Metod Dergi - Nisan 2018
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bürge DEMİRCİOĞLU<br />
Rehber Öğretmen<br />
ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ<br />
Özgül öğrenme bozukluğu (ÖÖB), bilgiyi<br />
almak ile ilgili yaşanan, çocuğun<br />
yaşı ve doğal zekası ile tutarlı olmayan,<br />
kültür ya da eğitim imkanlarının zayıflığı<br />
gibi çevresel faktörlerle açıklanamayan bir<br />
problemdir. Bireylerin okuma, yazma, dinleme,<br />
anlama, kendini ifade etme ya da matematik<br />
alanında yaşıtlarına ve zekâsına göre beklenilenin<br />
önemli ölçüde altında olmasıdır.<br />
Özgül öğrenme güçlüğü kendini üç farklı alanda<br />
gösterebilir. Okuma alanında güçlük; disleksi,<br />
yazı alanında güçlük; disgrafi ve matematik<br />
alanında güçlük; diskalkuli. Bu bozukluk tiplerinden<br />
sadece biri görülebileceği gibi, bireyler<br />
bunların tamamına da sahip olabilmektedir. En<br />
sık görülen özgül öğrenme tipi ise disleksidir.<br />
Özgül öğrenme güçlüğünün nedenleri henüz<br />
tam olarak bilinmemekle birlikte, merkezi sinir<br />
sisteminin işleyiş bozukluğundan kaynaklandığı<br />
ve yapısal olduğu düşünülmektedir.<br />
Özgül öğrenme güçlüğü, kesinlikle zekâ geriliği<br />
değildir. Özgül öğrenme tanısı almış çocukların<br />
zekâ düzeyleri ya normal düzeydedir ya da normalin<br />
üzerindedir. Genellikle çocuk ikinci sınıfa<br />
geçtiği zamanlarda kendini belli eder.<br />
Özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarda<br />
özellikle akademik başarısızlığa bağlı gelişen<br />
kaygı, özgüven eksikliği, duygudurum bozukluğu,<br />
gelişimsel koordinasyon bozukluğu, ileti-<br />
22 <strong>Metod</strong>ergi<br />
şim bozuklukları ve DEHB( Dikkat Eksikliği ve<br />
Hiperaktivite Bozukluğu) görülebilir.<br />
Özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış çocuklar<br />
çoğu şeyi ters algılayabilirler. Saati okumakta<br />
ve çizmekte, zaman ve ritimli saymalarda, sıralı<br />
becerilerde zorlanmaktadırlar. Okurken kelimeleri<br />
yanlış hecelerler, sesli okumaktan çekinirler.<br />
Okurken kelime atlarlar ve çarpım tablosunu<br />
ezberlemekte güçlük çekerler.<br />
Okuma alanında güçlük: Disleksi<br />
Bu grubun üzerine en fazla çalışılan alanı disleksidir.<br />
Çocuk yaşından ve zekâsından beklenen<br />
düzeyde okuyamadığında fark edilir. Farklı<br />
şekillerde ortaya çıkabilir; kişi içinden okurken<br />
anlamada veya hızında yaşadığı zorluk, kişi<br />
sesli okurken doğruluk ile ilgili yaşadığı zorluk,<br />
kişi hecelemeye çalışırken heceleme ile ilgili<br />
yaşadığı zorluk. Okurken harflerin ya da sayıların<br />
yönünü ters yazma, kelimeleri sondan başa<br />
doğru yazma, kelimeleri tersten okuyup yazma,<br />
harf atlayarak yazma, kelimeyi eksik yazma ya<br />
da kelimeye fazladan eklemeler yapma, özellikle<br />
noktalı ve noktasız harfleri karıştırma,<br />
okurken ya da yazarken harfleri karıştırma, (b<br />
yerine d, s yerine z vs.) okurken konsantrasyon<br />
problemi yaşama ve sıklıkla bulundukları yeri<br />
kaybetme ya da satır atlama, yazı yazarken çok<br />
çabuk yorulma ve sıkılma gözükebilir.<br />
Disleksi, farklı çevresel faktörler yani kurşun<br />
zehirlenmesi, hamilelikte yeteri kadar beslenememe<br />
ve alkol kullanımı veya ailesel nedenlere<br />
yani kalıtsallığa atfedilmektedir. Disleksinin<br />
erken teşhisi, sonucun çok daha iyi olmasını<br />
sağlar. Yapılan çalışmalarda 7 yaşlarında tedavi<br />
edilen çocukların 14 yaşlarında normal olarak<br />
okudukları belirlenmiştir.<br />
Matematik alanında güçlük: Diskalkuli<br />
Bozukluğun bu türü diğer çeşitlerine göre kendini<br />
daha komplike bir şekilde ortaya koymaktadır.<br />
Bu bozukluğa sahip kişiler matematiksel<br />
işlemleri yapmakta zorluk yaşarlar. Sayı sayma,<br />
matematiksel kavramları anlama, sembolleri tanıma,<br />
çarpım tablosunu öğrenme, toplama kadar<br />
basit ya da dört işlem problemleri kadar karışık<br />
işlemleri yapmada ciddi sıkıntılar yaşanır.<br />
Fakat bozukluğun bu türünün nedenini henüz<br />
bilmiyoruz. Sorun sözel olmayan daha büyük<br />
bir öğrenme bozukluğunun bir parçası olabilir<br />
ya da rakam algısı ve bunların ifade edilmesi<br />
arasında ilişki kurmada yaşanan problemden<br />
kaynaklı olabilir.<br />
Her ne kadar bebeklerin bile bir rakam algısı<br />
olduğu gösterilmiş olsa da bu durum kendini,<br />
çocukların matematikle ilgili bir şeyler yapması<br />
beklenen yaşa gelene kadar belli etmez. Yani<br />
bazen kreşte fakat daha çok ikinci sınıfın başlarında<br />
fark edilir.