar birçok etkinliğin gerçekleşeceği<br />

festivalde misafirler keyifli zaman geçirmelerinin<br />

yansıra ekolojik hayata<br />

farkındalık, doğayı ve kentimizin yüzlerce<br />

yıllık kültür birikimini de yakından<br />

tanıma fırsatı bulacak. Ayvalık Esnaf<br />

Odası tarafından Ayvalık Belediyesi’nin<br />

desteğiyle düzenlenen Doğa festivali<br />

beş ana tema dan oluşmakta: Gastronomi,<br />

Mübadele, Fitoterapi, El sanatları<br />

ve Tabiat Parkı Olma Bilinci.<br />

KÜLTÜR VE SANATA YOLCULUK<br />

Etkinlik çerçevesinde, İki yaka yarım<br />

aşk Mübadele film gösterimi, Çevre<br />

duyarlı AB sürdürülebilirlik ödüllü Sıradışı<br />

İnsanlar Belgesel filmi gösterimi,<br />

Orhan Kural ve Serap Yenici’nin sunumuyla<br />

Dünya için bir şey yap temalı şiir<br />

ve müzik dinletisi, Serap yenici konseri,<br />

AIMA Tarafından organize edilen<br />

Clarisemble Klarnet grubu dinletisi<br />

(Taksiyaris Kilisesi) festivalin önde gelen<br />

aktiviteleri arasında.<br />

n Farklı kültürlerin (Girit, Midilli,<br />

Makedon) halklarının halk oyunları,<br />

n Yöresel kıyafetler ile düzenlenecek<br />

Defile<br />

n Ege ve Akdeniz Mutfağının örnekleri<br />

ile süslenecek mutfak atölyeleri ve<br />

tadım gezileri<br />

n Ayvalık kadınlarının el emeği ile<br />

yaptıkları yemeklerden oluşacak<br />

tamamen organik Pazar<br />

n Ayvalık Cunda El sanatları atölyesi<br />

ve stantları<br />

n Ayvalık tarihi sokakların da Atatürk<br />

ün yürüdüğü yollarda gezi, mimari<br />

özellikli binaların incelenmesi,<br />

n Açılışı yeni yapılan ayazma gezisi,<br />

n Üniversite öğrencilerden oluşan<br />

sokak sanatçıları.<br />

n Ayvalık Tabiat Parkı vurgusunda<br />

Ayvalık – Cunda -Ayvalık arası tekne<br />

gezi ve transferleri<br />

n Birçok farklı mekanda<br />

akademisyenler tarafından<br />

düzenlenen özel söyleşiler yer alıyor.<br />

AYVALIK’I AYVALIK YAPAN<br />

DEĞERLER...<br />

Söyleşiye katılacak konularında<br />

uzman akademisyenler<br />

arasında Prof Dr. Murat KAR-<br />

TAL, Doçent Dr Murat DOĞDUBEY,<br />

Yrd. Dr Nuri ADIYEKE, Prof. Dr Nükhet<br />

ADIYEKE, Yrd. Dr. Nurdan Tümbek TE-<br />

KEOĞLU, Yrd. Doçent Doktor Figen ER-<br />

DOĞDU, Mehmet Şirin YALVAÇ ,Seda<br />

YALVAÇ, Nazım TANRIKULU , Mehmet<br />

Ali ALTIOKKA gibi önemli isimler yer<br />

alacak. Ayvalık, Küçük köy veya Cunda<br />

florasında yenilebilir otların keşfi<br />

ve floraya zarar vermeden atölye için<br />

ot toplama etkinliğinin yanı sıra Ayten<br />

KODAK tarafından moderne tekniklerle<br />

ve çeşitli bitkisel yağlarla ,cilde<br />

uyumlu PH’ta soğuk sabun yapımı ele<br />

alınacak. Bunun yanı sıra Türkiye Florası<br />

ressamı Nihan ŞİŞLİ, Bilimsel Bitki<br />

ressamlığı üzerine bir sunum yapacak.<br />

Turgut Alp Can’ın El sanatlarmeı üzerine<br />

söyleşisi, Rehber Taylan KÖKLEN’in<br />

Ayvalık’ın Tarih Kokan Sokaklarını tanıtması,<br />

Ayrıca Çocuklar için Doğa<br />

bilincini vurgulamak adına hazırlanan<br />

“Geri Dönüşüm’’ atölyesi, festivali diğer<br />

festivallerden ayıracak etkinliklerden<br />

birkaçı.


25<br />

Sayı:<br />

haber<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

TÜRSAB<br />

GÖNÜLLERİNİ<br />

ALDI<br />

TÜRSAB yetkilileri, Japon<br />

turistleri kaldıkları otelde<br />

ziyaret ederek yaşanan tatsız<br />

olaydan dolayı üzüntülerini<br />

dile getirdi. Turistlerin<br />

maddi zarar da TÜRSAB’ın<br />

girişimiyle telafi edildi.<br />

TÜRSAB heyeti tarafından<br />

Reiko EGUCHI ve Michiko<br />

FUKUZUMİ’ye TÜRSAB Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Firuz<br />

B. Bağlıkaya’nın kaleme aldığı<br />

Japonca’ya çevirilen ve<br />

yaşanan olaydan duyulan<br />

üzüntüyü bildiren mektuplar<br />

verildi. TÜRSAB, bu tip<br />

olayların yaşanmaması adına<br />

denetimlerini sıklaştırdı.<br />

İki Japon turisti Yeşilköy’den<br />

Sultanahmet’e 1.550 TL’ye getirdiler<br />

Tatil fiyatına<br />

havaalanı<br />

transferi<br />

!<br />

Turizm sektörünün en büyük<br />

sorunlarından biri de büyük<br />

şehirlerde, yabancı turistlere<br />

astronomik rakamlar ödeten<br />

açgözlü dolandırıcılar. Gün geçmiyor<br />

yok artık dedirtecek bir<br />

olay yaşanmasın. Bunlardan biri<br />

de Nisan ayında yine İstanbul’da<br />

yaşandı. Türkiye’ye yurt dışından<br />

turist getiren MSİ Turizm aracılığıyla<br />

Japonya’dan İstanbul’a gelen<br />

iki turist, firma temsilcisi ile buluşamayınca,<br />

havaalanından bir<br />

lüks transfer hizmeti veren Azade<br />

Turizm ile anlaştılar. Sabaha karşı<br />

olduğu için trafik sorununun<br />

da olmaması nedeniyle havaalanından<br />

Sultanahmet’e 20 dakika<br />

süren yolculuk için 1550 TL ödediler.<br />

İki turist sabah ilk iş oyarak<br />

MSİ Turizm’i arayarak durumu<br />

ilettiler. Firma sahibi Ertan Demirbaş<br />

konuyu şöyle anlatıyor: “Tokyo’dan<br />

İstanbul gelen iki Japon<br />

turist havalimanında bizim asistanımızla<br />

buluşamıyor. Bu yüzden<br />

söz konusu transfer firması<br />

ile anlaşıyor. Ancak yaklaşık 20<br />

dakika süren yolculuk için 1550<br />

TL’yi turistlerin kredi kartlarından<br />

çekiyorlar. Gelen Japonlardan biri<br />

1946 diğeri ise 1949 doğumlu iki<br />

kadın. Bir gariplik olduğunu anlıyorlar.<br />

İmzaladıkları evrakları bize<br />

gönderdiler. Biz de transferi yapan<br />

firma ile görüştük. Görüştüğümüz<br />

kişi bize ‘35 bin dolar kira<br />

ödüyoruz. Kaç liraya transfer yapacağımızı<br />

size mi soracağız’ diye<br />

cevap verdi.<br />

TÜRSAB’A ŞİKAYET ETTİK<br />

Biz de bu cevap üzerine Türkiye<br />

Seyahat Acenteleri Birliği<br />

TÜRSAB’A firmayı şikâyet ettik.<br />

Japon turistlere bu turu uçak<br />

dahil, 2 gün Kapadokya gezisi ve<br />

rehber hizmetiyle birlikte 380<br />

Euro’ya satmıştık. Yani yaklaşık<br />

1900 TL. Biz bu fiyata böyle<br />

bir turu satıyoruz. Ancak tek<br />

transferle 1550 TL alıyorlar. Eğer<br />

benim anlaşmalı olduğum firma<br />

ile bu transfer yapılmış olsaydı<br />

ödenecek rakam 120 TL artı<br />

KDV’ydi. Zaten Japon turisti zor<br />

getiriyoruz. Böyle olaylar olunca<br />

işler iyice içinden çıkılmaz bir hal<br />

alıyor.”<br />

ANLAŞARAK GÖTÜRDÜK<br />

İki turistin havalanından Sultanahmet’e<br />

transferini yapan Azade<br />

Turizm’in yetkilileri ise fiyatın<br />

normal olduğunu söylüyor. Firma<br />

yetkilisi; “Biz VIP transfer hizmeti<br />

veriyoruz. Araçlarımız çok lüks.<br />

Ayrıca şoförlerimiz İngilizce biliyor.<br />

Takım elbise ile hizmet veriyor.<br />

Biz fiyatı açıkça söyledik.<br />

Onlar da kabul etti. Herhangi bir<br />

şekilde gizli bir iş yapmadık. Bu<br />

konu şöyle değerlendirilebilir:<br />

‘Bakırköy’de bir balık yiyorsunuz.<br />

Aynı Balığı Ortaköy’de yediğiniz<br />

zaman daha fazla ödeme yapıyorsunuz.<br />

Biz aynı zamanda<br />

helikopter ile de transfer imkânı<br />

veren bir firmayız.” Söz konusu<br />

yolculuk taksi ile yapılmış olsaydı<br />

ödenecek ücret 60 ile 70 TL arasında,<br />

lüks araçlarla hizmet veren<br />

Careem ve Uber gibi uygulamalar<br />

kullanılsaydı eğer ortalama 85-90<br />

TL olacaktı.<br />

Orhan<br />

Genceli<br />

Tryp & Hawthorn Suites<br />

By Wyndham<br />

Genel Müdür<br />

TURİZM POLİTİKALARI<br />

VE TURİZM KALKINMA<br />

PLANLARINDA TURİZM<br />

PROFESYONELLERİNİN YERİ<br />

Efendim turizm politikaları gerek ürün çeşitliliği ve gerekse<br />

ülkede hizmet ve ürün dağılım politikaları ile ilgili,<br />

yaşanan birçok kriz ve yanlış yatırımlardan sonra<br />

nihayetinde devlet baba olaya bir düzen vermeye karar<br />

verdi. Biliyorsunuz Kalkınma Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı<br />

tarafından çeşitli eylem planları hazırlandı, şuralar düzenlendi.<br />

Etkin politikada proje üretmek veya politikaya katkıda<br />

bulunmak için asıl rol alanlar bu işin içinde yoktu. Kalkınma<br />

bakanlığı sağlık turizmi eylem planı yaptı yine çalışan kesimden<br />

hatta yatırımcılardan hiç kimse yoktu.<br />

Barselona 1992 Olimpiyatlarına hazırlanırken şehir yılda<br />

300 – 500 bin civarında turist anca alıyordu. Olimpiyatlara<br />

hazırlanırken başta ticaret odası olmak üzere kurulan komiteye<br />

ilgili tüm birimler çağrıldığı gibi sokak sanatçılarından<br />

tutun, seyyar satıcıya kadar şehrin tüm sahipleri komitede<br />

yer aldı. Yoktan bir marka şehir yaratılar. Yılda 5 milyon turist<br />

hedeflenmişti, durum ortada 2017 yılı resmi olmayan<br />

kaynaklara göre 12 milyon yabancı turist en az bir gece şehirde<br />

konakladı. Geri dönüş tüm turizm yatırımcısı, çalışanı<br />

ve yan sektörleri ihya etti.<br />

Bizim politikalarımız ise rant üzerinden döndüğü için köşe<br />

taşlarını genellikle o pastanın en çok kremasını kim yemek<br />

istiyorsa bu tür politikalarda gerekli masada yada koltukta<br />

onlar yer alıyor. Durum ortada, İstanbul gibi bir şehir Paris –<br />

Londra ve LA ile rekabet etmemiz gerekirken, maalesef Barselona<br />

ile bile rekabet edemiyoruz. Sonrada şikâyet ediyoruz<br />

alt kadro personel bulamıyoruz diye. Arkadaşlar yatırım<br />

sadece binaya olmaz, personele yatırım yapmaz, bütçenize<br />

eğitim giderlerini ilave etmezseniz durum ortada.<br />

En küçük krizde personeli işten çıkarır Genel Müdürü çıkarıp<br />

yeğeninizi yada muhasebecinizi otelin başına koyarsınız,<br />

sonra da şaşırırsınız fiyatlar neden düştü diye. otel neden<br />

kâr etmiyor diye. Aslında söylemek istediğim her şeyde olduğu<br />

gibi her ne kadar özel sektörün önünü açmak adına<br />

sektöre destek olsa da, devletin bir plan ve programı olmayınca<br />

turizmimiz de birkaç idealistin çabalarıyla anca bu kadar<br />

kontrol altında tutulabilmektedir.<br />

Yani işin neresinden tutsam bir eksik görmemek mümkün<br />

değil. Sağlık Turizmi Kalkınma Planı yapılmış, bu komisyonda<br />

ne turizm yatırımcıları ne de TUROYD gibi otel profesyonelleri<br />

yer almış. Hatta davet bile edilmemişler.<br />

Özet olarak bir Turizm politikamız olacak, Turizm kalkınma<br />

planımız olacak ama bu programlar hazırlanırken işin içerisinde,<br />

bu işin sahipleri kimler ise mutlaka temsilcileri yer<br />

alacak. Hatta Taksiciler Federasyon Başkanı bile komisyonda<br />

yer alabilirse Turizmde Taksicilerin bile ne kadar önemli<br />

rol aldıklarını kavramış oluruz.


stk 26<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Olağanüstü Genel Kurulu yapıldı<br />

ALi CAN AKSU GÜVEN TAZELEDi<br />

Turizm Otel Yöneticileri<br />

Derneği TUROYD, Olağanüstü<br />

Genel Kurul’a gitti.<br />

Tek aday olarak seçime giren<br />

başkan Alican Aksu, yeniden<br />

başkanlığa seçilerek güven tazeledi.<br />

Genel kurul’da kürsüye<br />

çıkan Başkan Aksu, konuşmasında<br />

Bakanlığa ve turizm sektörünün<br />

önde gelen STK’larına<br />

sert eleştirilerde bulundu.<br />

ÖNÜMÜZÜ TIKIYORLAR<br />

Az bir zaman içerisinde 81 il 16<br />

ülke bin 700 üye sayısına ulaşan<br />

TUROYD’ un bir durum değerlendirmesine<br />

ihtiyacı olduğunu<br />

söyleyen Ali Can Aksu ortak<br />

amacın mesleki dayanışma ve<br />

Türk turizmine katkıda bulunmak<br />

arzusu olduğunu ifade etti.<br />

TUROYD Başkanı şöyle konuştu.<br />

“Biz nitelikli büyüyoruz. Bu davaya<br />

inana arkadaşlar bu davaya<br />

inanıyor dayanıyorsa doğru<br />

yolda olduğumuzu gösteriyor.<br />

Bizim mesleğimiz kimliksizleştiriliyor<br />

böyle bir algı yaratılıyor.<br />

Bazı taraflara ne kadar adım<br />

atarsak elimizi ne kadar uzatırsak<br />

o kadar kaçıyorlar. Bizlerden<br />

ürktükleri şey nedir anlamış<br />

değilim, üreten insanlardan korkuyorlar.<br />

Omuz omuza yürüdüğümüz<br />

insanlar o STK’lar gidip<br />

hükümete sendikalaşıyor diye<br />

önümüzü tıkıyorlar.”<br />

80 milyar dolarlık tesis var. 2<br />

milyon çalışan insan var.3 bin<br />

yatırımcının 2 dudak arasında<br />

mı olacaksınız yoksa “TUROYD”<br />

çatısı altında mı olacaksınız karar<br />

verin. Turizm STK’larının<br />

kendilerini “Sendikalaşıyorlar”<br />

iddiasıyla Hükümete şikayet ettiklerini<br />

ileri süren Aksu, “Biz sadece<br />

haklarımızı istiyoruz” dedi.<br />

Bizim siyasi kirlilikle işimiz yok<br />

arkadaşlar.<br />

ŞURA FASA FİSO<br />

OLMUŞTUR<br />

Ali Can Aksu, Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Numan Kurtulmuş’un<br />

“Türk turizminin geleceğinin belirlendiği<br />

şura” olarak nitelendirdiği<br />

3. Turizm Şurası’nı sonuçları<br />

itibariyle “fasa fiso” olarak<br />

nitelendirdi. Şura’ya 21 madde<br />

sunduklarını ve “meslek yasası”<br />

beklentisi içinde olduklarını anlatan<br />

Ali Can Aksu, önerilerinin<br />

sonuç kararlarında yer almadığını<br />

belirterek, “Kim kaldırıyor,<br />

niye kaldırıyor?” diye sordu. Kontrol<br />

edilmeyen edilemeyen bir<br />

mekanizma olduğunu belirten<br />

Aksu, “Hindistan’da o görevde<br />

kalabilmek için 3 yıl gerekiyor ve<br />

devlet sınav yapıyor. Bu derece<br />

kontröllü bir turizm anlayışı var.<br />

Hal böyle olmuşken Türkiye’deki<br />

otellerin %60’ı amatör insanlar<br />

tarafından yönetiliyor. Profesyonel<br />

yöneticiler tarafından yönetilen<br />

otellere bakın zaten farkı<br />

ortaya çıkıyor.” dedi.<br />

Her geçen gün kimliksizleştirilen<br />

mesleğe sahip çıkılması gerektiğini<br />

vurgulayan Aksu, meslek<br />

yasası olmayan bir sektöre, çalışanların<br />

ve özellikle genç neslin<br />

güven duymasının mümkün<br />

olmadığını belirterek “Turizm<br />

Genel Kurul’da<br />

kürsüye çıkan<br />

Başkan Aksu,<br />

son dönemlerde<br />

yaşanan<br />

gelişmelerle<br />

ilgili çok sert<br />

açıklamalarda<br />

bulundu.<br />

şuraları ve komisyonları inandırıcılığını<br />

yitirmiştir. Ağzımıza bir<br />

parmak bal çalınıp gönderiliyoruz”<br />

dedi.<br />

TUROYD Hareketinin kısa zaman<br />

içerisinde büyük bir ivme<br />

kazanmasının haklı gururunu<br />

yaşayan Aksu şunları kaydetti:<br />

‘’Yaklaşık bir yıl önceydi biz bu<br />

kuruluşa ön ayak olduğumuz<br />

zaman. Biz açıkçası böyle büyük<br />

bir çoğunluğa, kitleye hitap edeceğimizi<br />

ummuyorduk. Küçük<br />

bir kitleyle hareket edeceğimizi<br />

gözlemliyorduk. Fakat bir anda<br />

öyle bir hareket yayıldı ki, Türkiye’nin<br />

hatta Dünya’nın her tarafına<br />

yayılan bir hareket oldu.’’<br />

ÖZGÜNDOĞDU VE TÜRKUS’A<br />

ONURSAL BAŞKANLIK<br />

Kuruluştan bu yana TUROYD’a<br />

destek olan Ersin Özgündoğdu<br />

ve İhsan Türkus Onursal Başkanlık<br />

ile onurlandırıldı. Özgündoğdu<br />

teşekkür konuşmasında<br />

derneğe sımsıkı bağlanılması gerektiğinin<br />

üzerinde durdu. Dinleyicilere<br />

anılarını aktaran Özgündoğdu,<br />

güncel bir durum<br />

değerlendirmesi de yaptı.<br />

TUROYD’un yeni Yönetim<br />

Kurulu listesi ise şu<br />

isimlerden oluşuyor:<br />

YÖNETİM KURULU ASİL<br />

1. ALI CAN AKSU<br />

Turizoom & Hedef Holding Genel<br />

Koordinatör<br />

2. MURAD YUMAK<br />

Hotel Suadiye Genel Müdür<br />

3. ÇIÇEK MAYDA<br />

Rescate Hotels Genel Müdür<br />

4. SAVAŞ ÇOLAKOĞLU<br />

Limak Ambassadore Hotel G.Müdür<br />

5. MURAT TOKTAŞ<br />

North Point Hotel Samsun Genel<br />

Koordinatör<br />

6. AYKUT BAKAY<br />

Crowne Plaza Istanbul Oryapark<br />

Genel Müdür<br />

7. ERDAL KURTULUŞ<br />

Royal Hotel Genel Müdür<br />

8. EDIP ÇELIK<br />

CVK Park Bosphorus Hotel<br />

İstanbul Genel Müdür<br />

9. BIROL YALÇIN<br />

Swissotel The Bosphorus Satış<br />

Direktörü / Müdürü<br />

10. TURGAY SOLMAZ<br />

Genel Müdür<br />

11. BURÇAK ATAK<br />

Lionel Hotel Istanbul Pazarlama<br />

ve Satış Direktörü<br />

12. SONER METIN<br />

Sheraton Grand Istanbul Ataşehir<br />

Genel Müdür<br />

13. HATICE COŞKUN<br />

Ramada Soma Genel Müdür<br />

<strong>14</strong>. TARKAN AKYÜZ<br />

Grand Ant Hotel Genel Koordinatör<br />

15. UĞUR ŞAHBAZ<br />

Anemon Turizm A.Ş Genel<br />

Koordinatör<br />

16. HATICE ŞULE GÖKIRMAK<br />

Rescate Hotels Genel Koordinatör<br />

17. HALIL DURU<br />

Gilan Turizm Genel Koordinatör<br />

18. TANER DURMUŞ<br />

Mavigöl Otel Genel Müdür<br />

19. AHMET GÜNER GÜNEY Ramada<br />

Encore İzmir G. Müdür<br />

20. KADIR VARÇIN<br />

Plaza Hotel Diyarbakır G.Müdür<br />

21. ERTUĞRUL UZAK<br />

Hilton Garden Inn Beylikdüzü<br />

Genel Müdür<br />

DENETİM KURULU ASİL<br />

1. NADIR KADAKAL<br />

Dedeman Bostancı Genel Müdür<br />

2. AKIN OKYAY<br />

Von Resort Hotels Operasyon<br />

Müdürü<br />

3. MUSTAFA ADIL MERT OKAN<br />

Genel Müdür<br />

DİSİPLİN KURULU<br />

1. İHSAN TÜRKUS<br />

2. ERSIN ÖZGÜNDOĞDU<br />

3. EMINE BOZKURT


27<br />

Sayı:<br />

zirve<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

’dan<br />

bir başarı daha Dünya Çapındaki<br />

Halal in Travel Zirvesi Türkiye’de<br />

Kasım Ayında Uzak Rota<br />

Summit içinde gerçekleşecek<br />

olan Halal in Travel<br />

zirvesi için Türkiye’ye Gelecek<br />

Olan Crescent Rating ve Master<br />

Card Global Müslüman Seyahat<br />

Endeksini Yayınladı.<br />

Müslüman turistlerin gezdikleri<br />

ülkelerde aradığı seyahat kolaylığı,<br />

“helal” yiyecekler, ibadet<br />

yerlerinin çokluğu ve fiyatlar gibi<br />

kriterlerin 130 ülkede değerlendirildiği,<br />

Mastercard’ın “Müslümanların<br />

Seyahat Tercihleri”<br />

araştırmasının sekizincisi yayımlandı.Türkiye<br />

kriterler toplamında<br />

4. sıradaki yerini ve “ulaşım<br />

kolaylığı” kriterinde 130 ülke<br />

arasındaki liderliğini korudu.<br />

Araştırmaya göre <strong>2018</strong> yılında<br />

131 milyon Müslüman turistin<br />

dünyayı gezdiği tespit edilirken,<br />

nüfusunun çoğunluğu Müslüman<br />

olmayan ülkelerin, gelişen<br />

Müslüman turist pazarına yönelik<br />

olarak İslami ihtiyaçlara<br />

göre yaptıkları düzenlemeler ile<br />

gelişim içinde olduğu görüldü.<br />

Çoğunluğu Müslüman olmayan<br />

Singapur, Tayland ve Birleşik<br />

Krallık gibi ülkeler ise Müslüman<br />

turistlerin tercih listesinde ilk<br />

dokuz ülkeden sonra geliyor.<br />

TÜRKİYE ULAŞIM<br />

KOLAYLIĞI İLE İLK TERCİH<br />

Türkiye, havayolu bağlantılarının<br />

bulunması, ulaşım kolaylığı<br />

ve vizesiz ulaşım imkanları açısından<br />

en üst sırada yer alırken,<br />

Türkiye’yi sırasıyla Malezya, Tayland,<br />

Birleşik Arap Emirlikleri ve<br />

Katar takip etti. Türkiye aynı<br />

zamanda Müslüman iş insanlarının<br />

da ziyaret ettiği ülkelerin<br />

başında geliyor. Araştırmada,<br />

Türkiye, Malezya ve Endonezya<br />

gibi gelişen ekonomilerin, Müslüman<br />

iş insanlarını giderek<br />

daha fazla çektiği ve önümüzdeki<br />

yıllarda bu rakamın artacağı<br />

belirtiliyor.<br />

Öte yandan, Türkiye’nin geliştirmesi<br />

gereken alanlara bakıldığında,<br />

ülke içindeki ulaşım ağı,<br />

yemek ve otel kriterleri dikkat<br />

çekiyor. Bununla birlikte Türkiye,<br />

“İletişim” ana başlığında<br />

yer alan İletişim’in Kolaylığı, Dijital<br />

Görünürlük ve Müslüman<br />

turistlerin ihtiyaçlarına destek<br />

olma kriterlerinde ilk 10 ülke<br />

arasında yer almaması, genel<br />

sıralamada 4. sırada kalmasının<br />

en önemli nedeni olarak gösteriliyor.<br />

UZAK ROTA İLE<br />

ORTAKLIĞIMIZ UZUN<br />

SOLUKLU OLACAK<br />

Crescent Rating Türkiye Müdürü<br />

Emin Çakmakcı yaptığı açıklamada<br />

“Uzak Rota sadece Türkiye’de<br />

değil aynı zamanda farklı<br />

ülkelerde de başarılı organizasyonlar<br />

gerçekleştiren bir ekip.<br />

Biz Crescent Rating olarak partnerimiz<br />

Master Card ile beraber<br />

Uzak Rota ile sadece Türkiye’de<br />

değil farklı destinasyonlarda da<br />

ortak çalışmalar yapmayı planlıyoruz.<br />

Halal In Travel etkinliği<br />

şuanda Berlin’de ITB Berlin ile,<br />

Singapur’da ITB Asia ile, Malezya’da<br />

MIHAS ile ve Türkiye’de<br />

Uzak Rota ile gerçekleştiriyoruz.<br />

Baktığımızda her bölgenin en<br />

güçlü fuar ve etkinliğiyle çalışmalar<br />

yapıyoruz. Bu bağlamda<br />

Uzak Rota ile hem Türkiye’de<br />

hem de farklı destinasyonlarda<br />

birlikte çalışma konusunda niyetimiz<br />

var.” dedi.


yorum 28<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

KALiFiYE<br />

eleman mı,<br />

patron mu<br />

Turizmde Kalifiye personele<br />

ihtiyaç var kalite çok düşük;<br />

çözüm ya kalifiye personel<br />

ya kalifiye başka yolu yok!” söylemleri<br />

sektörde çokça gündeme<br />

gelir oldu..<br />

“Personel eskisi gibi değil canım<br />

kardeşim bizim zamanımızda<br />

öyle miydi? Özel yetişmiş protokol<br />

servis personeli, dört yabancı<br />

dil bilen Ön büro personeli vardı<br />

otellerde.. Yurtdışında Turizm<br />

okumuş yetişmiş şu üniversiteden<br />

mezun olmuş çalışanlar vardı..<br />

Hem de bizim zamanımıza<br />

inanılmaz bir disiplin vardı, şimdi<br />

öyle mi? Müdürümüz bir bakardı<br />

böyle mum gibi dururduk, nefes<br />

alamazdık! Bla bla bla.. Yılların<br />

emektarı minimum iki kişi bir araya<br />

gelir efendim tabir-i caiz ise<br />

gömer gömer dururlar zamane<br />

turizmcileri..<br />

Sektöre yirmi senedir hizmet<br />

eden, naçizane çalıştığı süre<br />

boyunca da kendini mesleğini<br />

hakkıyla yerine getirebilmek için<br />

donatmaya çalışmış bir hizmet<br />

sektörü çalışanı olarak beklentim<br />

bu yönde değil ne personelden<br />

ne de değerli yöneticilerimizden..<br />

Hemfikir değilim bu söylemlerin<br />

sahibi arkadaşlarımla.<br />

Kanaatim tek taraflı olmamalı hiçbir<br />

şey bu dünyada; değerlendirilen<br />

noktayı tüm sebep ve sonuçlarıyla<br />

ele almalı.. Nedir mevzunun<br />

can alıcı yeri, nedir sorunumuzun<br />

kaynağı diye bakmak gerekir. Malum<br />

empati yapamamak çağımızın<br />

hastalığı gibi..<br />

Kalifiye personel elbette en güzel<br />

üniversitelerimizde yetiştirilsin,<br />

mezun olur olmaz en az iki dil<br />

bilen, teorik bilgisi tam, sadece<br />

bilgisini pratiğe dökmek için hazır,<br />

son derece istekli, kendine güvenen,<br />

inisiyatif kullanabilen pratik<br />

zekalı, çalışkan, canavar gibi personel<br />

aksın gelsin sektöre gümbür<br />

gümbür, gönlümüzden geçen<br />

bu elbet..<br />

Ancak atladığımız önemli bir<br />

nokta var ki; bu saydığımız özelliklere<br />

sahip iş göreni, bu işi bu<br />

donanımla sadece Türkiye’de değil<br />

dünyanın her bir yerinde yapabileceğine<br />

kanaat getirdiğimiz<br />

dünya insanını ne kadar mutlu<br />

edebiliyoruz? Verdiğimiz maaş,<br />

otellerin ol-a-mayan personel<br />

politikaları, davranış biçimimiz,<br />

kendini geliştirmeye imkan sağlamayışımız,<br />

eğitim vermekten bilgimizi<br />

paylaşmaktan çekindiğimiz<br />

bu tavırlarımızın tümü, personelimizi<br />

elde tutmayı zorlaştırıyor.<br />

Neden efendim? Çok basit, öncelikli<br />

ihtiyacımız olan kalifiye personelden<br />

ziyade, kalifiye işletme<br />

sahipleri ve kalifiye işletme yöneticileridir<br />

de ondan efendim!<br />

Bu saydığımız ve muhtemelen<br />

fazlası özelliklere sahip personel<br />

zaten kendini eğitim alırken bir<br />

noktaya getirmiş mi? Getirmiş..<br />

Donanımıyla işe kabul edilmiş mi?<br />

Edilmiş.. Çalışırken bunu daha üst<br />

noktaya taşıyacak mı? Elbette!..<br />

Çünkü görüldüğü üzere eğitimi<br />

tamamlamış, yabancı dillerini<br />

öğrenmiş, kendini donatmış ve<br />

mezun olur olmaz en uluslararası<br />

zincirinden bir otelin kapısını kariyer<br />

planlamasını yaparak en güzel<br />

hayalleriyle donattığı dünyasını<br />

da yanına alarak çalmış.. Yani zaten<br />

mayasında var yönetici olacak<br />

geleceğin genel müdürü, koordinatörü,<br />

uluslararası önemli bir<br />

zincirin önemli bir parçası olacak<br />

ve sektöre şüphesiz katacakları,<br />

yarına bırakacakları olacak besbelli.<br />

Bırakın olsun.. Ama nasıl?<br />

Sorumuz ve sorunumuz kalifiye<br />

olmasını, profesyonel hareket etmesini<br />

istediğimiz personelimizi<br />

istihdam edecek vizyonu açık, eli<br />

açık, şeffaf yönetim taraftarı, işi<br />

uzman kadrosuna teslim etmiş<br />

kaç tane patronumuz var? Ve o<br />

personelin önünü açacak, kariyerini<br />

planlayacak kendi koltuğunu<br />

kaybetmekten korkmayacak, bilgisini<br />

paylaşacak yüreklilikte kaç<br />

tane lider yönetici var bunu bir<br />

irdelemek gerekir..<br />

DiLEK<br />

YETKiN<br />

Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Görevlisi<br />

Asgari ücretliden hallice verdiğimiz<br />

maaşla, yok gibi davrandığımız,<br />

adını hikayesini bilmediğimiz,<br />

aidiyet duygusunu hissettiremediğimiz,<br />

mesai saati kavramının<br />

işletme tarafından sıkça ihlal<br />

edildiği, şeffaf ve modernize yöntemlerle<br />

yönetilmekten mahrum<br />

bıraktığımız personelimizin söylenilen<br />

her şeye biat etmesini,<br />

tatmin etmeyen maaşı, alamadığı<br />

primleri, zamları ile kariyerini<br />

planlayamayan, yarınını yönetici<br />

olarak göremeyen personelin<br />

kendini bu tesislerde uzun süre<br />

konumlandırmasını beklemek<br />

pek akıl karı değil..<br />

Ve sonuç arkasına bakmadan sektörü<br />

terk eden kalifiye ancak işsiz<br />

turizmciler, kalifiye personelden<br />

yoksun oteller.. Asgari ücrete tabii<br />

donanımı tam da istenildiği<br />

gibi olmayan, hizmet kalitesi ve<br />

kurum kültüründen bihaber personel<br />

istihdamı (ki sonuçları oldukça<br />

pahalıdır kalifiye personeli<br />

adamakıllı maaşla işe alıp çalıştırmaktan<br />

) ve tabii kaçınılmaz son;<br />

kalitesiz hizmet.. kısır döngü suçlamalar..<br />

Gençler için önünden geçilmeye<br />

yemin edilmiş bu tesisler kariyer<br />

hayallerinde hazin son oluyor..<br />

Bu noktada şok ve umutsuzluk<br />

evrelerini atlattıktan sonra sektör<br />

değiştirme eğilimi oldukça yüksek<br />

oluyor haliyle çaresizlikten.<br />

Turizm işletme eğitimini almış dil<br />

bilen insanlar ilaç sektöründe,<br />

otomotiv sektöründe, eğitimi ile<br />

alakalı olmayan başka sektörlerde<br />

iş bulma ümidi ile yeniden başlama<br />

çabaları içinde sıfır noktasında<br />

buluyor kendini. Yazık, hem de<br />

çok!.<br />

Neyse ki bugün sektörde farkındalığı<br />

olan ve sorunun kaynağına<br />

inme cesaretini gösteren yönetici<br />

arkadaşlarım da varlar; sağ olsunlar<br />

var olsunlar.. Bu farkındalığı<br />

kazanmak için sahip olunası en<br />

önemli özellik empati yapabilmek;<br />

mücadele etmek için de<br />

değişime cesaretli olmaktır. Otellerin<br />

özellikle son üç yılda ciddi<br />

zorluklar yaşadığı, bir takım imkanlarının<br />

kısıtlandığı doğrudur;<br />

?<br />

hepimiz tarafından bıkmadan<br />

mücadele edilen gerçeklerdir. Yarına<br />

olan inancımız bizleri ayakta<br />

tutarak daha fazla bir şeyler yapmaya<br />

yönlendiriyor ve biz bu mücadeleyi<br />

gerek üyesi bulunduğum<br />

dernek POYD çatısı altında; gerek<br />

satış ve pazarlama müdürü olarak<br />

görev yaptığım otelimde, gerekse<br />

ders verdiğim üniversitede tecrübelerini,<br />

birikimlerini, doğrusuyla,<br />

yanlışıyla aktarma imkanına sahip<br />

öğretim görevlisi olarak, sonuna<br />

kadar vermeye ve sektörüme sahip<br />

çıkmaya çalışıyorum naçizane.<br />

Şükürler olsun..<br />

Bugünleri elbette aşacağız, gençlerimize<br />

umut salalım. Yarının yöneticilerini<br />

yüreklendirelim, yoksa<br />

vebalimiz büyük olacak. Her bir<br />

karışı değerli, denizi, kumu, güneşi,<br />

kültürü, tarihi, mutfağıyla oldukça<br />

zengin topraklarda, turizm<br />

için kalifiye personelden önce<br />

vizyon sahibi, kalifiye turizm işletmecilerine,<br />

patronlara, üst düzey<br />

yönetime ve hatta devlet erkanına<br />

ihtiyaç vardır; duyurulur!.<br />

Yaşadığımız her krizde ilk aklımıza<br />

gelenin personeli işten çıkarmak,<br />

ücretsiz izine göndermek,<br />

efendim SGK’sını yarım yatırmak<br />

gibi kötü çözümlerin üretilmediği;<br />

gerçek turizmcilerin eğitimli,<br />

donanımlı personelin sektörden<br />

ısrarla uzaklaştırılmadığı, işletme<br />

sahibi sözünü ve tavrını her şeyin<br />

üzerinde tutan, sadece kendi<br />

çıkarlarına ve koltuğuna odaklanan<br />

üst yönetimin olmadığı;<br />

misafir memnuniyetini yanlış<br />

anlayıp girdiği bütün otellerde<br />

sadece başta patron ve akrabaları<br />

olmak üzere memnun etmek<br />

için canla başla çalışan ve korkuları<br />

tarafından yönetilen yöneticilerin<br />

olmadığı; personelini<br />

yıpratan, ağzı dolu küfürler savuran<br />

vizyon yoksunu patronların<br />

hiç otel açmadığı, aidiyet duygusunu<br />

hissettiremeyen paragöz<br />

patronların otelleri varsa hiç iş<br />

yapmadığı ve otellerinin bir bir<br />

kapandığı bir dünya diliyorum…<br />

Bu da benim yarışma dileğim<br />

gibi oldu ama idare edin bence!<br />

Bir derdimiz var sonuç olarak kalifiye<br />

personelden öte!


29<br />

Sayı:<br />

kültür&sanat<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Türkiye Sağlık Türizmini Geliştirme<br />

Konseyi Gastronomi Turizmi Grup<br />

Başkanı SK Berfend Ber’in<br />

Türk Gastronomisine armağanı<br />

Gastronomi Turizmi Türkiye<br />

Culinary Tourism Turkey<br />

THer geçen gün gelişen Türk Gastronomisi,<br />

yeni bir eser kazandı.<br />

THTC Türkiye Sağlık Turizmini<br />

Geliştirme Konseyi Gastronomi Turizmi<br />

Grup Başkanı SK Berfend Ber tarafından<br />

hazırlanan ve yiyecek ve içecek<br />

kültürel mirasımızın tarihsel süreci ile<br />

günümüz bölüm başlıklarını içeren, ülkemiz<br />

Gastronomi Turizminin adeta bir<br />

yol haritası özelliği taşıyan “Gastronomi<br />

Turizmi Türkiye / Culinary Tourism<br />

Turkey” adlı kitap, İngilizce ve Türkçe<br />

olmak üzere iki farlı dilde yayınlandı.<br />

Berfend Ber tarafından THTC Türkiye<br />

Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Kurucu<br />

Başkanı, Hestourex Dünya, Sağlık,<br />

Spor, Alternatif Turizm Kongre ve Fuarı<br />

Danışma Kurulu Başkanı Emin ÇAK-<br />

MAK ile birlikte planlanıp, titiz bir ekip<br />

çalışması ile hazırlanan eser, HESTOU-<br />

REX-<strong>2018</strong> 2. Dünya, Sağlık, Spor, Alternatif<br />

Turizm Kongre ve Fuar’ı sürecinde<br />

yazarı tarafından imzalanarak dağıtıldı.<br />

THTC Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme<br />

Konseyi, Gastronomi Turizmi<br />

Gurup Başkanı Berfend Ber’in kaleme<br />

aldığı araştırma, inceleme yazı ve görsellerle<br />

7 bölge, 81 ilin gastronomisi<br />

ile coğrafyamızın süre gelen günümüz<br />

beslenme alışkanlığının, öğün beslenmesine<br />

etki eden Türk topluluklarının<br />

yansıması. Kardeş mutfakları ( Komşu<br />

Türk Mutfakları) ile Selçuklu ve Osmanlı<br />

mutfaklarımızın kurgusu ve tanıtımından<br />

oluşan 288 sayfalık İngilizce<br />

ve Türkçe kitap, toplam 20.000 adet<br />

basıldı.<br />

Kitap, soyut kültürel mirasın somut bir<br />

yansıması olan yiyecek ve içecek kültürel<br />

mirasımızın tarihsel süreci ile güncel<br />

bölüm başlıkları ile ülkemiz Gastronomi<br />

Turizminin adeta bir yol haritası niteliğinde.<br />

DEVAMI GELECEK<br />

Kitabın yazarı Berfend Ber, eseri<br />

hakkında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye<br />

Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı<br />

himayelerinde; THTC Türkiye Sağlık<br />

Turizmini Geliştirme Konseyi ile HES-<br />

TOUREX Dünya, Sağlık, Spor, Alternatif<br />

Turizm Kongre ve Fuar Kurulunun<br />

desteğinde hazırlanmıştır. Kitap marketlerinde<br />

satılmamaktadır. “ Gastronomi<br />

Turizmi Türkiye / Culinary Tourism<br />

Turkey “ Türk gastronomisine<br />

armağanımızdır. Gastronomi Turizmine<br />

başlangıç kitabımdır. İkincisinin<br />

çalışmaları devam etmektedir. Kitabımız,<br />

yıl içerisindeki yurt içi ve yurt dışı<br />

Turizm Etkinliklerimizde dağıtılma süreci<br />

ile de planlanmıştır.”<br />

Uzakdoğu’da Türkiye’yi tanıtan kitap yazdı<br />

‘Türkiye’den Gelen<br />

Davetiye’<br />

Tayvan’da yapmış olduğu televizyon<br />

ve sahne şovları ile<br />

Çince konuşulan coğrafyada<br />

oldukça fazla kişiye ulaşan Rıfat Karlova’nın<br />

Türkiye’den Gelen Davetiye<br />

isimli Çince kitabı Tayvan’da Book<br />

Republic Yayınlarından piyasaya çıktı.<br />

Şubat ayında Taipei Uluslararası<br />

Kitap Fuarında ilk kez standa çıkan<br />

kitabın ilk basımı 3500 adet olarak<br />

planlandı ve piyasaya çıkmasından<br />

çok kısa bir süre sonra 600 ek baskı<br />

ile toplamda 4100 adet kitap okuyuculara<br />

sunuldu. Bu kitabın en büyük<br />

özelliği Tayvan’da bir Türk tarafından<br />

yazılmış olan ilk Türkiye kitabı olması<br />

ve Türkiye’yi sade bir dille anlatması.<br />

İnternet üzerinden Malezya ve Singapur<br />

gibi ülkelere de satılan kitap çıktığı<br />

ilk hafta yaklaşık 1000 adet sattı.<br />

ONLARA BİZİ ANLATIYOR<br />

Kitapta Türkiye’nin tarihi, gelenek<br />

görenekleri, yemeklerimiz, turistik<br />

yerler ve birçok ilgi çekici bilgileri<br />

akıcı bir dille anlatan Karlova<br />

ayrıca kendi kişisel gezi ve aile<br />

hikayelerini de kitaba ekledi. Pamukkale,<br />

Kapadokya, Safranbolu,<br />

İstanbul, Efes, Antalya, Konya gibi<br />

turistik yerler ayrı bölümler halinde<br />

anlatılan kitapta ayrıca Trakya,<br />

Truva ve Karadeniz yaylaları da<br />

unutulmadı. Ülkemizin kurucusu<br />

Mustafa Kemal Atatürk’e özel bir<br />

bölüm ayrılması da kitabın içerisinde<br />

göze çarpan diğer detaylar<br />

arasında. Yaklaşık 2 yıl süren hazırlığın<br />

ardından 250 sayfa olarak<br />

piyasaya çıkan kitap Türkiye’nin<br />

Uzakdoğu’da tanıtılması açısından<br />

büyük bir öneme sahip. <strong>2018</strong> yılında<br />

Çin’de Türkiye turizm yılı olması<br />

da kitap için önemli bir fırsat olduğunu<br />

belirten ve bunun da değerlendirilmesi<br />

gerektiğini vurgulayan<br />

Karlova, amacının bu kitabın daha<br />

çok Çinli okuyucuya ulaşması olduğunun<br />

altını çiziyor.<br />

İLGİSİZLİKTEN YAKINDI<br />

Kitabın yazarı Rıfat Karlova, Türkiye’yi Uzakdoğu’da tanıtmak için yazdığı<br />

bu kitaba kendi ülkemizde ilgi gösterilmemesinden yakındı. Tayvan’da<br />

Türkiye’yi tanıtan konferanslar verdiğini belirten Karlova Tayvan’ın kendisine<br />

vatandaşlık teklif ettiğini ama buna rağmen memleketinin kendisinden<br />

ve yaptıklarından haberi olmadığını söyledi.


ik 30<br />

Sayı: <strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

TURIZM sektörünün deneyimli<br />

isimlerinden Erhan Çakay,<br />

Eresin Topkapı Hotel’in<br />

genel müdürlüğüne getirildi.<br />

Uludağ Üniversitesi Balıkesir<br />

Turizm ve Otelcilik Bölümü<br />

mezunu Çakay, İngilizce, İspanyolca,<br />

Almanca biliyor.<br />

TÜROB, İH&RA, TÜROFED ve<br />

SKAL gibi STK’larda çeşitli görevler<br />

üstlenmekte olan Çakay,<br />

geçtiğimiz 10 yıl boyunca<br />

TÜROB Genel Sekreterliğini<br />

yürüttü. Şu an Disiplin Kurulunda<br />

görev yapan Çakay,<br />

İstanbul Üniversitesi Turizm<br />

Bölümünde 18 yıldır öğretim<br />

üyesi olarak derslere giriyor<br />

Erhan Çakay<br />

Eresin<br />

Topkapı<br />

Hotel’in Genel<br />

Müdürü oldu<br />

Mesleki kariyerinde en son<br />

bir acentada genel müdürlük<br />

görevinde bulunan Erhan<br />

Çakay, bundan böyle ünlü<br />

Eresin Topkapı Hotel’in Genel<br />

müdürlük görevini yürütecek.<br />

Hotel Gazetesi, Erhan<br />

Çakay’a yeni görevinde başarılar<br />

diler<br />

Veli ÇiLSAL’dan<br />

dostlarına tavsiye<br />

BENİM kim olduğumun gerçekten<br />

bir önemi yok, ne yaptığımın<br />

çok önemi var! Benim kim<br />

olduğumu önemli kılan yaptıklarımdır<br />

!!! Birisine yol verdiğinizde,<br />

kendinize yol açıyorsunuzdur.<br />

Size yardım ediyorsam,<br />

kendime yardım ediyorumdur.<br />

Yaşam o kadar zincirleme bir<br />

reaksiyonla birbirine bağlı ki.<br />

Belki bir saniye sonra size geri<br />

dönmüyor ama eninde sonunda<br />

dönüyor. Hayat dikenli bir<br />

daldan bal yalamak gibidir Güçlü<br />

olmak değil güçlü hissetmek<br />

önemlidir. Gücünüzün gerçek<br />

bir mucize olduğunu farkına<br />

varmanız dileğiyle.<br />

Selamlar Saygılar<br />

Veli Çilsal / Anı Tur<br />

Alişen Akyol<br />

Piya Sport Hotel’in yeni Genel Müdürü<br />

SEKTÖRÜN, başarılı isimlerinden<br />

Alişen Akyol, İstanbul<br />

Beyazıt’ta bulunan<br />

Piya Sport Hotel’in genel<br />

müdürlüğüne getirildi.1990<br />

yılından bu yana 3 ve 4 yıldızlı<br />

otellerde çeşitli görevlerde<br />

bulunan Akyol, bundan<br />

böyle Beyazıt’ta açılan<br />

Piya Sport Hotel’in Genel<br />

müdürlük görevini yürütecek.<br />

Şehir Otelciliği konusunda<br />

uzmanlaşmış ve bu<br />

anlamda her türlü donanıma<br />

sahip olan Akyol, ilk ve<br />

orta öğrenimini İstanbul’da<br />

tamamladıktan sonra yüksek<br />

öğrenimini Almanya’da<br />

gördü. Bir süre Almanca<br />

öğretmenliği yapan Akyol<br />

daha sonra geçtiği turizm<br />

sektöründe ilerledi.Alişen<br />

Akyol’a yeni görevinde başarılar<br />

dileriz.<br />

Hilton Garden Inn Beylikdüzü’ne bir ödül daha<br />

ERTUĞRUL UZAK, ‘YILIN GENEL MÜDÜRÜ’ SEÇiLDi<br />

MERKEZİ ABD’de bulunan uluslararası<br />

oteller zinciri Hilton’un<br />

bünyesindeki Hilton Garden<br />

Inn Oteli, dünya genelindeki<br />

otel yöneticileri arasından en<br />

başarılı yöneticisini seçti.<br />

Bu ödülle birlikte Hilton<br />

Garden Inn Istanbul<br />

Beylikdüzü, Hotel<br />

Succsess Award<br />

(Otel Başarı Ödülü)<br />

ve Most Improved<br />

Overall<br />

Experıence Award<br />

(Genel misafir<br />

memnuniyetinde<br />

en çok gelişim gösteren<br />

otel ödülü)’nün ardından<br />

üçüncü kez uluslararası alanda<br />

önemli bir ödül kazanmış oldu.<br />

ERTUĞRUL UZAK’I KUTLARIZ<br />

Ertuğrul Uzak turizm sektörüne<br />

1990’lı yıllarda Kuşadası’nda<br />

başladı. 20 yılı<br />

aşkın süredir turizm<br />

sektöründe hizmet<br />

veren Uzak; 2010<br />

yılına kadar resort<br />

otellerde, önbüro,<br />

satış ve pazarlama<br />

yöneticiliği, yiyecek<br />

ve içecek yöneticiliği,<br />

operasyon müdürlüğü<br />

gibi pozisyonlarda<br />

çalıştı. 2011 yılından itibaren<br />

şehir otelciliğine geçen ve Karadeniz<br />

bölgesinde, açılışından<br />

itibaren üç marka otelde genel<br />

müdür olarak görev yapan<br />

Uzak, 2016 yılının şubat ayında<br />

Hilton Garden Inn Istanbul<br />

Beylikdüzü otelinde genel müdür<br />

olarak transfer olmuştu.<br />

Hotel Gazetesi, Hilton Garden<br />

Inn Beylikdüzü Oteline bu ödülü<br />

kazandıran tüm personelini<br />

ve aynı zamanda TUROYD Yönetim<br />

Kurulu Üyesi olan otelin<br />

Genel Müdürü Ertuğrul Uzak’ı<br />

bu başarısından dolayı kutlar,<br />

bundan sonraki kariyerinde<br />

başarılarının devamını dileriz.


31<br />

Sayı:<br />

ik<br />

<strong>14</strong> Yıl: 2 / Nisan <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

İhsan<br />

TÜRKUS<br />

Amethyst Hotel<br />

Genel Müdürü<br />

TUROYD Yön. Krl. Üyesi<br />

32 yıllık tecrübe, önemli bir görev<br />

üstlendi. Cemal Dalkıran, Antalya’nın<br />

Manavgat ilçesindeki 5 yıldızlı<br />

Pemar Beach Resort’a İşletme<br />

Müdürü oldu. Ankara Otelcilik ve<br />

Turizm Meslek Lisesi’nin bitirdikten<br />

sonra, staj dönemlerinin ardından<br />

1986 yılında İstanbul Pera Palace’ta<br />

resepsiyon görevlisi olarak sektöre<br />

adım atan Cemal Dalkıran, o günden<br />

bugüne farklı otellerde, çeşitli<br />

Adil GÜRKAN<br />

kademelerde görev yaparak, hem<br />

kendini geliştirdi hem de sektörün<br />

aranılan isimlerinden biri haline geldi.<br />

İngilizce, Almanca ve Fransızca<br />

bilen, görev yaptığı otelleri gerek<br />

yurt içinde devlet yönetimi nezdinde,<br />

gerekse yurt dışında uluslararası<br />

arenada başarıyla temsil eden tecrübeli<br />

turimci, son olarak Elazığ’daki<br />

Marathon Otel’in genel müdürlüğü<br />

görevini yürütmekteydi. Dalkıran<br />

Genç Turizmciye Notlar<br />

bundan böyle, toplam 536 oda 1101<br />

yatak (458 Standart oda, 36 Deluxe<br />

oda, 33 Aile odası, 4 Kral Dairesi, 5<br />

Bedensel Engelli odası) ile Türkiye’nin<br />

sayılı turizm tesisleri arasında<br />

yer alan Pemar Beach Resort’un İşletme<br />

Müdürlüğünü yürütecek, 32<br />

yıllık tecrübesini bu tesis için değerlendirecek.<br />

Hotel Gazetesi, tecrübeli<br />

turizmci Cemal Dalkıran’a yeni<br />

görevinde başarılar diler.<br />

YA Bosch’un patronu gibi düşün; ‘ Müşteri kaybetmektense para kaybetmeyi<br />

tercih ederim’ Ya da günümüzün birçok turizm patronu gibi;<br />

‘Otelim mutlaka dolmalı. Bunun için 2-3 değil, gerekirse 5 kat fazla<br />

kontenjan veririm. Yüksek sezonda otel shorta düşsün, hiç önemli değil.<br />

Benim yöneticilerim işini bilir. Gerekeni yapar ve çözerler.” Türkçesi;<br />

‘ Nasıl olsa arkada bitmez, tükenmez bir müşteri kaynağı var. Ben<br />

her yıl gelenleri kaybetsem bile, gerisi gelir. Umurumda bile olmaz’<br />

Nasıl, güzel hayal değil mi?<br />

Olmaz.<br />

Üst yönetime geldiğinde bu çirkinliğe bir son ver. Doğru planlama<br />

yap. Akdeniz’in normaline dönüşmüş olan ve artık FO çalışanlarının<br />

pişkinlikle gülerek seslendirdiği şu ‘ SHORT’ kavramını bu ülke turizminin<br />

lugatından sil. İnsanlara tatilini zehir etmeye bir son ver. Böylece<br />

insanlara yalan söyleme utancından da kurtulursun. Unutma,<br />

bu kaynak sonsuz değil. Bir gün elin böğründe kalakalırsın. Benden<br />

söylemesi.<br />

BAŞSAĞLIĞI<br />

Ne diyeyim?<br />

Bizim meslek bu...<br />

Daha inşaattan alırsın..<br />

Ekibi toplarsın...<br />

Ne gece dinlersin, ne de gündüz..<br />

Tek derdin vardır....<br />

EKSİKSİZ BU OTEL AÇILACAK...<br />

Açarsın...<br />

Özenle...<br />

Emekle..<br />

Terle...<br />

İlk konukların, ailenin ,uzaktan gelen , yıllarca<br />

görmediğin büyüklerin gibidir...<br />

Ne yapacağını, nasıl hizmet edeceğini bilemezsin...<br />

Üzerlerine titrersin...<br />

Heryer pırıl pırıl olmalı...<br />

Tuvaletlere peşpeşe girersin..<br />

Biri bir kenarda kağıt mı bıraktı?<br />

Koltuklar, iskemleler,<br />

aman yerleri bozulmasın!<br />

Personelin tiril tiril giyinmeli...<br />

Tertemiz...<br />

Elbiseler ütülü..<br />

Göğüslerinde isimlikler...<br />

Yüzleri kesin gülecek...<br />

Onlar gülecek ki,<br />

konuklar mutlu olacak...<br />

Ne kadar profesyonel olsan da,<br />

bu amatör heyecan bitmeyecek...<br />

Böyle bir 7 buçuk yıl bitti,<br />

Amethyst Hotel’ de...<br />

15 mayıs gibi ayrılıyorum..<br />

Veda...<br />

ETS Tur’un sahibi Mehmet Nuri Ersoy’un ve Atlas<br />

Holidays Turizm’in sahibi Ali Murat Ersoy’un babası<br />

ALI HAYDAR ERSOY<br />

VEFAT ETMIŞTIR<br />

Merhuma Allah’tan rahmet, kederli Ersoy Ailesi’ne<br />

Hotel Gazetesi olarak başsağlığı ve sabırlar dileriz<br />

Rotana Turizm’in sahibi<br />

SAMI FEVZIOĞLU<br />

VEFAT ETMIŞTIR<br />

Merhuma Allah’tan rahmet, kederli Fevzioğlu Ailesi’ne<br />

Hotel Gazetesi olarak başsağlığı ve sabırlar dileriz.<br />

Ardımda güzel şeyler bıraktıysam, ne ala?<br />

Otelcilik mi?<br />

Her zaman duyulması gereken<br />

güzel bir heyecan!<br />

İçinizde yaşattığınız sürece...<br />

Teşekkürler Amethyst...<br />

Yürüdüğünü gördüğüm çocuk..


NEHİRLAND COUNTRY CLUB<br />

“Mutluluk Kampüsü”<br />

Sakarya da Sakarya Nehri kenarında kurulu tesisimizde;<br />

Keyfinize keyif, Mutluluğunuza mutluluk katıyoruz.<br />

Alakart Restoran bölümünde; Dünya mutfağından seçme<br />

lezzetleri, sizin için özenle seçtiğimiz; en taze, en lezzetli<br />

ürünleri hazırlayıp size sunuyoruz.<br />

Karabdiler Mahallesi Abdibey Caddesi<br />

No: 31/33 Arifiye 54580<br />

Nehirkent / ADAPAZARI<br />

Telefon : 0 264 276 69 28 - 29<br />

E-mail: nehirland@nehirland.com<br />

İstanbul’a 1 saat mesafede<br />

www.nehirland.com<br />

nehirland Country Clup

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!